Katalog

olseviklerin knza postuna büriinmüş kurdlar olduğu gün geçtikçe meydana çıkıyor. Amerikamn meşhnr siyasi dergilerinden «Time» den naklen dfinkü Cumhuriyetto çıkan yazı, ba postu bir ucundan tutup tıyıran yayınlardan bhidlr. Hem de bu yazı şahsî görüşlere ve düsüncelere Bazan ithalâta, ba Hergeleci Ibrahimin çırağı, Izmitli I ruyor ki... Ay, alta düştü denirken, neyuzd» onunu çıkaran dayanmıyor, Amerikan ordusunun eHne zanda ihracata fazIrfan pehlivan, bu Paris güreşinl usta reden ve nasıl olduğu belli olmıyacak tist tarafııu ithal gecen resmî Alman vesikalanna istinad }*. ehemmiyet verlsından etraflıca dinlemiş olacak, sor şekiîde sıyrıhverişi; hani o Yusuf ki zorunda olaa mem ediyor. Amerikan dergisinln söylediği gibi bo vesikaların inşa ettiği hikâye Bus yoruz. Sıraya koyduklanm arasmda, bu güreşe dair en her önüne çıkan Avrupalıyı bir iki dakihavjanna ahşmış olanlar için «yenir yumuş gibiyiz. Birkaç kada yere seriveriyordu. İşte on beş iyl bilgiyi o verdi. İlk hakikat şu: Hergere). Türkiye bü kâryıl (ithalât) moda lı durumdan iıti tnlnr şeylerden değildir.» leci, Yusuftaki kuvvetin ne acılar acısı yirmi dakika oldu, neye hâlâ bir şey yaoluyor. Sonra o bırakıhyor, (ihracat) Yani dünya (özel latidad bölgeleri) n<,|f a < k ^ ^ ^ g, d a m a dde»i ithal i ç b de Bu vesikalardan şonlan öğrenmiş ohıolduğunu tam manasile biliyor. Fakat pamıyor? Türk güreşinde kaypak yağın 240 Amerikan sanayi müessesesinin i«ancak belirli •yrıca ihracat yapmağa, nüfusu bugün yoruz! kendi de oyun denen teknik hünerde, oynadığı\ rolü bilnıiyen halk yağın ke tirak ettiği Amerikan Ortadoğu çirketi modası çıkıyor. Birkaç yıl da öyle gidi bölünecek, her 1 1940 kasumoda, Hltlerln davcti Irfan Derginin tabirince, «eşi menendi rametuıilde Yusufun aleyhine kyadedip nin Genel Direktörü Mr. Hoower bugün yor. Arkasından gene (ithalât) modası maddeler istihsal ve ihrac olunabilecek künden bir kaç mlsli oluncaya kadar, gelmemiş» bfr pehlivandır. Parise yolla dururken, bir aarlık çok çevik bir yan lerde Amerikadan şehrimize gelecektir. baslıyor. Son yirmi yıl böyle geçti. Dış tir. Bu demektir ki, bir memleketin mecbur olmamakta devam edecektir. tizerlne Mdotat Yoldaş, Berline gttaıiş ticaretimizin gayesi bir türlü belli ola meveud kaynakları, yani tekmil maddl Turkiyenin bugünkü tek ithal kaygusu, ve orada Sovyet Bnsyanın da Mihvcr nırken ilk emin olduğu şey yenilmesine sıçrayışile kendisini arkadan ayak keTürkiyede ve Ortadoğu memleketleirakân olmayışı imiş. Fakat Koca Yusu manesine alan Hergelecinin bu hareketi rinde Amerikan sermayesi ve Amerikan madı. Neticede ithalât ve ihracatımızm ve manevî imkânları, o memleketin ne İstihsal vasıtalarının, yani medenî tesis saçayağının dördüncü ayağını teşkil etfun bir anlık bir dalgınlığı oluverirse... haddinden fazla alkışlara vesile olduğu sanayiinin geniş mikyasta işbirliği yap yekunu düşe düşe 1945 te 9 milyon Türk yapıp satacağını tesbit edecek ve ne yap lerme yarayacak maddelerin ithalidir. mesi için Nazi çeflerile görüşmeler yapaltm lirasına kadar düştü. mayıp ne satmıyacağmı tayin edecekür. Önümüzdeki uzun yıllar, ithalâtımızın mıştır. Bu konuşmalann esası Büyük Hergeleci, yenilmemeyi k«ndi kendine sırada... ması ve bu memleketlerln iktisadî kalDış ticar€timizin değişken seyrini sıklet merkezini bu maddeler teskil ede Britanya Imparatorluğunun paylasılmaYusuf artık\hiddetlenmiştL Hergele*** sigorta ettikten sonra, yenmeyi de işte kmmalarına muzaberet için kurulmuş ciyi sıkı blr boyunduruğa aldı. Öyle şid olan ve Amerikan İmporıEksport Bank süratle takib edersek görürtiz U, tstikiftl o «an» ın yakalanmasına bağladl. Dünya ticareÖ açılmağa gittikçe, Tur cektir. Bu arada yaşama standardunızı sıdır. Ele geçen vesikalardan birinci prodetle zorluyor ki Herg«lecinln burnun tarafmdan desteklenen Ortadoğu firke harbi bittikten 1929 dünya buhranına kiyenin dış ticaret gayelerinin titrek blrdenbire hamleleTİe değil, bu tesisleri tokola göre, bn taksimde Sovyet Rusya * * * kadar ithalât baş önemde idi ve ihracat getfrtip imalâtımızı arttırma nisbetinde kendisine bisse olarak, kendi cenub huYusuf zat«n Avrupada dillere destan. dan kan akmağa başladığı zaman seyir ti, bütün Ortadoğudaki faaliyet sahası çok aştı. Bunun zararmı paramızm de likten sıyrılıp vüzuha yönelmesi acele yavaş yavaş aıttırmamız yerinde olacak dudundan Hind Okyanusuna kadar uzaeiler dehşet, hakemler hiddet, ve bu hale ihtiyaclardandır. Vüzuh için ilk yart bu için Türkiyeyi merkez ittihaz etmiştir. Zincirkıran» Bek Ols«n'den, «Cihan şamğeri aşağl doğru yuvarlanırken anladık tır. Tesisler yapılmadan ve imalât art nan bölgeleri istemiştir. HaritajT açıp piyonluğu> nu kazanmış Pons Paul'a ka karşı İbrahim tarafmdan hiç bir şikâyet Şirketin Türkiye şuberi Türk müteşeb Kamblyo murakebe heyetini kurduk v memleket için iktisad gayesinin son kermadan yaşama standardımızı acele geniş bakarsanız görürsünüz ki Sovyetler Birtesinde istediğımiz nedir'in anlaşümayapılmayışma da herkes hayret içindeybislerin de iştirakile resmen tesekkül etdar önüne çıkan herkesi kaptığı gibl yeparanm değerirJ blr noktada tesbit ettik. sıdır. Fikrimlzce, bu konuda şöyle mü letmeğe özenmek çarpık bir düşüncedir. liğinin Büyük Britanya Imparatorluğunre vuran Yusııf yalnız destan değil, o ken nihayet polisler sahneye çıkıp güreşi mis olduğundan gimdl Genel Direktör Hemen sonra ihracata önem vermek taleada bir derece isabet vardır Türkiye Bu itibarîa lüks veya süperlüks denen dan ahnak istedlğî yerler çok bir şey : nun da Ü£*ünde, korkunc bir şeydi. durdurmak isteyince hakemler Ibrahime memleketlmize gelmektedir. kaygusu belirdi. Bu makse.dla akla gelen başka memleketlere asla benzemiyor. eşyanın ithalinde son derece ihtiyatlı ol değildir! Sadece Blücistan ve Hindistansorar: «Neye şikâyet etmiyorsun?» TerOğrendiğlmize göre, şirketin Türkiye Şimdi onunla güresmek için onun bile türlü çarelere başvurduk. Standardiza3 mak zorundayız. dır. Bu arada Eİganistanın da iç edileTürkiyecîe yenemodiği bir Türk pehliva cüman, onun cevabmı halka ilân ediyor: şubesi, memlek«timizd« Amerikan ser yon yapacafu dedik, Vekâlett* stan Başka yerlerde medenî cihazlar teessüs tthalâta bakışımız böyle olunca, ihra ceği tabiîdir. lunın geleceği hakkındaki şatafath rek «Ne diye edeyim? İşte pekâlâ güreşip mayesinin iştirakile yapüacak blr takım dardizasyon dalreleri açtık. Rasyonali etmiştir. Oralarda ön plânda olan, tesis 2 lklncl bir protokola göre de Sovbaymdırhk islerile kurulabilecek «ir zasyon gibi güç anlaşılır sözleri yaban işlerinden ziyade sosyal işlerdh, Yani cata karşı durumumuz kendiliğinden alâmlar herkesi meraka düşürdüğünden duruyoruz!» oralarda zaten meveud tesislerden inaa çıklanu. îhracat, önceleri ithalâtı müm, yet Eusya, Boğazlarda imtij azlar koparBurun kanaması da zaten geçtiği gibi ketler ve gene Amerikan sanarilnin muHergeleci İbrahimi kargılamak için iscılardan alıp parola olarak bol bol kultasyona sonsıız bir kalabalık toplanmıf, ressam Galibin, Türk güreşinde böyle zaheretile tesis «dilecek fabrikalar için landık. Ambalâj usullerini, Bulgaristan nın nasıl istifade etmesinin en doğru ve kün kalmağa, sonraları ayrıca sermaye mak istemiş, fakat henüz iis ihtirasını ya haklı olacağı konusu 8ne geliyor. Biz terakümü yapabilmeğe yarayacaktır. ortaya atmamıstır. •eylerin ehemmiyeti olmadığını söyligenel merkeze tekliflerde bulunmuştur. karsılayıcılar arasında Yusuf da var. da dahil, memleket memleket inceledik, Molotof, bu protokolları abp MoskovaA, trenden inen Hergeleci, herşeyden ve yerek, düdük çalması üzerine güreşe Mr. Hoower bunları yakından tetkik et Mütehassıslarmı getirttik. Dı» sergiler ise daha temelatma devrindeyiz. Bizde Zira milll gelir, son derece aşağı bir seherkesten önce, Yusufla sarmaşdolaş tekrar başlandrktan sonra, bu sefer alt mek ve temaslar yapmak için gelmekte iştirak ettik, Dış memleketlere ticare birkaç bin kilometre demlryolu ile bazx viyede bulunmaktadır. İhracat zengin ya döndükten sonra, bolşeviklerin îstabı fabrikalardan başka tesis adını taşıyacak olup lsrafa vesile vermeğe vasıta değil kabarmış olduğu için Alman Sefirrnden oîmuş, b'rbirlerini kucaklayıp duruyor ta yatan Ibrahimin, apansız brr oyunla dır. mümessilleri gönderdik. Mümessillik bi bellıbaşh modern tesis yok gibidir. Böydir. İç medenî tesisler yapıhnadan, bir yeni isteklerde bulunnıuşlar ve ancak rakibini «açığa düşürme» sine ramak ]ar. nalarında ihrac maddelerimizi daiml le başlangıc devrinde olan bir memlememlekette israf bahis konusu olamaz. İ>unlar kabul edildiei takdirde anla^maIkisi d« yalmz Müslüman, yalnız Türk, kalıp da tehlikeyi atlatan Yusuf, gene sergilerde teşhir ettik. îhracatı kamçı ketin ilk gayesi tesislerini çoğaltmak lan imza edeceklerini bildirmislerdir. V 5fC JJC yalnız Rumelili değil, ikisi de Delior hHdete gelerek Hergeleciyi Smansız sular sandığımıc bu vasıtalardan ihracatı değil de nedir? Bunların vasıtalarını yu3 Rus sahtiyanı kokan bu halis Rus Diyeceğiz ki, Türk dış ticaretinin garette ezmeğe başladığı zaman halkın mandandır. Yusuf, memleketlerirrin şimız faydalandı nu? Dünya harbtnin baiı karıda dokunulduğu gibi, olmıyacak vesikasına göre Hindistanla da tloyroavesile, «Te, buralara kadar geldik be çıkardığı çığhklara karşı bu defa ibraolan 1939 a kadar on yıl süren bu ihracat masraflarla memlekette imal etmek yesi ithalâttır. îthal maddelerimizln seçiminde (nihaî fayda) prensipi bize reh mış olan Sovyet Rusya, Baku ve Batuİbram, beni yalnızlıktan kurtardın be him, kendine acımanm en güce gideDOn BeUdlye tlctuad mOdürlüJunde mO. telâsile geçen zamanda ihracat daraldı. mümkün doğildir. Zaman ve •ennaye ber olacaktır. Fakat, ortalama bir iktlsad mıın cenubundan Iran körfezine kadar cek şey olduğuna kızgın, tercümana hemşerim» diye o uzun, o katılar katısı dür veklll Emlnln ba;kanlığınd« blr top Nihayet dünya harbi çattl. Dis ticaret zıyaıdır. Bunları yapılmış olarak çok memleketi haline süratle gelmemiz içîn, uzanan araziyi de Lstemekledir. Bu da, kollarını açıp, Ibrahimi tekrar tekrar bağırıyor: «Süyleyin be şu halka, biz lantı yapılarak ucualıyan fiatlarının politikamızda bir alabura daha oldu. Bu acele ithal edeceğiz. Bu arada lehimlzde Turkiyenin doğu vilâyetleri, bütttn Iran kucaylaymca etraftaki frenklerln, hek de güreş böyle olur» ve işi daha iyi an» XahT» ve çaylA past*. maballebl gibl ee. sefer de ül« ithalât yapaeagız dedik. Bir bir durum da var ki gSzden kaçmama lüzumlu kesif ithalâta dar ihracat kapave Irakın da doğn kjsmı demektir. sitemlz daha hayli zaman yetmiyeeeğingüreşleri tertible alâkah olanların kal lasınlar diye şunu da ilâve etti: «Biz ke.ll maddelere ei»etUrtlme»l etrafınd» takım içinden çıkılmaz ve islemez ticaret lıdır; Türkiye, Tanrınm bir vergijl ola4 Moskova, ikinci protokolu da debine bir şüphe düşmüş: «Bunlar bu ka de erkekler güreşirken kadınlar deh gOruamOf «nıf dereoelarlne gOre l 2.5 mukaveleleri «kdederek, itüsadca te rab gıdasını kendi çıkarıyor. Böyle d«n, ithalâtunızı uzun vadeli dış istikraz dar dostsa nasıl ciddî güreş yaparlar?» şetten ağlar amma, güreai bırakın de kurtif kahTehanelerde, Uç«r kurua da pasta «irleri etraflıea anlaşılmrfan kontenjan, memleketler nadirdir. Bunun ak«i olarak veya kredilerle manevre etmeğe muhta ğiştirerek, Boğazlarda kara ve deniz fisleri istemiştir. ve mahauvbUenle tensllât yapılmasını uy mal takası ve para kliringt usulleri tatmez!» «z. ğun görorek k«yfly«tl Dalsü Encumen* bll bik ettik. Fakat aldığımız gonuclar »• blr de gıdasının bir kısmını, tneselâ 5 Fakat bolşevik emperyalizmlne Dr. Nizameddin Ali SAV îrfan Dergin, ustasınm bu sözünü ad»Bu fl«tl*r Dalml Encttmende taaBereket ressam Galib oradadır. Geçen bunlar da yetmiyor. Moskova, üçiincn rilen emeklerl h«k ettirmedi. En ıon oyaz'lardan birinde gördüğümüz bu baba ta gurur getireTek «ne doğru, ne doğru» dlk edıllfs» bemeo t*tblklna geçtlecektlr, bir gizli protokolla Bulgaristandan hulartk bir da ihrıcatoıdan para alıp itha• tzmirde flatlar indirildi can ressam, Prens Said Halim Paşa ta diye anlatırken blr frenk muharririnin su&l haklar taleb ediyor. Inmtr rHurast) Şeker fiatlarının u Htçıya prim olarak vermekle lthalâü rafmdan hediye edilmiş haşmetli atöl blzim Zeybek ve Kalkan g!H oyunlanHitler, bu aşırı Rııs ihtiraslannı kauıerlne beledlyede kahreoUar. t«*vik edebiliriz dedikse de, ithalâtın yesinde, resimden çok, pehlivanlık işle mızı seyredince yazdığı yazıda «Bu cuzlamuı bul etmediği içindir ki Sovyet Rusya büsbütün düfmesini onliyemedik. Böypastacuar T« helvacüann latlrakü» yetıl rile mesgul olan adam. Parlse gelen, Türklerin «"ğlenmek için yapbkları o nark t*ebltl İçin blr toplâau y«j?ılmı*tiT. lece son yirmi yıl üç defa fikir ieğis Mihverin dördüncü ayağı olamamış, NaTürk pehlivanlarma, atölyesind* keııdl yıınlar bile cenkleşmek gibi bir |ey» Relracılar, »usam flatlannıa yükselffiif 01 tlrmekl« geçmiştir: 4 yıl itbjuât» g«yzilerin hücumu üzerine onlarla beraber de 5oyunarak, frenklerin Bras de fer d« demesi aklıma geldi. Oyunumuz öyle ise masından' flatlann lndlriLnıeslne razı ol. retle, 10 yıl ihracata gayrefle, S yıl g«n« topraklannı paylasmak istetHjji Büyük dMeri o meşhur kol kapma gibi oyun güreçimiz ne olmaz? Fransız halkının mamaStadırlar. Msanı&flh bu madd«ler O ithalâta gayretlt... Britanya Imparatorluğunun zoraki mütlanndan nasıl sakınacaklarını öğretmeyi bu gürefi seyre bile tahammülü ouma zerlads umuml blr uouU&tmA y»püaoâgl tefiki vaziyetine girmiştir. umultn a k tatlır, mıllî bir kutsiyet vazifesi haline getirmiş. dığı işte Paris güreşinin son safhasm< 1943 sonlarında, Almanya, mağlub Tahan helvaeının flatı kllo bafina 30 Fpristeki, hele Türklerin de bulunduğu, da büsbütün belli oluyor. Vakıa bu gü kurua lndiruerek 150 kuruf tmblt edUml?Neticede, blr kaç kıfanın birlesik yeolacağım anlayınca Sovyet Rusya ile h=r püre<=e hakem nlarak çağırılan res reşi o hale çikaran da Yusuf gibi sonsuz t(r. Pastet, kahv'e ve çay flatlan da lndlrt rinde emsalslz müsaid coğrafya durumüııferid barış yapmak istemiş: bu defa sam Galib. iki pehlivan arasmdaki bu bir kuvvetle Hcrgeleci gibi aonsuz blı locrtrttr. munda bulunan Turkiyede n« ithalât v« da bolsevikler, kendilerine sayısız malâcstca kucaklasmadan endişe duyanlara hunerin savaşmasıdır tabit n« d« ihracat «rtamadı ve bunlaruı y zeme yardımı yapan nıüttefiklerine ihaRektör bugim gelivor 194T yıhnm İlk günü üim ve fikir f Siz, genderden daha açık, daha teminat veriyor .Bizde güreş yerine er yukarıda iöyUndiği gibi 8 milyon net etmek için, Baltık devietierini yıı(Ankâray» glden Istsntoul Ünlverslt«sl • * * mevdanı derler. Orada madrabazlık olTürk altın lirasına kadar düştü. Halbuki, hayatımmn en füzide unuvlaru>d«n bl I eade bir türkçe ile yazabıliyorsunuz. mak, boğazlara hâkim olmak, (kontrol Son safha: Hergeled, gule güle şak Rektâru Prof Sıddık Baml Onar. bugün rini kaybettik: Bilgin muharrir doktor I Halbuki sizin nesil hâlâ oamanlıcadan ıraz. Hemşerisi değil, isterse öz kardeşl bafina dSntcektlr. RektArtta An 35 yıl önceki dış ticaretimiz bundan kelimesinin manası budur), cenub ve rak galdırışlar yapmaktadır. Sankl de kara seyah»tlnln Onlrenttede tstblk edl yüksekti. Nitekim, Birind Dflnya Har Galib Ataç öldü. Adınm baokun.» aynlamadı; bunun n m ne şarkta l'mman dcnizî iizerindeki Govdir? diye sord'um. Insçiliz Tom Kanor>, başmı sallıyarak mindenberi o kadar badirder geçiren o ecek olan somestr usulfl lle «l&k*du ol. büıden önce 1910 da imparatorluk dı« ti şında bir doktor eıfaü budar'a kadar inmek, Mançuride Dairen Kendisine tnahsua ince te limanını işgal etmek gibi teküfler ilcri Grhb Beyi tasdık edivor: «Güreşi beş on değilmiş. Halk büe eski telâşîamu u du£u soylenmektedlr, caretl, ithalât ve İhracat beraber 50 mil lunduğu halde kendisinl her bessümile kajlarmı geniş al sürmüslerdir. Hitler Ortaşarkı Rnslara n?kika u'atsm diyo masaya dizdiğim o nutup güreşl gene zevkle »eyre dalıp, yon Türk altın lirası idi. ŞÜphesizdîr H, zaman her yerde bir gazeteProf. Ketskr nma doğru kaldırarak cevap vermek istemcdlğinden müzakereler geçil çil altın dizilerini bile reddeden Yu Hergelecinin Yusufa tekrar tehlikeli bir I»t»nbul OtüTeralteel ıo»yololl profeeSrO dış ticarettekl bu daralma ve büzülnve ci, bir muharrir olarak tanıtverdi: suf hiç dürüstlükten ayrılır mı?» Ressam an geçirtmesl üzerine bu afacan adamı Ord. Prof. KeMler, Aimany&da Lolpalg O. nln «iyasf, coğrafî ve iktUad! sebebl«ri mak isüyen bu velud kalene kesilmiştir. fakult«3lnln vardır. Fakat mukayeseyi daha fennî min euaması, basm hayatıGalib de ilâve eder: • îbrahim de 8yledir: coşkun coşkun alkışlarken Yusuf, ar nlTersiteal lçtlm«t lllmler Bendeniz, uzun zaman; Göreceksiniz, ne canla başla savaşacak tık işi bitirmek kararile, tbrahimi ya ahr! doktoriuguna »eçUml»tlr< ProfesörO blr şekle sakarsak, bugünku gayrimüsald mız; ibilhassa redyom.uz ieir. öğrenme çağımda Avrupada Amerikan gazetesinin bu ifsaahm oknlar.» man bir «kurt kapanı» na aldığl zaman, t«brik ederla. durumumu» g6z« çarpar. 1910 da impa büyük bir kayıbdır. TUrkçebulunuyordum. Arabcayı, yunca şöyle düşündüm: Bu hakikatlep, ratorluğun 6,5 milyonu Rumeli v« 18nin en mükemmel örneklerini Türk Tıb Coniyetinde farsçayı bu yüzden öğrene malum olduktan sonra, doğrusunu istprGiireşin yapılacafı büyük salonu, ka yalnız seyirciler değil, hakem heyeti de yaratan radyo konuşmalariie Türk Tıb eemlyetlnln yenı KHre heyeti milyonu Anadolu v« yekm Asyada dınh erkekli, b'nlerle ve binlerle bir sanıyoT ki Yusuf, hasrr.ıru girtlağmdan medim; onun için osmanhcayı senir, başta Ingiltere olmak üzere Miitkalnbalık tıklım tıklım doldurmuş. Sah boğuyor. Yooo.... Herkesin tüyleri ür eçlmlnd» lklncl relsllğe profesAr Nebll Bll rak 22,5 milyon nüfusu vardı (Trietsch'e genlş halk kütlelerin* yıUarkıvıramam, yazı yazmağı hal tefîkler, Türkiye ve bütün Orta^arsk muhafızlığına da Dr,göre). Demek o zaman dı* ticaretimiz ea derin kültüründen bol bol nenin yanına konan hakenı heyeti ara permis. Hakemler arasmda Pol Pons, han, kütübhane kın dih'ne göre öğrendim. Sa memleketleri hep birden Hitler'e bü\ük Faruk Bayulkam seçllmlslerdir, adam başına 2,2 Türk altın lirası kadardı. gıda veren Galib Ataç, k«lisında o •Fransız Aslanı» denmekle meş •lindeki kamçı ile ilerleyip Yusufun de, açık türkçe ile ytzmamm bir teşekkür borcluduriar. Çiinkü bolseMerhnm Halbuki 1945 te nüfusumuı 18 milyon m«nin tam manasü* bir halk hur Pol Pons da var. Fakat güreş ala sırtına vurarak güreşi durdurdu. YalTürklye Tıp Encümeninde aebebi budur. Yokse osmanlı •»•iklerle anlaşmıyan odur. O»UT» Ata« turka olduğu için asıl hakemlik ressam nız buna karşı halka şunu ilân eder: Turklye Tıb Encümenl asalan dün top. dur Te adam başina dtişen dış ticaret bügdni idi. Bu vesikalann neşrinden sonra, Moscayı becerebilseydim, |üpheGalibdedir. Freııklerin ilk defa gördük «Yusufıı, tatbik ettiği oyundan kaîdır anartk, ba«kanlı|a Prof, Dr, Arlf Iamet hU»e«i ancak yanm Türk altın lirasıdu. Onun ölümü karfiaında en çok liztt siz ben de Cenab Şa'habeddin Bey gibi kova çığrrtkanlarile onların yardakcılan *** leri kuzguni iki kispetin pehlivanlara dığımız için hükmen galib sayıyoruz.» 'etlngll. lklnat bafktnlıg* Prof. Nacl BfOve şakşakçılan, istedikleri kadar, Tiirlen ve sarsıl«nlaxdan biri de b*nifli.... torkibli yaımaya özenecektim!. glsu genıl sekreterUge Prof. thsan ŞUkrü, verdiği heybet; hafif stirülmekle beraBaşka memleketl«rd« ithalli T« ihraBu sefer erkekllk sırası Yuaufun. kltablar nıuhafiElıJuıa Doç, Omer Ozek, üzülmiyeyim ki, tam bef sene radO, böyl« aöylemekl* «bu bir meıiyet kiyenln harbde Almanvava müteveccih ber zeytinyağının parlattığı vücudler; Kendisine en aeı blr haksızlık yapılan else Mkreterllflne Ooç. Resad Ctanın, mu cat gorüşleri bizdeki gibi modaya tlbi yoda onun konuımalarını ben okudurn, değil, bUâkk bügisizlikten gelen, yani blr siyaset takib ettiğini iddia edcduriki pehlivanm, ayrı üslubda olmasma bir kimse hidde'tile protesto ediyor: haalbllge Do« Kemal Akguderl aeçmlalerdlr. değildir. Oralarda bu görfişler memleke onun yazdıklarnu halka bcnim sesim osmanlıcayı bilememekten gelen bir sunlar! a rağmen, tempolan birbirini tutan peş «Hayır, hayır, İbrahim kurtkapanından tin iktisad v« geopolltik durumlanna duyurdu: Yazılan onun, »esi benim o hüsnü teMdüftür, bir tellh eseridirt Okul*ile aı«sında işbirliü revlerindekl ahenk; elenseler, açılıp gore incelenmi», uzunc» bir müddet için kurtuhnayı gayet iyi billr. O; nasıl oîIlk vn orta okullarda, okuı . »ll» arasın blr defaya mahsus olarak bellrtUmlştir. lan «Evin SaaÜ> konusrnalan her i demek istiyordu. Galib Ataç; hiç şüphe yaklaşışlardakl neşeli nâralar... a&ışlarsa Jcurtulacaktı. Galiblik kat'iyyen hak dakl lıblrltglnl ttrtlblfînek ü»ef« 0ura4a kimizi de genif halk tabakalarınin tı yok ki, osmanlıcayı biliyordu. Fakat daki coşkunluktan belli, Tflrk güreşinln kım değildir. Kaıbul etmem.» Ressam verUen Karar T» Mllll Egltlm BakanJıJmıu Modern memleketler nlçin, n«kadar it cak ve vefalı kucağına dü|ürdü. Bütün onu blllyorum d'yenlerin yaptığı aza bu ilk safhası halkın hoşuna gltmlştir. halit yapmaja mccbur olduklarım blllGalib frenk hakemlere: «Ben trize de buna mOsUnlden verdlgl dlrektlfler Ozerlne konuşmalarmda daima neş'evi, hayatı metli hatalan görüyor, üstelik halk taOldu olacak, keşke bir de davul zurna mediıu miydi?» diye Türk güreşlnde dün Mllll Egltlm mUdUrlOgOnde Mursd yorlar v nlçin, nekadar ihracat yapmayaşama aşkını temsil eden tam s â rafmdan anlaşılamamak bedbahtlıklarıUrasm bagkanJigında llgUlleTle blr toplantl ları lânmgeldiglni hesablamışlardır. Toolaydı? Ne Irfan Derginin Hergeledden, öyle hüfcmen galiblik olmadığım izah nasile blr yirminci asır bilgini olarak nı da bildiği için en temiz, en büluryapümiftlr, talit«rler haric, dlfi«r memleketlerde itŞehir Tiyatrosu tekrar temsil ne doktor Bîhçet Vehbi Beyin ressam edinoe hakem heyeti bu »efer Yusufla tanıdığun bu u*ta kalem çalışma ve laşmif türkçe î e yazmaya gayret edihalât ve ihracatın lktlıadca roucib «eGalibden naklen anlattıklannda bundan Yumurta Otracına iıin verildl! İbrahimin «beTabere kaldığını» ilân ekuma tarz'l* bütün gene nesillere Sr yordu. Tam beş sene onun konuşmalaetmeğe başhyor bahsedilmedi amma şimdi, şu satırlan Çehrlmb» gflen malumata gfire, Tlcartt bebleri açıktır. Bu sebebler, o memleyazarken, Türk güreşüıdekl sonsuz kuv d«r etmez halk b«m tbrahlmln yenflme Bakanlığı 3000 *an<uk yumurttnın lhra. keüerdeki sermay», iş ve tabll imkân> nek olacak değerdedir. Şimdi esine pek rını okuduğum müddet içinde hiç b'r Geçen mervsimin en beğenllen kom?vetle sonsuz hunerin karşılaşmasrnı g5 mlf olmasına metnnun, hem Yusufun ını kabul »tmlştlr Bu busustakl karanıı ların uygun fahalarmda imal yapa adir tetadüf edilebilen mükemmel bir dinkyiciden «şu konuşmanm surasmı disl olan «Küçük Şehir», gösterilen u>ugOnlenle tebllgl ' beklenmektedlr. Ealen galibliğinl kabul etmeyifine hayran, itctanbul terbiyeslnin engin tevazuu 1 anlıyamadık, blraz izah eder mislnlz?> rak İhrac etmek v« ihracdan fazla kâr rümun SnCne getirdikçe, Fîrdevslnln yumıırUnıu blr ttnral perakende olarak on muml arzu üzerine. önümtizd,°ki çaxŞehnamesindeki meşhur bir beylt, sankl kisini de, isimlerile bağıra bağıra; d» Mr, on lkl kuru&a aaUlmaktadır tbraca» almağa, ithalde de bu unsurlarm öz çinde durmadan okuyan, okudukça da «eklind« tek bir mektub almadık. Ellne şamba akjamından itibaren Şehir Koha çok derirdeçmek lüzumunu duyan; memlekettekl noksanlığın* dayanır, Mealdığı her mevzuu gün ışığmda bütün o sahneyi caıJandırmak istermlş gibl, kSkalarca ve dakikalarca alkışlar. musaadesl geldlkten Eoara yumurtanın 15• •• selâ A memleketi dcniri re mensucatı fakat asla dif gösterişJere, alayişe, biltefe ı üatile aydmlatan bu usta uslu medi Tiyatrosunda tekrar edilecektir. Isoyuna hançeremden fırlayıp dunıyor: Ö kuruaa çıkması lâzımdır kl, bu, hiç bir Neden sonra Dr. Behçet Vehbi Bey Is raklt gorlllmemlj bir flat olacak, 'yumurta 80 ve 90 günde imar ediyorsa, B memlel kapıhnıyan olgun bir insan ae bün halk tarafmdan çok sevlUp tutul «Küçük Şehir» 63 defa temsil olunup, «tki meydan, iki pazı, fti bahadır yiğit; Boğsziçindeki yalılannda, lr gıtla maddesl olmakt»n çık'arak blr keti de bunlan 120 v» 100 gttnd* yapı dyesi.. Benim elime verip mikrofona masının baslıca sebebi bu idi. Mecbur Komedi Tiyatrosunda bir rekor kırdıkbiri ejderha, b!ri kükremlş aslan» m«' tanbulda, yorsa, açıkça anlaşıhr ki, A memleketi ıkarttığı «Evin Saati> konuşmalaTmı olmadıkça asla tek yabancı kelime kul tan sonra, başrolü oynıyan Vasfi Rızaftrrahime bu Paris güreşi üks htllne gelecektlr. nasındaki o, ahenkli; o, her durağı iste Hergeleci g B memleketine hem demir ve hem de tam b«| sutte hazırhyordu. Ben»e, on lanmaî, heklmllk tâbirlerinin türkçele nin anî olarak babasmı kaybetmesi yünildiği kadar uzatılabilen, geniş nefesll; bahsini açtığı zaman Hergeteci aynen Bir kilo et 3 0 0 ktırus! mensucat gonderebÜlr. Fakat bu klfi an on bef dakika içinde hava dalga rinl, halk arasında kullamlış tarzlarım zür.den yanda iesilmiştl Eserin bu deo, iki pazile iki meydanı doldurtacak ka şunu söylemis: «Yusuf beni yenemeîeogudutunu, nakllyatın gilçle». dar tasvire ulviyet veren heybetll b«yit: di, fakat eze ez« Sldfirebilirdi.» tlglnı, vapur sefertertnln »ekteye ugTadiginı değildir. A için daha kârlısı B y« yalnız lanna »es1mle dağıtıyordum. Dört bes sorar, arar bulur; kargılığını bulamadı fakl temsilinde başrolü, gene Vasfi Rıza ırsat bllen celebler dün etln klloaunu O C demir yollamak ve mensucat lhtiyacını dakikahk bir konuşma için beş saat ça ğı yabancı kelimeleri kullanırken ide oynıyacaktır. Habib SEVÜK lraya Dii meydan, dü bfiru, dfi merdi diör; çıkarmı?lardır, Et. «on senelerde blf B den almaktır. Zira bu surette A memFırtına dindi lr dcfa bu fiau çıkmanuatl, Beledlyenln leketi bütün kuvvetini 80 günlük demir sma çok değil mi? diyeceksiniz. Hayır. ta fizüntfl duyardı. YeM ejdehâ vü yekî nerre şîr. Güreş seçme tnüsabakalan Blr kaç gündenberl devam eden çlddetll dorhal harekete geçerek et fiatJanna nark istihsaline vererek kendisinin 90 günde Galib Ataç, onlan bir odaya kapanıp *** 11 »• 12 ocak 947 tsrlhlerlnde GalataHangisi ejderha, hangi aslan? Fransız karayel fırtınası dün silkunet bulmuştur. oymaaı artıK Baruret hallnl almi|tura engin kütühhanesinde bir kuyumcu İmal ettiği mensucatı daha iktisadî olarak Gfrltb Ataçın »lümile, bir halk Ilo Karadenlze çıkamıyaraS Boğazda beideyen halkına sorarsan ejderha olan Yusuftur. saray kulübünd» Oreko . Bomen eeçme gibi çalıjarak, halkı en doyuracak »eİki yangın müsabakaları yapılacaktu^ haricden alacaktır. BiÜndiği üzere, ticazofu, bh" olgun muharrir, bir çelebi in Tftpur ve motorler seferlerlne başlamışlar1 Zafen o korkunc kuvvetli ve raklbüıe na Oalatada, Mumhane caddeslnln Kölemtn ret aerbest oldukça, mukayeje esası, kılde bilgi ve görgüsünden tıklım ükTartı 12 . 14 arasıdır' ve 1*1 kllo tolesan aramızdan ayrılmış oluyor. Onun dır. Denlzyonanmn lç batlan postaları da zaran daha cüsseîi Yusufa karşı Herge ranâ verlJmlstlr, sokağında 19 numarall blnada faallystt* m doldurarak hazırhyordu. Fakat helntteama glımlştlr. lecinin daha hafif çapta oluşu, halkın bulunan «îmr?n» aekerleme fabrlkasmd* uluorta (aslt) maliyet flatı değil, zamana men aöylemellyim ki en zor, anlaşılması üstün insanhk karakteri gene nesillere Mü«stal»ra saat İ S te başluıacaktır. ün blr yaugin çıkmiftır. Beyoğlu Itfalyeei göre (n'sbî) maliyet fiatıdır. örnek olarak gösterilmeğe değer. »empatisini zaten peşin peşin ona çekn güç tıb meselelerini, en karışık Içtinngın yerln» relinoly* kadar alfttler bümişti. Temlj ve güzel ruhu için Tanrıdan Türkiye tütün lhrae v« türbm Ithal naî problemleri peynir ekmek yer gibi ümUj ve Itfalyenln bütUn çalıamasın» Verem bulaşıcı bir hastalıktır. * * * agmen fabrikanın dahlll kısımluı tama. ediyorsa sebebi nedir? Şudur kl, tütünü nlatmak, halkın »eviyesine uygun bir rahmet Verem mikrobu, hasta olanlann ök« N0ıhas> 10 knrustm. Bu îbrahim pehlivan da öyle şakrak ıen yanmı^tır. istihsal için belirli blr germaye ve iş ve dille konuşmak, ona vergi b'r sanatti Baki Süha EDtBOĞLU rurtıyt Haric süruk ve aksırık damlacıilarlle eaYordacl Andrea adında blrlslne ald olan tabiî istidad ortay» koyuyorut v« bunsaldırışlar yapıp öyle civelek kurruluşAbone Şeraiti tÇlc iclD alknnızm sağlığını tehlikeye düşüren çıhr. abrliadaa yan«ının naul {îktıgı araştınllarla bu sempatiyi öylesine arttırıp dularm İstihsal müddetin» göre Bosyal de ir çok hastalıklan anlatırken onîarm Blr ayiıı maitadır Balkondan düşerek öldü &*i * 16(111 » Dün sabah «Mt 6 1a Maiımudpaşada, ğerlerlnl biliyoruı. Haricden getlrdiğimlz det ve an'anelerini de gözöminde tuT»k»lmde, VaHdeçeşmesl eokegında 87 Aitı 16OU > »«K. » Jekercl hanında Osman Raflye ald fanllft türblnin de bize göre Utihsal müddetini :arak izzetinefialeTİni rencide etmeden, numarnlı erde oturan ArUrty Nlkolaldlg Scseılk BÜOG » 64(10 » abrikasır.da da bir yangın başlangıcı ol. ve değerini Blçüyoruz. Türblnin değe iöyle hatırma gelenleri tavsiye eden adında Ihtlyar blr kadm eTlnln balkonuntuşsa da yetlaen ltfaiye tar&fıudan hemen rlnl fada gördüğümüzden tütunümüt'l amimî bir arkadaş, btr dost edası var dan düşerek ağır surette yaralanmış^ kalD i k k a t dınMığı Beyoglu Beledlye hastaneslnde 01 Oazetemlze gonderUen evrak *• ibndürüîmUjtOr, türbine karşı terkediyoruz. îı ki; bu onun halkımıza, bilhassa köyedllmesto tade olunmaz Yeniden mabkum olan mahkumlar Yoksa bu memlekette, herşey istihsal ümüze karşı olan derin «aygısını gös müştür. Üsküdar Cezaevlnde blr müddet ervel olunabllir. Türbin de. Türbinin imal erirdi. Kısaca bu memlekete, bu milmabkCmlardan bazılan arasında olan kav prensiplerile istihsal vasıtaları bellidir. te hizmet etmeğe meobur olduğunn, a Te boğuşmada bunlardan Osman yaralanmıçtı ve mahkumlard&n Durmuf. Rıı». İmal prensipleri oğrenilebillr veya bileni unun için de durmadan çalışması icab Hüseyln, kendlslnl öldürmeğe tam teşeb. getirtilebillr. Vasıtalar da imal edilebilir tiğini anlatan bir halı vardı. Radyoda ttsten Ietanbul Blrlncl Agırceea mahkeme veya Uedelile almabilir. Fakat kaça ve ne hazırladığı konuşmalar, lne Tfrllmlslerdl. Ellerlne geçlrdlklerl de zamanda? Hekmll mesele buradadır. Dı ufmaksızın mlr parçalarının uçlarını taşa «ürtüp giv şarıdakinden 100 n^üline olduktan sonra rünün birinde onun söhretini hududîaT. A. Ş . Iterek, bunları »Uih yerlne kullanmak s u . böyle bir işe girişilemez. O halde bu gibi ımızın dışma kadar taşırdı. İsviçred« retlls Osnıanı ağır yaraladıklan aablt olan >ir gazete kendisine uzun makaleteı madd«leri ithalden başka çare yoktur. urmuş, Rıza, HUseyln, dün, bu meseleden ahsis etti; Amerikada bir meşhur alolan a!tı$ar stne ağır hapse mabkum e ithal o kadar müddet devam edecektir O A L A TA ISTANBUL ki, bizdeki ile dışandaki imal zaman ve amlar ans'klopedisi onun hal tercümelllmljler'llr, Voyvoda Caddetl • ultan H«m«m ine ve yaptığı hizmeüere dair sal masraflarmm farkı, bu farklar milletlerKaçak eşya ifeler ayırdı. Yabancı memleketierd* OOmrük muhafaza teşkllatı memurlan, arası rekabette yüzde mahdud nisbetlerfSTİFAOEÜ ŞARTLARU HER TÛRLÜ MEVDUAT KABUL EDER alib Ataç hakkmda yapılan neşriyat ataklı vagonlar memıırlarının yaptıgı blr de dolaştığına göre, mahdud olsun. açakçıhğı meydana çıkarmışlardır Muharasında en çok tebarüz ettiriien nokBu sebebdendir ki, dünya tlcaret reH«r Çeşit Btnka Muamtlâtı aza başmüdürlüğü baaı yataklı vagonlar ı, dünyada hiçbir radyoda tek bir ınj memurlarının guney memleketlerlnden ka jimi serbest oldukça, ki görünüşte öyle ' çak eeya getlrdiğlnl haber almıs ve tertl bir devrin acilmak ihtimali vardır, dünya ;an tarafından senelerce idare edilen n Saati» g'bi bir konuşmanın rnevı bat alınmıştır. Bu tertibat netlceslnde son ticaveti iş böliimüne göre ayrılacaktır. gelen Toros ekspresinde yapılan sıkı blr ] ud oimaması idi. araât.rmada bağa] meımnu Salâhaddlne ald Kırk ser.eyi mütecaviz yazı haya Sağ'am ana ve babanın çocui I vallzlerde lpekll çamaşırlar lpekll r» paSQtâ"n tfany'tula* muh»b»rlîrl*varaı» nda daima sade ve öz türkçeden aymuklu ooraDlar tuvalet »ab'unlan Te rakı ları da eağlamdır. I ı BUROMAN ARIF BOLAT KİTABEVİ TARAFfNPAN CIKARILPl!. l"Jlunn>uçtur. ılmıyan Ü5tada bu gün; Yusufla Hergelecinin Paristeki güreşleri Yazan: İsmail Habib Sevnk . Amerikalıların Ortadoğu şirketi Genel direktör yakında meıtıleketimize geüyor ır İKTİSADÎ BAHİSLER J haberleri Hangisi daha ıtıühim: T Dr. Yazan: Nizameddin Âii Sav CUMHURİYET 10 Ocak 1947 Foyalan meydana çıkıyor îthalât mı9 İhracat mı? Şekerli maddelerin ffiatları Kıymetler Doktor Galib Ataç Yazan: Bakl Süha Ediboğlı ı ı *\ ı ı ı ~ ı r~ı •t^~M~>^ı«<j»j*tjTj^ıı^J>rxj«j^jxrı^Lırı» •~ "Küçük Şehir,, CÜM^IÎRİYET SELANİK BANKASI RÇMANINI FILME ALMAKIÇIN BIRARAYA GELDİLER. /....