Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 Ekim CUMHURIYET BÎRDAKİKA: lcMtaL Sovyetler ve Yugoslavya ovyet Rusyanın Dış İşleri Bakanı M. Vichinsky Yugoslavyanm Güvenlik Konseyi azalığına namzed posfcrilmesi dolayısiie şiddetli beyanatta bulumnuş. Yugoslavyanın Gürenlik Konseyine ginnesinin Sovyet Rusyaya karşı bir meydan okuma teşkil edeceğini ve böyle bir intihabm Doğu ile Batı arasındaki münascbctlerin daha fazla bozulmasına sebeb olacağını söylemiştir. Sovyetlerin. Tito rejimini yıkmak için uğraştıklan bu sırada Yugoslavlarra Güvenlik Konseyine scçihneleri, şuphe yok ki. Sovyetlorin bu yoldaki teşebbütlerini genrş ölçüde baltalar ve bir çok güçlüklerle karşıtaşınalarına sebeb olur. Yueostav çazetelerinden Borba, «ninlerdenheri bu mesele ile nıeşcul olmakta ve Sovyetlerin bu voldalri tcşekbüslerinin hedefierin» izah etmektedir. Borba'ya göre Sovyeüerin bir ınaksadı da Yugoslavya mümessillerinin kendi davalannı beynclmilcl sahnede izah etmelerine mâni olmaktır. Yugoslavyanın Konseye seçilmesi. onun Rusyaya karşı mü cadelesini kuvvetledirecek ve icabında Baü devletlerinden de yardım görmcsini sağlayacakUr. Güvenlik Konseyi senenm muh telif mevsimlerinde toplandığı için Yugoslavya buraya secilmek sayesinde, davasmın geçirdiği ber safhayı bc\nclmilel âlcme bildirmekte uüçiük çekmiyecek ve bu saycdc durumunu ve davasmı aşağı yııkan fasılasız irah edebilecektir Bütün bunlan anlatan Borba «Sovyetler Birliğinin her ne pahasına olursa olsun, Yugoslavymyı beynelımlel bir konseyde konuşturmaktan alıkoymak için herşey yapacağını anlatmakta, fakat Yu5<ıslavy»nın da Güvenlik Konsej, üyeliirini kazanmak için calışmağa devam ettiğini ve adım adım muvaffak olduğunu anlatmaktadu. Sovyet Rusyanın Yugoslavyay Gi'venlik Konscyinden uzak tutnıp.k icin clinden geleni yapacağ hakkında Yucoslav mütalealan M. Vıchinsky'ntn evvelki gü« Ke\v York basınma verdiği demede teeyyiıd ctmiş ve bu yüzden beynelmiM durum bir hayli bulanıklaşmıştır. Araba Vichinsky tarafından ri suriilcn tehdidler. bu secime mâni olur ve Yugoslavy», Güven lik Konseyine girmek yüziiBden clde cdecrği kazanclardan mahnun edilir mi? Şimdiki halde bunu ifade ede cck hiç bir belirti göze çarpma nıaktadır. Fakat Güvenlik Konse yinin scne sonunda inhilâl edeeek iıjclikleri itin bugün seçinı yapılarağından netice uzunboylu bek lcmniyeccktir. Bir milletin Güvenlik Konseyi ne üye olarak seçilmesi, nihayet Birleşmiş Milletlerin verecekleri rcvc bağlı olduğundan Sovyet Ruc yanın tebdidile bu işin geri kala cajh pek de zannedilemez. Çünk Güvenlik Konseyine üye olmak biı suç değildir ve bunun Sovyet Rusya tarafından bir meydan okuma mabiyetinde telâkki ohmması da vâkıaya asla mutabık sayılamaz Çünkü Yugoslavya. Sovyet Rus ysya nisbetle ancak bir küçü millettir ve peşinde koştuğu bü tun hedef de kendi yurdunda hüı ve müstakil yaşamaktır. Hakika bu mcrkezde olduğu için Yugoslavvanın meydan okuduğundan hah>ctmck. tamamile yersizdir ve h?kikatc uvgun değildir. Şu var ki Yueoslavyanın kazan^ ması. Rusyayı, Konsey içinde füvctipbileccği bir reyden mahrum edrrcktir. Sovyet Rusya ise Güvcnlik Knnscyindc hem böyle bir mağluİMjcte uğramak aleyhuıde dir. lw?m Yus«»lavya meselesinin dünva'i mutemadiyen meşgul e drn bir mahiyet alnıasına mulıa lifhr. Srçim buçiin yapılacak ve ncti ce bir hayli nııilıim olacaktır. Ömer Rıza DOĞRCL Cmnhuriyefin Edebî Romanı: Güvenlîk b u § ü n üç üye seçîliyor Amerikan murahhas heyeti, Ame rikanın başdelegelerinden biri olan tanınmış hukukçulardan Stevenson'un mütaleasını sormuştur. Stevenson, Vichinsky tarafmdaD ileri sürülen yan resmî usullerin münakaşa ve kabul edildiğini yalanlanrçtır. Amerikan murahnas heyeti. Yugosla%yanm adaylığraı koyroasmdan Amerikanm mesul bulunduğvı hakkmdaki iddiayı yalanlamış, ak'ine olarak bıına ha>Tet ettiğini söylemiş ve Yugoslavya lehme oy verrr.esini şu suretle izah etmiştir: «Tki komünist aday olan Yugoslavya ve Çekoslovakya arasmda Yu gos'avyanın Güvenlik Konseyindcki volünü daha iyi ifa edeceği kanaatinde bulundnğundan ötürü bu nıemleket leh:ne oy verdik.. Doğu Avrupadan sürjrün edilenlcrin müracaati Succes» 19 (aj.) (Usis) Doğu Avrupsnın on memîekeünden sürçıin edilen on altı şahsiyet, genel kurula müracaat ecerek, kurulun, memleketlerinde mevcuJ şartlan incelemesi ve hürriyeti ıhya ve insan ıiaklaıına riayet edUmesi hususunda bir karar almasuu taleb etmijlerclir. Komüniznı aleyhtarı sürgünler, .Besarabya, BulgarLstan. Çekoslovakya, I^etoaya, Iitvanya, Polonya. Ukrayna ve Yugoslavyadan ge'mekîedirler. Bunlar. memleketlerinin, haricden gelen bir baskı altında bulunan askerî bîr kuv\et ve ihtiyatü bir politika ve tethiş ve gizli poüs usullerile idame ettirüen merhametsit ve mOstebid bir hakimiyete tâbi o'duklarını soy lemektedirler. Baştarafı 1 inci sahifede Yugoslavya Dış İşleri Baksnı olup şimdiki halde Lake Success de bulunan M. Kardelj, Vichinsky'ye cevab vermiş ve Sovyet arzularına tâbi olmıyan müstakil bir Doğu Avrupa memleketınin, Sovyet Bakanmm takındığı tavra göre Güvenlik Konseyine seçilmemesini teessüfle karşılıyacaını, fakat Sovyet vetosunun seçilme bahsinde kullanılamıyaağını ilâve etmiştir. NewYork Post muhabirlerinden ve mahud Wallace'in yardımcılarmdan olan Galmore, Ma reşal Tito ile görüşmüştür. Mareşal Tito, kominformun Yu [oslavyaya karşı vuku bulacak her tecavüz ve tahrikin Brleşmiş Milletlere müracaatile mukabele göreceğini, aynı zamanda Yugos'.avyanm bu tahriklerin hakkından geleceğini söylemiş ve şu sözleri ilâve etmiştir: « Ümid ederim k: bir çok erakkiperver ve liberal memleketlerin mümessilleri Yugoslavyaya gelirler ve bizim gayretlerimizi yakından görürler.» Amerikan dcleçesinin Vkhinsky'ye cevabı Lake Success 19 <aa.) (Afp) Birleşmiş Milletler kurulunun bu:ünkü toplantısmda söz alan Amerikan murahhas heyeti sözcüsü, dün Sovyet Dış İşleri Bakanı Vichinsky tarafından ileri sürüldügünün aksine olarak devlet adaylıklannın güvenlik konseyine ne suretle sunulacağı hakkmda zımni bir anlastnanın mevcud olmadığını söylemiş ve Sovyet Dış İşleri Baka nının bu yoldaki iddiasını yalaniamıştır. karşı siyaseti «Rus kuvvetlerinin çekilnıesi, Amerikan siyaseti üzeriude her hangi bir tesir yapnuyacak:) FJrankiJart 19 (aa)., CUnited Press) Amerika Birleşik De^letlerınin Almanyadaki yiiksek î.0 miseri John Mc Cloy, basına beyanatt^ buiunai'ak, Alnutnyada sulh ve emniyet Amerikan askerî kuvvetlerinin Almanyada bulunmasmı icab ettirdiği müddetçe Amerikan asierlerinin bu memiekette kalacağmı ve Rus kuvvetleriain geri çekilmeîiıun Amerikın sıyaâeti üzerinde her hangi bir tesir yapmıyacağını bildirmiştir. Mc. Cloy, Almanyadaki Amerikan siyaseünin Sovyet siyaseti ile ayarlanmadığını kaydetmiş. «b»z kendi gayelcrimizin tahakkuku için siyasetımizin devamını temin e.meli ve sadece Sovyetlerin tedbirlerine karşı mukabil tedbir abnak gibi bir siyasete saplanmamalıyız» demiştir. Sovyetlerin kendi bölgelerinden askerlerini cekükleıi, takdirde Amenkaldann da aynı şeyi yapıp yap:r.ıy£cak!arını gayet açık oir lisanla soran gazetecive Mc. Cloy «hükumetimin Anıerikan kuvvetlerini Almahyadan çekmek hususunda her hangi bir tasavvuru olduğundan haberdar deSilim» cevabtnı vermi^tir. Mc. Cloy. ,benim bildiğime göre, batılı hükumetler Bonn hükumetile mrrıa eoetlerini yüksek komL=er vssıtasile idamc edecektirler» demiş ve batılı deyletlerin batı Almanva !•' "rurneüni resmen tanımaları için hiç bir ted birin alınmış olraadığını acıklamıştır. Amerikanın Almanyaya Derd var, derman yok! Universitede gtiz devresi imtihaıt neticeleri « Bütün bu meselelerle yakından meşgul olacağım ve durumu tetkik ettireceğim. İmtihan kâğıdlarınm yeni baştan okunmasmı istiyen öğrencilerin ötedenberi arzularmı yerine getiriyorduk; fakat öğrenc.ye gösterdiğimiz bu iyi niyet zamania suiistimale uğramıgtır. Kurunun yanmda yaş da yandığından bu meselenin üzerinde lıassasıyetle duracağım.» Ünlversitclcrarası kurul toplanhsı Pıof. Ömer Celâl Sarç, Ankarada toplancak olan Ünivcrsitelerarası Kurulu toplantısmda İstanbul Ünıversitesini temsil etmek üzere pazar akşamı Ankaraya hareket edecektir. Kurul toplantısına. Senato adına Ord. Prof. Dr. Sıddık Sami Onar ve altı Fakiilte Dekanı da iştirak edeceklerdır. Tcluıti Üniversitenin bütresi İstanbul Teknîk Üniversitesinin bütçesi hakkında hükumetle temas etmek üzere Kcktör Hulki Erem, Mımari Fakültesi Dekanı Mukbil Gökdoğan, Elektrik Fakültesi Dekanı M. Santur, Maklne Fakültesi Dekanı İlhami Civaoğlu, İnşaat Fakültesi Dekan vekiii Abdullah. Türkmen dün aksam Ankaraya gitmişlerdir. Teknik Üniversite heyeti. 24 ekimde toplanacak olan Üniversitelerarası Kurul toplantısına da iştirak edeceklerdir. Bir gün ftıkanacağız! O stanbul bugünkü hali ile iki II ^ryden birine mahkunıdın. U Ya artık otomobil veja kamyon ithaline müsaade etmemek, yahud günün birinde yolları tıkm» nıp seyrüseferi tamamen durdurmak. Aldığun malumata göre İstanbulda 6 bin taksi vardır. Bnndaa başka 4 bin kadaı da lıususî araba vardır. Buna mukabil bu şehrin duraklamadan avaba Reçebilen tck caddesi L'nkapanı ile Aksaıay aınsıudaki Gazi bulvaıifiıv. t'st taıaü ıınulaka şu veya bu sebeble tıkanmaktaduBunun sebebleri vardır: Evvclâ şehrin caddeleri dardır. Büyuk ve çok işlek caddeleıe müvaıi olarak yapılmış nefes alma sokakları da joktur. Mevcud cadde ve sokaklartla seyrüseferi güçleştiren binalar ve engcüer ksldı» rıİmamıştu. Yani bu şehıin scvrıiscfcr işi bir ehil usta taıafııvjaa gözdcn geçirilip biıyük nıarcaf >apıbnadan küçuk tashihleırle mihnkün mertebe «slah «ülmeaıiştir. Onun içbı artık işlek caddelerde o* tomobille seyahat etmek \akit kaybeönekten başka bir ?ey değîldir. Bundan başka otemoblUer de seyrüsefer kaidelcrüıei riayet ctmemektedir. Kaçak olarak dcgil, memurun gozü b'nünde arabalar bu'birlerLnin önüne geçmtkte, ters taraftan sıynbnakta ve «gemhini kurtaran kaptan> dendiğî gibi «arabasım kurtaran şoför» kaide&i olanca kuvvetHo hviküm sünnektedir. Bu yetmiyormuş gibi sejTiisefcri tatil eden cenaze sibi, askerî kıt'a Reçişi gibi şejleri de lunumi shkülâsyonu boznuyacak tarta sokmanın yolu bulunamamıştır. Dahası var: Taksi, tnmıvay, oto» hüs, kaınyon gibi şeyleıin en ufak bir ç.arpı?ması, bibuem ne gibi sebcblc bütün üafigi tatil etmekte ve yolcular da yollaruıdau alakonulmaktadır. İstanbulun büyük caddclcıini ge nişletmek veya yan sokakları dıizeltmek bir para mcsclcsidir. Bugünkü şartlar altında bu ijchriıı bütccsindcn milyoular sarfcdi]) pahalı istimlâklcr yapaıak bu işirk caddclcri genişktemcyiz. Yap^ak >apsak bur.lann en mühim >cılcrindc seyrüseferi çok sektclryctı bir iki binadan ba^kasına aıv.ak dokunabiliriz. Üst tarafı mcvcııriü muhafaza şarlile seyrüsefcri kolaylaştırmaktır. Esasen Sirkccî ilo Galatasarayı ve Tophane ile Azahkapı aı =ü.nıa inhisar ettirilebilen bu sık^ıklısı gidcrmck için o civaruı bütiın sokaklaruu gözden gcçirip yeni yeni sı.vrılma ^olları bulmak ilk vc gcciktirilmedeii yapılacak şc>dir. Bundan ayn olarak otomoVıillcrin mevcud seyrüsefer nizamiaıına cn sıkı şekilde riayet ctinr!crini temin etmek, ayrıca jollarda sirkülâsyonu durduran mânücr 'ıakkmda da sıkı tcdhivVr almak büyük masrafa hacct krlmaditı İstanbulu bugünkü tıkauıklıktan !>ur taracak çaıcdir. Bu sbylediklcrim lıcrkesin biidiği şeylerdir; fakat bugüne kaHar tahakkuk ettncdisine bakarak l;ı:n ların herkcsin yapabileccği sc;.ier olmadıjına hükınetmek nıecbır.iyetindc kalıyoruz. Bir taraftan güzelleşıtıcktc olduğunu gördüğümüz İstanbulıuı irin" de İstanbullulann dolaşabiimekri için ilk şart en iptidai seyıüsffcr icablartnı hemen tatbik etmekrtr. Yoksa yukarıda da dediğim gil'igünün hirinde bu şehrin sirkülâryonu fclce uğrar ve her hangi bir zaruret karşısında bir ündadı sıhhi arabası, bir itfaiye arozözü geçemiyccek hale gelir. Harekete gcçmck için Kıiıiım beklemeye hacet yoktıır saüirun. B^ FELEK Baştaraft 1 inci tahifede Dekanlığa baş\rurmuşlardır. Bu arada, Tarih ve Cografya şubelcriCerçi doğrudur. Lutji nin tekst imtihanlarınm neticeleri Kırdar'ı çok tenkid ettik. dün belli olmuftur. Tarih şubesinEttik ama, bu deinek değildi de otuz kişinin girdiği bu imtihanki yapüğı işleri görmedik. larda muvaffak olanlartn sayısı üçtür. Cografya enstitüsünde ıse, Tjstad. çok iyi eserler vücude muvafiakıyet nisbeü yüzde altujı getirdi, yalnız sıra bzlmedi geçmemektedii. Tekit iratüıaıılaedebiyattaki «takdim. tehir» rında, başarı gösteremiyenler mszuniyet imtihanlarına gircmedi*:acemiliğini şehircilikte göslerir.den, üç dört yıldarıberi, yalterdi. nız bu ders yüzünden mezuniyet Şimdi belki tjıscbur olacaiıntilıanlarına kabul edümiyen öğQIZ. FoJıreddin Kerim Göfcrenciler buluıimaktadır. ay'ı methetmek gibi bir mecDiğer taraftan, Üniversitenin bv.riyet, bir koltuğunda ikiEdebıyat Fakültesinden baska di den çok iazla karpuz taşımak ğer fakültelerinde tatbik edilesasen. ihtısası olan tevimli miyen tekst imtıhanlanmn nedoktorumuz bu yeni karpııticeleri dün ilân edildikten sonra zu bakalım nasıl becerecek. fazla teessüre kapuan bir kaç kız öğrenci baygınlık geçırmişlerdir Maamajih a±d mesele şu, Bu arada, on beş yirmi öğrenci, olsa gerekz Her tahcAa dokşubenin profesorune giderek, ımtor bol: BrJcan doktor, miltihan kayıdLannın yeni baştan letvekili doktor, valüer, baokunroasını, kâğıdları okuyan alediye reislcri, müdürler sistanlardan bir çoğunun lisan doktor. Bütün bunlann anbilmediklerini ve kendilerinin lıyamadığı bir derdden hasta lisan imtihanına tâbi tutulmalarını istemişlerdir. Profesör ise, oldnğumuza, şu hal ols.'n kâğıdları yeni baştan tetkik etkâfi bir deVl değil mi. Yatunıek mecburiyetinde olmacüğı mbbi? D. X. nı ileri sürmü§tür. îstanbul Üniversitesi Rektörü Ord. Prof. Dr. Ömer Celâl Sarç, dün, bu hususta kendısile görüşen bîr arkadaşımıza şunları söy lemiştir: Başmakaleden devam de sevkctmeyi doğrusu biz anlamıyoruz. Sağiık Bakanlığuun bu hu susia ne çibi mucib scbcblcre dayanmış olabileceğini kendi kendimize ke«fe<mckten de âciziz. Fa kat en büyük üzünlümüz, yukan da da dokundujumnz gibi. umunü hizınet mefhumunun bir gün idare cihazınıızda keyfî karar ve lıareketlere feda edilmesi, her nıedenl cemiyetin temeli olan vataudaşbJk baklarile bcraber çaüsma ve başarnu güveninin de sarsuıüya uğramasıdır (eğer şimdiden uğramadı ise). NADİR NADİ N'ot Diinkü yazımda bahsi çrçcn serhne iştirak nisbetlerindeji soııuncu&u, yaui yüzde otuz dört vhgül iki rakanu İstanbul scçimlerine değil. mcmlekctteki unmmî scçim vasatisine aidmiş. Böylriikle İsianljnla dair anrak iki rakam verüıııiş olııyor. Biri sajııı Sadi Irmağın tahıninî olarak söylediği yiızde on beş; öteki de İç İşleri Baknnlığınm Ankarada y;ı> ınlr.dığı yüzde on dokuz virgül >iımi bc5 rakaınları. Yazımın manasuu değiştirecek mahîyette olnıaınitkla beraber bu küçuk yaohşlı^ı düzellntoyi bir vazife biliyorııın. X. N. Anlaşılmaz bir karar Walter Lippmann Safiye Aylâ KonservaTiirkiyeye geliyor luardan istifa etti Ba?tarafı 1 inci sahifede berleri şöyle aksettirmektedir: «Bu peyk memleketlerde Yahudi aleyhtarhğı gün geçtikçe artmaktadır. Yahudilerin Filistine gitmelerine mâni olunmakta ve muhteüf vesilelerle hapsedilerek sürgüno gönderilmektedirler. Doğu Avrupadaki tanınmış Yahudi şahsiyeüerme karşı da bir temızlik hareketüıe girişilmiştir. Diğer taraftan Moskovaya giden İsrail hükumetinin temsilcilerile Israü azınlıkları hiç bir suretle temas ettirilmemiştir. Sürgün edilen Yahudiler Mançuri huuudunda bir bölgeye gönderilmekteduler. Bunlardan bir çoğu şiddetli iklime dayanamıyarak ölmüşlerdir. İsrail milleh ekilinin demeci Bu telgraf haberi üzeıüıe şchrimizde bulunan israil milletvekillarinden Abraham Elmalih ile dün gece bir arkadaşımız görüşmüştür. M. Abraham bu mevzuda şunları söjlemiştir: « Rusya ve peyk memleketlerinde eskidenberi İsraik karşı bir hareket olduğunu biliyordum. Fakat vaziyeün bu kadar vahim olduğunu şimdi ögreniyorum. Rusya vasıtasile bize yapılan düşmanca hareketleri nefretle karşılıyoruz. İsrail hükumeti ötedenberi Rus hâkimiyetinde bulunan Yahudileri kurtarıp Filistine gelmelerini temine çalışmaktadır.'> Arkadaşımız bundan sonra Akdeniz Paktının hazırlanmasında İsrailin rolünün ne olabileceğıni sormuş, M. Abraham demiştir ki: « Hükumetimiz garb ile şark arasmda tam mânasile bitaraf kalmağa çalışmaktadır. İki kutup arasındaki muvazenesizliğin karşısında bitaraf kalmak en makul bir prensiptir. Zaten Arato memleketlerile de bir sulh temin edilmiş değildir. Ancak bu meselenin hallınden sonra Akdeniz Paktı mevzuu bahis olabilir.» israil devletkıin maslahatgü/an İsrail hükumetinin İstanbulda açtığı konsolosluktan sonra Ankarada Elçilik tesisi için faaliyete geçilmiştlr. Şinıdilik, Ankaraya elçi tayin olununcaya kadar Wash.ngton sefarethanesinden Mr. Heid, maslahatgüzar olarak işleri tedvir edecektir. Rusyada Yahndi dismaılığı Amerikan Rus aJom İngilterede pahalılık yarışması hızlamyor arlaeak Baştarafı 1 inci sahifede üzere, atom harbinden korui^na dersleri veriîccektir. Kurslann heı biri üç buçuic haÎLa sürecek, öğren cilere diploma verilecektir. Tıme; tnuhabirinin bu okulda vcı'iiecek dersler hakkında aldığı malumata göre, atorr.un havadö înfilâkmdan hasıl olan gamvna şualan 800 mctre çevre içinde herkesi ve geri kalan bir kiloraeüe 200 mcııe çuvre içindeki insanların da yansır.ı öldürmekte, tebahhurat da, 1 ldloBaetre 600 me're cevrede bütün evleri tahrib etmekte, yayılan hararet ,iki kilometre çevre içindeki ahşab kapıları tutuşturmağa kâfi gelmektedir. 3 kilometre 200 metreden sonra gamma şualannm kim=eyi öldürmediği fakat tebahhuıatın, infllâk noktr.sından itiharen 4 kilometrelik bir çevre içinde tahribat yaptığı kanaatine vanlmıştır. Atom infjlâ>ını kaydeden âletkt şimdilik dört tanedir. Bunlara heniız isim verilmemistir. Baştcrafı 1 inci sahifede gösteri arasında: «Memleketimiz tehlikededir, demişfir. Yeniden bizi enOasyana gotürecek baskıyı hissediyoruz. Bu baskınm sebeblerinden biri de. mrmleketin yeter derecede tasarruf yapmamasıdır. İngiliz lirasmın kı>Tnetten düşraesı üzeıine ihracat artacağından bu baskı da artacaktır. Daha önce de belirttiğim gibi sterlin kıynıetinin 4.03 dolardan 2^0 dolara düşmesi hayat pahalıhğmı derhal arttıracakür ve gelecek aylarda bu pahalılık daha da artacaktar. Her zamandan riyade bugün azamî tasarruf lâzımdır.» Askeri ınasrailarda tasamıf Londra 19 (aj.) (afp) Altlee, kurmay başkanlarile Deniz, Hava ve Harbiye Bakanlannı toplantıya davet etmiştir. Bu toplanbda Başbakan, Savunma Bakanı Alexander, Dış İşleri Bakanı Bevin, Başbakanhk Lordu Morıison ve Maliye Bakanı Sir Stafford Cripps de bulunacaklardır. Bir akşam gazetesi bu toplanüyı bahis mevzuu ederck, hükumetin hazırlamakta bulunduğu bir plânda, muhtenel olarak askerî masraflardan da tssarruf derpiş etmiş olabileceğini yazmaktadır. Gelecek hafta parlamentoya teklif edilecek olan programı kat'i olarak tesbit etmek üzere, İngiliz kabinesi önümüzdeki beş gün içinde üç defa toplcnacakar. Başiarafı 1 inci schifedc ~ lanmıştır. Değcrli sanatkâr bu istifasını dün bir muharririmize şu şekilde izah etmiştir: « Kendimi çok yorgun hissediyorum. Eîaslı bir şekıide istirahat etmeğe mecburum. Halbuki vazifcm çok sevdiğim Kor.servatuara beni devam zarureti karşısında buakıyordu. Bir sene evvel istüaya kalktım. Fakat sevgili arkadaşlanmın lâyık olmadığım ısrarları karşısında bundan vazgeçtim Ancak şimdi bu vazifedcn çekümekliğim benim içn artık bir sıhhat meselesi oldu.» Haber aldığıınıza göre, İstanbul vilâycti, Konservaiuardaki altı seneyi pcçen mesaisine karşılık Safiye Aylaya bir tajfdirname vcrmeşi kararlaşUm'.ıştır. Değerli san atkâr bundan böyle sadece kendi Türkiyeye gelecek olan Amerikanın konserlerine devam cdccektir. meşhur yazarlanndan \Valter Lippmann Dünyanın tanınmış siyasî yazarlanndan Walter Lippmann önümüzdeki 30 ekim tarihinde mamieketirnize geleccktir. 5 gün ır.üddetle Türkiyede kalacak olan yazar, Ankarada siyaset adamlarımızla görüşccek ve bu arada matbuat erkânile de temaslarda bulunacaktır. Lippmann İstanbulda 3 gün. Ankarada da 2 gün kalacaktır. «Dünya bsrıştan ümidini kesmemelidir» Macarîstan»Avustnrya hududnnnn tazı kesimleri ntayinlendi Budapeşte 19 (A.P.) 'Mncaristan bugün, \vusturya Macaristan sınırının bazı kesimlerini mayinlediğini ve telıirgüler çektiğlni resmen açıklaraıştır. Bildiriidisine göre. bu tedbirlere sebeb «cmpcryalistler tarafından Macaristana gönderilen kaçakçı. casus ve faşistlerin memlekete girmelerüıe ve buna benzer karakterlerin Macaıistandan kaçmalaruıa» mâni olmaktır. Macaristan aldığı bu tedbirleri Avusturya hükumetine gönderdiği bir notada açıklaımş ve iki memleket arasmda kanunsuz bir şekilde sınır aşmalarma ır.âni olmak iç:.i Viyana hükumetinin işbirliğüu taleb etmiştir. Bristol, 19 (A.P.) Wınston Church.ill bugün Bristol Üniversitesinde yapılan bir törende şun ları söylemiştir: "Dünya banştan ümidi kesmemelidir. Fakat memleketimiz.n şerefini idamc için mümkün olan her şeyi vermeğe de hazır olmamız lâzımdır.» Fransız kabinesi Paris, 19 (a.a.1 (Afp): Rene Mayer, yarın öğleden sonra millet meclisinden anayasa gereğ.nce Başbakanlığa tay:ninin tas vibini istiyecektir. Amerika altın esasına dönmiyecek Washıngton, 19 (a.a.) (United Press): Amerika Maliye Bakanı John Snyder bugünkü basm toplantısmda hükumetin altın fiatlarını arttırrr.ağa veya tekrar altın esasına dönmeğe niyeti olmadığmı söylemiştir. İSTANBUL SERGİSİNDEKİ Ziraat kongresı kapandı Konya 19 (aa.) Bir kaç gündenberi şehrimizdo çslışmalarına devam tden Ziraat kongresi üyeleri dün hârayı bugün de vilâyet fidanlığını geznıişlerdir. Kor.gre, Valinin nutkile bugün saat 14 te kapannujür. Bu çalışma'arı sırasmda kongre komisyonları, sulama, yeraltı suları, üretim çiftiiği ve sulu ziraatistasyonları gibi mevzularla iştigal etmiştir. T. İŞ BANKASI Tasarruf Hesabları 1 Aralık Çekilişi naamiyeleri: îran Şahı, Amerikada 13 nutuk söyliyecek Tahran 19 U.a.> lAfp) İran propaganda dairesi müdüıü, bü basın toplantısmda Şahın Amerikadaki seyahati esnasında biri kongre, bM de Birleşmiş Milletlerde olmak üzere 13 nutuk vereceğini söylemişür. Şah'a General Esenhower'in rek törü bulunduğu Colombia üniversitesüıde fahrî doktorluk ünvanı verilecekür. İkikath EV (Ankarada Kavaklıdcrcde) SÜMERBANK Paviyonunda teşhir edilmekte olan Nihad Erim Kandırada 1 tane 10.000 liralık 1 » 2.500 » 2 » 1.000 » 4 » 500 » 12 » 200 » 35 » 100 » VE Türkiye hakkında film Londra, 19 (Nafen) Geçenlerde İstanbula gelen ve Türkiye hakkında bir film hazırlıyan Dennis Clarck'ın resimleri uzmanlar tarafından beğenilmiştir. Bir film uzmanı henüz seslendirilmemiş olan parçaları seyrettikten sonra Nafen muhabirine şöyle demigtir: «Şiındiye kadar ben böyle güzel manzaralar ve böyle güzel resimler görmediğimi söyliyebilirim. Bu film Türkiye hakkmda geniş bilgi verecek ve büyük bir muvaffakıyet kazanacaktır.» lâ, derhal geliyorum...» Sonra Bess'e sordn: c Peki, bu Jack"in dün geceki hâdiseyle ne alâkası var?» c Jack'in mi? A, hiç bir alâkası yok.» c Peki ama, biraz evvel siz söylediniz: Kendisini dinleseydim bu hâdise olmazdı, dediniz, bu sözünüzle ne kasdettiniz?» « Bir şey kasdetmedim sanıyorum. Emin olun. Yanlış yoldan j'ürüyorsunuz, Komiser Bey. Jack'e dair ne biliyorsam hepsüü anlattım size.» « Soy adını bümiyorsunuz. 1938 teşrinisanisindenberi kendisini bir daha görmediniz. Ateş etme hâdisesile hiç bir alâkaa yok. Öyle mi?» « Evet, öyle.» « Pekâlâ. Marylynn ondan son ra Jackle tekrar görüştü mü?» « Benim bildiğime göre görüşmedi.» « Fakat emin değilsiniz, değil mi?» « Yo, etninim. Şöhret sahibi olmağa başlar başlamaz onu tamamile unuttu. Bir kere bahsettim, ismini bile hatırlamsdı.» Fowler albümü kapattı. dosyanın üzerine koydu. Sonra, gayet sakin bir ta\arla: «Pekâlâ, Mîss Poker,» dedL <Size bir sual daha soracağım, ondan sonra serbest bırakacağun. Marylynn'in gizlice evlenmiş olduğunu biliyor muydu4Arkaşi va»). FİLYOS ATEŞ TUĞLASI FABRİKASI mamullerini gördükten sonra her çeşid sanayi fırmlan ve santral kazanlarmdan ekmek uruıı ve sobalara kadar her yerde kullanılan her cins şefcüli ve standard Ateş Tuğlası nevilerine aid ihtiyaçlarımz Sergideki bürodan veya fabrikamıadan sağlanabilir. ChurchilPin kızı evlendi Sea İsland, 19 (a a.) (Reuter): Eskı İngiliz Başbakanının kızı Miss Sarah Churchill ve maruf bir İngiliz fotoğrafçısı olan Anthony Beauchamps dün burada evlenmişlerdir. Marylynn gözlerini yumdu ve, gayet masum bir hal alarak, ilk mısraı söyledi. Sonra birdenbire durdu, seyircilere hitaben tekrar fransızca bir nükte savurdu. Herkes kahkahalar la güldü, çünkü herkes birbirine fransızca anladığını göstermek istiyordu. Mar>lynn koîlarını göğsüne kavuşrurdu ve bir aşifte halile sınttı. Herkes şaşırmışü. Salonda çıt çıkmıyordu. Marylynn: «Bırakahm şu numarayı!. diye haykırdL «Fransızca paralamağa ne lüzum var! Zaten siz yarısını bile anlamıyorsunuz. Benim için de zor bir iş. Demek siz beni hakikî Pari malı sandmız? Tres dic, olala, hein? Tiens, mes chers amis. (*) Sizi faka bastırdılar. Ben Kaliforniyanın Blythe kasabasmdan gslmiş taşralı bir kızdan başka bir şey değilîm. Fakat ne çıkar, değil mi? Yüzlerimizden maskeleri atarız, size bir memleket havası söylerim, olmaz mı? Meselâ, Luke Jordan'ın «Yağmurdan içeri girerken» isinıli şarkısı. Piyanonun önünde kızıl saçlı bir canavar var ya, işte Luke o. Elini sıkın, arkadaşlar. Başlıyoruz: Bir... ki... üç!» Beklediği netice hasıl oldu. Bu değisiklik öyle âni olmuştu ki akşamına kadar açılacak 150 lira bakiyeli hesablar bu çekilise kaülırlar. 140 tane çeşidli para ikramiyesi 31 EKİM Kandora 19 (Hususî) Devlet Bakanı Başbakan yardımcısı Nihad Erim bugün Kandıra sağiık merkezinin temellni atmıştır. Bu münasebetle bir konuşma yapan Devlet Bakanı, bugün Cumhuriyet iı kumetinin sağlik işlorini ön plânda tuttuğunu anlatmış ve şöyle demiştir: NOT Bir işin tahkiki için ba« Memleketin her köşesinde na mektub göndcrmiş olan (HT.) yaşayan vatandaşları tam bir sağ nin adresini bildirmesi rica olun'jır. iık murakabcsi altma almak hük'ıB. F. metin hedefidir. Kandıra sağiık merkezi de diğer cmsali gibi bu hiz mete yaklaştıracak eserlerden biridir> Yunanistana yapılan Amerikan yardunında indirme yapılacak Washington 19 (AJ5.) Birle§ik Amerika Dış İşleri Bakanı Dean Acheson, Yunan hükumetinin komünist çetecilere karşı güişüği savaşın hemen hemen tamamüe sona erdiğini beyan etmiştir. Acheson^ gazetecilere verdiği deKieçjte, 'S'unanigfcana yapümakta olan Amerikan yardunında bir indirme yapümasının muhtemel olduğunu belirtmiştir. Sahie çocuk bitti MVATIHBEL iaran: BAUM Çevircn: VAHDET GÜLTEKİN gayet güzel başardı. Artistleri takdim eden adam da meslek icabı ahştığı delice bir heyecanla alkışladı. Seyirciler arasmdan da teşvik kabilinden bir iki alkış buna iştirak etti. Marylynn gayet iyi ezberlediği bir iki kelime fransıcayla seyircilere bir şeyler söyledi, sonra ikinci şarkısına geçti. «Ne m'oublier^pa1;. Cheri» ismindeki bu şarkı içli bir küçük parçaydı ve ilk .ki mısraı fransızca. son mısraı da ingilizceydi ama, Marylynn bunu sözde Fransız şivesile söylüyordu. İşte onun bu mısraı böyie bozuk şiveyle söylemesi Jsckm ağırına gitmiş olacak ki yüzü kıpkırmm kesildi. Cenesi durnıadan oynuyor. gittikçe daha yüksek sesle küfürler sa\Tiruyordu. Nihayet ayağa kalktı. Elindeki kadehi masanın üstüne fırlattı. Maks«dı Marj'lynn'i alkışlamak değıl, alkı^ları curdurup kt.rdisi konuşmaktı. Bess'irı nefesi tutulur gibi oldu. Luke üçüncü sarkının başındaki piyano kısmını çalmağa başiaaı. Bess yanında Jack'ın korük gibi soluduğunu duyuyordu. Delikanlınra, etrafındaki herkese ve herşey e karşı içinden köpürduğü belliydi. Şu o>un fiyasko verirse Marylvnn tekrar Blythe'a dönmek mocburiyetinde kalacaktı. F.ikat Bnss ne olacakn?' Talihi yaıdım ederse gene yirmi beş dolarlık bir iş bulacak ve ömrünün sonuna kadir stenogıaf olarak kalacaktı. «Bir mektub yazalım, Miss Pokle.. Bunları düşünürken içinden: «Daha o'mazsa kendimi Brooklyn köprüsünden aşağı atanm,» diyordu. Marylynn'in gecesafa fasilesine mensub olduğunu daha öğrenmemişti. Hakikaten. Marylynn üzerine projektör tutulur tutulmaz, içindeki hayat unsuru harekete gelmiş gibi, birdenbire canlanmış, elrafa neşe saçmağa başlamıştı. 111: numarası Yvette Guılbert'ın progıammdan aiınmış olan ve daima bir başlangıc olarak kullanı.lan «Marlboıough sevaten juerre> saıkısıydi. Marylynn bunu ahali şaşkına döndü. Bir müddet çeneleri tutuldu. Sonra sinirler boşandı. Kahkahalarla güldüler, alkışladılar. Tekrar tekrar şarkı söylettiler. Ona bir türlü doyamıyorlardı. Marylynn onlara Luke'un şarkılanndan üçünü daha söyledi. Luke'un şarkıları ilk defa olarak kalabalık huzurunda söyleniyordu. Hepsi de derhal tuttu. Candescu yanguıdan kurtanlmış bir adama dönmüştü. Bess onun hislerini gayet iyi anlıyordu. Jack bir kelime söylemiyordu. Yüzü yemyeşil kesilmişti. Kalkıp tuva'.ete gitti ve Bess o ak§am onu bir daha göremedi. Ertesi sabah gazeteler Marylynn'i göklere çıkanyorlardı. Luke de ona gazeteleri deste deste getiriyor ve: «Empire State Building'i istesen elde edersin,» diyip duruyordu. Jack nihayet öğle vakti kendine gelebilmiş ve sıkıla sıkıla telefon etmek cesaretini bulmuştu. Fakat o za:nana kadar Marylynn şöhret sahibi olduğunu arük öğrenmiş bulunuyordu. • Ben mi?» diye cevab verdi. «Seninle beraber Blythe'a mı döneceğim? Kıyıksın be, Jack!» *** Telefon çaldı, Fowler gözlerini Bess Pokeı'in yüzünden ayırma(*) Frar.sızca: «Gayet şık, falan. dan ahizeyi aldı. filân, ha? Bakın, aziz dostlanm c Evet? Ne haber, Feigelbaum? Bir saate kadar mi'? îfckâ Büyükdere Beyaz park sahibi Rasim Kayra eşi DÜRDANE KAYRA'nın aziz ruhuna ithaf edilmek üzere 21 ekim 949 cuma güaü öğle namazını müteakıb Beyoğlu Ağacamii şerifinde Mevlidi Nebevî okunacağından arzu btıyuranlarm teşrifleri rica olunur. MEVLÎD Ba:.tarafı 1 inci sahifede Soysal ile hemşire Flombenin ikinci Aşuceza mahkemesinde uzun mid dettenberi yapıhnakta olan duru?tnaları dün sona ermiştir. Mahkcme maznunların suçlai'in» €abit gördüğünden Dr. Asım Oıror ile Fatma Mrlâhatin 6 şar ay, Hikmet Soysol ile Flomben de 2 şer ay 20 şer gün hapislerine karar vertniştir. TEŞEKKÜR Ölümü ile bideri sonsuz acılara garkeden kıymetii Bile büyüğümüz, M. DÂNİŞ DERLEN'in cenazcsine iştirak eden. telgrîf, telefon ve mektubla acılarımıa paylaşan akraba ve dostlarımıza ve tedavisi için canla başla çalışan sayın Bayan Dr. Müfide Küleye ayrı ayn teşekküre teessürümüz mâni olduğundan gazetcniz vasıtasile bu vazifemizin ifasını rica ederiz. Dâniş ailesi * * * Mup'.eîâ oldugu hastalıktan kurtulamayıp 10/X',49 günu irtihal eden o£lum ve ağsbeyınıiz Maliye mulettisi SARAY ve INCI Sinemalan, Bu Akşam (Kazanovanın Aşk MaceralarıV zaferinden sonra EAGLELİON NewYork'un ikinci büyük filmi olan < H0LLOW TRITJMPH ) şahcserinin orijinal kopyasını takdim ediyorlar. Baş Eollerde: DftMGftU DOKTOR JOAN BENNETT ve PAUL HENREİD Esrarengiz cinayet ve maceralarla dolu iki yuzlü bir hayat süren adamm müthiş romanı. İKİ SAATLİK HEYECAN ve HELECAN SALİH GÖLET m çerck hastalığı devamınca ve £erffkse cenazesinde; çelenk ve tazlya tel^rallarile jakın alâkalarını hiç bir iuretle e&ırgamiyea başta sayın ?vlali^e Eakanı İEir.ail F.üstu Aksala, Maliyo müfettişlerine; hesab uâDanl^rına; meslek mensubu arkadaşlarına; dostlanna ve hemşerilertaüze a^n astt teşekküre acılarımız mâni olduğundas sayın gazctenizın tavassutlanm ti£k edeı'iz, • Kadıköy SÜREYYA Sinemassnda B U A K Ş A M : MARLEN Yılın iki şahane fümi birden 1 2 MARIA G Ü N A H S I Z DİETRİCH SHON M E L E K LUM) Jr. S Ü R G MONTEZ Ü N DOÜGLAS FAİRBANKS nuz?»