Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EMEKLILIK Ydzan: E«Hı Haliye MJsteşan Esad Tekfll İKT1BASLAR KANUNUNUN İ2AHI Amerikan vt Rus alom bömbalırı (İkinci sahifeden devam) Vakıâ, atom harbi, bir dereceye kadar, şekil değiştirmiş bir hava harbi olarak kabtıl edilebilir; fakat bu harbde deniz ve kara kuvvetlerine düşen pay da mühimdir. Atom haıbinde hava kuvvetlerinden sonra en mühim pay deniz kuvvetlerine düşer. Zira, bu harbde üslerin büyük bir rolü vardır. Üslerin gerek temini, gerek muhafazası da daha ziyade deniz kuvvetlerine düşen bir vazifedir. Bu bakımdan da, atom harbinde Rusyanm Âmerika ile aynı seviyede olmasma imkân yoktur. 23 eylul 1949 da İngiltere, Amerika ve Kanada tarafmdan verilen resmî malumatla. Rusyanın artık atom bombası yapabilecek bilgiyi elde ermiş bulunduğu ve Rusj'ada bir atom infilâkı vuku bulduğu ilân edildikten iki gün sonra, Tass (Sovyetler Birlıği telgraf Ajansı) Rusyanın atom sırrlm tâ 1947 denberi bildisini hsber verdi. Aynı fcaberde şürılar da ilâve ediliyordu: «Malum'lur ki. So'yctler Birliâir.rle genis ölcüde inşaat işleri devaıtı etmektedir Surîan elektrik kuvveti isühs:.l eden istasyotılsnn madcn ocaklaiinın. kpnalların. yolların insaatı büyük ö.cüde infilâk amelivesine ltizum göstermektedir ve bu mak«Td!a mubtelif çeşid arazide topraŞın veva kavaların havaya uçurulmasmda fennin en son vasıtalarma ba^vurultnaktadır • Bu satırlarla. Rusyada atom kuvvetihden inşaat islerinde istifade edildigi ima edilmektcdir. Süphesiî Rusya buna. harbci gayelerle atom bombası yapmamış olduğ'jnu iddia etmek için lüzum görmektedir. Fakat resmî Amerikan makamlarının kanaatine göre. Rusyaöa vuku bıılan infilâk ne bir kaza eseriHir, ne de kücük capta bir ameliyedir. Gene Amenkan kaynaklarının verdikleri malumata gbre. yeryüEÜnün heıhan^ı bir noktesmda vuku hulacek atom infilâklarını kaydedebilecek mahi\ette olan aleticr Uranyum infılâküe Plutonyum infilâkı ar=;ınchki farkı ayırd edebilmektedir. Bundan başka. Bikini tecrübeleri, atom infilâklarının etrafa tehlikeli radyoaktiv ışmlar saçtıklarını gÖ5termiştir. Oiun için. inşaat içlcrinde atom kuvveti kuüanmak. tehlikesi goze almabılecek bir macera değildir. (Lnndon New*'dan) r L 11 Sümer Sinemasmda Bu akşamdan itibaren BİR KAHRAMANUK DESTAN1 " 1 BIRYURTYAZISI 20 19<Q195O Tekaüd hakkı rette geçirdıkleri müddetin de keza iki kat it:bar edilmesi gibı şeylerdir (madde 36). Ordu ve Devlet Havayolları uçucularına, denizaltı subaylarına. askeri me'1 mur ve gedikli erbaşlarına, yukarıda sayılâri fiill hizme't ve itibari hizmet zamlarından maada ayrıca altı ay daha itibari hjzmet zammı kabul dlunmuştur. Son hizmet: Emekliye ayrıldıktan sohra yen;deh tekaüde tâbi bir hızmete alınanların bu hizmetlerihe (son hizmet) denır Bu son hizmet müddeti iem. eskiden bağlanmış tekaüd avlıklarına, son hizmet sırasında ahnan aylık veya ücret tutsrmın yüzde birı ZBmmolUhur ki buna da son hizmet zammı denır (madde 100). Istanbula kaside 301 de Lysimabos, ilk karısının ismi olan Nikaia'yı ad olarak takmıştır. İznik sözü Nikaia'nın zamanla değışmiş şeklidır (1). Nıkaia, devrinın icablarına uygun olarak çok düzgün yapılmıştı. Coğrafyacı Strabon, şehrın durumunu şöyle anlatır: «Nıkaia kenarlarmm yekunu 16 stadyon olan dört köşe biçımindedır. Caddeler birbinnden o surette ayırd edilmiştir ki orta Gimnazvomdaki bir taştan kapılarının dördü de görülebilir.» Nıkaîayı M. E. 281 yılında Bitinyeliler almış ve Nikaia bu devletın Prusa (Bursa), Njkomedya (İîinit) şehirlerinin yanında baslıca merkezler'nden birı olmuştu. M.S. 325 de bir metropolitik olan Nıka^a'da büyük Konstantin'ın ilk konsile başkanlık etmesı ve Arıus dininin burada reddedıimesı üzerıne Nikaia bütün düriyada meşhur oluyor. 727 yılında Arablar şehri zorluyorlarsa da alamıyorlar. Nihayet 1081 senesinde Konya Selçuklular: İznıki zaptetmeğe nıuvaffak oluyorlar. Süleyman B'.n Kutlumuş burayı devlet merkezi yaparak İznik Türk împaratorluğunu kuruyor. Ebülkasımdan sonra yerine geçen Kılıç Aslan zamanında, haçlılar 400.000 kişilik muazzam bir orduyla İznik üzerine yürüyorlar. .Cesaret, faalıyet ve ihtiyatkârlığile şöhret kazanan; hemen hemen bütün kuçük Asyaya hâkim olan Kilıç Aslan şehrin dışında İznıki rr.üdafaa ediyorsa da 20 haziran 1097 de haçlıların ehne geçıyor. Bir asır sonra İstanbulu haçlılar zabt ve yağma edince Teodoı Laskaris, İznik merkez olmak üzere bir kralhk kuruyor (2). 1301 senesinde Osmanlıların Yenişehri almaları ve merkezin buraya nakli, îznlkin Türkler tarafmdan ikinci zabtının yakınlaştığını göstefiyordu. Tarihi Âli Osman îznikin ikinci zabtını şöyle anlatır: «Osmanlılar, Yenişehirden yana alan dağ civsrında bir kale yaptılar, ol kalenin içine adam koydular. Ol zamanda Taz Ali derler bir dilâver vardı, gayette pehlıvan' ve behadır idi. Ş.mdiki halde ol hisara Dazali derler. Andan sonra kâf rler zebun olup hisarda otururlardı. gaziler dahi seğırtip içeriden adam çikarmazlardi. Taşradan dahi k'mesne gelmez oldu. Bir nice zamah dahi bu hal ile kalıp gitt ler. Akibet kâfirler fırsat bulup İstanbul Tekfuruna adam gönderdiler, hallerin arzettıler; üzerimize# Türk geldi âciz kaldık, eğer bir dermanın varsa edin, yahud açlıktan kırılırız, ded.ler.» (3). Bızanslılar İznike beklenen jardımı yapamadıklsrından 1332 yılında şehrin önünde Orhan Beyle teshm şartları konuşuldu. Bizans Tekfuru f.mdiki İstanbul kapısmdan çıkarken tam karşı istikametteki Yenişeh.r kapısmdan Türkler şehre gırd.ler. İznik, üçiıncü defa devlet merkezi oldu. Osmanlıların ilk devrinde İznik pek genişledi. Fakat kısa bir müddet sonra hükumet merkezi Bursaya naklolulunca şehrin parhyan yıldızı sönmeğe başlıyor. İznik, gündert güne ehemmiyetıni kaybediyor; 0 kadar ihmal ediliyor ki; İznik yolu ile Bursa ıstikametinde yola çıkan Dördüncü Murad, yolların bozukluğundan dolayı İznik kadısını öldürtüyor. Nihayet 1922 senesinde îstiklâl Savaşında düş man geri çekılirken bütün şehir tamamen yakılıyor. Bugünkü İznik, Cumhuriyet devrinde 2300 sene evvelki Nikaia şehri gibi eski yerinde yeniden ve muntazamı bir surette kuruluyor. İzniki ziyarete gelenler, ilkin kaleleri dolaşırlar. 4427 metre uzunluğunda şehrin bütün etrafını çerçeveliyen surların, 4 büyük muhteşem kapısı vardır. her kısmı başka bir mimari usluptadır. 18 asır önce yapılan tıyatro sahası kazılmadığı halde tribünleri taşıyan yan kemerler gayet iyi görülebilir. Şehrin yakınında bir tepe üzermde yerlilerin Berber Kaya dedikleri bir lâhid ve 4 Km. kuzeyinde Philıskos ve Cassios'un M.S. I. inci asra aid 11 metre yüksekliğinde % kemerl: obelisk biçiminde ehram mezarlar görülmeğe değer. Iznik'in batı kenarmda üç dehlizli ve basilikal biçimindeki Ayasofya kilisesinde eskiden Başpiskopos otururdu. Bu kilise son radan Sultan Osman zamanında camie çevrilırıiştir. Küçük olmasma rağmen içinde çok kıymetli mozaikler bulunan ikinci Bizans kilisesi 1922 de muharebeler sırasında tamamen yıkılmış olup enkazından çocuklar Yüsüktaşı dedikleri mozafckleri el'an çıkarırlar. Şehrin Türk eserleri arasında ilk göze çarpan İzn;k, Yesil Camisidir. Osmanlıların ilk sadrâzamı Çandarlı Halil Hayreddin Paja tarafmdan yaptırılmıştır. Mimari Hacı Musan:n 14 senede ikmal ettiği bu cami Bursa Yeşl Camisi kadar güzeldir. Caminin ön avlusunda Selçuk uslubunda güzel, mermer oyma büj'ük bir kapı vardır. Yeşıl caminin minaresi gibi kıymetli ve solmaz çinilerle «üslü bir minare hiç bir yerde yoktur. İstiklâl Savaşında tamamen yıkılan Eşrefoğlu Ruml camsinin minaresindeki çiniler de sey yahların dıkkatıai çeker. Bu c*minin yanında asıl adı Aptullah olan ve: TeceHi şevk< didarın beni Mest ( eyledi hayran . Enel hak sırrınt cavdan amnçiin kılmazam pünhan gibi, meşhur beyıtleri bulunan şair Eşrefoğlu Rumi'nin mezarı vardır. Nilüfer Hatun İmareti, Mahmud Çelebi Camis:, Kara Halil Hayreddın Kümbeti her biri başhbaşına tarıhi ve kıymetli birer eserdir. ^ ^ İstifade etmesinı bilsek memlekete çok, hem de pek çok döviz temin edecek, İstanbul ve Marmara turizm bölgesinde bulunsn bu sehre karşı gösterilen lâkaydı artık sona ermelidir. Buradaki tarihî kıymeti haiz eserleri harab olmaktan kurtar» mak, tamir ve restore etmek, İstanbul ve Bursa müzelerine gönderilen eserleri ve İznik.n meşhur çinilerıni asıl yeri olan İznik müzesinde toplamak zamanı, çoktan gelmiştir. İstanbulun fethinin 500 üncü yıldönümünds dünyanın muhtelif yerlerinden gelecek seyyah kafilelerinın, İstanbuldan sonra memleketin bir çok yerlerıni gezmek istiyecekleri ve bu arada İzniki unutmıyacakları muhakkaktır. O zamana kadar İznikin en mühim derdinı teşkil eden Orhangazi İznik yolu yapılırsa, İstanbuldan kalkan bir kımse Yalova tarikile İzn:k gölünün enfes 1 *.arasını doya doya seyredecek, îznikin tarihî eserlerini görecek ve aynı gün Yenişehirden Bursava varabilecektir. Tarihî zene ; "* " '9 tabii zenginllğin kucaklaştığı bu güzel şeh* rin yakınındaki yamaçtan bir aksam üzeri İznikin yeşil ovasile mavi gölünü seyredenler hem batan bir günün, hem de ömriinü yaşamış bir şehrin gurubunu göreceklerd r Tekin Yaman İst. Ortaköy. Dereboyu Cad. 98/1 (l)îznik Kılavuzu. Dr. Schede îstenbul 1935 8. 1. (2) İznik ve Bursa Tarihi. Memduh Turgud. (3) Tarıhi Âli Osman. Ayasofya Kütüphanesi No. 78o. 4 Tekaüd Hakkı hâhği jjf tBrihleıi bişlâr? Aşağıda ızah edeceğimiz gibi, islirekçılerin, yani tekaüd aylığıridân faydalananların aylık ve ücreHen üzerinden her ay yüzde beş emeklılik keseneği ve tek?üde tâbi memuriyete ilk girenlerden ^25 aidat kesilir. Işte tekaüd hakkı, iştirakçılerifı avlık ve ücretlerinden durumlarına göre Tc5 veya 25 aidatın ilk kesıldiğı aybaşından itibareri başlar. Âncak maaşlı memurlar için tekaüde esss olsn hizmet müddeti, on dokuz yaşın dolmasından sonra bgş!?makta ikeh yeni kanuna göre bu müddct. on ?ek.z yaşın ikmalini rriüteokıb başlayacaktır. , Memurıh Kanu'"unda on sekiz yaşını doldulanların memurluğa glrebıieCeğıni gbstermektedir (Memurın Kanununa ek 1995 numaralı kanun). Bu vaziyette 19 yaşını ıkmalden önce, eskı tarıhlerde ıfa edilen hizmetlere aid müddetlerin de tekaüd müddetine sayılması uygun görülerek 1452 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 1/9/1929 tanhinden önceki jamanlarda 16 ncı yaşından 19 uhcu yaşıng kadar (bu yaş dahıl) ifa edilen ve tekaüde tâbi bulunan maaşlı hızmetlerın sayılması ve mezkur tarihten itibaren de sadece (19) yaşında ifa edilen maaşlı hızmetin muteber tutülması hakkında muvakkat bir hüküm kabul edilmiştir (Geçici madde 14). Baş rolde: FERNAND GRAVEY Binlcrce mvharibin istirak ettiği meydan harbleri... Yalın kılıç savaşiar... VaUn için carpıs^n bir kahraman... Saray entrikaları. Sİflema tarihinöe misli' görülmemiş bir eser 6 a) Memurun istemesi tekaüd, b) Memurun isteğine bakmadan tekaüd. Kanunun 39 ve 40 ıncı maddelen. yenı kanun hükrnıine tâbi olan memur ve hizmetlılere hangi hallerde, emPklilik aylığı baflanacağını gösteriyor. Bu hükıimler, aynı zamanda memur ve hizmetlilerin hangi hallfrde tekaüdlüklerini istfyebilpceklerifıi ve gene dairelerın memurun isteğıhe bakmadan kendisıni ne gibi hallerde tekaüde sevkedehilecefıni tesbit ettniş bulunuyor. Bu iki madde hükmünü, daha ıyı anlasılması ıçın ıkı kısma ayırarak iki cedvel halinde aşağıda gösteriyoruz: A Mpmututı toc*i iizerine tekaüd 1) Fiili hizmeti ve zammile otuz yılı dolduranlar ve aynı zamanda bu şart ile b:rhkte 55 yafinı da bitirmiş bulunanlar, 3) Hizmet müddeti ne olurfa olsun altmış yaşını dolduranlar (bunlara aylık bağlanması ıçın 20 yıl hızmet etmış bu'ıunmaiarı lâzımdır). 3) İstifa etme. tekaüde tâbi olmıyan bir hızmete geçme, mılletvekili seçılme. belediye başkanı veya ıl daimî komisyonu üyesi ;ken 30 yıl hizmeti ve 55 yaşını doldurmadan ayrılarak tekaüde tâbi bir hızmete geçmemiş olma, idareten veya cezaen vazifelerihe son verilme vesaire gibi 87 nci maddenin a. b, c. ç, d, e. g, h, i, j ve m fıkralarında yazılı haller yüzünden keseneklerinın kendilerine iadesi ıcab edenlerden yaşları (55) i ve hizmet müddetleri otuz yılı doldurmuş olanlar, T E R N O Tiyatrosunda Viyana varyete revü trupu Gencl istek iizerine yeni Sürprizlerle dolu bir programla temsillcrine 10 gün dah=ı rievam edecektir. D İ K K A t : Tem«!iller her gün İK ^e Cumartesi t'ersernbe ve Cuma piınleri 21 de suvare. Pazar sabshları 11 de Pa7qrfr?i 1? J^E> ve Çaı=amba İS de tcnzilâliı matiııeler. Yarın Akşamdan İtibaren Y I L D I Z SİNEMASIKDA Mevsimin ilk büyük filmi 5 Fiili hiemet, fiilî hizmet zammt, itibari hİEtnet, ton hismet Fııli hizmet. iştirakçi ve tevdıatçıların aylık ve ücretlerinden kesenek kesılmeğe başlandığı aydan itibaren tam aidat vermek suretile geçırd&leri müddete denir. Aybaşlarıno*sn Eonra vazifeden ayrılanlar için ayrıldıkları ayın tarriamı, fiill hizmet sayılır. Bakanlık emrine alınanların. kadro dolayısile scjıkta kalanların. eli işten çekt rılmiş. açıga alınmış veya tevkıf edılmış olanlardan kanunları gpreğince tam veya eksik aylık ve urret alanların, bu suretle genrdıkleri müddetlerin yarısı. fiil' hizmet itibar olunur. Bazı vazıfelerin yörucu ve yıp ratıcı olduğu gözönüne alınarak bunların fiilî hizmet müddetler ne zam yapılması esası kabul edilmiştir. Buna da "fiili hizmet zammı» denır. Bu fiilî hizmet zamları. emeklilik muamelelerınde fiılî hizmet sayılır (madde 31 ve 32). Fıılî hizmet zammı muvazzaf, 3'edek ve gedıkli subaylarla askerî memur ve gedikl: erbaslar icın kanunda gosterilen vazifelerde geçen her fiili hizmet yılı için üç aydır. Polis. komiser yardımcısı. komiser, bsşkomiser ıçın gene üç aydır. Lokomotıf makinıst ve ateşçile rıle gernı atesçi ve kömürcüleri ve dalgıçlar için altı aydır. Atelye. fabrika, havuz ve depolarda çalışan ve kanunda sayılan hizmethler için de gene altı aydır. Bu zamlar, altı yılı geçemez. Ancak lokomotıf makınist ve ateşçılen altı yıl kaydına tâbi değildir. Fiilî hizmet zammının, fiili hizmetten farkı. bu zamlar için alâkalılardan yüzde beş kesenek dahi alınmamasıdır. ' ttıbarî hizmet müddeti. münhasıran tekaüd ayhğının ve ileride izah edeceğimiz kesenek iadelerinin ve toptan ö'demelerın ve tevd;atçılara yapılacak odemelerin hesabına tesır eden, fakat fıılî hizmet veya zamları gibı tekaüd müddetine müessir clm.ıyBn müddetlerdir. Bu ıtıbari hızmetler. subaylar, askeri memur ve erbaşların harbe rr.üncer olan kısmi veya umumî seferbeıik veya seferberlıği gerektiren iç tedıb hareketleri esnasmda geçen müddetlerının ikı kat sayılması, harb esnpsmda esir düşenlerin, esaİn tarihî tefrikası ÇILDIRTAN ŞÜPHE (SUSPENS> CinayGte kadcır süıükleyen ihtiraslı bir aşkm çok heyecanlı hikr.yçsi, muhtesem salonlarda... ifcayak tiyatrolarında ve karh dağierda cerf" an ecien büyük mütikal dram Amerika Kayak Şempiyonu: BELITA Barry Sullivan Bonita Granviüe Albert Dekker Migueî'to Valdes ve Bobby R»mos Kuoa Orkestrası •Be«ir<ı. D,in=!ar . Heyecanlı varyete nıımaralaıı Seni soviyorum İstanbul. Taşında. tnpra|ında, havanda. suyunda. hasıh her seyinde ayrı bir güzellik var. Senden başka, her semtinin hususi manası. apayrı bir havası olan bir şehir daha tasavvur edemiyorum. **# Asırlar boyunea türlü kavimlerin muhasaralarına. istilâlarına uğt'adm, bir cok cihangirler senin sihrinle yandılar tutuştular. sana ulaşmak için baş vurmadıkları çarelsr kalmadı. Amma sen krlay kolay kimseye ram o!mu3ordnn. Her güzel gibi ürkek, her sevgili gibi nazlı ickn. Uzun zam an sana lâyık olanı bekledin durdun. Nihayet bekledığm oldu. Güzel bir ilkbahar sabahı. gül pembe?i koynunü. beyaz atınn üzerinde dünyadaki bütün heybct ve ihtışamı kendinde cemeımiş buk n a n gene bir «Fatih» e açtın. Ar' t:k memnundun. Tarih bile. devir\et boyuhca birbirinden ayrıltfiıyacak olan bu iki sevgilinin visalini ken'line bir merhale olarak kayde^ti. Sevilenle seven bir araya gelditctcn sonra nelef olmaî... Senı sevenler de en ince sanat eserlerini senin aüzelliğîh yoluna doktüler. Lâtif manzaralı meydanlarını zarif I minarelı camılerile tezyin ettiler. j Edebiyatlarının başlıca kaynağı oldun, muhtelif semtlerinin doyulmaz sihrini aynı evsaftaki musiki nağmelerile terennüm ettiler ve sen bütün bunlara. fazla=ile, lâyıktın İstanbul. Üzerine konan her süs. uğruna sarfedilen her söz, seni nağme lıalıne koyan her beste ile bir kat Hahe guzelleşiyor. haıtâ güzellik meflrjmjnun da üstünde kutsi bir belde haline geliyordun«** Asırlar asırlar geçti, birbirinize baflılifınız hiç eksilmedi. Bir srâ scni kıskananlar, sana sahfb olmayı hayal edenler oldu. Hattâ sade hayalle kalmayıp buna teşebbüse bilj ce?aret ettiler. Amma et tırnakt?n ayrılır raı, sen de seni sevenden ayrılmadın. Evleri olmıyan on dört gene, Selektor makiııeleri geliyor İsveçe sıpari? edilmış olan lerden 50 tanesı lnnanınııza gehr.uîır. Tohumluk hubııbatı yabancı ttıaddelerden temızlıverck ılâcl.jan ve bovloce tohumun cımlenme kuarctinı ?rtfıran" bu maklnelerin blr kısmı Ank, rays sevkedılecektır. «'Ankara» vapuru ile dün gelenler «Ankara' \apı,ru dun 310 yolcı. 33 ton yııkle Batı Akdenlz seferjnrlen dBnnıüştür Gelenler aıasinda, İ^'içrenin Ankara BUjuk EIçisı M. Oeorge Camılle. Fransız Knn^olosu M. Creppın Raoul. Dunya Akn Saglığı Kongresıne jştirak eden Ord. Pıof Dr. Mazhar 4) İstifa etme, tekaüde tâbi Osman Uzman ve BaşbaknnhJa baâlı olmıyan bir hizmete geçme. mil Mılletlerarası Ekor.omı İşblrlfai Teskiletvekili seçilme, belediye baş lâtının Genel Sekreteıliğ'ne tayin edıkanı veya il daimî üyesi iken len Avrupa Iklısadi Işbırîiâındekı Tıırk Delegesı Zıhnı Sanus \ard:r. otuz yıl hizmeti ve 55 yaşını doldurmadan ayrılarak tekaüde tâÖLÜM bi bir hizmete geçmenrş olma, M e r h u m Serfıce M u t a s « r r ı f ı Emin idareten veya cezaen vazifesine B e y e f e n d ı n ı n pğ'u Maiıye Bakanlığı son verilme vesaire gibı 87 nci Hesab Uzmanlflrından Emin Eı c j s u n maddenin a, b, c, ç, d, e, g, h, i. babası m ü l g a H a r b ı y e Nezareti Şıfre İ. m fıkralarında yazılı durum M u d u r ü da olanlardan 25 yıl ve daha SÜLEYMAN EBGUS fazla hizmeti olup da kesenek 9101949 gunü vefat p'mıstir. Cena • leri geri verilmiyenlerden altmış zesi. 11101949 salı gunü Kadıköy; Bayaşını doldurmug olanlar, harıye; SUreyyapafa Slneması yanında 5) Belediye başkanları ile Kalfaoğlu sokağı 7 sayılı hanesinden kaldırılarak Osmaııaîa camıinde o|ls vilâyetlerin daimî komisyonu namazı kılındıktan sonra; Karacaahüyelerınden bu yerlerde iken 55 meddekı aile makberesine defnolunayaşını ve otuz yıl hizmeti dol caktır. Allah rahmet eylesin. duranlar tekaüdlerini isteyebilirler. **• TEŞEKKÜR Oğlum. eşim NİYAZİ ARNA'nın anî ölümü dolayısile acımıza yakından alâka gösteren, cenaze merasimine iştirak eden; teleraf, mektubla ve bizzat evımize kadar gelerek bizleri teselliye çalışan akraba, dost ve yakınlarunıza sonsuz teşekkürleriminn bildirilmesine ftıuhtertm gaz«teni«in tâvassut etmesıni rıca ederiz. Annesi: Z^kiye Arna Eçi: Bcmn Arna Bay Sarkis Hovagimyan. Bayan Zaruhı Esmeryan. Bay ve Bayan Sahak Altıparmak ve evlâdlan (D*ri fabrlkatörü), Bay E. Jaragoçyan; yegeni, kız kardeşi ve akrabalan olan dul Bayan MEHRÜBE D. MANUKYAN'ın Her köşesi a\rı bir güıelliğin sombolü olan İstanbul, senin ne tarafını. hangi semtini. hangi vasfını methet=em... Her bivi se'güj uğruna kafianılan meşakkatin, ddkülen kanm biKan: ateşleyen. hayatı aitüst ec'.en bir ihtirasın. kızı anasına rer des*am olan surlarını, hisarlan eden büyük bir aşkın filmi. rını mı? Yahud. dünyanın en muaezam dininin buHkı ihtisamını şekil olarak tece^süm etiiren camilerini mi? Geçmis devirlerin ağırbaşlılığımn timââli AksaraŞ'. Öeyazıd... Daha ziyade gene kalblerde kcfDESEFT FURYi Holivudun en çok scvilen cifti limesi bile heyecan yaratan ışık ve LİZABETH SCOTT flURT LANCAStEtt ' in zevk diyarı Beyoflu... Gc/.den kalblere akan en rüzel filmleri. H r i B H H Manzaralar. ilham beldesi Cihaııgir... Kanaat ve feıagat timsali asil Üsmm MAKSİMDE Yalnız BİR HAFTA H I kiidar... Fuar icin şehrirriize gelmiş olan dünyanın en meshur Ve nihayet sırf şiir va mu?iki harmonisinden fışkıran rüyaîar ülkesi Boğaziçi... Devirler boyunea kaç sair, kaç edıb, kaç bestekâr sizTrupu temsilleri leri terennüm etti. Amma sizleri Diri diri yakılan kadın Balta ile kesilen kafa... Şeytanlar anlatabildiler mi? Asla... En madiyarı... Gözükmeyen insanlar... Uçan sdamlar v.s. hirleri bile sizlerin ancak birer Her gün matine saat 17 de. Suare 21.30 da. ne'jzenizi dile getüebiîdiler. Fiatlar 2 ve 3 liradir. Numaralı yerlerinizi ayırtınız. Bütün bunlar böyle iken. ben kim. seni methetmek kim İstanbul? Senin güze'.liklerini sayacak kadar kelime bile bilmetn. Ancak tesellim şu: Seni anlatamssam da seviyorum ya. Bu bana kâfi. Tanrı daha nice asırlar bizi senden. seni bizden ayırmasın Türk 18 ekim 1049 salı günü saat 10 da İstanbulda Beçiktaşta Devlet İstanbul. Kâğıd Deposunda yapılacak açık eksiltme ile 3500 kılogram arab M. Oktay Dirdaroğhı zamkı almacaktır. İst. Hakuk Fakültesi 78 İsteklilerin 472.5 lira geçici teminatları ve nümunelerile birSömestre talebesi Lkte Depo Âmirliğine miiracaatleri. (14273) LALE FIM3MRA Sınemalarında »/ 10 Ekim 1049 İUU. İUU. luu. İUU. İUU. 100. İUU. 100. m 1. Sterlio Açılıj Cönüt FIRTINASI Ooiar F r a u i ı i frangı Isvıçra > Fiorm Belçıfca r r a n g ı ÇefcoslovaK Kur. Isveç Kur. Eskudo Capanı; 791. 280. 0.80 ': 0 80 65 • n 70 73 '16S90 50.00' 54 12.50 • Esham ve Tahvilât %1 faizii tahvillec: All» Satıt 20.35 20.60 • 20.90 * 2U.10 13 «>5 • 19 25 19 bö 20 20 * 20.35 009b 50 9K.30 96 50 İîüziyonisti C H A B E R N O T 1941 1941 MilU MilU MilU Milli Slvas Erzurum l Sıvas Erzurum 21 1941 Oemıryolu 1 Demırj'olu 11 D e m ı r j o l u 111 Mudafaa 1 Mudafaa 11 Müdalaa Ul Mudafaa IV 20.25 20 80 20 90 20 00 19.30 19 25 19.83 20 20 2P 35 Arab Zamkı Alınacak % 6 faizii istikıazları Kalkınma ıstikraıı 1 96 00 96 1941 Demlıjrelu VI Kalkınma 11 Kalk nm« IM 194S Tahvlll 1 194» Tahvllt Ü 1949 Tahvili I . 1949 m ı k r a z ı 96 .)0 96.50 96.50 96 50 95 93 96 05 Mallyc Bakanlığından: 93 95 96 05 n. :>o %5 faizii 1933 Erganı 2 1938 lkramı>ell Mılli Mudafaa I D e m l r j o l u IV L'em;r>ülu V 4 1,5 faizii. 194» ikramhriilcr: 22.75 22 75 20 20 2(1.10 20.80 20 95 P7.fn • 97 70 9R r.5 9S35 Sö 00 ~ 95 00 21 Ş E H İ R KOMEDİ TİYATROSUNDA Çarşamba Akşammdan îtibaren Hastalık yüzünden sahneden kalciırılmıç olan İZNİK Bugün Bursa vilâyetinin küçük bir ilçesi olan İrnik, Roma, Bizans, Selçuklular ve Osmanlılar de\Tinde uzun. müddet tarihte gerçekten önemli rol oynamış bir şehirdir. Klâsik kaynaklara göre, eskiden Ankara adını taşıyan İznik. bundan 2262 yıl önce M.E. 316 senesinde bir Yunan şehri olarak Antigonos tarafmdan ve yeniden kurulmuş; Antigonia adını almıştır. 15 yıl sonra M. E. Yüzü geçkin olan savaşçılarm hemen hemen yarısı peşref ateşi tarafmdan silinip süprülmüştü. Perkendenin yarah reisi Paho kanlar içinde güverteye uzanmış, kılıç artığı beş on adamma karşı ateş püsfcürüyor. «ne duruyor, dövüşmüyor sunuz? Yoksa ölümden mi korkuyorsunuz?> diye bağırıyordu. *** MÜID5SSİ1 ";ene(i]erl Anadolu U. Yolu drıi|iu. lahvtlleı 12 ııo oo 113 00 %B0 Hiu* Mnedlert 64.00. 64 50 70.00 70.30 • • • ÎTS 10 25.00 450 18 60 2J 00 (Doğuşu: Hovagimyan) vefat etüğınl teessurle bildirlrler. Cenaze merasıminin yarın 12 ekîm 1949 çarşamba gtınü saat 13 30 da Kadıkoy. Surp Takavor Ermenl kilisesinde lcra chınacsğı ilân olunur. tşftu ilân, hususi davetlye yertne kaImdir. Vapur. Köprüden 12 45 te hareket eder. Cenaze levazımai;ısı: Becirfvnn Şirket Misselrn: Merfce2 BsrKası I; Bar.sası T.TiCaret Bankau A'îlan Ç i m e n t o 117 00 24 50 425 16.30 22 50 NEMO BANKASI nın Temsiline basîamlacaktır. rilerek, fırkatadan mümkün mertebe uzağa denise atıldı. İki gemi artık rampa etmek üzere idiler. İki taraf arkebüslerini boşaltıyorlardı. Turgudca bir kaç yıl önce köyünde Kör Aliye verdiği söze sadık olarak onun çatal kulak palasuıı kuşanmışb. Kıhcını çekti, «haydi. kardeşler» diyerek düşman güvertesine atladı. İşte o zaman bir ana baba günüdür başladı. Turgudcanın korsanlaruun kılıç, pala. yatağan ve saldırmaları düşman arasında cıva gibi parlıyordu. Düşman da büyük bir cesaretle dövüşüyordu. Adım adım geriliyordu, fakat sut göstermiyordu. Kılıçlar harvurup harman savururken, bir taraftan Allah! Allah! ve bir taraftan «Kirieleyson!» nidaları birbirine karışırken, harb edenlerin rıplak ayakları, altı boş güverteyi gök gibi gürletiyordu. Bir aralık Musanın arkasına geçen ızbandut gibi bir gavur onun başına çalmak üzere koca bîr topuzu havaya kaldırdı. Kocasının ne tehlikede olduğunu göre Suna. erkeğini koruyan dişi yaban kedisi gibi herifin sırtına sıçrıyarak koca kamasını hartadak iki omzunun arasına sapladı. Eğribozlu. Endülüslü ve lubudile Koca Yunus. Turgud Reisin yanından ayrılamıyorlardl. Şark değumenlert Kredi Fonsiye tahvilltıı 175 01) 155.00 81.00 »0 1903 1911 177 O O 157 '10 S2.IJO Amcrti Kupon 173 BorsR harici altın t i i ' l l a n Sampa edilince bütün kürekçiler, sıiâha sarılıp yukarı geleceklerdi. Topların hepsi zincüle dolu idi. Beş topun da yanında çakıl taşı ile dolu çuvallar sıralanmıştı. Turgudca güneye ve perkende k'jzeve doğru giderken iki gemi de top menzili içine girdi. İşte o zaman perkendenin bordasmdan bir duman fırladı. Sonra da sakin cular üzerinden bir adadan başka bir adaya giderek ufuklara varan bir tnp seii gürledi. Fırkatanm bir gornina kadar ötesinde, deniz on, on beş adım uzunluğunca yarılarak sular iki taraflı yükseldi. «Uyuyor dediğımiz kâfir flyandı» diyenlsr oldu. Turgudca. «herlf ama da korsan. biîi tanımadan ateş ediyor. Demek ki kendisinden olsak da saldıracak. Her halde Osmanlı de|ıl Hem gülle ile su kesnnimize nişan alıyor. at€ş etmevin. dayanın küreklere» dedi. Kiirekler köpiikleri ve .denizleri arkaya sa.%tıruy>rdu. C"lX' kanadları parhyan bir atmaca gibi ileri atılıyorâu. de ona doğru ge» Izerinde kayıp gidlyordu. İşte 0 za davranarak telâfi eden kumandanman iki isksle topîarına ateş emri lardan değildi. Artık iki g«mi eni konu yanaşverildi. Topların ağzından duman fırlayıp bulut üzerine bulut halin mışlardı. Turgud Reis savaşçılarla kararmağa başlayan düşman güde yığılıp yayıldı. Topların ateş etmesile beraber vertesine çakıltaşı dolu toplarını dümeh yekesi basıldı. Iskele kü peşref ateşi makamından boşalttı. reklerine ileri, sancaktakilere ise Düşmanm iskele bordasmdaki topYazan: Halikarnas Balıkcısı siya emirleri verildi. Duman yatı ları susmuştu. Turgudca gene dönliyordu. Turgudca kayık dönünce şmcıya kadar, gemi hızlı manevra dü. Bu sefer öteki bordasmın çatopçuların karşıki geminih top sile topaç gibi dönerek perkendeye kıllarını boşalttı ve kiirekçilere on bombalarma nişan almalannı. fakat karşı sancak bordasını verdi Gene beş kadar hamle yaptıktan sonra topları ateş etmemelerini söyledi «rkürekleri kaldır!» emri verildi. kürekleri içeri alma emrini verdiOteki gemi oir bir arkasına bütün Aynı zamanda da sancak bordasın Fırkata sanki kanada bindi, Kütoplarını ateş etti. Bir mermi su daki toplara ateş etmeleri söylendi. rekler ıçeri almınca gemi ^ almış kesimini deldi, ve omurganın üze Bütün adalar yeni baştan güldür olduğu hızla perkendeye yanaşırindeki sorropo tEhfasını kırarak güldur gürlediler. Bu sırada iske yordu. orada kaldı. Gemi yapılırken Tur ledeki toplara, ağızlanna kadar İşte o zaman bütün kürekçilere gudca bu gibi ihtimallerı gözonun çakıltaşları dolduruldü. turgud du silâhlanlp güverteye çıkmaları. de tutarak kaburgalarun sık sık manlar içinde aynı manevra i'.e topşulara da bir peşref ateşl aaha yaptırmıştt. Delik küçük oldueu döndü \e dönerken de baş topunu açmaları için emirler verildi. için çarçabuk tıkandı. Bir başka boşalttı. Perkehdenin dört iskele Düşman tüfek ve ok atmağa gülle kürek lomboîlarmın birisU bordası toplarının lombar ağızları başladı. Turgud Reis, hızla. fakat nin kenarını klrdı. ve karşı tarah kapkara mağaralar halinde esne hiç ses çıkarmadan yanaşıyordudelerek denize gitti. Gülle, beraber yorlardı .Turgud Reis oralara kar İki gemi arasındaki mesafe yirmi ce kür?k çeknıekte olan Nuhla Ni gılarla yangın çıkarıcı paçavraların adıma inince dışı ıslak, fakat içi metin yanından geçmişti. Nuh Ni atılmasım soyledi Maksadı gemiyı yağll bir paçavra balyası tâ dırek mete baktı. Klzın benzi atmıştt. tutuşturmaktan zijade, gemi tay ucuna çarçabuk tea edildi. BaiyaNuh, «Korktun!. dedi Öteki kızara fasının bir kısmını vangınla uğraş nm her taraft tütüyor, yalnız ortası rak ve gülerek. «Scnin için kork mak üzere ambara indirerek. ram alev salıyordu. Dü?man güvertesin tum,« d?di. O cırada bütün güç ve pa sııasında düşman saVBşçılarmın deki Eavaşçılar bu balyada bir hile kuvvetlerile küfekleri çekmede o sayısıhı aialtmaktı. Bunu kendi a sezerck baçlarını kaldırmışlar, ona lanlara kürekleri havaya kaldıra damlarmın cesaret'.erınde.ı ?Uphe dikkatle bakıyorlardı. O zaman Tur rak övlece durmak emri verildi. lendifi için değil, fakat ne kadar RUdcs oklarm atılmasım emrettiÇunkil kürpk hamlplerin ietı dolayı mümkünee o kadar az telefat ver Oklar ıslıklar çalarak uçtular. Gügeminin başı kalkıp iniyordu. Tur mek için yapıyordu. Çünkü Turgud \'crtede yukaıiya bakan ve hiç kogudca bu halin nişanı bozacağından Reis o gene yaeında blle, kpndllerı runmıyan bir çok düşman yaralakoiKuyorrlu. Kürckier dunınca ka nin zckâ kıtlıklaıını emirlerindeki fe$ naıak veyahud ölprek savaş dı^ı yık aldığı hızla dümdüz Bathın ü kerltria kanuu dökmekte comerd oldu. Balya s&'sabuk açagıya Uıcü Paho, Turgudcanın fırkatasına rasgelmeden bir hafta önce bir Geneviz ve bir de Venedikli gemiye rasgelmiş, onları zaptetmiş. İçlerindeki ipekli fcumaş ve çuhaları. kumanyaları, cepaneliklerindeki barut ve başka mühimmatı aldıktan sonra onlan batırmıştı. Fakat Pahonun onlara çatmaBina sebeb, aylarca öncesi gibi talan isteği değil, fakat öldürmek ve bilhassa ölmok özleyişi idi. Karnı acıkanın her gün şu kadar övün yemekle karnını doyurmağa kalkışması gibi. o da her gün hıncını gidermek için kamçıyı eline alıyor ve forsa koğuşunda zincirlenmiş olan Sarı Hamdiyi kan revan içinde bırakıncıya kadar kam çılıyordu. Ne var ki Hamdi gık demediğl için, intikam almanın böylesinden hiç haz duymuyordu. Pahonun esir düşmesinden beş gün Yarım saat kadar süren korkunc önceydi. gene kamçı elde ve gözleri bir boBazlasmadan sonra pcrkpnâe kinle kararmış bir halde Sarı Hamele eecirilmiş oldu. Turcııd Reisin dinin yanına gelmişti. t?'rfınla uç ?ehi"l ve on vaııl; "aıdı. Ote tarafta tcleiat dehsetli ıdi. (Arkas\ var) Aziz tr.gillî Gulden Fransıs Kok Napolyon Is\'içre A. Kulçe degusa R92 » verli 676 Plitin Bcşibirlikler Jsmet 22T.0O Reşsd 316.00 253.00 Hamid 230 00 Aziz Çiçekli 24? 00 lurk ailım Reşad a l t ı n ı Reşad Elgazi Reşad k u l p l u Hamid 46 J0 48.40 46 40 47.50 45.Î0 45.00 62 20 43.70 50.50 46 T5 45 25 46 S0 48 50 •».6 30 47.TS 49 S0 45 10 «2.30 43.510 S l 00 47.00 45.30 695 «77 328 00 31t<00 255.00 232.P0 247 00 Vahlfl Ankara Liralık siynet altınlan Resao M oo 84 Oft Hamid Tsno 7^00 S8 00 5« 00 69 00 60.00 Sejlik Yarım lira Çeyrek lira RejaıJ Cumhuriyet altını Lirahk genıı 43.TS 46.00 tki buçukiuk 110 00 111 00 2IS.0O 2"5 00 11 ?3 216 00 23S.00 12 00 21rt.Ll? Arma iki buçuklulat 18J.OO 190.0<! Hamid 172 M 17? 00 Vahld Ankara 142.00 H 5 00 Serbcıt plyasada dövizler Oolar N. V. 470 472 • efektü 465 466 tfviçr» frangı ıoc iıo Frank (75) 101 IOO SterUn 12.25 12.50 214 00 * saat 17 d* te»bıt edilmijtir. M u a m e l * BOrm't«hır. Bu flatlat