Katalog

21 Ocak 1948 o r* A kanlığmda toplandı. • 1 Fransa millet meclisinde teşekkül etmiş bulunan «Fransa Türkiye dostluğu parlamento gxupu> hakkın<iaki Büyük Millet Meclisi Başkanlığının tezkeresi okundu. Buna naütenazır olaRadiumdan bir kaç bin kere rak Büyük Millet Meclisinde kurulacak olan dostluk teşekkülüne Grupça iştirak kuvvetli olan «îodin 121» edilmesi memnunlukla tasvib edildi. keşfedildi 2 Büyük Millet Meclisi Dilekçe Komisyonunda biriken işlerin bir an evAustin (Texas) 20 (a.a.) Amerikan atom enerjisi komisyonu üyesi Sumner vel sonuçlandırılmasını temin için iç belliyen bu artist. \drtuozluk merdivePike «Amerika lejyonu» kongresinde tüzüğün 25 inci maddesi gereğince bir ninin en yüksek basamaiîarına şimdibeyanatta bulunmuş ve demiştir ki: komisyon kurulması ve esas komisyonden vardığı halde, parlak ve kolay ba« Amerika uyumıyacaktır. Onlar da boş olan yerlere seçim yapılmaa şanlar arkasmda koşmektan çok uzak«herşeyin yoiunda gitmediğini. biliyorhakkındaki Meclis Başkanlığı teklifi mu tadır. lar ve muhtemel bir ıhtilâfa karşı havafık görüldü. zırlık durumlan şimdi, harbden sonraSanat nzun, Mm«n<!n ne kısa 3 Tokad milletvekiH Recai Güreliki herhangi bir durumdan çok daha nin, Balıkesirin Havran bucağındaki Diyen Baudelalre glbl, o da lnsan kaLondra 19 (B.B.C.) Bağdaddan iyidir.» bir toplantıda söylenen sözler hakkında derinin büytii problemlertnl olanca d d Pike sözlerine şunlan ilâve etmiştir: Iç işleri Bakanlığmdan izahat istiyen diliğile sahife sahife anlamaya çahşır bildiriliyor." İngiltere ile Irak arasuıda « Atom harbi de dahil olmak üzere önergesi okundu. Iç işleri Bakaru konu ken, tekniğin çoik üstüne çıkan asil blr bir kaç gün önce im?nlanan son andlaşharbe hazırlanmak muhakkak surette üzerinde gerekli açıklamalarda bulun gayrete ömrünün sonuna kadar big ara ma aleyhinde yapılan büyük nümayişter devam etmektedir. Bugün de bu nümaharbi icab ettirmez.» du. venneksizin bağlı kalmak lüzumuna inaBundan sonra, atom enerjisini tetkik 4 Kastamonu milletvekili Dr. Fah nryor. Bruchollerie için zamammızm en yişlerin en büyüklerinden biri vuku işinin münhasıran askerlere bırakılmari Ecevidin, grup genelkurul konuşma iyi plyanistlerinden blridir demeyi bu bulmuş ve polisle talebe arr.=ında carması kanaatini izhar eden Amerikan lan hakkındaki önergesi okundu ve bu sanatçıyı tamtmak bakunından yeter bir pışmalar olmuştur. Bir çok kimselerin mütehassısı, bu konu üzerinde kaydehususta önerge sahibinin ve diğer na söz saymıyorum. O, tereddütsüz söyli yaralan,ış olduğu anlaşılıyor. Dün de zabıta, njmayişçilere karşı ateş açmnk dilen terakkileri izah etmiştir. tibîerin mütalealan dinlendi. yebiliriz, içinde yaşadığımız devri tem zorunda kalmiş ve komünistliğe müteYeni keşifler 5 Şeker şirketinde sarf yeri belli sil etme kudretini nefsinde taşıyanlar I mayil oMuklr.rı anln«ılan üç kişi tevkif Atom eneriisinin askerî maksadlarda olmıyan dört milyon liralık açığm ma arasında ön safta yeri olan bir artisttir. edilmisler, bir kaç kişi de bu nümayişkullanılması hususuna gelince, Pike, hiyetine dair 16.XII.1947 tarihli genel Oyle bir artist ki, parmailan arasmler yüzünden hapis ccTaları giymiş buradium'dan bir kaç bin kere daha kuvkurul toplantısmda cereyan eden mü dan piyanoya geçen sesler bize yalnız lunuyorlar. vetli olan «Iodin 121» in keşfini açıklazakere sonunda kabul edilen önerge güzel duygular ilham etmekle kalmıYeni andlaşmayı imzahyan Basbamışür. gereğince, bu konununun ayrıca ceza ka yor, aynı zamanda kâinatın ebedî sır kanla Dış Bakanı henüz Bağdada dönPike'e göre Amerikan fenni, kısa bir nunu umuml hükümlerinin ışığı altında larını da fısıldıyor. memiş bulunuyorlar. zaman zarfmda, nebatların büyümesi da tetkik olunduğunu ve ilgililer hakFilârmoni Derneğinin tertib ettiği son sırnnı da bulmuş olacak, bioloji ve tıb kında gerekli kovuşturma yapılmak ükonser, bir büyük başarı oldu. Beethoalanlarında buna müşabih neticeler slde zere dosyanın takımı ile Ankara Cumven'in beşinci konçertosunda olsun. Çayedilecektir. huriyet Savcılığma verildiğini Ekonomi kofski'nin konçertosnnda olsun orkestra Bundan sonra Amerikan mütehassısı Bakanı bildirdi. çunları söylemiştir: Ar.kara 20 (Telefonla) Büyük MilGündemde bulunan ve Ticaret Bakan eşüği iftihar edilecek derecede ileri bir c On sene sonra denizaltı gemileribğuu ilgüendiren konularuı Istanbulda seviyede idi. B^rlioz'un Corsan'ında, bir let Meclisinin şubat ortalarında kış tanin atom enerjisile işletilmesi belki de bulunan Bakanın huzuruna talikan ge hafta öncesine nazaran bile büyük bir tili için toplar.tılarına ara vereceği anrhümkün olacaktır. Fakat, ticaret sahalecek toplanüya bırakılması uygun gö fark vardı. Cemal Reşidi ve tekmil or laşılmaktadır. Tatil devrrsinde milletsında atom enerjisinin motris bir kuvrülerek saat (18.50) de oturuma son kestra üyelerini yürekten tebrik ederiz. vekilleri, seçim dairelerinde ineelemelevetten daha ileri bir şey teşkil edebilN. rine ve temaslarına devam edtceklerverüdi. mesi için en az 25 sene beklemek lâdir. Ara seçimleri nisana doğru yapı.......luııiııınmııııllllllllllllllllllliniIİIIinillllllllüHlllllllltlUimımmiMiı» zımdır.» lacağından her iki partinin de bu seBir küçük kâğıd parçası çlmler dolayısile açık milletvekilliği Amerikan mütehassısı diğer taraftan, olan bölgelerde tatil devresinde sıkı bir bir atom serisiniı» mevcudiyetinj teçalışmaya gireceği tahmin ediliyor. yid ederek demiştir ki: Öğretmenlerin maaşlan « Amerikada, küçük bir kâğıd par Bo{tnra/i I inci sahliede Baftaraft 1 tnd sahijede Ökokul öğretmenlerinin umumf muvaçası mevcuddur ki, bunun üzerine ya Üstündağ imzasile bir telgraf çekilmiştir. termiyeceğini belirtmiştir. Filhakika Bafmakdleden devam zeneye almmasma dair kanun tasansı z:lmış olan formülü ben de okusaydım Tel^rafta bilhassa şöyle deniliyor: Yunanistanı kurtarmak için diktatörzırlamakla tamamile serbest kalacak Meclise verilmişti. Oğrendiğimize göre, beîki de anlamazdım. Askerlerimiz bu «Toplantı neticesinde: 1. Kenan Öne lüğe ihtiyac olduğuna dair noktai nazar Millî Eğitim Bakam, yarmki oturumda kâğıdı muhafaza etmektedirler. Kâğıd rin partiden ayrılırken partiyi dağıtma lar ileri sürülmüş ve bu görüşler önemli lannı düşünürler. Bu da gazetelerde, söz alarak, tasarının, kısa zamanda çıkmühürlüdür ve zaman zaman memle ğa matuf bütün sözlerinin nefretle tak çevreler tarafından desteklenmiştir. mecmualarda, nutuk ve konferans ması için Karma Komisyona havalesini ketin bir tarahndan öbür tarafına doğ bihi, 2. İstanbul 11 kongresinde Kemal Parlamentoyu dağıtacak ve memle larda belli bir zümrenin harayacağı teklif edecektir. nj Holaşünlmaktadır.» Silivrilinin, kendisinin komiteciük ik keti doğrudan doğruya idare edecek bir gayretlere bağlı farzolunur. İşte milMarshall plânmm tatbiki için tizası adam öldürmüş ve öldürtmüş oi hükumet şekli ihdasınm bazı siyasî letin sağduyusu burada kendini belli duğunu söylemesi hayretle karsılanarak şahsiyetler tarafından ciddl surette dü etmeli ve çeşidii tartışma konulan yeni tedbirler akndı böyle bir harekette bulunan insarun, ne şünülmekte olduğu da bilinmektedir. Londra 20 (a.a.) Britanova: Mararasından cemiyet menfaatine uygun milletvekili, ne de Demokrat Parti saf Atina 20 (a.a.) Reuter: Amerikanın shall plânm:n tatbik mevkiine konulolan yolu bulmalı, benimsemeü ve larmda yeri bulunamıyacağı; 3. Fazla «Federal Reserve Bank» nezdinde buması hakkında yeni tedbirlerin alınmış onu ^rütebilmelidir. tahsisatlarınl genel başkana tevdi eden lunan Yunan altınlannın «serbest bıraolduğu bugün burada bildirilmiştir. iki buçuk yılhk tecriibeler gösterdi Marshall plânı ile ilgili memleketlerde milletvekillerinin takdir edildiği ve bu kılması» hususunun Amerika tarafından «Ruslar, Avrupayı öldürmek vecibeyi henüz yerine getirmemis olan kabul edildiğini dün haber veren Yu ki, Türk milleti umumiyetle doğru bir tetkik seyahati yapmak ve bu mcmlann da arkadaşlarma iltihaka davet nanistana Amerikan yardım heyeti baş gören, iyi düşünen ve sağlam hiiküm ieketin iktisadî, malî ve sınaî durumlaiçin ellerinden geleni edilmesi; 4. Hürriyet Misakma aid bağ kanı Dwight Griswold, Yunan hüku veren bir millettir. Demokrat Parti nnı incelemek üzere bir ingiliz . Franyapıyorlar» lılığın, bütün milletvekillerimizde k'iv metinde temsil edilen iki parti liderle de, şimdiye kadarki muvaffakıyetle sız heyeti teşkil edilmiştir. Heyetin yetle berdevam olduğunun ve bu hu rine aşağıdaki ihtarda bulunmuştur: rini sırf bu üstün karakterli millete Türkiyeye ne zaman geleceği henüz biWashington 20 (a.a.) Oumhuriyetçi susta büyük kongrece genel kurula vecLiberaller ve halkçılar kavga etmeklinmemektedir. partinin dış isleri mütehassısı Fosîer rilmi? olan salâhiyetin zamanı gelince ten içtinab etmelidirler. Bir partinin di dayanmasına. yalnız onun sesini dinDulles bugün âyan meclisinin dış isleri tereddüdsüz tatbik edileceğinm, bu ve ğerinden daha istifadeli bir mevki elde lcmesine borcludur. Şahıslara aid dekamisyonunda yapüğı demeçte Avru sile ile de teyidi ve bunlann genel ku etmek için uğraşmasından mütevellid dikodular Demokrat saflarmda yakın paya yardım plânının hiç şüphesiz sulhu rul başkanlığına bildirilmesi kararlaştı siyasî buhranlar Yunanistanın istikra zamanlara kadar hemen hiç görül Baştaralı 1 inci sahıfede tesis yoiunda bir adım teşkil ettiğini rılmıştır.> rına karşı bir itimadsızlık sebebi teşkil müyordu. nasıl bir durum takınacağını öğrenmek söylemiştir. Mr. Dulles, Birleşik Ameriedebilirler. B u itibarla son zamanlarda kulağı istedik. Dün bu maksadla kendisini bir kanın bir beşerî sefalet denizi ortasınhayli aradıksa da Ahmed Kemal SilivMarkos hükumeti ve Polonyanın mızı tırmalıyan bazı seslere üzülüyoda imtiyazlı bir sehir halinde uzun riliyi bulmak imkânmı elde edemedü. durumu ruz. Acaba onlar da eskidi mi diye müddet yasamakta devam edemiyeceDostlarının ve yakın arkadaşlarmm söyVarşova 20 (a.a.) Polonya hüku içimizde bir kuşku uyaruyor. Bir çığır lediklerine göre, Demokrat milletvekili, ğini ilâve etmiş ve Avrupa hür devletmetinin her ne kadar General Markos'a açılır da «sen, ben» kavgalan De Fuad Köprülünün dünkü beyanatını lerinin harb yaraları henüz iyileşmekte karşı bir sempati beslemekte olduğu mokratların arasında alıp yürürse nebulunan nekahet devresinde birer hasta okuduktan sonra, gazetecilerin sualleriLondra 19 (B.B.C.) Avam Kama kabul edümekle beraber hiç olmazsa olduklarını ve fakat Sovyetlerirc bu yatice itibarile bundan en fazla Demokne maruz kalmamak ve arkadaşile bir ralan öldürücü bir hale getirmek içln rası üe Lordlar Kamarası bugün çalış şimdilik, Markos'un âsi Yunan hüku ratların kendileri zarar göreeeklerdir. münakaşaya tutuşmaktan kaçınmak için malarına başlanuşlar ve tatilini Fasta metini taıumak hususunda en ufak harb müstesna, ellerinden geleni yagcçiren Mister Churchill, Avam Kama arzusu dahi bulunmadığı bildirilmek HalkiD sağduyusunu biraz ihnıal Silivriye gittiğini işaa etmeyi uygun bulpacaklarmı açıklamıştır. eder görünen sayın muhaliflerimize muştur. Fakat ısrarlı araştırmalardan rasının bugünkü toplanüsma iştirak et tedir. Mr. Dulles demistir ki: ona kulak vermelerini yürekten tav sonra dün akşam saat 19 da bir muhar« Sovyetler pek iyi bilirler Jd sana miştir. ririmiz Demokrat milletvekili Ahmed siye ederiz. Lordlar Kamarasında Filistin mesele. Londra Büyük Elçimiz, Irak yici ve yüksek bir fikrl seviyede buluKemal Silivriliyi bulmuş, Fuad Köprünan 250 milyonluk bir Avrupa bloku, si üzerinde bir konuşma olmuş, söz aNADİR NADİ lünün, hakkındaki ithamlarma karşı ne heyetine bir ziyafet verdi hattâ Sovyetler Birliği için bile kolayca lan Lordlar, Ingilterenin Arablarca ve diyeceğini sormuştur. Ahmed Kemal Simağlub edilecek bîr blok değıldir.> Yahudilerce kabul olunmıyan taksim Londra 20 (a.a.) Anadolu Ajansıîngilterede Türk resim sergisi lıvrüi, arkadaşımıza şunları söylemiştir: • Mr. Dulles sözlerinin sonunda, İngü projesini tatbik etaıekten çekinmesi ü nm özel muhabiri bildiriyor; « Ben politika işlerinde de görünterenin mukadderaünı Avrupa kıfasına zerinde ısrar etmişlerdir. Hükumet sözLondra 20 (a.a.) Anadolu Ajansın'.n düğüm gibiyimdir. Öyle çapraşık şey'ere Büyük Eçi Açıkalm, Londrada buluveya denizaşırı her hangi bir grupa bağ cüsü, hükumetin gelecek mayıs ile a ran Irak Başbakaru Salih Cabir'in baş özel muhabiri bildiriyor: benim aklım ermez. Pazar günü il konlamakta gösterdiği tereddüdün Avrupa ğustosta mandaya son vereceğini ve Fi kanlığı altındaM Irak heyeti serefine dün Son dört aydanberi Ingilterenin muh. gresinde ne söyledimse hepsi doğrudur. birliği için başlıca bir mâni teşkil etti listini boşaltmış olacağını anlatmıştır. bir öğle ziyafeti vermiştir. Bu yemekte telif şehirlerinde teşhir edilmiş bulunan Fuad Köprülünün beni yalancı çıkaran ğini ilâve etmiştir. Irak Âyan Meclisi Baskanı Nuri Said Türk resim sergisi, dün, Cambridge U cevabını gazete'erde okudum. Bu oevaKaşar peyniri ihrac edilmiyecek Paşa, eski Başbakanlardan Tevfik Sü niversite şehrinde törenle açılmıştır. bmı, takib ettiği yol ve programa göre Ankara Opera binası Ankara 20 (Telefonla) Ticaret Ba veydî, Dış İşleri Bakanı Cemali, Savun Britanya Güzel Sanatlar heyetinin da hazırlanmış bir cevab olarak telâkki edikanlığından verilen bir habere göre, ka ma Bakanı ŞakirülVâdi ve Irak Bü veti üzerine serginin açılışı münasebe yorum. Kendisile münakaşaya şimdilik tamamlanıyor şar peyniri ihracına şimdilik müsaade yük Elçisl îinir Zeyd de hazn buiun tile bir söylev vereo Türk basm atasesi, lüzum görmüyorum. Parti Meclis GruAnkara 20 (Telefonla) Yeni Opera edilmiyecektir. Ancak çok az miktarda muşlardır. son otuz senedenberi memleketimizde pu ve Haysiyet Divanı bu mevzuda elbir.ası inşaatının, şubatın ilk haftasmda takas usulü ile kaşar peyniri ihracatı kültür alanındaki üıkişafları anlatmış, bette kararmı verecektir. Bir hafta kaLübnanda çiçek vak'alan taaıamlanmış olacağı anlaşılmaktadır. yapılmaktadır. Kaşar peyniri ihracatçıve Cumhuriyet devrinin güzel sanatlar dar Istanbulda kaldıktan sonra Anka14 şubat cumaresi günü ilk temsil ve lan, İngiliz lirası fle satış yapmak isteBeyrut 20 (a.a.) Lübnanda 60 çi sahasında sağladığı gelişmeleri izah et raya döneceğim. Bu mevzuda başka söyrüesektir. mektedirler. miştir. çek vakası görülmüştür. Iiyecek sözüm voktur.a Yeni keşifler ve atom hakkmda verilen izahat "Amerika C.fLP. Medis uyumıyacak dünkü şiddetli tartışma Baştarafı 1 ftıci sahijede milletvekili Şemseddta Oünaltayın baş de la Brucholkrie Celâl Bayar bu akşanı Balîkesire hareket edîyor I Baştarafi 1 »TMH »ahifede başksnlığma avukat Abdurrahman Münib Berkan. ikinci baFkanhğa, Dr. Emın Nihad Sözeri ve muhr.sebeciliğe de Salâhaddin Giivendiren intihab edilmişlerdir. yostnun, &tidar partisi h«sabına pagsnrla yaptıgı yolundaki şikâyetler, Demokrat Parti tarafından yapılan bir k^nun teklifi ile Meclise aksetmiş, son remDkratik gelişmeler üzerine hükume de bir taraftan radyo neşrivatınm bu bakımdan ajarlanması mevzuunda tet kikltr yapmıştır. Bu tetkiklerin verdigi kanaate göre, siyasî partüerin, radyo' dan, ancak seçim zamanlannda faydalann^sı uygundur. Bu esas dairesinde bir de kanun tasarısı hazırlanmaktadır. Iktîlarda olsun olmasın siyasî partilerin radyodan istifadesi, müsavi derecede olacak ve bu da, seçime tekaddüm eden günlere inhisar edeeektir. Bu şekildeki istifadeler de seçim tarininden iki gün önce son bulacaktır. Moharrir olduksa •II ; sih Kaplan da bu mevzuda hayli ağır Kemal Turan ve Cavid Oral, grup müzakerelerinin ifşası aleyhinde buhmır.akla beraber tenkidlerinde daha mutedil hareket etmişlerdir. Bu rr.evzudaki görüşmelerde hemen bü'ün foz alar.b.r, mahrem müzakereleri ifşa etrr.enin doğru oimadığı noktasında birUşraiş'.erdir. Ancak bu sızıntılara yüzde yüz mâni olacak bir tedbirin bulunamadığı anlay.hyor. Gazetecilerin, bu müzakerelere dair malumat edinme yolundaki gayrederinin, grup müzakerelerinin aldığı ehemmiyet nisbctinde artması bu tereşşühiere yol açmaktadır. Buna, bir ağızda grup tebliğlerinin, en mühim meselelerde bile pek vuzuhsuz, pek kuru ve kısa o'.masının sebebiyet verdiği de inkâr edilemez. Bugünkü konuşmalarda bu cihetin nazarı dikkate almmasının beJirdiği anlaşılıyor. Tokat milletvekili Recai Gürelinin Havrandaki bir hâdiseye dair İç İşleri Bakanından izahat istiyen takriri de grupun bugünkü gündeminde idi. Recai Güreliye göre Demokratlar, Havrandaki toplantılannda CJîJ». ve hükumet hakkında pek ağır çeküde konuşmuşlar ve bağırıp çağırmışlardır. Bunlapı da hoparlörle toplanü salommdan dısarıya da yaymışlardır. Mesele, yeni değildir. İç İşleri Bakanı Mür.ir Hüsrev Göle, bu hususta gereken izahlarda bulunmustur. Bundan başka, grupun geçenlerde yapüğı bir toplantıda uzun ve hararetli görüşmelere yol açan Şeker Şirketind«ki yolsuzluk meselesi dolayısile hükumetçe yapılan tetkikler hakkında da grupa malumat verilmiş ve meselenin, Cumhuriyet Savcılığma intikal etmiş olduğu bildirilmişiir. Tebliğ Ankara 20 (a.a.) C.H. P, Medis Grupu Başkan vekilüğinden: C.HP. Meclis Grupu Genel Kurulu (20/1/1948) saat (15) te Sıvas İnsanda önüne geçibnez bir yakmlık duygusu uyandıran yumuşak ve zeki bakışları var. Eşyanm derin mar.asım kavramaya çalışmaktan biraz yonjlmuî 3İbi. T2tlı ve doğruca içinize hitab edei Celâ! Bayar serefine ziyafet 3esini dinlediğiniz zaman onun her dsrBu ak""n şehrinıizden p.yrılacak oları dinize çare bulacağına, her müşkülünüzü Demokrat Parti Gene! Başkanı Celâl Baçözeceğine inanıveriyorsunuz. Yaşmdan yar şerefine bugün ögleyin, v e n i idare beklenmiyeoek kadar olgun kafalı bir kuru'.u ve haysiyet divanı tarafından insan. Taksim Gazinosunda bir ziyafet veriPiyanosunun basmda, Monique de !a lecektir. Bruchollerie, görünüşünden sızan bütün Demokrat Parti radyodan istifade meziyetleri son haddine ulaştırabildiğini edebilecek isfoat ediyor. Tekniği, varlığmm gayesitıe AnJîara 20 (Telefonla) Devlet radulaşmak için zaruri bir vasıta olarak tr kaç gün evvel bu sürunlarda yazdığun bir yazı, ts tanbulda oturan bir Trab" zonlu okuyucunm müteessir etmiç, bana çu mektubu yazıyor: Bağdadda, Irak İngiliz andlaşması aleyhinde nilmayişler yapıldı MeHis şubat orfasında kış taffli Izmir DenRokralları ve son hâdiseler Amerikan heyelinin Yunanistana ihtarı Amenfüyü unutaeaklar mı? Avrupaya yardım meselesi «Beyaz oy» davası Lordlar Kamarasında Filisfin işi görüşüldü <CUMHUBIYET»in Tefrikası: 38 ELiNiRKEN Yazan: JMKAT ASIM KÖKNAR «Altı sene kafa patlatacaksın! Gençli Artık ihtiyarlıyorum Bedia, dedi ğinin en güzel zamanını mahvedecek Bak, alnımda, gözlerimin etrafında kısin. Ne için? Hayatta kazanıp muvaf rışıklar beürrrüş. Saçlarımda beyaz telfak olabibnek için, değil mi? Boş lâ ler var. Kendimi öyle çirkin buluyoruro kırdı! Bunun için tah^ile ne lüzum var? ki aynaya bile bakmak istemiyorum. Dünya4a her şey şanstır, monşer, şans, Halbuki bir kaç sene sonra bu suratı da arıyacağun.» yalnız şans!» Ferda: Otomobil kapıda bekliyordu. Dışan Mazharcığım, dedi, galıba yorgun da yağmur, rüzgâr vardı. Ferda uzak sun. Yoksa sakın rahatsız filân olmaya laşan arabayı gözlerile takib etti. Karsın!» şıki yolda çimento yüklü bir deve kaO zaman Mazhar zehirini döktü. Mös filesj ağır ağır ilerliyordu. yö Yensen'e söğüp saydı. Ticaret yapxxvn ması için sermaye vermeğe razı ol • Eylul sonuna doğru tC hattının 3 ünmıyan babasınm aleyhinde söylemediğini bırakmadı. Herkes fena, hodbin, cü kısma kadar olan büyük bir parçası işletmeye açıldı. Artık Malik Beyler için menfaatperestti. Ne insanlık, ne aile İstanbula gidip gelmek kolaylaşmışb. muhabbeti, hiç bir şey yoktu. 3,5 saatlik kısa bir otomobil yolculuğunKansı onu teskine çalışıyordu. dan sonra, bu yeni yoldan, Ankara üBedia Fatmaya: zerinden doğru tren vardı. 2 . 3 aya ka Kalkalım mı, dedi; geç oldu? dar 3 üncü, 4 üncü ve 5 inci kısımlar da Arük gitmek istiyordu. Ferda onları bitiyordu. Ve böylece yakında E şehri alıkoymak için bir şey söylemedi: Maz şimendifere kavuşacakü. harın asabî zamanlarında kimsenin buHer bir parçanm ikmalinden sonra, lunmasııu istemezdi. Kocasuıın baş Ankaradan salâhiyettar bir heyet gelekalarııun yanmda acı bir söz söyleyip rek orasını hükumet namına teslim akteıdisini hırpalamasından( küçük dü lırdı. O zaman şenlikler yapılır, mütoşürmesinden korkardı. ahhid büyük bir ziyafet verirdi. Bu bir Bedia, çapkasını düzeltirken o da ay !âdet, an'ane idi: Mükellsf, şampanyalı '«kabul ziyafeti>. Karsılıklı nutuklar nada kendi yüzünü tetkik etti: DAĞTÂM söylenir ve bu mesud hâdise böylece tes'id edilirdi. Malikle Ferid, işi zamanında yetiştirebilmek için sabah gün doğarken çalışmaya çıkıyorlar, karanlık basmadan eve dönmüyorlardı. Soribahar soğuk, yağmurlu geçiyordu. O gün Bediaya nahiyeden misafirler gelmişti: Posta Müdürünün hanımıle Nahiye Müdürünün ailesi Fatma, onlara görünmeden gizlice sıvıştı. Seyis Mehmedi buldu. Aü eğerlemesini söyledi. Madam Yensen'i ziyarete gitti. Aşçıbaşı, madam evde mi? Genc kız, hayvanı ağaca bağlarken kapı açüdı: Buyurun, buyurun, Madmazel Fatma! Nasılsınız? Çabuk girin! Bugün benim evimi çok seveceksiniz. Içeride r.angal yanıyor. Öyle sıcak ki! Fatma, salona girince şaşrrdı: Divanlar, koltuklar, hepsi güyük, küçük halılarla örtülmüştü. Yerde hayvan postları, şuraya buraya atılmış kürk yastıklar vardı. Oda bütün değişmiş! Ne güzel olmus, madam. Ya, gördünüz mü? Basma kılıfları, i e t e n örtüleri kaldırdım. Eşyama da kış tuvsleti yaptım. O zamana kadar içinde saksılarla b:r köşede duran kocaman pirinc manga! etrafa hararet saçarak büyük tepsinın üstvnde odanm en ortasmı kaplıyordu. Ne iyi etiiniz de geldiniz, Madmazel Fstma! Sabahtanberi hep bunlarla uğraştım. Biraz evvel işim bitti. Mangalm kenarında kitab okuyordum: Cenub kutbu kâsiflerinden «Charcotenun seyahatnamesini.. Şu koltuğa geçin, Madmazel Fatma. Şöyle, pencerenin yanına. Charcot, Penguanlardan bahsediyor. Meğer ne sevimli mahluklarmı?! Eminim, siz de benim gibi onlan pek seveceksiniz. Yere, yastıklann üzerine oturdu. Açık duran kitabı alarak: cDinleyin> de61 «Penguanlar muntazam bir kan koca hayaü yaşarlar. Birleşmeden evvel, erkek Penguan kendini beğendirmeğe çalışır. Dişi Penguan, cilveler yapar. Mesud bir çift teşkil edeceklerine kanaat getirdikleri zaman evlenmeğe karar verirler. O zaman nişanlılar karşı karşrya geçer. Yarun saat, bir saat kemali ciddiyetle, ölçülü hareketlerle birbirlerini selâmlarlar. Sonra aralarma bir üçüncü şahıs girer. Bu, herhalde, onlarm «evlendirme memuru», izdivaclarını takdis eden papas veya belediye reisidir. Bu merasimden sonra evlenirler. Ve emin olun ki, Bay ve Bayan Penguan bir çok insanlara güzel birer sadakat misali olabilirler. Madam Yensen, kitabı kapattı. Nasıl? Penguanları sevdiniz mi? Ben kutüblara gidip onları görmeyi çok arzu ederdim. Fatma da bu «balık kuş» ları çok şirir buluyordu. Fakat onları okşamak için güneş yüzü görmiyen buz diyarlarma kadar gitmeyi gözüne aîamıyordu. Ben güneşi severim, madam. Kışı olmıyan. ağaçlarmm yRprakları dökülmiyen, her mevsimi ılık bir bahar ^ibi geçen vlkelerde seyahat etmek isterdim. Madam Yensen: Yazık! dedi. Demek ki siz benim memleketimi görmek istemiyorsunuz. Halbuki bizim karh dağlarımızın, buzlu göllerimizin ne büyüleyici bir sihiri vardır, bilseniz! Dışarıdan konuşmalar, şen kahkahalar işitiliyordu. Kapı açıldı. Ferda ile çocuğu, rüzgârdan pembeleşmiş yanaklarla içeriye girdiler. Ferda, ayakta etrafına göz gezdirdi. Ne güzel düzeltmişsiniz, Madam! Tam kış odası olmuş. Dışarısı öyle soğuk ki! Oya, gel, mangalda ellerini ısıt! Ceketini çıkar. Madam Yensen sevincle: Sahih, beğendiniz mi, Madam Mazhar? diyordu. Kocam, akşam gelince çok şaşıracak. Masanın üstündeki küçük gümüş çanı salladı: Hasan! Ahçıbaşıya çay söyle. Ama çok sıcak yapsın! Oya, Fatmanın kucağma yerleşmişti. Genc kızm boynuna sanlıyor! «Hani bana bir masal söyliyecekün Fatma ablacığım» diye sokuluyordu. Ferda, cebinden gazete kâğıduıa sanlmış küçük bir paket çıkardı: Ben işimi de aldım, dedi. Yastık kılıfları için danteıâ örüyorum. Madam Yensen: Bıravo, çok iyi ettiniz. Madam Mazhar, dedi. Bana da gayret verdiniz. Başlanacak bir küçük örtüm var. Ksç zamandır duruyor. Lor.dra 20 (a.a.) Rusyazun güneSökede grip salgını Dikiş sepetinden bir parça mavi ke yinde ^ıcaklarm fazlalığı yüzünden Don tenle rengârenk kutonperleler çıkar nehrinde seyrüsefer baslamısttr. Söke 20 (a.a.1 Grip hastalığının soa dı. Bu nehir, bu mevsunde ekseriya buz günlerde arttığa görüldüğüaden okuilar btş gün müddetie kapatılnuçtır. (Arkost v*r) larla orrülü bulunmakta idi. «Sayın Burhan Felek, «Cuınhuriyet> gazetesinin dünkü nüshaamda intişar eden «Zavallı İstanbul» başlıklı y a a n ı a okuduğum zaman emin olunuz ki taaaamen sanümi ve şiddetli bir üzüntü duydum. Fakat bu üzüntünün sebebi istanbul şehrinin ve hususan 1JTT"'"™T" uğradığı ihmal değil, sibu ihTwa1î takbih ed«rken diğer şehirlere ve maalesftf hakikaten zavallı bir durumda bulunan bazı şehirlere lâyık görmediğiniz alâkadır. Guya her ?ene Nafıa bütçesine baktığmız zaman endişe duyaımıssınız ve guya Antalya, Iskenderun, Mersin, Samsun ve Trabzoa limanlanndan bahsedilirmiş ama IstanAnkara 20 (Telefonla) Devlet Zi bul limaTnm kimse diline alamazmış. raat Işletmeleri müdürü Şefik Bakayın evine, kapısını kırarak giren, 30 bin li Anlasüryor ki, siz, zavallı Anadolumuzu, ra değerinde mücevher ve kıymetli eşya osun zavallı limansız şshirlerini ve heUe ccuhtelif tipte tabancalan «1»"» Ga e Trabzonu hiç tazomıyorsunuz ve zanlatastray ve Mülkiye mezunu, aynca nediyorsunuz ki, Trabzon veya Samsun yahud Antalya lizcanlarından kolayca A.nksrada mühim bir mevki sahlbi olart bahsedüebilir v» belki zannediyorsunuzi Adnanla suç ortaklannın durusjBasma, ki oralarda bir seyler yarnlır. Iste beni bugün birinci asliye ceza mahkemesinde üzüntülere düşüren sebeb sizin gibi bir başlandı. Tahkikat evrakı okunduktan memleketseverin ve efkârı umumiy» çonra sanıklann sorgusu yapıldı. Hırsız temsilcisinin böyle bir fikre sahib olması lar, bu eşyayı çaldıktan sonra Hatibçayı ve bu yolda idarei kelâm etmesidir. Bu yanındaki mezarlığa giderek, çaldıkla çdk acı. Halbuki ben sizi, memleketia rını bölüşmüşlerdir. içyüzümi ve acüannı çok iyi bilen bir Şefik Bakay, hâdisenin, kendid Pa kimse zannediyordum. Hattâ TrabzonuB riste iken vaki olduğunu, Adnanı aile limansızlığmdan çikâyet eden ve Trabce tanıdığını söyliyerek dedi ki: zonun bir türlü tahakkuk ettirjlmiyeB « Kapı, demir küskü ile kırüarak a bu hayatî ihtiyacmdan bahseden bir y a a çılmıştır. Evdeki bütün dolablar da aynı göndererek münasibse nesrini ve hig şekilde kınlmıs ve 30 bin lira değerind» olmazsa bu zavallı sehrin asırlar boyu eşyao çalınmıştır. Bunlann, madd! bir mazisi olan bu hakkının müdafaasıkıymrtinden ziyade, bence manevî de nı istemeği düşünüyordum. Meğer n« ğerleri mühimdir. Zira dede yadigân kadar aldanmışrm! hanralardır. Seyahatten dönüşüraden Demek siz sadece îstanbullusunuz. bir aıiddet sonra bir ihbar mektubu aldım. Mektubda, hırsızlığm kimin ta Heyhat, biz böyle bümezdik sizi v« hemşerilik gayretini bu dereceye vardr rafmdan yapüdığı ve hangi eşyalann rarak yurdun her türlü medenî vesait* çalınınış olduğu bildiriliyordu. Mektuten mahrum köslerini asla görmediklerl bu ztbıtaya teslim ettim; Adnan ve arbir al&ka ile ithama kalkışacagınızı h»kadaşian yakalandüar.> yalimizden bile geçirmezdik VA VA» Şefik Bakayın evi karşısındaM aparMahmud Goloğlu bmaııda oturan Neriman Koçman, dinHer seyden evvel surayı tebarüz ettirlendi. Tanık, çalınan eşyalan, bir plâj mek isterim ki, memleketin Umuınl çantaa ve bir paket içinde kaçınrlarHarbdenberi geçirmekte olduğu azim ken gördüğünü söyledi. Adnanın avutahavvülât arasında en büyük şehirlekaü Asım Ruacanın, müvekkilinin kerimiz bir çok kayıblara uğramıştır. İ«faletle tahliyesine dair talebi reddedildi. mir yannuştır, İstanbul payıtahüığım Diğer tanıklarm dinlenmesi için duve nüfusunun yansını kaybetmiştir. ruşms başka güne bıraküdı. Trabzon da İran transit yolunun artık islemez olması yüzünden ticarî ehemmiyetini kaybetmiştir. Bu, oturup üze Bzştarafı 1 tnei sahijede rinde uzun uzadıya maşgul olmak gereı bir davadır. Bir şehri, bir liman inmakta olduğu sedler savesinde on köy etmekle kalkındırmak kabil olsa if Etylâbdan kurtulmuştur. kolaylaşır. Çine çayı taşü Elimde Trabzon şehrinin mifuiuna Aydın 20 (a.a.) Dünkü yağmurlar dair iki rafcam var. Birisini 1311 tarineticesi Çine çayı taşmıs, AydmÇine hinde (yani 1895) te basılnııs Kamusçosesiri kaplamıssa da gidiş gelise mâni ülâlâm adındaki tarih, coğraiya luga ılmari£ktadır. Sular çekilmektedir. tinden abycrum. Bu kitab Trabzonun Meaderes nehrinde de sular bu yıl üfusunu 42 bin olarak gösteriyor. Bu, geçen yülara nazaran fazlalaşrnamıs ve Sultan Hamid devrine ve benim küçüyağmurlar neticesi bugün de taşkın yap cük çocukluğuma düser. Ikincisi, 1945 mamıstır. senesi sa>unında bulunan rakamdır: Simâv 20 (a.a.) 24 saattir Eağanak » bin. halinde yağan yağmurlar neticesi Simav Ben, Trabzonun bu transit yolunun çayı 76 santimetre yükselmiş, Simav ;apanışı yüzünden uğradığı zararlan ovasını basmıştır. Sular M. Kemalpaşa bundan iki sene evvel bir Trabzonludan ve Krracabey istikametinde yürümekaldığım malumat üzerine bu sütunlarda Hdir. yaonıştun. Eğer yanlarımınn tesiri olsaydu Uman yapılır ve Trabronlular rahat ederdi. Aaz okuyucumun vatanı hakkındaki haklı hassasiyerini takdir ederken, o* nun da. içinde Trabzon şehrinin şimAnkara 20 (a.a.) Bir sıra konfedild nüfusunun tamam iki buçuk mısli ransisr verm«k üzere Ankaraya uğraaç ve muhtacı muavenet adam bulunan, mış b'Jİunan Toulouse Hukuk Fakültesi »inlerce veremi, binlerce işsizi, türlü profe=örlerinden ve Fransız Cumhuriyet cemiyet hastahklan ve bin türlü ihtiİstişare Meclisi üyelerinden M. Andr^ yadle Türk vatanına beyin vazifesini Hauriou, bu sabah yaptığı bir basın topgörmeye çalışan İstanbul şehri için de lantısmda kendisine sorulan müteaddid lork yılda bir «Bizim liman ne olacak» sualleri cevablandırmış ve ezcümle dediye yazdığun yazıyı haklı bulmasını miştir ki: ıterim. Ben yazımda .Trabzon yapıldı c Burada gördüğüm hüsnükabulden a bizimki neden kaldı?» demedim. Biçok nütehassis oldum. Gerek Istanbulda zirakinden bahseden bile yok, dedim. ve gerekse Ankarada Türk öğrencilerin Yalan mı? Bugün Türkiyede yapılması kendilerine iygh ettiğim meseleler kar zarureti her gün duyulan limanlan sıra. şısmcla gösterdikleri alâia üzeriınde büırsak İstanbul en sona mı kahr? Bunu yük bir tesir bıraktı. Bu öğrer.ciler ba ıir kalera çırpıştırdıktan sonra şimdi na Fransız öğrenciîerini hatırlatü. Ger ;elelim Trabzon davasına.. eekter. bizler birbirimize pek yakınıt Evvelâ şurasını belirtmek doğru olur Zira, hepimiz Akdenizliyiz. Hiç şüphesiz ki; Trabzonda para kazanan, sade TrabAnkara büyük bir düşüncenin fevkalâ zonda değil, memleketin her tarafında de bir neticesi ve güzel bir basarıdır.» >ara yapanlar, kendi memleketlerini bıBurdan sonra sözü siyaset sahasına rakıp İstanbula geliyor ve yerleşiyorlar. n.ilkleden Protesör Hauriou, dünyanın Bu, İstanbul için bir kâr da olsa, öteki en biîyük iki devletinden birinin kom kasabalar için «dyandır. Zenginler bir şusu clan Türkiyenin durumumın neza araya toplamyorlar demektir. Binaenaleyh ben Trabzon nüfusunun azalmaketine isaret etmiş ve demiştir ki: « Halen milletlerarası siyaset bu iki • smda, Trabzonda sefalet hâkinı ohnabu hareketin de payı oîduğu kaüstün devlet arasındaki zıddiyetin ağır j hğı alündadır. Bununla beraber şu ka j n a a t i n d e j i m . Bundan başka eğer şimdinaatte>im ki, dünya siyasî birliğe doğ y e kadar iktidar mevküne gelen Başvekil ru gitraefctedir. Bu birliği harbe başvur. v e Vekilleri gözden geçirirsek, içlerinde madan tahakkuk ettirebilmek için bu fcjr ço^ Trabzonlu görürüz. Hattâ şimiki ürtün devlet arasmda bir köprü ; dikî Başvekilimiz de Karadenizlidir. kurmak lâzımdır. Buna «Uçüncü kuv Bunlar, Trabzon Umanuu neden düşünvet» adını verebüiriz Bu üçüneü kuv mez ve neden bugünkü acıklı duruma vet, Fransa ve ingiltere üe bu iki üs nihayet vermezler. Bu da benim kabatün devletin ve hükmü altında bulun hatim midir? Ve son bir kaç söz: ^' mıyar. diğer memleketlerden teşekkül edebilir.> Memleketin her tarafında timar edilÜskübde muhakeme edilen mesi lâyım gelen yaralar vardır. Bun" larin hepsini benim gibi bir adamm bilTürkler «Yücel» teşkilâtına mesine imkân yoktur. Zaten ben böyl» bir iddiada da değilim. Bir adamın gazeta mensubmuşlar muharriri olması da kendi hemşerilik Londra 20 (A.P.) Bugün Londra hislerini öldürmesi manasına gehnez. daki Sovyet monitörü tarafından basuıa Bir vatandaş sıfaüle okuyucum ne katevzi edilen bir Tass ajansı haberinde dar Trabzonlu ise, ben de o kadar ts18 Türk «casus i* tethişçisinin> Yu tanbuUuyum. Bu bir kabahat midir? goslavyanın Skoplee (Üsküb) şehrinde Bakmız İstanbulun bedbahtuklanndan yargıİMmalarrn» başlanıldığı bildiril biri de budur. Bir İstanbul çocuğunun mekteâr. kendi şehri hakkında söz söylemesi bile Tass ajansmın Belgrad menşeli bu ha baska şehirli vatandaşlara ağır geliyor. berince, samklardan bazılarının «Yüoel» Muharrir olduksa maskah resimiri unuta olarak anılan bir tethiş ve casusluk çe cak değiliz yal Biz srrası geldikçe, Trabbekesini 1945 yılı yazında gizlice kur zondan da. Samsundan da, Mersinden nağa başladıklan ve Üskübdeü Türk de bahsederiz. Oralarda yapılan imar konsolosunun kendilerine talimat ver hareketlerini büyük sevincle, yapılmıdiği ileri sürülmektedir. yanlan teessürle karsılanz ve sırası şeTeskilât, casusluk. Türk ve Malîedon lince, ayda yılda, belki bes yılda bir yalı hslk arasında karısıklık çıkarmak ve kere de İstanbuldan bahsederiz. Bxıntethişçilik hareketlerile ödevlsndirilmiş dan daha tabiî ne olabilir? tir. Sanıklann bir kısmı ise sonradan «Demek siz sadece İstanbullusunuK» «Yücel» teşkilâtına üye olmuşlar ve teş Heyhat biz böyle bilmezdik> diye kakilâtm gayelerine hizmet edeıeklerine bahat islemls gibi adama çıkışmak v* and içmişlerdir. ayıblamak reva midir? B. FELFK Rusyada sıcaklar Yüksek mekfeb meznnu hırsız Egede su baskını Fransız profesörünün gözüe Türkiye