25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
unıtnınnmutımımumınımuıımuunnuuuuiL GÜNÜN Sehir Ekonomi Bakanının cevabına cevab Yazan: Y. Pelrol Miihendisi Tevfik Sadullah Doğrudan doğruya sayın Devlet Baş ğıhm. bu tarz bssit kelime oyunlanıu kamna ve bilvasıta umumî efkâıa hi tekmk bır mesclede yersiz bulurumtaben ıki açık mektub neşretmış ve *** petrol aramalanna dair verılen mujBır memleket davası ılerı atanlara delerın yersizlığıne ve komur sondaj] ka:şı ce\ab veremıyecek durumda olaruıda yapılan yanlış hareketlere 'elanların deıhal «gızlı maksadlar> şupferruatile işaret etmiştim. Açık mekhesım ortaja atıp bunu kalkan edıntublarunın ıkincisinde belırttığim gıbi dıkıerıne, bu yurdda, maateessuf, ilk •menfaatsız milli bir vzaife duygusunun defa raslamjjoruz. Bu itıbarla benım bu ifadesi• olarak yazdığım satırlara karşı davayı ortava atma;takı «maksad. lanihayet resmi bir tepkı gorulmüş ve rımın ne olduğunu sa>ın Bakanın meI saym Ekonomi Bakanı bu hususta berak etmış bulunmasmı hayretle karşı[yanatta bulunmuştur. lamam. Bu vesıle ile de jazılarımı sıSayın Bakanın beyanatını, en az ken yasî fıkırlerıne alet etmış bulunan salinnin yazılarımıza karşı lutfen goster yın Bayurun makalesini de hoş gormebulundukları derecede dıkkatle o dığımı belırtmek isterim. Ben teknik jdum. Raman durumunu inceleyen bır memıeket davası uzerınde konuşr ü k açık mektubumda 9 numaralı kuju tum. Sıyasî kaygular beni asla ilgilenVerimi hakkında niçin hiç bır malumat aırmedı. Yalnız, asıl acıhğına işaret overUemiyeceğini becerebildığım kadar lunacak nokta, sayın Inonuye ikincı vuzuhla izah etmış ve sadece bu kuyu açık mektubumda da belırttığim gıbi, dan elde edilen petrola bakarak, verim halk nazannda ınfıal uyandıran alayhattâ 50 ton olsa dahi. «bu memleketın lara mevzu olan ve en nihayet iki defa petrol davası halledıldi» demenin ke Buyuk Millet Mechsınde munakaşası hanetten ıberet sayılacağını belırrmiş yapılan bır muesse^enın neden bu hale tim. Sayın Bakanın cevabî beyanat'nı duştuğunu, sa\ın Bakanın lutfen me«labilmek içın ilk mektubumun inti rak etmemış olduğudur. Bır vakitler aarından tonra on gün beklemek zo ajTiı muessese hakkında ortaya bir çok runda kalışımızın yegâne sebebı, gene şa\ anı dıkkat ıddıalar atmış olan fcu mektubumda işaret ettığim gibi, o bır zat içın Kisaca: Bır fotografçıdan •ralarda Ramanda asidleme amelıye ıbarettır.» demeğı kafı bir mukabele, •İne bajlanmif olduğu idı. 15 hazıran müzmin bir deıde kâfı deva saymışlargtinü Ramanda eskiye nisbetle bır de dı. Bugun benım ıçın de soylenen «bır ğijiklik olmadığım ifade buyuran sa memurdur..» gıbi bu mevzular üzerinde yın Bakandan bu malumatı efkârı u konuşmak salâhıyetım hakkında şuphe mumiyeye tunmak için neden 7 gün uyanduacak sozler karşısında tekrar daha beklemek zaruretini hissetmiş ol ediyorum: Ben evvelâ petrol yüksek duğu hususundaki merakımızı saklıya muhendısı, sonra memurum. Memurımıyacağu. Müsaadelerine guvenerek yetim geçicı olabılir. Mühendisliğım tahmin edelim ki bu bekleyis. asidleme benımle beraber yaşıyacaktır. ameliyesinin neticesini almak içindi. Saym Bakan ortaya attığımız birbiriFühakıka bu ameliyenln ilk neticelerı alınmııtır. Sayın Bakanın belki ileride ne bağh memleket meseleleri üzennde naçiz şahsıma kuvvetli bir cevab vere sadece bir nokta uzerınde, 9 numaralı bilmek arzusile veya, gene ileride, M. kuyunun mıktarı üzennde durmuş ve T. A. Emtitüsü lehine yeniden iyi bir tekrar edıyorum talıh eseri alınan havs yaratılmak istendiği zaman kul bir neticeyi ortaya attığımız davalann lar.mak üzere, beyanatma ilâve etmedi tam ve kâfi bır cevabı olarak efkârı uği bu neticeyi efkân umumiyeye ben mumiyeye sunmuştur. Yazılarımı büarsedeyim: Asidleme ameliyesi verimi >uk bir dıkkatle okuduğunu dfcde buynlcıeltmij, ilk tecrubelerde 9 numaralı yuran sayın Bakana açıklamış olduğukuyudan günd* 6570 ton petrol elde muz meseleleri ve ıddialan kisaca huedilmiştir. Bu neticeye bir vatandaş sı lâsa ederek hatırlatayım: 1 Sa>ın Inonıı Ramanda iken kenfstile »evinmemek elde değildir. Bir petrol mühendisi sıfatile ise biraz tem disine 9 numaralı kuyunun verimi hakkinli davranmak bu miktann düşm; kında a^rarî gibi ka>ıdlaıla kat i bir mesi için c»n ve gonülden dua etmek netice veıtneğe imkân jokru. 2 Bu kuyunun vcrimine bakıp da durumundayız. 70 ton gündelik verimin memleket ihtiyacının ancak vüzde •.memlckctın petrol davası halledilmiş20 sini karsılıyacağı aşikârdır. 9 numa tir» demcğe imkân yoklu. 3 Zonguldakta tamamile gayriikralı kuyunun maliyeti hususunda bıttabi kat'i bır rakama sahib olmadığımtza tisadî bir tarzla snndajlar yapılmaktagöre, tahmin! olarak. bu verımın hiç dır. Bu sondajlardan alınan neticeler düşmeden en az 710 sene devam et ise tatmin edici değildir. (Burada ilâve mesi iein hep beraber duı edelim. Tah edeyım kı bu tarza ısrarla devam etminimiz ancak bu dualarımız mustecab menın sebebı 400500 metre derınliğinolduğu takdirde 9 numarah kuyunun de zengin bir komur daman beklendisarfolunan millet parasını karsılıyaca ğıdir. Eldeki malzeme kifayet eder de bu derinlığe kısa bir zamanda inılebiğı yolundadır. lınırse, bu hâdise de istismar edılecek Bunun dısında tekrar ediyorum: Save belkı de: cM. T A. nın bir memuruyın Inönü Ramanda bulunduğu sırada nun Zonguldak sondajları hakkında kendısıne 9 numaralı kuyunun verimi iddialan yanlıştır» yollu beyanatta buhakkında hiç bir söz söylemeğe imkân lunulacaktır.) yoktu. Bugunkü durumun o zamankı 4 M. T. A. müessesesi bugunku yersiz müjdelere uygun düşmesi kuçuk halile halkın nazannda haklı olarak kuçapta bu milletın, pek büyük çapta ise tu bir dıırumdadır. Bunun aşikâr sebebMT.A. Umum mudurü sayın Ihsan Ru leri vardırö hi Berentin talihi eseridir. Asidleme a5 M. T. A. Umum müdurünün bir meliyesinden evvel kuvunun verimi hiç Amerikan mecmuasinda çıkan yazısınbir zaman 40 tonu bulmamıştır. Bu id dan oğrcndiğimize gore dış pazarlara diamızı teyiden 16 nisan 1948 tanhh arzolunan Turk petrolunun araşlırma Cumhunyet gazetesınde Ramandan ve \e işletmesini ecnebi sermajeye devrilen bir havadise dıkkat nazarını çe retmek memleket mcnfaati aleyhinedir. keceğim. Işe geldikçe ihtısaslarından Bu defa sayın Bakana hitaben diyobahsolunan Ajnerikalı sundurlardan rum ki Bu beş noktanın bir tekinde Radous şoyle demektedin dahi yanıldığım ispat olunduğu takdir• Hakıkati zaman gösterecektır. de, herkesten evvel ben hata etmiş bu( Soylenenler şimdılik tahmınden ıbaret lunduğumu umumî efkâra arzedeceğım. tir. 4050 ton olarak bilınen gunluk Bıttabi, bu halde çizmeden yukarı çıkverim, kar1! neticeyi alıncıya kadar 100 mış olmamın en basıt bır cezası olarak. tona yukselebileceği gıbi, on tona da 19 yılhk bir mesainın mahsulü olan düşebilir.» dıplomalarımı iade ile, yuksek tahsil Sayın Inönu huzurunda pek kat'i ko dıplomalarımı bana kazandıran bu devrtu$mu> olanlar, bu beyanatı bır ay »h lete karşı \erm:ş olduğum taahhüdu ifa tiyat bır kaçamak vasıtası olarak mu içın. herhangi bir sondaj mahallinde. halaza ile tekzıb etmemışler, buna mu Amerıkahlar gibi .mütehassıs» sıfatile kabii Enstitu teşkilâtına Ue hiç bir su değil. basıt bır amele, hattâ' bir çırak rette beyanatta bulunulamıyacağt yo olarak çalışmayı kabul ve millet muvalunda |iddetlı bir teblığ yaymlamışlar cehesinde taahhüd ederim. Fakat bu «ür. ~" » iddıalarımm aksi ispat olunamadığı takdirde, başta M. T. A. nın sayın UAîidleme ameliyesıne gehnce saym mum mudürü olmak üzere. mesuller Bakan bu kararın «M.T.A. Enstıtusunün üzerlerme duşen vazıfeyı acaba yapabaşta gelen kortekniği» ve Amerikalı caklar mı? uzmanların ittıfakile alındığını ifade Petrol \üksek mühendisi buyuruyorlar. Haddizatında bu karar Enstitu petrol muhendislerının uçunun mezun. ikısinin Famanda. birisinin Zonguldakta bulunduğu, sonuncusurun ise teknik kısımdan syrılarak satınalma işlerinde çalıştığı bır sırada almmıştır. Petrol grupu müdürünun. tamamile aksi neticeyi vermesi muhtemel olan bu amelıyenin tehlikesine işaretınden sonrs bu kararın jeoloji şubesi direktdriinün teklın uzerine ahndığı. karan alar mudırle/ encümenı zaptına da geçmiş bulunmaktadır. Ben mektunumda asidleme amelıvesınjn bır çaıeı halâs olaıak muhtemel tehlikesine rağmen. elde gereken malzeme buiunmamdsına rağmen herçibâdabad yapJmakta olduğunu belirttıvdim Bu ıddıamı ıspat yolunda işaret edejım ki 8 numaralı kuyu da, petrolu bır kaıkeı tabakas'ndan almaktad'i Bu kuyunun da ıstıhsalıni arttırmak ıçın vaktıle asulleme meselesı bahıs mevzuu olmuş, fükat o zamanlar malumstın eksıklıgı ve malzemesızlık gozonunde tutularak bu ameliyeden vazgeçümışti. 9 numaralı kuyunun ise versız olarak mujdelenen miktarda verim civarına ulaşabılmesi için, asidleme ameli\ esi şart olmuştu. Küçuk bır noktada sayın Vekilin yazımdan vanhş olarak istihrac ettığı «emme amelıyesınden sonra kuyunun eevıyesınde düşukluk olmayıp yukselnae olduğu > iddıasıdır. Benim, yazımda kssdettiğim mana emme sayesinde petıolun 1300 küsur metrese, yani satha çıktığl. kendı hahne bırakıldığı zaman. asıl seviyesı olan 800 metreye düştuğudur. Yoksa, kuyunun ilk sevıyesını yukseltmetc gtyesilp yapıian bır amelıyenin bu seviyeyı duşuıdugunu yazacak kadar pı'ünc bir iddia ilerı surmuş de mııııiMiııııımııımrmııııııııın mTTTi ı1 ınTTTfTniTTTn haberleri Türkiye ve Sarkı Avrupa Fındık ihracat ı | Bize yapılan hücumlar vesilesile HEM NALINA M1HINA Kırk bir buçuk maşallah! amsutvdaki okuyuculanmdan Cevad Ozluden bir mektub ^j^ aldım. Miliî serverimizle ilgili mühlm hir mevzua teraas eden bu mektubun bazı kısımlarını aynen ah>orum: «Bı«ktrık davası ıçm Dirkaç defa kıymetıi yanlarınız c,ıktı. Buna ragıren gene bırçck vılâyet ve kasabalarımızır., gene eskısı gıbi mazctla isbyen D zel motorlerı aldıklarmı ve almakta olduklarını muhtelıf vesılele'e gorup isırmekteyız. Buna bir mısal olmak uzere bırkaç ay larfında ve sadece .Cumhurıvet» gazetesinden kesıp çıkardıgım Uânlardân bazılarmı size gor.derıyorum. Bunlar »etkık edılecek olursa bedellerlrun trılvonları aştıgı kolayhkla anlaşılır Memlekete her vem gıren bır Dızel motom, fılvakı elektrık ihtıyacını muayyen bır muddet i«,m karşılamış olscaksa da bunların sarfedecekleri rrotorın, >a|. yedek parça vesaırer.ın ma^raflan da hesaplanacak olursa, rıetıcenm kârdan zıyadp zararla kapanacağı anlaşıhr. Nıtekım jımdıye kadar memlekete gıren Dızel rrotorlerı aynı suıette bırer zı>an \e zarar rrevzuu olmuşlardır. Gene Cumhurıjet ga;e ısmden ke«ıp gonderdığım, «Yurdjn akar>akıt ıhtıyacı» baslıklı jazıyı tetk k edersek. bu ıene yurdun akaryakıt ıh'ıyacımn 400 bın tona vukse'dıfı salâhı ettar blr makamın ıfadesınden ar'.ajilmış olur. On^muzdekı vıüar şuphesiı ki. bu rakamlar daha çnk yukselecekTir. çunku memlekete mutemadı>en motorlu vasıta ve bılhassa Dızel rtıotorleri gırmektedır. Elekıık eneı.'.s ntıjacı artık inkâr edılrrı.'e ^ Nr derece>e gırm =t*r bunu kabul etmek » horaber elektrığın daha ucuza ve bılha^sa i^dan temıni hususları bir turlu halleoılnem ş ve edılemerrı;tır. Her Vılavet v» kasaoa Dırer D zel mo*o~u alrr.akla bunların elektıık ihtıyaçları belk' b r muddet içın temın ed.lmi} oluyor; fakat ekserı^ı istıkraı sur^tıle petırtılen bu motorler kısa zamanlaroa ;e varamıvacak hale gır.vor ve henui torcu odenmeden Çürjge çıkı>or. Memleketımizde b.rcok akar sular var. tırkaç vılâyet ve kasaba b.rleşrr.ek turetıle ve cıvarlarmda bulunan aKar fulaıdan Lstıfade ederek ma'afı rrusterek olmak üzere h drn elektrık tesısatı vapsalar daha İyi ve fabetlı olmaz m ı ' Bu js belkı biraz daha masraflı ve tahrrctl rlur^a da vapıldıktan eonra temın edec«ı?ı menfaat dığerlle olçulemiyecek kadar bu^uk olacaktır. Bugun tamamen dısarıdan ve yabancı rremleketlerden temın ettığımlz akarytkıt herhangı bır sebeble gelmiyecek ve gelemıyecek olursa ne yapacağız''» Batı milletleri, elekrrik kudrerl Istihsaline yarayan akar sulara beyaz könıur derler; ben de «mahnıkat» yerine dilimize giren >akıt kelime^ini kullanarak .ak yakıt» diyeceğim. IHer önüne Relen yeni söz ve terim u>dururken ben ne diye uydurmıyaytm?!) Ak yakıtımız, jani sularımız, ça£u>anlarımız bosubosuna ve gürul gürül akaıken biz bunlardan elektrik kudrerl Mihsal etmc>iz de, muhterem okuyucıımun dediği gihi, haııl harıl Dizel motorü alırız ve hâlâ, avııç dolusu di>viz vererek dısarıdan tedarik ettiğimiı mazut, motorin gibi yakıtlarla bunları işletir, dururuz veya kıymetli komürünıuzıi israf ederiz. Bu >uzden de elekhik pahalıja mal olur ve bu da, hayat pahahhffinın bir sürü sebeblerinden birini teşkil eder. Okuyucumun yaln|i Cumhuriyeften kesip bana gonderdiği «Direl elektrojen eıııpu alınacak» seklindeki ilânlan saydım, tam 41 tanedir. Muayyen bir zaıran içinde belediyeler vesair müessefeler için bu kadar motdr alınmasına kırk hir buçuk ma;allah demek lânni geliyor. Fakat asıl kırk blr bucuk masallah, hâlâ memlckette akıp piden gulardan elekrrik istihsal ermeyi ihmal etrni? olanlara soylenecek bir söı midir? ı tacirlerinin toplantısı Yazan: Eski Macar diplomatlarmdan Paul Fabry rın uğradıkları butun zorlukları bır tarafa bırakahm, yalnız Rusyayı ele alalım. Mart ve nisan aylarında, Moskova ekmeksiz kaldı. Taşra şehirleri de dahıl, her tarafta, fırınların ekmekçı dukkânlarının bakkal dukkânlarının onu nobet bekliyen ekmeksizlerle doldu Rezalet övle ayyuka çıktı kı, Stalın. Ticaret Bakanı Libimof'u ışten uzaklaştırmağa mecbur oldu. Hirlap gazetesınin Kominform muhabırı, Turk parasının kıymetini kaybettığını de mahrem şekilde haber veriyor. Yerj'üzunde, dolar ve Ingilız lirası da dahıl olduğu halde, son seneler zarfında, ıştira kabiliyetı duşmemış bır tek para gosterılebıhr mi? Dunya enflasyon rekoru, asıl Macarıstandadır. daha bundan iki sene evvelıne geiinciye kadar, Macaristanda bir gazete 800 000 000,000 pengoye satılı.vordu. Hattâ, paranın istıkrarından sonra bile, gıda maddeleri fıatı resmen, yuzde seksen dokuz artmıştır. Sovyet Rus> adakı ışçi ücretlerıle Türkıyedeki ücretler meselesini bır parça ıncelemek iyi oîur. Moskovada, bır ışçınm aylık ucretı takriben 500 ruble olduğuna gore, bu ışçı, bu para ile, meselâ 8 kılo tere\ ağ, yahud 4 htre votka, jahud adi bır takım erkek elbısesı satm alabıhr. Halbukı, 140 hra alan bır Turk işçı»ı 30 kılo terej ağ, i takım erkek esvabı, 20 lıtre rakı alabilir. Işte, Rus ışçılerının, Sovyet rejımı sayesinde refaha ve saadete erışmelerine mukabıl, istısmarcı bir kapitalizmın. Türk işçısıni sef=ılete mahkum bıraktığına, daha nıceleri arasında, size bir kaç misal! Sonra, Macar gazetesi, fikir hürriyeti meselesini ele alaıak. Turk basınının her türlu tenkid ve muhalefet ımkânlarından mahrum bulunduğunu soylüyor. Sızi temin ederim ki, eğer halen, Türk basınının sahıb bulunduğu aynı soz ve yazı hurriyeti Macaristanda verılmış olsa, Macarlar pek sevınırlerdi. Hirlap gazetesi, Türkiye hmanlannın halinden de şıkâyet ediyor. Yoksa. bilâkis, son günlerde, Amerikan malzemesının çok suratle boşaltılması canmı eıkmış olmasm? Hırlap'ın muhabirini teselli etmek için şunu haber vereyim ki, henuz pek yeni olan Iskenderun limanından başka, Kuruçeşme lımanı 1949 senesinde, Ereğli limanı 1950 de, Trabzon hmanı da 1952 de tamamlanacaktır. Hem de bunların hepsı en modern tesısatı havi olmak şartile! 17, 18, 19 ve 20 nci devlet olmak üzere, Rumanyanın, Macaristanın, Bulgarıstanın ve Çekoslovakyanın Sovyetler Cumhuriyetleri Bırhğıne ilhaklan hazırlandığı şu sırada bu memleketlerin Elde kalan fındıklann nasıl ihrac olunabileceği müzakere edildi Ticaret Bakanlığı, fındık ihraç fıatlarının serbest bırakılmasınm tesırlerini anlamak ve fındık ıhracınm ne şekılde yapılmasmın memleket ıçın faydalı olacağını tesbıt etmek maksadile bu ayın 25 inde Ankarada Hitler emrindekı hukumetlerın, radbır toplantı tertıb etmıştir. Bu top yo ve gazeteler \ asıtasıle, hergun salantıya memleketın muhtelıf koşele vurdukları muthış iftıralar hâla aklırinden gelecek fındık ıhracatçıları mızdan çıkmadı. Bugun, başka bir dıkıştırak edecektır. tator tarafından ıdare edılen aynı proIstanbul Fındık Ihracatçıları Bir paganda vasıtaları, bıze yeniden, hulığının üyelerı bu vesıle ile dün Ti susî maksadlarla uydurulmuş y^gın yıcaret Odasında bır toplantı yaparak ! gnı haberler getuıyor. Ister Budapeştebu meseleyı goruşmüşlerdır. de, Sofjada, Bukreşte olsun; ister VriıToplantıda bazı azalar. fıatların şovada, Pragda, Belgradda olsun, hedef kontrola tâbi tutulmasınm faydala daıma Turkıyedir. rından bahsetmışler, buna mukabıl Turk hukumetıle Turk basınının bubazı azalar da fıat tesbıtı yüzunden fındıklanmızı satamıyacak duruma na fazla ehemmıyet vermesi, şuphesız, duştuğumüzü, 500 küsur vagon fın hatah olur. Lâüın, bu iftıraların, sadedığın ihracata hazır bır vazıyette ce KremLn'm sesını akseıtırdığım ızah etmek ve mem!eketıerımn hakıkî çehbekledığını anlatmışlardu. Toplantıda, en makul hareketın, resini belirtmek, o memleketrden surFındık ihracında nasıl bır yol ,takıb gun edılıp Turkıyeye sığmmış olan sıetmemiz gerektığıni tespıt içın dış yaset adamlarının vazıfesıdır. Bilhassa Macarlar, ıki kardeş mıllepıyasalarda rakıblerimizin vazıyetıni iyice tetkık etmek olduğu netıce tin hemen devamlı surette sıkı temas halınde bulundukları on dört asırlık sıne vanlmıştır. (Aşağıda makalesini okuyacağıntz Faul Fabry eski Macar saylav ve dıplomatlarındandır. Kendm Küçuk Emlâk Sahıbleri ParUsıne mensubdur. Komunıst darbesmden O"ce 1945 senesmde mebus seçılmîj ve 1946 senesınde %ani harbden sonra ı\k deia Macarıstanı Tur>tye nezdınde temsil edenler arasında bulunmuştur. 1947 de yaptlan Komunıst darbesinden son1 ra ıstifa etm ^ ve memleketımızde kalmış, Macar hukumetinın maJınd uBeyaz Kıtab» ında smkasdcı ve Nagy'nin Thrkiyede gizlı ajajıı ol•makla itham edılmıştır.) Rehanın duruşması müdafaaya kaldı Beyoğlunda. Befiktaslı S»di adında bir dencln olumune «bebıyet verdığt lddlasıle Ağırcezada yargılanmakta olan Galatasaraylı futbolcu Reha Ekenln durusmasına djn devam edılmijtır. Dunkü celsede mudahıl »vukat iddlasını okumuj ve bir celse ev\e\ ckunan Savcının Isteklerıne lstlrak ettığıni bildırmi{. fakat ortada Uhnk bulunmadığını ıieri curerek. cczanın azaltılmatını tal«b etmıjtir Duru^ma. R«hanın mOdafaası için ba;kö gune kalmıstır Şeker kontenjanının arttınlması teşebbüsü I=tsnbul VılSveti, s«hre verilen 2.100 ton reker konleniünının 60<t ton arttınlması içın Hukumet nezdınde tpşebbus+e bulunmuçtur Bu krbul edılırse, seker tevziatına gene etki rrıktar vızerınden devara edilraesı muhtemelalr Şeker Bayramı dnlayıtile şekerciler fsrla miktarda {eker Irtemektedırler. Ölü bulunan işsiz ve melankolik bir gene Kiıledibinde Buyukhendek eadde«ınd« Yaî i n sokağında Dnğan spartmanının 5 numaralı daırffinde oturan EH Alçer adında 25 yajında bır geneın. bir muddettenbci ortada gorunmemeslnden komsuları endı=e duymu«lar ve Polıs manfetile kapısını kırdırnııçlardır. Kapı açı'dığı zaman. uzun zamandanberi Işsız bulunan ve üstelık melankolik bir gene olan Elı Alçenn çakagında bir kurşun yarası ile yerde yattıtı ve ces«dinm Uaffun ett'fi gorulmustur. Adalet Doktoru tarafmdan muayene edılen cesedın, Morga kaldırılmasına lazum hâsıl olmuçtur. Emekl! Sahne Sanatkârlan Yurdu Cemlvetı tertıb ettığı bujaık E;va Piyango«ur.ım bu Cumartesl akşamı saat 21 30 da Açıkhava Tıvatrostında, bılet sahıblerınin gozu onunde çtkrreğe karar vennıjtır. K?zanan numaraların liçtesi derhal ba^ırılıp bı tun ;atış merkezlerıne gonderpecektır Bu blletler bıitun vilâyet merkezlerindekl Zırnat Bankalarında; kaza ve nahlyelerde; P T T. gıjelerinde «atılmaktadır. Ihtiyar aktörler için C KÜCÜK HABERLER •k REFÎK Ahmed Sevengil tarafmdan 2İ Hazıran Per?embe gunu ak;amı »aat 21.15 te Ankara Radjcsunda «Anadolu halk rakıslarının tanhi ve bedil dejerit mevzulu bır konusma yapılacaktır. •1 TOPKAPI Gençlık Klübü Fa«kanIıSınn Klubumuzun yılhk kongresi, Pazar gunu saat 10.30 da Klub lokalınde yapılacagmdan kayıtlı üyenın tesrıfleri rıca olunur. zamana sıgan eski munasebetlerin bozulmasını, son derece uzuntu Ue karşılarız. Turklerin, Çarlık Rusyası Ue Avusturya tarafından Ueri surulen isteklere rağmen, 1849 senesınde, cıvanmerdane bır hareketle, kendılerine teslimden ımtma ettıkleri naıb Kossut'un fıkirlerıni neşreden, yüz senelik maziye sahıb Peştı Hirlap ın halkçı, gündehk Hirlap gazetesının bile, bu propagandalara ıştırak etmesi teessufe değer bır harekettır, bu gazetenın, neşriyatı, Turkiye hakkında bıze tam bir fikir vermek şoyle dursun, Komınform'un propaganda usullerınden bir ornek teşkıl etmektedir. Hırlap'ın dedıklerine bakılırsa, Türkıyedeki durumu demır perde arkasındakı memleketlerin durumıle mukayese etmek fırsatım bulanlar, Sovjet cennetindeki ışçinın, Türkiyedekı arkadaşlarınm maruz bulunduğu derdlerden azade olduğu için ne kadar mesud olduğunu derhal anlarmış. Türkıye, açlıktan ölen kadmlar ve çocuklar, zıncirbend ışçıler, salgın hastalıklar, boş mağazalaria dolu ımiş, ustelık, sıyasî baskı da ca'oa imış. Bu büvük gunlük gazete bu haberleri, guya Macaristana uğravan bir Türkten almış. Haber sakm,' dosdoğru Moskovadan gelmış olmasın! Bu makale, ıktisadî durumu sefaletten ibaret olan bir memleket tasvir ediyor ve Türk gazetelerinin, bu vaziyeti açıklamalarma imkân olmadığım yazıyor. Haıbuki, bu gazetelerden bir tanesini alıp okumak, Turk basınının ne kadar serbest olduğunu anlamağa kâfidir. Kaldı ki, Budapeşte ve Varşova hükumetlerinin, bu «iflâs» etmış memleketle bir ticaret anlaşması yapmak için, neden dolayı bu kadar ısrar ettıkleri de anlaşılamıyor. Belki de, sadece, memîeketin diğer sahalanna sokulmak maksadile tıcarî münasebetleri alet etme yo lundaki Moskova sistemi tatbik edUmektedir. Sonra, iktisadl güçlükler karçısında kalıp çareler arayan memleket yalnız Türkiye midir? Komünist hükumetle basını, Türk mılletıni, Bırleşık Amerika lehine hakimiyetınden vazgeçmekle ıtham ediyor. Halbukı isüklâline, ezelderberi verdiği kıjmetın derecesıni anlamak ıçın, bu mılleti fazla denn ıncelemeğe hiç de hacet yoktur. Butun bu ıthamlardan sonra, Türkler, Sovjet boyunduruğu altındakı mılletlerin hakiki mumessılleri şımdi nerede bulunduklarım, haklı olarak sorabihrler. 1945 teki serbest seçımlerde, Macaristan, itımadını tamamile kazanmış olan kimseleri seçmiş, komünıstlere, ancak yuzde on altı msbetinde rey vermışti. Bugün, butun bu kimsele, memleketlerini bırakıp gitmeğe mecbur oldular. Polonya, Yugoslavya, Rumanya, Bulgarıstan, Çekoslovakya, Arnavudluk, Baltık memleketlerı hep aynı vazıyettedır. Demokrasi memleketleri, bir çok fırsatlarla, bu vakıalan tamamen müdrık bulunduklarım ıspat ettiler. Son zarr.anlarda La Haye'de toplanan Avrupa Bırliği kongresınde, muşahıd olarak davet edılen bu memleketlerin sürgundekı devlet adamlarının. oralara Sovjetler tarafından oturtulan hukumetler dıkkate alınmaksızın, hakikî mumessıller telâkki edılmeleri, kararlaştırıldı. Er.ternasj onal sosya^ist merkezî komıtesi, Londradaki toplantısında, sosyalıst pattılerin surgundeki liderlerıni kabul edıp komunıstletle birleşen partılerı açıkta bıraktı. Ote yandan. surgundeki devlet adamları da boş durmuvorlar. *** Avrupanın çok muhim bir kısmı. emperyalıst emeller uğrunda kullanıldıkça, barış emnıyete giremez, bilhassa Turkiyede. Hitler 214,000 kilometre murabbaı toprağı zaptetmiş, 21 milyon nüfusu boyunduruk altına almıştı. Stalin 1.483,000 kilometre murabbaı araziyi ve 98 milyon insanı zaptetti veya murakabesi altına aldı. Almanya ve Avusturyadaki işgal bölgeleri haric. Fakat tarih ispat etmıştir ki, çoğunluğun irtdesine aykırı bir rejim, daima süreksiz olur. Peyk hukumetlerin garazkâr partilerinin artması ıhtımali vardır. Onun içın, bu yazımı bıtııııken, Kremlm in parasile tutulmuş, bir kaç ajanm, Türk milletıle barış. hurriyet ve tam anlaşma içınde yaşamağı şiddetle özleyen milletlerie, bilhassa Macar milletile karıştırılmamasını rica edeceftım Macar nr.lletı, tarihte nice tezahurlerıni görduğumuz o an'anevî dostluk sayesinde. a?ı! Türk mılletinin faziletlerıni takdir etmeği bilir, ' , Te\kif edilen bir sanık, şişeyle tenrürdiyod içti Zimmetıne rara geçırmekten eanık o'arak 3 ürcu Ağırcezada muhekeme edılmekte olan E\kpf tahsıldarlarmdan Hilmi Ozcan lle onu kontrolla vazıfelı Bekır Demırcanın durıışmalarına dun devsm edılmıştır. Dunku ce'sede, mevkuf olarak muhakeme edılmekte olan Hılml Ozcan ruçunu lüraf etmij, lakat Beklr Demircan tev.l yoluna eapmiîtır. Bunun uzerine mahkeme, Bekır Derri^can hakkırda d« tevklf kararı vermıçtir. Celseden «onra BekiT Derruıcanın, bayBinlık geçırdıği anlajılarak Adliye karakoluna getırılmıs, orada, blr jişe tenturdiyodu eter zannile içmigtir. Sıhht durumu ağır olan tanık, Erkaf haıtaneıine kaldınlmıstır. Semih ve Tethı adlarmda IW klsl Ter>ebaşında kavgaya tutuşmuşlar, Salim ve Nivaîi isminde iki k<sl de onlarl ayırmak üzere Bralarına girrr.ıjlerdır. Lâk.n kavgacılar ayrıldığı zaman. Niyazinin, sırtından >edığı b r bıçak darbesile, kanlar içınde jere senldığı gorulmuştur. Yaral:, Beyoğlu Hastaneslne kaldırılmu, kavgacılar yakalanarak tahkıkata başlar.ılmıştır. Sulejman adında bir işçt, Cubukluda Ortabahçede bahçıvanhk eden Dursun Özdeltrden, alacagı olan parayı lstemlye gırmıj, fakat Dursur il» kardesi Çukrıye ve Osmanın taarruzlannı ugramıjtır. Borçlular, alacaklılanm blr guzel ddvmüsler »onra da Dursun lle Şukriye Suleymanın ellerını rutrruşlar. Osman bıcağını ııyırarak, ravallı ijçiyl kalçalarından ve sırtımn üç yerlnden yaralamiştır. Yaralı, Nüraunt hastanesin» kaldırılmu. O«man llt Şükriy» yakalanmif, Dureun kaçmıj. tahklkata da bMİanıImıstır. Kavga ayırmaya giden bir gene yaralandı Bir alacaklımn başına gelenler Muamele Vergisi hakkindakl istek Muamele Vergismln unayl hammaddeüine ireaı veym tamamen kaldınlma»ı yolunda Istanbul lanaylcllerirı» yapılan teklif bugıin C. H. P trtanbul merk«;ndt yapılacak blr toplantıda Incelenecektir. J'tsnbul T caret ve Sanayi Odasına, Washıngini Buyuk EIçıllJı Mal'.ye müsavırırriiz, memleketımızde 10 bln dolar sermaye plâ;e etmek şartile traj bıçagı fabrıkası «çtnaJc istiven bir fırmanın adını bildirmiftir. Bu fırma. fabrikaya Turkiyeden ortak «ramaktadır. Bir Amerikan firması, Turkiyede tras bıçağı fabrikası kurmak istiyor ' ^ • ^ Şeyh.üI.Ekber Muhiddin ib ni Arabi'nin NEFSİNİ Hâdi«I Serifi »erheden BİLEN RABBİNİ BİLDİ SOSYETEİ Salon ve klüp dedıkodularile çok orijinal bır şekilde: RİSALE İ EHADİYESİ Yeni çıktı. Babacan Yayınevinde satılmaktadır, Fiatı 50 kurustur. Bedeli pul olarak yollanabilir. Posta ücreti abnmaz. Cagaloğlu Yokuşu 33, İst. 25 Haziran Guma Ç I K I Y 0 RL jey. Bütün btı k'vamet kopup dururken, Ktrakoydeki işaret memurunun yeri bomboş. Acaba, memur bey pazar tatili mi yapıyordu? Göriınür ve görünmeı kazaların da pazar tatili varsa, zarar yok, Kazaya rıza Kazaya ve kadee inanmanm, inanıç taki şekle göre, fay dasını ovenler de var. zararı faydasrn dan çoktur, diyenler de. Doğrusunu literseniz, yerine gö re, onlar da haklı, otekıler de. Başa gelen kötü .şleri kaderin cilvesı saymak, teselli bakımmdan iyi bir şey. Bır nevi sınir yatıştırıcı ilâç. Ama, hemen arkasmdan, çaresine bakıp kaderin bu kdtü cilvesine, bir başka cilve ile mukabele etmek şartile. Kazaya rıza, o da fena değil. Ama, o da bir şartla. İkinci defa gafil avlanıp, kazayı yanına yaklaştırmamak şartile. îstanbulun, nakil vasıtaları kazası bu kadar bol b b şehir olması, muhakkak ki, kaza karşLsmda rızadan başka çare bulamayışımızdan ileri geliyor. Bulduğumuz ilâç vah vahtan ve bas sallamaktan ibaret! Hele tramvay kazaları, son günlerde gene aldı, yiirüdü. Kopan bacaklar, kesılen kollar. patlayan kafalar, kırılan kemikler, çüphe yok ki gelirken haber vermemek gibi kötü bir huy sahibi olan kazanın yüzunden. Ama, insaf edinlz, kazayı kırmızı mumla davet edenler de biz değil miyiz? Evvelki gün, Sirkecide blr tramvay kazası oldu. On yaşında bir çocuğumuz, arabanın altmda kaldı. Kabahat kımde? Hızla giden tramvaya atlam»ğa kalkıstığı için çocuğun kendisinde, değil mi? Elbette. Ama, ona gelinciye kadar sabah olur. Kabahat, evveli, İstanbul sokaklarını günün her saatinde dolduran, tramvay basamaklarında, otomobil araklarında seyahat ederek ömür geçiren, o cadde senin. bu cadde benım, haymana beygiri gibi koşan, itişen kakıçan, birbirlerıni yakası açılmadık küfur dfosuna tutan serîerflepnüj «ile çocuklarının analarile Tevfik Sadullah YILD IZ ROMANLAR SERÎSINİN 9<*e<, KİTABI YAKUT GOZLU KIZ J babalarında. Evlerinin, herkesinki gibi kapısı olduğu halde kapamasını bllmiyen bu kimseleri, evvelâ çocuk peydahlamak cürmünü işledUderi için, sonra da, soysuz kedi gibi, yavrulayıp yavrulayıp sokağa attıkları için falakaya yıkmalı. Kabahat, sonra da bizlerde. Bu sokaklar dolusu çocuğun, yarınki nesil için bir yüzkarası olacağını düşünebildiğimizi, içimizde kaç kisi bilfiil ispat etti ki? İstanbul sokaklarmdaki nakil vasttalan yüzunden çıkan kazalann bir istatistiği yapılsa, yüzde doksanınuı kurbanı çocuklar olduğunu görürüz, Bu bakımdan, tramvay kazası, bence ne beîediye işidir, ne inzıbaÖ iştir, ne de çaresini Tramvay idaresi bulabiıir. B J blr cemiyet işi olmuşrur. Ev\'elki gün. Sirkecide, tramvay altmda kalıp başı gövdesinden belki de büsbütün ayrılan çocuğu, bütün İstanbul halkı ile elbirliği edip ben öldürmüşüm gibi vicdanım sızlıyor. { Yazan : s | Hamdi Varoğlu j Bayram geliyormuş Adam başına bır buçuk küo şekerle ağzı mıza çalınan bır parmak balın taduıı henuz sindirmeğe vakit bulamadan, üzjntülü bir haber çıktı. Temmuzdan itibaren şeker ıstıhkakı bir buçuk kilodan bir kiloya indirilecekmiş. Sebebi de> yaklaşan ramazan ve bayram munasebetile şekercilere fazla miktarda şeker vermek mecburiyeti Imiş. Anlasılan, gene bir yanlış hesab neticesi. Halka bir buçuk kilo şeker dağıtma kararı çıkalı şunun şurasında kaç gün oldu? Ramazanla bayram, memlekele gelmek karannı, şeker dağıtıldığı haberitd duyup da biz de pay alal'.m diF Jassy, niçin çılgın gibi sevdiği genci bırakıp, ihtiyar adamm kollarma atıldı? Dılys, niçm durmadan evlenip âşık deeiştiıdi? Anormal aşkların, garıb maceraların kaynaştığı yılm en enteresan romanı. (Fiah: 250 Krş.) vermediler yal Gelecekleri o taman da malumdu. O halde, bu is neden hesaba katılmadı acaba? Bu memlekette, yarı yoldan dönmiyen bır tek doğnı hesaba raitlamıyacak mıvız, Yarabbi? Hesablarımızın doğnı çıkamsı için bir tek çare, her şeyi asgarinin asgarisi 81 çüye vurmak olacak galiba. Halka seker dağıt ma kararı verilirken. adam başma bir buçuk kilo diye böbür böbür böbürleneceğimiz yerde ihtiyaltı davranıp daha azi lle işe başlamalı imişiz. Anlaşılıyor ki, temmuzdan itibaren halkın boynu, öksüz gibi bükülecek. Halbuki, azla kanaat etmeğe alıştırılsaydı da, artanı da «onradan veriliverseydi, ne güzel bir sürpriz olurdu! Hazır bsyram da geliyormuş işte, gencimiz, ihtıyarımız, horoı «ekeri ile sevindirilmiş bir öksüz gibi neselenirdik, evliyayı umur efendilerimiz de, kırk yılda bir, sevaba girmiş olurlardı. Pazar tatili mi? İstanbuldaki nakil vasıtaları kazalanndan dolayı Beledıyeyi büsbütün suçsuz gorduğumu sanmayın. Her memlekette çocuk ıslahhanelerıne mukabil. bizde çocuğu ahlâkEUİıöa.^vik saıiiesl snren sokak'arımızın ve cadde'.erimizin pı perişan halinde, Belediyenin, erbette yüzde yüz mesuliyeü var. Bir kere, tramvaylara atlama cezasının tatblki, acaba neden dolayı o bildiğimiz acayib şekilde olur? Bir bakarsınız, soksklar, zabıtai belediye memurundan geçilmez. Düdük »esleri ortalığı fcirbirine katar. Tramvaylar, bir işaretle durdunılur, bir takım yolcular indirilir. cezalar kesilir, tramvaylar, tekrar bir işaretle yürür, bir faaliyet ki somayın. İki gün sonra, tıss! Ne düdük kalır, ne memur. Tramvaylar, vatmanm musikiye »şınalığı derecesile mütenasib ahenkli, tempolu, kâh ağır aksaktan, kfth curcur.adan çançanlarile, yavrularım karnmdaki kesesinde taşıyan Kanguronun t s tanbula hâs bir nev'i gibi basamaklarında ve gerilerinde salkım salkım mahalle çocuklarmı taşıyarak, şehri çarketmeğe tekrar başlarlar. Bir gevşetilip bir gerilen ip siBtemi bu belediye zabıta icraatı, tam gevseklikten daha da zararlı bir şey. Acaba devamlı bir sıkı. şehirde bir ksç yüz hayatıa kurtulmasını olsun sağlamaz mı dersiniz? Varidat ta^afı da caba. Yaz mevsiminde, tstanbul, yeryüzünde bi." mahşer hali alıyor. Hele Karaköy köprüiü, keenne sırat. Bu pazar, akşam üstü. yolum düştü, Galatadan geçtim. HayTetten ağzım açık kaldı. Mübalâğasız soylüyorum, koprunun üstü, yollar ükandığı içın orada kapanıp kalmış sanılacak kadar çok otomobil ve tramvay yüklü idi Hepsi de hareket halinde. Iskelelere. Boğazd^n, Kadıkoyünden, Adalardan gelen vapu1"lar hep birden yanaşmı=lar nedu, köpıu\e oluk gibi inîan akıyor. Kornalar bogutüyor, tramvay çanları ötüyor, halk haykırışıyor, bir hengâme kl görülecel; Gümüşün nesi var? Malıye şubekrinden buının veznesına para yatırmağa gidip de parası kabuî edilmiyen vatandaşın başına gelenleri okumuşsunuzdur. Üç yüz lira doksan bir kuruş yatıra cakmış. İki yuz' lıra sı ellılik olmak üzpre kâğıd para, yüz lirası da gümu*müş. Veznedar, gümüş parayı almamış, tslısil müdürü onun yerine parayı kabul etmiş, is ma>na olmuş. Maliyemizin ıslaha muhtac olduğuna şür,he yok. Ben çocuktum, maliyeci olan buyuk babamdan, hep bu ıslah lüzumunu işitir, dururdum. Torunlarım ol saydı, o tarihte başlayan bu tasavvurun bugün, taravetinden hiç bır şey eksılmeden devam etmekte olduğunu ben de onlara anlatırdım. Demek ki, ıslahat başlamış. Mahye vtznesine para gitsin de, kabul edılmeS'iı! Yok yok, ıslahatın b&şladığma ahrr.et olduğu şuphesız. Hem de, yatırıln ası istenilen bu paıa. galiba, mururu zamana uğramasına kıl ka'an bır e^ki bcrcmuş. Mejjhur Haronaçı Beyin bir vecııeii akhma gcldı. , Bırinden yüz lıra alacağın mı varOn para verııse, al. Borcu doksan dokuz lıra dok=an dokuz kuruş. otuz parava iner dermı? Bızım malsandıkları bunu iyi bılirjeı ama... Dedim ya. galiba malıyede ıslahat nıîifvet başladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle