Katalog

3 Temmuz 19». CT7MHURÎYOT Bir gün sonra Arnavud komünistlerin ifşa eHikierı hakikat C, H. P. Grupunun dünkü toplantısı ugoslavyanın kominform ta Baştaraft 1 inci sahitede malarını, seçim emniyeti bakımından rafuıdan aforozîanması üzeBaşkan Şemseddin Günaltay, top lüzumlu görmüştür. Sahir Kurutlurine ArnaMidluk kcnıünistlantının sebebini, yukarıya kaydet oğlu, savcılarla kaymakamlariiı mülerî de bir beyanname neşrederek Yutiğim jekilde anlattıktan sonra Baş şahid olarak değil, aza olara> işti' goslavya komünistlerini tezkiye etmek bakan Hasan Saka, onu takiben de raklerinin daha faydalı olaea|,ını ile beraber Yugoslavya liderleri aley İç îşleri Bakanı söz almış ve seçim leri sürmüştltr. Her İM milletvekili hinde bulunmuşlar ve ezeumle bunla kurullarmın teşekküllerine dair olan de bu hususta birer önerge rin Arnavudluğu bir Yugcslav sömur maddenin en uygun şekil olduğu yoler dir. gesi haline getirmeğe uğraştıklaruıı lunda izahlarda bulunmuşlardır. Hü Adaiet Bakam Fuad Sirmea, bu söz arasında ifşa etmişler... kumet, vali ve kaymakamların oldu tekliflerm aleyhü^ie bulunmus ve Yugoslavyamn Arnavudluğu bir «ö ğu gibi, yargıçların da seçim işlerine mahzurİErını anlatrr.ıştır. Bu mevmürge haline getirmeğe uğraştığrnt, biz karıştırümamaları lüzumunu belirtzuda bir çok hatibler söz alrmş ve burada tâ uzaktan hissediyor, Arna tikten sonra Adalet Komisyonu sözbilhaisa partı müfritlerinden sayıvudluğun yok olrtıak yolunu tutmuş ol cüsü £min Halim Ergun da, bu gölanlar. bu teküflerin şiddetle aleyhin duğunu anhvor ve elden geldiği kadar rüşü destekliyen bir konuşma yapde bulunmuşlardır. Neticede Hıfzı bu hakikati anlatmağa çalışıyorduk. mıştır. Oğuzls Sahir Kurutluoğlunun önerMeğer Arnavudluğun komünistleri dahi gelerı reddsdilnıişt:r. Görüşmelenn Söz alan Hıfzı Oğuz Bekata, be,bu hakikati anladıklan ve bildikleri bundan sor.raki ssihasmdd, seçım ku halde onu ifşa etmek için fırsat kullu lediye reisi ile belediye mechsi üyeerinin, bir partinin namzedı olarak rullarmın, o mahaîlin dığer teşekkülyorlarmış... lerınden bazı temsılcilerinın de iştiKcminformun Mareşal Tito aleyain bu mevkie gelmiş kimselsr olduğuraki ile geniîletilmesi karara bağdeki ithamnamesi Arnavud komünistle nu ve mensub oldukları parti tüzüğüianmıştır ki, Meclisin bugünkü otune görs her seçimde kendi adaylarını rin bu hakikati ifşaya cesaret etmeleriseçtirmekle vazifeli bulunduklarını rumunda Cevdet Kerım İncedayı. bu ne imkân vermişse de buniar kabahati anlatmış ve: kararı, bir teklif hahnde Başkanlıâa yalnıs Mareşal Tito ile arkadaşîanna verrm? bulunmaktadır. « Bunlarm bitaraf olacağiAa ken yüklemck ve Yugoslavya komünir.tleriGene bugünkü Parti Grupunda. ek ni bu töhmetten ibra etmek istemişler dimizi ınandırmakla bütün rcillîti idörduncü maddenm tsmamen kaldınandırınak mihnkün olamıyîcakür.» dir. Halbuki Mareşnl Tito ile arhadaşrılmaîi karar altına alınnııştır. Şu laruun asıl kabahati de bütün Yugos demiştir. Hıfzı Oğuz, kazaiarda kayhale göre yeni tasarmın, e»a£ ıtibalavyayı bir Sovyet sömürgesi yapma makamlarla sa^cüarın, vılâystierde de vali, savcı ve noterlerin bu ko rile bu tadiller yapılarak kanunlaşamaktan başka bir şey değil .. O halde misyonlarda müşahid olarak t^ulun Baştarcfı 1 inci sohıfede cagma hükmetmek do*ru o!ur. Bastaraft 1 inci sahifed* Mareşal Tito ile arkadaş'aruım Arnalarını büyük bir alâka ile takib edecesonra cevab verdi: vudluğa karşı harcket tarzlarının te Sen muzisyen olamıyacaksın: siy ği şüphesiz bulunuyor. «Cumhuriyet» tneli bü>üfün küçiiğe karşı tahakküm risinek; sende hiç kulak yok! Bizim bıuıu hesab ederek lâznn gelen tedbirsevdası olduğu gibi Sovyetlerin de Yuyüzbaşı Beydoğan bize bu kadar za leri şiındiden almıştır. Türkiye olimpigoslavyaya karşı hareket tarzlarının temandır türkçe öğretmeğe çalıştı. An yad komitesi kâtibi umumisi olan kıymeli de aynı tahakkum sevdasıdır. Yametli arkadaşımız Burhan Felek, Lonlayamadın mı? ni Sovyetlerin Yugoslavyaya yapraak dradan bize intibalarını yazacaktır. OnGayrühtiyari söze kanştım: isteciğini Yugoslavya da Araavudluğa dan başka «Cumhuriyetî İki arkadaşuu Sizin yüzbaşı türkçe biliyor mu? daha Londraya yollamağa karar verkarşı tatbik ediyor... Neye bilmesin, o da sizin gibi miştir. Bunlardan biri spor muharriT" Mareşal lito Ue arkadaşlan YugosBerlin meselesi hakkmda lerimizden Ömer Beşim Koşalaydır. lavyayı bir Sovyst sömürgesi olraaktao Türktur. korumak Istediklerini belirtmekle Sov İngiltere, Amerika ve Fransa Albay Dixon'dan beni Yüzbaşı Bek Şimdiye kadar müteaddid olimpiyad yetltjre karşı çok büyiik kabahat işledoğanla görüştürmesüıi rica ettim. görmüş olan gazeteci ve eski tanmını* miş göriilüyor ve dünya komünistleri arasmda müzakereler oluyor Biraz scnra karsımda, orta boylu, tüc atlet, bu oyunlan takib için hiç şüphealeyhlerinde kalkuuyorlar. nazca bir Amerikan subayı duruyordu. siz lâzun gelen bütün ehliyet ve UyaAcaba Amavud komünistlerin Marekati haiz bulunmaktadu'. Ömer BesimBerlin, 2 (a.a.) (Reutef): îngil Londra 2 (B.BC.) Yugoslavyadan Baştarah J inet sahrfede Kendimi takdim ettiğicn zaman: şal Tito Ue arkadaşlan aleybindeki it tere, Fransa ve Amerika Birleşik ba gelen haberler Sovyet Rusyanın Mare Cdalan. Bölge Sanayi Birlikleri, Türk « Müşerref oldum!» dedi. Bariz bir den baska gene arkadaşhınmızdan Hahamlaruu bir dinliven bulunacak V6 a bölgelerini idare için bir koman şal Tito'ya kary sertleşmekte olduğunu "ionoau kurumu, tktisadcilar Derneği, Gaziar.tebli şivesile konuşuyordiı. A luk Durukalı da Londraya. yollamakAmavudluğu bir Yugoslav sömürgesi datura benzeri kurmuşlardır. Bu belirüyor KoHiinformun şimdiye kadar Meclisin iktiîad eneümemnde çahsan gü ismi Bağdoğannuş. Fakat Amerikada tayız. olmaktan kurtarmağa uğraşan bir kim nunla beraber üç devlet temsilcile Bclgradda çıkan gazetesı bu defs Buk raillstvekillerı. Üniversite profesörleri Bekdoğan deniliyormug. Haluk da iyi bir gazeteciye hâs btttun Palau'da, aslen Türk bir Amerikan rinden mürekkeb bir komandatura ıeşte çıkmağa başlamıştır. Gazete, Ma ve tanınmıs i= erbabı, sanayiciler davet se çıkacak mı? meziyetlerile Londrada «Cumhuriyet» subayına rastlamak, hakikaten entereZannetmiyonız. Fakat Arnavud ko nın r^smen teşkili için henüz resmî reşal Tito ile arkadaşlan aiçyhinde şıd eoilmişlerdir. okuyucularının gözü ve kulağı olacaksan bir hâdise. Hayatıcıa anlaür mımünistler dahi Arnavndluğun bir Yu bir te§ebbüs yapılmamıştır. tır. «Cumhuriyet» ekipi olimpiyad kafidetli nesriyatı ihtiva etmektedir. Şimdi Konsrede Tıcaret Bakanı ile Ekono nru?. goslav sömürgesi olup gitmesi karşılemizin hareket edeceği gün veya daha İlgili memurlar, böyle bir teşeb ki halde göıe çarpan vtziyet su mer mi ve Ticaret Bakanliğınıri ileri gelenSunnctçilikten doktorluğa sında üzüntü hissertiklerine göre, Ar büse geçmeden evvel Londra, Was kcsdedır. Mareşal Titonun işbaçmda evvel Londraya müteveccihen yola çıleri, banka müdürleri de hazır bulu« Efendim, ben Arcerikada Boston kacaktır. navudluğun hakikaten vatansever ço hington ve Paristen gelecek talima. kalması. kcmunistlık âlemini ikiye ayınacakiardır. şehrinde doğmuşum. Türkiye hakkıncukları. kiınbilir ne kadar ısurab çeki ta intizar etmek icabedeceğinı söy racak ve bunlarm bi kısmj MoskovaKor.grede $u üç mevzu görüşülecek daki bütün bildiklerim, babamdan dinyor ve nekadar eziliyorlar! lemektedirler. Müşahidlerin çoğu ya .bir kısmı Belgrada bağlı olacaktır. r: lsdikleriaıden ibarettir. Babam ise AnAsıl mesele, Arnavud komünlstleri bir kaç güne kadar Berlin idaresinin Sovyet komüniît partLsi srerkez komınin Arnavudlıjğu sömürgeleşürdiklerini ıkiye ayrılmasına intizar etmektedir tesi korranformun Yugotlavy» hakkm 1 lîthsal, tiıaret ve iş hayatı üze tcbde sürıiıetçi imi§, Amerikaya gittikrinde devlstçiliğin tatbikatı. (Harb dev ten sonra kurs görmüş, şimdi Bostonda itiraf ettikieri halde zerre kadar utan Ler. Baştarafı 1 inci sahifede daki tenkidlsrini tasvıb etmesi de ayrı resi zaruretlenle burdarı tanzim ve tah doktorluk yapıyor. Ben muvazzaf sumadan iktidar mevkiinde kalmalan ve şilköy uçak alanına giden bir heyet tğı artıracaktır, Washington'da d'd eden t««ibirlerin nasıl ve ne ölçü bay değilim; asü mesleğim tayyare mü faciaya sahne olan uçak içerisinde kabahati yalıuz Yugoslavyanrn bir taneşrıyatıria 'eıde kaldınlacağı.) Washington, 2 (a.a.) (Reuter): Daily î.lail gâ2stesinin hecdiiliğidir. Kardeşim donanmada mu hâdiseyi canlandıran tatbikî bir kekım liderlerine yüklemeleridir. Yugos2 De>letçiiığuı hududunu tesbit. vazzaf subaydır. Harb senelerinde Ja şif yapmış; öğleden sonra da 3 üncü lavyanın bu liderleri kimin elile Arna Bugün ilk defa olarak, Başkan Tru göre, Sc^etler, Mareşal Titonun yeriyararlıklar gösterdi; ceza yargıçhğmda, uçakla gelen yolvudluğu sömürge haline getirdiler ve man kabinesinin toplantısında Berlin rd tutacak bir kimse bulmadan onunla (Hususî sermayenin hangi sahalara ne ponyada büyük mücadeîeye girişmiş oldukları için kav şekilde kayacağı.) madalya aldı.» Amavudluk kimin elile hürriyet ve is meselesini müzakere etmiştır. cularm teker teker ifadeleri almmı§Dış îşleri Bakanı MarshalL üç batı gayı kaybetraiçlerdir. Bunun neticesi 9 Vergi reformunda alınacak tedtfldâlinden mahrum edildi? Kendilerini Ahsen = Vahsen tır. olarak Yugoslav komünistleri Mareşal komünist diye ortaya atan sömürgeci devleti tarafından bu hususta alınan Tito^ya bağh kalmayı tercih etmi?lerdir. bırler. CMuaır.ele ve gelir vergileri üze Sordum: Kanlı hâdiseye sahne olan uçak, rlnde duşıinceler.) :edbirler hakkında kabineye etraflı lik yardakçılannın elile değil mi? Kardeşinizin ismi nedir? bir yolcu uçağı olması dolayısile, Yug^jlav Kopıünist Partisinin malumat verrniştir. Hakikat bu derece aşikâr olduğuna Şimdilik İstanbul Ticaret Demeğinın Asıl iynj Ahsen idi. Sonra Vahsen firar plârundan haberdar olmıyan göre Arnavudluğun başmı yakan ve ogazetesi Bulgarlara hücum ediyor crganize ettifi ticaret kongresinde alı oldu. bir kısrnı yolcuların, tesa3'ifün sevnun gibi serefli ve asil bir milleü en Londra 2 (A.P.) Belgraddan bildi nacak kararlar hükumete bildirilecek ve kile bu hâdiseye karışmış oldukları Bu sırada iki Amerikalı, aralannda koyu esarete düşüren kimselerin artık rildiğine göre. Yugoslav Komünist Par bursların tatbiki istenecektir. gözönune alınmıştır. Enterne ediien türkçe konuşmaya başladılar. Biri bizim bu milleü serbest bırakmalan icab eder. tisinin restni organı «Borba» gazetesi, şahıslardan sekiz kişi, tekrar memyüzcajı Beydoğan, diğeri de Amerikan Fakat onlardan bu kadarcık vatansedün Bulgarıstan aleyhinde şiddetli biı leketlerine dönmek istediklarini, dün Matbuat Ataşesi Mr. •Damon. verlik bekkmek de yanlıştır. İsparta 2 (Hususî) Şehrimirin eski yazı yazmış, Mareşal Tito ile Kominsoruşturmalan sırasmda söylemişlerAlbay Dixon euldü ve dedi ki: Ömer Rıza DOĞRUL Demokrat Belediye başkanı Kemal De forma arasmdaki ihülâfı Bulgarlarvn dir. « Dikkat edin, biri türkçe, diğeri r.iralay ile Belediye muhasebecisi İtra arttu"rn=ya çalıştıklarııu ileri sürmüşBuniar, uçağı almak üzere Bulgaingilizceyi ttirk"çe konuşuyor.» im Tüzün aleyhlerine, asker ailelerine tür. ristandan gönderilecek olan müretYüzbaşı Beydoğana evlerir.de alaturka Yugoslav Komünist Partisi merkez ardun paralarını üç ay geç tevzi et Baştaraf\ î inci sahifede tebat gelinceye kadar nezaret jitında 'mek ve bu müddet içinde paralan baş komitesınin çarşamba günü neşrettigı Edirnekapıda Neslişahsultan ma yemek pişirilip pişiıilmediğirj sordum. tutuldcaklardır. düşünülen yeni haUesinden Sulukuleye inen yol ü Şu oevabı verdi: ka yerlerde kullanmak iddiasile bir da tebliğde kurulması Uçak, dün yapılan keşiîden sonra « Ben değil ama, bilhassa babam an Bastarafı 1 inci sahifede v» açılmıştı. Bu davaya, bugün Burdur Balkan blokuna Bulgaristan da ithal e zerinde bir evde zurnacı Eminin aile mühürlenmiştir. Hâdise üzerme Andilmişti. Onun için, dün «Borba> nın bu sile kızı Mürüvvet ve damadı Gafur neme sık sık dolma çiy köfte ve yoğurdeisat sayesinde geçen aylarda Türkiyeye asliye sulh ceza mahkemesinde bakılkaradaa şehrimize gelen Bulgaristabaşmakaiesile Bulgaristan lehine neşrı Aktaş oturmaktadırlar. İrı yarı, ya lu şi$ kebabı yapünr.> rmşür. İlk olarak dinlenüen Kemal Debüyük bir yardımda bulunduğunu etun Ankara Elçisi ile ikinci konsolos rairalay. evvelki belediye başkanı za yata geçilmes! hayret uyandırmış, Tito kışıkb bir genç olan Gafur, yara Babanızla sizin yasama farklanruz dün akşam Dış İşleri Bakanhğı ile hemmiyeü* kaydeylemistir. manında bu yardımm Ihtiyac sahibleri ile Dimitrov'un arasının da açıldığı an lamak, hırsızlık yapmak suçlarmdan var mıd»? Bununla beraber Marshall, Amerifea ne değil, kayırılan ban kimselere yapü laşılmıştır. temasa geçmek üzere Ankdrtya gitdolayı sabıkaları btılunduğundan ka Çok; babam, evde entari giyer. O rnişlerdir. ile Türklye arasmda bir savunma itti dığtnı gördüğünü, bu yüzden tevziata Yazıda. Kominformarun milliyetçilik rısı Mürüvvet ile araları açılırustiT. nun bir sediri vardır. Kösesinde oturup fakı aktedileceği ihtdmallerine dair do ;ra verilerek mahallelerde hakikî ihti le vatanseverliği birbirine kanşürdığı Bulgaristanın Ankara Elcisi Ange Buna rağmen Mürüv\'et, kocasına ;esbih çeker. laçan şayiaların esassız olduğunu, böy „ sahiblerini tesbit için komisyonlar da işaret olunmaktadır. lof, yanında başkonsolos olduğu halher fırsatta doğru dürüst bir iş bulÇiy köfteye baygm le bir ittifakın Amerikamn bütün dünya kurulduğunu, geeikmenin de bundan de düo sabah Vali ve Belediye Baş«Borba» bundan sonra, Bulgar ga ması için nasihatler etmis; aksi taktreırıleketlerile olan Eİyasetinin ve mü ileri geldiğini, pranm başka yerlerde zetelerinde Yugoslavya aleyhinde çıkan dirde beraber yagamalaruıa imkân Siz hangi yemeği daha çok seviyor» kanı Dr. Lutfi Kırdarı ziyaret edeaasebetierinin nazan itibare alınmasını fcullanılmadığını söylemiştir. Muhasib yazılara geçmektedir. Bulgar Komünist olmıyacağıru söyîemiştir. Biitün bun mnuz? rek, kendisi ile uçak hâdisesini göicab ertirdjğini bildirmişür. îbrahim de, muamelelerde hiç bir yol Partisinin gazetesi «Rapotniçeskiy Delo> lara rağmen Gafur gene bildiğinden Ben çiy kBfteye bayılıyorurfl ama. rüşmüştür. Elçiye, Bulgaristana iönsuzluk ve kasdî gecikme olnjadığtnı, es hâdiseden bahseden yazısına «Yugos şaşmanuştır. bulgunı çok zor buluyoruz. Buradan bîr mek istiyenlerin durumlarmırı, ancak adlî tahkikat sonunda belli olaVali Nuri Ataym. o zamank Demok lavyada hakikî komünist Yunapistanda seferberlik mi? iM kilo bulgur alacağîm. kuvvetleri Evvelki gece yarısı gene her zacağı söylenmiştir. Üsküdara giderken aldı da bir yağmtrr» Atina, 2 (AP.) Cuma günü yetkili j belediyeyi suçlu gösterm?k için muzaffer olacaktır.» manki gibi evine geç gelmiş ve kaÖğrendifimize göre Bulgaristan kaynaktan öğrerdldiğin.* göre, Yunanis löyle bir tertib har.rladığını kaydederısı ile kavgaya tutugmuştur. Neti E\'de eski şarkılarnnua da »öyler ick dpmiştir ki: Elçisi, Sofyaya davet edilmiştir; AnBir neşriyat davasi neticelendi misiniz? tan Dış İşleri ^akaaı Konstaatin Tsaldacede fazla asabiyete kapılan Mürüvkaradaki temaslarını müteakıb der Babam çok söyler, annem d« biliyor. Ankara, 2 (Telefonla) Mesud Ceris, «siyasî sebeblerden dolayı» « « Ben, halen de belediye rmıhasivet, kocasının kanapenin altında sakhal hareket edecektir. kerlik öde\ile mükellef kimselerin der ı:yim. Bugünkü H.Partili belediye, hiçbir mil tarafından Haftalık Gazetede çıkan lı bulunan tabancasını çıkararak Karşılıklı geçerler: hal silâh aJtına almmasım Millî Savunıns sebeb yokken 10 ay içinde asker aile bir yazıdan dolayı Münir Hahri Egeü Gafura ateş etmiştir. Çıkan kurşun .tsküdara giderken aldı da bir yağmnr Kor^eyinden isüyeceiktir. lerine ancak iki aylık yardım yaptığı ile Nejad Muhsinoğlu aleyhine «çılari Gafurun kalbine isabet ederek der Kâtibim uykndan uyanmı^ gözlerl ırmhnnrr vermşitir. Bir müşahidin söylediğine göre, <Sİ halde hiç bir tahkikata uğramamıştır.» bakaret dâvası bugün neticelenmiş, îıer hal ölümüne sebebiyet yasî sebebler> için ek kuvvetlerin is Duruşma, dosyaların Ispartadan celbi üisi de üdşer ay hapse v€ 50 ar lira Tahkikata nöbetçi savcı Fikret Da diye saatlerce sSylerleT. Benim üd çotenmesi, <ancak Yunanistaa difinda ve tetkiki için başka güne bırakılmış, para c«zasına mankum olmuşlardır, Ne vas elkoymuş, koca katilı kadın dün cuğunı var. Margaret ve Leon.. Onlar da iad Muhsinoğlunun cezası tecil öğleden sonra yapılan «orgusunu grenmişler, hep birden söylüyorlar. silâhlı kuvvetlere karşı kuUarulması» tır. Ankara, 2 (Telefonla) Vazifelerini Yüzbaşı Beydoğan bana Antebi aor kötüye kulianmaktan sarıık üç ögTetim müteakıb tevkif edılmiştır. tir. Neani AKSOP d«mektir. • • *.««ift du. anlattun. Yüzü bir tuhaf oldu: üyesi Behioe Boran. Niyazi Berkes ve tnşallah bir daha gelişimde dogru Pertev Naili Boratav hakkmdaki dukırmıştı. «Her halde anlayış kabiliyenediyorum.» Cnmhnriyefrn tefrikast: 5 9 Verreker gülümsedi. Bu gülümseyişfce tim olacak! Bütün o... şeyleri ben de Antebe gideceğim ve orada babamm ruşmaya bugün Dördüncü Asliye Ceza karşısındakini küçük gören bir ifade seviyorum. Bir alay Htab okudura. tarif ettigi dükkâna giderek çiy köfte Mahkemesrnde d^'anv edjldi. İlk olarak viyeceğim» diye söylendi. değilse de, ona pek güvenemiyen bir 6hawlar, WeUs'le. Sonra..» dinlenene şahid Hikmet Tanyu, ögretim Halük Dunıkal üyelerİTiin mekteb dışında yaptıkları hal vardL Gayet sakin bir tavrrla: «O Hiç yeri olmıyan şeylerdl buniar. halde, söyle bakalım> dedi «Sence be Kendtsi de fhadi farkındaydı ama, bir neşriyat üzerinde durdu. fakat derslere nim ihttraslanm nelerdir?> kere söylemi? bulunuyordu. Bununla ald vâkıalara dayanan çehadette bolunİşte Catherine şftndl çapa oturmuştu, beraber, karşuıadaklnia soracağı suale madı. SimiV hocalar, şahidin, hem talazan: JAMES HİLTON n u Çevirens VAHDET GÜLTEKİN Kerdi kendine: «Hiç bir fikrim> diyor ne cevab vereceğiai hazırlanuş değildL Atina, 2 (a.a.) Anadolu ajansı lebelîk, hem de memurluk yaptığını ve du. «Bu adam bence baştanabaşa bir Verreker, çenesiai kafryarak: «Peld esasen talebe nümayişlerinin de elebanın özel muhabiri bildiriyor: Catherine, Verrekerle aralaruıda «sasen Catherine: «Sahi mi?» diye cevab muammadan ibaret. thtgaslartniTi ne ema, ne alâkaa var bunlann o meseşılanndan olduğunu, bu yüzden mahBaşbakan Sofulis, Orgeneral Salih pek mahdud olan münasebeti kendi eli verdi. «Bilmem, vallahi; pek zannet ler olduğunu ben ne bileyinı!» leyle?> diye gorunca Catherine dudakOmurtak şereftne Yat Klübde büyük kumiyeti de bulunduğunu Böyllyerek ile tahrib ettiğinin gizliden gizliye far miyorum; çünkü benim de ihtiraslanm «ZannederEera..» diye kekelerasye Iarını yeıreye başladı, şehad«tini kabul etrnediler. kındaydı ve bu işte kabahatin yalnız ve var.» başladı «siz insaniyete yardım etmek Nerede ise hungür hüagür ağlamaya bir öğle ziyaieti vermiştir. Bundan soora dinlenen diğer şahidyaînız kendinde olduğunu da kabul eHakikati söylemek için fırsat buldu ve...» Diğer taraftan Türkiye Büyük Elçi başlıyacaktı. Gözlerl dt>!u dolu olmuş, lerden Münevver Şenoymak, Mustafa diyordu. ğuna memnun olmuştu. si ve bayan Ünaydının verdikleri bir Verreker, alaylı bir tavula: «Vesalre parlıyordu. Verreker'ln bn münakaşaya Nihayet, hiç belll etmeden, usulca Verreker, ona, inanmıyormus, gibi falan, değil mi?» diye onun lâkgdısını 6on vermek Ister gîb! bir mana da bu kokteyl partide hükumet üyeleri, par Akdağ, Fâzıl Ulu, Ayduı sa;n!ı, ögretekrar aralarına giriverdi. Fakat. şündi balayordu. kesti. «Cümlenin sonu böyle geleceğe lunca, hayalinde kurduğu dünyanın bii ti selleri, kordiplomaük ve general tim üyeleri hakklonda bildiklerinin saki vaziyeti eskisinden pek farklıydı. Bu Catherine: «Benim ihtirasım büyük benziyor çüaku.» ler bulunmuştur. Yarın sabah uçak dece başkalarrndan duyduklarina dayanyuk bir kısmmıri yıfcîdığîm hlssetti. fark, bilhassa, Verreker'in onu konsere, bir piyanist olmak», diye devam etti. Alay etmeyin! Doğru değil mi s6y Anaoaddeden yava? yavaş gidiyorlar a tstanbula hareket edecek olan Or dığını, rcüsbet bir vâkıayı izah edemî'tiyatroya davetinde derhal göze çarpı Verreker: «Bu, tamamile, şahsî bir fediğim? AL. Teşrirdevvel goniannda bir gün'lln şeneral Salih Omurtak uçak mey yeceklerini bildirdi Diğer şahidlerin de yordu. Eskiden: «Ben bu akşana opera ihtiras», dedi. «Bunun yanıbaşında ay Verreker, gene haâfçe alaylı bir ta ikindi vaitiydi: akşama da CEtherine'in danında aynı merasimle uğurlanacak dinlemneleri için dunışma. başka gflne ya gidiyorum; Helenie beraber sen de nca bir ihtirasın daha yoksa, hayaünın vırla: «Tabiî doğru» dedi ve bununla Locdrada konseri vardı. Arttk iyiden bırakıldı. gelir misin?» derdi. Şimdi ise, «Biz bu pek yaşamağa dsğeri otasaz. Halbuld, daha başka şeyler anlatmak Istedlğini iyiye çöhret «ahıbl olmuştu. Onun kırakşam Helenle operaya gidiyoruz; sen bak. benim ihtirasunın şöhretle, şerefle ima etti. nuzı saçlarmı. yeni ressaaılarm tarnnde gelir misin?» diye soruyordu. hiçbir alâkası yok. Dcmek ki, sizin benim bilmediğfcni da bir piyanonun Tanıbaşmda gösteren Kelime itibarile ufak bir değişiklik afişler.e sokailards sık sık raslanıyordu. Benim uğraştığun ilctisadiy^t ve içti rannetüSiniz ?eyi biliyormuşum. vardı ama, mâna bakımmdan olan fark maiyat sahasmda mahdud bir şöhret Yo, estağfurullah.. Een senin bil «Teiegraph» gazstesinin cumartesi samuazzamdı. Bunun verdiği azab da es ten bsşka şan ve şeref baklenemez. Fa ginden şüphe etmiş değüira. Mesele sa yüarınds da isml iri harflsrle ilân edilikisinden daha fazlaydı; çünkü, Cathe kat benim ihtirasım işte bu sahada. dece anlayabilmek msselssi., Sümerbank îplik ve Dokuma Fabrikalan Müessesesi yordu. Şöhret kazandığı muhakkaktı. rine şimdi kabahatin tamamile kendi Bunda şahsî hiç bir gayem yok.. Yani... Öyleyse, benim anlana kabiliysti Para da kazaaıyordu. Otomobil abnak Nazîlli Basma Fabrikası Müdürlüğünden : sinde oldvğunu büiyordu. Fikrini daha iyi izah edebilmek için mi kıt zannediyorsur.uz, ha? Bunu de ve öğrenip, kendisi kullarımak niyetin: *** deydi. Bir gün olup Mrs. Carbaîs tn eFabrikamız müstahdem kadrosunda 175. lira ödenekli itfaiye başka bir kelime arıyordu. Sonra bıraz mek istiyordunuı değil mi? Onun ruhunu da yavaş ya"aş daha ac: bir istihza ile: «Ne kadar anlatsam, Gzliba. vinden çıkacağını da iyiee aklma koyçavuşluğu münhaldir. iyi anlarnağa başlaamştı: Bir ınüddet sükutla geçti. Senra Cat mustu. Yukarı Koru civarında çok hossn gene anlamazsm» dedi. İtfaiye kursunu ikmal ederek îstanbul itfaiyesînde en az beş yıl Meselâ. Verreker müthiş muhtensti. Yalan da değildi; Catherine bunun lıenne. içınden gelen ve iradesini mağ =una şıden ufak bir kösk vardı. K'jçük i çalışmış veya istanbul itfaiyesir.de onbaşılık yapmış olanların bonBir gün: «Sen benirn ne bı >ük ihtiras farkındaydı. Fakat. heyecanla: «Anla lub eder. bir hissin tesirile ağzrndan bir bir bahee ieindeki bu köşküs arka ta | servis, iyi huy kâğıdı, tahsil belgesi, nüius kâğıdı asıl veya onanlı larım olduğunu, ileride nasıl bir adam mıyacağımı ne biliyorsur.uz?» dedi lâkırdı kaçtı. Biraz daha akıllı davran rafîr.ı orman kaphyordu. Orada öyle örneklerini bir dilekçeye bağlıyarak Fafcrikamıza göndermeleri ilân güzel bir hayat yaşanırdı ki! oimak istediğimi bilsen, şaşırırsm, hay «Anlarım.. ama, siz imkân vermiyorsu tnış olsaydıf buru söylemszdi. olunur. (9588) retinden donar kalırsın», demişti. (Arknst var) nuz ki. Bir kere deneyin; anlanm, zan «Ben okumuş insanım!> diye hay Almanyada yeni idare Rusyanın Tito'ya karşı hareketi sertleşti Başmakaleden üevam ya bir oyalama polıtikası yürütme|e çalışırlar, veya yeni baştan bir dehşet rejimini denemek îsterler. Her iki şekil ds Türk milletinin hayatî mpniaatlerine taban tabana nddrr. Türk milleti o kendine mahsus şaşmas sağduyusu ile bu adhğı ta başlangıcHanberi gorüyor ve ısürab çekiyor tçinde yaşadığımıa dunya şartlan, normal bir istikrar rejunine bir an önce kavuşmaroızı zaruri kümıştır. Halkın istediği de kutu>a attığı rey pusiasma savgı gosteriknesini sağhyacak tedbirlerin kanımlaştırılmasındari ibarettir Bu kadar basit bir dileğüı yerine fetirilinesine sadece bir avuc insandaki iktidar hırsırurı engel ohhıjrunu duşünmek insana doğrusu hüzün veriyor. Şeyh Saidin hortlaması ihtimali mi var? Hanedanı Âliosman tekrar saraya mı getirilecek? Ycksa mevcud olm]^an Komünist partisinin seçinıleri kazanmasından mı korkuluyor? Atatürk înkılâblannm biij'ük amacı bu tehlikeleri ortadan kaldırmak ^e Türk milletini kendi kendiui idare cdecek bir olgımluğa en kısa yoHan kavuşturmaktı, Bugün cok çükür gerçekleştigini gördügiimür bu amaca se^Tnecek yerde bazı Halk Partilüerm hâlâ vaziyeti kabul efrnekten kaçınmalarını hangi rnaneya yomjalı? Şunu kısaca söyliyelim ki. Atatürk inlalâblan. hiçbir zaman şahıslara deei?mez bir iktidar safası vadehnemişti. İktidar mılletin emrinde eeçid bir vazifedir ve bu vazife ancak milletin seçtiği kimseler tarafından başanlaeaktır. VADİR NADİ Ulaştırma Bakanının dünkü demeci Ulaştırma Bakanı Kasım Gülek, dun Gazeteciler Cemiyetinde basın mensublarile hasbıhalde bulunrauş, bu arada Bakanlığa aid muhtelif mevzulara temas ederek şunları söylerruştir: « Amerikadan 130, Çekoslovakyadan 50, In^iltereden 37 aded olmak üzere ceman 217 aded lokomotif getirteceğimiz malumdur. Amerikada hazırlanmıg olan 52 lokomotifin 20 tanesi halen orada vapurlara yüklenmektedir. Buniar ay sonuna kadar memleketimize getirluniş olacaktır. Amerikaya siparis. ettiğimiz bütün lokomotifler linyitle çahşmaktadırlar. Bu itibaria bu makineler çok iktisadidir. Ingüteredeki lokomotiflerimizden 15 i de bu ayın sonunda memleketimize gelmiş olacaktır. Aynca Çekoslovakyaya sıpariş ediien banliyö trenleri de yakmda memleketimize gelecektir. Demir> ollarmda tasfiye Amerikadan ıkı demiryolu mütehasci£i getırtmıştik, Şimdi iki tane daha getirtilecektir. Mutehassıslar Demirj'ollan Işletıuelerıruizin rasyonel bir hale gelebilmesi hususunda şayanı dikkat tavsiyelerde bulundular. Demiryolları kadrosunda personel tasfiyesi şu suretle yapılacakür. Bürolarda çalışanlar işletıne yerlerine nak, ledüecekler, istifa eden ve ya§ haddini dolduran memurlann yerlerine de kimse ahnmıyacaktır. Ansaldo hikâyesi Ansaldo flrmasına siparis. ediien getniler hakkında bir anlaşmaya vardık. Çok sağlam olarak tanzim ediien şartnameye göre, firma, eski fiatlar üzarinden yapacagı dört gemi>i 1618 ay sonra memleketimize teslim edecektir. Şebir hatü vapurlan alınacak Holandaya sipariş ediien yolcu vapurlanndan başka Adalar, Yalova ve Boğazın uzak hatlan için yeniden süratli sehir hatü vapurlan satın almak kararmdayız. Araba vapuru seferlerinin her 15 dakikada bir olmaa ve gece saat 12 den sonra da sefer yapmaları sağlanac?.ktır. P. T. T. isleri Memleket dahili ve memleket harici telefon ihtiyacımız tesbit olundu ve bunlarm Wi^mi ajjniid sipariş edildi. Başhca büyük şehirlerimizin santrallan, Fransa, Isviçre ve Çekoslovakyaya ısraarlanmıştır. Posta, te!efon ve telgrai işlerimizin ıslahı için de Amerikadan mütehassıs getirteceğiz.» Bakan, dün akşam Ankaraya dönmüjtür. Jübîle. n sarzrları okadugucuz gü* nun akytmı Açıkhava Tiyatrosu kapılarım essu artist ve kâffiil insan. aziz dostutu cfimlenizin mahbutra Vasfi Rıza ZGJU jUbilesile açıyor. 194S yaz mevsinsinuı bu ilk temsili Vasfi gibi bir kıymetuı jübilesile başlarsa, o mevsimin uğurlu ve hayırlı olacağına inanmakta isabet olur. Çünkü Vasfi çok sevihüis bir adamdtr ve çok sevilen her adam uğur* ludur. Vasfi Rıza Zobn hakkmda süe bu münasebetle ne söyliyebilirim? Vaîfiyi tamyısım iki safhada olmustur. Once memleketin iyi bir artisti olarak görur, dinler, seyreder, imrenirdim. 946 baharından sonra aramızdaki dcstluk büsbütün başka bir mahıyet aldı. Dillerds bunn ifade edecek belâğatte kelime yoktur. Kısacası ne desem boş. Bu aVyım na» sü) olur da kendisini Açıkhavayı dolduran hayranlaruıa iyi tal«fitTi cdebilirsen» ne mutlo. Bunu burada kestikten sonra Vasfi Eıza jübilesini vesile yaparak bizdeki «ahne artistlerinin hazin durumlan üzerine dikkati çekmeyi vazife bilirim. Bir İç ateşinin sevkîle kâh mesleğini orts yerde bırakan, çoğu ailesinin nza&ma karşı gelerek kalblerini kıran ve kâh hayat ve maişetini bununla temİB et< miyeceğinden emin olarak kendlni bu sevdaya atan şu bir avuç fedainİB hallerine bakınız. En giiç «artlar alunda, u para, çak emekle insanlara hajaün acı tatlı Uraflannı göstenneye çaks«n bu veiall adamlann halleri cesaret, istikballerj maalesef sefalettir. Eğer bir sahne ar* tisti jhtiyarhğmı başkm yollarla temin e» demeraisse en feci akıbetlerle karşı karşıyadır. Onlar irin ne bir ihtiyarlık si». gortası, ne bir işsizlik veya hastalık si«» gortası.. Sade endişe.. Heyecan ve elejn vardır. Bu kadar fena çartlan olan bir âlem içinde yaşamaya ve elinde tuttu» ğu mesale>ri söndürmemeye çalışaniaf ya delidir, ya sevdaİL. Biz ikincisine Inanryoruz. tşte bu sanat dildsdeleri uğraşn, n | rasır, uğraşırlar. En küçük bir kusura mikroskopla gören münekkidler ve merhamersiz bir sayirci kütlesi «nünda sanat göstermeye çalışırlar. Günün birind« sanatlannın zirvesine vardıklan zaman.^ Eğer bir kaç dostu ona bir jü« bîle yapmavı düsünürse... Merhum Ha* zun için.. Ve unın ömüria olmalann* dua ettiğimiz Behzad, Rasid Bıza içia böyle olriu idi. Vasfi Bıza için bu biraa daha urmınrf bir arzu ?eklindc bir senedir izhar edilip dorurdu. Nasib bu» gün Imis. Artistin otazuncu senesinl dnldurduğu bugünlerde daha otuz stne aynl zindelik. aynı sanat aşla ve ayai iç atesile sabnemizi çereflendinnesiaa dua ederken bu srtırlan okuyanlara l?« te bir sanaftâr jübil«inin ne olduğuna höylece anlatmağa çahştım, Gonül istsr kt, bu sevda yoluna, bu zahmet, bu çile ve bu vefasız muhabbct yohına saprcış olanlar, hiç değilse varacaklan yere e« rişince, bir (oh!) diyebilsinler. İşçi sigortalan, eli ile ve bedenile ça« lışanlsrdan ba«kasını amele saymıyar. Fikrile. ruhile ve bütün varlığile çall* şan bb* arüsti koruyacak sadece hsyranlarının bir resmî tebessüm kaâaf bile sürmiyen alâkasından ve dostlaımul mahdud tesirli alâkalarmdan başka bir müessese bulunmazsa bu durum bir medenî memleket için ve bu memleks» tin sanat hayaü için övünülecek ve gü" venilccek bir vaziyet teşkil etmez. Bir sanatkân sevmek, övmek, sanafı himaye için kâfi bir unsur değildir. Tübileler bir kış güneşl gibi ararulaa, fakat kısa siiren saadetler, muhabbetlsr hayat pazannda maddeye kalbedilemiyen kıjTnetlerdir. ArtistlcrirBİze baş» ka şeyler, başka teminatlar lâzımdır. Bütün bu k^tü şartlara rağmen hâ!â bu çileyi çeken dervlşler olduğunu gtir» dükçe bu deTfâhm manevî tesirine haj xan oluyorum. B. FELEK Amerikan uçak gemisinde Londra Oümpiyadiarında «Cumhuriyef» ekipî aslen Türk olan bir subay Komünistlik âlemi ikîye ayrılıyor İslâ.nbulda buyük bir ficare» kongresi Bulgar uçağı hâdisesi Demokrat İsparta Belediye Reisi aleyhindeki dava Marshall'ın Türkiyeye dair demeci Bir kadın kocasını oidürdü Kont Bernadotte, tekrar Kahireye gidiyor Londra 2 (B.B.C.) Eütün mahfill« Arablan Kont Bemadotte tarafınd ııulan teklifleri reddstmeleri üzeria» dururr.un ne clacağnu düîü^mektsdir* ler. Kont Bemadotte, tekliflerinin bilS konuşma zerainl hazırlamağa matuf ol« duğunu, Arablaruı da, Yahudilerin da mukabil teklifler yapabilecsklerini söyleınistir. Kont Eemadotte, Arabk Rodosa mürr.es5iller göndernıelerini teşimse de Arablar bu tekliu reddetti] leri Içic kendisi j'arın Kahireye gideceİB ve dunrmu idareye çalışacakür. ' Umuml kanaat, sulh teşebbüsünüö raya düşmüş olduğu mahiyetindsdir. O halde 9 temmuzia son bulacak olaa mütarekeyi uzatmak münıkün olaaai mîcîır? Bu naîrta henüz şüphelidir. Aratlann kat"î cevablarını yann veraıe" leri bekleniyor. Sol temayüüü hosaların mahakemeleri Salih Omıırtak bugün geliyor Tepkili uçak blrliği Norfolk, Araerika 2 (A.P.) «Sia iy» isimli yardımcı uçak tasır gemisJı bir tepkili uçak birliğile, yakuıda Avnıpaya hareket edecektir. BUGÜN Sînemasında s ATİAS Itfaiye çavuşu almacak (Three Wise Fools) LE\*İS STONE LİONEL BARRYMORE EDWAED ASMOLD MAKKARET O3BİEN (MetroGoldwin fılnu) 4 15 9 15 seanslarında üaveten D06RULUK MÜKÂFATI POLO Me=hur Eckkabiz ve KEMAN VİRTÜOZU A R VA Ş