Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 Kssim Türk ispanyol boks maçı dun gece yapıldı Müsabakalar çok heyecanlı oldu ve 5 3 misafir takımın lehine neticel endi Baştarafı 1 inci sdhtfede bakalan takib etmek için daha saat 18 den itibaren Spor Sarayııu doldurmağa başlanuşti. Musabakaların tafsilâtına girismeden evvel şu noktayı tebarüz ettirtneği faydalı goniyoruz: Dun geoe seyrettiğimib ispanyol çampiyonlan, beynelmilel amatör Klâsta, varlık sayılabilecek bir teknik kabiliyeti gösterdiler. Misafir takım bu maç için çok iyi çalışmış ve hazırlanmıstır. Boksörlerin bilbassa mükavemetlerini, yumruklara tahammül kudretlerini ve nefes vaziyetlerini çok iyi bulduk. Böyle bir tafcıma karşı, MUİÎ takımımızm daha uzun bir idmanla hanrlanma6ı muvaffakıyet nisbetini arttırabilirdi. Açıhş merasimi Müsabakalar saat tam 20.30 da •çıldı. Salona evvelâ tspanyol takımı•rkadaa da Türk millî takımı çıkarak ring üzerinde mevki aldılar. Müteakıben, Vali Fahreddin Kerim Gökay kısa bir söylevle müsabakalan açtı ve iki takıma da muvaffakryetler diledi. Bundan sonra Beden Terbiyesi TJmum müdürlüğü namına Hüsa«neddin ve İspanya takımı namına da kafile reisi kısa birer konuşma yaptılar. Müteakıben millî marşlar çalmarak müsabakalara geçildi. 52 kilo; Halid ErgönülAntonio Diaz Mıisabakanın birinci ravundu iki fco<5orün birbirlerini denemelerile geçti. İspanyol, Halidin Avrupadaki söhretini işitmiş olduğundan oldukça çekingen dövüşüyordu. Müsabaka, ikinei ravundda birdenbire hızlandı. Hasımlar birbirlerinin açık yerlerinde süa bir surette Işlemeğe başladılar. Antonio daha riyade Halidin midesini kolluyor, bu sırada Halid d« sık sık aperkütlerle rakibinin çenesini buluyordu. Müsabakarun üçüncü ravundu tam manasile bir çekişme şeklinde geçti. Halid bir ara îspanyolu ringin köşesine sıkıştırdı ve sağlı sollu iki kroşeyi çene kısmına yerleftirerek rakibini sarsü ve galibiyet puvanlarmı da bu suretle temin etti. Bir ara, İspanyol boksörünün ayağı kayarak yere yuvarlandı iae de derhal kalkarak müsabakaya devam etti. Ravundun sonunu ilân eden gong çaldığı vakit maçı Halidin kazandığında hiç kimsenin şüphesi kalmamıştı. Orta hakemliğini yapan beynelmilel boks hakemi İtalyan Gilardi Antonia ve yan hakemi tspanyol Juan Cervera da dahil olmak üzere bütun hakemler Halidin lehine oy verdiler. Seyirciler kıymetli bok«ör lehine tezahürat yaparken İspanvol boksörü de Halidin elini havaya kaldırarak güzel bir jest yaptı ve vam uzun alkıslandı. 51 kilo: Sedi Frtas . Suan Hill Ringe evvelâ ispanyol çıktı. Çok heyecanlı olduğu yüzunden belli oluyordu. Maç başlayınca Sadi mün ferid vuruşlarla rakibirıi sarsıyor. Fakat Hill müsaid bir pozisyon yakaladığı sırada seri yumruklarla te.^nik üstünluğünü gösteriyordu. Maçın birinci ve ikinci ravundları müsavi bir şekilde hattâ Sadinin hafif bir üstünlüğü üe geçti. Fakat üçüncü ravund Sadiye çok şansöiz neticeler doğurdu. Gong çVmca iki boksor birbirlerine girdiler. Karşüıklı yumruklar teati edılirken sıkı bir aperküt Sadinin çenesini bularak onu yere yıktı. Sadi hakemin 5 e kadar saymasını diz üstünde beklendi. Sonra tekrar kalkarak kuvvetle hucuma geçti. Millî boks maçının neticeleri : Dön geceki raill! maçta kazaînanların isim ve kilolanm toplu îolarak büdiriyoruz: JKilo :51 Halid Ergönül, Antonio Diaz'a sayı ile galib. :54 Suan Hill, Sadi Ertaç'a sayı ile galib. "58 Fernando Bofala, Hüsnü Özar'a sayı ile galib. : 62 Oktay, Jose Mobiela'ya sayı ile galib. : 67 Garbis, Domingo Lopez'e sayı ile galib. :73 Ramon Martinez, Kenan Yargan'a teknik nakavutla galib. Jose Gonzales, Suphi Okur'a savt ile galib. • Ağır Alesandro Arteche ,Şahana sayı ile galib. Umuml tasnif: ispanya 5 Türkiye 3 müsabakayı kaybetti. 80 kilo: Suphi Okur Josebonzales Bu maç, gecenin en sıkı müsabakası oldu. Üç ravund da sev.rcılerin bir uğultu halinde devam eden heyecanlı beğırmaları arasuıda geçti. İlk ravund, İspanyolun hafif bir üstünlüğü ile sona erdı. İkinci ravundda vaziyet musavi idi. Fakat üçüneü ra\Tindda Suphi mutemadi «ol direkt ve kroşelerle rakibini serseme cevirdi. Müsabasa bittiği vakit herkes Suphinin galibiyetini alkışlamağa hazırlanırken İtalyan ve İspanyol hakemlerinin aleyhte oy vermeleri yuzunden müsabakayı kaybetti. Halbuki ou maçta galibiyet Suphinin hakkı ıdı denilebilir. Ağırsıklet: Şahan > Aleksandro Arteche İta!yan ağırsıkleti Avrupa takımı namına, Amerıkadakı AHın e\diven musabakalarına seçılen kıymetli bir boksördü. Bu munasebetle, maçın neticesi hakkında hiç bir ümid yoktu. Fakat müsabaka başladıktan sonra va7iyet bambaşka bir nlahiyet aldı. 5ahan sol kroşeltrle kuvvetli rakibinin kajuıı patlatü ve üçüncü ravundda bir ara devirecek hale geldi. Lâkin tecrübeli İspanyol boksörü, bu sıkışık vaziyetlerden kurtularak neticcvi enine çevirmeğe muvaffak oldu. Ancak, müsabaka <artlsrında berıberlık kabul edılmiş olsaydı, bu musabakanın da en iyi ve doğru kararı beraberlik olabılirdi. A. Sakar Beşiktaş F. Bahçe dün i 1 berabere kaldılar Lık dordunculuğu için ehemmiyetli olan İ. Sopr Kasımpaşa maçını da 1 0 emmiyetli olan L Spor Dünkü o> unun ilk yirmi dakikasında Fener muavin ve mıihacim hattınm gösterdiği çok canlı çalışma tarzı sarı lâciverdlilere maçın başlangıcmda manevî bır avantaj temin etmiş oluyor. Fenerin böyle bir baskı ssğlayabilmesinde merkez muhacim mevkiine koydukları ateşli gencle, merkez muavin yerinde oynayan futbolcunun epey tesirleri olduğunu kabul etmek gerektir. Garibi şu ki, Fenerin üstün oynadığı ilk yirmi beş dakıkada beklenen gol çıkmadı da, maçın sevri yavaşladığı ve hücum teşeobuslerı Beşiktaş muhacimlerıne geçmeğe başladığı d; kıkalarda Fenerbahçe, taraftarlarınm candan bekledikleri golu attılar. Maçın birinci devresinde, Beşiktaş hücum ha'tının fasılalı mukahıl hücumİEnnda, topu kale ağzında rahat külanamaması ve muhacimlerinın yer ieğiştırerek çalışamamaları, Fen»r hâkimivetinin açık görulmesine sebeb oldu. Dünkü maçın beraberlikle bitmesine, daha doğrusu musabaKanın talihıni tayine sebeb olan iki tarafın kaçırmış olduğu birer goldür. Birinci devrenın başlarmda Eroîun pek düzgün çektiği şüt, kalenin üst direğinden dönmemif olsaydı, Fenerliler maçı belki iki golle kazanabilir^erdi. Beşiktaşb Bülendin takılarak kaleye doğrultamadı&ı ikinci devredeki fırsaün kacması da. Fenerin birinci devrede kacırdığı gols benzedi. Karşılaşmayı umumivet itibarıle ve takımların hakimi\ et derecelsrıle tartarsak, Fenerle Beşıktaşın 'nrer golle berabere kalışlarıru normal buluruz. Mîçın birinci dev resini Feıerbahçe, ikincisini de Beşıktaşlılar oynadılar. Beşiktaş hücum hattının, ikinci devrede girdiği muhtelıf pozisyonlardan beklendi°i sekılde istifade cdeme\ işinin sebeMeıini. sahsî görüçüme nazaran, şoyle ızah edebılirım: Beşiktaş sol açığı hattın idaresine verdiği ehcmmiyot yüzünden yırtıcıhğını biraz kavbetmiş görünüyor. Merkfzdeki Bülend de ekseri topları, aıkası rakıb kaleye dönuk vaziyetlerde alm^k huyuna kapılmış gibi oynuj or. 6u sebeble aldığı toplaıla hemen akmağa başlayamadığı için, rakib müdafaamn kendisini ve diğar arkadaslannı marke etme^i kolaylaşıyor, Beşiktaşın icleri, hattâ muavinleri de, rakıblerine fazla sokularak çalıştıklarından, pas'aşmalannda ve beslemelerinde toplan ralıat kullanamıyorlar. Bır kaç hafta evvel, Beşiktaşın içleri, yer değiştirerek ve devamlı surette beş olan olukları seçerek akarlardı. O tarz oyunun hem tesıri, hem de verüni de tabiatıle fazla oîurdu. Tekrar edelim; iki tarafın çıkardığı oyunun umumî mukayesesine nazaran, dünkü beraberlik normaldir. Eşref Şefik r Dün aksam İspanyol millî takımile karşüaşan Türkiyc boks millî Ve hattâ, ravundun geri kalan kısmında hâkim döğüstü. Fakat raki i binin kazandığı puanları telâfi ede ! miyerek müsabakayı sayı ile kaybetti. 58 kilo: Hiisnü Özan Fernando Bofala Müsabaka gecenin. en iyi karşılaşmalanndan biri oldu. Her iki boksör de teknik dövüşüyor ve o nisbette de sert vuruyorlardı. Hüsnünün sol taraftan aldığı ters gart rakibini Uk anlarda şaşırttı ise de, pişkin bir boksör olan Fernando kısa bir zamanda vaziyete uydu. Ve kendisini çok iyi korumasını bildi. İspanyol boksörünün kolları Hüsnüye nazaran daha uzun olduğu için nisbeten rahat çalışıyord^ı. İlk ravundun en mühim tarafı, gong çalmasına yakın Husnünün üst üste iki sağ yumruğunun İspanyolun çenesini bubnası oldu. İkinci ravunda her iki boksör de fırtına gibi çıktı. Hüsnü maçı mutlaka kazanmak azmile harekete geçerek kapanmadan rakibine sal1 dırdı. İşte bu tecrübesiz hareketi hem maçı kaybetmesine, dolayısile millî takımın da mağlub olmasına sebeb oldu. Ravundun hemen başında rakibine kuvvetle yuklenirken şimşek gibı bir kıoşe ile kontreye duştü ve derhal seısemliyerek iplere yıkıldı. Bundan sonra ravund sonuna kadar kendini toparlamıyarak kaçtı. Gong imdada yetişmeseydi, belki de maçı ikinci ravundda nakavtla kaybetmiş olacaktı. Hüsnü kavbettığı avantajı kapatmak için uçuncu ravunda daha sıkı bir tempo ile başladı ve bu ravund vaziyetı idare etmeğe çalışan İspanyolu iyıce hırpaladı. Hüsnü ravundun sonunda Bofalayı iplerin üzerıne sıkıştırarak ust üste savurduğu bir seri joımruğu tam hedeflerıne yerleştirdi. Ra\omd biraz daha devam etseydi, Hüsnu bu müsabakayı kazanabilirdi. Hattâ müsabaka çartlarında beraberlik olsaydı, her üç hakem de tereddüdsüz beraberlik verebilirlerdi. Fakat ne çare ki mutlaka takımı, MUU Marşı dinlerken galib ve mağlubun tayin edilmesi icab ettiğinden mutlaka kazanabileceğimiz bir müsabaka kaybedilmiş oldu. 62 kilo: Oktay Jose Mombicla Bu sıklette kuvvetli boksorlerimizden Vural milli kadrodan çıkarıldığı için yerine Oktay dövuştü. Vuralı da hiç aratmadı. 62 kiloda dövüşebılmek için bir gunde üç kilo atarak ringe çıkü. Kuvvetli rakibine karşı da çok dıkkatlı ve hesablı dovüştü. Musabakanın devamı müddetince hasmırun yumruklarını daima boşa çıkardı. Mobiela her üç ravundda da sert ham lelerine rağraen mütemadiyen havayı dövdu. Birinci ravundun ortasmda sıkı bir dırekle rakibini iplere dayayan Oktay, puan aldı. İspanyola karfi yegâne zayıf tarah, nefessizliği olduğu için, bu noksanını zekâsıle te'.âfi etti.' Birinci ikinci ravundlarda i?ayet dıkkatli ve yorulmadan dövuştu. Üçüncü ra\nındda da bütun varhğile hasmının üzerine yüklendı. Genc ve tecrübeli bir boksör olan ispanyol bütun gayretine rağmen kendi.sinı mağlubiyetten kurtaramadı. Çok sıkı ve sert vuruşlu bir boksör olan Mobiela'ya karşı Oktayın kazdhdığı muvaffakzyet cidden kıymetli oldu. 67 kilo: Garbis Domingo Lopez Garbisin rakibi ince uzun ve çok guzel bir vücud yapıhşına malikti. Sert vuruşlarına ve yumruğa karşı mukavemetine rağmen tecrübe bakımından diğer arkadaşlarından geri idi. Bu vaziyeti daha ilk dakikadan kendini gösterdi. Sol taraftan rahatça yumruk alabiliyordu. Garbis, hasnunm bu zayıt tarafını farkederek sağ yumruklarını daima hasmımn sol şaka ğı üzerine teksif etti ve bütün bir müsabakaja da böylelikle kazandı. Yalnız, ikinci ravundun sonlarına doğru midesini kollamıyan Garbis bu nahiyesine üstüste yediği iki yumrukla hafif bir sarhoşluk gecirdi ise de kendisini çabuk toparladı ve son ravund da iyi ddvüşerek galibiyeti hakketti. 73 kilo: Kenan Yargan Bamon Martinez Bu maçta, İspanyol boksörü, hakıkaten amatorler içinde ender tesaduf edilebilecek bir kıymet ve üstünlukte idi. Daha ilk dakikadan itibaren seri ayak oyunları ve şaşırtıeı yumruklarile Kenanı sarstı. İkinci ravundda ise hucum şiddeti dayanılmaz bir hale çıktı. Neticede Kenan teknik naka\*utla Kahkaha kupası En çok se\ilen üç futbolcuya kupa verilmek uzere, Kahkaha mecmuası tarafından açılan müsabaka neticelenmi? ve en fazla oy alan üç futbolcuya dün Vali tarafından kupaları verılmiştır. Bu futbolcular Cihad, Şukrü ve Gund'izdür. Karagümrük, Süleymaniyeyi yendi Dün Şeref stadında yapılan ikinci kume maçlarında Karagümrük 21 Suleymaniyeyi yenmiştir, Yıldızlar basketbol şampiyonluğu tstanbul Yıldızlar Basketbol şam piyonası dun sona ermis ve Denizgucünü 2818 mağlub edî.ı Fenerbahce küçükleri «Yıldızlar> şampiyonluğjnu kazanmışlardır. Maçın tafsilâtı Takımlar sahaya şöyle çıktılar: Fenerbahçe: Erdal Salâhaddın, Ahmed Hilmi, Kâmil, NusretFıkret, Erol, Cemal, Lefter, Halid. Beşiktaş: Mehmed Yavuz, Vedii Hüseyin, İhsan, Nusret Süleyman, Kemal, Bülend, Fahreddin, Şükrü. Hakem: Sinyor Gamba (İtalyan) Oyuna 14.30 da Beşiktaşuı hücumıle başlandı. İlk hucumu Lefter, iki dakika sonra da Erol yaptı. 18 yarda yakınlannda müsaid bir pas alan Erol, ender görülür sıkı bir şüt çekti. Ortahğı heyecana sürükleyen bu vuruşta top üst direğe çarpü ve müthiş bir süratle gerije geldi. Böyle şütleri her maçta görmek mümkün değıldir. Maçın başlamasmdan kısa bir zaman sonra Yavuzun bacağındaki anzanın tekrar kenduü hissettirmesi, Beşiktaş için ciddî bir talihsizlik oldu. Buna rağmen yirminci dakikadan sonra baskı Beşiktaşa geçti. İlk favulden sonra ilk korner Beşiktaşa oldu. Fikretin şütünü kaleci kurtardı. Lik maçlaruıuı bu çok mühim oyununda iki tarafuı sinirli olmaması cidden güçtü. Nitekim hakem, kısa fasılalarla ve keskin düdüğile oyunu kesiyordu. Fenerbahçe atlattığı bir kaç tehlikeden sonra, sağdan ve soldan Beşiktaş kalesine mühim sayüacak iki şüt çekildi. Top iki defa da direklerin üzerinden uçup gitti. Oyun hararetini muhafaza ederken Beşiktaştan Kemal tekbaşına Fenerbahçe kalesine sokulmağa muvaffak oldu. Fakat acele etmesi yüzünden oldukça mühim bir fırsatı kaçırdı. Çektiği şüt de kale direğine yakın bir yerden dışarı gitti. 15 ınci dakikada Beşiktaş aleyhine verilen favul atışında Fikret beklenen işi göremedi. Favul üzerine favulle devam eden oyun da Fenerbahçenin «W» sistemile müdafaasına yaptığı geni^ yardım, Salâhaddinin, Şükrüyü «kıllı bir şekilde marke etmesi, Beşiktaşın büyük gayretini kınyorduBeşiktaşın merkezden başlayıp sağda küçük bir kaza ile neticelenea Yunanlılar Suriyeyi 2 • 0 yendiler Atina 27 (a.a.) ~ (afp) Öğleden sonra Panathinaikon sahasınd yapılan Yunan karma takımile Suriye millî takuu arasındaki fut bol maçuu Yunanlılar 20 kazanmışlardır. Oyunun ilk devresi 00 beraberlikle bitmiştir. tı. Maksadı Cırbe adasma boş dönmemekti. Çünkü bir gün evvel muharebe esnasında zaptetmiş olduğu gemiler kendisinin değil, fakat Osmanlı devletinin mah oluyordu. Issız denizlerde göz gezdirirken, Paksos adası önündeki denizin beş tane beyaz nokta ile süsl^nmiş olduğunu gördü. O beş gemiye uzun uzun bakta. tşte kartal da tâ aşagıda ovada süzülen karacalara boyle bakardı. Fakat beş beyaz nokta beş tane masum karaca değil, beş tane kocaman Venedik kadırgası idiler Rüzgâr kıyıdan esiyord^. Kalitaların provalan birdenbire rüzgârdan açıldı. Turgud Reis tam yolla bocalabanda kadırgalann üzerine davrandı. Fakat kadîrgalar da onu görmüşlerdi. Kaçıyorlardı. Ne var ki Turgud uçuyordu. Yarun saat içinde Epir dağlan arkadaki ufukta eridi. Fakat Turgud artık top menziline girmişti. Kadugalara orsalabanda etmeleri ve teslim olmalar: emrrini verdi. Bir gün önce yemiş o: dukları zılgıdın tadı Venediklilerin hâlâ ağızlarmda idi. Teslim oldular Gemilerde pek az barut bulundu Fakat buna mukabil safraları boldu. Turgud Reis safrasu kalitalanna safra aldı. Kadirgaları Cirbeye gönderdikten sonra, Malta kanalma doğru yol aldı. Sicilyayı dolasarak İtalyanın batı kıyısuıda Amanteanm önine vardı Orada koca bir İspanyol kalyonuna rastgeldi. Turgudun barutu azdı Halid maçı kazandıktan sonra, rakibi olan ispanyol boksörü onun elini kaldırırken yona çatarak ona güzelce kancalandı, kendi kadırgasile beraber kalyonu da yaktı. Barbaros ilk kalyon hattından sonra kadırgalara da hücum etti. Burada da çatışmalar ve rampalar korkunç oldu. Bir saat kadar süren boğaz boğaza bir savaştan sonra düşman çektirmelerirün zaptohnamış veyahud batmamış olanlan Epir kıyılarından esmeğe koyulan kıyı rüzgârından istifade ederek ve tiramola ederek savaş alanından sıvışıyorlardı. Artık yapılacak başka bir iş yoktu. Onun için Andrea Dorj'a da kaç makta olan çektirilerinin peşine düştü Barbaros ve Turgud Reis bunları hayli kovaladılar; hattâ bir kaç kadırgayı da esir ettiler. Fakat karanlık basıyordu. Gece goğünun ve deniz yüzünün yaman kalyon çırağlarile aydınlandıkları sahanın dışı zindan gibi karanlıktı. Top dumanmdan yıldızlar bile gözükmüyordu. Düşman bu muharebede yüz yirmi iki savaş gemisile beraber Ak deniz hâkimiyetini kaybetmişti. «Cumnunyet» in tarihî tefrikası: Yazan: Artık sert kükürt kokan top dumanlarının üzerinde, dumana saplanakalmışmış gibi kalyonların direk uçları görünüyordu. Bunlar il> önceleri bir urman teşkil ederlerken, vakit geçtikçe se>rekleşiyorlardı. Donanrnanın önden ve ihtiyat filosunun da sağdan soldan ateşlerine maıuz kalmış olan düşman artılr kâfi miktarda hırpalanmıştı. Barbarosun verdiği bir emir üzerine donanma düşmanın birinci kalyon hattmın üzerine hücuma başladı Filonun kâffesi birden hem ilerlemeğe, hem de olanca şiddetlerile ateş etmeğe devam ederek, kalyonlara yanaşıyorlardı. Artık gülle değil, toplar, çakıltaşı, hurda demir ve zincir parçalan savuruyorlardı. İki taraf ok menzihne girdi. Düşman gemilerindea oiklar pek seyrek geliyordu. Düşman tek tük arkebüs de patlatıyordu. Türklerse daha arkebüslerini kullanmıyorlardı. Onlarca arkebüs, düşmana rampa etmezden önce, ancak bir iki defa kullanüabilirdi. Düşmanın iyice yanasmasuu beklemeli idi. İşte o za Halikarnas Baükçısı sıçrarcasuıa ateş edilmeli idi. Malum a. Arkebüs kurşunu oklardan daha müessir oluyordu. Fakat Türk okçulan, bir arkebüs dolduruluncıya kadar otuza yakın ok atabiliyorlardı ve umumiyetle altmış yetmiş metre mesafeden hedeflerine tam isabet sağlayabiliyorlardı Onun için Türk okları düşmanın üzerine yağmur gibi yağmağa başladı. Barbaros Uk kalyon hattını kolayca yardı. Yararken de bir nice kalyon batırdı. Asıl burada yani merkezde Türk sayleti bir mucizeler heybetini aldı. Ölenlerin ve yaralananların vaveylasını top ve arkebüs sesleri ancak örtebiliyordu. Bu sırada rampalar da oluyorda Rampalarda iki taraf forsaları da oturakların altına yatmak zorunda bırakırdı Forsalardan bir başını kal dıran olursa, başına ya bir piştov kurşunu yer veyahud bir kılıc salışüe kellesi uçardı. Barbaros kalyon hattını yararken bir Portekiz kalyonu bir Türk kadırgasma bir kaç kumbara (hambire) atmıştıKadırga kaptanı yangını söndüreman düşmaıun kanı insanın yüzüne miyeceğini anlayınca. derakab kal muharebesinde ateşli silâhlar kullanılarak savaş gemileri, bir deniz harbi cüzütamı mahiyetini iktisab etti Bu zafer hiç bir veçhile bir tesadüf ve talih eseri değildi. Üstün denizciliğin, sevkin, tabiyenin, orijinalitenin ve cesaretin bir semeresi idi. Düşman donanmasını yararak muzaffer olmak taktiğinin Barbarostan sonra Amiral cRodnej», «StVincent> ve «Nelson» tarafından taklid edilmiş olduğu haklı olarak iddia edildi. İtiraf edilmiyen bir nokta varsa on altmcı asırda, o asruı en kuvvetli deniz devleti olan İspanya Şarlken ve Tkinci Fılip zamanlarında Türk denizcil^rinin şah smda kendisine üstün bir rakib buhnasaydı ve kuvvetlerinin büyük bir kısmmı Akdenizde tutmak zorunda kalmasaydı, İngıltereyi istilâya çıkan Büyük Armadadan çok önce, o Armadadan daha büyüğünü yapar ve bu takdirde de ne Ingiliz deniz imparatorluğu kurulabilir ve ne de o imparatorluğu kurmakta hizmetleri dokunmuş olan «Hawkins» ler, «Orake» ler, «Rodney> Tarihte Preveze muharebesme ler, «St. Vincent» ler ve .Nelson» kadar filo denince kara askerlerini lar peydahlanabüirdi. nakledecek bir vasıtalar topluluğu Forsalık anlaşıhr. ve denizde yapılan savaş da deniz üstü bir kara harbi sayıPreveze muharebesinin ertesi gülırdı. nu iki denizci birbirleriii derağuş Gemiler ve gemiciler sat asker ettiler. Barbaros, Turguda teşekkur leri düşmanın karşısına çıkarmakta edecek söz bulamıyordu. O gün istihdam edilen tâli unsurlar adde Turgud Reis, Barbarostan ayrıldı. dilirlerdi. Siftah olaraJs Preveze Epiri ltij[ui)faidk k u z ^ e doğru gı^ Dünkü maçın en heyecanlı iki enstantanesi: Yukanda, Fahreddin Beşiktaşa bir gol kazandıran vurusunu yaparken, altta, top kalecinia müdahalesine vakit kalmadan ağları buluyor tılar. Bülend bir muddet yerde. I ter var mı, yok mu belli değildi. Esonra da sedye içinde baygın yattı. [rol. Cemal ve Halide teslim edilmLj Tedavi edilip oyuna girinciye ka olan oyun da ancak gördüğümüz şedar Beşiktaş 10 kişi ile oynadı. Ge kilden ileri gidemedi. ne de üstünlüğü bırakacak bir halBeşiktaş müdafaası kalesini kode değildi. ruduğu kadar hücum hattını da Şükrünün 25 inci dakikada ka beslemeği ihmal etmedi. İki taraf çırdığı mühim bir fırsat Beşiktaş da gole gidecek en kısa yolu bulaiçin üzücü oldu. Biraz sonra Bülend madı. Haftalardanberi heyecan v« canlı bir hareketle yeniden oyuna alâka ile beklenen Fenerbahçe girdi. 29 uncu dakikada Fenerbahçe Beşiktaş maçı da bu suretle 11 bekalesi civarında yapılan bir favul rabere bitti. atıçında Hü^eynin çektiği güzel bir Ömer Besim şüt de Beşiktaş için ayrı bir talihtstanbulspor Kasunpaşa sizlik oîdu ve top avuta çıktı. Gürıün ilk müsabakası, İstanbulBeşiktaş böylece yerden Fener sporla Kasımpaşa arasında idL Dörmüdafaasına kolayca geliyor, zor düncüluk üzerinde büyük bir ıcl vaziyette kaldığı zaman Yavuz ve oynıyacak bu maça takımlar şu kad Vedünin uzun vuruşları ile tehlirolarla çıktüar: keleri atlatmjBuu biliyordu. 32 nci İstanbulspor: Turan Hidayet, dakikada Şükrünün sıkı bir şütünü Kenan Mustafa, Kâmil, Nevruz kaleci Erdal yumrukla kurtarabilFıkret, Aydemir, Salim, Metın> di. Fenerbahçe bu bocalama devraToros. sinden çabuk sıyrıldı Devre sonlaKasımpaşa: Abdullah Ali, Cirına doğru Lefterin kaçırdığı topu had Murtaza, Sabahaddin, İsmet Erol kaparak kaleye doğru sıyrıldıZafer, Necmi, Mustafa, Burhan, SaSiyah beyazlılar bu oyuncunun belim. line sarılmak suretile favul yaptıHakem: Dr. Tarık Özerengin. lar. Bu şekilde yapılan favul da çok Görülduğü gibi İstanbulspor; Saçirkin bir manzara arzetti. im, Tayyar ve Faruktan, Kasunpaşa Hele böyle mühim bir maçta olu da Vefa maçından ötürü cezalandışu büsbütün göze battı. 37 nci da rılan Niyazi ile Hüsnüden mahrumkikada Şükrü gene bir fırsat kaçır du. dı, fakat kabahati yoktu. Salâhaddin Oyuna tstanbulspor canlı başladı» kendisini mükemmel marke ediyorÜk dakikalar, rakiblerin birbirleridu. 39 uncu dakikada Halidin bir ni denemelerile geçtİkten sonra, hücumu kornerle neticelendı. Fakat sansiyahlılar hâkimiyet bu atıştan bir netice çıkmadı. muvaffak olabildiler. ı 40 ıncı dakikada Fenerbahçe 18 Nihayet 12 nci dakikada ortadanl çizgisi önünde Bulende yapılan fainkişaf eden bir İstanbulspor akı« vul de boşa gitti. nında Salim topu Torosun önüna Hulâsa bir seri favuller arasında yuvarladı; bu oyuncu da ustalıkU maç ha bitti. ha bitıyor derken Febir vuruşla takımını galib darums( nerbahçeli Cemal pek nadir görügeçirdL I lur bir sütle Fenerbahçenin golünü Kasımpaşa, bu golden sonra açıl* yaptı. Top da bir müddet ağlarla dı. Fakat İstanbulspor müdafaasl direk arasma sıkışıp kaldı. çok enerjjik bir oyunla kendilerina Birinci devrede Besiktaş çalıştı, fakat netice almasını Fenerbahçe fusat vermiyordu. Bu arada Turaa bildL Devre 10 Beşiktaşın aleyhin ile Kenan, îki gollük tehlikeyi guzel müdahalelerile bertaraf ettiler. ', de sona erdi. Dakikalar ilerledikçe KasımpaşariBt İkinci devre baskışı artmağa başladı. İstanbulFenerbahçenin soldan yaptığı sporun iki insaydini geriye çekerel* hücumda yan hakem mâni olmayaptığı sıkı müdafaa, rakiblerma saydı, Beşiktaş kaşla göz arası ikinci golü yemiş olacakü. Çünkü orta beraberlik fırsati vermedi. Devrs hakem vaziyeti sezememişti. Top 10 İstaniulsporun galebesile sona Beşiktaş kalesine doğru giderken erdL Kasımpaşa, ikinci devreyi de ta^ yan hakemin müdahalesile belki de büyük bir haksızlığin önüne geçil mamen hâkim oynadı. Fakat karsj« larındaki kapah müdafaa tabiyesmmiş oldu. Beşiktaş derhal kendini toparladı. den fırsat bulamadılar. De\Tenın üçüncü dakikada Fahreddin, Fener 22 nci dakikasmda hakem, Turana kalesi önündeki kargaşalıktan isti kasdî bir çıkısmdarr ötürü Ismcti fade ederek beraberlik golünü yap oyundan çıkarınca lâciverdbeyaztı. Bu gole de Fenerbahçeliler itiraz lılar on kisi kaldılar. Fakat bu eksiklik kendilerine hâkim oyunlarınettiler. Fakat, orta hakem gol kararmda dan bir şey kaybettirmedi. Kasımpaşa, son dakikada beraısrar etti. İşte bu âna kadar sinırli olan oyun büsbütün çığırmdan çık berhğe kavuşuyordu: Necminin yatı. Hakem görmeden aülan tekme kın mesafeden çektiği şut sağ üsi ler arasında iki tarafın tek arzusu köşeden İstanbulspo. kalesine ^irerken Turan nefis bir plonjonla ikinci sayıyı yapmakü. Fenerbahçenin dün bozuk taraf takımını muhakkak bir golden kurlan yok değildi. Fikret kendisine tardı. Az sonra da maç 10 Istan* geçen her fırsatı olduğu yerden kı bulsporun galebesile sona erdi. Cem AtabejoğlU pırdamaması yüzünden kaçırdı. Lef > Birinci devre sonunda lik puvan durumu P Y A M B G Takım O 19 0 24 5 2 Beşiktaş 7 5 0 4 3 11 5 18 Fenerbahçe 7 2 2 9 4 15 3 Galatasaray 7 2 3 2 6 8 14 tstanbulspor 7 2 3 6 10 13 Emniyet 7 2 3 2 6 5 11 Kasunpaça 6 1 3 8 10 Vefa « 1 2 4 8 6 3 22 Beykoz 7 0 1 Not: Kasunpaga Vefa mag cetvde dahil edilmemiştir. Bu maç golec«k htftp. eyttanacaktır.