18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 2 Aralık 1949 Amerikan Radyosunun Sesi ve Ruslarm derin hayreti Baştarafı 1 inci sahifede Fakat, tarafımızdan yapılan büdevrinde de başvurmaktadır. tün gayretlere rağmen, ne talebe Milyonlarca Amerikalı bu haki teatisini, ne de kitab ve filmleriınikatleri öğrenmiştir. Fakat anlıya zin serbestçe dağıtılmasmı bir madığı bir şey vardır ki o da şu türlü temin edemedik. Vakıâ, bu dur: sahadaki çalışmalarımıza devam Rusya neden böyle hareket cdi niyetindeydik, lâkin üeride daha fazla muvatfak olacağımız meşkuk yor? Eunun cevabmı verebilmek 'çin bulunuyordu. Amerika konuşuyor Rusyanın dünya siyasetindeki baş«Amerikanın Sesi» radyo prolıca hedefini hatırlamamız ve Sovyet propagandasını bu zaviyeden grammda rusça neşriyat yapılması lüzumu bu işe başianmadan çok görmemiz lâzımdır. Rusyanın gayesini bizzat Stalin evvel gerek Amerikanın Moskova büyük elçiliği, gerekse Dış İşleri şu sözlerde hulâsa etmiştir: • Bir mernlekette işçi smıfırun dik Bakanhğı tarafmdan teslim ediltatörlüğünü kuvvetlendirmek ve mişü. Fakat, faali/2te geçilebilmesi sonra bunu bütün memleketlerdeki için birtakım incelemeler ve haemperyalizmi yıkmak için kullar. zırhk lâzım geliyordu. Meselâ, müsaid bir yerde nakil istasyonu kumsk.> rulacak, rusça ve halk dilile koGüneşi halçıkla sıvama gayreti Sovyet propagîjdasma hâs nok nuşmasını bilen kimseler bulunatalardan biri, Baü demokrasisinin cak, sıkı enoniyet tedbirleri ahnaen yüksek ideaüerini ifade eden cak ve Amerikaya dair haberleri kelime ve cümleleri yanlış mana Rusların dikkatini çekecek şekilde sunmak üzere bir program hazırlarda laıllanmaktif. Meselâ cdemokrasi» kelimesini lanacaktı. Bu ilk hazırlık işlerinde büyük ele aJalım. Rus devlet adamlan ve propa elçiliğimiz Amerikan Dış İşleri gandaeılan bu keliıneyi, bizim de Bakanlığile mümkür. olduğu kadar mokrasi anlayışımızın tamamile sıkı bir şekilds çalışmıştır. Bu arazıddı olan siyasi idarelere tahsis da, Rusya işlerinde ihtısas sahibi olan Amerikan ve İngilizlerden etmektedirler. «Hürriyet» ve «serbesti» kelime elimizden geldiği kadar tafsilât is1leri de aynı tahrifata uğratılmış, tedik, Londra radyosunun rusça neşriyaündaki tecrübelyinden fay ür. «Millî hakimiyet» tabiri de Rus dalandık, Sovyet radyolannm mem lann elinde hakikî manasını kay leket içi neşriyaündan aldığı netibetmiştir. Birlejmiş Milletler kîı celeri de gözden geçirdik. Nihayet, 17 şubat 1947 de .Amerumunda atom kuvvetinin milletleraras kontrolu ne zaır.an bahis rikanın Sesi» rusça konuştu. mevzuu olsa Rusya bu «raillî hakiOndan günlerce evvel bu hususmiyet» tabirinin arkasına sığına ta Sovyet Dış İşleri Bakanlığına rak müşkülât çıkarmış ve işin yü resmen malumat vermiş, «Pravda» rümesine mâni olmuştur. ile «Izvestia» gazetelerine de biMoskovada biri en fazla mütees rer mektub yazarak, ilk neşriyaüsir eden şey, Kremlin'in dış pro mızın tarih, saat ve dalga uzunlupaganda faaliyeti değil, Rusya ğunu yazmalannı istemiştim. Faiçindeki propaganda gavretiydi. kat bu mektubları almamıs gibi Görüyorduk ki Sovyet hükumeti hareket ettiler. Tesirî görüldii Rusyada harb esnasında Amerikaİlk progratnların kusursuz olaya karşı uyanan iyi hisleri tahrib cağını beklemiyorduk, fakat bu için elinden geleni yapıyordu. düzeieceğine Hakikaten, harb enelerinde Rus hatalann zamanla milleti Amerikanın bilhassa sınaî emindik. Neşriyatın Rusyaya nave fennî kudretine karşı bir hay sıl vardığını ve programlarda buiBakanlığa ranlık duymuştu ve bu his harbden duğumuz eksiklikleri sonra da devam ediyardu. İşte derhal bildiriyorduk. Sovyet hükumeti iç propaganda Tahmin ettiğimiz gibi. «Amerifaaliyetinde bu hissi gidermek nın Sesi» neşriyatı Rusyada tesiriiçin bütün gayretile çalışıyordu. ni derhal göstermiş, Amerikan siBasm ve radyoya tiyatro da ilâ yasetini alâkadar eden hâdiselerin ve edilmişti. Moskova cambaz Ruslara duyurulması temin edilhanesindeki soytarılar bile her tem mişti. süde Amerika alîyhinde hiç olMeselâ, Türk ve Yunan hükumazsa bir hikâye anlatmağa baş metîerine yardım edüeceğine dair ladılar, çünkü «Pravda» da çıkan Başkan Tnıman'ın verdiği nutuk bir makale onlan «siyasete karış bu vasıtayla Rus milletine duyuruim=mak suçile» siddetle tenkid et du. Arkasmdan bir rapor aldık. miştL Bu raporda anlatıldığına göre, «Rusya Meselesi» adındaki Ame Dnyepı berajmda çahşan Rus mürikan aleyhtan piyes bütün Rus hendisleri radyoda Başkan rruyada beş yüz tiyatroda temsil edil man'ıh nutkunu duyunca çaşırdi. Ondan sonra aynı şekilde, fakat mışlar.bir Amerikalıya başvuragittikçe daha şiddetli piyesler bir rak, • Başkan hakikaten böyle bir birini takib etti. nutuk söyledi mi. ycksa işittikleAmerika aleyhindeki propagan rimiz gizli bir radyonun neşriyatı daya bilhassa çocuk neşriyatında mı?» diye sormuşlar ve bu hususu büyük bir yer verilmekte ve bu Amerikan bü>"ük elçiliğinden öğ işte «ağac yaşken iğrilir sözü esas renmesini rica etmişîerdi. Aynı ahnarak çocuklara Amerikaya mühendisler, otuz senedenberi bu karşı nefret ve korku aşılanmağa tarzda bir şey işitm^mis olduklannı çalış'.lmaktadır. da söylemişlerdi. Barut fıçısına yıldırun Moskova radyosile alâkası olan Rus milletinde ve bütün dünya bir Rus da Başkanın nutkunu dinda Amerikaya karşı nefret uyan lediğini kabul ediyordu. dırmak. harb sonrasında Amerika« İyi dinliyebildiniz mi?» diye nın gösterdiği yardım vo cömerd sorulunca da şu cevabı vermiş ti: lik zihniyetine karşı güvensizlık « Nutuk gayet vazihti.» yaratmak için girişilen bu geniş Bu cevab üzerine izahat istenilpropaganda karşısında nihayet A miş, o da şöyle tasrih etmişti: merikan hükumeti de, kendisini « Nutkun gerek manasımn, iftira ve itham'.ara karşı müdafaa gerek kulağa geliş tarzınm vazih etmek üzere sesini duyurmak ve olduğunu kasdediyonım.» madalyanın bir de ters tarafmı GELECEK YAZI: Kosenkina göstermek ihtiyacını duydu. Bundan 110 sene evvel, Rusya hâdisesi üzerine Sovyet hükumeti dan bahseden eserinde De Custine Amerikan radyosunun sesini Rusyada duyurmamağa karar verdi. şöyle der: «Rusyaya atılacak bir damla hakikat bir barut fıçısma düşen yıldırıma benzer.» Ru»yanın muhtelif yerlerindeki müşahidlerimizden aldığımız bütün raporlar bu sözü takviye ediyordu, Amerikan hükumeti de ou görüşe uyarak nihayet 1947 şubatında, sulh devrinde o zamana kadar hareket etmecUği derecede müsbet bir yola girmeğe karar verdi. O tarihten evvel buiunduğumuz bir teşebbüs, «Amerika. admda ve cLife» biçiminde, parlak kâğıdlı bir mecmua çıkarmak olmuştu. Hu mecmua, 50 bin nüsha satıyordu. Fakat yazılarm hepsi önceden Sovyet hükumeti tarafından sansür ediliyordu. Mecmuarun dağıtılmasını da gene hukumet kontrol ediyordu. Zamanla. Ruslarla daha başka vasıtalarla meselâ Amerikan kitablannrn dağıölması, Amerikan filmlerinin gösterilmesi, iki memleket arasmda talebe ve mütehassıs teatisile, kısa dalga radyo neşriyatımızla temas *emin edebileceğimizi umuyorduk. Konser Bestekâr n.erhum Rakım Elkutlunun ölüm yıldönümü münasebetile Kadıköy Halkevinde pazar günü saat 15 de bir konser verüecektir. =haberleri Yahya Kemal ve şiirimiz Muamele vergisi için bir rapor Önümüzdeki hafta Bakanlığa gönderilecek olan rapor yerli sanayii teşvik edici mahiyettedir Bugünkü Muamele vergisi kanununu tadil ederek sanayie ağır bir yük olmak mevkiinden çıkarmak maksadile, şehrimizde bir komisyon tarafından yapılan çalışmalar bitmiştir. Tam manasile yeni bir muamele vergisi tasarısı halini alan ve ilgili komisyonca hazırlanan rapor, bazı sanayi şubelerini vergiden muaf tutmaktadır. Tahta, demir ve kundura sanayii vergiye tâbi olmıyacaktır. Böylelikle bu öç sanayi şubesi üzerinde senelerdenberi yapılmskta olan şikâyetler önlenmiş bulunacaktır. Raporu hazırlıyanlara göre, yeni muamele vergisinin tatbiki sayesinde, hayat oldukça ucuzlıyacaktrr, Gene bu sayede yerli sanayi teşvik görecektir. En yüksek nisıbet yüzde 21.4 olmasına rağmen yeni tasan yerli sanayii, dışarıdan gelen sanajd mamulâtma karşı korumaktadır. Memlekette istihsal edilen ve korunmaya, teşvike ihtiyacı olan her sanayi mamulünün dısandan ithal edilen emsali agır bir vergiye tâbl tutulmaktadır. Merî muamele vergisi, ekmek sanayiini ağır bir vergiye tabi kılmıstır. Yeni tasarıda ise ekmek sanayiinin muamele vergisi nisbeti yüzde beşe indiriltnişür. Gene zeytinyağı, nebat! yağlar ve her türlü sabundan almacak muavele vergisi yüzde beş olarak tesbit edilmiştir. »Hazırlanan tasarı önümüzdeki hafta Maliye Bakanlığına gönderilecektir. Tanınmış Iktisad Frofesörü F. Perrux memleketimize gelijor Paris Üniversıtesi İktisad Profesörlerinden F. Perrux bu hafta şehrimiıe gelecektir. KıymetH ve tanmmıs *limin Kapitalizm ve Liberalizm hakkında birkaç konferans vereceği anlasılmaktadır. Amerikan diplomatları vazifelerine döndüler Şehrimizde toplan.ılarını bitirmlş.olan Amerikan diplomatlin dıin kendilerini getiren özel uçaklarla vazifeleri bajlarına dönmuşlerdir. Amerikanın Tahrar. Elçisi Mr. John C. Wiley ile B«gdad Elçisi Mr. Edward. S. Crocker daha sehrimlzde bulunmak»dıclar. Prof. Kemal Cenab Berksoyun vefatı münasebetile yapılan toplantı Ord. Prof. Dr. Kemal Cenab Berksoyun vefatı dolayısile dün İstanbul üniversitesi Tıb Fakültesi Fizioloji dersanesinde bir toplantı yapılmıştır. Bu toplantıda Ord. Prof Winterstein merhumun ilmi araştırmalarını, buluşlarını ve şahslyetini etraflıc» bellrtmiştir. Bundan başka Kemal Cenabm ilml terlmler konusunda ileri sürdügu ve her zaman müdafaa ettiji, fjrekolatin menşe'li kelimeler yazılırken fonetiğin esas olamıyacağı hakkındaki, çok isabetli görjçlınü de açıklamıştır. Törene Tıb Fakültesi talebeleri ve Fizioloji Enstitusü personelleri iştirak etmiştir. «Tarsus» vapuru yaJunda servise girecek Tarsus vapurunun bozuk olan telsiz ve sojuk hava tertibatı Istinyede tamir ediLTiiştir. Geminin kırık türbinl de Ankara vapuru ile şchrimize geürilmiş ve monte edilmeye başlsnmıştır. Gemi yakında ser\İ5e girerektir. Aksaraydaki Valide camiine kasa kondu Aksaray Valide camil ve civar halkı tarafından yapılan taleb üzerine, İstanbul Anıtları Derneği bu camlye bir kasa konulmasına karar vermijtlr. Karar e\velkl gün tatblk edilmistir. Merasim ile konan kasada bundan sonrs toplanacak paralar. dinl âbidenin tathlratın» hasredilecektir. İtalyadan şehrimize gelecek seyyahlar Türklye ile Italya arasında seyahat in.kânlannı kolaylaştırmak maksadile şehrimize gelmiş olan bir Italyan seyahat firmasının mümessili bugün ttalyeya dönecektir. M. Paroletti ismlndeki bu zat ttalyadan ilk kaflienin fubat içerisinde İstanbula geleceğinl söylemiftir. Tuz mevzuunu tetkik edecek mütehassıs ffeldi Tuz mevzuunda tetkikler yaptırmak ürere Tekel tdaresl Amerikadan müsavir mühendis Mr. Liderer'i davet etmiştir. Mütehassıs, dün sehrimke gelm'ştir. Mr. Ltderer, Tekel tuzlalarının | modernlestirilmesinde Tiirk mühendistH l e işbirliği yapacsktır. i ı) Altmış beşinci doğum yıldönümünde i | Rauf Onursal meselesi Izmir Ağır Ceza Mahkemesi Reîsinin Kocaeli milletvekili Sedad Peke cevabı SEKSOLOJİ (Cinsî Bilgiler Mecmuasının) 9 uncu Aralık Sayısı ÇIKTI BAZI YAZILAR Cinsî Terbiyenin Önemi (Peyami (Safa), Psikopatlarda Cinsiyet (Orti. Prof. Şekib Tunç) Sigara Kısırlığa Sebeb Olur mu? Yiyeçeklerin Cinsî Hayata Tesiri. Beîcâr İnsanın Cinsî Hayatı, Evli Kadın Neler Bilmelidir? Tatminsizliğin Doğurduğu Sinirlilik. Ayrıca milletlerarası otoritelerin yazdığı çok olgun ve faydalı on makale daha bulacaksınız, 68 sahife 50 kuruş Ankarada yapılacak fjrdversiteler srası kır koşıısu blrinciüği için İstanbul Üniversitesi atletleri 4 aralık günü , seçilecektir. Bu münasebetle saat 11 de Giiihane parkı içinde 3000 metre'.ik bir koçu tertlb edilmistir. Bu koşu bütün üniversite atletlerine açıktır. Müsabaka Y. M. G. A. binasından başlıyacak ve gene orada bitecektir. Üniversite atletleri arasındaki müsabaka Baştarafı 1 inci sahifede cevab diye yazıyorum. Ben, mide1 1 yük lirizmi, vuslatın herkese bir sini, boğazının altında, vicdanım da • • • • • •. i Y a z a n • » • • • i^» 1910 senelerinde, türkçe o ' « den açılan cenneti, deniz türkü | başmm üstünde rutan ve öyle tadar yanlış tecrübenin ve bir çıksünün imkânsız uçuşu, şıyan bir adamım. maz yola benziyen anlayışların Yürü hür maviliğin bittiği İzmir muhitinde cereyan eden gadrine uğrarken gene bir adam, son hadde kadar! küçük bir adlî hâdisenin, İzmir milarkasında hiç bir ders, kendini Diye bizi kendimizi bulmağa da letvekillerimizin tecessüslerinden besliyecek bir dikkat olmadan, navet eden o geniş ufuk, hayalle ha kurtularak. tazeliğini kaybetmesine sında takınmak itizarasır.da yaptığı de kikatin hepimizin içindeki mücasıl tekbaşına sadece kendi sezişile. rağmen. bütün teferrüatlı malzemedeğişiklik! o kadar hatalı göreneğin içinden yadında olduğu dudelesi, ölümü aşk gibi üstün bir sile sizin talâkat ve haksız taririne ruşların hepsinden sıyrılarak: Picasso, ben ara kader telâüki eden Üstüizm, Üs takılması, ilk bakış ve ilk düşünüşbirden kurtuldu ve Carbın bir ucunda. son mam. bulurum! di küdar Akşamları, Boğaz Saatlen, te, benim için bir hayret sebebi olyaratıcı hareket hakıyıdan en gürültülü yor. Ne kadar doğ Kanlıcanın Ihtiyarları. yani türkçe du. Bu hayretime, her milleU'ekililine getirdiği dili o Bir med zamanı gökyüzü ru bir söz. Yahya nin Roc?in'inden çıkmış o Calais nin, bütün vatandaşların vekili bukurşunla örtülü (...) andaki nesnesinin ye burjuvaları, dilimizin içinde ve lunduğu hakikati, mâni olamadı. Kemal aramadı. A hayalimizde ömürlerinin hakikatirine koyabildi? ÇünMısralarını söyliyebilir. Her gün ve saatte vatan toprakramak belki de biraz ne dalmış olanlar, hepsini ona Dilin ortasmda, bütün başlan kü bu iki beyit ve ları üzerinde varife gören hâkim ve kaybetmektir. O bir borclujoız. gıclarını kendisinde bulan saf bir devamı med dediğij mahkemeler, bazan hatalı hatasız biri arkasmca bir yıhareket, bir nevi oluş gibi bu iki miz tabiat hâdisesi7 I isabetli kararlar vermektedirler. Bu ğın şeyi bu'an adam mısram, ve benzîrierinin doğuşuna nin dildeki saf karYahya Kemali başka bir millet kararlar, hata insanlar için mukaddır. Yeni dille ilk ten bir şaire benzetmek lâzımsa der ve adalet de mutlak olamıyacabiz, Yahya Kemalin muasırları kâ şıhğıdır, Fakat bir neşredilen manzume Poushkin'e benzetebiliriz. Onun ğına göre, bazı menfaatlerin ve tafi derecede hayret edemeyiz. Onu fazlasile. Yani çiir si Leylâ, hakikatte gibi gelecek nesillerin hesabına raflarm işine uyar, bazı şahısların ancak, bu şiire elli, altmış senelik olarak. bir zaman uzaklığmdan bakanlar bütün bir anlayış kapılar açmış bize dilimizle mille da şüphesiz zararına tecelli etmek2 anlayacaklar, bu zekâya, dil üstünmücadelesidir, timizin şuurunu getirmiştir. Orrjn tedir. Bu kararların yollarını, hâArkasında bir Radeki bu dikkate neler borclu ol cine, bir Hugo, bir gibi, türkçeyi iki şeklinde, eski ve kimin vicdan anlayışı ve takdiri ile Gece Leylâyı duğumuzu onlar söyliyeceklerdir. yeni şckillerinde kullanmıştır. Bu kanun göstermektedir. Bu görünüBaudelaire'in eseraym on dördil r Buradaki mucize, sade konuşu leri varken ve hepsini birden kakıj as biri Yahya Kemalin gazelle şün ölçülerini, muhtelif derecelere Koyda çıplak yıkanırken gördü. lan türkçeyi bulmakla kalmaz, asıl rine kendiiiğinden götürür. bölünen merci ve mahkemeler elledim lâüncenin cömerd kaynakları Bu ve bunu takib eden katıksız şaşırtıcı taraf, bu herkesin türkçeHer yenilik getiren şairde eskiye rinde tutmaktadırlar. Bu suretle vebeslerken, dört beş milletin dilin beyitlerin. yontuimuş ve şekil vesinden şiirin tâ kendisi olan terrilmiş mermeri andıran sade be bakan bir taraf vardır. Maziyi in rilen hâkim iararlarının tetkik ve kibi, o acayib büyüyü çıkarmak de her sualin bir yığın aksi sada kâr ettiğimiz an. sanat kendiiiğin tenkid merciinin, Büyük Millet M«: bulduğu ileriye doğru devam ha lâğati o zamanın bir çok şöhretli tır; dilimize o kadar yabancı olduden durur. Kaldı ki Yahya Kemal, lisi kürsüsü olduğunu. bu bedbaht şairlerini şaşırtmıştı. Çünkü dili ğunu hergün bir kere daha tekrar linde bir tefekkürün ortasında, rekendisi olarak görmeğe alışmamış Fikretin konuşma dili ile ve nesiı misalle siz vermiş oluyorsunuz. Buettiğimiz aruzu, vücudlerin keınık sim, heykel. musiki gibi eş nizamedasile getirdiği şür anlayışınm üs na Anayasamızın gözü aydın olsun tık. ve mafsal çaüsı gibi bu dilin bün ların mihralnnda bir Mallarme'nin, tünden, eski şiirin en halis ve yaşa demek lâzım. yesine en tabiî şekilde maletmekle bir Valcry'nin yetişmesi kadar taması gereken tarafmı, eda ve söyİnsan servetini kaybedebilir, bunu Eski şiirimizin ananesinde cok Ieyişini yeniye nakletmesini bilmiş, başlayan ve (garb), (uc), (kıyı), biî ne vardır? güzel şeyler bıılabiliriz. Hattâ öy böylece ilhamında barışnrdığı bir kazanmanın, telâfi etmenin, her va(son)... vesaire gibi gündelik keliBunu söylerken bu sairlerin sankit imkânları vardır, fakat, siz kaymelerden Neptun'un gazabmı, ta atlarıru küçümsemiyorum?1 Ne de le mısralar vardır ki bence şiirden ikiliğin üstünden konuçmuştur. bedilen hürriyet ve bununla elden « biatin med ve ceıir dediğimiz o yaphklan işin. yalnız kendileri beklen»n sevin • k°ndi?idir. Fa Musikistle bir âletn kesilir ç:kan namus ve şerefin. geriye gelehergünlük azamet macerasını ruh (arafından. ancak şahsî meziyet ve k^t mükemmnl'vet ve tamamuk çalkanîı ceğini tasavvur edebilir misiniî? hallerimizden biri yapmakla biten vasıflarile yapılabüeceğini ; nkâr fikri yoktur. Eskiler bizdeki maBunu nefsinde duymasını. düşmanım bütün bir keşifler silsilesidir. ediyorum. Sadece mükemmeliytte nasile !nazımla siiri birbirinden a Ve nihayet görünür gök ve deniz saltanatt için bile, ben bir beddüa olarak da, doğru yürüyen bir ananenin içinde yırm?7 ardı. Siinn crrevanı onlann Bu Homiros'a Jâyık beyti söyletemenni edilemez diye düsünürüm. Cinsinden beyitlerle, diği zaman Yahya Kemal Türkiye yetişmekle, arkasında dayanacağı eserinden cok defa tesadiifen eeUsul kanunlarımız hükmile mevbir tecrübe olmadan yetişmenin cerdi. Bplki N«iim. Nefi. Baki. Aheste çek kürekleri mehtab den çok uzakta, Atlantik sahilleuyanmasın kufiyet bir tedbir olduğuna, istisarasındaki farkı göstermek i s t i y Nailı eibi bir kaç sair 7aman zarinde dolaşan yirmi sekiz, yirmi nası bertaraf maznunların, mutlaman bunu i«+!"erek eîde ettiler. Bir âlemi hayale dalan âb dokuz yaşlannda »jir gencdi. Gö rum. Fakst snlayışlan, mazmunun ç^üi uyanmasın ka mevkuf olarak mahkemeye sevk zünü dolduran o acayib ve yıkıcı leri mecburiyeti bulunmamasma ve airift hendesesinin peşinde doVeya: ihtişamı, kulaklarma sağır ederceŞiirde muvaffak oimanın ilk şargöre, mahkemelere intikal eden dasine dolan o büyük unsur gürültü tı şahsî bir dil sahibi olmaktır. Şiir laşırdı. On!=r sekli, bir uzuvlaş Dünya biter o yerdeki mağlub vaların maznunlannın mutlaka elma oisrak değil, bir kab gibi alıolur hayal sünü türkçede ararmğa onu hangi dile tasarruf şeklile hususiyetini leri kelepçeli bulunmalarına ihtiyac yorlardı. Temdidi ömre kudreti kalmaz mesud düşünce sevketti. kazanır. Fakat Yahya Kemalin ve lüzum da yoktur. Şu maruf ve tahayyülün! (meşhur) a\ukata isnad olunan Şinasiden sonra gelenler mazAh bu iki mısraın doğuşunu, o bulduğu dil sade kendisi için deGibi beyitlerin blrleşüği yer bu mümasil suçlara aid davalar da, tetnun tesadüflerini bize anlatrmş ol ğildir. O bizim dilimizi bulmuştur. mundan yavaş yavaş kurruldularsaydı, dilinin ucunda ve ellerinin Ondan evvel, onunla beraber bu Fakat bunun yerini mâna aldı. rasıdır. kik edilirse, maznunların ekserisiarasında dolaştiıtça değişen, ahen işte çalışanlar elbette vardı. Fakat Ancak Yahya Kemalle hakikatte nin mahkemelere serbestçe sevkogi, manası, kudreti artan kelimele kendini kabul ettiren cdur. Bu de dil içinde bir uzuvlaşma o!an şekle Bütün bu şiirleri, ömrümüzün bir lunduğu görülür. Bunun aksine orin birbirini ırayışlarını, dikkati mektir ki, sade dili değil şiiri de ereriz. Yani muayyen olmıyanda ebediyette açılmış bu mevsimlerini larak. mahkemelere mevkuf olarak başlayan bir vüzuh noktası, man burada hep birden nasıl sayabili sevkedilmesi zarureti bulunan danin gözü altında birbirini bekleyiş buldu. lerini, iiâhî çiftler halinde birleşTevfik Fikretle Mehmed Emin zume raksını tamamladıkça mu rim. Onlar bizim üstüste yaşadığı vaların, dosyalarının mahkemelere melerini bize hikâye etseydi ne Beyin çalışmalannı paylaşan bir ayyen hedefi clan ve her cüz'ü a y mız ve yaşayacağımız ruh halle verilip, maznunlarının hali firarda kadar iyi olurdu. oldukları da bir vakıadır. devirde, yani ':ürkçe iki münteha nı fonksiyonu paylaşan canlı bir ridir. varhk olur. Daha iyisi ondan almacak tek O zaman bu kelimeden kelimeye da dolaşırken o «sokağın ve evin Memlekette bazı çevrelerde, ahdersi bir daha tekrarhyalım. Yahya kabaran, genişleyen ve sanki ko1 anahtarını» bulda. Kullandığı madde üzerinde dü Kemal tekbaşına dilimizin ortasın lâkî. kaide ve içtimaî bağların, iânuşrm cihazımızın kuvvetlerini şünen, zihnini onun cihazı yapan da bir renaissance'dir. Bunu her übalilikle alındığı şu zamanlarda, tüketmiş gibi bitip, sonra tekrar Yabancı bir cîildeki okumalan adam. Bence büyük sanatkârın ilk şeyi dilde arayarak. onun üzerine adaleti, ancak şehadette aramak bittiği yerden başlayan ritmin. bu mı?da biri ilk karşılayan tehlikea vasfı budur. Çünkü maddeyi bü eğilerek, onun nabzını, kendi nabzı ve onda bulmak mecburiyetinin, uğultulu ahengin sırrını öğrenmiş caıibeye, mana dediğimiz afete tün imkânTarında y;kalamak. ın yaparak elde etti. Bu .Şafak Sal hâkimlerin vicdanları üzerinde naolurduk. kendini kaptırmadan şiirin ve di sanı yakalamanın ta kendisidir. tanatı» daha keşfolmamış bir çok sıl ağırlığını basüran bir yük olNasıl oldu da bu gene adam lin kaderi üzerinda düşünrnek... Biz Yahya Kemalin bu kudretine eşlerile beraber türkçenin içinde idi. duğunu, adalet ve mensublannı şiirin ve ' edebivatın, tabiat, eşya İşte Yahya Kemalin 1910 seneleömrümüz boyunca süren bir sihir Evet. Yahya Kemalin en fcüyük tenkidde bir zevk bulan ve bunu veya kendi ruh hallerimiz karşı rinde edebiyatımızın umumî manhüner sayanların takdir edecekleve füsunu borcluyuz. Sesin o bü dersi budur; şiir dildir. rini ummuyorum. Onun içindir ki bazı suçlarda, maznunların mahkemelere mevkufen sevk ve mevkufen muhakeme icra mecburiyetini koyan usulün (200) üncü maddesi, adaletin vicdan kefesinde ağır görünecektir. Paraya, hakikî kıymetini, herhalde onu kazanan .e hem de harArtık demir almak günü gelmişse zamandan, Git bu mevsimde, gurup vakti, Cihangirden bak! cayanın vereceğini kabul etmek Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Bir zaman kendini karşı ndaki ruyaya bırak! yerinde olur. Meslek sahasında (21) senelik bir ömür devresini Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Başkadır çünkü bu akşam bütün akşamlardan; arkada bırakan bir adam sıfatile Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir koL diyebilirim ki, mevkufiyet, tahkiGüneşin vehmi saraylar yaratır camlardan; kat istikametinde alındığı farzoluRıhtımda kalanlar bu seyahattan elemli, O ilâh isteyip eğlence ha yalhânesine, nan bir tedbir sayılmakla beraber, Günlerce siyâh ufka bakar gözleri nemli. bu tedbir, üzerinde, «lınan için, aÇevirir camları birden peri kâşanesine. vans bir mahkumiyet halinde teBiçare gönüller! Ne giden son gemidir bu: Som ateşten bu saraylar Ia bütün karşı yaka celli etmektedir.. O halde, bu hayati durum üzerinde, durup biraz Hicranlı hayâtın ne de son matemidir bu! Benzer üç bin sene evvelki mutantan şarka. düşünmek, zahmete deymez mi aDünyâda sevilmiş ve seven nâfile bekler; caba? Maznuniyette, mahkumiyet Mestolup içtiği altırı şarabın zevkinden, muhakkak mıdır? Bilmez ki giden sevgilil er dönmiyecekler. Elde bir kırmızı kâseyle ufuktan çekilen, Adalet, (Devletin, Milkin esası Bir çok gidenin herbiri memnun ki yerinden, olan adalet), herhalde dehşet, Nece yüz bin senedir şarkın ışık mimârı hasyet olmamah, emniyet ve içten Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden. mutavaat da olmalıdır ve bunun Böyle mâmur eder ettikçe hayâl üsküdan. için, olmalıdır ki, istisnalar berO ilâhın bütün ilhamı fakat ânidir; taraf mevkufiyette mecburiyet yoktur ve olmamalıdır da. Bu ateşten yaratılmış yapılar fânidir; Bu itibarla maznunu tutuksuz Kaybolur hepsi de bir an da kararmakla batı. olan, tutuğu kaçan ve tutulamıyan dava, yalnız bu (meşhur ve maruf) Az sürer gerçi fakir Üsküdarın saltanatı; Dönülmez akşamın ufkundayız. Vakit çok geç; denilen a\Tikatın davası değildir. Bu Esef etmez güneşin şimdi neler yıktığma, dava, maznunu (sıvışan), ne ilk Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç! davadır, ne de son dava olacaktır. Serviler şehri dalar kendi iç aydınlığına. Cihâna bir daha gelmek hayal edilse bile, Adalet ve adliyeye millet malıdır diye, her dili dönenin elinde ve Ezelî mağfiretin böyle bir ikliminde Avunmak istemeyiz öyl e bir teselliyle. dilinde zaman zaman dolaşır herAltının göz boyamaz kalpı kadar hâlisi de. kes, onun üzerinde istediği şekilde, Geniş kanatlan boşlukta sim siyah açılan tasarrufata kendisini haklı sayar.. Halkının hilkati her semtini bir cennet eden Ve arkasında güneş doğmıyan büyük kapıdan Fakat kendisini müdafaa durumunda bulunamıyan, müdafaa Karşı sahilde, karanlıkta kalan her tepeden, Geçince başlıyacak bihniyen sükunlu gece. edilmi3en ve edümek de istenilmıGece, bir çok fıkarâ evlerinin lâmbalan Guruba karşı bu son bahçelerde, keyfince, yen bir hâkimden Büyük Millet Meclisi kürsüsünde. hesab sormaEn sahih aynadan aksettiriyor Üsküdan. Ya şevk içinde harab ol, ya aşk içinde gönül! ğa kalkışmak; bir hâkimin vicdanının içine el uzatarak, takılan Ya lâle açmalıdır göğsümüzde yahut gül. Yahya Kemal BEYATLI şüphe gözlüğü iîe ona bakmak, bir politika fırtmasına merdiven clarak kııllanmak, en hafif manasile, bitaraf ölçülerle insafsızca alay îtmek demek olmaz mı? c Ahmed Hamdi Tanpınar Son şiirleri SESSİZ GENİ HÂYÂLŞEHİR RİNDLERİN AKŞAMI C Küçük Haberler DETEKTİF MAGAZİN MACERA * MUAMMA* HEYECAN MECMÜASI İKİNCİ SAYISI Beş renkli Orijinal bir kapak içinde Bu akşamdan itibaren Kadıköy O P E R A Sinemassndr " İki Büyük Film Birden 1 İLÂHLAR 2 GEGELERİN Bugünden SEVİŞİYOR HÂKİMİ BANKAMIZ Küçük Alacakh Hetablar Faizlerinin GELİR VERGİSİNİ Ö «Lutfen D E Y O R gişelerimizden malumat alınız.» •• TEKEL îdaresi, Ortaköyde bir * yaprak tütün bakımevi yaptımaya karar vermlştir. Bu hususta hazırlanan proje, İmar Müdürlüğü tarfından kabul edilmiştir. * TEKEL tdareslnin tamir atölyesi müdürü İzzet Ateş, Çamaltl tuzlası leknik şefliğine tayin edilmiştir. * ÇORUH şilepi, İskenderundan yüklediği krom hnmulesile dün Amerikaya hareket etmiştir. * İKTİSAD Fakültesi Profesörler j Meclisi bu hafta toplanarak Maliye I Enstitüsünün Yönetim Kurulunu seçe' cektir. SEFER 11 CUMA (Down to Earth) (T a m a m e n r e n k l i ) Bas roüerde: RİTA HAYWORTH LABRY PARKS • Bas rollerde: RİCHARD BASEHART SCOTT BRADY *• ÇIKTI Birbirinden güzel ve heyecanlı 12 hikâye; fıkralar: karikatürler ve bilmece itibaren TÜRK TİGARET BANKASI | 7.06 12.03 14.28 16.41 18.19 5.22 | 2.25 7.22i 9.46 12.00 1 38 12.40 BİR İSNE 50 LİRÂ 116 Sahife 100 Kuruş T A K S İ M Sinemasında KANADLARDÂN TÜRBE ' Kahraman havacılarımtzın ve Ömayfilmin elbirliji ile meydana getirdikleri eser. Rollerde: Hümaşah Hiçan, Ferzan Tufan, Demir Aşaroğln, Reha Yurdakul, İhsan Perk; Münir Ceyhan. Eser: AZMİ KÜTÜVAL Reji: MÜMTAZ ENEB • Pek yakında: Ankara Park ve Sus, Eskişehir Mardara'da • Eğer, bir evvelki karar, bir evvelki içtihad, bir sonraki karar "e içtihadla düzeltilme yoluna ridilirken, evvelki kararı ve içtihada varanların hareketlerini, (ikazı, intibahı. ihtarı) mucib bir hareket diye damgalar ve ihtarlarla hâkimi mahkum etmeğe kalkışırsak, ihtara mahkum olmamış, ikaz, ve intibah telkinlerinden yakasını kurtarabilecek tek bir hâkim ve mahkeme bulmağa imkân kalır mı? O halde hâkim vazife görebilir mi? Eğer hâkimin bir türlü düşünüşü, hatalı denir, ve her hatanın ardında, ve altında şüphe ile durulursa, memlekette adaleti, kimlerden bekllyeceğiz?. Size sözümü burada bitlrmek istiyorum. Devlet ve adalet kapısında ceticesiz harcsuıan 23 •enellk bir Smrün sahibi olma* saydım, haksız tarizler, karşüığını Adalet Bakanlığına bir iki, satırlı verir, size uzunca yazmaktan va reste kalabilirdim. Affınızı dile« rim. Muhlis Tümay İzmir Ağrceza mahkemesi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle