Katalog

CUMHURIYET 12 Ekim 1947 riz okuyucnlarımdan lmzasını Nasuhi Kargı diye okufiatı havalanacalcBazı memleketler, duğum bir zattan şu mektutır. Fakat demeclertn acele halli lâzım gelu aldım: zaptedilemiyen asil len iictisad güçlükAnkaramn havası futbole pek iyi gel kara müdafiine çarpıp falsolandığı »• «Ordumuzu daima görmek isteriz> heyecînını bu neüce lerini bırakıp, libemiyor galiba. Mükemmel sudı, çayır rada Bayram yeUsti, ikinci golü de bas.Jdı yazmıa. zevkle okudum. Bu yaleri görmekten gözral mi olsak, güyaptı. idman sahas ve İstanbula nazaran. da i ^ ^ S , leri maskeler. Keza zmızdaki fikirlere iştirak etmekle bedümlü iküsad rru On beşincl dakikada, İzmir sol açığı h» perhizkâr çahşan gen:leri olduğu takib etsek diye bitmez tükenmez mü işi olmak icab ediyor. Mucize ile mi olur, hükumet bazı eşyaya bir yol prim verir, raber kurtuluş bayramiarı hskkında şahhalde, Ankara futbolünü her sene biraz üçüncü İzmir golünü frikikten attı. nakaşalara giriyorlar. Karşılarma yanar nasıl olursa, bu temin edilmeden bir bir yol vermez. Fakat, sonra gene vaz san başka türlü dü^ünüyorum, O gün daha eksilmiş görmektîyiz. Ylrmi yedinci dakikada da, Ankara halde hergün yenisi çıkan belirli istih devleti malî iflâstan kurtarmak mümkün geçip vermeğe başlar. Bir kaç hafta bir arkadaşuna şöyle demiştim: Buna mukabil İzmir, her sivrilen o sağ içi sökerek düzelttiği topu İzmir kaiçinde değişen bu görüs değişmelerinin Biz niçin bugün şenlik ve bayraaı sal, enflasyon, tahdid ve tevzi mesele değildir. lesme olurttiu. yuncusu ayartıldığı ve staciı şöyle böyle izah ve tarifi ne olabilir? Meselâ, dev yaparız? Biz, mill! varlığımıa bütün *** lerini görmemezUkten gelerek, rahatça Bu suretle 31 İzmirin lehine biten olduğu halde her sene İstanbul kulübİktisadca tedbirler bulmak ve iktisa letleştirilen kömüre prim verilmekte medeni geçinen cihana, bir vahdet hakendilerini iktisad doktrini kavgalarma cülerinin göz koyacaklan bir kaç yenl dünkü maçta, İzmirin sol muavini, merkez muhacimi ve Ankaranın sağ içi bibırakıyorlar. Harb sonrasmın görüş da dm iyisini kullanmak zamanı iken, idi, sonra anlaşıldı ki, primler bütçeye linde ve fakat nihayet süngiimüzde teoyuncu çıkanyor. Sultanahmedde Buhara Tekkesinde, lâletinden ve hâlâ ısturabı çekilen bo Fransada iktisad, halka yarar olmaktan ağırhktır. Muvazene mülâhazasile prim celli eden bir kudretle tanıttığımız gün Dün Şeref stadında seyrettiğimiz İz rinci sımf oyuncular sırasında bulunkendisile evlenmek istemiyen 14 yaşın ğucu harb iktisadı havasından sıyrıla çıkmış, iktidar kavgalarma yarar silâh ler kalktı. Arkasından kömür pahalı değil midir ki medeni müstevlıler İsmir Ankara maçında. ferdî kabiliyet ciuklarını ispat etmiş oldular. daîri Haceri öldüren Yusuf Kıpçakın mıyan bu memleketler, bu doktrin da haline gelmiştir. Fransada politik gele laştı. Buğdaya verilen prim de kalkm tanbuldan ayaklarım çektiler ve İstanbskımından gördüğümüz bu Ustünlü Suyolcu Mehmed Pehlivanın ölümü muhakemesine dün sabah Birinci Ağır valarmı galiba ğün, beraber oyununda İzmir lehinde olhalledemiyeceklerdir. nek harbden önce de böyle idi. Fakat, ca, ekmek yükseldi. Son defa kömüre bulumuzu gene o zaman sahibi ashlerine dolayısile güreşler tehir edildi ceza Mahkemesinde devam edilmiştir. duğunu hükmetuk. Vakıa futbol gibi Çünkü o davalar, .bugünkü âsab ger harbin psikozu, bu geleneğin şiddetini gene prim vermeğe dönülmüştür. Bu bırakmak zorunda kaldılar. Şu halde Büyük Türk pehlivam Suyolcu MehDünkü celsede de hâdise şahidlerin ginliğile çözülebileceklerden değil, serin arttırmıştır. Partilerin sayıları çoğaldı dönemec hareketlerin sebebi şudur ki, bu vakıa milll bir tezahür halinde oerebir sporda bir maç çok şey ifade etmez. med Pehlivanın ölümü muhitimizde büden bazıları dinlenilmiştir. İlkönce dinFakat bazı maçlar vardır ki, ikincisini, ğından ve tekbaşına çoğunluklu parti meselâ kömürden primi kaldırırken, yan edecekse. biz bu A m hâdiseyi bayyük bir teessür uyandırmışür. Dün mer lenilen Yusuf Alan admdaki çahid şun kanlılıkla ele alınacaklardır. üçuncüsünü görmeden de. cesaretli bir Günlük sıkıntısı başmı aşmışken, hal olmadığından, Fransada tek iktisad mez hükumetin kömür maliyeti hakkında ram yapmak ve şenlik göstermek surehumun mezarı başında yapılan mera lsrı. söylemiştir: tinde değil de, süngü önünde, milll vahhiiküm vermeğe kâîi gelir. kı doktrin kavgalarından birbirine giren hebi seçip tatbik etmek mümkün değil açık fikri yoktu. Olmayınca, devletleşsimde, şehrimizde bulunan Beâen Ter« Ben Haceri odasında yarah ola memleketlere misal Fransa olabilir.Ora dir. Son münakaîalarda, Fransiz hüku meden sonraki maliyet fiaü unsurların det ve varlık karşısında, medeniyet âleİzmir takunının 31 galebesile niha biyesi Umum Müdürü Vildan Aşir Sayetlenen dünkü maç, Şeref stadırun ol vaşır kısa bir hitabede bulunmuş ve de rak gördüm ve can çekişirken yanmda daki her enünakaşa kızışa kızışa nihayet metine doktrinsizlik, görüşlerinde kay da, lehte ve aleyhte ne değişiklik olaca minin serfiru ettiği bir an olarak bilip bulundiim. Hâdise hakkmdaki bildiğim liberallik ve devletçilik usullerinden bi pakhk isnad edilmiş, ondan, doktrini ğı da malum değildi. Kömür maliyetinin bu anı ,acı bir gün olarak hazla ve fadukça tenha tribünleri önünde yapılmiştir ki: bvından ibarettir. Bilâhare Haceri, Yu rini seçmeğe dayanıyor. Halkın bir kıs varsa açıklaması istenmiştir. Halbuki, içyüzünü uzmanca incelemeden, kömürü kat vakarla hatırlamak daha yerindedir. dı. Oyunu icare eden hakcm Şazi Tez« Türk spor tarihinin şeref abide sufun vurduğunu öğrendim.> Her halde İstanbulun kurtuluşunu canın düdüğile ortaya dizilen takımîar mı, liberallik olursa ortalık düzelir, bir Fransada üçü de azınhkta partüer var emirle devletleştirmek kolaydır. Fakat lerinden biri fani âlemden ebediyete inju terüblerde idi: İkinci şahid Saniye Özer de hâdiseyi kısmı da güdümlü iktisad olmadan bir Bunlarm arasında, o da çift çift birleş sonra, prim vererek, vermiycrek bocala hazırlıyan hâdiseyi bir hakkın tecelliİzmir: Osman Tank, ttalim Feh tikal etmiş buiunuyor. Ne mutlu bu bu şe'.tilde anlattıktan sonra, huzura ah şey düzelmez diyor. Halbuki, Fransaya mek suretile çoğunluk sağlanabiliyor mamak şartile. Parlak siyasî meyvalar sinden ziyade bir ihsan ve atıfete naii nrü, Macid, Mehmed Emin, Rahmi, Türk yiğitine ki çok az insana nasib nan 11 yaşındaki Necmeddin Türkten, şu aralık lâzım olan, bu iktisad mezhebi Onun için, oradaki hükumetin bir kaç veren kömür devletleşmesini yapıver. olmuş gibi bayram yaparak karşılamak, olan bir talihle, varlığı dünyadan sili büdiklerini şu şekilde anlatmıştır: Bayraın, Havoar, Şenca. münakaşalarmdan ziyade, ekmeğin nas;l doktrinden devşirme halita bir program mek dururken, hasis maliyet fiatı konu mütehalli olduğumuz haslet ve tarihl larile uğraşmağa değmezdi. Halbuki, bir hakikat önünde bir hafifük gibi gelAnkara: Şalabi Şeviet, Fethi nirken hatırası milleün mefahiri arasm« Ben de o medre&ede oturuyorum. 50 gram artacağmm, yaklaşan kışta kö yürütmekten başka çaresi yoktur. devlet kömürünün ne kadar pahalı ol mekt€dir.> Kadri, Gaiib, Mustafa . İsmail, Hasan, da ycr almaktadır. Bütün hayatile, he Bitişiğimizde boğuk bir ses işitince ko müre prim verip ucuz ısınma imkânla#** pimize örnek olan bu asil insan, temiz $arak gittim. Hacer, yerde kanlar içinBiilend, Fikret, Kenan. Adz okujTicumun. İstanbulun kurrmın aranması gibi pratik meselelerin Fransadaki huzursuzluğa bir sebeb de duğu şuradan anlasılıyor ki, son verilmesine karar verilen kömür primi, mal tuluşunu «elim bir hâdise» ve «acı Rüzgâr altında başlıyın İzmirhler, hatırasile yetişen sporcularımıza aynı de yatıyordu. Karakola giderek vaziyeti hallidir. iktisaddan anlıyan eski nesil iküsadcıbir gün» addetmesindeki hikmet ve felyerden kısa paslaria çalıştıkları içia, d£rsi daima verecektir. Mehmed Pch haber verdim. Hacerle Mustafa ve MüDoktrin tartışmaları Fransaya nasıl lara benzer yüksek kalitede iktisadcı bedelinin yüzde 50 sidir. sefeyi, ayıb degilya, bir türlü kavrayarakiblerinden daha kombinezonlu görü U\an nur içinde yatsin. Sizler de onun yesserle Maksudun aralarında bir mü fayda verebilir ki, oradaki hükumetin kalmamasıdır. Yalnız geçen iktisad nes*** madım. Galiba, bu «elim hâdise» ve nüyorlardı. Bu devre, pasların isabeti toprağı kadar yaşaym ve onun toprağı nasebet oldugvından haberim yoktur > Fransada bu sene hububat azdır. Dabaşlıca zâfı, bir felsefî veya sosyal gö linden bahsttmek için, Walras'lar, B««uitibarile İzmtriilerln lehine inkişaf et gibi aziz olun.> Son dinlenilen şahiÜ Muzaffer Kara rüşe dayanmacnaktan gelen eksiklikten liau'lar, Gide'ler, Riste'ler ve Aftalion ha az yer ekilmiş, daha az mahsul alın «acı bir gün» bizim için değil. «medeni geçinen cihan» için olacak. mekle beraber, b a s vaziye;ierde kale Suyolcu Mehmed Pehlivanın ani ölü vıır da şunları söylemiştir: değil, içinde yüzülen enflasyondan, yani lar bugün birer hatıradır. Nadir yeniler mıştır. Bunda fena havalarm da payı önlerinde de fazla paslaşmağa kaçtıkları mü dolayısile, İstanbul Ajanlığının terBen Türkiim; rnilleümin medenî veya « Vaiadan az evvel Yusufu Hacerin paranm ifratla çoğalmasmdan doğan den Lanfenberger gibi birkaç iktisadcı olduğu muhakkaktır. Geçen yıl ekilen için, hâkiıriiyetleri nisbetince tesirli o tib ettiği serbest güreş müsabakaları dün kepısını gözetlerken görmüştüm. Ben halk heyecanmı zaptedememesindendir. ya gelince. bunlar düpedüz İngiliz ve 4,1 milyon haktardı. Bu yıl 3,3 milyon gayrimedeni bütün bir cihana karşı kalamıyorlardı. tehir edilmişür. Müsabakalar bugün saat kühveye gittiğim için ancak bildiğim Bugün Fransadaki enflasyon, öteki işleri kıstnen de Alman iktisad mekteblerinin hektar ekilmiştir. Yani, yüzde 20 eksik. zandığı zaferle iftihar duyarım ve İsOtuzuncj dakikaya kadar geçen müd 14 te Galatasaray Kulübünde yapılacak bunlardan ibarettir.» Alman mahsul de. ?eçsn yıl 67,6 milyon tanbulun kurtuluşunu «elim hâdise» degölgede bırakıyor. Orada, resmî tevzi takibcüeridir. Bu sebebden onlara, yadetin üçte ikisini İzmirlilerin, üçte biri tır. Mahkeme, yeniden bazı sahidlerin ça yolile halka intikal eden eşya, karanlık bancı peşinden giden iktisadcılar gözile kentaldı, bu yd aimacak 33 milyon ken feil, «sevincli hâdise». o günu «acı bir rü de Ankaralıların, beraberlik oyununtaldir. Azahş yüzde 50 den fazla. Kışın gün» degil «tatlı bir jrün» sayanm. Millî takun için İngiltereden ğırıhp dinlenilmesine karar vererek du kanallardan doğruca karaborsaya gidi bakılabilir. dan dolayı, kazanc hanelerine kaydeg:da şartlarınm fena olacağını anlayan Aksi düsunceler biz Türklcre değil; Türyor ve tabiî resmî fiatlardan yükseğe ruşmayı talik etmiştir. antrenör getirtilecek Fransada iktisad kültürünün dekadebiliriz. satılıyor. Böylece haik, günlük gıda dansı hazindir. Fakat, ondan hazini, halk, tedarikli davranmağa, ambar dol kün süngüsü karşısında baş eğcnlere yaDaha yüksek takımlarda piştiği ve sık Futbol Federasyonu 1948 de Londramaddelerini dahi, kanunsuz piyasadan Fraasiz siyasisindeki iktisad bilgi hazi durmağa başlamıştır. Bu telâş içinde, raşır. Onların yerinmesine de ben a!tlıŞehrin su dcrdi günden güne sık ecnebi temasları görSüğü tskdirde da yapılacak olimpiyada iştirak edecek temin zorunda kalıyor. Halkı isyan et nesinin fakirliğidir. Bazı başka memle ekmek yerine geçecek patates fiatları riş etmem. Medeni âlem denilen şeyin, fenalaşıyor futtoolculuğu bir gömlek daha artacak rrıillî takun için sene başında İngilteretiren ve sokağa düşüren bilhassa bu du ketlerdeki siyasilerin kafa teşekkülünde bir kaç günde yüzde 100 artmıştır. Bu İkinci Dünya Harbi ve sonrasındakj hatki haftadanberi şehrin birçok semtlerine gibi görünen İzmir merkez muhacimi den bir antrenör getirtecektir. Yılbaşı muntazam su verilememektedir. Günde rourumdur. Aynca da durmadan para basıl iktisadın oynadığı baş rol ile, bu mem madde arUk, normal piyasadan çekil linl gördükten sonra. zaten hiç bir zana kadar millî takımın hazırlıklarını Bayram, otıızuncu dakikada ilk İzmir ayyen olnııyan zamanlarda musluklar bir iki ması, halkı pâradan soğutmuş, onun paman asla inanmadığım. lekettekilerinki arasır.da karşılaştırma miştir. yerli antrenörler idare edeceklerdir. saat akmakta. diğer lamanlar. harb içind* golünü yaptı. Vataium ruyi remin, milletim neui raya güvenini kırmıştırBir halkın câri yapmağa imkân göremeyiz. Son Blum Bir zaman hububat ihracatı yapan dahi görülmiyen bir susuzluk hüküm sürKayakçılanmız İsviçreye gidiyor Bundan sonra devrenin nihayetine mektedir. Bir taraftan bol tahsisat alınır, ge paradan sıdkı sıyrıldı mı, o kendini eş tecrübesi meydandadır. Bu sanlı Fran Fransa, bu yıl, hububat ithaline mecbejer.' kadar, Vefamn eski merkez muavini o1948 şubatında İsviçrede yapılacak ni5 borular getirtilir ve Bakırköy civarında yaya atar. EUnde para tutmaz, durma sız siyasisinin fiatları düşürmek için yılburdur. Fakat bu ithali, dolar memle felsefesine hiç kulak asmam. lan Galib, İzmir merkez muhacimini da olimpiyad kayak müsabakalarına işti arteziyen kuyulan açılarak şehrin suları tandan eşya alır. Fiatlar da yükselirbaşında tuttuğu yol, nev'i tarihlerde gö keti denen yerlerden yapacaktır. Buna Okuyucumun fikrini kabul edersek. ha yakmdan kollıyarak dahşlarma mârü rake karar verilmiştir. Altı îiayakçı mü zim edilmek istenilirken, İstanbul halkırnn en kalabalık bulundıığu semtlerin maruz Fransada bugün bu hal var. Orada rülmiyenlerdendir. Vilâyet guvernörle da dolar ister ki, Fransada tükenmiştir. medeniyet âlemi, süngümüzün karşısınolabildi. Yahud rakib tehlikeli oyuncu sabakalardan ewel yarış yerinde İsviçbu sıkıntının Eebebi anlaşılarr.amak mal mevcudu ile para miktarı arasında rini acele Parise çağırıp demecle tahrik Şimdi bütün ümidler Marshall plânın da yenilmiştir; diye, bütün zafer giialannı müiafilerine sıkışık vaziyetlerde reli bir antrenörün nezareti altmda ça kaldığı ta. bunu halka anlatan da çıkmamaktadır. teadüle benzer bir şey kalmamıştır. Mal ederek ve mikrofonlara yapışıp halkın dadır. 16 memlekete verilmek üzere 22 lerimizde matem tutmamız icab eder. teslim etmeği başardı. hşacaklardır. Antrenörün vereceği raBeşiktaş Kaymakamı. aldığı evi daha piyasanm yüzünü görmeden orta tasavvur olunan iyi arzularını gıcıklıya milyar dolarda toplanan bu plânda, İstanbulun kurtuluşu, ne sadece bir Birir.ci devreyi 10 galib olarak biti por lehimizde olursa takım luş olimpidan yok oluyor, para matbaaları da dur rak, adeta davul zurna ile sevkedilen Fransaya, İngiltereden sonra ikinci as hakkın teeeüisi, ne de bir ihsan ve atiiçindekilere haber vermeden ren İzmitliler, ikinci devrede rüzgârın yadlarma iştirak edecektir. Altı kişilik madan işliyor. Durumu düzeltmek için, bu fiatları indirme kampanyasının, kö lan payı olarak 1,7 milyar düşüyor. Bu fettir. İstanbulu da, bütün vatan gibi, yıktırmaya başlarruş arkadan esmesinden de oldukça fayda tekım İsviçrede ilerisi için muallim olaBeşiktaş Kaymnkanıı Turgud, mahkeme eşyayı mahzenden çıkarıp, meselâ buğ pük gibi kabarıp sönen hayal mahsulü nunla beraber, TruTian'tn son > açıkla Tiirkün istiklâli harbinde gösterdifi eşlanmağı Hldiler. İlk devredekinden da rak yetiştirilecektir. kararile satm aldığı Nurucsmaniye caddesin dayı köylünün saklı ambarmdan, ona bir tecrübe olduğu kısa zamanda anla masına bakılırsa, acele yardım olarak bu fiz kudret kurtarmıştır. Milli mücadole ha uzun paslaria oynamağa başladüar. deki 49 numsralı evi, içindekilere haber ver güneşi göstermekten ve matbaaları dur şılmıştır. Eğer demecle ve kalemle mil kış Fransaya ayrıca bir yardım yapıla oimasaydı, o hak asla tecelli etmezdi. TürkYunan boks maçlan Bu tarz oyunla merkez muhacimlerinin meden dün yıktırmağa başlamıştır. Bu vaziAnkara 11 (Hususî) Misafir Elen yet karşısında keyfiyet derhal Vilâyete bil durmaktan başka çare yoktur ki, yapı letlerin iktisad:nı doğru dürüst yürüt cak, böylece. Marshall plânı hakkında İstanbulun Kurtuluş bayramı, müsejipelik paslaria ikide bir Ankara kalesine dalmasıru sağlamış oldular. Fa boksörleri şehrimizdeki ikinci karşılaş dirilmiş ve Alemdar merkezi ise vaz'ıyed lamıyan da budur, Onun için Fransr.hı mek mümkün olacağına hâlâ kani olan gelecek yılbaşı toplantısında karara ttvlilerin şphrimizden çıkıp gittikleri kat oyunculuğu henüz deükanlılıktan malarını bugün yapmışlardır. İlk kar ederek binanın yıkım işini durdurmuştur. fiatlar birbirini kovalarcasına yarış ha dünya çevreleri varsa, oralarda, bu tek vardırılacak meclis tartışmaları beklen gün degil, iki gün sonra, Türk milletilindedir. Bilhassa eşya fiatlarile iş fiörnekli tecrübenin hurda tafsilâtına ka meden, Fransanın yüzü güldürülecektir. nin öz kuvveti olarak Türk ordusunun kurtulamamış olan Bayram bazı topları, şılaşmalar yerü boksörlerimiz arasında Otobüs kazası İstanbula girdigi günde yapılır ve o gün Bugün Şişlide bir kadının ölümile neti atları, yani ücretler, tutulamaz hale gel dar etüd edilmesinde fayda vardır TecUt. Nizameddin Ali SAV akış oluğunu evvelden kestirememesi ikişer dakikalık 5 ravund üzerinden cecelenen bir otobüs kazası olmuştur. Fatihte miştjr. Bu temmuzda 882 müş'iresile rübenin başlamasüe tevsaması arasmİstanbul halkı knhraman ^ordusunun yüzünden kaybediyordu. jeyan etmiştir. oruran şofcr Emin Şatrat ldaresindeki otovarlığında temessül ve tecçm^eden millî cEdirne» bugün gidiyor Sıra TürkElen karşılaşmalarma gel büs Bomonti durağı civarında birdenbire önü gösterilen resmi eşya fiatları ağustosta daki vesikalarm gotirtilıp bir arşivde Bu devrede Ankara hücum hatt:nın Derüzyolları İdaresinin Edirne şilepl bu kudreti sclâmlar ve onun için bayram ortasında oynıyan Bülendi sağ içe al nr.iş bulunuyordu. İlk maç 66 kiloda mi ne çıkan Manolika adında bir kadına şid 998 e yükselmişti. Ayda yüzde 13,4 fır saklanması da uygun olur. gün limanımızdan hareketle İskenderur.a gi eder. Bütün bu şehir ve kasaba kurtuluş dıklarıru, oyunculsrı tamyanlar haber safir boksör Bartolomeos ile Ali Melek detle çarpmıştır. Ağır surette yaralanan ka layış. Aynı tarihlerde işçi ücretleri yüzAz iktisad nosyonu, fakat çok politika decek. oradan yükliyeceği 5000 ton kromu bayramlarının zaferin kazanıldıgı 30 vermişlerdi. Bu değişiklik, Ankara hü arasında cereyan etti. Çok hararetli ve dın hastaneye kaldırılrr.ışsa da kurtarılamı de 11 e çıkmıştı. Fiat'.ar hâlâ yüksel ile yürütülen Fransız nizamı hakkmda Amerikaya göUirecektir. yarak ölmüştür. Kaza hakkında tahkikat yaağustos bayramında mündemiç olduğu mekte devam ediyor. cum hattında oldukça bir canlılık ve canlı devam eden bu karşılaşma neti pılmaktadır. daha yeni bir fikir almak için, oradaki Altın fiatları yükseldi için. artık 25 yıl sonra da tekrar kutgirginlik tesiri yaptı ve Bülend sağ içte cede berabere sona erdi. Bu şartlardaki Fransada ister liberal, resmî söz'.erie fiilî olaylara bakmak yeSerbest borsada altın fiatları bu hafta ge lanmasına lüzum kalmadıgı bir fikirdir. Kaybolan çocuk daha verimli olacağmı gösteren bir ister güdümlü iktisad usulü tatbik edilİkinci îtarşılaşma 73 kiloda Yunanlı ter. Biraz evvel memleketin katastrofa çen hafısya nisbetle umıımi olarak 7080 kuBalatta Dörtyolağzındn 271 mımaralı dükFakat bütün bu mahallî bayramlarm tarzda oynamağa başladı. Andritsopulos ile Suphi Akın arasında kânda çilingir Ahmed Özdemir dün zabıtaya sin, halka bundan hemen fayda gelemez. gittiğinden bahsediür. Biraz sonra mem ruş yükjelmiştir. Dün Reşad £9, gulden 32.80. halk kvtleleri üzerinde millî ve vatanî külçe 5 29 hrac'an muarr.3İe görmüştür. İkinci devrenin sekizinci dakikasında oldu. Günün en heyecanlı karşılaşmasını mıiracaat ederek, 11 yaşlarında oğlu Meîımed Bu hassas halk, önce günlülî ihtiyacları lekette sulh ve sükun var denir. Elbette terbiye bakımından bir kıy m e ti vardır. Ortaöğretim kadroları tzmir sag kanadırun Ankara kalesine teşkil eden bu karsılaşmada Yunan bok Özdemirin üç gün evvel evden çıkarak bir nın tatminini istiyor. Bunun da başlıca ki, resmi ağızdan duyulan yıkılma sözü d<jnme<3iğini. çocuğunun akıbetinden enMillî Eâiiim Müdur muavini Baha Dürder. yakla$tırdığı topu İzmiıli Said sıkı bir sör. ikinci ravundda naka%"jtla mağlub daha dişe ettiğini söylemiştir. Bu miıracaat üzerine engeli enflasyon olduğu için, onu kal panik uyandıracaktır. Halk ne oluyor ortacğretim kadrolarını tasdik ettirnıek üzeçütle kaleciye doğrulttu. Top bir Andırmak, Fıansız hükumetinin başlıca telâşile eşyaya hücum edecektir. Eşya re. dun akşam Ankaraya hareket etmiştir. oldu. kayıb çocuğun aranmafma başianmıştır. Sehir Günün îktisadî tzmir takımı dün Ankara haberleri Fransanın taknnmı 3 1 yendi Yazan: Esref Sefik Hâdiseleri NALINA MIHINA Acı bir gün değil. tatlı bir gün! Sultanahıtted cinayetinin muhakemesi Dr. Yazan: Nizameddin dummu 1 Âîi Sav Dünkü celsede yeni şahidler dinlenildi Haydi ulan çekil şuradan, diyorOmrümün acayib Kantoron: Yazarız bayım. lardı. Kantoron da çocuğun ailesine aid bir parçasını teşkil Siz biraz yatsanız... Onu da yazaıız, nufus kütüğünü mırıldanıyordd. Oradan eden memurluk ha Ben hacıyatmazım ağabey. Sen baama yerine düşmeayrJdıktan biraz sonra: yatımı size anlatsam na bakıyor musun, ben Eyipliyim, Edik.. ne o muhasebe Neredesin bel Serün yUzünden be çatlarsmız gülmekyipli... Sen bana vızgelirsin.. cl bey seni çağırılâya giriyordum. ten. Yahu! Ben bu Sen fazla içtin, biraz.. ara ver, yjr.. önümüzü ilikle Ayol bir oeyrektir senl arıyorum. devlete ne hizmetler Öt«ki habire içiyor.. ken yammdaki riz. «Buyurun paNe tramvay durağı. ne otobüs.. çeşmeye ettim de kadrimi bikonuşmsğa başladı.. şam!» Ali Rıza hadi kadar baktım. len yok.'.. Bu da lâf Hüda âlem beyefendi! Hani böyle ŞTI parayı falan yere gctür. «Başüstüne Ben malak mıyun ki çejmede anbir toplantıya senede bir defa ya gelirim bayun.» Bir de sayarsın, üç papel ekdeğil ya; kadrimi biyorsun! Nerede sözleştik? run lafı mı dinüyeceğiz?. lip başlarına fesli Beyefendi! Ağzınızda kurun var ya gelmem.. bendeniz sabah daireye, ak sik. gelsin cebden. Ulan bu hazine mi? Taksimde. On^an da ha^ladı: şam eve.. işlem önemli? Şimdi es'iisi Ali Rızanın cebi.. ben hapı yuttum.. (ve yen diye takacak mı? Taksinün ilk alâmetl neresidir? Sen tramvay inzabat memuru mu Benim ağam baca mı? Neden ku gibi değil.. denetlemeler var., malumu başladı okumağa) değillerdi ya!.. Neyse lâf olsun diye söyDurdum.. sun ahbar? âliniz.. bendeniz mümej'j'izim ama yar rum olsun. ledim. Bu sözü her memur söyler. «Adam aman jatana Söylesene! Bu lâ.kırdıya muhatab olan benim ya direktör görevi göriirüm, Hanginizin aklma gelir ki ben vaktile «Gülme hapı yııtaııa .» Hayır. Yan] altın diş Heykel. nımda idi. Kulağ:na fısıldadım: Evkafı Hümayun Nezareti Celilesi Kantoron ayağa kaiktı.. kalkmasile O sırada bizi sofraya buyur ettiler. Öyle şey teşımam. Neye sordunuz? Yok müsaade edin de ben şöyle Hah! Ben de heykelin Snüne ge'. Aman hoş gör.. çok sinirlidir. Sicilli Ahval ve İstaüstik Kalemi ke dim. Seni bir iz'anlı adam sandım. Bek Efenâim, Diyarbakırda birini ağ hep oturduk.. ama ne alan belli, ne 6a mutemed onun tarafma yıkıldı... Hâlâ oiurayım! diye yanımdan ayrılmadı. Deyinoe beriki sanki mahsus yapar tebesindendim? Daha neler var ama zındaki dişlerine tamah öıdürmüs,ler de. tan... Bu sefer benim yanıma düştü. mü mırıldanıyordu.. onu koltuğuna girip Gelsin rakı.. bana da ikram. ledim, bekledim. Canım sıkıldı. Heykeli söylemem... Sonra açıkgözler benimle yakından göreyim <üye elim arkamda gibi yüksek sesle: meyyiz de ondan bir uzağına.. ortada içeri odada sedirin üstüne uzattılar... Kantoron: Beni öklüremezler. SBnlrli ise pastırması olmaz.. deLâkin gelgelelim benim mümeyyiz daalay ederler. Onun için, gelin işi pek seyrederken.. bir veled geMi: O içmez. Ona siz varsa papatya ÖMürürler beyim, öldürürler öyle bir snböreği var. Yağdan yenir şey demez mi? yanıkh... Nasıl anlatıyor.. bilmszsiniz... ğil.. i'utecned bir dilim aldı, çatala takkurcalamıyalım da işmiize bakalım. kaynatın! diye alay etti ve bir duble demeyin! El oğlu bu! Vallah bıçağı attı Hacı ağa çekeyim mi? dedl. Oevab Vay efer.dim, sen misin söyllyen. BeEfendim, günlerden neydi? Vftllahi pek vermedim. Tekrar sordu. Beyefendi hilâf olmasın., bir gün rakıyı tak! diye içtikten sonra iki kır mı adamın dış kabağını çıksrır. Hiç u tı. Ağzına götürürken üstüne düşürdü. •riki açtı ağzam yumdu gözünü. Herifin hatırımda değil; ama herhalde cumarmızı turpu tuza batırıp yedi. Hacı bey. geleyim mi, şipşak! dedl silsileslnl boyadı. nutmam. Bendeniz idadi mektebinde Bu sefer sol eline aldı ve sağ elindeki yar direktör bendenize emir verdi... Bir tesi olmalı ki, öğleden sonra, erken sa Döndüm dik dlk baktım. Oğlan belâsını iken bir çocuk arkadaşını vurmuştu. çatalı ağzına boş soktu. Bunun farkına denetçiiik için sınav açmışlar. Ne kadar Başladık sohbete.. bsnim yanıma bîr Bittikten sonra: başvuran varsa hepsini bana ilet dedi.. atlerde toplanmışlardı... Beni de çağır arıyor. Tekrar: Beyefendi. Nah! Şu nimet çarpsm ki... vardı. Kendi kendiae: Hadi şimdi gel. Birbirimlzln pastır Çuş be! Uian çatalı mı yiyeceksin? içinden bir kişi atanacak. işlem zordılar... Sade beni değil, eski dostunuz Barsaklan dışan döküldü. Sonra vuru Hacı ağabey, dön de çekelim. Ya nıamızı yapalım. Bakalım hangimizinkl işlem ivedi.. bendeniz paçalarımı sıvaKantoronu db. O. Kınalıadada oturuyor... \Takluna gönderirsin! demez mi? Dönlan çocuk uçkunınu toplar gibi barsak diye çatalı bıraktı. Böreği ısırdı. daha gevrek dij'e herife bir de meydan dtm.. Oteki de... lâf ederken: İstcrse İstanbulda kalabilir... Aksarayda memle oğlana patlaunam bir oldu. lannı topladı. Kendini vuran çocuğu okumaz mı? Beriki çoktaa kayıdsız. bir yatacak yeri var. Zaten İstanbul debastırdı. Elinden bıçağı aldı. Karakola. Ali Rıza Bey biraz kolunu müsaade Ev sahibi benden beter.. ötekiierin Vay aham! Ulan ne vuruyorsurî sartsız teslim olmuştu. likanlıhğmı Aksaray ekolünde tahsil et andavallı! dedl. Kantoron bu esnada bir hapşuu! diye et de beyefendinin yüzüne şey edeyim. yanında habire çene çalıyor.. ne yapabi Yoğ efencim! Siz yanhş afnadınız. nıişür. Ikimizin de müşterek dostumuz aksırmca.. hep birden sıçradık... BirbiO z&man tekrar yakaladım. Kulağtna Beyefendinin yüzüne güller., Bu lirim?. Birdenbire: Ben haniya! diye bir hayü bocaladı. olan «Hasbi» Bey ısrar eder dururdu: rimize baktık, gülmeğe başladık.., küfrettlm. yurun, ne edecekseniz ediniz, bayım.. Durun! dedim.. (Herkes durdu...) Biz de varacağımız istssyona eriştik. Içeriden bir kadm sesi işitildi: Allahaşkına bir gün bizde otplana Beyefendi hazretleri hilâf olmasın. İşitmediniz mi? Ne diye kulağLna küfrettin? İndikten sonra dayanamadım: Hüdaâlem.. bendeniz hergün en aşağı Hayır... Lm, diye. Hasbiii! Oğlum Hasbii!. Baskaiarı işitirse cürmü meşhud Ben sana bir şey söyliyeyim mi? ilçi yüz işlem yapıyorum.. bunların. Allah Allah.. Sen isitmedin mi? Ne o anne? Ben her yere gidemiyorum, gidiyorum olur. Oğlan lâkırdımı ijitlnce.. benim (Kantorona sordum): Dolma buyurmaz mısınız?. Benim tasırn sizde imiş... Oksürük «na eğlenemiyorum, tanımadığım adam hacı ağa olmadığımı anladı Ama iş işten Sen çok akal adamsın! Adam dediğm öyle olur. Nedir o Hisseder gibi oldum.. dedi... Teşekkür ederim.. bunlartn yarısı geçti. Bir daha patlatum. Ba^kalan gel tasım canım... Masaya koymuşlar... lar oluyor. Bu sefer de sordum: güllaç gibi selpik herifler vardır. Ben Bugün ayın kaçı?. di Elimden aldılar. Sen de o sırada.. Kantoron yüzüme baktı. Hasbi bo derkenar, yarısı.. • Hasbiciğim, üstüme varma! Ben yaonlardan değilim. On üçü... Nenin yarısı? • zuldu.. bancı bulunan yere gitmem. Sen bilir Yahu! Sen artık sabıkalı oldun be! Sen ısırgana benzâyorsun! Saat kaç?.. İşlemlerin yarısı. Evet efendim, ive sin! Bdr vak'a çıkarmadan edemlyorsun? Canım senin tasınm burada işi ne? Sen de yapışkana heril. On ikiyi çeyrek geçiyor. di islemler duramaz.. bayım.. müdiri Uzatma da nereye gideceksok glAnneceğim.. dedi ama ben tası gördüm.. Yok, yabancı yok... Sen varsm, Gülüştük. Hasbinin evini tasarlarken. umumî bey titiz.. bütün onaylamaları Tamam... bugün Avranos buıcu içine bol miktarda kaba leblebi koyKantoron var, belki Nuri de gelir. Bi delim pencerede duran bir kız çocuğu: kutub yıldızına en yakın mesafeden gemuşlar, kalaylı bir hamam tası., Gel de bendeniz hazırlarım... zim daireden de iki üç arkadaş. Pek Bilmiyor musun ayol, (Hasbi) lere çer.. ne kadar efendime söyleyim ecsamı Benim tersim döndü.. Amca, ziyafet olan evi mi arıyorye!. terbiyeli adamlardır; ağızlarını açmaz gideceğiz. Kurtuluşa. ecnebiye varsa hepsi teheyyüc halinde İşlemli onaylamaları mı?.. lar. Bizbizeyiz demektir. Bir miiddet bekledikten sonra tıklım. sumız? Kantoron göz etti: dir.. Evet kızım! • İşlemli de olur, işlemsiz de olur.. Kantoronla saat dörtte Taksimde bu klım dolu bir Kurtuluş arabasma kapa. Hadi tek mi çift mi oynıyalım?.. Mümeyyiz karıştı: Mutemed karıştı: Nah §u karşıki merdivenli. şaşı mümeyyiz bey düşmüş. Kendini ve o sırada mutemed sordu: luşacaktık. Saat dörde doğru Taksime ğı attık. Nasıl kalabalık. İğns atsan, de Beyefendi hazretleri. Bendeniz ivedi Nereien biliyorsun? Allah belâlarını versin beyefendi! ğil silâh atsan yere düşmiyecek. Kanprezante etti. gittim. Tramvay durağında yok. Otobüs Ne diyordum? Masaları yokmuş da bizden aldılar. işlemin zeytinyağlısına bayilırım. Vrrç Bu ecnebilerden bize hayır gelmez de Bendeniz önemli işler mümeyyizi dgnrağına baktırn. Orada da yok. Herif oron bütün kirpiüğini takmdı. Bir hâdise Kantoron durmadan ceva bverdi: Hay Allah cezasını versin. Bu çocuk dedi mi bir kere, insanm elinden kayar.. rim de gen bana... Hakkı Doğrugör! aksidir. Bir de Sarıyer otobüs duragna çıkmasın diye ödüm kopuyor.. dememe Semizotundan bahsediyorsunuz.. kısmı da ne acayibdir. Hasbinin hesabıKantoron da karıştı: Evt. bu sırada bir zelzele ihtimali kalmadı, gürledi. gittim. Yok. Taksim çeşmesinin önünKantoronun yanına da bir mutemed.. Hah! Beyefenrii semizotu çok öna mahcub oldum. Hemen kapıyı çalvardır. Ne kayar ağabey? den îırdolayı bütün Taksim meydanını Burnunu omuzuma sürme! dık. Derhal açtılar: Güler yüzü ile Hasbi Onun üst tarafında bir mukayyid, be nemli bir mahluktur., lâkin... ne diyor Patlıcan dolması Kantolu bey.. Ben hisseder gibi oldum dolastım, yok yoook! AUah müstahaki Kim sürüyor. Senin burnun nere bizi karşıladı. nim yan aşırımda da bilmem ne kon dum?.. Semizotundan mı bahsediyor miydi toplıyamadım.. Ben de... jax versin! Nerede kaldı diye görüşürken de, benim omuzum. trolu imiş.. aklımda kalmadı. O da: dum... Efendim bendeniz rakıya daya Ayol nerde kaldmız. Bendeniz de... Tamam.. bakınız.. Aah ah. Canına yandığım.. Katina Abidenin önüne doğru bir kalabalık bi Senin burnunu benim omuzuma Bendeniz fasa fiso denetçisi Ali nırıtn, yalnız turp teftih verdiği için. diye bir gaco vardı... Kaptırdık.. bir aman beyefendi bunu evvelden, neden Sofa... dan bir odaya gircik. Ortada rikmeye başlaıdı. Gideyim bakayım de sürüyorsun! Fazla konuşma,! Affedersiniz.. midemdeki ödenekleriıı marangoza vardı.. Yaa mümeyyiz beye haber vermediniz?. Şimdi biz nereye baş bir masa. Çocuğun söylediği olacak. O Rıza Epcet, dedi. dim. Sokuldum. Ne göreyim. Oradaki Lâkırdıya da mı yasak var? Ne güzei isim. bilânçoya nazaran muvazenesi bozu fendi. Önemli islemler evi demeğe gel vuralım?.. Acaba kıble ne tarafa.... danın dört dılına iskemleler dizmişler. küçdk fotografçılardan birini biüm Ulan sana burnunu üstüme sürme Herkes oturmuş. Sigara dumanı. Daha Evet beyefendi, pederim merhum lunca.. kulunuz hapı yutuyorum.. (Kan mez. Sonra görevler ödev olur. UmacıEv sahibi de şaşırdı.. ben ona göz etKantoronun elinden almaya çalışıyor dedim. şimdiden içmeye başlamışlar. Bizi gö elifbe hocasıydı da... diye sebe'aini izah torona cam gibi gözlerile bakarak ilâve lar dev olur. Geoekondular ev olur.. tim... Hepimizi birden taburcu ettiler lar. Sokuldum. Ben mahsus sürmedim ya! Salla ünce kalktılar. etti) Efem?. etti . vay anam, ben şair oldum şair.. hiş bana Onları son tramvaya bıraktık. Biz Kan Ne yapıyonsun yahu! Neredesin! nırken sürüldü. Buyurun efendim! Şöyle kerem e 'çekiştiriyorlar. Memur smıfı her za Öteki aldırış etmedi.. gözünü kırptı.. bak!. Felek Bey, şair ne demektir bilir toronla yaya hamama doğru yürüdük. Oözlerini açarak üzerime doğru yü Benim burnum neden başkasma dln!. man rakı içmiyor da bir kere içmeye sarhoş karşıladı.. misin???.. Biz vaktile seoıai yazardık.. Yahu! Ne eğlendik be?. Stdü. sürünmüyor? Burnuna sahib ol da ar Tanişmalar, el sıkışmalar.. Böyle ka başladı mı meded Allah Umonata gibi Vay.. sizde beykoz var... yakala istersen sana bir tane uydurayım.. Sorma! Herif zeytinysğh işleme Pazla konuşma! Şimdi seni de ka mud gibi sallanmasın. abalık yerde bana tanıtılan adamların içiyor vallahi. dım.. haydi ikiliyi koltuk altına alalım «Adam aman kepenek! bayılıyor. Ben sana b.r şey söyliyeyinj laylarım. Sen nereiesin? dedi. Haüni Benim burnum armud dsğil. adlarmı bir türlü aklımda tutamam. Konuşmak îâz:m. Kantoron susuyor. da cümbüş... Ha!.. Şapşup!.. Ulan.. biz de «Ne lekesi kaldı ne benek... mi ben lâfımı şaşırdım. Bana bir derkebegenmedigim İçin cevab vermedhn Burnun değil. armud sensin. iorla değil ya! Ben de kolumdan doîayı neş'esizim. On erkeğiz be.' Ne imiş.. bayan müdürün «Ateşte yanmam ama nar yapsana'.. diye güldü. güldü. gülKoluna giıtiim. Etraftan karıştılar. Biz de birer iskemleye yerleştik. Kan lar başladılar. Mutemed, Kantorona daktilosu... Aleme ?spır şupur. bize ya«Yakmasın beni felek» dü... Halk fotografçıya: E yeter kayrı! akşam bu ssrdu: rabbi süküt..; Bifi?'iWI'birİi<bl"akar... Çok güzel. siz çiir yazsanıza.. j B. FELEK ZEYTİKYAĞLI Yazan: İŞLEM! Burhan Felek