18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURIYET 22 Aralık 1949 1 3YU, Fransız Dış Bakanı. Ruslar şerefine îçmeyi reddediyor Bastarafı 1 in&sahifede ile bu bölge arasmda iktisadî ve malî bir birlik kurulmasım teklif etmişti. Arnerikan''ve İngiliz mümessiî heyetleri de, uzunca bir mü n?kaşadan sonra, ve bazı noktalarm değiştirilmesi şartile, bu teklifi desteklemişlerdi. YEİIIIZ Molotov, günlerdenberi kat'î bir fikir beyan etmiyor, b\ı meseleyi kedinin fareyle oynaması £İbi oyalayıp duruyordu. Kendirini ne kadar tazyik edersek ed.r":im. Fransız teklifinin ne lehinde, ne de aleyhinde bir vaziyet almamskta ısrar ediyordu. Bir pazarlık meselesi Molotov'un niçin bu şekilde hare'.et ettiği açıkça anlaşılıyordu: Susya, Rhur havzası gibi. A.1manyarun büyük bir sanayi bölgesinin kontroluna kendisi de iştirak etmek istiyordu. Fransa, Rusyanm bu talebini destekleyecek olursa o da Fransanın Saar hakkındaki teklifini destekleyecokti. Fakat, Fransanın Rhur havzası hakkındaki Rus talebi karşısında ne vaziyet alacağını bilmediği için, Saar meselesinde çekimser davranıyor, Fransadan söz beklediğiai adeta ima ediyordu. Nihayet 10 nisan günü M. Bidault, Fransız teklifi hakkında kat'i karar verilmesi için ısrar etti. Mr. Bevinie General MarshaU lehte rey verdiler. Molotov, Fransız teklifine niçin cevab vermediğini nihayet açıklajnak zorunda kalmış gibiydi. Saar hakkındaki teklif karsısındaki Sov yet durumunu tesbit etmeden evvel, Rhur hakkındaki Sovyet teklifine cevab istedi. M. Bidault, Rhur meselesini münakaşaya hazır olduğunu, fakat o anda konferansın önünde Saar meselesi bulunduğunu ve bu husuıta karar beklendiğini söyledi. O zaınan Molotov soğuk bir tavırla, başka bir »öyliyeceği olmadığını bildirdi. Bu suretle. Fransız teklifi reddedilmi? oluyordu. Çünkü, bütün kararların ittifakla «lınması şarttı. Hürriyeti sevenlerin şerefine Molotov'un bu harekeü Fransız mümessil heyetinin pek ağmna gitmişti. O akşam yemekte M. Bidault hemen hemen hiç bir fey yemedi. Vakıâ, büyük bir ntzaket göstererek, muhavereye içtirak ediyor ve hareketlerine hâkim oluyordu ama, o günkü hâdisenin tamamile tesiri altında bulundugu belliydi. Sofrada, kadeh kaldırma sırası ona gelince, kendisinden evvelkilerin kullandığı basmakalıb söxleri tekrarla «dostluk ve isükbal» den bahsetmedi. Kadehini «İçimizdekilerden hürriyeti sevenlerin şerefine» kaldırdı. Bu suretle, M. Bidault, sofradakiler arasından Rusları ayırmış oluyor, onlardan başkalannın şerefine içiyordu. 3unu Molotov"la Vişinskiy de pekâlâ anlamışlardı, çünkü M. Bidault'nun hürriyete Ruslann anladığmdan tamamile ayn bir mana verdiğini gayet iyi biliyorlardı. Demokrasi nedir? Ruslarla münasebetlerimizde bizi en fazla müşkülâta uğratan noktalardan biri, «demokrasi» kelimesine onların da bizimle aynı manayı verdiklerini zannelmektir. Kalbuki «demokrasi» kelimesinden bizim kasdettiğimiz mana ile Polilburo'nun anladığı mana birbirinden çok farklıdır ve Ruslarm bu kelimeye bizimle aynı manayı verdiklerini zannetroek pek safdillik olur. Lenin demokrasiye dair çok şey yazmıştır. «Külliyat» ında meseiâ şpyle bir tarife rastlıyoruz: «Demokrasi azlığın çokluğa tâbi tutulduğu bir devlet idaresidir. Yani, bu idarede bir sınıf diğerine karşı, halkın bir zümresi diSer bir zümreye karşı daimi şekilde zor kullanır.» Demokrasi hakkında komünistlerin besledikleri fikirle bizim fikirlerimiz arasındaki bu esash ve birbirine zıd farkı kaldırmanm arük sırası gelmişti. Zira, Üç Büyüklerin daha evvelki anlaşnvılarını tefsirde Rusyanın «demokrasi» kelimesine verdiği mana hayli karışıklık, felâket ve ıstıraba sebeb olmuştu. kendisi de başkalannın haklarına tecavüz etmesin. «Bir cemiyette ferdler kendi inanc ve kanaatlerini serbestçe ifade edemezlerse ve buna teşebbüs ettikleri takdirdj evlerinden ve ailelerinden uzaklaştınlacaklanndan korkaılarsa o cemiyet bizim nazsrımızda demokratik değildir. • Bir cemiyette vatandaşlar çahşma hakkmdsn, hp.yatlarmdan. hürriyetlerinden ve saadete ulaşr^ak run^ki payretlerinden mahrum edilmek korkusile yaşıyorlarsa o cemivet bizce demokratik değildir. Marshall Stalin mülâkatı 15 nisan gecesi General Marsh?.!l ve Mr. Bohlen'Ie beraber Kremlin'e giderken. «Acaba Stalin o günkü müzakerelerin notlarmclan Dış İşleri Bakanımızm demokrasi tarifini okudu mu?» diye meraK ediyordum. Marshal!. Moskovaya geldiği gündenberi, Stalin'le göriismeyi mümkün olduğu kadar sonrava bırakmış, bunun için evvelâ kontîrrnsın alacağı şeklin iyice belirmesini beklemişti. Şimdi artık gayet açık olarak anlaşılmştı ki, ne kadar zaman ve gayret sarfedilirse edilsin, Almanya meselesinde konferansm hakiki bir anlaşma i!e nihayetlenmesine imkân ve ihtimal yoktu. Onun için, Amerikanın vaziyetini işbirliği etmeğe hazır olduğunu, fakat lıiç bir şekilde Rusyanın emelierine boyun iğmemek arzusunda bulunduğunu Stalin'e tekrar bildirmesinin artık sırası gelmişti. Diğer taraftan, Mr. Bevin de, M. Bidault da Stalin'le çoktan görüşmüşlerdi; Marshall'ın bu ziyareti daha fazla geciktirmesi nezakete pek sığmazdı. O geceki görüşmenin dekoru, Stalin'le ilk mülâkatım esnasındaki dekorun aynıydı. Stalin'in yanında Molotov'la, Sovyet Dış İşleri Bakanlığının tercümanı Troyanovskiy oturuyordu. Burası Stalin'in hususî çalışma odasınm yarundaki, duvarlan tahta kaplı büyük bir salondu. Stalin, General Marshall'ı dostça selâmladı, Bohlen'in ve benim ayn ayn hatırımı sordu. Sonra, her zaman olduğu gibi gene, masanın bir ucundaki yerine oturdu. Molotov sağına, Troyanovskiy de soluna düşüyordu. Rusya meselelerindeki mütehassıslanmızdan biri olan Bohlen rusçayı da gayet güzel konuşurdu. Marshall'ın söylediklerini birer birer tercüme etti. =haberleri Serbest ithalât hazırhkları I HÂDİSELER DÜŞÜNCELERİ f İHEM NALINA M1HINA Dün şehrimİ2c gelen Merkez Baniiası Crenel Müdürü, BankaCumhuriyet devrinde kurulan nın hazırlık yaptığuu bildirdi cıernek ve cemiyatlerden her birinin benzerini veya karşılığını önMerkez Bankası Genel Müdürü ceki devre!erde bulmak mümkün Sadi Bekter dün sabah Ankara ken yalnız bir teşekkülün cunıdan çehrimize gelmiştir. Genel huriyetle beraber ortaya çıktığım Müdür, şehrimizde hususî banka kabul etmek lâzımdır: Dil Kurumu. mümessilleri, sanayiciler ve ta Gerçi edebî kahblar içinde, yahud cirlerle temaslarda bulunacak ve meseiâ üb ısülahlarını değıştirıne hususî teşebbüs erbabının kre gayesile vücude geimiş. dil işini di ihtiyacını karşılamak maksa herhangi bir şekilde hedef tutan dıle bundan bir müddet önce a topluluklar veya toplantılar 1323 lınmış olan kararların piyasad3 ten öııce de yok değildi. Fakat nasıl bir tesir bıraktığını. bu hu bunlara bir cemiyet, bir dernek susta tamamlayıcı kararların a denemezdi. Gerçi türkçenin şu velınması lâzım geiip gelmediğini ya bu istikameti hakkında mütatesbit edecektir. lealar, cereyanlardan mahrum deSadi Bekter dün, kend sile ğildik. Meseiâ kıymetli mütefekkir görüşen bir arkadaşımıza, Mer M. Nermi Beyin de kaülmış oldukez Bankasının serbest ithalâtj ğu «Genc KaHmler» in «beyannanasıl organize edeceği hakkında mesi, buna karşı İstanbulda rchazırlık yapmakta olduğunu. aksiyon davranifları bu kabildenAlmanyadan alacaklar meselesi di. Lâkin ortada cemiyetler kanunin bir kanun meselesi teşkil et nuna göre kurulmuş bir teşekkül tiğini, böyle bir kanun çıktığı yoktu. İlk defa bundan yirmi yıl takdirde meselenin halledilece evvel böyle bir teşekküle lüzum ğini, şehrimizde bilhassa sanayi hissedildi. Türkiyeye «Hasta Acilere uzun vâdeli kredi temin; dam» gözile bakan Avrupa karşıhususunda temaslar yapacağmı s:ndaki hsrikah siyasî kalkınma, Sanayi Bankasının da bu te fikir ve kültür sahasmda da kenmaslarda bahis mevzuu olacağı dine dönüş, daha evvelki devrelernı söylemiştir. de kökleri bulunan kendi dilıne Merkez Bankası Genel Müdürü dönüş hareketinin teşkilâtlanmasıSadi Bekter, önümüzdeki cuma na yol açmışü. günü gazetecilerle bir yapacaktır. görüşme Dil Kurumu ve Hukukî Durumu Yazan: Stalin'in 70 inci sonbaharı! Dr. Lutfi Kırdar Avrupadan «İstanbul» vapurile dün saat 11 de 75 yolcu ve 80 ton yükle Dogu Güney Akdeniz seferinden dönmüstür. Gemi ile gelenler arasında eski Vall ve Belediye Reisi Manisa miUetvekill Dr. Lutfi Kırdar ile eşi de bulunmaktadır. Dr. Lütfi Kırdar, rıhtırada C.H.P. Müftttiji Dr. Sadi Irmak, İstanbul milletvekili. Ekrem Amaç, Gazeteciler ve şahsi dostları tarafından karşılanmıştır. İzmir ve Karadeniz limanlan arasında nakliye kolaylıklan Motörlü gemilerin programları Karadeniz ve Izmir sürat postalarını birleştirecek sekilde terübleıımiştir. Bu program sayesinde Hopadan İstanbula doğru bütün Karadeniz iske. lelerile İzmlrin yük bakımından rabltası temin edi]mi« bulunmaktadır. Bu mretl« Istanbuldakı aktarma İ51 azalmış olacaktır. Nakliyeciler bu işten memnuniyetlerini Denlzyollarına bildlrmişlerdir. döndü Fakat bu Encümen, her nedense Dün akşam G. ve A. Baker Limited kendi adı ve kadrosu içinde gelirahatsızhğı esnaŞirketi tarafından Tahtakalede Prevu şemedi. İkinci, üçüncü senesinden sında çok buyük ve yakın alikalarını ayans hanmda, bir fenni âlet ve ölçü sonra tembeüeşti. Uzaktan Atatüresirgemiyen sayın profesör Dr. Mu cihazları sergisi açılmı;. sehrin tanmraffer Esad Güçhan ile Kemal Dra mıj şahsiyetlerile basın meruublarına kün bu Encümenden ve kurului şundan çok ümidli olduğu söylenimura. vefatını müteakıb gerek cenazesine ijtirak edenlere ve gerekse mek sergt hakkında izahat verilmijtir. : yor ve bu, alâkalılara şevk veriyor Götürü kazanc usulünc alınan du. Buna rağmen Encümen, ne restubla taziyette bulunan akraba ve dostmeslek erbabı larımıza ayn ayrı cevab vermeğe bü. mî tarzda, ne de hususî bir teşekyiık acızn ır.âni olduğundan muhterem Maliye Bakanhğı Gelirler Genel Mügazeteniz vasıtasîle teşekkürlerimin dürlügü. gelir vergisl kanunu gercğin kül olmaca doğru bir serpiliş göslblâğına delâlettnizi 5aygılarımla rica ce gerçek kazanclarının tesbltinde zor termedi. İki sene sonra, 1932 de, ederira. luk bulunmasır.dan dolayı bazı serbest Atatürk bu işin hızlandmlmasına Babası: Haydar Şenell meslek erbabı nı götürü kazanc usulüne lüzum gördü. Bu noktayı o deviralmıştır. Bunların kazar.c vergisi gö lerin di] işile alâkalı bir muharri*** türü olarak tesbit edüeceğinden defter rinin, Ruşen 'Sşrafin, «HatıraYuvamıza neşe ve sevinç getiren tutınalanna lüzum yoktur. lar» ından dinliyelim: c... Gazi Bir dokuma fabrikasında kızımız «Dilek» in doğumu dolayıHazretleri toplantıdakilere: sile Alman hastanesi mütehassısı çıkan yangın Dil işlerini düşünecek zaman Eyübde, Bahariye caddejinde. Ab. sayın Dr. Hadi Gediz ve kıymetli dürrahman Maltaoğullarına aid kumas da gelmiştir. Ne dersiniz? yardımcılanna açık teşekkürlerimive dokuma fabrikasının yapağı kunıtDiye sordu. Reisicumhur Hazzin iblâğına sayın gazetenizin ta ma dalresinde dün bir yangın çıkmıj, retlerinin yüksek düşüncesi sevassutunu rica ederiz. bir miktar yapağı yandıktan sonra Dr. Kenan Çolakoğlu ve eşi Fatih itfaiyesi tarafından BÖndürul vinde karşılandı. Gazi: Öyle ise Türk Tarihi Tetkik müştür. Cemiyeti gibi bir de ona kardeş Necib Fazıl para cezasına bir Dil Cemiyeti kuralım. Adı da mahkum oldu Killi hisleri rencide ertikleri lddi (Türk Dili Tetkik Cemiyeti) olsun! Buyurdular. Sonunda kendi elile asile haklarmda takibata baflanan Bü. Otomobili i yük Doğu dergisi sahibi Necib Fazıl bir şema çizdi. Bu suretle çalışma10 0 0 L İR A Kısakürekle muharrir Ömer bir müd nın çerçevesi ortaya çıkmıştı. Cedettenberi bu suçlarından dolayı muAcer^a fiatından aşağı, hiç hakeme edildikleri 4 üncü Asliye Ce miyetin iki büyük kolu olacaktı. kullanılmamış, 4 kapıh. deri zada para cezasına mahkum edıtmiş Biri filoloji ve lengüistik, biri de döşemeli. radyo; kalorifer ve lerdir. Türk drli.» Bunun üzerine. heyetimiz, «debeyaz lâstik satıhktır. Tel: mokrasi» nin tarifini haz'rİEch ve İşte bugünkü «Dil Kurumu» nun Necmi Rızanın konserî 84269 Saat 1921 e kadar. Marshall bumı kendisi de biraz Necmi Rıza Ahıskan, 1950 yılı bi geçmişine aid ikinci safha da burinci konserini 10 ocak salı akşamı dur. Türk Dili Tetkik düzelterek, konferansm 14 mart Cemiyeti, saat 21.15 te Melek sinemasında veretoplantısındaki demecinde. Ameri1 Kemaleddin Kamu I cektir. Kıymetli sanatkâr. sevilen saz kurulur kurulmaz 1932 de birinci, kan milletinin bu kelimeden ne ansanatkârları arkadaşlarınm da istlrak 1934 te ikinci, 1936 da üçüncü, 1942 ladığını bildirdi. Bu tarif, belki de, Hayatı, Şahsiyeti ve edecekleri bu konser için zengin bir de dördüncü, 1945 te beşinci koninsan haklarma dair Rusyada o zaprogram hazırlamıştır. gresini ki bu kongrelere kurultay Şiirleri rnana kadar verilmis. en doğru izadeniyor yaptı. Arada bir isim dehatı teşkil edivrrdu. ğişikliği de oldu. Dört kelimelik 1948 de vefat eden son devKüçük Haberler isim iki kelimelik «Dil Kurumu» rın bu kıymetli Türk ŞiirleAmerikanm demokrasi anlayışı •• İNEBOLU hattında yolcu mikta şeklini aldı. İşte bugünlerde An* rinin matbu ve gayri matbu Marshall diyordu ki: n fazlalaştığından Denizyolları İdahemen bütün. şürlerini topAmerika Birleşık Devletleri resl bu hatta Güneysu vapurunu tah karadaki toplantı bu Derneğin altıncı kongresi mahiyetindedir. lamış olan bu eser, değerli sis etmiştir. hükumeti ve vatandaşlannın «deIII edebiyat öğretmenlerinden Ve• TURİZM Kongresine başkanlık mokrasi» kelimesile kasdettikleri eden Fahreddin Kerim Gökay, işleri. fa Lisesi Müdürü Rifat NecTeşekkülün bu üçlü tarihi. memşey, verilmesi veya geri alınması ni ikmal edemediği cihetle dün Anka. det Evrimer'in uzun bir tahkabil olmıyan bazı haklardır. Bunradan hareket ederr.emiştir. Valinin bu leketimizde dilci olanlar kadar ollil makalesini de ihtiva etmıyanları da vakit vakit alâkalanların arasmda «herferdin msnevî akşam harekeü muhtemeldir. mektedir Temiz bir baskı ve + İSTANBUL Teknik Üniversitesi dırmış, bilhassa üçüncü «Kurum» ve ruhî melekelerini istediği şegüzel bir karton kapakla fiatı Elektrik FaküUesi Talebe Cemiyeti safhası lehte ve aleyhte, yerli vekilde geliştirmek, korkudan veya yıllık umumi toplantısı 24 aralık 1949 ya yersiz bir çok neşriyata yol aç2 liradır. Kitabevlerinden işkenceden âzade bulunmak hakcumartesi günü saat 14.30 da Teknik kı» da vardır. Yalnız, elverir ki arayınız. | Üniversite yeni konferans salonunda mıştır. Her nedense 1945 ten sonra aleyhteki yazılarm daha ziyade ^^^^ yapılacaktır. * KARTAL Halkevinde açılan ingi çoğaldığını kaydetmek isteriz. Bun lizce ve mandolin derslerl için 30/12/ dan dolayı «Kurumcu» larla «Dil 1949 tarihine kadar öğrenci kaydedi Kurumu» nun yaptıklarma semp.alecektir. Derslere katılmak isteyenler her gün saat 1617 arasında 2 aded fo ti gösterenlerin sırası gelince, atoğrafla halkevi idsre memurluğuna leyhte düşünenlere karşı neden Tasarruf Hesabîarı İkramiyesi müracaat edebilirler. 1945 tarihine gelinceye kadar sustuklarını sormalan da ayrıca ma14 ocak 1950 de çekilecektir. Rebiülevvel 2 Perşembe • nalıdır. B^çekilişten istifade için Objektif olarak «Dil Kurumu» t a nun çahşmaları gözönüne alınırsa 8 c •• 4* > Mehmed Semih ŞENELİ'nin GELECEK TAZI: Marshall ile Belediye Daimi Encümeni üyelerinStalin arasındaki ilk ve mühiın den bazı zevat ile İrnar Müdürü, Denizyolları Genel Müdürü Cemil Parman ve Denizyolları mütehassısları dun Üs(Bu. ha.txra.lann tettf hakkı küdardakl araba ve yolcu iskeielerinde tetkikler yapmışlardır. Heyet, bu Opera Mundi Şirketine aiddir.) tetkikler neticesinde, istikbalde inşa edilecek iskelenln yerlni bugünden tesbit etmek üzere işe başlamanın fayTEŞEKKÜR dalı olacagı neticesine varmıştır. Henüz pek genc Beşiktaş, Stnanpaşa camiine yaşında iken tubugün kasa konulacak tvüduğu ve 6 «enedenberi çekmek Anııları Koruraa Derneği tarafından te olduğu stnez bugün öğle namazından sonra Beşıktaş Sinanpaşa camiinde kasa koyma ve mitral hastahanahtar tesümi törenl yapılacaktır. ğır.dan kurtulaAyrıca gene yarın aynı saatte Fatih mıyarak 18/12/ camiinde kasa açma toreni yapılacak. 949 günü hayata tır. gözlerini kapayan sevgili yavruın Baker Şir.seti tarafından Üsküdar iskelesi için yapılan tetkikler Bu vesile ile küçük bir hatıramı kaydedcyim. 1928 sıralarında Ankaradaki «Türk Halk Bilgisi Derneği» merkezürle bir gün bulunduğum bir sırada «Dernek» in neşrettiği bir rehberden Maarif Vekâletince bin beş yüz nüshanın istendiği söylendi. Bu rehberde Türk folklorunun muhtelif şubelerine aid araştırmalar yanında merhum dostum dilci ve tarihçi Hasan Fehmi Bey tarafından yazılmış ve lehçe, kelime tetkiklerinin nasıl olacağını gösteren Dir izahname vardı. Gerek bütünü iübarüe gerek dil işlerine aid kısmı bakımından bu rehberin dikkaü celbetmesi, o zamanki «Halk Bilgisi Derneği» mensublannı çok sevindirmişti. Bir kaç gün sonra «Hakimiyeti Milliye», Maarif Vekâietinde bir «Dil Encümeni» nin vücude getirildiğini, «encümen» in her tarafta kelime derleyen şube ve mümessilliklerinin bulunduğunu, bunun için «Halk Bilgisi Derneği» nin neşrettiği «Rebber» den memleketin her tarafına gönderıldiğini bildiriyordu. 1928 senesmîh soh aylanna doğru doğan bu yeni Encümen. hakikatte o devrin İstanbula üstün dinâmik bir kültür merkezi haline gelrnek üzere bulunan Ankarasmda pek hararetli bir alâka uyandırdı. Bütün dava, Türkiye Türklüğünün kelime hazinesini keşfetmekte toplanıyordu. O zaman ilmî bir değer ] kazanmış olan «Derleme» ke'imesi, bütün faaliyetlere kılavuzluk ettı. İşte inkılâbdan sonraki dil işlerint oid i'k organ'zasyon bu «Türk Dil Encümeni« dir. oskovadan verilen haberlere göre, Kızıl Çar Mareşal Stalin Yo!d?ş, bugün 70 yaşına basıyormuş. K P münizm dünyasınm bu pek mesud hâdiscsi münasebetile Sovyet Rusyada demir perde arkasında yer jerinden oynuyor: bayram ediliyor. Asyanın en yüksek dağ zirvcicrin«•••(••••••••••ı. l a z a n : • • • • • • • > • I lim zortındayız. Her cemiyet ve ' den 38 tanesine Stalin'in heykeli dernek, senede veya iki senede bir dikilmiş. Prag'da. Stalin'in 70 inci umııraî toplantısını yaparak aza yıldönümünü ki'tlamak için bir cadkütüğüne kayıcılı elemanlurınm dede yapılan taka a'ilmak üzere huzuruna çıkar gerekirse idare Kızıl Çaıın yol kenarma korîulmuş heyeti değişir. Böylece cemiystler i resmine acele işine gidcn bir yolçalışma plânının da gösterdiği gibi miz dernek ve cemiyetlerden l>iri kanununun güttüğü terbiyevî he ' cunun ao. ağı nasılsa çarpmış. polis§u istikametlere yöneldiği görülür: olduğunu gösteriyor. Ruşen Esre dpfler gerçekleşir. Senelerdenberi j ler. bu müthiş suçu işleyen zavalhyı 1) Türkiye içi ve Türkiye dışı fin «Hatıralar» ına göre Atatürk, aynı kimselerin Dil Kurumu mer yakaladıkları gibi deliğe tıkmışlar! türkçe lehçe ve kelime hazineleri «cemiyet» in hükumetten nüsa kez heyetini işgal etmeleri ise bu Linç etmediklerine şükretsin! nin tesbiti; 2) Bazılarının «sesbi adesini aldırtmıştır. Demek ki da hedeflerden uzak kaldığını gösterDün bu haberleri okuduğum zalim» ve «şekilbilim» üzerinde araş ha önceki «Encümen» yarıreımî mekten başka bir şeye yaramaz. man Londrada bazı İngiliz gazeteOlsa olsa şu düşünce ileri sürületırmalar; 3) Eski türkçe metinlerin bir topluluktu. Şimdi bir sorgu: cileri ve mebusları. Basın Ataşemiz neşri; 4) Terim işleri. Bunlardan «Kurum», ilk «Encümen> gibi ce bilir: Dil işlerinden anlayanlar Nejad Sönmez ve muavini Bülend 1 ve 3 üncü zümreye giren çah$ miyetler kanunile alâkasız bir te yurdumuzda bu kadardır; her kon Ecevidle yemek yerken söylcdiğim malar, gerçekten mühimdir. "3ir şekkül müdür, yoksa «Türk Dili sjrede aynı zatlann küçük isüsna ve İngilizlerin pek hoşuna giden bir gazete sütununun müsaadesizlıği Tetkik Cemiyeti. nin bir halefi ve larla idare heyttine seçilmesi de fıkrayı hatırladım. yüzünden bu pibi kıymetli eserle devamı mıdır? Birincisinin deva seçicilerin bu mütaleasına delildir. Atom bombasınm Bolşevikler tarin isimlerine büe burada yer ayı mına maddeten imkân yoktur. Ger Böyle bir mütalea, Kurultay azarafından da yapılmasından. Sovyet ramadığımız için müteessiriz. Fa çek 5u ki «Kurum», yolunda l u siyasettcn kat topu birden «Kurum. lehine rulmuş bir «Dernek tir. Bir nüd larınm hür düşüncelerini ifade et Rusyanın takib ettiği kayrîedilecek bir faalijetür. Esa det evvel bu noktadan bahsedtn mekten uzak clduğu gibi msmle bahsediyorduk. Dünya barışının ^aş ketimizdeki türkçe ve edebiyat kn düşmaııı olan ve Avrupanm ortasısen bu çnbşmalar, her yazıcı tara lere cevab veren sayın Kumm fından şukranla karşılanmakta, Genel Sekreteri» de 2831949 ta nularile ilgili zümre>i, bu zümve na yerleşmiş bulungn Ruslann kenkalburüstü elemsnlan diliklerindcn buralardan cıkıp çıkhattâ bütün diger çalışmaların bı rihli «Ulus. ta şöyle demişti: «furk içindeki rakılarük bu iki istikamette yü Dil Kurumu. cemiyetler kanununa pörmemezlikten gelmek gibi pek mıyacaklanndan hf>hsedi\orduk. Yerünmesinin daha doğru olacağmi göre kurulmuş herhangi bir der de ahJâkî olmıyan bir karakter ta mekte bulunan İnşcilizlcr, Bolşeişaret oli'nmaktadır. Yani isimleri nekten farklı değildir. Mualiim'er şımektadır. Bu yüzden gönül isti viklerin kendi memleketlcrine çckilacayib olan bu «sesbilim» ve «se Birliği, Kızılay, Hür Fikirleri Yay yor ki «Dil Kurumu» nun altıncı mcleri, ancak Sovyet Rusyada çıkakilbiEm» ile «terimbilim. işlerinin, ma Dernekleri ne ise Türk Dil kongresi, demokrat Türkiyeye ya cak hir ihtilâlle mümkün olabüedeğerinden ittifakla bahsedüen 1 Kurumu da, odur.» Cemiyet nizam raşır bir hava içinde devam etsin ctği ümidine belbağ'amıslardı. İçve 3 üncü zümre çahşmalarım göl namesinin 2 nci maddesinin E fık ve neticelensin. Böyle bir hava, I lerinden hiri de hn ibtilâlin. ancük gelendirdiği ilea sürülüyor. Bu rası, cemiyet işlerinin idare heyeli 1932 de Atatürkün yeniden teşki Stalin'in ölümiinden sonrı çıkabidüşüncede olanlar haklı olsalar bi rolünü ifa eden bir «merkez heye lâtlandırılmasına çahştığı cemiyeti, Ieceğini söylcdi. le «Kurum» nizamnamesinin 2 nci ti» tarafından görüldüğünü, G fık aynı zamanda «Kurum» un çok sa Stalin 100 yaşına kadar yaşarmaddesinin b fıkrasını galiba göz rası da bu heyetin cemiyetler ka yın «Genel Sekreteri» nin söyledigi sa 30 yıl, bu ihtilâli beklemeniz lâönüne almaz görünüyorlar. Zira bu nunundaki kongreye karşıhk olan gibi, hiç değilse bundan sonra ol zım. dedim. fıkra, «Kurum» u kuru bir bilgi «Kurultay» tarafmdan seçildiğini sun cemiyetler kanunundaki me1936 sonlıaharında Sovyet Rusderneği olmaktan çok fazla bir ga belirtiyor. İkinci maddenin K fık kanizmaya uygun bir dernek na yada yaptığım seyahatte gördükleye için seferber ediyor: «Maksad, rası her Türk vatandaşın cemivete line sokacakür. İş, hareket ve kuv rimi anlattını. Türk dilinin öz güzelliğini meydana aza olabileceğini kaydediyor. Devet aktarmasının demokrasinin faİngilizlerden blri Staiinie görüçıkarmak, onu dünya dilleri arasın mek oluyor ki «Türk Dil Kuruziletlerinden biri olduğu doğru ise şüp görüşmediğimi sordu: da değerine yaraşır yüksekliğe e mu», bizim bildiğimiz cemiyet ve «Dil Kurumu» nun böyle bir ak Hayır, dedim, mümkün obnıriştirmektir.» derneklerden biridir. tarma ameliyesinden faydalanma yacağını bildiğim halde kendisile IV Yalnız olup bitenler karşısında sına zemin hazırlamak, herkesten görüşmek istedim: fakat sayfiyede, Dil Kurumunun altmcı kon^re «Kurum» un mevcud cemiyetler ziyade bugün «Dil Kurumu» nu rahatsız, mane\Tada gibi bahanesinuı toplandığı bugünlerde mubim | kanununa göre değil yazısız bir ce idare edenlere düşen sosyal ve oh lerle günlerce atlattılar, dedim, sonbir noktadan bahsetmeği faydalı miyetler kanununun belli olmıyan lâkî bir vazifedir. Bu vazifenin bu ra ilâve ettim: görüyorum. Yukarıdaki tarihçe, hükümlerine tâbi olduğuna hak defa ifa edileceğine emin bulunu« Ben orada Maarif Komîserl «Kurum» un baysğı bizim bildiği medenlerin de haklı olduğunu tes yoruz. Bubnof Yoldaşla, Ossoviahkim denilen hava kurumu teşkilâtmın ııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiL şefi General Aydman ile. ikinci derecede mühim mevki sahibi diğer ba?ı kimselcrle (förüşli'nı. Momlrkîte döndükten sonra 1!>36 37 de yapılan ve S o v e t ord"'arı GcnclVıırmay Ba^kanı MaUUUUUIIUIIUUUIU.UIUIUUIIİIIIIIIIIIIIIUIIIIIII re c al Tulıaçevski'nin dahil bulunc"uğu o pek meşhur vatana hıyanet davalan neticcsinde, bütün göriistüğüm kimseler mahkcmece ölüme mphkum ve idam edildiler. Ajans habcrlcrinde bu idarn haberlerini okudukça kendi kendime .tanışıp görüşmem bu Bnlşevik şeflerine nğursuz geldi. diyordum. O vakit, Stalin'le görüşmediğime fevkalâde üzüldüm.» | Prof. FINDIKOGLU I SERBEST SİTl\ Mersin mi, Samsun mu? Yazan: Fehmi Tevelcglu nı icab ettiren âmillerden biri olarak. diger sebebler arasında zikredilmiş bulunmaktadır. Tahsisen bu sebebe müsteniden Samsuna örnek liman yapılsın diye bir iddia asla varid değildir. Bundan maada, yazılarım ortada. ben SamS'Jnun etrafile mahfuz ve rüzgârsız olduğundan acaba nerede bahsettim? 3 Enteresan diye vasıflandırdıkları iaşe santralınm, yazı tetkik edilirse, bilhassa şimalî Anadolu için mevzuu bahis edildiği görülür. Sonra iddihar olunan bir şeyi icabı hale göre istahsal olundufu mıntakaya dahi gönderilemez mi? Limanla bu işin miinasebetlerini burada tavzih uzun olacak. şu kadarla iktifa edeyim: İaşe santralı, biriktirme ve tevzi ameliyelerinin icrası için sürat ve emniyetle işleyen bir. tahmil ve tahliye ister. Bu da limanla olur. Yazımız dahi dikkat nazarlarını çektiğine göre matbuaü takib ettikleri anlaşılan yazar her halde Ankaradan ve Karadenizden gelen sesleride işitmiş olacaklar. Karadeniz sahSlerimizde açlığın hüküm sürdüğü feryad halinde ileri sürülüyor. İşte âcizane tesisinden bahsettiğim iaşe santralı ihtiyacı bu feryad ve eninlerden doğmaktadır. Samsun limanı taraftarlarımn Mersin limanı taraftarları tarafından yapılan itirazlara verdikleri cevab n açılan sergi Marshall plânmdan favdalanılarak yapılacak limanın nerede inşası iktiza edeceği mevzuunu tetkik ve bu husustaki görüşlerimi 7]S>049 tarihli Cumhuriyet gazetesinde belirtmiştim. 1012949 tarihinde intişar eden (Liman davasında Mersinlilerin Samsunlulara verdikleri cevab) serlevhah yazı münasebetile bu mevzuu tekrar ele almak mecburiyetinde kaldım. Başlığı değiştirmedim. çünkü ben de Samsunluların Mersinlilere cevabı iiyemezdim. Ortada Samsun Mersin davası değil. memleketin menfaati mevzuu vardı. Cevabî yazıyı üç kısımda toplayabiliriz: a) Samsuna liman yapılmasını icab ettiren âmillerle. b) İskenderun limanı haKkındaki tenkidler. c) Mersinin liman ihtiyacını belirten izahat ve mütalealar. tarsa şüphesiz cütün memleKel bun dan sevinç duyar. Ancak İran transiti daha ziyade cenub yollarile işlemekte ve bu yolda inkişaf istidadı göstermektedir. Yo! durumu itibarile şose ve demiryolunun mevcudiyeti Samsuna liman da yapıldığı takdirde İıan transitinin orta Avrupaya aid Karadenizden geçecek kısmınm Samsundan işliyeceği fıkrinde bir abeslik. olmasa gerektir. Sorarım. Mersinin pek yakımnda. tabiî ve her türlü inkişafa namzed, milyonîar harcanarak modern bir çok tesialerle mücehhez bir halde bulunan İskenderun, Mersinde liman inşasma mâni olmuyor da, Trabzonda liman 'apıhrken veya varken, Samsuna da yspılması bilmem ki en hafif tabirile nasıl abes görülüyor? 7 Samsunda sadece Samsunun güzel tütünlerinın ihracı için bir abide limanı yapmak mütaleaaı gibi bir noktai nazar ileri sürmediğimize göre makale sahibinin ortaya bu şekilde bir fikir atması mev zuun ciddiyetini kaybetürmekte olduğundan cevab vermeği lüzumsuz buldum. 8 (Mersinde ihracat Samsunun tütün ihracmda oîduğu gibi yılın muayyen bir zamanında yapılmaz) deniliyor. Eğer Samsunun ihrac metaı sadece tütün olsaydı bu fikre doğru nazaıile bîkılabilirdi. Samsunun genış hinterlandından istihsal olunan mevad pek çeşidlidir. Tütün haric haşhaş, hububat, joımurta. ceviz kütüğü, kereste, deri, ceviz, mahîeb, barsak, kepek ve bakliyat gibi. Bu itibarla Samsundan da her zaman muhtelif suretlerle inkıtasız naklıyat yapılmaktadır. Mersinin 938 yılındski ihraeatına aid olmak üzere göst»'dikleri rakamlara gelince bu yıl harbin arifesinde bilhassa Aımanya tarafından anormal bir şekilde hububat ve diğer ham maddeler iddihar edildiği yıldır. Almanyanm o zaman iş yapüğı bütün memleketlerde ayn| kabanklığı görebiliriz. 938 ynlına aid rakamlar bize sahih malumat veremez. Bununla beraber haricî ticaret istastiklerinde hakikaten Mersinin Samsuna nazaran daha kabarık rakamlar gösterdiğini müşahede ederiz. Burada üzerinde ehemmiyetle durulacak bir cihet vardır. Bu rakamlara bakarak yapacağımız mukayese bizi daima aldatır. Çünkü Mersin ithalât ve ihracatını direk yapar. İstatistikleri kabarık görülür. Halbuki Samsun ihracat emtiasıru 'laha ziyade dahili ticaret suretile İstanbula şevkeder ve fi'len ihracat bilâhare İstanbuldan yapılır. Onun için Samsurıun ihracatından herricn % 75 i İstanbul istaüstiklerine dahildü. Samsundan dahilî ticaret muamelesine tâbi tutularak muhtelif senelerde Denizyollanna aid 1949 HUDSON TÜRKİYE KREDİ BANKASI 31 ARALIK 1949 C Gününe kadar hesab açtı rılabilir. V. E. 7 2 3 12~13 IC.44 18.23 9.4» 12.00 139,12.51 3.39 7.28 MEYDAN Bunları sırasile tetkik edelim. An cak bu mevzulara girmeden evvel bir limanın inşası için bu asırda aranılacak yegâne şartın ıhtiyac olduğu belirtiliyor. Pek tabii. Acaba biz bunu inkâr mı ettik? Sonra başhbaşına ihtiyac, bir işin yapılmasmda kâfi unsur sayılabilirse âlâ. Nelere ihtiyacımız yoV ki. niçin hepsini yapamıyoruz. İhtiyaclan lüzum ve ehemmiyetlerine. maddî imkânlara, zaman ve mekâna göre tasnif 4 Kara nakliyatınm daha fazla edip sıraya koymak lâzım gelmez mi? Ve e=asen münakaşamız da bu zaman ve masraf ihtiy3rı suretile yapıldığı, Samsunda liman olursa bu değil mi? masrafların ve Haydarpaşanın sıkıSamsuna liman yapılmasını icab şık durumunun tahfif edileceği fikettiren sebeb ve âmillere aid ten rimi daha evvel söyleseydim bunkidler: dan hükumetin de faydalanacağını 1 Yazımdan fSamsun. Mersin mütalea buyuran yazara, bunun bir kadar sığ ve bütün denizlere açık hakikat olduğunu habrlatırun. Dedeğildir) cümlesini alarak bununla niz nakliyatı her zaman ve her yerSamsunun Mersin kadar limana de daha ucuzdur. Nakil. tahmil ve muhtac olmadığını kabul etmekte tahliye masraflarmda vuku bulacak bulunduğumuzu zannettiklerini ileri tasarruf ciddî olarak dikkat^nazara süriiyorlar. Evvelki yazımda Mersin alınmağa değmez mi? Bu parağraflimanmın sığ ve bütün denizîere a ta yazar, Toroslarm l.eniilerine bıçık oluşundan, liman inşası için a rakılmasmdan bahsediyor. Bunu ranılan vasıflardan mahrum bulu benden değil .tabiatten isteyin. nuşundan, oranm liman ihtiyacını 5 Samsunla İskenderunun bir belirtmek kasdile bahsetmediğim, yol ile yekdiğerine bağlanmasını libu cümleyi tskib eden satırlarda man mevzuu ile alâkalı görmemekmüserrahtır. (Teknik muhakkak ki tedirler. Bir limanı takviye eden bütün bu güçlükleri bertaraf eder. unsurların başında yol gelir. Bu Eder ama külfet ve masraf da o yoldan sadece İskenderuna eşya ginisbette artar. Buna üzerinde du dip gitmiyeceğini aramak, onda lirulmıyacak bir mahzur değildir de manla alâka ve münasebet görmenilebilir mi?) Samsun, Mersin ka mek cidden garib. dar sığ ve bütün rüzgârlara açık 6 Trabzon limanı yapılrrken değildir, derken d« kıyasi bu cihet Samsunda ikinci bir transit limanı ten, yani liman inşaatının Samsun kurmanın en hafif manasile abes da Mersine nazaran daha ucuza mal olduğunu mütalea buyuruyorlar. olacağı noktasından yaptığımız ta Yazımda transit mevzuu bakımınbiidir. dan da Samsunun ehemmiyeti be2 Samsunda bir barınma limanı lirtilmeğe çalışılmıştır. Trabzon liihtiyacını takdir ettiklerini, ancak manı yüzüstü bırakılsın, bu liman barınma limanmın örnek tesisi ol Samsuna yapdsın denilmemiştir. masmdaki lüzumu anlayamadıkla Trabzon limanmın niçin yapıldığmı rıru belirttikten sonra (kandilerinin biliyorlar mı? Eğer bu limanın inde söylediği gibi Samsun etrafile şasından sonra bu yolda transit ar* mahfuz ve esasen rüzgârsız ise burada yapılacak bir dalgakıranın 510 gemiyi koruyacağını tahmin ediyoruz) diyorlar. Yazımda, barınma mevzuu Samsunda liman yapılm**ı Bcni dinlcyen İngiliz mebusları ve gazetecileri. bu üzüntümdeki nüUtovi anladılar vr kahkahalarla (rüldülcr. Pek kolay jrülmiyen İn^ilizlcrin hoşuna gidcn bu niiktcli fıkrayı, *ndan sonra, görüştüğüm İngiliz gazetcrilerinin ve şahsiyetlerinin hcmcn hemen hcpsine anlattım. İçlerinden bir meslekdaş, gazetes'ne yazac2gını da sövlcdi ama. bütün t n giliz gazctelerini her gün gözd?n geçiren Ncjad Sönmczle Bülend Ecevid o İnıiliz meslekdaşın gazetesinde de bu fıkrayı görmediklerini söylediler. Daha evvel hîr iki defa da yazdığım gibi, bütün basın ataselerimizin ve benim bütün gayretlerimize rağmen. ne benim Londrayı ziyaretime, ne de İngiliz meslekdaşlanmızın Türkiye hakkmda bana sordukları suallere verdiğim cevablara dair, Londra gazetelerinde bir tek satır çıkmadı. The Asiatic Review Asya Dergisi. adındaki mecmuanın, ocak 1950 sayısı için, sahib ve basmuharririnin arzusu üzerino yazdığım yazıyı bakalım, neşredecek mi? > MÜESSÎF ÖLÜM Şehrimiz tüccr:rlanndan Mıgırdiç Şellefyan, Kimyager Hsyk Şel!efy»n ve Aram Şelleryanın Babaları ve Siranuş Şelleıyanın kardeşi: Hakkın rahmetine kavuşmuşhır. Cenaze merasimi 22/12/1949 perşembe günü saat 14 de Beyoğlu Balıkpazarı Üc Horan kilisesinde yapılarak Şişli mezarhğındaki ebedi istirahatgâhına tevdi kılınacakür. K. Celil Cenaze Levazımatı BAY KİRKOR ŞELLEFYAN SİZ DE Kendinize Kuvvelli bir Şahsiyet yapınız. cManyetizrna ve Manyetizmalı İnsan Olmak» kitabı bu sahada size yardım edecek tek eserdir. Büyük kitabcılarda 250 kuruş. CUMHURİYET Nüshası 10 kuruştur Abone Şeraİtİ Bir Üç Türklye için 300 800 1500 2800 Haril 'çin 1600 ı 2300 • 5400 • ayhk aylık Altı aylılc SenellK Kr. » a t 600 Kr MEYDAN D Gaıetemije gonderüen evjak ve VOJ»'» rvsjTcdiLsin, editmerin iad* olunmaz t K K A T Arkan Sa. 4, Sü. I de
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle