19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 Ekim 1949 CLMHLKÜET BİR OAKİKA : Ânkarada hava İki Almanyanııt Vurtılmasuıdan sonra <1 atılı müttefiklerin bir batı Almanya devleti kurmaları üzerine Sovyet Kusja da bir doğu Almanya devleti kurmus okluğu halde, batıda bir Almanya kurulmasını pıotestolarla karsılamaktan gcri kalmanuştır. Hattâ bu protesto notası son derece ağırdır ve bir takım ithamlarla doludur. Sovyetlerc göve dört dcvlet daha geçen haziıanda Almanyanm iktisadî ve siyasî birliğini kunnak üzere teşebbüslerine devam etmeğe karar \ermis oldukları halde baüiılar ca>mıslar ve «yabancı nıali mehafillc sıkı fıkı riâkalı miirteci sijasileri^ kullanarak «tazyik alünda bir anajasa» hazırlamışlar. üzerinde ittifak edil•nenm o]an federal bir sistem kurmuslar ve «kukla» bir hükumct. • <şgal kuvvetlerinin tecavüzî plân"srını tatbik edecek itaatli bir va«ıta viicude getirmişlcrdir. İste Sovyetlerin Boıııı hükumeti Mkkındaki noktai nazarı bu mahicttedir. Batüı miittcfikler eerçi >u notaya cevab vermi«ler ve Rus'?rla anlasma imkânından meyue •îduklan irin bir batı Almanya kurmak meeburiyetinde kaldıklarını enine boyuna anlatmıslardır. Fakat Sovyetlerin ithamlanna bakarak onların kurmus oldnkları Almanyanın sayıp doktükleri ayıblardan ve kusurlardan tanıamile müberra olması icab etmez mi? Halbuki hakikat hic de öjle değil dir. Hele batıh devletlerin durumu asia öjle gormedikleri Sovyet notasına verdikleri cevablardan da, doğu Alnıanyanın kuruluşu dolayısile batı basınmın mülâhazalarından da anlasumaktadır. Batılılara gdre, doğu Almanja, doğrudan doğruya Rus\a tarafuıdan idare olunan bir zavallı sömürgeden ibarettir. Devlet başına ve Iıükumet başına getirilenlerin hep komünist olduklarına göre zaten baska hir soz söylemeğe Iiizum yok. Çünkü bıınlar, kanaat ve içtihadlannı Sovyetlere satmıs ve onlara alet olmuî kimselerdir. Bunların halierüıi ve durumlaıını diğer kukla memleketler apaçık göstcriyor. Her tarabn diğer taraf lıakkında söylediğini doğru farzettiğimiz. takdirde mesele zerre kadar değişmezÇünkii muhakkak ki batı Almanya da. doğu Almama da için için birlik ve bütunlük lebindedir. yetlerin irtica. batılılaıın demokrasi dedikleri, yahud Sovyetleıin ilerilik .batılılaıın gerüik telâkki ettikleri hususların hakiki mahiyeti bir tarafa bırakıldığı lakdirde. bütün bunlaıı halletnıek işi jalnız Alnıanlara diişer ve Almanlar hangi tarafı istiv orlarsa o tarafııı siyasî mezhebini kabul ederler. Bugünkü Almaııyada ise her tarafın kendi siyasî mezhebini Almanlara kabul ettirmek için uğraştığı a'ikardır. Onun için bir de Almanlaruı ne istediği meselesi var ki kendilerine aid olduğu zerre kadar şüphe götiirnıez. Bu. böyle olduğuna göre ve Alman milleti birliğini kurtararak, bütünlüğiinü sağlıyarak ne istediğini heniiz açıklamadığuıa göre onun nam \e hesabına batı ve doğu tarafuıdan söylenen sözlere kulak asnıamak icab eder. Alman nııllcti iki defa harb *cmi5. iki defa >eni'mis olduğu iciıı muhakkak ki bir cezaya çarpacak ür \e bu ceza; a çarpımş bulunmak tadu\ Fakat bu cezanııı bir haddi bir somı bulunmak icab edcr. Üstelik Alman milletini 7 cnidcn harb çıkarnııyacak. düm ayı huzur irin de yaşayacak lur hale jctirmek de zerrc kadar şüphc götiirnıez bir haktu. Fakat Alman miiletini bı uğurda değil. sırf eski müttefikler arasınrîaki anlaşnıazlıklar j iizıiııden parçalamak da reva değildir Eski müttefikler. istedikleri kadar aj rılabilirler. Fakat Alman millelini parçalamak ve Alman birliğin birbirine dü'nıan ikiliğe çevirmc* kiınenin hakkı değildir. BagtaTafı 1 inci sahifede şimdi bütıin kuvvetini seçimlere iştirak nisbetini artürmak noktasında teksif etmiş gibidir. Her yeni adayın zuhuru adeta sevincle karşılanıyor, bu namzedler, hiç olmazsa seçimlere biraz renk ve heyecan katacak, oy sandıklarına sırtmı çevirmiş olan muhalefeün r bosluğunu duj urnxamsğa çabşacaktir. Ancak bu adaylık haberleri arasında yalnız bir tanesi hakkında C. H. P. hissıyatımn ne merkezde olduğu henüz açığa vurulmuş değildir, sadece Raui Orbayın îdaylığı için imza toplama yolunda vaki olan aayretlerden bahsedilirken, kendisınin eski bir C. H. Partili olduğu da belirtiliyor. 3ezilebılen cihet bu vadideki çaaşmaların pek de hoç bir tesir uyandırmadığıdır. Halk Partisi seçimlerin hararetli geçmesini arzulamakla beraber neticenm prestijini hırpalayacak şekilde tecelli etmesini de pek tabii olarak istememekteair. kım tadillere rağmen bugün de mevcud olduğu muhakkaktır, hal böyleyken ve yeni bir seçim kanunu hazırlanmakta olduğu da umumî efkâra ilân edilmiş bulunurken hükumetin ve Halk Partisinin gene eski kanunla kısmi bir seçime tejobbüs etmesi de Parti mahfıllerinde 21 temmuz seçimlerindeki metodların bu intıhabda da takib edıleceği kanaatini uj ö.ndırmıştır. Bu iribarla D. P. kısmi =eçimlere girmemek karannı kat'i olarak muhafaza etmektedir.» Partuıin, her türlü tereddüd ve .jüpheye meydan vermsmek için, bu cihetin te.kilâtma da kesin olarak bildirdiği sanılıyor. Ara seçirnlerin yapılacağı 12 eyluldeki D.P. teşkilâıı intihabatın cereyanını mphallerinde dikkstle takib el.mekle iküfa edeceklercîir. Muhalefet mahfilleri ara seoimlerin bu sefer de sönük şeçeceğı kanaaündedir. İktidar çsvreleri ise aksine ıştirak nisbstinin fazla olacağı ümiDiğer taraftan, bazı bağımsız a dini muhafaza ediyor. Bütün gaydayların muhalefetçe elaltından retler bu ümidın tshakkuku yodesteklendiği yolundaki propagan lunHa harcanmaktauır. dalar bugün de hissedilmiştir. D. j Mekki Said ESEN P. genel merkez çevrelerinden bu ' C. H. P. nin bir ihrac kararı münasebetie bu gsce sövle bir aj Ankara 13 (Telefonla) C. H. çıklamada buiunulmuştur: , p. Çankırı merkez bucak idare • Bi'.indisi gıbi D. P. 21 temmuz kurulu üyelerinden avukat Ender s^çimlerinın ağır şartlar alünda Evrensel Kastamonu milletvekillicereyan ettirilmesinden sonra artık gine bağımsız adaylığını koymuşkismî pccimlere girmemek kararı tur. Bu hsreket. adı resmen ilân nı vermiş ve bu kararı bir beyan edılmış olan partı adayı aleyhine name ile Türk milietine arzetrrüş bir mahiyet taşıdığı için. avukat ti. Bu beyannamede gösterilen se E\Tensel tüzüğe uyularak C. Ht be'olerin seçim kanunununda ya P. genel idaıe kuruiu kararile parpılrmş olan tâli derecedeki bir ta tiden çıko.rılmıştir. •«ııı îiıııınllNllllllllIHIIIHİIIiDHlllUnilllllllllliil'HlilılliMMiııı Devlet Bakanı Barlasın beyanaiı Baştarafı l.inci sahifede bir konuşma yapmısür. Bakan bu konuşmasında demiştir ki: ' Aziz hemşerilerim, Antebe gehnişken mensub olduğum hükumetin bu sene içinde takib etmekte olduğu dış ve iç politikanm ana hatlarını belirtmeyi faydalı buldum. Evvelâ dış politikadan bahsedeceğim. İkinci Dünya Harbini takib eden günlerde bazı isteklerde bulunuldu. O vakit hükumet her na pahasına oiursa olsun istiklâliiu müdafaaya azimli olduğunu ve ?in ferdine kadar dövüşmek kararını bütün dünyaya gösterdi. İki sene evvel işte bu azim neticesindedir ki Truman doktxini ıle Amerika hükumeti Türkiyeye askerî yardım kararı vcrdi ve gene bunun ncticesi bizi Avmpaya yapılacak yardım programma itha] etti. Amerika şuna kani oldu ki Türkiye, bulunduğu yerde, garc medeniyetinin ve insanlığın mudıfiidir. Şarkta insaniyeti müdafaa edccek yalnız Türkiyedir. Türkij2niıı her şeyden evvel millî duyguya dayanan azmi Amerikanuı 01:2 yardım yapma^ında âmil olmuştur. Gcnc bu aznıimiz İngiltere ve Fran sa ıle 1939 da yapılan anİE.şmanın tazelenmesini intaç ermiştü". Bu Türk hükumetinin takib ettiği isabetli pohtikanın eseridır v e milletin kendisini müdafaa szmindin doğan siyaîctc bağhdır. Türkiyenin bir Asya veya bir A> rupa memleketi mi olduğu hakkında dcvam cdegelen mcscle de bu sene tamamile halledilmiştir. Garbî A'rupa devletlerinin müstakbcl A\ rupa konfederasyonunu kurmak için hazırladıkları konferansta Tvirkiye müessis aza olarak yer almıştır. Arlık Türkiyenin mukadderatı garb medeniyetinin mukadderatı ile birlik olarak yürüyecektir. Türkiyenin i^tikbali earb devletlerinin istikbaline. garb devletlerinin islikbali Türkiyenin istikbsline bağlıdır." Bilemedin, kaldır vur! Yaz aylannda kuraklikian bahsettiğimiz zaman, Tarım Bakanı (yani Ziraat Vekili) bizi teselli etmışti: Gerçi memleketin bir mtntakasmda kuraklik vardır. Fakat buna mukabil diğer mıntakalarda mahsul o hcdar boldur ki, fazlasını nakletmekle, hiçbir vatandaşı sıkıntıya. düşürmiyeceğiz. Arkasından buğday ithaline başladik. Arkasından ekmeğimiz karar dı. Arkasından (şimdi) âdeia vıillî matem tutmaya kalkıyoruz. Eyvallah... Ama o ninvi neydi, bu kâbus ne? D. N. Rauf Orbay dün müstakil adaylığı kabul etti mişler ve memleket menfaatleri namına bu adaylığı kabul etmesiıü rica eylemişlerdir. Bunun üzerine Rauf Orbay gen;lerle uzun bir hasbıhalde bulunmuş ve bu arada adaylığmı ne için ileri sürdülerini ve kendisinden ne gibi hizmetier beklediklerini genderden sormuştur. Temsilciler, eski Başbakan ve Hamidiye kahramanının bu suali üzerine kendisinin siyasî ve askerî sahada bu memlekete yapüğı hizmetlerin unutulmadığını ve milletin bugün de kendisinden hizmet bekledığüü ileri sürmüşlerdir. Orbay. genclerin bu konuşmisından mütehassıs olduğunu ifade ederek cevab vermek için, kendilerinden mühlet istemiştir. Rauf Orbay talebe temsilcileruü uğurladıktan sonra bu husustaki kararını müsbet olarak vermiş ve dün akşam bize aşağıdaki demeci vermiştir: « Bin kadar vatandaşunın benim hiç haberim olmadan münhal İstanbul milletvekilliğine müstakil olarak namzedliğimi koyduklarıru haber aldım. Universite gencliğinden bir heyet de evime kadar geierek benim bu namzedliği kabulümü. istemek nezaketinde bulundu. Istanbulda bugün mevcud butün seç;m hazırlıkları bu seçimlere tek başına iştirak eden Halk Partisinin namzecılerinm merasim şeklinde se;ilmesine göre kurulmuştur. Seçim emniyetLni temine kâfi olmadığı ilmi bir heyet tarafından esaslı çalışmâlsrla yeni bir kanun hazırlanmakta bulunmasile sabit olan bu seçim sistemi henüz mevcud bulunurken ve bugünkü kanunjn müsasde ettiği mürakabe imkânlarıru temin için teşkiiât yapmağa bile vakit yok iken, bu namzedliğin kabulunün taleb edilmesi, bir insandan pek fazla bir fedakârlık beklemek demektir. Bur.u bilmekle berabsr mülete hizmet yolunda, vatandaşlardan gehn bir teklife hayır demek elimden gelmedi. Şayed işaret ettiğim mürakabesiz seçim şartlarına rağmen milletvekili seçilirsem, içinde bulunduğnmuz buhranlı ıntikal devrinde uğruna nefsimi vakfedeccçrım bir vazife vardır ki o da partiler ve vatandaşlar arasında aklımm erdi>i Ba§tarafı 1 inci sahifede ve gücümün yettiği kadar Pariste Staliugrad miinİMİcr belki de gülüycrlardır. Onların çözünde sosjalistler, işçileri aldatarak bıırjtiva sınıfıniD meııfaatlcrini el altından destekliyen sahtekârlardır. Velhasıl insan hakları \e hiuıiyet esasma dayanıı ne kadar güzel şey varsa hcpsine kar^ı komünistlcr ötedenberi isyan bayrağuıı açmı?lardır. Bu şartlar altında batıh demokrasilerin hâlâ Moskova ile bir anlasma imkânı aramalanna şaşmamak elden gelmi,\or. Bu, bizim ölçülerimize hiç bir dcğcr vermediğini haykıran bir adama o ölçüler üzerine kurulmuş bir hbirliği teklif etmekten farksızdır. Başmakaleden devam karşılıklı saygı, sevgi ve emrüyet hüküm sürmesine gayret etmek olacaktırBugün muhalefet mevkünde bulunan vatandaşlar, demokrasi anlayışının yayüması ve münakaşa M r riyetinin kökleşmesi için büyük hizmetlerde bulunmuşlardır. İktidarı uzun zamandır işgal edenlere gelince; bunlar, iyilikler de, fenalıklar da yapmıslardır. Şu kadar ki iyilikler, her zaman ve her yerde vajjifelerinin tabiî icabı gibi karşılarur, fenalıklar ise yüzlerine vurulur. Ancak bu fenalıkların muhassbesile meşgul olursak, bizim için çok daha mühim oian istikbale aid çalışma zamarundan kaybederiz. Bizim yapmamız lâzım gelen şey, maziyi ' bir tecrübe kaynağı gibi kabul ederek ayıu hataları tekrar etmemeği sağlamakür. Yenipazardan Basra ve Yemene kadar uzanan bir yurdu parça parça kaybederken, o kadar hata yaptık ki aynı hataları bugün de tekrar edersek cbilmiyorlardı» diye bizim neslimizi kimse mazur görmez. Butün bu hatalı devirlerin içinde yE^amış bir vatandaş sıfatile bildiklerimden siya.sî hayatta isüfadeye gayret etmeği bir memleket vazüesi sayıysrum. Teklif edilen milletvekilliği namzedliğinin bu vazifenin ifasını mümkün kılacağı ümidile bana m'i racaat eden vatandaşların uyuycr ve koydukları nanuedlıği yukanda işaret ettiğim hal ve şartlara rağmen ka'cul ediyorum.» Hekim kmmı O nkılâb ve teceddüd hareketlerinin en püriulü ve demagojiye en çok müsaid olan taraf» «gencieştirmek» iddia ve davasıdır. Bu dava daha eskilerini bırakalım Enver Paşanın otuz beş yaşmda Harbiye Nazırı olması ve orduyu gencleştinneye kalkmasila başlar. İsabet mi olmuştur, musibet mi? Orasmı daha eskiraevnLş olan taze tarih göstermiş olduğu için münakaşa etmiyoruz. Şimdi de zaman zaman: Gencleri işbaşına getirelim! Genciere yol açdsmt Efendim, genclik aşısı lâzım! gibi âmiyane oîduğu kadar demagojik sözleri isabetsiz kararlara daima perde olarak kullanırız. Her şeyden evvel lâzım gelen ses «genclik» adı verilen şeyin izahıdır. Bilindiği gibi genclik, delikanldığın devamından ibarettir. Delikanhlık da akılh kanlılık demek olmadığma göre bu kuvvetin kullanılacağı yerler adile zaten ayrılmış olur. Kırk yaşmda pilot yaşmda atlît, kırk yaşında pehli«ı van bulamazsınız. Kırk yasında taf lebe bulamadığuıız gibi. Çünkü rek vücud, gerek dimağ gencliktej daha körpe ve daha ataktır. Lâkin ilim tecrübeden ibaret ve hayat bir tecrübe mektebi olduğuna göre. siyaset idare, ilim ve sacat gibi melekelerin. tecrübe ve gergünün hâkim olduğu şubelerde genclestir sözü baştan aşağı demagojiden ibaret kaîır. Dünyada en büyıik âlimlere, en büyük sanatkârlara, en yük hekimlere, en büyük siyasilere hep elli ,elli beşin üzerinde rastlanır. Her zaman yapiığımız bu izahı burada bir kere daha tekrar ettikten sonra şu günlerde Sağlıkf B C . H P . İ 1 İdare Kuruiu, bugün bugün mühim bir toplantı yapacak Rusyada azınlıklar tehcir editiyor Başiarajı 1 ıncı sahıjede kütleler halinde tehcir edilmektedirler. Burada bildirildiğine göre Sovyetlerin bu yeni tethiş hareketi hudud civarındaki azınlıklara karşı takib edilen siyaset çerçevesine dahil olup, Birleşmiş Milletler andlaşmasını ve insan hakları beyannamesini ihlâl etmektedir. Bu siyaset açıkça göstermektedir ki, Rus hükumeti kendi vatandaşlarının sadakatine dahi güvenememektedir. Buraya gelen haberlere göre Rus yadan kaçmağa muvaffak olan Müslümanlar bir dilekçe ile Birleşmiş Milletlere başvurmuşlar ve Moskova hükumetinin şiddetli bir ırkçı siyaset takib ederek bütün Müslümanları imha yoluna girdiğini bildirmişlerdir. Bu dilekçe demokrat memleketleri Rusyadaki Müslümanları muhakkak bir ölümden kurtarmak için süratle harekete geçmeğe davet etmektedir. Rusların Müslümaıılara kar?ı vahşice imha hareketlerine giriştiklerini belirten bu dılekçcnin birer sureü Türkiye, Birleş,ik Amerika, İngütere, Fransa. Guney A£ rika, Holanda, Mısır, Suriye, Suudî Arabistan, Pikistan. Hindistan ve Küba Dış İsleri Bakanlıklanna da gönderilmiştir. Dilekçe şu sö»lerle son bulmaktadır: «Bütün günahımız insan olmıyanlar arasında insan gibi yaşamak olmuştur.» Tehcir edilen Türklerle Tunanhlar Kafkasyadaki Türkler ve İranlıhlarla beraber Gürcistanda yerleş miş 17.000 Yunanlının Hazer denizi kuzeyindeki esir kamplarına gönderildikleri bildirilmektedir. Bu havalide yapüan tehcir hareketinin 30.000 kişiyi yerinden ettiği zannedilmektedir. Bunlar âni bir baskmla evlerinden alınarak zorla sürgun edilmislcrdir. Tehcir edilen Yunanlılann ellerinde Yunan tebaası olduklarına dair resmî kayıdlar bulundugundan Yunan hükumeti bu harcketi şiddetle protesto etmi;. fakat Moskovadan bir cevab alamamıştır. General Bradley'in Sovyetlere ihtarı Baştaratı 1 uıeı salvjade çacaktır. Bu takdirde Amerika ordusu tecavüzü karada karsılamaya hazır bulunmahdır. Aynı zamanda Kızıl avcı ve bombardıman ucaklaruıa karçı hava faaliyetini sağlamak için icab eden taktik tedbirlerini dc alması iâzun gelecektir İkinci şık, atosı enerjisinin Milletlerarası kontrolu için yapUğımız teklifin kabul edılmemesile ortaya çıkabilir. Bu tskdirde inöirilecek darbe, Amerika endüstrifini kalbinden vurabilir, fakat Birle=ik Amerika. bu ihtimale göğüs geıtneye de hazırdır; çünkü s?vt,pma programımız esasen bir hayii ilerlemiş bulunmaktsdır.Gelecek ylrmi sene içinde muhtemel tek matecavizin Rusyt. olafcileceğine isaret eden gene'.kurmay başkanı şunları da ilivc ctmiştir: Mütecavizc karşı Amerika muazzam bir atom hücumile mukabele edecek ve savunmayı gayet «eniş bir radar ve uçaksai'ar topları şebekesiie sağlayacr.'.ııır.» Amerikaın Akdeniz filosu Washington, 13 is.a.ı Doğu At'.aMik ve Akâeniz Donarımakrı Komutanı Amiral Richprcı Connally Temsilciler Mecli*i Denız Komitesinde beyanatta bulunarak, donanmanın Avrupa ve Akdeniz jubrında büyuk capta hareketlere haziı clır.ası lâzırrv gcldığini sövlemiştir. Amiral. bir harb cıktığı takdirde, At'.antik Paktı devletlerile Türkiye ve Yunanistana ynrcım yapılabilmesi için hüyük d«niz yollaruıın dsima açık bulundurulması icab ettiğini ve cieniz hâküriyctin! çağlamak için hava himayesine ihtiyac bulunduğunu belirtmistir. Maliye Bakanhğının toprak tahvilleri hakkında tebliği An.<ara, 13 (a.a. ı Maliye Bakrnhğuıdan tebliğ edıimiştir; 1948 yıh iciııde, 4753 sayıh Çiftçi yi Topraklandııma Kanunu hükümlerı dairesinde yapılaıı kamulaştırniö.ların bedellerir.e mukabil verilmiş olan ve üzeılerinde (Bu şeçici tahviller, 1948 yıhnda yapılan kamulaştırmaların bedellerine aiddir. Bunlar mukabilinde. ilk kuponu 30 eylul 1949 tarihli olmak üzere 1948 Toprak tahvillerinin asıllan verilecektir.) yazısı bulunan geçici Toprak tahvilleri, bidayeten bunlan vern.iş olan malsandıklaıınca, 1948 Toprak tahvillerile değiştirilmektsdir. Kendisi saatlerdenberi durmadan çalışmıştu Jordan'ı. Carp'ı Corbett.i sorguya çekmiş, tahki kattan o zamana kadar elde edilen neticeleri bir araya toplamışa Şimdi de komiser muavinlerinden Feigelbaum'dan telefon bekliyor du. Feigelbaum'u hastanede bırakmışlardı, Marylynn ameliyat esnasmda ölürse veya kısa bir sorguya tahammül edebilecek haic gelirse hsmen telefon edecekri Bess'in gözüne bir şey ilişti: Komiserin masasında bir defter duruyordu. Marylynn'in meslek hayatımn başlangıcında. Bess onun hakkında yazılanları toplayıp bu defter3 yapışfırmış. böylece gaze;e kesiklerinden nürekkeb bir albürn vücude getirmişti. Şimdi defter ılk sayfası açılmış vaziyette duruyordu. Bess buradaki resmi tanıdı: Madeleine'in t'nünde seyyar biı iotografcımn cektiği bir resimdi bu. Fowler. tatlı bir tavırla: «Dün gece kaldığımrz yeıden devr.ni edelinı,» dedi! «Parise gittiniz. Orada ne oldu?» « Hiç. Paramın ^nrt mctelığinc kadar harcadık, sonra Amerikaya ddndük.» • Paıise niçin gittiniz, ev v elî onu öğrenelim.» Bess içinden: .Öyle ya, Pariie nıçin gittikti?» diye düşündü. O zamana k?Har kurduğu bütün huhalar hep Fran=y a bir evihatle ba§lamx§ti da asü onun igo Mnliyctler düçüvülmelidir Cf'nil Said Barlas bundan «ons steriiniıı devalüaîvonu nefiresınde hasıl olan durumu vc hükumetirv hangi sebeblerie paramızın kıymftini muljafazada karar küdığını izalı etm'5. müteakıben Marshall plâ nından bahsedcrek demiştir ki: '•Memleketin her Vöşesinde msliyct yüksckliği mcselasile kar?ılasmaktayız. Bu mesclc. y?kır.da V\riste i?tirak odçccğim Marshal! plAnı bakanları toplantı^ınm gündeminde bulunan Şümrük maniEİaıinm kEİdırılmasile ileilidir. Kimin mah ucuf ^ o satabilece';tir. Dcvleüerin birbirlerile münasebetlerinde de ucuz maliyctli msllar satılabilocktir. Böylece deviot him?yesi vavaş yavaş oıiadan kalkac?ktır. Bizim bundan sonra tu'acağımi7 yol ucuz. iyi ve bol mal çikarmaktır. Bız ziraat memlekcıiyiz. Ziraatte istihsal tedricen arts». A', rupada komünizm davasmın Bunun dısında yeni istihsal sahabir seçim mcvzuu sayılanııyacağına lan bulmaklığımiz lâzımdır süphe yoktur. Hattâ bu bir ikti«adi 1950 sccimlerinclen sonra partil'îr kzlkınma davası bile olmaktan usecim kavsalarını bırakır ve stihzaktır. Dava bizce Rusyamn kendi salın ne tarzda artacağı. mamul vc normal sınırlan içine çekilmesi mahîullerin r.e tarzda ucuzlıyaacğı yahııd itilınesi davasıdır; binaenmevzuunda çahîirlarsa memlckete aleyh daha ziyade askerî bir madaha faySalı is yapmış olurlar. Mu hiyet taşımaktadır. haüî partiler iktidara gectıkleri AaNADİR MADİ m?n istihsal sahasında tutacağımız yol şudur diye şimdiden bildirmslidır. Biz buaüne kadar bu mevzuİstanbul Üniversitesi da hiç bir yol gösterici teklifle karSenatosunun dünkü toplantısı sıla=madık. Para politikamız hakİstanbul Üniversitesi Senatosu dun kında da ufak bir beyanat ve ten Siat 15 te Rektör Orci. Prof. Dr. Ömer kid görmedik. Demokrasi bir gaye Celâl Sarçın başkanlığında toplanmış Gazetecilık Enstitusu Talimatnamesi deçil. memleketi selâmete ve refa ve üzerinde bazı tadiller yapmıştır. Seha ulaştıracak bir vasıtadır. Parti nato. bundan başka: Lisan Mektebine progıamlarında devletin ana mese vertlecek yeni şeklin esaslarını da tesleleri basta gelmelidir. Aksi halde, bit etmistir. demokrasimiz komfiımuz BalkanlaAmerikan mütehassısının rın demokrasilerine döner.> tuzlalannıızda yaptığı tetkikler Doğu Almanyada yeni kurulan komünist hükumeti de kısa zamanda büyük bir buhıana yol açacak bir mahiyet taşıyor. Bilindiği gibi, Almanya ile nnzalanacak barış mııalıedesinin hazırlanmasında Ruslar daima gürlük çıkarıyorlardı. Maksadlaıı orta Avmpaya hâkim olmak, hiç değibe böyle bir hâkimivet imkânını elden kaçırmamaktı. Şimdi yarattıkları kukla hükumet, onlara bu hususta büyük kolaylıklar vadeder görünüyor. Her yerde yaptıkları gibi doğu Almanyada da Ruslar. ycrlilerden nnııckkeb küciik. fakat disiplinli bir milis teşkilâtı hazırlamaya çalışacaklardır Ga7.tcl?rin yazdığma göre bir yıl içinde yanm milyonluk bir siyasi ordu kurmak nıümkun oiabilccekrir. Ondan sonra, Almanya ile barış muahedesinin bir an önce imzalanınası hıi'su^ıinda İMoskovanın tesebbü«c Kcceecsi ısrarla söyleniynr. Çünkii biitıın Keal kuvTetleri \lmanyayı bosalttığı zaman Moskofların cmrindeki yarım milyonluk siyasî poüs ku.'veti her tarafa yayılacak ve memleketi peyk devîetlcr örııcğine uygun bir sekilde demokratla«tıracaktır. Tıpkı Rumanyada, Cpko=lovakyada ve Macaristanda nldııçu gibi. taya çıkması bu tekâsüfü ifade etmektedir. Yani eski miittcfikler dövüşecek olurlarsa Almanya üzerinde dövii«ecekler ve Almanya o zamaıı vaktile harb açarak diinyajı allak bulEski müttefikler simdiki hal lak etmcsinin cczasuıı çekecektir. Şimdiki halde durum bu mahide. aralaruıd?ki biitün ihtilaı \e bu ihtilâfın doğuracağı biitüı ycttedir ve daha ilerideki inkişafıstırabı Almanya üzerinde tekâsüi larının daha hayırsız olmaması bekettirmekte vc iki Almanyanın or lenir. Önıer Rıza DOĞRUL İngilterede seçimler geriye alınmıyor Londra 13 (a.a.) İşçi partisi hükumeti Başbakanı Attlee, Muhafazakâr Partinin, seçimleri Tütün ekicilerine avans vaktinden .daha evvele almak verilmeye başlandı teklifini reddetmiş ve bu sene Tekel Idaresi, tiıtun ekicilerine avans seçimlerin yapılmıyacağını res vermeye karar vermiş ve tevziata baş kln davetli huzurunda nlkâh törenler. men ilân etmiştir. yspıtaıştır. Saadetler temenni ederiz. lamıştır. Fakat başka bir sebeb daha ^ dı: Amerikıdaki hayatmdan k tulmak, mütemadiyen gururunua zedelenmesine bir son vemıek Luke'dan uzaklaşmak istiyordu da onun için. Bess bütün ömrünce yanıada küçük bir bayrak tasımıştı ve zor durumlaja düştü mü, gbdice açıp bakardı. Bu görünmez ufacık bayrakta: «Makul olalım!» yazıhydı. Makul olalım! Makul hareket edelim! Evet ama, bu işte hiç de makul hareket etmemişti. « Marylynn'i Parise oradan istifade edeceğini düşünerek ^otürdüm,» dedL •Or.u tahsil' ettirme me imkân yoktu. f';' ' ' i 1 ^ ™ hiç olmazsa bir cilâ verebilirdim.» > Verdiniz mi?» Bess: «Hem de ne kadar!» dedi. Bu kelimelerde dfkeyle bîraiıer iftihar da vardı. Fowler defteri onun önüne c*t.ğru sürdü ve parmağile resmi göstererek: «Ortanızdaki adam kim?» diye sordu. « Bu mu? Luke Jordan.« Peki ama, Parise sizinle bersber onun da cittİ3İne dair hiç bir şey sövlemediniz.» « Bizimle beraber gitmedi. Bir kaç ay sonra kendi hesabına kalkıp geldi.» Bess, Luke'un bu beklenmsdik gelişini hstırlarken gülümsedığmin farkında değildi. Universite Caddesî civannda, eski bir ahınn üzerindeki roman Amerikah.tuz miıtehassısı Wolf, tuzlalarımısda yaptığı tetkUderini bltirerek. hazırladığı raporları alâkalı Bakanhğa sunmuştur. Mütehassıs bundan sonra ^ekel Umum Müdürlüğunde çalışarak mahalli incelemeler yapacaktır. Sabık Başbakan ve Londra büyük elçisi Rauf Orbayın İstanbuldan serbest adsy gösterilmesi için seçim kuruluna yapılan müracaat üzerip.e, CH. Partisi İstanbul İl Ikım mutehassıs doktor!aıı;ıuzın teidare kuruiu seçim faaliyetini hızkaüde sevki meselesine el koyalandırmışür. Bu arada, il idare kucağım. ruiu. ciddî kararlar almak üzere, Doğrusunu söylenıek Iâ7im gelirbugün öğleden sonra parti merkjse bir kısmını tanıdığım ve bir kıszinde mühim bir toplantı yapamını da tanıdıkîanmdan öğrendicaktır. Bu toplantıya bucak başğim çok kıymetli bir çok he'iimkanları da iştirak edeceklerdir. Diler sanki hastanelerimiz mülenasğer tarafran, Partinin İstanbul nsısla delu iıııiş gibi hattâ yas had« daylarmdan avukat Ekrem Amaçdini doldurmadan emekliye aynlla, avukat Atıf Ödül dünden itibamışlardır. Yerlerine gelirilziîicrin ren şehir içinde propaganda faalikıymetleri haiüanda söz söylcmeye yetme girişmişler ve dün akşarn tüzum gcrmüyorum. Onu, tayini Ortaköyde partililerle uzun süren yapanlar ve tıb âlemimiz pekâlâ bir görüşme yapmıslardır. takdir edcr. Lâkin bir doktorun ea verimli olduğu ve bilgisinin tecrübe ile en iyi taçlandığı bir anda unıumî hizmetten çekihr.esi isabetli bir şey değildir. Sağlık Bakanı dostumuz Dr. Kemai Bayizidin bu Baştarajı 1 inci sahiiede yanîış adımı hangi mülâhazanın sev selerın nvatan hainleri» oldukla kile atmış olduğunu bilmiyorum. Bildiğim bir şey varsa, Türk herını iddia etmiştır. kimliği namma şahıslarile iftihar Yugoslavyanm Bulgp.rlara edilen bir çok kıymetli doktorlat cevabı en dinc ve ömürlerinin en verimli Belgrad 13 (a.a.) Mareşal Ti bir devresinde yeni tekaüd kanuto hükumeti, bugün Bulgar lider j nunun fena tatbiki yüzünden re?mî lerini. Makedonya eyaletlerini Yu j faaliyetten uzaklastınİTnış bulungoslavyadan ayırmağa teşebbüs > malandır. Bundan, pek çok hastaetmekle itham etmistir. ları olan o doktorlarm zarar göreBu ithamı Yugoslav hükumeti. ceklerini asla tahmin etmem; asıl iki memleket arasındaki karşdıkiı zarar görecek olanlar, böyle kıyyardım ve dostluk andlaşmasını metîi ve tecrübeli hekimleri kızağa bozan Bulgsristana verdiği cevab çekilmiş olan haEtanelere müracaat da belirtmekiedir. eden fakir ve muhtac tabakaduv Yeni kanun henüz yaş haddini doldurmamış olanlarm emekliye ayrıiması salâhiyetini hükumete veri miş ise bunu ancak hiç bir işe ya|ramıyan ve nasılsa kadroya girmiş ve orada takılıp kalmış olan faydasız unsurlan temizliyebibaîek içiı» vermiştir. Yoksa mesleklerinin cn verimli de\tesine girmiş bir çok Mr. W. E. D. Allen tecrübeli ve mütehassıs elemanîaBeş senedenberi Ânkarada İngilrm ablması için değil sanırım. terenin Türkiye büyük elçiliği basuı ataşesi vazifesini gören Mr. W. 150 kadar bekâr ve çoğu gene E. D. Allen'in memleketine dönekadın muallimin âiıde halinde îsceğini yazmıştık. Mr. Allen bu tanbuldan Anadcluya sev/.ir.isn maksadla şehrimize gelmişür. doğan teessürü henüz zail olmıyan İngiliz basın ataşesi yurdumuzda î umumî efkâra Şemseddm Güna'tay bulunduğu müddet zarfında birçok kabinesi ikinci nahoş siüprizi de dost kazanmış. İngilterenin mecbu doktor larımile vermiştir. mua ve gazetelerinde Türkiye hakBu kararlar ve tatbikat kcbir.eye kında müteaddid ilmî makaleler nasıl tesir eder bibneyiz, ama bir yazmıştır. Pek yakında «Türk orBüyuk tarihî harb filmi. I seçim arifesinde, hükumetin mendusunun tarihi» isimli bir de kiYerlerinizi e\rvelden aldırınız I sub olduğu parti hakkında asla sernpati doğurmaz ve verilecek reytabı neşrolunacaktır. Tei. 42851. lerin hiç şüphesiz eksilmesine se19 ekim çarşamba günü uçakla beb olur. İngiltereye gidecek olan Mr. Allen Türkiyede. şimdiye kadar misli ve eşi gelecek sene gene Türkiyegörülmemiş olan bu hekim tasfiyeAlbümlerini ye gelmek niyetindedirler. Eİnin gerçekien hikmeti manssı ve lüzumu anlaşılır şey değildir. Allah NİKÂH TÖRENİ diğer daireleri bu çeşid kararîarGeneral Ömer Köprülü kızı Ayten ile dan ve diğer partileri böyle menfi sekUen Topçu Üsteğmeni Sulhi Şen'in 14 ekim propaganda dan saklasm. RESİMLERI ile süsleyiniz. 1949 cuma gunü Kadıköy Evlenme MeB. FELEK İstiklâl Cad. 289, Telef: 40108 murluğu salonunöa saat 14.00 te peç Ingiliz Basııı Âtaşesi gidiyor Peykler* adalet divanma veriliyor 2AFERLER ASLANI MI I ÇCGUKURENIZ1N FOTO SABAH' Cumhuıivet'in Edebi Romanı: 1 9 Sazan: V1CKV BAL'M Çevircn: VAHDET GÜLTEKİN Bitmez tıikeunez gibi gelen biı iaz'Jzazn soııra kapı ni]i3;et açıld; içeri o kısa boylu hastabakıcı •jard'mcısı gir li. Üçü de ncfcslerini tuttuhr. nattâ Huysmans, bir en için kend;sini hemcn oracıkta kaîb sektesuıdcn ölüverecek gibi hisrstti. Kız kapıyı açarak: <Buyrun.» de^'.i. Fakat içeri gelen Marylynn'in sedyesi değildi. Hiç beklenmeden i'e kiııı olSuğu anlaşılmadan içeri îiren bu adamı hiç biri tanımıyorJu. Otuz yaşlannda, genc bir adam iı bu. Hoş ve temiz bir çehresi, âümdüz kagları, kurşuni gözleri ve • üzüne bön bir eda veren küçül. bir burnu vardı. Cildi» güneşien vönmıçtı. Ksrışık fılnmda ter tanclcri toplanmıştı. Aıkasuıda adaleü omuzlarma biraz dar gelen lâciverd bir elbise ^ardı. Oğulları Eîkere gidince anneler onların elbiselerini saklaılar; harbden sorca bu elbiseler artık küçük gelir ama, Henuz eskimediği için de atmEğa kıyamazlar. tşte bu da o elbiseleı ılendi. gibi bü: tavırla bakarak: Evet?' diye sordu. Yeni gelen: Ben Lee Crensha\'.'.> diye kendini tanıttı ve sıkılgan bir tavırla hopsine ayrı ayrı gülümscdi, fakat yüzündeki o müthis şajkınlık hâlâ devam cdiyordu. Bir müddet orada öyle ayakta durcîu, sonra Jlr. Huyrmans'ın şap kasile bastonunu yan tarafa itip kendini hezaren s?.nda!'cye attı. • Müsaadc oder misiniz oturayım?» diye de sordu. Huysmans gözleıinı yukan doğru djkcrek onu uzun uzun süzdü. Luke hiç alâkadir olmadı. Dale Corbetî: >hee Crenshaiv mı?» dedi. Yabancı: «Evet » diye oevab veıdi. «Lee Crensnavv benim. Kocasıyım.» . * * * Bess Poker kamkcr Fowler'ın yaruric. getirilâigi s n a ı ssat sabahın sekiz bu'j'uğuj du. Fo'A'ler onun ruhî durumunds hafıf bu değijiklik sezmifü. « E. birîz dınlendiniz mi baCorbett yabancıya izahat oektet kalım?» diye sordu. lıktan bozma olan, mail duvarlı u çıkacak olan pis bir opera şirkefak bir odada oturuyorlardı. Bir tinin menecsrine tavsiye etmiş gün Luke oraya çıkagemıijti. Ma Mary de, benim haberim olmadan rylynn yoktu, Bess de onun çama bir gün gidip sesini dinletmiş. Hem de arkasına pembe şifondan bir şırlannı yıkamakla meşguldü. M rylynn'in o incecik entarilerînden elbise giymiş de öyle gitaıiş. Bilirbirirdn pembe kemeri kapile pen sin, Marylynn pembeler içinde ne hal alır! «Lakme» operetinden o cere arasına gerilmisti. Luke eğilip bunun albndan ge mahud «Çan Şarkısı» nı söylemiş çerken: «Merhaba, Pokerface,> de ve öyle kepaze olmuş ki. ömrümdi, «Buradan geçiyordum da şoyle de unutamam. O pejmürde kılıklı tiyatro simsarma ne söyledimse bir uğrayım dedim.» Bess afallamıştı ama, kendini dinletemedim. Tahmin edebilirsin, çabuk toparladı. Kısık bir sesle: Luke: Kanarye gibi ötaıeğe kalkın«Merhaba, Luke.» dedi. «Tünelle ca sesini kimbilir ne acayib şekle sokmuştur! .Ama, benden habersiz mi geldin?» iş görürse böyle olur işte.» » Luke Amerikadan Fransaya üLuke: «Aldırma, Pokerface, ben çüncü sınıf bir vapurun üç kişiden ibaret orkestrasmda vazife almak onu yola getiririm.» dedi... ve gesuretile gelmişti ve bütün eşyası tirdL da bir diş fırçası, bir Panama şapBess Pariste kaldığı bu bir kaç kası, bir de elden düşme smokin ay zarfmda epey şeyle karşılaştı. den ibaretti. Fakat hislerindeki kaynaşma ve Emily adı.ıdaki bebeğin yanına karışma arasından yolunu bulup divana otururken: «IMektubunu' açu; en sonunda herşeyi nizama sokmağa muvaffak oldu. Bu devaldım,» dedim. «Gene ne var?» t Her zamanki mesele; Ma reyi kapatüğı zaman eskisinden daha makul ve azimkâr bü hale ıy.» Luke sigaras.nı ağzından alma [elmiş bulunuyordu. Artık kat'î dan: «Yeni bir Güzel Adam mı şekilde kanaat getirmişti ki kaçma diye bir şey hahis mevzuu olamazbuldu yoksa?» diye sordu. fazla Bu seferki Marakeşte A dı ve Luke'un karşısında rablara Bata ayakkabları satıyor.. hassas davranınamak lâzımdı. YaGözleri de ıslak bir yayakaldırımı pabileceği tek şey, hassasmış gibi üzerine atılmış kiraz çekirdikleri hareket etmekten ibaretti. insan ni andırıyor... Fakat Mary'nin zih güzellikten ve cazibeden uzak olunca haddini bilmesi gerekti. Aşnine bir takım fikirler koymuş.» «a nail olamayınca dostlukla ikti« Meselâ?» fa etmeliydi. (Arkast var) , « Şimalî Alrikayı dolaşmaga Bugün Matinelerden İtibaren T A R S İ l l SİNEMÂSEÜDA Atlas Filmin Efsuncu Baba ölminden sonra bir saheseri daha z/uast Türkiyenin her sahr.££inde en büyük rağbot ve çılgınca toplayan ÜSTAD MUHLİS SABAHADDİN iıı ö'ımez eseri . Operetinden filme alınmış. müzık ve şarkılar» aynen muhafaza edilmiştir. Hayattan alınmış ve gözleri yaşartan bir mevzua 1 bu eseri herkesin ve bilhassa genç kızlarımızın görmeleı siye ederiz. » Matineler: Her gün 1 de, Pazar 11 de^ geceleri 9,15 te
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle