05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CÜMHURIYFb 5 Ahıstte 1948 Âslanlarımızm güreşlerîne aid bilmedîfflmiz tafsilât sğrırnııa geliyor. Gureslenn neticel<=rîni telgraflarla verdıfc. Fakat ne de olsa telgraf a bütuo tefemıat anlatılamıycr. Bu yüzden gurtîlerin ha^asmı mektubla Mldirmeğe karar verdim. Biraz geg okuyacakoinız ama. ne yapahm; zar'ir*t Mu5alakalar haşlr or Gureş müsabakalarmın son gunu . Enipress Kall de güre* salonunnn onü, sabahın erseiî saatkrinden itibaren tak^arle dolmağa başladı. Içlerınden çıkan Londradaki Turkler s;lona giriyorlsr. Bir an geldı kı Empress Hall'ın bıivuk avlusunda. kendımi Istanbulda zsnnst'im Herkes turkçe konuşuyordu. Güres salonunda Türkler. toplu bir halde bir taiaf teşkü ettıler. Yarısı kırraızı. yarın bevaz kep givmiş olan Turk talebe'er. ellerınde kajnana zırıl.ılan, düdukler olduju oalde çureşlerın baslamasım sabırsızlıkla bekhvorlardı. Her türkçe konuşan biribirile ahpab. Takcilm olunmağa lüzum kalmıyor. Lisan kâfi Türkçe korraşan h^rkes dostumuz. Nihayet maçlar başhyor. Salondaki büyük hooarlorler sbyle haykınyor: « Sağdaki mindTde Türk Fin En çok hpv«ranlananl3r Biz Turkler, tas'muı, tarsğımızı tnplajarak o tarafa eoç edivcnız. Gazsnfer. rakibini müşkülun mü=külü durumLıra sokarken bizim taıaftan: « Y» ya şa!, Varel'» Dıger mületierın bıılunduğu kıs'rnlardan da, muhtelif lisanlardan: « Ya$a Turk!» sefleıı salonu kaplıyor. Isveçlüer. bılhassa Celâl Atiğe kus'isî bir ehemmiyet veriyorlar. Yoi ısıklarla aydınlatılmış, ringlerde Turk aslanları. dunya gureşçilerıne, 23 dakikada bıı tuş nümunelerıni gösteriyorlar. Antrenör Nuri. herkesten fazla heyec»nij.. Mütemadiyen mmder minder delaşıyor. Bazan. şoyle ba^udığı duyuluyor: • Sadık, herifin bacağını bırakma'. yükkn!.» Gureş Federasyonu reisi de dayanamı\or: « Haydi Muharrem, gayret; az kaldı.» diye haykınyer. Zaman zanjan Feleğin sesi de duyulyyor: • Celâl, yavrum, seni bekleyenleri Baştarafı î ı'nci sahifede hatol*!» Türkîye Yugoslavya maçı bugün yapılıyor Ba$taraf\ 1 inct tahifede ter, Şüfcrü. Türkiye Çın maçına nazaran takırrınuzda da yapılan değişıklik Salâhaddinia yerine Nacinin kormıasından ibaret kaİBüftır. Karr.ptan çok uzakta bulunan stadj Uivı Yer.al ile beraber giderek gördük. Çimen olmasma ragmen balumsız bir saha Ulvi mucadelenin çetm olacağmı, fakat neticeden ürcidli olduğunu soyleda. Maç radyo ilc yajinlanacak Ankaiâ, 4 Ca.a.) Basın ve Yavın Genel müdürlüğünden; Oliaıpiyad müsabasalarına iştirak eden Türk sporculannm faalivetlerine dair halkımızm gösterdiği alâkayı gözöaünde bulunduvan Basra ve Yayın Gen«l Müdürlüğü, bugüne kadar gerek kendi vasitaîarile, gp;ek bu hususta fasılasız gayret gösLeren Anadolu ajansı yolile derlediğı Olımpiyad haberlerini saati saatine radyo ıie yaydıktan başka B B.C ile doğrudan doğr';ya temasa geçerek bazı tnüsabakalarımızm aynen naklini temin etmiş bu'unrtaktadır Bu cümleden olarak yarrıki pcrîembe günü TürkYugoeîav futbol maçmı Olimpiyad sahacmdan niölen yaymak ımkânını aramış ve 3 B.C. nin çok yakından alâkasile bu,çıın yaptığı tecrübelerde büyük muvaffakri'et kaydetmiştir. Hava çartîarı bujünkü gıbi müsaid olduğu takdirde peışctnbe p^rın Türkiye saati'e 21 den iübaıen Londradald TürkYugoslav maçını bütün teferrüa+i!e Olimpiyad saiıasından naklen radîomuzdan dinlemek mÜTikün olacaktır. draya üç saat mesafede olan stada geldiğimiz zamart tnbünleri ümıdimizıa ievkinde olarak dolmuş bir vaziyerte b'jlduk. TArk talebeleri, başlannda kırmıa beyaz kepleri olduğu halde tribunlerin bir köşesine toplanmışlar; sabıısızİLk içınde maçın başlamasını bekhyorlardı. Hem bir çay içraek, henı de biraz olsun kurulanmak için stadm büfesine gittiğimda bizim takıııu orada buldum. Neşe içinde çaylannı içiyorlardı. Bu aıada, Vefanın meşhur cÇengel» i Hüsevin, doktor Vediiye giderek mütemaOıyen: « Karnım çok ağrıyor. Ne alsam acaba doktor?> diye soruyor. Küçuk Fikret bir köşede karısile konu?mukla me'jguL Murad ile Bülend de bazı noktalar etraiında pervane gib dolaçıyorlar. Vildan Âşir ıslak ceketin elektrik sobasında turutmağa çalışıyor. Bu ma; için Ankaradan gelmiş bulunan Çin sefareti başkâtibi bir aralık yanrma*yaklaşarak, emin bir ifade ile: < Gel, yanıma otur da sana bir, iki, iic diye sayayım» dedi. Güldüm: « Ya ben sayarsam?» « Pek kolay değiL Zira bizim taiımın riysziyesi çok kuwet'idir.> Maçı, ba?kâtible beraber seyredemedik Tribünlere döndüm. Bütün etrai Tüak ve Çin bayraklarile sÜEİenmişti. Sr>haya, önce Çınliler, arkadan da bizımkiler çıktılar. Milli marşlann çalınması ve kısa bir seremoniyi müteakıb rnaça başlandı. Maçj yazacak değilLm. Zıra daha ev\el etraflıca bildirmıştik. Svratle başlayan oyunun hemen ilk dakıkalarında Gundiiz kafa ile ilk goıü çıkarınca tribünlerde oturon Eeha ayafa kalktı ve tıpkı bir maestro gibi: Bir baba hindi! terarıesini tutturdu. EtraftakUer de hep bir ağızdan «hey, yallah!» diye mukabelede bulunmaya basladılar. DevTe Türk seyircilerinin cofktm tezahüratı arasında soca erdi. Ikinci devreye gene hâlâ devam etmekte olan büyük sağnak altında ba?lanıldı. Bizim takım ilk devreye nazaran çok daha iyi anlasmiş vaziyette oynuyordu. Bilhassa Gündüz, Cihad, Murad ve Fifc ret sahanm as oyuncuları arasmda idiler. Bu devrede birbirini takib eden goller karsısında bizim «bsba hindi teranesl tekrar duyubnaya başladı. Buna mukabil İngiliz seyircâler Çinlilerden yana ımitemadiyen «Hçllo Çayna!> d;ye bağırıyorlardı. Çinliler herkeM hayrette bırakan bir bozgun havas içtnde idiler. Bizimkiler ise Üd devrelik oyutı esnasında ancak 1520 dakika taiım halinde oynıyabiîdner. Ojunun tnütebaki kjsmı yalnız îahs! teşebbüsl?r halinde geçti. Maç 40 galibiyetimiî!e sona erdi. Avusîurj'sh halkemin maçm bittiğini ilân eden düdük sesi işitilir işitilmez saiıanın içerisi yüzlerce iroza koteksiyoncusu ile doHu. Bium çocuklarm imzalartnı toplayan taplayana idi. Güleryiizle stadı terkediyoruz. Kapıdan çıkarken bir çok İngiliz seyırcilere hangi oyuncumuzu befendülerini aordrrm. Adeta söz birliği etmişler gibi Cihad ve Gündü.TÜn isimîerini ileri sürdülcr. Büyük yorgunluklarla geçen bir günden »onra oteldeki odamda derin bir uykuya gömülu yatarken kapımın sert sert vurulduğunu duydum. Koridorda bir ses: «Size bir telgraf var» diyordu. Kalkıp açıyorum ve telgrab alarak okudum: «Muvaffakiyet ve zaierlerinizi candan tebrik ederim.» Ankara Çin sefarethanesi Başkâtibi Sizjn. de, Ti»rk hanımîanam teıahürleri Hele hammları görme^in! On suaları işşal etmişîer! Heyecandan alıalma. morumorur>a mütemadiyen haykınyorlar: < Aslan Nasuh, al aşağı herifi!..» Gureş fasüalarında ise Celâlin, Yaşann, Gazanferin sırtlarını okşayarak gdzleriıiLn ve FÖzIermin bütün yakınlığile onlarj teşçi edijorlar. Güreşçıler, habire güreşıjor ve habire ycrayorlar. Zaferlerimiz o kadar birbirini takib edıyor ve tezahürlerimiz o kadar heyecanh olujor ki yabaııcı seyiraler, gureşieıe olduğu kadar Turk so"ircılere de büyük alâka göstermeğe basladılar. Ttış ılân edilir edilmez bütun bîşlar, Türk talebetıin hep birden keoleriru lıa'aya ahşlarını çormek üzere srkaya çevrüiyor. Gureşçilerimizden biri. ralabinin iki f>mu2unu j'ere geürip de hakem t?r=fından kolu ha'aya kaldırıldı tnı bizim tarafta kızılca kıyamet kopuyor. Bu galibi%et, bazan ikı minderde de s>iıı zaînar.da oluyor. Dd güreşçiyi birden alkışlamaktan ve »Y?şa! Varoî'.'» diye başumsktan seslerimiz kısıldı. Güreslerden ev. c! en fazla hpecan gösterenler Mıiftafa, Sadık ve Krn oldular. Obürlerınde heyecarun eserıni goremedim. Celâle soruvorum: « Sirm guresmiz var mı?> ı Galiba şimdi.» diye sakin sakin cevab veriyor. Güreşler esnasmda seyirciler arasında Mersinii Ahmedi gördüm. Düşücceli duruyordu. Bir aralık yaruna gıderek: • Derdin ne pehlıvan?» dedım. « Ne olacak. dedi, GrekoRomeni pek akhm almıvor. Bakalım sonumuz ne olacak'> Güreşçiîerimizin bir hususiyeti daha var ki yabancı sevircüerin pek hoşuna gitti. Bizim aslanlar. altlarına aldıklan rakıblerınin omuzlarını mindere ivice dayadıktan sonra neticevi bazan görmiven hakemlere ddnerek dudaklannda geniş tebessümler olduğu halde şoyle bağırıyorlar: < Hakem efendi! Bak bakahm kâfi mi? Oldu mu?» Hulâsa, gögsümüzü millî gururla kabartan aslan güreşçüerimiz, dünya pehlivanlarile oyuncak gibi ojtıadılar. K L ET İ zamani g@!mi$Hr! BSA IngUiz blsikletUri •n anzalı Yollarda gidebilecek^şekilde son derece «ağlam fflPiJıdjr. GezinHlerinizi kar kal neselendîrir! Futbolculanmtz Londra radyosunda Londra radyosu dün futbolculaıımızdan bir kaç tanesini mikrofon bafma c^ğırarak orada kendilerile mülikatlar yaptıiTtuşbr. Bu meyanda Gündüz, radyo spikerinin suaUerine şu cevabîan vermiştir: Çınlilsrin tekniği hakkında fikrinız nedir?.. Çinlılerin teknikleri iyi, süraüeri mukemmeldir. Sistemlerimiz arasında bir benzerlik olduğunu kabul ediyorum. Saha hakkındaki düşünceleriniz?. Sahaya ilk defa ojnadığımız için iyi ah§amadık. Oyunumuzda bunun tesırleri büyük olmuştur. Yağmurun bir tesiri olmuş mudur? Bunu iki taxai için mütaiea etmek Ömer Besim KOŞALAY lâzımdır. Güreşçiîerimizin parlak muvaifafa yeîieri, sizia galibiyetiniz ve bir kısım atletlerin iyi derece almjş olmaları burada bu>uk hayranlık uyandırdı. Bu hususta ne düşünüyorsunuz? Ben de aynı hisleri taşıyorurn. Ikinci olarak hangi takımla karjıIaşacak3inız? Yugoslavya ile. Yugoslavlarm sert oynadıkları soyleniyor, sizlere karşı da bir sertlik gostermek cesaretini kendilerinde bulabüecekler midir? Bu suahnıze cevab vermek mevki ve salâlıiyetinde değilim. Geri kalan takımlar arasında sizce en lnıvvetüsi hangisidir? Isreç ve Yugosîav>'a. Londra 3 CLondraya gid«n arkadaşlarımızdan Haluk Dumkal yazıyor) Londranın hiç de alışık olmadığı bunaltıcı hava, Türkiye Çın. millî maçıı n yapüacağı gün bosdu. İstanbulun b:rdenbire basüran şiddetli yaz yağmurlartru andıran, fakat mutemadî şekı.'de devam eden yağmur altıada maçm yapüacağı Waltb.am.5tffw Avenue stadınm yolunu tuttuk. Taiıminen Lon OTOMOBİL TICARETİ T.A.Ş. Beyoğlu, Istiklâl Caddesi 239 DANİ LAMAR Paris kabarelerinln yıldızı olan ve şimdiye kadar çok r?ğbet kazanan meçhur Fransız Millî Eğiiim Basımeyi Müdürlügünden: "insi Miktan Muhammen bedeli 7,5 muvaltkat pey akçcsi kâğıdı 150 top 1800 lira 135 lira Evsafı şartr.amesinde yazılı 150 top aydınger kâğıdı 19/8/1948 perşembe günü saat 11 de Basımevinin Ayasofyadaki merkezinde açık eksiltme ile satın alınacaktır. İsteklilerin yazılı gun ve saatte komisyona başvurmaları. (11632) TAAÇ Yarrndan itibaren her akşam Törkîye Çin Maçmdan inbbalar MARMARA YAT KLÜBÜ Bahce ve Paviyon losmında numara ve şarkılarına devam edecektir. Sayın aza ve misafirlerine büdtrilir. 1 Teknik C^retım Okıılları için 3550 lira tasarlanan bedel üzerinden çeşidlı konularda 10 kalem kültür filmleri, 2490 sayılı kanun gereğince açık eksütme suretile satın almacaktrr. 2 Şartnamesi, Tophanede 347 numarada okulun bürosunda görülebilir. 3 Geçici güven parası 266 lira 23 kurus olup, bu para, oknl idaresinden ahnacak bir belge üe Yüksek Okullar Saymarüığı veznesine ya/tarüacaktır. 4 Istekli olanların, kanunî belgelerile birlikte 10/8/1948 salı günü saat 11 de ikinci maddede yazılı büroda toplanacak komisyona başvurmaları. (10820) Akşam Erkek Sanaf Okula Müdürliiğünden: BAYRAMÜK KUNDURAUftgNIZI f IŞÇI ÂRANIYOR Paşabahçe tuğîa ve klremid fabrika^ında çalışmak üzere tecrübell işçilere ihtiyaç vardır. Fabrikaya raüracaat. • I T A R S kuilanmakta ertesi çunün ne kadar ko'ayiıkle tras oiabiieceğinfzin farkma varacaksınız. Slviiceier. üsturanm atesi ve cild cekıntMeıi tamamerv zait olur Tahrîş edilen cild derhai tabiî haıım aiaralc vumuşak ve cfüz olur. T A R S ı tecrübe edinfr. Fevkaîâde memnun kalacaksmız mamulârını unutmavmız. Ankara, İzmir. Bahçekapı. Beyoğlu, Karaköy, Kadıköy, Adana. Zonguldak mağB2a!arım!2 emıiniz« âmadedir. BEYKOZ A L M A D A N E V V E L VİTAMİNLİ YENERİİ1 HARŞI ECZANELEROEN Oize! alferrıaför grupu sahn alınacaklır. Balya Belediye Başkanlığından: 1 Kasabamızda 40 beygir takatinde bir aded Dizel alternatör grupu 4768 sayılı yönetimlık gereğince teklıf alma usulile ve on beş gün güre üe pazarbkla satın ahnacaVtır. 2 İhalesi 20/8/P48 curna günü saat 10 da belediye dairesinde yapıIacaktır. Şartnameler Balya Belediyesinde tedarik edilebilir. (116S9) Sümerbank Deri ve Kundura Sanayii MüeMesesi fARAYIN!Zt' tefrikası: 86 Bach konçertosu çalacağım, siz de öbür tarafta oturup, ben buraya niy* geHim, diye duşüneceksiniz! Böyle bir şey kabil mi zannediyorsunuz? O zaman Verreker: •cPelri öyle ise, sen sdyle bakalım» dedi. ıNiye geldin?> Siz bana, Amerikaya gidecek olursam orada sizi arayabüeceğimi söylemiştiniz. Bu davetin İngiltereve döndü|unüa zaman için de sayılabileceğini düşündunı. Verreker, ağır ağır konuşarak: «Peki ama» dedi, «Amerikadan döndükten sonra ssiinle gönişmek isteseydim sana adresımi bildirir, çağurrdım. Bunu di'sünmedin mi''» Cathprine dsrhal cevab verdi: A. evet. orası öyle. fakat, siz Aaıetikaya gitraiş değilsimz ki. Verreker pek ^aşırmiş gibi görünmüyordu. Gene a>nı sakin hali ile devaıtı e<ü: Demek, sana yalan îöylediğimi biLyorsun ha. O halde, dmrümde ben« > uan soyîeme^e meebur eden tek insan sen olduğunu da bil v« sevin.. eğer cu, se'inilecek bir şeyse. «Sonra, acı bir tavır taimarak: «Bu ?eref tamamila senin» dedi. Catherine içinden: «Artık mesele açılıyor» diyordu. Bana yalan söylemeğe ne mecburi> etmiz vardı. bılmiyorum. dedi Verreker buna gavet sert ve kaba bir tavırla cçvab verdi: Senden kurtulrr.ak istiyordiim da onua için. Başka çıl^r yol yoktu. Catherine onun bn sözleri üzerinde biraz düfünür gibi durduktan sonra: «Benden niye kurtulrnak istediniz?» diye sordu. Verreker. ağzmrn içinde, anlaşılmaa bir şeyler mrrıldandı, sonra kalkıp kapıya dofru gibneye başladı: Gel, çıkıp söyle bir dolaşalım» dedi. «Btırada kavga etmek niyeünde değılim.» Kavga mı edeceğiz? Tabtî, kavsa edeceğiz. Hem de M ?ıl bir kavsa! Hadi gel.» Öne düstü, aşağıya inip mutfağa girdiler. Hel«n yemek pişiriyordu. Verreker onun yarundan geçerkent tBiz sahile inip biraz dolaşacağız» dedi. «Çok kalmayız. Miss Westen bu akşam ddnecekmiş, omın için. fazla vakti yok.> Helen: «Son tren daha şimdiden gitti» dedi Verreker: «Ara istasyona kadar otoDiobılle gideriz, cradaa gece postasma yctişiriz» diye cevab verdiHelen: «Pekâlâ> dedi. Sonra Ca&etine'e döndü: «Tekrar görüşeceği?^ değil mi, Cathie?» Verreker hemen atıldı: Yanm saate kadar geliriz. Konuşma'armı Helen'in isiterniyeceŞi bir mesafeye geldikleri zaman Catheıine: «Bu gece döneceğimi kim söyledi?» dedi. Verreker: cBen söyledim» diye cevab verdi «Çünkü. btı gece buradaaı gitmenı isttyormri.> Ya gitmezsem? Verreker ,0 zamgm, bpyun i*er gibi bir vaziy^tle: •sBenim phmden anrak bunu istemek gelir» diye cevab verdi, KİRALIK KÖ5K ¥ £ MAĞAZA 1 RtunelihİFarmda asfaltta deniîe nazrr, 3 oda. mTitfak, banyo; bahçe; büyük taraça; elektrik ve terkosu vardrr. Etcnelihisannda Necib Bey Bağına mliracaat. 2 Mağaza Taksimde Anaçeşmede olup büyük caddeyi göriir, elektrik. terkos ve havagazi vardrr. 238^2 telefon numarasma müracaat. ÜKOLOG OPESATÖR i BiR «ABIR7 Mevsim ı mu münas8betiyl# lausan: JASIES HİLTON Çeviren: VAHDET GÜLTEKİN > ^ l » f l " » 1 * " ^ ' * '* " ^l"^""'!* •••••!••• Verreker, ayakta durmtış, sîgarasmı b»r tavırla: <Ben senin bu konçertoyu içiyordiL Düşünceü bir ta\irla: «Adresi caHiğını hiç hatırlarmyorum» dedi. «Buteleion rehberınden oğrı~ndın zannede ıi'j sana ben öğretrfi.edim, değil mi?> rım, değil mı?» dedi Catherine: «Hayır» diye 06%^ verdi Catherine. lâkayd bir •avrrla: «Ha» •Ben kendim öğrendim.> yır», dıj'e cevab verdi. Tesadufen oğEunu sbjlerken gdzlerinde bir ışık rendirou Ryder ve oğullan ticarethane yanıp söndü. Saıeki: «Yoksa sen beni suıde musıfci aleüeri dairesinde mctnu <•?!: b=srma bir se^' yaparcaz rr.ı sanıyori'im. Pazartesi günü adresmiâ bana siz sun?> d«nek fetryordu. kendiniz verdmiz.> Verraker: «Basındsn sonuısa kadar O zaman V erreKer, sanki keı:aı ken ezbere biliyor muitın?» dıje soıdu. 6ır~ îıoauşuyorrauş şıbi. alçak sesle: Biliyordum ama, belki şimdi u«Ke tuhai t e s ^ u f » dedı. Gene ürısi ae EUE^Jİar. Verreker, pipostmu ocağm kenanna Ejaz scnra Verrcker. düşıinceli bir \Tirarak kulumi silktL Sonra. gec« dute^ ırla. devam e*tı: sünceli bir halle ve yavag yavaş konu• D? nek Bach'ın çift piyano kon şarai: «Dmiemek bterdim» dedi «Hem certosuiı'i ezbere bilen kız serjdir hı? sonra.. düşunmem için bana vakit de Kim acaba. diye merak efraışım de. kazandırır.. ş~hre> indıâim zaınsn sizin t'c^rethsneCatherine hemen.: «N3 düşunmek ye bilhassa gelıp bakacak^!m. iyi ki irin"'» di>e sordu. gelrflenıışım ,voksa ikımız de şaşınp Verreker oturdu, piposunu yenıden kalırdik.doldurdu bir yarjdan yakarken bir yanCatherinç. gena sakin bir tavula: dan cevab verdı: »Şaşırırdık ya^, dıye rrikabe!e etti. Meselâ.. dusüneceğım şeylerdsrı Geaie bir sukut. biri. Ser* buraya mye seldin? Tekrar sushılar Bunu öylfi bir tavırla söylemiîti ki Bıraz sonra. \>r=l:5t, hâlâ bir se Catherine hemen mukabsle ettı: yirci vaziyetini muhafaza ederek sakin Yanj ben piyanoya geçeceğim, bir i yapiian Mağazasında BÜYÜK TENZİLÂTLI SATIŞ saym halkımıztn fazla rağbeî uzerfne ve bayram munasebettyfe Dr. Kemal Çağlar tdrar ve Tenasül Tolları Müte. Eirkekîîk kudreti zayıfhğı fedavisî Beyoğlu Tokatlıyan karşısı Suterazi (Kartel sokak') Çalı? Apt. Tel: 4143*5. S?at 15 19 'JIUAYENEHANE N A K L Î " " 7 Ağustos'a kadar uzatıfmıştır. SON GÜNLEROEN İSTİFADE EDİP İDr. SAÎP ALÎ TOYGARLI Doğum ve Kadm HastelıMan Mütehassısı Muayenehanesini, Cağaloslu, Çatalçeşme So. Kız Sanat Okulu yanında 5 No.ya naJdetmiştır. Telefon: 22131. i I I i . (Arkası var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle