19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SERBEST StJTUM 1Sehir CTJMHÜRIYET j::btti 1C19 Bir doktorun mahkum oluşu münasebetile Profesör Doktor Süheyl Unvere ithaf Otuz yıl evvel olAziz arkadasım, üç defa bedbaht olan I ve o n u b u karaborsaya tatbik edeiira: duğu gibi bugün de, > «• «=ı • bana ı i ' do^« ' Bir kere biz hekirr.i, medenî d ü n y a Hr meslektaşın hikâyesi çok demokrasiye karşı kundu. Herhalde sen benden fazla ü nin anladığı manada anlamıyoruz. BiAvrupada ve Asyazülmüşsündür. Çünkü üstelik ona (De zim memleketimizde hastanede hastaya Elektrik İdaresi işçileri için da taarruz halinde cntoloji) dersi vermiş bulunuyorsun bskan hekim, bir tapu veya nüfus mekomintern. hususî bir hastane açılmasına bulunan Uç defa bedbaht diyorum. Çünkü: Zv rnurundan farksızdır. Halb ı«i bsşka icabında bu iki cepheden hangisini tervelâ mahkum olmuş, hapsedilecek. Ikin memleketlerde ise hekim, nasıl dışacih, hangisini feda edebilir? Bu iki kıt*a da karar verildi cisi bütün Türkiye huzurunda teşhir nda hasta baktığı için honorer alır.=a, komintem için başlıbaşma birer müstaedildi, üçüncüsü de istikbali körlendi hastaneye ayırdığı saatler icin honorer ki! cephe midir, yoksa birisi ötekini ikVali ve Belediye reisi Dr. Lutfi KırFazla olarak Türkiye de bir istidadın alır ve hsttâ birçok memleketlerde humal ve itmam mı etmektedir? car. İstanbulun münakale işleri haklııkişafından mahrum kaldı. Işte hiç ta susî muayenehanesi hastsnedir. Hususî Komintçrnin otuzuncu yıldönümünü i.ında incekmelerde bulunmuş ve oton;madığım, hattâ adını da yeni duydu hastalarını orada kabul eder. Bizim sisidrak ettiği bugünlerde, onun doğuşu ıle vasıtaiarının arttınlmasına karar £um bu genc meslektaşın mahkumiye tcmimizin dosurduğu r,eüce!er ve heberaber bu meselenin de nssıl meydaVali ve Belediye reisi. Elekti karşısında duyduğum elemin ilk sa kimliğimizin seviyesile onlann liberal | na çıktığını ve hangi hâdifelerin tesiri Tramvay ve Tünel idareleri genel sisteminin neticesini ve hekimliklerinin | Ikleri bunlar... Belki bunlar geçici oia»ltında tekâmül seyrini d«ğiştirdiği.ıi İbrahim Baybora ıle bu hususbilirdi, eger yüreğimi burkan daha acı eriştiği seviyeyi karşılaştırdıktan sonra ' bilenler için verilecek cevab sarihtir: bulunduktan sonra bİT facianın perdesini açmamış olsalar hansisinin isabetli olduğunu anlamak. Komintern ve onun dayandığı hükumet ytnicien 50 otobös getirilmesine emir güç olmasa gerektir. Ama, her yiğitin daha ilk gününden itibaren Avrupayı 6} vermiştir. Bunun için derha! te?ebbüss dünyanm bir «fabrikaşehri», bir sanayi Elbette hâkimler vicdan? kanaatlerile bir yoğurt yiyişi varmış. Biz de yoğurtu gecilrniştir merkezi, Asyayı da (Afrika ile beraber) hareket etmişlerdir. Esasen lâtince bir böyle yiyoruz. Onun için de mevzuatıDiğer taraftan geniş bir amele grupudsrbımesel vardır, bilirsin: Dura lex mız hastanede hastalardan para almayı na malik olan Elektrik İdsresinin hu bu fabrika şehre ham madde ve erzak yetiştiren bir eçiftlik k6y« olarak ka*ed lex derler. Manasını bilmiyenler suç sayıyor. Liısî bir hastane açmasına da karar vebul etmiştir. Sovyetler Birliği hududiçin haydi tercüme edelim: Kanun Ancak bu suçun işlenmefini sadece Bunun için Sıraservilerdeki terttir ama, nihayet kanundur. Gaiiba, takbih etmek, hattâ bu vesile ile bütün eski Beyoğlu Zükur hastancsi Belediye iarı içinde, sanayi memleketi haline ı?ebizdeki (şeriaün kestiği parmak acımaz) hekimlere Ş3mil, gayz ve kin sadalan öen taksitle satın ahnacak ve orada mo tirilmiş olan ve Ruölarla meskun bulunan Avrupa kı?mı ile aynı birliğe danil tabiri de hakikatte aynı manaya gelmek vLkseltmek davanm halline kâ£i .ni ciern bir haîtane tesis olunacaktır. Orta Asya, Siberya ve Kafkasya üzere kullanılır. Onun için mahkümi dir? Asla!.. Insanları cinayet işlemekElektrik idaresinir. Silâhtarağadaki yeti üzerinde söz söyliyemem. ten alıkoyan idam sehpaları olsaydı fpbrikasına satın ahnmış olan yeni tür leri arasındaki münasebat ne 15e, faorika sehir» Avrupa ile «çiftlik köy» Büyük Millet Meclisi, affetmek sa cirayet çoktan yeryüzünden kalkmış o binlerin yakında tecrübeleri yapılacak Asya arasmdaki münasebat da o olalurdu. lâhiyetini kullanmamışür. Kendisine ve faaliyete şeçirilecektir. caktır. Kominternin kabul etmiş olduğu veriîmiş bir salâhiyeü lâyık gördüğü Hekim karaborsasının türemesine, yaprensiplere göre, sosyalizm ve komiiinman kul'.anmak da o heyetin sarıh ni simsarlık denilen feci halin gittikçe nizm, ancak 2030,000 işçiyi bir araya Yeni Basui ve Yayın Gcnel bir hakkıdır. Ona da ne denebilir? re\ac bulmasına sebeb nedir? Topyetoplayıp çalıştırabilene Avrupa şehirleMütfürii. Ankarava gitti Bu bedbaht meslektaş, Türkiyede kun bir meslek müntesiblerini aforoz rinde gerçekleşebilir. Asya halkı ;se Basın ve Yayın Genel Müdürlüğune tayın mevzuatın ve telâkkilerin suç saydığı etmeden evvel bunun sebebini hiç araştamamile çiftçit'ir. Burada halk. Avrupa edilmiş olan Ahnıtd Şükriı Esmer. dün sabir fiili işlemiş ol'Juğundan dolayı mah tınyor muyuz? bahki Pan Amerikan uçagile şehrımize gel proleterinin tam zıddına ufak da olsa, kum olmuştıır. Bunlann bizim memleSebeb çok muğlâk değildir. Memle mij ve akşam Ekspresüe Ankaraya hareket hususi emlâk sahtbidir. Çiftçilerin menketimizde suç olduğunu bilmesi ve iş kette yüksek tahsil meccanidir. (Bas etmijtir. faatleri, yerli burjuva sınıfının menfalememesi lâzımdı, denebilir. ka memleketlerde böyle değildir) Oatlerile birdir. Asyalı çiftçiler başlarınTalebelerin asketlik durumları Ben bütün bu zahirî şeyleri bir tara nun için liseyi bitiren kapağı UniverMilli Savunnıa Bakanı Hüsnü Çakır, Istan daki derebeyleri attıktan sonra, «faofoı bırakarak bu hâdisenin köklerini a siteye atıyor. Hukuktan çıkan zabıt kâ bul Üniversitesi Rektörlüftine göndtrdiji bir rika şehir» Avrupava karşı hususî tamak lâzım geldiğine kaniim. Esasen tibi, tktisaddan çıkan tüccar kâtibi, tamimde. askerllk çajına girmiş oğrenciler mülkiyeti müdafaa için kendi millî bur1 meyvadar sayıian bir ağac olduğu için Tıbbiyeden çıkan da 30 kâğıda bir fab hakk:nda. Bakanlılın Ordu Dairesi tarafın juvazilerile pekâlâ işbirliği yapabilirler. bizim mesleğe taş atmak âdet olmuş rika veya mekteb hekimi olmak için... dan alınan yeni kanırları blldirmiştir. 6ıı Avrupada komünizm muzaffer olduğu vaziyete göre. Iiselerle. lise ayarı okullarda tur. Başka hiç bir meslek te bir ferdin Üniversiteler hanl hanl hekim ye ve sSmestr usulünün bulunmadıgı vüksck an, kominternin Asyadaki müstemlekeBuçu, o mesleğin bütün eshabına teşmil tiştiriyor. Senede beş yüz doktor çıkı okullsrda iki sene üstpste sınıf geçemiyenlsr lere karşı fakmacağı tavır. kapitalistleedilmez de bir hekim bir şey yaparsa, >or. En kıyı köşe sayıian kazalarda bile sskere alınacaklardır. Diğer taraftan. Oni rin şimdiye kadar takmdıkları tavırdan teşı o meyvaya değil. ağacına tevcih boş hükumet tabibliği veya belediye versitenin muhtelif fakultelerile yüksek okııl farkîı olmıyacaktır. Yani komintern, ederler. Artık buna alıştık. Fakat te tabibliği bulabilmek icin kapı kapı do larda herhangi bir dersten. dört sömestrden Avrupadaki sanayi hayatmı sekteye uğvekkül, bir nevi meskenet ifadesi oldu laşıyor. Ya her taraf dolmuş da boş imtihan haklarım kullandıkian halde basarı gösteremiyenler; yüksek bir okulu bitlrdik1 ratmamak için. bütün mahallî mukaveğundan intisab ederek şeref duyduğuro >er yoksa?!... ten sonra. mezun oldukları okulun daha metleri ezerek. Ajyayı müstemleke habu mesleğe taş aüldıkça, (karınca kaMide denilen şeyin tazyikı, ahlâksiz yiikseSi clmıyan diğer bir yüksek okula girderince) ben de mukabeleden vazgeç lık sayılan rüşvet, irtıkâb. gayrimeşru ınek istiycnler: 1 lemmuzla 30 ekim arasır. ünde kullanmakta devam edecektir. Bu bakımdan kominternin, Avrupa ile Asmiyeceğim. yollardan kazanc gibi illetleri doğuıur. da orta. lise ve yüksek bir okulu bitirerek ysyı (Afrika dahil) ve birbirile ilgni o senenin 30 aralık gününe kadar menı'.eket Türkiyedeki sekiz bin hekim, bir Bir taraftan her yıl yüzlerce hekimi iı.inde veya dışında bir derece daha yüksek olmıyan mvstakil birer varlık halinde suçlunun suç ortagı yerine konulamaz. [stanbul ve Ankara Universiteieri pi okula girmiyenler de aâkerlik hiımetlnl der mütslea ctmesi imkânsızdır. Zira AsyaKonuşurken ölçülü konuşmak lâzım yasaya salıverecek ve bunlar yalmz se hal yapmaya mecbur tuhılacaklardır. 5iz Avrupa komintern için bir felâk?tdır. Çünkü hiç bir meslek yoktur ki nin fazilet dersinle yahurî ceza korkutir. Hattâ Asya kıt'ası. Avrupadan ovPatrik. dün Darülâcezeyi sile masum kalacaklar? Buna inanmak nıüntesibleri içinde birkaç tane suçlusu ve! kominternin idaresine gecerse. A.ziyaret etti realist olmamak demektir. Değil mi bulunmasın. rupa daha çabuk suku* eder ve daha Yeni Patrik Aüıenagoraî. dün ssat 16 da Süheyl? Çok eski zamanlardanberi kanun, Darülâcezeyi ziyaret etmış vc Müessese V.u fazla süratle komünistlesebilir. İşsiz münevverlerin bu bedbaht mes dürıle gönışnıuş'ıür. Patrik, bu arada Dssuçluyu cezalandırmaktadır: Tekdirden Bu prensip. Sovyetler Birli^ lıududidama vanncaya kadar her çeşid ceza lektaştan daha fena bir vadyete de rülâcczeye 1 000 lira bir bağışta bulunmus ları içinde de aynilc caridir. Zaten bugün ile... Bun& rağmen suç işlemekten vaj düştüklerini sana bir başka ve daha acı tur. Ziyarette Belediye Rcis MuavinJ de kü Sovyetler Birliği. mü?tem!ekeler'le hazır bulunmuçtur. geçmiyenler de coktur. Bu cezalar suçu bir misalle anlatayım: Sabahleyin de Kurtuluş Genclik Kulübu bırliktc. müstakbel dünya Sovyet CumBundan üç dört yıl kadar evvel bir .Tdına önlemiyoT. Belki tahdid ediyor. bir heyet ile İmroz Belediye Başkanı. htıriyetinin bir örneği olarak tılâkki eEsasen medenî manada ceza, inükam genc hekim bana müracaat etti. Hususi Patriği ziya.et etmiştir. dilmektedir. Orta Asya. Siberya ve Kafvasıtası değil, terbiye vasıtasıdır: Suç bir hastanede çalışıyorum. Sizin yanıkasyanın ham maddeleri ve erzakı sayeKaraköv köprüsü nltuıdaki luyu uslandınnak, başkalanna da ibret nızda da fahrî asistan olmak istiyorum, sinde ayakta durabilen. Rusyanm Avmcrdiven bugün açıhyor olmak amacını güder. Suçları mümkün dedi. Biraz tetkik ettim. Çok kafah, zerupa kısmındaki sanayii. bu müstemleKaaıköy. Adala.r ve Üsküdardan gelip ismertebe önlerrrek için ise ceza gibi ki ve kavrayışlı idi. Müracaat usulünü keierden mahrum kaldığı gün. sukuta koiclcre çıkan ve Tünel istikametine gitmek menfi vasıtalar değil, terbiye, kültür, cğrettim. Müracaati kabul edilerek fahmahkumdur. Halbuki aynı müstemlekeistiyen halkın, doğrudan doğruya Köprü alrefah, medeniyet gibi müsbet vasıtalar rî asistan oldu. Çok geçmed^n bir gün tından geçnıek suretile karşıya çıkmalarını ler. Rusva olmadan da pekâlâ yaşayabana geldi: la iş görmek lâzımdır. temin maksadile «Vagon Li» binası önüne ka bllirler. Mahkemeleri işgal eden dosyalar, hapi Hocam, bulunduğum hastane kar dar bir merdiven yapılmıştır. Geçişe buLenin, cihan ihtilâline dair komintersaneleri dolduran bedbahtlar hep hak nımı doyuruyor. Ayda da elli lira ve fî'.mden iîibaren acılacak olan bu merdinin birinci kongresinde 'mart 19191 ılân kma razı olmamak ve vazifesini bil riyor. Kendim ne ise, ama, bakmak vene daha kısa yoldan gitmek için. Uzun ettiâi programını. Birinci Dünya Savamemek, başkasmın hakkma tecavüzden mecburiyetinde oiduğum anam ve kar Ömer gışesi ve civarındaki dükkânlar. mukabil ciljete naklcdilecektir. çından mağlub çıkan orta Avrupa Ile, dcğmuyor mu? O halde bugün şikâyet ceşim var. Onun için nuradaki istifadeyorgun bir halde bulunan garbi AvruBelediye Harila Şubesi Müdürii mevzuu olarak ortada hekim ve para mi feda ederek Zonguldağa gitmek ve payı gczönünde tutarak tznzîm etmiştihikâyesi varsa bunu yalmz sopa ile amele hekimi olmak zorundayım, dedi. ve arkadaşlan beraet ettileı Fakat A\Tupadaki hâdiselerin seyri. kohalletmek cihetine gideceğimize suçun Kabataş sırtiarında infa edilen dbrt katlı minternin umduğundan bambaşka 'air Benden ayrıldı, onu unuttum ve bir işlenmesini önlemek yolunu tutsak da gün adını pek üzücü bir şekilde tekrar bir binaya ıazla kat ilavesine müsaade etistikamet alınca. yepyeni bir şiar ile Asha doğru olmaz mı? suçundan Beledive Harita Şubesi Mütlürü duydum: Orada amele arasmda komü mek Gellb Bilgin, Ynksek Mimar Arif Hikmet yaya hitab etmek zarureti hasıl oldu. Bizde beşikten itibaren başlamasını nist propagandası yaptığından mahpus Tasfar. Yüksek Mühîndis Ziya Alabay hak Gerçi Birinci Dünya savaşını takib eden dilediğimlz bu telâkkinin istanbul UnU bulunuyormuş!.. kında Vilâj'et İdare Heyetirce lüzumu mııversitesi Tıb fakültesindeki hocası sen Zekâsına ve bilgisine şahid oiduğum hakeme kararı verilmişti. Mahkemece ysclduğun için bu yazıyı sana ithaf edi bu gencin kaybedilmiş olmasına çok pılan duruşmalarında sanıkların Yapı ve Pulitzer mükâîatını ve Amerika ycrum. Yoksa bunlsn sen benden çok üzüldüm. Her hastalık gibi, siyasl Yollar Kanunu Talimatnamesi hükümlerine olarak hareket ettikleri anlaşılmı? cdebiyatı altın madalyasmı kadaha iyi bilen ve esasen melekhaslet hastalıklar da aç ve dermansız vücud uygun vt beraellerine karar verilmistir. zanan büvük Amsıikan muharriri bir arkadaşsın. Sana bu münasebetle leri yakalar. Bir gün irtikâb ve irtişa, Ali Çetinkayanın cenazesi bir şey hatırlatacağım: Deontolojiye aid bir başka gün siyasî bir suç yüzünden yazıp bana hediye etmek lutfunda bu bir çok kıymetleri kaybetmek istemi ! dün Afyona götürüldü lunduğun broşürlerin münasebetile fik yorsak tek müessir çarenin ceza olduğu Salı giir.ii vefat eden ve çarşamba günü rimi sormuştun ve ben de sana: fikrini bir tarafa bırakalım. Seri halin şehrimizde cenaze töreni yapılan eski Na Eserin çok güzel, fakat vaız ve na de gemi imal eden Amerikan tersanele fıa Vekili ve Afyon Milletvekül Ali ÇetinBütün dünya dillerine çevrilen kayanın cenazesi. Afyon gencîerinin isteği I sihatlerinin müessir olabilmesi için söy ri gibi, yüzlerce hekimi işsiz, güçsüz üzerîne, dün trene bağlanan hususi bir valediklerinle dolu bir atmosferde talebe ortalığa salıvermekten vazgeçelim. Çün gonla Afyona götiirİLİmüştiir. yetiştirilebilirse ancak faydalı olurlar. kü maddi kuvveCer. maalesef hayatta manevî kuvvetlerin biaman düşmanlaDemiştim, herhalde hatırlarsın. REBIUL'AHIR 26 CUIVLV Normal zamanlarda işitmediğimiz bir rıdır. Iradesi zayıf kimselerde bunlar, (karaborsa) tabirini bütün insanlık öğ haddizatmda fena insanlar olmasalar rendi. Bu da nereden çıktı? Gayet ba dahi, fenalığa yol açarlar. Sosyal davaları (Girid bizim canımız, feda olsun sit: Insanların artan itiyaclarını karşıla kanımız) tarzında düşürierek değil, raVasati 6.42 12.27 15.30 17.54 19.24 5.0:1 yacak maddelerin harb sebebile azalma dikal ve realist yollardan giderek halEzani J12.45, 6.33 9.3012.00 1.31 11.09 sından çıktı. Şimdi eelelim asıl mevzua edeüm. Bilmem sen ne düşünüyorsun? F I 3 0 0 K r . REM7I KITABEVI Yazan: Dr, Kemal Saracoğlu 50 otobüs alinıyor haberleri Komintern Asya milletkfi Yenidetı ıcm ışünüyor? MIRZA BALA iik yıllarda orta. hattâ bir dereceye kadar bütün Avrupa kominternin hesab ettiği kargaşalıklar içinde kaldı. 1919 tla Almanyada, Macaristanda, İtalyada ve Salkanlarda kotnünist harek«ti aldı yürüdü. Hattâ. kısa bir müddet içinde olea, Macaristanda ve Almanyanm Bav\tra bölgesinde Sovyet rejimi kuruldu. Fakat bu rejim Macaristanda üç buçui ay. Almanyada ise, ancak on üç gün yaşadı. Orta Avrupada. komünist harekeün fcir aksülâmeli olarak, daha sonraları fişizm ve nazizm diye anılacak yepyeni bir hareket rjelirmeğs başlamıştı. Konintemin 1922 de vuku bulan ve gene bizzat Lenin'in idaresinde cereyan eden rlördüncü kongresinde bu yeni hareketin, İngiltere ve Fransa da dahil olmak Lzere, bütün Avrupayı, hattâ Amerika n itilâya başladığı tesbit ediliyordu. (Bk. Büyük Sovyet Ansiklopedisi. Moskova 1388, XXXIII S. 759) Avrupada komünist harekeün akame\z uğraması ve yeni tarzdaki milliyet cereyanlarırın kuvvetlenrn€si üzerine komintern, Avrupa kapitaliîtlerini Asyadaki müstemlekelerde vurmağa karar verdi. Asyanm o zamanki vaziyeti kominternin faaliyeti için son derece müsaiddi. Birinci Dünya Savaşından mağlub çıkmis olan Osmanlı İmparatorluğu parçalanmış, bu İmpfcfatorluktan îiyrılan Arab ülkeleri birer müstemleke haline gelmişlerdi. Galib devletlerin, Anadoluyu dahi kendi aralannda paylaşmalsrı üzerine, Türk milleü ayaklanmı? vc Istiklâl Savaşına girişmişti. 1917 yılına.kadar İngiliz Ru« işgali altında bulunan lran. 1917 ihülâlindsn sonra Rusyanın saffı harb haricine çıkması üzerine, tamamile tngilizlerin eline geçmış ve 1919 da kabul ettirilen bir muahede ile tngiliz müstemlekelerine eklenmiş bulumıvoriu. Tâ Deli Pe'ro'danberi Rus emperyahzm'nin hedefini teşkil eden Hindistan, isti':lâl hsrek?tlerile çalkalanıyordu. Birinci Dünya Savaşında, harb bitince istiklâllerinc kavuşacakları vairli muk&bilinde İneiiiz ordu saflarında muh..ıcbcİFre iştirak et.miş olan Hindliler, sulhtan sonra ö?!edikleri istiklâli elde ed°"nemişl?rdi. Birinci dünya savf.şı başladığı zaman Avrupalılann müsiemlekesinden haşka bir çey olmıyan Çin. bu mürtemleke :eii mini bir dereceye kadar hafıfleştirmek çartile. Müttefikler lehinde harbe iştirak etmek istemişse de. teklifi kabul clunmamıştı. Çinde geniş imtiyazlara malik bulunan Inailtere. Amerika. Rusya ve Fransa gibi devîetlenn savaşa katılmı? olmalanndan istifade eden Japonya. 1915 te kabul ettirdiği bir muahede ile Çini kendi kontrolü altma almıştı. Sonraları. Çinin müttefikler ssfında harbe iştiraki de bir fayda ver I medi. Harbden önce Alman işgali •altında bulunan bir kısım Çin arazisi bu defa Japonyaya devredilmiş ve Çinin millî arzulan tatmin ediimemişti. Işte, bu vaziyetteki bir âleme hitaba karar veren Sovyet Rusya, kominternin ağustos 1920 de vukubulan ikinci kongresinde. müstemieke meselesine büyük ehemmiyet vermiş ve üzerinde ısrarla durmuştur. Bu kongrede Lenin tarafından okunan üç rapordan birbini • milliyet ve müstemleke meseleleri» teşkil etmiştir. Rapor üzerine alınan kararda, vaktile şimali Amerika Birleşik Devletleri Reisi Wilson'un ilân etmiş olduğu cMillctlerin kendi mukadderatlannı bizzat kendilerinin tayin etmeleri» prensipi benimsenerek izah olunmakta ve bu hak kayıdsız ve şartsız clarak tanınmaktadır. (Bk. B. S. As XXXIII, S. 738). Fakat Asya milleüerinin bu isüklâl hakkı cProleter ihtilâlinin ve proleter diktatörlüğünün tâli kısmı» halinde vazolunuyor ve deniliyordu ki: Proleter sınıfı her yerde ve her zaman herhangi bir milli hareketi, sırf milli bi: hareket olduğu için, desteklemek mecburiyetinde değildir. Desteklenmesi gereken millî hareketler, emperyalizmi zayıf düşürecek olan millî hareketleıdir. Halbuki esir memleketlerden bazılanndaki millî hareketlerin proleterya hakimiyetile tezad teşki! ettiği vakidir. Böyle haUerde. bu hareketleri müdafaa ÜNUN MEVZULARI IHEM NALINA M1HINA İki abide için birjeklif eçenlerde Çanakksledeki o pek mütevazi Mehmedcik abidesinin bakımsızlığı ve etrafındaki arazinin yabani domuzlar tarafından delik deşik edildiği hakkmdaki haber, basın ve halk tarafından büyük ve haklı bir teessürle karşılandı. Gelibolu yarunadasının ucundaki topraklar 55,000 rnübarek şehidimizin kanları ve kemiklerile yuğrubnuştur. Iiu satırların naçiz muharriri, Çanakkaleniıı kahraman şehidleri için, oradaki İngiliz ve Fransıı harb ölülerine aid mezarhklarda yapılan rnuhteşem abideler gibi bir abide yapılmasını senelerce ve bazan pek acı bir lisanla isteyip durmusru. Nihayet Milli Savunma Bakanlığı da böyle bir abide yaptınnağa karar vererek mimarlarımız arasmda bit müsabaka açmış ve müsabakaya iştirak cten sanatkârlardan birinin eseri jüri heyeti tarafından beğenilerek kabul edilmiş; fakat abide, yalnız kâğıd üstünde kalarak yıUardanberi yaptırümanmtır. Türkün Çanakkale mucizesini nesiller boj'unca yaşatacak olan bu abidenin neden hâlâ yapıbnadığını merak Te tahJdk etliııı. Millî Savunma Bakanlığının geçen yıl l;u tarihlerde ilgililerin müracaatine cevaben iidenek hulıınmadığından abidenin inşasına başlanamadığını ve ne zatnan başlanabileceğinin de malum olmadığı cevabını verdiğini öğrendim. Bu abide. nisbeten az para ile yapılabir şey olsaydı, hu ihmali mazur görmiyecektlm. Halbuki toprak tesviyesi ve ctrafının tanzimi haric, yalnız abidenin 2 miiyon liraya çıkabileceğinl bilciiğim için, bütçemizin bu darlığı karşısında. bir ihmal değil. bir tecil karşısında huiunulduğunıı anladım ve daha ziyade bu parayı nasıl bıılabileceğimizi düşüncîüm. Şimdi daha eski ve çok nıuhteşem bir tarilıi abideden daha bahsetmek istiyorum ki o da tstanbul fethinin 500 üncü yıldiinümüne kadar famiri rrtışünülea, Rumclihisarıdır. Fatihin Türk tarihine vc tstanhula yadifrâr bıraktığı Rumelihisarının tamiri lâzım geldiğini de bir kaç defa yazmıştım. İstanbulun fethini kolaylaştıran hu hisarm Millî Eğirim Bakanlığı ile İstanbul Belediyesi tarafından tanıir edilmek istenildiği, fakat araya genc parasızlık derdinin girdiği malumdıır. Rumclihisarının tamiri için de en az bir miiyon liraya ihtiyac görülmekte olduğundan bu parayı da nasıl bıılabileceğimizi düşündiim. Ya z a n: ve onlara yardım bahis mevzuu olanif.z. Milletlerin istiklâl hakkı, müstakil mesele olmayıp, proleterya hakimiyetinüı bir cüz'üdür (bk. Stalin, Leninizmin esasları hakkında, Moskova 1940, S. 53). Nitekim Kızıl Rus ordusu tarafından nisan 1P20 de istilâ edilmek suretile, istiklâline nihayet verilen Azerbaycan Cumhuriyetinin başkenti Baku da, Asya mılletlerine tam istiklâl vadeden konıin'ernin bu ikinci kongresinden bir ay sonra, eylul 1920 de, gene komintern tarafından davet edilmis. olan «Şark milletleri kongresinde Asya milletleririn iitiklâlinden hararstle b&hsedildiği pünlerde. on birinci Kızıl Rus ordusu. Azerbaycan milli ayaklanmalarını tenkil etmekle meşgul bulunuyordu. Çünkü üeri sürülen teze göre, Rusyadan ayrılmak teşebbüsü .ihtilâle bir ihanet», çarb devletlerinden ayrılmak ise, .ihtiljlin ta kendisu idi. Halbuki Rusya komünist partisinin programmda «ATiIletler. hattâ Rusyadan ayrılarak kendi istiklâllerini kurma kararını da verseler, kendi mukadderatlannı tayin hr.kkına maliktirler • denilmişti. Sovyet Rusyanın komiserler meclisi 12/XII/1917 târihli ve Lfnin'in imzasını taşıyan karannda: «1. Rusyada yaşıyan bütüıı milletlerin müsavat ve istiklâllerini: 2. Bütün miüetlerin. Rusyadan ayrılarak müstakll hükumetler kurmak haklsrı da dahil olmak üzere. kendi mukadderatlannı tayinde serbest olduklannı» ilân ediyordu 19.'XII/1917 tarihli bir beyanname ile Lenin ve Stalin de. bu karan sabık Rus imparatorluğundaki bütün müslümanlara resmen bildiriyor ve onlan isterlerse istiklâllerini ilân edip Rusyadan hemen aynlmakta serbest btrakıyorlardı. Fakat yeni hükumet biraz kuvvetlendikten sonra istiklâl hakkının bu memlekeflerin yalmz proletarya sınıfı için tanınmış olduğu bildirildi ve Azerbaycan ile Türkistan gibi memleketler, sanayi proletaryasına malik olmadıklan için. P.vs proİPteryasının vesaveti altma alınddar. Azerbaycanda ^kukla So\\et hükumeti» bir kararname ile Rus işsal ordusunu da «evlâdlığa» alarak. bu vesayete bir kanuniyet verdi. Azerbaycsnda yerli proleterva sınıfı yetiştlrmek için. mahallî sansyi müesseseleri kurmağa karar verildi. Fakat bu yeni müesseselerin işçisi tamamile Ruslardan ibaret oldu. Daha sonra çıkarılan bir kararname ile Azerbaycanla Türkistnnda buğday yetiştirilmesi de mcnedilerek, bu memleketler müstakil bir iktisad havzası halinden çıkanldılar ve kendi iaşelerini temin edemiyecek vaziyete düşürüldüler. Biri yapılmış. öteki ise yapılacak olan bu iki abide için Hizutnlu parayı bir seri pul çıkarmak suretile temin edebiliriz. Şimdiye kadar bir çok vesilelerle pul serileri rıkaıdık. Btı araJa demiryolları için çıkarılmış olan pullar, serisi bcşer lira olmak üzere 500 bin seri idi ve bütün emsali gibi pul koleksiyoncuları tarafından kapışılarak 2 buçuk miiyon liralık bir gelir sağlamıMı. Bu pullarııı mühinı bir kısmı tsviçrede satıldığındFn ayrıca memlckcte karşılıksız döIşle kominternin Asya nıilletleri için viz de tcınin prlilmisti. düşündüğü ve onları kavuşturac?ğını Şimdi Çanakkale abidesi ve Rumelivadettiği istiklâl. bundan ibarettir. lıisarı için de. bu iki tarihî ablt'enin reMirza BALA rimlerile süslü hir seri pul çıkarmak kabil oldueu kansatindeyim. Bu pullaİsim kanşması rın satışından o abitlelerin inşa ve taDenizyolları Pire Acentası Haluk Hanaylı'miri icin mııhtac olduğumuz parayı, nın ismi. dünkü sayımızda Mavras diye başhenı de kısmen kıymetli döviz olarak, ka bir isimle karışmıştır. Düz^ltiriz. U'?rik etlfbiliriz. Bu teklifin iVMi makamlar tarafından tncelenmesini rica ederim. w ögretmerı İ N S A N L A R Ç O K T U R . John5leinbeck'in BİTMEYEN KAVGA f CIKTl! «Manyetizma ve Manyetizmalı Insan olmak» kitabı Size de bru hassayı kazandıracaktır. Kolay ve pratik 250 kuruş, P. K, 787 İstanbul. Z L H A L YAYIN L A RI Ay başında çıkacaktır. Yıllığı yedi yüz elli kuruştur. Abone kaydına başlanmıştır. Çıkaran: «Iskit Yayınevi», Posta kutusu No. 18, İstanbul. Pekâlâ, seyahatinizin sebebini öğıenebilir miyim? Buraya herhalde eğlenmek için gelmediniz? Hayır. Bir iş için geldim. Uzerimde ne gibi bir iş yspmak üzere geldiğimi ispat edecek vesikalar var ama," belki, bunlann da sahte olmasmdan şüphe edersiniz diye korkuyorum. «D» bu son cümleyi gülerek ve bir jaka tarzında söylemişti. Kendisini iyico sıkıştırmasma rağmen bu memura karşı en küçük bir öfke bile duymuyordu. Onun böyle titiz davranmasını haklı buluyordu. Kırlaşmış bıyıklan, dudaklarmın iki tarafmdaki iki derüı çizgi ve çenesindeki yara izi hep bu fofograf* çektirdikten sonra meydana gelmişti. Parmaklarile hafifçe bu yara izini okşayarak: Memleketimizde, dedi, bir iç harbi yepılıyor. Harbin içinde bulunmıyanlar, bunun ne demek olduğunu kavnyamazlar. Gözleri uzaklara daldı. Şimdi «düşmsnını>, öteki ajanı düşünjyordu. O, belki de çoktan Londraya hareket etmişti. «D» den evvel şehre varacak ve onun işlerini karışürfnak için bol bol fırsat bulacaktı. «D. nin kömür saün eliEasım önlemek hususunda her careye başvurması için hiç şüphesiz ona kat'î talimat verilmişti. Eelketiriğin keşfinden evvel siyah elmas adı verilen kömür, bugün «D. nin memleketindo hakikaten bir elmas kadar değerli ve az bulunur bir meta haline gelmişti. Memur: Dünkü kısmın hulâsası yolcular acele acele vapurdan çıkmağa X > » telâş etmiyor, ortalığın Sisler BTasından bir gemi Dover limanına başladılar. « yakiaşıyoT. Üçiincü mevki yolcular arannda, biraz tenhalaşmasını bekliyordu. Yadaiır.i bir endi^e tçindct/mfj gibi alnında de hında tarağı ile saç ve diş fırçalarmı tin çizgiler bulunan, çenesinde eski bir yara tıraş takımını ve bazı ufak tefeklerini izi taşıyan, gür bıyıkh ve ortayaşlı bir adam var: «D». Jspcnya kardeş kavgası içindedtr koyduğu küçük bir el çantasmdan başve cumhuriyetçi hükumetin adamt olan cD», ka eşyası yoktu. Pijama giyme âdetini 0i;!i bh vazifeyi başannak üzere İngütereye çoktan terketmişti. Geceleri en az iki çelmektedir. İspnnyada arttk kimse kim defa uçaklardan atüan bomba seslerile seye irtanmıyor. Bir gün «D* nin en ziyade yatağmdan fırlayıp, sığınaklara koşmak itimad ettiği yakm arkadaşUırındnn birintrı zorunda kalan bir kimse için pijama JcoynurMİfltı gamalt haç fifcmodı mt ve bir diğerinin duşman casusu olduğu anlafilmc manasız ve lüzumsuz bir şey dt mı? İfte bu yüzden «D», daimi bir endi miydi? te içindedir. Cumhuriyetçi hükumetin kenVapurdan çıkan yolcular pasapor! dtsine de tam itimadt bulunmndığını bilmek kontrolü için yerli ve yabancı olmak teSir ve takib olunduğundan emindir. Diğer taruftan laşistler de, Londrada göreceği va üzere iki grupa ayrılmışlardı. Yabancızifeye mâni olmak içlrı ellerînden geleni esir lar pek azdı. çemîyeceklerdir. «D» bir kaç adım ötede ince uzun 'D bu sırada, güvertede birincl mecl:i boylu düşmamm gördü. Bu adamı kayolcultıra rnahsf.es kısmında bir tamdığa rastlın ve kürklü palto=u içinde hafif hal&r. Bu uzun boylu, ince vücutlu bir adam fif titriyen narin vücudü ve soluk yüdtr ve karsı tarajtandır. tki erkek göz göze zile pasaport kontrol kulübesinin öoelirler, uzun tızun bakırtrlar, fakat bir tek kelime konusmadan dönüp, birbirlerinden sü nünde rüzgâr ortasında bekletmek rntle uzaklctırlar. «D», onun da aym is Için doğrusu büyük bir saygısızlıktı! Hertngiltereye geldiğini onlar. ATalarında mal hulde bu ciheti kulübedeki memur da laka bir çarpışma olacaktır ve ihtimal fci takdir etmiş olacaktı ki onun işini çarnkibi, simdilik kendisinden çofc daha kuv bucak bitinniş ve geçmesine müsaade vetli bulttnmakta, cebinde muhtelif tavsiye etmişti. Zaten onun pasaportuna şöyle mektublcn tasımcktadır. Gemi nhtıma yabir göz atmak kâfidi O,.her gittiği yernastr. de bir anüka eşya gibi tanılan bir aIRoman devam ediyor) mdı. .U düşmanına karşı ne bir kin Demek Ingiltereye gelmek bu kadar ve ne de bir garaz duyuyordu. Evet, basit bir isti! tam müzeye yakışacak bir adam, diye Mürettebatın bir kısmı, ellerinde düçündü. Esasen düşman taraftakilerin bavulları karaya bir an evvel çıkmai hepsini de bu gözle görüyordu. Onların, hususunda sabırsızhk gösteren yolcu diyordu, hayatları da müzeleri andıran kalabalığını nizama sokmağa çalışıyor m&ğmum ve can sıkıcı şatolarda geçdu. Nihayet merdiven indirildi. Üzerle miyor mu? rinde İsviçre ile Biaritz'in meşhur o• D» birdenbıre irkildi. Kumral bıtellerinin etiketlerini taşıyan bavullarla yıklı, nazik tavırlı bir adam pasapor (CUMHURİYET» irı tefrikası: VATA Yazan: CRAHAM GREENE tundaki fotografı işaret ederek soruyordu: Bu resün hakikaten size aid mı? •D.: Tabii benim, diyerek eğilip kendi fotografına baktı. YıUardanberi pasaportuna bakmak hiç aklma gelmemişti. Kendinden çok daha genc, çok daha mesud eörünen ve tatlı bir tebessümle gülümseyen bu resim hiç de kendisine benzemiyordu. Haklısınız. diye mırıldandı. Bu eski bir fotograftır. Evet, bu fotografı çektirdiği tarihtenberi başından neler geçmemişti... Hapse girmiş. karısı öldürülmüş ve mahud 23 aıalık hava akmında yıkllan evinin mahzeninde tam elli altı saat enkazuj altında gömülü kalmıştl. Fakat. bütün bunlan pasaport memuruna anlatmağa imkân var mıydı? Bu resmi kaç sene evvel çektirmiştiniz? Gaiiba, iki, üç sene evvel... Peki ama, resimde siyah olan saçlarmız. şimdi tamamile ağarmış. Bu kadar kısa zamanda bvı olur mu? Ağarmış mı? Memur nazik bir tavırla: yahate çıkmağa karar vermişti. Ne yazık ki, üç gün sonra patlayan iç harb bütün plânlarını altüst etmiş, ümidlerini suya düşürmüştü. Kendisi bir askerî hapisaneye aülmış ve altı ay orada kahnıştı. Karısı ise kurşuna dizilmişti. Kimsenin ne kendfeine ve ne de kansına bir kini ve bir işkence nrzusu vardı. Sadece bir yanhşlığa kurban gitmişlerdi. Talihin bazan ne insafsız cilÇevirenler: ZÂHİR TÖRVMKÜNtY ve NÜKHET GÖKOVA veleri oluyordu. Kendi kendine mınl Hele, dedi. Siz simdilik şöyle bir I yorum. Gerçi pasapo: tunuz mükcm danır gibi söyledi: kenarda durun. Diğer yolcuların işle | mddir. Fakat, size hiç benzemiyen bu Harb insanlan ne kadar değiştirifotograf, beni bu tarzda harekete mecrini bitirdikten sonra konuşuruz. harlx3en evvel Memurun muamelesi çok nazik oldu bur etti. Şu aynaya baktığınız takdir.le, yormuş. Bu fotografı ğu kadar telâşsızdı da. Bu, herhalde In sizin de bana hak vereceğinizi ürnid çektirmiştim. Tekrar pasaportuna bakü. Rtsun ken gilterenin bir ada olmasından ileri ge ederim. liyordu. «D» nin memleketinde olsay• D» odadaki küçük aynaya şöyle bir disine gülümsüyordu. O anda karıdı, böyle bir vaka karşısında bir sürü göz attı. Karşıki duvardan aynaya sk sımn hoş bir sözüne gülmüş olduğunu mesele çıkarılır, uzun sorgular sonı seden Kral Edward ile lokomotifin ba hatırladı. On beş senelik evli idiler lur, neticede casus olduğuna hüküm cası kendisini adamakıllı görmesine ve hayatlarında ilk defa uzun bir tatil verilerek tevkif olunurdu. mâni oluyordu. Bununla beraber ayr.a yapacaklardı. Karısının hayali gözle«D» bunlan düşünürken, memur işi daki hayalle fotograf arasmda müthiş rinin önünde dumanlar içinde ve süik bir fark olduğuna kendisi de kanaat bir şekilde belirdi. O, kansını çılgmca ni bitirip yanına gelmişti: Sizi beklettiğimden dolayı mütees getirdi. Bu kadar kısa bir zamanda, bu bir ihtirasla sevmişti. Kaybolan bir askı sirim. Lutfen bir dakika benimle bera derece değişebileceğini asla tahmin et tekrar hafızada canlandırmak meğer ne memişti. Memura döndü: güç bir işmiş... ber gelir misiniz? Doğru, dedi. Bu kadar değişmiş • D» memurun peşine takılarak bh Memur: ' kapıdan girdiler. Burası küçük bir o olduğuma kendim de şaştım. Hüviyetinizi ispat edecek başka daydı. Içeride bir masa ile iki .indalMemur, «D» yi dikkatle süzüyor, o vesikalarınız yok mu? diye sordu. ye, duvarda da Kral Yedinci Edward'ın nun ne dereceye kadar samhnî konujDerhal cevab alamayınca ilâve etti: bir demiryolunun işletmeye açılması tuğunu anlamağa çahşıyordu. «D» ;im Yshud Londrada hakkımzda matöreninde alınmış bir resmi vardı. Ed di bu fotografı çektirdiği günü iytce lumat almabüecek dostlarınız varsa, ward'm etrafını o devrin >üksek be hatırbyordu. Üç sene oldu. Bir gün onlann adreslerlni verin. Meselâ, elçiliyaz yakalı, acayib yüzlü şahsiyetleri karısile birlikte bir fotografçıya gitmiş ğinizden bir kimsenin adını da söylesarmıştl. Makinistin başında da bir rr.e lerdi. «D. o zamanlar kırk iki yaşla yobilirsiniz. lön şapka görünüyordu. nndaydı. Fakat, olduğundan çok daha «D> telâşlandı. Pasaport memuru adeta sıkılarak so genc görünüyordu. O günlerde üniver Elçilikten beni tanımazlar. Ben, ze başladı: siteden alü ayllk bir izüı alarak, çok mühim bir jahsiyet değilim ki tanısın Sizi böyle yorduğum için üzülü sevdiği karısile birlikte uzunca bir se lar... (Arkası var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle