19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CÜMHÜRIYET « Arahk 1949 Aldoğanın evîndekî arama ve Meclis i YILIN ANSİKLOPEDİSİ Baştarafı 1 inci sahifede dıracak mahiyetinl anlatırken .1945 nı arkadaşa, sonra huiuk profesörü ten bu yana hiç bir muhalifin bİ2İm Nihad Erime soranm. Söyle burnu kanamadı» dedi. Buna rağKadıköyde oturan ve aslen dikleri şeye bütün dünya güler. He men bazı muhaliflerde böyle bir pinizin viedanınıza. iz'anımza mü haleti ruhiye sezildiğini, belld de Üskiidarlı olan bir okuyucumuzracaat ediyonım. Benim başıma ge böyle olsa» gibi bir temenni mev dan aldığımız mektubda, mekınlarak lea, hepinizin hiıer birer basına cud olduğunu, halbuki insafla mu zarhklarda kilidlerin gelebüecek şeydir.» kayese yapıldığa takdirde milletve kapılarm açılmasından ve içeriGeneral, Nihad Erimin, geçen otu kilüği dokunulmazhğı zırhı altına de hayvan otlatılmasmdan şikârumda Fransız Anayasasından bah sakianılarak toplantı meydanlaruı yet edilmekte ve misal olarak settiğine işaretle bu Anayasamn da her gün küfürler savrulduğuau Karacaahmed mezarlığı hakkında şunlar yazümaktadır: 22 rci maddesini okuyacağını be beyan etti. Sadık Aldoğanın cevabı lirtti Vs Nihad Erime dönerek, bu «Karacaahmed mezarlığmın et Sadık Aldoğan, Ar.ayasanm vu rafıhı duvarla çevirmek ve memaddçyi ezberinden fransızca okuduktarı sonra: «Türkçesi de şöyle zuhu karşısıııda bir maddesinin zarlığı imkânın müsaadesi nisyorumlanmasmı stimenin ciddî o betinde düzeltmek hususunda dir> diyerek devam etti: «Benim « Parlamentonun hiç bir üyesi lamıyacağını anlıtırken: çahşan ve Üsküdarlılardan tehakkmda, cinaî ve terhibî hususlar burada bugün tatlı tatlı konuşma rekküb eden bir heyet vardır. mm sebebi gerek Arîalet Bakanıda da mensub olduğu meclisin müBu heyetin çalışmaları sayesinsaatfesi almmaisızın ne takibaü ka nm, gerek Nihad Erim arkadaşımıde mezarhğın etrafı hemen tanuniye yapılabilir, ne de tevkif edi zın çok güzel konuşmuş olm3İarıdır. Ama dava sarihtir. Bu dünya mamile duvarla çevrilmiş ve yer lebilir.» yer demir kapılar yapılmış ve Safsataya, mugalâtaya hacet yok. da kime sorsanız (Aldoğanın dediği doğrudur) ce'.abını alıramız. üzerlerine kilidler takümıştır. Dünyamn bütün hukukçularma, bir Ailemden âhirete intikal edenmemleketin bütün Anayasa ^:ofe Nihad Erim, muhalefetin fedailik sörlerine, hattâ hukukla pek az is olmad:ğından bahöetti. Yakın tarih lerin kabirleri Ayrılık çeşmesi tinası olsa da herkese sorulur. A gözönünde. şu Terakkiperver fır ile Baytar mektebi arasındaki dalet Bakanının ve geçen oturumda kanın nasıl başıru yediğinizi bili kısımdadır. Çeşmenin karşısma Nihad Erimin söyledikleri ayakta yoruz. Serbest Fırkanın başına ge tesadüf eden noktada bır denıir duramaz. Anayasanın hiç bir mad len malumdur. Bu memiekette, kapı vardır. Geçen sene bu kapı desi herhangi bir bahane ile sav hepimizin zihniyeti maalesef bun üzerinde sağlam bir kilid buluBaklanamaz. Hepinizin samimî in dan 25 yıl evvelki zihniyettir. Me nuyor ve icabında açıhyordu. Bır sanlar olduğuna inamyorum. Mü sele hâdiselerden ders almaktır. müddet sonra kilidin kırılmış olhim bir mesele üzerindeyiz. Aldo Kendi fikirlerimize aykırı olanlara duğunu, bu defaki ziyaretimde alıştığımız ğanı falan bir yana atın kardeşle toleransla mukabe'.eye de kapınm bir tel parçasıle bağrim, şu bana yapıian muameleye gün, muhalefeti zaruret olarak ka lanmış bulunduğunu gördüm. bul ettiğüniz gün, elbette ki mufeanginizin viedanı razı olur? Bütün Mezarhğa girdiğim zaman çok dünya bize güler. Bunu tevil ede halefet bir fedakârhk olmaktan çımüteessir oldum. Her taraf haymezsiniz. Bir hatadır ki yapıldı. kacaktır. Hiç ilerleme yok mu? Var vanlar tarafmdan kirletilmişti Geçen gün burada bulunamadım. elbette. Fakat bunun tam olmasını Nihad Erim arkadaşımız, demokra istiyoruz. Nihad Erim diyor ki, Hayvanlar kapıdaki teli çözerek siden bahsetmiş, «milletvekillerinin (Muhtelif toplantılaıda bize KÜfür kabristana girmiş değillerdir. Jmtiyazı istisnaî bir mahiyettedir» ediyorsunuz.) Bu serapa yalandır. Kapı kilidlerini kopararak bun demiş. Ben şimdi insan hakları be Siyasî toplantılarda fikirlere fikirle ları oraya sokan insanlardır. Ya yannamesmin 12 nci maddesinden mücadele açılır. Bak şimdi nasıl rın, öbür gün hepimizin gideceği bahsedeceğim. Bizim hükumetimiz tatîı tatlı konuşuyoruz. Beni kız yer orası olduğuna göre, mezarde Birleşmis Milletier Anayasasına dırmıyorsunuz. Çünkü sinirlenince hğa lâzım gelen hürmetin göshürmet edeceğini, tanıyacağmı va başlayacağım başka türlü konu? terilmesi hepimizin en tabiî vadetmiştir. Nitekim bunlar yayınlan mağa ve elbette iyi olmıyacak. temenni ed3Cîğimiz şey, bu zifesıdir. Bu vazifeyi umuma hadı. Eminim ki samimiyetle yapıldı. Hep memlekette anayasa ve insan hak tırlatmanızı ve alâkadar makamİşte 12 nci madde: ların da mezarlıklarımızm kolarının tamamen tatbikidir.» (Hiç kjmsenin. hususî hayatı, ailerunmasına biraz daha alâka gösBu sözlerden sonra Başkan Raif Bİ, meskeni veya muhaberatı husustermeleri için nazarı dikkatlerinj Karadeniz, gündemin diğer maddelarında indt kararla..) celbetmenizi rica ederim.» sirıe geçildiğini bildirdi. Alcbğan burada şöyle bir isütrad yapü: Istanbul Radyosundan Bilet karaborsası önlenecek c Bunu keyfî diye tercüme etBeden Terbiyesi Bclge merkezinde bir istek mişler. Arbitrer keyfî değildir.» de dün Valinin Başkanlığında bir toplantı yapılarak bilet karaborsası işi görüdikten sonra devam etti: Bursalı üç okuyucumuzdan alşülmiiş ve bunu önleyici bazı kararlar < Evet. indî kararla şeref ve alınmıştır. dığımız bir mektubda, İstanbul şöhretine karşı tecavüzde bulunuRadyosunun program harici y a p lamaz. Herkesin bu karışma ve tecaÖLÜM tığı neşriyatı yarıda kesmesinin vüzlere karşı kanunla konınma hakNaşid Arıkanın ve Reşad Güvenin teessür uyandırdığı yazılmakta kı vardır.» babaları. .Bursa mebusu Atıf Akgü ve ezcümle şöyle denilmektedir: 12 nci madde mucibince, hiç bir cün kayınpederi, merhum Saffet «Tarihimizin ilk millî boks vatandaşın evine böyle arbitrer bir karsrla eirilemez. Adalet Bakanı hâ Arıkan ve Baha Arıkanın enişteleri müsabakasını bütün millet, evlerde, kulüblerde, gazino vo kimin kararı diyor. Buna hâkim emekli Albay HALİD GÜVEN kahvelerde heyecan ve iftihar denilmez. Buna müftl denir. Hâkim, iki tarafı dinleyen demektir. Hâkim, vefat etmişür. Cenazesi 612949 ile dinlerken İstanbul Radyosu, duruşmada vicdanının ve mevzua sah günü saat 2 de Kadıköy Yelde programına devam etmek üzere ttn icablarmı iki tarafı dinleyerek ğirmeni, Karakolhane caddesi 19 maç haberlerini kesti. tatbik eden adamdır. Hâkim, anlatı No. lı Tevfik Tura aparümanmdan Geıie 2/12/949 Namık Kemal şa göre fetva veren adam değildir. kaldırılarak namaa Osmanağa ca günü, Türk tarihinin, Türk eKaldı ki bu hâkimin işe kanşması miinde kılmdıktan sonra Karacaah deb:yajj.n!n, ve Türk hürriyetiindidir. Kimseyi dinlememiştir. Yal meddeki aile kabristanına defnedi nin geçmîş kahramanlarını, Türk nız yukandan aldığı ihban ele al lecektir. Çelenk gönderilmemesi r i gencliği bir mikrofon önünde mış, anlatışa göre fetva vermiştir. ca olunur. heyecan v e iftihar ile dinlerken * * * İşte bunun için adına müfti derler. radyo gene kesildi ve akşam Ya bu insan haklarını bu memleMerhum Osman Barda ile Leylâ programı başladı. kette tanıyacak ve yerine getirece Bardarun kızı, tktisad Fakültesi Radyonun b u değişen ahengi ğiz, yahud da (bizim memlekette asistanlarmdan Dr. Süleyman Barkarşısında ne kadar teessüf d u bunlsr yapılamaz) deyip isin içinden danm kızkardeşi: yulduğunu bilmem Radj'O İdaçıkahm. Arkadaşlar bu memlekette JALE BARDA muhalefet fedakârhkür, hattâ feda 512949 pazartesi günü ebediyen resi tahmin edebüir mi? iliktir diyeceğim. Gene buna rağmen gözlerini hayata kapamış olup, ce îşte bu gibi millî hâdiselerin muhalefet ediyoruz. Bizim muhale nazesi 612949 sah günü saat 11 de yayımı müddetince radyo neşfetimiz hiç birinizin çahsma değil Cağaloğlu devam Çatalçeşme 17 sayılı riyatınm sonuna kadar dir. Şahıslarmız muhteremdir. Mu evinden kaldırüıp aile kabristanına etmesini diliyor ve bu hususu halfifetimiz yapmacık muhalefet de götürülecektir. Mevlâ rahmet eyle Radyo îdaresinden rica ediyodeğüdir. Samimidir. Kardeş bir muruz. > > halifiz. Ancak. hükumet anlayışımıza ve mevcud zihniyete muhalifiz., Fuad Sirmen tekrar kürsüde Fuad Sirmen tekrar kürsüye geldi: « Aldoğanla Anayasanın 17 nci maddesine mana vermekte, maalesef ittifak edemiyoruz. Hükumet yapıian muameleyi doğru telâkki etmektedir. Bununla beraber arkadaşunız mütaleasında ısrar ediyorsa, kendileri için kolay bir yol var. Maddeyi tefsir için talebde bulunurlar.» dedi. Nihad Erimin sözleri Başbakan yardımcısı Nihad Erim de söz aldı. Kanaatlere hürmetkâr olduğunu belirttikten sonra, Aldoğamn fikirlerine iştirak etmediğini kaydetti. Keyfî ve indî kararlardan bahsettiğini ele alarak: «Eğer bu memlekette bir yargıcın verdiği karsra da indî diyeceksek neye güveniyoruz.» dedi. İnsan haklan beyannamesine aykırı bir muamele cereyan etmediğini izah etti. Bu meralekette muhalefetin bir feda•kârlık ve fedailik halinden çıkmış olniürınîi ıımumî bir iftihar uyan Mezarhklara hürmet edeliıtı Butün tanınmış takvimciJer, âlimler, şairler, filozoflar, mütefekkirler, doktorlar, muharrirler, hikâyeciler. bir araya gelerek çeşitli mevzular üzerinde hazırladıkları 2500 parça yazıyı bir tek eser içinde topladılar. Bu eser, her yıl seve seve alıp bir ziynet eşyası gibi odanızı süslediginiz, günlük yorgunluğunuzu yaprakJarı arasında dinJendirdi^iniz: Buyok Saatli Maarif Duvar Takvimi daha büyük bir itina ile yakında çıkıyor. Yunan Tiyatrosunda "Paydos,, Yazan: Lutfi Ay Tiyatro eserlerinin de, insanlar gibi, talihlisi, talihsizi vardır. Telif veya tercüme, aynı kalemden çıkmış oldukları halde, temsil ve sahneye koauş şartlan kadar halk üzerindeki tesirleri bakımından, bambaşka akibetlerle karşılaşmış bir çok piyes gösterilebilir. Meselâ Bir Adam Yaratmak, Yaprak Dökümü, Köşebaşı ve Cyrano talihli eserlerdir de Parmaksız Salih, Ağhyan Kız, Köroğlu ve Ruy Blas talihsiz eserlerdir. Cevad Fehminin yazdığı piyesler içinde de her bakımdan en talihlisi şüphe yok ki Paydos olmuştur. Büyük Şehir, Ayarsızlar, Hacı Kaptan, Kocabebek gibi eserleri sevilerek, beğenilerek oynanmış ve seyredilmiş, Küçük Şehir gibi güzel bir hiciv komedisi daha da büyük bir rağbet görerek kendisine millî bir mükâfat kazandırmış olduğu halde, Paydos gerek ilham kaynağının berrakhğı. gerek en ciddî sahnelerimizde mazhar olduğu temsil mükemmelliği, gerekse büyük halk top luluklarının hassasiyetinde uyandırdığı müşterek aki?!erle çok daha geniş bir alâka toplamıştır. Gittikçe umumî bir mahiyet alan bu alâkanın, yavas yavaş büyük şehirlerimizden bütün • memlekete yayıldığını gördük. İlk temsilinden bu yana henüz bir yıl geçtiği halde. Paydos Ankara, İstanbul ve İzmirden başka bir çok şehir ve kasabalarımızın, profesyonel veya amatör sahnelerine de çıkarıldı, hattâ Ankara radyosunun yerinde bir teşebbüsile, yurdumuzun tiyatro sanatinden tamamile mahrum kaîan en uzak köşelerine, en küçük köylerine kadar tanıtıldı. Paydos'un yurd içinde kazsndığı bu eşi görülmemiş muvaffakıyet hududlarımızın dışına da uzanmaktadır. Eser daha şimdden yunanca ve ingilizceye tercüme edilmiş, Amerikadan istenmiş ve nihayet, bir müddettenbcri şehrimizde temellife hiç ihanet etmediklerinden emin olabiliriz. Temsil bakımından eseri bizzat sahneye koyan Madam Katerina, Ses Tiyatrosunun nisbeten daı sahnesi için büyük başarı «ayı» lacak bir isabetle hareket etmift gerek dekor, gerek mizansen, gerek kıyafetler bakımından bize hiç yadırgamadığımız bir Paydos seyrettirmeğe muvaffak Uzun yıllar karşılıkü bir anolmuştur. layış zihniyeti içinde serpilip Rol taksimatma gelince: Murgeliştilrten sonra, mânasız bir spor hâdisesi yüzünden bulut teza Beyde gördüğümüz Niko lanmış görünen Türk Yunan Paraskevas şüphe yok ki çok dostlugunu canlandırmak, bütün değerli, çok tecrübeli ve olgun anlaşmazlıkları ortadan kaldırıp bir sanatkâr. Hayli güç olan ro • iki komşu milleti birbirine tek lünü aksatmadan oynadı. Fakat rar yaklastırmak için de bun kompozisyonunda, bütünile Mur taza Beyin bazan bir çocuk dedan daha güzel bir fcrsat bulunecek kadar saf, menfaat ve kanamazdı. Geçen akşam, Ses Tizanc hesablarından habersiz, yatrosunda, misafir sanatkârlabütün varlığile ideau'ne, mekterm verdikleri yunanca Paydos bine ve çocuklarına bağlı, kentemsilinde bulunanlar bunu büdisini onlardan ayırmak isteyenyük bir memnuniyetle müşahede lere, bilhassa Muhtara karşı da etmişlerdir. Başta Vali ve Bele zaman zaman sert ve isyankây diye Reisimiz Profesör Fahred taraflarmı bütün vuzuhile buladin Kerim Gökayla komşu mem madık. Bundan başka Mürteza leket temsileilerinin, ilim, sanat Beyin bütün o pasif mukavemet ve basın çevrelerimize mensub leri, isyanlan, acizleri içinde çok bir çok değerli çahsiyetlerin ha sevimli kalması icab ettiğini sazır bulundukları bu temsil ger nıyorum. Niko Paraskevas rolüçekten Türk Yunan dostluğu nü, bazı sahnelerde lüzumundan nun tekrar ve kuvvetle te2ahü fazla hareketli, bazı sahnelerde rüne bir vesile olmuş, temsilden de lüzumundan fazla dramatik önce Etnos gazetesi başyazarj bir eda ile oynuyor. Eseri meManakis'in ve Paydos müellifi lodrama düşürmemek, rolü d» nin Türk ve Yunan bayraklarile ölçülü bir ağırlık içinde vakur süslenmis kürsülerden bu konu tutmak için bu iki zıd temayulü da söyledikleri sözler, seçkin din ahenkli bir şekilde imtizae ettir» leyicileri üzerinde çik iyi tesirler mek lâzım. Mürteza Bey sahneuyandırmıştır. Harb sonrası dün de sinirli, aceleci bir öğretmenyasmın harabeler ortasmda ve den ziyade ağır ve yumuşak sefalet içinde bulduğu milletleri başh, sâkin, fakat idealine yutekrar birbirlerine yaklastırmak rekten bağlı bir tip olarak caniçin en emin vasıtalardan biri de lanırsa seyirciye daha çok kenşüphe yok ki bu gibi sanat te dini sevdirebilir. maslarıdır. Büyük Batı demokMürteza Beyin karısı Hatice rasilerinin dahi çok ehemmiyet Hanım rolünde gördüğümüz verdikleri bu gibi sanat teması Manto Aravantinu temsilin en m ve mübadeîelerini bizim gibi muvaffakıyetli kompozisyonlahudud komşusu olan, ve aynı rından birini yaratmıştır. El haideal etrafında toplanan memle reketleri biraz fazla görünmekl« ketler hiç ihmal etmemeliyiz beraber bu takdire değer sanatDoğrusunu söylemek icab ederse kâr Hatice Hanım bütün sadeliYunanlı komşularımız bu işte ği, şefkati, oğlu için duyduğu bizden daha çok gavret göster anahk endişelerile gerçekten ya mişlerdir. Son yirmi yıl içinde şatmağa muvaffak oldu. Hacı muhtelif sanat toplulukları, he Hüsameddin rolünde gördüğümen her mevsim, memleketimizi müz Tito Farmakis kılığı, kıyaziyaret etmekten geri kalmadı. feti, bilhassa cin gibi bakışlarile Biz de tanınmış sanatkârlarımı bize bir hacıağa tipi çizmeğe zı. ciddi sanat topluluklarımızı muvaffak oldu. Fakat bu tipin komşu memlekete zaman zaman çizgiden ileri gidemediğini, bütün gönderip bu münasebetleri kar hususiyetlerile canlandırıbp ya şılıklı bir düzen içinde geliştir şatılamadığını söylemeliyim. Eserin en mühim rollerinden biri mek imkânlarını aramahyıa olan muhtar Hasana gelince bu *** muazzam rolün sahnede kayboP»esmî bir tören olmamakla Iup gittiğini söylemeliyim. Tito beraber, Paydos'u temsil eden Vandis muhtar Hasanın ancak Elen dram trupu, Atinanın tarephklerini söyliyebildi. Dost nınmış sanatkârlarından teşeksanatkârlara hatırlatmak isterim kül etmiş bir heyettir. Bu heyeki Muhtar Hasan bütün pittatin başında Katerina, Veakis, resque'ile canlandırılmazsa eser, Paraskevas gibi komşu memlemuallim Mürtezanın karşısmâ ketin büyük şöhretîeri yer almuellifin büyük bir tezad halinmaktadır. Esasen trupun seyade çıkardığr siyah noktadan ve hatini tertib ettiği anlaşılan Madolayısile esas kaidelerinin bidam Katerina, Atinanın bellirinden mahrum kalır. başlı tiyatrolarından birinin saSalih Usta rolünde gördüğühibi ve Yunan sahnesinin yetiştirdiği büyük değerlerdendir. müz Emilio Veakis, Balkanların Türkiyeden sonra Kıbrıs, Suriye Emil Yannings'i diye şöhret almeşhur bir komedyendir. ve Mısırda da temsiller vermeğe mış gidecek olan Mada'm Katerina, Fakat üstad Türk meslekdaşmPaydos'u Atinada, bu tuıneden dan ödünç aldığı elbiseler için • döndükten sonra ve her halde de, aynı makiyajı da yaparak, çok daha değişik bir ksdro ile. ona o kadar benzemiş ki kendisioynamağa başJıyacaktır. İstanbul ni seyrederken Büyük Behzadı da verdikleri ilk yunanca Pay yunanca oynuyor sandık. Bunun dos temsili kendileri için çok la beraber üstadm rolün teferfaydalı bir tecrübe olmuştur. rüatı üzerinde hiç durmağa vaTercüme bir eseri yazıldığı merfl kit bulamadığını sanınz. . Öyle leke^t.e, müellifinin, ve baglıca oîmasa her halde Salih Ustaya rolleri ilk defa yaratmış olan kendinden de bir şeyler katmak larla ana dilden seyretmek fır isterdi. satını bulmuş bir seyirci topluİki köy delikanlısmdan. kısa luğunun önünde oynamak her boylusunu, zannederim Ömeri yabancı tiyatroya nasib olmıyan oynıyan sanatkâr çok renkli ve bir mazhariyettir. Bu sayede mi canlı bir kompizisyon yapmıj. safir sanatkârlar eserdeki şa Ayşeyi bizzat oynıyan Madam ; hısların karakterlerine daha iy Katerina da temsilin en muvafnufuz etmek, tipleri yermde ve fak olan sanatkârlarından biriTürk meslekdaşlarınm kompozis dir. Şehir hayatına pek çabult yonlarından tetkik ederek daha ve rahat intibak etmesine ragiyi canlandırmak, nihayet ese men Ayşeyi, bilhassa, Kıdvanla rin müellifi ile temas ederek el olan meclislerinde, kuvvetle can lerindeki metni bütün incelikle landırdı. rile çok daha iyi kavramak im*** kânmı bulmuşlardır. Fransada bile, bazı eserlerin Fransız diliNetice olarak dost ve misafir le konuşan komşu memleketle Yunan tiyatrosunda gördüğümüz rin sahnesinde ilk tecrübe tem Paydos'un bizi, Muhtar Hasan sillerini yapıp halk üzerindek» ve Hacı Hüsameddin gibi bazı tesirlerini müşahede ettikten son •mühim roller istisna edilirse, ra Paris sahnelerine çıkarılma^ umumiyetle tatmin ettiğini söysında fayda görüldüğü düşünü liyebilir:z. Şüphesiz Madam Kalürse Yunanb sanatkârların Pay terina da şimdi temsilin aksayan dos'u Istanbulda ve daha sonra taraflarmı daha iyi görmek imKıbrıs, Suriye ve Mısır gibi he kânını bulmuş ve bunları Atimen hemen aynı manevî iklim nada verecekleri temsiller icin gartları içinde yaşıyan seyirciler gidermek çarelerini düşünmüîkarşısında oynamakla ne kadaı tür. Tercüme eserlorin kendi geniş, çeşidli ve aynı zarranda sahnelerimizde ne şekil aldığıda faydalı bir denemeye girismiş nı düşününce, bu gibi aksakhkoldukları kendiliğinden anlaşılır ları hoş görmemek elden gelmiBu denemenin eser kadar dosi yor. Bir Türk eserini sahnelerisanatkârlar içm de verimli vo ne koymak, onu bu sanata bemesud neticeler sağlıyacağmdan şiklik etmiş dost memleket seşüphe etmiyoruz. yircilerine tanıtmak ve bu suretle iki memleket dostluğunun yeniden kuvvet bulmasına san*** etmek is.teyen Artık biraz da Paydos'un Yu atlarila hizmet Madam Katerina ile arkadaşlanan tiyatrosunda nasıl oynandığmdan bahsedebiliriz.Her şeyden nna teşekkür eder, bu yolda ilk evvel, kendileri için hiç. de güç adım olan Paydos'un, Cevad olmıyan, bir adaptasyon yoluna Fehminin dediği gibi, iki komşu gitmemiş oldukları, eserin millî memleket arasındaki anlaşmazkarakterini muhafaza ettiklen lıklara da «paydos» çekmesini için mütercimleri tebrik etmek gönülden dileriz. siller vermekte olan Elen dram trupu tarafından, geçen akşam, Aristophanes'in dilile oynanmıştır. Böylece Paydos, yabancı dile tercüme edilip oynanan ilk sahne eserimiz olarak, tiyatro edebiyatımız için bir dönüm noktası, yepyeni bir merhalenin de başlangıcı oluyor. * * * isterim. Yunanca bilmediğim için A. Haçopulos i!e P. Vasilyadis'in tercümede ne dereceye kadaı muvaffak olduklarını tayin edemem. Fakat seyrettiğimiz yunanca Paydos, teferrüatına varmcaya kadar, türkçesini o kadar yakından takib ediyordu ki mütercimlerin bu hususta mü TIYATRO Dizel Alternatör Grupu almacaktır Bursa Belediyesi Başkanlığından: Belediyemiz Elektrik Işletmes: için satın alınacak 1 aded 17502000 veya 2 aded 1000 er beygirlik Dizel Alternatör grupu için teklif olunan bedeller lâyık hadde görülmediğinden 4768 sayılı kanun mucibince yeniden teklif alma suretile satın ajmacaktır. Bu işe aid fennî ve satınalma şartnameleri 25 lira tnukabilinde Beîediyemiz Elektrik İşletmesi Müdürlüğünden alınabilir. Teklif zarfları en geç 19/1/950 perşembe günü saat 14 e kadar Belediye Başkanlığına verilecek ve zarflar aynı gün saat 15 de Belediye binasında Encümen salonunda açılacaktır. Postada vâki olacak gecikmeler kabul olunmaz. Belediye ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. " (17201) Devlet Ziraat İşlelmeleri Kurumu Türkgeldi Ciftliğinden: 1 Çiftliğimizde yctiştiıilen 233 baş besili Domuzun 121249 Pazartesi günü saat 14 te Kurumumuzun İstanbul Balıkpazarı caddesi 83 numaradaki Büro binasında açık arttırma »uretile satışı yapılacaktır. 2 Bu satışa aid şartname her gün Büroda görülebilir. 3 Arttırmaya iştirak edebilmek için arttırmadan evvel Büro veznesine 2500 lira muvakkat teminat yatırılması lâzımdır. 4 Kurum. ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. Çatalca Malmüdürlüğünden: Markası Muhammen bedeli .Geçici teminat Lira kuruş Lira kuruş Kamyon Ford 700 00 52 50 » » 650 00 43 75 » » 700 00 52 50 Cinsi Evsafı Müstamel » » 1 Yukarıda cins ve evsafı yazılı (3) üç aded kamyon kapalı zarf usulile arttîrmaya konulmuştur. 2 İhalesi 16 arahk 949 cuma günü saat (14) de Çatalca Malmüdürlüğünde yapılacaktır. 3 Satılacak kamyonlar Hadımköyde (10118) Askeri Komutanlığı garajında her gün görülebilir. 4 İstekliîerin muayyen gün ve saatte teminatlarile birlikte komisyona başvurmaları ilân olunur. (17220) Toptan arttırma suretile satış Türkiye Ziraî Donalıtn Kurumu ™ Amasya Deposu Müdürlüğünden: 1 Aşağıda miktan ve bulundukları mahaller yazılı mallar Amasya Depo Müdürlüğünde 15 arahk 949 perşembe günü saat 14 de toplanacak komisyon huzurunda toptan arttırma suretile satılacaktır. 2 İhale yapıldığında talibler malları bulundukları yerlerden te?ellüm edeceklerdir. 3 Kurum, kısmen veya tamamen ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. 4 Sahşa iştirak edecek taliblerin 15 arahk 949 perşembe günü saat 14 e kadar Depomuza mektubla veyahud muayyen günde toplanacak komisyona şahsan müracaatle teklifte bulunmaları. «Postada vâki gecikmelerden Kurum mesul değildir.» 5 İsteklilerin malları görmek için hizalarında yazılı teşkillerimize başvurmaları. 6 Kat'i ihale neticesi alâkalılara ayrıca bıldirilecektir. (16829) Tırpan El orağı Kör ağır Uç demiri Uç demiri Nal Nal Her cins Her cins Ankara «İngiliz» «Dişli, dişsiz» Uç demiri No. 5 • Kgr. Kgr. 35 260.480 149.500 4 Amasya deposu 1066 6020.175 116.300 47 45 82 Samsun satış memurluğu 595 12. 1006.500 479 151 Tokad satış memurluğu 146 20 236. . Merzifon temsilciliği 515 7 215, . 14 Gümüşhacıköy » 34 2709.400 434.210 2 Çorum » 288 . 200. ' Artova ^ ^^ 20. 5 | Turhal mm 22 15 Bafra » 15 125. 715. 10 İskilip 53 Erbaa Ziraat Bankası Yıldızeli Ziraat Bankası 81 89 Zile Zıraat Bankası Teşkilâtın adı 2740 278 47 680 75 11432.555 839.010 D1KKAT: ın 1950 Yıh Duvar Ve Masa (KIZILAY) Takvimleri bütün İl ve İlçelerdeki Kızılay Şubelerinde satılmaktadır. Evlerinizde ve masanızda bulundurmaktan zevk duyacağmız bu takvimlerden birer tane A L I N I Z. tı kalenin hendeğine daha varmadıklarını sanarak, ellerinde taşıdıklan merdivenlerle beraber hendeğe yuvarlandılar. İşte bundan sonra rüzgâr değişti. Bulut dağıldı. ve ay da parlayarak yaptığı marifete «hah! hah! hah!» diye güldü. Yazan: Halikamas Babkçısı Ertesi günü istirahat edildi. Daha ertesi çünü büyük bir mukaveHarb meclisinde her kafadan baş tam harekâtın plân mucibince ada met görülmeden şehir işgal edildi. ka türlü bir ses çıktı. Meclis bir makılh gelişeceği zaman, yarım a Kale muhafızı olarak yalnız yirmi karar almadan dağıldı. Herkes bir yın değil, fakat on tane tam aym otuz Türk vardı. Dışandaki kuvvct kalın ise bir kaç bindi. Bu bir avuc debirine küserek kendi kadırgasına salacağı ışığın delemiyeceği çekildi. aradan bir kaç gün geçtik ve kara bir bulut aym yüzünü kap nızciler iç kaleye çekildiler. Onlara ten sonra, herkes birbirine surat ladı. Artık.ortalıkta şözşözö göremi iki saat içinde teslim olmaları için eimekle bir neticeye varılimıyaca yecek bir karardık vardı. İşte bu bir ültimatom verildi. Onlar, «Hiç ğrnı ajıladi. Bir harb meclisi daha bulut hiç de he=abda yokru O mev nafile yere iki saat beklemesinier, tcrfandı. Andrea Dorya muhasara simde o diyarda hiç de bulut mu biz teslim olmayız, ne halt yiyeceklerse şimdi yesinlar,» diye cevab siiâîılai'i ve aletle edevatı olmayın olurdu? ca bir iş görülemiyece?ini söyledi. Bulut ayın yüzünü örttükten verdiler ve helâllajülar. Bu kadar OMİIIİ, <ne yapalım öyle ise, eşya sonra kalın ve sık bir yağmurdur mübaîâğaî] bir sayı üstünlüğüne mızı toplayıp gidelim mi? Ben hiç tutturdu. Bu yağmur, sanki muha karşı muvaffakıyetli bir müdafaa Düşman açtığı bir iş yapmadan Floransaya döne sara ve zapt plânı tebeşirli bir ka sağlayamazlardı. ııseın!» diye başırdı. Ni'ıayet bu de ratahtanın üzerine yazılmışmış gi gediklerden içeri girip de kale likanlılara bir jş yaptırmış olmak bi. plânı yıkayıp ortahğı karatahta içinde kalabalıklaşınca daha elân için M3nsstir kalesine hücum ka gibi zindana çevirdi. Kaleyi sağ ta şehid ohnamış üç dört kişi piştovran verildi. raftan çevirscek olan sağ kol kah larını barut fıçuarının içine ateş Guya Manastır kalesine geceleyin ramanane bir yürüyüjle yağmur al ettiler. Bir kaç tahta binanm dihücum edilecekti. Karaya asker çı tında denize gitti; ve ıslak olduk rekleri bavaya fırladı, ve alev sakarıldı. Harb plânı en ufak tefer ları için denize girdiklerini ancak lartk yarı kor halinde yere düştürüatına kadar hesab edilJi. Buradaa bellerine kadar suya girince anla ler. Deve dizileri Iplerini kopararak kaç as^er gönderilecek.. şuradan ka dılar. Karanhkta kalenin sol tara başlarını alıp dağıldılar, etraftaki çı saldıracak, (ufak bir bataklık Iını kuşatacak olan sol kol, kaleyi daşların çakalları acı acı uludu." En uzaktaki akbabalar bile, apvardı) ve bataklık nereden aşıla çevirtiyorum diye kendi merkez ansızın kabaran boyun tüylerile, caik, hep kâfıd üzerinde testit edil kollarını çevirdiler, ve onun etrakayalık yuvalarını bırakarak, gökdi. Harekâtm bsşlanmısı için ayın fında bir kaç kere dolaştıktan sonlere doğru süzüldüler ve Manastır kalkması beklenecekti. Ay tsm za ra yoruldular mı ne? zmkkadak kalesi böylece düşmanın eline geçmanında kalmadı değil kalktı, yarım yerlerinde durduiar. Merkez kolu ü. bir aydı. Harekâta başlanıldı. Fakat ise ki asıl hücumu bu yapacak «rCciîinunyet» în tarihî tefrilysı; 7 9 Ne var ki bu müdafaadan dolayı hayet Malta Gran Metri De İaMehdiyenin önünde uyuyan. deniz heyeti seferiyede kuvvei manevi Sangleanın teklifi üzerine gerek haşin bir hırıltı uyandırdı. Kuvvei yenin eseri bile kalmadı. Andrea Napolinin gerek Sicilyanın kuv seferiye gehniş demir atıyordu. Karaya sandallarla harıl hanl Dorya yüz yirmi beş mil ötede vetleri müsakillen kendi kumandanları tarafından idare edilecektir. asker çıkarıldı. Kaleyi saran teHaLkulvata gitti. Halkulvat muhafızı Don Lul de Harb hareketlerine gelince, impa peler ruruldu. Don Juan de VegaVargas donanma kumandanlarma ratoru temsilen bir harb meclisi nın, Don Garçia de Toledonun ve Don Luis, de Vargasin sırmaü Mehdiye kalesinin çok kuvvetli ve iarahndan kararlaştırılacaktiT. İspanyolların Mehdij'e önünde ipekli çadırlan kuruldu. Hemen oraya hücum için çok daha fazla nisan ayındanberi siper açma ve top tabiye etme işiasker ve levazıma ihtiyac olduğu görüldükleri nu söyledi. Fakat Don Garçia ve Turgud kaleyi çetin savaşlara kar ne girişildi Bunlar Şarlken'in AvAntonio Dorya Mehdiye hemen şı koyabilecek hale getirmek üze rupada en mühim muhasaralarda zaptedilmezse Turgudcanm bura re olanca gayretile çalışıyordu. kullanmış olduğu ağır toplardandı. ya dayanarak, çok zarar yapacağuı Kaleye erzak ve cepane doldurdu. Top mütehassısı Ludoviko Ferrada, ve işte bundan dolayı kalenin Gemilerde tayfalık etmiş olan üç polya tarafından batarya halinde hemen muhasara edilmesinde ve dört yüz Mağribliyi de para mu yerlerine sıralandu Ağır igler görNapoli ile Sicilyadan imdad kuv kabilinde kendr hizmetine aldı. Ne mekte olan Sicilya ve Yunan forvetleri istenmesinde ısrar ediyor var ki ne kadar kuvvetli olursa salarımn sırtlannda habire kamlar dı. olsun bir kale dışandan imdad çılar şaklayordu. Kale içinde bütün eli silâh tuBu sırada Sicilya valisi Don Juan görmedikçe dayanamıyacağını pek tan ahali kaleye «oplandı. BirçokVegadan Andrea Doryaya bir mek â!â büiyordu. Mehdiye halkmdan kendiierini lan Hisar Reisten kalenin İspanrub geldi. Mektubda Turgud Reisin etmeleri' beklenemezdi. yollara tesUmini istediler. Gene oralarda dolaşmakta olduğundan müdafaa denize açılmaktan korktuğunu, Onların çoğu tacirdi. Umumiyetle Hisar Reis, ıTeslim sözünü kim yoksa Andrea Dorya'ya çoktan il Şarlken'den daha çok fayda göre ağzma alırsa, Tann üzerine yemin ederim ki onu keadi eUmle öldütihak etmiş olacağım, bütün gemi ceklerini umuyorlardı. lerin Trapaniye geln elerini ve o1550 senesi haziranmm bir sa rür ve şehri de baştan aşağıya yarada birleşerek dtnize çıkmalarını bahı idi. Badi saba şafağı müjdeli karım. Budalalar, korkaklar! Tesrica ediyordu. Andrea Dorya Si yordu. Sabah namazına davet eden lim olmak felakettir Bin esir olacilya valisinin arzusunu yerine ge müezzinin sesi havaya yükseldı. cağına bir hür insan olsun. hıristirdi. Trapaniye gitti. Orada taşıt Uzayan o hazin çağırış uzaklıkla tiyanlar sizleri servetlerinizden isgemilerine kara kuvvetleri joikle ra sindi. Issız çölde bir başına ses tifadede serbest 'ni bırakacaklar tildi. Hep birlikte âenize çıkıldı. lenen bir ruhtu sanki. Musiki ıdi sanıyorsunuz? Sizin herşeyiniz şu fitillerine Fakat yolda münakaşa başladj. ve tatlı idi. Bazan rüzgâr, pence anda kale toplarımn Napoli valisinin oğlu Don Garçia renin yanına asılı duran bir udun bağlıdır. İmanmız, kannız, çoluk ile Don Juan Vega bir senlik beıı tellerine sürünür ve geçerken, çocuğunuz, servetiniz için , mutlalik davasıdır tutturdular. Andrea sanki fcu dünyaya aid olmıyan oir ka dövüşmek gerek> diye bağudı. Dor>ra bu iki İspanyolun arasını notayla öter. Gönül duıur, dinler, (Arkan var) bulmak icin akla karayı sefti. Ni ve daha t"^l' sarpar. Birden>ire KAYIB ZİNCİR Üzerinde ilci anahtar bulunan bir altm zincir kavbettim. Maddî değe» rinden ziyade bence manevi kıyme' ti büyüktür. Bulup getireni memnu» edeceğim. Beyoğlunda İstiklâl eadde* sinde terzi İzzete müracaat»
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle