23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SON M; JV O E ;•JLy" ••".JS'' .' J ^ £ BİR DAKİKA: Bulgarlar bizim iki Milletlerarası bir güven kuvveti kurmak imkânt irleşmiş Milletler kurulunun Filistini taksim için verdiği kararı yürürlük mevkiine koymak üzere kurulan beşler komisyonu, Güvenlik komisyonuna başvurarak, karan tatbik edebilmenin milletlerarası bir askeri kuvvet kurmağa bağlı olduğunu bildirmiş ve mesele Güvenlik konseyinde de bahis mevzuu olmuştur. Filistin? aid taksim baıarını tatbik etmek üzere bu memlekete Deynclmilel bir kuvvet gönderebilmek, her şeyden önce Güvenlik konseyinin emrine beynelmilel bir ordunun verilmesine bağlı olduğu aşikârdır. Halbuki bu mesele bir türlü hallolunmıyan ve hallolunması ihtimali son derece şüpheli olan meseleler arasındadır. Beynelmilel bir güven kuvveti kurmak için beş büyük devletin genelkurmay başkanları geçen senenin temmuzundan başhyarak toplanmışlar ve bunun nasıl kurulacağını kararlaştırmak üzere görüşmiişlerse de bu görüşmelerin hepsi de neticesiz kalmıştır. Genelkurmay başkanları tarafından kabul otunan esasb noktalar şundan ibarettir: 1 Kurulacak beynelmilel kuvvetin herhangi bir durumda büyük devletlerden biri aleyhinde kullanılmaması 2 Kurulacak beynelmilel kuvvetin nisbeten küçük devletler tararından gösterilecek tecavüzî hareketleri bertaraf etmek için kullanılması, 3 Beynelmilel kuvvet için lâzım olan asker ve teçhizattan çoğunun büyük beşler tarafından sağlanması. Kurmay başkanları yalnız bu noktalar üzerinde anlaşmışlar, fakat bahis mevzuu olması gereklesen diğer büyük ve esaslı meseleler üzerinde hep çıkmaza sapmışlardır. Mest ¡a Amerika, İngiltere, Fransa ve Çin, büyük devletlerden her birinin gücü yettiği kadar kara. hava ve deniz kuvvetleri vermelerini istedikleri halde Rusya büyüklerden her birinin eşitlik dairesinde lâzım olan kuvvetleri temin etmeleri lehindedîr. Sovyet plânına göre beynelmilel kuvvet, beşler içinde her silâh bakımından en zayıf olan devletin kuvvetlerine nisbetle azami beş misli olmalıdır. Meselâ beynelmilel kuvvetin donanması. Çinin küçük donanması esas tutularak onun beş misli olacak ve diğer silâhların miktarı da aynı şekilde kararlaştırılacaktır. Kara kuvvetine gelince, Amerika beynelmilel kuvvetin hiç olmazsa on beş tümenden müteşekkil olması lehindedir. Buna mukabil Rusya bu kuvvetin on Od tümeni geçmemesi üzerinde ısrar etmiştir. Amerika beynelmilel kuvvetin 2S00 tayyaresi bulunması lehindedir. Rusya ise tayyare sayısının 1200 den ibaret olması üzerinde ısrar etmiştir. Amerikaya göre Güvenlik konseyinin emri altında 3 zırhlı ile 6 uçak gemisi bulunması lehindedir. Rusya ise buna hiç bir veçhile lüzum görmemektedir. Bjitün bu meselelerle meşgul olan tâli komiteler en sonunda geçen aralığın sonlarına doğru anlaşmak imkânsızlığı karsısında kaldığını, çıkmazdan kurtulmağa imkân bulunmadığını görmüş ve daha fazla uğraşmağa imkân bulunmadığına karar vermişti. Elhasıl beynelmilel bir kuvvet kurarak dünya güvenini ona istinad ettirmek meselesi, tam manasile bir çıkmaz içindedir ve onun bu çıkmazdan kurtulabileceğini uman bir kimse de yoktur. Bs yüzden Filistini taksim meselesini, beynelmilel bir asker! kuvvete istinaden yürürlüğe koymak da, kolay kolay kararlaştınlamıyacak mahiyettedir. Kaldı ki Filistini taksim işini gerçekleştirmeğe memur olan beşler komisyonunun meşruiyeti de apayrı bir mesele teşkil etmektedir. Suriye murahhasının Güvenlik konseyindeki buna aid tenkidleri de ehemmiyetle kaydedilmiş, bulunuyor. Bize kalırsa Filistin meselesinin bu meseleyi halle yardım edeceğini sanmak beyhudedir. Ömer Riza DOĞRUL Hasan almaz, basan alır! Hele şükür! Demokrat Partideki İhtilâf yatışmış. Çok memnir** olduk. Hepimize geçmiş olsun. Demokratlara da kırk bir kere maşallah. Belki uzun uzun yazılan okumaya, vaktiniz olmamıştır. Ben size hulâsayı vereyim: Menderes (Adnan) mevsim icabı taşmıştı. Tahta Kılıç (Ahmed) kâfi şiddetle kesmedi. Şimdi bir Demir Elli (Hulusi) buldular. Haydi hayırlısı! D. N. uçağımızı Bojíaraf» I inci sah.ije.de Bulgar hava hududlarını tecavüz etbat günü, Bulgar sahil muhafaza kuv mişlerdir» demektedir. vetleri, Bulgaristanın 65 kilometre kaBaşbakan yardımcısının demeci Diğer taraftan iki tayyaremizin Buldar içerlerinde Sozopol şehri civarında Spitfire tipi iki Türk uçağını düşürmüş garlar tarafından düşürülmesi haberi üzerine, kendisile görüşen gazetecilere lerdir. Başbakan yardımcısı Faik Ahmed BaUçaklardan biri sahilden 200 metre rutçu, şu malumatı vermiştir: kadar açıkta denize, diğeri ise, Sozopo« Bu haber maalesef doğrudur. Ulun bir kilometre kadar şimalinde, Ayanikola köyü civarına düşmüştür. Uç çuş yapan iki tayyaremiz, fena havada manlardan Kemal Mendeies Çavuş de yollarını şaşırarak Bulgar topraklan ünizde boğulmuş, teğmen Talât Yulka. zerine düşmüşlerdir. Gelen haberlere göre, tayyarelerimiz Bulgarlar tarahafif yaralı olarak, tevkif edilmiştir. fından düşürülmüş, bir erbaş yaralı oAynı haberdeki izahata göre, Bulgar larak sağ kalmış, bir erbaşla iki pilotusahil muhafızları tayyarelere kırmızı muz şehid düşmüşlerdir. Bulgarlar ya(ihtar) işareti vermişlerse de uçaklar, ralı erbaşımızın istirahatini temin etgeri dönecek veya karaya inecek yer mişlerdir. Vak'anın nasıl olduğu hakde, Bulgar topraklan üzerinde uçuşla kında Bulgar hükümeti tahkikat yaprına devam etmişlerdir. Tayyareler, So maktadır. Ayrıca, Sofya elçiliğimiz de zopol şehri üzerinde 220250 metre yük hâdiseyi hassasiyetle tahkik etmektedir. seklikten uçarak bir kaç devir yapmış Hâdisenin nasıl vuku bulduğu bugünlar, tekrar edilen ihtar işaretlerine gene lerde kst'iyetle anlaşılacaktır. ehemmiyet vermemişlerdir. Bunun üDiğer taraftan aldığım mütemmim zerine, muhafız kuvvetleri tayyarelere malumata göre. iki tayyaremiz Edirne ateş açmışlardır. istikametinden gelirken yollarını şaşırAjansın verdiği malumata göre. uç mışlar ve fırtınadan Karadeniz sahilinmanlar resmî üniformalıydılar. Haber de Bulgar hududu civarına düşmüşlerde, bunun «mühim mahiyette» bir hu dir .Mütehassıslar bir kaç gündenberi dud tecavüz hâdisesi olduğu, zira o an havanın yağmurlu ve görüş kabiliyetida havadaki görüş şartlarının mükem nin fena olduğuna işaret etmekte, uçakmel bulunduğu işaret olunmaktadır. larımızın aîçaktan uçmalarının da buAjans; «Türk uçakları bundan evvel de nu teyid ettiğini söylemektedirler.» Anadoluda bir çok yerleri su bastı Baştarafı 1 inci sahijede bulunmaktadır. Aydında Menderes neh rinden başka Çine çayı da taşmış, Aydın Çine şosesi su altında kalmıştır. Yağmur devam etmektedir. Sandıklı civarını 1520 santim kalınlığında kar kaplamıştır. izmit ve Adapazarı ile Yalovanın Çuhane kısmını sular kapladığından nakü vasıtaları işliyememektedir. Sakarya nehrinin de taşmasından endişe edilmektedir. Sular altında kalan köyler Akhisardan aldığımız telgraf da şudur: 48 saattenberi fasılasız yağan yağmur, Gedizle ona tâbi çay ve dereleri taşırmıştır. Gediz, tedricen yükselmekte, tren köprüsünü sular aşmaktadır. Kum çayının taşması yüzünden Çerkeş, Mahmudiye, Karaağaclı köylerile tren hattı sular altındadır. Bandırma treni, bu sular içinden, tehlikeye rağmen geçmiştir. Deliçayın taşması neticesinde Paşaâdil, Abayümaz ve civar köylerin arazisi de sular alünds kalmıştır. Bugün Manisanın meşhur Sipil dağı ile Sandık kalesine ve Akhisann Görenezkadı dağına kar yağmağa başlamıştır. Palamut çayı da taşarak civarını seller altında bırakmıştır. Nasanda deresinin geçen seferki taşkmhğinı önlemek için belediyece lâzım gelen tedbirler alınmıştır. Diğer taraftan Akhisarm şehir suyu Nalında kesilmek tehlikesinde olduğundan belediye yollara tamir ekipleri çıkarmıştır. Şu anda öğrendiğime göre. Manisadan Akhisara gelmekte olan 6 kamyon, sellerin şoseyi istilâ etmesi yüzünden yollarına devam edemiyerek Killik boğazında kalmıştır. Hadırlı köyü şeddi yıkıldı Tarsus 12 (a.a.) Bir kaç gündenberi devam eden şiddetli yağmurlar neticesi Adana Hadırlı köyü şeddi yarılmış ve sular civar araziyi basmıştır. Yağmur devam etmektedir. Çanakkale vapuru Bandırmaya yanaşamadı Bandırma 12 (Telefonla) Dün başlıyan fırtına, geceyarısından sonra şiddetini arttırmıştır. Dün gece İstanbul dan kalkan Çanakkale vapuru, sabahleyin Bandırmaya gelmişse de yanaşamamış, yolcularile birlikte Kapıdağında Bakraç limanına iltica etmiştir. On gündür Amerika için yedi bin tan krom yüklemekte olan büyük Yunan şilepi Bakraç limanına sığınmıştır. Eu gece gelen izmir tren yolcuları da otellere yerleşmişlerdir. Diğer taraftan şiddetli fırtınaya ve kesif bulutlara rağmen yola çıkarı bir Avrupa yelcu tayyaresinin, saat 12 şuralarında ihtar.bul istikametinden Midilliye doğru geçmesi burada hayret uyanaırmıştır. Fırtına devam etmektedir. Hareket noktası.. emlekette parti hareketleri oluyor. Daha doğrusu partilerin içinde hareketler oluyor. Bn hareketlerin istisnasız olarak hepsi hayatiyeti olan içtimai bünyelerin zarurî birer gelişmesidir. Ve kadar zorlarsak aorbyalım, bunların önüne geçenleyiz. Belki geciktiririz, ama büsbütün vukuuna mâni olamayız. Bu iç gelişmelerin manzarası kâh şahsî, kâh hukuki kâh siyasidir. Ne olursa olsun, hepsi bünyevidir. Demokrat Partinin son geçirmekte olduğu da tunlardan biridir. Bunu görüp partiyi yıkıyor, diye telaşlanmaya mahal olmadığı gibi «bir küçük hukukî hâdise» ¿iye küçümsemeye de imkân ycktur. Nitekim Halk Partisinde de bir kaç ay evvel vuku bulan hâdiseler de aynı mahiyette bünyevî idi ve nasıl Demokrat Partinin .hukukî» tesmiye ettiği hâdise bence kapanmış değilse. Halk Partisindeki .Peker» hâdisesi de kapanmış değil, aynı sebebdan doğmuş olan bunların sadece parti prestiji bakımından üzerleri örtülmüştür. Ben olsam cesur bir helam gibi o gelişmeleri, bünyelerin kablarına terkeder ve içerideki ufunetin bünyeden ıtrah edilmesini kolaylaştırırdım. Ne ise orası benim üstür..e vazife değiL Şimdi bu hâdiselerin müşterek sebebîe rini ele alıyor ve hiç birisinin leh ve aley hinde mütalea derme;, an etmeden tamamen afakî bir müşahede yapmak istiyorum. Bugün .Türkiyedeki siyasî parti bölümü, doktrinler, yani akidevî bir esasa dayanmaz. Halk Partisi de .Demokrat Parti de milliyetçidir. Bunların her ikisi de cumhuriyetçidir, her ikisi de tek seçim taraftarıdır. Her ikisi de halkçıdır, flet Udsi de devletçidir. Her ikisi de inkılâbadır. Her ikisi de sosyal ıslahat ve yardım taraftandır. Her ikisi de şudur, her ikisi de budur. O halde? Aralarındaki fark birisi iktidar zümrecidir, öteki de iktidara muhaliftir. Ferdlerin şahsi telâkkileri ve karakterlerile parti işlerinin sevk ve idaresi bakımından aralarında mevcud küçük küçük farklar nazarı itibara alınmazsa bu iki partinin siyasî çehreleri birbirinin aynıdır. Halk Partisi içinde de hükümete Demokratlar kadar muarız olan ve onu tenkid edenler bulunduğuna düşünürsek ara, daki farksızlığı daha iyi kavramış oluruz. B Kuvvetli bir Türkiye, en mühim bir barış âmilidir Başmakaleden devam mijyon dolarlık askeri yardım da, bir yarım tedbirdi. Ve Sovyet Rusyaya bir elçabukluğile ihtiraslarını gerçekleştirebileceği ümid ve cesaretini verebilirdi. Amerikanın bu hakikati anlamış ve askerî yardımı yanm değil, tam yapmak kararını vermiş olması takdire ve teşekküre değer. Türkiyenin her bakımdan azamî derecede kuvvetli olması, bansın kotuıunasını sağlayan en mühim âmillerden biridir. ABİDİN DA VER Başta rafı I inci sahijede kek, kadın ve çocuk olmak üzere en az 3 milyon insan ve safran rengindeki örtülere bürünmüş binlerce rahib cenaze alayını takib ediyordu. Suya atma merasimi için cenazeyi mukaddes yere götürecek olan beyaz ördek biçiminde küçük bir kayık Gauj nehrinin sularına indirilmiş ve yavaş yavaş hareket etmiştir. Ganjın mukaddes sularına baba.unın kemiklerini Gandhinin büyük oğlu Ramdas Gandhi atmıştır. Kıymetli taş ve mücevherler de nehre atıldı Allahabad 12 (a.a.) Mahataı» Gandhinin küllerini ve kemiklerinden mada kıymetli taş vemücevheratı muhtevi bulunan mahfaza, Gandhinin büyük oğlu Ramadas Gandhi tarafından üç nehir ağzına atılmıştır. Mahfaza ve muhteviyatının nehir sularına atıldığı anda borazanlar selâm işaretini vermişlerdir. Bu sırada Mahatma'nm ailesi efradı, nehre süt dolu güğümleri boşaltmışlar, mukaddes üç nehrin sularını içmişler ve soyunmadan nehre atılmışlarda". Pandit Nehru, ayaklarını mukaddes nehrin suları ile yıkamış ve Gandhinin nammı tebcil maksadile bir nutuk vermiştir. Washington 12 (aa.) Mahatma Mohandas K. Gandhinin hatırasını anmak için yapılan toplantıya iştirak eden 3.500 kadar resmi veya gayriresmî Amerikalı arasında Başkan Truman ile karısı da bulunmuştur. Merasim, Hindistanın Washington büyük elçisi Ali Asafın başkanlığında cereyan etmiştir. Muhtelif dinlere mensub kimseler Gandhinin. hatırasını hürmetle anmışlardır. Gandhi'nin hâtırasını yaşatmak için Yeni Delhi 12 (a.a.) Hindistan kon gresi başkanı bugün Gandhi'nin hatırasını ebediyen yaşatmak maksadile ilk tedbiri almıştır. Başkan Gandhi'nin hatırası için millî iane isminde bir iane açmıştır. Her Hind vatandaşının 10 yevmiyesini bu ianeye vermesi istenmiştir. Gandhi'nin külleri törenle Zongu.dakia bir kalpazan nehre alıldı çetesi yakalandı Ankara 12 (Telefonla) Buraya gelen malumata göre Zonguldakta polis, bir asker kaçağını ararken Zonguldak Gelik arasındaki Metris mevkiinde bir kulübede küçük mikyasta bir darphane keşfetmiştir. Burada kalpazanlar, bir tezgâh, pres, 50 ve 25 kuruşluk ve diğer bozuk paraları basmağa yarıyan kalıblar, makas, havya, eğe. eritme saçı; kurşun; kalay parçaları ve diğer filet ve edevatı yerleştirmişlerdir. Kalpazanlardan bir kısmı yakalanmıştır. Bunlardan Şevki Levas'ın, Rusyada doğup büyüdüğü ve 1944 de Rizeye gelip yerleştiği, bir senedenberi de Zonguldakta bulunduğu anlaşılmış ve bu hal, ayrıca dikkati çekmiştir. Amerikan bankalarındaki Türklere aid mevduat Baçtarafı 1 inci sahijede borsayı besleyen de, bu mevduattır. Ucuz pahalı, günün rayicine göre karaborsada istenildiği kadar döviz bulunabildiği de erbabınca malum bir keyfiyettir. Bazan pek ufak paralarla çıkılan muhteşem seyahatler de, bu alışverişler sayesindedir. Ancak mevduatın yekunu hakkındaki haberler, sadece tahminlere dayanmakta ve alâkalıların kanaatine göre bu tahminlerde bilerek, bilmiyerek mübalâğaya kaçılmaktadır. En geniş bir tahmin, bu kabil paraların mecmuu, 3040 milyon dolar arasında olabileceğidir. Son yılların dış ticaret hesablarına ve memleketin malî takatine göre de bundan fazla bir rakam, hayali sayılmaktadır. Bu münasebetle ileri sürülen bir mütalea da. Amerikan bankalarının, Türkiye değil. Amerika hükümeti dahi sorsa bu hususta herhangi bir malumat vermiyeceğidir. Böyle bir malumat talebi, miras vesaire gibi herhangi bir dava veya mesele dolayısile mahkemeler kararfle malum usuller ve teamüller dairesinde ve ancak bir şahıs hakkında herdem vaki olabilir. Bu mevduatın mühim bir kısmının, Musevî vatandaşlarımıza aid olduğu da tahminlerin başında geliyor. Tanınmış siyasî şahsiyetlere veya ricale aid paraların bulunduğuna ise. hiç bir sureti"? ihtimal verilmemektedir. Mekki Said ESEN Gl, İhsan Sabis ile bir mülakat Başîarafı 1 inci sahitede Dün bir muharririmiz Ali ihsan Sabisi Teşvikiyedeki evinde ziyaret ederek Adalet Komisyonunun bu husustaki kararını nasıl karşıladığını kendisinden sormuştur. Emekli General arkadaşımıza demiştir ki: « Adalet Komisyonunun hakkımdaki bu kararını gazetelerden öğrendim. Mecliste cereyan edecek müzakerelerden sonra hakikat anlaşılacağı için. şimdilik bu mevzuda bir fikir ileri sürmek doğru olmaz, kanaatindeyim. Fakat burada anlamadığım bir nokta vardır, ben Meclise affım için müracaat etmedim. Sadece hakkımda tatbik olunan hükmün adlî bir hata olduğunda ısrar ettim ve gene de iddiamda musırrım. Çünkü Türk ceza kanununun 161 nci maddesinin başında şu fıkra vardır: Harb esnasında âmmenin telâş ve heyecanını mucib olacak veya halkın maneviyatını kıracak veya düşman karşısında memleketin mukavemetini azaltacak şekilde asılsız, mübalâğalı veya maksadı mahsusa müstenid haberler ayan...> Birinci Sıkıyönetim mahkemesi hakkımda bu fıkraya göre hüküm vermişti. 1944 senesi mayısında ise tehdid ve millî menfaatlere zarar vermek iddiasile tevkif olunmuş, eylül sonunda da bu iddialara göre mahkum edilmiştim. Ancak Askerî Yargıtay bu iki iddiayı da reddetti ve nihayet yukarıdaki fıkrada yazılı suç unsuru ileri sürüldü. Askerî Yargıtay, 1946 şubatında bunu da reddetti ve yaptığım itiraz üzerine hâdise genel kurula aksetti. Genel kurul, hakkımdoki bu kararları bozdu ve JUÇ unsurları bulunmadığını, hâdisenin âmme ve halk mefhumlarile ilgisi tetkik edilmeden 161 inci maddenin tatbikmda isabet olmadığını tebarüz ettirdi. Fakat bilâhare Temyiz itirazları topyekun reddedildi. Mağduriyetim bu kadarla kalmış olmadı. Askerî ceza kanununun 30 ve 31 inci maddelerinde ağır hapis cezasına mahkum olanların askerî rütbe, nişan ve madalyalarını kaybedecekleri • bunların geri alınacağı tasrih olune muştur. Şu halde askerî ceza kanunutun 4 üncü mr.ddesine göre, yedek sujaylara, askerî hizmette bulunmadıkları zamanlarda askerî ceza kanunu hükümlerinin tatbik edüemiyeceği aşikârdı. Benim durumum da böyle olduğu halde hakkımda bu madde tatbik ediliyordu. Maalesef bir çok kanunlarımızda «ağır ıapis> cezası müphem bir tabir olarak kullanılmıştır. Türk ceza kanununun 161 inci maddesinin yukarıdaki fıkrasını iyice okuyanlar, hareketimde bir suç unsuru olup olmadığını ve bu hâdisede adlî bir hatanın bulunup bulunmadığını kolayca takdir edebilirler. Nitekim adalet komisyonu da bunun boy¡e olduğunu sezmekte müşkülât çekmemiştir. Ne çare ki bu aziz yurda hizmet etmiş 65 yaşmda bir emekli general olarak 11 ay 20 gün Merkez Komutanlığında, 3 ay 15 gün de Sultanahmed Cezaevinde lürriyetimden mahrum edildim. Bunu lir tesadüf ve kadere hamletmek tesel¡sini kendimde bulsam da, bu hâdise, lanralanmın en hüzünlü bir safhasını eskil etmekte devam edecektir.> İstanbul heyeti Ankaradan döndü Şehir Meclisinin gösterdiği lüzum üzerine hükümetle temas etmek üzere Vali ve Belediye reisinin başkanlığında Ankaraya gitmiş olan heyet dün şehrimize dönmüştür. Sadi Bekteı, Ankaradaki temasları hakkında bir muharririmize şu izahatı vermiştir: • Belediyemizin müşkül durumunu İç İşleri ve Maliye Bakanlarına arzettik. Hükümet ve parti merkezi, bu meseleye yakın bir ilgi gösterdiler. İş, Bakanlar Kurulunda bütün memleket belediyeleri ölçüsünde tetkik edilerek bir hal şekline bağlanacaktır. Neticeyi emniyetle bekliyoruz. Valimiz ve Belediye muhasebe müdürü bu maksadla Ankarada kaldılar. Maamafih mesele çok şümullü ve geniş bir mahiyet taşıyor. Bunun, tetkik ve bir karara alınması biraz uzayacağından Belediye bütçesinin tasdik ecilmesi isi müstaceliyetle halledilebilecektir^ İran Rus hududu kapatılmış Tahran 12 (a.a.) «Ateş» ve «Dadı gazeteleri tarafından verilen bir habere göre 5 harb veya ticaret gemisi Hazer denizi güney kısmında dolaşmakta oldukları gibi bir takım şüpheli şahıslar da karaya çıkmışlardır. Diğer taraftan başka bir gazete tarafından verilen bir habere göre Azffrbaycandaki İranSovyet hududu knpatılmış vo bu bölgedeki Iran kuvvetleri takviye edilmiştir. Maamafih bu haberler şimdiye kadar resmen teyid edilmemiştir. Vatanî hizmet tertibinden maaş alacaklar Ankara 12 (Telefonla) Temsil heyeti azasile Birinci Millet Meclisi azasından hayatta olanlara vatanî hizmet tertibinden 350 şer lira aylık bağlanması, bütçe komisyonunda kabul edilmiştir. Buna dair kanun, Sim Içöz tarafından teklif edilmişti. Bu zevatın dul ve yetimlerine 175 şer lira maaş bağlanacaktır. Diğer taraftan Atatürkün hemşiresi Bayan Makbuleye 1000 lira aylık bağlanmasına karar verilmiş, buna dair kanun tasarısı da son şeklini almıştır. Okullar için tek tip program Ankara 12 (Telefonla) Millî Eğitim Bakanlığı, ilkokular için tek tip bir program hazırlamaktadır. Program hazırlandıktan sonra ortaokul ve liseler için de tek tip bir program hazırlana çaktır. Ruslar, Köprülüyü İlim Akademisi üyeliğinden çıkardılar Moskova 12 (AP) Bugün «Pravda> gazetesinde çıkan bir habere göre, profesör Mehmed Fuad Köprülü, Sovyetler Birliği ilim akademisi «Muhabir üyeliğinden» çıkarılmıştır. Pravdaya göre. bu karara profesörün harb sırasında «Alman Faşist mütecavizlerle» idame ettiği temas âmil olmuştur. Pravda, profesör Fuad* Köprülünün «Türk yüksek okullarındaki Hitler ajanlarma» sempati göstermiş olduğunu ve Türk basınında Sovyerler Birliğine iftiralarda bulunmuş olduğunu da ileri sürmektedir. Profesör Köprülü 1928 yılında Sovyet İlim Akademisi muhabir üyeliğine seçilmişti. İngiltere Büyük Elçisi, Başbakan şerefine bir suvare verdi Ankara 12 (a.a.) İngiltere büyük elçisi ve Lady Kelly bu gece büyük elçilikte Başbakan ve Bayan Saka şerefine bir suvare vermiştir. Çocuklarınızı 21 Nisan 1948 İ k r a m i y e Çekilişinden faydalandırınız! Gişelerimizden tafsilâtlı broşür isteyiniz. Atıf İnan İsviçreye gidiyor Ankara 12 (Telefonla) Öğrendiğime göre eski Ticaret Bakara Atıf İnan, bugünlerde İsviçreye gidecektir. Atıf İnan, bugün Meclis Başkanlığına müracaatle seyahati için mezuniyet istemiştir. Eski Ticaret Bakanı, rahatsız bulunan ve tedavide olan çocuğunu görmek üzere seyahat etmektedir. İstanbul Belediyesinin bütçesi Bakanlar Kurulunda görüşüldü Ankara 12 (a.a.) Bakanlar Kurulu bugün saat 16 dan 19 a kadar toplanmıştır. Bu toplantıda, şarlt vilâyetlerinin kalkındırılması hakkında tedbirler, İstanbul Belediyesinin bütçesi ve Bakanlıklara aid gündelik işler müzakere el cHlmiştir. »CUMHURİYET» in Tefrikası: 57 Bu böyle olmakla beraber, bu iki fırka içinde birer zümre vardır ki kendi parti idaresine ya küskündür, ya muarızdır. Ba zümre Halk Partisinde «Peker» hâdisesüe kendisini göstermiş. De . Haber aldığımıza göre, Ankaradan mokrat Partide de .Kenan Öner» hâgelen heyet üyeleri, tugün Şehir Mec disesile meydana çıkmıştır. Yukarıda da lisinde Ankaradaki temasları hakkında dediğim gibi bugün her iki hâdiseniu izahat vereceklerdir. Aradaki yedi mil kapanmış gibi görünmesi .vâkıfı ahval» yon lira açığın, hükümet yardımı şek olanlar nezdinde bir mana. ifade etmez. linde bütçeye konarak tasdik veyahud Hepimiz biliriz ki, o «noktai nazar ihyeni gelir kaynaklan temin edileceği tilâfı» bakidir ve partinin vaziyet alması icab eden her işte kendini gösterir. zannediliyor. Bu «noktai nazar ihtilâfı» nedir? tşte bu yazının anahtar tası budur. Demokrat Partinin son buhranile. Halk Partisinin bundan evvel geçirdiği Baştarafı 1 inci sahifede Peker buhranı hep aynı nokta etrafınkarışmak ve ihtilâf kısmen Partimize da dönmektedir. Her iki partide de karşı sert veya yumuşak bir yol tutma Cumhur Başkanı saym tnönünün partiyüzünden çıkmış dahi olsa, bu hususta lerle münasebeti ve partiler muvacehemütalea beyan etmek istemeyiz. Çünkü sindeki durumunu tasvib etmiyen birer zaten biz, görebileceğimiz herhangi sert zümre vardır. Halk Partisindeki sayın muameleye karşı da davamızın muka Receb Pekerin Parti kurultayında bizvemet kudretine inanıyoruz. Hele karşı | zat söylediği sözler bunu açığa vurduğu partili arkadaşlarımızın böyle birbirle gibi «Kenan Öner» in de intişar eden. rine düşmüş olmaları halini istismar et mektublan, teşriki mesai etmek için meyi aklımızdan bile geçirmiyoruz. Bi seçtiği söylenen zatların meyilleri ve zim, bu meselede samimî arzumuz mu nihayet Demokrat Parti Meclis grupunhalefet partisinin bu krizi mümkün ol daki bir kısım milletvekillerinin saklahep t u duğu kadar sarsıntısız ve biran evvel madıkları dava vç şekvaları nokta etrafında toplanır. Demek ki; atlatabilmesidir. programlan bellibaşh siyasî fark arzet Yapılan son divan toplantısı etra Smiyen iki ayn zümrede bugün İnönü fında izahat verir misiniz? ile münasebet bakımından vücad bul Son günlerin kendi bünyemizde muş aynı mahiyette ikişer kol vardır. parti meşgalesi divan toplantısı olmuş İster inkârdan gelelim, ister tevil* çatur. Divan, neşrettiğimiz kominikede de lışalım bu böyledir. Bu kolların ileride gösterdiğimiz gibi, günün önemli mese ne vaziyet alacaklarını kestirmek falcılelerine temas etmiş bulunmaktadır. lık olur. Fakat hâdiseler hakkında bu Kurultaydan sonra, en yüksek parti Dd partinin İç durumlarını tetkike kalktesisimiz olan divanın gün geçtikçe ü tıkça daima şu söylediğim hareket nokzerine aldığı vazifeyi daha salâhiyetle tasını görönünde bulundurmakta isabet yapan bir organ haline geleceğini kuv olacağı kanaatindeyim. Bu naçiz müşahedeyi saym particilerimizin yabana at* vetle umuyoruz. Dikkat etmiş olacakmryacaklarmı ümid ederim. sınız ki, bu defa alınan kararlardan birisi de, Parti ile hükümet arasındaki B. FELEK işbirliğinin daha sıkı, daha amelî ve daha verimli bir hale getirilmesi karandır. Hilmi Uran, İstanbula geldi Halkevlerinin yıldönümü Ankara 12 (Telefonla) Halkevlerinin 16 ncı yıldönümü 22 şubat pazar günü saat 15 te bütün yurdda törenle kutlanacaktır. Bedia, onun omzunu okşadı: Cevab versene cicim! Lemana, artık makul olduğunu söyleyebilir miyim?. Kadere karşı gelinmezdi. Daha fazla mücadele edip de ne kazanacaktı? Şimdi olmazsa, bir sene sonra, bu sefer daha kötü talihler çıkacaktı. Nihayet bir gün «peki» demeğe mecbur olacaktı. Bırakın, düşüneyim; dedi. Odadan çıkmak istiyordu. Bedia onun ellerini yakaladı: Düşünecek bir şey yok, yavruna. Haydi gel, razı ol da, beni de daha fazla üzme. Ondan kurtulmağa çalıştı: Of.. Peki! Ne isterseniz yapın öyleyse!. Gene kadının gözlerinde bir zafer kıvılcımı parladı. Kardeşini kucaklamak istedi. Fakat o, kaçtı. Odasına kapandı. *** İki gün sonra Leman, Malik Beyleıle Fatmayı «S» kulübüne, akşam yemeğine davet etti. Bedia heyecanlı idi. Kızkardeşinin giyinmesine yardım ediyor, Saçlarını kuvafüre yaptırması için ısr.ir ediyor, ve bütün bu müdahaleler, bu itinalar, gene kızı sinirlendiriyordu. Kulübe gittikleri zaman, İrfan Beylerin henüz gelmemiş olduklarını gördüler. Salon kalabalıktı. Metr dotel» yer gösterdi. Masa evvelden hazırlanmış, çiçeklerle süslenmişti. Bir kaç dakika sonra, Leman kapıda göründü. Herkes alâka ile o tarafa baktı. Üstünde «vizon» bir kap vardı. Kulaklarında,tekUjkJrüpeler, kollarında pırlanta b ü i k l ^ TÜRKİYE İŞ BANKASI DAĞLAR ELiNiRKEN Yazan : RiKKM ASIM fCÖKNAR Fatma asabiyetle yerinden fırladı.! leyebilir, ne ümid edebilirdi? Kenan Heyecanla protesto etti. Ablasının ya Beyle evlenmekle hiç bir zaman o bünıldığım söyledi. Ferid Beyle aralarında tün ruhu saran büyük saadeti bulamıbir şey yoktu. Gene mühendis, hiç bir j yacaktı. Fakat bu izdivaç ona emin ve vaidde bulunmamıştı. Ona karşı böyle rahat, müreffeh bir hayat vadediyordu. haksız bir isnadda bulunulmasına kat «Aile uygunluğu, birbirine denklik, hatiyyen müsaade etmiyecekti. tâ menfaat gibi sağlam temeller üzerine kurulmuş rahat ve emin bir hayat> Bu Hırsından dudakları titriyordu. Bedia, onu daha fazla sinirlendirmek cümleyi galiba bir gün Fuad Paşalarda dayısı, Bedreddin Bey söylemişti. Ve ten çekindi: Belki yanılıyoram, dedi. Fakat profesörün kızının cırtlak, alaylı sesi, herhalde birbirinize lâkayd olmadığınıza Fatmanın kulağında çınlıyordu: «Fakat eminim. Bir kere gözlerim açıldıktan zevk ve neşe yok!> sonra bir çok şeyler anlad'm. Zaten 5eBedia, onun sükutundan kuvvet alani daha evvel ikaz edip gene ruhunu rak Kenan Beyin meziyetlerini tekrar koruyamadığım için asıl kabahati ken tekrar saydı. dimde buluyorum. Haydi şekerim; senin saadetinle Sana şunu söylemek isterim ki biz senden fazla alâkadarız. Mantığın ile Ferid Beyden artık bütün bütün ü âüşün! midini kesmekten başka çaıen yok. ZaFatma, ablasına sarılmak, «ne olur, ten artık nikâh muameleleri yapılıyor. beni rahat bırakın! Ben kimse ile evBir kaç güne kadar evleniyor. Bütün lenernem» diye ağlamak istiyordu. Fahayatınca onun yasını mı tutacaksın? O kat bu ne kadar zaman böyle devam nasıl menfaatlerini gözönür.de tutarak, edecekti? İlelebed Malik Beye yük mü veya maddî, manevî bir çok mecburi olacaktı? Daima onların peşlerinden mi yetlerle Hasan Beyin kızile nişanlan gidecekti? Onlar da belki artık yalnız mışsa, sen de kendi ayrı yolunda hayi kalmak, ondan kurtulmak istiyorlardı. tmı kurmağa mecbursun. Kenan gibi Evet, böyle bir parti her zaman karbir parti her zaman karşma çıkmaz. şısına çıkmazdı. Sonra fena bir izdivaç Biraz da bizim görüşümüze itimad et. yapıp Leylâ gibi bedbaht olmak ihtimali Bediaoın hakkı vardı. Artık ne bek ,de vardı. kocası, arkalarında da Kenan Bey. Gene kadın biraz geciktikleri için özür diledi: Havayı güzel görmüşler; öğleden sonra motörlerile Modaya gitmişler. Birkaç ziyaret yapmışlar. Sonra, şehre dönerken yolda, makinede ufak bir arıza Sadık Aldoğan meselesi bugün olmuş. Umdukları zamanda gelememşiMecliste görüşülecek ler. Ankara 12 (Telefonla) Sadık AlMalik Bey gülümsedi irfan Bey devnutuk let gibi adamdı. Kuvayi berriye ve bah doğanın Kumkapıda söylediği dolayısile teşriî masuniyetinin kaldırılriyesi vardı. masına dair rapor, yarınki Mecliste Güzel bir müzik hafif parçalar çalıaararetli görüşmelere yol açacaktır. yordu. Yemekler itinalı, şarablar neDemokrat milletvekilleri, Sadık Aldofisti. Leman, herkesin kendisine baktıjanı şiddetle müdafaa için bugün de ğını gördükçe neşeleniyor, bir eli boyhazırlıklara devam etmişlerdir. Diğer nundaki inci kolyesinde, aynada uzun ;araftan Halk Partisi milletvekillerinuzun prova ettikten sonra, yüzüne yaden bir çok haüblerin de, Sadık Aldokıştığına kanaat getirdiği bir yanm te¡an hakkındaki takibatın devre sonuna bessümle Bediayı dinliyordu. nrakılması lehinde konuşacakları anİrfan Bey, Maliğe, demir fiatlannda aşılm aktadır. görülen pahalılığın siyasî hâdiselerle Adalarda zelzele münasebetlerini anlattı. Kenan Bey de lâfa karışacak, iktisadî buhranı başka Atina 12 (AP.) Pazartesi günü bir cepheden izah edecekti. Fakat şen Oniki adalardan Karpatos adasında şidbir Viyana valsı çalınıyordu; ve Fat detli bir zelzele olmuş, 50 ev yıkılmış, ma, bu akşam çok güzeldi. Gene kızla .37 kişi ağır, 113 kişi hafif olarak yaralanmıştır. Ölen olduğu hakkında, henüz dansetmek için müsaade istedi. Ortada, müziğin temposuna ayak uy hiç bir malumat yoktur. durarak dönerlerken, Kenan Bey, Lemanm yolda söylediği sözleri hatırlı Denizyollarında yüzde on zam j Denizyolları idaresi doğu ve batı Ak | yordu : Siz erkekler kadınları hiç anla deniz seferlerini yapan vapurların tarimazsınız!. Düşünün, bir gene kızın ne felerine yüzde 10 nisbetinde zam yapemelleri, ne arzuları vardır. Hele Fat mıştır. Bu zam kömürün pahalılanmış ma gibi, kapalı büyümüş, mektebin dört olmasından ileri gelmektedir. Bu hatduvarı arasında yetişmiş, ömründe larda çalışan vapurlarla meselâ izm ire fiört yapmamış, eğlenmemiş bir kızın! gitmek istiyenlere de aynı zamlı tarife tatbik edilmektedir i.Arkası eftr) Seçim kanununun tadili için alınan ı prensip kararlan nelerdir? j Biliyorsunuz ki, elimizde bulunan : seçim kanununun tadili prensipini > Grup, hükümete vermiş bulunmakta ¡ dır. Benim bildiğim, hükümet önümüzdeki kış tatilinde bu tadilleri hazırlıyacak ve Meclise sunacaktır. Kısmî seçimler de kanunun tadil edilecek olan şekli dairesinde yapılacaktır. KANDİLLİ KIZINIZ İÇİN Yardımı sevenlerden temin edeceğiniz ÇEYİZ emsalsiz olacaktır. Beyoğlunda Eüıamra Pasajındaki sergimizde teşhir olunan eşyalarımızı lütfen görünüz. , Yardımsevenler Derneği Sarıyer Şubesi KIZ LİSELİLER ÇAY! Yarınki Cumartesi saat 1519 arasında Taksim Belediye Gazinosunda veriliyor. Kandilli Lisesinfeyiz alanlar ve aileleri davetlidir. | Saym doktor ve eczacılara: 1 Saym DOKTORLARA: * TRANSPULMÎN DERİPHYLLİNE DERİPHYLLİNE DERİPHYLÜNE D a m a DeriphyllineSirophaiîine 0,286 g Pyramidon 0,114 g Acide Dietíiylbarbiturique piyasada mevcuddur. Perakende fiatı • H H 90 kuruştur. WF1WTH Ampul 5 X 5 cc ¡ 0 PERPHYLLON 6 X 2 cc 5 ad »d 10 aded PERPHYLLON Tablet 10 aded Tablet PERPHYLLON 20 aded Ampul SOLVOCHÎNE 3 X 2 cc 3 X 5 cc Solvachine • Calcium Ampul Thymophysine 3 XO.Gcc Eczanelerde tekrar bulunmaktadır. Perphyllon Supposituar Perphyllon Supposituar PERPHYLLON TABLET Grip, Romatizma, §aş, Diş yel Soğuk algınlığına Rarşı 2 Taülellik »mtıalaj 2öJ(5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle