Katalog

CUMHURIYEı 26 Kasım 1947 Aiiııa Mektubları Çaldaris ile kısa bir mülâkat Atinada ekmek karaborsada 250 kııruşa alınabiliyor, altıtı mütemadiyen yükseliyor ve gıda maddeleri ortadan kayboluyorlar Atina 24 (Hususî) Birleşmiş Milletler genel kurulu Balkanlar komisyonu ferefine bugün, saat 6 dan Ş e kadar Çaldaris tarafından «Grande Bretagne» otelinin salonlarında bir kokteyl tertib edilmiştir. Ziyafette kordiplomatik ve yabancı gazeteciler hazır bulunmuştur. Nazan dikkati az çok celbeden bir nokta, Sovyet Maslahatgüzarile Tass Ajanunın temsilcisinin de hazır bulunmalarıydı. Bunlar salona asıl kapıdan değil de, başka kapıdan girdiler. Yanlıjlık mı, yoksa kokteyle iştiraklerine fazla resmî bir mahiyet vermemek için mi? Hazır bulunanlar bunun üzerine ep«y mütalea yürüttüler. Çaldaris herkesin elini sıkıyor, neşeSİ yerinde, fakat biraz yorgun görünüyordu. Herhalde bu son aylarda yaptığı tızun seyahatlerin neticesi blsa gerek. Eski Başkanlardan Zervas'ın da bulunması göze çarpıyordu. Bir aralık, yalnız kalmasından istifade ederek, yanına yakla|tım ve Cumhuriyet hesabına kısa bir mülâkat rica ettim. Derhal köşede bir koltuğu göstererek, yanıma eturdu. Hk suali şu oldu: Ne söylememi istiyorsunuz? Ben Utemiyorum. Siz, ne istiyortanız onu söyleyin, dinliyorum efendim. Gülmeğe başladı: Kurnaz davranıyorsunuz. Zaman aıüsad değil, sizi bugünlerde büromda kabul ederim, fakat kısaca şöyle diyeVUirim: Ben şahsan kuvvetle kaniİm ki, Birleşmiş Milletlerin bu komisyonunun çalışmalan Avrupada sulhu sağlayabilir, eğer ciddi bir istek ve »rau mevcud ise. Kimin efendim? Tekrar güldü: Işte mesele burada! Bu sefer, ben güldüm, ve mevzuu değiştirerek dedim ki: Bu son günlerdeki söylentilere bakılırsa Türk Yunan orduları arannda birleşmiş bir kurmay heyeti kurulacağından bahsediliyor. Fikriniz? Şimdilik lürumu daha görülmemiştir ve esasen böyle bir icabın karşısında, en büyük rol oynayacak olan asıl AngloSaksonlardır. Gene mevzuu değiştirerek, ben: Tiirkiye hakkındaki fikirleriniz? dedim. Bir kaç sene evvel gitmiştim. Sayın Cumhur Başkanınız Inönü ile de konuşmuştum. Kendisini ison derece: takdir ederim ve esasen görüyorsunuz ölüm Damadım Bursa Birinci Asliye Hukuk Hikimi SAİD GENCVAN ani olarak Bursada vefat etmiştir. Cenazesi 26,11/947 çarşamba günü Üsküdarda Sultantepe karakol karşısında Selimzade hanesinden kaldırılarak Sultantepe Abdülbaki camiinde öğle namszı kılındıktan sonra aile kabristanına defnedileoektir. Mevlâ rahmet eyleye. İzzet Selimoğ:u Mensucat Fabrikaları Malzemesi E R G Ö N LTD. Galata, Çınar han (Tel. 44087) Istanbul Üniversitesi Kulak, Burun, Boğaz Kliniği Profesörü Dr. EKREM BEHÇET'in Avrupa seyahatinden döndüğü almmıştır. haber • Yeni SES Opereti G E ÇİM DÜNYASI 3 perdelik Revü Operet Yazan: Beliğ Selönii HER AKŞAM 20,30 da Matineler: Cumartesi, Pazar Bugün Halk Matinesi saat 15 te Geçen sene, Güzel Sanaüar Akademisi içinde, <10. lar. adını tajıyan bir sanat teşekkülü ilk sergisini açmıştı. Akademiden kısmen mezun, kısmen henüz talebe on genc tarafından teşkil ediidiği için bu »dı almış olan teşekkül, bu §ene ikinci sergisini açıyor. Fakat nasıl üç silâhşorlar hakikatte dört idiyseler, 10 lar da hakikatte yirmi kişidirler, zira geçen seneden bu seneye ı on kişilik teşekküle on genc daha iltihak etmiştir. Cumhuriyet hüku ^ du dahilinde, sana«10 lar» ikinci sergilerini. hocaları Emniyet Müdürlüğü, metinin Osmanh Im yi mamullerinin u Bedri Rahmi Eyiiboğlunun Beyoğlunparatorluğundan dev cuzlatüması gayesi da, Aamalımescid civarında Balyoz soyakalanacak sarhoşların raküğı bir çok t«ne matuf bir çok ted kağındaki hususî atölyesinde açmış busisler gibi, sanayi vasfmı açıklıyor birler «lınmıştır. Bu lunuyorlar. Bu küçük yerde, 10 lar, de pek cılız ve ipcümleden olarak: yüz kadar yağhboya ve desen teşhir Şehrin asayişini bozan sarhoşların tiJaî idi. Cumhuriyet devrinde bu cılız letin ekonomik hayatmda kendisine bir 1 Bazı sanayi mamullerinin kaliteediyorlar. Eğer yer müsaid olsaydı, toplattırılması üzerine meyhane ve barki takib ettiğim politikanın en büyük lar tenhalaşmağa başlamıştır. Bir çok sanayi çok hızh adımlarla büyük inki yük olmıyacak, diğer memleketler ma sini ıslah edecek norm nizamnameleri süphesiz bir o kadar daha tablo teşhir emellerinden biri Yunanistanla Türkiye kimseler artık evlerinde içmeğe başla çaflar göstermiştir. Filhakika, istatistik mulâtına serbestçe rekabet edebilecsk çıkarılmış, edebilirlerdi. Fakat bizim, ezelî korka lerimize göre, 1927 de teşviki sanayi ka mahiyet ve bünyeye sahib olması lâzım2 Amelenin bilgisini arttumak arasında daha sıkı bir dosüuk temin mışlarâır. Meyhane ve birahaneciler ise nunundan istifade eden, yani küçük dır. Sanayi, gumrük, duvarları arkasına maksadile sanayi müesseselerinde tek rım ebedî olacak derdimiz galerisizetmektir. liktir, ancak bu kadar eser teşhir edilesarhoşların iftiralarından korkmaktadır. sanatların dışmda kalan Türkiye «aaa sığınmakla değil, ancak makul ve mu nik kurslar açılmış t Esasen efendim, Yunan politikacısı lar. biliyor. yiinin %99 unun istihsal değerl 32 mil tedil bir himaye altında, haricin normal 3 Avrupa ve Amerikaya mahdud olarak Türkiyede çok tanınmi}smızdır. •10 lar» ın sergisi beni fevkalâde bir Emniyet müdürü, yakalar.acak sar yon lira iken on sene sonra (1937 de) rekabetinden korkmadan çalıştığı ve kaBu arada, masamıza komisyona dahil hoşları, sokakta yürüyemiyecek ve ken bu miktar 259 milyon liraya^ 1940 ta ise zandığı takdirde rentabl addolunabilir. adedde olmakla beraber memlekette ye heyecana sevketti. Zira, bu teşekkülü olan bir Amerikalı zatla karısı geldi. dine hâkim olamıyacak ve etrafa teca 408 milyon liraya yükselmistir. Bu ra Devlet ,ünite itibarile dünya ölçüsün tişmesine imkân olmıyan teknik eleman kuran gencler henüz talebe çağından !arxn yetiştirilmesi için hükumete yük Bana dönerek: vüz edecek bir halde bulunanlar olmak kam bugünkü kıymetlere nazaran 2 mil de olmamakla beraber hususî teşebbüs olmıyacak şekilde talebe göndermek için kurtulmadıkları halde, öyle bir sanat Affedersiniz, isminiz güç geliyor, üzere tavsif etmektedir. Yoksa her içki yor lira olarak pekâlâ ifade olunabilir. lere nisbetle büyük febrikalar kurmuş aşkı taşıyorlar ve öyle bir sanat telâkmalî imkân temin edilmiş; müsaade edin, sizi kısaca «Cumhuri içmiş adam karakola götürülecek değükisine sahibdlrler ki, insanın bu hassaFiat muvazenesinin bozulması ve nor ve bunların önceden rentabl olmasına 4 Sanayiin teşkilâtlandırılması için yet > diye takdim edeyim, dedi. siyet karşısında huşu duymaması imdir. İçkili mahaller esnafı cemiyeti bu roal tesislerin yanında yalnu harb «2" çok ehemmiyet vermiştir. Fakat bu te bir kanun projesi hazırlanmış, Güldüm ve koskoca ziyafette kendi gün de Lozan Palasta bir toplantı yapa nelerine mahsus bazı kısa ömürlü mü sisîerin işletme vaziyetlerinde matlub kânsızdır. 5 Gümrük tarifelerinde lüzumlu sini yarım saate yakın bir müddet için rak durumlarını konuşacaklar ve belki esseselerin türemesi yüzünden 1940 tan derecede rasyonel idare sistemleri tat10 lar» teşekkülüne dahil olan genctadilât yapdmış, meşgul ettiğimi düşünerek ayrılmak de Ankaraya bir heyet gör.derecekler sonraki rakamları yanlış bir neticeye bik edilememiştir. Halbuki devlet müerden hepsi resim bilgilerini muı#ıa6 Sanayie aid vergi kanunlarında üzere kalktım, fakat kendisi kartımı dir. varmamak için zikretmiyorum. Fakat esseselerinin husupî tesislere örnek ol Maliye Vekâletinin müsaadesi nisbetin sıran Güzel Sanatlar Akademisinde alalarak, telefon numaramı da yazdıktan mış bulunuyorlar. Bu itibarla sergileri 36 sarhoş Sıkıyönetime verildi şurası muhakkak ki, harb senelerinde nıasını beklemek, sanayileşme sahasın de ıslahat yapılması temin edilmiş, sonra: Son 24 saat içinde şehrin muhtelif de 1940 tan evvel memlekete gelen dev da büyük fedakârhklara katalanan hal7 Sanayi müesseselerinin rasyona bir hususiyet taşıyor. Zira, daha geçen Inşallah bugünlerde daha uzun ve semtlerinde 36 sarhoş yakalanarak Sıkı let malı fabrikaların kuruImaBi ve bazı kın açık bir hakkıdır. Bu böyle olma' lize edilmesi için milletlerarası şöhreti sene, Güzel Sanatlar Akademisi tedrietraflı görüşürüz «Cumhuriyet> dedi. yönetime teslim edilmiştir. hususî müteşebbislerin normal ?artlar mış, devlet sanayii fena misaller göster olan bir teşekkülle anlaşma yapılarak satı hakkında bir takım neşriyat yapılTeşekkür ederek uzaklaştım. Ayrıca 24 kişide de bıçak bulunmuş altında tesis ettikleri fabrikaların faa miş ,en sağlamı en ucuza maletmek memlekete raütehassıslârı getirtilmiş, mış, tedrisat, tenkid edilmişti. tlO lar» liyeti, 1940 rakamlannı yerinde bırak pıensipine sadık •t* *P *î* m sergisi bu neşriyata filî bir cevab tur. hattâ bunlarla Zonguldak havzasında piyasanın kalmamış, Kokteylden çıküktan sonra bir tamamış, yükseltmiştir. Ancak o zaman, sıkışık halinden istifade teşkil etmekledir. edilerek <kuy işe başlanmış, rudığa rasgeldim, Koltuğuna iki ekmevcud imkânlardan lâyikile istifade ruklu) adı verilen satışlarile halkı fena «10 lar» ın bir başka hususiyeti de, 8 Ve nüıayet sanayiimizin geniş 81edilmiş olsaydı inkişaf muhakkak ki, n:al almağa adeta iobar etmiştir. mek sıkıştırmış, acele aoele gidiyor. çüde oragnize ve rasyonalize edilmesi teşhir ettikleri eserlerin halisiyetinde, çok daha üstün bir seviyeye yükse'.eTelâşının sebebini sordum. Meğerse Tesis halinde bulunduğu müddetçe ve için Büyük Millet Meclisine bir kanun mevzulann orijinalliğinde, icradaki cebilirdi. karısı sabahtan bir hayli fırın dolaştığı harb yıllarında sanayiimizin eksiklikla lâyihası takdim edilmişti. Bu lâyiha ka saret, serbestlik ve emniyettedir. Bühalde ekmek bulamamış, kendisi de bu Uzun müddettenberi Belediyede ağızdan ikinci Dünya Harbi, bitaraf kalan rini büyük bir hüsnü niyetle mazur gö nuniyet kesbettikten sonra teşkili düşü tün bu meziyetleTe iddiasızlığı, hattâ iki ekmeğr karaborsadan ve güçlükle ağıza dolaşan bir yolsuzluk işi teftis heye memieketimizin zenginleşrnesi gibi sabürosu ve bu mahviyeti ilâve edince, karşımızda sanrebilirdık. Fakat artık normal zaman nülen rasyonalizasyon tedarik edebilmiş. Tanesi bizim para tine intikal etmiş. ve hâdise tesbit edilmiştir. r.ayileşmesi için de büyük fırsat ve imnun mesai tarzı için de Dresden Hoch atkâr sıfatma bütün manasile liyakat avdet etmiştir ve hattâ bazı sahalarda mızla 250 kuruşa yakın, halbuki ben Hîdise, eski Tramvay Şirketi tarafından 4k kânlar vermiştir. Fakat ne yazık ki bu Ssksenberk'jı kesbetmeğe namzed şahsiyetler görügeçmekte bulunmuştur. Bundan sonra schule profesörlerinden sabahleyin 200 e almıştım. Kimbilir sarayda tramvay deposu yapılmak üzere vak fırsatlardan istifade edilememiştir. Me hayat pahalılığı âmillerinin en önemli ve onun Türkiyedeki mühendisinin mü yoruz. Aynı ramanda bu genc nesil, tile yapılan istimlâkte sahibi çıkmıyan bir yarın kaça? Ekmeğe benzer bir tarafı arsa hissedarının bu defa ortaya çıkması ve selâ, 1938 de Vekiller Heyetince kabul lerinden biri olan sanayi mamullerimi taleaları alınmıs ve hazırlığa başlaa Akademinin sinesinde, klâsik bir resira olsa bari, kara ve kuru, gittikçe daha bir arsanın muayyen bir kısmına aid hisse edilen ikinci sanayi plânı tatbik edil zin pahalıhğmı önlemek ve kalitesini mıştı. Ne yazık ki, harbin başlamasile anlayışına malik hocalar elinde yetissini deponun bütün arazisine tesmil ve tevıi memiş ve onun yerine kaim olabilecak yükseltmek mecburiyetindeyiz. Bunu bütün bu iyi teşebbüsler hemen tama mif ilk nesil olmak şerefini de taşıfazla karanyor. etmek turetile ipotek ederek Belediye Daimi Diğer taraftan altın yükseliyor, erzak Encümeni ve Şehir Mecllsinin sulhan tesviye yeni bir sanayileşme plânının tanzimin temin eden tedbirlerin mahiyeti pek şü men geri kalmıŞ ve kanun projeleıi yor. Onun için daha şimdiden, resim fiatları da hergün biraz daha artmağa kararile Belediyeden 50.000 lir» çekmesinden dı» senelerce tereddüd edilmiştir. Bunun mullüdür. Bir kısmı memleketin ekono Meclisin tasdikından geçirilmemiş, dos panlayışı bakımından. Avrupaya giderek orada üstadlann tesirleri altında e7İlip devam ediyor. Lüzumlu şeyler kara ibarettir. Yargıtay, bu kararda «akatlık bul gibi, siyasî vaziyetimizden faydalanarak mik ve umumî bünyesine taalluk eder yalarında uyutulmuştur. kalmış yaşh bir hayli ressamın fevkinborsada bile bulunmuyor. Burası zeytin mus. hissedar ipoteklislnin lddiasır.ı reddede harbin ilk senelerinde haricden tam ki bashcaları: Eski Başbakan Receb Peker, umumî de olduklarını görmekle seviniyoru* memleketi, bir haftadanberi bakkallar rek hissenin deponun heyeti umumiyesine teşkilâtlı fabrikalar almak kabil olduğu murakabe heyetinin geçen seneki toplandeğil. ancak muayyen ve cüz'i bir kısmına halde bu imkânlardan da istifade edile1 Sanayi için gerekli ham maddeve onları alkışlamaktan çekinmiyoruz» da yok. Nohud, merdmek, kuru bakla, aid olduğuna karar vermiştir. Bu durum üzeleri ucuzlatmafc ve kalitelerini ıslah et tısında sanayiin rasyonalize edüeceğini bunların hiç biri/yok. rine Belediye Teftiş Heyeti işe elkoymustur. memiştir. Halbuki, şahsî düşünceler bir mek, beyan ve vâdetmişti. Fakat birçok vaid Yalnız, sanat ve bilhassa resim, çok altarafa bırakılarak ikinci sanayi plânı İstim sonradan gelsin... datıcıdır. ilk adımlar itimad ve ümid Bir yumurta 55 kuruş. Bakalım 2 Fabrikalarla piyasa ve ham mad leri gibi bu da tahakkuk edememiştir. tatbik sahasına konulmuş ve mevcud verici olabilir. Bu itimad sonralan Tramvay ve Elektrik tdaresinin Yedlkubu gidişle ne olacak? Yunan hükuSayın Cumhur Başkanınm bu defa sair imkânlardan istifade edilmiş olsay delerin bulundukları mıntakalar nazarı nahvete, nihayet olgunluk Iddialanna meti, hayat pahalılığına karşı yeni ve lede yeni bir fırın inja ettirmekt» oldufeu dikkate alınarak nakliye imkânlarını Büyük Millet Meclisi açıhş nutuklarınyazılmıştı. Bu fırının insası tamamlanmıs dı, bir yandan sanayiimizin inkişafını çok ağır kararlar almağı düşünüyor. tır. Fakat fırında istihsal edilecek gazların çok hızlandırmış, bir yandan da heyet arttırmak ve tarifelerde tadilât yap da sanayiin rasyonalize edilmesi, istih yükselirse, sanatkâr, gökte yıldız arayıp önündeki çukuru gö'rmiyen müneccim Keşki böylece müsbet bir neticeye va imlâsı için lüzumlu olan, hattâ fınndan ev en göndererek 45 misli fazla fiatla mak, salin çoğaltılması lüzumu üzerinde durgibi, yuvarlanır, gider. rılsa... Fakat ben zannediyorum ki, bu vel siparişl gerekli bulunan gazometrenin «I makine almak için diyar, diyar dolaş3 Gümrük tarifelerini, haricden •îe duklarını büyük bir memnunlukla görpariş ve inçası unutulmuş olduğundan, bu«10 lar» ın sergisini. memleketimizde kararların tatbikı ile beraber/ şimdi nun yapılmasına kadar bu fınndan İstifade mak külfetinden kısmen kurtulmuş o len ham ve işletme maddelerini ucuzla dük. Yeni hükumet bu direktife göre resim hareketlerini takib eden ve hagüçlükle bulunan kuru fasulye bile edilemiyeceğı lurduk. tacak, mamulünü normal himayeye tâ'oi hareket edebilir ve muvaffak olursa daBöylenmektedlr. bü?bütün ortadan kalkacakür. kıîacak şekilde makul hadlere indirmek, hilî mamulâtı ucuzlatmak suretile hayat kikî resmi seven herkesin görmesi lâYapı ve Kredi Bankasının zımdır kanaatindeyim. Hem onların Sanayi tesislerimizin artmasmda şüpOnümüzdeki kış pek kara gözüküyor. 4 Teknisyen ve muallem amele ye pahalılığı mücadelesinde en önemli adımBeyoğlu şub«si içinde, yarının yıldızlan da var. siı^ devletçiliğimizin DÜyük yardıını lardan birini atmış milleti büyük bir fetiştirmeye daha fazla ehemmiyet ver*** Yapı ve Kredi Bankası. Beyoğlundakl Baolmuştur .Öyle ki; yukarıda teşviki saFikret Adil mek, rahhğa kavuşturmuş olacaktır. Sabah saat 7... Tramvaylar işlemiyor, ker binasını satın almış ve burada Beyoğlu nayi kanunundan istifade ettiğini söysubesini açmağa karar vermiştir. 5 Fabrikaların bulundukları mmReşad BENERLİ bankalar açmıyacak, taksi bulunmıyor. lediğimiz sanayi müesseselerinin istih takalarda sıhhat jartlarını ıslah etmekMikrobiyoloji Cemiyetinin kongresi Necib Fazıl hakkında Savcı Umumî grev başladı. Türk tayyaresine Türk Mikrobiyoloji Cemiyeü yarın saat sal kıymeti olan 408 milyon liranın tir. ceza istedi Trabzon Liselerinden Yetişenler yetişebilmek imkânı ayaklarımın kuv18,30 da Etıbba Odası konferans salonundt; %50 si hususî müesseselere, %50 si de •Büyük Doğu» mecmuasının 60 ve 70 lncl aylık toplantısım yapacaktır. Cemiyeti Başkanlığından Sanayi mamulâtının fiatlarını yükselvetine kalmi} oluyor. Ne yapalım, grev sayılarında intisar eden •24 yıl ve 24 mad devlet müesseselerine aiddir. Bir hırsız yakalandı ten âmülerden olmalaii. iUbeıilc vergi Cemiyetimiz Jrurdunun 15 kasım 947 tarl;bu! . . . . de». «Anadolu ve Anadolulu» ve «Açık mekFakat bu hızlı inklşafa rağmen sana kanunlarımızda yapılması gereken ta hihden itib'aren üyeleriırıizih istifadelerme Ahmed Karakul adında bir sahıs, FerikoyAdile ARZIK tub» baslıklı yazılar ve kapaklarındakl yazılardari ötürü mezkur mecmuanın yazı işleri yiimizin, bünye itibarile^ maalesef ol dilât ile milletlerarası ölçüye göre kü sçıldığını, acele kayıdtarını yaptırmalarını de Şahab sckağında Arrnenuhiye aid 42 nurica eder, cemiyet merkezimizin de aynı bl maralı evden öteberi çalıp kaçarkeıı y«k«Konservatuar Türk musikisi konseri müdürü Necib Fazıl Kısakürek aleyhine açı [unlaşmadığını söylemek mecburiyetin çük olan müesseselerin gruplandırılması naya lanmıştır. nakledildiğini bildiririm. deyiı. Muasır medenî devletler sanayii ve teşkilâtlandırılması mevzuları da ayan «milli hlsleri rencide etmek, Bakanlar Konservatuarda konser faaliyetleri başlıyor. ve Bakanlar Kurulu hakkında müphem ve Adres: Beyazıd Soğanağa Nur sokak No. 12. Selimiyelilerin bir şikâycti mamulâtına nazaran sanayiimiz mamunı bakımdan ehemmiyeti haiz ve gözöİlk olarak. 2 aralık salı günü saat 18 de Şe suizannı mucib neşriyat yapmak ve mevcud Üsküdarda Selimiyede Çiççkçide Harem Hhir Komedl Tiyatrosunda Uşsak faslını ihtiva içtimal nizamı sarsmak İçin propagandada âtının büyük bir kısmının kalite ve fiat nünde tutulması icab eden noktalardır. kelesi caddesinde oturanlar, bu yağmurlu ve eden zengin programlı Türk musikisi konseri bulunmak* iddiah davaların durusmasına dün bakımından rekabet kabiliyeti çok za Sanayi mamullerini ucuzlatan diğer çamurîu günlerde nereden geçeceklerini şaverilecektir. yıftır. Sanayiimiz ancak, yüksek güm;ırmı; bir halde matbaamıza gelerek deıt Yedinci Ceza Mahkemesinde devam bir kısım ve çok ehemmiyetli tedbirler Programa dahil eski ve yeni birçok kıy Asliye rük duvarları arkasına sığînarak yaşayandılar. Eemt ahalisinin anlattığına göre Dünkü celsede iddianamesini »erdaha vardır ki, bunlar fabrikaların kenmetli eserleri tanınmıs ses ve saz sanat edilmiştir. cadde. gaz borusu konmak üzere altüst edildeden savcı, sanığın tecziyesinl istemiı ve yabilmektedir. Halbuki sanayiimizin mil ci bünyelerine taalluk eder. Meselâ: kârlarımız icra edeceklerdir. mi«, lâkin kapatılmamış bir halde bırakıtNecib Fazıl da müdafaasını yapmıstır. 1 Mamullerin standarize ve norÜğretmenler için ingilizce dersleri Dava, bazı hususatın tahkiki için talik edilSANAYİDE: Yün kumaşları boya rraştır. Bu yüzden Selimiyeliler büyük bir Muailimler Birliğinden: malize edilmesi çekmektedirler. Caddenin bir an evmiştir. öan evvel temizler, halı yıkamasında sıkıntı Salâhiyetli ingilizce ögretmenleri tarafın2 Fabrikalarda masraflarm eksil eşsizdir. Temizleme ve sağlık müesse vel tamir edilerek halkın bu azabdan kurDarüşşafakanın azledilen müdürü dan bir ingilizce kursu tertib edilmlştir. Ca Türk Okutma Kurumundan dün «u meklarılmasını Belediyeden biz de rica edcriz. tilmesi, idarî, ticarî ve teknik bakımgaloğlu semtinde elverişli bir yerde açılan tubu îelerinin en büyük yardımcısıdır. aldık: Haksız yere işlerinden çıkanlan dan ıslahat yapılması, bu kursa devam etmek istiyen meslektajlaSayın gazetenizin bugünkü nüshaaında EVDE: Sizi çamaşırcıdan, bulaşıkcı3 tnsan kuvvetinin tanzimi, işçiler rın her gün saat 15 ten sonra Halkevindeki (Daruşşafaka muallimlerinin istifası) başlıfı rrerkezimize müracaatleri. 4 Sosyal teşkilâta önem verilmesi. dan, sıcak su ve soda ile yorucu yı Zeytinburnu Çimento Fabrikası isçilerinrien altındaki meselenin hakikati eudur: Yani daha şümullü manasile makine kamalardan kurtarır. Her cins suda, iki okuyucumuz idaremize gelerek fazla me1 Resad Alasya tahakkuk eden ldareslzüğine binaen 13/11/947 tarihli ldare heyetl' ve insan kuvvetinden azamî derecede deniz suyunda bile yıkar. Yıpratmaz, sai ücretlerini istediklerinden dolayı adı peİş adamlarının gazetesi kararile, ögretmenliğt uhdesinde kalmak («ristifade edlimesi için sâyin ve işletme çektirmez, renkleri parlatır, apre verir. çen müessese müdürlüğü tarafından vaztfeIstanbulun «n marui ve kibar lerine nihayet verildiğinden sikâyerte buluntile müdürlükten azledllniisür. nin ilmî şekilde organize ve rasyonalize ellerinizi güzelleştirir, fena kokuları ye dular. Iğer anlattıkları doğru ise böyle bir semtlerinden olan Çiftehavuzlarda, 2 Darüşsafaka öğretmenlerinden hiçbirl edilmesi gibi tedbirlerdir. Vaktile İktiBağdad caddesinin deniz cihetinde, ner. Cam, çini, duko ve lake boyaia hak talebine karşı yapılacak muamele t>u istifa etmis değildir ve okulda tedrisata munsad Vekâletinde, kendi salâhiyet hudu rınızı parlatır. olmadığına göre, cereyan eden yolsuz t«.in imardan da tasdikli, ağaçlı, çamtazaman devam edilmektedir.» Her tüccarın öğrenmek istediği bir düzeltüeceğini ümid etmekteyiz. CUMHURİYET Bize yukarıda mevıuulıkh, su, elektrik ve havagazi gibi çok havadisler, fiatlar vardır. Beş yıldır bahls haberi Darüşsafaka muallimleri bizzat lâzimelerle de konforlu arsalar; İstanbulda çıkan ve bütün tüccarın tak matbaamıza gelerek verdiler. Demek ki dün uygun fiatlarla satılık olan bu meselenin bir hal şekline bağlandığını dirini kazanan günlük EKONOMI ga bu f..'zetrr.ek lâzım geliyor. parseller, emlâk mevzuunu bilen zetesine abone olursanız, aradığmız her Nüshası 10 kuruştıır. ve iyi bir ev yerinin evsafını anİran Konsoloshanesinin bir mektubu mevzuu, havadisleri; fiatlan; eksiltme En kıymetli eseri Haric tstanbul İran Konsolosluğundan |U mektulayanlar için her zaman rastlanıAbone Şeraiti Türkiye ve arttırma ilânlarını, vapurları, güm bu aldık: İçin için lamıyacak ve kısın da en güzel Bir aylık 300 Kr. 600 Kr. rük haberlerini muhakkak öğrenirsiniz. «Ankara İran Büyük Elçiliği kanallle İran şartlarla otuıHılacak yüksek ev800 » Üç aylık 1600 » Yıllık 30, altı aylık 17; üç ayhk 9 lira Hariciye Vezaretinden gelen telgrafta tran safta arsalardandır. Galata, Tün«l 1500 » Altı ayhk 2900 > dır. İstanbul posta kutusu 29. Tel: 20720 Kürdistanında çıkan zatürree hastalığının Yazan: Dr N U R İ E R G E N E 2800 » Senelik 5400 » yanında, Billur sokak, Büyük Tüveba zannile eüyu bulduğu ve bunun aslı Herhangi bir meslekî dileğiniz varsa olmadığı mütehassıslar gönderilmek ve yeHer ailenin her I.rsatta başvuracağı mevzularla D İ KK A T lutfen bize telefon ediniz. Muharriri rlnde incelemeler yapılmak luretile anlajılnel han No. 8 sahibine. Gtzetemize gönderilen evrak ve ya?ılar dolu olan bu esean 3 üncü forması bugün çıkh. makla keyfiyetin tekzibini İstarıbul îran Bajmiz derhal gelip sizi bulur. nesredilsüı edilmesin iade olunmaz konsolosluğu saygılarını lunarak rica eder.» İlânlardan mesuliyet kabul edilmez. Sehir MEMLEKET DAVALARI haberleri Sanayiimiz ve Meyhane ve barlar maliyet yüksekliği tenhalaştı Reşad Benerli Yazan: » • ^ ^ ^ RESİM 10 lar sergisi I Belediyede tahkik edilen miihim bir mesele Amerikanın SUDZİT'İ BULUNMAZ BİR FIRSAT EKONOMİ 1947 YILININ CUMHURİYET 4 SAĞLIK ANSİKLOPEDİSİ Muvaffakıyet Âmili Müstesna Eserler Üniversal Müessesesinin vücude getirdiği eserleri yaratıcı teknik ve yüksek sanat bakımından İsviçre saatçiliğinin en büyük muvaffakıyet âmilidir Satış Yeri: EminÖnü Meydanı ARLON Saat Mağazası Yuf borusu • ¥•¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥ I J J J<ÎT J f J î İstanbul Folkloru Yazan: Mehmet Halit BAYRI «500. Yıl İstanbul Serisi» nin ikinci kitabı olan bu ilgideğer eser, kıymetli folklorcumuz Mehmet Halit Bayrı tarafından hazırlanmış ve yazılmıştır. Müellifin, ön sözünde de belirttiği, gibi bu kitap çok geniş ve âdeta bir ömür dolduran folklor araştırmalarının bir kısmını teşkil etmektedir. Eserde sunulan mevzular, genel olarak şunlardır: Şehir folkloru Edebiyat folkloru Sağlık folkloru Din folkloru * Ayrıca (küçük notlar) bölümünde: İlk gençlik çağiyle ilişikli İstanbul âdatleri, İstanbul ailesinin mutfağı, istanbul evlerinde misafir odası v. s. verilmektedir. Kitabın, alfabetik bir sıra ile sunulan (istanbulda kullanılan Atasözleri) bölümü, son derece kıymetli bir hazinedir. Maniler, destanlâr, bilmeceler, yanıltmacalar kıymetli tarih vesikalan teşkil etmektedir. Kitabın sonundaki Istanbula ait çocuk oyunlan bölümü, başlı başına bir kıymet ve önem arzediyoj.. Bütün Türk münevverlerini şiddetle alâkadar edecek olan bu eser, her ev, okul ve müessese kütüphanesinde kendisine yer ayrılması gerekecek bir önemdedir. Eserin ilgilendiği folklor bölümlerinde toplanmış bulunan materyel zenginliği karşısında hayran kalmamak mümkün değildir. * 22 resim • 236 sahife 200 Kuruş. TÜRKÎYE YAYINEVI ANKARA CAD. No. 36 İSTANBUL • ••••••••••••••••••••••••••A*** • • • * * * • * • * * * i başka dairesi, içki yüzünden zıvanadan memeğe bakmalı. Yandığmızın resmid'r. çıkanların da tedavi ediidiği bir akıl Bir de sempatik sarhoş vardır ki, ona hastanesini idare eder ,bir başka dairebayılırım. Bu, kibrit kutusunu anahlar si genc nesli gürbüz, »ıhhatli, içkiden ve zannedip sokak kapısını açmağa uğrasefahetten yana tertemiz yetiştirmeğe şan, yere düşürdüğü pardesüsünü aldıuğraşır. ğını zannedip, meyhane kapısı önüne .ceakıllılar delirecekti. Anlıyorsam arab olayun. rili çuval parçasını koluna asan, kendisi istanbul halkına geçmif olsun! Neyse, bu ayn davadır. Hem de hayli Sarhoşun türlüsü olur. Kimi, içince, küfede giderken, karşıdan, gene kendi çetrefildir. Bir parçacık da tütün me dut yemiş bülbül gibi susar, yahud gibi, küfeye binmiş bir sarhoş görünce, Nasreddin Hocanın parmağile onu işaret ederek: tSarhoşa Osman Nihadın kulakları çuılasm, selesine benzer. Eski reji zamanında, jandarma İle meşhur hindisi gibi bak be, küfede gidiyor!» diyen sarhoşbir ihtimal daha var. Sakiliğini Tekel derin bir düşünce tur. Başkasma da güler, kendi haüre Idaresinin yaptığı rakılara dua sinmiş tütün kaçakçısı arasındaki kanlı çarpışmalar, Fransız sermayesi lehine, her ye dalar. Bu uslu de. Kendisi gülerken, karşısındakini de olabilir. sene, bir çok vatan evlâdının hayatına sarhoştur. Kendin mutlaka güldürür. Şirin, hoşsohbet. maiBüyük Millet Meclisinde bile lâfı mal olurdu. den başkasma zararı, kara, cana yakın bir şeydir. «İç bâde oldu. Tekelin rakıları dinlenmemiş rakı. Bunun yerini, şimdi, tütün paketlehiç kimseye faydası güzel sev var ise aklü şuurun» mısraı Bir başka tabirle, henüz zehir. Yelesini rinin içine konulan sigara kâğıdının dokunmıyan, var onun için söylenmiş gibidir. kabartıp etrafa böh! demeğe bahane azlığmdan dolayı, köylünün sigara kâlığile yokluğu müSarhoşun bir de azılısı, belâlısı olur arayan gemi aslanları, boy bosca ken ğıdı diye kullandığı gazete kâğıdı aldı. savi, pasif sarhoştur. ki. işte o türlüsü düşman başına. dinden küçüğünü bulur bulmaz yılışan Lâteşbih Terkos su*** O, konuşmaz, böğürür; gülmez, hırkabadayı taslakları, afi satanlar, racon yu gibi ;bir şey. Son zamanla»da, koca Istanbulu haylar; içmez, sömürür. Nüktesi küfür, şakesenler vesaire, anzorotun bu türlüsüKimi sarhoş, üti tek attı mıydı çenesi kası tehdid sohbeti çekişmedir. «Kibriya dud yatağı bir dağ başına çeviren eli nü yutunca cinleniveriyorlar. bıçaklı, beli tabancah, gözü kanlı sar açılır. Meded Allah! Susturabilirsen sus hskl<ı için> diye yemin eder, «Anam avBu bakımdan, suçun büyüğü ne mey hoş sürüsüne öttürülen yuf borusundan tur. Tesbih gibi bir sıraya dizdiği ke;iradım olsun» diye and icer. şan olsun hanede, ne meyhanecide, ne rakıda, ne bahsedecektim. me zincirinin baklaları arasına bir ke diye adam öldürür. Her yaptığı kahpede sarhoşta. Tekelde efendim, Tekelde. Bu yuf borusu, Israfilin suru kadar llmecik ilâve edemezsiniz. Tam ağzınızı liği bile bile yapacak kadar hınzirdir Yarın âhirette, bizzat rakı Tekelden tesirli oldu. O, ölüleri diriltecekmiş; açarken, bir lâkırdı persengile sizi susyakayı ele verince her kabahstj rakıya şekvacı olacak. bu da sarhoşlan ayıltü. Daha şimdiden, turur, gene anlatır. Hani anlattığı an yükliyecek kadar da kahpe. Halimiz acayibdir. Devlete bağlı bir sokaklardan toplatılanlarla korkudan laşılır şey olsa barl, yüreğiniz yanmaz. Şimdi çamna ot tıkananlar işte bu daire rakı yapar, bu rakıyı meyhaneci sinenler, sarhoşluk vakalarını hayli Böylesi, zevzek sarhoştur. türlüleri. satar, sarhoş içer, sağa sola çatar. Dev azaltmış deniliyor Sulu sarhoş, sarhoşun en çekilmiyeniSahte kabadayl, belâlı sarhoş, eli oıSarhoştan deli bile korkarmış. Be dir. İçince, yılışık, sıvışık, mayhoş, ,na çaklı zom. beli tabancah bulut, şimdi, let, rakısım satmağa uğraşır, Yeşilay Cemiyeti sattırmamağa. Devletin rakı yoğlu caddesini kesen sarhoşlar, deliyi hoş bir şey ol»vr. İkramın bini bir pa cadde üstündeki meyhanelerden nafaâmili olan dairesi cayır cayır, hem de korkutmak değil, ödünü patlatıp akıl raya, sırnpşık sunaşık muhabbet eser kası kesilince, iç sokaklara sinecek. dinlendiıilmemiş rakıyı satarken, bir jlandıracak soydandı, hattâ, neredeyse, ieri gırla gider. Yakanızı elice gejrit «Orkos suları fena kaynıyor, beyabey, «Bir gelir insan cihana, durma, çak», «lç bâde, güzel sev var ise aklü şuurun; dünya var imiş, yâ ki yoğ olmuş ne umurun», «Meyhane mukassi görünür taşradan amma; bir başka fe rah, başka letafet var içinde» gibi içkiyi öven mısraların yazıldığı tarihte, ya ispirto, yutanın midesinde de şişedeki gibi duruyormuş, yahud o devTİn insanlan pek çelebi adamlarmış. f ' Yazan: ^ I Hamdi Varoğlu | akıntı aşağı aktık, Halice rampaladık; piyasada iş yok, aynasızlar fena enseliyorlar> diye derd yanacak. Bu çok yerinde karar, bu pek lü, zumlu tedbir geç bile kaldı. Koridorlardaki süprüntüler göze çarpar çarpmaz süprülür. Ayaklaıa takılıp kirletmeden, bir süpürge vurmalı, tcmizlemeli, *** Geç oldu ama. temiz oldu. Çünkü. bu kararın yanısıra, Beyoğlundaki umumi evlerin kapatılması, bu evlerde oturan kadınlarm başka tarafâ nakilleri kararı da var. Yalnız, bu karar kazdığı çukurian çıkan toprağı başka cukura. o çukurrisn çıkanı bir başka çukura nakledip, sonunda gene bir yığın mo!ozun açıkta kaldığını gören adam hikâyesine benziyor. Umumhane mahallesini boşaltacağız, âlâ. Kötü kadınları bir başka mahalledeki evlere dolduracağız, o da âlâ Peki ama, o başka mahalledeki evlerde oturanlar ne olacak? Kolayı var umırııhane mahallpsiııdek: evlere de onlar ta?inacakiar. Yani. bir nevi beoayiş. Yooo! Bu olmadi işte. Nitekim. namuslu mahaledeki evlerin sakinleri de böyle demişier. Yerden göğe kadaı hakları var. Gül gibi evini bırak, Abanoz Sukağındaki «azeninlerden kalma boş eve taşın. ondan sonra, Allahın günü. sabahtan akşama kadar akşamdan geceyarısına kadar, ayağı alışık Tanrı misafiri savmağa uâ|rsş. Bana can mı dayanır?