Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 FlMm 191!» PÂE!S MEKTUBLÂRI HERAKLI TARiHTİN seçinız t esim, sinema, tiyatro Yazan: Cahid Poris, 5 Ekim La lalon D'automne açıldı. Tam •yirmi iki salon heykel ve resimle tıklık tıklım dolu.. Birinci salonda, hayranı olduğum Bernard Lorjou'nun >'La chssse aux fauve3» i insanı sarsıyor. Bu artist bugün Fransada ismini en çok duyuran ressamlar arasındadır. Kırk beş yaşlarında olan Lcrjnu hayatını resım satmakla kazanrr.ıyor. Çünkü sanati ıle para kazanırsa, gayesinin çamurlaşacağma inamyor. Ekmek parasını taşradaki memurluğundan kazanıyor. Fakat o, Fransarun büyük ressamları arasındadır şimdl... «Vahai hayvan avı» bir duvarı (3,30x4,25) ebadında kaplamaktadır. Yırmi iki salondakl reslmleri saymakla bitiremem. Beni karşısmda utun uzun durduranlar: Pignon'un Pccheurs k Ostende i, J. Villon'un Maternite'si, A. Fougeron'un Parisi ennes au March^'si, Gimond'yun heykelleri ve Utrillo'nun Montmartre resimleridir... . tki genc ressamımız: Bea'uxArts lalonlarında Fransız hükumeti Boursiers'lerinin bir resim sergisi açıldı. Bu sergiye yirmi bir mılletin ressamı iştirak etti. Ressam ve resim adedi olarak Çekoslovakya başta geliyor.. Fakat bu sergide alâksyı en çok kendi üzerlerine toplıyan; bizim genc ressanıİRrımızdan Avni Arbsş ve Selim Turan idi... Avni Arbaşm Üsküdar îskelesi kompnzisyonu, Deniz Kenarı etüiü ve İki Figür'ü salonu dolduranları kendine çekiyordu... • * • B*r Alman filmi: «Kat:ller Aram:zda...ı Eu hsrbden sonra. msğlub Almanyada yapılan ilk filmdir. Bütün film boyunca her fotceraf bir nakış gibi işlenmis... Eserin senarj'ogunu ve rejisörlüğünü genc Alman «snatkân Wolgand Staudt6 yapmı?.. Mevzu, yakılan yıkılan Berlin ?ehrinin harab sokaklarmda geçiyor, ve harbin, namu?!u bir Alman gencini manen nasıl tahrib eHiğini gösteriyor. Eminim, bu filmi gören harbsever bir genc dahi artık harhden korkar. Harb sonu felâketlerini bu filmde çınlçıclak görüyoruz. Bu film bizde gösterilecpk mi, gösterılmiyecck mi? Bilmiyorum... Fakat şu muhakkak ki, sinemanın c'oğuşundanberi yapılanlar arasmda bu film kadar mükemmeli enderdir sanıyorum. Bu filmi Almanlardan başka bir millet yapsaydı, bu eserde gördüğümüz harb sonrası faciasına bu ölçüde inanamazdık... *** Son. jan s: Vaktıle İpek sinemasmda 'gördüğümuz bir İsvıçre ülmini hatırladım: cSon şans» Parıste üç sinemada bırden gds teriliyor şimdi. Bu fiîmde Alman subayı rolündeki Leopold Bıhertı günlerdenberi Marigny tiyatrosunda Othello'yu oynamaktadır. Paris şehri Bibertfnin oyun tarzı hususunda birbirlne giriyor. Hele, Aime Clariond'nun Yago'yu bambaşka bir zaviyeden görerek oynayışı münekkidleri allak bullak ediyor. Bu Othello şimdiye kadar alışılagelmiş Othello'dan bambaşka tarzda bir temsildir. Leopold Biberti Isviçrede yerleşmiş büyük bir Alman aktörüdür. Kend'^ini Montmartre'da dolaşırken tanımıştım. Almanya ve İsviçreden sonra burada da meşhur oldu çimdi.. Bu büyük aktörle de karşılastıktan sonra tekrar anladım ki: Kakikaten büyük olan sanatkârlar çok mütevazıdırlar... • •• Bir aktör dost: Bir aktör dostum var. Bu arkadaş otuz yaşlarındadır. Andr6 Voism tiyatronun bugünkü gidişini beğer.miyor.. «Dünya tiyatrosu bocalıyor» diyor. tyi akför oldugu, Parisin herhan.çi tiyatrosunda iş bulabileceği halde, hiç bir tiyatroyu umursamıyor, ve bir gün «düşündüğü tiyatro» yu sağ^m bir jekilde kuraca.gma inani3'or... Nıtekım Fransız tiyatrosunun direklerinden olan Louis Jou\'et nnu tivatrosuna çağırıvor, f?kat Voi«in kabul etmiyor: «Ben düşündüğüm tiyatronun peşindeyim» diyor... *** KirU eller: JeanPaul Sartre'in bu piyesl 200 üncü temsilini aşalı epey oldu. Antoin tiyatrosu 4849 sezonunu bu siyasî esprle kspıyabilir. 200 üncü temsilini bitire'iler srasında hiri?tij»anlığın medhive^ini yanan Henry de Montheriant'in Le Maitre de Santiaeo'su da var.. 200 üncü temîillerini bitiren birrok tiyatrolarda hâlâ yer bulamiyor b^r çoklan... *** Dilerırr: Nufusu bir milyonu aşan medenî İstanbul şehrimizde hiç olmazsa on tane ciddî tiyatromuz olsun ve caddeleri dolduracak afişler «200» rakamları ile dolsun... Cahit FRGAT Cüzzamlılar papazı Toplayan: Hamdi G«çen asmı ikiaci yansında, Havai adası, bir cüzam diyarı halin« gelmişti. Adaya beyaz derililerin gelmesi üzerine korkunç nisbetlerde yayılmağa başlıyan bu şifasız illet, gün geçt;kçe sahasmı genişletiyor, tahribatmı arttırıyor, hüklıretl endişeye duşürüyordu. Tehlik« öylo bü>üdü ki, nihayet, Havai bükumeti, cüzamlıları bir adaya sürmeğe karar verdi. Molokai adasuıı seçtiler. Hastalar, sırf kendilerine tahsıs «dilmis o'an bu adada, her türlü ihtllâttan menedilmi5 olarak ekip bisecekler, kendi ihtiyaçlarım kendileri «ağlıyacaklar, ölünceye kadar oradan bir yere ayrılmıyacaklardı. Karar tatbik edildilrten blr müddet sonra, bir gün Havai adası rahiblerinin bir toplantısmda, plskopos, Molokai adasında çoktanberi papas bulunmadığını bahiı mevzuu etti. Hükumet. cüzamlıları oraya sürdükten sonra bir emimame çıkarmıg, Molokai adasına ayak basan herhanJTT btr kimsenin, bir daha oradan d:şarı çıkamıyacağmı bildirmigti. Bu karara göre, Molokai adasma gidecek bir mlsyoner, diri diri gömülmüf gibi bir şey oluyordu. Piskoposun bu izahatı üzerine o« rada hazır bulunan rahiblerden bir kaçı, gönüllii olarak Molokai adası papa^lığına talib oldular. Bunlar arasında, Belçikah rahib Damien d« vardı. Piskopos, onu seçti. îkısi birlikte, hemen hareket etmek üzere bulunan bir gemiy» bindilar. Molokai adasına vard'klscı zaman, ahali, gemiyi karşılamak üzere sahile birikmiş bulunuyordu. Rahib Dami°n cüznmlıların korkunç manEarası karsısında onee irkildi. Onu oraya kadar getirip bırakmak Qzere kendisine yol arkadaşhğı eden piskopos, verdıği karara nadim oidu ise, iş ışten geçmeden geri döneb^leçeğini eöyledi. Fakat Damien, baaını siddetle salladı, bu teklifi reddetti, piskoposa alelacele veda etti, karaya çıktı. Medenî dünyadan, kendi isteğıle ebediyen ayrılmıa, diri diri mecara gömülmüştü. *•* Her ksdm, senede bir kaç eîbîse yaper. Fs."at itiraf edelîm ki heplmiz biraz düyjjrneden yapanz. Netic»de bir yere gitnıek icab etti^i zamsn giyinecek elbisemiz yoktur. Hem kendiaıiz sıküır, hem de etrafmnzdakileri ırıuazzeb ede1 Bütün bcüuğu arkads toplanan riz Eir kadın alışveri*e cıkmadan ev japons koilu zengin bir manto. Bu tarr veı mod°l alnıalı, ihtiyaçlaTmı aksesuarM b>ş1ıca mısu?iyetl hem gün iaruıın rer.ğini tesbit etmeli, bir gününü yainızca dukkânlan dolüşj'naya hasretmeli ve ikinci gidişinde, iyice karar verdikten sonra eiacaklannı almaîı. Genc bir sanatkâr:mız, model ressanu ve şapkacı Bnyan Tiırkân Scvlemezoğlu, sisin içjı pratik ve şık bir gardrop hazirlandı. Modellerinden bir kısmını bugün koyuyorum: düz, hen gece giyilebiİTnelerldlr. Yabıu. tablî renğini ve kumaşını ona göre seçtneniz lâzrm.. 2 Çizgili faydan veyahud teftadan bir öğkâen sonra elbisesi. Ör.de dar olan et?k arkada kokillaj ysp'.yor. 3 Küçük bir yünlÖ rob, yakssı ve kol ağızları beyaz grogrenden yapılmıştir. sıılfa Devlstleri kadınlar ldare etseler hiç h*rb oimaz değil mi? Slz de bu fikirde rnisiniz? Evet doğrusu biz silâhtan, ksndan nefıet ederiz ama büraem devlet adamîarı builan sevdikîeri için mi harb ediyorlar? Bence onlar sulhu korujamıyorlar da ondan.. Suüm korumak g?liba pek o kadar ko'ıay değil.. Biz evircizde, beş nüfuslu küçük devletimizde bile onu her zaman temin edemiyorjz.. Hale bir d'ijimün Betek kucak ister ve avaz, avaz ağlar, har.ım beye çatar: Şu yumurcakla1 biraz mejgıd olarcaz mısın? sankl onu babamın »vinden gftırdim! Bey elmdeM gaze'eyl trlaür: Hanım Bustur şu «facaru.. Vallahi §irnü çıkar glderim! Ben bütün gün kafa patlattım.. Tam bu sırsda hizmetgi ağlsym, ağlaya odaya girer: An ;\/ küçük bey, gene • hırsız kediyi eve aîmış!. Beş dakika mutfaktan çıkmıştım, hmzır arab balıklan ajırıp gitraiş.. Eyvah! Beyin Bslıkpazanna uğrayarak, getirdiği balıklara veda. Tabiî hanım dikkatsizliği yüzünden bizmetçiyi azarlar, hizmetçi bohçasmı hazırlayıp, îşleri sırtüstu" bırakıp gitmeğe kalkar ve zavallj küçük bey de kalkan balığı yerine güzal blr dayak yer! Tam bu sırada, bebek komodun üstündeki sürahiyi yere indirir!. Uç dakikadır mısmuşra!. Çünkü o ancak evde gürultü olursa susar! Gürültü kesilir kesilmez kcnsere başlar!. Hergün, her saniye, evinlzde bur.a ber.zer binbir hâdise ile karjilaşıyorsunuz değil mi? Evinizin saadeti olsun diye doğurduğunuz ju sevimli yavru, kocanızla aranızda bir bsğ o'ncak yerde, Etı§maaiza vecile oluyor. Bu vainız sizin başmızda dsğü. Bir kL&tiatüt okuâvm, Amerikadaki boşanmaların yüzde ellisi çocuk yüründen oluyormuj! Halbvıki onu ilk günlerde, doğduğu andan itibaren terbiye eder ve iyi huylar edinmesine çaLşırsanız hem siz rahat edersiniz, hem yavrunuz, hem de kocanızl. Kocaıiîzla iyi geçlnnte^in yolîan nelerâir ? Sevinek. bir erkekJe mesud olmak için kâfi değildir. Ko<?anızın mefleğini de sevmeniz ve hayatırjzı ona gore tanzim etmenlz çarttır. Ekseri, kadmlar bu husust« fedakâıLk yapmak zaruretindedirler. Evlenmeden iyi düşünün ve evlendlkten sonra, ?u Boktalara dikkat edin: 1) Mesleği Icabı, hayatınızm bir Vısnu ayrı geçiyor ve çok seyshat ediyorsa.. (Yol mvhondisi, deniz subayı, gezici, tüccar, müfetti|.) Hayatınız" daimî blr baiayı olabilir. Fakat bir çok tehîikeler mevcuddur. Kocanız daima ba§ka kadmlar taruyıp sizi oniarla mukayese etmek fırsatmı elde edeceitir Onun her yuveya donüşü. slzJn v» çocuklarınıı için bir bayram oîsuni Evinirf temiz, eizi me«ud v« nejeli bulsun. Onun levdîği yemeklerl pişirln, vtır,.!arm çiç«kl«r koyun, misaflri «eviyorsa akşaro evt rrL^afir davet »din sın«mayı »eviyors» bilet alın Rahat rahat oturmak lstiyoraa bırakııı otursun. Onun sevmediği yemekleri, yepm«y« meobur olduğunuı lktisadı e yokken yapın. işlerinizi o yokken görün, çocuklarınızı o yokken azarlayın . arasmda çalışanları düşünün. Pıiotları, şoförleri, operatörleri, dişçilsri düşünün... Bir saniye dakalar, yapacakları yanlışlık n»lere malolabilir! Şimdi, cüzamlıların arasınöa buEğer kf^canız böyle, sinirleri bozalunuyordu. Bu biçareıerin tn hafil cak bir içt« çalışıyorsa, onunla melek hasta olanı bile, yüzü tarunmıyacak gibi s«bırlı oîmamz lâztrn! Eve gslince, derecede yara bere içinde idi. Kuhsksız yere, s:r,e çatabilir. Cevab vermelaklar şişmiş. bururdar şekıınl kayyin. Bırakm bir saat, sinir'ert din'.enbermiş, yanaklar morarmıştı. Ötesln. Size minncttar olacak ve hatasını kıler. cüzamm hâd devresiıide bueffettirecektir. lunanlar, parmakları döküimüş elDamien. gadece. beklediği bir hâ«# 4) Kocanız pis bir işte çalışıyorsa... lerile, bil=ğinden kopuk kollarile, disenin vukua geldığini gören bir Utanılacak meslek yoktur! Mairine tek ayaklı kalmış gövdelerile, tüyler kimse gibi gUlümsedi, ofnuz silkti, vpyahud toprak işlerinde çalışan bir ürpertici bir hal arzediyorlardı. Li geçti. Zaten, kendi hastalıgını dü« adamla »vlendinizs» onu temizlemok me lime dökülen bu vü'" üardan, şünecek vakti yoktu. pizln vezifenlzdir. E\'d« daima sıcak »u mıde bulandıran bir lea kokuru yükArtık yakın bir ölümden kurtula». buîundurun ve onu iyice terr.izleyemczseliyordu. mıyacağını biliyordu. Eserini tamam» seniz iğrenmeî'in. Yahud evlenmeyin!. Rahib Damien, ilk anda duyduğu lamak için pek az vakti kalmıştz. 5) Muayyen bir kazancı yoksa.. (Tüîtiksintiyi ve tereddüdü unuttu. A Faaliyetini hızlandırd^ enerjisinl c«r, artist. r«ssam). Karandığı zaman kıllara sığmaz bir enerji ile i?e ko arttırdı. Seslni dünyaya duyurmaJc iktİBEd yspıp kazanmadığı «aman haryuldu. Muazzam bir eeer yaratacak için var kuvvetile didinmeğe koyul» camaya mecbursunuz. Eçcr bunu yapatı, du. mazsanız sıkmtılı günl°rde şikpyçt etVaziyetı tetkik etti. Cüzamlüarın, meyin. Mesleğini seçerk'sn hata etmi? Nihayet, emeline erişti. Resmî ma« tarifi imkânsız bir murdarlik içinde kamlar, Molokai adasındaki cüzam» diye düşünüyorsunuz ama, siz onu mesyüzdüklerini, kendi hallerine bıra hlarîa meşgul olmak lüzumunu duy« j leğin! seçHkten sonra secrredinlz mi? küdıkları. beşeriyet tarafmdan sil muşlardı. Adaya ayak basan herhan» Ve hiç bîr şerait sitında, hayatını kilip atıldıklan için her türlü ahlâjç gi bir kimsenin, oradan bir daha kezanamıyan veyahud çok az kazanan sızhğuı, her çesid rezillifin uçuru dışarı çıkamıyacağı kararı feshediU bir adamla evlenmeyin. Ne aşk, ne şfthmuna daldıklarını gördü. Her şeyden di. Resmî şahsiyetler adayı ziyareta Kapıjan içsriy* ğlrer girmez ona sı r«t hattâ ne d« aileden kalan servet, ev\'el, bu adamları, uğradıkJarı hu başladılar. Damien adı her tarafta kmtılı havadisler vermeyin. Getird'ğl böyle bir izdlvacı mazur gosterPmez! dudsuz yeisten kurtarmak llzımdı. ufak tefek hediyeler, hosunuz* gitme Ksndlni kurtaramıyan bir erkek nasıl duyuldu. Ona nişanlar verdıler. onu n bile, sevinin, çünku onları sizi düşü olur da başka blr insanm mesuliyetinl Damien ise girişmijti. Adanın kü tebriklere, taltiflere boğdular Aıtüg, nerek almış!. Or.un derdlerüe alâkadar yüklenir? çük kilisesıni, hastalar aracında eli ölse de gam yemezdi. oîun. onu dinlendtrin. . işe yatacak kadar az malul olanların Bilhassa her «aman onun sevdiği kaTorunianmızın torunlarına mühim Sonra, bir gün, Molokai adasına, yardımile baştan açağı temizledi, hükumet tarafından rssmen bir dok«J bir müjde ama, iyi bakımdan mı, körü V« mumkün mertebe ona, seyahat dm olarak kalm.. boyadı, süsledi. Sonra, blnalar yap tor gönderildi. Rahib Damien'in çok« lerinde refakat edin, uzaktaki ahpabla Sizi ilk gördüğü g^in ne tipdeydiniz? bakımdan mı orasını pek iyi bilemiyo | mağa başladı. Bu kâbus üikejinde ö tanberi bildiği korkunç hakikat, an* rmı tanıym, işlerinin gidişinl takib e Na?ıl piyinmlştiniz? Bel'c sizi, ü"iversi rum.. yani «göz aj'dm!» mı yoksa «belüm vakalan sık «ık görülüyordu. O cak o raman öğrenildi. Rahib, dok« din. Hayaü, hayatmızdan tamanaile ay teye gid?'ken ainmiöi düşürtv.leünüz bir lâUr mübareği» mi katiyetle kestiremizamana kadar, ölenleri bir bere sa torun uzattığı eli sıkmamjfl, o bunftj tutam sfiç. ayağmıza piyd'ğiniz topuk yorum. Ben meseleyl anlatayım da, siz rıîmasm. np iki kadem derinliğinda bir çuku hayret tdince de, cüzamlı oldugunii; 2) Gec« çalışînaya mecbur mu? suz ayakksbılar yüzünden seçmistir! hükmünüzü verinl ra atıyorlardı. Damien, ölüleri dinî söylemişti. Belki onu yahvızca neşe'i, sade. tebes(Doktor, gazoted vefaire») Amerikada clnsanlar Masmdaki mütörenle gömmeğe, hattâ kendi elile, Damien'i, son zamanlarda flonolu» Bu da hsyat mı diye söylenineyin. sümünüz te^Mr etmişti. Halbuki şimdi nasebetleri inceleme enstitusü» direkusulüna uygun mezarlar karmağa, n saçlarmızı boyayıp se\TT.ediği sekilde Ona, çok geç biie gelse. s ğuk yemek törü Doktor James Bender, izdlvacın tabutlar yapmağa koyuldu. Sonradan lu'da açılan cüzam haftanesıne yatı« almak ıstedilea*. vermeyin. Soğuk odaya almayon. Hatfâ tepeye toplsdığmız.. Salm kadını ro istikbalde ne şekil alacağı hususundaki yapdan bir hesaba göre, Molokai a rıp tedavi altına Fakat 0, Molokai adasında Kendisinl dikkat edin. saçmız, başmız daŞınık ol lünde ve vamp kıyafotinde dolaşıyor tetkiklerini dasuıda kaldığı müddetçe tam iki bin geçenlerde bitirmiş ve r dört gözle bekliyen cüzamlı cemaa^1 masın! Yatrmdan e\\ el onunla terabpr, sınuz. . merar kazmıştı. «Science lUustrated» dergisinin son saBelki o zisi blr çay salonunda çok şık tini öksüz bırakamıyacağını töYİedi.j çoeakiarır cdas.na uerayın. Ertesi sayısında ne|retaıİ5tir Adada «u yoktu. Rahib Damien, Şöhretini isitip Birleşik Amerikadafl^ beh, istirahatini temin etmek için ço bir kadm kıyaietind* gördüğü için sevHonolulu adası makamlarına mek Honolulu'ya kcşan ve o cüram hasBu yazıdan çıkan manaya göre lçtimiştir. Çocuk «'oğur^imuzfa bu saçlac ' j H r r a gürültü etmesin» mâni olun. tub üstüne mektub yaıarak, nüiayet, tanesini açan rahjbelerin müşfık ıs» rmızı tsramaırak, süslenmemek ve onu mai müesseseîerin en mühimierinden 3) İşi sinirlerlii borjyorsa.. borular getirtmeğe muvaffak oldu. rarlarına rağnen. on beş çün sonra, Mri olan izdivaca aid esaslar önümüz Bazan is icabl, resmî dalreîere r^e fsymak için bir sebeb teskil ctrnezBir kaynak bulmuştu. Bir »u tera tekrar adasına döndü. Sizi ilk tanıdıfı günü hahrlaym ve bü deki senelerde kökünden değişecek ve bankalara eirer ve ba^mızı ruta tuta H;.metçi me?2":esi de bugün büıün zisi inja etti, adaya susuzluktan kurr tün ffünlerinizi o güne benzetmeye ça insanlık «çok zevceliı v«ya «çok zevcli» Rahib Damien 1889 da yüzü tanın».. dünyayı aiâakdar eden bir meseie ol kendinizi dı^arıya zor atarsmız. Orada tardı. birleşmelere doğru gidecektir. Fakat miyaeak hale gelmiş bir cüzamb o*İ sabahtan akşama kadar, dakülo sesleri lısın!. bunlardan «çok zevceli» tarzın hâkinı jacaklar ve kazanacaklar.. Bana sorarMolokai adasındaki cflzamhlara larak öldüğü zaman. Molokai adasfi Amerikada ve IngUterede ancak zenolması ihtimali daha ku'.vetlidir. Çün »anız bazı müstesnalar bir yana fehirli hiç bir yardımda bulunrnak igtemi cüzamhlarım lânetîeme o.'maktaof ginler adam tutabiliyorlar. Londrada en kü, bilhassa harbler ve lkinci derecede kadmın kazancının ve şelirinin ne beti ycn resml makamlar, rahib Daimen kurtarmış, beşeriyeti, onlar'T haya* çok nazarı dikkatimi celbeden «eyıerden de diğer sebebler dolayısüe ber ıriem bereketi, ne de slle yuvasına bir fayda in bütün müracaatlerine, tnlakları tile alâkadar etmiş bulunuyordu."'! hirı işçi sımfına yapılan muomele oldu.. lekette erkek nüfusu azalmakta, kadın sı vardır. Kazanclı kadınlarla evlenmiş nı tıkıyorlardı. Fakat 0, yaratmağa Cüzamhyı, 0 tarıhe kadar, ancal gıda verilmemesinde aramalıdır. nüfusu çoğalmaktadır. Meselft yalnız Evet orada şoförler, a«ansör memurlaAnnelevimiz blzl nasıl dojrjrmuş a uygun kendi halinde bırakmakla ıktifa üveı ur a u a 3 w ^ i ı c l , „.».«^ ^ . . .l . k 3 l Günde kaç defa Eokağa çıkarılma AmcHkadaki beyaz ırktan insarlar a lerden tanıdıklarınız varsa bu fikrimin azmettiği büyük esere sımsıkı sai i f l i ü BDI^H.™ u l u ne derece isabetli olduğunu gözleriniz rılmıştı. Bir yandan, Molokai adası den egoist insanlar, bu feraşat tim»', rı. garsorvlar. hizmetçitler vazifelerir.i ! c a b a ? V a k ü l e 6, 7 çocuk sahibi olan ka lı? Balkona, bahçeye çıksrsa bu, onun rasında erkeklere nazaran kadmlar her : nm noksanlarını tamamlamağa uğ sali, enerji, azim ve cesaret timsaH" le görürsünüz!. ' biliyorlar ama kimse oniardan | ^ ^ halinden hie de şikâyet etmezmı? hava ihtıyacıru karfilar mı? on yılda 500 bin den fazla bir arti} gösvazifelerinden fazlasınl istemiyor ve raşırken, bir yandan da, dünya ef papazm ruhunda tutuşan infanlık aBugün tek çocuk doğuıan, bir ikinciye Mümkün olduğu takdirde çocuk termektedirler. Onümüzdeki yanm asır • ** bunu da rica ederek isiiyorlar. Hizmetkân umumryesini bedbaht cüzamlı teşinin sıcağını kendi yürekierinda tövbe ediyor. Haltuki bugün, düne na günde iki defa yani öğleden evvel ve zarfında bu miktar yelnız Amerikada kinn vazifesi. iş saatırda size hizmet iarm acıklı halile ilgılendirmek için de duymuşlardı. zaran, çocuk bakımı hakkmda daha çok sonra soksğa çıkrr.alı. Terniz hava, ço50 bin dilcncili şehir 5 miljonu bulacaktır. Dığer kıtalardaetmektir. Nasıl kocsnız dairede âmirine elinden geleni yapıyor, beşerijetin Adada, Damien ad'na bir âbıde difcılgili olmamız lâzım. cukların huysuzlukiarmm gideribr»e.=i. kileri de nüfus nisbetine göre bu arütâbi ise, o da aynı şekilde, evde size araştırmalan yaBaşhğı görür görmez, hemen keramet duymak istemiyen kulaklarına, da kilmesı, cüzam Belki bugün, çocuğun ihüy^Çİarı, da iştnhlarının açılması, derilerinin sertleşşın yarısı kadar farzetsek gene dünya tâbidir. Ona bağırıp, çağırmağa, haka pılmak üzere bir Damien enstitüsü ha iyi biliniyor ama imkânlar daha az!. rr.esi, hasts'ıklara mukavemeti. ba7i üzerinde en afağı 30 milyondan fazla savurmağa kalkıp «istanbul!» dijnver vssını işittirmeğe uğra^ıyordu. ret etroeğe hakkmız yoktur! Eğer işin Bahçeli evler. meydan gibi geniş adalar, Fırtına, adadaki kuîiibeler.n bir jcurulması kararlaştırıldı. meyınizl Belki firin ve sevimll beldemihastalıkların tedavisi ve büyümeleri ba kadın bulunacakbr. den memnan döğüseniz. birkaç kere ih çocukları oyalıyan dadılar, lalalaı yox!. Hayatında yarattığı eser, ölüınünzin de avuc açanlan sadaka peşinde ko çoğunu yıkmıştı. Damien açıkta kakjmmdan lâzıındır. ÇocuŞu havaya alıştar edin. Olmazsa ba?ka adam bulun. |Ûç veyahud iki odah, seîertası usulü îanlan bu kadardır veya bu miktara ian zavallıları barmdırmak için ku den sonra da böylece devam edıvortırmak için, en iyi çare, onu pencereleri Halbuki, «çok levceli» Izdivacın yerHerhalde akşam kocanıza kapıyı aç j evinde, çocuğunu yeriştlrmek ve bu araaçik, oereyansız bir odada gezdirmekrlr. leşip bir nnane haluü almasınm sebebi yakındır ama. kat'î istaüstik yapılmadl lübeler yapacağınj söyliyarek hüku du. tı|:mz zaman, evinizi sakift, sessiz ve j da. bir çok işleü bakmak Earuretinde Sonra soksğa çıkaımalı. Gezdirmek sade bu olmıyacakür. Dtinci derecede ğı için biçarelerin sayısı hakkında kesbı neşeli bulsun! Orada hcrkesin vazıfesi jkalan kadırun hayatı hic de kolay demiımkün olmadığı zaman çocukları bir amil daha o hususta tesirini göste bir şey söyliyemeyiz» ayrılmış olsun, herkesin hakkı verüsin. jğildir!. Onun için yavrımuzu ilk günbalkona veya bahçeye çıkarmak suretile recekrir. Kurulan aiîelerde daha buBu satırlara konu olan şehir IstanEvinizde sulhu korumak sizin en mujden terbiye edip, işleri kolaylatırmahava almaları temin edilebilir. günden kadın roi oynamak iddiasında buldan çok uzakta, Asyanın bir köşekaddes vazilenizdir. Bu uğurda yapa j tnız lâzııa. ÇccUk hastahkları mütehas4) Diş çıkarırken çoctıklann hasta e j d:r. Bu ihtiras gittikçe artacak, §u anda sinde, Çindedir. Çinin meşhur limanı: cağınız hiçbir fedakârlık kaybolmaz.'gı.':! Fıof. Şevket Salih, size bazı tavsihuysuz olduğundîf anneler müttefiktir ; evlenmekten çekinen ve korkan erkek Şanghay! «Şanghay» da dilencilerin «aIyi bir devlet adamı gibi, orada harbi j jclerde bulunuyor. Sizin fikriniz. I ler yüzde 15 ise o zaman yüzde 40 a yısı günden güne arta arta nihayet, de> Yeni değaa bir çocuk ne şekilds önleyin ve küçük muh; rebelerden, za 1 Di? çıkaran çocujun salyesi akar. ] baliğ olacaktır. Bu yüzden açıkta kaUn diğimız gibi 50 bine varmıştır. BiçareMevsimln flerlemesi r» y&fı;lann başlsması dolayısüe iniss müsaid olgıda]?rdırı'.mslı? ferinizie neticelense bile. kaçınm!. küçük yunuucuklaruu sğzına sokar ,Hi I kadmlar da hesaba katılacak olursa lcrin bir kısmı profesyonel dilenci ol mıysa toprak meydanlardan Antalya. Gazianteb. Samsun. Urfa ve Van mey Yeni dcğan çocukta, terbiyenin Jale GtNAV msdsızlık ve hırçralık gö=terir. Bazıları I yekun 5060 milyona yükselecektir. Işte danlaruıa yapılau seferler* son verilmesi zarureti hasıl olmustur. daha i!k günden itibaren başkdığına ve nm rengi solar ve kalm barsak hareket j o zaman, tabiî ve içtimaî kanunlardaki makla beraber ekserisi de h?.rb, istilâ Bu itibarla Ankara Samsun, Aniara Konya Antalya Af<~»n. n«.l.A ^,....I«L,«Iİ..J^ i * terbiyenin de mome veya em2dk îerinin artmasmdan kakaları biraz sulu I muvazenesizük gonucu hasıl olmuş faz ve para düşmesi kurbanıdır. Diğer dünAdana Garianteb Urfa Diyarbakır. Dıyarbaku Van hatlarınm 15 ekia ya şehirleri gibi «ağniya» sı, .nislü caISaŞKcl ^ © r i ' g K e i l f î r a S saatlerinin düzenlenmesi olduğuna gö ca olabilir. Fakat diş çıkaran çocuğun ! la kadınlarla, çekingen ve korkak er'15771) mekânlı mağazaları, şık giyinmiş, tak cuma gününden ftibaren işletm'îden k*!dırılaçağı üân olunur. re diğer aylardaki çocuklar gibi üç, bu yÜ7den ateşi olmazü. jkekleıin hissesine düştükleri için açıkta mıj takıjtırmış kadınlan eksik olmıyan dört saatte bin meme veya em5) Çocuklan korumak iMn hangi yaş kalmış kaduılan vaktil* yaradana sığıŞanghay"da 50 bin nüfus parazit vazizik verilmelidir. Bu düzene alışan çcnıp evlenmek cesaretıni göstermiş er1NGILTEREDE: 100 ksd.ndan 20 ta cuk normal hallerde, yaşma gBre veri la:do, ne gibi aşılar yapılmalı? yeünde geçinmekte, tesadüfen galeyana Çiçekten korunmsk için üç aylık keklere vermekten başka çare bulunar.esi kocasız kalmrğa mahkumdur. Ç övün aralarmda bh gelen merhametler sayesinde hsyatlatan İtibaren aşılanmalı. Epidomi vsrSa mıyacaktır. Sultanhamamında Mısırçarsısı kapısı karşısmda ÇEN ŞAPKA, ŞENkü erkek nüfusu bu nisbeüe ekfiktir. kalmaz, ruu de%am ettirebilmcktedirler. hemen aş:İEnmalıdır. Çünlra çiçekli bir TEKS, MAHİR EDE ve diğer ticarethanelerin bulunduşu 9 mağaza 20/ Fakat çabşan genc kızlar aiielprini ter \acı yoktuı.. James Bender'in bu falcılığma, toç y hastayla temas eden yeni dcğmuş bir 10/948 Sultatnahmed Ikinci Sulh Hukuk Mahkemesinde 48'17 No. ile Lâkin, gerek profesyonel, gereksı runlarımızın torunlan adına cümbüş kecip kenduerire bir e" açsbilirler. Ağlarsa? lbili D i f t i tetanos t t s çocuk hiotalığı alabilir. Difteri, satılacaktır. • kaza ve kader kurbanı» bu kadar dii HOLANDArA: Bir ksdm, pronses mü yapahm, yoksa yas mı tutalım, pek AŞlrmak mtıhteHf sebeb'erden üeri Juliana annesinın yerine geçer geçmez Leiir/sebebTni'bul'mah/çocuğu sustur ve tifo gibi karısık aşılar 1 yaşından karar veremedim. Çünkü pshahhk da lenciden kimse şikâyet etmemekte, bı j Bina, 206 M2 üzerindt blok hîîinde, önü yontma taşlı, üstü tonuz sonra yapılmalı. aarayda dudak rujunun kullanüabile \mak kemerli olup üstüne kat çıkmağa elveıisli sağhm kârtrır yapılıdır. m € m e ssaatlerinin a a ü e r i n m inttarayda dudak maksadils meme mak m a k s a d ü a bu tempo ile artmakta devam ederse lâkis onlara herkes elinden geldiği de6) Çocuk bahçeleri hakkmda ne düMağazaîarm kısmen üst ve br>dmm katları da mağaza olarak kullazammı bozmak en büyük hatadır. ceğini bildirdi. kadınlann sayısı nisbetinde. belki de recede yardım gdstermekten geri kalşünüyorsunuz?. n'.lmaktadır Tafsilât için: . AMERIKADA Kadmlsr oeunır. er 2) Uykusunu nf.sıl tanzjm etnieli? ondan daha fazla bir ilerleme göstere mamaktadır Oyle ya, basdöndürücü Sıhhstlî bîr çocuk, düzenli bir gı Çok faydahdır. Yalnız bizdeki gibi cpğine göre zaval'ılarm hali yaman ve hızla devam eden para düsüklüğü karkekler seıris yapar. Eksers evlerde hiz4VLKA1 HILMI \rUKSEL dtjil. Oraya gjrip çıknıak bir takım metçi yoktur, fakat erkekler ev işlerin' daya elii'.ıılmışsa uykusu da muntaşısında ertesi sabah kendılerinin de Ga!ata, Karaköy Palas 3/15. Tel: 43142 ye müracsat. şartiara bağh olmalı. Gelişigüzel hiç buUamdır. Eğer uykusu gayrimuntajam ise]şartiara hiç 1 dumandır.. Ama, diyeceksiniz ki, o devayoı hals selmiyecekleri ne malum?. kanlarile yarıyarıya yaparlar ve.. «ebebini sıhhatsizlik, düzensizlik 7« ijâmse oraya giremez. Bir yuva gibidir. Irin tekmü kadınlan erkekler gibi çalıbir medenlyet alâraetidir. metten yapı malzemesi istedi, ugra» şa uğraga almağa muvaifak oldu. A* danın hekimi yoktu. Hekinüik, Bira«« sında cerrahlık etti. Hastane harab bir haldeydi. Onu tamir »tti Bir y«« timler yurdu açtı. Uzak yerlerde o« turanlann kiliseye gelmeleri ror ojm duğundan, onlar için de, »erntlerindi ikinci bir kilise yaptı. Bir tek insanm başaramıyacağı kadar zor ve çeçidli olan bu ijlerde» vakit bulup kendine bakamıyan r»« hib Damien. adaya geldikten haftalarce ağaç altında yatıp lemişti. Onun, daha Molokai «ahlLine bastığı anda verdigi bir karar vardtl Cüzambîardan tiksinmlyeoek, ta« kınmıy&caktı. Bu kararuu tatbikte « kadar ileri gidiyordu ki, cüzamlil*» nn pişirdikleri yemekleri bile yiyoi^ hem onlarm tabaklannda yiyordOi Türün tiryakilerine kendi pipo«nn> verdiği de oluyordu. Cüzamın kendisine «irayetindem kurtuluj olmadıgını bildiği için bo«* şuna korunmakta mâna göıçmiyordu. Cüzamlılan tedavi ederken, y*« ralarını timar ederken onlarla daim« temas halinde bulunduğuna göre, ex« ?eç cüzama yakalanması mukadder* di. Rahib Damien, bir sabah tras olur» ken, kaynar eu dolu rraş kabını devirdi, ayağı haşlandı. Fakat canı hiç acımamıjtı. O zaman, ctkama yakalanmıs olduğunu anladı Çünkü, bu mel'un illetin ilk belirtisi, hissiz.liktir. Yarım asır scnra her, erkeğin bir kaç kadın alması mechurî oîacak Tooiayan: A. K, P, Çocttğıınnzuıı terbiyesi Devlet Havayolları Genel Müdürlüğünden: KIYMETLİ EMLÎK SATfŞI