23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Baştaraft 1 inci sahifede yaaamaktan doğan gayet tabiî ve Cumhuriyeti, Avrupa devletleri » derin yakınlık duygularile bağh rasında müspet işbirliğinin en ha bulunduğumuz Arab devletlerinin Iransada yirmi dört gün raretli yardımcısı olmaya çahf emniyet ve selâmetleri Tüvkiye siiren siyasî buhran M. Biiçin de hayatî bir meseledir. maktan geri durnuyacaktır. dault'nun koalisyon kabiBu bakımdan eenub komşularıtngiltere nesi kurmasile neticelenmis ve yeMüttefikimiz Büyük Britanya ile mızın kuvvetlenmelerini ve ilerleni hükumet Fransanın iç ve dıs ıkı ve samimî münasebetlerimiz melerini büyük bir hazla takib etmeselelerile meşfjul ohnak üzere evam etmektedir. Bu münasebet mekteyiz. Arab Birliği devletlerile faaliyete geçmiştir. ler, sulhun muhafazası uğrunda siyasî miinasebetlerimizin karşıFransada yeni hükumet de eeki sarfedilen gayretlerd* daima ve lıklı itmada ve Ortadoğuda hayır!J hükumet gibi üçüncü kuvvete darimli olmakta ve h«r iki milletin işbirliğine dayanan bir hava içinde ? anlfcaktadır. Bu üçüncü kuvvetse, müşterek menfaatlerine ve anla gittikçe daha fazla inkişafı, haiis bilindiği gibi, sosyalistlerden, hırisyışlaruıa uygun olarak inkişaf et emelimizdir. tiyan demokratlardan ve radikal Almanya mektedir. Türkiye için tarihî ve sosyalistlerden ımiteşekkildir. Bu Yeni Alman federal cumhuriyeü milll bir kıymet almış olan bu ithirbirine yakm komşu olan partile tifaka bizdm gibi, Büyük Britanya nin kurulmasmı Avrupa için siyasî rin bir araya gelmesile hükumet lükumetinin d« her fırsatta büyük ve ekonomik bakımdan bir^ istikbir ekseriyete dayanmakta ve faaleğer verdiğini görmekle bahtiya rar ve kalkınma unsuru saymakliyetini devam ertirmektedir. Detayız. Yakmda Avrupa konseyine rız. mek ki Fransada üçüncü kuvvet katılabilmesini de temenni ederiz. Fransa Henilen muvazene âmili bir imtiPakistan ve Hindistan Büyük ve eski dostumuz FranöaHan daha atlatmıs ve iktidarın müf Pakistan ve Hindistan devletlenm Türkiye ile 1939 ittifakmın vürit sağ veya müfrit sol arasında darürlükte olduğunu bize teyid etti rile siyasî münasebetlerimizin vc hili bir miicadele mevzuu olmasına ğini biliyorsunuz. Fransa Dış İşlri İstiklâl Savaşındanberi başlayan meydan vermemistir. Buhran daha Bakanı, parlamentonun geçen 26 dostluğumuzun artmasına büyük (azîa devam etseydi, yahud yeni temmuz içtimaında da bu hususu ehemmiyet vermekteyiz. hükumet kurulmamıs olsaydı bahis tsrail ilân ederek, bu ittifaka Fransa tamevzuu olacak mesele, bir genel Yeni doğan İsrail devletile siyasi rafından harfiyen riayet edileceğiseçhn savaşına girişmekti. Şimdiki ni, bunun hem Fransa için bir se münasebefler acılmıştır. Bu dev>artlar içinde bir genel seçim savaref taahhüdü. hem de sulh dava letin Yakınooğuda bir barış ve issının manası ise, iki ifratın savasma hizmet olduğunu beyan etmiş tikrar unsuru olacağım ümid ediması ve itidal unsurlarının bu iki tir. Bu sözlerin aramızdaki ittifak yoruz. taraftan birini desteklemesi, %aYakındoğuda barışın ve güvenin muahedesi hakkında Türkiyenin de nunda ya sağın, yahud solun galedüşüncesine iam uymakta olduğu yerleşmesi, hepimiz için kıymetl; besi idi. nu Büyük Meclis huzurunda ar bir dilsktir. İtidal unsurlarının uyanması bu zetmek isterim. Yııçoslavya duruma, hiç olmazsa şimdilik meyYugosîavya ile ticaretimizin karBüyük devletler arasındaki vc dan vermemis ve buna meydan ver Avrupadaki kudretli mevkii fcittık şılıklı olarak genişletilmesi için raemekle itidal unsurlarının gele çe artan Fransanuı bu hareketi, yapılmakta olan müzakerelerin iyi cek seçim savaşmda da ekseriyeti tki memleket arasında gelenek ha neticeler vereceğini ve memleketkazanmak için, hattâ ekseriyetleri lini almış olan dostluğun değerlen lerimiz araandaki münasabetlerin ni daha fazla sağlamlamak için ha mesine ve siyasî sahada çok kıy gelişmesine yarayacağuıı ummakttrlanmalarma imkân vermiştir. metli olabilecek işbirliğinin gerçek tayız. Hakikat su merkezdedir ki Fran eşmesine yeni bir hız verecektir. Bulgaristan «ada meclis dışmdaki siyasî faaliAmerika Bulgartstar.la münasebetlerimiıi yetlerle genel oyun temayüllerini Amprika Birleşik Devletlerile anlamak imkânı yok gibidir. Bu dostluk münasebetlerimiz Büjnik devletler hukukunun asgarî prennun sebebi de siyasi partilerin çok Meclisin bildiği şeküde inkişaf et siplerine uygurf bir hale getırmek luğu olacak!. Çünkü ortada büyük mektedir. Dış İşleri Bakanunızın için bile güçlük çekmekteyiz. Gayparti olarak hiç olmazsa, be? bü gaçen nisanda Washingtonu ziyaretı retlerimiz karşılıksız kalmaktadır> yük parti bulunduğu halde Ingil esnasmda yaptığı temaslar dünya terede yalnız iki büyük parti bu sulhurun korunması için iki memlunmakta ve ikisi ortası bir küçük leket arasında esasen mevcud dost parti göze çarpmaktadır. > Bu yü* luk ve anlayısın mesud gelişmesi den İngilterede ara secimleri, ef bakımmdan yeni bir merhale kaykân umumiyenin temayüllerini ko detmiştir. Bojtaroft 1 inci sahUede laylıkla ifade edehildiği halde Fran Senatör Green de şunları söyleBaşkan Truman'ın bu münase•aria huna imkân bulunmamakta v» betle bize gönderdiği hususî mesaj, miştir: soldan sağa kadar en ince farklar Amerikanın Türlciyeye göstermekte « Memleketinize iki sene evvel la birbirinden ayrılan ve sayılar» olduğu yakm ve dostane alâkanm bir defa daha gelmiştim. Son ziyaotıız, otuz beşi bulan partilerin bizi derinden mütehaasis eden en retimde gözüme çarpan şey. memçokluğu buna imkân vermemekte güzel vesikasıdır. leketinizin bu iki sene zarfında pek dir. Bu yüzdcn bütün siyasî faaliçok ilerlemeler kaydettiğidir. Bunttalya yet Fran.sız meclisinde temerküz Akdeniz komşumuz cumhuriyet dan son derece miitehassis oldum ve burada kendisini ifade ediyor. İtalyası ile dostane işbirliği siyase Bu terakkileri, bilhassa askerî ve Fransada durumun bu merkezde tine ve bu siyasetin gelişmesine iktisadî sahada nazarı dikkkati olması, kendi programmı tatbik e büyük önem vermekteyiz. celbetmektedir. Türkiye, istikhal den ve kendi teçebbüsü ile işbaşıiçin çok büyük ümidler vadeden Rusya na jeçmek istiyen her hangi tek Sovyetler Birliği ile iyi olmasını bir memlekettir. partinin ekseriyet kazanarak isba samimiyetle arzu ettiğimiz münaBüyük Millet Meclisinde psrtifına gelmesine mâni olduğu için ü sebetlerimizde, bu sene dahi yeni lerin dış politika hususunda fıkir çüncü kuvveti teskil eden partile! bir gelişme ifade edecek durumda birliğine, iç politikada ise, ban fide ister istcmez araiarında anlaşa değiliz. kir ayrılıklarına sahib bulunduklarak ve bir takım fedakârlıklan gö rını müşahede ettik. Bu aynen ATtınanistan ır alarak iktidar mevkiini rutmakMenfaatlerimizde ve hattâ mu merikada da böyledir > tadır. Yani hiç bir parti kendi prog kadderatımızda beraberlik olan kom Bundan sonra senatör Ferguson rammı ve kendi hedefini gerçek şumuz Yunanistanla en sıkı dost da şahsi fikirlerini şöyle ifade etlestirmek esası üzere genel oyıın luk ve işbirliği münasebetîerinin miştir: ımızaheıetini kazanamamakta. fa devamına ve bu hakikî dostluğun « Burada devlet adamlarile gö kat müfrit sajh da. müfrit solu da milli kütlelere mal edilmesine bü rüştük. Bizim vazifemiz hakikatiktidar dışında bırakılmak için bir yük örem vermekteyiz. leri öğıenmek ve bun'arı birleştiuzlasma siyaseti takib etmek zorerek temsil ettiğimiz komiteye tran ve Efganistan rundadır. Iran devleti ile en samimî müna bildirmektir. Bu bakımdan temaBunun nctice^i olarak bu defa da sebetlerimiz devam etmektedir ve larımız çok istifadeli olmuştur. 3ü gene aynı partilerin istirakile. fa bu dostluğun daha verimli olması yüfc bir samimiyet görduk. Komikat M. Bidault'nun baskanlıği al için her fırsattan istifade »tınek temiz, bu seyahatinde hakikaten tında bir kabine kurulmuş ve üçün teyiz. kıymetli bir çok bilgi edinmiştir cü kuvvet bir kere daha müfritleri Efganistanla en samimf münase Bunları bir ranor Vıalinde femsil iktidar mevkii dışında bırakmıstır. betlerimizin dostça devam ettiğini ettiâimz âyan komitesine bildireM. Bidault'nun programı Moche memnunlukla kaydederiz. ceğiz.» ve Mayer programlarından pek a Arab devletleri Cumhıır Başkanı nezdinde faıklı idi. Çünkü üç parti ancak Ankara 1 (a a.) Cumhur Kendilerile uzun asırlar beraber birbirinden asajh yukarı farksız bi Başkanı İsmet İnönü, Büyük Mil program üzerinde anlasabilirlerdi' dil ile konuşması gerektiğini söy let Meclisinde açış nutkunu söy8u. böyle oiduğundan bu farksı lemekle üçüncü kuvvetin uyukla ledikten sonra kendi salonunda, progiamları kabul etmek daha ba yan ruhunu uyandınnış ve onun Amerika Büyük Elçisi Ekselâns ka hir âmilr dayanmak icab edcrd bir kere daha buhranı atlatmasına Wadsworth ve İktisadî İşbirliği M. BiHaıılt bunu su sözlerle apaçık sebeb olmuşrur. temsilcisi Russel Dorr ile bera•nlatmıstı: Fakat bu tareda atlatılan bit ber olarak açış merasiminde ha«Hiir müesscselerin mukaddcrat bııhıandan hayır geleceğini san zır bulunmuş olan Amerikan setehlikedeHir. Çünkü bunların ha mak beyhudedir. natörlerinden Mrs. Ellender, Bu buhranı. herhalde bir genel Green, Ferguson ve Jenner'i kayatu tenkid cdici hir eözle süzülnipkt**dir. Daha fcnası. hunların seçim esaslı bir surette halledecek bul buyurmuşlardır. yorsrun rtiisen millet tarafından, ve ancak o zaman Fransa. hür lâkavd bir nazarla karşılanmasın'ır müesseseleıini tehdid etmesile bir VVashingtonda feci bir Mr<elc. biıtun dünyadaki rolümüz netice alacak, yorgun düşen bir milletin değil. fakat canlı ve atıldiir.» uçak kazası M. Bidault. Fransayı hükumet gan bir milletin verdiği itimadla NewYork, 1 (R.) Bugün Sİz Hırakmanın hıitıin bu tehlikelf' yeni bir hayat kazanacakbr. Aksi takdirde durum bir tereddi Washington hava alanı yakınlarınrinc işaret elınekle Fransanın zâf larına da işaret ctmiş ve ancak devresi geçirir ki böyle bir şeyi da bir avcı uçağile bir yolcu uça. birlesik hir Avıupa viicude getir belirten bir emare bulunmadığı da ğı çarpışmıştır. İlk haberlere göre, 50 kişi öbnüş, yalnız ava uçamrüin zamri olHnğıınu. fakat heı muhakkaktır. Ömer Rıza DOĞRUL ğınm pilottı kurtulmuştur. ş*y«îen evvel FıRiısanın otoriter hiı Fransa buhranının mânaları Nutkun dış siyasete aid olan kısmı D.P.nin toprak davası hakkındaki görüşii Baştarafı 1 inci sahifede «uretile mazideki ıstırabîarın yerine müreffeh bir hayatm nimetlerini elde etmek için çok çalışmamız lâzımdır.» Bayar, millet hakimiyetini temin için Demokrat Partinin çalışıp uğraştığını söylemiş ve seçim emnıyetini ele alarak demiştir ki: « Demokrasi davasınm yüriimesi için bu ıremlekette mutlaka «eçim emniyetinin tahakkuk ettirilmesi şarttır. İyi bir kanun istiyoruz. Bu kanunu, seçimi namusiu Ve tarafsız bir şekilde tatbik edecek zihniyet taşıyan insanlara tevdi etfliek suretile milletin hakkını gözetmsk istiyoruz. İyi kanun çıkarmazlarsa, D. P. ye bir vazife düşüyor: Haklarımızı elde etmek için, kanun dainesinde elimizden gelen bütün gayreti harcayacağız.> Toprak davası Seçim kanununun partilerin malı olmadığını söyliyen D. P. Baskanı. bu kanunu istismar eden'ıerin milîeün hakkına tecavüz etmiş olacaklarını söyliyerek. toprak daVasını ele almış ve şunları söyleoıistir: " Mülkiyet hakları mukaddestir. Fakat bununla beraber Türkıyede topraksız hiç bir vatandaş kalmamalıdır. Ve bütün vatandaşlar toprak sahıbi olmalıdırlar. Diğer taraftan, mülkiyete sahib olanların da hakları vardır. Demokrat Parti bu iki zıd davayı telif etmek yolundadır. Çünkü birı yer, bıri bakar, kıyamet ondan kopar, atalar sösü yersiz bir tâbir değildir. Bununla beraber, hallolunacak biı çok meseİPİer de vardır ki. D. P. bunların da bir an evvel tahakkukuna çalışmaktadır. Hepinize teşekkür ve minnetlerımi arzeder ve Türk milletme saadetler temenni ederim. Yaşasm büyük milletimiz.» Dakikalarca alkışlanan bu nutuktan sonra, D. P. bınasına giden Celâl Bayar, orada derdleri dinledi. Öğle yemeğıni Alaşehirde yedikten sonra. saat 14.30 da Kula istikametinde yola çıkıldı. Celâl Bayar, Kulada buyük tezahüratla karşılandı ve burada da kısa bir konuşma yaptı. Bayar, yarın Eşmeye gidocek ve tekrar Kula tarıkile Salıhliye dönerek geceyı orada geçirecektir. BaaTaiı 1 inci sahifede İsmet İnönüyü herkes ayakta selâmladı. Yalnız Demokrat P?rtinin, burada bulunan pek az sayıdaki milletvekilleri ysrlcrİTide otur makta. bermutad. ısrar ettiler. Bu neye böyledn? Anlaması güç. Amerikan kongresi Truman'a, İnşiltıere parlamentosu Kral Jorja «yani Devlet Reisine» ayağa kalkıyor. Demokrat Parti icin bu «oturma siyaseti» belki de bir prensip meselesidir. O halde kendi kongrelerinde sayın Celâl Bayarl ne diye ikide bir ayağa kalkarak selâmhyorlar? Güzel Shakespeare'ı pelin biraz değiştirelim: «Ayağ» kalkmak veya kalkmamak, bütüo mesele.... Bu mudur? *** Nutku diğer sütunlarımızda okursunuz. O kolay. I*akat bir noktayı işaret edeyim. Devlet Reisi sıfatıle sayın İsmet İnönünün bazı işlerimizde bu kadar ince teferruata girmesı nutku uzatıyor. 72 kasabanın içme suyu. Yok 35 kasabanın elektriği temin olunmuş. Mutlaka lâzımsa bu nevi izahatı alâkalı vekiller, müdürler, mütehassıslar versınler. Gönül istiyor ki Devlet "Reisi sadece daha umumi ve etraflı meselelerden bahsetsin. Kaldı ki bu iç derdlcrimizde. sayın Cumhur Başkanına alâkalı makamlardan verılen malumat hep «yapılacak. edilecek, incelenecek. proıosi sunulacak» gibi istikbalc aid. İc polıt'ki'Cta: Bazı arkadaşlar Cumhur Başkanının sözlerinde ihtara benzer bir şeyler sezeceklerdir. Benim aaladığıma göre İsmet înönü. muhalefet olsun. iktidar olsun. iki tarafa karşilıkh bir anlayış sistemi tavsiyesinde bulunmustur. Pekâlâ. *** Dış politikada: Dün de bildirdiğim pibi, Avrupada ıktisadi bakımdan ijler bir Almanya, Orta Sarkta da muvazene temin edecek bir İsrail devleti. O da iyi. *** Meclistc bu sefcrki alkıslar da bir tuhaftı. Çat çat soldan. cut çut sağdan, sıralı sırasız, bir takım scsler. Bu da havanın sakinliğni bir nevi noktalamış oldu. D. \ . Ankaradan Cemil Said Barlasın notlar Pariste dünkü temasîan Hayalı ucuzjafmak Devlet Bakanı, ÜGffmaıtn'fa yapttğı görüşme hakkında izahat veriyor Paris 1 (a.a.) Bu sabah Bristol otelinde France Presse muhabirini kabul eden Türkiyenin Avrupa iktisadi işbirliği konferansı nezdinde temsilcisi. Devlet Bakanı Cemil Said Barlas. dün Marshall plânı idarecisi Paul Hoffman'la yaptığı görüşme hakkında izahat vererek demiştir ki: « Hoffman'a, Türkiyenin müstesna durumunu izah ettim. Maryhall plânı Türkiye için kâfi derecede memnunluk verici değildir. Filhakika, stıateük vaziyetimiz oizi büyük bir orduvu siîâh altır.âa tutmağa mecbur etmiştir. Bu yüzden de eerek bütcemiz, gerekse tediye muvazenemiz* açık vermektedir. Amerika askerî yarrlımile Marshall olânı vardımını daha sıkı oir şeki'de ayarlamak lâzımdır. 193051 senesi için Marshall yardımı büyük bir ihtimalle Avrupa iktisadi işbirliğince de?il. bizzat Amerikahlar tarafından tevzi edilecektir. Böyleükle iktisadi işbirliği idaresi, faalivetini Avrupayı iktisaden birlcstirmece hasrcJecektir. İktisadi i=hirliâi konscyi bu şekli müttcfikan kabul ettiği takdirde bizi tamamen memnnn edecek bir yenilik meydana gelmiş olacaktır. Herhalde tevziat her memleketin ihtivacı nisbctinde daha âdilâne bir tarzda yapılacaktır.» Cemil Said Barlas sözlerini şöyle bitirmistir: « 1949 zaıfında Amerika tarafından bize yapılan yardımdan dolayı Paul Horfman'a teşekkür ettim ve bize ayrılan yardım sayesinde Türkivedc, bilhassa tanm sahasında kaydedilcn terakkileri kendisine anlattım. Sftın alınan tarıro makineleri buğday ve pamuk ekimini arttırma imkânını vermiştir. Pamuk ekimi üçte bir artmıştır. Bundan başka Marshall piânı idarecisine, yardımın gelecck takcitinin istim=ıli hususunda Türkiyenin tasarılarım izah ettim.» Devlet Bakanı Cemil Said Barlas üç çeyrek saat süren görüşme esnasında Paul Hoffman'ın büyük lur anlayışla hareket ettiğini DÜhassa belirtmiştir. Cemil Said Barlas. Batı Almanya Başbaksn Yarduncısilc görüştü P^ris 1 (a.a.) Türk Devlet Bakanı Cemil Said Bsılas, bu sa bah 5 inci Georges oteline giderek Avrupa konseyi bakanlar komitcsi konfeidnsında memleketini temsil etmek üzere. <"ün akşam uçakla Paıise gelen Türkiye Dış İşleri Bakanı Necmeddin Ssdakla uzun muddet görüjnü^tür. Bundan başka Cemil Said Barlas son günlerde memleketini ilk defa olarak Avrupa iktİEadî işbirliği konferansmda *emsil etmeğe gelen Batı Almanya Basbakan yarduncısı Frantz Blucher'le de bazı görüşmelcr yapmıştır. Türkiye ile 3atı Almanya arasuıda ticari mubadeleye geniş bir şekilde imkân hazırlayacağı tahmin edilen bu goıuşmelerin ehemmiyrtini ıeb=iîuz eUirmek yerinde oiur. İktisadi İşbirliği Konseyinin toplantısı Paris 1 (R) Avrupa İktisadi İşbirliği Konseyi bugün ilk toplantısını vapmıştır. Üç saat süren müzakerelerde kat'î bir karar alınmamıştır. Temsilciler vann vnnirien tonlanacaklardır. iein Dünkü Mecliste bir hâdise a>uı Vali ve Beletliye reiîi Dr. F2İırcddm Rsrimin dün gazetelerde çıkan beyanatı arasında İstanbıılda hayatı ucuzlatmak içm nrler düwnaWüğünff öçreıifik ?Tmıterenı Vali bu yplda dort mevzua temas etmektedir. Bu mevzıılardan biıincisi: Bi^ın» c çok al?Jiamızı çekmiş oîan kilosu 350 kuruşa hc.zırianrar? oldııbildirilcn bir nevi sadcyagtîır. Bu yağuı bir süt yağı olmı.vacağı muhakkak olduğuna gore ucuzluğu ya iç yağı nevinden ve3a vejetaİin adını vcıdiğimiz dondurulmus nebati cinsinden bir ?ey oiuşundan Ueri gclecektir. Bunun birincisi bundan ev\el Beledıje yağı ismi altında tecTİıbe edilmi> \o halk tarafından raçbet gormcmişti. Umarız kî bu ucuz yag, o mahud iç yağı halitası olr.ıaiin. Geriye kalan vcjetplin cinsinden yağa gelince; büfi'iı dunyada w.vgarin ismi altında bu çe*id yaşlar yenmektedir. Bizdc de bu yaglar perakende 300 kuruşa satılıyor. Bunlar temiz yağlardır. Tahüldo hiç bir bozukluk gpstermiveeegi de muhakkaktır. Ancak hıfzıssıhha mütehassısları bu yağların da süt yağı kadar gıdalı olduğunu kalml ermeli ve halka o suretle tavsivo olunmahdır; bu tavsiycden evvel de hükumet ve beledijenin halk» sunduğu bu yağı kendi nıüesseselerine de kabul etmesi lâzımd Sayuı Valinin kilosu 350 ku dediğine göre hazırlanan bu «oz yağ» uı içinde biraz da süt yağ bulunacak, böylece çeşnisi duzelecektir. Birim ihtisasunız dahilinde ohnamasuıa rağmen İngilter gibi bazı memleketlerde bilhas harb sırasında gıda kuvveti hu«1 susî maddeler ilâvesile ikmal edil| miş margarin istihlâk olunmu<tib1 Bizde bu çeşid kimya hiinerlerf^ yapılarak ucuz ve gıdalı nebatî temin edılebilir. Yağ bahsinde sayın Vali bir de] Diyarbakır yağının piyasaya ucu» olarak arzedileceğini haber verii yor ve bunu kooperatifin yapacağmı söylüyor. Bu kooperatifin h a n | gi kooperatif olduğunu bilmiyomr;. fakat bildiğimiz bir şey vaısa busağyağ stoklarmın artık tücrar eline gflçmis oluçudur. Tüccav da bu yağı piyasaya neden ucuz zeder. orasuu kestireınedim. tstanbulda, piyasayı do>nraca kadar Diyarbakır yağı toplam« bir kooperatifin bulıınduğuna henüz vâkıf değiliz. Omın için müjdeyi biraz nazari kabul etmel zorunda kaldık. lıışallah bir k güne kadar gazetelerde Diyarlıak yağının ucuz satıldığına dair ilânları görür, seviniriz. Valinıizin ikinci bahsettiği çeyj ettir. İfadesine göre sehirde 209J kuruşa et satılmaktadu. Filha bazı kasab dukkânlarının kapıîarında büyük lcvhalar halinde 200 kuruş diye bir rakam vardır; fakat bu fiat nadir olduğu kaıla kalitesi düşük etleıe aiddir. İstanbul halkından pek azı bu eti b lup yiyebilir. Bugün koyun 240230 kurustur. Bu halile pahalı sayılmamalıdır. Mesele bu< nun kıs aylarında daha yuîsarı fırlamasına mâni olmaktır. Üçüncü mesele sebze davasıdıriVaş Meyva Kooperatifi buna levam edecektir; fakat çurasına c, hemmiyetle işaret ermek isteriz isin baslangıcında çok hararetli o | lan çalısmalarım bu müessese çev T Betmise benziyor. Bayranı günleJ rinde diğer esnafın dükkânlani malla dolu iken Kooperatif sa yerleri bombostu vc gelen mü^1 rilere: Efendim, mRİum y» hayraa her yer kapslı. gibi ccvaMa' veHi] ler. Böyle ticaret, hele fcövie mazeret ohnaz. İşi çok sıkı tvtmak ve asla gevşetmemck lâzımdır. Aksi halde piyasannı kurt esnafı adamı içinde oynatır. Dördüncü olarak, Valimiz odun fiatlannı yiikseltmcmr'ersni odi"nculara tenbih ettiğini ve tanrim ^atısları yapılacağını haber veriyor. Odun simdiden 1819 liradır. Kış basmca 2021 liraya kadar fırl>»y.\bilir. Bunun için yapılacak tek çare tanzim stokunıı çnealrmak '"e fiatlar yükseürken her semtte bunİMi sattırmaktır. kös dinlemîs adaınbr olduğu f>întenbih ile fiat düşüreceklerini ummuyonız. Ve bütün bu satirkrdan sonra Valimize bu vaidlerir.Hc mnvafr|kiyet. halka da s a ^ t diî»ycrek bekliyoruz. Bakalun ayinei devran ne suret gösterir? B. FELEK Amerikan Senatörlerinin inlıbaları lş Bankasının ikramiye keşidesi Ankara. 1 (Telefonlal Turkıye Iş BanKasının Kumbarah ve Kumbarasız Kadın Hesabları arasında tertib eyledıçi özcl ikramiye çekilişi but;ün Barka Genel Merkezinde vc Ankara İkinci Noteri huzurunda yapılmıştır. Bu çekilisin büyük ikramiyes» olan Istanbulda Büyükadadaki kö?k, Adanada 1.'Î6O2 numaralı he=;ab sahibi Emine Buzlucplik'e isabet etmiştir. İstanbuldaki ar' sayı Manlsada 4537 numaralı hesab sahibi Kemale Ozgün kazanmıştır. 4000 lirahk hayat sigortası poliçesini Istanbulda Kadıköyde 15090 numaralı hesab sahibi Zahide, 2500 liralık ikramiyeyi Ankarada 62428 numaralı hesab sahibi Samiye Aydoğan kazanmı^'.ardır. Emekliye ayrılan dokiorların durumları yeniden telkik ediliyor Sağlık vc Sosyal Yaıciım Bakanlığı Tettiş Heyeti Reisi Dr. Kemal ile Sosyal Yardım Müdürü Seyfeddin Okan. dlhekliye ayrılan doktorlann sicilleri ve durumları üzerinde tetKİkler yapmalc üzere ş3hrımize gelmi^lerdir Bununla alâkalı olarak, Sağlık, ve Sosyal Yaıd'm Bakanlığı tarafından emekliye ayn'ıan bir kır.ım doktorlar, yeni bir kararla vaziıeierine iade edilmişlcrdir. Bu dok. torlarm isimleri aşağıdadır: İstanbul Tebhirhane Başhekimi Prof. Dr. Eefik Bakten; Beyoğlu Bclediye Tabibi Saib Uyguner Beyoğlu Muayene e\i tabibi Dr. Ömer Erman, Bakırköy Belediye Bashckimi Reşad Kıımızı, Bakırköv Bclediye hekimi İISPV EMLAK BANKASININ Mevduat hesablan için tertib ettiği muhtelif ikramiyeler meyanında bulunan Kalamıştaki döşenmiş apartıman 31/10/ 949 keşidesinde BAY NAHİD AKYUNUS'a isabet etmiştir. Bastarajı 1 inci sahifede kaydederkeıı Ahmed Tahtakılıç ayağa kalkarak, Ahmed Oğuza söz verildiğine göre. kürsüde konuşması çerektiğini ilcri sürdü. Feridun Fikri >açıkça söyleyiniz. Cumhur Başkanınm nutku hakkında mı konuşmak istiyoı•sunuz?^ deyince Ahmed Oğuz gündemin birinci maddesile alâkalı olarak USJ! hakkında söz söyliycceTlini "cclirttiGundcmin bu »»iiddc;i ise Cumhur Brşkarjnm açış söylevidir. Düjünsel 'Tündem bitmiştir. Fikrinizi Fonra söylersiniz» cevabını verdiOjiuz gundcmiıt birinci maddesile alâkalı bir sözün sonraya bııakııamıyacağını ifade ettı. Ahmed Tahtakılıç da bi milletvekiline istediği sözün verilm^mesini. milli hâkimiyet pren^iplprine uygun bulmıyarak «bu olay 8 inci Büyük Millet Meclisi için acı bir hatıra olacaktır> dçdi. Feridun Fikri. acı bir hatıranın bahis konusu nlamıyscağını kay. dcderek, kendisinin muvakkat başkan sıfatile vazifesini ifa ve itmam ettiğini, biraz sonra. asıl , başkan seçileccğine aöre ondan söz isteımesi gerektiğini vc söz hakkının tabiatile mahfuz olduğunu söyledı. Bundap sonra seçimlere geçildiAhmed Oğuz, bu sefer de başkanlık mevkiine gelen Şükrü Saracoğludan söz istedi. Saracoğlu, gündemin bitt;sini ^öylcmeklc iktifa ettiGcıek Ahmed Oğuz. gerek Ahmed Tahtakılıç ycrlerinden ayağa kalkaıak, kendısinden evvelki baskan tarafından, sonradan söz veriJeceğinin ifade edildiğini ileri sürdülerse de. Şükrü Saracoğlu. gündemin sona erdiğini tekrarladı. <Sbz hakkınız mahfuzdur. istediğiniz zaman söz alırsııuz. Hükumet de cevabını verir» diyerek pazartesi günü toplanmak üzere birleşime son verdi. Millet Partisi milletvekillerinden Ahmed Oğuzun Kamutaydan sonra öğrendiğimize göre Mechse yapacağı teklif. Cumhur Başka nının nutku üzerinde ayrı bir celsede bir müzakere açılmasıdır. Bu mütaleaya göre, nutukla hükumetin geçmiş ve gelecek icraatından bahsedildiği cihetle, üzerinde konuşulması faydalı olacaktır. Ahmed Oğuza söz verilmesi yolunda ısrarlarda bulunan Kütahya milletvekili ve Millet Partisi Genel Sekreteri Ahmed Tahtakıbc da bana şunları söyledi: « Millî iradenin hâkim ve millî ^nurakabenin mevcud olduğu bir memlekette kim tarafmdan olursa olsun icra organı namına memleket işleri hakkında ileri sürülen fikir ve mütalealar ve alınacağı bildirilen tedbirler hakkında milletvekillerinin her zaman ve her yerde tenkidde bulunmak ve mütalea dermeyan. etmek haklarıdır. Hele Mecliste söz istemek esas vazifeleridir. Bu itibarla Cumhuı Başkanınm Anayasa gereğince. hükumetin geçen seneki çalışmaları ve giren yıl içinde alınması uygun görülen tedbirler hakkındaki nutku dolayısile ve beyanatı vâki olduktan sonra biı milletvekiline usul hakkında söz verilmemesi ve istediği sözün gündemin birinci maddesine taalluk ettiğini tasrih ettiği halde, soz verümemekte ısrar olunması. milli murakabenin hiçe sayıldığını gösteren bir harekettir. Anayasaya ve milli hâkimiyet prensipine muhaüftir.» duıulmağa değer mühım biı meseledir. Meclis Başkaniık dıvanı çevreleri ise, bugün Ahmed Oğuza söz verilmemek suretile, usul do dahil olmak üzere ezhergıhet pek isabetli hareket edildiği kanaatindedır. Herhanei bir milletvekilinin Devlet Reisinin sözlerinde tenkide muhtac gördüğü cihetler hakkında sual sormasının veya istizah takriri vermesinin daima mümkün olduğu belirtilıyor. Ancak, Devlet Reisinin beyanları hükumet adına vâki olduğundan Anayasa raucibince bu beyanattan hükumet mesuldür. Bu izaha göre, hükumetten sual ve istizahlarda bulunulabilir. Bunun da usulleri malumdur. Bınaenaleyh Ahmed Oğuzun bu£ün konuşturulmaması bu hakkı ortadan kaldırmış sayılamaz. Söz isteme teşebbüsü bu sebeblerle mutadm hilâfında bir hareket olarak karşılanmış ve nihayet tören mahiyetinde olan bir celsede gündemin de. usulün de, geleneğin de buna müsaade etmediğine hükmolunmuştur. Başkanlığın Meclisin daha ilk açılış gününde herhangi bir hâdiseye meydan vermemeyi düşündüğünü de ilâVP etmek yerinde olur. Devlet Reislerı nutkunun açıktan açığa ve hemen akabinde tenkidine çoğunluğun henüz alışık olmaması, bugün, kordiplomatiğin gözü önünde nahoş hâdiseler vukuuna gerçekten meydan verebil:rdi. Mekki Said ESEN Polonya hududunda tahkîmaf Ba$tarafı 1 inci sahifede ların aıkasmda araları dikenli telle örülü 56 metre fasılalı kazıklardan ibarettir. Dikenli tellerden yüksek tevettürlü cereyan kabloları gteçirilmiştir. Bundan başka her 300 metrede ağu makineli tüfeklerle mücehhez kuleler mevcuddur. Bu tahkimat Çekoslovak hududuna kadar uzanmaktadır. Yansı Almanlann olan Görlitz şehrinin Polonyahlara aid bulunan kısmında Neisse nehrine bakan evlerin pencereleri tuğla ile örülmüştür. Bu evlerde gayet dar'biı mazgaldan başka delik bırakılmamıştır. Yukarıdaki resim bu ap arhmanı göstermektedir. dan korkarsa ona acırsın, değil an? Sen bana şimdi bir bardak süt ver bakayım.> *** Pokey buz dolabına kadar gidip geldiği müddet zarfında Marylynn kenarları pembe ipekli ile çevrili pembe sabahlığına bürünmüştü v« şimdi Emily"yi yatağına yatırmakla mesguldü. Pokey alâkasız bir tavırla: «Demek Mr. Huysmans seni kandırmaya çalıştı ha?» dedi. c Bu usulü nereden Sğrenmiş acaba? Her halde «Esduire» deki karifeatürlerden. Elmas bileziği çıkardığı zamanki halini görmeliydin. Hani Tiffany ilânlannda vardır; Noel işin «Jıususî tenzilât: îki bin dört yüz doksan dolar... îşte o bileziklerden.» Kendini yatağa attı. bacaklannı havaya kaldırdı. Sonra ayaklarından birini gözüne doirru yaklaşHrarak parmaklanndaki yeni cilânırv reneine baktı. tlki bin beş yü? dolar! Sana bir şey söj'liyeyim mi? AJelâde biri bunu benim için oiriktirerek bir araya getirmiş olsaydı hayli muazzam bir para derdim ama, Huysmarıs için bir şey değil. Şu senin büyük A. W. dediğin eğer beni para ile elde edeceğini sanıyorsa çok hata ediyor» Pokey hiç bir şey sormadı. Biliyordu ki Marylvnn hakkında bir şey öğrenmek istiyorsa bunun en iyi yolu. onu kendi haüne bııakmak ve kendüiğınden anlattıgı ufak tefek şeylerden öğrenmekti. Marylynn şimdi uzun yudumlarla sütünü içiyordu. Birdenbire genclesmiş ve kuvvetlenmiş gibiydi. Bardağı Pokey'e geri verirken" «Yüzüne karşı kahkaha ile güle» oektim ama» diye devam etti, «vaz geçtim, gayet siyasi davrandımGayet.» « Yok canım?> « Evet. Çok naziksiniz. dedimÇok mütehassis oldum ama, yaş, günüm değil, bir şey değil. garib olur, dedim. Mücevher istesem kendim ahrım. âdetim öyledir, dedim. Zavalh A. W.! Elinden uçurtması giden bir çocuğa benziyorduBilezik elinde, orada öyle oturuyor, onu ne yapacağım bilmiyordu Gelinlerinizden birine Noel hediyesi olarak verebilirsiniz, dedim.» Pokey: cSence bu sivaset mi?» diye sordu. '<Bence değil.» Alan W. Huysmans'ın o iki çapkın oğlunun aşk maceraları. nisanlanıp ayrılmalan. evlenip bosanmaları ve isimlerinin bir alay rezaletlere karışması dedikodu sütun larına daimî bir mevzu kaynağ» teşkil ederdl Temiz bir adam olan Babalığın bu haylaz evlâdlarma re kadar kızdığuıı da herkes ya büir, yahud tahmin ederdi. « Vallahi. çofc kibar bir ihtiyar... Onun için, benim de daha başlaneıcdan kibar bir kadın olduğumu göstermpm tvi olur. Zatea sen de bana öyle P^'lpdindi. deği] Cunıhuriyet'in Edebî Romaıu: VAYATSH BEHtMDl V1CKY BAUM Çevircn: VAHDET GÜLTEKİN hazırlsmış bir kumandan gibiydi. « Babalık Husmans'tan ne haber?» diye sordu. «Adamın ümidini tamamile kestin mi, yoksa tekrar telefon edecek mi?» Marylynn muzaffer bir sarışının kendine karşı gayet tabiî olarak duyduğu itimadla cevab verdi: « Tabiî. kestim ama. tabii tekrar telefon edecek.» Fort Wayne'dcki o geceden tam üç hafta sonra Huysmans, Marylynn'i bir akşam yemeğe götürmeğe nihayet muvaffak oldu. Buluşma vakti gelinceye kadar, artık bir saat bile beklemeğe tahammül edemiyecek hale gelmiş bulunuyordu. Hattâ. o zamana kadar bile fazla beklemiş olduğuna, şimdi de bu küçücük ateşböceğinin peşinden koşmağa mecbur kaldığına dair içinde bir his vardı. Fakat Marylynn'e malum yoldan yaklaşmaya kalkışmakla hata ettiBa^garson kıep süzetin üzerindpki o küçücük mavi akvi yıkraca. Huysmans. esref saatin çeldiğin* hukmetti ve küçük bir va«ı paketi usulca Marylynn'ın eline tutuşturdu. Pokey ona açıkca: «GoHün mü yaptığını!» dive çıkıştı. «Can>iescu bilp. o kadar iyi shpabımız olduğu halde. bizi yüzüstü bıraktı. E. artık hakikati görmeliyiz. yavnım. Broadwav'da ckmek yok bize!» Sonra hızla dönüp sert adımlarla yüriidü. banyo dsiresinc aitti. kapıyı kitledi ve tam yarım sast çıkmprlı. On dakika sonra Marylynn: «Ne yarnorsun orada bu kadar zamandp:V. ,eri? diye scslendi. Pok';y içeıiden söylendi: ' Üç şeyden birini yapıyorum. T^hmin et bakahm hensisi. • Aelamıyorsun ya?» Pckey: Hsii rlefol. rahat bırak beııiU diye bağırdı. Marylynn cekildi Kendisini büyük bir kahah^t ışlemiş, son metelifiine kadar iHâs etmiş gibi hissediyordu. Prkey'in bir iddiası vardı En ffüzel fikirlcrin akhn3 cayet sıcak =u içinde banyo vapsrkm geldı^ini sdvlerdi. O şece de buhar icındeki banyo dsıresinoen çıkaıken kuvvetlerinl yeniden toplsmış. yeni bir c«phe açmıı ve yeni bir plin c ikinci defa beraber yemek yeyişmizin küçük bir yadigârı. İnşallah daha bir çok defalar beraber yemek yeriz.» Alçak sesle bunlan fısıklarken, hafifçe titriyen dizile masanın altuıda onun dizini arıyordu; sanki hâlâ dizlerinde seyahat battaniyesi vardı. Marylynn eve geceyarısından evvel geldi. Pokey kapıda anahtarın döndüğünü işitince sevincinden hafifçe haykırdı ve hemen koşup merdiven başından seslendi: « E, nanl geçti, bakahm? İyi eğlendin mi?> Marylynn merdivenden yukari ağır ağır çıkü ve üst basamağa gelir gelmez ayaklarından iskarpinlerini fırlatıp atö. • Buna da şükür. Daha fenası olabilirdi. Fakat bilirsin. ben püı ihtişara colony'den içeri girip de herkesin ban a baktnası hoşuma gitmez. Sonra, kandumaya çalışacaklan zaman niye daima krep süzet yedirirler bilmem ki! Ben krep süzet sevmem, işte o kadar! Doğrusunu Utersen, Fort Wayne'de arWs gazinosunda daha güzal vakit geçirmiştik. Fakat Babalık çok şeker adam. Kendisine acıdım.» « O büyük Alan W. Huysmans'ın nesine acıyorsun?» • Vallahi. bilmem ki... Hayvanat bshçe«indeki en büyük «slan «enin eüni yalamak ister de bun Bir pastahane kapatıldı Beyoğlu Kaymakamı. Zabıtai Belediye memurlarile birlikte dün gece. mmtakası dahilinde bir tefti? vapmış ve tezîâhları altında iç'ial edid maddeler bulunan Baylan pa^tahanesini kapattıiTnjştır. ACI BİR KAY1B unuıdau iübaren İstanbui Belediyesi Samatja Şubesi Tahsil Şe ü Talât Sarperin eşi MELÂHAT SARPER mübtelâ olduğu hastalıktan kurtulanııy arak, 27 ekim 1949 tarihinde Hakkın rahmetine kavuşmuş TEŞEKKÜR mi ya?» (firkan var) Duçar oMuğum ıNuha tumonji hastalığımı tejhıs ederek, ınsanhga nü» mune olan buyuk şefkatlcrmi görduğum H?ydarpsşa As Hsstsnesinin 'i'ok kıymeth asabıye mutelısâislarınılan Dr. Kuştvı Bilgeye ve Kâzım Çarm?na ve vaptığı sme'iyatla beri yeniden hayata kavujturan Bakırkoy AVılıye !lsstan«sı Operatorlerinden çok de|erli mutehasüs Dr Hâmı Dıleğe ve asıstanı Ertuğrul R. Orkuna ve ameliyat neticesi alâkalarını e5İrgermy?n As. Hst. kıym»tlı hariciye mutehassısla» j rııirtan Operatnr A»'nı Kııtver ve Paml E km ne x e Aklıye Hastaneîi ameUKederdide eine ve kızına sabır . ytthone heır.şıre!crın« ve As. Hst. Asatemenni ederiz. biye ve Hariciye herojirelerine karşı duydusum ıninnet ve şııkran hi<;îerıAhmed Tahtakılıca göre «bilmin ifadesıni açıklamaya muhtersm Siz de raeşhur fazeteîiizin deîsletint rica ederim. hassa Cumhur Başkanınm bu Olabilirsiniz. Makirast: Mustr.ja Tok seneki nutkunda olduğu gibi orBu sırrı sıze taya bir takım şahsî görüşleı atılması, ta 1947 yılı hâdiselerine dönülerek 12 temmuz beyannamesine dahi temasla mütalealar öğret'ecektir. Paristen getirdiği şapkalan t izhan hakkında söz söyleyen bir KaEimdan 5 Kasıma kadar Istanmilletvekiline söz vermiyerek Bugün çıktı. bulda Park Otelde sayın bayan» Medisı sükut halinde ve nutku lara göstennekle şeref .'duyar. . .tasvib eder gpstermekı» üzerinde FESTİVAL İMADANSÜZİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle