Katalog

CUMHURİYET 14 Kasım r Kısa Bir Dolasmanın NOTLARI 1 Roma yolımda Yazan: Nadir Nadi Utanbuldan NewYork'a yirmi dört saatte varabildiğimiz bir devirde yabancı memieketiere daır seyahat roportajları karalamak insana doğrusu biraz tuhaf geliyor. Gazetecılığin henuz ayrılmaz bir vasfı sayılan, hattâ ustad kalsmler elinde edebiyatlaşan bu iş, bir gün gelecek mutlaka tarihe karışacaktır. Hem de o gün belki öyle pek sanıldığı kadar uzak da değüdir. Malum ya asrımız sürat asrı. Dcğişiklikler baş dondurucu bır hızla olup geçiyor. Lindberg otuz altı saatte Atlantiği aşalı şunun şurasında kaç yıl var? Şimdi o yolun daha uzununu daha kısa zamanda hatmediyorsunuz da sıze pasaporttan ve biletten başka bir şey sormuyorlar. Elde edilen teknik imkânların azametine uygun dunya çapında bir siyaset nizamı kurulabildiği gun en mütevazı bir insan, yülık mezunıyetini, hattâ belki hafta tatilini dılediği yerd* rahatça geçirip işinin başına donebilecektir. O zaman yabancı dıyarlara dair sahifeler dolusu yazı yazmak, kimbilir, meselâ Istanbullulara Ankarayı yahud hattâ Kadıkoyünü anlatmak kadar lüzumsuzlaşacaktır. Fakat istikbal ne kadar yakın olsa da simdilik o günlere daha kavuşamadık. Insan topluluklarma hukmeden yaşayıs nizamı, elimizdeki teknik şartlara kıyasla çok gerı. Objektıf ilim zekâsının bulup yarattığı vasıtalar, yüzlerce kilometrelik hızlarma, pırıl mrıl ışıklarına rağmen subjektif ve siyasî *nlaşmazlığın demir perdesine çarptığı zaman oldukları yerde zınk dıye duruyor. Okyanusların ote yanında çarpan bir kalbi kulağımızla duyabiliyoruz da çeyrek saat uzağımızdaki insanlarla bir araya, gehp konuşamıyoruz. Demir perde dünyayı ikiye bölmuştür. Ayrıca bir takım dikenh perdeler, kadife perdeler, tahta perdeler köhne Avrupayı yer yer parçalara ayırmıştır. Karşılıkh hasret çeken, yahud diş bileyen sayısız insanlar buralarda birbirlerinden habersiz yasıyorlar. Bunlardan kimi çalışıyor, kirai çahsmıyor; ne olduğunu bilmeden çoğu bir şeyler istiyor ve hemen hepsi ıstırab çekiyor. hınun kanadları altında kendi içine çevrilmiş, sinmiş, adeta korkusundan kaçayım derken uçurumlasıvermişti. (Ustad Ismail Habibin kalaklan çınlasın.) Bu Ingiliz uçakları Atina Roma yolunu normal olarak üç saat elli dakikada ahrlarmış. Herhalde rüzgâr vaziyeti öyle gerektirmiş olmalı, biz o gün altı, yedi dakika kadar erkenci idik. Vaktinden önce meydana inmeyi uygun gormiyen pilot, Vezüv'ün tepesinde çizdiğimız daireyi tamamladıktan sonra dumeni Kopri adasına doğru kıvırdı. Deminkınden daha genış bir daireyi de orada çizdik ve Napoli açıklarından Romaya doğru yollandiK. Goz açıp kapayıncıya kadar aştığımız bu mesafeyi otomobil, vapur gıbi vasıtalarla geçmeğe kalksak yarım günün, hattâ bır günün yetmiyeceği muhakkak; ama şu var ki yerden bakıldığı zaman seyrine doyum olmıyan cennet Koprı, bir uçak penceresinin mikasma bir kapiumbağa sırtı halinde aksediyor, Heybetli dağları yerle bır eden havacılık, mesafe ile beraber tabıatin bildiğimiz güzelhklerini de silip süpürüyor. Yenılikten hoşlanıyorsanız, bundan ötürü gam yemezsiniz. Çünkü alışılan güzelliklerin ve heyecanların yerine başkalarının gelmekte olduğunu hep gorüyoruz. Fakat bugünun şairini, bugünün müzisyenini, bugunün ressammı yadırgıyorsanız iyice bir düşününüz: Yarın ne yapacaksınız? Dunya öylesine bir değişme buhranı içinde donüyor ki yannın sanatçısı yanında bugunkuler bizim ölçülerimizle en aşağı uç yüz yıl geri sayılacaklardır. Bir (ustün adatn basit adam) davası belki insanlar düşunmeğe başladığı gündenberi mevcuddu. Ama yakın zamanlara kadar bu dava cemiyetin yukarı tabakalarından aşağıya inmezdi. Kutle okumaya ve fikirde. sanatta, her şeyde söz sahibi olmağa kalkısahberi gerçek değerler davası tehlikeli bir uçurumun ta yanıbaşma dayanmıştır. Güzelin, doğrunun ve iyinin zaferi nas"ıl sağlanacaktır? En eski medeniyetlerden bize miras kalan sözleri, çizgileri ve sesleri yeni sekillerin hamuru ile yuğurup yarın devam ettirebilecek miyiz? Yoksa mesafeyi yutan, maddî yaşayış seviyesini durmadan yükselten, sefaletlerimizle beraber keyfimizi ve zevkimizi de standard bir hale koymağa çalışan modern tekniğin yumruğu altında yolumuzu şaşınp kayıb mı olacağız! Setiir Günün tktisadî Hâdlseleri haberleri Kömür davamız Gazeteciler cemiyeti kongresi İdare heyeti, mesaisi takdir edilerek güven oyu aldı îstanbul Gazeteciler cemiyetinin fevkalâde kongresi dün saat 14 te Ankara caddesındeki merkez binası salonunda toplanmıştır. Istanbul gazetecilerinin çoğunun katıldıkları ve evvelki gün Avrupadan avdet eden cemiyet başkanı Sedad Simavinin de bulunduğu dünkü kongre baskanlığma Muvafiak Menenıencioğlu seçilmiş bundan sonra idare heyetinin faaliyetlerini belirten rapor okurunuştur. İdare heyetinin çalışmalarıru hulâsa eden bu rapor alkışlarla karşılanmış, söz alan bir kısım aza, mesleğin inkişafı, basın mensublarının terfıhleri mevzuunda daha canlı ve hareketli faaliyetler gerektiğini söyliyerek bazı noktalarda idare heyetinden temennılerde bulunmuşlardır. Bu arada bir takım kimselerin gazetecilik vasfını haiz olmadıkları, mesleğin hakikî mensubu bulunmadıkları, hattâ devletten maaş veya ucret aldıkları, memur bulundukları halde bizzat gazetecilere tahsis olunan ve devlet tarafından o kayıdla verilen sarı basın kartı taşıdısları ileri sürülmuş, bunun önüne geçilmesi için lâzım gelen teşebbüslere hegirişilmesi istenmiştir. Bundan sonra halen faaliyette bulunan idare heyetinin vaziyeti görüşulmüş, idare heyetinin başarıh faaliyeti takdirle karşılanmış ve verilen bir takrir üzerine Sedad Simavinüı başkanlığmdaki, Cihad Baban, Hayri Alpar, Burhan Felek, Sadun, Galib Savcı, Mustafa Ragıb Esatlı ve Lutfi Ariften muteşekkil idare heyetine büyük bir ekseriyetle itimad oyu verilmiştir. Cenuyetimizin idare heyetine bundan sonra da mesaisinde muvaffakiyetler dileriz. Zonguldak kömürünün 400 milyon ton olduğunda mütehaasısLar birlesiyor. Amerika yılda 600 milyon, Ingiltere yılda 200 milyon ton taşkömürü istihsal ettiğinden, demek bizim Zonguldakta yatan taşkömürü cevherimizin tekmilini Amerika sekiz ayda, Ingiltere iki yılda çıkarıyor. Bu karşılaştırma sunu anlatıyor ki, arkası ilânihaye gelecek bir kömür bolluğunda yüzdüğümüz hakkında hayallere kapılmadan, elimizdeki sayılı serveti iküsadca kullanmağa çalısmalıyız. Kaldı ki, taşkömürünü hararet vasıtası diye kullanmak, ondan hareket kuvveti çıkararak motör işletip şehirler tenvir ve fabrikalar tahrik etmek usulü, asırlık rağbetini yavaş yavas kaybediyor. Son zamanda artık, şehirleri tenvir ve fabrikaları tahrik için, (su) ve (düşük değerli komür) den istifadenin daha rasyonel oldugu anlaşıbnıştır. Taşkömürüne gelince, onun başlıca vasfınm, hararete malik olması değil, binbir kimya maddesinin ana unsuru ohnası olduğu, ilim ve teşebbüs erbabınca kabul ve tasdik edilmektedir. *** Bizim, Zonguldaktan kömür çıkarma kabiliyetimiz yılda 3 milyon tondur. Istihsalimiz çoğalmadan boyle devam ettiği takdirde, mevcud taşkömürü cevherimiz bize 130 yıl gider. Fakat eğer, projeleri hazırlanan ve inşasına da ufak ölçüde başlanan modern isletme tertibatı ilerler ve biterse, o tertibat sayesinde ihrac kabiliyetimiz yılda 10 milyon tonu bulacaktır Bu takdirde de mevcud taşkömürümüz 40 yılda tükenecektir. Bu modern tertibatın esası, Zonguldağı altı bölgeye ayırıp her birinde asansörlü bir kuyu açmak, isletmeyi bu kuyularla idare etmektir. Birinci Uzun Mehmed kuyusunun inşası yarıya gelmiştir. Diğerleri de onu takib edecektir. Bu yeni usul işletmenin tetkikleri için Avrupa ve Amerikaya heyetler gitmiş, gelmiş; hesabları batı mütehassıslarına gösterilerek son şekillerini de abnıştır. Şimdi beklenen, lüzumlu paranın arkasının gehnesidir. Lâzım olan bir tnilyar liraya yakın paranın temini, Amerikadaki milletlerarası bankadan kredi almağa bağlıdır. Ihtısas erbabınm ifadelerine göre, Zonguldak, bugiinkü bölük bürçük küçük isletme usulünden kurtulmah, en modern tekniğin icabları ne Ue, o icablara göre israfsız ve ucuz usull«rle işletilmelidir. Bu da ancak, hazırlanan ve bir ucundan tululup tatbika da konan o büyük plânların gerçekleşmesile sağlanacaktır. *** [HEM ı NALINAI M1HINAJ Bayrak Sancak marşı ize bugün bir bayrak sancak marşı manzumesi takdim ediyorum. Al renginle suslenır Güzel Yurdum, Toprağım; Ayyıldızın nur verir Ey sevgili Sancağım!.. Yükseklerde dalgalan Anh şanh Bajrağım!. Karadeniz, Akdeniz Taşır senden binbir iz; Etrafında hep biziz Ey sevgili Sancağım!.. Yükseklerde dalgalan Anh şanh Bayrağım!. Şerefisin devletüı, Gözbebeği milletin; Un salmıştır heybetin, Ey sevgili Santağım!.. Yükseklerde dalgalan Anh şanh Bayrağım!. Sensiz olmaz bu Vatan Yaşa, varol her zaman; Uğruna canlar kurban Ey sevgili Sancağım!.. Yükseklerde dalgalan Anh şanh Bayrağım!. 16.10.947 Hasan Fehmi Suerdem (Emekli Kurmay Binbaşı) Bu marsı, son gunlerde fıkralarııu nefia birer manzume halinde neşretmeğe başlamış olan aziz dostum, kıyraetli edib ve şairimiz Mithat Cemal Kuntayı takliden benim yazdığımı sanmayınız. Yazı hajatımda, şimdi değil, daha mektebJe edebijat merakhsı iken de bir tek mısra yazamadım. Halbuki ne insanlar vardu ki canları istediği zaman, manzum konuşmak meziyetine sahibdirler. Gerçi vezni ve kafiyesi olan her sbz şiir değüdir ama ne de olsa, manzum lâflar hoşa gider ve bu marifete sahib olmak bir meziyettir. Yukandaki Bayrak Sancak marşı manzumesi, benim değil, bir emekli Kurmay Binbasının, Devlet Hava Yolları Genel Müdür yardımcısı Hasan Fehmi Süerdemindir. Taliriben 15 yıl kadar önce Türk Hava Kurumunun Istanbul şubesi müdürü olan bu emekli asker, o tarihlerde de «Yüksel!» diyo güzel bir manzume yazıp bana gondermişti. O manzumeyi 16 aralık 1933 tarihli Cumhuriyefte gene bu sutunda neşretmlş ve bu şiirin, bestelendiği takdirde güzel bir havacılık marşı olacağını yazmıştım. Sonradan haber aldığıma göre bazı üstad bestekârlarımız, bu manzumeyi bestelemişlerdü. Her asker, her denizci gibi dostum olan Hasan Fehmi Süerdem yeni yazdıgı bu manrumeyi Bayrak ve Sancak için yazdığım yazılara bir mukabele olmrik üzere bana ithaf etmek nezaket ve lutfunda bulunmuş. Eğer musiki üstadlarımız, bu manzumeyi de beğenirler ve güzel nağmelerle canlandırırlarsa, uğruna nice kahramanların can verdikleri sevgili bayrağımız ve sanlı sancağımız güzel bir marş kazanmış olur. Yazan: »« Âîi Dr. Nizameddin aşağı, fakat Rumanyada 63, Bulgaristanda 42 v« Yunanistanda 39 olduğu halde, Türkiyede adam başına elektrik sarfiyatının ancak 30 kilovat saatten ibaret olduğu anlaşılmaktadır. *** Halbuki, yeni santrallar yapacağız, elektrik ihtiyacımız arttıkça artacaktır. Tahminlere göre, bu ihtiyac bugünkü 550 milyon kilovat saatten yükselecek, 1955 te 1400 milyon kılovât saate çıkacaktır. Yani üç misle yakın kabaracaktır. Hattâ, daha da ileri giderek, 1965 te elektrik sarfıyatımızın 2500 milyon kilovat saat olacağı hesablanmıştır. Bu durum ve bir de sehir ve sanayi santrallarımızdaki kilovat saat başına sarfedilen yüksek gramajdaki kömür miktarı karşısında, ne yapacağımızı şimdiden düşünmeliyiz. Şehir santrallarındaki fazla sarfiyat ötedenberi dikkati çekmekte idi. Bu fazlalık santrahn büyüklüğüne göre değişiyor. Kilovat saat başına 1945 te Istanbul santralında 630, Ankarada 770, Izmirde 1.050 gram taşkömürü sarfedilmiştir. Buhar makine ve lokomobil olan şehir ve kasabalarda bu gramaj artmaktadır. Mudanya santralında 4,000 gram, Bartında 3.500 gram olduğu gibi. Şehir santrallarımızda böyle olduğu gibi, sanayi santrallarımızda da durum bunun benzeridir. Bu yüksek taşkömürü sarfiyaü karşısmda almacak tedbirlerin başında, memleket sularmdan ve düşük ısı kuvvetli linyit, turf, mikste gibi kömür benzerlerinden faydalanmak geliyor. Su kuvvetleri ve düşük değerli kömür verecek bölgelerımizden bazıları incelenmiştir. Hattâ, bu incelemeler sonunda, Çatalağzı santralının tesisine d« başlanmışür. Hk hesablarında 34 milyon lira tesis v« 6 milyon lira hava hattı olarak 40 milyonluk masrafla ya ^0^0^m pılabileceği anlaşı~ " "1 lân bu enerji merke • zi gittikten sonra, M Karadenizin o bölI gesi ferahlıyacak + tır. Bilhassa Karab ik fabrıkası, Zonguldağın boyunduruğundan kurtulacaktır. Fakat, Istanbul ve muhiti için (Istanbul, Kocaeli, Bursa, Eskişehir ve Kütahya bir kül olarak) düşünülen Tavşanlı, Seyidömer, Ağach linyitlerile Sakaryanm Çağlayan (22,500 kilovat), Kargı (30.000 kilovat), Sarıyar (75.000 kilovat) düşüm (şelâle) ve barajlan ve Bursa civarmda Adranas nehri üstündeki Karıncalı ve diğer basamaklarla, bu muhit için istenirse eğer, yekunu 1700 milyon kilovat »aatine kadar elektrik üretme istihsali kabil olacağı anlaşılmaktadır. Ayrıca Izmir, Adana ve Sıvas bölgelerinde de elektrik şebekeleri tesis edildiği takdirde ki bunlarm da incelemeleri son merhalelerdedir memleket hiç olmazsa önümüzdeki on veya yirmi yü için Zonguldak taşkömürünün bugünkü ağır baskısından kendini kurtaracaktır. *•* Gazetelerde görmeğe alıştığımır, fena havalardan Zonguldak limanı işlemiyor, gemiler girıp çıkamıyor gibi haberlerin verdiği âsab gerginliğinden kurtuhnak, hem de memleketin üzerine gerilmiş ve işimize her zaman yarayacak mazbut bir enerji sebekesi kazanmak için yapılacak tek şey, su ve düşük değerli kömürlerden elektrik almak siyasetine dörtelle «arılmaktır. Ancak bu yoldan gidersek, gözlerimizi Zonguldağa dikip (Nâzım) şilepi 3 bin ton kömürle Derinceye yönelmiş veya (Hatay) şilepi lodostan kömür boşaltamadığından çimento fabrikalannda iki günlük kömür kaimış veya elektrik, havagazi duracak, su idaresinin stokları bitmi?, bitecek gibi haberleri heyecanla takib etmek derdinden halâs olur, memleketin enerji istihlâkini istikrar ve emniyete kavuşturabiliriz» Dr. Nizameddin Ali SAV İngiliz profesörünün vereceği konferanslar Memleketimize tıbbi konferanslar vermek uzere gelen Ingılterenin tanınmı; radyologlarından Prof. H. Graham Hodgson pazar gunu Ankaradan (ehrimıze gelecektlr. Ankarada konferanslar veren profesdr »ehrlmlzuı uç buyuk hastanesinde çahsl iljni çalıjmaları üzerinde altı muhım konftrans daha verecektir İrana giden futbolcular da avdet ettiler tran Spor teskilâtının daveti üzerine Tahrana giden futbolcular da dun bir Isveç uçağile Ankaraya gelmişlerdir. Uçak alanında sporculanmızı Beden Terbıyesı Umum Muduru ve kalabalık bir heyet karşılamiitır. Komsu memleketin yaptığı davetten buvük bır memnunlukla donen futbolcularımız bu sabah sehrımize geleceklerdir. Ankara Tıb Fakültesinin bütün sınıflan tamamlandı Askerl Tıb Okulunun 4 uncü sınıfı bu wne te;ekkül eden Ankara Tıb Fakültesinin 4 Uncü sınıfını te;kll etmek üzere bugun 21 de Ankaraya hareket edeceklerdir. Bu suretle Ankara Tıb Fakultesi zlncirinin 6nc» ve ton halkası da tamamlanmış olacaktır. • Istanbul Londra servisini yapan Ingıliz yolcu uçağı Aünadan Romaya doğru havalandıktan bir hayli zaman sonra kaptan bize küçük bir pusula gönderdi: Vaktimiz olursa size Veziıv'ün üzerinde bir gezinti yaptıracağım, diyordu. Birazdan uzaklarda Napoli göründu. Birkaç saniye sonra bir pusula daha aldık: tSağımza bakınız,Vezüv'ü goreceksiniz!» Uçak, pilotun işaret ettiği yana hafifçe yatarak görünmez bır noktanın .etrafında bir daire çiziyordu. Hepimiz sağdaki pencerelere üşüştük. Bes yüz metre kadar aşağımızda, bır mermi oyuğu şeklindc geniş bir delik vardı. Sanki buraya müthiş bir obüs düşmüş ve toprağı alabildiğine yarmıştı. Santa Lucia açıklarından bakıldığı zaman insana ulaşılmaz bir yukseklık hissini veren o heybetli dağ, insan oğAVUSTRALYA Romaya vardığımız zaman uçafımız hâlâ normal tarifeden iki üç dakika önd« idi. Ne titiz ve dikkatli bir pilolumuz var. Meydana illâ vaktinden evvel konmak istemiyor. Bizi »ehre doğru gotürdü. Sonra geri dönerek meydanın üzerinde iki üç tur daha yaptı. Tekerlek'.er yere değip de motörün homurtusu sustuğu zaman Atinadan kalkalı tam üç saat elli dakika olmuştu. • NADİR NADİ MERENOS YÜNÜ satın almadan evvel mutlaka E R G Ö N LTD. den teklif isteyiniz. Çınar Han; Merkezbank karşısı Galata. Telefon: 44087 I BİSAN SARI MAHMUD OĞLU ORHAN DİKMEN Nikâhlanddar. 12/11/947 NEVİN KÖKSAL Ue Dr. FAHRİ KEÇECIOGLU Evlendiler. 13 Kasım 947 İnebolu Profesör Doktor İrana yapılan seyahat dolayısile tehır edilen hk maçlarına bu hafta su takımlar r.ratstar.bul Nufus Muduni Osman Yılmaz Küsında baslanacaktır Be;ıktaşVefa. Fenertahya Nufus Mudurluğune, Samiun Nüruı bahçeBeykoz. GalatasarayIstanbulspor, SuMuduru Zıya da Istanbul Nufuı MüdürlüleymanıyeKasımpaşa. Istanbul lik maçlarınğune tayın edılmışlerdtr. da takımların irili ufakı formlan ortadan Memleketimizdeki (ş«hir santralla kaybolduğu için bu karşılasmaların ta$ıdıgı Onlar Grupunun ikinci resim sergisi Adlarını kurucularının on kıjı olmasından rında) 1Ö45 te sarfoluoan taşkömürü hususıyet mutlaka buyuk olacaktır. alan bu yenl grup ıkıncl rtsım tergitınl bu 136,000 tondur. UreUlen tekmil enerji Hapisaneden kaçan hırsızın ayın 17 nci pazartesi gunu Beyoğlunda Aı de 254 milyon kilovat saattir ki, bunun malımesçıd Balyoz iokak 25 numarada «ça yüzde V9,4 ü taşkömürile temin edilmarifetleri caktır. Onlar Grupunun ilk »ergısl geçen r miştir. (Sanayi santrallarımızda) sarAhmed Tornacı adında bır mevkuf evveJti <ene yersızlık yuzunden Akademl Lokantafedilen taşkömürü ise 151 bin ton ve gece bir fırsatını bulup cezaevınden kaçm<; sında açılmış, buna rağmen buyuk bır aiâka ile karşılanmıştır. Sergı her gun saat 14 len üretilen tekmil enerji 273 milyon kilo ve dun de saat 13 te Unıversıte bınasındaki 19 a kadar herkese açıktır. vat saattir. Bunun da yüzde 77,2 si taş hademelere aıd yatak odasına girerek eşya ve para çalıp kaçmıstır. Hapıshane firansi bu kömürile üretilmiştır. Şu halde, diğer kadarla da kalmamıs. bu hırsızlığını muteAkar gemisi havuza giriyor Hayfa lımanına gıreceği sırada çıkan sld muharrik kuvvet vasıtalarından linyit, akıb Bejogluna geçerek Istıklâl caddesinden detlı fırtmada uskuru bozulan Akar gaz ge akaryakıt, su ve odunla beraber, mem geçen Anna adında bır kadının çantasını kamısı dun lımanımıza gelmıştır. Denızyollırı leketteki tekmil muharrik kuvveti er pıp kaçarken yakalanmıştır. Idaresınden verilen malumata gore, gemıdeki yekunu içinde taşkömürü, istihlâk zaZeytinyağı fiatlan hasar pek kuçüktur ve gemı yakınd» tamlr yiatile beraber 350 bin ton olarak en edılmek uzere havuzlara alınacaktır. Zeytinyağı pi>asası pek durgundur. Bllinfazla miktar ve yüzde 80 kadar olarak diğı gıbi bu seneki rekolte 4042 milyon lıtre Halka fare zehiri dağıtıhyor da en yüksek nisbettedir.. tahmin edılmektedir. Geçen seneki mahsuîSon gunlerde Iranda veba vakalarının göDemiryollarunız, Karabük kok fabri den bu seneye 78 milyon litre reytınvağı rulmesı uzerine Sağlık Mudurluğu bu boldevredilmiştir. Son gunlerde yağan siddetli gelerden gelecek yolcular hakkında da Miair kası ve Denizyolları gibi diğer sarf yağmurlar yuzunden Ayvalıkta fabrikalar yolcuları gıbi ıcab eden tedbırleri alacaktır. mahallerine tahsis olunan yüksek mik bırkaç gun kapalı kalmij, bu yuzden lık Hukumetin hastalık dolayısıle Iranla olan tarlardaki taşkömüründen artan ve parti yeni zeytinyağı mahsulu ancak jehrımunakalâtı muvakkat bır muddet için ke« miktarı nisbeten az görünen bu 350 mıze evvelki gun gelmıştır. Bunlar S asıdden ceği »oylenmektedır. bin tonla elde edilen elektrik, adam fazla asidli sabunluk yağlardır. Piyasada 190 Dün bu hususta kendısile göruştuğumaz başma hesab olunur ve milletlerarası kurustan muamele görmuslerdir. Daha evvelce gelen sabunluk yaglar 150 kurusa kaSağlık ve Sosyal Yardım Mudurü Dr. Taik ^argıcı bir arkadaşımıza şunları löylemlt'ir: mukayese yapılrrsa, Türkiyenin bu ba dar dusuk bir fiatla satılmıslardır. kımdan en geri memleketlerden oldu« Bakanlığımız, cenub hududlarında daGalatasaray Lisesindcn mi olarak mücadele açmıstır. Şehrimiıde ğu meydana çıkar. NitekUn, Norveçte Lisenln ilk kısım OkulAlle Birliği yıllık koleraya karjı »lınan tedbirler arasında ha adam başına elektrik sarfiyatı 3,400 kisaratla mücadele de mevcuddur. Bu arada lovat saat, Kanadada 2100, Isviçre, Is genel toplantısı 15 kasım 1947 cumartesi gunu halka bol miktarda fare zehiri dağıtılmasaat 15 30 da Beyoğlundaki llse binasının veç ve Amerikada 1000 den yukarı, Al konferans salonunda yapılacaktır. Sayın veiina devam edılmektedır » manya, Ingiltere ve Fransada 1000 den lilerin teşriflerl rica olunur. Sudkostik fiatlan düştü Istanbul Niifus Müdürlüğü Lik maçlan Hukuk talebeleri bugün bir toplantı yapıyorlar Hukuk Fakultesınde de bu seneden İtibaren somestr usulunun imtihan» mütealllk hukümlerinin tatbik edilroesi keyfiyetini görujmek üzere Hukuk Fakultesi talebeleri bugun 14 te Üniversite Lokalınde büyük bir toplantı yapacak ve bir karar sureti kabul ederek fakulte idaresıne vereceklerdlr. «Fransız şiir bahçesinde» Edebiyat Fakultesine bu yıl Fransadaki Dijon UnİTenitesinden getirilen Ord. Prof. Pierre Trahand dun fakultenin Jconıerana salonunda tFransız şiir bahçelerinde» mevzulu Teşekkür konferans mahiyetinde bir ders vermiştir. Bu konferanslar her perşembe saat 14 te lafcülSevgili aile reisimiz Luiği Bellis'in tede verılecek ve harıcden dınleyici kabul ölümü hasebile bizzat cenaze merasimiedılecektır. ne iştirak etmiş olan ve beyani taziyet etmek suretile acılarımızı paylaşan bütün akraba ve dostlarunıza ayrı ayn teşekküre teessürümüz mâni olduğundan şükranlarımızın iblâğına gazetenlzin tavassutunu rica ederiz Ailesi efradı TURK YÜKSEK MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ İSTANBUL ŞUBESİNDEN: Üç, dort ay evvelıne kadar 350375 kuruşan satılan »udkostık eon gunlerde piyasada TEVFİK BERKMAN bol miktarda gorunmeye ve 175180 kunıstan satılmaya başlanmıştır. Şimdıye kadar tngilAmerikadaki dördüncü milletlerarası tere ve Amerikaya sipariş edılmis olan »udkanser kongresi ve tetkik seyahatinden kostıkler yakmda memleketimize gelecektir. donmüş; hastalarını kabule başlamıştır. Bunlar gelince fiatlar daha da dujecektir. 10'11'947 günü aktedUeceğini evvelce Ispanyanın Istanbul General ilân ettiğimiz senelik kongremizde ekşeriyet hâsıl olmadığından; bu konçreKonsolosluğundan: mizi (17/11/1947) pazartesi günü saat Ispanyaya gitmek üzere kolera has17 de Istanbul Teknik Üniversitesinde tahğının hükumferma olduğu mmtakayapacağız. lardan gelen ve hastaları bulunan vaBu toplantıda gündemden başka (mü purlar mecburî olarak Malhon veya Vigo hendis odaları teşkili hakkında hazır limanlarına uğramaları lâzım geldığuıi ve lanan nizamname) tasarısınm da görü hastalan bulunmıyan vapurlar da ancak: şülmesi takarrür ettiğinden üyelerimizin Malhon, Palma, Mallorca, Barcelona, o gün; behemehal teşriflerini ehemmi Tarragona, Valencia, Alicante, Mala^a, Cadiz, Huelva, Ceuta ve Melilla liyet'.e rica ederiz. manlarına uğrıyabilecekleri tebliğ ve ilân olunur TÜRKİYENİN İLAN Kömiir durumu Şarkjn en büyük eseri BİNBİR GEGE MASALLARI • Kendine iyi bak sevgilim.. Seni güçlüklerle kazandığım bir sırada kaybetmek istemem; emin ol seni kaybedersem yaşamam! » Fiatı 300 kuruştur. 3 kitnb olarak çıkmışür. «ŞEHRÂZAD. ın zalim Hâkana anlatarak kendini ölümden kurtardığı bu muazzam ve heyecanlı masallar kış gecelerinde ok\ıma zevkinizi tatmin edecektir. 3 kitab biredn 3.5 lhadır. Bedeli gönderildiğinde taşraya taahhüdlü gönderilir. Posta parası alınmaz. Uğoı Kitabevi İst Ankara Cad. Nebioğlu Yayınevi İSTANBUL YENİ Tavil jilepi 1800 ton madenkömürü yuklü olarak dün limanımıza gelmigtlr. Bu kdmLırler, İzmit Kâğıd Fabrikasına tahsis edilmistir. Beyoğlu Havagazi Şirketi, Florya silepinin getırdiği 1400 ton kömurü lodos yuzunden hâlâ boşaltamamıştır. Gene 700 ton kfimürle limanda demiı^i bulunan Hatay çılepi de lodos yuzunden Zeytlnburnu ve Kartala yanaşamadığmdan çimento fabrikaları komur alamamışlardır. Çimento fabnkalarınm «tok kömürleri bitmek uzeredir. Alâkahlar, Itıbanktan lodosa maruz iskelelerden kömdr almak mecburiyetinde olan isletmelerln mümkün mertebe stok yapmasını temin etmeğe çalışmasının luzumuna lşaret etmektedirler. Stok vaziyette 20 bin ton madenkömurü bulunan Zonguldak Kandillisine yanasamıyan gemiler, fırtınanm dlnmis olmssından istifade ile bu iskeleden kömür almaya ba^lamışlardır. ERGENE nuı altıncı sayısı çıkmıştır. içinde (TÜRK felsefesi); 'DIL devruni); İLK TÜRKÇÜLERDEN (KAŞGARLI Mahmud); (Niçe); büyük TÜRK devrimmin nankörlerine destek olan ümmetçi dergileri tenkid eden (KARA KUVVETE karşı) yepyeni bk duı görüşü olan (İslâmda reform) gibi en özlü yazıları her TÜRK aydınının okurnisı gerektir. Tek kültür dergisi olan YARIN ÇIKIYOR: 1 Yahya Kemal 2 Faruk Nafiz 3 lbrahim Alâeddin 4 Sabri Esad 5 Münir Nureddin 6 Ercümend Ekrem 7 1. Galib 8 Nizameddin Nazif 9 Feyzullah Doğruer 10 Ertuğrul Şevket 11 Selim Sım 12 lhsan Kongar 13 A. Cimcoz 14 Vahdet Gültekin 15 Cemal Bürün 16 Münif Fehim 17 Ramiz UNUTULMAZ HATIRALAR En güzel dünya romanlarının en güzelidir. Tanin refîkımız Aldığımız malumata gore Tanin refikınız bugunden itibaren neşriyatmı tatil etmektedir. SES OPERETÎ Unutulmaz bh hayatın ve ebedl bir askın sanatkârane islenmiş tablosudur. Her akşam 20.30 da İki sarhoşun yaptıklan GEÇİM DÜNYASI Telif revü Operet 3 perde Matineler: Çarşamba; Cumartesi ve Pazar. Bugün matinelerden itibaren T AKSİM SİNENASINDA KÖY GÜZELİ Türkçe Sözlü ve Şarkılı büyük Şark filmi Baş rollerde: (Kızım Duymasın) fihninin unutulmaz artistleri: Eyubde Otakçılar caddesinde Sarmaşık sokağında 31 numaralı evde oturan Cahid ve Celâleddin adlarında iki kafadar, evvelki gece birkaç meyhane dolaşıp adamakıllı sarho; olduktan sonra Aksaraya gelmjşler ve burada oturan Muzaffer adında bir kadının evinin kapısını çalarak kendısinı bağıra çağıra eokağa çağırmıslardır. Evde bulunan Muzafrer adındaki bu kadın Cahldle Celâleddinin bu garib davetlerini kabul etmeyince bu defa İki kafadar tekmelerle evln kapısını kırarak lçeriye dalmıçlardır. Sarhoslar bu tecavüzle de kalmamıjlar, bıçaklarmı çekerek neye ugradığını şasıran Muzafferl muteaddid yerlerinden ağır surette yaralamışlardır. Muzaiferin imdad seslerine kosan pollsler, bu mütecaviz adamları yakalayıp karakola gotürmüşlerdir. Muzaffer Cerrahpas» Haatanesıne kaldırılmıstır. Fcyha Talayın viyolonsel resitali Cenevre Konservatuarı blrinci mükJLfatını kazanmıs olan tanınmı; genc sanatkâr Feyba Talay bu seneki vlyolonsel resiUlini 25 k«sım 1947 salı gunu saat 21de Melek Sinemasında verecektir. CUMSîiURIYET Nushası 10 kuruştuı an dyııs Uı. 35lık Altı aylU Senelik . 300 ( H K / 1501 280» Kr • a . S O C I6OC fflor MOt St. • • » Mari KUÎNİ Bedia MUSABNÎ Beşare VAKİM . Fakir. fakat iyi kalbli bü kızın âkıbeti Parasma güvenen şımarık bir ailenin son pişmanlığı İyilik eden fenalık bubnaz. Kongre Tıb Fakultesi Talebe Cemiyeti yıllık kongresi 22 kasım 1947 cumartesi gtınu saat 14 te Uııversıte Talebe Bırligı Lokalınde yapılacaktır. D I R K A T Gazetcmize gonderilen evraj vt yanlaı nesredilsıo edilmeslc Ude olunmaa.