04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURIYET 4 Kasım 1947 R U E S I M SİHENÂCILIK ALEMINDE BUYUK BIR INKILAP CÖRÜ1MEMİŞ BİR YENİLİK! Eski teamüle uyularak h e r fjlm gibi türkçeleştirilmiş Mısır filmleri de evvelâ Beyoğlu sinemalarmda 3 4 hafta gösterilir v e uzunca 'oir ara verildikten sonra Istanbul ^inemalarında geçer. Yeni teşekkü! eden ( R E K S F İ L M Ş I R K E T İ ) b ü y ü k bir itin* ve titizlikle beğenrliği ve türkçesine, dublâjına ve müziğine fevkV.de rhemmiyet v e ı t r e k sayın halka takdim edeceği birinci smıf türkçeleştirilmiş Mısır filmlerini Dün gclcn hacılar 20 hacı uçaktan iner inmez bir hastanenin hususî paviyonuna götürüldüler, 6 gün orada portör muayenesine tâbi tutulacaklar ••»»»•r D,, Grtıpımim onbeşincs yıldönüsnü sergisi Yazan: Ffkret Adil mandır üzerinde araştırmalar yaptığı «kahve» mevzuunun biri sarı Kri kırmıa armonili iki tablosu var. Her birinde ayrı kıymetler olan bu mevzu, renk ahangini ve bu kıymetleri bir araya topladığı gün belki res'aran şahp.^ri ile karşılaşacağız. Lâkin, Bedri Rahrrıir.:n yeni manzarası bize onun daima değişen tarzmda yeni bir merhaleyi aşmış olduğunu gösteriyor. Bu manzaradakı gokyüzünün sükunu ağaclarındaki işçilik ve itina, kclayca görünmiyen itina ve işçilik, insanda bir senfoni intıbiı uyandırıyor. Bir olgunluK, bir duruluk intıbaı! Nurullah Berk, «D» grupu içerisinde, şuurunu en çok kullanan ve bazan da onun tesirile hislerine gem vuran bir re==amdır. Fırçasmı hislerinin eline bıraktığı nadir zamanlarda lirik bir renk âlemi içinde tablolarile karşılaştığımız ressam, bu sefer, kafasile ruhu arasmda artık bir muvazene bulmağa kat'î kararmı vermiş görünüyor ve kararınm ilk mübeşşirlerini de veriyor. Sergiye bir de, hususî desen sergisile iştirak ederek 18 renkli ve renksiz desen tefhir eden Nurullah Berk, sanJalyeli kadın ve üta ütüliyen kadm yağlı boyaları ve renkli bir çıplak kadm desenile vadini yerine getireceğe bsnziyor. Bu eserler, onun sergideki en güzel eserleridir. Çümlekçiler tablosu, bu sanatkârı takib edecekler için onun çahşma tarzmm anahtarı olabilir. Zira, bu tablo, Nurullah Berkin varmak istediği noktaya hangi yollardan gitmek istediğini gösteriyor ve bu tablo bittiği zaman, bugünkü halinden bambaşka bir manzara arzedecektir. Sabri Fettah Berkel şlmdiye kadar muayyen bir çerçeveden dışarı çıkmak istemiyen, buna cesaret edemiyen ve kendi kendinin devamı olarak kalmakla beraber muhakkak surette başka olmak j lüzumunu idrak etmiş, adeta hamil sancıları çeken bir aanatkârdı. Onu, bu sergide, kendini kapıp koyuvermis bir vaziyette gorüyoruz. Böylece, kendi kafesind«n kurtulan ressam, hürriyetin verdiği sarhoşlukla mest, bir nâra savurmu?. Sabri Berkel, teşhir ettıği yedi tablodan en buyuğü ile, bir çok sanatkârı işgal eden meseleleri tamamile kavramışa hiç de benzemiyor. Belki de onları, oldukları gibi dcğil de, kendi anladığı gibi ele almışUr, ve işte yanlışhğı buradadır. Halbuki kendi portresi olan bir tabloda, o, aradığı ve varmak Utediği yerin yolu üzerindeydi ve küçük bir tpeinture» inde bu noktaya çok yaklaşmıştır. Yalnız, diğer müfrit renkli eserleri bunun bir tesadüf olduğıjna delâlet ediyor. ZAMANDA veİSTANBUL S İ N E M A L A R İ N D A AYNİ GÖSTERTMEĞE KARAR VERDİ Memleketimîzde sanat hareketlerini takib edenler için «D» grupu meçhul değildir. Hattâ meş'Kurdur. «D"> grupunun şöhreti, hemen her sergisimn bir sanst hâdisesi teşkil edişindp, her sergisinin açılışmda memleketin güzide sımfım bir araya toplayışmdadır. Yani «D» grupunun her sergisi yalnız bir sapat tezahürü değil, aynı zamanda «mond?in» bir hâdise oluyor. Bu sefer de öyle oldu. Şair ve muharrir Ahmed Hamdi Tanpınar bir açıhş nmsahabesi yaptı, dört yüze yakın davetli vardı, ve serginin bu açıhş gününde, kimse yanmdakilerle, hazırunla ır.eşgul olmaktan teşhir edilen eserUri göremedi. Esasen kalabakkta resimler \ e heykeller görülmüyordu. Bütün dikkati, davetliler arasmda bulunan kadmların güzellikleri ve zarafeti çekiyordu. Bu itibarla herkes, ssrgiyi bir başka gün, tenha bir günde gidip görmeği düEiinüyordu. Ben de öyle düsünmüştum. Fakat herkes aynı tasavvnrda bulunduğundan, dığer günler de, kalabalık oluyor ve hemen hergün, sergide bir açüış günü havası vardı. «D» grupunun bu, on beşinci kuruluş yüdönümü sergisidir. Bu bakımdan, sergi, grup Için bir merhale teşkil ediyor. Malum olduğu üzere, «D» grupu bundan on beş sene evvel eylul ayında, ressam Zeki Faik Izerin evinde toplanan aJtı genc sanatkâr tarafından kurulmuştu ve çok mücadeleci bir ruh taşıyor, resim telâkkisi bakımından anlaşmış bir manzara arzedıyordu. Sonra, grupa üç ,beş on ve on iki ressam daha katıldı, bir kaçı ayrıldı. Oyle ki, grupun bu on beşinci yıldönümünde halen on beş azası var görünüyor. Var görünüyor diyorum, zira, bu sergide Zeki Faik İrer eser teşhir etmiş değildir. Grupun, evinde kurulduğu bir azasmın böyle bir yıldönümünde müstenkif bir vaziyet alışı teessüfe değer. Fakat, eğer dikkat ettinizse, beş on satır yukarıda, «D» grupu için «resim telâkkisi bakımrndan anlaşrmş bir manzara arzediyordu> diye bir cümle yazmıştım. Hakikatte böyle bir manzara var mıdır? Buna, ımüsbet bir cevab vermek imkânı yoktur. Zira, grupa iltihak edenler arasmda, resim anlayışı ve grupun kuruluşun. daki hâkim düşüuce hususlarmda mutabık olrmyan unsurlar vardır, onların prupa girişleri saclece şahsî dostluklar neticesi olmuştur. Bundan böyle bu filmler! ftnrm"k için, yağışh ve soğuk havalarda, bu taşıt darlığırda, tramvay ve otobüslsrle Beyoğluna tafmmaŞa ve bin müş kulâtla sinemava Rİrmek külfetinden kurtuluyorsunuz. nmmii uüm ü İAÎSNELERİNDEN İ İ Beyoğlunda Şchzadebaşında MIUI Elşsiz bir sanat harikası ölmez bir hayat faciası ÂLEMDÂR MISIR filmlerini gölgede bırakacak bir şaheser. Sinemalarmda 9 senedenberi Türkiyede göstcrilen bütün AYNt ZAMANDA ÜÇ SİNEMADA BİRDEN GÖSTERİLMEĞE Hıçkırık ve gÖ7yaşlarile seyredilecek mnazzam blr aîle faciası BAŞLANIYOR. 40 kişilik saz heyeti 30 kişilik muazzam koro Hacılar tayyareden indikten sonra Hacca gidenlerden yirmi kişilik Uk Akıl Hastanesinde açtığı paviyona gönkafile dün bir Lübnan uçağile şehrimıze derilmişlerdir. Burada altı günlük bir ge'.miştir. Hacılar, Sağlık Müdürlüğünün portör muayenesine tâbi tutulacaklardır. Y AZ LEK Baş rollerde: Şarkılan Okuyan HÜSEYİN RİYAZÎ ULVİYE CEMİL SARAÇ MÜNİR ZEYNEB ŞEKİP Beste ve Müzik Dublâj Rejisörü SAGETTİN KAYNAK SAFİYE AYL CAHİDE SONKU MAHMUD MORAL! tarafcidpn türkçeleştirilmiştlr. Atina uçak faciası Bu fılın, Şclıir Tiyatrosıı sanatkâr!?rının işthakile Sukut etmiş bir kadının y aK'.ızh ve şatafatlı vaâdlarına kapılarak, lüks, para ve servetini tercih eden namuslu karısını, mes'ud yuvasım, mütevazi hayatmı terkedip maceraya atılan tecrübesiz bir adamm feci akıbeti... Yalnız kocasınm saadoti için çırpınan bir kadm... Lüks hayat ve sosyete kurbanı... Kadm tahakkümü... Kanla temiz lenen şeref ve namus... Mezarlıklarda ölmüş zanııettiği evlâdını ararken çıldıran bir ananın ıztırabı... Fedakâr doktor... Mazisini unutan kadm... Baştan sonuna kadar acıklı ve m n v ı a n a ibret verici sahneler'.e dolu bu aile fachsını sayın halkımıza candan tavsiye ederiz K M a n m m Bu film pek yakında: Ankara UL VS, Bursa TAYYARE, Adana ALSARAY, Mersın GÜNEŞ, Eskişehir LÂLE Sinemalarmda gösterilecektir. îstanbul ve taşra «inema sahiblerinin lutfen DÎKKAT NAZARLARINA : Orijinal ve Türkçe kopyası bu sene Yıldiz Sinemasmda 18 hafta gösterilen KARAVAN filmile bu kere Mısırda yüzlercesi arasmda büyük bir titizlikle görüp beğendiğimiz 10 Mısır filmi (beraberinde hiç bir ecnebi fi!m vermemek şartile) emirlerinize amade kılıyoruz. En müskülpesent sinema müşterilerini büe memnun edecek bu iş, filmlerini müesseselerinde göst e'Trek istiyen sayın sinema sahiblerinin Beyoğlunda Yıldız Sineması üzerindeki Şirketimize hemen müracaatleri tavsiye olunur. • • • • • • • REKS FİLM ŞİRKETİ Teşekkür Cemlyeti Tedrisiyei Islâmiye (Türk Okutma Kurıunn) ndan: Kurban Bayramı münasebetile. yüksek ruhlu ve hayırsever yurddaşlarımız tnrafmdan Darüşşafakada bulunan yetim çocuklarımız için bir çok kurbanlar gönderilmiş ve buna aid vecaib yerine getirılmiştır. Adları cemiyetimizce malum olan, ancak kendileri mahviyet göstererek işaesini arzu etmiyen bu mütevazi ve hnyırsever müteberrilerin yüksek ve insanî duygularmclan dolayı Cemiyetimiz kendilerine minnet ve şükranlarını aler.en arzetmeyi bir vecıbe bilir. ^^^"•"••" BU HAFTA SÜMER DEANNA TOM DRAKE SîNEMASIKDA DURBİN WİLLÎA M BENDtX L Fakat şimdl, bu meseleyi bir tarafa bırakarak, geliniz, sizinle sergıyi gezelım. Yalnız çu kadarım soyliyeyim ki, <«D> grupu eğer, mecnlekette semerelı ve faydalı bir netice vermış olan faaliycüne aynı ideal ve hızla devam etmok istiyarsa, bu on beşinci yıldönümünda * * * Hakkı Anh, arkadaşı Sabri Berkelin bir an için durarak, bir muhasebesini, Vefatlle blzleH ununılmaz acılar» parkeyaklaşır gibi göründüğü noktadan büshattâ bir tasfiyesini yapmalıdır, yoksa, bütün uzakîara gitmiş. Aksi istikamette 'den kıymetll eşim. babarfö'z ve aile reısimiz grup sanat âleminde, ancak bir arkadaşuzaklara. Resmin gözle yapılmadığına BEDRİ SÖZMEN'in lar grupu olarak kalabılir. en büyülc delili o veriyor. Muhtelif ce gerek ccraze meras:mine bllfül iştirak ve ge**• reyanları, felsefestn* varmadan, başka rekse tel ve telefonla acı'.arımızı paylaympk Sergl, Taksimde Fransız Başkonsolos larınm araştırmalarını gordükten sonra K.tfunda bulunan akraba ve dostlarımız!a, Komutanlıluk binasında kütübhane salonunda a onlarm tesiri altında kalarak tablo ha bılhassa sayın Istanbul Merkez r çıldı. Salonun ışık vazıyeti hıç de mu linde vermek, sanatkâr için gaye olma gınca büyuk bir kadlr5ina lık!a gönderllcn meraslm kıtası komutanı Yzb. Bay Mehmed said değildir. Buna, resimleri a3mak mal.dır. Pariee yaptığı bir seyahatten A'nsnyla kahraman erlerine derin minnettarjçin getirılmiş panoların gri renklerinin henüz avdet eden Hakkı Anlı «nonfigu Iıklarımi7i sunarız. verdiği kasveti de ilâve edersek, çok rative. resmin, «realit^s nouvelles> taEjl: Tugrul Sormen. k m : Semîha güzel tabloların teşhir edilmiş olduğu bu raftarlarınm ve <st:rindspendant> larm Yaltırım ve diğer sile efradl sergi için karanhk bir sergi dıyebiliriz. sergilerini ziyaretten »onra, bize, ilk * * * Fakat, çare yok, bizim ezelî derdimizdir, olarak onlarm kokusunu vermek isteAnsızın kaybetti|im hayat arkadaşım koca İstanbulda bir galeri yapamadık. miştir. Lâkin, Paris kokuları açık şişe. CEMALEDDİN FAZIL'ın Ilk panoda Cemal Tollu yedi resim lerde getirilirse, hususiyetlerini kaybeteşhir ediyor. Sağlam yapısı, renklerin derler ve uçarlar. Hakkı Anlı bu umu ?erek cenazesine iştlrak ederek, gerek telede gizli bir şiiriyet taşıyan ve ahenginde mî kaidcden kendini kurtaramamış. Bu fon ve telgrafla tazıyede bulunnrak acımı paylaşmak lutfunda bulunan. kıyme'li zevölçülü olan Tollunun resimleri karan itibarla, haddizatında bir kıymet arzeden cımin bajta Baro Reisi Bay Hnş,m Refet ollık bir yerde olmalarına rağmsn taze, fakat henüz şahsiyetini bulmamış bu n'ak üzere bütun değerll meslek ve mesal arceyyit görünüyor. Cemal Tollunun her ressamm kendi öziine ve imkânlarına kadaşlarile allemizin muhteıem dostlarına ve komîiılarımıza ve çelenk gönderen Istanbul tablosunda onun iç âlemini sezmek ka avdetini beklemek hakkımızdır. Eeledıyesl, Emniyet Mudurluğu. Şehir Mecbüdir. Bunu kaydedişimin sebebi dikkalisl. Halk Partisl, Polis Okulu, Vagonli 5;.ırŞehrimizde açtığı iki şahsî sergl İle kett ile şahsan çelenk göndermek lutfurda tinizi «yazı yazan çocuk> tablosuna çekxnek içindir. Orada sanatkârın ruhunu dikkati üzerine çekmiş olan ve tabloları tulunan Istanbul Vallsi Bay Lı'ıtfi Kırdar. apaçık ve kolaylıkla gorebilirsiniz. Man. gerek sanat, gerek yüksek muhit mah Yatakh Vagonlar Şirketi mllmersil! Hu<mı Durukal, Denizyolları mu?aviri avukat nrzaralanndaki gökler ise, ressamm için fillerinde hayli münakaşa edilen Fah kadaflarına ve Bay Mışele kalhî t»şekkünedeki fırtınalan gösteTİyor. Bir de, kendi rünnisa Zei'd, bu sefer de, serginin en riml ve acılı gunumde çnk yakın ha««siportresi var. Bu, bana, onun ilk sergi münakaşa edilen ve «anlaşılmıyan» üç yeî'e zevclmln Eon hizmetinde aileme yardım lerdeki portreleri hatırlattı. Cemal Tol tablosunu teşhir ediyor. Bir hayli ra pden Istanbul Beledlye Rels mııavinl Bay Muhtar ve Polis Okulu Muduni B,ny }hıalu, bugün elde etmiş olduğu tecrübeleri, mandır Fransada ve İngiHerede bulu hm, Emniyet Müdıir muavini Bay Alâeddin ve olgunluğu ile o ilk devresinin eser ran bu ressam, filhakika üç «mücer ile Sehlr Meclisl aza^ından Bay Mııstafa A,KIlerine dönecek olursa, kendi kendisini red> resimle sergiye iştirak etti. Mü na minnet ve eükranlarımı arzederim. »şacağı muhakkaktır. cerred resimden burada kasdimiz şudur Merhum avııkat C?maİPddin Fazıl e;i Fenuh Erten Elif Nacinin seklz tabolsu var. Halılı ki, mevzu tamamen değilse de göze göve çiçekli natunnontu ile onun Çallının rünmiyecek şekijde bertaraf edilmiş, çebir eski, fakat kendini yenilemesini bil killer birer remiz halinde tersim edilSevgili annemiz miş bir talebesile karşılaştığımızı görü miş ve renkler öylece konulmuştur. DaAYŞE KUNTon yoruz. Grupun ilk azalarmdan olan Elif ha sarih bir fikir vermek için çöyle dlbizleri sonsuz elemler içinde bırakaral Naci, hududlarını ve onları aştığı tak yeceğim: Küçük bir halı parçasını slıdirde çahsiyetini yeniden iktisab için nız, bir çerçeve içine koytıp duvsra ası aramızdan ebediyen ayrılması dolayısil" mazisi kadar uzun bir devre geçirtnek nız, ne görürseniz, mücerred resim ola gerek bizzat ve ge>rek mektub ve telgrafla acılarımıza iştirak eden çok sa ieab ettiğini bilen bir ressamdır. Sanat rak onu kabul edebilirsiniz. Fahrünnisa yın dost ve ahbablarımıza teşekkürlerikârın lehine kaydedilecek bu meziyeti Zeîd, ressam olarak intıbalarını işte bu mizi smarız. kendisine has bir üsluba sahib olmasma şekle tahvil ederek veriyor. Bu tarz beOğlu: Vehab Kunt; yardım etmiştir. Tablolarından gazinosu ğenilir veya beğenilmez, ve eanatkâr bu kızı: Pakize Pamıık ile sokak manzarası, onun üzerinde ça yolda muvaffak olıır veya olmaz, bunlar hşarak inkişaf ettirebileceği bir tarzı ayrı ayrı meselelerdir. Biz çu kadarını göstermektedir. YENÎ söyliyelim ki, Fahrünnisa ZeW eergide Eren Eyüboğlunun üç büyük tablosu teşhir ettiği resimlerle bu yeni tarım var. Geniş ve zengin bir iç âlemine, hu ilk meyvalarını vermiştir ve bunlar blsusî bir dünya görüşüne ve sağlam bir rer deneme rnahıyetindedir. sanata sahib olan bu kadın ressamımız Arif Kaptan halen Paristedlr. Sergide tabiatin karşısında yeşil, mai ve mor ahenklere kendini vermıştir. Çok sevimli üç manzarası var. • Bursadan yaptığı bu bir mahluk olan eşeği, tabiat arasmda manzaralar, onun hakkında yeni bir şey SON H A F T A bıze veren ressam bu tablosu ile aynı söylemiyor.Kendisinln avdetlni bekleMatineler: Çarşamba. Cumnrtesl, zamanda en hoş portrelerinden birini mek ve veni eserlerinl görmek lâzımdır. Eşref ttren, bu çok şalr ve mahremiPazar. Her akşam saat 20,30 da yapmış oluyor. Fakat onun natürmortu cidden çok güzeldir ve sanatkârm im yetçi diye tavsif edebilecetimlz sanatmmmmmamm kânlarım, temayüllerini açıkça gösteri kâr dört tablo teşhir ediyor. Eşref Üreyor. Tamamen yerli ve küçuk sanatiara nin hıısusiyeti, tablolarmın hususiyeti, ifarın akşam aıd unsuılardan, Eren Eyüboğlu azamî çüzellîklerini tedriccn ifşa etmesindedir. İlk bakışta onda bir fevknlâdelik şekilde istifade etmiştir. «D» grupuna en son iltihak ederek '. eya alelâielik göremezsiniz. Fakat vaS İ N E M A S I N D A grupun bu on beşinci yıldönümü sergi vaş yavaş hayrotler içind« kalırpır.iz. sinde on beşinci azası olan Zeki Koca Nasıl oluyor da. en basit ve bitaraf renk Dehakâr İtalyan Violonisti memi, bugün, verebileceği sanat mah ve çizgilerle böyle bir âlemi karşınızn Bulierinin en olgunlarile karşımıza çıkı çıkarmış! Eşref Üren her zaman nyr.ı yor. Beş tablo ile sergiye iştirak eden şibi göründüğü Jıalde her zaman başka Zeki Kocamemi grupun ilk ifrat devre o'masını biîen bir sai'atkârdır. YegSne resitali. «D> Grupunun iki heykeltraş azası Binde yoktu, şimdi tefrit devresinden çıkar gibi göründüğü bir anda girdi. Bu, vardır: Nusret Suman ile Zühtü Müikendisinin de yeni bir devreye girmek ridoğlu. hşma zemini bulduğu takdiıde, büyük Jhtiyacmı hissettiğini gasteriyor. Fakat Zühtü Müridoğlu, sergiye, Nurullah eserler verecektir. fcugünkü halile cnda tatlı bir ahenk, Berk gibi, bir ikinci hususî sregi ile işNusret Suman, sergide sanatmda" 6Ükunet ve muvazene görüyoruz. Siyah tirak ediyor. Klâsik safiyeti bir iki bize bir tek nümune veriyor. Buna mufeanlu bir natürmcrtu ve Bedri Rahmi «baş» ta elde edebılmiş olan hevkeltıraş. kabil yedi parça kroki teşhir e*miş. Bu lie müş + erek diğer bir panoda olan man eteğini tutan bir kadını gösteren hcv tek «bas> i!e. kroküeri, Nusret Suman m zarası güzeldir. kelınde «archaîque» safiyete de erîsmiş diğer esorlerini görmek merakmı uyanBedri Rahmi Eyüboğlu, yeni olarak cluyor. On altı parça eserle karşımıza dırıyor. Bu itibarla nndan şahsî bir serbir manzara teşhir ediyor. Uç de eski çıkan Zülıtü Müridoğlu bu imkânlarıle gi beklemekts haklj oluyoruz. Itablosu var. Eskiler arasmda, uzuo za daha geniş bir sanat hürriyeti içinde çaFikret Adil gibi emsalsiz yıldızlar tarafından yaratılan ve FRANZ MOLNAR'ın meşhur komedisinden sinemava ahnan SENİN Yerlerinizi OLACÂĞIM evvelden aldrrmız. (I'U by yours) Süper filrnini görünüz. DBANNA DURBİN'in bu filmde okuyacağı bir çok şarkılar nıeyanında meşhur G R A N A D A İspanyol romansile Strauss'un SARI VALSini de dinliyeceksiniz. LöKüs S E S Opereti HAYAT SÂRAY * * * Evvelki günkü tayyare ile gelen facia kurbanlarından Ahmed Kenıal ve eşi Saadet Soydan, Payidar Dobra, Sıdıka Müyesser Gelenbevi, Ekrem Leğer ve Menaşe Katalanın cenazeleri dün kaldırümıştır. Payidar Dobranın bayrağa sarüı ve sporda kazaundığı madalyalan taşıyan cenazesi dün öğle namazından sonra Kızıltoprakta Zühtüpaşa camiinden kal1 Yarılacak şeyin cins ve mahiyeti: 74004 Hra 80 kuruş muhammen dırılarak aile ve akrabalarüe GalatasaV">îtf bedeli Şuhut ilçesi şeMr çebekesi elektrik ve makine tesisleridir. raylı, Akademili ve sporcu arkadaşları2 Fennî ve özel şartpameler 370 kuruş mukabilinde Şuhut Belediyenın elleri üstunde Karacaahmeddeki sinde görülebilir. Bu ise ya'.nız tennî şarrname 185 kuruş mukabilinde Ankara, aile kabristanında babasuun yanuıda Utanbul ve Afyondu Baymdırlık müdürlüklerinde görülebilir. ebedî istirahatgâhına tevdi edilmiştir. 3 Bu işin ihalesi: 11/11/1947 salı günü saat 14 te Şuhut Hçesi Balediye Kaza tahkik heyeti reisi ne diyor? dairesinde Beiediye meclisi huzurunda yapılacaktır. Atina hava meydanında vukubulan 4 Eksiltme: Kapalı zarf usulü ile yapılacaktır. uçak kazasının tahkiki için Stockholm5 Muvakkat teminat miktarı: 4950 lira 24 kunıştur. 6 İsteklilerin bu kabil işleri yapmış olduklarına veya yapabilir oldrık dan hâdise mahalline giden ve orada tetkiklerde bulunduktan sonra evvelki larına dair belge ibraz etmeleri lâzımdır. 7 Teküf mektublarınm 11^11/947 salı günü saat 13 e kadar Beiediye akşam hususî bir uçakla şehrimize gelen Isveç De\let Hava Yolları Müfottışi haşkanlığma venlmiş olması şarttrr. (15006) M. G. Larson'un başkanlığmdaki heyet dün tayyare ile Atinaya dönmüştür. M. G. Larson dün kaza hakkmUa mahallinde yaptıkları tetkikler etrafında bir muharririmize şunları söylecniştir: < Beynelmilel havacılık usul ve ta1 Idaremiz ihtiyacı için şat ve mavna örtüsü imalinde kullanılmak üzere emprenye edilmiş (18000) metre branda bezi kapah zarf usulile satın amüllerine göre, uçak kazalarının tahkikatı, hâdisenin vukubulduğu ttahallin alınacaktır. 2 istanbulda gümrüksüz teslim suretile de teklif ediîebilecek olan bu alâkalıları tarafından yapılır. Ancak bu branda bezlerinin alımma esas olacak 35 maddelik şartname isteklilerce tetkikler sırasında uçağm kayıdlı olduğu Tophanede Genel Müdürlük Alım Satım Komisyonunda isteklilerce gö devletin mümessilleri de hazır bulunur, tahkikata iştirak eder. Bu maksadla berülebilir. 3 Kapalı zarf eksiltmesl 20 kasrm 1947 perşembe günü saat 15 te Genel tkjm başkanlığunda İsveç havacılık miitehassısı M. O. Duvander, müfettiş M. Müdürlük Alım Satım Komisyonunda yapılacaktır. 4 isteklilerin şartnamesine göre hazırhyacakları kapah zarflannı eksiltme S. Baronthelne, münakale müfettişi M. günü saat 14 e kadar makbıt: karşılığmda Komisyon Başkanlığına tes S. Pumlell ve R. Walletin'den müteşekkil bir heyetle hâdiseyi incelemek üzelim edilmiş bulunması gerektir. (13406) re 28 ekimde Atinaya vardık. Atinada dört gün kaldık ve bu müddet zarfında lâzım gelen tetkiklerde bulunduk. 29 ekimde kaza mahalline gittik. Manzara çok fecldi. Kazaya uğrayan uçağın enkazı sadmenhı şiddetile o derece parçaf.eşıf bedeli Ilk teminatı lanmıştı ki, bir kilometre uzakta makiLira K. Lira K. ns parçalarına tesadüf ettik. Yunan ha7842 08 588 16 OrtaköyKuruçeşme yoltında ŞBLL deposu önünde va yolları mütehassıslan ve biz, hâdise yapılacak istinad duvarı işi yerinde araştırmalar yaptık ve bu arada 1642 55 123 19 Göztepede Sarı sokakta adî kaldınm inşaatı. tıçağm kazaya uğramadan evvel havaKeşif bedellerile ilk teminat miktarları yukarıda yazılı i^ler ayn, ayrı daki uçuş vaziyetinl dahl tesbite muvafnçık eksiltmeye konulmuştur. Şartnameleri Zabıt ve Muamelât Müdürlüğü ka fak olduk. Maklhelerde kazaya sebeb oleminde görülecektir. labilecek arızaları da uzun uzun araşIhale, 10 kasım 1947 pazartesi günü aaat 14 te Daiml Komisyonda yapı tırdık. Netice ltibarile kazanm mahiyeti laraktır. isteklilerin ilk teminat makbuz veya mektubu, 947 yılma aid Ticaret ni esaslı bir şekilde öğrenmek ve bu Odası vesikası ve eksiltmeden üç gün evveline kadar şartname esasları dahi hususta bir rapor hazulamak için bu ünde biıinci kalemdeki iş için II Baymdırlık Müdürlüğünden ve ikinci kalem tetkiklerl kâfl bulmuş değiliz. Bu sebcbdeki iş için de Eelediye Fen Işleri Müdürlüğünden almmış f«ınl ehliyet kâ le tahkikata muhtelif kanallardan devam feidlarile birlikte ihale günü saat 14 te Daimî Komisyonda bulunmaları ISzırn edeceğiz. Hâdisenin seyrini iyice anlaâlT (14863) mak ve kazanın sureti cereyanmı öğ Şehir Şebekesi Elsklrik ve Makine Tesisleri İşi Eksilfmesi Boftarafı I inci »ahijede sanlarla erken saatlerinden itibaren dolmağa başlanııştır. Saat onda geleceği söylenen hususî Isveç uçağı, ancak 12 de Yeşılköy semalarmda goründü. Poiis ve itfaiye müfrezelerı yerlerini alırlarken Şehir bandosu da pistin ucundaki bir noktada toplanrr.ış bulunuyordu. Uçak, meydanm üzerinde iki tur yaptıktan sonra ağır ağu: 6uzulerek piste inmiş ve Hava Yollarmın yeni binasuun önünde durdu. Facia kurbanlarının cesedîerini getiren tayyarenin kapağı açıldı, önce kurbanlardan Luigi Dellis'in nâşını taşıyan sanduka çıkarılmış; bunu diğer tabutlarm çıkarılmalan takib etti. Bu sıraoda kaza kurbanlarınm aile ve akrabaları arasmdaki teessür son haddıni bulmuştu. Hıçkıran kadmlar, gozlerinde biriken yaşları güç zapteden erkekler tayyareden çıkan bu sandukaları sonsuz bir hüzünle takib ediyorlardı. Tabutlar, dün olduğu gibi bugün de sıhhat ekiplerl tarafından dezenfekte edildiler, bunu müteakıb da Istasyon binasmda hazırlanan salona birer birer nakledildiler. Bu esnada italyan tebaalı Vinco Balli, M. Buranello ve Luigi Bellis Valis Kazanbet ve John Sallibanın cenareleri aileleri tarafmdan istenildiğinden oandukalar kendilerine teslim edildi. Diğer sandukalar, salonda hazırlanan yerlere konulduktan sonra üzerlerine Turk bayrağı örtüldü ve aileleri ve akrabalarma burada teslim edildi. Dün, ikinci va son tayyare ile şehtimize gelen cesedler çunlardır; Ali Muzaffer Boran, Sabri Tekin ve efi Neriman Tekin, Fehmi Gürson, Talât Russlan (Türk), John âaObâ "(Ingiîlz), Valis Kazambek (Iranlı), Vinco Balli, M. Buranello, Luigi Dellis (IUlyan). renmek için kazazede uçakla muhtelil hava meydanları arasmda cereyan eden teLsiz konuşmalarını katijetle tesbit etmek lâzım gelmektedir. Telsiz görüşmeleri bir yandan hava alanınm radyo defterine, diğer yandan da uçağm radyo defterine kayıdlıdır. Maalesef uçağın defterini bulmak kabil olamadı. Atina hava alanmdaki kayıdları dikkatle tetkik ettik. Maalesef bu notlar birbirini tutmamaktadır. Bu yüzden kazaya uğrayan uçak tarafmdan takib edilen yol ve ırtifa tesbit edilememiştir. 26 ekimda vuku bulan bu müessif kazaya »ebeb olan arızaları meydana çıkarmak için heyetimiz elinden gelen heryeyi yapacaktır.» Isveç Hava Yolları mütehassıs heyeti başkanı, Atina hava meydanının bir ajans haberinden öğrenilen ve pilotla içindeki personelleri ehliyetsiz telâkki eden neşriyata karşı demiştir ki: < İsveç pilotları çok tecrübeli tasanlardır. Böyle bir roütaleayı red ve tekzib ederim.» M. G. Larson, hâdise yerinde Yunan köylulerinın şehadetlerine müracaat ettiğini söyledikteu soara, kaza kurbanlarının bir soygunculuğa uğradıklarını, oradaki müşahedelerinın kendisine telkin ettiğini ilâve etmiş ve şunları söylemiştitr: < Kazaya uğrayan uçakta 1202 kilo bagaj eşyası, 65 kilo ticaret eşyası, 2S kilo posta eşyası vardı, Bunlardan hiç birisini elde etmek kabil olamadı.> Isveç Devlet Havayolları Müfettişi, kazİ kurbanlarmm sigortadan istifade edip elmiyecekleri sualine de şu cevabı ""«~He1 > ' şeyden evvel kazanın neden vukua gcldiğini esaslı bir şekiîde tayin ve tesbit etmek lâzımdır. Uçak seferleriııde bejnelmilel mesuliyet mukaveleleri vardır. Bu hu.=usta şimdiden bir şey söjlemek doğru olmıyacaktır. Bütün bunlar tahkikat bittikten sonra Stockholmda bir karara bağlanacaktır.> M. G. Larsom, kazaya uğrayan tayyareyi idare eden pilot Duğlas'ın alkol tiryakisi olup olmadığını da çöyle cevablandırmıştır: « Pilot Duğlas, değil vazife halinde, hattâ istirahat anlprmda dahi içki kullanmazdı. Bizim pilotların hepsi bu şekilde hareket ederler.» Isveç heyetti, Atinada bür müddet daha kalacak, kaza tahkikatile meşgul olacaktır. Şuhut Ilçesi Beledij^e Başkanlığmdan: Heyetin raporu Atina 3 (A.P.) Geçen pazar günkü tayyare kazası hakkmda Yunan tahkikat heyetile beraber tetkiklerde bulunan Isveç heyeti hâdise hakkmdaki raporunu neşretmiştir. Raporda kazanın ihtimal ki fena hava şartlarmdan ileri geldiği büdirilmekle beraber, mürettebatın tayyarenia vaziyeti hakkmda fazla ihtiyatlı da\Tanmarnış olabilecekleri de kaydedilmektedir. Yunan Hava Bakanlığı henüz raporunu neşretmemiş olmakla beraber, «tayyarenin fena hava yüzünden, coğrafî vaziyetini ve bulunduğu irtifaı tesbit edemiyerek Himmetdağına çarpmış olduğu» kanaatindedir. Devlet Denizyolları İşletme U. M. İlânlar* ölütn Devlet Denizyollarının değerli kaptanlarından SUREYYA YURDGEZER bir müddettenberi çekmekte olduğu hastalıktan kurtulamıyarak rahmeti rahmana kavuşmuştur. Kederli ailesine sabular dileriz. .1» ^L. . J . Istanbul Belediyesi İlânları Amiral Bristol Hastanesinde geçirdiğl ameliyattan sonra Tıb Fakültesi ikinci Cerrahi Kliruği profesor operatorlerınce tekrar amelıyatına lü:um görterilen ve refakatine küçük bemşiresinl de alarak yola çıkan ve Atlnadaki meş'um uçak kazasma kurban giderek Allahın rahmetıne pek genc yaşlarında kavuşan zavallı kardeşimiz, baldızlarımız ve teyzelerimiz 411/947 tarihtnde Beyoğlu Beiediye Haatanesinden kaldmlarak lkindl namazı TejvIklyB camünde kılındıktan sonra Zincirlikuyuda Asri Mezajlıkta Hakkın rahmetine tevdi kılınacaktır. Ablaları: F. Acar, A. Ayat, Emlne Elgün; en'şteleri: Fahrl Ayat, Adnan Cağaloglu; hemşirezadeleri: Nerrnin Ajat, IıJ'jsa Acar, Kikmet Elgün * * * Ibrahim ı Sakıp, Sabri ve Sırrı Kutlunun ve kızı Necmiye Alp, damadı Nedlm Alpm babaları emekli zabıta memurlarından ZİYA KUTLU 3/11/947 pazartesi günü AlİBhrn rahrn» 1 tine kavuşmuştur. Cenazesi bugün Pi" yer Loti Cad. Dostluk Yurdu sokak I No. lu apartımanın 4 ü n c i l"*i"^fl" kaldırılarak Beyazıdda öğleyi müteakıll cenaze namazı eda edüerek Merkezefea* di mezarlığmda ebedî istirahatgâhu\İ tevdi edilecektir. Çelenk gönderilmemesi rica olunuR Allah rahmet eylesin. FERİDE ELGÜN, FATMA NESRİN PİNA CARMİRElÜ'nin (NORVEÇ) in 947 mevsimi başmahsulü olan Morina balıği karaciğerinden istihıal edilen HÂSAN DEPOSUNA LMJSTI HALİS BÂLIK YAĞI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle