28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Temmnz 1947 i Prenses Elizabeih'itı nişatılanması Dün Londra Kraliyet saraymda (6000) kişilik bir gardenparti * verildi Londra 10 (B.B.C.) Prenses Elisabeth'in Yüzbaşı Mountbatten ile nişanlanması dolayısile bugün sarayda 6000 kişilik bir gardenparti verilmiş ve burada ilk defa olarak prenses nişanlısile beraber görünerek tebrikleri kabul etmiştir. kabinenin 10 temmuz günü olağanüstü bir toplantı yaparak Paxis konferansina iştirak etmek meselesinl tefcrar baiıis mevzuu ettigi anlatıldıktan sonra bütün Slav mllleUerüe şarii Avrupa memiekeüerinin konferansa iştirak etmemsğe karar vermi§ olduklarına lşaret edilmektedır. Aynı tebliğde Çekoslovakyanın iktısaden bu ınejrıleketlere bağlı olnıası dolayısile onun bu konferansa iştirak etmesinin Sovyetler Birliği aleyhinde bir hareket olarak tevil edilnıesi ihtimaline mebni hükürnetin durumu inceledikten sonra Paris konferansına iştirak etmemeğe oy birliği ile karar vermiş olduğu bildirilmektedir. Çekoslovakya hükumeti, hali hazırda Moskovada bulunan Çek Başbakam Gottwald üe yapılan bir telefon muhaberesinden sonra bu kararı veımiştir. Çekoslovakyamn Parıs konîeransına iştirak etmemesile Sovyet Rusj'anın nüfuzu altmdaki altı devlet de konfeıansa iştirak etmemeğe karar vermiş oluyorlar. Bunlar, Polonya. Rumanya, Macaristan, Yugosla^a, Bulgaristan ve Arnavudluktur. Finlandiya ise henüz kararını bildirmemiştir. Konferansa iştirak edecek devleherse on dörttür. Macaristan da iştirak etmiyor Moskova 10 (Radyo) Tass Ajansı Budapeşte'den bildiriyor: Bu sabah saat 10 da ilacaristanda bütün parti mümessülerinin iştirak ettikleri bir partilerarası konferansta, Paris konferansına iştirak edilmemesine karar verilmiştir. Bu karardan sonra bir toplantı yapan Macar Bakanlar Kurulu, Paris konfe Ba.ştara.1% 1 I n d sahijede ransına Yunan komünistlerinin hazırladığı ihtilâl Atina 10 (A.P.) Yunan Ig Işleri Başkanı Napoleon Zervasın bugün Associated Press'e bildirdiğine göre, bugün ıçin kararlaştırılan ihtilâl plânına Atina ve Pirede 50 ile 60 bin arası komünist iştirak edecekti. ihtilâl mahallî saatle 01,00 de başlayacaktı. Fakat, durumu örüeyerek çarşamba günü bütün komünist liderleri tevkif ettik. Kendisini bir numaralı komünist düşmanı olarak vasıflandıran Zervas şöyle demektedir: « Son zamanlarda yapılan incelemeler sayesinde k<jmünİ5Üerin faaliyetleri hakkmda gereken malumatı elde ettik. 50 ile 60 bin kişi Atinaya girdikten sonra, dağda bulunan komünist çeteciierinin Genel Komutanı GentTal Markos Vifiades idareyi ele alacaktı. Dün 3000 kişi kadar tevkif edildi ise de maalesef vaziyeti evveJden haber alan liderler kaçmaya muvaffak oldular. Fakat biz bunlann kimler olduklarmı bilmekteyız. Tabiatile tevkif edilenler arasında masumlar da vardır. Dinlendikten sonra bunlar serbest bırakılacaklardır.> Yakalananlar mahkemeye veriliyorlar Atina 10 (a.a.) Bir hükumet kaynağından bildirildiğine göre dün tevkif edilen kinıseler son haftalar zarfında gösterdikleri fasliyet ve memleket aleyhine yönelümiş bir komünist tertibine iştiraktCTi dolayı mahkemeye veTÜmislerdir. Orduda tevkifat yapılmadığı anlaşılmıştır. Dün bütün Yunanistanda tevkif edilenlerin sayısımn 2600 ü buldugu resmen haber verilmsktedir. Bunlardan yalniz 1400 ü Aiinada ve 600 ü Pirede tevkif olunmuşlardır. Çaldaıis'in demeci Washinglon 10 (a.a.) Yunanistan Dış İşleri Bakanı Çaîd3ris dün Marshall ile görüştükten sonra gazetecilere çunları soylemiştir: « Yunanistanın halen içinde bulundıığu durum etrafue gözden geçirllmiştir. Yunan'hükumeti fesad çikar:lacafı hakkında sağlam vesikalar elie ettikten sonra dün iki bin komünisti te^kif z">runda kalmıştır. Bun'.arla beraber, dördüncü dsfa olarak umumî af ^ânına ve bu affın ne suretle tatbık edilmekte bulunduğumı tesbit edecek yabîncı müşahidlere her türlü kolaylıği göstermeğe hazır bulunmaktayız.» Şiddetli çarpışmalar Atina 10 (a a.) Askerî makamlara göre, Grammos dağmın sarp bölgelerindeki muharebe şiddetle devam etmektedir. Çcteciler şimdiye kadar 400 ü öiü olmak üzere 700 kişi kaybetmişlerdir. Diğer taraftan solcujarın söylediklerine bakıhrsa hür Yunan hükumetinin teşkili pazar gününe ka<iar tahakkuk etmiş olacaktır. Bu hükumete içiirak edewk zevatın isim.eri şirnâiden zikredilmektedir. Bunlardan çoğu halen yabancı rr.emleketlerde bulunan komünist şefleridir. iştirak etmemeye karar vennis ve bu hususta bir tebliğ yayınlamışto. Tass Ajansı Bevin'i itharn ediyor Moskova 10 (Radyo) Tass Ajansını:ı siyasî muhabiri Paristen bildiriyor: Avrupanm batı ve doğu diye iki bloka ayrılması plânı, tamamile Be\in'in eseridir. Şimdi o, bugün hortlamış olan Churehill plânrnı tahakkuk Bahasına koymak için gayret sarfetmektedir. Bevin'in gayesl, Almanyayı tekrar diriltmek ve silâhlandırmaktır. Birinci Cihan Harbinden sonra da İngiliz hükumetleri, böyle hareket etmişlerdir. Fakat, Almanyada durum bugün o zaınankinden farklıdır, Polonya da red cevabı verdi Londra 10 (a.a.) Times'in Varşova m'jhabirinin verdiği habere göre Polonya kabinesi. dün geoe uzun süren toplantısmdan sonra, 12 temmuzda Pariste toplanacak konferansa iştirak etmemek kararını verdiğini Fransa ve Ingiltsre Büyük Elçilerme bildirmiştir. Bevin bugün Parise gidiyor Londra 10 (B.B.C.) Dış İşleri Bakanı Mr. Bevin Paris konferansının &çıhş töreninde hazır bulunmak üzeıe yarın Londraian hareket edecektir. Marshall bugün beyanatta bulunacak Washington 10 (a.a.) Dış İşleri Bakanı Marshall, Âyan Meclisi Dış İşîeri Komisyonunun yarın yapacak olduğu gizli toplantıda beyanatta bulunacaktır. Komisyon üyelerinden bazıları taraf:ndan verilen malumata göre, Marshall bu beyanatında bilhassa Avrupaya yapılacak Amerikan yardımından fcahsedecektir. : Şimdi menenjit, tüberküloz gibi Baştarajt 1 inci İamansn bir hastalıgı iyi eden StrepSon haftaların bu mevzudaki mesele: tomisin adında bir ilâc var. Bu ilâc! dan az miktarda gttirtebilen bir hn lerile alâkalı olarak içtimaa çağırılmış İ susi ecza deposn gTamını 24 liraya bulunan Demokrat Parti Genel İdaTe j veriyordn. Az geldiği için kapanm Kunılu da, saat 15 ten itibaren Genel '; clinde kaldı. Bir çok hastalar çırpın Merkezde toplantı halinde idi. Diğer taraftan C.H.P. Genel İdare Ku'; dılar. Kâh bulundn, kah bulunamaj dı. Bulanlar kurtnldn, bulamıyanlar». rulu da, bugün C.H.P. Genel Merkezin• Nihayet bn ilâcı Kııüay getirtme de içtima etmiş bulunuyordu. ; ğe başladı. Başbakanın cevabının basına verilişi i Oh ne âlâ! Değil mi? Bakabm *6yBaşbakan Receb Pekerin cevabmm, •lemi? basma saat 18 de •erilebileceği bir arai İlâcı elde etmek için hastalık dek hk şayi olmuştu. Fakat cevab, Anadolu ; lâre olnnca bir ihtiyac rapom yazı Ajansına, Başbakan Receb Pekerin İsI lacak. Istanbnl $ubesine Terilecek. tanbula hareketinden ancak bir buçuk ! Şnbe Ankaraya yazacak. TJmumî saat sonra verilmiştir. i merker ilâcın verilmesine karar reİnöniinün temaslan i recek ve... sramı 30 liradan alınacak. Günün hususî ehemmiyetini teyid i Bir doktorumuznn dedi|i gibl «e&er eden bir cihet de, Başbakanın cevabı''• bn işler oluncıya kadar hastahk mü nın basına verilmesine takaddüm eden saade eder ve hasta yaşarsa!» saatlerde bazı temaslarm yapılmış olmaBn işte hemen diireltilmesl lâzun sıdır. Filhakika Demokrat Parti Gen«l gelen çarpıklıklar var. Evvelâ Kınlay bir tlcarethane de Başkanı Celâl Bayar, bu akşam saat 18 : güdlr. Hnsusî bir deponun 24 liraya den sonra Çankayaya çağırılmış ve Cumsattıği bn ilâcı otnz liraya satamaz. lıur Başkanı ile görüşmelerde bulunAbesttr. Hele bir şefkat müessesesine muştur. Bu görüşmelerin mahiyeti hakbn kâr hiç yakişmaz. Ba bedele ne kmda tafsilât almak mümkün olamahasta kesesi, ne hastane tahsisatı mıştır. Demokrat Parti çevrelerinde bu kâfi gelir! Hnsnslle ba ilâcın gramı nıülâkatın, mııtad görüşmelerden olduşimdi Amerikada 3 dolara satıhyor! ğu söylenmekle iktifa edilmiştir. Diğer taraftan Başbakan Yardımcısı Ankaradan izin almak pibi formaMtelere gelince: bunlar sadece ırüliinç Mümtaz Ökmenin de, Celâl Bayarla yatür. Vazgeçmeli efendlm. Hastaya pılan görüşmelerden sonra Cumhur Başilâc vermek için kimden irade bek kanı tarafından kabul edildiği ve geç Iiyecegiz? vakte kadar Cumhur Başkanırun nezdinde kaldığı kuvvetle söylenmektedir. Filhakika. bugün Başbakan Receb Pekerin hareketi sırasında Mümtaz Ökmen, uğurlavıcılar arasmda görülmemiştir. ' Kızılay ve ilâçlar İç politikada hareket ve heyecanlı bir gün Tereşşuh eden haberler, Başbakan Receb Peker tar&fından hazırlanan cevabı, daha da yumuşatmaya matuf bazı gayretlerin yapıldığı merkezindedir. DJ*. Genel İdare Kurulunun toplanhsı Demokrat Parti Genel İdare Kurulunun toplantısma gelince, hararetii müzakereler olduğu anlaşumaktadır. Parti Genel Başkanuıın, Cumhur Başkanı ile görüşmek üzere Genel Merkezden ayrüması üzerine, Genel İdare Kurulu görüşmelerine, bir aralık fasıla verilmiştir. Öğrendiğime göre DP. Genel İdare Kurulu yarın sabah tekrar toplanarak müzakerelere devam edecektir. C.H.P. ndeki toplantı Cumhuriyet Halk Partisi Genel İdare Kurulu toplantısına gelince; alâkadarlar, bunun fevkalâds bir mahiyeti haiz ohnadığmı. mutad haftahk toplantı olduğunu söylemektedirler. Demokratlar demeci nasü karsüadılar? Başbakan Receb Pekerin, bu gece radyoda yaymlanan demecinin, Demokrat çevreler tarafmdan, önceden ileri sürüldüğü şekilde mutedil olmadığı beyan edilraektedir. Parti Genel Başkanı Celâl Bayar, bu akşam, istirahat etmek üzere merkezden ayrılmış bulunduğundan. bir cevabm verilmesi gerektiği takdirde, bunun ancak yarm sabah düşünülebileceği söyleniyor. Devlet Reisinin beyannamesi Devîet Reisinin beyannamesin* gelince; bunun yarın, olmazsa cumartesi günü basına verilmiş olacağı alâkalı çevreler de beyan edilmektedir. Mekki Said ESEN Hic/Jsekr/lrasındi Din tedrisatı irkaç gün evvel, Millî Eğitim jani Maaıif Vekâleti gazetelerle bir beyanname neşrederek din tedrisinin nasü yapılacağını , izah etti. Bu izabata göre din tedrisatun muayyen şart ve kayıdlara riayet etmek ve J Vekâletten müsaade ahnak şartile ber | kes yapabilir. Bundan başka din bilgisi okutacak hoca yetiştirmek üzere gene j hususî mahijette daha iniksek deıe \ celi mektebler de açılabUir. j 18 milyon nüfusundan on yedi mil j yon sekiz yiiz bini Müslüman olan bizim 1 memleketin lâik olduğumuz için res :; mî olmasa bile umumî bir dini vardır ' ki o da (İslâmlık) nr. Din, ferde ne 1 gibi saadet, ne gibi manevî hattâ ır.dtlî I kuvvet ve rahat temin eder, bunu bu 1 rada münakaşaya hacet yok. Dünyanra ( iki milyar nüfusundan belki birkaç mil Jj yonundan başkası bir dine salik olduk» | larına göre bunu bir insanî zaruret te * lâkki etmemek kabil değildir ve çayanı | dikkat olan nokta şudur ki medeniyet .] ilerledikçe din duygu ve kaygusu eksil | memoktedir. Bunun için Millî Eğitim Bakanlığunn nihayet bu bilginin Türk çocukları tarafından nasü elde edîlelıileccğini düşünmüş ve düzenlemiş olması kadar tabiî bir hareket olamas. Doğrusunu söylemek lâzun gelirse bizim nıenıleketiniizde eskiden dindarhk nasü iyi anlaşüaınanuş ve taassuba kurban gitmek tehlikesine maruz kalraışsa diine kadar lâiklik de az çok aynı âraa göstermekte idi. Ümî manasile (lâik)lik devletin \icdan Lşlerine ve dinin devlet işlerine karışmaması, yani memleketi idare eden kuvvet manzumesinda bir din mümessili bulunmamasıdır. Mesele bu kadar. 4 Memlekette dini bahane ederek propaganda yapmaya ve ona siyasî bir çesnî vermeye kallcan olursa, hükumet otoritelerinin derhal harekete geçmesi (laik)' olduğumuz için değil, sadece muhtemel bir irtica hareketini doğmadan boğmak ve kanunun menettiği din esası üzerinden siyasî gruplanmalan önlemek endişesindendir. ; İmdi (tnkılâb) ın ilk doğduğu senelerde korkulan bu irtica tehlikesi yüzünden, hükumet, softalığa karşı en büyük hassasiyeti josterdi ve onun en çolc •i&üfade ettiği din bahsini çok sıkı bir nezaret altma aldı. Zaman geçtL Hallc softalığı, milliyctçiliği ve dini anladv Bugün Türk ya\Tuiarının vicdanlarım daha uzun miiddct şunun bunun kon trolsuz telkinlcrine açık bırakmak mfm»; leket için olduğu kadar bu yavnılar içi de tehlikeli ve zaiavlı olacaktı. Bunı dolaji da hükumet din tedrisatmı ken murakabesi altında hususî ellerde scr best bıraktı. Bu kararı ferahlıkla kar lamanıak kabil değildir. Çünkü bin; a'leler çocuklarınuı din hilgisi al»ma ounalarından do'ayı nıustarib olmaK kııdreti müsaid olanlar hususî hoca iutarak bunu temine çahsmakta idiier. Şimdi artık çocuklaıımız için İslâın di ; nini öğrenmek imkânı basıl olacaktır. Ancak. doğruyu söylemek lâzım gelirse karar yarımdır. Biz:e bu tedrisatı ihtiyaıî şekilde mekteb programlaıma sokmak daha doğru olur. Bu suretle bn tedrisatı hükumet kendi elile yaparak her türlü «gizli maksad gütrae» tehlikesini bertaraf etmiş olurdu. Bugün, bu müsaade üzerine bir kısım hususî mektebler, belki kendi programlan arasında yahud dışında blreı din dershanesi açacaklardır. Müslüman aileler için bu bir tercih sebebi olacaktır. Böyle olmasa da hususî din dershanesi açacak olanlar ın bunu bedava yapmıyacakları muhakkakür. Şu halde para Ua din dera alabilecek kudrette olanların çocukları Müslümanhğı öğrenecek, asıl gözönünde bulunduruhnası lânm gelen büyük kütlenin >ani fakir tabakaıunçocuklan bu \icdan terhiyesinden mahrum kalacaklardır. Bu ise cemiyet içia bir zarardır. Böyle vicdan bakımmdan mütecanis obnıyan ferdlerin kurduklan cemiyetin manevî hüviyeti ebrulu olur. Esasen vicdan terbiyesi daha ziyade küt* leye lüzumludur. ' BsrEeşmiş MiHetler Anayasası memleketleri umuml bir toplantıya davet etmesini Başkan Truman'dan taleb etmişlerdir. Takriri sunan âyan üyesi Ferguson beyanatta bulunarak şunları söylemiştir: « Son yapılan bir incelemede çu husus meydana çıkmışür ki dünya güvenliğinin korunması yolunda daha büyük terakkiler kaydedilmemesinden ötürü hoşnudsuzluk duyanların sayısı artmaktadu.» Baftaraft I ind sahiieda Italyada bir ir.filâk neticesinde 60 kişi ölclü Roma 10 (a.a.) Pologna yakınında Marano di Castenaso'da bulunan havaî fişek fabrikası infilâk yüzünden tutuşmuş ve yangrnla tama.r.ile haran oimuştur. Şimdiye kadar 60 kişinin öldüğü ve 29 kişinin yaralandıgı öğrenilmiştir. Londra 10 (a.a.) Alexander Mattick ve Andrei Hirsc isimlerinde iki ingiliz âlimi «Nisin» adını verdikleri yeni bir ilâc keşfetmişlerdir. Kesilmiş sütte bulunan bu madde verem bosillerinin tahribinde çok tesirli o'.cıuştur. Şimdilik ilâo yalnız lâboratuar tecrübe lerinde kullanılmaktadır. Bvuıunla beraber âlimler, hayvanlar üzerinda tamamlayıcı tecrübeleri müteakıb btmun bir sene sonra istimal edilebi'.eceğini zannetmektedirler. Yurdumuza radyo fotograh makinelcri getirildi Ankara 10 (a.a.) Bize bildiriVJiğine göre, fabrika, kışla ve okul çibi, insanların toplu bulundukları ye'lerde veremlileri veya vereme istidadı bulunanları süratle ayırmak için> Ame. rika ve Avıupanm ileri memleketleinde «radyo fotografi> makineleri kullanılmaktâ olduğunu gozönünde bu. lunduran ve yurdumuzda verem savaşile yakından ilgilenen Kazılay derneği seri halinde film çeken bu seyyar röntgen makinelerinden üç takımını Isveçten getirerek Ankara, Istanbul, Izmir gibi kalabalık illerimizdeki veremle savaş derneklerine hediye et. miştir. Vererne karşı yeni bir iiâç keşfedüdi Bastarafı 1 inc< Mİıtfed» sinin görüşüleoeğini bildirmiştir. Truman, bu konferans sırasmda Dış Işleri Bakanı Marshall'm teklifinin ve Avrupaya yapılacak Amerikan yardımma aid hazırlanan plânlarm görüşülmesinin muhtemel bulunduğunu belirtmiştir. Başkan Truman, Marshall plânı gerektirdiği takdirde kongreyi fevkalâde toplantıya davet edeceğini, fakat kongreye Marshall plânına dair temmuz ayı sonundan evvel hiç bir mesaj göndermiyeceğini, çünkü evvelemirde Birieşik Amerikanın Paris konferansının neticesini bekliyeceğini bildirmiştir. Truman, doğu Avrupa devletierinden banlarının ingiliz Fransız davetini reddedişleri hakkrnda birguna tefsir ileri sürmiyeceğini belirtaaiştir. Yunanistanda son cereyan eden hâdiseler hakkmda kendisinden malumat ıstij'en gazetecilere Truman cevab vermekten istinkâf etmiştir. Atom bombasır.a aid gizli vesikalar hakkmda sorulan suale verdiği cevabda Truman, dün âyanda azadan Hi. ckenlooper taraftndan yapılan demecin hakikî duruma uygun bulunmadığıru bildirmiştir. Beyaz Sarayda mühim bir toplantı yapılıyor Pivinc ihracatına müsaade edildiği asılsız Ankara 10 (a.a.) Bazı gazeteler pirinc ihracatuıa mü=aade edileceğiıü yazmışlardır. Oğrendiğimize göre böyİe bir şey yoktur. Esasen pirinc istihsalâtımız ancak memleketin iatiyaclarına yeter miktarda olduğundan bbyle bir ihrac müsaadesi bahis kor.usu olamaz. Izmir lşçi Sağlığım Koruma Derneği Ankara 10 (Telefonla) Izmir işçi sağlığım koruma derneğinin genel men faatlere yarar derneklerden sayılması, Bakanlar Kurulunca kararlaşü. Bursada tütün imalâtçıları için bir revir açıîıyor Bursa 10 (Telefonla) Şehrimizdeki tütün imalâtçılarınm sihhî durum. larile yakından ilgilenen tütün tüccarları yaptıkları bir toplantıda merkezi Bursada olmak üzere şimdilik 25 yataklı bir revir açmağı kararlaştırmışlardır. Eu maksadla bir müteşebbis heyet teşkil edilmiştir. Bu heyete tüc. carlardan Fazü Erman başkanlık etmektedir. • Ankara 10 (a.a.) Yüksek Ziraat Ensutüsü Rektörü ve bu Enstitünün Veteriner Fakültesi farmakoloji ve toksikoloü enstfitüsü ni'jdürü Ord. Prof. Fayegül ile aynı fakültenin anatomi enstitüsü müdürü Ordinarjüs Proî. Hilmi Bilsimenia ya^ hadlerini doldurmaları dolayısile enstitü merasim salonunda bugün saat 11 de bir tören yapılnvş ve başta Tarım Bakanlıgı müsteşarı Sü reyya Genca olduğu halde fakülte dekanlan ve bazı profesörierle Türk Veterinerleri Birliği temsilcisi söz alarak bu degerll bilginlerimizin 40 yıldan fazla bir zamandanberi devam eden profesörlükleri süresince memleket kültürüne yaptıkları rüzmetleri ö\Tnüşler ve kendilerine saglıklar dilemişlerdir. Bu kadir büirlikten mütehassis olan bilginler hatiblere teşekkür etmişlerdir. Yüksek Ziraat Enstitüsü Rektörü emekliye ayrıldı Papen'in yeğeni hapse mahkum oldu Hamburg 10 (a.a.) Eski Alman Bşbakanl Franz von Papen'in yeğsni Günther von Papen, kaçak sigara sattığı için Berlindeki Alman mahkeme. lerinden biri tarafından 4 ay hapis ve 1000 mark para cezasına mahkum edilmiştir. Ürdün Başbakam Beyruta gidiyor Beyrut 10 (a.a.) Beyrutta yayınlanan cEl Nahar» adlı gazetenin yazdığına göre, Urdün Başbakam Salir Bl Rifa Paşanin gelecek hafta Beyruta ya. pacağı beklenmedik ziyaret «Arab âleminde önemli bir siyasî olaydır.» Bafmakaleden devam Harbinin sıkıntılanndan vc tahribatından silkinerek yeniden kendine gelmesi için çalışan bir taral var ki ona gıda maddeleri temin etmek, makineler göndermek ve buna benzer ihtiyaclarını sağlamayı en büyük vazife saymakta ve Avrupa milletlerinin müşterek bir plân etrafında toplanarak bu işi düzenlemesi için her çareye baş\ruımaktadır. Bu taraf İngiltere ve Fransa tarahdır ve onun bütün ümidi, Amerikanın muzahereti sayesinde bir an evvel bu çok mühim, çok zaruri merhaleyi aşmaktır. Buna mukabil bir karşı taraf var ki bu îhtiyacı inkâr edercesine hareket ediyor ve Avrupanm arlıktan, sefaletten kurtulmasının bağınısızh Kandiye «Kıbrıs» 10 (a.a.) Kıbrıs ğına dokunması ihtimalinden bahse Genel Valisi Lord Winster adaya dederek en zaruri ihtiyacların fcda mokratik bir anayasa hazırlamak işini olunması lehinde olduğunu söyliiyor. önemli bir tedbir ve bit» hedef olarak ele alrruş bulunmaktadır. Genel Vaii, Bu iddia ne doğrudur, ne de her yaymladığı umumî bir beyanatta bütün hangi bir esasa istinad etmcktedir. müessese ve teşekkülleri istişari bıx Çünkü yardun sayesinde kalkınacak meclis teşkiline davet etmiş ve bu bemilletler, siyasî ve iktisadî tahak yanat bütün şehir ve köylerin sokakkümlere boyun eğecek geri kafalı, larında iîân edilmiştir. Teşkil edile^cek düşkün seviyeli milletler olamaziar. meelisin vazifesi ingiliz hükumetine harırlanacak olan anayasa dahilinde tekHepsi uyanık, ileri ve yüksek sevi liflerde bulunmak ve bu suretle Kıbrıs jeli milletlerdir. Hulâsa bu iddianuı halkmın adadaki dahilî işlerinin idareadi ve asılsız bir propagandadan iba 6ine azmlıklar da dahil olmak üzere ret olduğunu bilmiyen yoktur. Çün tftirakini temin etmektir. kü milletlerin bağımsızlıklara tecaKızılayın yardımı vüz bakımından yaka silktikleri bir Ankara 10 (a.a.) Hortum ve dotaraf varsa, o da milletlerin bağım ludan hasıl olan sellerin tahribatına sızlık davasını benimsediğini iddia uğrayan ilçe ve köylere ilk yardım oeden bu taraftır. larak dağıtılmak üzere Kızılay genel Avrupa milletleri, açhktan ve sefa merk«aince Havza ve köylerine 5000, letten kurtulmak istedikleri için İn Iznik ve köylerine 5000, Beyşehir ve giltere ve Fransanın davetini kabul köylerine 2000 lira gönderilmiştir. Türk havacıhk heyeti etmektedirler. Görünüşe göre Avruparun, Sovyet tazyikma doğrudan Şam 10 (a.a.) Ortaşarkta bir tetkik doğruya tâbi memleketler müstesna, gezisi yapmakta olan Türk havacılık hediğer milletleri, ihtiyac ve sefaletin yeti Suriyeye gelmiştir. pençesinden kurtulmak için Pariste Doğu illerinde hayvan ticareti toplanacaklar, Avrupayı tehdid eden tanzim ediliyor en büyük felâketi önlemeye çahşaErzurum 10 (a.a.) Doğu illerinin caklardır. ekonomik kalkınması esaslarını etüd Avrupa milletlerinin Pariste top etmek üzere bir müddettenberi doğu illanmalan, ve müşterek bir yardtm lerinde incelemelerde bulunan Ekonomi plânı hazırlamak için işbirliği yap Bakanlıgı sanayi tetkik heyeti başkam malan, kıt'ayı tehdid eden en büyük Şevket Süreyya Aydemirin başkanlığınfelâketin açlık ve sefalet olduğunun daki heyet dün Belediyede yapılan bir iyice aniaşılması, ve ancak bunu ön toplantıda ilgili tüccarlarla üimizin lemenin Avrupayı kurtaracağına ina başhca bir gelir kaynağı olan hayvan nılması demektir. Bu inana iştirak ticareti, bunun ihrac şekillerile ve bir etmemek, Avrupanm yıkıhnasını ve kombina vücude getirilmesi işleri üzerinde görüşmede bulunmuştur. Bu komahvolmasını istemektir. Avrupanm nular üzerinde karşılıklı olarak yapıyıkılmamak, bilâkis yeniden kalkın lan incelemeler sonunda hayvan ticamak azmile hareket etmesini, hal na retini ve bunun geliştiribnesini sağlayamına da, istikbal namına da en ha cak müsbet sonuçlara varılmıştır. yırlı belirti olarak karşüamahyız. Heyet, Ankaraya dönmek üzere bu*** radan ayrıhrjştır. Diinyanın asıl ihtiyacı Baştaratı 1 inci tuhtfed» ifade etmediklerini, maamafih diğer delillerin, Izzeddin Çağparın, suçunu isbat d kuvvette olduğunu kaydederek, tecziyesini istedL Valinin müdafi a\ukatları Tevfik Kiper ve Saim Dora, müdafaalannı yaptılar. Oturvıraa ara verÜdi. Bir buçuk saat sonra, saat 16,30 da aç'.lan oturumda karar tefhim edQd!. Aleyhteki tanıkların ifadelerinde bulunan aykırılıklar dolayısile Izzeddin Çağparın kendisine isnad edilen suçun ışlendiğine dair vicdanî karar verilemediğinden çoğunlukla beraetine karar verilmiştir. Tokat atma davası Suriyede seçimler Humusta millî parti kazanamamıştır. Muhaliflerden Adnan Artase ve Hanif Subai seçilmişlerdir. Beş saylavlık için yeniden seçim yapüacaktır. Hamada muhaliflerden Ekrem Hurani, Şeyh Mohammed Şefik saylav ol. muşlardır. Diğer iki saylavlık için yeniden seçim yapılması lâzımdır. Baştarafı 1 tnci $ahiUd« İranda sıkıyönetim kaldırıldı Tahran 10 (a.a.) Başbakan Kıvamussaltana tarafından verilen talimat üzerine dün tatbik edilmeğe başlanan sıkıyönetim bugün kaldrrılmıştır. Kıvamussaltana'nın dmeci Tahran 10 (A.P.) Sıkryönetimin *3krar niçin tatbik edilmeğe banşlandığı hakkında demecde bulunan Başbakan Kıvamussaltana buna sebeb olarak, «gerek kendisine, gerek kabine arkadaşlarma karşı yapılan hücumların çok aşırı ve adi bir hal alarak tahammül edilmez bir dereceye gelmiş olmasını» göstermiştir. Başbakan1n bazı gazetelerden verdiği misallere göre, bakanlara karşı tlnrsular>, Başbakana da «hırsızlarm elebaşısı» tabirleri kullanılmıştır. tran karvunları arasında, iftlra.ya ceza veren bir kanun olmadığı için hükumete muhalif gazeteler son zamanlarda, yabancılann bile <fena ve aşın şahsl hücumlar> olarak vasınandırdıklan müfrit tenkldlere başlamıslardır. Washington 10 (AP.) Kara, deniz ve hava ordularımn bir tek bakanlık tarafından idare edilmesi hakkndaki kanun tasarısı dün Senatoda ittifakla kabul edihniştir. Yeni kanuna göre, her üç kuvvet Millî Emniyet Bakanlığma bağlı olacak, halen mevcud bulusazs Harbiye ve Bahriye BakanlıSuarı kabineden lâğvedilecektir. Kıbrısta bir meclis teşkil ediliyor Amerikan kabinesinde Sovyetlerin Filistinde faaliyetleri arttı «CUMHURİYET» in Tefrikası: 6 Yazan: AHMED EÜDAYET REEL Ostbahnhoftan bizim sefaret epeyce uzaktu, Az ışıkh. tenha yollarlan zingırtıh arabamızuı içinde sallanaraktan, hopl:: araktan ilerliyoraz. Üçüncü kâtib casü adtm bJmiyoium. Hal ve tavTi bana yalmz vazıiesi ne ise onunla meşşul rtur, etlire sütlüye karışmaz. tam bürakrat zihniyetU sakin bir memur hiss.ni verdi. Fakat müsteşar Mazhar Bey, c.îii İstanfcui Harıciyesinden Ankaraya tr.Tolunmuştu. Vskâlette esaslı ve devamh olarak kalmad;. Da'na zıyade dınirıda!:! komisyonlarda çalıştı. Çerçevetit kelebîk gözlii&'ir.ün cam'.an arkar:"dan bir an durup dialenmek bilmiyen v;ok zeki vs cevval bakıslarla bakıyor. S'yîe nazarlar. sahibinin fazla müte:::sis, muz:b. kanştıncı ve tıas&dci olcuğuna delâle^ ederler ama, şımdiden kfjrescvligç düşmemsk gerek! Tabiî konuşma mşvzuumuz ne olabilir? O andan itibaren baslıyan muştsrek hayatımiz ve çEİışmamız.. hariciye msmurlarınm arasmda neden diğer resraî daire adamlarmm arasmdakilerden fazla. dedikodu ve gsçimsizlik olur? Uyku zamanlarından ga>Ti bütün ömür leri hep berater geçer de ondan.. hem de ailelerile birlikte.. öteki memurlar muayyen saatlerde vazifeleri başına gelip giderler ve hususî hayatlarını arzu ettikleri derecede birbirlerinden gizliyebilirler. Halbuki bizleri karı koca rabıtasmdan daha sıkı bağlar yekdiğerimize bağlıyor. Sade kabm odasında değil, davetlerde, törenlerde. eğlencelerde de beraber bulunmağa mecburuz. Operanm önüne yaklastıgımız zaman Mazhar Beye sordum: Acaba, Bristol'e ml, tmperial'e mi, yoksa Graad Hotel'e mi ir.sem. Vâkıa. graf çekip oda tutmadım ama, her birinden birinde boş yer buluruz srnıyorum. MSrteşar. ortaa boş ve birblrinden a;Tik kaşlanm birden yukan kaldırarak: Aır.an Nüzhet Bey. dedi. sefarette odanız hazır. İhtıyavsız başîmı bir yana kırarak tereddüdle dudaklanmı dısarı dofru îırlattım: Vallahi, müsteşar bey, ben bu bi miş yüzü, kambur strtı İle ihtiyar Jonanın «hali pünnelâll> ni bilirim de, zeî'im çıkmaz mi? «Sermesti gazab> sabaha karşı burahem sizi rahatsız etmekten, hem de kendim rahat edememekten korkarım. ya dönen şairazamı, o emektar adam Lem'i Beyle bir haftadır çalışıyo kaç defa sırtlayıp merdivenlerden çivjıZ. Adamlar getirttik, her katı adr \ a karmış ve soyup yatağına yatınnıştı, tallı temizlettii. Vâkıa eşya filân haıab tam sayamam. Jozef, eskl terbiye görolrrmş ama, gene bir şeyier bulduk, bu müş bir insan. Yasım unutarak lıemen başmı elime doğru iğdi. Ben onun o luşturduk. îîiç şüphesiz burada olup bitenler mübalâğaü hürmeti göstermesine mey;îzin de kulağıniza kadar gelmiştir. dan bırakmadan boynuna atıldun. Bir kapıci ile böyle sarmaş dolaa olKatlarm birinie şair&zamm gelini domuzlar beslerken öteki katında meb'us mam, bizim müsteşar beyln pek hoşuna Fahri Bey oglunu sünnet ettiriyordu. gitmedi galiba. Hafif serzenişli bir sesle: Merdivenlerin. lâmbalan pek uzun En ajağısmı da «kuriye» ler yol geçen yanmıyor. Otomatik tertibatta bozukluk hanı haline getirmişlerdi. Kısa küt parmaklı elini dizime vura var. Orta katlardan basılamıyor. Jozefi pek meşgul etmiyelim de blz rak temir.at verdi: Sız merak etmeyin. Paşa, belki yukan çıkmcıya kadar o düğmenin babaşka türlü tanzim ederse bilmem. Fa şmda dursun! kat ilk katı eskisi gibi kançılarya ola Dedi. Sanra kavasa dönerek ilftve etti: Steîan, Nüzhet Beyin eşyalanm orak bıraktım. İkinci katı büyük elçinln Ikamîtşrâlu olarak hazvrLatıyoîum. Ü dosına kadar çıkar! çâncü kata maaaüe ben ysrleştim. En Daha ilk geceden çarpışmaya başlaiıst katta da Lem'i Beyle sizin odalan mamıza pek memnun olmad"m doğrusu. nız var. Demek. müsteşar bey lutfedip emir buBu kadar ı^rar üzerine hâlâ otelde jrarmasalar kavas bavullarınu oldugu kalmak için direnmek biraz züppelik gi yerde bıral:acak. Jozeften yanaklarmı okşıyarak aynlbi bir şey olacaktı. Pekâlâ, dedim. mademki emredi dım. Merdivenleri çıkmaya koyulduk. Dairesinin önüne gelince, Mazhar Beye yorsunuz. Ö"le olsun! veda etrim. Üçümüz en üst katı bulduk. İstağlüıullah. Prinz Eugsn Strasse"ye saptık, Ro İçeri girdıgimiz zaman eski berhaneligi çild'in konağınm önünden geçtik. Dıs ile o andakl hali aras'.nda hiç bir fark manzarası bir sefarethaneden, hususl bJİunmadığıni gördüm. ve şnhsî bir binadan ziyade, selâtin a Lem'i Beyin, silik ve çekingen haline partimanlarmd^n birini andıran elçi sebeb de galiba vaktile ödünün patlatilliğin önünde durduk. mış olmasmdan. Adam benimle beraber Zile bir bastık, bir daha bastık, kapı gelip: epey geç açıldı. Ah, karşuna tıraşı Bir ıeye lhtlyacıraa var mı? Kudüs 10 (a.a.) Yahudi gazetesi «Davar» m bildirdiğine göre, Filistinde Yahudilerle dostane müns^ebetler tesis etmeğe matuf olarak yeni Sovyet teşebbüsleri başgöstermiştir. Bu teşebbüsBütün bunlardan dolayı hükumet y«« ler Yahudi sendikalarına Rusyayı ziya kln bir âtide bu işi bizzat eline almarete davet şeklinde yapümaktadır. lıdır ve zaruretler onu bu yolu takibo Haboker gazetesine göre komünist Ya icbar edecektir. Bbyle bir harek?+ia hudilerin sayısı gün geçtikçe artmakta yukarıda mahiyetini izah ettiğim lâikdır. Şimdi takriben on bin kadar komü likle hiçbir alâkası da yoktur. İhtivarl nist Yahudi mevcuddur. Gazete «Sovyet tedrisat hükumeti angaje etmez. Satisce Rusya dosüarı> derneğinin Telâviv'de memleket içine dağıhnış yeri yurdu beia Hayfa'da ve Kudüs'te tekrar faaliyete olmıyan binlerce hususî din dershanesini kontrol etmektense, bunu hükumegeçmiş olduğunu ilâve etmektedir. tin yapması daha nonnal ve daha rahat olur. Mekteblerde resim ve mnsiki gibî zevk ^ • ^ • terbiyesini inkişaf ertiren derslerin yaDemeğe bile korktu. nında bu de ihtiyarî vicdan terbiyesi Allah rahatlık versin. Nadide Avrupa kursları açmakta hiçbir aykmlık yokTemennisl ile ayrıldı. Kavas Stefan tur zannındayun. i ERKEK KUMAŞLARIM1Z beyaz yüksek kapı kanadlarmdan birini B. FFLlîK gelmiştir. itti. Elektriği açtı. BavuUanmı odanm ortasına bıraktı. Fakat o, efendilerinden Ereğli îşletmesine daha nezaketli davradı ve sordu: verilecek para Başka bir emriniz var mı? Hayır Stefan, teşekkür ederim. Ankara 10 (Telefonla) Sümerbank KTJMAŞ İ T H A L Â T T. A. Ş. Bu odaya bir bek&r veya han odası tarafından Ziraat Bankasına yatırıladahl denemez. Böyle bir yerde ben AnBahçekapı 283234 No. cak primlerden 8 milyon lira, taşkökaraya İlk gittiğim zaman, yerlinin sonmürü maliyet ve satış fiatları arasm» radan gelenlere tyaban» adını taktıgı, daki farktan 1947 yılında doğacak zabakkalm «zeytin> kelimesi karşısında rarları karşılamak üzere Ereğli köw şaşkm şaşkın yüzümüze baktığı, mumlu mürleri işletmesine verilecektir. el fenerlerile dolaştığımız sokaklarda lastiklerimizln dizboyu bataklıklara sap. lanıp kaldığı anlarda bile yatmadun. Gününüzü neşe içinde Tavana kadar uzanan pencereler çırçıplak. Üstünün cüâsı cüzamlılarm parkahkahalarla ça parça yaralı derislni andıran tahta geçirmek ister misiniz?. bir masa, dayamlacak yeri esniyen, ayaklan gıcırdıyan bir iskemle. Somyası kambur, ot minderi rütubet kokan bir karyola. Bakır rengi çarşaflar ve çiçsk Bu en kuvvetli ve hârikulâde çıkarmış yüzünden pamukları dışan fırlamış yorgan. Elbis°mi yerleştirecek nefis mizahî romanını yannki bir dolab aramam, belki lüks zihniyete kendimi kaptıracak bir zâftır, diye dtlşlindüm ama, onları asacak bir çivi bulamamak, yüzümün göaümün aksini seyre yarayacak küçticük bir aynaya, kururr.uş boğazımı ıslatacak bir yudum Eiıya tesadüf edememek beni büsbütün ye'se düşürdü. Ey beğenmediğim ve külle yıkanmış çarşaîlarma kapanarak hıçkıra hıçktra a^lad2ğım Belgvad'daki tMoskova» otelinia odası neredesin Arhm var Üstad Ercümend Ekremin Mecmuasında Okuyunuz . .
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle