Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET 14 Ocak 1947 Alman iktisadiyatı için müthîs bir darbe: ^JllllllIIIIHiffilüIJliitfflilllllIlllliflIfitllllIlllliliifllllIIIIfflflillfJl S III111 BAHİSLER IHEM NALINA MFHINA Krupp fabnkaları da tarihe karışıyor Sanayii Koruma Yazan: Abidin Dav'er 1946 yılı ile beraber Almanların meşhur Krupp fabrikaları da tarihe karışmış demektir. Çünkü 1947 başından itibaren, İngilizlerin harb tazminatı karşılığı olarak bu fabrikaları söküp Ingiltereye götürmeleri kararlaştırılmıştı Bu işe herhalde başlamışlardır. Krupp müessesesi, muhtelif şehirlere dağılmış olmakla beraber, merkezi ve esas fabrikaları Almanyanın Essen şehrindedir. Daha doğrusu, Essen demek Krupp fabrikaları demektir. Alman Propaganda Bakanlığııun daveti üzerine 1935 yılmda Almanyada bir tetkik se yahati yapan Türk basm heyeti arasmda ben de bulunmuş ve Essen şehrindeki Krupp fabrikalarını gezmiştim. İkinci Dünya Harbi içinde İngiliz ve Amerikan stratejik hava bombardıman larının mühim hedeflerinden biri d Krupp fabrikaları idi. Bu fabrikalara hinlerie ton boraba atildı. Ingilizlerle Amerikalılar. Alman harb sanayiinin en mühim merkezi olan Krupp fabrika larmı tamamile tahrib ettiklerini ilân edip durdular. Şimdl ise İngilizler, bü fabrikaları söküp İngiltereye götürüyorlar. Demek ki yağdırılan 12,000 libreük tnüthiş bombalara rağmen, Krupp fab rikaları, evvelce söylendiği gibi yok edilememiştir. Eğer fabrikalar tahrib edilmi# olsaydı, İngiltereye nakledilecek eeyler, hurda demirlerden ibaret olur ve bunlar da tazminat mukabili olarak Essenden İngiltereye taşınmağa değmezdi. Anlaşılan Almanlar, bu fabrikaların büyük kısmını yedi kat yerin altına Bokmak suretile bombalarin tesir ve tahribinden kurtarmanın yolunu bulmuşlardır. 1862 de Aİfred Krupp, işe beşladığı 3 ocak 1947 cuma zaman yalnız 4 amelesi vardı; 1887 de inü yurdaınıuz öldüğü zaman müessesede 21,000 işçi ve iç!n önemli bir gün memur çalışıyordu. Onun ölümünden sayılmalıdır. Bu. sasonra, tek oğlu ve varisi Friedrick Aİd.t>ce o gün bir pavifred Krupp iş başına geçti. Artık dünyonun açılış töreniyada çelik istimali pek artmıştı. Bu yüz nin yapılmasma raslamasmdan değildir. dcn hususî çeliklere ihtiyaç çoğalmıştı. Gerçi bu da mühim bir iştir. Çünkü Bu şartlar altında, fennî araştırmalar Ekonomi Bakanlığı iM önemli kanun ve tecrübeler, büyük bir ehemmiyet tasarısı üeerinde meşgul ohnaktadır. devlet elinde bulunan resmî sanatorkazanmış olduğu için Essendeki mües Bunlardan birincisi sanayii koruma ka yomdan biri Millî Eğitim Bakanlığı sesede, «fizik ve kimya araştırma tec nunudur. Eski teşviki sanayi kanunu mensublarına mahsustur. Her vatandaşa rübeleri laboratuvan» kuruldu. yerine geçecek olan bu kanun tasarısı açık olan Sağlık Bakanlığı sanatoryomu Saracoğlu hükumeti tarafmdan hazu1 ise Heybeliadadakidir. Bu yeni paviyoFabrikaların ham madde ve ham çenun açılmasile Heybeli sanatoryomu yalik ihtiyaçlannı tam bir istiklâlle te lanmış, fakat yeni hükumete bırakıl tak sayısı 250 den beş yüze çıkmak sumışttr. Ekonomi Bakanlığı tasarı üzerrin etmek için başka demir ve kömür retile bir hamlede bir misli artmış olumadenleri satın almdığı gibi yeni de rinde daha fazla islemiş ve yeni bazı vor. Bu suretle sıra beklemckte olan mir ve çelik tesisleri de vüeude geti hükümler ilâve etmistir. Bu tasarı ile (1G00) veremliden 250 si hemen yatak rildi. Mevcud yüksek fırınların durma millî sanayi feısunlara ayrılmakta ve bulacaktır ki derdin bir kısmmı azaltmış dan artan ihtiyaclara kifayet etmediği bilhassa ham maddesi memlekette bu olması bile elbette sevinilecek birşeydir. ni görünce Friedrick Aİfred Krupp, lunup yerli olarak imali memleket men Fakat asıl ınemnun olmamız lâzım gelen aşağı Rhin üzerinde büyük ve mükem faatlerine uygun olan sanayi korunmak şey bundan ibıret değildir. Bu açış tönıel Rheinhausen demircilik fabrikasmı tadır. Buna mukabil diğer sanayi müm reni münasebetile saym Sağlık Bakanikün olduğu kadar haricî rekabetle karşı kurdu. karşıya bırakıknaktadır. Fakat bunda nın söylevinden de anladığımıza göre bu 1890 da, Alman donanması için, Es da, kurulmuş olan sanayiin yıkılmaması 3 ocak 1947 günü veremle savaş umumî seferberliğinin haşlangıc günüdür. Umueende büyük bir zırh levha imalâtha için bazı tedbirler almmaktadır. mî seferberlik diyorum, çönkü veremle nesi de tesis edildi. 1839 da MagdebiırgSanayii koruma tasarısında, yeni ku savaş işine bugün başlanmış olmuyor. daki Gruson ve 1902 de Kieldeki Gerrulacak sanayiin ilk kuruluş yıllarmda Daha önce gerek devlet ve gerekse humaniawerft gemi tezgâhlan da müessevergiden muafiyeti ve haricden getiri susî tejebbüsler, cemiyetler yolile de se tarafmdan satın almdı. lecek makine ve tesislerin gümriik res afılmış adımlar vardı. Fakat büyük iîıtiFriedrick Alfrad Krupp, babasınm minden istisnası için bazı esaslar vardır. yao karşısında bu çarelerln kat'î neticeyl başladığı içtimaî yardım işlerine de büGene sanayie aid ikinci tasarı umumî saglayamıyacağı tabiî idi. Daha çok çayük ehemmiyet verdi. İşçilerinin fikren sanayi kanunu tasarısıdır. Bu kanunla lı?mak, gayret sarfetmek icab ediyordu. tekâmülü için müteaddid m«ktebler, sanayiin köntrolu sağlanmaktadır. Tafnüesseseler kurduğu gibi bahçeli, ko sarıda smaî tesislerin tanzimi ve işktBen, Cumhuriyet sütunlarmda bu darulu ve geniş çayırlı işçi şehirleri de melerin murakabesi için hükümler var vaya temas ettikçe bunun yalnız devlet vüeude ge«tirdi. Bunlar 20,000 ev ve dır. Bu suretîe sanayii koruma kanunu elile başarılmasma imkân olmadığmı, apartımandan mürekkebdi. Kansı Mar ile korunacak olan millî sanayiin umu mutlaka teşkilâta raptcdilmesi lüzumugarete Krupp da bu işte ona yardım mt sanayi kanunu ile teftis ve mura nu ileri sürmüştüm. Bugün Sağlık Banediyordu. 1902 de öldüğü zaman bu ka kabesi de sağlanmış olacaktır. ka.'ina srrtını daj'amis bir (millî spğlık dım, içtimaî yardım müesseselerini plfinı) kurmakla Sağlık Bakanlığı, derde *** idareye devam etti. Altenhofta ihtiyar nasıl çare bulunabileceğini kavramış buDün Millî Eğitim Müdürîüğünde Memlefcetonizde, daha ziyade toplarile amele için de mükemmel bir kasaba lunuyor. Ben bu sütunlarda (yeni gağyapılan toplantı tneşhur olan muazzam Krupp müessevüeude getirilmişti. Istanbu'.un bütün beigelerindekl MİUt hk plânı) başlığı altmda yazdığım iki sesi, 1811 de Essenli bir tacirin kur1903 te Krupp müessesesi, bir ano eıîîtlnı memurları İle müfettljlerl dün MUU makalede bu plânm gerek mucib sebebduğu gayet mütevazı bir demirhaneden Eğltlra Müüürlüğünde Murad Urazın ba.jnim şirket haline konuldu. Şirketin bü kauuğmda toplanmışlanlır Bu toplantıda lerini ve gerekse yapılması gerekli Işler doğmuştur. Bu adamm ismi Friedrick hakkındaki umum! hatlarmı okuyueuKrupp idi. Demirhanesini de yüksek ka tün aksiyonlan Krupp ailesinin elinde okullarda müzlk ve koro fâaliyetlerl, devam larıma anlatmıştım. Bugün verem haftalşlerî görÜşUldükten sonra »lle . olcul !şidi. Friedrick Alfred'in büyük kızı ve liteli pota çeliği imal etmek için kursınm açılması ve her yıl ocak ayının blrllt1 üzerinde d;ıru!arak Bal:anlığın d!muştu. O, bir çok başansızlıklardan rarüi Bcrtha Krupp 1906 da Dr. Güsrektifleri dahlllnde hemen işe başlanılması ilk haftasında verem haftası tekrarlan6onra, nihayet istediği gibi bir çelik tav Von Bohlen und Halbach ile ev!en lçla teüblrler ve kararlar alınmtştır ması kararile başhyan uravm! seferbermüîaadefile imaline muvaffak oldu; fakat gene ti di. Bu adam, Kaizer'in Alle . O!ıul lşb!rllk!^rl ayrıca lis« ve lik üzerinde duracajhm. carî bir muvaffakıyet elde edemedi. kendi adına Krupp admı da üâve ortaokul rnuadlll. mekteblerde de tatblk Veremdi'n ölen her insana mukabil beş talimatnanıe 6nü1826 da vakitsiz öldüğü zaman, 14 ya ederek 1909 dan itibaren şirketin idaro edilecektlr. Buna a!d müzdelcl hafta İçinde alftkadarlara gönderl. açık veremli kabul etmek esasma dayaşındaki oğlu Sefred Krupp, hemen he meclisine girdi. lecektlr narak memleketimizde en iyimser bir men iflâs etmiş bir vaziyette bulunan Birinci Dünya Harbine takaddüm tahminle yüz bin açık veremlinin buŞair Mekmed Emin törani bu baba mirasının başına geçti, Babaya eden 10 yıl içinde, Krupp müessesesi, OlUmuuun yıldönümü münasebetlle lunduğunu kabul etmek mecburlyçti tebessüm bile etmiyen talih, oğlun bütün istihsal vasıtalarını, yükaek fımllll şalrlmte Mehmed Emln Yurdakul lçîn karşısında bulunuyonız. Bu korkunc yüzüne güldü. Üst katı ev olarak kul ruılarını, imalâthanelerini pek çok a.t Emlnonü HaJkevlnde 11 ocak tU7 saJı gü. lanılan ve bizim ziyaret ettiğimiz za tırdı. Yeniden demir ve kömür maden ml saat 1 1,30 da blr anaıa toplantısı ter bir rakamdır. Çünkü yalnız yüz bin vatandaşm tehlikede nlduğunu göstermez, man hâlâ muhafaza edilen iki katlı kü eri satm aldı. 1914 şubatında müesse tib edllmlştlr avnı zamanda bunlarm serbest oîarak çücük denıirhane, nisbeten k:sa bir za sede çalışanlar 81,400 kişiye çıkmıştı Bir gencimizîn muvaffakıyeti Türk v?tanda<;lan ar?smda dolaşar^k man içinde yalnız Almanyanın değil, Biıinci Dünya Harbi içinde, fabrikaAmprikan Sosyal IHmler Akademisi, Dr. udbi Beçdpş tsmlnde Amerütada tahsll hergün bir çok yeni kurbanlar hazırladünyanın en büyük ve en kudretli de lar, gittikçe büyüyerek bütün gayretmir ve çelik sanayii müesseselerinden erini millî müdafaa işlerine hasrettiler eden blr geudmlzl azal:ğa seçmljtlr, Ame dıklarmı, bir cok kimseleri aşıladıklarını rika e'ikl Curnhur Relal Mlster Hoower'ln ı gösterir. Bu yangmı devlet bütçesinin biri oidu. 1918 ekiminde, Krupp müesseseiiîide Başkanı bulundugu aiademl Dr Kudst hortumile söndürmcğe imkân yoktur. t 171,000 kişi çalışıyordu. Mütareke, Begdeşin fHarb Sonu Ikttsadl Problemlerl) Çünkü bir hasta yatağı inşaatta on bin Krupp fabrikası, 1848 de ilk deICrupp'un bu hummalı faaliyetini bir edlı tezlnl îranda tatblk eden Mllletler liraya mal olmaktadır. Yüz bin yatak fa demiryolu tekniğinde yeni bir devTe denbire durdurdu. Versailles andlaşma ara^ı konl^yonun relsl Mlster MIU» ve ik' yapmak bizim için imkânsızdır. Esasen başlangıe teşkil eden bir başarı elde Dr Lewl3'ln tavslyelerl sımn koyduğu yasaklar yüzünden silâh tlsadl nıüşnvlrl ba«ka memleketler de hasta sayısı kadar Uzerlne b<! karsn almıçtır etmeğe muvaffak oldu. Bu başan, dee harb malzemesi imali hiç denilecok Halen Dogan Saglık Şlrk'etl MUdürü olan yatak yapamamışlardır. Fakat medenimiryolu vagonları için iyi cins pota kadar azaldı. Bundan sonra, bin bir Dr. Kud?l Begdeş, Indlana Unlverslteslnds yette ileri giden memleketler meselâ, çeliğinden dingü ve yay imal etmek üçlüğe rağmen Krupp fabrikaları ge Iktlsad ve Slyast ninıler AsKtanı, Dış Tl Birkşik Amerikavı ele alırsak orada a>jaolmuştu. kürsüsü doçentl olarak çalışmış de. ne yaşadı. Çelik istihsali ve harb sanaKrupp.. 1851 de Londra Dünya Ser ii haricinde başka demir ve çelik ma gerll genclerlmlzdendlr. Kendlslnl tebrlls ?ı yukarı bin nüfusa bir veremli yatnğı dü'imektçdir. (Bu tam bir yatak değiî, gisinde 4i00 libre ağırhğında, yüksek mulîeri yapmağa başladı. Harb sonunda ederlz. 0.8 dir). Nüfusumuza göre bizde on altı kaliteli bir çelik külçesi teşhir etmek azalmış olan işçilerin ve memuriarm Akar sremisi bin veremli yatağı açmak lâzımdır hi suretile bütün çelik sanayicilerinin sayısı 1923 te tekrar 103,000 kişiye çıktı Akar gfmls^ dün Sokonl Vakum Şlrkeyalnız verem hastanesl inşoatı için \üz takdir ve hayranlığını kazandı ve böy Rhur havzasının Müttefikler tarafmdan tinln Mağnollâtfakl tasfıyehaneslnden 5.">fXl altmış milyon Hra sarfetmek iccb eder. lece bir hamlede, o zamana kadar In işgali, rnüessese için yeni bir darbe ton sazyagı almak üzere hareket etmlştlr. Bir veremli hastanm senelik ma=rafı iki Mağnolla, Teksas devletlnln Port Arthur giîterenin filî inhisarırıda bulunan çe oldu, 1926 da, fabrikalar tekrar oanlanllmanıpdadır. Aiarm teyahad 45 gun »ü. bin lira olduğıma ?»öre veremlilerin bir lik sanayiinin başına geçti. dı; yeni tesisler kuruldu. Modern ça rccektlr. senelik masrafı otuz iki milyon liradır. Gene 1851 de Krupp fabrikası, ilk de ışma metodlan kabul edildi. Halbııki Sağlık Bakanlığmın yapacağı Universiteli genclerin çıkardığı fa olarak haddeden geçmiş lehimsiz öteki işleri de düsünürsek bütçemizin mecmualar 1930 da dünyayı saran iktisadî buhçelik bandaj yapmağa muvaffak olmuşTTnlversltell gencler tarafından »KemaJ hiç olmazsa yansmı Sağlık Bakanlığına tu. Bu başan, Krupp adını bütün dün ran Krupp raüessesesini de müteessiı Toluı Ue«Euhta Flklrde, Işto Türkçülük» vermçk ?ibi olmıyaeak, yapılamıyacak tti. Başlanan bir çok yeni tesisleri ve adını taşıyan mccnıualann İlk sayılan çıkyaya tanıttı. Fabrika 1862 de Bessemer, 1869 da tadilleri geri bıraktırdı. Bu yüzden mıjtır. • Yeni malumat istendi SimensMartin ve 1905 te Thomas u 1932 eyljulünde, yahnz 46,100 kişi çahşDUn Bfltdlye Dalmi Komlsyonunda jesullerile büyük miktarlarda yeni çe tırmak zorunda kaldı ki bu 1914 tenAhmed Hamdi Başann kerll 'ıntıddelerden yapüocak tenzllft* ile likler imal etti. İlk elektrikli fırınlar beri en küçük sayı idi. et narkı lşl konuşulacaktı. Fakat kom!syonı Üç mühim kitabı 1933 te, Hitler iktidar mevküne gel1907 de Krupp fabrikalarmda kullaIktUad MUdürlüğünün hazırladıgı rapom miş ve Almanyada yeni ve hummalı bir yeter görmediglnden yeni malumat lstenıldı. 1840 ta fabrika, kendi adını taşıyan aaliyet başlamışü. Krupp müessesesi mlştlr. o meşhur toplarıru yapmağa başladı. Bu nin de diğer Alman ağır sanayii gibj Et fiatlannın diişmcsi bekleniyor Neden Türkiyede hürriyet rejimi Geçen blr haftada »ehrlmlze 12500 kotcplar, pota çeüğinden imal ediliyordu. Hitleri desteklediği, nazi teşkilâtına büyun gelmlştlr. Gelen bu mlkta^ Istanbulun kurulamıyor? Sualini ve bugünyük malî yardrmlarda bulunarak onlr.Bu tecrübeler, müesseseyi harb malzeblr haftalık» lhtlyacından 2000 ba» nokkü durumumuzu aydmlatan en mesi imali yoluna sevketti. Çelik top rm iş başına geçmelerini temin ettıği sandır. Bundan dolayıdır kl et 320 kuru mühim eser. Fiatı 100 kuflıs. söylenmiştir. lar, topçulukta büyük bir inkılâb vüça kadar fırlamıştır Bugünlerde fazla mlk Hitler, Versailles andlaşmasımn aske tarda kuzu gelmeg'e başlamıjtır. Bu gün cude getirmişti. Fakat bu işin ticarî bir muvaffakıyet halini alması, ancak 19 yıl rî ahkâmmı kâğıd sepetine attıktaD geçtlkçe artacaktır. Dlger taraf t»n ' lhrac odllmek uzere cenub Tllâyetlerlmlze sevkesonra 1859 da mümkün oldu. Prusya sonra, Almanyada silâhlanma gayreti ve dllml^ fakat lhrac llsansınm gert alınması hükunıeü, sahra topları için fabrikaya Krupp için de yeni bir parlak devir üzerln'e Adanada kalmış olan kasablık hay1930 danberi yaçadığmuz hayatm 300 namh siyariş etmek suretile dökme başladı. 1934 ekiminde müessesede ça vanların Istanbula gönderllmek üzere ol. içyüzü ve bugünkü hâdiselerin çelik ten topların, o tarihlerde diğer ışanlar 75,200 ü bulmuştu. 1935 nisanm dugu baber alınm^tır Bger bu hayvanlar gellrse lhtlyac kıamen temln edllmlf ola. doğuş sebebleri ve hayattmız. da Kruppu ziyaret ettiğimiz zaır.an malzemed€n yapılan toplardan üstün caktır. Kesllml^ tiftyran getlrtmek üzere Fiatı 200 kuruç. olduğunu kabul etmişti. Bundan sonra muhtelif şehirlere yayılmış olan fab teşkil edllmlfl olan Doğıs Kasab Şlrketl de I Prusya ve Almanyanm askert kudreti rikalar bütün verimlerile çalışmakta bu aene faaliyet gösterememlgtlr. geliştikçe, Krupp fabrikasmın topçuluk diler. Parti kurmak istiyormuş şubesi de çabucak büyüdü ve geıüşledi. O sıralarda müessesenin malı olan Hlkmet Çankaya lsmlndekl gene, vllayeta Birinci Dünya Harbine kadar devam kömür madenleri 11,600,000 ton kömür blr lstlda vererek ldeallst partl nanüle blr Devlet Başkanı niçin tarafsz eden bir inki^af 1914 te ortaya çıkan stihsal ediyor. Bıınun 3 milyon tonunu partl kurmalt lstedlğlnl bUdlrmljttr. Maohualıdır ve tek rey ile milletce meşhur 42 lik obüsler ve 1918 de Parisi abrikalar istihlâk ediyordu. Müessese, lum olduğu uzere bu zat Ankarada Karplç seçilmelidir? Fiatı 50 kuruş. 120 kilometreden döven uzun menzi'.li maden nakliyatı için, 30.700 tonluk dört lokontasında bazı sfizler sSylemlf v» mQçahede altına alınmıgtı. tsfanbnl Yaym Kooperatifi toplarla son haddine vardı. Bu silâhlara büyük şiieplik hususî bir filoya da saMısırdan getirilen bir katfl Cağaloğlu yokuşu 3 7 , İstanbul Krupp'un kızı Bertha'nın adı verilmişti. hibdi. Germania tezgâhlan da 124 hekmaznunu Birinci Dünya Harbinin mağlubiyetîe tarlık bir sahayı işgal «diyor, dördü kaBeslktaj, Dtkult&şta bundan alta »en» pah 8 büyük tezgâhta ticaret ve harb neucelenmesi ve Abnan silâhlarınLn önoe Mebmed Islnuı yaşlıca blr adamı patahdidi üzerine Krupp fabrikası top lemileri yapıyordu. Yalnız Essendeki rasına tamah ederek oldürmekten o ca. fabrikalar 870 hektarlık arazi kaphmandanben aranan Burhaneddln lslmll yerine başka şeyler imaline başlamıştı blrlslnlD, son zamanlarda, Mısırda bulun1935 te fabrikayı gezerken bize refakat yordu. Bunun 117 hektarı binalarla 6r duğu ögrenllmls ve lâzım gelen teşebbü» ed«Ti, kibar bir diplomat kadar nazik tülü idi. 700 metre uzunluğunda ve 80 yapılaral. orada ele geçlrllen Burhaneddln, metre genişliğinde hususî bir limanı da btanbula getlrtilml^tlr Burhaneddln. kenzata vardı. Diğer iki şehirdeki fabrikaların dlsinln bCyle blr auç lşlemedlğl mfldafaa« Yaptığmız toplan görmek istebiri 656, diğeri 111 hektarlık araziye sındadır, Zabıtaoa dün Adllyeye gönderllerı rim.» dedığim vakit, o gülerek şu ecyayılmışlardı. 1935 ten İkinci Cihan maznun, yeniden sorguya çekllnü» ve Ovabı varmişti: Harbine kadar, Krupp müessesesinin ne ;üncQ sorgu tarafmdan gıyabında kesllen « Size demiryoUarınız için yaptığı kadar genişlediğini bilmiyoruz; fakal tevktf muzckkereal yenllennılştlr. Tahkliatj genlşietlUp üerlnleftimmektedlr, mız lokomotifleri göstereyim.» Hitler'in müüüş ordularının en büyüi < Onları Haydarpaşada görüyoruz. silâh ve malzeme fabrikası burası ol İki taraf da davasından vazgeçti Geçenlerde, Kuzguncukta Nakkaştepeda Topları daha er.loresan buluyorum.» muştur. aynl evln İki ayn kısmında oturan tstan* Diye ısrar edince de şu mukabelede Hazırlıyan : Geçenlerde Kruppun hususî bir çelik buî M1Uİ Korunma Iklncl Toplu mahkebulunmuştu: mesl başkanı Senal Merlçle Kandllll Ku « o halde topa benzer, muazzam ten yapılmış kasasmı kesmek için, In Llsesl Felsefe Oğretmenl Mustafa Namık gemi şaftları var; onları gSrürsünuz.» [iliz mütehassıslarının en yeni âletlerle Çankı arasmda bir hâdlse olmuştu. Baş. günlerce çahştıklannı biliyoruz. langıcı, evln bahceslndekl erlk agaclle alaAdamm «top yaprmyoruz» diye yalan Türkün aaalet ve kudretini terenKrupp fabrikalarmın v« onlarfa be kalı olan münakaşada; her blrl dlğerl tasöylemege cesaret edemediğini görerek rafından jramruklEudığı lddlasuıda bu. nüm eden Mehmed Emin Yurdaraber hemen hemen bütün Alman ağır fazla ısrar etmemiştim. Hitler, iktidar luDmuçttı Açılan karşılıklı davalar, dün sanayiinin başta Sovyet Rusya olmal kulun seçme şiirlerini ve (99) mevküne geçeli yalnız 2 yıl olduğu için, Istantnıl Blrlncl Ağırceza mahtemeslnde muharrirle yabancı mütefekMrin o günlerde, Versailles andlaşmasınm üzere, Müttefikler tarafmdan harb taz eona ermJştlr, Tarafların yolladıklan lstlaskerî hükümlarini yırtmış olmasına minatı veya ganimeü diye paylaşılması, dalardan, mütekabll olmak Uzere blrblrlerl düşüncelerini, fıkralarını, hatıraaleyhlııdekl davalarmdan vazgeçtlklert anrağmen Almanlar henüz silâhlaama Alman iktisadiyatı için uzun yıllar bo laşılmîştır. Ve mahkeme kurulu «savcıü, lannı bir araya topbyan bu eser yunca müthiş bir darbe teşkil edecekifini açığa vurmuyorlardı. ğın da lsteğlne uygunlukja bu davalann tir. Hitler'in 1000 senelik mtıkadderata düçmeslnl kararlaştırmıştır. çairin dört fotografile süslü ola1863 te Aİfred Krupp, müessesesine hâkimiyet iddiası hakikat olmuştur; rak bir lira fiatla satışa çıkmıştu:. «fljir fennî araştırmalar ve kontrol şu20 kuruşa kömür satanlar akat ters tarafmdan... besi» flâve etmişti. Bundan çok iyi neBütün kitabcılarda bulunur. Blr hafta zarfında sehrlmlze 250 ton AEÎDİN DAV'ER mangal kömürü lle SOO Çekl odun gelticeler alındı. mlçtlr Havanın fenalığmdan hazı kömilr | Krupp firması, 1865 te bazı demir cülerln kömörün kllosunu 16 kunıştan 20 Her yıl veremden 3040 bin vamadenlerini satın almış ve 1865 te kökttnışn çıkardıklan haber alınarak bunlar tandaş kaybeJiyoruz. mür madenlerine de sahib olmuştu. "ı.iklr.üda gerekll muamele yapılmıjtır Kanunu Ekonomi Bakanlığı iki kanun tasarısı hazırlıyor Veremle savaşta yeni safha Yazan illiIIIIIIISIIf f f I îElIİIIIIIIIIIf Ciiüllf IIIIIiIIIlflIIIIIIilIIKIliiiliIfllf H f I Sinob deniz savaşma dair olfeviklerin yaptıklan bir film münasebetUe Sinob deniz savaşı hakkında yazdığım y a a üzerine iki mektub aldım. Birincisinde Rusyanln Karadenizdeki donanmasmın Kırım harbinde ne yaptığı ve ne olduğu soruluyor. İşte cevabi; Müttefik donanmalar Karadenize çtkınca Rus filosu hemen Sıvastopola sığınmış ve Müttefiklerin buraya taarruzu karşisında, 15 büyük harb gemisüe süratli iki müsellâh vapur, denlze çıkıp dövüşmeğe cesaret edememişlerdir. Ruslar, bu gemileri Sıvastopol limanı ağzında baürmışlardır. Bu suretle Rns filosu, intihar etmekten başka bir şey yapamamıs ve Müttefik donanması kaleyi bombardıman ettiği zaman, Sinob deniz savaşının meşhur Amirah Nakhimoff da maktul düşınüştür. fldnd mektuba gelinee, bu da, Birinci Dünya Harbinde Sıvastopola gHen bir Türk subayınm orada gördüğü bir abide ve panorama karşısmdaki teessür ve eleminin ifadesidir: «Birinci Cihan Harbinin sonuna doğru. bildiğiniz gibi, Kırım Almanlar tarafmdan işgal edilmişti. O tarihlerde vazifeli olarak blr kaç arkadaşımla blrlikte Kırıma gönderilmiştim. Sıvastopola ayak basar basmaz, dikkatimizi çeken bir abide ile kar.jılaştık. Bu; muazzam bir kaide üzerine rekzedllmiş, Nakhimoff'un heykeli idi. Kaide, Osmanlı Türklerinden acınacak blr duruma sokulmuş bir kaç sima ile ayaklar altmda gönderi kırık bir Türk bayrağmdan mürekkeb kabartma bir kompozisyonu ihtiva etmekte idi. Bu levhayı içimiz burkularak ve buz gibi ter dökerek seyredebüdik. Şehri dolaşırken, mescid gibi blr bina gördük. Burası «Panorama binası» Bunun ortasında mağara şeklinde bir sütun vardı. Sütunun tepesinde d« şerefeye benzer bir gezinti yeri mevcud* du. Buraya çıkarak etrafı seyre başladık. Panorama, Kırım muharebesinl ve Sıvastopol savaşını tanzir ediyordu. Ama, ne şekilde?.. Bugün dahi hatırladıkça, duvarlara yağlıboya olarak yapılmiş olan tabloları, tırnaklarımızla nasıl paramparça etmediğimize hâlâ hayret ve esef ediyorum. Çünkü muharebenin, cereyan tarzmı gösteren kısmmda, aslan yürekli, demir iradeli ecdadımızm, ne kadar zelil bir halde belirtildiğini tasavvnr edemezsiniz. Ya o yerdeki mankenerin hali!.. Vatan uğruna can veren azi« şehidlere bu kadar alçakça bir şekil veren o insan kılığındaki tarih lânetlemelerinl, bugün hangi toprak sinesine kabul etmistir? bilmiyorum. O zaman bizimle birlikte harbeden Müttefik ordularma mensub olanlar, ikinci plâna bırakılmış, ve bunlar, Türkleri sürü halinde sevk ve idare eder bir şekilde gösterilmlşlerdi. Buna mukabil Rus kumandanları da, kale burclarma çıkarılmış; ellerinde dürbünleri olduğu halde, bu mahşerî boğuşmayı zaferle n«ticelendiren birer ilâh durumunda canandırılmışlardı. Panoramanın, deniz kısmmda, Sıvastoyılun iç ve dış limanları kızıl alevler içinde tutuşmuş yanıyor ve sözde, Türk donanması da kalıb, kalıb kor halinde koparak dökiUüyordu. Bu Panoramayı, bir Fransız mühendisle bir kaç Rus resiamı, üç senede meydana getirmişlermiş! Şimdi bu panorama ile, mahud heykelin yerinde yeller estiğini sanıyorum. Çünkü bir yıl önce, seyrettiğim bir savaş fılminde, Sıvastopol şehrinden eser kalmamiş olduğunu görmüştüm. Benim ilişmek istediğim cihet şudur: Fikrimce yazdığmiz gibi, beyaz çarlar erine, kızıl çarlar gehniş değildir. Çünkü isim ve eşhas değişikliği, belki bir fark yaratabilir. Binaenaleyh ben daha leri giderek çunu söylüyorum: Hem sağdan ve hem de soldan okunan keliaeler vardır. İşte bugünkü Rusya ile ıski Rusya arasmda fark, buna benzer ve yalnız bundan ibarettir. Yani; eskl Rusya sağdan okunuyordu; şimdi İse soldan okunmaktadır.» Sovyet Rusyanın Türkiye ile dost geçinmek zorunda olduğu zayıf zamanlarda, Sinob savaşını temsil eden Amiral Nakhimoff un heykel veya abidesinin aldınlraış olduğunu, bir aralık Sıvastopola giden gazeteci ve denizci arkadaşlardan duymuştum. Şimdi Sovyet Rusya kuvvetlenmis olduğu için, Çarlann kızıla boyanmış halefleri tekrar Türkiyeye düşman kesilmişlerdir. Harab olan Sıvastopoldaki heykeli ve panorama binasını yeniden yapuıcıya kadar da, onun yerine Sinob savaşı filraini gösteriyorlar. Sovyet Rusyada halk seyahat hürriyetine sahlb obnadığınaan şchir şehir doIaştmlabilecek olan bu film. <Jaha pratik bir propaganda vasıtasıdır da Dr. Kemal Saracoğlu bir işle karşılaşırız. O halde ne yapmalı? E3imizi kolumuzu bağlayıp ah, vah etmekle mi iktifa edelim? Hayır, biz burada yapılacak ve yapılması lâznn gelen şeyleri her zaman söylediğimiz gibi bir daha tekrar edelim: Yurddaşları üç kısma ayırmak lâzımdır : 1 Hali vakti yerinde olanlar, 2 Çalışarak hayatmı kazananlar, 3 Yoksullar ve düşkünler. Birinci zümrede olan yurddaşlar husuî müesseselerde kendilerini tedavi ettirmek imkânlarma sahibdirîer. Devlet or.lar için ecef etmez. Sadece hasta olmamaları için umumî tedbirler alır buna fkoruyucu tababet) diyonız. İkinci zümrede olanlar hususî ve resmî müe^seselerin memurları, işçiler ve çabşarak hayatını kazanan kısımdır ki eklm işçisinl de içine almca yurddaşların en mühim kısmmı teşkil eder. Bunlar (Sağlık yardım sandığO, (Hasta kasaları) vesaire gibi teşkilâta bağlanır. Bu te=ki!âtın büyük sermayesi olur, hastaneleri, dispanserleri, bütün sağlık teşkilât ve müesseselerl bulunur. Üçüncü rüınre ise çalışamıyan, herhangi bir suretle hayatını kazanamıyan düşkünler ve yoksullardır ki devlet ve belediye bütçelerinin sosyal yardım tahsisatı yalnız bu işlere tahsis edildiği trkdirde pekâlâ kâfi gelir. İşto yillardanberi bizim ısrar etfiğimiz bu noktn bütün amelî îmkânları düşür.ülerek yeni millî sağhk plânında ycr almıştır. Vereme aid kıaımda sanatoryomlar, hastaneler, dispanserler, ziyaretçi hemşireler ilâh.. her türlü ihtiyaca yer verllmiştir. Bu sağlık plânında verem mücadelesi için eleman ihtlyacı en başta çelir. Esasen bu bütün plân için de böyied'r. Bu elemanlardan birincisi verem mütehassısı hekimlerdir. Bu nokta memleketimizde biraz yanlıj alınmıştır. Daha doğrusu eskl usulde devam ediyor. Yani verem mütehassısı demek, veremle uğraşan dahiîiyecl demektir. Halbuki müterakki memleketlerde, bilhassa Almanya ve Amerikada verem mütehassisı hem dahiliyeci, hem de veremllye tatbik edilenleri yapabilecek kadar operatördür. Yanl verem tedavisi ameliyatlarını da yapar. Fikrimce gelecekteki verem savp.şuîda bu evsafta verem mütehassısları çok işe yarayacaktır. Bunun için de Heybeli sanatoryamu, Cerrahpa;a hastanesi ve Haydarpaşa intanlye hastanesi gibi veremülerln toplu bir halde bulunduğu müesSeselerd* (yeni inşaattan sonra nümune ve çocuk hastanelerinde) sırf verem mütehassısı olmak üzere asistan almal'dır. Bu «sistanlar üç yıllık ihtısas hayatlarının bir buçuk yılını önce dahiliye öğrenmeğe hasretm'eliler, sonra geri kalan bir buçuk yılda veremin hem dahilî, hem de cerrahî tedavi sini öğrenmelidirler. Ancak bu sayededir ki kâfi eleman yetiştiımek kabil olur. Aynı şeyi Ankara ve tzmirde de yapmak kabildir. Bizim verem savaşı içln âcil bîr ihtiyacımız da bütün dahiliye mütehass'.slarınm veremliye lıava vermek (Pnömotoraks yapmak) usulünü kullanmasıdır. Bundnn dört yıl önce bu lüzumu ileri sünrmştüm ve demiştim ki: «Yurdun büyük merkezieri olan tstanbul, İzmir ve Ankara gibi şehirlerimizde Pnömotoraksa başlıyoruz. Biz hastaları ancak kısa bir zaman takib ettikten sonra Anadoluya sevkediyorus. OnANDRE l*nn ulaşabllecefti ve on beş, yirmi gün de bir ugrayarafc hava yapttrabllecefti meriezl'erin bulunmaması bu tedavüerin yanm kalmasınl mucib oluyor. Onun içln röntgeni olan her yerde her dahiKye mütehassısı hava yerebilmelidir. Bugün şükranla görüyoruz ki Sağlık Bakalnığ bunu en ciddl şekilde ele almış ve bütün dahile asistan yetiştiren hastanelere tamim yaparak asistanların mutlaka hava vermeyi iğranmesini istoıniştir. Esasen bunu tatbik eden yerlere üâvetsn demek ki yeni yetişen elemanların gidecekleri yerlerde de (Pnömo merkezleri) teşekkül edecektir ki veremle savaşta hele sirayetin azaltılmasmda mühim bir adım teşkil edecektir.. Bu münasebetle dordlere açıkça e' koymaktan çekinmiyen Sağlık Bakanımıza bir noktayı daha arzedeyim; Asistan olup ihtısas yapmak aşkile çırpınan pek ç^k gene hekim vardır. Bunlarm bu işt ! yakmı tatmin için asistan kadrolarmı en geniş hududlara yükseltmek, onlarm ihtiyac ve istirahatlerini cağlamak, kafalarmı doyuracak zengin kütübhaneler, bol vasıtalar, imkânlar hazırlamak, bu büyük plânm başarıya ulaşması için önemli bir şarttır. Asistan olmak için yabancı dil imtihanı yapıyoruz. Bu, bizim memleket gibi kendi dilinde tıbbî eserleri az olan bir yerde elbette lüzumludur. Fakat bu genclerin Üniversiteden çıkıncıya kadar biç olmazsa bir yabancı <3ili iyice öğrenebilmeleri sağlanabilmiş midir? Buna müsbet bir cevab vermek kabil değildir. Esasen Sağlık BakanliRinın işi de değildir. Fakat en güzel tıbbî eserleri telif ve tercüme etmeyi kolaylaştırmak. maddî yardımlarda bulunmak mümkündür. Nitekim bazı memleketlerde bu yapılmı», dünyanın büyük ilmî eserlerini kendi dillerine çevirmek istiyenler veya telif edenler sade kolayhk değil, mükafatla taltif edihnişlerdir. Sonra bu gencler birer imtihan tezi hazırlıyorîar. Başka memleketlerde bir ihtısas tezinin büyük ilmî kıymetler taşıdığı ve hattâ ilme bir şeyler ilâve ettiği görülür. Ancak bunu hazırlıyan gencin zengin bir kütübhaneye girmesl lâzımdır. Yoksa elde mevcud bir iki ders kitabmın içinden ne böyle bir ihtısas tezi çıkar, ne de bu genclerin ilmî hamuleleri beklenilen yükseklikte olur. Peki ama, bu kadar çok şeyi nasıl yapmalı? Ben yapabileceğine inandığım bir Sağlık Bakanmdan bunu istiyorum. Izmirde yangın yerlerinin molozunu kaldırmak İçin bile milyonlar lâzım olduğu söylendiği zaman Belediye kasasmda bir yok; bir sürü borc vardı. Enkaa kaldırmak değil, eskl tzmirden çok daha güzel ve mamur bir îzmir yaratmak kudretini gösteren blr zatm bu plânı ve onun lcablarını başarmaması için hiç bir sebeb yoktur. Her aklı eren insan bu sağlık plânımn başarılmasmın Türkiye İçin mayatî önemini takdir edeceğine hiç şüphe yoktur. Onun için bütün yurddaşlar bu plânm tahakkuku için dua etmektedir. MAUKOtS'nin şahesen HÜRRİYET BUHRANI İ K L İ 1 M L E R HAMDİ VABOĞLl! nun eşsiz kalemile dilimize çevıilmıştir. Dünyanın bütün dillerine tercüme edilen en meşhur ve hissî romandır. 150 kuruş. A H M E D î A B I N H A L İ D K İ T A B E V İ ATATÜRKLE 3 AY NELEK Sinemasında A K Ş A M Büyük ask rollerini yaratan birinci sınıf yıldızlar SPENCER TRACY KATHERİNE HEPBURN İncnüye Açık Dilekçe A$K tarafmdan eçsiz bir tarzda yarablan OLMAYINCA ( Vdthout Love ) Şimdiye kadar görülmemiş derecede hissl ve müessir film başhyor. ^ B Aşkı kazandıran bir mücadelede karşılaşan iki azgın şahsiyet. H l âHiİ& MÎHMH EMİN YURDAKUL Hflmi YÜCEBAŞ SES TIYATROSU SARHOŞ MEHTAB TELİF OPBRET 3 PERDE Gordüğü fevkalâde rağbrt dolayısile ve umumî istek üzerine: Ipek Film stüdyolarmda çevrllen «Senede Blr Gün» lüml dün husu»! blr seansta basm rcensublarına ve şenrln sanat muhltlne gösterllmlş çok begenllmlştlr. Ihsan Kozanın aynl lsmj tajıyan ve çok beğenllen romanından alınan «Senede Blr Gün» riiml acıklı blr aşkın hlkâyesldlr, Fllmın baş rollerini Cahlde, I, Galib, Suavl, Fatma, Mümtaz Cahld. Ssm^ Ibrahim glbl tanın, mıj tlyâtro sanatkarlarımız muvaıfakıyetle oynamalctadular. Eseıin lejlsörlügünü yapan Perdl Tayfur, ayrıca bli rol de deruhde etmektedlr, «Senede Blr Gün» lilml, bllhassa çeklll. şlndckl ltüıa ve dekorlarındaSl zenglnllkle g5ze çarpmaktadır. Es?r, şlmdlye kadar çevrüen yerll fllmlerln en güzeUerüMien ve en ziyade muvaffak olanlarından blrldlr. Tanınmış ruuslkişlnaslarımızdan Leon Taççıyan, ağır blr üremlden mustarlb olarak Bakırköy Akıl bastaneslnde yatmiktadır Yaşlı sanatkâra âcil şlfalar dllerlz, Bugün ^141947) Beyoglu lıçeslntn kongresi »aat 18.30 da Partl llçe merkezlnde yarılacaktır «Senede Bir Gün» filmi çok beğenfldi Maruf bir bestekârımız hasts BİR KAFTA DAHA devam edecektir. T EL : 49369 C.H.P. Beyoğlu kongresi CUMHURİYET . , Abone ıçm Blr aylıi Şeraıtı 3 0 0 Kr. Üç aylıK Altı aylık Senelik 8O0 > 1500 » 2800 > Nüshası 10 kuruştur . . . Türkiye Harlc o 600 1600 2900 5400 Kr. » > » KANAAT KİTABEVİ Gaıet«nlze gönderuen evrak ve yazılar ncşredllsin edümesln !ade olunmaz D i kk a t