18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 Eylul 1946 CUMHURlYET Korkunc bir ihtar! Baçtarafı 1 inci sahifede duğu için bu demokratik kontrol sistemini kabul ve tasvib etmelidir. Dün ya ölçüsünde böyle bir kontrol sistemi, milletlerarası bir otoritenin yürürlüğe geçirdiği usul ve nizamların her Baştarafı 1 inci sahifede nıayı imkânsız kılmağa matuf bulunumillet tarafmdan titizlikle idame ve mek arzusundadırlar ve Atlantik Be yordu. Bu, Sovyet tâbiyesinin menfi veçmuhafazasını temin etrniş bulunacak. yannamesinde gözetilmiş olan taahhüd hesidir. tır.» lere sadık ve prensiplerden fedakâr'JK «Diğer taraftan Trieste'de vazedilecek edilmeksizin daha ziyade sıkı dostane rejimin istikrarsız ve tehlikeli olacağı Âlimler siyaset dünyasının usullerle vucude getirümiş bir sull intibaını İtalyanlar arasında yaymak için istikbalini fena görüyorlar Londra 22 (a.a.) Avrupa mesele. aramaktadırlar. Prensıplerde yapılacak mümkün olan her şeye başvurulmaktalerini inceleyen milletlerarası komite fedakârlık, daha önemli ve dolayısil* dır. İtalyanlara deniyor ki: ingiliz ve tarafından yaymlanan raporda ezcümie daha tehlikeli taleblerin ileri sürülme Amerikalılar Trieste'yi milletlerarası bir aşağıdaki ihtarlar göze çarpmaktadır: sini teşvikten başka bir şeye yaramaz > rejime tâbi kılmağa çahşmakla, TriesteDiğer tara'tan cWasbington Post> da de kuvvetli bir denız üssü vücude ge1 Dünya şimdiden bdrleşmediği takdirde bir atom harbi vuku bula şunlan yazmaktadır: tirmek ve buradan Italya ile Yugoslav«Mr. Wallace'ın Suvyet dış siyaseti yaya ve bütün Akdenize hâkim olmak caktır. 2 Bir takım sîlâhlar kanun dışı ve Ruslarla ne şekilde hareket edilme gayesini güdüyorlar. Halbuki, aslmda, davrandıgı buraya yerleşmek istiyenler Ruslardır edilse dahi yeni bir çarpışma vukuuna si hususlarında biraz saf Ihtimal verilebtlir. fikrindeyiz. Fakat W?.11ace'm hata'.arı. ve bu bölge topıakiarmı Yugoslavyaya 3 Bilginler süratle hareket edil nın bir münakaşa T.evzuu teşkil edec». bu maksadla sağlamak arzusundadırlar. mesi için devlet adamlarını ikaz et ğine ve fikirlerin serbestçe söylenmesi •So^et hücurnlan, İtalyanlar üzerinnetioesinde hakikatin ortaya çıkacağına melidirler. de, sulhü imzaıamak için yegâne ümiBirinci nokta üzerinde duran komi kani bulunmaktayız.» din Rus ve Yugoslav tekliflerirü kabul te, millstler birleşerek, Churchill'in «NewYork Ksraid Tribune» de şun etmek olduğu intibaını kuvvetlendirmetavsiye ettiği yolda, bîr federasyon Iarı yazıyor; | e matuftur. Daha doğrusu, Italyanlarmeydana getirnvıiikleri takdirde dün. «Rusyaya karşı sıkı davranmamız dan, sulhün bedeli olarak, Rus arzu ve yanm bir atom harbine doğru gittiğini icab etmektedir. Fskat ayni zamanda iradesine baş eğmeleri istenmektedir. Bu belirtmektedir. elimizde olan bütün çarelere başvura diplomasi usulü, harbden evvelki Alman Raporda şöyle deniliyor; rak Rus halkı ile 5yi bir şekilde anlaş ıısul'.erini hatırlatmakta ve eniişe uyan«Atom süâhlarının kullanılması ya. maya ve dostluğumuzu geliştirmeğa de dırmaktadır. Rusyanm hesabl?rı gajet sak edilse bile, atom, enerjisi Istimal çalı?mamız lâzımdtr > aşikârdır: Rusyanm durumu kâfi d^reeden istasyon, santral ve fabrikalarm cede tehditkâr olursa, kimse ona itiıaz ; Amerikan hükumetine yeni bombardımanı sonunda gayet vah jn cesaretini gösteremiyecektir. Bu, hiç bir tavsiye neticeler doğurabilecek radyoaktif NewYork 22 (a.a.) New York şüphe yoktur ki. uzağı görmiyen bir siunsıırların meydana gelmesinden kor. Timest gazeteiine ^üre Amerikan m.il. yasettir. Yavaş yavaş şu intiba hasıl olkulur.» maktadır ki, Ruslar, Trieîte meseksinRapor nazi Almanyasınm demokrat letinin halletmesi lâzım gelen mesele de, mahallî ve geçici bir zafer kazanmak laştırılması bahsinde kötümser görün barışı tahakkuk ve idame, Rusya ile için bütün milletlerarası işbirliği sistemektedir. İngiliz bclgesindeki Alman münasebetleri ıslah ve mümkün mermini yıkmak tehlikesini göze ahyorlar. nüfusunun yüzie yetmiş beşi nazi tebe iyi bir şekilde muhafaza etmektir. Fakat, işin sonunda, bu. onlara fayda olarak kalmıştır. Hitlercilik tehlikesl lazete yazısıdna soyle devam ediyor: «Geçmiş olaylırın ışığından fayda sağlannıyacaktır » henüz bertaraf edümiş değildir Çün. Amerikalı'ara, kü muhakeme edilmeleri beklenen anan Ticaret Bakanı Wallace mücadeleye girişti henüz binler^e nazi vardır. Bnndan siyasetlerini yenilen incelemen:n lüWashington 22 ,'a.a ) Başkan Trubaşka, Almanyarun yakın bir gelecek zumunu göstermekle bü>ülî bir hizte yeni cemiyet şartlarına intıbakını mette bulunmuştur. Bir kere Bırîeşik man tarafmdan istifaya davet edibn bfklemek henüz inıkânsızdır. Amerikanın, doğu Avrupa dahil olmak Ticaret Bakanı V/al'acs'm Amerikada seçim propagandaîina başlaması bek'.^n Avrupanm altı memleketine mensub üzere bütün dünya ile ilgisi var. Ayni mektecMr. VVallace'ın demokrat parti31 bilgin tarafmdnn hazırlanan bu ra Ugi Rusya için de variddir. Bundan başka Birleşik Amerika Rusyaya karşı si üzerindeki büyük nüfuzunu ne supor Müttefik ır.ılletler başbakanlarile açık, azimkâr fakat sert olmıyan bir retle kulanaca^t merak edilmektsdir. dış bakanlaıına sunulmuştur. Birleşik Amerikanın dış politikası ve tavır takınmalıSır. Diğer taraftan koChurchill atom bomb^sını bir münizmle kapitaiizmin ayni âlemde bilhassa Amsrikjn Rus münasebetleri kalkan «ayıyor yaşayıp işbirliği yapmaları mümkün bu seçim propagandası ile yakından ilgilidir. Londra 22 (a.a.) Churchill'in nut dür. kunun ve Rusyanuv Avrupadaki duruNihayet hür blr cemiyet meydana g<îmunu tahlil eden solcu «Reynald News» tirmek için hürriyet elzemdir. Birleşik gazetesi ezeümle şunları yazmaktadır: Amerika, atom hususundaki bilgisin«Churchill, Fulton'da verdiği nutukta, den dünyada bariş temin etmek üzere bir İngilizAmerikan ittifakmdan bah istifade etmeli ve Birîeşmiş Milletler setmiştir. Zürich'te ise, IngilizAmeri kurulur.u müessir bir teşekkül haline Baştcraft 1 inci sakifede kan ittifakmm himayesinde ve başta koymahdır.» uçakla bir kaç gün için Atinaya gelFransa ve Almanya olduğu haide bir Ruslar, bir hükumetin tertkid miştir. Avrupa ittifakmdan bahsetmiş, atom edilmesine taraftar değiIUr bombasını da bu ittifakın «kalkan» ı YunanBulgar hududunda bir olarak vasıflandırmıştır. ChurchiH'in Moskova, 22 (a.a.) France Press çarpışma Fulton ve Zürich'te verdiği nutukların ıjansı bildiriyor: muhteviyatJ, bu ittüakları, Rusyayı tecAtina 22 (a.a.) Yaymlanan resmi Sovyet halk efkârı Wallace hâdiferid edeeek bir vasıta olarak telâkki et sile hararetle ılgilenmekte ise de. şim bir tebiiğe göre 20 eylul sabahı Doytiğini açıkça ifade etmektedir, Rusya diye kadar basm yayınları herh^ngi bir ran ile Bulgar huc''jdu arasında hükuile batı devletleri arasında, henüz hal yorumdan kaçınmakta ve yalnız Beyaz :t kuvvetlert lSO^kişilik bir .çate ile ledilmesi gereken fikir ayrılıkları ve ıarayla Wallace tarsfmdan bu kontlda çarpışarak bunlardan beşini öldürmüşunutulması gereken bir karşılıklı tahrik rapılan beyanatı ve nefredilen TeVıiğleri tür. Geri kalanlar kuzey istikametinde faslı vardır. Churchill'in plânı hiçbir şe ktibas etmektedir. geri çekilmişlerdir. Askerlerden beşi yi halletmiyecektir. Churchill'in federa] Ruslar, sürekli ve müstakar bir dün yaraianmıştır. bir Avrupa bloku hakkrndaki ısran, a siyaseti takib etmediği için AmeriRuslarrn şüphelerini kuvvetlendirmek ve kalılar tarafından hükumetin tenkid eAnkarada yeni bir polis uzlaşma görevini güçleştirmekten başka dilmesine taraftar görünmemsktedirler. bir işe yaramaz.» kursu açıldı Wallace tarafından uyanık bulurma, Amerika, prensiplerinden fedakârlık etmiyecek Başma'kaleden devim ve bilhassa devamlı bir plân dairesinde yürüdüğümüz iddîa edilemez. Yıllaruanberi Cıımhuriyet Halk Partisi hükiimetleri tarafından idare edilen iktisa<lî hayatıınızda Kabinelcr, hattâ Bakanlar değiştikçe ayni yol takib edilmemiş; devletçilik prensipimiz bile şahislara göre çok elâstiki bir şekilde kâh uzatılıp genişletilrfliş, kâh kısaltıhp daraltılmıçtır. Gcrçi hayat, daima bir prensipin mnayyen hudud ve çerçevesi içine sıkıştırılamaz. zaman ve ihtiyac değişiklikler yapılmasını mecburî kılar amma, bir parti tarafından kabul edilmiş olan iktisadi ana prensipler, o partinin Kabi. neleri ve Bakanlan değrişrikçe birbirine çok aykın fikirlere tecrübe sahası olnıanıak lâzımstelir. Aksi takdirdp, hedefe doğru düz ve istikrarh bir yol takib edilemez. Bir iktisadî plân vücude getirmek lâzımdır Filistin davası ]'(*S halledilemiyor Bajtaro/ı l inci sahiiede tesi «Doğu Arab mücahidleri başkumandanlığmın 1 numaralı tebliği» is. mini verdiği bir metni neşretrnektedir. Bu tebiiğe göre, Arab topraklarını yahudılere satanlara veya bu gibi satışları kolaylaştıranlara ve yahudüerin gizlice muhaceretine yardım edenlere karşı şiddetli tedbirler almacaktır. Tebliğde şöyle denilmektedir; «Başkumandanlık şimdilik ttngiltereye karşı silâhlı bir mücadeleye gir'şmek tasav\Tirunda değildir. Bu husustaki karar Arab milletlerinin tasvibina bağlıdır.» Bu tebliğ uydurma olmadığı takdirde basmm son haftalar içinde mühim surette bahseitiği Fıîıstindeki gizli Arab ordusunun llk lezahürü olması kuvvütle muhtemeldir. ban tedhişçi şeflerin eşkâlini elde etmek üzere teşebbüse geçmiştir. Bir tüccarın iddiası Bevin vaziyetten memnım Londra 22 (a.a.) «Liverpool Daily Past» gazetesinin Londra munabiri bildiriyor: «Mr. Bevin ile kısa bir görüşnvs yaptım. Dış Işleri Bakan! durumdan memnundu. Hattâ kendisini Filistin konferansı meselesinde de iyimser buldum. Bununla, Bakanm halli uzak görünen bu güç mescleyi pembe göstereoek gözlükler taşıdığım söylemek istemiyorum. Bakan, meselenin derhal halledileceği kanaatinde değildir. Fakat bir anlaşrra yapılacağma kuvvetle inanmaktadır.> IngilizMısır münasebetlerinde buhran Kahire 22 (a.a.) IngiltereMısır münasebetlerüıde yeni bir buhranın süratle meydan almasına doğru gidilmektedir. Mısır murahhasları, Mısır heyetinin pazartesi günü toplantıya sunulacak notayı tamamlamışiardır. Nota, tasvib edilir edilmez İngiliz heyeti başkanı Lord Stangate'e verilecektir. Söylendiğine göre bu nota evvelce Mısırlılar tarafından serc'edilen görüş tsrzını teyid etmek te ve asgarî müsaadekârlıkta bulunmıyan İnailizlerce verilmesi muhtemel herhangi bir teklifin derhal reddedilecpğirü büdirmektedir. Mısır heyetile sıkı teması olan çevreler Ingilizlerin yapacağı tekliflerin döğrudan doğvuya reddedilmesine taraftardırlar. Bununla beraber, başkan Sıdkı Paşanm tavsiyesi üzerine kabul edilen formül Mısırın sert bir hareketl* müzakerelere nihayet vermek istemediğini ve j'eni ingiliz tokHflerine kapıyı açık bıraktığım göstermektedir. K.alı Aünaya Benzeri görülmemiş bir kaçakçılık şebekesi Paris 22 (a.a.) Fransada ve lngilteredeki bütün hava alanları bugün Scotland Yard ve emniyet memurları tarafından, şimdiye kadar benzerine tesadüf edilemiyen bir kaçakçılık teşkilâtını ele geçirmek için nezaret altına alınrmştır. Merkezi Pariste ve hususî ajanları Londrada bulurtan bu beynelmilel haydutlar altın, mücevherat ve diğer kıymetli eşyayı Ingiltereden Avrupa kıtasma kaçırmaktadırlar. Fransız gizli polisi kaçakçıların Parisin şık bir mahallinde bulunan merkeEini bulmağa muvaffak olmuştur. Kaçakçıların şimdiye kadar haftada binleroe tngiliz lirasına yükselen kazanclar temin ettikleri tahmin edilmektedir. Dolaşmadığım sokak, çalmadığım kapı kalmadu Nihayet ihtiyar bir denizoı Ege adalarmdan birine gittiğini söylemiştL Beiki dönersin diye ertesi sene tekrar uğradım. Sana yanlış söylemişler, ben yalnızca mahalle değiştirdim, o kadar. Yakubun içi, tatlı bir heyecanla dolmuştu. Mütemadiyen konuşsnak iatdyordu: Sanki yeniden dünyaya geldim Yorgiya. Bu kadar uzun bir ayrılıktan sonra, seni tekrar görmek. Sokakta olmasalar birbirlerinin boynuna sarılacaklar, yıllann hasreüni EÖndüreceklerdi. Yakubun goalünde küllenmiş olan ateş, tekrar daha hararetle yanmağa başlamıştı. Yorgiya'yı sarhoş gemicilerin elinden kurtararak eve getirdiği ve onu takib edsn saadet dolu günler gözlerinin önünde bütün g'jzellığile canlanmıştı. Yorgiya, Yakubun ilk ve son aşkı idi. Genc kadmı konağa aldı. Saatlerce bevab€T başbaşa kaldılar. Eski günlerin heyecanım tekrar yaşadılar. Çarşamba günü akşamı Kumkapıdaki evde buluşmak üzere ayrıldılar. Yorgiya, konaktan çıktığı zaman âdeta uçuyordu. Eve koşa koşa gitti. Aspa?ya'nm boynuna sarılarak müjde ;a davet edilen Birleşik Amerikalüarın Ankara 22 (Telefonla) Henüz mes;österecelderi tepkileT ve bunlarm ve lek öğretimi görmemiş olan polis me. recskleri neticeler merakla be'klenmek murlarmın meslekî bilgilerini artırmak tedir. çin geçen sene açıîan polis kursu büük faydalar ^ağlamıştı. Bunu gözönünMolotofun rıücumlan bîr de tu^an Ankara Emniyst Müdürlüğü manevra sayılıyor bu kursun bu yıl da açılmasmı kararLondra 22 (a.a ) ingiliz yorumcusu laştırmiş ve kursa Halkevi salonlarmw E e r şunlan yazmaktadır: da başlanmıştır. 100 polis memurunun «Paris sulh konferansında, ttalya ile iştirak ettiği bu kurs 11 ay devim apılacak sulh andlaşmasının siyasî ve edecektir. toprağa mütealiik hükümlerini incelemeğe memur komisyonda M. Molotov'un Çanakkale Sanat Okulu Ingiltereye ve İngiliz dış siyasetine karşı sergisi yaptığı şiddetli hücumların bir manevra olduğundan şüphe edilemez. Filhakika, Çanakkale 22 (a.a.) İlimizdeki erkek )ış Işleri Bakanlan toplantısmda, İn ianat ortaokulu eşya sergisi bugün Jtöfiltere. Trieste'nin milletlerarası bir sta renle açılmıştır. Bütün Çanakkalelilerin tüye tâbi tutulması plânını istemiye is Işilerini çeken bu sergi okulun 1 yılhk temiye kabul etmişti. Bu itibarla, M. olmasına rağmen üstün muvaffakıyet teMolotov'un bu hareketi, bir ihtilâf ha min etmiş ve yapıan eşyalarm güzelliği •esı yaratarak herhangi bir karara var ıalk üzerinde hayranlık uyanduTnıştrr. Ankara sonhabar a* yarışlarının birinci hafta koşuları dün Hipodromu iktisadî hayatımızda, âdeta bir ana dolduran binlerce seyirci önünde yayasa hbmeti görecek bir plân raevcııd pıldı. Koşular umumiyetle çok güzel olmayışmdan doğan kararsızlıklaıı ot oldu. Dördüncü kcşuda Roket koşunun tadan kaldırmak, ayni partinin Kahine avorileri (Hov3ria) ve (Pclat) ı geieri ve hattâ aynı Kabine içinde Bakun çerek haftamn birirci sürprizini yaplar değiştjkçe iktisadî gidişimizi joldan mış oldu. Beşinci koşuda (Yılmazrugeri ettirmernek için çare ve leduirler en) in üç kuvvetli ası geride bırakarak almak zamant gelmiştir. Bu cîa, nariz günün ikinci büyük sürprizini yaratmış fikrimizce, maliye, ziraat, ticaret. sana nldu. Diğer koşular normal şekilde so? yi, ubşfırma ve çalışjtıa müteha?=ısla na erdi. Koşnlann teknik netlreleri: rmdan mürekkeb, ilmî bir iktisadî plân Birinri ko«oı: teşekkül ü viicnde getirmek, bu teşekÜç v? yukan yaştaki saf kan Ingilizküle esaslı bir plân hazırlatmaktır. Bu plân, hiç olmazsa, Cumhuriyct Kalk ler. Mesafesl 1200 metre. Levend birinci, Mine ikinci, artisinin iktisadî programı olur ve KaB^hsi mtişterek 'ganyana: 165 kuruş bineler, Bakanlar değiştikçc ılahi hiikiimleri e=as itibarile tatbik edilmck su verdi İkinri koşu: rctile kararlı bir şekilde yiiriimek imtki yaşlı İntriliz taylarının mahdud kânı hasıl olur. BUsbütün başka iktisr.dî pTenîiplere dayanan bir parti iküdar hsndikapı. Mesafesi 1200 metTe. Hulya birinci. Hoppa ikinci. Sankrv mevkiine «elincije kadar istikrar tt>min edilir. Herhalde, iktisadî hayatıınıza do üçüncü Bahsi mtişterek çanyana: 205. plâs°vamlı hir düzen ve istikamet vermek lere 140215 kuruş verdi. Afrodit ti°. için bir plâna ihtiyac vardır. Janti koştıırulrr.adı. ABlDtN DAVER Üçtinctt koşn: Tİç yaşl; ssî kan Arab taylarının hanArif Kaptan eserlerini öikapı. Mesafesi 1600 metre. Volga birinci, Hatay İkinci, ŞaJıin üFransada teşhir edecek çüncü. Ankara. 22 (Telefonla) Ressam Bahsi müşterek ganyana: 215, plâseAıif Kaptanın Halke'i'inde açmış oldu lere: 120 . 330 125 kuruş verdi. ğ.ı sergide, bilhassa Bursadan yapılmış Dördüncü koşu: Üç ve yukarı yaşmanzaralır bulunmaktadır. 5C den fazla ' taki mahdud ka/anolr İngilizler, Mesaeseri bir araya toplıyan bu sergi 25 gün fesi 1800 metre. devam edecektir. Bundan sonra müze ve Roket birinci, Pulat ikinci, Hovarda atölyelerde tetkikler yapmak üzere Fran üçüncü. saya gideceEk olan Arif Kaptan, bu eBah?i müşterek ganyana 1380, plâse. serlerinden bir kısrrum orada da teşiıir lere 655 . 180 175 Vuruş verdi. (Konedecektü. tes )koşturulmadı. Beşinci koşu: Dört ve yukarı yaşlı Bölge müfettişleri için bir safkan Arablar. Mesafesi 2000 metre. kurs açılıyor Yılmazruşen birinci, Tarzan ikinci, Bahsi müşterek ganyana: 890, plâAnkara 22 (Telefonla) Çalışma Bakanhğında bö : ge müfettişleri '.çin selere: 210115 kuruş verdi. îkinci ve dördüncü koşular arasüıdabirer kurs açılacktır. İki ay sürecek olan bu kursta müfettişlere nazarî ve ki çifte bahiste Hulya (Roket, Sürtük) amelî malumatlarını artıracak bilgiler kombinezonu 6420 kuruş verdi. verilecektir. Reşad KURAN ni gelip bulacağım.» Genç kadının gözlerinden iki damla yaş düştü. Ah... Rumeli, Diyebildi. Ağlamak, doya doya ağlamak istiyordu. Yakub Yorgiyadan ayrıldıktan sonra şokağa çıkmağa hazırlanırken konağın kapısondan içeriye Osman girmişti. Boludan İstanbula gelen Osman şehzadenin hususî bir mektubunu hamildi. Şehzade Selim bu mektubunda payitahttaki bütün arkadaşlarm acele olarak Rumeli +arikile Kefeye hareketlerini emrediyor ve yol üzerinde bulunan Edirneye de ıığravarak orada bulunacak olan Bosna Valisi Sinan Paşa ile Rumeli Beylerbeyi Hasan Paşanm ziyaret edilmesinj bi'diriyordu. Osman ayrıca Bolu vaziyeti hakkmda Yakuba uzunboylu tafsilât da ver. mişti. Yakub mektubu alır almaz arkadaşlarma haber göndermis, iki gün evvel Boludan İstanbula gelen Şahüı Beyi 'de gizlice konağa çağırmıştı. Akşam olduğu zaıran Ferhad Beye aid konağm büyük odasında yedi arkadaş toplanmışlardı. Bunların arasmda şehzadenin hocalığma yeni tayin edilmiş olan Halimi Çelebi de vardı. Halimi Çelebi (*) bir kaç gün içinde deniz yolile Trabzona gidecekti. Uzun müzakerelerden sonra ertesi gece yo!a çıkılmasma karar verildi. Yalnız Şahin Beyin vaziyeti belli olmamıştı. Ya. kub: Sen burada kal kardeşim, bize buradan yardım edersin. Biz İnşallah şehzademizle beraber îstanbula gelirsek tekrar buluşuruz. Diyor, Şahin Bey ıse bu talebi reddederek herşeye rağmen beraber gelmek arzusunu izhar ediyordu. Nihayet Şahta Beyîn ısrarlarrna dayanamıyan Yakub omın da Kefeye gelmesine razı oldu. Çarşamba günü akşamı hava kararırken yedi süvari Yedikule kapısından çıktılar. Yakub çok müteessirdi. Istan. buldan ayrılırken kendisinden bir şeyin burada kaldığmı anhyordu. Kendi kendine: Bizim sevmek için bile zamanımız yok. Diyordu. Fakat arkadaşlarmı bırakıp Yorgiyanm evine g.demezdi. Süvariler hiç bir yerde geeelemeden Edirneye vardılar. Bosna valisi Sinan Paşa henüz gelmemişti. Rumeli Beylerbeyi Hasan Paşa ise orduyu teftiş etmek vazifesile Edirnede bulunuyordu. Hasan Paşa ( ş«hzade Selime temayiilü olmakla beralier bunu açıkça söylemekten çekiniyor, Veziriâzam Hadım Ali Paşanm gazabma uğramaktan korkuyordu. Yalnız bir sene kadar evvel bir mülâkat esnasmda Sinan Paşaya, şehzade Selime karşı duyduğu derin bürmeti ifade ederken; Bütün amirleri başım üstünedir. Demişti. Bu, Selim istanbula yürürse ona engel olmak istemem demekti. Sinan Paşa da münasib bir vasıta ile bunu Trabzona bildirmişti. Hasan Paşanm bitaraf kalması Yavuzun muvaffakıyet ümidler ; ni çoğaltmıştı. Yakub ve arkadaşları E.lirnede bir hafta kadar kaldıklan haıde Sinan Paşadan ses sada çıkmamıştı. İkrisadî siyasetimizin ana hatlannın, ayni partinin Kabine ve Bakanlarımn tebeddülile değil, ancak birbirinrten ayrı prensipler takib eden partilerin iktiJar mevkiine geçmelerile değişmesi mâkııl ve mantıkî olablir. Kabineler veya Bakanlarda tebeddül oldukça, bir «nöbet değişürme» sözü kullanılırdı. Hu da, ayni islerde, r.ynı prensiplerln devam eicceği, yalnız vazife sahiblerinin ve mesuliyetlerin. yani sadece şahı^arın ripğişeceği mânasını ifade ederdi. Halbuki hakikatte böyle olmuyordu. İkinci Dünya Harbi içindeki şahıs değişikliklcri okseriya filiyatta, ana prensiplerde cîe büyük tebeddüllere sebah tılııyrrdıı. Bazan güdümlü veya di?Er!nli denilı'n bir iktisadî siyaset, hemen arka;ın«İ2n da serbest bir poliüka takib ediliyor, <*aha Sonra, ikisi ortası bir yol terrih olunuyordn. Bdyle olünca da tahiatile isıikrar olamıyor. başan elde. odilemiynrdu. En göze göriinür bir misal olarak Sümerbank Ycrli Mallar Pazarlarının geçirdiği istihaleleri gösterebiliriz. Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Grupıında bir müddet evvel teşekkül ermiş olan Kırklar heyeti Yerli Mallar Pazariarımn pkafinı lüzıımlu ve faydalı Itulduğu halde, birkaç ay sonra, Yerli Maîlar Pazarlarının lüzumsuz, faydasız olduklan ve kaldırılmaları kararlaştmlmış bıılunuyor. Kahire 22 (a.a.) FiUstin Arab Komitesi Başkan muavini Cemil Hüseyni Ue Filistinden İskenedriyeye gelmiş bulunan bu komite üyelerinden ElHuri, dün Kudüs Müftisi tarafmdan kabul edilmişleriir. Diğer tarafta nsöylendiğine göre, Aztarn Paşa, İngilizlerin, Kudüs Müftisini Filistin Arablarının şefi olarak kabul etmelerini temin etrrıeğe muvaffak olmuştur. îngiltere Kudüs Müftisini Filutin Arablarmın şefi olarak tanıdı Intclligance Service faaliyete geçti Kudüs 22 (a.a.) Gerek Telaviv'de gerekse sahil bölgesinde askerî idare ve zabıtanın nezaret; konulmuş olduğu haber verilmektecar. Diğer taraftan söylenildiğine göre Intelligence Service Filistindeki Poîonya özel istihbarat servisile anlaşarak evvelce Anders ordusunda subay îken halen Irgun ve Stern cemiyetlerine mensub eçenlerde, paramızın dış plyasadaki iştira kabiliyetinia dUşürülmesi iızerine bir >usım ihracatçılann malları fiatlandrrdıklarını, ithalâtçılann da ellerindeki mılları pahalıya satmaya başladıklarını, b öylece alman tedbiri tesirsiz bırakacak şekilde bareket ettiklerini ileri sürerek bana «Müsaade cdilerek mi?» diye bir yazı yazmıçtım. Bu yazıya karşı, aşağıdaki mektubu aldım: «Çok muhterem Burhan Bey: • Müsaade edilecek mi» başlığile Cum. huriyette intişar eden yazınızı okudum. Yazınızın son fıkrasmda «Biz, paramızı tüccarlaı mallannı pahalılandırsmlar diye mi düşürdük? Bir züınrenın memleket iktısadıyatma böy.e <ena hizmet etmesir.e müsaade edilecek mi?> diye sormakta yerden göke xadar hakkınız var; fakat pahahlığı yalaız kasdettiğiruz tüccar zümresi yapmarr.ıştır. İlk pahalıhk gene hükumet tarafmdan yapılmıştır. Piyasada Dulunmadığınız için bittabi bu ciheti siz bılmezsiniz. Müsaade ederseniz size bir iki misal vereyim: 1 İhrac için satılan kristalize şekerin kilosu 8 eylul 946 tarihine kadar yüz kunış iken bu tarihten sonra vüz elli beş kuraşa çıktı. 2 Karabük fabrikalan mamulâtından olan eelik demirlerin fiatına yüzda 65 zammedildi. Bu verdiglm misaller hakikatür. Alâ> kalılardan tahkik edebilirsınlz. 3 Toprak Ofisi, nıahsullerlni tngiliz lirası üzerinden satmakta idi. Bunua lçindir ki mallarınıız kolay kolay satılamıyordu. Bu idare gene İngiliz lirasile satış yapmaktadır ki son tedbirlere uygun degikUr. Çünkü satış, İngiliz lüasile olduguna göre allcı için flatlarda hiçbir tebeddül olmamıştır.> Mektubun edasına nazaran bir ihracatçı olduğunu zannettiğim muhterem okuyucumun tavsiyesine uyarak yap'agun tttkiklcrde iddialarının doğru olcîuğu; fakat biıinı mevzaumuzla alÂk.ilı olmadıjp ve bir fiat arttırılması bajis nıevzmı bulunmadığı neticesine vardım. Çimkü gerek şeker, gerek çelik ve demir, tıpkı Toprak Ofisi Mahsulleri gibi dışarıya tngiliz lirası üzerinden satdıuakta olduğu için, paramoın kıymcti tngiliz lirasına nazaran düşünce, dışarı satılan mallanmınn bu İngriliz lir csa'sından fiatlarmın Türk parasile tntart artmıştır. Bıında hiçbir jfayritabiilik giırraüyorura. Böyie olmasayılı, ihracatçılaruı evvelden yüz kuruşa alıp bu yüz kunışun harşılıjı olan şu kadar şiline srdıkları şekcri bn sefer daha ucnza almış ve daha pahalıya satarük hükumetin gırtından para kazanmış olacaklardı K.ildı ki şekerin evvelki ihrac fiatı dahilî fiattan da yüzde altmış ucuzmus Bunu şimdi ö^Ter.iyoruz. Karibükün vaziyeti de ayni. Toprak Ofisi mahsullerinc Relince. onlann satışmda bir püçIUk n)du£n kanaatinde defilım. Gürliik olursa İngiliz lirası tizerinden olan fiatını düşürijrler. Benim üzerine el koydu|um dava, bn değildir. Ne şefcerin ihraç fiatı, ne Karabükün demir fiatı, ne Toprak Mahsullerinin tıi'iliı lirasilc satış yapması bizim maişot seviyemiz üzerine bir tesir yapm.imaktadır. Şekcr, bundan dolayı içeride pahalılanmış değildir. Demir ve çelik dışan spviyosindcn uzaklaşmamak zorıındadır Toprak rnahsullerinin ise İQ fiatlannda bir yühseliş yoktur, bilâkis ucn7İama beklenmektedir; aınma tüccarlar ihrac mallarımızı müşteri bulnn^eak ümidili' fi.itlandırmakta. ithalâtçılar iss gelecek mallar pahalı nlacak diye ellprindekini satnıamaktodnlar. Eenim ş:kâyetim buradadır. Muhtprem okuyTieuman bn nokta üzerinüe beni teııvir etmesini istiyorum. Çünkü hiq sebeb yokkpn kllnda 20S0 kuruş pahalılafan zeytinyagını satanlara bu yüfeselisin sebebi sonılunca: Ankara at yarışlarının nsticeleri Nakil vasıtalarında izdiham önienecek Bojtarafı I inci saUifede vapurları 11 milyon yolcu taşıdıkları halde bu sene bu miktar 17 mılyona yükselmşitir. HaydarpaşaKadıköy ve Halic vapurlarile birlikte bu sene Denizyollarmın taşıdığı yolcu sayısı 45 milyona çıkmıştır. Yani bu vapurlaröa Türkiye nüfusu üç defa taşmmış demektir. Tramvay, otobüs, tünel nakliyatı da 20.000.000 kişidir. Bilhassa güzel havalarda kadın yolcu miktarı artmaktadır. Aynı zamanda trenlerde de çok fark vardır. Bu sene, yalnız Florya banliyösü günde 3540 bin kişi nakletmiştir. Her gün İstanbuldan 2.000 kişi trenle Ankaraya ve Anadoluya gitmektedir. Aynı miktara yakın da yolcu gelmektedir. Bu itibaria Istanbufcla nakil vasıtaları için tarife yapmak mühim bir iş hâlini almıştır. Bu geânti yalnız yaz aylarına inhisar etmemekte, kış için de önemli bir şehir işi halini almaktadır. Bu sebebden Devlet Denizyolları bu sene yapılacak kış tarifesinde birlik tenüni için Devlet Denizyolları ve diğer raüefseselerle teşrıki mesai etmekte ve mekteblerin açılması dolayısile bu tarifenin ay başına kadar hazırlanmasma çalışılmaktadu. Bu sene gerek vapur gerek banliyö tren servisleri artırılacak, geçen seneki kış tarifesine bu sene üç tren ve üç vapur daha ilâve edilecektir. Boğaziçinde oturup da geceleri tiyatroya gidenler vapara yetlşememekte idiler. Devlet DenizyoHarı t u sene bu ihtıyacı karşılamak tizere gecesaat bir buçukta bir vapur kaliırmayı idareye teklif etmiştir. Bundan başka akşam üzeri Usküdar hattına kaldırılan vapur adedi de çoğaltılarak akşamlan 17.25, 18.05, 19, 19 25. 20: 2145; 21,35, 22,30, 24,15 te birer vapur konmuştur. Usküdardan yukarı iskeleîerJe oturanlar Usküdar yolcuları fazla olc'uğundan ve ekseriyetle bu iskelede vapur karşılaşması dolayısile fazla beklenildlğinden kendilerine Üsküdar lskslesine uğramıyan bir veya iki po?ta verilmesini istemişlerdir. Ü7Üm, Inctr, kuru yemlş, falân yükseliuce zeytinyağ da üste koydu!^ diyorlar. Bizim bütün derdimiı dün elimJzdek] bir liraya aldığımız malı bugün de alaElde mevcud şehir içi vapurlan kâfi bilmemizcür. Buna mâni olan her şeyo etmek, boynumuzun gelmediğinden idare Hollandaya yedi çatmak, şikâyet vapur inşa ettirmek üzere temaslara borcudur. girişmiştir. B. FELEK AGLIYOR Tefrika: 37 Yazan: Feridun Fazıl Tülbentçi Aspasya, içini çekti. Şehzade Selim, İstanbula ancak bir hükümdar olarak gelebilirdi. O zaman da yüzlerce güzel kadın arasında küçük Aspasya'yı mı anyacaktı. Boynunu büktü, Her zamanki gibi mütevekkil: Kimbüir belki... Dedi. Yorgiya, ertesi gece en güzel elbiselerini giyerek Yakubu bekletneğ başladı. Fakat ne gelen var, ne giden. Sabaha kadar gözüne bir damla uyku girme. di. Sabahm erken bir saatinde küçük Maria, kapının eşiğine bırakılmış bir mektub getirdi. Yorgiya, heyecanla mektubu okudu: «Söz verdiğim halde gelemedim Yorgiya. Bu gece Rumeliye gidiyorum. Fakat bu yolculuk uzun sürmiyecek. Seyi verdl Şimdi ker.dini on sekiz yaşmda bir genç kız gibi hissediyordu: Aspasya, benim güzel Aspatyam, o kadar mes'udum kL Nihayet muradıma nail oldum. Bugün Yakubun konağuıda saatlerce beraber, başbaşa kaldık. Gençliğimin ateş dolu günlerini tekrar yaşadım. Zavallı, beni bulmak ümidile o kadar yorulmuş ki. Ne olurdu Kumkapıya taşındıktan sonra bir kere olsun Galataya gidip eski komşularımı görmüş olsaydım. Abla, seni mes'ud görünce, ben de mes'ud oluyorum. İnşallah sen de güzeî gün'er görürsün Aspasya, sen de benim gibi mes'ud olursun. Günün birinde hiç ümid etmediğin bir zamanda Trabzondaki sevgilinle karşı karşıya gelir SULTAN SELİM Konferans gene çıkmaza giriyor Baştarah I inci sahiiede güçlükler içinde bccalamakta ve henüz bir neticeye varamamaktadır. On dört muhtelif memleket tarafm dan İtalyadan taleb edilen tamirat meselesi henüz İtalya iktisad komisyonunun gündeminde bulunmamaktadır. Balkanlar ve Finlandiya işlerini tetkik eder komisyonu batı devletlerinin Balkanlardaki iktisadî nüfuzları meselesini ele almış ve ilk olarak Rumanyadaki mallara, Romen petrollerine aid meseleleri müzakereye koymuşsa da pek mühim olan Tuna üzerinde nakliyat meselesine henüz temas etmemiştir. Komisyonlarm çalışmalarını çabuklaş•tırmak için alınan tedbirlere rağmen konferansın bir çıkmaza girdiği anlaşılmaktadrr. Filhakika, Trieste'nin statüsü, Tuna üzerinde nakliyat gibi en mühim meseleler halledilememiştir. Bunların kısa bir zamanda halledilmeleri îmkânı da görülmemektedir. Dört büyükler gelecek hafta içinde toplanacaklar mıdır? Dört Dış İşleri Bakan muavinlerinin bugünkü toplantısı ve Bevin ile Byrr.es'ün geçen cumartesi öğleden sonra buluşmaları böyle bir ihtimali kuvvetlendirmektedir. NOT: Okuyucularunızdan Bay Salâhaddin Altınkanada: Sorduğunuz kelimenin asb, tahmin ettiğiniz gibi «ögrenei» dir. Saygılar. R F. ftağazda feei bîr kaza cldu Baştarafx I inci sahifede akrabalarmdan Sırrı Tezcan ile birlikte cumartesi gecesi saat 20 de Boyacıköyün de Fotinin idaresindeki bir sandala binerek gezintiye çıkmışlardır. Bu esnada Devlet Denizyollarmın 65 numaralı Sarayburnu vapuru yanlarmdan geçerken sandala çarpmış ve baürmıştır. Denize öökülenlerden SUTI Tezcan ile Nevin, hâdiseyi müteakıb sahilden geçmekte olan Hariş motörünün sahib ve kaptanı Ahmed tarafmdan kurtarıîarak sahile çıkarılmışlar, sonradan Baltalimanı Hastanesine nakledilmişlerdir. Yapılan muayenede her ikisinin de sıhhatlerinin normal olduğu tesbit edilraiştir. Kazaya uğrıyanlardan Şadiye ile Sevim, hâdiseye sebebiyet veren 65 numaralı vapura alınarak Köprüaltı karakoluna götürülmüşler, oradan da Haseki Hastanesine nakledilmişlerdir. Sevim sıhhatte ise de annesi ölmüştür. Mustafa Ozyiğit ıie sandalcı Fotinin cesedleri, yapılan bütün araştırm^lıra rağmen bulunamamıştır. Süreyya Kapaptan Büyükdere Savcılığı tarafmdan nezaret altına almmıştır. A M C A B E Y VE M E S K E N ! . . Dörtler bu sefer ne konuşacaklar ? Bel3dl7e reısleri de boyle ı Bu dotaşmalar bana İs1 ... Koca ş,ehir> bu ge^meleMeselâ son öohşmamda ml yapar bllmlyorum amca tanbtü hakkında yazılmış en rtmcle, tıpkı rön»gen ıpğına bir kaç çeddndi blna gördllm bey amma. ben elim degdikçe bellg kitablardan daha çok tutulmuş gibldir her şeylni j kl hepsl de bombof!., Garlb pehlr «okakJarında dolaşmaga I şeyler öğretlr. bellı eder... şey değll ini?.. A Evet amma oteyanda oturacak ev bulamıyanlar, hatta bu yüzden evlenemiyenler var kl o daha garlb 1 Paris 22 (a.a.) Bevin, 15 günlük bir gaybubetten sonra Parise döndüğü için Dış İşleri Bakanlarımn yakıni a toplanacakları sanılmaktadır. Dört büyükler tarafmdan müzakere edilecek meseleler şunlardır: 1. Dört Dış Işleri Bakanlarına, Paristen ayrıbnadan evvel beş sulh andlaşmasıru hazırlamak imkânını verebilmek için Paris sulh konferansı çalışmalarını hızlandıracak metodların tayini. 2. Gelecek hafta içinrie Dörtlerin tıt Afkast var bik edecekleri strateji ve bilhassa Iltal(*) Onaltıncı asır başlarmın mümtaz ya sömürgeleri meselesine karşı ittihaz ilim adamlarından biridir. edecekleri hareket tarzı. Mevlud Bundan ,10 gün evvel Allahm rahmetlne kavacan ve doktor namile lanılan ve her kcsln sevglsinl kazanan ve ber zamaa mllli oyunlarımızı festlvaUerds temsll edeu rahm.'tl! Abd'jrrahman Eras!anın ruhun» 2tf!Mrt salı günü öğle namazmaan sonra Tophanede Karabaş camünde Mev« ludu Şerii okunacağından arzu eden lhvanı dlnln tesriflerinl rlca ederlz. . HUseyln Eraslan J M
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle