Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İÇTİMAÎ BAHİSLER Demokrasi Solon ve Drako» Sehir haberleri İş sigortaları Kanun 1 temmuzda meriyete giriyor CUMHURİYET 9 Haziran 1946 Sanat Dünyasında Harb Sonrası NALINA MIHINA Bu güzel İstanbul, yada v« NaÖonal o guurlu şehirdrir Sosialism rejlmüıden ki küçük v« mütevasonra Alma.nyada gör 3 [*] zı tiyatrosundâ her ~ müstüm. Demek bu AristokraÖarm ekilebilecek toprakları fakirlikten kurtarmışü. Aklı, üg büyük mlllet anî? kazaları, meslek hastahkları ve a temsil yılı başında ellerine geçrrmeleri çiftçilerin elde et gibi hayatı da, sözü de bağımsız ve kimin piyesi oynana \ ^ » ^ » ^ ^ ^ i ^ » ^ , lamıs ki (Hürriyetin tikleri mahBulün yaînız altıda bırini hürdü. Her işte ve her §eyde doğru ve nalık sigortası kanunu 1 temmuzdan cağuu ezbere biUr. Tereddüdsüz bilir ki fazileti başıbozuklukta değil, prensipleri 1 aiabiinteleri, faizlerin yüksekliği, borç dürüst olmak titizliği, hak v« adalet itibaren meriyete girecek ve tatbikına tiyatrosu yıllık programını yaparken, gibi süa ve mazbut oluştadır.) Zaten bu başlanacaktır. Bu tarihten sonra bütün larmı ödeyenrjyen bcerçluların çoluk, ço kaygısı insanlarm ve insanhğın yoksulörıce hangi muharririn eserile başlıyaca Stratford'da bu yıl eskisi gibi merasim inzıbata İngilüt toprağına ayak bastıktan cuk hep birden sastılarak köleleştirü luklarını ve ihtiyaçlannı, çaresizükle i; kazaları, isten edinilmiş ve hasıl ol ;ını tayin için beynelmilel isimler araş yapılacağıiıı duyunca içime bir ateştir sonra her yerde raslıyorsunuz. raeleri, Arfccmtların diktatörce sert rini bilmesi ve acılarmı kendi içinde muş hastalıklar ile analık halinde do ürmaz, listeler karıştırmaz, Bu taçlayıp düştü. Hava meydanında akş.am yemeğMii yiBiz, tiyatro adamlan h«r yıl bellibaşlı ylp otebüsle Londradaki otele vardığımız tersve2alim idarel«ri (tireniues), alın duyması ve benimsemesi cînu hakçı ve ğumdan üç ay evvel ve üç ay sonra tahta otutruğu mtiellif, değişmez bir dâiş veren işçilerine bakacak, tazminat sanat merkezlerinde neler olup bittiğini zaman geoe epey ilerlemiştl. Ertesi gün halkçı yapmıştı. teriie, «1 emeğüe yaşamaya rnecbur fahidir. Bu; müelliflerin müellifl, şairlerin kir iıalk smrfmı sefil ve perişan et Aristokratlarla halk arasuıdakl anlaş verecek ve tedavi masraflarını ödeye şairi, ediblerin edibi büyük (Shakes yerinde göriip inceliyernezsek, dev adım hemen Stratford'a hareket ettim. Evvelki fttnkii gtueteierde mahkemenin larile ilerliyen tiyatronun yürüyüşüne mazhklann, çarpıjmalarm, kabahatini cektir. mişti. 5 ^ tafsilâtını okurken gördüm ki Reşid Mcr ayak uydurmamış oluruz. Bu batamdan, İs kazaları ve meslek hastalıkları ile peare) dir. Şikâyet teryadlannm uğultusu git aristokratlarda, aristokratlann köM ve Stratford'da vagondan indiğim zaman can. birdenbire büyük bir heyecan ve Uluslararası sanat alanmda SvOnmek tikce artıyor, yer yer ayaklanmalar bile ezici idarelerinde, açgözlülüklerinde Çalışma Bakanlığının Sigortalar Umum çin söylemiyoruz. Yalnız hakikati belirt. seyahat bizim için meslekî bir mecburi istasyondald kaîabalıktan korktum, adım feverana kapılarak mahkemeyi terkethaksız ve insaisızca halkı soymaiarında Müdürlüğüne bağlı ayn bir teşkilâtı mek için tekrar ediyoruz ki son yıllarda yettir. Harbden önce her yıl tiyatro atılamıyacak kadar, civardan gelen in mek istiyor ve Cezaevi Müdüriınden oJuyorthı. Isyan firtması yaklaşmiftı. Tefalikeyi . sezen aristokratlar, Dra buluyordu. Açıktan açığa halk tarafmı alâkadar olacaktır. Bölge çalışma mü en çok ve en titiz (Shakespeare) oymyan mevsimi biterken Sofyadan başlıyarak san yığmile doluydu. Güçlükle sokağa şikâyet ediyor. .Demokrasi bu mndur?» Londraya kadar büyük garb şehirlerini fcon'u genjş' yetirilerile arkant seçtiier. tutmuş, iddialannı destekliyordu. Hattâ dürlüklerinden ayrı olarak i? kesafeti ahneler arasmda bir tasntf yapılursa is yeni mevsim başlarken de 1 eylulden 10 indim ve taksi bekliyenlerin arkasuıa diye bağırıvor. Mahkemenin meseleyi Draknn da, arfstokratlarm menfaatle bir şiirinde cbiz> der «boyun eğmiyece olan çehirlerde birer sigortalar müdür tanbulun tiyatrosu Eusya ve Almanya eylule kadar süren Moskova tiyatro fes geçtim, Harbden önce de, yanılmıyor tetkikten sonra, sanığın şikâyet hakkını rini ve , trüfazlaTim koruyacak, hatib ğiz; isyan ımızın cezasmı siz çekecek lüğü kurulacaktu. Hk olarak İstanbul, dan sonra en ön p'.ânda yer alır. Fakat tivaline gitmeyi ihmal etmezdim, böy sam, bu istasyonda ben iki taksiden faz kabul etmekle heraber mahkemece yaDemadm «kanla^yazılmış» dediği a siniz.» Halk kendisini çok seviyordu. Bursa, Izmir ve Adanada birer nr.ü her mevsime (Shakespeare) in bir ese lelikle batıda ve doğuda atılan ileri ti la otoroobil görmemiştim. Şimdi gene pılacak bir şey olmadlğı hakkındaki öyle. Nöbetleşe yolcuları, beş dakika bile kararmdan sonra, o, sene heyecanla msnsız ve yaman^kanunları geçer'.iğe Aristokratlar da, nihayet kendilerinden dürlük kurulmaktadır. Izmir işçi sigortaları müdürlüğüne ta rile başlaması bakrmmdaa muhakkak ki yatro adımlarmı yerinde takib eder, sürmiyen sehre bırakıp bırakıp geliyorknydu. Ksram küçük ve hafif suçları olan bu akıllı ve basiretli adamın saşöyle diyor: dünyada tek tiyatrodur. Hele yıllarca yurda dönünce gördüklerimizi hemşeribile ölüm cezasma çarpıyordu. Sert ve mlmiyet ve hulusundan jüphelenmi yin edilen Sadri Aksoy pazartesi günü önce (Shakespeare) Lı piyeslerini bil lerimize göstererek onları da bu ilerle lar. Nihayet bana da sıra geldi. Şoföre < Şikâvet mi? Kimi kime şikâyet şehrimize gelecek ve Ticaret Odası sa(Shakespeare Oteli) ne gideceğimi söyşiddeÜi kaıtmlara bugün bile hâlâ Dra yorlardı, lonunda, pazartesi ve salı günleri eaat hassa tercüme ettirerek seyircilerine pa yişten haberdar eylsrdik. Bu sefer de ledim. Şaşırarak uzun uzun yüzü'.ne edeyim hâkim bey? Benim şikâyet etSolonun millet işlerine karışraası ilk con Kanunlan (Draconien) denillr. 16 da îstanbul «anayicileri ile görüşme rasız dağıtması Shakespeare'in kendi hem ilk (Shakespeare). festivalinde bu bakö. Adeta (Bu adamın dünyadan ha tiklerim bugün iktidar mevkiindedirler. Yıllarca.. süren ve binleroe kişiyi çar defa oimuyordu. Atinahların olan Sala yaparak kanun ve tatbikatı hakkında memleketi de olmak üzere dünya lunmak, Londradaki sanat yeniliklevini beri yok.) der gibi. Meğer benim gide Ben hükumetten şdkâyetçiyim> pan bu atnansn ve yaman kamınlar ne min adasını, Istanbulun ilk çekirdeği Bi izahat verecektir. Sadri Aksoy buradan yüzünde buşüne kadar hiç bir tiyatro görmek, hem de Pariste harbden sonraki ceğim otel harb boyunca askerler taraReşid Mercanm bu sözleri üzerine nun göze alamadığı büyilk kültür feda tiyatro ile temasa gecmek için bu fırsatı zans. Köyünü Sarayburnuna kurdukları ı halttıı feryadım susturabildi, ne ayakBursa ve Izmire giderek sanayicilerle kârlıklarmdan biridir. Devletin; ancak kaçırmak istemedim. Marla Stuart'ı sah fından îşgal edilmiş, daha da boşal+ıl Ankara cinayeti davası, birdenbire. bir .lanmasmıtönledi, ne de yağmaların ve söylenen Megaralılar Salamini Atinalı ayni sekilde aydınlatma görüşmeleri slyaset, bir parti ve muhalefet kavgası j dört senedenberi, yeni giriştiği bu hü neye koyduktan sonra hemen yol hazır mamış. Bnnu öğrenince tanıdığun başka şeklini alıyor. |ihtilâllerin önüne geçebildi. Haksızlık lardan zaptetmişlerdi. Atinalılar adayı yapacaktır. bir otel, (Red Hor3e) oteline gidelim, manlzma hareketine İstanbulun tiyatro lığına giriştim, îar, açlıklar we acılar halka hapsi, sür kurtarmak için yılarca dövüştüler, çok Kendisine haklı veya haksu ihtarda dedim. Talih bu ya... orası da halka kaIşçî bastanesi su, dar ölçülü kaynak ve vasıtalarına günfi, Ölümiilgöze aldaracak kadar bü can ve mal kaybettiler, muvaffak olapalıymış.. Nihayet hsrhangi blr otele bulunan Cezaeni Müdürünün muanıeîstanbulc'a bir işçi hasta^esi kurul rağmen, yıllarca evvel başlamıştnr. yük, Reniş ve sCreklrydi. Maddî ve madılar, bıktılar, usandılar, adadan vaz ması için teberru kabul etmek üzere Bir cumsrtesi sabahı, bir buçuk saat, gitmek istedim. Fakat şoför: j lesi, son zamanlarda moda olduğu gibi, Tiyatromuzda (Shakespeare) sevgisi atılmış pamuk gibi bembeyaz bulutlar mar.e".i sebeb ve saikler kaldınlmadıkça geçtiler. Gerek yazıyla, gerek sözle har. sanayicilerin aralarından seçtikleri koMercan tarafından »Demokrasi Eğer önceden telgrafla yatacak yer j Teya ^hafifletilıoedftçe, en sert ve kesin bin devamını istiyenlerl ölüm cezasına misyon faaliyete geçmiştir. Bu komisyon herhangi bir müellife gösterilen takdir üzerinde yeri görmeden uçtuktan sonra. temta etmedinizse bütün şehirde tek bos bu mudur?. lâfı ile karsılaşıyor ve sahududunu aşmi?, adeta bir tarikat bağ kumanda dairesinden çıkıp yolculara kanuT&arm bile suçlan önleyemiyeceği, çarpacak bir kanun çıkardılar. mk, hükumetten, iktidar mevkünden Bu gevşeldikten ve korkakhktan yurd her fabrikatordan işçi miktarma göre lılığı gibi manevî ve nıhî merbutiyet ha doğru gelen tertemiz yüzlü, gene kapta yatak bulamazsınız. Slzin gibi bir çok şikâyetçi olduğunu söylüyor. Samrsınız ceza Ürrıinde prensîb olarak kabul edilkişi şehre lnmeden geriye döndüler. Siı ve işçi başına beşer lira almaktadır. Ilk lini almıştır. Sanatkârlarımız, her mev. nın şu sözlerile karşılaştık: miş bir hakikattir. Bu hakikatin, ceza severlik gururu yaralanan Solon Sala toplanacak paralarla âcil bir tedbir Bim başında, bir pirin, bir mürşidin etki rüyet edilen dava, bir cinayet davası de öyle yapın.» Müteessifım, fakat keslf bulutlar hukııku edebiyatînda, tarihten shnmış, min mersiyesi diye, güzri ve heyecanlı olmak üzere İstanbulun muhtelif yer rafını saran müridler ve dervişler gibi Dedi ve benden sonrakilerl alarak değil, bir muhalefet davasıdır. Sanki bir çür yazdı, kendisini delirmi} gibi Ankaraya inmemize imkân bırakmadı sehre yollandı. Re.şid Mercan bir muhaliftir ve bu yüzmisalleri pek çoktur. DaraŞacının, satır lerinde üç dispanser kurulacaktır. Bu cezbe içinde yeni esere sarılırlar ve büve ba!tanm,szehirin, kemendle ve ibnikle göstererek, onu çarşida, pazarda, mey. dispanserleri kurmağı Verem Mücadele tün varlıklarile, ruhlarile bu üstün in tekrar İstanbula dönüyoruz. Elimde bavulum, şehre doğru yurume den mahkemeye veribnişör. Halbuki Tekrar bir buçuk saate yakm uçtuktan ğ« başladım. Hem şehre yaklaşıyor, hem davayı hulâsa edersek.su durumla kaıboğoıanm, »tfeşte yakmanm, rafaziliğe, danlarda okudu. Halk ayaklandı. Hüku Cemiyeti üzerine almı^tır. Bunun için sanın yarattığı kahplara dökülürler. met harbe karar verdi, ve rivayete göre, sonra gene Yeşilköye lndîk. Bizi sonsuz de gittikçe vahimleşen halimi düşünü şılasırız. dinsiz'.iğe, el ve kol kesmelerin hırsızVerem Mücadele Cemiyetine yardım yaİşte; en iyiye, en güzele duyulan sev nezaketle uŞurlayan gümrük ve polis harbi Solon idare etti. Megeralılar Salalığa, boğaza eritilmiş kızgm kurşun mir.den atıldı, fakat adanın kat'î haki pılacaktır. Ankarada bir doktor öldürülmüştür giden doğan bu gelenek, tiyatromuzun memurlan üç saat sonra gene karşılann yordum. İstasyondan sehre akan bu lnakıtmanm oruç yemeğe, hapislerin, stir miyeti meselesi cıktı; Jşin halli IspartaHastanenin kurulması için 300 bin sanatçılarını olduğu kadar İstanbullulan da görünce bir hayli şaşırdılar. Sebebi san seli arasmda bir ben mi böyle yersiz ve ertesi gün Reşid Mercan bizzat pove barmaksızdım acaba? Halbuki ben n» günlerin, ağrr para cezalarının ihtikâra, hların hakemliğine bırakıldı. Solonun lira toplanacak, Çalışma Bakanhğı ile da (Shakespeare) e yakınlaştmnışür. kendilerine izah ederken gözüm takvime hülyalara kapılarak buraya gelmiştim... lise müracaat ederek katilin kendisi olkaraborsaya mâıü olamadığını anlamak Een diplomasi zekâsı ve şairlik kudreti, istanbul Belediyesi 400 er bin lira ve 2 duğunu sövlemiştir. İlk muhakcmeda ilişti; 13 nisan 1946. Gene (Shakespeare Oteli) n« inecektim. için hukukçuveya idareci olmaya lîizum gene Atinah'.arın imdadına yetişti. So receklerdir. Bu güzel Stratford, o mesud şehirdir Öyle ya... 23 nisanda yapılacak tören Hangi odalann bos olduğunu soracaktrra. de cinayeti kendisinin işlediğini daima yoktur. Bunu biraztarih okuyan, etra lon Homerin şiirlerine o uslubda bir iki ki küçük ve mütevaa bir evinde edebi de hazır bulunmak için on gün evvel hakabul ve itiraf etmiştir. 20 yıl hapse fmda olatı, bitenlerebakmasını ve gör beyit sıkıştırdı. Sa'aminin Atinaya bağlı yat ve tiyatro âleminin en büyük insanı reket etmi'tim. (13) e şeamet yormak Onlar bana belkl; mahkum olduktan ve 1'argıtay bu hükUNRRA heyeti gitti Lrar boş, Othçllo bo?, Yaso bos, mü bozduktan sonra, Bolu mahkcmemesini bi«en herkes anlar. Törklyeyo gelen UNRRA heyeti delegele olan (William Shakespeare) i 23 nisan âdetim değildir ama, peki buna n« diyeyerlerden olduğunu Homerin beyitleriîe Nasıl Hoşunuza giderse, Fırtuva hep sinde, katilin kendisi olmadı|ını Iddia. Drakon karcanları açlıkları, aclları, ispata çalıştu İsparta;::ar, Homerin çshld rlnden Mr, Herbert ve Mr, Mason düu geh 1564 te dünya ışığma kavuşturmak ve lim? Bereket versin takvimdekl 13 ün gene tam elli iki yıl sonra 23 nisan 1616 uğursuzluğu yirmi dört saatin Steslne boş... tezadlan, îsyanlan djoğuran ve büyüten liğini reddermediler, Salamini Atinaya rlmlzdpn aynlmışlardır, ya başlamışbr. Suçu neden üzerine alDiyecekleToU ben de, hunlardan en dığı sualine de, «korkuyorum, söylijeda toprağır.da saklamak şerefini kazan. jrecemiyor, nitekim ertesi gün tam vaksosyal şart.arı değiştirerek durumun terkettiler. Yunan tarihlerl Solonun bu Rektör Ankaraya giiti ünlverslten'.n muhtarlyetl hakkmtlakl mıştır. ıslahma^ çabşmaktan, yani hastalıktan hilesini pek çok överler. tinde, dakikası dakikasına, Kahireye in sevdiğim piyese veya s?hsa izafe edilen, mem> cevabını vermekte ısrar etmiştir. o rahat odada geceliyecek, eski hatıraları kacunun BtVrük Mlllet MecUslnde müzaBugün îngilterenin kalbi v« tiyatro ziyade al^metlerini, bağıranları, ayakKendi arzuyu vicdanisile bir einaAradan bir kaç yıl geçtikten sonra kereslnda hazır bulunmak üzere Ünlverslte canlandıracaktım. Bu tath ümidlerin yetLn faili olduğunu önce kabal eden, lananlan ortadan kaldırmayı görettiği (İ. Ö.) 600 taribkrinde, gene Solonun Rektörü General Tevfilc Sağlam dün »kşam dünyasmın kâbesi sayılan Stratford, dik. Kahireyi en «on 1931 de görmüstüm. hepsi sfllnmlşti şimdi! tıpkı Beytlebem gibi, yıllarca unutuiup için, ölum'snçan bu ^amansız ve yaman muahedesile Atinahlar başka bir harbe AnkarBya hareket etmlştir. Şehre girdim. Sokaklar eeçilir gibi de. sonra inkir eden Reşid Mercan şimdi kalmışü, uzun zaman (Kahraman'ar Bu kısa on bos sene içinde şehirde ne karunlar mtüessir ve faydalı olamadı. daha girdiler. Seçim hazırlıklan büyük deji^klik var. Kahiro ne kadar ğil. Bu şehir Stratford olalı böyle ka de «Demokrasi bu mu?> diye bağınyor Yaratıcısı) nın dünyaya geldiği kutsal r. sasyal şartlar halSirhalılar Delt mabedinin kutsallığmı Dün Vilâyette Vall muavlnı Ismaü Hakkı güzelleşmiş, ne kadar şenişlemlş, ne ka labalık eörmemiştir. Her çift bir halka ve iktidar mevkiindeki hükumetten şikın açlık ve sefa'.etini arttırmakia de bozacak hareketlerde bulunmuşlardı. Baykalm başkanlitunda toplanan kayma toprak gibi değerloncmedi. Ancak bü dar kalabalıklaşmış... Şaşılacak şey! I ve sokaklar katmer katmer bir zincir... kâyet ediyor. defterlerlnln hazırlanmasi vam etti. Cinayctin akabinde «doktoru öldüSolon Yunanları birleştirdi ve Cirhalıla tamlar scçlm diğer işlerln yapılması etra yük şairin ölümünden bir buçuk yüzyıl Kahirenin bütün güzelliklerine rağ Aralaruıa kapıhnca çözülmeğe imkân ve »eçlme aid sonra, onun kahramanlarinı oynamakla ren benim» diye tesllm olmasını \e En kanh ve zalimjyıldırmaların (terreur ra karşı kutsal bir harb açtırdı; mfite. fında bazı Itararlar vermiçlerdlr. çöhretini kazanmış olan büyük aktör men ben diken üstündeyim. Her an, u yok. Talihlmi denemek İçin bir otele gir Ankara mahkemesinde de bn itirafl fi tedhiş) bile »tesirleri geçici olmuştur. cavizleri mağlub ve esir ettirdi. Şlmdlye kadar Beledlyede ça'.lçan aeçlm (David Garrick) 1769 da bu şehre önce çakta ne. zaman yer bulabileceğimi so dim. Güleç yüzlü sahibi, kendisine aynl 620 de Atinalılar, yeni bir tehlikeye ljürosu dünden ltlbarcn Tliayet lçtlır.a M İngilizlerin ilgisini çekti. Doğumumın üç ruşturuyor, hemen her yerdçn ümidsiz derd için'başvuranlarm, bilemem kaç zerinde ısrarla durmasıru ona hükunıet Yaşamak hak ve haysiyeüni kaybetlonuna na&ledUmlş ve burada laal'.yote m?k korkusu bazıkere insanlaıa ö'.ümü düşmüşlerdi; yılı ku'lamrken Charles cevab aldıkça tepeden tırnağa kadar si yüzüncüsü oldu|um halde somurtmadan, mi emretti? Önce ckafil benim. diye seçlmlndo hazır yüzüncü Megarali bir şef bir kaç yüz avene başlamıştır. Şelttr Mecllsl İçin bir leme be? Dickens'in teşebbiisile, bu şehirde drima nir kesiliyorum. Varacağım yere bir an terslemeden (hiç. bir yerde, hattâ tavan kendiliğinden ortaya çıküğı ve adacana minnet saydEracak kadar kuvvetlar.an seçmen Sefterlerl lenir. Teker teker 'ürkütülebilen insan sile gelmiş basltm yaparak Akropolu kuru? Terllmekte ve bu hazırlıklan mahalle (Shakespeare) in hatırasım ve şahısları önce ulaşmak istedikçe, olduğum yere arasmda bile yatak bulamıyacağımı) ke leti yanhş yollara gotürerek uğraştırdılar, cemaat, cemh'et, mület halinde zaptetmiş ve tahkim edorek iç kaleye muttar ve Uıtlyar heyetlerl kendllerl yap nı canlandıracak bir tiyatro kurmak fikrl mıhlamyorum. Kahireye vardığımın haf sin olarak anlattı. Akşama yatacak yeri ğı için, asıl hükumet, Reşid Mercandan makta toplanarak emel ve elbirliği yaptıkları, yerleşmişti. Atinalılar Akropolu kuşattı îıaJlede ldller, Meb'us scç^r.l İçin her ma doğdu ve 1877 de ilk taşı kondu, iki yıl tası yaklaşıyor, bir türlü tayyarede yar olmıyan tam bir serseri haleti ruhiyesi şikâyetçi olmalıdır. Oç M}1 bu Işs rftraur edllecek ve Gün geçtikçe etrafmdaki esrar bulutö'ıümü göze alacak kadar ceâurlaşırlar. lar. İçerdekiler canlarına ilişilmemek şar 7(X1 lslm doldurana beş lira verllecettlr. sonra bu tiyatro (Kuru Gürültü) piye bulunamıyor, bu gidişle bulunmasına da İçinde yürürken eskiden meşhur romantile teslim oldular. Atina komutanı Me Llse Te Ünlverslte ögtencllerlndea de latl sile ilk festival mev=iminl açtı. O tarih imkân yok, çünkü nöbet bekliyen, ben cı (Marie Cor«lli) ye aid olan, cephesi lan kalınlaşan bu kanşık ve garib dafedaileşirier. cElle gelen düğün bayraTn> ten 1926 ya kadar, gittikçe artan ziyaret den önce gelmiş, birçok klşi var. Yolcu yarı (Tudor) yarı (Georglan) üslubun. vanın kördüğümlerini, Türk adliye&l sözü, zorlııJdar karşısmda yığın daya gacles bunları ve bunlardan mabetkre lade edUccektlr. sığınanlan öldürttü. Bütün Yunanlılarca çilerile bu küçük şehir dünya ölçüsünde lardan birinin mazereti çıkar da gide daki (Mason Croft) binasınm Ostünde bakahm nasıl çözecek? nışmasının (soli darite de la foule) halk Yeni bîr parti için müracaat mezse yerine, sıra behleyen tüccarlardan (British Council) levhasını gördüm. Bugün, ortada bir hakikat varsa o da, litaDbul Barosu avukatlarmdan Esad bir sanat merkezi haline gelmişti. Günün dilile söylenmiş karakteristik bir ifade kutsal sayılan kaidelere dinsizce tecavüz edilmiş; kanla ödenmesi lâzımgelen bir Adll MUsteoıblıoğlu İle avukat Macld Güylü. birinde bu tiyatro yandı ve tiyatrosuz birini seçiyorlar. Harbin doğurduğu iktlBuradan giderken Ankaradaki (Kül bu bulutları ilkönce, hangi sebeble osidir. sadî sarsmtıyı hafifletmek için bütün getnl kaynak ustaba^ılarından Dıvan KiiAtina aristokratarı, Drakon kanunla günah işlenmişti. Cinhelilerin başına ge ftacıoglu matbaa maklnlstlerl başkanı Azlz şehir gene gblgede kaldı. Nihayet bütün ümidler, tüccarlann haricden sağlaya tür Heyeti) nden Londra merkezleri için lursa olsun. Reşid Mercanm katilliği len tanrısal felâket Atinalılarm da babir mektub almıştım. O hatırıma geldi jüklenmesinin yaratmıs olduğudıu. > dünya rmT.etlerinin, bilhassa Amerikarının susturamadığı şikâyetleri, bast:raşına gelecekti. Diğer taraftan Megarali Üstaydan mürekkeb bir müessl» heyeti Tür nın yardımile toplanan iki yüz bin Ingi cakları dövize bağlanmış. Bunun için ve bir ümidle iceriye girdim, Büroda^i madığı ayaklanmaları, kanla boğabi'ir lar da tekrar Atinaya harb açmışlar klye Sosyallst partlsl namlle bir partl kurtüccarlar bu aralık askerlerden de daha gene kızlar müdürlerini çağudılar. Çok di; fakat kecıdilerf azhk, halk çoğun Salamini zaptetmişlerdi. Atinahlar Me maJc Ozere Vllâyete müracaatte bulunmuj liz lirası harcanarak (Royal Institut of imtiyazîı. temiz giyinmiş, nezaket ve dddîyetin British Architects) tarafından tertib lardır. luktu; sonra^da kendilerinin servet ve garalıların intikammdan ziyade TannNihayet, Londraya uçan büyük bir canh b!r örneŞi ffibi. fiizel. gene bir kaedilen proje müsabakasmda birinciligi kuvvetlermin, \ ka^mağı ve vasıtası ça lann gazabından Jânetinden korkuyor Demokrat Parti üsküdar şubesî tayyarede yer bulabildim. 21 nisan sa. dın geldi. adı Miss Phyllis Mann... MeseMevlud Dcmokrat Partlnln Üsküdar teçkllitı ku kazanan Miss Elisabeth Scott'un plânı lışan ve çahşkan kolîan kırmak işlerine lardı. Atinalılar tekrar Solonun aklına bahı, tam altıda, dört motörlü uçağırmz leyi kendisine anlattım, sehirde bir yer SüTarı tümen komutanı merhum TUmrulmuş, aza kaydına başlanmıştır. Kayid üzerine bu yeni tiyatro yapıldı ve 1932 geımezdi. Diğer taraftan «orta» smıf da ve meharetli tedbirlerine sığındılar. nıuamelesl her gOn 17 . 20 arasında Do den itibaren (Shakespeare Festivali) 23 Alısır topraklaruıdan havalandı. Tunusa bulabilmek için tavassutunu rica ettim. general Terflk Top?unun ruhuna Jthaf çiftçilerin ve ifçilerin sınifım tutmuş, Solon Aristokratlardan 300 kişilik bü ğancılar Aball sokak Göntll apBrtımanı nisandan eylule kadar olmak üzere, bir kadar çölü doğudan batıya, sonra Akde Kimbilir sabahtanberi jjöyle kaç müra edllmek üzere Çorluda Orduevl yanındakl Slnan camllcde aristokratlara uzlaşma tekliiir.de bulu yük bir mahkeme kurdu. Günahlıları 3 üncü katta yapılm&ktadır. haftadan altı aya çıkarıldı. Her festival nizi, Fransayı güneyden kuzeye geçerek caat, kaç ricayla karşılaşmış ki, o da be. He'ludu Şerlî bugUu 9 haziran 946 günü okutulacaîmdan dost v» Buyorlardı. sürgüne mahkum ettirdi. Giridli Epi racağı muhakkaktı, Atina son günlerini yılında Shakespeare'in otuz yedi eserin akşam saat yedide Londra yakınmdaki nim gibi ümidini kesmiş. Bir arahk gene akrabrlartle lhvanı dlnın teşriflerl rlca kadının yüzünde, bulutlar srasından ha olunur, Atina, site devletinin hslk sınıfı menidi getirttL Kurbanlar, törenler ve yaşıyordu. Bu karışık ve endişeli du den en az sekizi sahneye konur ve her hava limanrr.a indik. İstanbuldan Londraya kadar şu kısa ni bir giineş çiz?isi sızar, öyle iyi bir üçe ayrılmıştıt kutsal âyinlerle şehri, manevî kirlerden rumda herkeain aklma, gene Solonun hafta bu sekiz ayrı piyesi görmek kabiltemizletti. Hem korkusunu ve telâşını aklına ve isabetli tedbirlerine sıgınması dir. Bir mevsimde haricden Stratford'a tayyare yolculuğu sırasmda en çok tak değişme oldu ve bana: 1 Dağlıîar (Diyakriii, bir lıalk Merasim programına bakıyorum: aşağ giderdi hem de Tanrılarm gazabmı yu tabiî idi. Öyle de oliu. Solon jreniş yet ;elenlerin sayısı ortalama (200,000) se dir ve hayranlıkla gözü çeken şey, hava Bu akparrlık bizde rnisafir kahnız.. yukarı barış yıllarmm eşi. hükumeü, slerinde çalışan ve çoğu yirrnislne bas LSkin yarm o kaMıîmız odaya davetlimuşattı Maddî ve manerf panikten gilcre ve oy birliğile arkond yapıldı. yirciyi bulur. 2 Ovalılar (Pediyei), oligarşiyi, Oooo... tiyatro saati yaklaşmış.. mamış gene Ingijizlerin sıkı disiplini, lerimiz selecek, boşaltmanız lâzım... 3 Yalıboylular (Porali), ikisi or kurtulan Atinalılar da Salamini düj (I. Ö.) 594. İşte zümrüd gibi çımenlerin ortasında 3 ciddiyeti, inzibatı, emniyet verici halleri mandan kurtardı. pedi." ve içmde bembeyaz kuğularm süzüldüts'i bir rejim istiyorlardı. Ben ilk defa olarak Stratford'a 1934 yı oldu. Ne olur Allahım, birinden birinde Solon bir «îefa daha Atinanuı ve Aîrimden (yanna kadar Allah kerim) ğü şu Avon umağının kenarında her taDrakonun şidetli kanjnları işi çığrınAtina 5 yıl sonra daha büyük tehlike tinalıların imdadına yetişti. Akıllı ted lında gitmiştim. O zamandanberi vakit bir parça lâübalilik olsa, bîraz bsşıborafl kırmızı ruğladan yapılmış tiyatro dan çıkannıştı. Devlet işleri sarpa sar ile yurddaşlar arasında iç harbi felâke j birlerle kördüğümü çözdü. Kafasınm ve para buldukça 23 nisanda'oraya bir znkluk etseler, şımarık şımarık şakalaş diyerek te^ekkür ottim. Benl epçy terleten bavulu odama bı. Kapısma doğru akan insanlar sanki ırnuş, raillet bir çıkmaza girmişti. Aris tile karşılaşmıstı. Düşman içte ve iç ve vicdanının ışığile, kurtuluş yolunu kaçamak yapar, törende buîunur, bir salar, sırıtsalar... iş sırasmda bir an baştokrat, şehirli, köylü, tüccar, esnaf, lerde idi. Bu tehlike, sitenin varhğını buldu. Hem Atina>i ve Atinalıları kur hafta içinde bütün eserleri seyreder, dö arını çevirip başka tarafa baksalar.. rakıp hemen akşam için tiyatroda yer makla yarışıyor... Uzakta, şu (Kuğular her sınıftan herkes tehlikeyi seziyor; Atinalılaruı hayatını tehdid ediyordu. tardı. Hem de insanlığın, erişilmez ner gelirdim. Lâkin dünya harbi baş'ia birbirîerile bir kelime konuşsalar!.. Ben :eminlne başvurdum. Bu akşam festi Yuvası) nın ötesinde güneş kıpkızıl bacanmı, malmı tehdid eden ve ılk uğul Eğer içlerde bir harb başlarsa, dışarda , bir hulya gibi arkasından koştuğu de yınca ne bu sanat hareketlerî, ne de gi bu genclerin daha da, sıkı yet'ştirilm;ş valin ilk piyesi olan (Fırtına) oynamyor. tarken, ben hem tiyatroya yürüyor, hem decek yol kaldı. 1939 danberl görmediğim j lerini Sovyet inkılâbını müteakıb Rus i Yarın 23 nisan. Shakespeare'in BU de beni bu skşam sokakta bırakmıyarı tulan kulakları tznnalayan, isyan ve fıısat bekleyen düşınanlarm da saldı1 mo!<rasi yapısını kurdu. karşıdaki evde doğumunun yıldönümü... Tanrıya şükran borcumu ödüyorum. ihtilâl belâsmı, iç ve yurddaşarası felâketini görür gibi oluyordu. ZihinŞimdi bu başlığı Ver bana.. korkma yarm veririm. dedim. Halecandan leri ve gönülleri anarşi ve umudsuzgörünce size bir Siz herifiderken herif sizi trrtık çatlıyacağım!» Heluk kaplamıştı. Herkes korku içindey. aşk, bir sevda tnalamasm.. rif şaşırdı. Neden ?> di. Kimsede yaşamak zevk ve kıymecerası anlatacağunı Bırakırsam öyle clacak. Hçle baka. de3i. «Ötetiler çati kalmamıştı. Herkes kendi bajmm zannetmişsinizd i r. Inn.. dedi. kacai diye korktum> derdine düşmüş gibiydi. Her şey karışık, Ne münasebet aziz cevabını verdim. Biraz sonra herif sordu; her taraf karanhktı. okuyucularl Böyle <Neyi çakacak?» de Affedersiz, ayahyolu... Bu karanlıklar içinde parlayan tek şeyleri slze anlata. yince <Uzatma caVefik hemen fıriadı,. tir ışık vardı. Yaşlı gözler, yaslı gömam.. çünkü başım. nım, hep ispat», karo Buyurun, göstereyim.. nüüer oraya yönelmişti. Bu kararhk ve dan geçmemlştir. çapraşık çıkmazı yalnız bu ışık'a ay İmdi sakm bu küçük isimden bir Ve çıktılar.. biraz gecikerek önce Ve dokuzlusundan başmasam da vakit geç:rmek için gider seysultarum.. diye alay ediyor ve muttasıl fik, sonra herif içeri gırdi... Tekrar oyu ka kâğıd yok mu?> dınîatabilir, umudu, götıüllerin tek ie tutkunluk manası çıkarmaym! rederdim. O grupun yani oyuncularmkaybediyor. na baçladılar.. Vefik benden aldığı yirmi de3 lnce büîbütun se'lisi idi. Bilmem size de söyledim mi, ben oyun içinde bana en yakın olanı, Vefik idi. Bizimkiler memnun. Sevincleri gözle kâğıdı da verdi. Bakalım ne yapacak afalladı. Ben o sııa «Sen oenım payınu Bu ışığı bir adarn tutuyordu. Körle oynamam. Yani oldum bittim oyun oy Vefik açıkgöz, ama her manasile açıkgöz rinden anlaşıhyor. Hele Vef£^ msmmı derken yan cebinden iki onluk daha çı ver. Ben gideceğim.> dedim. O da «Yaşen düğjmü o!sa olsa, o adamın, kes namaz değilim. Bir muharririn Allcen hayatın sevab ve günahlaruu elinden niyetten cigarayı ağzma ters alıp ağzını karmaz mı? Ulan hokkabaz mı nedir bu rm görüşürüz> cevabını verdi Ben ısrar kin zekâsı, derln bilgisi, geniş tecrübe giz oyununa kadar hepsini oynamış oL geldiği kadar tatmak istiyen bir delikan Geç kalma!. yaktı..» oğ'an.. diye bir müddet düşündüm.. saat ettim: «Ben yarına ksdar bekliyemem. si. yüksek vicdanı, büyük yurdseverliği »ası gerektîr. Ben de öyleyimdir. Amma h idi, delikanlı dersem siz onu ortay3şlı Peki.. Bir ara nefes alalım dediler.. koyun ilerlemiştt. Fazla kalmak isterdim amma Hele ver ne varsa» diye cebine el attım. çozcbiürdi. Mucizeyi yalnız o yaratabi oyun var, oyun var. Meselâ gencliğimde anıayıverin. Bir akşam tramvaya binerAyrıldık.. eve geldim. Yemek yedim. tüccarı lâfa başladi: galiba ertesi gün er^en kalkmak mı îâ Bir tomar aldım.. o aptesar.eye git*i. lirrii: Solon! es:ralmaca, birdirbir, kaydırak oynardık. ken kolumdan biri ç2kti; baktım bu.. Ben de içerı girdım. An'aşılan ayakoDokuz bujuğa doğru Alinin evine gittiSolon Sülâlesini Tarsrılar (Nep Yutmacasına zıpzıp oynadığım da olur Afandim.. bu îstanbul gozel kasa zımdı neydi.. onları olduğu gibi bırak. lunda paraları sıkı yerierine yerleşi'r Bu akşam Alilerdeyiz ha! ğim zaman onları masada bakara oynartım, eve döndüm. . tjn =r Poseidon) vardıran, Atina kral du. Uzuneşeklen hoşlanmazdım. Ne oluyoruz yahu? Ne kolumdan ken buldum.. İlk işim önlerine bakmak badu*. Lâkin birez coa (can) sıkar. Ge Otur yahu yarım saat daha! dedi miş.. Evde tomarı saydım dört tane on çen sefer unbin heyvan getirmişem. Alİ£r:ndan Kodrus'un neslinden gelme, Neyse demem o deme değil; yani çekiyorsun? beş lira imiş. Allah bereket... oldu. Velikte biraz lah size inandırsın. Satmadan kaçmışam.. îer amma dinlemedim. eski ve rrieshur aristokratlarm aristok ben oyun oynardım, oynardım amma çopara var. Hüsnüde e Ne kâğıd vardiiü, ne efendim kadın.. Ötekiler ne olmuş?.. Binersin de bir daha seni göreır.em, Ertesi gün Vefikten ses çıkmadı. İk'.nratı bir aıledendi. cukken yutmacası olmıyan eğlenmesine diye telâş ettim de ondan. Unutma saat peyce. Koyun tüccarı Ne alscak karrlesim. Paraları b:t Aman ağa, dedim. Arıtık Istanbul ci gün akşamüzeri gazetede iken çıkagei(10 1 639 yılında, Atinada, bir riva oyun oynardım. Şimdiki oyunlar frenkdediği herifin önü di.. gülerek: mış. Herif ev sahibine yirmi kâğıd mss. da da canınız sıkılırsa.. sizi Parise.. yete göre de Salarnmde doğmuştu. Ba lerin dediği gibi ya aşk oyunu ya meşk. dokuzda gel.. Alilerdeyiz, îstersen daha bomboş. Anlaşılan erken gel meze yersin! Al kardeşim şu paranı uğurîu gel raf bırakmış çıkm:ş, gitmiş.. Dün A.iyi Yok efendim! Affedersin. Biz ey'e bası israflarile ailenin sen'etini mah Memlekete bir kâğıd sevdasıdır sardı. tezcâhı kurmjş'.ar.» Ecrdüm: Masrafı kim çekiyor? demedik. Yaniya, kimseyi tanımadan di. vpftiği için So'.on genç yaşmda ticaLâkin evvelâ size Eskiden biz rejmî dairelerin kâğıd tir Ne oldu?. Hep beraber. can sıkılır efendim. (Vefiki göstererek) Nasıl bir yağh koyuncu daha gerete atılmaya ve uzun seyahatlor yapherifi çizeyim: yakiiiğinden şekvacı idik. şimdi hususî Neden o? Allah razı ola. Beysfendiyi Haydarpaşa Doksart beş lira kârla kalktım.. tireyim mi? diyecek oldum.. Açtı ağzım, rnsya mecfcur olmuştu. Mısıra. Kıbrısa, sosyetelerimiz de kâğıda düştü, Gelsin Karayağız, kaşlı da tanıdım.. o buraya getirdi.. Ama ben Sonra anlatırım.. yumdu gozunü.. Hakkı da var. Çoc.ık Çok sürdü mü?. Kürük Asyaya gitmiş, oraların büyük iskambil, gitsin iskambil... gözlü, palaya yakm bu kâğıdı iyi bilmüyürem, vallah! Ben öyle mahiyeti meçhul toplanadam'.arile tanışmış, s;örüşraüş, konuş Hayır, ben senden on dakika sonrr tamara yedi yüz elli kâeıd vermiş. Hüsbüyücek karabıy:kh Ötekiler de; reu.ştu. Dünya, memleket" ve mil'.ct iş Onun için ben bu oyunu oynamam, oy tılara gelemem. bir adam. Ü=tü ba Aman Tbrahim Bey, sen de bilmez çıktım.. Dinleü. Efendim herif kazan nü de beş yüz.. Ra.fi bilmiyorum.. namam ama seyretmesini, dostların birmağa başlayınca ben rrantara bastığımızı leri hakkmda derin ve ger.i? tecrübe'er Uzatma, bir koyun tüccarı var. O şı temiz.. göğsünde kalın bir altın kös Onlara bir şey demedin mi?. sen kim bilecek.. diye yağcriık ettiler.. anladım.. vire herıfe dikkat ettim. Bir ve bilgıler edinmişti. Zaten Solon yiik birlerini nasıl zevkle tırtıkladıklaruıı för nu tırtıklayacağız.. * tek. Elinde bir büyük hakik yüzük, bir ve tekrar oyun başladi.. Dersem beni parçalarlar.. nedea meyi, insanların oyıuı adı altmda birkaybediyor, iki üç kazanıyor. Bir de ne eek ilhamlı, büjaik bir şairdi. Ağır ve birlerinin elindekini almağa, terbiye, de basur halkası.. setresi de temiz.. he Ha! Yagh mı herlf?.. On dakika sonra bızimkilerin nevri göreyim.. hep çektiji dokuzlular ispati söylemedin diye.. itidalli koıruşurdu; fakat icabında irsan edeb, namus, haysiyet dairesinde para Yağh da lâf mi kardeşim tulum rif hem oynayor, hem de Kürd çivesile döndü.. baktım. Yavaş yavaş hepsimn !le karo.. ulan insan bir kere de maça ya Bari herif orada iken işi açığa vukütlelerini sürükleyecek kadar derin sını soymağa nasıl çalışüklarını seyret tulum.. All, ben, Hüsnü, Raif..# erfanı şjıkalaşıyor: önündeki paralar suyıınu çekmeğe baş hud kupa çeker değil mi ya! Haa. Bun raydın. Hiç olmazsa... rranalı, hçyecan verici güzel söz'er söy meyi pek severim.. Hay Allah gozün kör ola.. dağlı ladi.. herif iki elde bir dokuzlu buluyor ile masraf ediyoruz. İş harazaya şeMr. ben pararnı a!aleven. sevimli ve olgun bir haiibdi. misen, popoz misen! Bene ne gelirsen ve paraları topluyor.. baktım Vefikin da bir iş var. MeŞer herif kolunda kâgıd mazdım.. dedi.. ayrıldık.. Şimdi ne za Sermaye? saklıyormuş. Hani aptesaneye çıktıydık Ticaret onu çok zenginleştirrr.emiş. elı tıtremeşe başladi.. bir cigara yakîı.. ya! man 'aslasam: Bende valdemin lek taş yüzüğünü behey... falan fi'ıân.. Bu dediğim son harbden önce olmuş ama kimseye muhtac olmıyacak kadar bir şeydir. O zamanlar arasıra gittiğim Emniyet Sandığmdan çıkarmak için verKız çekti mi; acı acı çekti. Yanındaydım, bana eğı'.ü: Evet! Nasıl bir koyuncu buldunuz mu? Voy yosma hanum.. hoş geldiz, sa Yirmi kâğıdm var mı? (•) Bundan evvelki yazılar 2 ve 5 ahpab evlerinden birinde sık sık masa diği üç yüz kâğıd var. İşte o zaman kapıdan çıkar çıkma? diye sorarım. fav geîdız.. lâkin biz tokızlî bcüerez. Var. lar kurnlup kâğıd oynamrdı. Ben oyna E! Haydi hayıriısı.. îîalbinıi göstererek: Şuraya bak yahu! 1 haziran tarihli sayılarımızdadır. B. FELEK Yazan: ŞÜKRÜ KAYA Shakespeare Festivali Yazan c Reşid Mercaıım şikâyeti nkara dnayeti davasmda, hakikat ve adaletin tecellisini beldeyerek hiç bir şey yazmıyordum. Çünkü kanun ve vicdandsn ilham alan hakimlere tevdi ve emanet edilmiş bir davaya bakıldığı sırada, şu Teya bu şekilde mütalea beyanını doğru bulmuyordum. Halbuki aldığı esrarh şekil ve halk efkârmda uyandırclığı büyük merak dolayıslle bu dava, ga;etecilik bakımından çok cazib bir konu olmuştu. Birkaç defa ben de aklırna gelenleri yazayım, dedim; sonra vargeçtim. Fakat bugün bu davanın esası ile değil, muhakeırenin btr safhası ile alâkalı bir nokladan bahsetmekten kendhni alamıyorum. J Muhsin Ertuğrul I 1 ŞIJ KALBİME Yazan: BAK ! \Bur Burhan Felek