21 Eylül 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 Rasun 194» CUMHURreET jŞehrimizde yapılan tahkikat itiraz edilen milletevkilleri Baştarafı 1 ivci sahifede varakasında sandıkların vaktinden evvel kapatıldığı, derhal yerinde tasnif yapıldığı, seçim höcrclerinin bulunmadığı ve bir kimseyf müteaddid defalar ov kullandırıldığı tesbit edilmiş'ir. Kimisyonda bazı milletvekiUeri, M^iisa vüâyetinde 110 bin küsur vatandafin ara secimlerine iştirak ettiğini ve şikâv e t i murib olan 15 sandıktan tahminen 10 bin rey çıktığını söyle'•nişler, bu 15 sandıkta yolsuzluklar "Iduğu bir an için kabu! edilirse luınun neticcye tesir edvmiyeceğini. geride 100 bin oyun sa'.im bir şekilde verildiğini, bu bakımdan '.utfi Kırdarm usul dairesinde mil •'etvekilliğine seçilmiş olduğunu "leri sürmüşlerdir. Müzakereler sırasında hazır bulunan Dcmokrat ; r lletvekil!erind^n Ahmed İhsan Oürsoy bu mutalealara itiraz edeıek rutulan mazbatalann ancak ••cçim günü mahallinde hazır bulunan Muammer Alakant tarafından ;esbit edildiğini, diğer sandıklarda <>a bu şekilde yolsvzluklar yapılmadığını kimsenin iddia edemiyeceğini, bundan dolayı meselenin ivice aydmlanabilmesi için İç İcleri Bakanlığınca mahalline göndterilecek bir heyet tarsfından işin tetkikini istemiş, masa başında bir hükme varmanın sıhhatli kararlaı almağa mâni olacağım kavdetmiştir. Teklif oya konmuşsa da reddedilmiş ve neticede Lutfi Kırdarın mazbatası kabul edümiştir. Bundan sonra Atıf Ödülün seçim tutanağına gene İstanbul mil İetvekıli Ahmed Kemal Sılivrih tarafından yapılan flkâyet incelenmiştır. S'.livrıh şikâyetini izah ederek, Atıf Ödülün bugüne kadar vatanî bir borc olan askerl'k hizmetıni bir takım vesılelerle yerine getirmediğini, bundan dolayı asker kaçağı sayılacağını anlatmış, Büyük Mil let Meclisinin bu mevzuda çok titiz bulunduğunu, bu devrenin başında Zeki Rıza Sporel ve Burhan Cahid Morkayanın seçim tutanaklarını aynı mülâhazalarla Teddetmekle isbat ettiğini kaydetmış ve Atıf Ödülün milletvekili olamıyacağını söylemiştir Bu sırada bir milletvekili söz alarak Atıf Ödülün askerlik durumundan evvel Anayasanın 1? nci maddesımn tetkık edilip buna göre bir prensıp kararı alınmasını teklif etmiştir. Bilindiği gibi 12 nci maddede bir kimsenin milletvekili olabilmesi için ne gibi şartları haiz olması lâzım geldıği belirtılmekte, umumî ola rakyüz kızartıcı hallerden biri sine malik olmamasına işaret et mektedir. Bu teklif müzakere e dilmiş ve askerlik yapmamanın Veya askerden kaçmanın Anaya sanın 12 nci maddesine girmedi ğı dolayısile bu gibilerin millet vekili seçılmelerinde mahzur ol madığı hükmüne varılrryştır. Cihad Baban da, Büyük Mille Meclisinin Atıf Ödül hâriisesilı büyük bir imrıhan geçireceğin Zeki Rıza Sporel ve Burhan Ca hid Morkayanın askerlik durum Jarının da anayasanın 12 inci ma desine girmedıği halde, Meclisın hassasiyetle hareket edip seçim mazbatalarını reddettiğini, Atı: Ödülün de aynı şartlara tâbi ol duğunu, bu bakımdan vaziyeti, iyi tetkik edilmesini istemiştir. Bundan sonra Atıf Ödül mü dafaasını yaparak askere gitme' içm emsallerile birlikte müracaa ettiğini, fakat kendisinin aske re alınmadığını, nihayet ihtiya ta ayrıldığını söylemiş ve geçen lerde gazetelerde çıkan beyana tını tekrar ederek askerlikte kaçmış sayılamıyacağını beya etmiştir. Neticede Cıhad Baban Senıhi Yürüten. Dr. İhsan Gür soy ve Ahmed Kemal Silivrini aleyhteki oylarına mukabil ko mısyonun çoğunluğile Atıf Ödü lün seçim tutanağı kabul edil miştir. Cumhuri.\et'in Edcbî Romanı: ve dünkü arastırmalar Fuad Arna îstanbulda bulunBaştarafı 1 inci sahifede saşkanı İzzet Muhürdaroğlunun madığı cihetle araştırma, kendi•vine gitmişlerdir. Burada kanuııi sinin gıyabında ve aılesı efradılükümler daıresinde eve girilmij nın huzurunda cereyan etmiştir e her taraf aran.nıştır. Arama ne Bu evden de bazı evrak müve icesincle lüzum görülen bazı ev hürlenmek suretile almmış rak savcı muavinîeri tarafından savcılığa tevdi edilmiştir. Her üç evden alınan evrak olmühürlenerek alınmıştır. Aynı saatlerde ikinci bir ekip duğu gibi Ankara Cumhuriyet .ve ;ene Millet Partisinin ileri ge Başsavcılığına gönderılecek enlerinden Nuri Leflefın Kü icab ederse tahkıkat genışletile:ükpazardaki evine gitmişlerdir. cektır. Dün gecc geç vakit. bu mesele ile uradakı araştırmadan sonra Leflefın yazıhanesinin bulundu ilgili olarak şehrimizde bazı tevkifğu boya ımalâthanesınde araştır ler yapıldığı ve bu arada Nuri Lefmalar yapılmış ve lüzumlu ev lef'in de tevkif edilen kimseler rak mühürlenerek alınmıştır. arasında bulunduğu şayi olmuşsa da savcı muavinlerınin nezaretin vaktin geç olması hasebile alâkadar eki üçüncü ekip Fuad Arnanın makamlardan bu hususların tahkiki 'atıhtekı evinı aramışlardır. mumkün olamamıstır. »MiuMHKiuiiHiııtıııııııınıııııınnınıııııııııuııııiMiiHiiMiıiHK Iraıt Şahı Amerikada Mister Truman tarafından karşılanan Şah, parlak bir şekilde izâz olunuyor Washington, 16 (Radyo) Bugün buraya muvasalat eden İran Şehınşahı Mohammed Rıza Pehlevi, Mister Truman tarafından karşılanmış ve Amerıka Cumhur Başkanı tarafından verilen ziyafette hazır bulunmuştur. Mister Truman, ziyafet esnasında İranın harb sonu güçlüklerile karşılaşmak hususunda gösterdiğı metaneti övmuş ve iki memleketin harb sırasında faşızme karşı birlikte hareket ettiklerini söylemıştır. Başkan Trumana cevab veren Şah, harb ıçınde Bırleşık Amerıka ve İranın Ortadoğuda barışm muhafazası için işbırlıği yap> mış olduklarını soyledıkten sonra karşılanması sırasında gösterilen iyi kabulden dolayı teşekkürlerıni bıldirmış, Bırleşık Amerıka tarafından vâkı olan davetın, hayatının en mesud hâdıselerinden birini teşkil ettığni bıldırmıştir. İran mahafıli tarafından bildirildığine gore iran, Amerıkaya Sovyet Rusyaya komşuluğu hasebıle askeri yardıma muhtac olduğunu ve yedi yıllık programını tatbik için Beynelmilel Bankadan istikraz yapmak istediğini bıldirmiştir. Mister Acheson, İran Şahı şerefine tertib ettiği bir basın toplantısında, İranın bilhassa yıpdi yıllık kalkınma programından bahsetmış, iranın bu yolda Amerikan tekniğinden faydalanacağını ve bu dostluk ziyaretinin her şeyden önce Birleşik Amerika Ae İran arasmdaki bağ'.arı kuvvetlendireceğini anlatmıştır. Şahm seyahati, Mister Roosevelt'in 1943 te İranı ziyaret etmesınin mukabelesidir. Ziyaret neticesinde İrana yapılan askerî yardımın fi'lî bir artış kaydetmesi bekknmektedir. Moskova Radvosu bugünkü neşriyatmda Arr.vrikanm. İngiltereyi İrandan atmak istediğini iddia etmiştir. Baş ağrısı bahane! İstanbul Elektrik santrah depolarında topu topu 4850 ton kömur kalmış. Halbiıhi gündelık ihtiyac 530 ton. Yani hepsi 9 giinluk elektriğnnız var mâ^nsina geliyor. Sebeh? Malum: İdaresizhk, tedbirsizlik, lâkaydi vesaıre... Bir nefes rüzçâr, iki ha<if dalga, üç çürilk gemı...Ve bi~ karanhkta. Surü sürü müdürler galıbn biraz da bvnu istiyorlar y>bı. Mübarek cehrelerıni kimse görmesin diye! D. N. İstanbulun ıtıünakale işi nasıl hallolunâbilecek? Baştarafı 1 inci sahifede bir şekilde karşılayan profesör: . « İsveçten güzel şehrinize ddneli henüz bir kaç ,'ün oluyor.» die söze başladı ve bu defa. İst*nbulun münakale listemini her zamankinden daha karışık bulduğunu ve anlaşılması imkânsız bir şekil arzettiğini soz'erine ilâve etti' Profesd bundan sonra şunları söyledi" • Bana öyle geliyor ki. İstanbul bu vaziyetile biraz ümıdsız oıı hale yakla^mak üzeredir. Bundan sonra yapılacak olan ufak tefsk (adiller ise, bir fayd=. temin etmekten uzaktır. Munakaleyi kolaylaştırmak için, modcrn ıslahatın DII an evvel yapiıması zaruridır. Bunları hiç hîklemeden; hattâ kabıl olduğu kadar kısa bir zamanda bir neticeye bağlamak lâzımdır. İstanbulun :nünakale sistemini tanzim hususunda ne duşunüyorsunuz, bu 'ıasıijta izahat verir misiniz'' < Bu mevzuda size, Karaköy meydanında yaptığımız çalışmalardan bahsetmek isterim. Karakdy meydanı için. münakaleyi hakikaten kolaylaştırabılecek. yegâne v < en modern plân. yonca yaprağı sistemı denilen bir tanzim metodu> dur. Bu sistemi, vakıt kavbetms don tatbik etmek lâzımdır. Bu p*âna göre, taşıtlar, hiç bir suretle karşılaşmıyacaklar, yolların tıkanması mevzuu bahis olmıyacaktır. Kdpruden gelecek vasıtalar. doğ rudan doğru>a daha yüksek Dir seviyeden; bir \iyaduk «üst gaçiş» üzerinden Bankalar caddesine «eçecekür. Viyadükün cenişliği, Koprunun Renişhğinde olacak vs meyil; Koprümin şimdiki yüksekliği bozulmadan, Bankalar caddesine kadar uzatılacaktır. Diğer taraftan, Bcşiktaş istika= metinden gelecek ve Karakoy sti kametinde hareket edecek taşıtlar, viyadükün altındsn geçecek ve kü çuk bir turdan sonra, viyadükün üstünden doğruca Köprüye inecektir. Bu suretle hiç bir taşıt. diğerile karşılaşmıyacak ve Karakoy meydanında vasıtalar bir kruazmana maruz kalmıyacaklardır.» Bu plânm tahakkuku için bina yıkmak ihtiyacı hasıl olacak mıdır? • Pck tabiidir ki, bir takım binaların yıkılması icab edecektjr. Bu bir avanproje şeklidir. Tatbikat için daha iyi bir proje hazırlanabüir. Fakat, öyle bir duruma geldik ki, artık para düşünülme den: kaç paraya ç'karsa çıksın, böyle modern bir sistemin tatbikı na doğru gidılmelıdir. Şunu; bilhassa işaret etmek isHerim: Hiç bir şey yapmamak çok daha pahalıya mal olabilir. Bu arada. vuı bulan kayalar, manakalenın guç ve geç hareketi, taknbî bir rakamia, senede İstanbulu on milyon lira zıyana sokuyor. Yabancı memîeketlere bakınız: Hemen her yerde, münakaleyi kolaylaştırmak ve masum ınaan hayatlannı korumak içın muazzam ıslahat yapılmaktadır.. Acaiblikler. Tiitüncüler loplanlısı Baştarafı 1 tnei sahifede ni3ra ve Karadeniz bölgeleri tütün kici ve tüccar temsilcilerinin. ılfrili bankalar ve Bakanlıklar muahhaslarının iştirakile Ekonomi Ticaret Bakan'>ğında ilk topantı yapılmıştır. Ekonomi ve Ticaet Bakanı bu toplantıyı açış nutcunda ezcümle şunları söylemiştir: «Sayın temsilciler. 1949 mahsulü tütün piyasasının açılış tarihlerini tesbite medar olmak üzcre yapılan bu toplantıda, bir çok memleketlerin devalüasyona girmiş olması ve memleketimizde ikinci bir para ayar'.amasına lüzum görulmemiş olması karşısında, çok önemli bir mahsulümüzün stok ve istihsal vazivetleri, dahıldeki satış hareketbri ve ihrao mkânları hakkında kıymetli fikir ve mütalealarınıa öğrenmeyi faydalı görmekteyiz, Nevin Sevalın bu roldeki oyununu Diğer taraftan ticaret ataşeliklerimiz ve müşavirlıklerimizin dünya tütün istihsal ve ticareüni ve her memleket tütün piyasasının takib etmekte olduğu seyri belirten raporlarını bir araya getirmek suretile sizlere sunuyoruz. Bu raporlaruı da çahşmalarınızı kolaylaştıracağım ummaktayız, İstişarî mahiyette olan toplantımızda. yapacağınız teklifler ye ileri süreceğiniz dilekler, Bakanlığımızın tenevvür etmesi bakımından kıymetli olacaktır. Hepinizi saygı ile selâmlıyor, toplantlvı »çıvorum> Söylevden sonra birinci baskanlığa umumi komite taavibile musteşar Cahid Zamangil. ikinci bajkanlığa tüccnrdan Mithat Nemli seçilmişlerdir. Bunu muteakıb ekici ve tüccar temsilcileri aralarında birer komite seçerek çahfmalara bajlanmıştır. Otı yedinci Sovyet Cumhuriyeti! Paris 16 IR.) Varşovadan gelen bir habeıe goıe, Polonya komünist partLsınin merkez komitesi dün yaptığı toplantıda Polonvanın 17 nci Sovyet cumhuriveti olarak ilân edilmesini teklıf etmiştir. Fakat Sovyet hukumeti şimdiki halde böyle bir hareketin yersiz olacağını kaydederek bu teklifin «mü said bir zamanda> yapılmasını istemiştir. Kominformun toplantı.sı Auıore gazetesinin verdiği bir habere gbre, kominform gizli bir toplantı yapmak üzeredir. İtalyan komünist lideri Togliatti bu sabah Romadan ayrılmıstır. Diğer taraftan Fransız Kızıllarından Jacques Duclos'un Paristen ayrıldığı da ilâ ve edilmcktedir. Sövlendiğine göre, peyk memleketleıdeki millivetçilik cereyanları ile Arnavudluğun nazik durumu bu toplantıda müzakere edilecektir. Bigadiçteki miicevher hırsızlığı davası Balıkesir İG (Tehfonla) Bigadiç savcısı Haydarın evinden 1300 liralık mücevherat alarak yerinp savanın şahsını olümle tehdid edıen bir mektub bırakmaktan sanık eski Bigadiç Kaymıkamı Alâeddin Hitavın eçi Zehra Hitayın duru}masına bugün Bigadiçte devam edildi. Duruşma ycdi saat sürdü Mahkeme salonu Jinleyicilerle dolu idi. Savcı nüdahil mevkiinde bulunuyor, onun jterinde de Başkârib oruruyordu. Savcmın eşi Ayten, 2 G temmuzda savcjığa verdiği ifadesini tekraı ederek çalman mücevheratın alınmasını veya bedclinin ödettirilerek samğın cezalanimlmasıru istedi. Bundan sonra sanık vekili ile raiidahil Haydar arasında jiddetli bit tartıjma o'.du. Haydar, Zehranın kendisini ölümle tehdid ettiğini, cuçu işleyenin Zchra olduğu tahakfcuk ertiği takdirde, mektub yazanın da o olduğunda şüphesi kalmıyacağuu beyan etti. Bundan sonra dinlenen hükumet doktoru Salâhaddın Okay ve eşi Neriman da, sanığın kendılerinden ve bir çok kimseler den ödünç para istediğıni, son defa kendilerinden 550 lıra aldığım ve hırsızlığı Zehranın yapmış olduğunu kuvvetle tahmin ettiklerini söylediler. Müteakıben fırıncı Nuri Çetinkaya ve karısı, Zehranın kendilerinden 600 lira ödünç istediğini fakat vermediklerini, Kaymakamın aşçısı Vesile, kendisinin Zehraya 500 lira ödünç verdiği ni sonra tekrar aJdığını, tuhafiyeci Ali, Zehranın kendisinden 600 lıra istediğini fakat veremediğini söylediler. Mahkeme gelmiyen şahidlerin celbi için başka bir gune bırakılmıştır. Bir hamam işçisi külhana düştii Burss. İG Bugün şehrimizde feci bir hâdise vukua gelmiştir. Yefil hacnamında kulhancılık yapan Hasan Üstün adında biri hamamı ateflemeye çalıştığı sırad muvazpne fini kaybederek külhan içine düşmü?tür. Hâdiseye şahid olanlar derhal ise müdahale etmişler, fecî bir durumda olan kulhancı Hasanj muhakkak bir ölümden kurtarmışlardır. Kazazede, sıhhî imdad otorrobilile derhal hastaneye naıcledıltir. Hasanın sıhhi vaziyeti ümidsizdir. Birleşmiş MilleHerde dün yapılan teklif NewYork 1« (R.aa.) Birl«?miî MilleÜer siyasl komisyonunda Rusyaya siddetli bir hücumda bulunan Inziliz Dı» tşleri Bakan muavini Mc Neill, Vichinsky'ye hitab ederek şöyle demi?tir: « Vichinskv, Rusyaya gidinir ve Sovyet hükumetine, milletinin dünya semDatisinden mahrum kalmasına yalnız kendisinin sebeb olduğunu anlatınız. Memleketinize dönünüz ve hükumetinize Sovyet rejiminin hesablı ve tertibli hâya» «ızlığına dünya vicdanının isyan ettiğini söyleviniz ve ona anlatını? ki, her hangi bir vatansevere heı hangi bir küçük devlete veya her hanei bir toorağa karsı korkunç ve soysuz faaliyetine devam ed«bilir. Fakat bu faaliyete devam ederken dünya milletleri ilerliyor.» Mc Neill, dünyanın küçük olduğunu, parçalanmasınm tehlikeleı yaratabileceğini söylemiş \fe demiştir ki: « Kin dolu hücumlarınıza devam ettiğiniz takdirde hür milletler sizinle olan münasebetlerini son haddine indireceklerdir. Bunun için işbirliğine samimiyetle yanaşın ve kapılarınızı açın.» Vichinslcy'nin cevabı Bundan sonra söz alan Rus Dış İşleri Bakanı şöyle demiştir: « Siz ve biz aynı iki dünyayı c Başmakaleden devam hakkuk ettirmek üzere pece gündüz çalışmakta ve hir taıaftan a^kerî hazırlıklara değer verdiği gibi diğer taraft.'.n halkın yaşayı^ seviyesini He yiikseltmck irin yedi yıllık bir proeramı tatbika uğrasmdktadır. Bu programın yardım görmesi talhikatının siıratle inkişaf etme«ine sebeb olur. Ve boylece iranın kısa bir zaman zarfında gcniş adımlarla ilerlcmesini temin cdcr. Şchinşah Hazretlerinin Amerika Cumhur Başkanını ziyarct etmesinin biıtün bu hususları kolaylaştıracağı zerpe kadar şüphc gbturmez. İran, dünyanın en sulhçu nıîllrtlerinden biridir. Kimsenin bir karış toprauında c«>?ü nlmadığı gibi bütun emeli kendi hürriyet ve istiklâlini korumak, inkişaf ctmek ve durmadan ilerkmektir. Fakat sulhu korımak vc huzur içinde ilerlemek, haricî tehlikelerAnkara, 16 (Telefonla) Unesco den korunmağa bağlı olduğu için İranın da biitün isteği bu hedefc Turkiye Millî Komitesi 1949 kongresinin son oturumu buşün öğlecn kısa joldan erişmektir. Şchinşah Hazretleri tarafından den sonra Dil ve Tarih Coğrafya yapılan seyahatin büvük mtıvaffa Fakültesinde Hamid Dersevinde kıyetlerle tetev^'üç etme^ini dile Hasan ÂH Yücel'in başkanhğında mck, hizim için haz verici bir va yapılmıştır, Bu oturumda komisyonların raporları okunarak kabul zife olmaktadır. CUMHURİYET edümiştir. Bundan sonra, iiyelere haber olarak bir yazı okunmuştur. Bu yaPakistan Elçisinin dün zıya gore, İstanbul Muallimler Birgeceki kabul resmi liği, bir Unesco Birliği kurmuştur Pazar günündenberi memlekp ve birlik yakında faaliyete başhyatimizde bulunan Pakstan İs caktır. lâm Birliği Başkanı Halık Uz Za man şerefme, Pakistan Büyuk Suriyede »eçimler Elçisi Ekselâns Mian Beşır AhŞam, 16 (Hususî) Hama'med tarafından dun akşam saat dan başka hiç bir yerde halk 18 de Park Otelde bir kabul resyüzde altmış nisbetinde seçıme mi tertib edilmiştir. ıştırak etmed;ği içın seçim müdSellüloz İşçi Sendikasının deti bir gün daha uzatılmıştır. Diğer merkezlerde seçıme iştirak toplantısı nisbeti yüzde yırmi, otuz kadarİzmit, 16 (Hususî) Sellüloz İşçi dı. Bu yüzden Şam, Haleb, HuSendikasının senelık toplantısı ya mus ve diğer merkezlerde seçim pılmıstır. Bu toplantı çok gürültülü müddeti temdid edılmiştır. olmuştur. 1600 âzası olan sendikaDahiliye Bakanı, hiç bir yerde nın bu toplantısına ancak 60 70 bir hâdise vuku bulmadığını bılkadar âza iştirak e*jniştir. dirmiştir. İran Şahının seyahati Unesco Türkiye Millî Komisyonu toplanlılarına son verdi Yunan başbalerininin Ankarada verdiği dans resitali rasıra bizi bir ukalâlıfc sarar. Meselâ, İngiliz milletinin an'aneşine bağhlığuiı, aşırı modern adamlarmışız gibi şaşa şaşa ayıblarız. Merasim sırasında Londra Belediyo Reisinin başma peruka takmasmj gülecek şey» sanırız. Öte yandan bizde ne gülünç şeyler vardır.. görmeviz, göremeyiz. Bir «göriiş hata«n» gozierimizi ve şuurlanmızı hakiknri görmekten alıkoyar. Onun için kendi gözümüzdeki merteği gürmez, elin gözündeki çöpe takılırız. Bu mertekler çokrur ama şıı anlatacaklanm iric«lerinden olsa gerektir. Bir dostum teHon etti. İsviçrede bulunan oğlu kendisine mektuh yazmış: .Babaeığım! Buradaki yabancı talebelerin hepsinin, odalarında birer küçük bayraklan var. Bana bir küçük Türk bayrağı gonder de, yatağımın başına asayım.» Dostum. oğlunun bu isteğini hemen yerine getirmek istemiş ild küçük bayrak almış, postaya gitmiş. İstida ile müracaat edin! demişler.. Adamcağız saşmış. İstidayı vermiş. bu sefer de: Bayraklann gonderilmesi fçü» Ankaradan müsaade almak lâzım! Avrupanın ve Amerikanm büyük cevabını vermijler. Bana telefon şehirlıerüıi gordum. İstanbul, bunettiği zaman irin abnakla mesgulların içerisinde en güzellerinden biri olduğu halde, münakale bakı dü. . Bu da mı esrarı hiikumetmından en zayıf bir durumda olaten?^ diye sorup duruyordu. nıdır. Bu acayibliği Londra Belediya İstiklâl caddcsinde de esash bir şekilde ıslahat ister. Bunun için de Reisinin merasünlerde başıaa peruka koymasile mukayege edebilir tasarılar hazırlamakt?yız.» NECDET EVLİYAGİL miiiniz? Bir başka mertek daha: Yakınlarımdan birinin İslanbulun işlek bir yerinde bir arsası var. Uzun zaman boş kalmıs olan bu a r ; saya belediye iki «ane fıstık ağaa | dikmiş. Gel zaman, git zaman bu: Bastarafı 1 ıncı sahifede arsaya bir bina yapılmak müsaad»:tu. Vecihinin müdafaa avukatı gel si almış. Daimi Encümen de dahil \ memişti. CeLse açılır açılmaz, tali olduğu halde seyrü seferden itfaj mata gelen cevablar okundu An iyeye kadar her yere sorularak] karada Nihad Bakır ve Meşkure ruhsatiyest verilmiş.. Al arsanı! Yap binayı! demişKaplan, ifadelerinde ev\relce verdik leri ifadeden başka bir şey bilme ler. Gelgelelim arsada iki tane bidiklerini tekrarlıyorlardı. Yalmz, lek kalınlığında fıshk ağaeı var. Şimdi arsa sahibi, bu fıshklanı» Nihad, Rüstemin «Millî emniyete oradan kaldınlraasım hükumette» mensubum> dediğini ve bir aralık isrirham «diyor. Çünkü ağaç keskendisini millî emniyete mensubmek yasakhr. muş gibi tanıttığuu ifadelerine ilâBirine bir kötülük etmek isterve etmişü. seniz arsasına bir akasya dalı «oRüsteme buna ne diyeceği sorul kuverin! Üç sene sonra föriişüriız. du. Rüstem biraz bozularak; «O Size: başka bir bahistir ve kapanmıştır> Ağacımıza dokunamazsın! Al diyerek lâfı değiştirdi. Başkan tev arsanı git! demezlerse öpüp başınısii tahkikat için bir diyecekleri za koyunl Bu acayiblikleri buraya olup olmadığını sordu. Sanıklar, yazarken güleyun mi, ağlayayın» • yoktur> cevabını verdiler. Mah mı diye düşunüyorum. keme heyeti Rüstemin mıizahereti Geçenlerde beni bir kaç ecnebl adüve ile avukat tutma talebini talebe temsileisi riyarete gelmişti reddetti. Evrakın tetkıki için dos Gene adamlarla stıradan buradan yanın savcılığa verilmesine ve du şakalasarak konuşuyoıduk.. Birim yemekleri nasıl buldukruşmanın 2411949 perşembe günü saat 10 a bırakılmasına karar lannı »orarken söı balığa geçtı. verdi. Önümüzdeki celsede savcı Birde ve onlnrda mevcud balık nın iddianamesini okuması kuv dnsleri arasmda «kılıc balığı. nı vetle muhtemeldir. Mahkemedo da saydım, liyaretçilerden birisi dinlevici olarak ancak 8 kişi bu gülümseyerek: FotogTafım ahnak yasak mıT.j lunuyordu. dedi... Yasak değil ama denizin dışm» da kılıcla dolaşmaz, diyerek igi lâÜfeye vurdum.. Bu ftrsartan faydalanan çocuklar Türkiyede yabancılara karş» seyahat zorlukları çıkarıldığından Şehir Tiyatrosu için Belediye sikâyet ettiler. İstanbuldan Bursanin hazırladığı yeni talımatna ya gitmek için müsaade lâzım gel • me hükümlerine göre mukavele diğini ileri sürdüler. Yabancılaru» yapmaları icab eden sanatkârlar ne gibi kayıdlara tâbi olduklaruu dan bazıları verılen mühlet zar ben bile hâlâ bilemediğim için, Siz bir zorluğa uğrarsanız bafında mukavelelerini ımza etmemişlerdir. T:yatro İdaresıne göre na haber verin! diyeıek mevzuım mukavelelerini imza etmiyen 5 üstünden atladun... Gelenlerden biartist şunlardır: Talât, Sami, Ha risi mevzuu şu sözlerle kapadı: « Türkiyede bulunmuş hir Adi, Müfid, Nevin Akkaya. Halbuki diğer tarafa göre aşa merikalınm Amerika gazetelerindeğıdaki sanatkârlar bu mukavele yazdığı bir makaleyi gördünu» leri imzadan istinkâf etrnişlerdır: mü? Amerikalı biz (Vaşington) Talât Artemel, Sami Âyanoğ deriz, Turkler (Yavaş'inffton) derlu, Ercümend Behzad, Hadi Hün, ler, diye yazıyor.» dedi.. Ben anCahid Irgad, Mümtaz Ener, Fe lamamazlıktan gelerek bönbon gülrıh Egemen, Nevin Akkaya, Pe düm. Türkçe bir keüme bile an« lamıyan genc talebe, Amerikah rıhan Çakıl. Vaziyetin bugünlerde tavaz muharririn bizdeki ağırlığı anlatmak için, Amerika başşehrinin hazuh etmesi beklenmektedir. şına taktığı «ya» külâhile .Yava \ Bursa Valisi öğretmenlere şington» şekline sokruğu lâftan yavaş. hk manası çıktığtm öğret* bir ziyafet verdi Bursa, 16 (a.a) Özel muha mişri. Göyniik ormanı cinayeti Mukavelelerini imza elmiyen Şehir Tiyatrosu artistleri Yunan başbalerini Kaüana Varanti'nin Devlet Tiyatrosunda verdiği dans resitalinin çok başarıh temsil ediyoruz. Fakat bu iki dünya arasında işbirliği temin edile olduğunu, müsamerede bulunan Cumhur Başkanınm sanatkâra iltifat ettiğini yazmıştık. Yukandaki resimmez mi? Şahsî kanaatimce edile de Yunan sanatkârı Cumhur Baskauunızla yanyanagörülmektedir. Resimde Bayan İnönü ve Yunan elçisi bilir.» ile eşi de görülmektedirler. bile olsa, reklâm vasıtası olarak ele aldın mı, bir iki hafta sonra bayatlar, tatsızlaşır, tesirini muhafaza edebilmek için ya bir rezalet çıkarman lâzımdır, yahud da ikisinı evlendirmen. «Meseleyi Sid Carp'la uzun uzadıya konuştuk, muhtelif bakımlardan tetküc ettik ve o anda ikisinin evlenmesinin yapılacak en muvafık şey olduğunda karar kıldık. Buna rağmen ionu gene rezaletle bitti, o da başka mesele. Fakat benim plânımda bu yoktu. Ben elimden geleni yaptım. Marylynn'i alıp askerlere şarkı söylemek üzere seyahate çıkardım. Benim yerimde başka bir menejer de olsa bundan daha iyi bir şey tertib *demezdi. Marylynn reyahate çıkmayıp da o müddet zarfında Broadway tiyatrolarında temsil vermiş olsaydı bu kadar şöhret kazanamazdı. ettim. Derhal geldi.» Bess Poker, polis masasının fındaki dolaşmasım burada Çünkü Lukfe'un Parise pek lüm püklüm ve zavallı bir geldiğini hatırlamıştı. Yazan: VtCKY BAUM Dale Corbett, saksr bir dişçı. disinin sağlam hir sinirine dokunrruş gibi oldu. Teveccuhun.' dedi. «Maryhnn Luke Jordan'la ne k3dar evü ksldı?.. • A!h 9\. ved; eün.. va her gun üçümüz için de cchennem ar.ab'le geçti. Fa'nat en fazla azab ceken bendim. Düşün vr kere' Bir gün Luke gelip bana: «Marv'lynn'le kendım için Nyach ta l.ir aşk vu\ası sldım, ü=t kattakl mlsafir odarını ssna vereyim mi?» d.vor. İçinde ne konuşu'.sa hepsi işitüen efki tarz bir evdi bu. Islcv, istemez, hepsini duvuyordurr, Kavga ediyorlar. gürültü rjdivorıar, Mryl; nn avağından iskarpinlerini çı'tarıp Luke'a atı.\ordu. Tabak falan friatıp atmak âdeti yokiur ama, kızınca iskarpinlerini fırîatır atar. Eonra sesleri kesiüyordu. Barışıyorlar. kısk's gülüşuyorlar öpüşüynrlardı. Sabahları bcni ya'ak oda'arına çağırıyorlardı. Pazar günleri de akşama kadar evde pıi^ma ,le dr!aEiyorlaıdı. Haft^nın sair günleri o ksdar yorgundv.lnr ki c.in'arı beuimie konuşmak biie i&temiyordu. I « Luke'a sorarsan onlan ben ' evlendirmişim. Belki de öyle. Şuurumun altındaki hisleri dinlemek pek âdetim değildir, fakat ihtimalki bu hisler mütemaiıyen aleyhim de çalışmıştır. Belki on'.ar birbirlerile evlenirlerse ben de artık Luke Çevircn: VAHDET GÜLTEKİN Jordan'a boşuna ümid bağlamaktan kurtulurum, diye düşünmüşümHaftada altı gec?. iki de gündüz dür. Yahud, kim bilir, belki bunda temsilîeri vardı. Buna bir de o dö da Marylynn'i kendi jVrime koyvüjmeleri, sevışmeleri ilâve ejince muşumdur. Mademki Luke'la ben Marylynn icin büe fjzla geliycr evlEnemiyordum, o pekâlâ evlenedu. Kendisine v'i'amin iğne.ı y3pı bilirdi. Bu suretle, uzun zamanyor, vücudımü muntazaman uğu danberi içimde yaşayan bir rüya yordum. Luke dc. zıvs'lı çocuk, tahakkuk etmiş olacaktı. yeni fcir operet yazsrken şece gün«Fakat bu evlenrm benim bekledüz içkiye karıştırılmış yumurta diğim şeküde netice vermedi. Zaiçerdı. ten hiç bir şeyden beklediğim ne• Sonra ikisi de bana gelir biriir ticeyi alamamı;ımjır Dün geceki lerinden şikâyet ederlerdi. Mary ateş edişimden büe. Bütün ömrümlynn: • Evlilik değil bu, kafess ce gözJerim bağlı bir halde aptalca, kapanmış maymun hayatı gibi bir sersemce hareket etmişimdir. Hele şey.. derdi <Yalnız bir farkla: D:şi en akıllı şekilde hareket ettiğimi maymunların canı ısteyince çocuk sandığım anda en büyük hatayı işdoğurur, halbuki Br^adway ar"st lemişimdir. Daima son derece manleri bundan da mshrumdur.» derâi. tıkî hareket ediyorum sanarak en «Luke da ateş püskürerek, saç mantıksız hareketlerde bulunmuiarını yolarak bana gelir: c Ma şumdur. rylynn eve yeni bir basma perde daha getirirse veya tekrar cör!K «Marylynn'in Huysman'la alâyaparsa bovnunu koparacağım!» kası kesildiği zaman, onu Luke ile diye bafırırdı. sevişiyor gibi gostermeye başladım. Hulâsa. birbirl'ırile anlaşamıyan Bu suretle, iyi bir reklâm oluyorl:an kooanın tam lümunesiydıler. du, bizim de ikisinin beraber oyben dp aralarında ezilip duruyor nayacaklan ilk temsili sahrrfsye koyabilmemiz için iyi bir reklâma ihdum.« • Peki ama. madem anlaşamı tiyacımız vardı. yorlar da, niçin evlendıler?» I «Ftkat Romeo ile Juiiet'in etrakesti. sükhalde Pariste daha evvel geçirdikleri bir senenin hatıralan canlanacak ve aralarındaki dikenler körleşip birbirlerine yaklaşacaklar sanıyordu. Halbuki Paris eski Paris değildi, onlar da eskisi gibi değillerdi. Hayalî bir şekilde karşılaşmış üç hayalet gibiydiler. GencÜklerinin geçmiş olduğu dar ve dolambaçlı sokaklarda, şimdi ^trafı görmeye çıkmış askerlerin işgal ettiği rıhtım boylarında dolaşan birer hayaleti andırıyorlardı. Tam on iki gün birbirlerine karşı nazik ve kibar hareket etmişlerdi ki bu, ondan evvel yapmadıkları bir şeydi. Sonra aralarında budenbire âdeta bir bomba patlamış «Bir, iki hafta ayrı kalırsak biraz ve bunun sonunda yanık kokulu dinleniriz, üçümüz için de iyi olur, derin bir sessizlikten başka bir §py diye düşünüyordum. Marylynn'in kalnıamıştı. alelâde birine âşık 'jlacağı, Luke'un Dale Corbett « . Evet, devam da, sırf ona nisbet, onsuz bir operet et,» dedi. oynatacağı hiç aklıma gelmemişti! BPSS, yanınja davavekilinin bu«Bu operet, NewYork'a kadar gitmeye bile kalmadan müthiş bir lunduğunu bir an için unutmuştu. muvaffakıyetsizliğe uğradı. Luke'un Paris hatıralarına o derece dalmış ne kadar müteessir olacağım bili bulunuvordu. yordum. Onun içın, kendisine mekf Anlptılacak başka bir şey tub yazdım, Parıse gelip Marylynn yok ki,» dedi ve tekrar dol.^maya le barışmaya bak. dedim. Hastane başladı. «Marylynn 1^I;rar Luke'a de yatan yaralı askerlere bizimle donmemekte inad etti.. Her şey bu , beraber piyano salmasuu da temin suretle sona erdi.» Corbett smkutu hayale uğramı; gibiydi. O buraya Marylynn'in hayatında kendisinin nasüc bir rol oynamıj olduğunu öğrenmeye gelmişti. Anlaşılan, hiç bir rol oynamamıştı. Marylynn'in onunla beraber yemek yemesi, ona gülümsemesi Corbett'in onlara operetlerini sahnejt koymalarl için para vermij olmasındandı. Marylynn, bazan da, evlilik hayatında içine kapalı kalan elektriğe tahammül edemediği zaman or.u bir paratöner olarak kullannvştı. Çavuş terhis oluncaya kadar da onu yanında kendisine âdeta süs teşkil eden bir kavalye olarak bulundurmuştu. Marylynn, oynadığı hayat operetinde sadece boy gösteren bir kahraraandan ibaretti. Halbuki kendisi , MEVLÎD başrolü oynadığını sanmıştı. Htem Serasker merde bu yüzden mesleğini ve istikba hum Redif palini tehlikeye koymuş bulunuyor şanın oğlu eski du. Dok Şirketi müBirdenbire: «Ben de olsam Ma dürlerinden mer rylynn'i öldürürdüm» dive düşün hum dü. Evet, kendisi de Marylynn'i FALİH REDİF pekâlâ öldürebilirdi. Kaşıkcıoğlu'nun Gavet avukatvari bir hal takı ölümünün kırgününe narak: «Müsaade edersen hulâsa kıncı edeyim» dedi. «Maryiynn, Luice ile rastlayan 18 kabarışmak istemedi. Halbuki Luke sım 949 cumH de bundan dolayı seni kabahatli günü öğle nabuldu. Sen de müthiş bir ümidsiz 'H.ızını muteakıb liğe düstün. S:nin için artık kıya , mevlid şerif kıraet ettirileceğinJcn arzu ed°nlerin teşrifini rica ederiz. met kopmustu. 1 Ailesi: Anna Kaşıkcıoğlu İArka»\ var) [ Hikmet Kaşıkcıoğlu ^ birimiz bildiriyor: Bugün Bursa Valisi. şehirdeki askerî lise ve diğer liselerle ilkokul öğretmenl«rinden 550 kişiye bir çay ziyafeti vermiştir. Bu çayda milJetvekilleri, partiler temsilcileri vfc bankalarla hükumet erkânı da hazır bulunmuştur. 'Bin kişiye yaklaşan bu toplulukta öğretmenlere bir hitabede bulunan Vali, bu mesleğin memleket bütünlüğünün tam bir ifadesi olduğunu söylemiş, öğretmenin, Atatürk'un emaneti olan Cumhuriyeti âsil Türk kanına asılıyacak en kuvvetli varlık olduğunu belirterek kendilerini övtnüştür. Vali, bundan sonra Türklerin ve Müslümanların gönüllerine ruhanî ferahlık veren mevlud sahibi Süleyman Çelebi'nin mezarınm muhteşem bir âbide olarak yaptırılacağını bildirmiş ve bu güzel haber haztf bulunanlar tarafından alkışlarla karşılanmıştır. Sanıyoruz ki herkes hize karşıj herkes bize duşman ve biz kusursuz, kabahatsiz masura melekleriz. Üstelik bizi kimsenin tanunadığından, meziyetlerunizi bilmediğinden de şikâyetçiyiz. Kendi elimiz ve tuhaflıklarımızla yaptığunız propagandanın dışarıda ne şekle girdı^ıni, Türkiyeye her gelen seyyahın Türkiye Lakkında bir şeyler öğrenmek için başvurduğu membalard=>n neler öğrendiğini gordükten sonra, hâlâ Boğazda deniz resmi aîmpyı yasak etmek, posta ile bayrak göndermek için devletten izin a.mak, Yalovaya banyo yapmaya g decek yabancıları lususî müsaat'eye tâbi tutmak gibi hünerlerde devam edersek bu serbest konuşma devrinde hakkımızda çok lâUırdıiar edilmesine yol açanz. Bu lâkırdilarm en hafifi. işte beni ziyaıct eden genc seyyahlarm söyledikîcri olacaktır. Ve bu halimiz devam ederken biz gensoru» ve «sözlü soru» gibi muazzam meselelerle mesgulüz. B. FELEK MEVLİDİ ŞERİF Galatasaraylı FAZIL KÖPRÜLÜ'nün A i z r .'ia ithai edilmek izere. vcfetmın birinci yıldönumıiıie tesadüf eden 19 Karm cumartesi funü Şişli camiir.de yatsı namazrnı muteakıb mevlidi nebevî okunşcaktır. Merhumu, sevenlerin dostlarımızın ve arzu edenlerin teşrifleri riea olunur. Eşi ve krn
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle