Katalog

12 Aralık 1949 CUMHURIYET BlR DAKlKA r I Birleşmiş Milleller Avrupa Basın Müdiirü j Acı bir hakikat. 1 ır acı müşahedpyi huraya naklediynrum. Biliyorum ki hir çoklarımız bundan mustaribdir; fakat bir türlü içlerini dökemezler. Bize. spor sahasında bir fena hodbiıılik geldi. Her musabaka>T kazanmaia kendimizi daima haklı, ale\himizp verilecek karaıları veya aleyhimizdeki neticeleri daima haksız bulmakfa ve bıınu hir kısmiTiız cuva bir miili zaruretmiş gibi şiar edinmiş bulunmaktayız. Sporun manası. müsavi şartlar altında iki tarafın yiğitce. efendice çarpışması ve en iyisinin kazarmasıdır .Kfk «enedir irinde haşır neşir olduğum hu âlemin şu «on be; on senesinde bir kısım sporcuların ve bir kısım spor seyircilerinin hu asil ftücadeleyi he» türlü medenî jeref ve manasından çıkararak en ipridaî bir hırs ve kin ta.'mini şekline sokmuş olmaları, spor mnrali.niz bakımından çok elim ve sporcu ruhu denilen nefse hakimiyet ve kimde olursa olstm yüksek hüner ve kabiliyetleri takdir etmek şeklindeki medenî terbiyenin zararına kotü bir harekettir; Esef ki bu çok ayıb hareket gün geçrikçe genişlemekte ve artık spor müsabakalarının medenî ve insanî hislerimiz rencide olmadan se>Tİne imkân kalmıyacak bir hai almaktadır. Hep bu fena ve önüne geçilmesl artık bir zarurej olan cereyanın neticesidir ki; içetide ve dışanda kendimize denk kabul ettiğimiı rakiblerimizi ve şeref ve haysiyetine hürmete mecour olduğumuz hakemlrri hırpalamakta. dbğmekte, onlara hakaret etmekteyiı. Ankarada HoÜamlalıların İştanbulda Charlton takınunın uğradıgı muamelelcr hep hu itiyadm, mutlak» bizim kazanmamızi ve kazandırıl» mamızı istememizin hir neticesidir. Futbolda doğduğunu esefle ve endiçeyle görduğümüz hu kotü t e reyanın. btedenberi çok daha tcmkinli olan ve bir çok beynelmilcl musabakalarda tam centibnence hazır bıılunmuş olan güreş »eyirdlerine de sirayet euniş olduğuna geçen akşam Fatih Güreş Kulubunun Spor Sarayında İsveçlilerle yaptıği musabakalarda gorerek muazzeb oldum. Herşeyden e v v l bilmpmiz lâzımdır ki; hiç birimizin bize denk rakib olarak davet edilmiş şerefli misafirlerimize Türk milletinin :"uh asaletini şupheye düsurecek kaba muamele yapmağa, >nıha çağırmağa, ıslık çalmağa hakkı yokrur. En hüvük devlet mümessillerinin görii önünde cereyan eden kaba hsreketlerin hemen oniıno geçümesi elzemdir. Bizim mii»abıkın aleyhine karar verdi di.vo yabancı hakemleri yııhalamak, isim bulunamıyan bir kabalıktır. Bizim çocuklarımızın gittiği memleketlerde kendilerine ve hakcmlerimİ7.e nasıl muamele edildiğinl olsıın merak edip »orsalar. hu yuha çekpnler, hakeme portakal tırlatanlar belki hareketlerini bira» tadil ederler. Aniıyoruz.. spor müsabakalan hizi heyecana diişurüyor: fakat medenî insanın vazifesi. en heyecanlı zamanında bile millî ve şahsî terbij esird kaybetmemektir. İki genel secimin neticeleri Bu iki genel seçiınin biri Yeni Zelandada, ikincisi de Avustralyada yapıldı. İkisi de bizden^son derece uzak, dünyanın bbür ııcunda sayılacak derecede ücra mmeleketlerdir. Fakat zamanımızda uzak yakın hiç bir yer kalmadı ki. Biz her gece Avustralyanın ve Yeni Zelandanın sesini işitiyor. haberleri alıyor. sanki bizim kapı komşumuzmuş gi')i her haline agâh oluyoruz. Belki hakikaten kapı komşıımuz olan memleketlerle bu derece sıkı münasebetler kuramıyoruz. Çünkü onların radyoları aynı kuvvette dcğil. Avustralya radyoları ise, dünyanın her tarafında kolayca işitiliyor ve nesrettikleri haber bültenlcri dikkati çekiyor ve kendisini aratıyor. İşte bu iki maddetcn uzak, fakat esir ölçüsile çok yakın iki memlekette. cüz'î fasılalarla yapılan genel seçimler, uzr.n zamandanberi bu memleketlcrde iktidar mevkünde olan İsçi Partilerini düşüımüş ve muhaliflerini iktidar mevkiine gctirmiştir. Yeni Zelandada on dort sene, Avustralyada sekiz senc iktidar mevkünde kalan İşçi Partilerinin hu defa muhalifleri olan Milliyetciler, Muhafazakârlar ve Liberaller karşısında iktidarı kaybetmelerinin sebebi. seçim savaşındı çarpışan csa*lardır. İşçilcr iktldarda bulundukları müddctçe devletleştirme esasını tatbik etmisler, fiatları murakabeye ehemmiyct vermişler ve vergîleri yükseltmislerdir. Muhalifler hu esasların hepsine karsı cclmişler ve mcmleketin genel oyıı da onları desteklemistir Detnek bu memlcketleric İsçi Partileri tarafından tutulan bu sivaset bir çok hoşnudsuzlukların birikmesine ve kendini açıklamascbeb olmuş ve bu >üzden ikmevkiine muhalefeti getirmek ihtiyacı kendini göstermiştir. Gerek Yeni Zelandada, jrerek Avustralyada İsçi Partileri iktidarda uzun bir zaman kalmış oldukları için yerlerine geçecek olan muhalefetin vazifesi hir hayli ağır olacak ve muhalefetin vaidlerini gerçeklestirmesi hiiyük (»ay rotleri gercklendirecektir. Meselâ Ycni Zclandanın yeni Başbakanı Mr. Holland fiatlaıı düşürmcyi ve \ergileri indirmeyi, fakat ücretleri vimdiki seviyesinde tutmayı ve âmme hizmetlerini olduğu gibi devam ettirmeyi vadetmişti. Onun bu yolrla muvaffak olmasının tesirî eoV mühim olacak ve uyandıracağı nlâka cok gcniş bir sahayı kaplıyaraktır. Daha simdiden İnjjilteredeki İşçi Pprtisinin gclecek seçimden vehimlenmesi hu yüzdendir. Fakat ^vustralya ile Yeni Zelandadaki Mııhafazakârlarla Liberaller. fiat ları düşüımeğe. ücretleri tıırmağs vp vrrpllcri indirmeğe muvaffak nMııkları takdirde hclki bu mu\?ffaVıvctleri hiitün dünya iizerindc (csir eder ve hu hâdise kimlilir. belki bir dönüm noktası teşkil eder. Hirtisenin bilha<<sa İngilterede yaptığı tesir bir havli genistir Çünkü orada da gelecek yılın ba«larında bir srcim savası yapılacak ve neticedc İşçi Partisinin iktidar mevkünde. kalabilip kalmıyacağı belli olacaktır. Şimdideıı çöze çarpan han alâmctîrr. talihin daha fazla İngiKcrcde muhalefeti temsil eden Muhafazakârlara teveccüh ettiğini göstcrmckte ve İngilterc Mııhafazakârları Yeni Zelanda ve Avustralya seçimlerinin neticesinden de hız ve iimH almaktadırlar. Hazırlıklar ona göre yapılıyor ve Mddetli hir savaşa girmek için her tedbir alınıvor. Diğer tsraftan Ycni Zelanda ve Avustralyada as~i\ vukarı ardarda vııku bulan ve Uçileri iktidardan cüsüren hâdiselerin vereceği neticeler simdiki halde biitün dünya tarafından dikkatle incelenmekte ve takib olunmaktadır. Ömcr Rıza DOĞRUL Kostov davasında itiraflar Basfarofı 1 tnct sahijede mistir: Ben de para mukabilinde ngilız'erle Amerikalılara haberlet 'erdim.> Euçün dinlenen dieer on şahid de Kostov'u. sonrs da kendi kendilerini suçlu göstermişlerdır. Bugünkü şahirllerin dinlenmesi çok durgun geçmiş. dinleyiciler arasında hazıları uyuinuşlardır. Şahidlerin dinlenmesi bitince ssn.klar müdafaalarını yapacak j ardır. Bulgar kannnlarma gore sanıklar istedi'cleri kadar Tnuddetle savunmalarını y3pabiliıler ve hâkim müdafaalan kesenıez. Kostoviın savunmasmın uzun süreceği tahmin edilmektedir. Davaya yarın abah devam ediecektir. İtiraf etmiyen Bulgaılar Moskovaya götürülmüş Belgrad, 11 (a.a.) Bulgat kaynaklarından öğrenildiğine gö re, Bulgar Komünist Partisinde yiiksek mevkiler işgal etmekte ıken son zamanlarda tevk^f ediien fakat ••itiraf» da bulunmayı reddeden kimseîer şimdi Moskovaya göndarilmiş bulunmakta ve ileride başlıyacak muhakeme leri için 'hazırlanmakta') dırlar. Moskovada bulunan sanıkların, Bulgaristan Başbakan Yardımcısı Kostov'un muhakemesi esnasında mahkemeye ibraz edilmek üzere kendilerinden istenilen yazılı itirafnameleri imzalamak istemedikleri, diğer taraftan ise Moskovanın Komünist Partisinin çizdiği yolu takibden imtina eden bütün komünistleri bir dava ile tasfiye etmek tasavvurunda bulunduğu öğrenilmiştir. Moskova, Bulgar ordusu Genelkurmay Başkanı General İvan Kirov. eski Endüstri Bakar.ı Petko Kun n, eski Mal;ye Bakanı İvan Stefanov, Komünist Partisi merkez komitesi üyelerinden İ. Mazlarov, Bulgar ordusu Siyasî Şubesi Sefi General Boyan Bolzaranov ve eski Münakalât Bakanı General E. Karkov'un Kostov davasına ithal edilmesine karar vermişti. Bu hu sustaki iddıaname hazır olunca Bulgar gazeteleri, bu «Troçki taraftarı casus çetesi> aleyhine neşriyata başlıyacaklardı. Mahkeme mücrimleri, siyasî, askerî ve iktisadi olarak üç grupa ayıracak ve dava esnasında bazı «keşiflerde» bulunularak Almanlarla mücadele eden çete faaliyetine iştirak eden bütün muhafazakâr komün:st liderleri suçlandırılacaktı. Bunlardan yal nız Moskovanın emirlerine inkiyad eden Dobri Terpeşef ve Anton Yugof istisna edilecekti. Fakat Kostov'un 32000 kelimelik nitirafnameo yazmasına rağmen. mahkemedeki beyanatı Moskovanın plânlarını altüst etmiştir. Boıba'nın cevabı Yuçoslav Komünist Partisin'n organı Borba gazetesinde bugün çıkan bir makalede Kostov davasına temasla şöyle denilmektedır: «1944 senesinde bir Balkan Federasyonunun kurulması işine, İngiltere ve Amerikanın ısrarı üzerine başvurulduğu hakkındaki iddia yersizd.r. O vakit Bulcar:stan ile Yugoslavya arasında başlıyan müzakereler Staîin. Molotov ve Vichinsky tarafından tasvib edilmiş ve bizzat StaKn bize bir tebrik telgrafı cöndprmisti.» Ankarada f eci bir kaza Italyan Askerî Ataşesinin oğlu ağır surette yaralandı Sizin anlıyacağınız... » Seçimlerde adlî teminat, adlî teminat, derken patırdt giirültü aray.ntJa bu meshur adlî teminat çıkageldi. Eyvallah. Hâkimler kcnunu, hâkimler kanıınu, derken paiırdı gürültü arasında o da geldi, çaiU. EyvaUah. Fakat birincisi ikinclyi götürmüştü; ik{nci de birinciyi yok etti. Elde var sıfır! D. X. Yahudüer Kudüsü bırakmıyorlar Baştaraft 1 ınct sahıfede ce fevkalâde bir toplantı yapmış ve vaziyeti incelemiştir. İsrail meclLsi, Kudüsün milletlerarası bir şehir olraası hususundaki Birleşmiş Mılletler kararmı reddetmiştir. Meclis, Kudüsün İsrail devletinin bir parçası olduğunu ve hiç bir yabancı veya milletlerarası bir rejime müsaade edilmiyeceğini beyan eden bir karar suretini oy birliği ile kabul etmiştir. Bu toplantı sonunda basma beyanatta bulunan Başbakan Ben Gurion şöyle demiştir: cr Kudüs İsrail devletinin başkentl olarak kalacaktır.> Fakat tsrailde genel kurulun bu kararıru tasdik eden Yahudiler de bulunmaktadır. Bunlar «Nattourei Karta. ismindeki cereyandır ve mensubları koyu Yahudi ortodokslardır. Bu Yahudiler kurulun kararını memnuniyetle kar;ılamışlar ve Birleşmi? Milletler için dualar okumuşlardır. Diğer taraftan Kudüsün Yahudi idarecileri dün gece hususi bir toplantı yaprmşlar ve şehrin «Birleşmiş Milletler> e karşı savunması meselesini incelemişlerdir. Urfada islenen cinayetler Bas'nrafı 1 inei sahijede darbelerile öldürülmüştür. Cinayetin faili Harranm Cıde köyünden Hamdi oğlu 1312 doğumlu Atiye Aynadır. Ve kendi ifadesine göre tahrirat kâtibi i!e aralarında bir at alış verişinde çıkan 50 Hralık anlaşmazlık jüzünden bu cinayetleri işlemistir. Yaptığımız tahkikata göre. hâdise kısaca şöyle geçmiştir: Katil Atiye Ayrıa, dün gece Hasan Yalçının evine misafır olmuştur. Kendisini err.oktar bir ihtiyar kadınla on alü va^larıngia genç hiımetçi kızı Türkânın oda*£inda yatırtnak zarureti ha?ıl olmuştur. Hasan Yalçın karısüe odasma geçmiş ve odanm k?oısını arkadan kilitlemiştir. Gecenin g«ç saatlerini bekliyen katil saat 3 30 sıralannda faalivete baslamış. beraherinde getircisi kesere ve evin icinde ele geçirdiği kürekle evve'.â yetmiş beş yaşlarındaki Zevnebi kafasmı parcalamak suretile öldürmü^tür. Bımdan sonra genç hizmetci k ı a Tuıkânın yüzüne küreğin yanı ile oİanca hızı ile vurarak yüzünü ortasmdsn ikiye ayırmış ve bundan sonra yarahnm Kudüste varılan anlaşma Kudüs, 11 (a.ai Resmen bil üzerine dizüstü çökerek keserle dirildiğine göre, Kudüste müta müteaddit yerlerini parçalamıştır. reke işlerile meşgul olan israil Birlikte yattığı odadakileri bu şeÜrdün özel komitesi iki memleke kilde öldü.en canavar katil, Hasan tin Kudüsteki hududları arasmda Yalçınla karumın yattıkları odaya hiçbir tarafa aid bulunmayan ara gitmiş ve kapıvı yokhvMrik kilidli zi yerine müşterek bir hudud çi bulduğu için yumıuğu ile kapıya zilmesi hususunda prensip anlaş vurarak Hasanı uyandırnıştır. Ne istediğini soran Hasana, katil «şel masına varnuştır. paranı verip gideceğim> diyerek Hasana oda kapLsını hile ile açtırÇiftçiyi topraklandırma tnış ve hiç bir ?eyden habori olmıkanununda yapılacak yan Hasanı, başma kalm bir sopa ile vurarak, yere sermis ve onu da değişiklik temizlemeye çalışırken Hasanm kaAnkara 11 (Telefonla) Mec rısı Sabriye uyanmış, bsğırmaya l's Adalet Komisyonu, yarın top başlamıştır. Katil bundan sonra aylanarak çiftçiyi topraklandırma nı sopa ile kadına darbeler jndirkanununun tatbikatta görülen meye başlamıştır. Kadmm bağırmaaksakhklan karşısmda bazı smdan uyanan bitişik komşu ihtiyar maddelerini değiştiren kanun bir berber hâdise mahalline koşaraü tasarısmı müzakere edecektir. gelmiş ve katilin üzerine taşlar yağBu müzakereler sırasında Tarım dırarak kafasmı yaralamış, faaliyeBakanı Cavid Oral da izahlarda tine engel olmuştur. Tam vaktinde bulunacaktır. hâdise yerine yetişen devriye polis lunuyorum. Fakat unutmayın ki Kay Nevile'in karısıdır. Unutmadığım için o mahluka tahammül etmiş bulunuyonım ya. Herhalde sağ olsaydı Matthew de bu kadma iyi muımele etmemi arzu edcrdi diye düşünüyordum. Biliyorsun ki Matthevv, Nevile'i çok severdi ve daima N'evile'in bu eve kendi evi gözile bakmasını isterdi. Bu itibarla karısıru kabul etmemek açıkça Nevile'le de alâkaji kesmek olscaŞınrlan çaresiz kendi düşündüklerimi bir kenara bırakarak Kay'i davet etmek mecburiyetinde kalmıştım. Fakat ne olursa OÎSUD bu mahluktan hiç hoşlanmıyorum. O Nevile'e zevce olmağa lâyık bir kadm değil. Ne asaleti var, ne de kökü belli. Mary itiraz eder gibi: İyi bir ailenin kızıymış diyorlar, dedi. Lady Tressilian: Bilâkis, dedi. Sana evvelce de söylediğim gibi, babası, şu mahud iskambü meselesinden dolayı aza olduğu bütün kulüblerden istifa etmek mecburiyetinde kalmış. Talihli bir adammış ki fazla rezil olmasına vakit kalmadan bu hâdisenin hemen akabinde ölüvermiş. Annesine gelirice karıyı Riviera'da tanımıyan yok. Böyle ana babanın kızının doğru dürüst bir terbiye almasına imkân var mı? Ömrü otellerde geçmiş. H? n de o anası olacak karının yanında... Nihayet tesadüfen gunün birinde, terus Ankara 11 (Telefonla) Dün akşam geç vakit şehrimizde feci bir kaza olmuş, Italyan askerî ataşesinin ,20 yaşındaki oğlu Dugio Odaldini evinde tabanca ile oynadığı sırada ağır surstte yaralanmıştır. Yaralı derhal Nümune hastanesine kaldırılmış ve Türk, Amerikan, ve Alman operatörleri tarafından ameliyat yapılarak kurşun çıkarılmış ve yarKİının hayaü kurtarılmıştır. Haber verildiğine göre, Odaldini tabanca ve av tüfekıerine meraklı bir gencdır. Dun de tabancasile oynarken bu kazanın %oıku buldu Başmakaleden âevam ğu anlaşılmıştır. Yaralanma hâdisesinin siyasî bir mesele ile ılgili ay e'V'vel gazeteci arkadaslarımdan olduğu söylenmişse de, neticcde biri. Devlet Denizyolları İdareM neden bir Cunard Line olamıyor?» bö< le olmacığı anlaşılmışür. diye bir makale yaznmtı. Bu yazıyı okuduçum 7aman gavriibtivarî gülmü'îtürn. Bizim Dtvlet Dcnİ7vollan İdaresini. Cunard Line dee'l «"°k daha kiiriik bir Avrupa ve Ameıika vapur «irketi ayaıına vükseltmek için bîle. onun elini avağını sım«ıkı ba&lıyan biürünkü mevztıatı kaldırnıak, müesse«cvi hir dcniz ticarcti Muhafazakârlar, seçimler miie«sesesinin muhtac oldu&ıı serbcMliğe kavusturnıak lâzımdır. den galib çıkacaklarını İste bu 20 mücisesevi i^İptTneğc söylüyorlar ujrasan id?rc^i, bir devlet ikti<adi müessesesi haline knvarak olan kaLondra, 11 (a.a) İngiliz Mu nun tasarısıdır ki istcdiçiıniz ve hckhafazakâr Partisi yüksek şahsi lediğimİ7 iııkisafın anahtarını te«;kil yetleri, Yeni Zelanda ve Avustral edecektir. Yalnıj! bir noktava ebomyada hükumet partilerinin uğradığı mivetle iorpt etmok isterim. Oonel hezimetin önümüzdeki sene İngil müdürliik, iktisadî devlet müesseterede yapı'acak olan seçimlerde scsi sekline gırdiğî 7.aman, yeni ta\\*ip.ston Churchill'in kazanacağı sarıva göre, hes kî^ilik bir idare z.aferin öncüsü olduğu kanaatin mec'isi tarafından idare edilecektir. dedirler. sanıldığma göre, İşçi Partdare kurulıınun b»«kanı VP iki tisinin Avustralya ve Yeni Zelan üvesi Ulastınna BakanlıŞı, Vıir üvesi dada uğradığı ezici mağlubiyet Maliye Bak^nlığı ve bir üyesi de Başbakan Attlee'yi seçim tarihi İdare tarafından tayin edilecektir. hal;kındaki kararmı değiştirmeğe Eçer hu idare heyeti ihclcri. simdivc kadar devlet ikti«adî tesekkülsevkedecektir. lerindc takib edilen himaye usuliine Avustralyada Kızıl namzcdleri» înre yani «işe adam bulmak. dchezimeti cil de. «adama iş hıılmak» sistcmile Londra. 11 (a.a) Avustralya ta^ in cdilccckse .isler gene yürüdan alınan haberlerde bildirildiği mez. Ankaradan verilen haberlerde ne göre, Avustralya Genel Valisi bu riyelerin deniz işlerinde tecrüMc. Kell. sah günü Liberal Parti helcri olması. ulaştırma, hukuk, eBaşkanı Menzies'le görüşecek ve konomi, hanka ve ticaret işleri hakkendisinden yeni kabineyi kurma kında bilgiye sahib olmaları icab edecektir» deniliyor. Naçiz fikrimsını istiyecektir. Avustralyada bulunan basın mu ce, idare heyeti, hcp dcniz ticareti habirlerinin bildirdiklerine göre 35 işlerinde tecrühe ve ihtisas sahi1>i olan kimselerden itina ile scçilmczKomünist namzed çok az oy alse, i^lcr gene istcdiğimiz jribi yürümıslardır. Bunlarm kaybetmeleri miyecektir. Kanun bir anahtardır, kilidi açmak için onu kuManmağı bilen ellere vcrmek lâzınıdır. Bir bucuk yıldır beklediğimiz bir tasarı Ankara, 11 (Telefonla) Hin distan Sefareti Basın Ataşesi, bugün Birleşmiş Mılletler Avrupa Basın Müdürü Mister J. Sozapiro şerefine evinde bir kokteyl vermişt:r. Kokteylde Bas:nYayın Genel Müdürü Şükrü Esmer, şehrimizdeki sefaretler basın ataşelerı ve gazetecıler bulunmuştur. Toplantı geç vakte kadar çok samimi bir çekilde devam etmiştir. Mister Sozapiro bu akşam ekspresle İstanbula hareket etmiştir. İstanbulda da bir kaç gün kaldıktan sonra Amer kaya dönecektir. (Resimde Mr. Sozapiro, BasınYayın Genel Müdürü Ahmed Şükrü Esmerle konuşurken görülmektedir.) İngilterede seçimler Rus idarecileri arasında ihtilâf şiddelleniyor Baştarajı 1 inci sahijede birler alınamaması. 6 Demir perde dışında hür memleketlerdeki komünist partılerin parrslanmış ve sabotaj yapamıvacak derecede zayıf duşmüş olmaları. 7 Yucoslavyada Tito meselesinin henüz halledilememiş olmaSl. Diinyayı daima iyi gören kadınlar cemiyeti Baştarafı 1 inci sahijede ^ genc. orta yaşlı ve ihtiyar c!> denilebilecek yirmi iki kadmın uzunca bir masanın etrafında toplanarak neşeli bir hava içerisinde akçam yemeği yedikle'ine şahid nlduk. Bu arada iki erkearin rrupa iltib^k e*tik]erini görüyoruz. Bize yabancı olmıyan bu simalardan fciri, Teknik Universite Mimari Fakültesi dekan Prof. Dr. Mukbil Gökdoğan; diğeri de Prof. Ahmed Hamdi Tanpınardır Bu andan itibaren sessizlik bariz bir sekilde masanın üzerine cökmüş ve hammlar artık birbirlerile konusmaktan vazgeçmişlerdir. Çünkü şair Tanpmar, yirmi iki hamma bir şiir ziyafeti çekm«ktedir. Masanın hüviyetini çözmek husu.=undaki merakımız son haddini bulmuştu. O esnada, masadaki ha nımlardan biri, Foto Salâhaddinin ahpabı çıktı ve toplantının mahi yeti etrafında kendisinden izahat alacilmek için, kalktı. bayanların bulunduğu masaya gitti... Bir kaç dakika sonra, merakımız mağlub e dilmiş ve masanın da e^rarı tamamen çözülmüştü.. *** «Soroptimist» ismini bilmem hiç duydunuz mu? Bu, grupun mensub olduğu cemiyetin ismidir. Cemiyetin idare heyeti Oyelerind?n Safije Elbi il« karşı karjıyayız. Kendilerine, cemiyetin maksadı ve gayeleri etrafında izahat verir misiniz, diye soruyonım; Bayan Safiye Elbi bir müddet dü şündükten sonra: « Bu cemiyetin temeli, diyor. bundan bir müddet evvel Amerikada atılmıştır. 1920 yılında Amerikaya gittiğim zaman, cemiyetin her türlü faaliyetine yakından şahid oldum. Soros: Lâtince, hemşire; op timist de: Dünyayı iyi gören manalarına gelir. Soroptimist ise, dünyayı daima iyi gören herrşire demektir. Kulübümüze şimdiye kadar aza kaydolunanlann sayısı yirmi iki kişiyi bulmr.ştur.» Niçin daha fazJa üyeye sahib değilsiniz? < Bunun sebpbi İ\A ıkça mübimdir. Kulübe aza yazılmJt istiyen hanımların bir meslece mensub bulunma'prı sarttır. Avnı meslekten iki kadm kulübe aza kabul edilmez Meselâ, kuii'bümüzfîeki iki doktor yahud iki öğretmene bir arada raslıyaTiazsmız. Bize müracaat eden Hr çok ha nım. maalesef bu stbeb yüzünden Cemiyetimize aza olamamaktadır Çimdilik kulübümüzde müzisyenlik münhaldir. Musikile uğraşan herhangi bir Kİmsevi kabule amadeyız. Çamaşır makinesi satan bir kadm da kulübümüza azs olmak istediğini bildirdi. kendisini komisyoncu ismi sltında azi ksydedeceğiz.» Kulübi'nüzün gayeleri etrafında izahat verir misiniz? « Kulübün muhteîif aayeleri vardır. Kadınlar arasındaki ışlirliŞ'ni kuvvetlendirrrek ve kaclmların meslek alanında yükselmelerini sağlamak, haricden memleketimize gelecek bayan seyyahlarla meşgul olmak. nihayet insanlarm birbirlerini daha fazla sevmslerine yardım etmek.. Gördüğünüz gibi. ayda bir defa toplanıp derdleşiyoruz ve faaliyetimizi genişletmek hususunda ban kararlar allyoruz. Bu toplantılanmıza tanınmış ilim adamlarımızı da davet ederek fikirlerindsn istüadeye çalışıyoruz.» NECDET EVLİYAGİL Rusyadan sızan haberler, bütün bu güçlüklerin ne tarzda h.ılledilmesi hususunda her hangi bir görüş birliği mevcud olmadığını ve Politburonun bir karar veremrciiğini bildinnektedir. Poütburo üyeleri şimdiki ha'.de birbirlerini itham etmektedirler. Rusyayı idare ettiği bildirilen bu siyasî tefekkül içirıde kurulan «ruplar arasında u?un zamandanberi devam etmekte olan mücadelenin yeni bir «Moskova muhakemesi» ile sona ermesi muhtemeldir. Şimdiki halde, Staünin halefi olarak gösterilen Malenkov'un basında bulunduğu «İnfiratcı grup> un kuvvetlendiği söylenmektedir. Son aylar zarfında Moskovada yapılan resmî toplantılarda en mühim mevkii işgal etmis olan Maler.kov Stalin gibi plânlarını sessizce tatbik. etmekte ve hedefine perde gerisinden ulaşrnaya çahşmaktadır. Demir Perdeden kacanlar Basiarafı 1 inci sahffccîe ıar hâdiseleri vukua gelmiştir. Bal ksnlarda'u peyk memleketlerden de k?.çanlar çoğalmıstır. Demir perdenin kuzey ucunda Baltık mem leketlerindeki insanlar da ellerine geçirdikleri deniz vasıtaları ile Sk?ndinavyaya kaçmaktadırlar. Do ğu Almanyadan her gün 1000 kişi Almanyaya iltica etmektedir. Siyasi çevrelerde belirtildiğine ?öre. Sovyetler Birliği Demir percleden kim=;enin kaçmaması için yskmda daha şiddetli tedbirlere başvuracaktır. Fakat iöyle bir hareketin büsbütün Rusyanm aley hine olacağı ve neticede geniş bir isyanm patlak vermesine yol açaca*ı zannedilmektedir. Hulâ^a. yeni tasarı. deniz ticaretinin milletlerarası rııhuna uygun sckilde olarak siiratlc Biiyük Millet Meclisinden çıkmalı ve idare heyeti üyeleri de dcniz ticaretinin ne olduğunu kavramış kinısclerden seçilmelidir. ABİDİN7 DAVER «Amerikanın Sesi» türkçe yayın yapacak Ba$tarafı 1 inci sahijede Yaym, Başkan Truman'm Türkiyeye hitab eden mesajile açılscak ve bu mesaj, Türkiyenin Washington Büyük Elçisi Feıidun Cemal Erkinin, Birleşik Amerikanın Eski Türkiye Büyük Elçisi Edwin C. Wilson'un ve Yugoslavya Büyük Elçilığin* tayin edilmiş olan Dış İslcri Müste Mühendisler odası kurulması için yapılan kanun teklifi Ankara 11 (Telefonla) Sam sun milletvekili Yakub Kalgay ve 5 arkadaşı b'r kanun tcklifinde bulunmuşlardır. Yakub Kalgayla 5 arkadaşı bu tekliflerinde memleketimizde bir mü şan Georae Allen'in nutukları tahendisler odası kurulmasını is kib edecektir. Amerikanın Sesî radyasumın temektedirler. türkçe neşriyatı aşağıdaki dalga uzunlukları üzerinden yapılacakIran Şahı San Francisco'da tır. 1 Şubat 1950 San Francisco, 11 (a.a.) 13.85. 13.90, 1.81, 19.61; 19:71; Sk: yapmak üzere kısa b'r müd İkramiye çekilişine katılabilmek 24.81. 41.3 ve 41.6 metre. det Sun Valley'de kalmış olan için İran Sahı San Fransisko'ya dönmüştür. 31 Aralık 1949 memuru komşunun dammdan hasa Oğleye kadar bankamızda en nın evine atlamış ve katili iş göreaz 150 liralık bir tasarrui mez hale getirmiştir. Bundan sonra hesabı açtırmanız lâzımdır. ev kapısını anahtarla açsn polis me 1950 yılının bu birinci çekilişinde muru baş bekçiyi de içeri alarak büyiik ikramiye: katilin elini kolunu bağlamıştır. Polis memuru yan odaya girdiği za Ankarn'dc Güven rr<ahnnesindc man yaşlı kadınla genc hizmetçinin Müstesna bir EV yataklarında kan içersinde ve gayst feci şeki'de parçslanmış olduklarını (İki katta 5 ctla. 2 hol. 1 bodrum, görmüştür. Bundan sonra Yusufpabalkon ve her türlü konfor) sa karakol komiseri ve polis memurlan hâdise yerine gelmişler ve T. İŞ BANKASI vak'adan Cumhuriyet Savcısım haberdar etmişlerdir. kortlarında Nevile'i görünce Kay derhal çocuğun peşine düşmüş ve çocukcağızı çok sevdiği karısından ayınp kendisile evlendirtinceye kadar da çocuğun yakasını bırakmamış. Bana sorarsanız bütün bu hâdiselerüı yegâne mesulu Kaydir. Mary hafifçe gülümsedi. Lady Tressilian eski zaman kadmlarınırt p«k çoğu gibi daima kadmları kabahatli çıkanr ve erkeklere karfı müsamahah davranırdı: İşin hakikatine bakarsak Nevile'de de aynı derecede kabahat vardı. dedi. Lady Tressilian tasdik etti: Nevile'in kabahati pek büyüktür. İyi, güz'al. zarif, kendisine bağlı hattâ lüzumundan fazla bağlı bir karısı vardı. Maamafih öteki kızm çamsakızı gibi yapışması ve ısrarı olmasaydı Nevile aklını başma toparlfyabilirdi. Fakat fettan kız ne yapıp yapıp ıllâ Nevile'le cvlenmeği kafasma koymuş olacak. Herr.alde ben Andrevnin tarafındanım. Andrey'yi çok severim. Mary iç geçirdi: Muhakkak ki pek zor bir vaziyet. dedi. Muhakkak. İnsan bövle müşkül vaziyetlerde nasıl hareket etmesi lâzım geldiğini şaşırıveriyor. Matthew de AnHıeyyi pek severdi. Benim de hâlâ ona karşı muhabbetim haleldir olmuş deşil. Nevile'in hoşlandığı şeylerle belki kâii derecede alâkadar olmamakla beraber kimse Anrlrey'nin iyi bir zevce olmadığını iddia edemez. Ne yazık ki Andrey sporcu bir kadın değilni. Fakat bunun bir mahzur teşkil etmesini ben bir türlü anlıvamıyorum. Benim eenc kızlık zamanımda böyle şeyler mevzuu bahsolamazdı. Bittabi erkeklerin ufaktefek kacamaklan olurdu. Olurdu ama yuvalarını yıkıp gitmelerine de rrüsasde edilmezdi. Mary kestirmedsn. Bugün ediliyor, diyiverdi. Evet, ediliyor. Ne kadar da maku! düşünüyorsun, azizc.n. Gayet tabiî olarak maziyi hatırlayıp da hayıflanmakta hiç bir fayda yok. Bunlar artık bugün alelâde hâdiselerden. Bugün Kay Mortimer gibi kızlar çıkıp başkalarınıu kocalarını ellerinden alıp gidiyorlar da, kims; ağzını açıp bir şey demiyor, t ö j lelerini takbih etmiyor. Tabiî sizin gibiler müstesna, Camil'.a. Benim irabd ın mahaliim yok. O Kay mahluku benim kendisini takbih edip etmeHiğime aldırmaz bile. Onun. işi gücü iyi bir vakit geçirmek.. tabiî dîdiğinı gibi Nevile istediği zaman alıp karısını buraya getirebilir. Hattâ ben karısının dostlarını bile kabule itiraz etmiyoruTi. mıamafih şu tiyatrocu k'hk kıvfetli delikanhyı gözüm tutuyor da diyemem. Neydi adı onun? Tedhatimer'i mi kasdediyorsunuz? Izmitte ihtilâfh bir D.P. kongresi yap'ıldı îzmit, 11 (Telefonla) 18 aralığa tehir edilmiş olan Demokrat Parti merkez bucak kongresi, partiye mensub bir iki kişinin teşvıki üzerine bugün yapılmıştır. İl İdare Kurulu ile 75 Demokrat usul ve tüzük hükümlerine aykırı gördükleri bu kongreyi terketmişler ve İl İdare Kurulu bir zabıt tanzim ederek keyfiyeti Ankara Genel Merkezine bildirm:ştir. Ta kendisi. Rivıerada geçen günlerin yadigân bir dostmuş.. benim asıl merak ettiğim bu delikanhnın ne il? gejinip bu sürıiüğü ha\atı sürmeğe imkân bulabiloiğidir. Mary: Herhalde zekâsile. dedi. O>le olsa kimse bir şey d h e mez. Fakat benim tshminim bu delikanhrun daha 7İyade güzelliğile geçim temin etMğidir. Herhalde Nevile'in zevcesine münasib sayılabilecek bir do5t denemez. Geçen yaz buraya gelip de Nevile'le kansınm bizde kaldıklan müddetçe Easterhead Bay Otshnde kalışından hiç hoşlanmadım. Mtry açık pencereden dışarıya baktı. Lady Tressilian'ın evi Tern nehrinden yükselen sarp bir yarın tepesindeydi. Nehrin karşı tarafında, kumsal büyük hir plâjdan, bif kaç modern villâ ile biraz içeride denize nazır büyük bir otelden müteşekkil ve son bir kaç sene içinde geüşivermiş clan Easterhe:.d Ray sayfiyesi va^dı. Saltcreçk ise, bir tepenin ardınöa, kendi yağile kendi kavrulan, güzel manzaralı bir balıkçılar köyü idi. Eski tarzda inşa edilmiş olan Saltcreek in muhafazkâr halkı, şonradan türe me cözile baktıSı Easterhead Baydan ve buraya geisn yazlık ziyarelçilerden adeta nefret ederdi. (Arkası var) ('CUMHURİYET» in zabıta romanı: Yazan: Agatha Christie Hırvat ve kul yani csir çeşidinden olan Rüstem Paşa sarayda yetıştiği için dalka\ukkk sanatınm ysman bir ustası idi. M?selâ Kanuni Sultan Süleymanm her an ne cuşündüğünü ve ne dilediğini (ka^1iğunun sağlı sollu iki tugu araEina pek hassas bir anten gerili imiş gibi) kıldan nem kaparcasına anlıyoıdu. İşte bu sayede Sultana dımad oldu. Dalavereciliği ve ıüşvet almaktaki becarikliliği bayesinde, öldüğü zaman, menkul emvalinden başka bin Küsur aded ciftli?i vardı. Barbaros zamamnrla dsvletin en çok varidatına sahib olan Kaptanı Deryalık mevkiine kardeşi Sinan Paşayı «etirdi. Bu adam da Enderundan diploma almış ve Kanuninin kızı Mihribanla evlenmişti. Denizden hiç bir şey snlamadığı halde kaptanlık m>kiine getirildi. Hafifçe çalkantıh havalarda bile «Aman batıyor muvuz,» diye heyecanlandı. Kendisini deniz fena tutar ve ihtiyar ievendlerin aralarında sövlediklcri gibi, «Paşa, ağzından tavuskuşu kuyruğu,» sahvetirdi. Buna nıu Çeviren: M. Kenan Kan ksbil ırza düşman'ak ve saldırganhkta bir eşi daha yoktu. Cirbe adası ve Mehdiye vakalanndan sonra koca Turgud Reis ılkumete müracaat zorunda kaldı. Ah dtvlete başvuracak hale ^eldim diye hayıflanıp duruyordu. Neden olmasın? Bu tam onun yapabileceği cinsten bir işe benziyor. Modern ve bittabi adice bir fikir. Bir kan koca, aile ocaklar'ında karşılaştıklan müşkülleri ortaya dökmek ve yoluna gitmek mecburiyetinde kaldıktan sonra, yapılacak en doğru şey birbirlerinden kibarca, nezaketle aynlmaktır. Benim kafama göre eski zevce ile yeni zevcenin birbirlerile costîuk tesis etmesi düpedüz ayıbdır. Artık kimsede âdab, erkân, i nane diye bir şey kalmamış. Anlaşılan modern hayat böyle icab ettirivor! Herhalde ben kendi evimde bövle bir rezalete müsaade edemem. Eşasen o avak tırnakları boVTII mrh'uku pvime kabul etmiş olmakla ben benden bekleneoilecek âzami fedakârlıgı yapnus bu Ben bir kaç jamandır. her fırsatta. sporda seyircilerin rolüne dair konfeıanslar veıiyorum. Bizim spor muharrirleri de artık btt gibi harekrtleri sukutla geçiştirmekten vazgerip bunlann kotülüğii hakkında halkı tenvir, hattâ irşad etseler basının şimdi>e kadar maalesef Utmal ettiği eheınmiyetli to vazifesini yapmış olurlar. Ve nihayet, naha ve salonlarda mevcud olması lâzım gelen umıunl hoparlorlerle halka. musabakalan» nizami ve idari tafsilâtı veriliıken bir tarafUn da onları sukunet ve intizama davet edecek sbzler söyletmesi şcklinde eskidcn mevcud olan cüıel itiyadın tekrar ihyasi lâzımdır. Bunun yanıbaşuida heyecanla kendini ve terbivesini kaybedecek âvareleri uzaklastırmak için bir zahıta ku\"\etinin ciddi hir saha komiserinin emrinde ısrarla vazife başuıda bulunması da zaruıidir. Bunlar yapılnnacaksa. mpmlcketimize davet edilmiş. misarir gelmij sporcuların. ve yihancı haknn'.Brin yuhalanması suretile dostluklarımra bozarak ve daha fenası Turk milletinin misafirperverlik çohretini gölgeleyecek hâdisehre m^hal vermemek için yahancılarla miisabaka yapüınasına müsaede piinenıek devletin bas vazifesi nlacaktır; fakat bence birinci derecpde vaziîe, iıune\>ver sınıfa düşer. Bir memlekerte ]Tıüne^•verlcr ve terbiyeli insantar en az serkeş ve terbiyesizler kadar Hdenî VP iıeYeni Suriye Meclisi bugün denî cesarete nıaîik ohnadıkça; nrada şirıclliğin sindiribnesine imtoplanıyor kân yoktur. Şam 11 (a.a.) 15 kasımda B. FELEK seçılen kurucu meclis yarın top lanarak muhtemelen iki ' otu rum yapacaktır.' | \ Ayzer Argon Sabahleyin yapılacak olan ilk toplantıda başkanlık divanı seile çilecek, öğleden sonra ise muhHîkmet A. Saracoğlu tasar anayasa tasarısı tetkik e Nikâhlandılar. dilecektir. 11 12 1949 İstanbul ÖLÜM Şurayı Devlet Temyiz Mahkemesi Reisi merhum Reşad beyin hafidi. Telgraf ve Posta Nezareti erkânından merhum Şevki beyin mahdunvu, Dr. Mithat Reşad ve Fuad Reşad beylerin yeğeni Malî Müşavirlerden RATİB ŞEVKİ EZGİN dün kısa bir hastahktan sorıa vefat etmiştir. Cenazesi 13'12'949 salı günü saat 11 de Maçka Pal?stan kaldırılarak Tesvikiye camiinde namazı kılındıktan sonra Zincirlikuyu mezarhğına defnedilecektir. Merhum halim. fedakâr iyiliksever ve çok sevilmiş bir zat