24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 Aralık 1947 ON A O BÎR DAKÎKA : Juıxısılcmd Dörtler konferansı Tito'nun imzaladığı paktlar ısa bir zaman önce Bulgaristania bir karşılıklı yardım paktı imzalıjan Mareşal Tito. evvelki gün de Macaristanla buna benzer bir pakt imzalamıs, daha scnra Rumanya ile de aynı mahiyeti haiz bir pakt daha imzalamak üzere olduğu anlaşılmıştır. Demek ld Bulgaristan, Rumanya, Yugoslavya ve Macaristan karşılıklı yardını paktlarile birbirine bağh olacak ve ileride her hangi tecavüze karşl derhal birbirlerine yardım ederek o tecavüzü önliyecekler. Milletlerin bu gibi paktlarla bağlanmalan ve her tecavüze karşı koymak istemeleri hiç de fena bir şey değildir J$u gibi tesekkiiller İkinci Diinya Harbinden evvel düşönülmüş ve tatbik mevkiine konmuş olsaydı her halde çok hayırlı olurdu. Çünkii bu milletfer ve bu milletlerle elbirliği yapacak başka milletler, Alman tecavüzünü önlemek hususunda büyük yararhklar gosterirler ve teker teker ezilmek tehlikesindcn korunmuş olurlardı. Acaba bu milletler hangi tecavüz tehlikesine karşı gelmek üzere kaışıhklı yardım paktları yapıyor ve bu paktlar sayesinde hangi tecavüzü onlemeyi umuyorlar? Bagta.ra.fi 1 tnri aahifede Bakanlan Londra konferansınm faalimanyadaki kömür işletmelerinde tatbik yetlerini yorumlayan Sovyet ordusu edilen Amerikan ve Ingüiz metodlarmı orgaru «Kızıl Yıldız» ezcümle junlan tenkid etmiş ve hasıl olan bütün kânn yazmaktadır: aracılar elinde kaldığını söyl«niştir. cKonferans hakkında ileri sürülmüş Bir gün süren bir rahatsızlıktan sonra, olan kö'tümser kehanetler tahakkuk etkonsey masasına dönmüş bulunan In memiş ve delegeler çahşmalarına degiltere Dış Işleri Bakanı Bevin, Molo vam etmektedirler.» tov'un ithamlarını cevablandıraraks Birleşik Amerika Dış Işleri Bakanı «kömür bahsinin bütün konuyu sislendirecek kadar duman salmış oldu George Marshall'ın, Almanya ile yapılacak barış andlaşmasında, bu memleğunu» söylemiştir. kete karşı harb ilân etmiş olan bütün Molotov'un taktiği devletlere söz hakkı verilmesine dair Londra 9 (a.a.) Anadolu Ajansının beyanına temas eden «Kızıl Yıldız» yaözel muhabiri bildiriyor: asına şu şekilde devam etmektedir: Dış Işleri Bakanlan konferansmda «Hitler'e krom ve yiyecek temin etbir gün evvel cereyan eden hararetli münakaşalardan sonra, Amerikan el miş olan Türkiye acaba Müttefikler daçiliğinde, Ingiliz, Fransız ve Amerikan vasına ne hizmette bulunmuştur? Şili Dış Işleri Bakanlan arasında yapılan ve Nicaraguay ne gibi bir tehlikeye beklenmedik toplanüdan sonra Molo atümışlardır. Acaba 12 ye 5 kala harb tov'un ne gibi bir hareket hattı takib ilân eden ve harb sırasında tek bir er beklenmekteydi. kaybetmiyen memleketler nasıl Polonedeceği heyecanla Dünkü gazeteler de, konferansın bir ya, Yugoslavya ve Ukrayna ile mukakördüğüme müncer olduğunu birinci yese edilebilir?> sahifelerinde belirtmekte tereddüd etmemişlerdir. Bütün bunlara mukabil, Abnandenizaltılan harbde bir Rus limanmdan faydalandılar dün Molotov, her zamanki taktiği icabı, yepyeni bir teklifle meydana çıkmış ve Washington 9 (a.a.) Temsilciler havayı değiştirmiştir. Şüphesiz ki bu Meclisinin cumhuriyetçi üyelerinden değişiklik iyimserliğe müteveccıhtir. Fred Buley AlmanRus andlaşmasının Zira Molotov'un, bu yeni teklifle ynp imza edildiği 1939 ağustosundan, Hitlerin mak istediği şey konferansın akametini Rusyayı istilâ tarihi olan 1941 haziraönlemekten başka bir şey değildir. nına kadar Alman denizaltılarının MurBir Sovyet gazetesinin Türkiyeye mansk lireanmı Müttefik gemi kafılelehücumlan rine karşı üs olarak kullanmış oldukMoskova 9 (A.P.) Bugün Dış Işleri larını açıklamıştır. Sakla bu devleti... Amerika hükumeti, zaten hazır olan ticaret gemilerini (şilepleri) satılığa çikardı. Bu işin, bir takım şeraitini, burada saymak uzun olacak. Fakat bildiğimiz §u: Amerika demiş ki uBu, yük gemilerine ihtiyacımz var mt?> Biz demişiz «Evet, hem de pek Sıkıyönefiıtıin kaldmlması ka?arlaştı Baştaraj\ î (nci sahijede varında mevcud olup olmadığı ş«klindeki suallere yol açmıştır. Umulduğu ve beklendiği gibi partinin müfrit unsurları, sıkıyönetimin devamı taraftarı idiler. Nitekim Süreyya Orgeevren, Rasih Kaplan ve Naşid Fırat, bu Idarenin lüzumu üzerinde konuşmuşlar ve dünya şartlarmdan bahisle, sıkıyönetimin konulmasıru gerektiren mucib sebeblerin ortadan kalkmamış olduğunu ileri sürmüşlerse de, büyük bir çoğunluk, hükumetin bu yoldaki kararını tasvib etmiştir. Meclis Grupunun tebliği Ankara 9 (a.a.) C.H.P, Meclis Grupu Başkan vekilliğinden: C.H.P. Meclis Gnıpu Genel Kurulu bugün (9/12 '1947) saat 15 te Başkan vekili Şemseddin Günaltayın başkanhğmda toplandı. 1 Dış İşleri Bakanı, son aylardaki dünya siyasetinin gelişm«ileri ve bu »rada Türkiyeyl doğrudan doğruya alâkadar ed«n hâdiseler hakkında uzun ve etrafh izahlarda bulundu. 2 Bundan sonra Başbakan, 23 aralık 1947 tarihinde sona ereoek olan istanbul ve diğer beç ilde Sıkyönetim Idaresinin uzatılmasma hükumetce lüzum görülmedigini izah etti ve hükumetin bu karan Grup Genel Kurulunca tasvib olundu. 3 Atatürkün hemşiresi Bayan Makbuleye vatanî hizmet tertibinden aylık bağlanması ve doğu bölgelerinde vaktile köylülere t«^i edilmiş olan arazinin tapuya bağlanması hakkmdaki Başbakanın tekliSeri esa£ itibarile kabul edildi. Vakit gecikmiş olduğundan günderndeki diğer maddelerin görüşülmesi gelecek toplantıya bırakılarak saat İS da oturuma son verildi. Meyhanelerden kahvelere eyif, kim ne derse desin be* şeriyetin buldugu gayritabii ve zehirli bir iptilâdır. Masumu demiyelim, a2 zararlısından, ç»k tehlikeUsine kadar her türlüsü bugün medeniyetin başına belâ ohnus bin türlü keyif verici şeyler var. Hükumetler bunlann arasmda kokain, eroin, esrar gibi müptelâsmı mntlaka tinıarhane, hapisane veya mezara götürenlerile mücadele ederler. Muvaffak olduklan ve olmadıklan vardır. Çünkü bu büyük zehirlerin beyneunilel kuvt'etli kaçakçüık teşkilâtı vardır. Bundan sonra ispirto gelir. Ne kadar az ve ne kadar haüf olursa olsun bu da bir içtimai hastalıkta. Bizde maalesef son yıllarda çok yayılnuş olan içkinin tahdidi için son zamanlarda alınan zabıta tedbirlerinden başka hiç bir çey yapümamıştır. Hattâ aksine olarak mese!â rakının fiaü indirümistir. Onun arkasuıdan tütün, kahve ve çay gibi hafif keyif vericiler gelir. Tütün arbk çoluk çocuğnn eline sreçti. Bunu menetmek için aile sıkısı da para etmea oldu. Kahve ve çay da yalnız muayyen hastahklarda doktor tarafından yasak ediliyor ve böylece keyif çatmak bizde hattâ başka yerlerden daha serbest bir halde miimkün oluyor, Her rasgeldiğiniz ayyaşa, tütün tiryakisine sorunuz ve alacağımz cevablan toplayınız. meydana çıkacak istatistik bu zıkkımlara genclikte alışıldığnu ve çoğu meyhane ve kahvehanelerde ba^* landığmı gösterir. Bugün, sırf bir zabıta tedbiri olarak •sıhhat tedbiri değil meyhaneler tahdid ediliyor. Sarhoşlar cezalandınlıyor. İyi netice alındığı meydanda olan bu tedbirler şimdiye kadar rasladıklaranınn en ciddisL Allah vere de bozulmasa! Bu arada polisin ve alâkaulann dikkat edecekleri başka bir nokta var: Genclerin meyhanelere gitmesini önlemel:. Bu öyle bir konu ki, üstünde fazdurmaya hacet yok. istanbul polisl takviye edllir, meyhaneler muayyen yerlerde toplamr ve kontrol kolaylasırsa bunun da önüne geçmek mümküa olur. Çünkü bizim için zaten kaşarlanmış olan ayyaşın değil, genclerin ve yeni başbyacaklann kurtulması mevzuu bahistir. Lâfardı bu vadiye dökülünce ^ahve» dediğimiz toplantı yerlerinden bahsetmemek kabil değildlr. Kahvelerde rakı içihnez, fakat rakı âlemlerinin hikâyesi dinlenir. Kahvelerde kunıar oynanır. Kahvelerde tütüne başlanu. Kahvelerda terblyesizlikten başlayan bir ahlâld tereddi, edebsizlik ve ahlâksızhğa kadar gider. Meyhanelerde vücud, kahvelerde rnağ zehirienir. Bunu söylemekle bütün kabveleri kasdetmiyorum. Çok temiz, namuslu, aklı başında kahveciler olduğu gibi bunlann yanında her türlü ahlâki kon» troldan uzak, ufunetli medeni hüviyeti şüpheli yerler de vardır. Buray» herkes girer. Içeridekiler kimlerdir, ne yap«r, ne konuşurlar belli değildir. Bunlan kimse kontrol etmez. Bu hürriyet devrinde buna hakkı da yoktur. Yoktur arna bir körpe dimağ ve süt gibi ahlâk ne idüğü belirsiz bir takım adamlann içine düşebilir. Onlara baka baka kararabilir. Şehirde böyle yüzlerce, belki daha fazla dumanu, isli ve şüpheli toplantı yerleri vardu, Bunlar bir avaronin beç on para kazanması için açıhnı» ticarethanelerdir. Buralara devam edea alışkınlan zaten o mubiti yaratanlardır. Her yeni giren o güruha kaülır. Şehrin adını saymak istemediğiaı ufunetli baa semtlerindeki kahvehanelere şöyle dışa* ndan bir bakmak bunlann cemiyete n« kadar faydalı (!) yerler olduğunu göstermeye kâfidlr. çofc» Ve mukavelelere girişmişiz. Ama ne yapacağımızı bildiğimiz yok. O bakanlık senin, bu bakanlik benim, evrak bir buçuk senedir (evet tam bir buçuk senedir) dolaşır dururmuş. Netice alınamadı ve alınamıyor ve elbette almamıyacak. Yalnız bir nokta var: Amerika iki hafta sonra, yani 1 birinci~ kânun 1948 de arttk kimseye vapur vermiyecektir. D.N. Bir tâmiın Karaköse ve Hasankalede zeizele Paktlann metninde yeni bir Alman tecavüzünden bahsedildiğine göre, bütün bu milletler uzakça bir istikbalde belirmesi muhtemel olan bir tehlikeye karşı şinıdiden paçalarım sıvamaktadırlar. Çünkii Almanya hâlâ bölük böliik işgal altındadır ve onun bu işgaldcn ne zaman kurtulacağı, mukadderatının ne Le Cap 9 (a.a.) Cap vilâyeti batı zaman taayyün edecosi, hattâ taajyün bolgesi halkı dün geee, 1910 da görü>n ederse ne şekil alacağı hcnüz belli de Halley kuyruklu yüdıztndan çok üstün Üldir. parlaklıita bir kuyruklu yddızı seyretVâkıa dörtler şimdikl halde Almanya mislerdir. bahsi ile meşguldürler, fakat bu konuşAvustralyada tnalann ne zaman re nasıl netice vcreAdalaide (Güney Avustralya) 9 (a. ceği hcnüz belli değildir. Belli olsa da Almanyanın yeniden bir tehlike teşkil a.) Şehir halkı dün akşam gün baj tarken güneybatı istikametinde Venüs edeceği devir, bir hayli uzaktır. 14 derece güneyde göVte Acaba, bu devletler ufukta bizim gör ! süratle yol alan bir kuyruklu yı'.dız mediğimiz bir tehlikcyi sezinlcdikleri görmüştür. Yeni yıldız 6aat 21 de gözden için mi bu şekilde hareket ediyorlar? kaybolmuştur. Bugünlerde, arasıra harbdcn bahseAslanköy davasma bugün dildiğini, biliyoruz. Hattâ daha evvelld günkü Pravda gazetesi, Almanyanın dobakıhyor ğu ve batı iki bölgeye aynlmasına karar Konya 9 (Telefonla) Aslanköy daverildiği takdirdc bir harb çıkmasınm kuvvetle muhtemel olduğunu ileri sür vasına yarın sabah Konya Ağırceza Mahkemesinde devam edi'.ecektir. Gemüştü. çen celsede on dört çahide celbname çıAcaba Mareşal Tito da bu yüzdcn bir k&rılmıştı. Bu davanın mühim çahidleharb çıkması ihtimaline karşı mı bütıin rüıden olan Yüzbaşı Sıtkı Dağgeçen ile komşularile karşılıklı yardım paktları Teğmen Mehmed Çağlann, davetiyeleri tmzalamakla meşgul oluyor? aldıklanna dair imzalan gelmistir. YekAlmanyanın doğu ile batı iki bölgeye diğerine zıd şekilde şehadette bulunaaynbnasmın manası, Rusya ile batı cak olan bu iki şahid, yannki celseye devletleri arasında anlaşma ihtimalleri yetişirler ve dlnlenirlerse, Aslanköy vanin tamamile bertaraf olması ve gergin Irasının cereyanı hakkında enteresan ifliğin en şiddetli sahaya girmesidir. Bu şsatta bulunmaları beklenmektedir. nun bir harb sebebi olması kuvvetle, Hububat tacirlerine açılan muhtenıeldir. Çünkü bir tarafta konıünist bir Almanyanın, diğer tarafta dekrediler mokrat bir Almanyanın kurulması, eAnkara 9 (Telefonla) Hububat taninde sonunda bir harb çıkmasma sebeb olabilir. cirlerine açılan kredilerle alâkalı olmai üzere banka müdürleri, bugün öğleden Şayed Mareşal Tito böyle bir harbe önce Ticaret Bakanlığında bir toplantı karşı hazırlanmakta ve böyle bir harb yapmışlar ve dün esaslannı yazdığımız vukuunda, komünist Almanya ve onu son Bakanlar karan dolayısile görüşmedestekliyen Rusya ile birlikte elbirliği lerde bulunmuşlardır. yapmak orzusunda ise buna bir diyecek yoktur. Fakat böyle bir harb vuku bulAmerikada vesika usulü duğu takdirde Mareşal Tito ile arkadaşWa£hmgton 9 (A.P.) Bugün Amelannın alacağı rol, her halde müsbet bir rikan hükumeti, et, benzin ve diğer mahiyeti haiz olmaktan uzaktır. Mak bazı isühlâk maddelerinin vesika usuEad, harbi Mareşal Tito ile komşulan lune tâbi olmasını sağlayan bir tasarıyı nın diyanna sıçratmamaksa bunun ça kongreye sunmustur. resi karşılıklı yardım paktlan değil, fakat ademi tecavüz paktları gibi bir taYugoslay • Rumen a&kerî kım tedbirler almaktır. Mareşal Tito ise yardım anla§ması tecavüze karşı karşılıklı yardım paktBudapeşte 9 (AJ>.) Mareşal Tito lan yapmakla, So\yet Rusyanın baü devletlerile yapacağı her hangi harbe gazetecilere verdiği bir demecde Yuiştirak etmek niyetile hareket ettiğini gosla\'yanın «yakmda» Rumanya ile de göstermektedir. Halbuki gerek Mareşal 20 senelik bir askerî yardım andlaşması Titonun memleketi, gerek komşu mem imzalıyacağını bildirmiştir. leketler, henüz geçen harbin tahribatmÇekoslovak Ulaştırma dan kurtulamamış ve kolay kolay kurtulanuyacak bir durumdadır. Onun için Bakanı gitti bu memleketlere gerekleşsn hal, sulhu Ankara 9 (a.a.) Çekoslovak Ulaşdevam ettirecek her çareye başvunnak ve evvelâ bağımsız'ıldanna ve hürriyet tırma Bakanı Ivan Prietor'un başkanc lığmdaki heyet bugün özel uçakla Beylerine tam mana ile sahib ohnaktır. ruta gitmek üzere saat 9,15 te şehrimizDaha sonra bütün bu memleketlcri den hareket etmiştir. her tecavüze karşı birleştirmenin manası olur ve bu memleketler, hem doğjBir bahnda üç çocuk nun, hem batının esiri elmaktan kurtaGümüşhacıköy 9 (a.a) İlçemize bağlı Iarak elbirliği yapabilirler. Keçi köyünde Hüseyin karısı Sadiye Yoksa peyk olmaktan kurtulamıyruı Kursun, bir batında, ikisi erkek biri kız milletlerin harbdcn bahsetnıeleri kadar olmai üzere üç çocuk dünyaya getirmanasız bir şey yoktur. miştir. Üçüz anasma Kızılayca lâzım Ömer Kıza DOĞRl'L pelen yardım yapılmıstır. Yeni bir kuyruklu yıldız görüldü Başmakaleden devam muna dair ileri sürülen açıklamalan Bcştara/ı 1 inci sahijede da iyi kavramadığımızı gizliyemiyeAğn Valisi derhal vaka yerine gideceğiz. Sayın İsmet İııönii ilk Devlet rek gerekli tedbirler almış ve âcil yarReisi seçildiği yıl, Halk Partisi ço dımlar için ilgili makamlar nezdinde ğımluğunun ısrarına dayanamıyarak teşebbüslerde bulunmuştur. Hasankale kö>lerinde hasar değişmez genel başkan sıfatını kabul etmişti. İleri bir demokrasi idaresine Hasankale9 (a.a.) Pazar akşamı ;eçme zaruretlerile karşılaşmamız saat 10 da îlçemizde vuku bulan yer depremi neticesi DeliBababucağına üzerine 1946 kurııltajinda bu sıfat jağh Eşekilyaz köyünde ahırlar tamabırakıldı. Fakat sayın İnönii, Devlet men denecek şekilde yıkılmış ve köy Reisliği ile parti başkanbğı vazifele hayvanatmm bir kısmı enkaz altında rinin de aynı şahıs üzerinde birleş talmıştır. Oğullu köyünde de ev ve ahırlann Ankara 9 (Telefonla) 17 aralıkta mesinin ııormal siyasî hayatımızı geTicaret Bakanlığında toplanacak olan liştirmek bakımından zararlı olaca üçte biri yıkılmıştır. Hiyvan zayiaütütün kongresi için hazırlıklara devam ğına kanaat getirdiği için, son kurul nın şimdilik tesbit edilen miktan 150 edilmektedir. Tütün piyasasmın açılış tayda parti başkanhğını tamamile bı 3ir. Her iki köyde insanca za>nat yoktarihi, bu toplanüda tesbit edilecektir. rakmak istiyordu. Bu şeklin «radi tur. Toplanüda, istihsalden ihraca kadar kal» olduğunu açış nutkunda söyleFelâket mahalline ilçe kaymakamı, tütünle alâkalı bütün mevzular görü mişti. Ne yaparsmız ki uzun yıllar jandarma komutanı, Belediye ve Kızışülecektir. Bazı ihracatta, hileler yasef sistemile yüriimeğe abşan Halk lay başkanı, hükumet doktoru ve sıhpıldığı şeklinde son günlerde taHkikat hat memurları derhal gitmişlerdir. Femevzuu olan bir takım yolsuzluklar da Partisi çoğunluğu teklifi yadırgadı. lâketzedelere icab eden malzeme gögörülmüş olduğundan. torlantının hayli Saym İnönünün parti işlerile fiilen türiUmüş ve açıkta kalanlar çadırlara uğraşmamak karanrı değiştiremehararetli geçeceği tahmin ediliyor. rerleştirilmiş ve ildcn acele seksen çamekle beraber onu gene genel başr daha istemnişür. Maliyet fiatlan artü an seçti. Eö^lolikle siyasî tesekkiilîzmir 9 (Telefonla) Bu ayın on Köyrcğizde su baskını yedisinde Ankarada Ticaret ve Tekel ler tarihinde emsaline rastlanacağım pek sanmadığunız bir tarafsız genel Köyceğiz 9 (a.a.) İki gün devam Bakanlarının iştirakile yapılacak toplanüya Ege tütün müstahsillermden ve haşkanlık makanu ihdas olundu. den şiddetli yağmurlar yüzünden Kartacirlerinden bazılan davet eddmiştir. Doğrusu, biz bu tabirin ifade ettiği gacık ve Maman çayları taşmıştır. IlçeMüstahsiller Tekel müdürlerinin ve manayı anbyamıyoruz. Yurdumuzda miz merkezinde 10, Doğuşbelen ve Hatüccann bulunacağı bir toplantıda ken erçekleştirmeğe çalıştığımız hürriyet mid köylerinde 30 evi su basmıştır. İndi seslerinin pek zayıf kalacağıru söy rejiminin bu usulden faydalanacağını sanca zayiat yoktur. Sellerden Köyceğiz lemekte iseler de Ankaraya gidecek da ummuyoruz. Parti mücadeleleri ;ölü de taşmıştır. Gölağzmda yeni yanlmış olan dalyamn bir kısmı hasara lerdir. umumiyetle sert olur. Millet önünde jğramıştu. Toplanhda rütün piyasasının açılma iddialanm yürütebilmek için taraflar zamanı müstahsilin maliyet hesablan, karşılıklı cenkleşirler. Zaman zaman \danada da şiddetli .. . Jzele oldu müdahale mubayaasma lüzum olup olAdana 9 (Telefonla) Bu gece sant sinirler bozulur. İleri geri sözler söymıyacağı, tüccann kredi ihtiyacı da göye 18 kala şehrimizde şiddetli bir deprüşülecektir. Bu yıl maliyet fiatlan enir. Taraflann en yiiksek temsilci em duyulmuştur. 20 saniye müddetle artnuşür. Meselâ Odemişte ve Tirede Ieri de şüphesiz taarruzlara hedef ol levam eden sarsıntı yüzünden, derin bir kilo tütünün maliyeti 220260 ku maktan kurtulamazlar. Hele bizim lykusunda olan şehir halkı korku içnruş arasmdadır. gibi birçok gelenekleri kısa zamanda !e sokaklara fırlamıştır. Heyecan hâlâ değiştirnıek zorunda olan. memleket levam etmektedir.^Jju anda edindiğimiz İstanbul dclegeleri Ierde Devlet Başkanmuı (partiler Ik malumata göre deprem, Mersin, HaBu ayın on yedisir.de Ankarada top üstünde demiyelim, antidemokratik sy ve Gazianteb bölgelerinde de aynı lanacak olan tütüncüler kongresi için tir) fakat partiler dışında açık ve ta ddetle duyulmuştur. Hasar olmadığı Ticaret Bakanlığı istanbul Tıcaret Orafsız bir yol tutması çok lâzımdır. lannedilmjeîitedir. Zira bu hususta hedasından iki ve tütüncülerden de bir r.üz hiçbir haber almak imkânı bulunamurahhas istemiştir. Vılâvet bu mıı Yazık ki sayın İnönünün kabul ettiği mamıştır. Adanada halk sokaklnrdadır. rahhasların seçilerek gönderilmesini il IU zarureti beniınsemcye Halk ParÇoban tisi cesaret edememiş ve tereddüdlii, gililere bildirmiştir. ortalama bir kararla vaziyeti idareye ık ortasında danışıklı dövüş yapan ealişmıştır. Churchill Fasa gidiyor laturka pehiivanlnr gibi bir politika Hükumet cihazınjı tarafsızhğına miicadelesi demokrat memleketlerde Paris 9 (a.a.) Winston Churchiö'in dair genel başkan vekili tarafuıdan göriilmcz. İddialar halk öniine açıkça yarın Parise gelmesi beklenmektedir. teşkilâta sunulan fikirler belki de serilecek ve taraflar galib gelmek uğBir hafta istirahat etmek üzere Fasa pilüzumundan fazla iyimserdir. Hilmi runa bütün gayretlerini harcıyacakdecek olan Churchill Pariste bir gün İngiliz Büyük EIçısi Duff Cooper'e mi Uran, partiler arasında samimi tartış lardır. İdare cihazına düşen vazife safir olacaktır. Eski Başbakan perşcmbe malardan. kardeşlik havasmdan bah kanuna bağh kalmak, şnşmaz bir vagünü uçakla Fasa gidecektir. sediyor. Davulhı zurnah bir kalaba zife aşkı ile her yerde ve herkese karşı kanunu hâkim kılmaktır. Bu şart yerine getirildi mi, parti kavgalan ne kadar şiddetli olursa olsun halkın iradesi daima üstün gelecek, ve biz yurdumuzda ileri bir demokPAr>^THOL, Amerika vt Avnıpd da yeni keşfcdıten " Aal Panlolcnık' rasi rejiminin kökleştiğini iftiharla isimlı sac uzcnndc müesar Vılamını göreceğiz. Tiitiin kongresi Baştarafı 1 inci sahifede Bu istifaya ayni zamanda bazı yeni bakanlıklar ihdas ve eskilerden bir kısmım da ilga eden anayasanın diğer hükümleri de saik olarak gösterümelctedir. Meclis, yannki toplanüsında kabüıenin istifasını kabul ve muhtemel olarak gene Dimitrov tarafından kurulacak olan yeni hükumeti de seçecektir. Yeni Meclis Başkanı Sofya 9 (a.a.) Meslek birlikleri (sendikalar) başkanı R. Damianof bugün millî meclis başkanlığma seçilmistir. ^ Bulgar kabinesi isfifa etti havi ılk sa< losyonudur Asr»" PAVTO ENJİK sac c c kon aâarnaan.n önune geçe' /en< saç teşekkulune ımkâr ve: T Sayın Uran arkadaşlarma hitaben ja>inladığı tamimi bitirirken «Pelitika alamnda hakkımızı daima kanun jollanna dayanarak ^ramanuı partimiz için esasb bir hedef olduğunu tekrarlamak isterim» diyor. Nice zamandır arkasından koşulan bu hedefe bir an önce varmak hasreti içînde Hilmi Uranm duasına hep bir den «âmin!» diyelim. NADİR NADt TORK KIMVâ OaUt*. «CUMIIURİTET» in Tefrikası: 75 Verdiğim kararuı beni, ömrümde asla ermediğim bir saadete kavuşturduğunu söylemiştim; böyle bir karardan pişmanlık duyıılur mu? Bugün için böyle olabilir. Fakat yarın, ileride?.. Aylar, yahud eeneler geçtikten sonra bu hislerin acaba değişmiyecek mi? Acaba bazı şeylerin hasretini çekmiyeeek rrdsin? Nakîeden: HAMDİ VAROĞLD Bu suali bana soracağın yerde, aynı ihthnali kendin için neye aklına getirmiyorsun? Selma, beni dinle. Çocuk değilim. Hislerimi ölçmeyi oçk iyi bilirım. Seni, memlekstten ayrılıp yabancı bir diyara gitmeğe, hayatını temelinden de.iştirmeğe seikeden ilk âmil, sanat aşkı idi. Beni senin pesinde sürükliyen şey de aşk. Hem, mulıakkak ki sanat aşkmdan daha kuvvetli bir aşk. Sen güzellik peşinde koşuyorsun; ben de. Senin ulaşmak istediğin güzellik, uzun zaman göre göre kıymetini derinden öğrendiğin hir güzellik.Beni sürükleyip götüren güzelHği, ben bir gece içinde keşfettim. Hayır, bir gece içinde değil, bir an içinde buldum. Bir an içinde görülüp sevilen güzelliğin. bazan, bütün bir hayatın manasmı hiçe indirdiğini inkâr edebilir misin? Benim için sen arük her şeysin Selma. Nazarımda başka hiçbir şey yok. Gelecekten endişe etme. Endişende, belki maddî sebebler de vardır. Şimdiye kadar bunu bahis mevzuu etmejc istemedim. Sualin sırasmı getirdiği için soylüyorum. Her şeyi düşündüm, her şeyi hesabladım. Gideceğinuz yabancı memlekette geçim sıkmtısı çekmiyeceğiz. Bankada biraz param var. Sehnamn hazırlığı uzun surmedi. Zaten fazla eşyası yoktu. Bütün yükü bir küçük valizden ibaretti. Onu da çabucak haziTİadi. Sonra karşılıklı oturup seyahatin programmı yapülar. Hulyalan, çocuklarınki kadar geniştl. Cemiyetle hiç bir rabıtaları yok sanılacak derecede başıboş, hür tusanlarım biribirlerine anlatırlarken, çocuklar kadar seviniyorlardl. Biri, gencliğinin en taravetli yıllarmı yaşayan. hava kadar serbest; öteki, hayat yolunun yarısını geçmis, oemiyete birçok rabıtalarla bağlı bu iki insan, avrı ajTi hüviyetlerini saran aynı duygu iie, bir seviyeye gelivermişler, müsavi şartlara sahib oluvermişlerdi. Kalblerinde hissettüderi, en büyük güçlükleri yenecek kadar fazîa kuvvet, oniarı çimdi, ümid ufuklarmın pernbe hulyalan içinde yüzdürüyordu. Yalnız, bir arahk, Selmanm yüzîinde feısaîı bir buîut dolasır gibi oldu. Gecedenberi birçok defalar dilinin ucuna kadar geldiği halde sormadığmı zannettiği bir suali gene hatırlamıştı. Bu sual, gaa detini göigeleyen tek fakat son derece mühim bir kuşkunun ifadesiydi. Şekible kendisini çok kuvvetli bir bağla kıskıvrak bağhyan karşılıklı sevginin, ikisini de yıldırımla vururcasma pençesine aldığını görüyor, fakat bir noktaya emin olamıyordu. Şekib, tamamile aklından silmiş gibi göründüğü maziyi, eski hayatını hakikaten unutabilecek, geçmiş gunlerin derinliğine dalan kökleri koparabilecek miydi? Aradan günler, aylar geçtikten sonra, hasret kurdu acaba kalbine sokuhnıyacak mıydı? Şekib, dedi, sana bir şey sfcraca6ım. Sakm bana gücenme. Bunu Lorn.azram içim kat'iyen rahat etmiyecek. Yüreğimde bir düğüm olup kalmasını istemediğim bir şey, bir muamma var. Bunu çözmeme yardım et. Nasıl muamma? Mtıamma değil belki. Ama ben kendi kendime halledemediğim için, ba/ıa muamma kadar derin gcliyor. Sor, söyliyeyim. Verdiğin karardan dolayı pişman değil misin? Onu getirtmenin nasıl olsa bir kolajını bulurum. Bir iki parça emîâkim var. Oiları da satacğaım. Elimden, başka hiçbir iş gelmezse esnaflık bile etmeyi göze alırım. Yeter ki senin yanında olay:au Bir gece içinde doğan bu askın ebediyet kadar süreceğine o kadar inanmışlardı ki, Şekibin verdiği bu teminat, Selmayı inandırmağa kâfi geîdi. Her ihtimale karşı, istasyona ayrı ayrı gitmeğe karar verdiler. Şekib önce çıktı. Ev sahibi kadına karşı da, böyle hareket etmek daha muvafıktı. Ferdi istasyonda bekliyordu. Şekibin havale ettiği işleri halletm'ş, Seimanm pasaportunu da yazıhaneden alıp getirmişti. Yalnız mısm? diye sordu. Evet, ben önden geldim. Ayrı gelmeyi daha muvafık buldum. İyi etmişsin. Demek ki kararın kat'î, öyle mi? Elbette katt Hâlâ inanamıyomm, Şekib. Evdfn lîaçma deni1en şeyin fideta sari olduğuna hükmedeceğim geliyor. Senin gibi aklı başında bir adamı, aklı senin kadar başmda gözüken bir kız, nasıl olduğu da çileden çikardı? Neyse, olan olmuş. Caresiz derde deva aranmaz. Şimdi bana diyecek'.erin varsa söyle. Benim burada fezla kalmam doğru olmaz. Selma geldiği zaman beni burada görmesin. Yakışıksız bir iş olur. Şekibin söyliyeceği birçoîc şeyler vardı. Arhan var AMBER | YAZININ İCAÜINVAN " BÜĞÜNE ^R BÖVLE m fZOMAN YAZILMAVl ! Baştarajı 1 inci adhlfed* kalmıştır. Takviye kuvvetleri çağırraak için atılan kırmıa işaret fişekleri şehri aydmlatıyordu. Az sonra muhtelif Yahudi mahallelerinden Haganah'a mensub olanlar yetişmiştir. Sokaklarda tam manasile çarpışmalar cereyan etmiştir. Arabların kullandıkl*n havan topu mermilerinin patlayışı ve maldn©» litüfek ateşleri arasında Hatikva'da oturanlar evlerini olduğu ibi bırakarak kaçmışlardır. Haganah'a mensub motosikletliler sokaklarda dolasarak Yahudilere sinemalan, kahvehaneleri ve barlan kapamalannı, eli silâh tutan h«rkesi cepheye göndermelerinl «mretmiştir. Hayfada Arab v« Yahudi mahalleleri arasındaki hududda ufak bir çarpışma olmuştur. Arblar, Yahudi mahallesini havantopu ateşine tutmuşlar v« beş saat kadar makinelitüfek ateçile taramışlardır. Arablann hazırhklan Kudüs 9 (A.P.) Associated Press muhabiri Joseph Goodwin bildiriyor: Arablar, hâlâ Filistinde bir Yahudi hükumetinin kurulmasına raa olmıyacaklarını vo bu uğurda kan dökmeye hazır bulunduklarmı ileri sürmekte devam ediyorlar. Bu arada, bütün Arsb köy ve kasabalarında ahali askere yazılmaktadır. Arab gazetelerinin verdikleri malumata göre, daha şimdiden Nablus v« Hebroz dağlannda 20 bin kişilik bir kuvvet toplanmış bulunmaktadır. Arab Birliği konferansına davet edildik Kahire 9 (A.P.) Arab Birliğine dahil olmıyan fakat Filistinin taksimi aleyhinde rey veren deyletler de, burada toplanmakta olan Arab Birliği konferansıno davet edilmişlerdir. Bu devîstPolisin, henüz sarhoşluk ve meyhane ler şunlardır: Türkiye, Yunanistan, Ef islerile meşgul olduğu bu sırada ondan ganistan, Hindistan ve İran. bir de kahveleri kontrol etmeyi beklemek abes olur. Lâkin cemiyetin boyle şeylere karfi başka müdafaa vasıtaları yok mudTir? Universitelilerin, hayır ce^ Baştaraft 1 inci sahifede rahatsızlığı dolajnsile tedavi ve diğer miyetlerinin, spor teşkilâtnun kötü kak. velere karfi harekete geçmcsini ve gene masraflarmın çokluğucun, Bayan Maklerin böyle yerlere sokulmamalannı tebuleyi müşkül bir durumda bıraktığı min etmek kabil değil midir? işitilmekte idi. Bundan baska her biri bir tenbelhane Bayan Makbulenin, bir aralık partiye olan buralann işsizllği adeta teşvik etmüracaatte bulunduğu ve kendisine, ya tiği de meydandadır. O bakımdan da isi pılacak bir iş olmadığı oevabıma veril etüd etmek, Çahşma Bakanlığı teskilâdiği de söylentiler arasmda idi. Gene tını ilgilendirmez nıi? son rivayetier, kendisinin, Rocsevelt taVe nihayet, sıhhat bakunından kahve. rafmdan Atatürke hediye edilmiş olan nanelerin muayyen şartlarda ve muayotomobili satılığa çıkarmak zorunda kal yen temizlikte, kahvecüerin de muaydığı şeklinde idi. yen vasıflarda obnasını aramak, böyleca Oğrendiğime göre Bayan Makbuleye, hiç olmazsa maddî pisliklerin önüne gehidematı vatanjye tertibinden ayrıca çerejt manevî ufunetlerin bannmasma maaş bağlanmas: bugün CHP. Grupun müsaid mihraklan azaltmak sağlık te»da kararlaştınlmıştır. Bir komisyon, bu kilâfamıza düşmez mi? hususta incelemelerde bulunarak, maaBilmiyorum, »simdiye kadar ihmal eşın miktar ve şeklini tesbit edecektir. dihnis olan bu mevzu ele ne zaman a« lmacaktır. Ben bu yazunın kahveler hakkında bir hareket başlengıcı teşkil etmesine ,namusluve temiz kahvehanelcrin yanında. ufunetli ve şüpheli y«rlerin, cemiyet otoritelerinin dikkat nazannı çekmesine sebeb oknasını temenni ederim. i B. FELEK Filistinde iç harb genişlilyor Atatürkün hemşiresi Bajfaraft 1 inci sahifede dir. Bu toplantı dolayısile Suriye h'"ıkumetinin bazı tedbirler almakta olduğu da haber verilmektedir. Hududlarıtr.ızm hemen yakınmda cereyan eden bu olaylar dolayısile hükümetimizin, icab eden teyakkuzu göstermekte olduğu tabiidir. Cenub sınırımız yakınında loplanacak Kiird kongresi f BİR MÜZE LİKİDE EDİLİYOR Oya gibi işlenmiş gümüşler... Camları, Billurleri, Fayanslan dile getiren sanat şaheserleri Bu pazar günkü Dekorasyon Müzayedesinde Muhtac yüksek tahsil talebelerine ayakkabı dağıtılacak JOllî Turk Trlebe Bir)iğı Yardıro Kolu Başkanlığından: Mılll Eğitim Bakanlığınca, yuksek tahsil cğrencılerinden yardırr.a muhtac olanlara verilmek uz»re, Istanbul Eomerbank Yerli Mallar Pazarlanndan, birîîğim.2 adına iskarpin a>Tilmıştır. 11 arahk 1947 perşemte gununden ititaren (cumartesi \e parar dahı!) 15 aralık 1947 P3i.arte£i akşanıma kadar her gan saat 1417 aras.'nda bırlıgım.zin vılâyat karşısında İzzeddin han No. 21 deki merîıezinde bulun» Suruîacak ternsılcılerimıze, İstanbul OniverEitesir.în bütun fakulte'.erıle Yuksek Ticaret ve Ekonomi Okulundaîu kız, erkek muhtac arkadaşlardan (malî duruır.ları tetkık edilecektir ı ayakkabı almak istıyenlerin sıra na« marası aimak için muracaat etmeleri büdi. rılir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle