28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 Nfean 194) CUMHURtYET O IV A B E ©ST Niçin gecikmiş? Celal Bayann Izmire ranşını gecflrtirmek için Demokrat reisinin bindltl Necat vaparnna DenizyoIIan Idarrsince fcasden rötar yaptınldı. fım bazı ^aseteler yazmıslar. Vapu• rna yük alıp boşaltma sebeblerile • eJli saat kadar evet eJll saat kadar• geciktifini bildiren Ulaştırma Ba ; kanlıgrı Celal Bayan geciktinnek için • iddfa edilen barekeie kimsenln te• nezziil etmiyece|ini söylüyor, inanı' nz. Böyle lddialar faso flsodnr. Fakat bnnnn yanında bir beylik vapur ldaresüıin gidif geliş seferinde fld günden fazla geciltme yaptığı vardır ki, ötekinden daha vahimdir. Düzeltmek \t düzenlemek gerek! Hubuhat ilıraoatı Tficcar, hfikumete müracaat ederek flıracatın serbest bırakılmasuu istedi Ankara (Hususî muhabirinüzden) Ekim vaziyeti bereketü bir mahsul yılına girildiğini gösterdıginden arpa, yulaf v« çavdann tüccar tarafmdan doğrudan doğruya köylüden satın aiınabilmesi ve ihracma müsaade edilmesi yohmda Ticaret Bakanlığı nezdinde bazı tesebbüsler yapılmıştır. Bu mevzu üzerinde görüşmek uzere Izmir, Istanirul ve bazı vilâyetler tüccar ve müstahsillerinin d« Ticaret Bakanlığında bir toplantıya çağınlmalan istenmektedir. Bu arada buğdayı da ayni şekilde tüccarın eline serbestçe intikal ettiği ve halea mahdud ihracatçılar elile yapılmakta olan bu maddelerin ihracı serbest bırakıldığı takdirde memlekete daha fazla döviz sağlanacağı ümid edilmektedir. Alâkalı resmî mahfillerin mütaleası ise bllhassa buğday alım ve satımında mevcud kayıdların bir müddet daha devamının zarurf olduğu merkezindedfr. Noskovada münakaşalı geçen bir gün Baftancfi I Incl saM/ede varmamamiz daha iyi olur. Bir ültimatom veya kesin bir cephe alış karçısında hiç bir zaman hakikî bir anlaşmaya varamayız.> General Marshall, Fransanm, Alman iktisadî birliğini kabul etmek için Saar havzası meselesile Rhur havzasınm kö. mürü meselesinin hallini ileri sürmesini de aynı şekilde tenkid etmiş ve Avrupanın göbeğinde sefil bir ALmanya vücude getirmenin kat'iyyen doğru olamıyacağını anlatmıştır. General Marshall daha sonra durumu şöyle izah etmiştir: « Halihazırda Almanyada vasatî gündelik taym 1500 kaloridir. Yani iktisadî seviye hakkındaki 20 mart 1946 anlaşmasmda tesbit edilmiş olandan 1000 kalori daha aşağıdır. * Avrupa milletleri hayatî mahiyetteki zarurî maddelerden mahrum bulunmak. tadu1. Bu mahnımiyet ancak her nevi mal istihsalâtı ile telâfi edilebilir. Almanyanın iktisadî seviyesinin makul bir şekilde yukseltilmesi blr zaman gelecektir ki, gıda maddelerinin Isühsalâtını arttırmayı kolaylaştıracaktir. Almanyanm devamlı surette silâhsızlandırılması ve Alman endüstrisi seviyesinin makul bir şekilde yükseltilmesini temin için teklif etüğimiz Dörtler anlasması Avrupa emnij'etird tehlikeye koymiyacak, bilâkis Avrupanın yeniden canlanmasına hissolunur şekilde yardım edecektir. Birleşik Amerika, Almanyayı Avrupanın ortasuıda aşırı derecede halkla mes, kun bir fakirhane halinde muhsfaza edecek her politikaya muanzdır. Alman. yanın, tecavüzüne uğrayan memleketlere tazminat ödemesi lâzım geldiğini şüphesiz kabul ediyoruz. Fakat bu ölçüler içinde Ahnanyanm mütehassıs İŞÇİ kaynaklarmı ve endüstri kabiliyetini kendi ticarî şebekesinin ihyası için kuUanmasuu istiyoruz. Avrupanın refahı da buna bağbdır. Bundan baçka Birlesik Amerika DevJetlerl barısçı Almanyanm kuvvetli de. mokratik temellerle Avrupa ve dünya milletleri camiasmda yer almasını görmek arzusundadırlar.> General Marşal nutkunu şöyle bitirmiştir: < Almanyanm surekli olarak bölünmüş bir şekilde tutulması Avrupa ve dünya barışı için bir tehlikedir. Bundan başka bölünmüş bir Almanya, böünmüş bir Avrupa demektir ve bu da, eden 65 Almanyanm nufusunu teşkil milyon değil, 350 milyon Avrupalınm bölünmüş obnası demektir. Bu Alman halkı Avrupanın göbeğinde yasamaktadır. Birlesik Amerika, birleşmiş bir Alraanyanm vücud bulmasmı istemektedir. Zira, kendi menfaaüeri hilâfma olarak kiy« bölünmüş bir Avrupamn vücud bıümasını istememektedir. Aramızdaki göriiş ayrılıklarının Avrupanin kalkınma yolu üzerinde birer mania olarak dikilmesine müsaade etmemeliyiz. Birleşlk Amerika murahhas heyetinin burada ileri sürülmüş olan bazı tekliflsri kabul edememek durumunda bulunmuş olması, bir arada hazrrlamağa başladığıtnız programın başarılmasmı sağlamalî üzere yapılabilecek teklifleri sempati ile tncelemeğe hazır bulunmadığımız manasmı ifade etmez. Bizler burada aramızdaki göriiş ayrılıklarını keskinleştirmek için değil, fakat bunlan uzaklaştırmak İçin toplanmış bulunuyoruz. Fakat sade. ce bir anlaşmaya varmış olmak için anlasma peşinde koşmuyoruz. Birleşik Amerika, Avrupadaki mesuliyetlerinin devam edeceğini bilmekte ve acele bir bina kurmaktan sağlam bir bina kurmayı tercih etmektedir., Bevin'in teklifl Mr. Bevin 1 temmuz 1947 den iübaren Almanyanm iktisadî bütünlüğünü temin edecek bir teklifte bulunmuşrur. Bevin'in şümullü ve 10 sahife tutan teklifi, Almanyaya, yapacağı ihracat sayesinde, kendli kendisini geçindircctek iktisadî bir bünye temin edecek mahiyettedir. Telifte, Almanya meselesinin diğer safhaları da gözönünde tutulmuştur. Ta. sarmın, günlük istihsalden harb tazminatı almmasını yasak ettiği ve federal. laşmış bir Alman hükumeti sağladığı cihetle, Sovyetler Birliği tarafından kabul edilmiyeceği tahmin edilmektedir. Molotov'un durumu Muhabirimiz tarafından verilen malumata göre. M. Molotov, kendi noktai nazarını kuvvetlsndirecek yeni delilleri ileri sürmemiş, yabıız tamirat msselesinin Almanyayı açhk ve sefalete sürükliyeeeğine dair söylenen sözleri eevablandırmış, Yaltada Rusyanm Almanyadan 2500 milyon sterlin alması için anlaşmaya varılmış olduğunu ve kendi. sinin bunu istemekte olduğunu tekrarlanuştır. Bidaulfnun mtitaleaları M. Bidault, kömür meselesile tamirat meselcsini birbirine bağlayarak Alman. yanm iktisadî bütünlüğünü kabul için Saar havzasınin Fransa iktisadî hayatına girip girmiyeoeğini anlamak iâzım geldiğini izah etmiştir. Vichlnsky'nin araştırdıgı altınlar Büyük dörtJerin bu miJnakaîalarla meşgul oldukları orada, bakan muavin'erinijı toplantısında Rrsyayı tetn8İİ eden Vlohinsky «tarafsız memlek^tlerdeki Alman Altınlan mlktannı Bakanlar Konseyine blldlrmei lcab ettiği üzerirde ısrar etmiştir. VîchiıiEky, basın haberlerlnden, tsveçte 7 ton ve Isviçrede 50 ton Alman alt:nı bulundugunu ögrendlğml söylemiş vo bu mlktarm Birleşlk Amerika tarafındar. Almanyada ele geclrllrn 220 ton altma llâve edllmesinin lâzım gelbeyan etmiştir. Rus mütalealan Moskova 31 (A.P.) Sovyet yazarlarından Leonid Leonov bugün «Pravda> gazetesinde çıkan bir yazısında, Dış İşleri Bakanları Konseyine şiddetle hücum etmekte ve şunları ileri sürmektedir: «Tarih ve harbden ölen 7 milyon Rusun hayaleti konferaııs mcsasmm etrafını sarmış, yüzlerinde müthiş ve alaycı bir tebessümle duruyorlar. Bu hayaletler, Sovyetler Birliğine harb taminatı vermek hususundaki Yalta ve Potsdam andlaşmalarını bozan «centilmenlere» gülüyorlar.» So\yetlerin işgal bblgesinde Rusya için silâh yapılıjormuş Londra 31 (a.a.) Beründeki İngiliz askerî makamlarnım haber aldıklarına göre, olup bitenin anlaşılmasına katiyen imkân olmıyan şartlar dahilinde Sovyet işgal bölgesinde Sovi"et ordusu için harb malzemesi imal edilmektedir. Bu haberi veren Daily Mail'in muharririnin ilâve ettiğine göre, İngiltere Alman endüstri tesislerini Ruslarla roüştereken kontrol etmek hususunda bütün ütnidini terketmiştir. Sovyet isgal ordaısu mensubları, Moskova konferansmm nihayet bulmasmdan evvel bölge smırlarmın kaldırılması ihtimaüni gözdııünde tutarak Alman fabrikalanndan kabil olduğu kadar fazla miktarda hafif harb malzemesi temin etmelı maksadile hararetli bir faaliyete girişmişlerdir. Hayatî önemi haiz slâhlarla uçak ve radar parçalarının imalini tacil etmek için Almanyaya Rus işçilerinin de gönderilmiş olduğu saklanmamaktadır. C. H. P. nin İstanbul teşkilâtı meydan okuyor «D. P. geçen sefer bizi gafil avladı, fakat bu? bize ders oldu, bu sefer seçimin nasıl olacağmı göreceğiz» seçimin nasıl olacağını göreceğiz. Halkı seçlme Işürak ettlrmek lçln elden geldiği kadar çauşacağız. JEvlerln kapılarını çaiarak otomobille, otobüsle, en llıtiyarından hastalanna vanncaya kadar rey hakkııu haiz olanlan sandık baçına getireceğiz.> Diğer taraftan C. H. Partisl geçen se. çünde tamamen partdrJn aleyhinde olan ekalliyetleri de kazanmaga çaîışmaktadır. Bu sebeble ekalliyetlerin bir kısım cemaat. okul ve kllise işleri lçln valdferde bulunulmuştur. Rum gazetelerinden bazıları büyük roanşetlerle C. H. Partisıne rey veriniz, bu sizin menfaatinlz iktizasıdır, diye yazmaktadırlar. Bazı gazeteler, Demokratlann halkı seçlme iştirak etmemeğe davet edeceğini yazmaktadır. Seçim günü halkı reylr.l kullanmamaga. dayet blr cürüm teşkil ettiglnden aynı gün böyle blr şey yap:lamıyacaktır. HddtseferArassnd*. Seçime girmelidir Yaya kaldığımız bir alan: ı Maras 31 (a.a.) Ticaret ve Elconoml Bakanları dün şehrimize gelmişler ve kalabalılc bir halk: kütleal tarafından coşkun tezahüratla karşılanınışlardır. Ticaret ve Ekonomi Bakanları ögleden sonra Halkevinde yapüan blr toplantıda Maraşın Ceyhan nehrinden faydalamlarak elektnk santrah kurulması, pamuklu ve çlmento fabnkalan teslsL şehirde İş Bankasi şubesi açılması, Süleymanh bucagında mevcud .demlr ma. cHnınin işletilmesi, pamuk ipligi ve pamuklu inensucat tahsislerlnln arttınlması gibi hususlara taalluk eden Istekler üzerinde konuşmalarda bulunmuşlardır. Ekoucml Bakanı Tahsln Beklr Balta, bu dilekierden Bakanlıgım, ilgilendircn kısımlan ayn ayn, ve etraflı blr surette ce vablandırmıştır. Bu «çıklamaya göre, elektrtk santralı etüd eafhagmdadır. Bunun gerçeklenmesl Içta çelışılmakta ve sulardan elektrik lstlhsall ile blrllkte aynı aamanda Msraç ovasınm sulanması işl de gözöntinde bulundurulmaktadır. Bu İş Içln hükumet, elden gelen her türlü yardıtnı esirgemiyecektir. Bu tesislert yapmak tnaksadila mahalU btr şlrket kurulaıası yolundakl teşebbüs memnunlukla karşılanacagını biMiren Ekonomi Bakanı demiştir ki: < « Halkın ve her yerde vatandaşlann kendl k&hUlyetlerlni kullanarak yurd lşlerini ve sanayl tesislerini yapmalanna taraftanz. Her vatandaşa teşebbtts v« iş saglarcak gayeslnl güimekteyia. Devlet, arcak vatandaşlann yapamıyacaklan vc kendislnln müdahaleslnln zanırl bulundugu sahalarda çalışmakla iktifa edecektlr.» Eko&aml Bakanı, çimento ve demlr madeni islerinin esaalı bir ebüd mevzuu oldugunu ve bunlann yapılacagını, pa* rcuk lpllgi tahsisinin arttınlması lşl i;in de memlekette fazla lpllge ihtlyac bulunduğunu ve bu ipligin hatttk dışar.dan, Japonyadan geürmek üzere ter> tıbat alındıgTnı ve yakında daha bol te/7je lmkan olacağıru ümld ettlğlnl beysn etmlş ve pamuklu mensucat dağıtu önumüzdekl üç ay lçlnde yüzde elli nlsbetlnde Wr fazlaük kararlaştınlmış bulundugu ve yabancı memleketlercen beklemen ve 8Umerbankta halfe ihtlyacını fcarşılamak gayesile külUyetl] partller halin<ie bağlantüan yapümıj olan pamuklular geldlkçe muntazaman kontenjanlar hallnde dagıtüacagını ve normal ticaret şartlannın teessüsllne kadar hükumetçe giylm eşyao sahasındakl Bkıntılan da g!4erme amaclle bu türlü ekonomlk tedblr ve teşebbüslere devam ohmacaguu flâve etmlçtlr. Ekonomi Bakanının alkışlarla karşılanan bu açıklamalarmdan sonra Ticaret Bakanı Atıf Inan da Ticaret Bakanlığını ilgilendiren losımlar etrafında geniş hahlarda bulunmuş ve sözlerine devamla, cvadetmek kolaydır ve Wr an için caribdir, fakat sonr& halkın hürmeüne, devamlı itimadına lâyık olamaz. Biz bu yolu tutamayız. Hiç biı zaman yapamıyacağımız lşleri vadetmiyeceğiz. Her hizmeti kendisi için yaptığımız halka olan hürmetimiz, başka türlü hareket etaneînize imkân vermez demiştir. Bakanlar, dün akşam şereflsrine verilen ziyafetten sonra, Gaziantebe gitmek üzere buradan ayrılmışlardır. Gclen giden yoktu. Yalnız, dayandığım demir kapının arkasmda önce bir hışırtı, sonra bir ayak sesi oldu. BirdeTibire tekmil cesaretimi topla dım. Sesiml hafifleterek, kapının arahğmdan: Turgud Bey, siz misiniz? diye sor. dum. Kulağımı kapıya dayadım, Duvarm öte tarafmda bir mezar sessizliği vardı. Halbuki, hışırtıyı da, ayak sesini de işittiğime, hayal görmediğime emindim. Tekrar: Siz misiniz, Turgfud Bey? diye ses. lendim. Benim, Zerrin. Allahaşkına cevab vsrin, Turgud Bey! O zaman bir ses, Turgudun sesi, ne zamandır hasretini çektiğim o ses oevab verdi: Aman yarabbi! deliriyorum galiba! Zsrrin diyorlar. 25errinin adını işitiyorum. Asıl, sevincden çıldıracak hale gelen bend:m. Bsnim, benim, Turgud Bey, diye Ticaret ve Ekonomi Bakanları Maraşla halkla konuştular îstanbul mllletveklll seçlm Jcomi^onuna verilen blrl 300, dlğerl 400 Imzalı İki lstldadan maada dün de 800 lmzalı UçtincU blr lstida İle eskl Manlsa millet•ekill Hikmet Bayurun adayliğı konrauştur. C. H. Partisl de üân edilen adaylanmn lslmlerlni vilây^te bildirmışİT. Her lhtimale karşı C. H. Partisl se:im için olağanüstü blr faaliyet göstermfktedir Vllayet seçinı kurulu üyelerl Sırn Enver, tlhami, Hallm Babacan dün vilâyette Eeçim bürosunda toplanarak bir müddet meşgul olmuşlardır. Bunlar dün kendilerlle görüşen gazetecilere şunlan söylemlslerdir: c Demolcrat Partl kendine güvenemedıgi İçin seçimlere girmek lstemiyor. Biz geçen defa gafll avlandık, neticenin Öyle clacagını ummadik. cBu millet, memlekete bu kadar İş yapan bu parlye yüzde 51 de mi rey vermez.» dedik. Bafmakaleden devam 'akat bu, bize bir ders oldu. Bu defa Rus membalarımn çocukça yalanları Ankara 31 (a.a.) Moskovada münteşlr 27 mart 1947 tarihli Pravda gazetesi, NewYorktan 26 mart tarlhinde aldığı blr telgrafı yayınlamıştır. Eu telgrafta guya harb lçlnde Anka J rada çahşmış muhtelif diplomatik mev j kiler içgal etmiş, Türkiyede vekillik yapmış olan ve isminl saklamakta bulunan bir şahıs tarafından Ne^.vyorkta münmakale bahi3 me'vzuudur. Bu makalede eacümle Stallngrad muharebeleri sıralarında Türkiyenln Rusyay<ı harb ilanı kararmda bulundugu lddia edilmektedir. Usdurma bir yazara atfedilen ve kötü bir maksad güden bu propaganda yaZ131 ba^tan ba$a ve çocukça tasnl eserldir. hem kendi yaptıklannı unutturmak, hcm de bizim aleyhimize oralarda halk efkânru kamçılamak hedefini giidiiyorlar. Fena mı? Bir taşla iki kuş vuracaklar. Buna karşıhk bizim gösterdiğimlz durgunluk oldukça hazindir. Tczimiin müdafaası, hakikati yakından bilen ve bizi tanıyan birkaç devlet adamile bir iki açık görüşlü gazctecinin ayretine bağlı kalmış gibidir. Batı demokrasilerile aramızda şiiphcsiz sıkı bir mcnfaat birliği de vardır. Biz tendi köşemizde ses5İz sadasız oturak da İngiltere ile Amerika, Sovyet Rusyamn iddialan karşısmda «Hakjsınız, buyurun» diyccek değillerdir. akat unutmıyahm ki, bu devletlerin darcrinde halk efkânnın ve halk rerinin büyük payı vardır. Hakkunızdaki yalanlarla mücadele etmek, ger:eği olanca çıpiaklığile meydana koymak için büyük gayretler harcamak orunda elduğumuzu hatırdan çıkarmamahyız. Memlckctimize oldum ılasıya kin besîiyen bazı teşekküllerin her vesilcde bizo karşı harekete geçerek propaganda yaplıklannı görüyonız. Milletlerarası münasebetlerde lâyık olduğumuz şercfli yeri kazanmak ve kaybctmemck hususunda metodlu bir çabşmaya her halde ihtiyacımız büyüktür. Şuraya buraya gönderdiğimiz ajans muhabirleri ve basın ataşeleri vasıtasile bu büyük işi türütmek, öyle görünüyor ki, mümkün olamıyacaktır. Gerekirse bir Bakanlık kadar gcniş bir teşkilât kurmak, sesimizi dünyaya duyurmak zorundayız. Kendi yazdüdarımızı kendimiz okumakla bir iş başaramıyacağımızı artık kavramahyız. NADİK NADİ Tarım Bakanı şehrimizde Battarafı 1 ıntf »ahHede ütün bu mmtakalarda Bakanlığı ilgi•ndrren bellibaşlı işlerle, bilhassa topak kanunu mevzuu ile meşgul oldum. Havaların gidısine ve bu günkü ıiişahedelerime istinaden diyebilirim i hemen hemen en bereketli yıllardan binnin müjdesini daha şimdiden duymak mümkündür. Halkımızı her bölgede bereketli mahsul yılının n«ç'esi ve istih?al gayret ve çahşmalan içinde buldum. Yakinen temas ettiğim çiftçi ve köylülerimizle1 muhteUf mevzularda uzun uzun görüşüp konuştuk. Talebleri umumiyetle topraî kanunu işleri, ziraat makine ve alâtlan ihtiyacı, nvücadel» vasıta ve .teçhizaü konulannı Oıtiva ediyordu. Ege mmtakasını olduğu kadar Mar mara tütün sahalannı da alâkadar eden ve bu yılki zaran, Yerli Ürünler Şirketince 25 milyon lira olarak tahmin edilen Firips hastalığile devamh bir mücadele halindeyiz. Akhisarda açılmış bulunan araştırma istasyonu şimdiden dıkkate değer ve büyük nisbette umumî faydalar sağlıyan bazı müsbet neticeler elde etmiştir. 4 cepheden mücadele yapılmakta ve bu mücadelede Tekel Bakanlığının da yardımı sağlanmaktadır. Bursada Ziraat Okulunu, Orman O kulunu, İpekböcckçiliği Enstitüsünü ve Bakanhğa aid tesisleri gözden geçir dikten sonra Btdtacı çiftliğÎTie gittim ve bu çiftlikteki teknik tesisatla meşgul oldum.» Tarım Bakanı Istanbulda üri gün kalacak, bu müddet içinde" jehrimizdeki Bakanlığa aid rnüesseselerde tctkikler yapüktan sonra yarm akşam Ankaraya dönecektir. Baftaraft 1 inci tahifede kııcaklamak istiyen kalabahk arasmdan güçlükle bir yol bulup,' Kordona çıkabil. di. Mütemadi bir itiş, kakış ve omuzda taşıma teşebbüsleri Başbakanı doğrusu epeyce yordu. Böylece Pasaport iskeleEİnin önüne kadar gelinmişti ki Receb Peker, iskele binasına ilticaya mecbuı oldu. Oradan da az sonra otomobille mi. safir edildiği Demiıkonak namile maruf eve gitti. Bu ev, esM Aydın tren yolu sirkeü müdürünün evi. F&kat kalabalık Başba. kanm Halk Partisl binasına gideceginl tahmin ettiği İÇÛJ, Alsancaktakı Faıti merkezinin önünde, toplanmıştı. Halkın coşkunluğu karşıs'üda Başbakan davet edildı. Reeeb Peker oraya giderek tezahürata bizzat teşekkürle mukabele etti. Kendisine takdim olunanalarm syrı, ay. rı eilerini sıktı. Bv gçce istirahat ediycr. İzmirden notlar encli&imde futbol oynardım. Bir de kulübüm vardL Ba kuliibü bir kaç arkadaşla birlikte ben kurmuştum. O zaman futbol şimdikinden daha temiz, fakat daha iptldaî klî. İhtiyacmı duyduğumuı için blr kuliıblerarası teşkilât da.kurmnş ve Cnma ligi adını vermiştik. Çünkü bia cunu runleri oyun oynardık. Karşımızda, o zaman yabancılarla temas etti|i için o nüfnı altında kalan Fenerbahçe, Galatasaray, ProgTe gibi kuliibIer vardı. Aradaii münasebetler tamamen indi csullere bağb olduğu için takımlarda küsmrler, kaçmalar olnrdo. Oyun oynayıp dnrnrken bakemi beğenmediji için maçı yanm bırakanlar, yahnd falanca heyet karan hoşuna gilmedijı için ligden çikanlar çoktu. Ba o bale geldi ki musabakalar yapılsa bile netice ahnamaz oldu. Falan. ca sampiyon olmasm diye fikstür bittneden kombinezondan çıkanlann hareketi reaksiyonlar doğumrâo. Bu çtkmalan tesirsiz bırakacak nizam tedbirleri almaja kadar gldüdi ve böylece futbol gibl merdce ve apaçık oynanan bir oyuna türlü tinük tizimtü ve büzüntüleri girdi Şimditt mevzoattan bnnlan •oküp •tıncaya kadar neler çektik. Şlmdi bunu neden yaaoyornm? İşlti.voruz ki Demokratlar seçime gtr. miyeceklfrmif. Bunun dofru olmamaBiru temenni etmekle beraber sahi imi^ gibi konusacağım. Her zaman fartlar miisaid, muhit mulâyim, rakib mıi. samahah olmıyabilir. Folitikacı bir «do< kunma bana» çiçegi degildir. Ba oynna girenler onun türlü ikıbetlerinl hesab» katmalıdırUr. Şimdl böyle küsknnlökleri gördükçe bisim futbol oynadıgt. mız devlrdeki maetan veya Ugden çıkmalar aklıma geliyor. Gerçekten hos blr şey değildir. Memleket efkân, demokrasi cereyam bundan bir fayda gönnez. tlişilen, değişmesi istenen noktalar mı vardır? Olabilir! Olablllr degil vardır da 25 senede beş bin kanun çıkarmış olan bir vazu ı^nnnını bütün hükiimlerin de isabftU olduğimu lddia kabil degUdir. Btmların diiselmesl de bence blr inad. bir çekişme, blr tehdid mevzuu olmamalıdır. Bugün muvafık ve muhaliflerin ne gibi «ekol» lerin sallkleri oldngu, ne gibl zihniyet sahlbi ve ne gibi U n r ve eda ile politika ynptıklan ciunlenin malfimudur. Eger maksad müsbet neticeyo varmaksa tutulan yol o yol degU gibim« geliyor. Ben Demokrat rdsmin yertode olsam bu ifl daha tesslzce idare eder ve îüphesiz işi inada blndlrmiyerek daha müsbet neticeye vanrdım. Bizde siyaal aynlışUr Ortaçağda mesheb ve din aynugı iaassubu gösteriyor. Bunu utanarak söylüyorum Uin müp. tedîsl oluşumuza yormaktan başka çare yoktur. Blr muhalif, blr mutabıkla canclger arbadas olamıyor. Birbirine yan bakıjörUr. Biri, ötekini daima turfa foriiyor. 'Vazilanmız, sözlerlmiz bunun ancak pek az bir ta™ı»ı dısan vura. yor. Halbuki bu iki partinin müdürlerl her gün birbirlerile temas etseler, dostluk, yarenlik etseler, arkadasbk ve sohbet eteeler, gazetelere ve ııTn^ı^n^ kursülere kadar tnt&al eden bir attrü Ihtilâf aradakl konuşmalarda bir hal şekline baglanabilirdL Daha alışamadık Gulmeyin! Hatın. ma çöyle blr şey geliyor: Demokratlığa alısma kursUrı açsalu cKarma siyasiler kulübü» kursak.. da, memlekett idare etmrlcri mukadder olan politika unsurlarımsı birbirlerile iyi geçlnlr hale getirsck mubakkak müsbet neticcler alır« dık. Ve bütün bunlann sonunda en samlml bir temenni olarak Demokrat Partinin seçimlere glreceği timidinl izhar etmemck elimden gelmiyor. Her şeyden çeklnebillrlz, fakat seçimlerden? Asla. • Celâl Bayar bu akşam Kuşadasına vâsü oldu. Yaruı öğleden sonra o ve akşama doğru Ankaradan merkez idare hej'etl azası tamire g«llyor. Gece Denlz Lokantasmda D.P. liderlerinin şerefine büyük bir ziyafet tertib edilmişti. Her ne kadar umuml kanaat D.P.'nin seçimlere iştirak etmiyeceği merkezinde İse de, kafi karann şu bir iki gün zarfında verüeceği aşikârdır. Daha evvel bakalım burada bir Receb PekerCelâl Bayar mülâkatı olacak mı? Receb Peker yarm (bugün) Halkevinde tzmlrlilere hitaben blr konuşma yapacak. Bafbakanm kendisine has üslubile bütün memleket meselelerini ortaya koyacağı anlaşıhyor. Bu arada seçlm işlerinden M e D J n i n vaziyetlnden de bahsedeoeği muhakkaktu'. • Patrikhane ve Papa Effim Metropolidler Valiye müraPapa Ef timin İki Geiâl Bayar bu akşam İzmirde rr.aktadırlar. Hava daha çok seçimlere iştirakin aleyhinde görünüyor denebilir. Buna rağır.en seçimlese girilmesl ihtirr.alıni daha gallb sayan iylmserler de İzmir tcplantısından bu yo'.da bir karar çıkacagını ummaktadırlar. C. H. P, çevrelerinin, Demokratlann seçime girnıeleri arrusunda bulundukları anlaşılıyor. Demokrat Partinin bozulup dagılmakta ve cözülmekte olduğunu Işae eden çevrelerin şimdl bu arzuyu lzhar etmelerini tutulan propaganda yoluna aykırı görenler de bulunmaktadır. Ara seçimlerinin partllerin Meclist«ki çogucluk ve azınlık durumlannı değiştırecek bir mahlyetr oimadıgı jüphesizdlr. Bu seçimlerin önemll tarafı, netlcelerinin içeride ve dışanda bırakacağı tesirle ölçüleoek . olmasıdır. Cumhuriyet Halk Partililerin olduğu kad&r demokratlann da ara seçimleri bu oephcsinden ele aldıkları anla^ümaktadır. Ankara Demokratlan tzmlr toplantisında bu bakımdan en isabetll kararın alınacagına kânl görünüyorlar. Demokratlara göre seçimlere iştirak edllse de, edılmese de karann en mühizn tarafi bunun gerekçesl teşkil edecegi merkezindedir. İzmlr toplanbsma katılacak olan Fuad Köprülü, Adnan Menderes, Emin Sazak ve doktor Cemal Tunca bugün şehrimlzden harefcet ettiler. DOĞAN NADİ Tito'nun nutku Baştarafi 1 inci sahifede teşir P. M. gaz?tesinde yâyııılanan blr ! c a a t l e kiliseyi tahliye etmesini istediler Kadıköy, Bej'oğlu ve Adalar metropolidlsrinden mürekkeb bir heyet dün istanbul Vali ve Belediye Reisi Doktor Lutfi Kırdarı riyaret ederek Galatada iki Rum kilisesinl işgal etmekte olan Papa Eftimin bu kiliaeleri tahliyesini istemişlerdir. Doktor Lutfi Kırdar Papa Eftimin vsziyetini heyetten anladıktan sonra için. de bulunduğumuz normal devrede hiikumetin Rum patrikhanesi ve Rum cemaatine karşı iyi niyetler beslediğini ve pek yakmda bu mesele hakkmda kat'î kararau bildireceğini söylemiştir. Abdiilhamidin veresesi davalarmı kaybediyorlar Kudüs 31 (A.P.) Filistin yüksek mahkemesinde bakılmakta olan bir arazi davası bugün, Sultan Abdüîhamidin torunlarından Prenses Nemika Kminenin alejhine ve Filistin hükdmetinin lebine netıcelenmiştir. Bu karar kraliyet Szel konseyi tarafmdan tasdik edildiği takdirde, Filistirıdeki bir çok mümasil davalara tesir edecek mahıyettedir. Prenses Nemika Emine Filistinin muhtelif kısımlarında bulunan ve 10 milyon İngiliz lirası kıymet biçilen araz: üzerinde hak iddia etmektedir. Bununla beraber bugün neticelenen dava, yalniz güney Filistinde, Gazza bölgesin. de bulunan ufak bir toprak parçasına aiddir. Ingiltereden gelecek faale miitehassısı Londra 31 (A.P.) Haber verıldiğine göre Londranın en meşhur bale heyetinin kurucularmdan ve direktövlerinden Bayan Ninette de Valois, Türkiye hükumetinin daveti üzerine yakmda Tür. kiyeyi ziyaret edecektir. Bayan de Valois Türkiyede üç hafta kadar kalacak ve bir millî Türk balesinin kurulmasına yardım edecektir. Avrupa Federasyonu UYANINCA Tefrika : 50 üzerinde geriye doğru devrildi, ben adım atmağa vakit bulamadan, Turgud, içeriden bana doğru atıldı. Bir elile beni kendine çekti, öteki elile şamdanı aldı, yüzüme tuttu. Bütün bunlar o kadar çabuk olmuştu ki, neye uğradığımı anlıyamamıştım, Turgud, heyecanı arasmda, başka söz söylemeğe muktedir olamıyormuş gibi. sayıklarcasına, kekelercesine yalnız: Sevgilim, sevgilim, diyordu, Yüzüme tuttuğu muraun ışığı onun yüzünü de aydınlattığı için, eskisinden biraz daha solgun, blraz daha zayıfla mış olduğunu gördüm. Turgud dikkatle bana bakıyordu. Parmaklan saçlarımda dolaşıyor, kulaklanmm arkasını yokîuyor, ensemdc geziniyordu. Bulunduğumuz verin zindan, karşımdaki adamm malıpus, vaziyetimizin kcrkunç olmasına rağmen, gülümaemekten kendimi alamadım. Ne arıyorsunuz? Beni tanıyamadıruz mı? dedim. Turgud, titrek bir sesle cevab verdi. Sizi öldürdüm zannediyordum.. Hiç değilse, yüzünüı, gözünüz parçalanmı^tır, diye korkuyordum. Allah Nakleden: Hamdi Varoğlu We? Sizsiniz ha? Demek ya°ıyorsunuz öyle mi? Hamdolsun yarabbi! Turçud Bey bir saniye sustu. Sonra: Sizi nasıl gö'receğim? dedi. Bu kilidll kapı dışarıdan açılamaz rnı? Demincek, anahtarını üstünde brraktüardı ga.iba. Hayret! Anahtar, gerçekten kilidin •fisîünde duruyordu. Şamdanı yere bıraktım. Göz açıp kapıyacak kadar kısa Irir zaman içinde anahtara yapışıp çevirdim. Kilid, tok bir ses çıkararak açıldı, demir kanad gıcırdıyarak menteşeleri hayk'rdiTTi. bana acıdı her halde, yabıız kulağınızın arkasmda hafif bir yara izi var.. Sözünü ben tamamladım. Yakın zSmanda o 4a kaybohır. Çektiğiniz eziyetiere ben sebeb oluyorum, diye üzülüyordum. Benim yüzümden çok sıkıntı çektiniz, kendimi size nasıl affettireoeğim? Sıkıntı dediğiniz şey, nihayet, başımdaki hafif bereden ibarettir. Beni asıl üren, sizden haber alamamak oldu. Turgud Bey c«vab vermedi, yahıız, dütkatle yüzüme baktı. Uzun zamandanberi ilk ofefa olarok benimle gözgöze geliyor, yüzüme'ısrarla bakıyordu. Bu bakışm ta ruhuma kadar sokulan tetlılığı karşısmda, yüzümün kızardığını hissettim. Sıkılarak başmu çevirdim. Heyecanımı gizlemek için bir şey söylemek istedim. Sizi buluncıya kadar epey sıkıntı çektim, dedim. Turgud Bey, gülümsedi, beni kendine doğru biraz daha çekti. Anlatm bakayım bana, buraya nasıl geldiniz? dedi. Ama, önce bir şey sorayım, bu gelişiniz beni kurtarmak Başiaraft 1 fnei sahifede için mi? Bana hürriyet mi getirdiniz,? hoklannda taşidıgınıız saygı ile uygun Cevab verecek vakit bulamadım. olarak bu manada blr tavsiyede buYeraJü dehlizinin basıi tavanlannda luiîmata hakkınnz vardır.» kasvetli akislerle öten müstehzi bir •öatibin fikrine göre .batıis mevzuu kshkaha, kulaklarımda çmladı, Turgu olan federasyon Fransa, Ingiltere, Hodun lâfını yarıda bıraktırdı. Arkasmdan, landa, Belçika ve Skandlnavy» memleGâvur eniştenin meşum sesini işittim. Jcetlerinöer mürekkeb olmalı ve BirleHürriyet mi? Amma da yaptuı, şik Amerikadaki federaısyon şeKLinde sevgili yeğenim! Çifte kumrulara hür yapüınalıdrr. Federasyona dahil mutıriyet değil, kafes yaraşır! telif milletler müşterek bir vatandaş. Bu uğursuz sesi isitince, müthiş bir lığa sahib olmabdır. feryad kopardım, geriye doğru sıçradım. Wailey sözlerini şöyle bıtirmistir: Turgud, insiyakh bir hareketle abldı, « Bu memlek.etler birleşecek olurvücudünü bana siper etti. sa, vaktile hürriyetlerinl kaybetmlş Fakat bu tedbire lüzum yoiktu. bütün müttefik memleketlerle beraaer Naki Bey içeri girmeii. Yanımıza bilhassa Aiman milletine de canlı bir girmeğe cesaret edemiyecek kadar kah t misa: teşkil edeceklerdir.» pe idL Yalnız, detnir kapıyı çekti, üstümüzden kilidledi, bizi içeryie hapsetti. Aydında garib ve Bu zindan kapısuım anahtarı kadar gürültülü bir hâdise paslı, onun kadıar tüyler ürpertici sesini bir daha isittim. Izmir (Hususî) Aydmda bir hâdise Bunu tahmin etmedindi, değil mi olmuştur. Emniyet komiser muavinleZerrin? diyordu. Turgudu sevdiğini işte rinden birinin Kurtuluş mahallesinde sana ispat ettim. Bu iyiliğimi unutma. yabancı bir kadınla bir eve kapandığı Bak, ssııi onun yanına getirdim, ikinizi şayi olunca halk fuhuşla mücadele nibirleştirdim. Birbirinizi istiyordunıoz, zamnamesini t'atbikle mükellef olan bu emelinize nail oldunuz, haydi, artık, aş memurun suçüstü yakalanmasi için evin kınızla, hava ile yaşayın. Bir hafta son etrafında beklemiştir. Sabahleyin kanu. ra zayaretinize geleaegim, bakalım sevda nî muamele yapüması için resmî mersıhhatinize iyi gelecek mi? Haydi hoşça cilere müracaat edilmiştir. Hâdise mahalline bir kaç polis giderek şayianın kalın, çifte kumrular. doğru olup olmadığını tesbit etmek îçin Gâvur Enişte bu sözİeri söylerken, halkı dağıtmak istemiştir. Fakat halk Turgud, aczinden, yumruklannı sıkarak kalabalığı büyümüs, bunun üzerine hâkımıldamadan durmuştu. Naki Bey su dise mahalline evvelâ Vali, sonra iki sunca, birdenbire atıldı, kapıyı giddet manga jandarma ve itfaiye arozözü gitle sarstı. miştir. Vali halkı dağdmağa davet et(Arkan var) miştir. Halk, bu suretle dağılmıştır. gunu sfiylemlştir. Almanya haktonda Tito. Yugoslavyanın bu memleketten şimdiye kadar alacagınin ancak yüzda 12 siîii aldıgını bildirmlştir. Avusturyanın ödiyeoeği tamirat be dellerine telmih eden Tito, şöyle demistir: < Bazı Müttefikler, tamirat bedellerinden vazgeçmek istiyorlarsa bunu Yugoslavya hesabına değil, kendi hesablarma yapmalıdırlar.» Sovyetler Birliği hakkında Tito, bu memlekete karşı duyulan dostiuğun onun hiç kimsenin istiklâlini tehdid et memea ve kurtuluş harbinde milletlerin ıstırablarını anlamasile izah edebileceğini »öylemi^ v* demiştir ki: «Çünkü, Sovyetler Birliği tarafın dan sulh sözleri içitiyoruz. Batıda ise daima atom bombasından bahsedildiğini v« harb tehdidleri yayıldığını görü yoruz.» Yunanlstandan bahseden Mareçal Tito demiştir ki: Yunanistan, emperyalist devletlerin bir €1360 haline gehniştir. Binaenaleyh, bu tnenıleket, Balkanlar ve bütün dünya barışı için bir tehlikedir. Sözlerino devam eden Tito, elçi Pattereon ile Yugoslavyadaki Amerikan elçiliğini Yugoslavya ile Birleşik Amerika arasmdaki münasebetieri yıkmak için elinden geleni yapmış olmakla itham etmiştir. Yugoslavyanın Amerikan buğdayı isteği meselosini bahis mevzuu eden Mareşal Tito, Yugoelavyanın bir sadaka değil, hakkı olan yardıroı istemekte olduğu mütaleasında bulundugunu söylemiştir. B. FELEK Hayfa yanıyor Tedhisçiler, petrol depolarınî ve borularını ateşe verdiler Kudüs 31 (a.a.) Hayfanm tarihinde şimdıye kadar kaydedihnemlş dereccde büyük bir yangın zuhur etmistir. Âfet el'an devam etmektiedir. İltfaiya İİ9 askeri kıt'alar, alevlerin büyük petrol depolannı sarmaması lçln çok gavret sarfetmişlerdir. Yangm bir lnfilâk neticesi husule gelmiş ve yüz m e « re irtifaında bir alev sütunu blr 'ta.g fcilometrelık bir saha üaerinde dvar kırian ajdınlatmıçtır. tnfilâktan sonra tedhisçiler, Shell kumpanyasına aid pptrol borularını parçalamışlardır. B a a mabfiikrde söylenildiğine göre, parçalaamış borulardan fışkıran pertollar tutuşmuş, depolann infllâkına sebebiyet vermiştir. Hayfadaü Yahudl ma. hallesinde sokağa çıkma yasagı Üâa edilmlştır. Bu mahallenin halkı tamamen tecTid edilmiş bulunmaktadır. Stern grupu, TelAvivdeki gazete idarehaneterine telefon ederek dün geca Hayfadak: Shell petrol hazinelerinde çıkan yangıudia kjendlsinin mesul ol Ba4ta.Ta.f1 1 ind sahifede dönmüşler, penoereden halka teşekkür duğunu hildirmistir. ederlerken polis, halkı dağıfcnak istemiş ve Fuad Köprülü, polise hitaben: «~ İtidal ve sükunetini, şu gördüğün şekiide muhafaza ed?n bu halka karşı kanun yolu ile yapabileceğin hiç blr muamele yoktur. Bir kusur görüyorsan, Lor.dra 31 (a.a.) İngilterenin. Tdrkanunun tatbikında, ben de seninle bekiye, Yunanistan, Mıstr, Irak ve Ürdüraberim» demiştir. ! nüıı tamamiyetlerini müdafa etmîsi^i Bu sırada bir başkomiser, Fuad Köp j istilzam eöen anla?malann halen mer î rülü ye hitaben: olup olmadığı hakkında, Avam Kama« Siz, yaldızlı sözlerle burada top rasinda kendisine sorulan bir suale celanmış cahil halkı kandırıyorsunuz.» di vaben Mc. NeU, Birleşik krallık ile Mıye müdahalede bulunmuştur. sır, Irak ve Ürdtin lCrallıklan aras.tıBunun üzerine, polis komiserine dö riaki ittifak anlaşmalan ile İngiltere nen Fuad Köprülü: Türkıye arasmdaki karşılıklı yardım « Sen, ben, senin âmirin,, Smirinin and!a?rr.asımn mer'iyette oldugunu bpâmiri de bu milletin hizmetkârıdır. Eu yan etxi§tlr. halka, hakarete hakkın yoktur.» d«mirtir. | Mersinde Çocuk bayramına Tren, alkış sesleri arasında İzmire haj hazırhk reket etmiştir. Mersin (H'icusî) Çocuk bayrami Ankarada bir cinayet nunasebctiie bir kaç konser vermek üAiîkara 31 (Husust muhabirimizden) zere Çocuk Esirgeme Kurumu tarafmYenidoğan mahallesinde oturan 45 yaş ' dan kıymetii ses sanatkânmız Safiy* lannda eskici *Juman Pekdemlr yata Ayla ile arkadaşları Mersine davet eğmda ö'lü olarak bulunmuştur. Kafasıni dilmişlerdir. Sanatkârlar, bu daveti kada blr demlr parçasile nçıldığı anlaşılan bul ettiklerini bildirmişlerdir. Konserüç derin yara vardır. Olnayetln parasına ler için şwndid«n hazırlıklar yapılmaktamaan yapıldıgı anlaşılmaktadır. tadır. D. P. erkânı dün geee Eskişehirden geçerken.. İngiltere Türkiye andlaşması meriyefte
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle