07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CL!UHLK1XKT 1S43 OUMPIYATLARDA "Tatlı bir sefalet" Yazan: Burhan Felek Londra Kaç gündür size yazamadım. Hoşgörün. Fikren ve bedenen çok r yüklü idik. Kamp, stadyom, güreş. a lonu, futbol sahası birbirinden yırmi, otuz mil uzak yerler. Omrümüz yollarda geçiyor. Şurada burada sandviçle geçiniyoruz. Tatlı bir sefalet. Size, gazetelerde okuduğunuz tafsilâtı vermiyeceğim. Onları öğrendiniz. Yalnjz benim gözümle bir kaç çizgi... Evvelâ açılış gününden bahsedelim. Çocuklar erken gittiler. Biz sotıra gittik.. Açılış, iki buçukta olacak. Güneşteyiz. Güneşte de 60 derece sıcaklık var, göğsümdeki maden rozete el süremiyorum. Merasim biraz geç başladı. Olimpiyad alevi geç kaldı. Stadyom, ağzına kadar dolu. Geçid başlıyor. Evvelâ olimpiyadlan n ilk mucddlerinin torunları Yunanlı dostlarımız geçtiler. Gri giyinmişler... Temiz, seyrek saflar halinde.. Sonra sırasile adım bildiğimiz ve bilmediğimiz milletler geçti. Hepsi kendine göre kılıklarla.. Efganhlar nefti ceket, gri bej pantalon ve gri astragan kalpak giymişler... Avustralyahlar yes.il ceket, hasır şapkalar.. Kanadalı hanımların da birer kırmızı çantaları var. Alfabe sırasüe önümüze dizildiler. Bulgaryanın yeri boş.. hastalanmış olacaklar.. yanıyoruz Allahım, sıcak müthiş... Bizimkiler Suriyenin arkasında ve Amerikamn önünde geçtiler... Temiz ve güzel. Tek kız atlet iki subayımızın arasmda.. Bu, bana ana vaianın muhaiazası remzini ifade eder gibi geldi. Bizim ekip çok temiz; fakat biraz sıkışık nizamda yürüyor. Geçid bitti.. Beynelmilel Olimpiyad Komitesi azasını Krala takdim ettiler. O sıcakta birer birer ellerini sıktı. Krallık bazan çekilir bir zanaat olmaktan çıkıyor. Sıcak o kadar dehşetli ki; mületlerin lsimlerini havi levhalan taşıyan küçük Ingiliz izcilerinden bes,, altı tanesi bayüdı. Hemen »edyeye koyup kaldırdılar. Bunlardan birinin sonradan öldüğünü gazeteler yazdı. Işte bir olimpiyad kurbanı... Halk, her milleti alkışlıyor; fakat politika hissiyaü o kadar göze çarpıyor ki.. Batı Bloku.. AngloSakson topluluğu ve bu topluluğa meyyaJ şark memleketleri alkışlanıyor. Bolşevik meyilli gruplara Vaziteten mi desem, nezaketen mi? şöyle bir hafif alkışla ıktifa olunuyor. Yalmz Finlandiya müstesna.. Açılış gününün diğer olimpiyadlara benzemiyen vasıfları: Günün müthiş sıcağı.. Altmış milletin mumessilleri.. Açılış merasımi için söz söyleyen Organizasyon Komitesi Reisi Lord Burgley'in kısmen siyasî konuşması. Yüksek rutbeli bir rahıbin gene nimsijasî uzun bir vaaz vermesi.. Bu, bu kadar... 30 temmuzda bizim güreşler başlıyor, güreşte herkesin bir muayyen sıkleti vardır. Uzun uzadıya anlaünıyalım. Bizim güreş takımından Celâl Atiğin bir gece evvel üç kilo fazlası var. Hocaları Nuri, ertesi sabah hamamı yakıyor, seksen dereceye sokuyor. Ter, ter, tcr... Çocuk eriyor. Tartıya vuruyorlar, tamam.. Haydi otobüs tartı yerine. Bir de tartıya vurdukları zaman baskül farkından dolayı Celâl 200 gram fazla... Gidiyor.. Tartımn bitmesine dört buçuk dakika var. Nuri soyunuyor, Celâli alıyor.. sıkı bir güreş... Al takke, ver külâh.. ikisi de nefes nefese. Tekrar tartıyorlar. Elli gram fazla var. Ustünde başında ne varsa çıkarıyorlar.. Terini sihyorlar ve tarü mühleti biterken Celâli basküle vuruyorlar... Tamam.. oh.. Onu ben diyorum: Otekilerin haÜerinı sormayın! Gürej, hele sıklet düşürtne babında tahammül edilir bir spor değüdir Pazar gecesi, ne Celâl, ne Nuri uyumuyorlar, pazartesi tartıda Celâl gene güçlükle tamam geliyor. Okkası tutamamış olanlar dışarı çıkıyor.. Biri de Mısırlı bir güreşçi. Pazartesi günü iş daha ciddileşiyor. Uçüncü devreyi hiç bir güreşçimiz tasfiyeye uğramadan bitiriyoruz. Salonda ekseriyeti Türk kolonisi teşkil ediyor. Her galebeyi alkış tufanı ve yaşa nidalarile karşılıyorlar. Yıllardır sesi çıkamıyan Türklük, Londranın göbeğinde dünya rakiblerine karşı galebeler temin ederken gaza naraları atıyor.. Sabahleyin vaziyet tavazzuh. ediyor. Dünya şampiyonluğuna doğru gidiyonız. Lâkin daha yenilecek çok hasım var. Aksiliğe bakın! Çin millî takımile olan futbol maçımız da o gün d«ğil mı? Cynanacak saha da cehennemin bucağmda. Bir fildr edinmeniz için size tstanbula göre tarif edeyim. Biz Yeşilköyde oturuyoruz. Oynıyacağımız saha Büyükderede. *** Eabah güreşlerini gördükten sonra ' komitede bazı işlerimiz vardı. Onları yaptık. Saat dörde doğru yeraltı trenine bindik. Sora sora bir istasyonda indik. Bir otobüse bindik. Yağmur da nasıl yağıyor? Sicim alimallah.. Uzatmıyalım, bir yeralü treni, bir otobüs, yanhş istikamete gitmişiz. Tekrar bir otobüs.. bir tralibüs. Ondan sonra şiddetli yağrour altında on beş dakika yayan. Sahaya vardığımız zaman bizi görenler, derhal ceketleri çıkarttırdılar. Suade bir pardesü, bana da Gündüzün ceketini verdiler. Çocuklara büet tedariki güçlüğü... Itiraz ettim. Bir milletin takımı oynar'<en ona müsaade etmeli falarr filân. | Bır hayli bılet kopardık. Çocuklar da hüviyet kartlarile gjrdiler. Tribünlerin hepsi kapaa. Ama saha tir senit sahası. B<?n seyircisiz oynıyacağız sanrr.ıştım. Saha tıklun tıklım dolu. Çinli güzel hanımlar var. Bızim koloni de gelmiş. Çayır yemyeşil. Zeki Rıza da er^semde. Bir yerden de soğuk bir rüzgâr geliyor. Ha!. Unuttum. Çıkrradan evvel çocuklara iki çift lâf ettim. Ne dediğimi bir onlar, bir de ben bilirim. Sahaya Çin takımile dizildiler. Onlarm formaları mavı. Bizimki malum. Hakemler de baş taraita durdular. Önce Çin marşı 'alfabe sırası), sonra İstikâl marşı çalındı. Bando, İstkilâl marşjıı pek çabuk çalmasma rağmen, oradaki Turkler ağızdan iştirak ettiler. Maç başladı. Bir küçük filmini yapayım. Çinliler, seri ve isabetli. Bizimkiler atak ve kuvvetli. Beş altı dakika sonra bir gol attık. Reaksiyon. Çinliler bizi sıkıstırdıiar. Cihadın müdahalelerile kurtuluyoruz. Birinci haftayım insicamsız bir oyunia.. Kaçırılmıs gol fırsatlarile geçti. Ikinci haftayıma iyi başladüar. On beş dakika devam eden bir kombinezon r.«ticesi üç gol attık. Dört sıfır vaziyet Çlmileri nevmid etti. Oyunu böylece kazandık. Saha sulu. Kramponlar zayıf olduğunean bizimkiler kayıp kayıp düstüler. Türk takımı oyundan galib çıktı. Söz vermiştim. Içeri ilk giren çocuğu öpeceğim, diye. Kısmet Salâhaddininmiş.. öptüm. Oyunun tenkidi bana düsmez. Netice şu: Türkiye Çin maçını 4 0 kazandık. Büyük tezahürat oldu. Oradan çocufcları aldık. İki katlı bir otobüse doldurcuk. Güreş salonuna geldik ki; mahçer. Artık biz, Amerika ve Isveç gurejçileri karşı karşıya, dövüşüyorlar. Kadir gecesi imi?. Biz farkında değiliz. Türk talebeleri, koloniden bir çokları, toplanmışlar. Şampiyonluk bekliyorlar. Bir an geldi ki, salondaki üç rr.inderde üç Türk şampiyonu ya AmeriKalı, ya İsveç, ya onlara yakın bir hasımla güreşiyor. Türkler, Allah Allah diye gülbank çekiyorlar. Çocuklar hasımlarmı tahammul edilemez bir savletle yere vuruyoT. Sarma, künde, burgu takıyt*!ar. Birden ko' kapmalar, makaslar... Rakibleri altlarır.da kıvranıyor. Herkes heyecan içinde. Derken rinderin birinde bizim çocuk hasmım toşla yeniyor. Tekrar Allah Allah sesleri. İngilizler de bizimkilerle beraber Allah Allah diyor. Bu galeoe dünya ?ampiyonluğu verirken, öteki mınderdeki galib geliyor. Onu da Allah Allah ıps'.eri karşılıyor. Galibler omuzlar üstünde salonun en üst tribünîerine kadar %'ötürülüyor. Londranın orıasmda sei'lıad nai'aları işitiyoruz.. Tuylerim ürpenyor. Kendimden geçtim... Yarım saat içinde... Dort dünya şampiyonluğu, başkalarının e'ini güç tuttukları hasımları, sırt üstü getirerek alıyoruz... Nasuh, Gazanfer, Celâl ve Yaşar. Kendi sıkletlerinde altışar güreş yaptılar... Yalnız birer tanesi sayı Ue... Ötekiler tuşla... Türk takımının 15 tuşu bu çocukların... Salon hop kalktı, hop oturdu... Benim gibi, 24 senedir bu gabekliyen ve ilk Olimpiyadlarda acı mağlubiyetlerin mesuliyetini yüklenm«ye mecbur olmuş bir idareci için bu galebelerin kıymeti büsbütün başkadır *** Ağustosun 3 ünde Wembley stadyomu hîncahınc. 90 bin kişi var... Saat 16 da serbest güreş galiblerinin Olimpiyad seremonisi yapılacak. Bütün stadyomun iki kilometre tutan çevresini dört dönaüm, bizi davet etmiş olan Mister Burton'u bulamadım. Nihayet müsabıkların dehlizinden geçip sahaya çıktık.. Çocukları teslim rttik.. Altı tane Türk çocuğu.. Bütün gözler onlarda.. Güreş ga"iblerinin ilânına başlandı.. En hafifte bi7İra bir ikinciliğimiz var, şampiyon Finiândiyah.. Arkadan 57 kilo, sonra 62, sonra 67 ve daha sonra 73 kilonun dört galibi de Türk.. İmparatorluk Stadyomu yapıldı yapılalı böyle çey görmüş değil.. Üst üste dört defa bir milletin bayrağı şcref direğine çekilmemiştir.. 90 bin kişiyi bu altı çocuk, Türk bayrağmı ve Lstiklâl marşını selâmlamaya mecbur etti. Dört defa kalktılar, oturdular.. Bayrağımız, dört defa şeref direğinde dalgaisndı, iki de ikincilik için yan direğe çekildi... *** Sabahleyin 14,53 metre atlıyarak, üç sdımın seçmesini kazanmış olan Ruhi, öğleden sonra 15.02 metre ile dünya üçüncüsü oluyor. Bir de o bayrak çektiriyor... Allahım sana şükür.. Ey benim sevgili okuyucularım, cihanın alâkasını üstüne çekmiş, Olitnpiyadlar gibi tir muazzam medeniyet savaşmda bir avuc çocuğunuzun bu sene elde ettiği ve daha da elde etmesini umduğu neticeler, t'zi değil. bizden çok daha fazla çalışmilletleri de memnun edecek dere? ccdedir. Bunu başarılarında hiçbir maddî hissem obnıyan çocukların gayretini belirtmek için sövlüyorum^. *** Küçük bir müşahede... 29, 30, 31 temmuzda gölged« 3637 derece sıcak yaparken. bugün (3 ağustos) derece dışarıda 20 ye dümüştü... Odada battaniye örtüyoruz. *** Şeker Bayramınızı tebrik ederim.. Allah, nice mubarek bayramlara âüyetle erismek nasib etsin... İKTİSADİ BAHİSLER İstanbu! derdli dir. Yolu yoktur, limansızdır, hastane ve nakliye vasıtaları eksiktir. Fakat, bun ların ustünde asıl f'.^0^ büyük derd, istanbulun bu şehre yetmiyecek derecede dar bütçesi, onun da açık olmasıdır. Son gürderde bu açığın Bir adam öldii, karısı ile kızı 6,5 milyon lira olduğu söylendi. Kapamak için, şehre yeni yeni iş sahaları hastaneye kaldırıldı bulacak yerde, şehrin ve memleketin Karagümrükte Löküncüleı cad iktisadına herhalds fayda vermiyecck, desinde 109 numaralı evde oturan belki de muzır olacak, resim zamları Ahmed Gündoğdu, 2 kilo kıymalı yapıldı. HEM NALINA MIHINA Bayram böreğinden zehirlenenler istanbulun derdi Y a z a n : ••»••••^••> Aslan güreşçilerimize armağan slan güregçilerimizin olimpiyad er maydanmda kazandıklan zaferler, bütün Türk milletini, pek büjük bir heyecan içinde bıraktı. Bu muhteşem millî heyecana tercüman olan ve jüresçilerimiıin bir demet çiçekle karşüamakla Iktifa edilmiyerek milletçe ve hükumetçe amatörlüklerine halel getinneden onlara maddeten de teşekkür edilmesi yolunda yazdjğım yazıyı tasvib eden bir çok okuyucu mektublan alıyorum. Bunlardan bir tanesi müteahhid Hüsnü Demir imzalıdır ve şoyle diyor: tBir haftadır koskoca bir milleti gece sabahlara kadar uyutmıyan, radyolannm başından ayırmıyan, sabahlan mutad hilâfına karanlıklarda kaldırarak gazete bekleten aslan, sevgüi ve kahraman güreşçilerimizin dünya şampiyonluğu. Var olsunlar, sağ olsunlar. Biz ist«dik; 18 milyonluk koskoca bir millet istedi. Ijte onlar da bize dünya çapında koskoca bir şan ve şöhret verdiler. Şimdi de biz onlara gücümüzün yettiği kadar birer armağan verelim. Bunu bir karşılık olarak değil; büyük bir milletin bir haürası ve ebedî bir hatırası oîarak onlara vermeğe çalışalım. Bu iş için de sizin en başta bu işe önder olmanızı rica ediyorum. Bu çocuklar Londradan dönmeden hemen işe başlayalım. Hocaları Nuri de dahil olmak üzere hepsine birer armağan hazırlayalım. Bu millete rehberlik eden olursa her jey yapıhr. Buna da yegâne çare başta siz olmak üzere bütün muhterem gazetelerin elbirliğıle çalışmasıdır. Yapılacak iş memleket çapında olmalıdır. Hepsi hepsi 15 16 güreşçiden ibaret bu kafileye hiç olmazsa onar bin liralık birer ev tedariki acaba imkânsız mıdır?. Her şeyi hükumetten beklemiyelün. On bin metrelik bir koşuyu kazanan Çekoslovak subaji hemen bir rütbe terfi ettirildi. Bizim çocuklarımızın, zannedersem, hiç biri devlet kapısında değildir; ekserisi serbest ijçidir. Velevki olsalar bile bunu devletten beklemiyelim. Bilmiyorum, mevzuat ve şekil müsaid midir? Bütün gazeteler birer liste nçsalar. Bu çocuklar için 1 5 2 0 gün zarfında bütün memleketten 150 200 bin lira bir para toplansa. Oyle zannediyorum ki bugünkü heyecan içinde, çocuklar henüz gelmeden bu parayı belki yalnız istanbul bile temin edebiür. Bu şekil münasib değilse, başka bir formül bulunsa, meselâ Ticaret Odası böyle bir teşebbüse geçse acaba imkânsız mıdır? Futbolculara ne olsa kulübleri ufak tefek yardım ediyor. Bunu hepimiz biliyoruz. Güreşçıler memlekette yalnıı kalmışlar, bir kenara atıhnışlardır. Böyle bir hareket onların istikballerini temin etmij olur. Yeni yetişecek aslanla» rımıza da bir heves ve gayret verir. Sizler ve gazetelerimizin basyazarları v# sahibleri, diğer arkadaşlarmız bu şekilleri daha iyi bilirsiniz. Kafa kafaya vererek bu işi bir düşününüz. Çocuklar gelmeden bir çey yapmanın çaresini arayınız. Inşallah hayırlı bir şekil bulur, bizlere de müjdesini verirsiniz. Bütün bir millet de gösterdiğiniz yoldan yürür ve bu çocuklan memnun ederiz:» Aziz okuyucumun teklifi yerindedir. Gerçi ban refiklerimit bu yolda teşebbüse geçmiş bulunuyorlar. Fakat, fik» rimce şahsî ve münferid teşebbüsler, matlub neticeyi vermez. Onun içindiı ki muhterem Hüsnü Demirin, benim bu işe önderlik etmem yolundakl teklifini, şahsıma karşı gösterdiği teveccüh ve itimada teşekkür ederek bajka bir şekilde ileri sürmek Istiyorum. istanbul gazetelerinin çoguntl temsil ettiği için, istanbul Gazeteciler Cemiyetinin bu meseleyi eline alması r e blr işbirliği tcmin etmesi yerinde olur. Her okuyucu, armağanını gene kendi gazetesine tevdi etmekle beraber, bütün gazetelerin elbirliğile çalışmalan, elbette münferid faaliyetlerden daha iyi netice verir. İstanbul Gazeteciler Cemiyetinin teşkil edeceği ve her gazeteden bir temsilcinin bulunacağı bir komisyondur ki armağan işinl, büyük ölçüde ve istediğimiz kadar verimli olarak başarabilir. Bu teklifimİH istanbul Gareteclle» Cemiyeti idare heyetini teşkil eden sayın arkadaşlar tarahndan kabul edilerek hemen işe başlanmasını rica ederim. Demir tavında dövülür, o büyük heyecan geçmeden faaliyete başlanmalıdtr. îstanbul Gazeteciler Cemiyeti İdare Heyetine 1 Dr. Nizameddin me>iz Istanbuia fazla yardım ÂH sayılır istanbulun sayısız derdlerini bugünku idare şartlarile halle imkân yoktur. Istanbuia karşı ne kadar iyi niyet beslense, şartlar aynı kaldıkça, büyük inkişaflar sağlanamaz. istanbul, memleket çapında vazife gören bir iktisadî rrerkezdir. Biz hâla istanbulun bu ehemmiyetini görmemezlikten geliyor gibiyiz. Ona gördüğü vazifelere uygun bir statü veremedik. Boyle bir hukukî mesnedden mahrum kaldıkça, Istanbu!un en zayıf tarafları olan maliye ve iktisad cepheleri, viranlıktan kurtulup Siyah ekmek satışına tnamur manzara gösteremiyecektir. Boyle giderse de, hayallerle süslediğison verilecek İstıhsal bölgelerınden şehrimİ7e kullıyetli miz 500 uncü yıldonümünü, daha gelemiktarda buğday ve çuvallarla un gelmek cekler gibi, boynumuz bükük kutlar, tedır. Bılhassa «on günlerde Eskisehır ve geçeriz. Konyada un muvaredatı pek fazla olduğundan Zahire Borsasındakı fıatlar hemen her istanbulun, bu zengin geçmişli en gun bir miktar duşmektedır. büyük Akdeniz liman şehrinin, diHe Gelen haberlere gore. ıstıhsal bölgelerinde mahsulun fazlahğı yuzunden mustahsıl, kolay dendiği gibi «üç kıtanın mültemalını Toprak Ofısin tayın ettıji mık kasmda Türklerin gözbebeği> olarak tar uzennden satmakt» istical gostermek kalması, ona verilecek bu statüye bağtedir. hdır. Halbuki, biz bu jehri milli hareİstanbul Beledıyesi Iktısad Mudürlugıi, kât devrindenberi kenara bırakmıjız. bu »yın onundan iübaren beyaz ekmek fıatını düjürmek için Daimî Encumene yenı Istanbulda büyük binalar yapılmıyateklıflerde bulunacaktır. Bu teklıf iki çe caktır gibi kaideler çıkaracak kadar kilde oİ8caktır. Ya beyaz ekmeğın gramı ileri gittiğimiz yıllar, henüz pek geride 750 den 800 grama çıkarılarak f.atı 30 ku değildir. rujt» ibka edılecek veyahud da 750 gTam Gerçi, istanbulun derdlerile zihnen olarak imal edilecek, fakat fiatı 25 kuruça düşürülecektır. meşgulüz. Fakat ,onun muhtac olduğu Halk tıpi ekmek imal eden fırınlar, Be asgarî medenî tesisleri, kolları sıvayıp ledi\eye muracaatle siyah ekmeğm satıl diyelim, süratle karşıhk bularak yapmamakts olmasından dolayı kendılerine be mak için göze görünür bir telâşımız .az eVmek satışı musaadesi verilmes.ni isemekledırler. Bir muddet aonra siyah ek yoktur. Bu şehre bakımışız, herhangi bir vilâyet şehrine gibi olursa, onun mek satışına tamamıle son venlecektir. memleket çapındaki vazifelerini kavYeni Amerikan malzemesi gcldi Yozgad şılepı, Amerikan yardım malzeme ramaz ve yeni ölçülere ba;vurmazsak, sinl hâmılen limanımız» gelmı; ve Saray zavallı istanbul diyip dövünmekte deburnuna yanasarak yükunu çıkarmağa vam ederiz, o da çilesini tamamlamağ: baçlamıştır. bekler. Uzunköprü Edırne tren hattı yerine Doğrudur. asırlar boyunca ne yapılLTzur.kbpru ılr Sivıl.ngrad arasmda bır otomışsa Istanbuia yapılmış, bajka yerlebus sîrvıfı tesis edılecektır. rin çoğu ihmal edümiştir. Anadoluda Birlcşmiş Milletler Genclik bir seyahat bu hakikati ayan beyan Konferansı gosteriyor. Hattâ, istanbul için memle12 ağustosta Londrada Birleşmıs Milletler jenchk Tc:kılâtı Konferansı açılacaktır. kette bir övunme de olduğu muhakkak^onferansa, nıemleketjmizden Üniversıte tır. Lâkin, bu duygu pek müstesna zatalebe cemıjetlen ?dına Cemi! Taner. Turan manlarda kabarıyor. Yoksa, Istanbuia Onat. Kaya Pırnar istırak edeceklerdır. karşı genel bir kayıdsızhk vardır. Bu Keyet. bugun uçakla hareket edeccktır. memleketin dağınjk dijarlarmdan her Yerü film âmillcrinin talebleri birinin kendine göre deıdi var. IstanYerlı fılm âmıllerinden bir hevet, aun ılgıli (jul haberlerine muhtac olmaksızın ve makamlerı ziyaret edcrek son kânunla beledıyelere devredılen sinema rusurr.u hakkında Istanbulla ilgilenmeksizin mahsur ve bazı dıleklerde bulunmuslardır. Matbaaınıza mevziî yajıyan öyle memleket bucakda gelen bu heyetın rıcaîı. Belediye rüsumu ları var ki, onlara göre istanbul, memHukumetçe yuzde 70 ten yirmi be;e ındınlmiş olan yerlı fılmler.n göstenlışinde bılet leketin ayn bir bölümü, imkânlan haducretlerınin ecnebı lilmlerinkınden aşağı du dinden fazla bol bir köşesidir. Başı şürulnıemesidir. Smema sahibi. ancak bu günlük derdile dolu uzaktaki memleket SCkılde az vergi vereceğınden yerli fılme evlâdı için, bu herşeyi müemmen sanırağbet gosterecek, bunun netıcesi olarak da lan şehri kendi haline bırakmak, onun >erli filmcılığimız inkışaf edecektır. Beledıye Iktısad Mudürlugıi. bunların taleblerıni ıstırablarını takib etmemek tabiî denetetkık etmektedır. Haznianacak yeni bır tı bilecek bir hale gelmiştir. rife, D&ımî Encumene sevk edılecektır. Temenni, Ankaranın bu görüşe kaHaricî ticaret işlerile alâkah pılmamasıdır. Zira, memleket kanunbir komisyon kuruldu larınm ibda merkezi olan bu başkenrte Amerika ile iıhalât ve ihracat ısi yapan benzer ihtisas hüküm sürerse, istanbutacırler arasında vukubulacak ticarl anlaç lun ferahhk bekleyen geleceği tehlinıazlıkları onlemek veya bır neticeye bağlamak uzere istanbul Ticaret ve Sanayi Oda keye düşer. Modern devletler, modern sında bir komisyon kurulmuştur. Ithalât, ih kanunlarla idare ediliyor. Bu kanunlar racat töcırleri. hukukçular, sıgortacılar, ban meclis denen modern cihazlardan çıkıkacılar ve ıktısadcıların içtırakıle meydana yor. Başkentimizde de bir meclis vargelen bu komisyon, ilk toplantısım dun yapdır. Orada, memleketin her tarafında tnıstır. Hatirlardadır ki, son zamanlarda Ameri tatbik edilmek zorile ehemmiyetli bir kadan gelen bazı mallar. e\*safa veya verı çok kanunlar hazırlanmaktadır. Bunlen tıparije uygun çıkmamıs, bu hal, mıi ların ekserisi Istanbulu aynca ilgilennakasalara sebeb olmujtu. Kurulan komis diriyor. yon, bu tarz ıhtılâfları da halledecektır. Zira, istanbul ticari ve malî bir şehirGüvercinlere yem verirken dir ve o kanunlar da ticarî ve malî kaBeyoğlunda, Mesrutiyet caddesinde Turing Palas otelınde mibafır Ankarah Isma rakterdedır. Bu bakımdan istanbul, bu ilın kızı Bılge, guvercınlere yem verirken kadar bariz vasıflar taşımıyan bir çok pencereden sokağa dusmus, vücudunun şehirlerimizden ajrılıyor. Değeri sabit muhtelıf >erlerinden yaralanmıstır. Karakoyde. Rıze Palas otelınde misaiır tutulan ziraat mahsullerinin kolay müFatma adında bir kadın da Karakoy rıhtım badele pazarı olan yüzlerce kasaba ve ıskelesınde bir bavgınlık geçırerek, denize bunların büyücekleri vilâyet merkezdüsmııçtur. Fatmayı, «traftajı yetıjenler lerimizle istanbul arasmda ne iktisadî kurtamıışlardır. nesc ve bünye, ne de belki tarihî maFabrika kapısı önünde naca büyük benzerlikler görülemaz. bulunan öliı Tekmil Türkiyenin başlıbaşma bir te\zi KazHçeşme Kosele Fabnkası işçilerinden merkezi olan istanbulun bu şâz duruKâzım adında bırisi, Zabıtaya muracaatle, »ynı fabrıkamn gece bekçıîi Huseyin Hel mu pözönünde bulundurulmadan, mem vacının. fabrika kapısı önunde cansız bir leketin her tarafına şamildir ısrarile tivaziyette yattığını ıhbar etmiştir. cari ve malî kanunlar çıkarmak, bilHuseyinin ölumü şuphelı gorulmuş. öluyii muayene eden Adalet Doktoru, hâdiseain ' yuksek bir yerden duşme netıcesınde \ukua leldığıne dalr rapor vermiştır. GUN BOZKURT Otomobil altında kalan çocuk ile Üsküdarda Kadı sokağında 32 numarada HAŞMET AKDOĞAN oturan Bedrıye, yanında bulunan 4 yaşındaki çocugu İdıl ile Kooru ürerinde giderNişanlandılar. ken. çocuk, annesinin elinden kurtulmuş ve Büyükada: 6'8'948 Köprünün bbur tarafma doğru koşmağa başlamîştır. Bu sırrda geçmek'e olan 2316 mımsralı Hıkmetın idaresindeki olomobılın tekerleklerı altında kalmis, yaralanmıstır. Şofor, Idili otomobıline alarak Cerrahpaja Topçu yüzbaşısı hastanesine götürmüştur. ile TEVFİK TOL ŞADIMAN ALTAN MEVLİD Nikâhlandılar. Sevgili baba ve anamız tüccardan Kulein 5/8/948 o|lu Halız Hüseyın ve refıkası Sakine Kuleın'in vefatlarının senet devrıyesi munssebeüle 88948 pazar gunu öğle namazım müteakıb Heyb«liada camıi şerifınde Mevlıdi Şerıf okutrunıîacağından, akraba ve dosüarımızla arzu eden tevatın tejrifJe'.ı nesfiuat arasınaa niha. leri ric» olunur. TELİF BİR ROMAN OJulları: Tüccardan Ali ve Mehmed Kulein börek satın alıp evine gıtmiş ve ailesi efradına bayram böreğ: getirdiğini söyliyerek onları sofraya davet etmiştir. Bayram böreğ; sofrada neşe içinde yenmıştir. Fakat biraz sonra böreği yiyen aıle efrüdı kıvranmağa başlamış, Ahmed Gündoğdu, çok geçmeden ölmüştür Karısı ile kızı da Gureba hastanesıne kaldırılmıştır. Ahmed. ifade vpremediğl için hâdisenin tahkıkatı esrarlı bir hal almıştır. Gerçi, kanunları çıkarmadan önce Istanbuia sormak mutaddır. Fakat gene gorülmektedir ki, tam yerine ve adarnına sorulmadığı haller de vardır. Bu sebebden bazı kanunlarımız, maalesef Istanbuia tam mâkes olamıyor. Mekanizmada aksayan taraf nedir? Şudur: istanbul mumessilleri zamanında davalara dahil olamıyorlar. Bilmdiği gibi, memleketimizde bölge mebusu yok. tekmil memleketin mümessiii mebuslar vardır. Hattâ, daha geçenki bir siyasî toplantıda, bu konu bir daha açıklanmıştır. Millî harekâttanberi devam eden geleneğe göre, mebuslarımız mevzii değildirler. Bu sebebdendir ki, kanun müzakerelerinde. hele br.yük malî ve 1 iktisadî olanl&rında, bolgelerin öze faydalan ortadan siliniyor, kanun mem leketşümul olarak hazırlanıyor. Bu tarzda malî ve iktisadî kanun hazırlamak elbette doğru ve salimdir. Fakat, aynı zamanda gözden kaçınlmamak da gerekiyor ki. o kanunların bilvasıta rr.emlekete en müessir olduğu yer Istanbuldur. Malt ve iktisadi kanunlar memleketin her köşesinde doğrudan doğruya bazı akisler yapabilirler, fakat akislerin en şiddetlileri bu kanunlar Istanbuia çarptık tan sonra bilvasıta memlekete yayılmaktadır. Meselâ, bir 7 eylul karannın, bir gümrük tadilinin veya bir yeni verginin tekmil memlekete tesiri mütalea olunurken, bu tesir, fennî tabirile implication. memleketin türlü yerinde ufaktefek inikâslar halinde görüldüğü halde, asıl büyük ve küllî tesir, kanunun tatbikı istanbul üzerinden geçerek. istanbul vasıtasile olmaktadır. Daha açık ifade ile, su üstüne bırakılan taşın dalgaîarı, halkalar halinde yayıldığı gibi, mali ve iktisadî kanun ve nizamlarımızın çoğu, esaslı akislerini, istanbul merkez olarak memlekete dağıtmaktadır. Sav istanbulun memleket çapındaki bu müstesna fonksiyonu muhafaza edilecekse, ona o fonksiyona göre olgun bir ıdarî nızam veriimesi ve mali ve ikfisadi mevzularımız hazırlanırken istanbulun memleket iktisadını tayin edici hassasınm ehemmiyetle gözönünde bulundurulması iktiza eder. Geleneği belki bir derece tagyir edecek bu tutum, mebuslarımızı bazı munzam çahşnıalara sevketse de. memleket için çok daha hayırlı olacaktır mütaleasmdayız. Or. Nizameddin Âli SAV c; A z i \ o s ı Her akşam büyük varyeteli program: TAKSİM BELEDİYE Tanınmış mikrofon komik duosu ZIT KARDEŞLER Bulgar hududuna otobüs scferleri L •i RAMSES KARDEŞLER Pazar günleri »aat 17.30 da matine. |« ve meşhur akrobatlar j Elma Ihracatçılarına: Bölge Ticaret Müdürlüpnden: Elma ihracatınm murakabesine dair nizamname, 16/8/1948 tftfihinden itibaren yürürlüğe gıreceğinden ilgililerin bu konuda bilgi edinmek üzere Ticaret Bakanlığı İhracat Başkontrolörlüğüne basvurmaları ilân olunur. (11711) BAYRAM M Ü N A S E B E T İ L E • Bugün TAKSİM Sinemasında Şehrimizde ilk defa olarak 1 ŞEHRÂZADIN RENKÜ ve DOĞUŞU SİLÂHŞOR TÜRKÇE 2 ÜÇ K A H R A M A N SEANSLAR: 10,30 dan itibaren başlar. Fabrikamızda bir kıs:m tr.van ve ksıo mozayık döşeme işi acık eksiltmeye konulmuştur. Keçif bedeli 26861 lira 38 kuru?, muvakkat temlnatı 2014 lira 60 kuruştur. Eksiltme 18 ağustos »48 tarihine raslayan çarsamba günü saat 14 te fab'ikamızda müteşekkil komısyon nuzurunda yapılacaktır. Eksiltmeye grrebilmek İçin îsteklilerin: 1 Kanunt ikametgâh sahibi olma'.an, 2 Bu işi yapmağa ehliyetlerini gösterir Nafıa tdaresinden alınmış bir vesika göatermelerı. 3 Eksiltmeden önce teminat parasını vezneye yatırmıj olmalan lânmdır. Bu husustaln keşif ve şartnam*' tatilden maada her gün fabrika muhaseoesinde RörüIeDİHr Veyahud 135 kurııs mukabilinde alınabilir. (11356) Bayramın en giizel programı: R E X K İzmir Tiitün Fabrikası Müdürliiğünden: ÖLÜM tstanbul Gümrük ler ı Basmuayene me murlarından Muzaffer Akçamn karceşi üsteğmen MVAMMER AKÇA müptelâ olduğu kalb hastalığından tuîv tulamıyarak 68/948 tarihinde hayata göz terini kapamıştır. Edirnekapı şehidlığine defnedilen merhumun cenaze merasiminde bulunan zevata fükranlarımızı arzeyleriz. Merhumun validesi, hemşireleri, ağabeyisi *** Şearirnizin tanınmış avukaüanndan AHMED KARA d t n gece geçirdiği bir krizi müteakıb Allahın rahmetkıe kavuşmuştur. Cenazesi 7/8'948 cumartesi günü öğle namazını müteakıb Fatih camii çerifinden kdldırılacaktır. Çelenk gönderihnemesi rica olunur. Ailesi K O R S A N (Yeni kopyesi) A Ş K I KASIRGASI PHÎLİPP DOBN JOAN FONTAİNE AKTURO de CORDOVA l \ Aynca : HELMUT ÇÖLLER DANTİKE ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ Bugün A R Sinemasında Çalalca Belediye Başkanlığından: Belediyemiz çarşısında döşenilecek olan 1850 metre kare parke taş 287948 fününden itibaren 15 gün müddetle açık eksiltmeye çıkarılmiitır 1 Muhammen bedeli (1850) hra, geçici teminatı 138 !ira 75 kuruşrur. 2 thalesi 118948 çarsarob* günü saat 10 da Belediye encümeni huzurunda yapılacaktır Şartnamesi her gün Belediye Başkanlığında görülebilir. Isteklilerin o gün ve saatte hazır bulanmaları ilân olunur. (11380) B. FELEK TİCARET VE EKONOMi GAZETESi Füccdrın ve esnafın gazetesidir Pazartesi perşembe günleri çıkar. Harb Akademisi öğretmenlerinden kurmay albay Hüsnü Dimçayın vefatının 40 mcı gününe raslıyan 12 agustos 1948 perşembe günü ruhuna ithaf edilmek üzere Üsküdar Yenicamii şerifinde öğleyi müteakıb Mevlidi Şerif okunacağını akraba, dost ve ahpablarımıza ve din kardeşlerimize bildirir, tesriflerini iıca ederiz. Ailesi LALE'nin Büyük Bayram Programı İLK DEFA Türkçe: SAN ANTONÎ ASLAN1 Bugün L Â L E Sinemasında ERROL FLYNN ALEXİS SMİTH CUMHURİYET Nüshası 10 knru^tuı. Btı «yhi üç ayuk Altı aylık Rahmetli Kastamonu Posta ve Telgraf Başmüdürlüğünden ercıekli Rizeli Gene Ali lade Hamdi Beyin ruhu için, B&yramın üçüncü gününe müsadif ayın 8 inci Pazar günü öğle namazım müteakıb açıktır. Üsküdar, Şeyh camiinde Mevlidi şerif Ordu Memleket Hastanesınin c50» lira asli mapşlı Isteklilerin evrakı müsbitelcrile birlikte Sağlık ve Sosyal Yardım Ba kıraat olunacağmdan arzu buyuran din (115S2)' kardeşlerimizin teşrifleri rica olunur. kanlığına bagvurmaları duyurulur. 9 Ağustosta çıkıyor. **• •Kadıköy 6tNC K1ZLAC BUBOMAN'. D4 MUUJSlICtM BAJKA BOMAKniî G.IB1 SIVÎBK OKUVACAKlA'0T)'0 f İAT» 2 5 0 KUOVl SÜREY Y P B O G R A M I Açık eczacılık Ordu ValiliğinHen: B Ü Y Ü K B A Y R A M Şeraiti TurldT* İÇİD SAN 1 İlk defa (Türkçe) A N T O N Î O A S L A N ERROL JOAN FLYNN ALEXİS DAVİS JACK SMITH HALEY İNKILÂP KİTA9EVİ «00 800 1500 2800 Ki > • > Barte Içm 800 Ki. 1600 » 2900 > 2 B R O D V E Y P E R İ L E R İ U 1 K K A 1 Gazetemizc gfinderilen avıak ve jrazılaı ncşredilMo ediloıcsln l&de ti>nl«Td«w OlflralİTVt ^|[^||
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle