Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ankara cinayeti davası ı 1 inci «ahijede dide maruz kaldığını, meçhul bir şahsın duğunu söylemiştir. Bunun üzerine hı Idet de: «Aman bana bunları sorma kendisine «katil sansın bir adana derse iki rrukat arasında şiddetli bir tîrtışrı yın. Aklıma geldikçe tüylerim ürperi niz hepinizi öldürürüz» dediğini söylü bağlamış, başkan her ikisini de iade yor.» cevabını verdi. Karım ısrar edin yordu. davet etmiştir. ce dedi ki: «O akşam gördüğün» kaMahkemeden istekler 14 üncü şahid, Merzifon Emniyet Mütil, uzun boylu idi. Tabanca şarjürünü dürü Hulusi Şengül, kendiliğinden Bundan sonra Feridun Söğütlügi yanımda doldurdu. Sansın değildi. Haş Merzifon Cumhuriyet Savcılığına mü mahkemeye bir istida vererek, Kemet Orbay olamaz.» Bilâhare Celâdet, racaat etmiş, Ankara cinayeti etrafında mal Boradan bazı istizahlarda buluMüeyyed Sezğinmerdin eşine da aynı aydınlatıcı malumata sahib olduğunu nulmasını, Müeyyed Sezğinmerdin ifa delerini duyan avukat Salâhaddin sözleri söylemiş.> söyleyerek şu ifadeyi vermişti: Bundan sonra şahid Bsadın ifadesi o « Cinayet günü Ankara Emniyet ve Rahmi Çetinsrin celbed,ilerek dinkundu. O da, yapılan tatbikat «ırastada müdürlüğünde nöbetçi müdürü Osman lenilmelerini istiyordu. Celâl Yar> orada bulunan Celâdet Conka hâdise; değil, bendim. Dr. Fahri Ecevid'in bir d u n a da teavii tahkikat hakkındı vı sorduğunu ve: «Ben bu tatbikatı be telefonu ile Neşet Nacinin öldürüldü bir diyeceği olmadjfııu söyledi ğenmedim. Ankaraya aktör getirecekle' ğünden haberdar oldum. Nöbetçi mü Reşid Mercanın tahliyesini tekrar ta rine sanıkları getirmeleri lâzımdı.» di dürü sıfatiie hâdise yerine en yakın o leb etti. ye cevab verdiğini anlatıyordu. ian Acafartalar komiserli|ine durumu Savcı Esad Arsai, bu husustaki mi Şahid Mazlum Kayalar da istinat* bildirdim. Az sonra Vali Nevzad Tan taleasını bildirdi, gelmiyen istinab varakasında Celâdete atfen söyle diyor doğan bana telefon etti Cinayet yerine varakaları için tekid yazılmasını, şada: gitr.ekliğimi ve tahkikat seyri etrafında hidlerden Muzaffer Torunun kardeş, •Celâdetin bana söylediğine göre d kendisine malumat vermemi emretti. A Münşinin şahadetinden sarfınazar enayet hâdisesi akçamı katil» kapıyı aç. partımana gittim, ikinci sube müdürü d ilmesini istiyor, diş doktoru Adnan tığı zaman karşısında gördüğü gah ile arkadaşları ve nöbetçi savcısı tah Hüsnü ile avukat Süreyya Ağao| Reşid Mercan idi, eğer Haşmet olsayd kikatla meşguldüler. Benim orada bir ve Sultanın muvacehelerine lüzum hiç kimseden korkmadan katilin Haş rolüm yoktu. Yalnız hâdise hakkında bulunmadığını kaydederek Reşidin met olduğunu söylemekte tereddüd et Valiye malumat verecektim. İlk olarak mevkufiyetinin devamını taleb ediCelâdet Conka katilin eşkâlini sordum. yordu. miyecekti.» Ankara avukatlarından Asım Ruaca Uzunboylu, sarışın, üzerinde gri elbise Hâkimler heyeti celseyi saat 12 di bulunan biri olduğunu söyledi. Kapıcı tatil ettiler. Kısa bir müzakereyi müda ifadesinde şöyle demekteydi: İzzet de katili ayni şekilde tarif etti. teakıb karar bildirildi. Karar ayner «Cinayet hâdisesinden sonra Celâd !• bir. gün bana geldi. Aleyhindeki neşri Keyfiyettan Valiyi haberdar ettira. Bu gudur: yatı bahis mevzuu ederek bu yazılan eşkâldeki şahsın yakalanması için lâ«Maktul Ne*et Nacinin üzerind yazanlar hakkında dava »çmak niyetin zım gelenlere talimat vermek üzere daçıkan mektub hakkındaki tezkerenin de olduğunu söyledi ve bana ban sırla' ireye döndüm. Ertesi günü ikinci şube ve Zonguldak mahkemesine yazılan tevdi etti. Kanun sarihtir. MesleŞim; müdürünün odasında esmer bir deli talimatın tekidine, nöbetçi müdürü taalluk eden bu sırlan Celâdetin muva kanlıyı bana katil olarak tanıttılar. Bir Osmanın İstanbul Emniyet Müdürgün evvel şahidier, katili sarışın olarak fakati olmadan söyleyemem.» lüğü kadrosuna nakledilmiş olduğı Avukat Asım Ruacanm Eşi Meîâha söylemişlerdi Buna nazaran karşımda bildirildiğinden bu gahidin İstanbul kinin katil olabileceğine ihtimal vermeRuacan da, ifadesinde diyordu ki dinlenmesine, şahid Hayredclin dim ve kendi kendime: «Acaba o şahid da • Celâdet, yazıhanede kocamla konu lerin renk hakkında bir fikirleri yok hakkındaki müzekkerenin tekidine, pürken ben de orada İdim. Katilin Re mudur? Sarışına esmer, esmere sansın Kemal Bora hakkındaki istizaha ce §id Mercan olduğunu söylemişti. vab gelmediğinden bu hususun bilâ mı derler, diye düşündüm.» Diğer şahid İbrahim Delimen de, bir iare temin edilmesine, avukat Rah¡toplantı sırasında Celâdetin «Ben, ka Aynı şahid, tecrübeli bir zabıta me mi Çetinerin dinlenmesine mahal ol tili gördüm. Reşid Mercandı» dediğini muru olduğundan bahsediyor ve elde madığına, hizmetçi Sultan, Süreyya ifade ediyordu. edilen bazı deliller hakkında alâkalıları Ağaoğlu ve dişçi Adnan Hüsnünün Adnan Apak adlı şahid, Celâdetin tenvir edeceğini iddia ederek ortaya bir yeniden dinlenilmelerine mahal ol muhtelif kimselere ve kendisine «kati takım fikirler atıyordu. madığma, Muhsin Torunun dinlen Reşiddir» dediğini beyan etmişti. meşinden vazgeçilmesine, şahid CeıKeşandan gelen bir cevabda da, saAbdürrahman Şeref, İstinabesinde lâdet Conk tarafından yazıhanesind hidterden Hayreddin Hergünaym orada hususta hiç bir malumaü olmadığını ziyaret edilen avukat Asım Ruacanın bulunmadığı bildiriliyordu. söylemişti. bir meslek sırrı diye Celâdetle araİfadelerin okunması bittikten sonr» arında cereyan eden hâdiseyi gizleDaha sonra Emin Karakaj adlı Sinob başkan, Ha?metle Reşide ne diyecekle miş olmasına binaen Celâdetin muCezaevinde mahkum bulunan bir şa sırrı bidin istinabe evrakı okundu. " Bund?. rini sordu. Onlar da hiç bir diyecekleri vafakati olduğu takdirde bu ¡madiğim söylediler. mahkemeye tevdi etmesi için ve göyle deniliyordu: Bir pembe kâğıd etrafın da W İzahat Celâdetin muvafakatinin istihsali zım «Bir gün Bolu Cezaevine, şimdi Avukat Celâl Yardımcı, evvelce bahsi nmda Ankara ceza mahkemesine mü mini hatırlayamadığım, gene, üstü başı temiz bir adamı getirdiler. Bütün mah geçen ve mahkemedeki dosyada bulunan zekkere yazılmasına, Reşid Mercanın kumlar etrafını almışlardı. O, heyecanl bir pembe kâğıdı görmek istediğini söy tahliye talebinin reddine ve duruşİdi; ağlıyordu. Haşmet Ortay davasın ledi. Kâğıd gösterildi. Müteakiben baş manın 4 haziran cuma gününe tâlida yalan yere şahadette bulunduğu için kan Mustafa Pekiner, bu pembe kâğıdı kma karar verildi. avukatı tevkif edildiği söyleniyordu. Arkadaş mahkemeye veren Haşmetin lar, kendisine «be birader, sen de doğ 'eridun Söğüdlügilden bu hususta izahViski ve şampanya fiatları ruyu söyleseydin.» dediler. O: «Allah larda bulunmasını istedi. Avukat deartırıldı di ki: var. Ben Haşmeti görmedim. Katil Müdürlüğü, viski £j atlarını değildir. Nasıl olur da katil Hatmettir Müeyyed Sezginmeri, Celâdetin 23 Tekel Genel liraya. jao.panya itatlarım iiradan 35 derim.» diye cevab verirken ağlıyordu Boluda tevkif edilmesi üzerine beni lî liradan yirmi lirayı çıkarmıştır. Yer Yanımda berber Tahsin vardı. Onun Arkarada evimde ziyaret etti. Müeyyîd, fíat t?.rifest bugünden İtibaren tatbik edisözlerini bütün mahkumlar dus'd çok yakından tanıdığı Celâdetin Bolu lecektir. Şahid Muhsin Torun'un adresi bulu raalikemesir.de yalan söylemek zorunda kaldığını ve bu hareketinde mazur namamıştı. M EV L1 D vîm. babamız İstanbul Şehir Avukat Süreyya Ağaoğîunun Istan lulunduğunu, asıl yalancının Sultan Meclisi üyelerinden v< fcul Ağırceza mahkemesince alınan ifa Iduğunu, kendisini tevkiften kurtar lak için «katil Hasmettir> dediğini baGalata Halk Partís desi okundu. Süreyya Ağaoğlu, hulaBucak Başkanı Eczac na söylemişti. İstanbul avukatların J "i saten şöyle demekteydi: Kimyager Salâhaddin de yanımızda İdi. Müs\ja«Cinayet hâdisesi sırasında memle din bu sözleri, müdafaamızın e=~ NAİL SOYDAM in B'.ümür.ün 40 inci kette değildim. Bu hâdise etrafındaki teşkil ediyordu. Sözleri derhal bir k güntlno tesadüf eden neşriyata bakarak katilin Haşmet oldu gıda yazdım ve kendisine imza edi] e 16/Î/948 Pazar jünu ıağunu tahmin ediyordum. Dönüşümde rnijeceginl sordum. «Ben merd bir pi\at 14,30 da Beyoğlu Ağa arkadaşım avukat Suad Berkin evine mım> dedi ve imza etti. İste mahkı eoamtada Alev'idl okugitmiştim. Orada hizmetçi Sultanı gö nize sunduğum pembe kâğıd odur,> nacağından arzu eden lerla tejriflerl rica olurünce hâdiseyi sordum. Sultan, cinayet nur. Avukat Celâl Yardımcının ilhamları yerinde kendisile mücadele eden şahsın Es!: Naklye Boydan» Avukat Celâl Yardıma söz islijer"* Rcşid Mercan olduğunu ve lâz olan ReKızı: Zerin Germlyan şidin yakınlar; tarafından sık sık tehdi [edi ki: Oğla Riikzan Soydam de manız kaldığını söyledi.» : Şahldlerin bir kaçı hakkınrîa maNusret Kürkçüoğlu da ifadesinde, ruzaten vardır. Fakat daha evvel şu TEŞEKKÜR Celâdetin, cinayet hâdisesini takib «den pembe kâğıd oyununa temas ermek zoBeyazıttaki evimizin bir kaza cedceslngünlerde daima sinirli olduğunu, katil nadayım. Atalarımız, neyin tevil gii d« yacrasından. gerek janfını iSndürmekls büyük fedakârlıklar gösteren İtfaiye hakkında kendisine bir malumat ver türmiyeceğini anlatmışlardır. Bu i mensuplarına va gerekse yar!g:n^^n mediğini bildiriyordu. veddeyi Feridun Sögüdlügil tertib et veiiiii teessürlerimizi tahfif ve lzaie müte ıaaiEski Ankara Emniyet Müdürü ve listir. Müeyyed Sezginınerd, ifadesinde sadlle telefon, telgraf. nektub veya btzıat şimdiki Bilecik Valisi Şirıasi Turgaya hâdisenin mürerteb olduğunu açıkça te;rlf eylemek «uretile bizleri teselli lutnda bulunan dost, akraba ve tanıdıklaaid talimatın okunmasına geçildi. Şinasi söylemiştir. Ha?m=tin avukatı, bu şamıza karsı fOkran ve ır.Iri.iet borçlarımıTurga, Bilecik Ağuceza mahkemesine hidi evine görürmüş, hâdiseyi orada terayrı ayrı İfaya lır.kân bulunamadığınşu ifadeyi vermişti: tiblsmiştir. M böyle bir n, soyın gazetenizin tavassutunu rica e bulunsaydı Haşmetler şirektinyı dieriz. «Reşidi» merhum Vali arasındaki koKastamonu AmLan 6ahlbl nuşma «ırasında dişçi Adnan Hüsnü rektörü olarak çalışan Fsrîîun S'işrü.îFuad Altıoglu ve Ailesi de vardı. Binaenaleyh bu şahidin ev ügili tavsit etmez, Bolu mahkemesine tida ila ve resmen müracaat edaiivelce verdiği ifade doğrudur.» Galatasaray Orta Kısım SJrencHerlüden Melâhat Aktan adındaki şahid de, u, cir tertib ve isaddır. Bu icadlardan ve rnânaf tüccarlarından KâAnkara Asliye Ceza mahkemesine şu 'iri de eski Ankara Emniyat âmiri Si zım Esk'.şehirinİbraMm Özpoyrazm yeieıJeri. Önal ve ssi Turganın az evvel okun?n ifada oğlumuz Naırık Ağaner. müptela olduju ifadeyi vermişti: «Neşet Nacinin katlinden bir ay sonra dır. O da uyduranadır. Çüriü Reşidin menenjit hastalığından kurrulamayıp Hakidi. Istanbulda bulunan arkadaşıaı Su •ali üe evvelden musahabesi, bundan kın ralımetine kavuşmuştur. Ha?ta!ık esnasır.cia kıymetli tıbM müdaad Berkin Ankarsdaki evine uğramış vvelki celselerde gerek Şinasiye, gehale ve hizmetleri gSrülen Memleket Hastım. Hizmetçi Sultsm orada gördüm. ekse Naci Uluere orada kimlerin bu tanesi Bsşhekimi Şükrü Atala ve Verem undugj defaatle sorulmuş ve csvablan Dispanseri Başhekimi Haljd Baltacıgil, «yCinayet hâdisesini sordum. Uzun uzadıya tafsilât verdi. Katil için de «Reşid ılınmıştır. Bu şahidlerin ikisi de orada nl amanda Hembra Bayan Emsal Ergvî, dir» dedi. Hattâ kendisine ateş etmeme endilerinden başka kimsenin bulun çr>cuîi!mıı::un Blümünden müteveîL'd büyiik si için yalvardığını dahi söyledi. Sul m..o!:*ını söyledikleri halda dişçi Adnan keder ve yasıraıza lştirai; eden dair* ftnıirlcrim, merrtır ve Jsçl arkadaşlarımla »ktan, bunu herkese aynı şekilde anlat rreden çıkmıştır? Süreyya Ağaoğlu rnba ve diğer komjui..ra:7a ilenen tesek<n ifadesi de bir acayib mana taşımak kiira g?.?etenlı delâleüla bildirmeyi rici maktaydı. Hattâ Suad Berkin avdetindır. Müakkiiim Reşidi Lâr olarak tav ederiz. Annesi v» Babası den sonra bir gün bize «katil Reşid a»a, ne yapayım ki Lâzlar teni tehdid f etmesi sadece garibdir. Reşid Lâz deEsim, kardeşim ve bebamu etlikleri için söyleyemiyorum» demiştir. •1, Türk tür. Dişçi Adnan Hiisnüye gece, bu zat da şahidler fabrikacının Aliye Esirgemez adındaki diğer bir CELÂL GALÍB ÇAYSAR'm ¡fahid de Celâdet Conkun Bolu mahke .948 mamulüdür. Boluya celbedilerek Cenaze merasimin» gelmek v« telgraf ve îeşidle muvacehe edilmesini ısrarla ta mektupla teessürlerimize Ifürak etmek tumesinden döndükten sonra üzüntülü reUle bizleri müteşekkir ye mirmattar bırabir hali olduğunu bildiriyor ve Celâde b ederim. Çünkü o, Reşidin katil oldu kan akraba ve dostlarırriza ayrı ayrı tetin: «Ah kendimi geçindirecek on se lunu, gazetelerde okuduğunu söylemek jekküre teessürümüz mâni olduğundan, tenelik bir param olsaydı..» diye hayıf uretüe gözden kaçmıyacak kadar bariz jekkür ve minnetlerimizi kendilerine ulaşıanızı sayın gazetenizden rica ederiz. landığını anlatıyor. Bu suretle onun tezada düşmüştür.> Kd: Mukbn* Caysar vieran azabı çektiğini ima edivordu. Müteakiben söz alan Feridun SöfüdKardejl: Secjb Çaysar gil de. Celâl Yardımcının bu iddialaIstanbulda ifadesi alınsn Müeyyed Km: Mühriver Kurman Damadı: Nlhad Kurman I Bezginmerd de bir gece telefonda teh ~ıı, davayı iğlâk eder mahiyette bul[ Cumhuriyet'in tefrikası: 15 CUMHURİYET 15 îîayıs 191S SARK SİNEMASINDA BUGÜN VlTlANB BOMANCE JEAN MABAÍS tarafffidn emsslsls bir muveffakıyetle yaraftlmıç olan Boftarsf* 1 inci gahtfed* edilmiş v« bu karar Resmi Gazetenin boşta btt)u&*a AU öcd*mir isminde 85 T mayıs tarihli nüshasında ilân oluny M t a n f e Mr 4o*tturl muftur. İlâveten RENKLİ MİKİ Hata AU, çoktandır g&ntafiSl fea a d i Nihayet bn M!MIL MONDİAL FİLM arkadafmm kendilini siyarvto golm»JÜ buçuk »enedenberi Cezaevinde siodon sos jiypy^ mesnnvn olmuştur* yatmakta olan Ali Özdemir hakkındaki Ona ısrarlı yeme£« alıkoyuyor. Kendi ali idans karen bugün saibaiıa karşı saat BUGÜN 11* pişirdiği yenMÜeri iki doat beraber 3.30 da Sultanahmed meydanında infaz ce oturup yiyorlar. Yemekten sonra edilmiştir. ihtiyar *v «ahibi, misafirin» kehve ikra*** mından da geri kalmıyor. El değirmeCuma gününü Curaratesiye bağlıyan nindi Sguttüâtl taza kahveyi pişirmek Yeni ve görülmemiş iki güzel film birden gece. Vakit, gece yansını geçiyor. üzer« mangalın flaerin» eğildiği bir an1 EN GÜZEL HAYALİM (Komedi) da Ali Özdemir, mangalın yarımda du Sulianahmed raeydanındayız. Ek baJACK OAKtB JOAN DAVİS ran kahve değirmenini kapıyor ve sivri kı^ta tamamen üğar gecelere benziyen tarafı ile ihtiyarın kafasına indiriyor. eessia v» kertaıhk bir gece. Yaln;! 2 K İ B A R H I R S I Z L A R (Dram) Bu şiddetli darbe, AU Ümidlenin kafa jneydrnın gerisLadeki elektrik direğinin PEESTON FOSTEB ANN BüTHERFOBD sını kırıp, beynini parçalamağa kâfi ge dibinde alışılnuuroiş bir hazırlık göz i Haftanın en güzel programı çarpryor. Üd, üç Sdsi kazmalarla yerliyor. ( İhtiyarın kanlı cesedi yere yuvarlan deki parkeleri »akmege uğ. açıyorlar. Nihayet daracaaırun üç ayeğı, zeminda dıktan »onra, Ali özdemir, ialediği cinayete sebeb olan paralan aramağa açılan gediklere yerkşıirildi. Bu &s Bbaşlıyor. Bu taharri sonunda ancak İSO yağm ortasına bir masa konuluyor ve lira bulabiliyor. İhtiyarın bir ds «ski al onun üzerine oturtulan bir sandalye Ha tın faati vardır. Onu da alıyor. Fakat hazırlık hitama «xiyor. Bu arada, po'is üzerine kurbanının kanları «ıçramnUr. ve Jandanaa kordonları ela yol ağızlaBu lekeleri gizlemek için ihtiyarın si rım turayorîar. yah paltosunu giymek gafletinde buluİşte vazifeli zevat, aehfenın etrafın1 Amasya ambarımıza gelecek veya buradan diğer mahallere nuyor. daki yerlerini cüdalar. Cumhuriyet Sevsevkedilecek Ofisimiz» aid hububat, bakliyat vesair maddelerin bir yıl Hâdisenin h ü i y e kısmı burada tona. cısı İhsan iCoknel, Bafsava Yardımcsı müddetle yükleme, boşaltma İşleri açık eksiltmeye çıkarılmıştır. eriyor. '[ • .. Kail Öakao, Oeztıevieri Savcısı Süreyya 2 Eksiltme 17/5/948 pazartesi günü sa¿t 15 te Amasya Ambar Soy3al, mahkeme naibi Nevre» Tirya>:iKatil yakalanırken * Şefliği binasında teşekkül edecek hususî komisyon huzurunda yapılacaktır. oğlu, Emciyet Îkfaıd Şube Müdürü Ka3 İstekli kimselerin 250 lira muvakkat teminatlarını eksiltme sa Cinayet meydana çıkarılıp katil ya mile; Karay eL. atinden bir saat önceye kadar Ofis veznesine yatırmaları ve alacaklar) kalandıktan «onra, civarda oiı^an haüc Ceraevinin kırmızı fcaanyontı fcSçeyi makbuzlarla komisyona basvurmaln lâzımdır. tarafından linç edilmek tehiikesile kar dönerken ortalık soyk bir kanttı. Ko4 Bu l$e aid şartlaşma ve sözleşme tasarıları beş lira mukabilinde şı] açmı», ancak »ağ kaşının yarılroasile şuşmalar oluyor, alâkalılar talimat veriAmasya Ambar Şefliğinden temin olunabilir. (6401*) bu vartayı atlatmıştı. yorlar. Bu orada, cellâtlığı üzerine aîruj. Ali Özdetnirin adliyeye verilmesi 29 kipti delikanlısı, büyük bir sükunet ielnaralık cumartesi gününe raslar. Üçün d3 sigarasını nefeslemekle meşgul. cü «ulh ceza mahkemesinde yapılan sorKırmızı kamy,on, tanı sehpanın önün . gusunda suçunu itiraf eden katil, o rade durdu. AU'&ademir. sırtında tutun manlar üoünca «ulh ceza yargıcı bulubeyat bir g3nJek olduğa halde; titıck nan Tahsin Okur tarafından tevkii eadımlarla jandarmanın refakstinde otediliyor. mobüden iniyor. Muhakeme Derhal mahkuınucı elleri bağlacdı ve • İkinci Ağtrceza mahkemesine verilen 1 Yıldızeli ambarımıza gelecek ve buradan diğer mahallere sev" Ali Özdemir, uzun süren yargılanması ssâsrün üzerinde duran eamJalyeye rredilecek Ofisimize aid hububat, bakliyat vesair maddelerin bir yıl müd sonunda savcı Ali Kemal Kamal idamını karıldı. Kıpti de'iVanüsı, kaşla söz a: rsında ilmiği Ali Özdecürin boyivuia detle yükleme, boşoltma işleri açık eksiltmeye çıkarılmıştır. taleb etmiş, Salim Başol, Nevres Tir2 Eksiltme 18/5/948 salı günü saat 14 te Yıldızeli Ambar Şefliği yakioğlu ve Nusret Bilginden müteşek takıverdi. Erinci Ağıroeıa Zlabıt Kâtibi İhsan, kararı yüksek sesi» okuyor. Sonbinasında teşekkül edecek hususi komisyon huzurunda yapılacaktır. kil İkinci Ağırceza heyeti de paraya ta3 İstekli kimselerin 500 lira muvakkat teminatlarını eksiltme sa maan adam öldüren sanığı ölüm ceza ra, bu büyük bir yafta halinde mahkumun boynur.a asılıyor». atinden bir saat önceye kadar Ofis veznesine yatırmaları ve alacakları sına çarptırmıştı. Nihayet cellâdın tekmelediği mssa, makbuzlarla komisyona başvurmaları lâzımdır. Yargıtay Birinci Cera Daîresl, 12/7/ karanlıkları yırtan bir «esle etraftan a4 Bu işe aid şartlaşma ve sözleşme taşanları beş Ura mukabilinde 1947 günü bu idam kararını tasdik et kisler yaparak ¿evriliyor. Katilin vüo Yıldızeli ambarından temin edilebilir. (6403) miş ve oradan da Türkiye Büyük .Mil dünde bir iki kıpırdanu ve hepsi o kdlet Meclisine havale edilen dosya,'30/4' dar... Ada'et yerini buldu. S43 tarih ve 1602 karar aayıaile tasdik Cem Atabeyoğ'u Aşk.. Müzik.. v« macera filmi. Bu emealsiz filrn» K A R M E N (Türkçe Sözlü) Sultanahmedde bu sabah bir katil asıldı SUNER SİNEMASINDA Yükleme, boşaltma yaptırılacak Toprak Mahsulleri Ofisi Samsun Bölge Müdürlüğünden: Yükleme, boşaltma yaptırılacak Toprak Mahsulleri Ofisi Samsun Bölge Müdürlüğünden. Dahiliye Mütehassısı tDr. NECMİNNİSA BAYETA ile Milaslı Operatör Dr, VELİTTIN OĞUZ Evlendiler. Çanakkale 15 Mayıs 1948 Itıyra*tll eçim v« botcrr.ıt emekli Eczacılardan B!nba;ı BAHATTİN İREN müptelâ okluğu hastalıktan kurtulanı! yarak dün gsc» hayata f&zlerlnl kapamıştır. Onazesl bugün Lâleli, Koska cadde»! «0 No.lu «İnden kaldınlarek. öğl» oamaıı L81«ll camiinde kılındıktan acnra Edlrnekapı alla kabristanına defnedUecrttlr. Tanrıdan merhuma lonauz rahmet Te mağfiret dileriz. Amerikada on milyon nüsha olarak basılan; türkçeye ve daha bir gik dillere tercüme edilen A, i. CKONÍX'ia meşhur romanı ÖLÜM FENNE şaşmayınız ^ •••»«» Yaparak, yüz binlerce hayatı kurtaran Daha evvel bir tek MİLLİ PİYANGO biletinden yüz binlerce liralık servet yr.pan bir Pehlivan güreşi tehiri vriiidi Çocuk Esirgeme Kurumu Başkanlığından: İvrindi İlçesi Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından tertib edilen ve 23 ;ayıs 948 pazar günü yapılacağı ilân edilen büyük pehlivan güreşi bu ere aynı ilçenin Bergama köyünde 22 mayıs 948 günü kurulacak olan ianayır dolayısile 30 mayıs 948 pazar gününe tehir edilmiştir. Her sene [çemizden memnunen ayrılan bütün pehlivanlar 30 mayıs 948 pazar günü rli ilçe merkezinde yapılacak olan bu güreşe davetlidirler. (5S22) SİNEMASINDA muvaffakiyetle gösterilmekledir. YILLAR MELEK İCAT vardır. BakîrkGy, Kart&>.tep« Yöce ıckak T No. da oturan Fâzıla Akkaya tarafından, evvelce BEİcırköy. ZerÜDİlk BUgl tokük 15 No. da oturmaltia İken yeni konutunun belirsizliği anlaşıbn Atdülkelâm Akiaya aleyhlne, mahliemenin 947/1B70 sayılı dosyaslle açılan dâvanın yapılmakta olan tahkikatı uraairda: Dâvâlıya Uânen fiyüb kararı teblljlne karar verilerek oturum 23/6.94S saat 14.30 a bırakılan; olduğundan, dâvâlı Abdulkcliının. o g'Ji va saatte de mahkemede bjlunmaîığı veya vekil gpnderrr.edigl rur?tte pyabınia yargılamaja devam olunaeu¿l v« bir daha oturuma alınmıyacagı ilân olunur. !•••• Dr. İHSAN SAMİ ••••I TİFO AŞİSİ OSMANLI BANKASI Tifo," paratifo hastalıklirına tutulmamak için tesiri kat'i; muafiyeti pek emin taze asıdır. Her B ^ B 8 eczanede bulunur. B H H İ L  N 25 maıf 1948 tarihinde çekilen «AİLE SANDIĞI» Piyangosu nefayici: Ücret İstanbul, müş'ierilerinıizden birine. 1 aded TL. 1000.lık ikramiye Aded lira Ücretinin görevi 250. İstanbul, İzmir, Trabzon. 1 125 Boyacı ve badanacı (erkek) 100. Bursa, İstanbul, Ordu. 2 115 Yetişmiş hastabakıcı 50. Akşehir, Ankara, Ay dm, Bursa, Edremid; 2 75 Hastabakıcı Giresun, İstanbul, İzmir, Manisa, Mersin; 1 65 » namzedi Samımı, Hastanemiz ücretli personel kadrosuna adet ve ücretleri y u k £ i a 25.Akşehir, Ankara, Bandırma, Bursa, Edremid; yazılı kadın veya erkek müstahdem alınacaktır. Eskişehir, Gazianteb, İstanbul, İzmir, Kay(Askerlikle ilgisi olmayan erkek) kadın isçilerin ellerindeki bonservis seri, Manisa, Mersin, Tarsus, Trabzon. ve hüsnühal kâğıtlarile birlikte hastane bastabibliğmo n.üracaatlori. (5Î07) ilân ediliyordu. İskenderun Devlet Hastanesi l'azan: JATIKS I " ! * O N Ertesi gün áe .Bo^kky sr.d District layışla icra etti.» Yahud da, eğer «an\iivertiser» gazetesinde iri harflerle iayiş» kelimesini daha evvel kullandıp5yle bir başlık çıkacaktı: larsa bunun yerine «mükemmel bir şe«Uptan Rising'de büyük bu sanatkâr kilde», «lâyikile> veva «canlı bir lfacesfedildi.> | devle» gibi, başka bir tabir koyacaklarHayn:, hayır; gülÜEç hayal'erdi bun 'dı." Cathcrine kendi kendine: «Alayı bıSalondaküer onu canlarının rakalırr..> dedi ve bütün bu hayalleri >e!li olan bir sessizlik içinde dinléye zihninden uzaklaştırmaya çalıştı. ¡eklerdi ve ara sıra sandalyelerin gıcırBuna rağmen, o sabah pek neşeli İdi. iâdığı duyulacaktı. Bittiği zaman da tek Onun için, hayat yeni başlıyordu. iik ve zoraki bir kaç alkış duyulacaktı, rexrar çalmasını kimse iitemiyecekti. Eğer hâdiseler onu peşlerinden süriik[cimrinden biri: «Ben bu kızı tiyatroda lemiyeeek ol'irsa, kendisi onların kar¡ördüm galita» diyecekti Ertesi gün şısında dimdik duracak ve istikametrBockley and District Advertiser> gaze lerini kendi istediği tarafa çevirecekti. tesinde surf nezaket icabı olarek yazıl Fakat, peşinden kimseyi sürükliyemezBiş şöyle bir iki satır yazı çıkacaktı se, bu sefer kendisi, başkasının arka5Jii* Catherine Weston, Liszt'in Lâ sına takılıp gidecekti. Çünkü ruhu rionjertc etüdünü büyük bir an «Hayetî Hayat!> diye haykırıyordu ve Çeviren: VAHDET GÜLTEKÍN hayat, hakikaten, çok güzel bir şeydi.' Bu sırada bir ci=an seğn^ğı boşandı. Catherine, kendini düşüncelere o derece kaptııniiştı ki, bunun verdîfi yarı sarhoşluk içinde, baçmdan şapkasını çıkardı. fin suretle, hsaı şiddetli yağmura, hem de Upton Hising halkının âdetlerine karcı gelmi$ oluyordu. Sonra güneş çıktı, etrafı ısıttı, kuruttu. Catherme'in saçları şimdi h?Jdkaten alev gibi ışıl ışıl yanmaya başlamıştı. Kendisi de bunun farkmefa idi; az^r.etli bir tavır takınarak, yol'jna deva,¡¡ etti. VI Yükseklere doğru Catherine, Berlingtonun musiki salo nundaki büyük piyanoda her gün saatlerce çalışıyordu. LA bemol Konçerto Etüdü yavai yavaş ortaya çıkmaya bajlamıştı. # Günlar geçti; nisanm yirmisi oîdu; son haftası geldi. Sokaklara «Büyük Konser» diye Hânlar yapıştırıldı. Catherine'in adı, en sonda, bilet fiatlErniKi üstünde, küçük tarflerle ve mavi renkle yazılmışla. Programda da George'un gönderdiği üstedeki parçalardan hiçbiri yoktu. Taha! şey! O meşhur şantör Bernard Hollins'ten hiç bahis yoktu. ÖAn edilen sanatkârlar sadece o dv&rda tamr.mı» kimselerdi Bunu gorünca Catherins'in, diğerleri anında kendisinin pek zayii kalacağına dair beslediği endişe zail old'j. Fakat, aksi bir tesadüf, Catherine'in o akşamki muvaffakiyet ihtimalini tehlikeye koyuyordu: Meşhur piyanist Razunov'un da aynı gün Hippodrome'da konseri vardı. Rarunov, Bookley'e pek seyrek gelirdi; onun içm ,Se, konserlerine herkes koşardı. Bu bakımdan, o gün Razunov'u dinleTniş olanların akşama da başka bir konsere girmelerine pek ihtimal veıilemezd;. Hippodrame'un kapısmdaki yaftalarda lUzunoVun adı kol kadar harflerle **• «Büyük Konser> pek cansız, tıtsız bir şey oldu. Catherine'in tek basına piyan© konserini programın en basa» almışlardı. Tam vaktinde gelmeyi kibirlerine yedire miyen o «Mbar> sınıfın konserden başladiitan sonra birer birer sökün edince hâsıl o!an gürültüyü bn furetie 5rtmek istedikleri anlaşılıyordu. Catherin«, sahneye çıktığı zaman, tekruk birkaç el çırpıldı. Sadece ciisse itibarile büyük olan pîysno ters konulmuştu; Kapağı açılmamıştı ve gelip açmayı da kimse eku etmiyordu. Catherine, salondaki gürültü arasında, elbiseleri, kueafciarındaki kâğıt paketler hışırdıyor, sandalyeler çekiliyordu: buna, ayrıca, havagazı lâmbalarının fısıltısı da ilâve olunuyordu. Hela o konuşmalar; bir türlü kesilmedi. Catherine, başını hafifçe çevirip yan tarafa bir göz attığı zaman, sıralar arasındaki yolların, pardesülerini çil arm akla veya yerlerini aramakla meşgı:! yeni »elenlerle dolu olduğunu göıüjordu. Başkalarına yer ayırmış olanlar, dönüp yeni ge^nlere işaret ediyorlar, telâşla el sallıyorlardı. Bundan başka birbirlerine kese kâğıtları içinde çeker uzatanlar, eğilip şapkalarını sandalye lerin altına eaklryanlar, program satan içinde rcüplıem bir üzüntü, duymakta kızlera para vermek için ceplerini ka devanı e;ü: Biıi geli a ez piyanonun rıştıranlar da vardı. Hulâsa, herkes sapağım kaldırsa na iyi olacaktı! Sonbir şey yapıyordu; fakat, piyanoyu ra, üzüldüğü başka bir şey daha vardı: dinliyen yoktu. Sahneye ilk çıktığı anda kendine bir Msamafih, etrafm bu alâkasızlığı ve tskim yapmacık haller vermeyi de ne çalınırsa, nasıl çalmırsa çalınsın, aî unutmuştu. Piyanoya başlamadan evdıns etmeyişi Catherine'e oesaıet ver vel mendilini çıkarıp ellerini uyuşturmişti. Onun için, zerre kadar e.'kılmı mamış, iskemlesini ileri, geri çekip yeryor, hattâ belîd o zamana fer d ark inden leştirmemi}, neta dayanılan kısmı giçok daha güzel çalıyordu. Bu arada, debildiği ka^ar arkaya itmemişti. Bi'tün ikinci derecede bazı şeyleri bile düşün bunları yapması lâzımdı ama, ne çare meye imkân buldu. Mesela; Bahnenin ni ' ki unutnvagtu. Şimdi, herkes de onu hayetkıdeki çıp1?i bir elektrik lâmbası acemi bir piyanist zannedecrkti. doğrudan doğruya piyanonun tuşları Fakat, bjşlangıcdaki fcu kıii'irisrnj üzerine vuruyordu. Cetherine bun şimdi kapatmağa çalışıyordu. Hr.lkm dan istifade eaneyi düşündü ve basma tabLile bir takım «numaralar», cilveler o şekilde bir vaziyet verdi ki, kırmm yapıyordu. Saçlarının dinleyiciler üzesaçları tam bu ışıkla dinleyicilerin bü rindeki tesirinden, y^h'id da bn<' naşı yük bir kısrru arasında âdeta bir perde lâzım gelen tesirden gayet emindi. vazifesini gördü. Sonra, kısa fasıla Halbuki, hîkikatte, salondakrerin hiç larla başını turlara kadar iğtrek, göze biri onu hususî bir alâka veya heyeoarpacak ztrif hareketler yapıyordu. canla ne dinliyordu, lio de seyrediyorÇalarken her fırsatta ellerini hirbi inin du. Konserlerde bir parçan m, sonuüzerinden atmayı ihmal etmiyor, sonra na yaklaştığı adeta esrarengiz bir şekollarını üd yarma birdenbire bıralu kiide ker.rii'erine malum olup da^a veriyordu. bitmeden alkışlamağa başlı van * kimseDinleyicilerini unuttu, denemezdi. ler vardır. O=thirine'i de kendisi hakBilâH?. zihni l.er dakika onlarla meş kmda bes!efli«i mağmru h.ıyiıÜerden guldü. Bundan başka, Liszt'in bu parça uyandıran da bunların zoraki alkışlan sının başından sonuna kadar, yani bü o'du. tün o altı, yedi dakika müddeünce, I ( por)