25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
COMHUBİn 22 Kasım 1949 (MALAZGÎRDİN SONRASI) BU PERŞEMBE AKŞAMI Mersinde bir okuyucumuzdan üe beraber fevkalâde bir tarzda yarattıkları ve TOLSTOİ'nin aldığımız mektubda, Mersin lien dramatik ve en hissî romanı olup ALEKANDRE manının Samsuna nazaran ikinKORDA tarafından sahneye konan ci plâna bırakılması kararının bütün Mersinlileri teessüre sev(îkinci sahifeden devam) derhal Danişmendin üzerine y ü m kettiği yazılmaktadır. Siyan akıllara sığmıyacak bir mü yerek onu mağlub etü 1104. Mükmüstesna filmini takdim edeceklerdir. Bu galalar için Okuyucumuza göre, Mersin, dafaa yapar. Muhasara bir sene rimin Halilin «İslâm Ansiklopedıbiletler e^elden temin edilebilir. coğrafî mevkii itibar:le Türkisürüyor. Ondan sonra asıl hedef: si» ndeki «Danişmendiler» yazısına geniş Kudüs. Orası Şiî Fatımilerin elin göre Ahmed Danişmend o yıi ve yenin Akdeniz sahilinde bir hinterlanda sahib en mühim dedir. Godefroi (Godefrua) nın 50 fat eder. iskelesidir. binlik ordusuna ancak bir ay daAhmed Danişmendin ölümünden ithalât ve ihracat yatabildi. Wells 15 temmuz 1099 da sonra yerine geçen Mehk Gazi Nüfusu seneden seneye süratle Kudüsü alan Haçlıların 70 bin Kılıcaslanla iyi geçinerek Haçlılara artmakta olan bu şehir. malî ve müslümam nasıl vahşiyane boğaz karşı babasının mesl?Şinde yürü ticarî müesseseleri, bankaları ve ladıklannı olduğu gibi anlatmak yüp cihada devsm ettiği gibi gene depoları ile Türkiyenin İstanbul tan çekinmez: \ «Müslümanların 1104 yıhnda njcahcde sahnesine ve İzmirden sonra üçüncü dereMüessesemiz Tunçbilek, Değirmisaz ve Soma mıntakalarında toptan katli pek dehşetli olmuşlu. Artukoğullarının da atıldığmı gö eede ehemmiyeti haiz bir ticaret Dökülen kanlar şehrin sokakların rüyoruz. Fuad Könrülümin «İslâm limanıdır. Bu mühim mevkide mevcud muhtelif miktar ve ebadda yuvarlak ve profil dem:r ve da sel gibi akıyor. O kadar ki sü Ansiklopedisi • ndeki « Artukoğul her türlü modern vasıtalar ile çelik inşaat çivisi, boru ve halat irtibat parçalan, civata somunu, Variler dolaşırken atlarm ayakları ları» yazıs:r.da bildirctiyi veçhile mücehhez bir limanın âcücn inşa rondelave perçinler, makkab ve raybalar, torna kaîcmleri, freze bıçakları. demir için daire testereleri. muhtelif elektrikçi, telealtından etrafa kanlar fışkırmakta : Artukoflu Sokman 1104 te Mardini sını zarurî kılan başlıca üç nokta foncu. dökümcü ve atelye âletleri, marançoz âletleri. zımpara maldır. Şovalyeler sevinclerinin coş j ele şecirdikten sonra Haıran civa vardır: Bunlar sırasile; hinterzemesi. elektrik malzemesi. bobin telleri, kösele kayışlar ve salkunluğundan ağlsya ağlaya İsanırı nndaki muharsbede Hpçlılara ksr landının genişliği. tahmil ve tahli mastralar, inşaat malzçme^i vesaire açık pazarlık usulü ile 2/12/949 merkadenide kanlı ellerini kaldı şı parlak bir afer kazanr.rak Urfa ye tonaimın gün geçtikçe inkicuma günü saat 10 da Tunçbilek mıntakası Başmühendisliğinde n p dua ediyorlar.> Sekiz Haçlı se Kontu İkinci Saudouin ile kardeşi şaf etmesi, halen tahmil ve satılacaktır. ferinden bu birincisinin en kala Joscelin'i esir etti. Sokman aynı tahliyedeki zorluk. Bu işe aid şartname ve satışa arzedilecek malzcmenin müffealığinm ve en çok iş göreninın yılda vefat eder. Kardeşi İlgazi ise Bu üç noktayı ayrı ayrı izah redath listesi: Bilânçosu: 1097 baharmda 600 bin Mardinden başka Halebi de ele geAnkarada Etibank Gençl Müdürlüğiinde, le İstanbuldan hareket ettilerdi, çirerek Haçlılann amansız bir düş ettikten sonra okuyucumuz, Meı 1099 yazrnda Kudüse 50 binle gir manı oldu. Sel;uk Sultanı Kılıcas sin limanı inşaatımn da birinci Tavşanlıda Mücssese Merkezinde, kaçınılmaz biı diler. lanın 1110 da Haçlılara karşı gön plâna ahnmasının İstanbulda Etibank İstanbul Şubesinde, ; derdiği orduya İ'gazi de bütün hale geld ği neticesine varvnakİzmirde Kömür Satış ve Tevzi Müessesesinde, Aslan ve çakal: ta ve memleketin iktisacli hayakuvvet'.erile iştirak etmişti. Soma, Değirmisaz ve Tunçbilek mıntakalarımızda, Bizans İmparatoru A'.eksis Kom Destanî bir kahraman: tında büvük rolü olan bu limaBahkesir Direk Büromuzda, nenos, «Anadolunun fethi» başlıklı Haçlı mücaiüdlerinin en destanî nın bir an evvel yapılması hu. ve malzemeler her gün mesai saatleri zarfında mmtakalarda göyazıda görmüştük, 1074 te, Bizans kahramanı da Artukoğulları ara susunda alâkadarların nazarı rülebilir. Satış günü istekliler Müessese vesaiti ile Tunçbileğe generaîlerinin en genci ve en iiya smdan çıktı. Sokmanla ügaıinin dikkatini celb etmektedir. götürüleceklerdT. katlisi olarak, Anadolu ordusu ku yeğeni Belek. Reme Grousset'ıün Müessese satışı yapıp yapmamakta serbesttir. d6610) mandam olmuştıı. Selçuk Sultanı bütün frenkler gibi Balak l'OrloPosta kutulan hakkında Süleyman iki boğazın kıyısına yer gide dediği ve «Artakya Kontlubir dilek leşince Aleksis Eumeli kuvvetleri ğuna darbe üstüne darbe indirdiktaraiından imparator ilân edilip ten sonra nihayet Kuclüs kralile İstanbul 452 numaralı po;ta tahtı ele geçirdi. Çok kurnaz ve Antakya kuvvetini esir edip Har kutusu sahibi Vitalis Bilenden İlçe İdare Kurulunca verilen 14/6/949 gün ve 131/58 sayı ile entrikacı. Bir taraftan Selçuk Sul put kalesine gönderdi» diye yaz aldığımız bir mektubda P.T.T. hakkında lüzumu muhakeme k a r a n verilen Elektrik T. T. şoförtanı Süleymanla dost, diğer taraf dığı «L'Emprire du Levant» ı (S İdaresinin yeni bir kararına te lerinden Yusuf Zekı Kılıç bulunamamasına binaen tebliğat matan hıristiyanlık âlemini Türkleı 219) şanlı kahraman. Mükrimin mas edilerek şöyle yazılmakta kamına kaim olmak üzere keyfiyet ilân olunur. (16301) aleyhine kışkırtmakla meşgul. 1082 Halil «İslâm Ansiklopedisi» nde dır: de Normanlar Adriyatikteki Dracı (C 2, S 468) Belek hakkında "Posta îdaresi yaptığı bir tebmuhasara edip Bizans imparator tam sekiz sütun malumat verir: luğunu batidan tehdid edince A Suriye hükümdarı Tutuş Urfa ve liğde, adresimize gelecek mekleksis Türk sultanından istimdad havalisi Emirliğini Sokman'a ver tublardan ancak posta kutusu eder. Onun gönderdiği yardım sa diği zaman o da kendi ülkesindeki numarası yazılı olanlann kutuyesinde tehlike atlatıhr. Norman Suruç Emirliğini yeğeni Belek'e ya atılacağını, yoksa dağıtıcılarlann Tsalya isülâsında da Süley vermişti. Urfa Kontu Birinci Bau la gönderileceğini, abone kutu man Şahın yolladığı 7 binlik Türk douin. ki sonra Kudüs kralı oldu, numaralannm behemehal yazılkuvveti müstevlileri tardetti. Haçlı Surüç'u kendi Kontluğuna ilhak masının teminini istemektedir. Kayseri Bez Fabrikamızda mevcud aşağıda cins ve seferlerinde ilk mühim hâdise olan edince, 1098, emaretsiz kalan BeHalbuki, posta kutusu sahibi miktarı yazılı tâli hasılât 1/12/949 perşembe günü saat 14 İznik muhasarasında DeGuigne lek, amcalan Sokmanla İlgazinin olan biz ticaret erbabının mu de şartname dahilinde pazarlık yolu ile satışa çıkarılanin dediği gibi bütün fedakârlığı msiyetlerinde, Haçlı cenklerine hatabları, emrimize tâbi muaycaktır. Haç'.ılar gösterdiği halde Izniği ele karışıp kahramanhğınm ilk staj yen ve malum şahıslar olmayıp, İsteklilerin belirli günde hizalafında yazılı geçici t e geçirmek suretile en yağh parsayı lannı yaptıktan sonra talih kendi kendilerinden para kazanacağıminatı yatırarak Müessesemize müracaatleri; imparator topladı. Haçlı kuman sine en beklenmedik bir emaretı mız nazh ve mühmel müşteri deMallar her gün öğleden sonra Fabrika ambarında gödanlan imparatora sadakat yemini nasib etti: nen velinimetlerdir. Posta kuturülebilir, Müessesemiz ihaleyi yapıp yapmamakta seretmişlerdi, imparator da onlara su numarasını yazın diye ayrıca besttir. yardım edecekti. Halbuki o sadece Anadolu Selçuk Sultanı KılıcasŞartname Kayseri Bez Fabrikasında, İstanbul Alım ve kendi çıkanna baktı. Birinci Haçb lan vefat edince ülkesi oğulları a bunları külfete sokmak ancak Satım Müessesesinde. Ankara Sümerbank Satış Mağazaordusu iki yülık kanlı yolda dövü rasmda taksim edilirken Elbistan bizlerin işlerimize mâni olur ve sında, İzmir Pamuk Satınalma Bürosunda ve Adana P a §e dövüşe ve doğrana doğrana iler ve Malatya »mareti henüz sabi o bu sebebden dolayı posta kutumuk Satınalma ve Çırçır Fabrikaları Müessesesinde mevlerken İmparator boyuna, Kılıcas lan en küçük oğlu Tuğrul Aslana su bulundurmamızın kolaylığı cuddur. lan tarafından boş bırakılan yerle düşer. Çocuğa anası Ayşe Hatun da ortadan kalkar. Talimatnameri almakla meşguldü. Gibbon gibi vasilik etmektedir. Bu kadın cesa ye uygunluğu ileri sürülerek veGeçici en ağırbaşlı bir müverrih Impara retine hayran olduğu Belekle ev rilen bu yanlış emrin geri alı C İNSİ teminatı Miktan torun Lâtinlerle yaptığı muahede lenir. Bu sayede küçük şehzadenin nacağını ümid ederiz. Zira ihtiÜstüpü beyaz haşıllı 5 metre uzun Ü.D, 4.300 Kg, 1.800. den alçakça dönüşünü anlatüktan atabeyi oldu. Sağa sola yaptığı çe yacların talimatnameye değil, Üstüpü beyaz haşıllı 5 metre kısa Ü E . 560. 2.500 . sonra şöyle der: «Eğer tarihe yakı vik hareketlerle emaretini genişle mevzuatın ihtiyaclara uydurulaÜstüpü beyaz haşılsız 5 metre uzun U.D.Ü, 3.000 • 950. şan üslub vakanna ehemmiyet ver tiyor. 1122 de amcası İlgazi hasta cağına inanıyoruz.» Üstüpü beyaz haşılsız 5 metre kısa Ü.D.K\ 1 000 , 120. meseydim Aleksi'yi aslanm arduv lanarak Halebden Mardine gidinco Üstüpü renkli haşıllı 5 metre uzun Ü.G. 2.200 ı 600 dan giderek onun artıklannı yiyen Haçlı cenklerLıin idaresini ona bıÜstüpü renkli haçıllı 5 metre kısa Ü.M. 100. 1.200 • TEŞEKKÜR çakala benzetirdim.» Evet Haçb raktı. Belek bu vazifeyi üzerine Üstüpü renkli haşılsız 5 metre uzun Ü.Y.K. 800 . 250. larla Türkler aslan cenkleri yapar alır almaz aynı yılın eylulünde Üstüpü renkli haşılsız 5 metre kısa Ü.Y.Ü. Dört senedenberi şiddetli ıztırab80. 600 . ken çakal bütün garbî Anadoluyu Urfa Kontu Jocelin ile Birecik Pamuk telefi (Sınıf II) 2.250. 50.000 lar içinde knTanan çocuğum Konya yakınlarma ve cenub hu Senyörünü mağlub ve her ikisini Pamuk telefi (Sınıf III> 55.000 4.200 NURHAN CÖMEKT'e dudlarına kadar ele geçirmişti. esir ederek Hırput kalesine hapPamuk telefi (Sınıf IV) 750. 25.000 müracaat ettiğimiz bir çok yarlerde İjçüzlü cihad: seder. Kontun esareti Kudüstekl Döküntü telef 6.000 ı 200 Kudüsü fetheden Godefroi erte Frank krallığı için büyük darbey teşhis koyup tedavi edilememişken Kirli ve yağlı dökijntü 30.000 . 45. si yıl 1100 de öldü. Kardeşi Birin di. Kral İkinci Baudouin Beleke son kriz üzerine müracaat ettiğim Jüt kanaviçe 12.000 . 1.300 ci Baudouin (Boduin) aynı yılın haddini bildirnek için 1123 te biz Cerrahpaşa hastanesinde Dr. Tarık Beyaz kanaviçe 4 000 450. Noelinde Antakyadan Kudüse ha zat harekete geçti. Belek yüdırım Minkari ve Dr. Çevik Alp Dr. NiYağb paçavra 3.000 • 120. reketle Kudüs krah oluyor. Gene had Üker, Dr. Tank Muşkara taParça bez (0 25) 2.000 250. bu yıl içinde Danişmend Gazi Ma sürajile Haçlılann üzerine atılır. raflarından konulan teşhis ve yaParça bez (25 70) 2.000 1.200. latyada yaptığı bir baskın cen^ile Ölümden kurtulabilenlerin hepsi, pılan çok muvaffakıyetli ameliyat Topbaşı püsküllü 1.500 70. Antakya Prensi Bohimond'u esir başta kral olmak üzere, esir düş(16615 eder. Haçlı ordusundaki bu en tü. Kral ki Beleki tepeleyip mah neticesinde tekrar çocuğumu bana kahraman şövalyenin esareti bu bus Kontu kurtaracaktı, şimdi kazandıran doktorlartmıza alenen tün hirıstiyan âlemini dalgalandı kendi Beleke yenilip Harputta teşekkür ederim. ran bir felâket olmuştur. Ertesi yıl Kontun yanına gönderilip hapse Annesi: Kadriye Almışgüler 1101 de bu felâketin de tesiriie atılır. Haçlılann islâm ülkesine Avrupadan mühim takviye kuv girdiklerindenberi en büyük heziÖLÜM vetleri gönderilmeğe başladı. Bun metleri budur. Belek artık bir deslan Venedik ve Ceneviz gemileri tan kahramanı. Selçuk Sultanı Meslek hayatı boyunca vazifesini durmadan taşıyordu. Garblı ü ; Mahmud Haleb emaretini ona ver herşeyin üstünde tutan ve son nefeslne prens kumandasmda ilerleyen üç diği gibi Haçlılc.ra karşı onu ser kadar aynı duyguyu kafasmda yaçaordudan müre'tkeb bu takviye dar tayin etti. Diğer Emirler hep tan, Derseadet Jandarma Umum Kumandam Erzineanlı Mehmed Cemal 1 Müessesemizin bir senelik ihtiyacı bulunan takriben 450 kuvveüeri Kılıcaslanla Ahmed Da onun emrindedir. Cihan cengi ar paşa torunu, Bsbıali Başkâtibi AH Rıza ton ekmek, kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur. Eksiltme nişmendin müşterek taarruzları tık iyice kızışmıştı. bryin oğlu. Albay Nureddin Bnstuğun 9 aralık 1949 tarihine rastlıyan cuma günü saat 15 de Müessesekarşısında perişan edildiler. Bizans İsmail Habib SEVÜK kaym biraderi İstanbul Barosu a\iıkatİmparatoru Aleksis Haçlılann ünlarından Fevzl Dojanlıların ve Suhan miz Müdirivet binasmda toplanacak komisyon huzurunda yapıdan Doğanlıların amcaları. Cumhıırtyet lacaktır. lü kahramanı Boh«mond'u kendine İNCİ GERDANLJK Merker Bankası Memurlanndan Nimet teslim edilmek üzere Ahmed Da2 Tahmini fiat Malatya Belediyesinin eksiltme günü mer'i 16 Kasım Salı günü saat Arelin eşi. Koska Koca Ragıb F»5a «işmende, DeGuignes'nin verdiği olan rayici ve muvakkat teminatı ise 10.000, liradır. 12 arasında Tepebaşmda Çarilkokulu başöğretmeni rakama göre, 260 bin altın tekllf daş lokantasından çıkıp Karl3 Eksiltme şartnamesi Sümerbank Ankara Satış MağazaAHMED NAZİF AREL eder. Kdıcaslan, Haçlılara kar«ı man Pasajından geçerek Gasmdan, Elâzığ Pamuk Mübayaa Bürosundan ve Müessesemiz Tizaferleri hep müştereken kazankalb kifayetsizliğinden tedavi ediilatasarayda Güney apartımamekte clduğu Cerrshpaşa hastsnesinde caret Servisinden parasız olarak alınabilir. dıklan için, bu paranın yarı hissenma giderken Kültür İnci20 yi 21 e bağlıyan gece saat 24.10 da 4 Eksiltmeye girmek isteyenlerin usulü veçhile yazılmış ve sini istedi. Danişmend hisse versinden müteşekkil 90 incilik hayata gözlerini kapıyarak Hakk:n kapatılmış teklif mektublarım mezkur gün ve saatte Komisyon medikten başka Haçlılann yolladıbir gerdanlık kaybedilmistir. rahmetlne lntikal etmiştir. Beyazıd Başkanlığımıza teslim etmeleri veya göndermeleri lâzımdır. ğı fidye ile Boh^mond'u serbest camiinde öğle namazını müteakıb Eyüb Bulup 83124 numaraya tele5 Postada vâki olacak gecikmeler kabul edilmez. ' bırakıyor. Hiddetlenen Kılıcasıân Sultanda aile medfenindeki ebedî jftlfon edene iyi bir ikramiye 6 Müessesemiz ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. rahatgâhına tevdi edilmiştir. Mevlâ B B M B verilecektir. rahmet eyliye. (16488) "Haç,, la "Hilâl,, in cihan cengi Mersin limanının inşası isleniyor SARAY ve İ J \ C İ Suıemalan, Sinemanın en büyük yıldm Miitfeffiklerin sesi Demir Perdeyi aşıyor Baştarafı 1 inci sdhifede bir çok evlerde kepenklerin kapatıldığını, kapılann sürgülendiğini ve her türlü emniyet tedbiri almdığmı söylemektedirler. Selânik'de Anıerikan radyosu Washington, 21 (a.a) Amerikan Dış İşleri Bakanlığmın bildirdiğine göre, Amerikanın sesi rasyosu 1950 senesinin başlarmda Yunanistanda Selânik'den yaym programlarına başbyacaktır. Bu programlar bilhassa Balkan metnleketlerine tevcih edilmU olacaktır. Selânik'den yapılacak olan Amerikanın sesi radyo nesriyatı Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya, Romanya ve Bulgariîtandan duyulacaktır. Radyo istasyonu Amerikahlar tnrr.fınöan kurulmaktadır. Ve Arnerika on sene müddetle içletilmesinde hi'sedar olacaktır. Bu racyo progi'amlarmır. gsyesi Balkan memlekeılsrinde Amerikanın s;si reçriystmı taUib edenlsri sadece kı?a d^lşası bulunan radyo sabiblerine münhasır kılmamak va kolayca alınmaşını temin etmektir. ŞimdİAİ halde bu memle'ietltr Amerikanın ?esi istasyonunu Münich'ten yapıîsn r.eşviyattsn diılemektedivler. Rp.dyo iîtasjonu 50 kilovat kudretindedir. VİVİAN LEİGH'ın KİERON MOORE ANNA KARENİNE BİR YURT YAZ^Îl Çeşme mektubu 31 Güler: Sana yurdumuzun Ege sahillerinden sesleniyorum. Onüç senedir uzak kaldığım Çeşmeye na sıl geldim, neler gördüm, bu yurd köşesini sadece blr objektif gibi değil, duyuş ve görüşlerimin süz gecinden geçirerek anlatacağım Çeşme, İzmirden otobüsle iki buçuk saat, denizden motörle gidersen binbir renkle işlenmiş sa hiller, mini mini adacıklar, insanı adeta kucaklarına çağırırlar. Küçüklük hatıralarının çok tat lı ve buruk bir lezzeti oluyor Güler. Akşamlara kadar kenarında gümüş balıkları tuttuğum, tenekeden yaptığım yelkenlileri yüzdürdüğüm sakin denizi, portakal bahçeleri, baygın kokulu limon çiçekleri burnum"da tütüyordu, kımbilir diyordum, kasabam ne kadar gelişmiş serpilmiştir... bir faaliyet var. tHükumet yardım ediyor da eylerimiz yapılılıyor» diyorlar. İçim sızlıyarak bakıyorum. Teyzemin evine gidiyorum. O da öyle harab olmuş. Portakal ağaçlarının altında oturuyoruz. Geç vakit, içeriye girince gaz lâmbaları ortaya geliyor «Elektriklerinize ne oldu» diye hayretle soruyorum. «Üç senedir elektriksisiz» diyor teyzem, pek iyi bilmiyorum ama, Particilik yüzünden galiba, Belediye fabrikayı kendisi işletmek istedi. Çarşıdan geçerken büyük kiüseyi gördün mü?. Orası fabrikaya tahvil ediliyor. Karşımızda Sakız adasım elektrikler içinde gördükçe nasıl üzülmezsin?. Bu işlere» diye ic çekiyor. if Garb Linyitleri İşletmesi Müessesesi Müdürlüğünden Beyoğlu Kaymakamlığından: SUMERBANK Kayseri Pamuklu Bünyan Yünlii Sanayii Müessesesi Müdürlüğünden: 450 ton ekmek alınacak Sümerbank Malarya Pamuklu Sanayii Müessesesinden: «Cumnunyet» in tarihi tefrikası: 6 7 Yazan: Afrika kıyılanna yakınlığı €olayısile akınlar ekseriya oradan gelirdi. «Kadınları hiç boş bırakBıayın; hep gebe bırakın ki fesadhk düşünmeğe vakit bulmasınlar> deniliyordu. Kadın olmıyan fakat kadın kadar boş bırakılmağa gelrniyen bir yer varsa ö da Sicilya idi. İşte bundan dolayı Turgud Reis. orayı tuzu biberi yerinde bir ziyaretle şereflendirmeği tasarlamıçtı. Kastelvetrano hükumet sarayında balo vardı. Salonda yüksek gümüş kaplar içinde meş'aleler yanıyorlar, kilimlerle örtülü duvarlara titrek bir ışık saçıyorlardı. O ışık her şeyi aydınlatıyor, fakat hiç bir şeyi olduğu gibi göstermiyordu. Ziyafet, musiki, içki, çiçekler ve onîann kokulan. hepsi de vardı. Bun ların arasında, ışıkta çakan mücevherler ve onlardan da daha parlak gözler. beyaz kollar, kapkara saçlar, kuğu kuşu gerdanı gibi aklıkla çift kabaran göğüsler, ince. kumaş elbiseler, pırıldıyor, ışüdıyor, sisler ve buluüar gibi gelip gelip geçiyor lardı. Sonra dans ediliyordu. Küayaklar pırüdaşıyordu ve rak Halikarnas Bahkçısı sın sahntılan gövdelerinin gizli yer lerinin tenasübünü sezdiriyorduŞehirde herkes uyuyordu. Yalnız ötede beride bir kaç uyanık âşık, gitarlannı tıngırdatıyor, davudî sesle pesten aşklarını açıklıyorlardı. Bazan kapah penoere kapağı aralanıyor ve aralıktan ay ışığı imiş gibi ağaran gene bir eli, titreye titreye aşağıda ah ve vah eden âşığa bir çiçek düşürüyordu. Yanan hükumet konağının pencerelerinden sızan musiki ve ışık, tektük âsıkların türkü ve fiskosları, esen hafif bir kıyı rüzgârının ağaclar arasında fısılUsından başka bir ses sada yokken birdeöbire bir kaç kadın çığlığı, kalın bir kaç erkek sesinin italyanca küfürleri ve bir kaç da piştov gümleyişi, velhasıl el çabukluğu marifet ve Kastelvetrano şehri, el değiştirerek Turgud Reisin a^^ıcuna girmişti. «Geceleyin> yapılan işe, «gündür> gülermiş denirdi. Turgud Reis bu sözün yarısını kabul etmişti. Yani avuca gecirme işini ekseriya gece yapardı. Fakat he>ablayıp kitabl?ma ve fidyei necat meselelerini gündüze bırakırdı. İşte bundan dolayı sokak sokak tellâllar gezdirerek, ahaliyi gece rahatsız ettiği için özür dilediğini. fakat kendilerini görmek özleyişine dayanamıyarak gece geldiğini, şehir kuşatılmış ve evler nezaret altında olduğu için herkesin hiç korkmadan mışıl mışıl uyumakta devam etmelerini, görülecek hesab varsa, onun gündüz gözile rahat rahat görülebilmesi için gani gani zaman mevcud olduğunu, kim evinden cıkarsa onun piştov kurşumı kıyafetinde cinler tarafından çarpılması tehlikesi mev cud olduğunu ilân ettirdi. Bunlar gibi tath sözler Turgud Reis tarafmdan gelince onlara boyun eğmenin en ihtiyatlı bir tedbir olduğunu kerratla denemiş olan ahali. dikkatle kulak kabarttıktan sonra başlarını kaplumbağa başı misillu gene yorganlarınm altma çektiler. Yalnız dört beş müstesna vardı. Meselâ bir gene çiftin dişisi erkeğine «şu korsanlar geldiğine o kadar memnun oldum ki deme gitsin, gökte ararken yerde bulduk. Yok sen bana lâyık değilmişsin! Yok sen züğürdmüşsün! Ne olursan ol. ben seni seviyorum a. Amcam gidip papazı fitliyor, papaz da nikâhımzı kıymam der. Ben seni, sen beni seviyorsun, bu işe amcamla papaz ne kanşıyorlar? Biz yann onların önüne çıkalım. Teslim olahm. Bizi Cezaire götürsünler. Ben coğrafyada öğrendim. Güzel bir yermis. Orada nifcâhtmıyı kıysinlar, madem ki hıristiyanlık bizi birbirimize kavuşturmuyor, müslümanlık bizi kavuştursun, değil mi ya canım ciğerim?» diye seviniyorduBaşka bir çiftin erkeği «boyuna kulağıma zırzır da zarzır, evlenemezsin, papaz olacaksm, derler. Guya aile kendini bildi bileli hiç bir azası ruhanî kisveyi giymemiş. Onun için papaz olmaklığım 'âzımmış. Aileye karşı borcummuş. Allah belâsını versin böyle borcun. Ruhanî kisveye köpekler yestehlesin! Ruhum da, ruhani kisvem de sensin vesselâm. Buraya gelenler korsan değil, imdadımıza cennetten yetişen melekler. Papaz olmıyacağım efendim vesselâm Zorla mı bu?» diye içini döküyordu. Başka bir binanın içinde gene bir kadın yanmda yatan bir ihtiyar herile istihfafla takarak, «İyi ki şu adamlar geldiler. Bunun kahrmı çekmek tense, ayaklarmın altmda çiğnenmektense bir korsana köle olmak evlâdır. diye düşünüyordu. Başka bir evde cılızca bir erkek pancar gibi kırmızı, iriyarı bir kadma, «hani ya o biber gibi dilin? Ha göreyim seni yaygarayı bassana? Neden birdenbire dilin turuldu? Ne dunıyorsun? Annemden emdiğim sütü fitdl fitil burnumdan getir Beni yann esir diye götürsünler de o zaman kıymetimi anlarsm» diyordu. Şehrin yukarıki kenarındaki ?hırlann birinde on iki yaşında Aluzao adında bir çocuk. ca Erkenden kalkıp ustalara nezaret ede< teyzem, oğluna sesleni yor: Bre Mesud, neden göturme2 Asfalt yoldan otobüsümüz riiz sin kardeşini gösteresin bağlan gâr gibi geçerken denizin yosun bahçeleri? hadi onu alasın da ava kokan saf havasını içime alıyo gidesiniz! rum. Ona çok yakm geçiyoruz. Bu şive pek hoşuma gidiyor, Büyük dalgalar sihirli eller gibi yerlilerin dilinde epey rumca ketekerleklere uzanıyor. Ey dost, lime de var. Umumi harbden son nereye gidiyorsun diye sesleni ra, bir kısım halk onlarla beraYataklı Va«.ronlar Şirkcti Umum yor sanki, biraz sonra kıyıdan ber yaşamış, bir kısmı da tepeayrılıyor kıvrılarak yükselmeğe lerde şimdiki Çeşme köyünü kur Miidiir Muavini Türkiycye başhyoruz. Kilometreleri bir bir muşlar. gclccek Yataklı Va;on!ar Şirkctinin Pariste sayıyorum. 80. 81 birden, geçenAğızdan dolma tüfeklerimizi fci Umum MOdiir Muavini M. '.Vidnf lerde olan deprem hatırıma ge alıp yola koyuluyoruz. Tütün tar çarramba günü şehrimize gelecek ve iyor. Ajans haberlerine inanmak aynı akşam Ar.karaya hprcket edeeek istemiyorum. Gönlüm Çeşmenin lalarından, yeşil vadilerden, bağlardan geçiyoruz. Bu arada üç tir. M. \Vidof Ankarda Devlet Demiryolları Gcnel Müdürü Galib Güranla harab olmasına razı olmuyor. keklik nasibimiz oluyor. Bize inpörusmelerde bulunacaktır. M. Wirtofun İşte, şifa ve safa köşesi Çeşme cir, üzüm, bademlerin en iyileAnkarada görüsece°i mevzular ara?ın lıcalarına geliyoruz. încecik kum da Er/urun.a islemesinden beri raebet ların çevrelediği sahilde şirin bir rinden sunuyor köylüler. Ortalık ta pek az insana rastlıyoruz. HerKören üçunctı mevkl yataklı vasonlarm hslkın islıfadesl için memleketin her plaj, modern villâlar, sevimli o kes kulübelerine çekilmiş tütün tarafına Icymi'.i tekliflerıle muhtelif cller ve önlerinde iskeleleri. Yıl diziyorlar. tsnfc meseleleri vardır. dız burnuna giden yoldaki köşkBak sana tütün derleme işini Üniversitedcki yoksui talcb«Iere erin önünde bir çok sandal ve anlatayım. Sabah karanlığmda yelkenli. İleride denizde uzun bir yapılacak yardım başları sarı renkli âbani denilen Milli Eğitim Bakanlığı, İstanbul Ünl konuşmaya dalmış yat ve kotra yemenilerle sarılı köylüler mervefsitesindeki voksul talebelçre bws yaz aylarında Ilıca çok kalabahk dağıtn.ağa karar vermiş ve bunun oluyor. Bilhassa ecnebiler için keblerinin sırtında tüfkü söyleiçin de otuz bin liralık bir Uhsısat güzel bir sayfiye. Burada bir yerek tarlalara giderler. Güneş çı ayırmıştır. müddet kalıyorum. Asfalt yol kıncaya kadar yaprak burarlar. Yüksek tahsil mezunları iş dan Plaj gazinosuna doğru gidi Gün doğunca bu iş biter. Kulübulamıyorlar yorum. Gencler, gamsız kahka belerine taşırlar. Yapraklar birer Son Künlerdc İstanbul» İ5 bulmak halarla denize koşuyorlar. Daha birer şişlere ve iplere geçirilir n\ak?5dile Anadolunun muhtelif vi yaşlılar, cıvıldaşan yavruların kargılara bağlanır ve güneşe bılayetlerinden gclenler fazlalaşmıstır. Bu arada; yıiksek tahsillerinl yapmış vtiz arasında yavaş yavaş onlan ta rakılır. Bu çalışma ailenin bütün lerce genç her gün, devlet dairelerine kib ediyoılar. Gazinoda kahvemi ferdlerile neşe içinde yapılır. Hive hususi tesebbüslere tavsiye mek çerken hasretini çektiğim deni kâyeler anlatılır, şarkılar söyletublarile baş vurmaktadırlar. C .H. Par :in kumlarla oynayışını seyredi nir. Elleri kararır, her taraflan tisi İstanbul Parti Müfettişi Prol. Dr. tütün kokar, yorulurlar, fakat kıSadi Irmak, dun, kendisüe şörüşen bir yorum. Ilıcadaki şifalı sıcak suarkadaçımıza. işyiziiein yüksek tsh^il lar, deniz ve kum yurdumda şın sattıkları bu tütün paralarile ger.çliğt arasında çok olduğunu ve her kilerinin en eskisidir. Bazı aile rahat edeceklerdir. £iın otuz kırk {encin bir işe yerleşli er gazinonun ötesine kamp kurNihayet yükseklerde Çeşme rjlmeleri içi,ı kend'sine n.iırscaat e'V.k muşlar. İşte, çadırlardan erkekli köyüne geliyoruz. Bağların, zeylerini bu meselenin i'7erinde hassasi' kadınh bir grup tuzlu sulara doğ tinliklerin arasında evler, eskiyetle duraca£inı Eoylemiştir. D'.eer taraflan. Sinemalarda kontrolör ru yarış ediyorlar. Geniş femsı den kalma yıkık binalarla şirin clrhümek için birçok ünlversite mezunu yelerin gölgesindeki bronz vü bir belde. Buradaki manzara fev seııç Beiediyeye r asvL'r:.ııiî;ardır. 7?cr cudler, neşe içinde çoluk çocuk kalâde. Karşımızda Sakız adası trollara günde 2.5 lira yevuıiye vcrll da onlara • katıhyor. Kucaklaşıve ufacık adalar tesbih tanesi gimektpdiı. yorlar sakin denize onu da coştu bi dizilmişler. Sol tarafta Karal'lâstik cerrah! profesörünun ruyorlar. Diz kapaklarına kadar dağ, ucunda Fener burnu, sağ tctkikleri uzun pantolonları, renkli samba Birkaç eüncienbeıi şehrimizde bulu gömlekleri, ayaklarında grek san tarafta Tekke tepesi denizi iki nan plârtik cerrahi profesörü Kılner dalları gene kızlar, şortlu deli yandan sarmışlar. Çeşme yeşillik diın. Saelık Müdürü Dr. Faik Y»rgıcı lerin içinde taş binaları ile deniile brraber Heybeliada Sanatoryomuna kanlılar için hayat kahkaha ve zi çevrelemiş. Bütün durakjamagiderek tetkik'erde bulunmuşt'ur. Pro eğlenceden ibaret sanki. Elektrik îeFÖr, ayrıca şehrimizdekl hastaba lerle süslenmiş yollarda akşam sına rağmen gönlümü doldurukıcı okullarım da fezmiştir. oldu mu türlü oyunlar oynuyor yor. Bu güzel Çeşme limanında Vatan gazetesi aleyhinde lar. Mehtab da çıkınca etrafı da acı hatıralar saklı. Yıl 1770, Rns donanması ani ha romantik bir hava kaplıyor. açılan dâva • Adalet Bakanlığının kej fî bir haEn yeni şarkılar söyleniyor, kol olarak limanda demirlemiş karekti > başlıkh yazısından dolayı Vatan kola gezintiler başlıyor. Motör dırgalarımıza arkadan taarruz eKa7etesl aleyhine açılan dâvaya dün ve sandallarla mehtabın gümüş diyor. Pek çok gemi ve kahra2 nci Asliye Ceza makhemeslnde deman kaybediyoruz. Bu savaşden izine doğru koşuyorlar. vam edilmiştir. ta şehid düşen levendlerimizin Diinkü oturumda savcı mütalaasını Tekrar yoluma devam ediyo hatırasını taziz için de kalenin yapmış, Bakanlık tarafından gönderilen tekzibleri neşretmiyen gazete sahıb rum. Buradan Çeşme 10 dakika önünde bir abide yükseliyor ve ve mesullerinin cezalandırılmalannı sürüyor. Yolutı her iki tarafmda bizden her zaman uyanık ve istemiştir. Sanıklarla. müdafileri, sav çekirdeksiz, yemere ve misketle kuvvetli olmamızı istiyor. cılığın bu dâvayı kendi dâvası gibi rile servet ve enerji yığınları übrnimşediğini söylemişler, müdafaa için Güler; bilmem anlatabildim mühlet istemislerdir. Durusma, müda üm bağları. İşte, solgun beniz mi sana Çeşmeyi. Kasabanın safaa İçin bir ba;ka güne bırakılmıştır. leri yeşil gözlerile sulhun tim bahları ince bir sis tabakası isali zeytinlikler. İri gövdeleri, ge çinde uyanışını, deniz kenarmniş yaprakları arasında gülümMEVLİD daki harab evlerini, iskele kahKıymetli anamız ve aile büyü seyen bardacık, Midilli, yedive vesini, çarşısını sabırlı merkebrenlerile incir ağaçları, Ulu Tanğümüz Bayan lerinin sırtında bağ yollarına rım sıhhat ve gelir kaynaklarını ELESTİV RUTKAY'm düzülen yerlilerin şarkılarım uölümünün kırkmcı pününe rastla hep Çeşmeden mi akıtıyorsun.? Isştıramadım sanıyorum. Şimdi hafif bir tepenin üstünyan 23 kasım yannki çarşamba Biraz gel, seni Çeşmede gezgünü ikindi namazını müteakıb de iki yani ağaçlı parke bir yola Şekillendiremediğim Teşvikiye camiinde mevlidi şerifi giriyorum. İlerde tarihi kalenin direyim. okunacağından akraba, dost ve ar göğsünü dayadığı, den:z havasüe ne güzelliklerle karşılaşacaksın zu eden din kardeşlerimizin teş dolu meydanhkta otobüsten ini ve benim gibi sen de bağlanarifleri rica olunur. yorum. Ürkek nazarlarla gözle caksın ona... Allahaısmarladık.. Metin Tamkoç Ogulları, kızları, gelinleri, rim yenilik arıyor. Ama, evvelâ sana Çeşmenin ahaiisinden bahIst. Üniversitesi Hukuk damadları sedeyim. Nefis balıklar ve büyük Fakültesi No. 3413 (78) üngerler çıkartan Giritliler var, sömestr Hakikî Kavalalılar geniş tütün tarlalarına sahibdirler. En iyi tütünü YENİ ESERLER yetiştirirler. Karaferyeli kızlar dansını öğrenmek istiyenlere el işlerile şirin evlerini süslerler. Adres: Galatasaray, Yeni Çarşı Asıl yerliler kışın kasabada otuÇOGUK DOKTORU Cad. No. 25. Pazardan maada her rurlar. Yaz oldu mu kimi Ilıca Mecmuasının 44 üncü Kasım nüshası, ?ün. p . PANOSYAN ile Tekke tepesi arasındaki Aya anne ve babalara çok faydalı yazılarla yorgi ve Ayasarandiye, kimisi de lntişar etmiştir. Her ay muntazaman çıkarılmakta olan bu kıymetli dergiyl üzerinde yatıyordu. Babası, anası tarken korsanların denizcilerin şeh Karadağm iç kısımlarındaki O sıhhatte ve gürbüz bir çocuk yetinıröldükten sonra amcasının eline kal re girmiş olduklarmı ve geceleyin vacığa giderler. Şehirde hemen mek istiyen ebeveyne hararetle tavmıştı. Cimri herif çocuğa yedirdi sokakta kimi görürlerse vuracakla hemen memurlar kalır. Hatırla siye ederiz. Adres: Beyazıd P. K. 13. ği bir lokma kuru ekmeği fitil fitil rını duydu. Sevincinden yerinde rım; babam memur olduğu için DÜNYANIN EN GÜZEL burnundan çıkarıyordu. Her Alla duramadı. Oldürürlerse varsın öl oralara gidemezdik, fakat her haf FIKRALARI hın günü eşeklerle, dağ içlerindeki dürsünlerdi. Paürdı yapmadan ka ta sepetlerle ineir, üzüm göndeküçük kasabalara şu bu taşıtıyor pıdan kayıp çıktı. Ahırdan elli adım rirlerdi bize. Cömerd insanlar .Pek muhtelif kaynaklann taranması yolüe titiz bir ltina ile secilmiş dündu. Aneak eşekleri denizde yıkı kadar uzaklaşınca tabanlan kaldır dır yerliler demek istiyorum. Ay ya fıkralarının en güzel tercümelerindığı zaman gönlü açılıyordu. Çocuk dı. Çok geçmeden dik bir erkek se ni zamanda pek temiz ve tertib den r..cydana gelen ve 200 den fazla o zaman yeryüzünde değil, fakat si, «Chi va la?», «Orada giden kim lidirler. Misafir odaları bir çok fıkra ihtiva eden bu eser, Varhk yaenein sevincinde yaşıyordu. Zaten dir?» diye sordu. Bunu soran ital el işlerile pek cana yakmdır. Mi yınlarının Ceb kitabları serisinde 1 Udoğustan bu dünyaya aid değilmiş yanca bilen korsanların biri idi. safir ağırlamasını severler. Ev ra flatia yaymlanmıstır. gibiydi. Denizle karşı karşıya gelerine gittin mi, âdetleri üzere, YAĞMUR ve TOPRAK Çocuk o ince sesile «İo İo Alince yaradılısa dalgın kalır. zama luzzc!», «Ben! Ben! Aliızzo!» dedi sakız tathları, fıstık, küçük tuAnkarada yayınlanan yağmur va nı da. mekânı da, kendini de unu ve durdu. Yanına kule gibi kap runç, limon çiçeği reçelleri çı Toprak Dergisinin 15 inci sayısı aynı tur giderdi. Dalga ardmda dalga. kara bir gölge geldi. Eğilip çocuğa kartırlar. Bunlar pek nefis şeyler olgunlukta ve şirin bir kapak içinde çıkmıştır. Bu sayıda daha liyade köymavi ardmda mavi ufuklara kadar baktı. Çocuğun gözleri karanlıkta dir. den şehre olan göçler üzerinde duruldayanan o enginm önünde zaman. sevincle parlıyordu. Koskoca kara Kalenin önünden hükumet ko maktadır. Tavsiye ederiz. mekân mı kalırdı? O vüs'atin kar gülleye «ben sizinle geleceğim, benağma kadar çam ağaçlarile gölGüllerin Musikisî şısmda kepdi mi kalabilirdi? Ak ni alınız!» diye cıyak cıyak yalvagelenmiş asfalt yoldan geçiyoVehbl Cem Aşkunun «Güllerin Muşam olurdu, çocuk farkına varmaz rıyordu İlk gölgeye bir ikinci gölge rum. Tanıdık olsun olmasın (Se sikisi» islmli şiir kitabı basılmıs ve saoturur yeknasak bir mırıltı tutta yanaştı. Birincisine «ne o Muhlâmünaleyküm) diye selâmlaşı tışa arzedilmiştir. Hece vezni ile yazılrurdu. Gözile gördüğü bir parça sin?» diye sordu. Muhsin denilen şilrleri ihtiva eden kitab 100 kuyoruz. Ne iyi bir âdet değil mi?. mavi, ona bin bir gece masalında adam, «görmüyor musun şu piç kuBu yerlerden geçerken sanki kü ru? mukabilinde bütün kitnbcı'.arda havada uçan kilim vazifesini görür, rusunu? Bizimle gelmek istiyorçülüyor, siyah önlüğüm beyaz satılmaktadır. Tavsiye ederiz. onu uzak uzak denizlere götürürdi. muş. Ne yapacağız? Karanlıkta NİLÜFER yakam, ufacık çantamla 16 eylul Fakat bir soğuk el ekseriya ar kalsm çocuğu vuracaktım. Elimi Nilüfer mecmuasının 53 üncü sayısl okuluna doğru yürüyorum. Sonkasmdan boğazını sıkardı. Çocuk Tanrı durdurdu Ama şimdi ne yaAnkarada intişar etmekta ra arasıra başımı geriye çeviri çıkmıjtır. çabalayınca yumruk ardma yumruk pacağım?» dedi. Öteki yapılacak iş olan Nilüfer mecmuasının hususiyeti, yonım. Babamm «daha mı oya törihi yszılarındadır. Bu sayısmda da yerdi. İlkönce canlarına kıyılanla yok. Ver bana. Turgud Reise götülanıyorsun» diyen tehdidkârss Ha?.reti Muhammedin siyasî hayatına ra hâs olan çığhklar, ba?ma sır reyim. Ne yapacağımızı o söylesin» sini arıyorum. İşte şu ufak mcy a'd b'r m=kale bulunmaktadır. tına indikçe çoeuğun acı bir canlı dedi danlık yaramaz haykırışlarımla ADSIZ KAHRAMANLAR iıkla tiz çığlıklan ya\aş yavaş bitÇıradı>e kadar roman, plyes ve şlit Çocuğu sandala bindirdiler. Ço dolu. Şu anda sesimi iş.tir gib kin bir inilti halini alırdı. İşte onu teklinde mtiteaddid eserlsr neşretmil oluyorum. öyle döven amcasıydı. Bu dayaktan cuk ellerini denize soknyor. se\i o!an Baha Vefa Karatayın «Adsız Kah» Karadağ maballesine depren sonra çocuğu omuzundan kavrar cinden kaüla katıla gülüyordu. Karamanlar» isimli son eseri de Batıf* epeyce zarar vermiş. Sağlam yaarzedilmijtir. Bu kitab, üç güzel çii» ve çocuğu bir paçavra parçası gibi chrganın kasarasına çıktılar. Çocuile hakiki hayattan alınma muhtelii ğu Turgud Reisin önüne getirdiler. pılar taş yığınına çevrilmiş, halk u e h sürükleyip götürürdü. Urtiva «tmektediSı ^ çadjjlarda bekle§iyor, Huaunalı^guzei üaeriade SAMBÂ ve RUMBA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle