03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sehir I MEMLEKET DAVALARI haberleri Petrol aramalarında Bir Ingiliz âliminin türkçemize dair düşünceleri f f ff fiJJIf lff Uflllf tltJflflIIUIlllllf llllif II llllllllllf lülîi COIHURIYtfr 12 Haziran 1943 DIL MESELELERİ HEM NALINA MIHINA IlIIIIIIfllfIllllfflffTlfllllirilIIIIIIIIfIIIllllllllllllllltllll 1 Istihkak mımükâfat mı? za|ı değil, yakını bile göremiyenlerin, devlet idaresini iktidar mevkiinin muhteşem Bakanlık odalanndaki yumuşak ve rahat koltuklanna kurulmaktan, Iüks makam otomobillerile gezmekten ve maiyetleri tarafından yerlere kadar eğilerek «elâmlanmaktan ibaret sayanların »ebeb olduklan şeker buhranını bnlenıek üzere şekerin karne ile tevriine karar verildi. Bu karne usulünün tatbikından beklenen bir gaye de zengia, orta halli. fakir bütün halka müsavt miktarda şeker vermektir. Halbuki Ankarada nüfus başına 2 kilo, Istanbulda 1 buçuk kilo. İzmirde 1 kilo, Manisada yanm kilo, Kocaelinde 400 gram, Somada 250 gram. Soma köylerinde 150 gram şeker veriliyor. besinci bölümünde, Anayasamınn gösteren Türklerin kamu haklarım 69 uncu maddede, «Türkler kanun karşısında eşittirler ve ayrıksız kanuna uymak öde^'indedir• ler. Her türlü grup, sınıf, aile ve kişt ayrıcalıkları kaldırılmıştır ve yasaktır.» denilmektedir. Bunu kuUandığımız konııçma diline çevirirsek »öyle demek olduğunu görürüz: «Türkler kanun karşısuıda eşittirler ve istisnasız kanuna uymakla mükelleftiıler. Her türlü grup, sınıf, aile ve şahıs imüyazları kaîdırılmıştır ve yasaktır.> Anayasamızda Türklerin eslt, yani nıüsavi olduğu açıkça gösterildiği halde. şeker tevziinde, muhtelif şehir. kasaba ve köylerde oturanlar arasında, neden böyle bir eaitslzlik, yani müsavatsızlık görülüyor? Bu tarzda şeker tevıii bir allenin ktirük çocuklarından uslu oturana veya derslerine çalışana fazla, yaramazhk r e tenbellik edene az şeker ve sekerlema \ermesine benzemiyor mu? Şekeri bir istihkak mı, yoksa tnükâfat mı addediyoruz? Yazan: Ahmed Halil Bugünlerde başta Ibrahim Alâeddin Gövsa olmak üzere bir çok muharrirler dil işinden bahsetmektedirler. Dil işinin. bizde müzmin bir iş olduğu gündenberi bu iş vakit vakit ortaya çıkar, yazılar yazılır ve sözler söyienir, sonra bir müddet susulur, gene ondan bahsedilir. Fakat bu dcfaki, başka türlü. Züa davadan bahsedenler fikri takib sahibidirler. Bunlardan başka !Hür Fikirler Cemiyeti. ismindeki derrıek, azalarına bir beyanname gönderiyor ve dil işi üzerinde fikirlerini soruyor. Acaba bu hareketler neden? Galiba imtihan sıralarında veliler çocuklarım, öğretmenler talebelerini, hükumet adamları öğretmenleri âdeta imtihan eder gibi davranıyor ve (Mekteblerden ne netice alınıyor?) gibi ortalıkta dolaşan cereyandan müteessir olan muharrirler de konuya dokunuyorlar. etmek (to ensure) yerine sağlamak (to render safe or secure) koymak gibi.» 2 ikinci istikarr.et mevcud türkçe köklerden kelime'.er yapmaktır. Herhalde buna itiraz edilemez. Bütün diller bu usulü tatbik etmişlerdir ve etmektertirler. Fakat gayritabiiliklere bu noktsda da rastlanıyor: «Yüzyıliarca yıldanberi türkçeîeşen bir kelime yerine türkçe gibi görünen uydurma söz koymak ve buna (öztürkçe demek göze batacak bir manasızhktır. •School kelimesinin ineilizce olması kadar türkçe olan .mekteb» in «okul» a çevrilmesinin sebebi nedir? dün görüşülen meseleler ttfaiye kadrosunun yeni elemanlarla takviyesine karar verildi yersiz müjdeler Yazan: Petrol Yüksek Mühendisi Sayın Inönüye açık mektub Saytn tnönü; Memleketin en bü davalarmdan Şehir Meclisinin dünkü toplantısın yük da üyelerden Cemil Topuzlunun iki biri olan petrol mev takriri okunmuştur. Bunlardan birin zuunda bizzat sayın de takrir sahibi, evvelce kurulmuş şahsınıza ve bilvasıolan Çöpçüler Yardım Sandığının ne ta bu millete hakikati söylemediler. Petrol gibi bütün olduğunu sormaktadır. İkinci takrir de Fatih yangınından dünyayı peşinde sürükliyen akar cevsonra toplanan 300.000 lira yardım herle karşılaşmca Türk evlâdmın se3 Buna mukabil arabca ve acemce ianesile yapılan Lâleli apartımanla vinmemesine, hem de bayram edercesiolmıyan yabancı kelimeier türkçeye do rından harikzedelerin istifade edip ne sevinmemesine imkân var mıdır? Buna rağmen siz, Ramanda gözünüzün lup duruyor ve dolması da isteniyor: etmediklerine dairdir. • Rekolte, rötar... ilh. bunları Arab asılh Eyüb üyelerinden Adnan da ver önünde adeta fışkınrcasına akan petrokelimeler yerine getirmek kızartma ta diği bir takrirde, Keıesteciler E lu gördüğünüz zaman, bu devletin reis vasmdan ateşe sıçramaktan başka bir yüb hattında işliyen 18 otobüsten on sıfatüe, haklı olarak eski tecrübeler Bize ve kendimize aid olan bu nok şey değildir.» dördünün muayene neticesinde çü hatırlayıp bugünkü sevincin yarın tam ta, Ingilteredeki Müsteşrikler Cemiyerüğe çıkarılmış olduğunu, halkın ka bir hayal kırıkhğına ve üzüntüye çevBu sütunlarda etüdün bütünü haktinin organı olan «Journal of the royal lan dört otobüsle nakıl zorluğu çek rilmemesi için temkinli davrandmız. Bir Asiatie Society Asya Cemiyeti Kra kında fikir vermek mümkün olmadığın tiğini, Eyüb vapurlarile bir saat sü defa değil, iki defa değil fakat sualic?n İnşıliz âliminin duşündüklerini buliyesi Gazetesi» nin son nüshasmda tarecek bir seyahate artık tahammül nizin tekerrürünü adeta izaha mecbur nmmış Ingiliz müsteşrikı Hony tarafın rnda terkediyoruz. Anlaşıldığına göre, edilemediğini ileri sürerek şehir hat kalırcasına defaatle sordunuz ve size H. C. Hony, dilimize, lLsanımızın tarih danda ele alınmış ve derinliğine tahlil lanndan alınacak otobüslerden bir Adanada: «Türkiyede petrol artık kat' edilmiştir. «Cumhuriyet» okuyucuları ve estetiğine tamamile hâkimdir. Ki kısmının bu hatta tahsisini istemiştır. surette bulunmuştur. Bu memleke tablarımızda ve gazetelerimizde raslana bu tahlilin bir, iki noktasını zira, Her üç takrir de makama havale e kendi ihtiyaclan için artık haricden tamamım nakletmek imkânsızdır an dığı «öz türkçe. nin türkçeye «a diimiştir. petrol almıyacaktır.» dediler. Sevinmehenk* inden kaybettirdiğini acı acı izah latmaic faydalı olacaktır. Hükumetçe teşkil olunacak Et Li mek, müjdeyi yaymak için sabırsızlanediyor ,alâkasız kalan Türk muharrirH. C. Hony, etüdüne Cemal Nadirin lerini mesul sayıyor ve «böyle bir te mited Şirketine Belediyenin de işti mamak kabil miydi? Slümünden biraz evvel «Cumhuriyet» şebbüs İngilterede yapılsaydı dehşetii raki hakkındaki teklif bütçe ve ik>9 numara» ismi verilen yeni kuyu «ütunlarında neşrettiği bir karikatürle bir alav mevzuu olurdu. Türkün de is tisad encümenlerine gönderilmiştir. hakkında konuşurken, bittabi ancak bajhyor. Merhum sanatkânmız, bir katihza hîssi çok kuvvetlidir ve bu his bir Erenköy ve Arnavutköyünde birer kendine verilen malümata dayanarak rik«türünde öğretici ile öğreniciyi şöyçok ecnebi miiletlerinkinden ziyade İn | hafta pazarı kurulması uygun gorul hareket etmek durumunda olan sayın le konufturuyordu: Ekonomi Bakanı, Anadolu Ajansının 3 giüz istihza hissine yakın düşer. O hal rnuştur. Buna ne derler? (Muallim + işa de bu hareket İngilterede karşılaşacağı Muhasebe memurları kursu tali mart 1948 tarihli bülteninde, aldığı retini gösteriyor.) ak^bete neden dolayı uğramadı? Cevabı matnamesi hakkında bütçe encüme malümata göre «ve yapılan tecrübelere LTç sene evvel zaid, sonra cem, Tüıkiyede mekteb hocaları ve profesör ninin tutanağı okunmuş ve talimat nazaran kuyunun hslen 4050 ton kadar biraz evvel toplam. Şimdi ne dendiğini lerin hepsinin devlet müstahdemi olma name kabul edilmiştir. hsm petrol veriminde olduğu» nu petbîlmiyorum! Itfaiyeye yeni vasıta ahndığı ci rol a susamış bu millete resmen tebliğ larıdır; Türkiye henüz bizim anladığıIngiliz âlünl bu mizahi muhavereden mz manada hür bir memleket değildir. hetle itfaiye kadrosunun yeni ele etti. bareket ederek memleketimizde lisanın Alenen bu harekete muhalefet eden manlar ve yeni ücretlerle takviyesi Bir kaç gün sonra M. T. A. Umum «yaşayan bir varlık» olduğundan tega veya onunla alay eden her hangi bir hakkındaki teklif de uygun görül müdürü sayın Ihsan Ruhi Berent resfül edildiğini, başta «Dil Kurumu» ol mekteb muallimi veya profesör mev müştür. mî bir beyanatla bu rakamın üzerinde Hukuk Işleri Müdürlüğündeki iki srarla durdu: «9 numarah kuyunun duğu halde türkçeyi baltalayan kuvvet kiini kaybetmek veya hiç değilse, damlerin aklıselim sahibi Türkleri ve Tür gulanarak mürteci sayılmak tehlikesine «Raportör» kadrosuna «ve avukat» .•erimi günde asgarî 50 tondur.» Sevinkelimesinin ilâvesinin uygun görülkiye, türkçe dostlannı müteessir eden maruzdar> diyor. düğüne dair bütçe tutanağının mü memek, bayram etmemek kabil miydi? hareket ve müdahalelerinin faaliyette İngiliz muharririnin temas ettiği bu Sayın Inönü, bu milletin parasile Aololduğunu söyledikten sonra ilim saha son nokta ne nisbette doğrudur? Türk zakeresi bir hayli münakaşalı merikada tahsil etmiş bir petrol yüksek muş, neticede reye konulan tutanak sındaki yanhş istidlâllere temas ediyor: muharrirleri, ilim adamları passif mi kal mühendisi sıfatile arzetmeme müsaade •Meselâ bir eserin bir sahifesinin üçte düar? Bu cihetten sayın âlim aldanıyor reddedilmiştir. buyurunuz ki bu söylenenlerin hakibiri silindir kelimesinin fransızcadaki nnmdayız. Türkiye son senelerde katle alâkası yoktu... Ne yazık ki o Eski Rumanya Kralı, şehrinıize yunanca asılh «cylindre» ile hiç bir kendisinin anladığı manada da «hür» anda «9 numarah» kuyunun verimi Çarşamba günü geliyor münasebeti bulunmadığına ve türkçe dür, yani her şey yazılır ve çizilir. günde asgarî 50 tondur» demek imkâm AlâkaUlara gelen haberlere sore. evvelki siiindirmek «yumuşatmakfiılinden vetli olduğunu sö'ylediği Türk ttihza maddeten mevcud değildi. Ne yazık ki gıin Atinada Prenses Anne de Bourbon la geldiğine* hasredilmiştir; herhalde «yük •tuvgusu bu noktayı hayli işlemiştir. evlenmiş olan eskt Rumanya Kralı Prens 9 numarah kuyunun verimi hattâ günsek şapka» manasma gelen aynı ke Başta Cemal Nadir ve Burhan Felek ol M'chel. önumüzde'si Çarşamba gunü şehri de asgarî 50 ton olsa bile, buna istinalime de bu asıldan olmalı! Bir başka duğu halde bütün mizahcı'.ar yazılanle rr.ize gtlecek ve balayının bir kısmını bu den bu memleketin petrol ihtiyacını paragrafta fransızca «ahlete. den alınan ve resimlerile hâdisenin kötülüğünü ve rsda g(\irecektir. artık karşıhyabileceğini kestirivermek, atlet kelimesinin athlon'u kazanan Yu gülünçlüğünü belırtmişlerdir ve belirtHasta öğretmcnlere lahsis düpedüz bir kehanet hünerinden ileri nanhlarla hiç bir münasebeti olmayıp nektedirler. Yalnız «yazılan> şey «yaedilen binalar gidemezdi; kendini bilir, hakikî bir türkçe atlamak fiilinden bir türemesi pılan» şeye tesir etmiyor ve işler gene Ort.okııl ogretmenletinden rahatsız olduk mütehassısın bu derece saçmalamasına olduğu kat'i olarak isbat edilir. En ga yanhş yolda yürüyor. Her halde dorin larma dair rapor aîanlara tebdilihava lçın ihtimal verilemezdi... ribi sportmen (sportmen) kelimesinin bir psikoloji tahliline konu olan asıl bu Erenköy ve Kandilli Kız Liselerinde bırer oda verilecektir. Sayın Inönü, 9 numarah kuyudan «spor yapan> kimse ile hiç bir ilişiği ol ncktadır. İlkokul oğretmenlerine de aynı maksatla pttrolun fışkınrcasına aktığım bizzat mayıp tatarca sıbırmak «avlamak» söHony'in iştirak ve Türkiyat âlemin sayfiye mahallerinde sekiz bina tahsıs edil gördükten, Ankaradan uçup gelezünden türemiş olduğudur! Bu derece de değeri nedir? Türkçeye, Türk tari rr.iştir. rek sayın jahsınızda bu milleti «petsaçmadan sonra insan haklı olarak Dil h;ne ve lisanına dair başka etüdieri var Streptomycin geldi rol zenginliğinden dolayı tebrik» eden Kurumunun dil ıslahı gibi pek ince bir mı? Alâkah kimselerin, türkçemizi yaAmerikadan çehrimize külliyetli miktarda ve memleketin ihtiyacını karşılıyacak Streptorr.ycin gelmiş, dağılmasına başlanameliyeyi başarmağa elverişli vasıfları kından takıb eden bu dikkate şayan kadar petrolun hakikaten bulunmuş haiz bulunduğundan şüphe edebilir (1).> İngiliz âlimini bize daha yakmdan ta mı^tır. olduğuna dair teminat veren Amerikah Şeker tevziatı H. C. Hony, kendi tabii cereyanile nıtmaları faydah olur. Hattâ fikir piyaMahalle bskkallarında f;ş mukabilinde • mütehassıs» ı da dinledikten sonra esasen sadeleşen, Türkleşen türkçenin sasmda «6z türkçeci> veya «devrimci», seker tevziıne devam edilmekiedir. Yalnız bunların hepsinin boş lâftan ibaret olbu siyasî, sun'i müdahaieler yüzünden yahud <Dil kurumcu» tanınanlar varsa, bazı mahallelerdeki bakkallarda çeker bit duğu iddiası sayın şahsınıza bittabi ganasıl fakirleştiğini çok dikkate şayan bunlsr İngiliz âliminin düşüncelerini miş. fijler halkın elinde kalmışhr. A'âka rib görünecektir. Hakhsınız. Müsaade bir surette ve her hakikî Türkü derin yanhş buluynrlarsa meydana çıkmalı, lılar bu hususta şu jzahatı vcrmektedırler: buyurursanız iddiamı ispata çalışa« Biz fi;leri ve şekerlerı her kaza bblderin düşündürecek tarzda belirtmek fikirlerini, eğer varsa iktidarları nisbegesindç'ki halkın rr.iktarına göre verdik yım: tedir. Yaptığı tasnife göre müdahaleci tinde müdafaa etmelidirler. Bir kazsnın bir semtindeki bakkalda şeker Yeraltındaki petrolun durumunu lik şu üç istikamette cereyan etmiştir: kalırrmış ise o kaza dahilindeki halk aynı (1) Yenj Türkçe, Journa! of asiatie kazanın dığer bir semtindeki bakkaldan şeker kolayca anlaşılabilir bir şekilde izah 1 Once, Türk tarihinin seyri icabı edebilmek maksadile basit bir teşbihleSociety, son nüshası, sahife 86. Etüdün alabilir." olarak ve her lisanda gorüldüğü şekiltürkçe tercümesi Hüseyin Said tarafınŞekerli mamul yapanlar ile eczacılar, arteziyen kuyularının suyuna benzetde rürkçeye giren arabca ve acemse dsn «İşs mecmuasmm 80 inci nüsha kimyagerler. şerbetçiler mütemadiyen Vali mek mümkündür. Bu benzetmekten iskelimeler yerine sözümona türkçe karye ve Belcdiye İktisad Müdürluğune müra tifade ile denilebilir ki tazyik altındaki sında neşredılmiştir. caatle kendilcrine verilen şekerin ki(ayetsızşılıklar koymak iddiası gelir: .Bunun petrol, arteziyen kuyularının suyu gibi, lığmden şikâyette bulunmaktadırlar. güzel bir misali (savaş) kelimesidir. Bu İki kişinin ölümile neticelenen bulunduğu yerden tâbi olduğu tazyikın Şeker mukabilinde kelime, yani savaş asli manasile mücayüksekliğine kadar fışkıracaktır. Bu otobüs kazası dele, çatısma demektir. Bu kelime şimtiitün ihrac cdeceğiz Dün akşam, Silivriden Çorluya glrmekte fışkırma evvelâ tazyikın ku^^'etine tâ194647 ve daha evvelki yıllara aid tütundi harb (war) ve muharebe (battle) nin cîan bir otobüs. yerlerîn kaygan oluşu yübi olduğuna göre miktar, yani gündelik de yerini tutmaktadır. Aynı şekilde zürden de%Tİlmiştır. Kaza sonunda iki k; = i lerin şeker ve kokkömürü mukabiünde h'J verim ancak hesablı bir ölçülmeden su«i ve üçüzlu takas yolu ile ihracına Tiülmuştür. «uzlaşma., «komşu arasında sulh» masonra elde edilebilinir. Bu ölçü amelicr.rçt Bakanhğınca müsaade edilmiştir. nasına gelen banş, bugün bu manalarıyesini, yani bir kuyunun verim tecrüŞekerciler Cemiyeti Reisinin Ö L Ü M na ilaveten sulh (peace) msr.jSinı da besini yapmazdan evvel kuyuyu azamî bir açıklaması Demokrat Parti kurucularından İçel Milyüklenmiştir. Tetkik etrr.ek (to examiİstanbul Şekerciler, Helvacılar ve Tat verim için hazırlamak şarttır. Ramanne)in yerini şimdi incelemek almişbr. lctvekill Refik Koraltanın valdesi. Toprak Ofisi Ankara Bölge Müdürü Etem İzzet Iıcılar Cemiyeti Reisi Kâzım Sezer, dün da olduğu gibi içinde sondaj tarzı icaHalbuki bu fiil bu vâdide iki büyük sa Or?ahn kayınvaldesi ve gtiz mjtehassısı Dr. matbaarmza gelerek şunları scylemijtir: bı çamurun mütemadiyen devrettiği lihiyet olan Şemseddin Sami Bey <ıe Kâmil Şakır İlhan hemşiresi. yüksek makine « Şekercilere tahsis edilen çekerden kuyularda, çamur bir sıva gibi kuyu Redhouse'a göre incelemek ile aynı manayii mühendisi Orhan Koraltan ve An bcnim aslanpayı aldığım hakkındaki iddia civarma yapışarak petrolu ihtiva eden nada olup «zarif ve ince olmak», «fazla kara Hukuk Fakültesi Avukatiarmdan Ay doğru değildir. Zira henüz sekerler alın sahre tabakasının mesamatını kapatmış nazikleşmek» dcmektir. Tab'etmek (to han Koraltanın buyük anneleri, Divrik Me mış değildir. Sadece çikolatacılara tahsîs okbilir. Ayrıca bu çamur ve bu mesamis Pasa ofculları ailesinden merhum Ali edilen miktardan 500 çuval alınmıştır. Ben empty), basmak (to press) olmak sure Kcra'tarın e:i salihatl nisvandan de çikolaîa fabrikası sahibiyirn. Hakkım ne mattan petrol ihtiva eden sahre tabatile esasen fazla yüklü olan ikinci keise onu aldım. kasına nüfuz etmiş olabilir. Bu itibarHATİCE KORALTAN lime yeni bir iş daha yüklenmiştir. Bu Diğer mesele de isüfaya dairdir. fki gün la, kuyu cidarlan temizlenir; petrolu, .,., • , i • , • , ı i n ı ı 11 6 948 Cuma g j n u Ankarada vefat ermış evvcl istifa ettirilen 5 İdare Heyeti âzat:r. yenilıklerden bir kaç mısal daha: Tah . 5inı, otomobille dola;mak suretile istifala mümkün mertebe engellerle karşılaşliye etmek (to evacuate) yerine boşaltCenaıest 13, 6 948 Pazar günü öğle namn rını geri aldırtmış da değilim. Bilâkis îda mcdan akar duruma getirmek için kuJnak (toempty), ekalliyet (rninority) zını rrıüteakıb Ankarada Hacı Bayram ca re Heyetinin istifasını istiyenler otomobille yu «sağılır». Bu sağma ameliyesi, gene yerine azlık (paucity), ccnebî (foıeig xii 5<?rifinden kaldırılarak Asri mezarhkta dolasarak onlardan istifa ettiklerine dair im kolay anlaşılmağa müsaid bir teşbihle za almıs.lardır. Ben, kendilerini çağırttım. kuru bir musluğa ağzı yapıştırarak boner) yerine yabancı (stranger), intihab I ebedi ,, ,is'irajiatgâhına .tevdi cdilccektir. , , . . . . ," . . . ! Merhumeve Tanrıden maffıret ve ke Hskikî durumu anlattım. Onlar da istifa rolarda kalan suyu emmeğe benzer. • larını gerl aldılar. İstifa etmiş değiliz ve (electıon) yerine seçım (chcıce), temın • d e r l i a i ; e s i n e b a 5 s a ğ l l ğ l d i ! e r İ 2 : . Işte sayın İnönü, 9 numarah kuyusonuna kadar da istifa etmiyeceiiz. Cemiyetimiz mensublarının haklarım daima ko dan petrolun fışkınrcasına akar görürııduk ve daima da koruyacağız. Yapılan nüşünün sebebi, sayın şahsınızın Ragurültü ve patırdı lüzumsuz ve manasızdır.ı manda bulunduğu sırada kujoınun sağSafiye Ayla geldi ma ameliyesine tâbi tutulmakta oluşunBir müddet evvel Mısıra gitmiş olan deHiçbir ücret öderaeden kıymetli bir çifteye, bir Iüks lâmbaşına, dan ibarettir. Kendi haline bırakıldığı ğerli se? sanatkârımız Safiye Ayla, dün av bıçaklarına, müteaddid olta takırnlarına vesair bir çok takdirde, kuyudaki petrolun ancak 800 uçakla Kahireden şehrjmize dönmüstür. eşjaya sahib olmak islerseniz metrelik bir tazyika tâbi olduğu gene Kaşar ve Gravyar peyniri resmî tebliğlerde ifade edilmiş bulunulihrac edilecek Ticaret Bakanlığı, dolar veya îsviçre fran maktadır. Yani 9 numarah kuyuda petEujun çıkan 18 inci sayısmdan itibaren her nüshasında bulacağmız muk?bilinde lisanrsız olmak tizere kaşer ve çravyar peynirlerinin ihracına müsaade kuponiarı kesip saklamak suretile okuyııcularımız arasında tertib ettietmistir. ğimiz piyangoya iştirak ediniz. Nefis bir şekilde basılmış olan bu sayıda Verilen malümata göre. bu senekl kasar aynı zamanda avcılığa, denizciliğe ve bahkçılığa aid birçok kıymeHi marJEynîri rekolîesi. üç n.ilynn kiloyu bulakaleler, havadisler ve resimîer bulacaksmız, (Av çiftesi, Bahçekapıda caktır. Bunun takriben yarısı ihrac edilecektir. m süâhçı M3ryo Gabayın vitrininde teşhir edilmektedir.) TEVFIK SADULLAH rol kendi kuvvetile ancak 800 metre yükselebilmektedir. Bu petrolu satha çıkarabilmek için kuyuya pompa takmak gerekir ve ancak pompa takıldıktan sonradır ki, bu tarz kuyuların verim tecrübesirji yapmak imkânı hasıl olur. Bu verim tecrübesi ise hiç bir zaman bir, iki gün gibi kısa bir zamana inhisar etmez. Bununla beraber, bir kuyunun verimi, sahanın vaziyetine göre süratle veya yavaş yavaş fakat mütemadi olarak düşer. Böylece, bir petrol kuy^usunun verimini grafik bir şekilde göstermek icab ederse, elde edilecek şekil eski harflerin soldan sağa doğru tersine çevrilmiş «rı» sına benzer. Işte sayın Inönü, size Raman petrolunu gösterenler bu petrolun emilmekte, sağılmakta olan bir kuyudan akmakta olduğunu söylemeği, nedense ihmal etmişler; asgari 50 ton verimden bahsedenler, kuyu veriminin ölçülebilmesi için hazırlık dahi yapılmadığıru unutuvermeği tercih etmişlerdir. «Pekâlâ öyle ise» diyeceksiniz, «9 numarah Raman kuyusunun hakikî verimi nedir?» Ne acı bir durumdur ki sayın Inönü, M. T. A. Enstitüsünün petrol bilgisi bir hayli kıt idarecileri, Ramandan gelen haberleri bugün, petrolu aramak, bulmak ve işletmek vazifesile mükellef olan biz petrol mühendisi ve jeologlarından «mahremdir!» diye gizlemeğe çalışmaktirdır. Fakat, s»r£ fiyaskoyu bir müddet daha gizli tutabilmek ümidile alınan bu mahremiyet tedbirlerine rağnien 9 numaralı kuyu veriminin 50 ton değil, bunun yarısı değil, bunun yansının yansından da daha az olduğu hepimizce kat'î olarak malumdur. Bu rakamı tahkik buyurmanızı, bu millet namına ve rneslekî haysiyet ve şereflerine titizlikle bağlı olan hakiki meslekta§larım namına rica ederim. Bu tahkikatı, hemen bu satırlann saj'in şahsınıza ulaştığı gün yapabileceğiniz gibi, bir kaç gün sonraya da bırakabiürsiniz. O zaman alacağınız cevab belki farkh olacaktır. Zira, yukanda da izaha çahştığım gibi, en basit bir hesaba dahi istinad etmeden, sayın şahsınıza ve Evet sayın Inönü, bu milletin dişinbu millete «asgarî 50 ton» luk petrol den, tırnağından arttırarak Avrupada müjdeliyenler, bu rakamın belki yarıAmerikada tahsil ettirip tecrübe kasına ulaşabilmek ümidile, petrol bilgizandırdığı mütehassıslarımıza rağmen sile alâkası olmıyan idareci kişilerin adeta rorla açtırılan 9 numaralı kuyuimzasını alarak 9 numarah kuyuyu dan maateessüf yeni hiç bir şey öğrenasidlemek kararındadırlar. Malum olmemis, sadece bu kuyuya yapılan masduğu üzere asid kalkeri eritir. Bu itirafların en çok onda birini kargüıyacak barla fazla petrol ihtiva ettiği bilinip de kadar petrolu görüp lüzumsuz, yersiz mesamatının müsaadesizliği yüzünden bir bayram havası yaratılmış, Raman bu petrolu sahvermediği hesablanan hakkmda bilgimiz maateessüf bir arpa kalker tabakalan asidlemek suretile boyu daha ilerlememiştir. mesamatı açmak, ve verimi arttırmak Sayın înönü, tıpkı Ramanda olduğu petrol istihsalâünda tatbik olunagelen bir usuldür. Yalnız tamamile aksi neti gibi, memleketimizin büyük bir davaceyi vermesi, yani mesamatı açarak sının yatağı olan Zonguldakta da, iki verimi arttıracak yerde bilâkis mesa metre kalınlığında yeni bir kömür damatı tıkayarak verimi çok zararlı bir marının bulunmuş olduğu sayın şahsışekilde azaltması muhtemel olan bu a nıza müjdelenmiştir. Bu müjdenin dahi sidleme usulü Amerikada dahi ancak tıpkı Rambanda olduğu gibi, hakikatle ve ancak mütehassıs firmalar tarafın alâkası bulunmadığım. Zonguldak araşdan o da uzunboylu ve ciddî etüdlerden tırma ve etüd sondajlaruım kontrol sonra tatbik edilebilir. Buna rağmen, mühendisi sıfatile arzetmek mecburiherçibâdabad 9 numarah kuyunun ve yetindeyim. Fakat, müsaade buyurursarimini yüksek göstermeği kendilerine nız, sabır ve tahammülünuüzü bir gün mecburiyet tanımıs olan idareciler, de içinde israf etmiyeyim ve, bu memleket nize düşmenin yılana sarılması gibi. davası karşısında göstereceğuıiz alâkaher ne pahasına olursa olsun ümidlerini dan emin olarak, bu mevzuu da bir iki bu asidleme işine bağlamış bulunmak giin sonraya bırakayım. En derin saygıtadırlar. Bu itibarla, elde mevcudu ol arımla. Petrol yüksek mühendisi mıyan hususî aletler gerektiren bu ameliye, pek tabiî olarak asidle teması Tevfik Sadullah yüzünden binlerce lirahk pompa, yurdlartmızı da harab etmek pahasına ve petrolculara rağmen yapılacak ve ağlebi ihtimal 9 numaralı kuyunun verimini bir miktar «jişırmek mümkün olacaktır. Şimdi sayın Inönü; müsaadenizle: «Türkiyede petrol artık kat'î surette bulunmuştur. Bu memleket kendi ihtiyaclan için artık haricden petrol almıyacaktır.» ifadesinin sadece bir kehanetten ibaret olduğu noktasını izaha çalışayım: Verilen rakamlara göre Türkiyenin senelik petrol ihtiyacı 400 bin tondur. Bu itibarla 9 numaralı kuyu, hattâ gün de 50 ton petrol verdiğini kabul etsek dahi, bu ihtiyacm ancak otuzda birini karşıhyabilir. Buna karşılık denilebilir ki Ramanda 30 aded 50 tonluk kuyu açmak suretile Türkiye ihtiyaclarını karşılıyacak petrol istihsali mümkündür. Ramanda yapılan sondajlar maliyetinin 50 tonluk bir kuyuyu iktisadi kıhp kılmıyacağı, bu petrolun astan yüzünden pahalıya geîip gelmiyeceğini bir kenara bırakıyorum. Yalnız, uluorta konuşanlardan acaba Ramanda açılacak her kuyudan 50 ton değil 5 ton petrol ala bileceklerini hangi malümata istinaden kestirdiklerini sormak isterim. 10 senedir Ramanda 9 kuyu açılmıs, bu kuyular dan ancak biri 8 numaralı şimdiki halde devamlı olarak günde 5 ton petrol sağlamış, hemen 8 numaralı kuyunun yarundaki açılan 9 numaralı kuyu da verim bakımından hakikati halde 8 numaralıdan pek farkh olmamıştır. 9 numaralı kuyunun bu durumu ise, Raman sahası hakkında bildiklerimize maateessüf yeni bir şey ilâve etmemiş bu kuyudan mütemadi nümune almak suretile hiç olmazsa 1300 küsur metre derinliğe kadar tabakat silsilesi hakkında kat'î bir fikir elde edinmek ümidile avunan hakikî mütehassıs, jeologlarımız nümune alma işinin türlü sebeblerle ihmal edilmesi yüzünden bu ümidlerinin de boşa çıktığını» görmüşlerdir. Şu halde 9 numaralı kuyu bize yeni ne kazandırrmştır?. Hangi yeni malümata ve emareye dayanarak on ser.edir üzerinde çalışılan Raman sahasının «Türkiyenin ihtiyaclannı karşılıyacak» zenginlikte olduğunu kabul ve ilân etmek imkâm olmuştur? Bir cevab ve teşekkür ' /"• eçenlerde, bu sütunda «Cami ahı> ^ * olur mu hiç» başüklı bir yazıda tanıdığım bir doktorun şikâyet mekruhunu neşretmiştim. Bu mektubda SünrJ Harun camisinin Evkaf tarafından kiraya verildiğinden ve kiracımn da bu camiyi ahır olarak kııllandığından şikâyet etiiliyordu. Fatih Kaymakamı ve Belediye şubesi müdürü Agâh Erozandan aldığım bir mektubda şöyle deniliyor: «Şikâyeti ihtiva eden yazı üzerine derhal ertesi günü bahsl geçen yere ilgill memur gönderilerek gerekli incelem» yaptırılmll ve burasının SilivTikaoı caddeslnds «Slttt Hatun» ndında harab bir mescid olup b«h« çıvanlıkla iştigal eden Sabrt Bünbülgül •dındakl sshja kira karşılığı mesken olarak verildiğini ve Sabrinin de bu mesci» din giris kapısınm sağ tarafında ah$ab bir ahır yaptığı ve bu ahıra da lkl beygirla bir Jnek bağladığı ve meçcidin içlne de ct, saman vesaire koydug\ı görülnıüştür. Ahııın doğrudan doğruya me«cidle blr Ugisl olmamasına ve arada nispeten genis bir s=ha bulunmasına rağmen, gerek ruhsatiyesi2, gizli olarak yapılmssl, mâbed avlusunda b'j« lunma.«ı ve gerekse civar halkın lağlığı bakımından mahzTirlu görülmesl haseblle bu ah'.r kapattırılmiîtır.» Fatih Kaymakamı Afâh Eroıanın şlkâyet mekhıbu üzerine «rösterdiği hassasiyeti takdir ve teçekkürle karşüarım. Yeni ekmcğin satıja çıkanlması Bclediye tktifad Müdürlügü. bugünden İtibaren <"r70 buğdaylı ekmeğin çeşrüsinl tutmaga baçlıyacaktır. Yeni yejninin raporıl Pazartesl gunü Kimyahaneden geldigl Uk« dirde Salı veya Çarşamb» günü yeni ekmek satı;a çıkarılacaktır. M E V L 1D Sevgili aile büyüğümüz merhum avu' kat (Hayrullah Özbudun) un elim vefaünın birinci yıldönümü münasebetila 16 haziran çarşamba günü saat 15 t» Teşvikiye camiinde akutturulacak Mevlirîi teşriflerini bütün akraba, dost ve arkadaşlarından rica ederiz. Özbudun aUesi İstanbul Üniversitesi Teşkilât Kanunu İstanbul Üniversitesl Tejkilât Kanunu tasarısının müzakeresin» B. M. Meclisinde bugünlerde başlanacaktır. Kanunun iki yıla yakın bir îamandanberl çıkarılamamasl yüzünden 'Cniversite öğretim kadrosuna herhangi bir ilâve yapılamamış ve bu yüzden Üniversitenin laaliyeti kısmen olsun sekteye uğramışlır. Kadrosuzluk yüzünden müddetini doldurmus ve profesörlüğe hak kazanmıj oian birçok doçent terfi edememisler; bu arada bazı profesörler de ordinarjTJslüğs yükselememişlerdir. Gl. Ekretn Türkerin cenazesi dün kaldınldı Amerikada tedavlde bulunduğu sırada vefet «den ve na'şı yurda getirılen Gumrük Muhafaza Genel Kcmutanı General Ekrem Türkerin cenazesi dün askerî merasimle kald>rılmıştır. . Merhum Generalin bayrağa sarılı tabutu Teçvikiye camüne getirilm:?, namazı kılındıktan sonra bir top arabasına konarak Feriköy mezarhğmdaki aile makberesine defnedilmiştir. Dünkü cenaze merasiminde ordu vt Vilâyet erkânı, Emniyet Müdürü ve kalsbahk bir halk kütlest bulunmu$tur Merhuma Tanrıdan mağfiret, kederli ailesils Ordu mensublarına başsağlığı dileriz. TÜRKİYENİN Bu en büyük mecmuasımn Eroin kaçakçılan Amerikaya eroin kaçıran büj'ük febekenln elebaşıları, muhaltemelerl tırasında kendilerine Afyonda Hamamcl Alinin ajabeysinln de yardtm ettijinl föylemişierdi. Emniyet Müdürlügü, Afyon» bir arama ekibi göndermiş ve ekib crada faaliyete geçmisir. BEHİN DEMİRCİ MEHMET CEMALİ Nikâhlandılar. İstanbul 11''6/948 5. Sayısı Fevkalâde dolgun yazılarla çıktı. Dünyarun her dilinde ve her tarafmda çıkan mecmuaların en güzel yazıların; tophyan «B^itün Dünya» nin bu sayısında bilhassa şunlar vardır: Dünyayı kurtaracak adam, Piyanistler üstadı Rubinstein, Scharnhorst nasıl batınldı; Somerset Maugham nasıl muharrir oldu, On bes çocuk azdır. Bir avukatm zaferi, Pâkistan, Komünist cnternasyonali, karınız sizden ne istiyor? Hayti Adası, Camcılıkta inkılâp, Ah şu yaz misafirlcri, Bugünkü Türkiye, Sigaradan nasıl vazgeçilir?, Yalınayak geziniz, Doktorun vicdanı, Polonyada gö'rdükleıim v.s. v.s, AVCILARIN ve DENIZCILFRIN PIYANGOSU AVveDENİZ'in HARB BAŞLIYOR YIL.DIZ mecmuasının ültimatomu Eşsiz Sinema Mecmuası |\ PRENSES Çıktı. P.K. 49 Şişli 16 Sa. 25 Kr. Büyük Lübnan Trupu P E R İ D E CELÂL Bu dtğerli romsncımız. yıllar süren Avrupa seyahatinden sonra BEYAZ ÖLIM Bugün çıkan KER HAFTA'da okuyacaksınız. arlındaki ilk romanmı tefrikaya başladı. Bundan iki sene evvel yapılan yanlış bir ıhfcar üzerine rüsvet almak vesaire gibi ^uçlarla hakkında takibata girişüen Haydarpaşa ve Sen Jojef Liseleri Edebiyat Ögretmeni Naci Ketenoğlunun beraet etmiş rOduğvınu haber aldık. Bir müddet tstp.nbul Bırinci Toplu Milli Korunma Mahkemesinde yargılanan ve bu Mahkemenin lâg\ı üzerine Üskiidsr Asliye Ceza Mahkemesinde .\argılanmasına devam edilen Naci Ketencğlunun vâki olan iddiaların hiçbirile 11Sİ5İ n^'iîlmeınistir. Naci Keteııoğlu beraet etti SUN'I GÖZ> NÂDİY ve ARKADAŞLARI Bu akşam ve yarm akşam DİKKAT: BÜTÜN DÜNYA'nm 1. sayısı tekrar basıldı. Bu fevkalâde değerli mecmuanın kolleksiyonunu yapanlara 1. saymın üçüncü ciefa basıldığını müjleleriz. Gazetecinizj den isteyiniz. NEBİÖĞLU YAYINEVİ İstanbul Kocamustafapaşada AYNUR bahçe sineması açılışı münasebetile Yeni açılan 3500 kişilik BÜYÜK GALA Her renk ve her boydan cam ve plâstikten yeni çeşidlerimiz gelmiştir. Toptan fiatına, perakende 10 liradan yalnız fennl gözlükçü Fiatlar: 100 150 kuruştur. Biletler, gündüzden satılmaktadır C KÜÇÜK HABERLER ^) [ • İSMAİL DÜMBÜLLÜ Yarın gündiu BEŞİKTAŞ BAHÇESİNDE AHMET GÜLDÜRİJR, TEVFİK İNCE, Ses Sanatkân KEMAL MIS1RLI, MÜRÜVVET ŞENSES, MELAHAT Ch'ELEK, NEŞE COŞKUN, İMİTATÖR RASİH vc HAKK1 KARADAYI biılikte. Ayrıca ZENGİN VARYETE. ^yarm8kşam Üsküdar AYPARK BAHÇESINDE. TİYATROSU ir DENİZYOLLARI İdaresi, Ankara vapurunun adını ÇorL;m ve Edirne şilepinin adını da Adana olarak değistirmiştir. * ALMANYAYA son haftalar içinde dolar ır.uk.bili 12 ton tiftik ihrac edilmiştir. * ŞEHRİMİZDEKİ Amerikan Rebert Kollejini bitiren seksen altı öğrenciye dün törenle dinlomaUrı verilmiştir. İktisad Fakultesi Dekanı Prof. Z. F. Fındikoflu genclere bâjarılar diliyen bir hitabeUe bulunınuîtur. ZİYA AKSU'da Kumkapı Bucak Müdürünün acısına iştirak Pek muhterem ve hamiyetperver Bucak Müdürümüz Bay Zihni Evcin'in sayın eşinin başına gelen beklenmedik müessjf kazadan dolayı Kumkapı rauhiti esnafının duyduğu acının, muhterem îetenizin tavae?utu ile kendilerine iblâğını rica ederiz, Kumkapı esnafı CUMHURİYET Nüshası 10 kuruştur. Aboııe Şsraiti Bıt aylık I Üç aylık Altı aylık Senelik satılmaktadır. Numarah ıcnkli gözlük camlanmız bulunur. Taşra siparişleri aynl günde gönderilir. İstanbul, Sirkeci Hamldiye Caddesi 37, Tel: 21268. r ü r kıye için 300 Kr. 800 • 1500 a 2800 » Harlc tcln «00 Kr. 1600 • 2900 . 5400 • D İ K K AT Gazetemize gonderilen evrak ve yazılaı n";rft5î! = in edilıııesin iade olunmaz. llânlajdan mesuUyet kabul «dllmeı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle