Katalog

ft Türkiye Suriye millî Kadıköy Kaymakammaçı yarın oynamyor lığının izahatı Ankara 18 (Millî maçı takib için hususî surette gönderdiğirrüz arkadaşıınızdan telefonla) Dün Ankaraya gelen Suriye millî takımı oyuncuları bugün öğleden sonra 19 Mayıs stadyomunda bir antrenman yapmışlardır. Misafir takımın oyununu Ankarada.d merakhlarla İstanbuldan bu maç için gelen yüzlerce meraklı takib etmişlerdir. Evvelce Türkiyeye geien ve mem leketunizde çok beğenilen Jorj Mardini ve Attasi, millî takım oyunculan arasında görünmekte ve Suriye millî kadrosu oldukça kuvvetli bir manzara arzetmekte idi. Türkiye millî takım oyuncu ve idarecıleri bu antrenmanı baştan sonuna kadar dikkatle seyretmişlerdir. Antrenmandan sonra kendilerile görüştüğüm Türk millî takımı idarecileri, Suriye takımının kolaylıkla mağlub edilebilecek bir ekip olmadığını, bilâkis millî takımırruzı oldukça kuvvetli bir imtihan beklediğini müşterek bir kanaat halinde belirttiler. Diğer taraftan Suriye kafile başkanı Bahrettin, gazetecilere şunları söylemişür: «' Türk futbolunun bilhassa İkinci Dünya Harbinden sonra, hayli ilerlediğini bi^iyoruz. Akdeniz kupası maçlannda, olimpiyadlarda ve Avusturyada yaptığınız maçlar ve aldığınız neticeler bu 6Özlerimi teyid edici mahiyettedir. Bana kalırsa, galibiyet sizin hakkınızdır, fakat, spor münekkidlerinin görüşüne bakılırsa, muhacim hattınız, müdafaamz kadar muvaffakıyetli oyun çıkaramamaktadır. Zaten mağlubiyetleriniz kadar galibiyetierinizin de az farklı oluşu bunu isbat etmektedir. Buna göre Suriye takımının bir hezimete uğrayacağma inanmıyorum. Bütün tahminim bu inancın iki memleket arasındaki dostluğa yakışır bir hava içinde oynanmasıdır. Takımımız nasıl çıkacak? . Turk miUî takımının kat'î şekli el'an belli olmuş değildir. Kadronun maç saatinden biraz evvel ilân edileceği söylenmektedir. Alâkadarlardan öğrendiğime göre, Erdal, Naci, Vedii, Mustaia, Bülend, Erol, Gündüz, Lefter, Şükrünün oynayacakları kafî gibidir. Solhaf ve soliç mevkii için vaziyet henüz müphemdir. Maamafih Hüseyinin sol hai beke alınması kuvvetle muhtemeldir.. Pazar günü yapılacak mülî maçı idare edecek İtalyan hakemlerinın yarın sabah şehrimize gelmeleri beklenmektedir. Türkiye Suriye maçını idare edecek İtalyan hakemleri geldi Yarın Ankarada, Türkiye.Sur ye maçını idare edecek Ital>an hakemleri dün gehnmize gelmışler ve akşam Ankaraya hareket etmişlerdir. Maçın orta hakemı Sınyör Gamba, 922 senesmdenberi futbol hakemliğ: yapmaktadır. Şımdıye kadar 3 milli maç idare etmiştir. Bunlardan biri Akdenız kupası maçlannda idare ettiği Türkiye Mı sır maçıdır. Yan hakemleri de bir çok beynelmilel maçlar ıdare etmijlerdir. Itaiyan hakemleri maçın netices: hakkmda bir mütalea yuriitmekten çekinmişler, yai nız Istanbulun güzelbğinden hay ranhkla bahsetmişlerdir. Ankara radyosu Türkiye Suriye maçını yayınlıyacaktır. Gaiatasaray Fenerbahçe yann karşılaşacaklar Ankaradaki Türkiye Suriye millî maçı dolayısıle, İstanbul lik tr.açlarının tehir edilmesinden istıfade eden Fenerbahçe ve Galatasaray kulübleri, yarın İnönü stadında hususî bir karşılaşma tertib etmişlerdir. Maça, saat 12.45 de başlanaeak ve bu maç sona erdikten sonra saat 14 30 dan itibaren de Ankaradan radyo ile Türkiye Suriye maçı seyircılere hoparlörler vasıtasile nakledılecektir. Fakat, son dakikada haber aldığımıza göre, teknik bir zorluktan dolayı Radyo Müdürlüğü, maçın stad dan naklini imkânsız görmüştür. Bu rlvayet tahakkuk ettiği takdirde, staddan daimî olarak Ankara ıle telefon muhaveresi yapılarak, 1520 dakikada bir vazıyetin hoparlörlerle seyircilere bildirilmesi düşünülmektedir. Takımların yarınki maça şöyle çıkmaları kuvvetle muhtemeldir: Fenerbahçe: Fahreddin Rafet, Ahmed Hilmi, Kâmil, Nusret Turan, M. Ali, Cemal, Müjdat, Halid. Galatasaray: Turgay Fazü, Ruhi Musa, Doğan, Özcan İsfendiyar, Varujan, Muhtar, Muzaffer (Koçis), Garbis. Dığer taraftan ortada dolaşan rivayetlere göre, Fenerbahçe başka bir takımdan alacağı kaleci ile sahaya çıkacaktır. Galatasaraylılar da bu teklifi kabul etmişlerdir. Maçın fiatlan; numaralı tribün 250, kapalı tribün 150, açık tribün 75, duhuliye 50 kuruş olarak tesbıt edilmıştır. İlhami Polat İnçiltereye gidiyor Memleketimizin tanınmış ve kıymetli sporculanndan Fenerbahçelı İlhami, spor sahasmda etüdler yapmak üzere bugün İngıltereye gidecektır. İlhami Polat Londrada iki ay kalacak ve intıbalarını gazetemize yazacaktır. Akdeniz Kupası futbol kongresi Gelecek mevsim yapılacak Ak deniz kupası futbol kongresinde bulunmak üzere Beden Eğitimi Enstitüsü Müdürü Nızameddin Kırşay İtalyaya gitmıştir. Maraton tecrübe koşusu Yarın saat 9.30 da Mecidiyeköyünde, maraton tecrübe koşusu yapılacaktır. Bugün yapılacak maçlar Şeref stadmda: Anadoluhisar Elektrik 12.30 Anadolu' Unkapanı 14.30 Vefa stadı: Demirspor Sarıyer 12.30 Adalet Karagümrük 14.30 Yann yapılacak maçlar Şeref stadı: Defterdar Sümerspor 10.30 Eyüb Taksim 12.30 Alemdar Büyükdere 14.30 Vefa stadı: Süleymaniye Beyoğlu 10.30 Beylerbeyı Davudpaşa 12.30 Haliç Adalar 14.30 Barutgücü: Hasköy Süleymaniye 10.30 Topkapı Boğaziçi 12.30 Istiklâl Galata 14.30 İÇKlSİZ SAZ Londra mektublan Dördüncü Yakıf Han B 0 R S A Kıraathanesi Türkiyeyi bilen İngiHER PAZAR saat 14 ten 18 • kadar udî TOBGO idaresinde tanınmış Ses ve Saz Sanatkârlarının iştirakile lizlerde şahid olduKÜME FASIL SAZ HEYETİ Safiye Tokay ğum Türk sevgisi Semiha Coşar (tkind sahifeden devam) Kocam parlamentoda işi olduğu için gelemedi Kendisini hatırlayıp davet ettiğiniz için pek çok teşekkür cdiyor. Kocamdan dinleye dınleye Türkiyeyi ve Türkleri çok seviyorum. Sizin gibi İngiltereye gelen Türklerle temas ettikçe de bu sevgim artıyor Amerikan gcnerali ne diyor? îngilteredeki Amerikan hava kuv vetleri komutanı Tümeeneral Leon Jhonson, Türkiyeye hiç gelmerr.işti. Rakı ve leblebivi pek beğentnişti. O da şöyle dedi: Türkiyeyi tanımıyorum. Fakat Türklerle temas edei Amerikahlarla Ingilizlcrden sizin ve mem leketinizin methini duyduğum için. ?ize karşı bir sempati duyuyorum. Fırsat bulunca Türkiyeye geleceğim. Siz bir denizcilik mütehassısı imişsiniz. «Donanma mı, hava kuvveti mi?» münakaşasmda fikriniz nedir? Her iki?i de lâzımdır ve birbirinin tamamlayıcısıdır Çok doğru, ben de aynı fikirdeyim. Smith Light ile eşinin \[ göz yaşlan Bu İngiliz ile eşi Bayan Nancyvi bir çok İstanbullular, bilhassa Beyoğlu ve Bebek halkı pek iyi tanır. Smith Light senelerce İstanbulda İngiliz sef%reti memuru idi. Onları İstanbuldan tanırım. Karısı da, î?tanbulda doğup büyümüştür. Tubini aüesindendir. Arnavudköyü Amerikan Kız Kolejinde okumuştur. Karı koca p.ek iyi türkçe bildikleri gıbi çocuklan da, üç seneve yakın bir zamandır Londrada oldukları halde, dilimizi çıtır çıtır konuşuyorlar. Öteki misafirler gittikten sonra, karı koca geç vakte kadar orurdular ve saatlerce İstanbuldan hasretle bahsettiler. En büyük emel ve arzuları memİ5^?timize gelmektir. Bize veda ederken aynen şöyle dediler: « Londradaki bir Türk evinde, kendimizi İstanbuîda sandık; çok mesud bir gece geçirdik. İstanbula bizden selâmlar götürün. İnşallah tekrar Türkiyeye geleceğiz. Oradaki dostlarımızı tekrar göreceğiz. Boğaziçinin o eşsiz mehtabını seyredeceğiz, İstanbul hasretile yanıp tutuşan I karı koca, göz yaşlaruıı silerek ayrıldılar. Yeni basın tasarısı ve hukuk adamlarımız Baştarafı 1 inci sahifede sinde bir matbuat baskıa olarak telâkki edenler de oldu. Çeşidli protestolarla mukabele göre bu yeni «Basın Tasansı» şimdi İstanbul Gazeteciler Cemiyeti üyeleri ve diğer meslekdaşlarımız tarafından büyük bir dikkat ve alâka ile tetkik edilmektedir. Bu munasebetle Gazeteciler Cemiyeti tarafından bastınlan bu tasarırun bir suretini şehrimizin tanınmıj avukatlanna göstererek bu husustaki mütalealarını öğrenmek istedik. Eski bir basın savcısı di^or ki: Uzun müddet şehrimizde basın savcılığında bulunan avukat İhs^n Yarsuvat, prensip itibarile müstakil bir Basın Kanununa lüzum ve ihtiyaç olmadığı kanaatinde bulundu ve basın suçları hakkında Türk Ceza Kanununda 'cab eden tadillerin yapılabileceğini söyleyerek dedi ki: « Basın Kanunu tasansı, bir çok idarî kayıdları muhtevi olduğu gibi ağır cezalarla da doludur. Tasan bu bakımdan demokrasi anlayışında büyük terakkiler kaydetmekte olan Türk matbuatınm inkişafını engelleyecek bir mahiyet taşımaktadır. Tasarıyı gözden geçirdim ve umumî olarak şu kanaate vardım ki, bi'.hassa mevkutelerin yayınlanmasında aranılan şarthr ve bu hususta konulan müeyvideler, ceza hukukuna taarruz edecek kadar fazla ve Kmımsuzdur.» Avukat Cevad Bevazoğlunun düşünceleri Avukat Cevad Beyazoğlu diyor ki: « Yeni tasarıyı tetkik ederken ne yalan söyleyeyim, basuı hürriyetine vurulmak istenen zincirin sesleri kulaklarunı tırmaladı. Maddeleri okudukça, Anavasamızın bütün vatandaşîara sağladığı, vicdan, düşünce ve kalem hürriyetlerinin nasıl ve ne şekilde baltalanmak istendiğini üzülerek görüyorum. Tasarının 1 inci maddesinde «basuı serbesttir» deniliyor. Fakat müteakıb maddeler, matbuat hürriyetini kenedleyen korkunc birer pranga halindedirler. İnsan hak ve hürriyetlerini hiçe sayan bir hukuk ve ceza anlayışı karşısındayız. Aman derhal geri dönelim ve dudaklanmıza birer kilid asıimasını ve kalemlerimizin kınlıp atılmasını emreden bu tasarıyı yok edelim. Aksi takdirde, düşünce ve tefekkür hürriyetinin, hattâ Atatürk inkılâblarmın idam gerekçesini bizzat imzalamış oluruz ki, yazık olur bize..» Celâl Yardımcıya göre Avukat Celâl Yardımcı, bir mütearife olarak matbuatm hür olduğunu kabul ediyor ve bu hürrıyetin tabıî, hukukî ve tarihî üç mesnedi bulunduğunu söyliyerek diyor ki: « İşte ben, basın âlemine tevdi ve tevzi edılmiş bulunan tasarıda bu ruhî, bu tarihî ve bu hukukî bünyeyi görmek ısterdim. Ne yazık ki bu tasanya bu bünye verilmek istenmemiştır. Tasarının 1 inci maddesinde (basın serbesttir) dendıkten sonra diğer hükümlerın bu serbesti ile bağdaşabılir tarafı yoktur. Ezcümle bütün kaza ve belâlara zorla hedef tutulan mesul müdürün hali matbuat serbestısıni frenlemeğe başlıbaşına yeter bir keyfiyettir. Bir mevkutede türlü yazılar çıkar. Onların her bıri yazarının inancına, görüşüne, içtihadına ve t.elâkkisine dayanır. Mevkutenin mesul müdürü, bu inanclann, görüş ve telâkkilerin suç unsurunu tahlil ve münakaşa etmek mevkiinde değildir. Şu halde, mevcud tasanya göre mesul müdür için iki şıktan birini ihtiyar etmek variddir. Ya başkasına siper olarak her fiilın mücazatmı sineye çekmek, yahud, en ufak bir tenkid ve taan kokusu taşıyan yazıyı yaymaktan imtina etmek. Bundan doğacak netice ise basın hürriyetini zincire vurmaktan ibaret kalır. Beyanname imzası, bu beyanname ve eklerinin mahallî Cumhuriyet savcılarma tevdii, tevdiin üzerinden 15 gün geçmedikçe neşriyatın yapılmaması mecburiyeti, muhb;r, muhabir ve muharririn 21 yaşını ikmal etmiş olması kaydı, 20 nci maddeden 34 üncü maddeye kadar devam eden hükümlerdeki ceza müeyyideleri, matbuatla ilgili olarak Türk ceza kanununun 192, 263, 269, 311, 312 ve 427 nci maddelerinin tâdilini derpiş eden esaslarla çepçevre bağlanan basının ne yoldan serbest olduğuna akıl erdirmek cidden güçtür.» Burhan Apaydın diyor ki: Avukat Burhan Apaydın, mevcud basın kanununu dahi demokratik bir memlekete yakışan bir kanun olmaktan uzak bulunduğuna işaret ettikten sonra düşüncelerini şöyle hülâsalandırdı: « Yeni tasarıda matbuat hür riyetini gölgelendıren, gazetecinin ve muharririn kalemine sarılan cezaî müeyyideleri muhtevi hükümler pek çoktur ve bunlar basın kanunundan ceza kanununa aktarma edilmişlerdir. Meselâ, projenin sonuna eklenen ve ceza kanununun bazı mad delerinin değiştirilmesini hedef tutan hükümlerden 269 uncu madde hükmü, basın kanununun 30 uncu maddesinin 2 nci fıkrasındaki suç diye gösteren fiilleri ihtiva ediyor. Halbuki mevcud basin kanununun 30 uncu maddesi; ceza kşnununun, hükumet faahyetleri ve Büyük Millet Mec lisinin seçimi meselesinde matbuatı kıskıvrak bağlıyan hüküm lerile dahi iktifa etmiyen, tenkide tahammülsüz bir zihniyetia eseridir. Bu maddedeki, her tarafa çekilmesi kabil ((kapalı ve haklannda kötü şüpheler uyandıracab mahıyette yazı» yazdığı, resim yaptığı iddiasile Büyük Millet Meclisi, hükumet veya resmî heyet azalarına hakaret etti diye, gazetecilerin mahkemelere sürüklenmesi gayet kolaydır. Diğer taraftan, ceza kanununun 312 nci maddesi hükmüne eklenen fıkra ile, halkı kanuna itaatsizliğe davet veya cemiyetin muhtelif sınıflarını âmmenin emniyeti için tehlikeli bir tarzda kin ve adavete tahrik meselesindeki ceza, çazeteci için arttırılmaktadır. cAmme emniyeti» tâbirini totaliter hükumetler çok severler ve daima kullanırlar. Çünkü, bu tâbirin içine her şeyi sokmak kabıld.r. , Hülâsa; ceza kanununun faşst Italyadan aldığımız ve sonradan daha ağırlaştırdığımız ve ilâveIe r yaptığımız hükümleri kaldırıimadıkça ortada hiç bir şeyin değıştiğine inanamam. Ve kanaatim şudur ki, basın kanunu kaldırılmamıştır, sadece, ceza kanunu ıçine serpiştirilmiştir.» P. Ö. 1/11/949 tarihli nüshamızda «fazla para alan şoför» başlığı Lutfi Güneri altında çıkan bir yazı hakkında PROGRAM: Kadıköy Kaymakamhğından aBirinci Fasıl: şağıdakı açıklamayı aldık: H İ C A Z «2934 plâka sayılı taksı, Erenikinci Fasıl: köy Sanatoryomu önunden geZURNA EMİN çerken, şikâyet sahibi, arabayı iştirakile durdurmuş ve arkadaşıle b'.rlikMustafa Çağlar Perihan Altındağ HALK HAVALARI te Kadıköye gideceğıni bildırmiş tir. Bunun üzerine şoför tarafmdan taksi ücret saati açılmıştır. Şikâyetçinin arkadaşile beraber Altıyolda inmesi üzerine şoför, 104 kuruş yazan saati gostererek 208 kuruş taleb etmış ve Bu husustaki şartnsme 21/11/949 tarihine kadar her gün Şuşıkâyetçinm bu mıktarı vermek bemiz Satınalma Servisinden alınabil'.r. H6330) istememesi üzerine noktaya müracaat etmiş ve müşterilere 208 Sinema dünyasının en çok sevilen yıldızları: kuruş ödemelerın'n usule uygun olduğu söylenmesıne rağmen bu JUNE ALLYSON GENE KELLY ızahatla tatmin olmıyarak Beledıye polisine başvurmuşlardır. MİCKEY ROONEY Belediye pohsı de çoforün 208 Judy Garland Lena Horne Perry Como kuruş istemekte haklı olduğunu Zevkine, güzelliğine, harikulâde mevzuuna, ncfis ve ihüşamh söylemiş, aneak mal sahıbinın de iahnelerine doyulajıuyacak bir sanat harikası yarattılar: arabada olmasımn ücret.n mahıyetini değiştireceğini düşünerek taks.yi dolmuş araba vaziyetinde kabul ederek adam başına 75 kuruştan 150 kuruş verılmesı lâzım geldiçi ncticesine varmıstır. (Words and Musie) R E NK L I Oysaki adam başına olan 75 kuruş dolmuş ucrctlcri tarifesme uycundur.'> 137,5 Ton Hurda Pik Alınacaktır Etibank İstanbul Şubesinden: GÖNÜLDEN SESLER Yarın akşam Altı senedir telefon bekliyen müracaat sahibi Kasımpaşa Bahriye caddesi 16 numarada fırın sahibi Osman Nuri Devecioğlundan aldığımız bir mektubda, kendisin.n 15/11/ 943 tarihinde fırına telefon konulması için müracaat ettiği ve bugüne kadar telefon alamadığı yazılmaktadır. Okuyucumuzun iddıasına göre, kendisine 731 sıra numarası verildiğı halde, 23 sene sonra müracaat eden aynı mmtakadan başka bir vatandaşa telefon verilmiş, ona verılmemiştir. Osman Nuri Deveci, kanuni hiç bir avantajı olmıyan müesseselerin daha sonra yaptıkları müracaatler karşılandığı halde fırınına hâlâ telefon konulmamasından müteessir olduğunu bildirmekte ve alâkadarların nazarı dikkatinin celbedilmesıni istemektedır. ATLAS SİNEMASINDA ANA • T A K S İ M Kıjmetü sanatkâr C.\HİDE SONKU'nun yaratüğı SİNEMASINDA FEDAKÂR (I5TE BÖYLE ÖMER> Fılmi bir haftadanbcri 60 bin ki?i tarafından gözyaşlarile takdir ve seyredilen bu hissî film görülcn rağbet ve arzu üzerine bir hafta daha devam edecektir. Izdihama mahal kalmamak üzere sayın müçterüerimizin yerlerini daha evvelden kapatmaları rıca olunur. Bu film yakında Ankarada PARK ve SUS, Eskişehirde MARMARA, İzmitte UGUR, Adapazarında YENI Sinemalarda •ÜB gösterilecektir. • • M ü a a ^ M M İ Güncş Film Denizyolları 20 gemi satın alacak Bu gemilerin onu yolcu mütebakisi yük ve araba vapuru olacak Marshall yardım programından Devlet Denizyolları idaresinin ıhtiyaclarım karşılamalt üzere tahsis edilen 20 müyon doların ne şekilde sarfedileceğini tesbit etmek maksadile Denizyollarmda kurulan konüsyon çalışmalarını bitirmek üzeredir. Komisyonun vardığı ilk neticeye göre, bu 20 milyon dolarla 20 gemi satın alınacaktır. Bunların yarısı yolcu gemisi, mütebakisi yük ve araba gemisi olacaktır. Gemilerin tamamile yeni olmasmı şart kosan komisyon, bunların Fransız, İngiliz, İs\reç ve Holanda tezgâhlanna sipariş edilmesini tavsiye etmiştir. Baştarafı 1 incl sahifede Aldoğan hakkındaki tezkerenin gündeme alınacağma kuvvetle ihtimal verildiğinden, son zamanlarda görülmemiş derecede kalalık bir meraklı kütlesi dinleyici salonlarmda yer bulabilmek için erkenden Meclise gelmiş ve haîtâ Meclisin bahçesini doldurmuştu. Sa miin locaları bir anda doîduğundan kalabalığın mühim bir kısmı geri dönmek zorunda kaldı. Eskişeair milletvekilinin kurakhğa uğrayan mıntakalar hakkmdaki sözlü sorıısuna Cavid Oral 23 Kasımrn cevab vereceğini bildirdi. Nuri Özsan'ın Gemi sahibi bu Türk diplomatı kim? Baştarafı 1 inci sahifede «Gümrük muhafızları arasıra «hayalet. gemileri, yakalamaktadır lar. Bımlar kâh Argus, kâh Nora veya İldan isimlerini taşıvorlar. 15 milyon frank değerinde kaçak sigara ile ele geçirüen bu gemilerden birinin armatörü yüksek bir Türk siyaset adamıdır. Geminin kaptanı Yunanlıdır. 16 kisilik marettebatı arasında yedi millete mensub denizciler vardır.» Suriye ve Ürdündcn arpa ithal ediliyor Suriyeden 50 bin, Ürdunden 7 bin ton arpa ıthal etmek uzere bu ıkı hukumet npjdınde gırışilen teşebbus musbet netice vermiştir. Yakında mubayrata baîlanacaktır. Bu sene memleketimtzde hayvan yem! az olduğu icin, ithal edılecek bu arpsiar büyuk bir ihtıvacı karşıîıvacaktır. Toprak Ofisi. bunlardan bir kısmını da ihtiyacı olan mustahsile dağıt=caktır. | Müessesesinden: Dâhi muharrir DOSTOYİEVSKİ ' nin blmez c.=eri H M Emgcn Müessesemizin açılması dolayısıle, teîefon, telgraf, mektubla ve SİNEMASINDA bızzat gclerek tebriklerıni sunan muhtcrem mü^terilerimize, saym dcktorlara. meslckda'jîarınıa ve büyüklerime alenen teşekküıü bir (Luxury Liner) vecibe bilirim. R. Emgen AŞK . RENK DANS CAZ *** MÜZİK ORKESTRALAR Oğlumuz ve kardeşimiz İstsnbul ve en mükemmel bir mevzu: Sağlık Sahil Sıhhiye memurlarınBaş Rollerde: dan HÜSEYİN ÖZMAVın JOAN POWELL gerek cenazesine ; ştirak eden. eeGEORGE BRENT rekse telefon, teigraf ve mektubla acımızı paylaşan bütün akraba, Lauritz Melchior dostlanmız ve arkaiaşlarımıza ayrı ayrı teşekküre eessürümüz mâİSTANBUL BELEDİTESI ni olduğundan eazeteniz vasıtasile Karadertiz bölgçsi mısır ŞEHİR TİYATROLARI duruTnu hakkmdaki sorıısu ok'in alenen teşekkürü jir borç biliriz. Özman, Görk, Ataman, Saat 20 de ^am>'"T! duktan sonra. Ordu milletvekili Altındağ aileleri DRAM KIS.M1 Arif Hikmçt Onatrn da bu mevruda BİR KOMISER , . bir takriri olduğundan Ticaret BaMEVLÎD GELDİ '( , kanı Vedad Dieleli her ikisine birYaıan: \JZ7^,' Konyalı Hacı Mahmud Celâleiden cevab verdi. J. B. Priestley Vedad Dieleli, mevzırun önernin din Kulluk zevcesi; Hacı Lutfi, HaTurkçssı: Pro1. İrfan Jahiiıbaj rr.üdrik olduğunu, Karadeniz hal cı Ömcr ve Faik Kullukun annelcn Telefon: 42137 Hacı Emine Fahrünnisa Kullukun kmm mısır ihtiyacını karsılama ruhuna ithafen, vefatının senei d?vKOıMEOİ K1S>Q vazifesinin yıllandanberi takib B E B E K riyesine musadif 20,11 949 pazar len ekmek Dolitikasının a>Tilmaz günü Sultanahmed camii şerifinda Vazan: t'aurıce Braldel, Anita Hart Trukcesı: Hafckı Brlçeç bir cüz'ü olduğunu. yer yer mahsıı öğle namazını mütaekıb mevHd Tele]on: 40409 z&rara u&^P'TT'Vla Veraber, bürun okuııaıak. haüni şerit yapılacaktır. iitihsal bölgeleri itibarile duru Duaya işürak etmek, füyuzatmdan MUAMMER KARACA Opereti mun kötümser olmadığmı. hüku şerefyab olmak isteyen bütün .hM A K S İ M'de metin mısır satışlannı ihtivaca göre varu din cemivetimize davetlidir. Saat 20 30 da ayarhyacağım anlattı. GündetndoRAKIM 185 *** ki diğer meseleler de görüşüldükten "•" 4 Matineler: Geçirmiş olduğu feci otomobil M sonra. Karma komisyonun cahşına kazasından sonra çektiği ısüraba * Cumartesi. pazar 15 te Yalnız pazartesl akşamlan hakkında malumat edinilmes dayanamıyarak hayata ebediyen ları temsil yoktur. için otııruma 20 dakika ara verilcH gözlerini kapayan annem Cı$e ttıat 11 de a;ıltr Bundan «r>T"a açılan oturumda AYŞE İKBAL KARABULUTun pa?arte=;i günü toplanılması karar aziz ruhuna ithaf olunmak üzere Hakikî la*tırıldı. kırkına tesadüf eden 20 kasım paDiğer taraftan Coruh miHet\'eki zar günü ikindi namazını müteCemal K^zancıoâlunun Bayann akıb Hacıkadın, Kâtibeelebi cadledanfinı öğrcnmek istiyenlere ciemeci hakkmdaki sözlü sorusım si, Venük Şecaeddin camii şerifinde Adalet ve İçif'.eri BakF>Iarı 15 mevlidi nebevi okunacaktır. Arzu Adrest Galatasaray, Yeni Çarşı gün sonra cevab verece'derin bil edenlerih teşrifleri saygı ile rica Cad. No. 25, Pazardan maada her olunur. Oğlu: Orhan Karabulut şün. P. PANOSYAN dİTri'lerdir. Diinkü Meclis müzakereleri L f Bugün ŞÂRK SİNEMASINDA \ KARAMAZOF ( TÜ R K Ç E ) KARDEŞLER I GİACHETTİ TELLİ E Ş EPARVO K K Ü R FOSCO l BUGÜN | MELEK Türkiyede bir müddet oturmuş oîanlar arasında •nemlcketimizi ve Türkleri sevmiyen krdın ve erkek tek İngiliz görmedim. Fakat 50 milyon?. yakm İngiliz arasında ne yazık ki bunlar pek azdır. ABİDİN DAV'ER İLK ARZULAR MEVLİDİ ŞERİF FAZIL Galata saıayh KÖPRÜLÜ'nün azız ruhuna Jthaf edılmek uzere, vefatının binncı yıldonumune tesaduf eden 19 Kasım bugınku cumartesi gunM Şışlıcamnnde yatM namazını muteakıb Mevlıdl Nebevi okunacaktır. Merhumu, tevenlerın. dostlarımızın ve axru edenlerın tesnfleri rıca olunur. Eji ve k u t * * * Kı>Tnetli eş'm vefatının biraderım M. DÂNİŞ DERLENin 40 ıncı gunune ve kayın Millet Parfîsi merkezinde faaliyet Baştarafı 1 inci sah'fede parti te7kereleri, çocuğunun mekMillet Partisi milletvekillerinden teb kitab ve defterleri, nutuklaruıYusuf Kemal Tengırşek, Suphi Ba d?n kalmış bazı hulâsalar, ve aile.J tur dün sabahki ekspresle Anka mektublar bulunmaktadır. radan şehrimize gelmişlerdir. Izzet Mühürdaroğlunun evinie Milletvekilleri öün öğleden sonyapılan arama neticesinde hâdise ra parti merkezine giderek parti ı ile ilgili olarak ele hiç bir şey geçve idare kurulu baskanı Enis Amediği için evinden bir şey musakaygen ve diğer partililerle m?hud dere edilmemiştir. İzzet Mühürdarhâdise hakkında uzun boylu göoğlu hâdiseye isminin karıştırılrüşmüşlerdir. ması sebebini şöjle izah etmekteSuphi Batur, dün bu mescle et dir: rafında kendisile görüşen bir ar« Benim ism'min geçmesi ankadaşımıza Ank ırada esen havayı anlatmış ve parti ile kendi gö cak Reşad A\ dınlınm hükumeto rüşünü belirterek şunları sö>le yapmış olduğu ihbarda verdiği isim lerden ileri gelmiş olabilir. Benim miştir: Reşad Aydınh hakkında, parti a• Hâdisede me zuu bahis olan arkadaşların hiç biri bövie bir şe leyhine çalıştığı hususunda rapor yi yapacak kimseler değildir. Böy vermiş olmam sebeb gösterilebilir.» le bir suikasd tertiblenmiş oisa bile, bunu Reşad Aydınlıya söylemek cinnetten başka bir şey oîamaz. Teşriî masuniyet meselesine gelince, General Sadık Aldoğanın evinin ve bilhassa üzerinin aranmasile dokunm^zhğa tecavüz edılmiştir. Çünkü bir milletvekili huzursuzluk içinde vazife yapmaz. Hâdısenin tamcmile uydurma ve müretteb olduğuna inanıyorum. Adalet huzurunda her şey tavazzuh edecektir. Bu vazijet demokrasiye ve hürriyete bir nevi tecavüz mahivstindedir. Parti, krndi proorcımına göre yürüyecektir. Kendi cephemizden lâzım gelen her şe\i yapacağız. Fakat zamanını bekliyoruz.» Diğer taraftan rahatsızlığı dolayısile şehrimizde bulunan Millet Partisi milletvekili Enver Kök de şunları söylemiştir: « Arkadaşlarımız sert îionuşurlar, fakat böyle bir yola gidemezler. Hâdise, memleket için üzücü bir şey olmustur. Celâl Bayar, «bende kurşun geçmez muska var. Bana bir şey olmaz» diyor. Bu sozleri bir muhalefet lideri için çok hafif bir söz telâkki ediyorum. Bugün buraya, yarın oraya dönebilir. O, böyle bir şeyin varid olduğunu kabul etmiş demektir» Diğer taraftan evlerfnde araştrrma yapılan Nuri Leflef ve İzzet Muhürdaroğlu serbest olarak dolas maktadırlar. Nuri Leflefin evinden rauiadere edilea evrak arasında, İhrac mallarmm fiatlan düşüyor İEfanbul Bölgesi Tıcaret Müdürlüjü, bir kısım ihzac emtiamızın ıhrac fiatlörının düşmekte olduğunu tesbit etmiştir. Ekım ayı içinde ihrac' edilen maddelerın fiatmın eylul ayındakılere nısbetle daha düjuk olduğu görulmuş» tur. Dr. AZİZ FİKRET DERLENin vefatının 2 nci senei devriyesıne musad'f 20 11 1949 pazar gund Kadıköy Osmanaağa camiinde öğle namazııı rputeakıb aziz ruh'.arına ithaf edllmek '.7ere Mevlidi Serif okutulacağından kendılerini ?evenler ve arzu edenlîrin teşrifleri rica olunur. Sn.'fer Dnnij Derlen Haftanın en meraklı cinayeti Küçük Ayasofya faciasmı bugünkü SÂNBA ve RUNBA Kelepçe bütün tafsilâtile veriyor. Her yerde 10 kuruş «Cumnunyetö in tarihî t e f r i k a s ı : 9 4 Yazan: Kadınsa başını kocasının yasağma yasladı. Fakat hâlâ sevincle dönen başı, rüyasında gene o demincekkı ateşli anları yaşıyordu ve yatakta dönerken sevgilisinin adııu sayıklıyor, ve sevgilisi diye kocasına sarihp onu bağrına basıyordu. Uyanan kocası ise, onu uykusıında bile seven sadık karısma iftiharla baktı. Karısını okşadı ve onun dudaklarından heyecanla kesik kesik çıkan sözleri can kulağı ile dinledi. Fakat birdenbire koca bir akreb tarafından sokulmuş gibi yerinde sıçradıKadınuı uykusunda fısıldadığı ad kendi adı değil, fakat oâlunun adı idi. Evet; delikanlılığı çağmda sevdiğj zavallı bir fıkara kızdan doğmu$ olan oğlunun adı. Yataktan kalktı. Hemen elmas kabzalı hançerini kaptı. Bir elinde lâmbayı, bir elinde hançeri tutuyordu. Lâm ba ısığı adamm yuvalarından uğramış olan gözlerini ve alnında boncuk boncuk tonlanan terleri aydınla+ıyordu. Uykusunda t u kadar güzel olan ve bu kadar da mafiöriinen bir mahluku öldüre Halikarnas Balıkçısı mezdi. Hançeri kabzasına iade etti ve sabah olmasını bekledi. Sabah olunca sağı solu sorup sorusturdu. İşlenmiş olduğuna şüphelendiği suçun gerçekten işlenmiş olduğunu anladı. Ischia kalesinin kumandanı idi ya. Kadın erkek iki suçluvu şehir meydanma getirttirdi ve onların muhakemesine başlad.ı. Suçluların ikisinin de kolları arkalarma bağlanmıştı. Fakat suçîu oğul. babasınm önünde pek dik duruyordu. Kadınm bası eğik ve kaşları ağırdı. Şahid şuhud dinlenmişti. Turgud Reis şehir meydanma geldiği zaman ihtiyar Konçdni «daha henüz dün bir zevcerr ve bir oğlumla iftihar ediyordum. Bugün o guzel rüyadan eser kalmadıHele bu güneş akşamîeyin batmca ne karım. ne de oğlum olacak. Şu dünya havasını soluyan bir insan daha voktur ki benim demincek vermiş oldu&um hükmü vermesin. divordu. İhtivar başını eğHi. durdu. Basmı gene kaldırdı. Oğluna «işte paDazlar seni bekliyor, sonra da ctllâd!> dedi. Kadına dönerek ona da ^fakat sen ey alçak kadın. onun başının nasıl düştüğünü pöreceksin. Onun kanıru ten değil. sen akıtmış oluyorsun» dedi. Gene Konçininin başı daha ı^a dikleşti. .Baba» demedi. fakat «hâkim bir kaç sözü kısaca söylememe müsaade buyurunuz» deüBabası müsaade etti. Delikanh «ölümcen korktu^uTî için değil. çünkü sen savaşın an ateşli noktasmda. ciiismanın karşısmda m:u dövü'tüğümü gördün. Daha bu sabah kölelerinizin yanımrian aldıkları kılıcımla. uğrunuzda cellâd satırmı lekeley.^cek olan kanımd^n daha fazla kani nasıl akıttığımı kerdi pözlerinizle gördünüz. Canlı olrp.amm sebebi sizsiniz. varm canımm ahnmasınm sebebi de siz olun. Cknımın setcbi oldi'âun'i? icin size teşekkür etmem. Çünkü anamı nasıl kahrettiğin'zi unutmadım. Onun admı lekeleüniz. Çünkü o fıkara kadınla evlenmçği asaletinize yakıstıramadmız. Havatını harab ettiniz. Sizden=e asalet dcğil. utanç tcvarüs ettim. Fskat ecçin efcndim bunların heDsini! Anam şimdi mezarında ve ben sizin piçiniz ve sizin rakibiniz. Az sonra orada olacağ!m. Benim keiilmiş başım ve anamm acı ile çatlıyan yürc*i. mezarlıktaki ruhlara. sizin delikanlıhk askmızm VE. babalık setkatinizin ne mübarek şeyler olduğuna şehadet ede<seklerdir> diye bağırdı. Kollarım bağlayan ipleri sarstı. Delikanlı göğsünü doldurdu >'e «evet sana haksızlık ettim, fakst mukadderat bana, benim sana davrandığımdan bin kere daha haksız da\Tandı. Siz biliyorsunuz. Bugün zevceniz olan ve eli bağlı olarak yanımda duran kadın bana zevce olarak verilmek üzere bu adaya getirilmişti. Birbirinıizin yüzüne baktık. O bende müstakbel kocasını, ben de onda müstakbel zevcemi gördüm ve yüreklerimiz birbirimize bağlandı. Siz de onu gördünüz ve güzelliğini kendinize mal etmek istediniz ve istediğinizi de başuTdınız. Bu gayenize ulaşmak için bu işte sizin işlediğiniz cinayettir benim bir piç olduğumu ve onun kollarına lâyık olmadığımı kendisine söylediniz. Neden? Neeedecen? Çünkü adınızm meşru varisi değildim. Fakat ömrüm bir kaç sene daha vefa etseydi, ecdadımdan kalan adı değil. fakat kendi adımı bütün ecdadmızın sanmı sönük gösterecek kadar yükseltirdim. Altın kakmalı olmasa da kılıcım vardı, onu da kullanacak kol ve kafam vardı. İste bunlar bütün Koncini hanedanmın miğferlerinin tepelerinde parlamıs clan aile armasmdan daha sanlı nlabilirdi. Bu sözlerim öni'nde sonunda torjrak olacak olan bu aövdtrse dılencilik ve yalvarıç 'isdeli bir kaç sene daha ömür bağışlanmasuu saelamak i:ia soylaa miş değildir. Ne o? Ey hâkim! Neye sendeliyorsun? Neden benzin ucuyor? Ruhumda ben bir piç değilim. Hayır! Ne ise defedin geçmişi,' geleceği? Defedin onu da. biraz sonra geçmiş olacak. Fakat keşke o bin ölümle muhatarah savaş günlerinden beriye yaşamasaydım. Veyahud do?acak idiysem, sizin evlâdınız olarak değil, fakat ?izin gibilerle sava?an o Cezair korssnlarmdan olaydım. Utanılacak bir durumda dünyaya geldim... Utanılacak bir durumda dünyadan gıdiyorum" dedi ve aeı acı gülerek «bu işin ba?t kıçı birbirine pek denk geldi. İnsanlann gözlerinde benim suçum seninkinden ağır. Fakat hangimizinki daha ağır olduğuna Tanrı hükmetsin» dedi ve sustu. Bütün gözler yanıbaşında durmakta olan kadma döndü. Kadm, aözleri ardlarına kadar acık, bakışı bir noktada sabit put gibi bakıyordu. Sanki da.marlanndaki kan donup buz olmuştu. Fakat birdcnbire mcylanda tüvler ürpertici bir çığhk çınladı. Ondan sonra o çığlıktan daha acı bir kahkaha ve kadui külçe halinde yere yıkıldı. Meydanın bir kenarmda yükwlen çan kulesinin çanı, yavaş ve donuk ölüm ve matem çanını çalmaça koyuldu. Bu derin inilti a»ağ'daki meydanda toplanan kalabalığın ağır ağır yüreklerine iniyordu. Papazların koro=u yakında ölecek delikanlımn ruhuna gok gürültüsü gibi bir ilâhi yükselttiler. İşte o zaman İschia başpapazı Abate Girolamo ihtiyar Konçiniye yanaştı. Onun k'ilağına «affediniz. Piçiniz de olsa oğlunuzdur. Kadın da öldü i"=te» diye foıldadı. İhtiyar Koncini beti benzi kül olmuş bir halde dört tarafa korkulu gözler gezdirerek Abate Girolamonun kulağma «büiyorsun ya. Bunun annesini Sicüvada tanımıştım. Oradan bir is için bir buçuk sene ayrılmıştım. Ben orsdan ayrıldıktan bir sene sonra şehri Berberistan korspnları bastıUr. Dokuz ay sonra da bu cocuk doğdu. Çocuğum 'yoktu. Evlâdhk diye büyütmü'îtüm. Size havjle ettiğim bu sırrı konfcs?iynn 'stün=ıhlaruı itiraf edildiği kafesli yer) mahallinde açıklarîmışmış gibi muhafaza ediniz^ dedi. Abate muvafakat mak?mrnda ."a şmı salladı. Delikanh Koncini bu arada şünahların itirafma kulak verecek olan papazm önüne geldi. Papazın yanıbaşında cellâd satırının inecesi koca meşe kütüğü masada duruyordu. Onun yanında da kara mas keli ve kLrmızı önluklü cellâl ba?iı kollarım omuzlarına kadar sıvamış, ıhazır ol!> vaziveüni almısü' Parmağile bir son defa saürın ucunun keskinliğini denedi. Dslikanlı Konrini. itiraflannı dmlemek üzere bcklcyen paoaza itıraf edeceğım bir şey yok» dedi. (Arkası var) Evlul ayı lcinde kilosu 58.80 liradaa satılan ham afyon 54.60 liraya, 9.771S liradan satılan barsak 4.80 14 40 üraya düşmuştıtr. Ayni şekilde kabuklu ve iç fındık, muhtelif derılcr \e msden fıatlarında da duşukluk gorulmüştür. Hslbukl. ekln ayının lkind yarı=ında Ticaret Borsasmda fiatlar oldukça joJîselmişti. Bu vaziyet karşısır.da, taahhııdlerın! yerıne getirmek ıstı;en tiıccTin. o gıınlerde yüksek fiatla emtia ?lıp bunları düşük fıatla sevkett:kleri neticeîine varılrmshr. 194930 mevsîmi abonman senfonik konser Şef: CEMAL RESlD REY Solist: Piyano Virtüozu MAGDA TAGLtAFERO Progra;n4a: Saint Saens (Konçerto No. 5) ve Schumann (Konçerto La minör) vardır. SARAT'da 24 Kasım PERŞEMBE saat 18.30 da 8İLETLERİ Ç E K O N SAT1LIY0R TEL:4185G