19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURIYET Aralık 11« HESAP Yazan: Dr. Schacht 16 v € V I r e n : Dr. O Zefci Torgay MehmeH Hitler'in mensei Muahedenin tnuhim surette ımnci defa ihlâli de Ren havalisının tekrar Alman ordusu tarafından işgalı olmuştur. Bu hareket Almanyanın ihtıyarî olarak imzalamış olduğu Lokarno Mısakı hükumlerme de mugavirdı. Ingıliz Başbakam Mıster Baldwin Avam Kamarasında şunlar» söylemiştı: «Al~ manyanın hareketi gerçi affedılemez, fakat bunu duşmanca bır heıeket zannetmek için de hiç bir sebeb mevcud değıldir » Lokarno mısakını imzalamış olan devletler ışgalden bir kaç gun sonra Milletler Cemiyetine rnüracaat ederek sadece Ren havalisinde bulunan Alman kıtalarırun 36,000 kişiyi geçmemesıni teklıf etmekle ıktıfa ediyor, yani işgalı tanımıj oluyorlardı. 1936 yazında Helgoland adasının tekrar tahkimıne başlanması üzerıne Ingıliz Dış Işlen Bakam Eden Avam Kamarasında, Almanva ile deniz silâhlarını azaltmak üzere halen cereyan eden müzakereleri bu gibi teferruat hakVinrfaVj göruşmelerle ffüçlejjtirmek herhalde makul bir hareket sayılaraaz, demiştir. Bu anlaşma az sonra imzalanmış ve bovlece Almanyanın silâhlanması da tanınmıştır. Butun bunlar yabana devletlerın «Canı» Hitler'e karşı hattâ «ahlâku» seleflerme olduğundan çok defa fazla s«ygı göstermiş olduklannı açıklamaktadır. Hitler'den evvel gelen Stresemann, Brüning vesair Alman hükumetlerinin tükenmez sabırlan ve tevazulan hayal kınklığı uzerine hayal kırıklığı fle neticelenmiftır. Hitler'in gurultulü usulleri i»e, muvaifakıyet ürerine muvtffakıyet, takdir üzerine takdır kazanmıştır. Dcinci cevabım daha esaslıdır: Dış âlemin Hitler tarafından iğfali, ister bılgisizlıkten, ister aptallıktan, isterse takdir veya korkudan ileri gelmış olsun, bunların hiç biri benim ıçin tesırli olamazdı. Hitler'in kabinelerinde bulundum, maksadım onun uzerınde muessir olmaktı, fakat ona karşı vıcdanımdan hiç bir şey feda etmedım. Eğer Hitler'in takıb ettığı sıyaset zamanla canıyane bir şekü almışsa, Hitler'in, bu sıyaseüne mukabelede bulunmıyan ış arkadaşlarının bundan BUÇIU olması lâzımdır. Bunlar arasında en başta askerler gelmektedır. Generallerden yalnız bır kaçı koyu mıllî sosvalıst ıdıler, fakat maalesef bunlaı sulhscver de değıllerdL Bu generaller korukorune Hitler'in furuhat harbleriDe alet olmuşlardır Nurnberg mahkemesmde mevdana çıkarılan hakıkatleı Alman kurmaybaşkanlığının şerefını ıhlâl etmıştır. Hitler'in komutası altında Alman askeıhk ananesi dahi lekelcnmiştır. Bu hususta sorumlu olan ruhavlar filhakıka selefleri gıbi şahsan ce^uıdular, emir aldıkları zaman çekınmeden olume atüıyorlardı. Bu adamlar tabıi şartlar altında merdce ve ır.sanca olmıyan herhangi bir hareketi şcreflerıne sığdıramazlardı. Bunlann kEndiliklerınden insanhk aleyhine v» harb kanunları hilâfına hareket etmeleri beklenemezdi. Fakat bu adamlar cani ruhlu bır komutanın emrı altında siMİlcıın tâbı olduğu kaıdeden mahruro bulunuyorlardı Asker olarak aldıklan emir karşısmda kendi ahlâkî vazifelerıni unutuyorlardı, onlar harb istemivor, hattâ çılgın Hitler'in harb emellerini onlemek için hayatlannı tehlikeye atıyorlardı. bu uğurda canlarını veren fedaıler, Alman askerliğinin ananevî şerefini kurtarmışlardır. Hitler'in generalleri harbe kifayetsiz bir silâhlanma ile atılmışlardır. General Feldmarschall Mılch Nurnberg mahkemesinde şu açıklamayı yapmıştır: .1935 ten 1939 a kadar geçen dört yıl ıçinde, büyuk bir harbin vazifelerini başarabilecek kabiliyette bir hava silâhı meydana getirmek hiç bir memlekette mümkün olamazdı. Geniş ölçüde talim ve terbiyeye muhtac hava kıtalarını, hava tesisatını ve alanlarmı temin etmek ve bılhassa seri halinde imalât yapabilecek bir ha\a sanajii kurmak mum kün olamazdı » Bunlara ilâveten Milch, Dcinci Cihan Harbi başladığı sırada. Ingiliz hava kuvvetlerinin Alman hava kuvvetlerinden ustun olduğunu zannettiğini de ılâve etmişti Bu açık sozler Göring'in harbin başmda savurduğu palavralarla karşılaştırıhnca ınsanm bu 1 herıfe «Dolandırıcı . diye bağıracağı geliyor Harb başlaıken Alman hava sılâhının yeter derecede bulunmadığını Feldmarschall Kesserling de tasdık etmiştir. Büyük Amıral Doııtz dc, harb başlarken Almanyanın ehnde buvuk denızlere açılabilecek kabılivette yalnız 15 denizaltı bulunduğunu açıklamıştı. Kara ordusu kuvvetleri hskkında da Orgeneral Jodl şunları söylemiştir: «1 eylul 1939 da harb başlarken takrıben 75 tümenimiz vardl, fakat bunların teçhizatl bir hayli noksandı» Işte Almanya bir cihan harbine bu şartlar dahilinde atılmıştı. Hitler Polonyaya saldırırken generallere, Ingiltere ve Fransanın harbe kafalmıyacâ'klarını söylemiştı Polonya harbinm ise Almanya tarafından kazanılacağı umud ediliyordu Halbuki 3 evlulrie Ingiltere ve Fransa harbe katllmış, bu suretle Almanya yenı bır cihan harbine aülmıştı, askeri durıım da daha o zaman Almanyanın aleyhine dörimüştü. IX Suçln Almanyanın mukadderatını elınde tutan sıyası seıserı, soıumluluk bilmiven maceıapeıesl, Adolf Hitler'in menşei bılınm'mehtedır. Sulâlesını tesbit \olunaa >apılsn ıncelemeier kanunî ızdıvaclardan gelmıyen doğumlara dayanmaktadır Hitler'in çocukluk hayaü hakkında pek az malumat vardır. lyi bır terbiye gormeditji şuphesızdir Tahsıli dahı tanı değıldır Çünku o tembel ve ha\ lâzdı Resmt ıstıdadı olmakla beraber bunu tahakkuk ettırecck çalışma hevesı mevcud değildı. Hitler herhangi bir şevi ndrhvptle ele almamaktadır, muzığe karşı sonraları görulen ht\esi de uzun sürmedi Bııincı C:han Harbinde dort buçuk yıl onbaşılıkta kalmıştır. Sonrakı faaliyetleri için hiç bır suretle techız edılmıs değıldir. Yalnız azımkârdı Genclık yıllarının. Vı\ anada mar'.di bakımdan darlık ıçinde geçmesi ve Birinci Cihan Harbi netıcesı Hitler'in siyasete atılma kararında amil olmuştur. Hitler'in bu sahada ilk ele aldığı şe\ler. gelışıguzel. vuzuhsuz ve tesadufıdır. Nutuklarmın mevzuu avcunun ıcındedir Musbet teklıflcrde bulunmuyor, sadece tenkid yapmakla iktifa edıyordu O sıralarda konusmak istn en herkes bır çok dınleMci bulacağmdan emin olabilırdi. Hitler de programını pcıklarken müsbet teklıfler yapmaktan cekınmiştir. Fakat Hıtler bir nokta uzerındç duruvordu. o da. nutuklarında, yiciler uzerinde düşünduren değ dece dıkkati çeken tesirler maktı. Meselâ şu Genel menfpat ozel menfaatten ev\el gelır > Yahud da: «Faız esaretını kıracağız» sözleri kuiağa hoş gelıyordu. Fakat bunların ne olduğunu ve nasıl yapılacağını kimse kesÜremiyordu. Bunlardan başka hukumetı devirmeğe matuf bir toplantıyı. tavana bir tabanca sıkarak açmak da hsrhalde verinde bir törench. Bununla beraber Hitler Alman mılletı nezdınde ilkonce pek muvaffak r>lamamıştır. Fakat Alman milletinm du<=tuğu guç durum Hıtlerın pek ışme yaramış, o da bundan istifadeyi bılmiştır. Esasen halkın o zamanlardaki umudsuzluğu, muhalefette bulunan her siyasî partıyı muvaffakıyete goturebilirdi. Nitekim, komünistler de fazla oy kazanıyorlardı. Ancak seçmen kutleleri Hitler'i daha iyı tanımışlardı. Hıtler, siyasî nazariyelere, yahud Marx'a ve Lenin'e göre fıkir yürütmüyor, bilâkis halkın duygularına ve sevki tabiisine hitab ediyordu. O, siyasî kanaatlerin veya iktisadî esaslann doğnı olup olmadığının araştırılmasını istemiyordu, Durumu iyileştirebilecek usullere saplanıp kalmıyor, sadece gayeyi gösteri>ordu, fakat gayeye nasıl varılacağına temas etmiyordu. Gayeye götürecek olan da yalnız kendisi ve partisi idi. Hitler içtimaî ve siyasî nizanun devrılmesini, kilisenin alaşağı edilmesinl, millî ananelerin feda edilmesini, herhangi bir sınıfın başa geçmesini istemiyordu, o, halkı içinde bulunduğu perişanlıktan kurtarabılmek için kendısıne \e partısıne hakımiyet verılmcEinı ıstıyordu. Hitler, içtimaî hayatm temelıni teşkıl ettiği için ailenın masuniyeti, dınsız hiçbir devlet olamıyacağı için Hıristiyanlığın muhafazası, bırhğımizın desteği olduğu için mıllî duygulann canlı bulundurulması ve içtimaî sulhu sağlayacağı için butün halk tabakalannın elele çalışması luzumuhu ilân ediyordu. Hitler bu gibi, ötedenberi hâkiaı olan ve kökleşmiş bulunan mefhumlan ileri sürerek Alman milletine sulh, hurriyet. iş ve ekmek temin etmek istiyordu. O, Alman milletine tarihî \e medenî büyuk başanlarını hatırlatıyordu. Hıtler Ikinci Wılhelm'ın siyasetinın henüz hatırlarda pek canlı olan hatalarını gerçi takbih edij'ordu, fakat biraz daha uzaklara giderek Buvük Karl (Charles Quint) den Buyuk Friedrich'e ve Bısmarck'a kadar Alman tarihınin. kendisine imtisal numunesı saydığı buyuk şahsiyetleri ileri surmekle halk üzerinde, guya mılli sosyalist partisinin bu büyuk cedlerin eserini \ aşatmaktan başka gayesi olmadığı tesirini uyandırmak istiyordu. Kasablar yarsn toplanıyorlar haberleri I HÂDİSELER DÜSÜNCELER | ı HEM NALINA M1HINA Toplantıda perakende et satışlarınm nasıl tanzim edileceği meselesi görüşülecek Tıcaret Bakanlığının buyük şehırlere sevkctmek uzere mıTbayaa et'ı^ı kasablık hayvanların kejımıne 15 gun sonıa başlanacaktır Bu etleıı tatacak oerakende kasabların Mum ıçın Beledıye ile Tıcaret Ofısı faaLyete geçmiştır. Beledıyeye Pera.tendecı Kasablar Cemıvetı mensubları da\et edılerek bu satı^lar ıç.n hazıılanan t^khfler kendılerıne bıldırılmıştır Bu teklıflere gore Tıcaret Ofısıne aıd etlerı satacak kasaolar, kuzu müstesna başsa et satmr t caklardır. Ofıs, karaman ile sığır etı \ erecektır. Beledıye ve Ofıs, şeh'rde bu suretle 30 kasab tayın etmek kararındadırlar Perakendecı kasaDİar, Belcaıye hududlan ıçinde 44 nahıye mevcud olduğunu ve her nahıjeye hiç olmazza bır kasabın taymmı ıstemışlerdır. Aynca Ofı?m verdiğı etlerı satmak ıçın şımdıve kadar ış yaptıklan toptancılarla alakalarını kesecek olan perakendecılere Ofısın ne kadar müddet et vermekte devam edeceğını sormuşlardır Perakendecı Kasablar Cemıvetı, Beledıyenın vaptığı teklıflcre revab vermek için arkadaşlarıle göruşmek ıcab ettiğmi bıldırmışler ve kasabları sah günii saat 14,30 da Emınonü Halkevınde bir toplantıya çağırmışlardır Toplantıya Belediye ve Ofıs mensubları da davet edılecektır. Kahvehanede cinayet Evvelkı gece Kumkapıda bır cinayet olmuş \e bır kışı bıçaklanarak olmuş. bır kişı de ağır surette yaralanmıstır. Hâdıse çudurIsmaıl Bidı adında bıri. Kumkapıda. kayınpederının ortaeı olan Hasan Çeliğın kahvshanesınde otuniuğu sırada dışarıdan gelen yenı muşterilerden Deve Necmi, kendısıni dovuje davet etmıjtır Her ikısımn araları ötedenberi açıktır Deve Necmının kufurlerıne tahammul edemedığı anlaşılan Ismail. âni olarak hasmının uzerine yurunıuş ve elındekı hıçağıle kasığından ağır EUrctte jaralamıştır. Neemi derha! olmuîtur Bu sırada Necmımn arkadaşlarından Kemal kahveden ıçerıve gırm.ş. fakat b harek r 'f bulunmasına me%dan kalmadan Ismaılın bıcacıle >aral?nmıı'iT Katıl dun yakalanmış, Savcılıkça hakkında takıbata bf'lanmıstır. İsvcçle ticarctimiz ts\ecle tıcaretınıiz pek >a\aş \urumcktedır Bu memleket ıthalâtını tahdıd ettığı ıçin, Turkjyeden de oldukça az mıktarda mal almak'adır Son haftalar ıçmde Is\cçe daha zıjade ham derı tuzlu kojun barsagı fındık ve uzum gıb! rraddeler ıhrac edılmıştır. Yeni bir şilep alındı Kâzım A\a adlı bır armatorumuz. ıkı ortsğj uc bırhkte Ameııkadan dort bın detvevt ton'ıuk bır sılep satın alını«tır Selçuk adı \eulcn bu jılepe Anıerıkanın Baltımour ümanında ba\ragımız çekılmış \e 5cmı Kolombı>a ile Amerıka arasında JUK naklı>atına başlamıştlı Kaptıkaçtılar. otobüs haline getiriliyor Beledı\e daıreleıırdekı bınek olomobıî ve kaptıkaçtılardan on ıkı tanssırın plakaları Emnıyet Aîtıncı Subesıne verılmıştır. Bu srabalar, şımdılık satı;a çıkanlmı%acaktır. Akıl Hastanesı Baştabıbı Fahrı Celâl Vılajete gslerek Bakırko} h?^tane^ıne a t d kapukaçtının alı.ımasını 5lka^et eünıs, doktorların vazıfelenne gıdıp gelmelerındeki muşkulâtı belntmıştır. Aldığınıız malumata gore kanun. otobuse musaade etTarihe ve tarihî ananelere bu kadar mekte olduğundan bazı daneler kaptıkaçbağlılık arasında bir de yuksek se^le tıları otobus hal ne ıfrağ €tmek teşebb ısu«Prusyalılık» tan dem vuruluyordu ne gırışmıglerdır. Hakikatte Prusyalılığığ bu adam kadar Çocuk romanı müsabakasının hiç kimse lekelememiştir. Bu, bır aşaneticesi belli oldu ğılık duygusuna, tanhî tez>inat arka1948 çocuk >ıh ır.anai^betıie Cocuk Eırsmda, bir siper aramasmdan başka bir geme Kurumu Genel Merkezınce, çocuklaıla şey değildi. Bazı güney Almanya ve gencler cın tertıbienen roman musabakaRen havalisi muhitleri, Hitler rejimtni sına gelen 28 eserı mcelıjen îurı he>et Pi"usyalılığın tâ kendisi sa>mak iste çocuklar ıcn bırıncılığe lâvık e^er goîmenıiî mışlerdır. Bunun için hakikati bilmek ve Kandılh Kız Lısesı Tıırkçe Osretmenı Bayan Lâmıa Balının fllk Arkadaş» sdlı e^er, ıı enteresan olacaktır, şöyle ki, hiç bir ıkıncı, Ba\an Melek Erıb Erbılenın (Golpıniıfuzu olmadığı, Nürnberg mahkeme narın Çccukları) adını *sşı\an e«ırını uçı nsinde tesbit edılen Funk müstesna, Hıt eu olarak kabul etmıstır Gencler ıçın valer'in kabinelerinde ve yakınları ara zılan eserlercen hıçbırı mukâfat kazanamamıştır. Arzj edenler eserlerım Kurumdan sında tek bir Prusyalı bulunmuyordu. aldırabıleceklerd r. Bunlann hemen hepsi Ren'li veya GüZenci şantöz Virginia Paris geldi nevlı idiler. Hitler rejimi Büyük FrieAmerıkalı tanınmış zencı şantoz Vırgmıa drich'in devlete karşı vazife ve sorumluluk kavrayışmdan. muktesid sadeli Pans, dun uçakla Atınadan şehrımıze gelm.^tır Yamnda hususi kâtıbı ve pıjanısti ğînden ve karakterce temizlığinden çok \ardır. Şehrımııde salı gunu bır konser uzak bulunuyordu. \erecek nlan Virginia Parıs. bu>adan Ankaraj a gıdecek ve orada. Halkevı salonunda da Hitler'in seçim mücadelesinin, bilhas bır konser verecektır sa komünistlere tevcıh edilmiş olması, Kıbrıslıların toplantısı bır tesaduf eserı değıldir. Bunun sebebi Merkezı şehrımızde buıunan «Kıbrıs Okulkomüni.tlerin mu\affakıyet ihtimalleri laıından Yetısenler Cemıjetı. nm 26 aralık veya usullerı olması değil, bilâkis ko pazar guna oğleden sonra 13 30 da Emınonj munistlerın dahı avnen benkıler Bibi Kalkevınde olağanustu Genel Kjrul toplanidareyı elde etmeğe azmetmiş bulun tısı yapllacaktır. Toplantıda cemiyet adının değiştırilmesi. ması idi. Komünistler Hitler'in tek korr.izamnamenm tadıh. ıdare he>etmın çalışkulur rakibı idi Diğer partiler ise çök ması meselelerı goruşulecek ve yeni ıdare meğe yüz tutmuşlardı, bir şey yapamı kurulu ile murakıblar ve haysıyet divanı yorlar, yapmak da istemiyorlardı. Bun ü>eleri seçimı yapılacaktır. lann mensublannı kazanmak Hitler için pek kolavdı Ancak Hitler'e gelen ( KÜÇÜK HABERLER komünistler itibar görüyor, Hitler'in * BEYOĞLU Halkevmden Muhıtımızde aradığı ifrat, azim ve kabadayılık gibi rağbet goren Bıçkı Dıkı; kurslanmızın şeyleri beraber getiriyorlardı. oğrencı ka>dına başîanmış+ır Isteklılerın, 'kı fotoğrafla Ev Burosur.a muracaatlerı. Hitler, iktidara geldikten sonra iç ve • * • YE^İLAY Kurumu Gffnel İVf?rt:e;ıntfCT! dıs sıyasette kazandığı muvaffakıyetler Kururrumuzun XXIX uncu kongresı. 26 sayesinde kendisinı halka sevdırtnış, aralık 1948 pazar gunu saat 10 da Emınonu birçok insanların kalbini kazanmavı bıl Halkevı salonunda yapılacaktır. Uvelerımımiştir. Gencüğinde Viyanada yokluk zın teşrıfleri rıca olunur. • * • CAMBRIDGE Uruversıtesı profesorleriniçinde bulunurken; «Ah, ben de bir de den Dr. J. Needham, bugun saat 18,30 da facık ipek gömlek ve rugan ayakkabı Fen Fakultesı Bıyoloji Ensütusunde, «Ilmın pıyebilsejdım » dive içini çekmisti. Şim Bırlığı ve Asyanın Ilme Onsmlı Yardım' > di bunları giyiyordu. Fakat halka ken me%'zuunda bir konferans verecektır. • EMINONU Halkevı 8 ınci >ıl mustakıl disini sade bir insan. doğrudan doğruya konferanslarının yedıncısı bugijn saat 18 15 halkın arasından gelme bir işçi ve Bi te Ord Prof. Dr Refıı Şukru Su\la tararincı Cıhan Harbinin posta eri ve on fından Devletçılık ve Turkıyede Tatbıka'ı* Gırıs serbesttır basısı diye gösterirdi. Çocukları sever mevzuunda \erılecektır gibi sorünur. kendısine çiçekler sunSEFER 19 PAZARTESİ dururdu, harb malullerinin ve şehid karılarmın ellerini sıkar ve sinema iur1 n nallarmda gösterilmek üzere bütün 2 c bunların fi'mini cektirırdi maksad. 3 o hslka soru npk v e herk"^in kalbini Vasah | 7 22 12 12 14.31 16 43 18 22 5 ?4 ve hayranlığını kazanmaktı Arkasi var j Ezani | 2,39 7,28| 9,48|12,00l 1 30 12 51 S bı tekliflere ehemmıyetli bır yer ayırmakta, bazan mevzuunun heyecanını duymakta ve kaletdjıvan cseı, DU ınsofsiz hareketle mu mmı oarlak oır medenıyet felsefesının cadele ıçın yazılmıştır (2). me\damnda ojnatmaktBdır. Bize aynı III heyecanla Z. Gökalpı hatırlatan Cavid Muellıf. duşuncelerını tarihî bır tablo Orhan, «Enstıtu davası» denen ışı, Turk ıçjndc anlaüjor. 1839 Tanzimatı maa sos\oloğunun <halka doğru'» formulünu ııtınııze lwzır elbisecıhk getııdı Bun aerçekleştırecek \asıta!ar arasında godan ılk kurtuluş kov enstitusu fıkrı ıle ruyor (3) Bu gorus pek de temelsız başiar. Ilk defa, topıaktan ve merr'e değıl. "Kızılelma» daki Turan mefhtıke'ten haıeket edıldı. Mucerıed bırha ır.j, bazı kımselerın zannettiğı gibi coğ>at anlayışı jerıne hakikî hayatın ıçın rafi bır mefhum olmaj'ip refaha kavuşden fı;kıran, fikir ve ış unsurunu bır muş. ıimm ışığı altında medeniyete kjtııen, bıze ha« muebseselere ımkân erınııs bır Turkiyedır Eserın sahıhı \enlmj5t1r Bu muesseselerı bır mud bo\le bır Turkıyenın yaratıcılannı, aüettenben tenkid edenlerı toptan kas ralarında bulunmaktan zevk duydıığu deden Cavid Orhan. enstıtuleıın ga\e kojlu çccuklaıımız.n varlığında selerı arasında >koy mektebıne hoca> ddn lâmla>or Bu nokta>a aıd tasvırler pek ziyade ;koy ıçın hoca> dusunulduğunu canhdır \c fıkirlerin objektifliğini zedebunun hiç de \ anlış o'madığını, 'îra lcmıyecek bir heşecanla kaleme alın• koyde zııaat. sıhh=t bavtaılık gıbi ış mıştır. V lerm ıhtısas adamlrıı bulunmadığını», «cocuk babalarının hayatta karşıVaştıkBılhassa maarıl meselelerimiz geüp %e laıı guçlukler ıçın oğıeınıene b£ş^uıma çıcı, hejecdnlı \e ilcah hareKetle den E\et. Turk tarihine isimleri altın harf\ı ak:llıca bır hareket sayabileceklcrıni» uzak tutulmah. daimi bir dikkat ve lerle jazılmış olan buyuk Türklerin türılcrı suru.» or Bo,ıece koy hocası ışın basııet me\zuu olmal'dır. V"ılâvetler beleri kapalıdır amnıa şehrin muhtelif de kafa» ıle «el». «kultur» ıle «tek den bırınm lısesinde hocalık yaparken I semtlerinde bir takım ustü açık \ e içjnnık atbaşı göturulmelidir Simdıye kendıliğinden kalkarak şehiıden uzak | f.c Kimlerin j attığı meçhul Kabiıierde, kader «kafa. unsuruna chemmi} et ve bır tepenın kenarındakı bır koy enstı her gecc mumlar >akılmaktadır. Bovle. . . . rılmemış, bazı enstitülerce kultur ders tusunde oğretıcılık ışire katılan Cavid ce. Tıırkluğe bujuk hizmetler eden, taleri busbütun ihmal edılmış ise icab Be>. maarifçilerimızle beraber maarif rihimizc şeref veren ecdadm türbeleri eden ıslahat yapılabılir. Herhalde şim işlerıne alâka gosteren kalem sahible kapalı kalırken, evliyalık atfedilen ve diye kadar sırtımızı çevirdiğimiz koy rıne de bövle bir basiret tavsive edivor. belki de bu millete hiç bir hizmette buıle köy öğretimini, enstitüler vasıtasile, Kuçuk eserinin belki meselâ maarif lunmamıs kimselerin kabirleri, zijaretiçtimaî davalarımızın başına geçirmeli tesisleri içinde jalnız başlangıclardaki gah olmakta devam ediyor. Dort yıl yiz. «Göç, gide gide duzelir!» ata sözü köy enstıtusu fıkrinı «bize gore» say sonra 1953 te Istanbulun 500 üncü yünü rehber edinmemız kâfidır. ması, yahud yalnız sekiz senelik ta donumunü kutlarken Abdulhak HâmiIV rihçe gibi paylaşılamıyacak tarafları dın, İstanbulu kasdederek; Köy Enstitüleri etranndaki çeşidli bulunabihr. Fakat «göçun gide eide Turbsndır en azimı iethett ğm dıyann meselelerden bıri de köy ve şehir ilk düzeleceği» duşüncesi. gerekirse müDediği kahraman Fatihin türbesi gene mekteb hocalarının hizmetlerini ö nekkidlerini de kendisile uzlaştıracak kapalı mı kalacak? Bu, hakikaten pek demedeki başkalıktır. Kanun mual tır Gerek bir mecmusdaki etüdünu, ha7in olur. Hoş bugun de bazindir ya! lım mekteblerınden ve muhtelif kay gerek bu kucuk eserıni maarifçılerimiImparator Birinci Napoleon'un Parisnaklardan yetişmiş ilkmekteb hoca ze, mekteb ve terbiye hareketlerimizi teki mezarı hiç bir zaman kapanmamı?» larını umumî butçeye malederken dığer takıb edenlere tavsive etmek isterim. tır. Fransızlar da, jabancılar da bu bir kanun da kısmî ve pek cuz'î bir nıuhteşem mezarı hâlâ ziyaret ediyorlar (1) Bk. C. Orhan Koy Enstıtulerinde Bu mezar, Hötel des In\alides denilen ve ayarlamaya imkân verdi. Fakat Enstamamlavıcı kurslar, Iş Mecmuası, 1948, titü mezunlarımn maaşları bu ameliyeaskeri muze olarak da kullanılan binalere tâbı tutulmadı Müellif «sosyal sa>ı. 88 nın kilisesindedir. Fransajı bnce zafer(2) Bk Koy Enstitüleri uzerine dü den zafcre koşturan, fakat sonra fcfakeadalet bakımından tevıl götüımez bir haksızlık olan bu fark» 1 duzeltmemn şurceler, 1948 te uğratan İmparatorun cesedi, 1840 ta (3) Muharıır. son seneler zarfmda Kral Birinci LouisPhilippe zanıamnda lüzumunu ı'cri suruyor. Yenı köy hocalarının hızmet bedelleri de maaş şek Zıya Gokalp hakkındaki neşrıyatı ıle de bura>a naklcdilmistir. Bu kral. Fransız tcnmmıştır Geçen sene (Zıya Gokalp buyuk ihtilâli sırasında \e Napoleon lıne sokulmabdır. Eserde daha bir çok teklıfler var kı Bibliyografyası) ısimlı neşrettığı kıtab, devrinde jabancı memleketlere iltica hepsı «başlamış goç. un >j;ıde gide du araştıncılar için değerli bır rehberdir. etmek zorunda kalmış bir prcns ve hükümdar olduğu halde, Imparatora boyle zelmesi> ni temin cdecektir. Muellif, Veşi'köjde bir bina ^andı. gu7el bir mezar vaptınnıstı Sonradan köy ıle şehir arasında mevcudıyeünden iki kişi \aralan<Iı rraıısı? cıımhıırivctleri dc. Napoleon'un bahsedılen tpzadın kı bu sırada memYeşılkoy nava atanı cnarında bulupan rr.ezarını kapatmamıslaıdır leketimızı zıyaret eden maruf Ingılız tarihcisi Tovnbee de hir konferansında kârgır bir bina dun sabah tamamen > anBİ7 ne dive hâlâ Fatihin, Yavuzun nııştır Yangın sırasında bıri hafıf dığeıı bahü mevzuu ettı \ e hır Turk dostu ağır olmak uzere yaralanan iki ki;ı ha.=ta mezarlarını 23 jıldanberi kapalı tutuolarak dıkkatimizi çekti ızalesi çare neye kaldırıtmıslardır joruz. Tarihimize şeref vermiş olan büv ük ecdadm tarihi birer abide olan türbelerini acmak zanıanı gelmiştir artık. Yoksa inkılâbm ilk zamanlarında verin len hu kapatma kararı, ecdada karşı bir Son ıkı sene icınde duşunce ha>atıkıvmet ve kadir bılmemezlik olacaktır. mız ve onu aksettııen matbuaümız. koy enstıtulerıle bundan doğan öğrenım ve terbi\e ışleıme ka\ıd3iz kaldı Berekct DUNYA BASININI \ersin, 1948 in sonuna yaklaşırkcn, hayatının beş senesini bu müesseseleıı TEKER TEKER ELEYEN ÖLÜM musahede\e hasreden \e hattâ musaYEGÂNE AYLIK hedelcıını kuvvetlencLrmek ıçın kendı Adanazarlı ınerh ını Nafı: Hızalın eşı ve MECMUA OLACAkTIR.. Nurı S?nıha Ferdı Hızalın a.ınelerı ıfaöe=ine gore bu müesseselerden bırme gıımek bahtıyarlığını elde etmiş buluBavan HÜSNlYE H1ZAL nan r*ır sos\olojı muallımının bır nıaHakl.m rrlınet.ne kavuşnuştur Ce ıazssi, 20 3'alık 1948 pazartesı gunu Ş15I1. Bomonti kalesı \e bır kitabı ile karsılaşmaktaF.bekızı sokağı 29 No dan kaldırı'arak Teş\ ız. Her ıkisi de. » ukarıda belirtîiğım CEPTE TAŞINACAK BOVpA vıkt\e camımde ogle namazı eda edıldıkten ıhtijacı tatmın edecck mahiyettedir. TAMAMEN ÜÇ RENKU .. sonra Ferıkoy mezarhğında ebedı istırahatMakale, 1940 tanberi işleyen enstitule100 SAYFA .. F/ATI 1 URA "âhına te\dı edılecektır. rin ha>ata attığı kov hocalarının aşırı Al ah rahmet eylesm bir kemiyet sıyasetıne kurban gittıklerinı beliıtiyor: Kabarık istatistikler elde etmek zihniyetinin, çeşidli sahalaıda. bizi adeta hâdıseleri zorlamağa Dr. FERİT H. SAYMEN goturdüsü. keyfıyetin kemiyete feda edıldıği bır \âkıadır îstanbul Vnıversitesı Medeni Hukuk Doçenti Umumî bazı «ebebler köy enstitüleri Yılbaşı hediyesi için icın de varidse de bunlara hususî bazı sebebleri de katmahdır Koy enstitüleri kendi kendılerım kurdular. ilk yıllarV E da inşaatta. tarlada, atohelerde zamaSizi muşkülâttan kurtarırken, günm çoğunu geçirmek zarureti kültür zel bir kupon mantoluğa, tayderslerıne aynlan saatlerin de isde ydrlüğe ve ropluğa kavusturageçmesi netıcesıni doğurmuştur. Taleıle bunlarla ılgılı 28 kanun. 7 nızamname ve 1 talımatname cak olan eşinizi de neşeye gark beler yeti'meden üst sınıflara geçmişHer madde ıle alakalı mevzuata atıflar ıhtıva eden, mehaz İsvıçre Kaedecektir. ler nihavet mezun da olmuşlardır. nunları ıle koordme edılen. tercume hatalarını not halinde gosteren bu Galatasaray 261. Kabarık mezun savısı elde etmek için esere, araştırmaları kolaylaştırmak ıçin mufassal tahlili ve alfabetık mefyapılan gayretkeşlıkler bir yana. ku hum ındekslerı eklenmıştir. Şimdıye kadar neşredılmış olanlardan farklı, sur. yetismiven talebede değildir. Topu ılmi bır goruşle hazırlanan bu ornınal eser, 732 sahıfedır. Cıldli fıatı 500 TEŞEKKUR topu yılda iki saat matematik dersi gö kuruş. Çok agır ve tehlıkch bobrek amelıyatımı rebilmiş bir öğrenciden sınıfına aid buj uk b l r br^arı ıle 3aD£rak benı yenıden bılgıleri istemek ne dereceye kadar hayata kavjsluran Gureba Hastanesının kıyhaklı olurdu? (1).» Maarif Vekâleti metlı Üroloğu Dr. Ooerator AH Eşref Gursele ve as'stanı Sıyret t>sala, muşfık yardımlarıle isabetli bir kararla 1948 senesinin tembuhranlı gunlerımde oana tesell ve umıd vemuzunda üçer aylık birer «tamamlayıcı I. Cild UMUMÎ PRENSİPLER ren hemşıre Baysn Zelıha ı t ıtına ile pankurslar. açmış. geçen senelerde mana1948 sah 345^XVI. fıatı 550 Kr sumajılarımı japaıı Bayram Demircana ve sız bir sayı ve kemi\et merakının kurdığer butun hastabakıcılara mınnet ve şukII. Cild • ŞAHSIN HUKUKU 'anlanmı sunrnEyı bır v ıcdan borcu Eavar, banı olanları \eniden mekteb sıralanbastanede kaldığım nıuddetçe brzat zıyarena getirtmiştir. Yazının dikkatli mu(HAKİKÎ VE HÜKMÎ ŞAHISLAR, CEMİYET, VAKIF, TESİS) tıme gelerek >azı veya telgrafla hatırıraı harriri, kurslara gelenlerden bazılanna 1948. sah 4S4îXX, fıatı 726 Kr. sormak luttunda bu'unan az>z dcstl^rıma aid mufettış raporlarmı tahlıl ediyor. Medeni Hukuk pıensıplerını gavet sıstematık bır tarzda, açık ve akıcı teşekkur ve savgılarımı sunarım. Kimıne gore mekteb hocası, «oğretim bir uslubla ızah eden bu e^erlcr en modern Türk ve ecnebi lıteraturundekı Uşak Cumhvı.et Sovcısı ve terbive metodlarmı iyice kavraya doktrinlerden İsvıçre Federal Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay KararlaCe.na] Yucel mamış ve talebe vetıştirememiş». kimı rından faydalanılarak ve avrıca hususi kanunlara, mukayeselı hukuk ve ne goıe «muhitine hiç bir bakımdsm hukuk tarıhı malzemesme genış bır yer ayrılarak, bilhassa Turk Medeni Pek genc yaşında gozlervnı kapa\ar kızırn örnek olamamış> ve «enstitüde aldığı Hukukunu ızah etmesı bakmmdan en tam ve doğru olarak hazırlanmıştır. *.e kız kardeşımız yapıcılık ve yaratıcılık kudreti sönSOFİYA SIMELİDU mus" kimine gore de «ilkmekteb hoHAK K Î T A B E V İ Beyazıt, tstanbul nun olumu dola>ısıle çeıenk yollıyanlar ve casma lâz'm bilgiden. kendisini yetişcenazemn kaldnı'n asına ge'en dcın acıtirme için lâzım okuma itiyadından rıızı tesellıje ko«3n akraba ve dostlarımıza mahrum yetişmiş tir. Bu sibi kanaatajrı a>rı teşekkure tees^urum ız nanı olduğundan sajın gazeteniz vasıtasile mınnet ve ler. şah«î de olsa herhalde üzermde duteşekkurlerımızı sunarız rulmağa değer. Cavid Orhan Bev de DÜNYA EDEBİYATINDAN Aanesı ve kardeşleri geıeken dıkkati gdsteriyor: Noksan TERCÜMELER Cenaze merasım servisı N Pistof bulmak kolaydır Mesele, bunlan takib Tslefnn 44236 edip duzeltmektedir Işte gerek ilgili kanun, gsıek 486 numaralı «Tebliğler Dergisi» kararı, bu düzeltme işine yard'm eden yollann bir kaçım gösteriyor. Nüshasi 10 kuruştuı Ekılen şey biçıldığıne göre Enstitü meTurKive tiarlc zunlaıınm kusurlan da eğer doğru ise Abone şeraitj Içın lçın kendilerinden ziyade enstitülerin yükBu aylık 300 Kı. 600 Kt sek idaresile ilışıği olanlara aiddir. BuÇEVIREN. Üç aylık 800 • 16OU • nu gozdnüne almıyarak, bu gibi raporAlü aylık 1500 . 2900 • ların sdylentitlerile kusurları büyültKuruş Seoelık 2800 . S4O0 • mek ve asıl koye hoca yetiştirme davası olarak enstitü meselesi» ni menfı D I K K A T Milli Eğitim Bakanlığı Yayınevleriyle ve yıkıcı bir tenkıde mevzu vapmak Gazetemıze gonderıleo evrajc ve yazılaı Bütün kitapçılarda sahlmaktadır çok buyuk insafsızlık olur. Işte «köy nefjredılsln edılmesirj lade olunmaz. Enstitüleri üzerine düşünceler> adını ı mesuliyet kabul • I Bu sutuniarda ajnı başhk ?ltınua \ al.ıt \ akıt \azaığım yazılara bugun bıı \azı daha Kaıarken butun sosyal davalarımı^ cdkjmından parmak basılrriEsı gerexen bır hastahgımıza dokunmak istiyoiTim Herhangi bır memleket ve cemiyet prob lemı bızde adeta tabıatm kendı mustesna hâdıselerıni oıtaya atması gıbi î'erı surulj; or. Bir zelzele, bır kuynıklu yıldız zarar verlci bir dolu, bır eleğ'ms=ğmd n?sıl nadır hâdıseler ise bız de kendı sosyal ısleıımızi zuhur eden bır hale soku\ oruz. Galıba tabiat halınden ayrılmaımş. bazı so>yologlanh • tabiat halklaıı» Fciını vc.dıklerı cemiyet tıpıne mcn s ubuz' Pek fazla uzermde duıma.sa .Ulımın ve duygulaıım n musaade etmedıği bu benzerhğı bır yana bıraKaıak, bcnı bu duşurce\e se\keden meseleje c!one\ım Bunc'an on scne kadar ^nce luzumundan fazla köpuklu ve saralı bir heyec?n hamlesı ile başlanan >koy enstıtusu» haıekefının bugunku durumu ne halde? Ikı sene evvel çok yerınde olan sebeblerden öturu yeni bır teşrıi harekete meydan veren bu oğretım muesseselctı. gayelerıne ne nısbette ujgun bır hale gelmışlerdır? Turkiye halkınm dortte üçunun çocuklaııle alâkalı. jarmkı Turkr. cnm vapısını hazırlama mefkuresile ilisıkli, hattâ .ktısadî Turkıyenın temellerinı kurma ameliyesıle takıntılı olan ve olması gereken koy enstitüleri davası etrafmda 19471948 seneleri matbuatında ve neşriyatmda belhbaşlı bir hareket goremedik. Görulen şey, bir kaç resmi tezahürle bir kaç mahkemelik belirti! Bu arada sayılı kanundan evvelki ve sonraki durumlann mukayesesine mukayese sonunda bu ilk dğretim müesseselerinin durumunu halk efkânna anlatma ışıne aid bir fikir hareketi karşısmda değıliz. Hâdiselerı ve muesseseleri ve bunlara aid kanunları daima uvanık bir dinamizm ile takib etmek, gedıkler varsa bunlan kapatmak, ilâvelere lüzum göruluyorsa bunlan yapmak' Işte bu muhim eksığimızı. kov enstıtuleri» da%asında da gormektcjız Fakat bir gun herhangi bir vesıle ile he^canlı bır hareket, bir göstenş. bir r.utuk. bır altust etme pek mümkundur. Zıra dikkatli ve devamlı bir takıb guc, hejecanlı bir feryad kolajdır. Aızımızm uzerindeki insanları Şarklı \e Garblı dıye ayıran bazı tarih fılozoflan Garb ıle Şarkı birbırinden aMrmıda bu noktayı olcu savıyorlar Mılli \e kavmî karakteıiere aıd bu gıbi mutlak hukümleıden hoslanmıyan poziti\ıst bir ıçtımaiyaü, memleketimızin içtimai lıâdıse ve muesseseleri karşısmdaki ?ıhnî davranışımız doğrusu guç bır duruma sokuyor. Köy Enstitülerinin dayandıâı esaslar • Y a z a n : ^ ^ « • •• •M^WW•• Turk buyükiermın türbeleri iıyük Millet Meclisi bütçe komisyonu Millî Eğitim Bakanlığı bütçesini tetkik ederken İstanbul milletvekili Hamdullah Suphl Tannöver. turbelerin böyle baknnsus ve kapah kalmasını doğru bulmadığını soylemistir. Ataturk inkılâbı ile memlekette yeni bir ilerleme, jenileşme hamlesi yapıldlğı zaman 30 kasım 1925 te tekkeler, zaviyelerle beraber törbeler de kapanmıştı. Bu arada Fatihin, Yavuıun, Barbabarosun, Sinanın türbeleri gibi, bütün büjük Türklerin türbeleri de kapandı. Kapanmak demek de bakımsız kalmak ve harab olmak demektir. Nitekim de <ı\lc oldu. 1U3S den itibaren Barbarosun turbes'min ctrafı salaşlardan temizlendi, güzel bir meydan haline getirildi; fakat kapısı ve pencerelerinin kepenkleri hâlâ kapalıdır. Oteki büyük ecdadm türbeleri de 23 jıldanberi kapab ve bakımsızdır. Meselâ japtıkları vakfiycler, bırakbinalarla memlekete ( l k l a n h a j r a t v e bu\uk hizmet etmiş olan merhum Mısırlı Prenses Zeyneb Kâmil ile zevd rahmetli Kâmil Paşanan, Usküdarda kenti isimlerini taşıjan hastanenin bahçesindekı mezarları da, üstü kapalı bir turbe oldıığu için, 23 >ıldır sımsıkı kapaln'ır Fi tarihinde bu türbeyi muvakkatcn açtırıp mhlarına bir Mevlid ve Fatiha okutmak, butün emsalinde olduğu gibi. kabil olmamıştır. Fmdtkoğtu HERKES İÇIN ERKEKLERE KOLAYLIK KADINLARA SEVİNG... NOTLU TÜRK MEOENÎ KANUNU BORÇLAR KANUNU C KM TÜRK NEDENÎ HÜKUKU ACK CUMHURIYET GUnet Iklndı '// OTMAN 275
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle