Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 Arahk »48 MVSÎK1 Çindeki Milliyetçilerle Komünistler inden gelen haberlerin gayet fena olduğu şuphe götürmez. Çin komünistleri ile milliyetçileri arasında vuku bulatı mnharebelerde komünistler durmadap kazamyor ve dunnadan ilerliyorlar. Son altı ay zarfmda milliyetçilerden komünistlere teslim oianların sayısı 33 tümen teşkil etmektedir. Son on iki ay zarfında milliyetçi ordunun kaybettiği tüfeklerin sayısı 236,000 e varmıştur ve bu miktar aynı müddet zarbnda Amerika tarafından verilebilen tüfeklerin iki mislidir. Bunnnla beraber yapılan hesablara göre iki taraf şimdiki balde gerek sayı, gerek teçhiza£ itibarile birbirine eşit sayılahilirler. O halde nirin milliyetçiler miıtemadiyen mağlub oluyor ve niçin komünistler mütemadiyen galib geliyorlar?. . Işte Araerikada bahis mevznu olan en mühim mesele budur. Acaba kusur milliyetçilerin komutasında mı? Acaba müliyetçiler Amerikalı komutanlardan ve subaylardan faydalanacak olurlarsa durum değişir ve milliyetçilerin yıldm parlar mı? Gerçi hür ve müstakil bir miüetin yabancı komutanlardan en geniş ölçüde faydalanması onun millî izzeti nefsini yaralar ve bu tedbir umumiyetle milletler üzerinde en nıenfi tesiri yapar, fakat anlaşılan milliyetçi Çinin son günlerdeki durumu bu çeşid mülâhazalan da bertaraf edecek mahiyet almış. ve millî Çin hukumeti Amerikalı kurmaylann millî Çin ordusunn sevk ve idare etmesini kahul etmiştir. Şu vat ki bir deyime göre Amerikalıların Çin ordusnnu sevk ve idare işini dernhde etmeleri Amerikaya aşağı yukan heı yıl 500 milyon dolara mal olacak ve bu bölgede hiç olmazsa beş yıl dayanmak icab edecektir. Bir rivayete göre Bayan ÇanKayŞek'in Amerikayı ziyaretten maksadı bu işi başarmak ve bu neticeyi gerçekleştirmekti. Fakat Amerikadan gelen haberler onun bu neticeye varmak hususunda muvaffakıyetsizliğe uğradjğuu anlatmaktadır. Acaba neden? Muhakkak ki Amerika, Çin komiinLstlerini, Moskova ile alâkası mahdud uraatçi ihtilâlciler sayarak bunların ehemmiyetini kiiçümsememektedir. Fakat anlaşdan Amerikanın Çine en geniş, ölçüde yardım etmemesinin sebebi, millî Çin hükumetine itimad etmemesi ve onun ciddî bir iş başaracağına inanmamasıdır. Hattâ bir rivayete gbre Amerika şimdiki halde Çinden fazla Janonyaya sempati göstermekte ve komünizm ile mücadele hususunda Çinden fazla Japonyaya giivenileceğini sanmağa başlamaktadır. Bu cereyan kuvvet buldupu takdirde çok geçmeden, komünizme karşı durmak hususunda Japonyadan faydalanmanm büsbütün ehemmiyet kazanması günün meseleleri arasmda yer alaeaktır. Öldürülen 32 vatandaş isîne dair verîlen karar Nihayet Dilekçe Komisyonu, izahat Baştaraft 1 inci sahifede iki kardeşinin suçsuz olduğu halde almak üzere Millî Savunma Bakanlığı yakalanarak 32 kişi arasında hududda Askerlik Adalet Şubesi temsilcisini daimha edildiklerini, bunlardan başka ay vet etmiş, temsilci komisyona gelerek, ni suretle zan altına aîman ve Özalptan Bakanın bizzat izahat vereceğini söyleVana sevkedilen Mustafa oğlu Tozo ile mekle beraber mahallinden malumat 4 arkadaşı Van Aığrceza mEhkemesinde almması için toplantının bir müddet teteraet ettiklerine göre Jıâdise sırasında hirini istemiştir. Yeni Millî Savunma yaralılarm arasından kurrularak İrana Bakanınm izahat vermesi de, araya tatil sığınan kardeşi İbrahimin de beraet et girdiğinden mümün olmamıştır. Nihayet mesi tabiî bulunduğunu ileri sürmüştür. Bakan Hüsnü Çakır, bu ayın ikinci güAffı ile kriye dönmesine izin verilmesini, nü komisyona gelerek izahat vermiş ve haklarırun da adlî makamlarca araştın bu yilm temmuz aymın 8 inci günü malarak ifadelerinin mahkemece almma halline askerî adlî yargıç gönderilerek smı taleb etmişür. hazırlık tahkikatının açılmış olduğunu Komisyou, keyfiyeti, Adalet ve îç İş kaydetmiştir. leri Bakanlıklarmdan sormuştur. AdaDilekçe Komisyonu mazbatasında hâlet Bakanlığı. 1944 senesi şııbatınm 29 disenin safahaü böylece anlatıldıktan unda cevab vermiştir. Bahsedilen 32 kişi sonra şöyle deniliyor: hakkında adalet makaml^rmca her han j fGereği düşünüldü; Bakanm izahlangi bir suçtan dolayı takibat yapılmadı | mercilerine intiğını, sadece Mustafa oğlu Tozo, Ömer kal ederek hazırlık soruşturmalan aoelu Temo, Ömer oğlu Şero, Mirza oğlu Ali, Rıza oğlu Abdülbaki haklannca ta çılmış ve müsebbibleri hakkında kakibat yapıldığını. fakat suçlan sabit ol nuni takibata başlanmış old|iğundan ve madığmdan bunların beraet ettiklerini komisyonca yapılacak işlem bulunmabildırmştır. Şikâyetçinin kardeşi İbra dığmdan keyfiyetin dilekçe sahibine bildırümesine ittifakla karar vermiştir.» me gelince, hakkında, adalet mercileFakat komisyon, bundan başka, çprinde bir iz mevcud olmamakla beraber jandarma komutanlığırtın is'arına naza bıldınlmesine ittifakla karar verilmiştir.> «Bu vak'a hakkında Van Savdlığuıın ran Ibrahim şubat ayında İranm Kaleni iş'arına atfen Adalet Bakanlığmdan 6/ kovünde ölmüştür. Gene Adalet Bakanhğından 1945 se 2/1943 tarihli yazı ile Millî Savunma nesi ocak ayınm 16 sında gelen bir ya Bakanlığına ve 2 ocak 1944 tarihli yazı zıda bu 32 kişinin Polis Vazife ve Salâ ile de Genelkurmay Başkanlığına yaahiyet Kanununa istinaden nezaret altı larak dikkat nazarlan çekilmiş olduğu na almarak Hudud Taburu Komutanh halde ancak 4 seneden fazla bir gecikğına teslim edildikleri Van Savcısının me ile hâdiseye 8 temmuz 1948 de elkonulmuş ve mahalline askerî yargıç göniş"arına atfen bildirilmiştir. Iç işleri Bakanhğınm cevabı ise, 1/6' derilmiş olduğuna göre ihbar üzerine 1945 tarihlidir. Cevab, bu vatandaşlann derhal makamlarca kanunt gereğinin hududa sevkedildiklerini ve hudud dı yapılmasına tevessül edilmemeBİ dikkati şmdan ateş açüması üzerine muhafız çekecek mahiyette görüldüğünden bu lannm da mukabele etmesi dolayısile hususta ihmali görülenler hakkında kaiki ateş arasında kalarak öldükleri nunî kovuşturma yapıbnası lçln Meclis Başkanlığına tezkere yaalmıştır. merkezindedir MiıuıııımııııııııııınııııııııuıiiııınıııııınııinıınnııııınuııılllııınnnııiHi, Heroyorgu ve Ekonomides Amerikan Ordu Bakanı Ziraat öğretimi müesseselerinin çalışmaları dün Ankaraya geldi Bastarafi 1 inci sahıfecie nelkurmay Deniz Kurmay Başkanı Amiral Necati Ozdeniz, Hava Kurmay Başkanı Korgeneral Fevzi Uçaner, Genelkurmay Eğitim Yarbaşkanı Tümgeneral Ruştü Erdelhun ile Ankara Garnizon Komutan vekili Tuğgeneral Behçet Türkmen, Genelkurmay Haberalma Başkanı Albav Kemal Menderes ve Amerikan Büyuk Elçisi Mr. Wadswort ile Amerikan Yardım Heyeti Hava Grupu Başkanı General Hoag, Kara Grupu Başkanı General Mc. Bride, Deniz Grupu Başkanı Amiral Seetle, Yunan sefareti kara ve deniz ataşeleri, Türk ve Amerikan yüksek subaylan karşüamışlardır. Bu arada Bayan Tuğsavul tarafından Bayan Royall'a bir buket tekdim edilmiştir. Bakanın demccl Esenboğa uçak alarunda kendisile görüşe* bir mBharririmize Kenneth Rbyall şunları söylemiftir: « Şu anda memleketınize gelmif olmaktan müteveilid büyük bir zevk duyuyorum. Amerikadan aynldıktan 6onxa Parise uğradım ve oradan Frankfurt'a gittim. Burada Amerikan ordu tesis ve personelile temaslarda bulunarak gerekli malumatı elde ettim. Frankfurt'tan sonra uğradığım Atinada da resmî temaslarıma devam ettim. Memleketinizde de bazı resmî ziyaretlerde bulunacağım.» Ankara 17 fTelefonla) Tarım Bakanlığı, zira! öğretim müesseselerinin çahşmalannı bugünkü ihtiyaçlara göre ayarlamak, pratik ve teknik elemanlar yetiştirmek amacile 5 Teknik Ziraat, 2 Teknik Bahcıvan Okulu, 4 Orta Ziraat Okulu. Ziraat Alet ve Makineleri Yüksek Uzmanhk Okulu Müdürleri Tanm Bakanhğında 10 gün süren bir toplanü yapmışlardu:. Bir çok ziraat profesörü ve uzmanlannın kabldıklan bu toplanblarda Bakan Ca%ad Oral, ziraat politikasmda ziraî öğretimin oynayacağı rolü ve önemi belırtmiştir Bu öğretim müesseselerinin çeşidli ihtiyaçlan ve yapılacak değişiklikler hakkında kararlar almmıştır. Af kanunu lasarıları haftaya müzakere edilecek Ankara, 17 (Telefonla) Bir müddet once üç milletvekıli tarafından hazırlanan af kanunu tasarıları, hükumetin tetkikinden geçtikten son ra hükumet noktai nazarmı ihtiva eden bir mütalea ile birlikte tekrar Adalet Komisyonuna gelmiştir. Önümüzdeki hafta basında hükumetin noktai nazarı ile birlikte tasarıların müzakeresi yapılacaktır. Bununla beraber son günlerde temin olunduğuna gbre Amerika Çine karşı siyasetini değiştirmemiştir ve bu yiizden muayyen ölçü dairesinde ona yardtm edilecektir. Bu yardımın artması, millî hükumetin kendini derleyip toplamak ve komünizme karsı gelmek hususunda göstereceği yararlığa ve muvaffakıvete bağl'dır Aksi takdirde Japonyaya karşı beslenen teveccühün art ması beklenir ki bu da Çine yapılan Amerikan Bakanı, Cumhur Başkanı yardımın gittikçe kısıhnasına sebeb tarafından kabul edildi olur. Ankara 17 (a^ı) Cumhur Başkanı Yukarıda anlattığunız gibi şimdiki Isnvet Inönü, bugun Çankayadaki köşkhalde Çin milliyetçilerile Çin komülerinde, meroleketimizde misafir olarak nistlerinin kuvvetleri aşağı yukan eşit bulunan Atnerika Ordu Bakanı Mr. bir durumdadır. Şayed milliyetçiler, bu Kenneth Royall'i, Amerika Buyük Eleşitlikten faydalanarak onu iistUnlüğe çisi Wadsworth, Amerikan Genelkurmay çevirecek derecede gayret ve ciddiyei Başk=m Yardımcısı Cor.ins ve Amerigösteretek olurlarsa, o zaroan Amerikan Yardım Heyeti Kara Kısmı Başkanm da durumu değişir ve ÇanKayksnı Mc. Bride Ue birlikte kabul etmijŞek hükumetinin kavbetmekte olduğu tir. itimad, yeniden tazelenir. Bu kabulde. Dıs İşleri Bakanı NecAksi takdirde. partiyi Japonlar kazanır ki bunun da doğuracnğı ihtimaller meddin Sadak. Millî Savunma Bakanı Hüsnu Çakır. Geneikurmay Başkaru Orve gelişmeler apayn olur. general Salıh Omurtak. Genelkurmay Acaba Çin milliyetçileri bundan son ikinci Bafkanı Orgeneral Muzsffer Tuğra da yenilmeğe devam edecekler mi? savul ve Genelkurmay Eğitim Yarbaşömer Rıza DOĞRUL kanı Tumşıeneral Ruştü Erdelhun btılunmu?lardır. Gemaat vakıfları Ankara, 17 (Telefonla) Cemaat vakıflarınm tek mütevelli usulü ile idaresıne nihayet veren kanun tasarısı, bugün Iç İşleri Komisyonunda görüşulmüştür. Komisyon. bu mevzuda Başbakanlıktan izahat almayı da lüzumlu gördüğünden Başbakan Yardımcısı Faık Ahmed Barutçu top lantıda bulunarak bir çok sualleri cevablandırmıştır. Tek mütevelli usulü, bir çok şıkâyetlere yol açmıştı. Bu vakıfları murakabe :çin alınan yüzde beşlenn tahsıl edılemedıği anlaşılmıştır ki, bu para, 150 bin lırayı bulmuştur Yeni tasarı, yüzde beş almması usulüne de nihavet vermekte ve cemaat vakıflarmı cemaat tarafından seçılecek heyetlerin idaresine bırakmaktadır Bir kaç gündür iki değerli Yunan sanatçısı aramızda misafir bulunuyor. Baştarafı 1 inci sahıfede Bunlardan biri, Maria Heroyorgu, Istanbulun yabanosı değıldir. Genc piya ettiklerini de söylediler. Celâl Bayan karşılamak üzere cinisti iki yü önce de dinlemiştik. Arada var köylerden gelen Demokratlar da, geçen zaman içinde Heroyorgu'nun baarının ker.dilerini âdeta şandan başarıya koştuğunu duyuyor köy üst duk. Mületlerarası bir konkurda ma memur saydıklarını, köylüye dalya kazanan sanatçı, bir müddettir perdeden baktıklannı, halkın işleriPariste Marguerite Longun yanında te ni savsaklayıcı bir tavır takındıklakâmul kurslaruıa devam etmektedır. rını, bunlar hakkında yapılan şikâMesleğini ciddiye alan her insan gibi, yetlerin memurın muhakemat kanuo da, bir çoklaruu şımartabileceğinden nuna tâbi tutulmasının bu muhtargüphe etmediğimiz Tann vergisi mezi ları böbürlendirdiğini söylediler. Hendekte yetierine bel bağlamıyarak daima ileriye varmarun arrını araşnrmaktan uCelâl Bayar, saat 13 de Hendeğe sanmıyor. Hemen söyleyelim ki Hero geldi. İlçenin yakınlarında atlılar ve yorgu en doğru yolun üzerindedir. şehir medhalınde de kalabalık bir iki yıl içinde onu mükernmele doğru halk kütles:, D. Parti Genel Başkakarşıladı. Doğruca çok yaklasmış bulduk. Bach'uı re minör nını hararetle Tokatte ve Fuga'sı, Beethoven'in otuz Parti binasına gidildi. Bir müddet iki varyasyon'u ile Op. 111 piyano sonatı, istırahatten sonra, Celâl Bayar, Parti Faure'nin bir nocturne'ü ve Liszt'in lokalinde toplanan ilçe kongresinde büyük sonatindan ibaret yüklü bir bulundu. Kongreye saat 16 da başprogramla sahneye çıkan Heroyorgu, landı. İdare heyetinin faaliyet rapoköyü başmdan sonuna kadar dinleyicileri ru okunduktan sonra Çalıca kendine bağladı. Kuvvetli bir tuşesi, delegesi Alâeddin Akçam admda bir sağlam bir ritm duygusu ve melânko partil' şunları söylediliye kaçmıyan gürbuz bir hassasiyeti n Biz köylülerin düşmüş olduğuolan genc piyanist, ifade ettiği eserlerin muz elîm ve acıklı hali belirtmek ısruhuna kadar vanyor, onlan iyl duyu tiyorum; fakat, neresinden başlıyayor ve duyduğu gibi de bize duyuruyor. yım; derdimizin hangısini anlatayım? Bach'ın ölçülü mimarisinde Heroyor Şu üstümüze başımıza bakın, yama gu'yu çok beğendik. Virtuosite'yi ikinci üstüne yama. Güneş doğar doğmaz plânda buakü ve daha ziyade polifo tarlamıza koşar, gün batıncaya kani'nin plâstik güzelliğini canlandırma dar ter dökeriz. Elde ettıgımiz mahya ehemmiyet verdı. Beethoven'in en sul karnımızı doyurmaz; ayrıca bugüç eserlerinde ve Faur^'nin o kendine nun yarısını da vergıye veriyoruz. mahsus müziğinde de mananın derin Ofiste heder olan mahsulümüzü çükuyusunu aydınlatmaya dikkat ettL rümüş görmek te bu işin cabasıdır. Liszt'in romantik ve geniş nefesli üsîu Biz, böyle efendilikten vazçeçtık. bunu da hâkimiyetle ka%radığuu gösterdi. Oteki tnisafirimize gelince, Atina Devlet Orkestrası Şefi olan Ekonomides, Istanbul Filârmoni Orkestrasile bize bir konser verdi. Program kuvvetli eser Baştarafı 1 inci sahMeue lerle yüklü idi: Beethoven'in Egmond te olan ıstırab yeniden artmıştır. Euvertürü, Brahms'uı birind senfonisi, konomi Bakanı, Mecliste, müracaat modem Yunan bestecilerinden Kalimi sahiblerine yarunşar ton kok kömüris'in bir poeme'i, Cemal Reşidin, ina rü verileceğini ve ay sonuna kadar tantanes'leri ve Wagner'in Meistersin hepsinin istıhkaklartnı almış olacakger uvertürü. larını söylemişti. Halbuki sırası gehp Ekonomides'ın duygulu bir müzisyen te kömürlerini almağa gidenlere, bu ve birinci sınıf bir şef olduğunu hemen seferki yarım ton verine 25i) k'lo söylemeliyiz. Musikı anlayışı bakımın kömür verilmektedir. Bunun yükledan onu kendimize o kadar yakın görü me ve nakliye ücreti, asgarî 6 lirayoruz ki aramızda bir akrabalık bu dır. Şu hale göre yarım ton kömülunduğunu çekinmeden ortaya atabüi rün yalnız nakli 12 liraya mal olariz. Bütün halis Akdeniz çocukları gibi caktır. Ekonomides'te de sinirli, canlı ve heyeBu hususları anlatmak üzere gacanlı taraflar galib. Ele aldığı eserlerin zetemize kadar selen bazı oku>u ruhunu kavnyor ve burada mutlaka larırmz bize şı 'e demişlerıhr: bir Sinnlihkeit, bir sensualite buluyor. « Bir ton yerıne yarım ton Bu da onun ifadesine daima ilgi çekici, insanı peşinden surükleyici bir kuv ladık. fakat 250 kilo ne oluyor? Şımvet veriyor. Brahms'ın entellektüel ve diye kadar körruirlenni alamıyaıılar dar gelirlılerdır. Yarım yarı metafizik musıkısine Almanlar bel ancak ki bu üslubu yakıştıramıyacaklardır. ton için de iki defa nakliye parası Fakat bız onu çok beğendiğimizi tek verdırmek tedbirsizlıktir ve bize gürarlıyoruz. Ne yapalım, Al^deniz boyle nahtır. Buna şu k ş nunlerinde derişte. Güneı avni güne, ama, onun Elbe hal bir çare bulunmalı ve yarun ton k.yüarında başka, Ege kıyılarmda dal^tıhkakı olanlara bu mıktar verılbaşka bir batış! vardır. Brahms da şüp j melıdır Odun kömürü fiatlan da artö hesiz ayni Brahms, Fakat biz onu HamHavaların soğunasmı ve Belediye burg"lulardan farklı görüyor, farklı duyuyonız. Bundan ötürü pişman da de odun ve kömürünün piyasaya çıkmamasmı fırsat bulan kömürcüler köğiliz. Kalimiris'in Yunan halk motifleri ü mür fiatını 2530 kuruşa kadar yukse'.trmşlerdir Belediye odunları anzerme yapüğı senfonık parçaji hiç yacak çarşamba günü satışa çıkarıladırgamadık. Bunu bizim musıkımizin cak+ır. j bir kardeşi sayabiliriz. Daha Avrupaî bir atmosfer tatışmasma rağmen Cemal Reşidin eseri için de ayni sözü Ekonomides tekrarlayabilir. Türk hayaüna aid bu küçük ve canlı tablolan, üstad, harikulâde bir hassasiyetle ifade etti. Hendekte C. Bayara I yapılan şikâyetler T Yirmi beş senedir kölelık ettik, efendilığı onlar yaptılar. Şimdi soruyorum: Halk Partisi bu mılletı .ijştüğü bataktan kurtaramıyacaksa, artık çekılıp gitmelidir. Onlara millet huzurunda haykırıyorum: Millî iradeye, halk hâkimiyetine, Cumhurıyet rejımine hakaret jtmeğe kiniT senin hakkı yoktur.» Dığer bir köylü delege de şöyle dedi: < • Koyün yolu yapılmış mıdır? Doktorlar gelip hasta anacık1arımıza. ıhtiyar babalarımı?a, sıhhatsiz bacılarımıza bakmışlar mıdır? Ne yiyoruz, ne içıyoruz, sorulmuş mudur? Ziraî âletlerimiz için bir teşebbüs mevcud mudur? Yeter artıls! Bize efendı diyen sayın beyleıi, huzurunuzda vazıfeye davet ediyonnn.» Bu arada söz alan dığer delegeler de muhtelif meselelere temas etriler. D.P. Hendek İlçe Başkanı, «ıskarta> namı altında tütünlerın imha edilmiş olmasmın köylüyü büyiik zararlara soktuğunu, bunların mesuliyelinin iktidar hükumetine aid olduğunu belirtti Bayann izahlan Bundan sonra kongre tatil edıld'. Bu sırada Hendek adliyecileri Bayan zivaret ettıler. Kongrenın ikinc re1.sesinde Celâl Bayar söz aldı, sjrulan sualler hakkında partisinin görüjıerini açıkladı, iktidarda olmadıkları müddetçe bir şey yapamıyacaklarını ve dileklerin temenni mahiyetim aşamıyacağını bildrJı Hükumetin ..tisadî ve malî siyasetini Edirne nutku çercevesinde şıddetle tenkid aıti. HSdJse/er/lrâsıncid. ^İ Teii? hakkı. •İ ürlü haklardan bahseder dururuz. Günluk konuşmamızda da yersiz bir hareketinden dolayı azarlayacağımız adama: Ne hakkın var! deriz. Boyleco «hak» mefhumunu bedihi ve itiraz gotürmez bir realite olarak kabul etmişo benzeriz .. de maalesef tatbikata geçince «hak» dedifimız bu müesseseye lüzumu kadar hürmet gostermez. onu çoğu zaman tanunamazbktan geliriz İşte su Uelif hakkı) dediğimiz «hak» da bunlardan biridir. Arük dillere destan oldu da soyliyelim. Geçenlerde ihtiyac içinde omrünü bitiren, İzmirin Hisar camii hatibi Türk bestekân Rakıra Hocaya simdiye kadar hiç kimse okunan, dinlenen şarkılarından dolayı on para telif hakkı vermemiş. Bunu iki gün evvel toplanmış olan Telif Haklarını Koruma cemiyeti senelik kongresinde de anlattılar. Kok kömiirii derdi hâlâ Dün Mecliste görüşülen halledilemedi meseleler Eğitim bütçesinin komisyonda müzakeresi dün de bifmedi Devleteiük mi? Başmakaleden devam yade kolayca ve son derece adaletsizce halktan vergi toplamaya yaramaktadır. Şeker fabrikasına pancar satan bir köylüyü, o fabrikada çabşan bir işçiyi düşününüz. Şekerin kilosu maliyetinin kaç misline sahhyorsa bu vatandaşlar da Devlet tarafından o kadar istismar cdiliyorlar demektir. Ayda iki bin, yahud on bin lira geliri olan bir ferdle sadece yüz lira kazanan bir vatandaşa aynı muameleyi yapan bir müesseseye bakarak «Hepimiz bunun hisseiisiyiz» demesini doğrusu sayuı Şevket Sürevyadan beklemezdik. Ankara 17 (a a ) Bugun şehrimize gelen Amerika Ordu Bakanı Mr Kenneth Royall, Amerika Buyük Elçisi ile birlikte saat 15.30 da Millî Savunma Ba Baştarafı 1 inci sahıfede kanlığmda, Millî Savunrr.a Bakanı Hüsnü bu yaTnan nazinin. Rusların elinde ol Çakırı. saat 17 de de Genelkurmay birinci Baskanı Orgeneral Salih Onurdv^u da söylenmekteriir.^ Başsavcı mahkemenin bu kadar dü tağı ziyaret eylemişrir. Dün geceki ziyafet rüst çalışmasına rağmen de bazı yanlış kararlar aldığım soyliyerek şöyle Ankara 17 (a^! 1 Amerika Birleşik Devletieri Ordu Bakanı Mr. Kennetiı demiştir: • Ribbentrop'un yerine hakikatte Royall'in baçkanhğLndaki Amerika heyeti şerefine bu akşam Ankara Palasta saMartin Luther'i asmak lâzımdı.» Amerikalı genc hukukçu, Türkiye at 20,30 da Millî Savjnma Bakanı Hüshakkmdaki bilgilerini şöyle anlatmıştır: nü Çakır tarafından bir suvare verilmiş • Almanyada, Isviçrede ve Fran tir. Suva'e^e Bsbakan Hasan Saka. sada Türkiye hakkında rm'umat ara Ulaştırma Bakanı Kasım Gülek, bazı rml dım. Maalesef enteresan hiç bir şey letvekilleri. Ger.elkurmay Başkanı Orgebulamadım. Frankfurt'taki Türk hari neral Salih Omurtak, ikinci Başkan Orcivecileri 'diğer devlet hariciyecilerin general Muzaffer Tuğsavul, Hava Kuvden farklı insanlar deaüdir. Ordar da, vetleri Komu+anı Orgeneral Zeki Doğan. diğer devletlerinkiler gibi birer diplo Dış îşleri Bakanlığı umumî kâtibi Fuad mEitırlar. Fakat bana Türkive hakkın Carım ve Cumhur Başkanhğı Başyaveci da verdikleri izahat nedense çok sathî yarbay Cevdet Tolgay ile Amerikan büidi. Sizi hiç, ama hiç tanımıyoruz. Bü yük elçisi Wadsworth, Amerikan yard.m yük Atatürk inkılsHnm dışarıda tanı heyeti hava grupu başkanı General tümasına kat'iven ehemmiyet vermiyor Hoag, deniz grupu başkanı Amiral Sesrrıı? Bu cıhet si'i" vaziyetmizden her etle, kara grupu başkaru General Mc. Bride ve diğer Türk ve Amerikan genehalde üzücü olmhdır.» ralleri hazır bulunmuşlardır. Suare geç vakte kadar samimî bir Zeytinyağı ihracı kararlaştı dostluk havası içinde devam etmistir. «Sovyef kamplannda 13 milyon Ankara, 17 (a.a.) Tıcaret Bainsan çürüyor» kanlığından bıldırilmiştır: Evvelce Atina 17 (a.a.) (Byum) Dün gaze12/5/1948 tarihli ve 219 sayılı sirküler ile ihracı uygun gorülen zeytın tecilere demeçte bulunan Birleşik Ayağına aid kontenjanın bitmesı ve merıka Harbıye Bakanı Royall, şoyle yeni mahsulün idrâk mevsımine gı demişür: « Dunya için en büyük tehlike olan r.lmış olması dolayısile. zeytinyağıbueün Birleşik Amenın, halen 5.000 tonluk limıt dahılm komür.izme karsı v e başka mılletierle Yude ıhracına müs^ade edılmiş bulunan ılka. İnsiltere susam, ayçiçeğı, haşhaş ve pamuk nanistan sıkı bir savaş halindedir. Mem yağları meyanında ıhracı takarrur leketinizi bu bakmıdan tahmin ettiğünden çok daha iyi durumda buldum, Her etmistir. Şehrîmize gelen Nürnberg mahkemesi Başsavcısı diyor ki Millî Savunma Bakanlığile Genel Kurmay Başkanlığmda Mısır Büyük Elçisi dün itimadnamesini takditn etti Ankara, 17 (a.a.) Cumhur Başkanı İsmet İnonü bugün saat 12 30 da Çankayadaki köşklerinde, itimadnamesini takdime gelen Mısır Buyük Elçisi Ekselâns Emın Fouad Beyı, rr.utad merasımle, kabul etmıştır. Bu kabul esnasında Dış Işlerı Bakar.ı Necmeddın Sadak ta hazır bulunmuştur. Hususi teşebbüslerin bile halkı istismarma meydan vermemekle vazifeli bulunan Devlet bu işi kendi elile yapmaya kalkarsa iktisadî devletçilikten, halkçıhktan ve halktan mütemadiyen uzaklaşmış olur. İdare edenler ve idare edilenler arasındaki aynlık orta çağdaki göze batan Haşmet Orbay ile Reşid çiğ şeklini tekrar abr ve ileride Mercan hakkmdaki milletçe bunun acı zararlannı hep görürüz. Yaptıklanmızı iyi düşüYargıtay kararı nelim ve her şeyden önce samimî Ankara 17 (Telefonla) Dr. Neşet Naciyi öldürmekten sanık Haşmet Or olmaya gayret edelim. Sözlerimizde bav ile Reşid Mercan hakkmdaki Yar de. hareketlerimizde de. gıtav kararı yarın sabah tefhim edileNADİB NADİ cektir. Baştarafı 1 inci sahifede Bakan. +ek kitab meselesi uzerindeki t e i \ ~:e ce\ aben, bu usulun kaldırılmakta olduğunu söylemiştir. Müzeler bahsi de hayli uzun görüşmelere '° o'^uştur. N^zım Poroy, müzelerin ve eski eserlerin vaziyetmden bah'.îe bu mevzua ehemmiyet verilmesi gerektiğinı anlatmıştır. Tahsin Banguoğlunun, cevablarında, Cumhurıyet devrine bir mıîze intikal ettiği halde şimdi müzeıCı'in sayısı 39 u bulduğunu kaydetmesi üzerıne Hamdullah Suphi Tanrıöver, mtıkal <=ien müzelerin bir taneden ibaret olmadığım soyliyerek isimlerıni saymıştır. Ahmed Remzi Yüregır de, Bizans eserleri konferansına ı "^ki davete niçin icabet edılmedığini sorarak Celâl Ramazanoğlunun hattâ eşyasını satmaça razı olarak bu toplantıya katıldığını anlatmış ve gazetemizin bu mevzud^ki neşriyatmı hatırlatmıştır. Millî kütüphane mevzuonda da münakaşalar olmuş ve neticede bu fasla konan ödenek arttırılmıştır. Ya bancı memleketlere gönderilen talebeler dolayısile de bir çok hatibler söz alarak temennilerde ve dıleklerde bulunmuşlardır. Yapılan îetkiklerde bir çok Bakanlıklar v<3 daireler adma talebeler görıderildiğı, bu arada Bas' ıYaym Umum Müdürlüğii hesabına okuyanlar için de 76 bin lira tahsisat konc'uğu görülmuştür. Kemal Yiğitoğlu, Emin Soysal, Ahmed Oğuz, Adnan A .ar bu mev zuda konuşmuşlardır. Talebe müfettişlerinin vaziyetleri de ele almnı.ştır. Bu müfettişlerın nasıl mtıhab edildiği Bakandan sorulmuş, meselâ Amerıkada talebe müfettişi olan şahsm, bir binanm 72 nci katında j turduğu, talebeyi kontrol etmek şöyle dursun, binadan inip çıkmasm:n dahi bir mesele olduğu kaydedilmıştir. Nihayet, bu mesele düiSyısile yabancı memleketlere talebe gönderen her T> "'arlıktan doğrudan doğruya izahat almması uygun görülmüş ve komisyona, bu Bakanların çağırılmasına karar verilmiştir. Devlet dil imtihanmı yapan heyet ile özel bütçelerı inceliyen komisyon azasına ücret veya huzur haKKi vsrılmesı de itirazları mucıb olmuştur. Esasen vazifeler. cürrJe'incterı o| l a n jj U j ş j e r dolayısile ayrıca para verümesı doğru görülmedığinden bu ödeneklerin bütçeden sıl.irr.esme karar verilmiştir. Görüşmeler, geç vakte kadar devam etmistir. Büte..in konuşulması bitmemiştir. «Eskiden Rumanyada kadın, Türkiyede toprak mülkiyeti müşterektir» diye bir darbımesel varmış. Bunun şimdi hükniu kalmadı. Fakat Türkiyede telif hakkının yani sanat ve edeb mülkiyetinin hâlâ tamamen meçhul bir şey olduğuna bizi inandıracak hâdiseler şaşüacak kadar çoktur Bu arada beynehnilel durumumuzun artık mazeret kabul etmckten çok uzale olduğuna ibaret etrnemek kabil değildir. Bütün dünya telif haklan birliğine dahil iken biz bir müddet bu tarladan bedava istifade etmek müsaadesini almış, miihleti geçirmis. hâlâ tarladan çıkmamışız. Elin bir ömtir boyunca emek verip yararbğı kitabı kimseye sormadaa alıp tercüme ediyor ve satıyoruz. Bu ne zamana kadar boyle gider bilmeyiz; fakat bu yüzden telif eserler kuvvetli ra| kibler önünde boynunu buküp dunıyor. Bu arada tâbilerden de, şikâyet etmemek kabil değildir. Gerçi kongrede müellifle tâbi birbirini ikmal eden öci un Baştarafı 1 inci sahifede sur olarak gosterildi, ama bu hizmette Tekel tütün kanununun uygulanma nıüellife düşen kiilfet ve nimetle. tâbün sında b»^ı yersiz ve doğru olmıyan hissesine düsen nimet ve külfeti kimsa harcketlerin vuku bulduğu hakkıaaçıklamadı. Ben müellif değilim. Bir iki daki sözlü sorusu okundu. Tekel tesadüfî kitabdan başka kıymet verileBakanı, bu yolda bazı şıkâyetlerın cek bir eser çıkaramadım. Ama temas gelmiş bulunduğunu, fakat bilhassa ettiğim tâbiler âleminin müelliflere ne satıslıırın pek sıkışık olduğu zamanverdiklerini öğrendim. Bugun 250 kuruş larda bir takım müstahsilin iyi tütünler arasına kötüleri de kanştır kıymetinde bir teuf eserin 7080 kurudığını, boyle bir zamamla bunu a şunu kitabı satan kitabcı alır. Yani yüz• e 3035 ini. Müellif de bu eserin on yırmanın çok güç olduğunu, dolayı ( sile iskonto yoluna gidildiğini ve beş kuruşunu alabüirse kendini bahbunu kanuna mugayir bulmadığmı tijar addeder. Çünkü bu eserden 4 bin niısha basıldığuıı farzetsek, müellife vesöylemıştir. Bakan, devamla, bu sene ooyıe rilcn para ortalama beş altı yüz lirayı hareketlere hiç bir surette ce dz ve geçmez. (Pek nadir bazı eserler belkl nlmiyeceğini ve kanuna mutlak su bu kaidenin dışındadır.) Tercümelero rette riayet edilmesi için tedbırler gelince o büsbütün ibadullah gider. For« almdığını. bu arada tütün ekicılerıne masına 1520 lira verirler, olup biter. Bu künin kabahatidir? Orasını efkân öğüdler veren tebligat yapıldığını umumiye tayin etsin. Bu şartlar altında bıldirmıştir. Buncan conıa dilekçe 1orr.isyonu ihangi müellif. muharrir, edib, tarihjşinas kalkar da bmründen beş on senenun raporları okunmuştur. ' M harcayıp bir eser vücude getirir. Sonunda bin lira almak için mi? Bir kitabın 250 kurus bedcli içinde kâj ğıd ve tabı da dahil olduğu halde en aa hisse alan, nisbet edilemiyecek kadar az hisse alan kitabı yazan, yani eseri Baştarafı 1 inri sahıfede | yaratandır. Bu eseri vitrinine koymakmaktaydı. Müdür Fazd Say, disiplı tan baska hiç bir külfete katlanmıyan ni bozan 16 talebe hakkında dün tard i satıcı mutlaka en az yüzde 25, yani 62 kararı verince, umum talebe bu ka {bucuk kurusunu alır. 6 u miktar, müelrarın nizamnameye aykırı olduğunu jlifin aldığmdan daima dört defa fazilerı sürmüsler ve karar suretini ! Iadu. göstermesi için müdürü zorlamışlar I Iste telif hakkı dediğimiz eseri yaradır. Bunun üzerine müdür yurdda asavışın temini için polis ve jandar tanm o eser üstündeki hakkı birde dısanya ve içeriye karşı bu sekilde ta» ma çağırmıştır. 1 Talebeler öğleden sonra toplu bır nınmaktn . Artık medenî ve beynelmilel yola girhalde Vılâyete müracaat ederek haklarmın korunmasını istemişler, kcn mİ5 bir cemiyet sıfatile bibnem ki bu dilerine toplu halde değıl, teker te anormal ve iptidaî sekil, bu hak tanımaker müracaat etmeleri tavsiye olun mak durumu daha ne kadar devam edemuştur. bilir? Neticede Vali Vekili Haluk Nihad Telif Haklarını Koruma cemiyeti buPepeyinin tavassutu ile joırddan çı günkü hali ile büyük vasıta ve nüfuza karılan 16 talebenin dün gece için malik bir müessese olarak görünmese yurda alınmalanna müsaade edil bile, hakka ve manüğa dayanan vaziycti miştir. manevî bakmıdan çok kuvvetlidir. Bu kuvvet, ergeç onu gayesine ulaşöracak ve Türkiyede de bu hakkın, baska medenî memleketlerde olduğu gibi tanmBu karh havada raası yolunu açacaktır. Sobanızın başuıda B. FELEK size en hoş vakit geçirtecek şey İlçe memurlannın idare ettikleri ortaokul Eğifim Dernegi Yurdunda dünkü hâdise HERKES İÇIN Her sayısı gibi 4. üncü Sayısı da en seçme, en olgun yazılarla doludur. Renkli 100 sahife 100 kuruş. Trabzonda çıkan «Yeni Yol» gazetesinia yazd.ğına gore. 194S yılı içinde laaliyeta geçmış olan Vakfıkebır ortaokuluAun talım kadrosu Bakanlıkca gonderilmedigınden okul. tedrisatım hıosusî olarak idame mecburıyeö hâsıl olınuş ve oğretmen sıkmtısım önlemek için kaza kumandara ve yargıçlarla d:ğer memurlar dersleri fahrî olarak okutmayı deruhde etmışlerdir. Bir taraftan bu hamıyetli zatlara tesekkur ederken, öte yandan Eğıtim Bakanlığmın kadroyu hemen tasdık ettr.esi hususuna ehemmiyetle dikkat nazan çekerız. şey tam bu: şevk ve ıntizam ıçmde başarılmaktadır. Washıngtondan hareket ederken harıciye servislerimizden Rusyanm durumu hakkında malumat istedim \e oğrendım ki. bugün Sovyet Baştarafı 1 inci sahıfede kamplarında tam 13 milyon insan çurümektedır. Bunların 9 mılyonu Rus, 3 den kar yüzünden bugünkü maç ten~ilyonu Aîır.an ve geri kalan kısmı da hir edilmiştır. Hava müsaıd olduğu diğer milletlerdendir. Yunan milletinir, takdirde Fenerbahçe yarın ovryatotaliterliğın vahşetine karsı müeîsir bir cak ve üç kulüb muhteliti de Avusmücadele açmış olduğundarı mernnu turya takımı ile salı günü karşılaşanum Amerikan halkı ve hukumeti TruI caklardır. nan doktrinine inanmaktadır. Bu dokMaıaton birinci koşusu trin gereğince yapılatı yardımlara devam i ı B.T. İst. Bölgesı Müdürlüğünden: edılecektir.» I .• Maraton birinci hazırlık yarışAmerikanın Yunanistandaki askerî ! ması (20) kılometre, yarın sabah mütehassısı da geliyor j saat 9.30 da Mecidiyekoyünde başlıAmerikanın Yunanıstandaki askerî heyetinin stratejık mutehasîisı General I yacaktîr. 2 Elmde atletizm hakem lısansı Van Fleet, bu sabah saat 9,30 da şehribulunup şimdıye kadar davet edılmize gelecektir. Generalin gelişinin diğer Amerikan memiş hakem arkadaşların 1949 yıl 1 heyetlerinin burada bulunduğu zamana başma kadar salı günleri saat 18 de rastlaması alâkalı çevrslerde manalı Bölge Atletizm Hakem Komitesine bulurcnaktadır müracaat etmeleri rica olunur. Fener Avusturya maçı buşiin oynanmıyor