Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎTET 30 Haziran 1948 j Kaybettiğimiz Milîi Pcğerlcr !!'!!!:!«!!! ilHÜFl'liiüül'.lMIMü'IJIIIlHIKIIIIIllUllHI Terbiye inkılâbcıiarımızdan İhsan Sungur Eroin kaçakçısı Yazan: Prof. Mustafa Şekib Tunç İlkokullardan başhyan eğitım ve öğ dershanesine kabul edilmlştim. Bu îhletim inkılâbrmızın bugünkü seviyesi san, Türkiyenin NewYork sefaret kâdaha yüksek diğer okullara nazaran tibliğini bırakarak yeni öğretim usulüçok daha modern bir vaziyettedir. Orta nün müjdecisi olmağa gönüllü olarak .okul ve liselerimiz ilkokullara nisbet atılmış olduğu harikulâde bir şevk ve Je geri kalmışlardır. Bunların iikokul meharetle verdiği derslerden ve ken lar kadar modernleştiği giin üniv^rsite disini canlı, faal bir hayranlıkla dinli1erimizde yeni bir hanaleye şahid oia yen ve icabında parmak kaldırarak iscağrauza hiç şüphe etmiyelim. Bize bu tedığini soran çocuklara yaptığı tesirkanaati veren şey, Türk terbiyecileri d«n anlaşılan Müikiye birincisi «ihsan nin çayrek asn geçen bir zaman içinde Efendi» nin ta kendisi idi. Onu bu mu. <3ört elie sanldıfcları bir işi kat'î bir vaffakıyete eriştirmckte birinoi Smil başarı ile modern bir yola koymuş ol bir öğrenci ve öğretici olarak yaratılmalandır. Diğer bütün eksüdik ve mış olması, ikincisi de Amerika mekgeriliklerin ayni ideal gayretile crtadan tcbciliğinden .ve Ingiliz dilinden bu ya. kaldırılmaması için hiçbir sebeb yok ratıli} nisbetinde istifade etmiş olmatur. Elverir ki evvelâ hakikî kusur ve sıdır. eksiklikler tamamile ortaya konmuş, Aradan gene yıllar geçti, ben IdareBonra da bu acılarm halkta uyandıra ciliği terkederek hncalıŞa geçmiştim. ,cağı heyecanla terbryecilerimzin yara Cenevredeki tahsilimden döndükten tıcı hamleieri bir kere daha şehlandı sonra, yani geçen Büyuk Harbin son rıîmış olsun. 3'il'annda Çapadaki «DarülraüalümEtı Bu küçük mukayese, ilkokullar üze Aliye» ye terbiye hocalığma taym e«•inde işliyen ilk terbiye inkılâbcıları dildiğim zaman öğfetmenler odasında tnızın kıymet ve ehemmiyeileri üzorin ıkarşdaştığım simalar arasmda onu €Ude daha dikkatle durmağa' ve ayni za sulü tedris> hocası olarak Mülkiyenin ,«nanda taze bir cesareüe yeni bir ham Iresmî kıyafeti'e gene redingotlu olarak (iede bulunmanın xamanı gelmiş oldu bulmuş, iki yıl beraber çahşmıştık. fğunu hatırlatmağa vesilp olacağı gibi Tatbikat okulunda yeni ögretinı mejçeçenlerde ölumile acılancbğımız Millî todlarını senelerce fiilen tecrübe ve (.Eğitim müsteşan İhsan Sungunun sah tatbik etmek si'retile mevzuuna son sında terbiye, inkıiâbımızın. en möhim derecede hâkim olan İhsan Sungu? bn6İmal*nndan biriıü görmemek kabil rada artık blr «üstad» olmu?, yeni mekolmadığraı da haiırlatmak ister. tebcilik, yeni hocalık ve yeni oğretim < Onn ilk tanmıam, Vefa idadisinden tekniğinin istediği yeni anlayış ve düBiezun olduğum senenin «tevzii mü şünüşten başka bu meslek için lâzım feâfat> gününde olmuştu. O zaman i. olan taze bir şevk v*> ruhun da lik dadilerin her sınıfında birinciden dör mümessili olmuştur. Fiîd mahalle mekdüncüye kadar derece alanlara «Hedi teblerindeki öğretim ve eçitim tarzlarıyei Şahane» olaıak üzere birer saat ve nı İhsan Sungunun ilk temellerini attırilirdi. İstanbulun dört idadisinin tev $ı bugünkü usullerl« karşılaştıracak o«ii mükâfatı, şimdi Istanbul Kız Lise lursak arada doldurulamıyacak dereei olan o zamanın «Mülkiyei ŞEhane> cede büyük bir uçurum ve bu uçurueinde Müikiye talebelerinin tevzii mü mu dolduran terbiyecilerimizin b^şmda kâfatiarile birlikte yapıhrdı. Meşruti da ihsan Sungu vardır. Meşrutiyetle yettem üç yıl önceydi, Vefa idadisinden başîıyan terbiye inkılâbı hareke^lerinsmıfımın beşdneisi olarak mezun ol de pratik ve müsbet temellerin atılmamuştum. Fakat esaa derslerden notla n için İhsan Sungu gibi yazmakUn rımın pek iyi olduğtmu gören, numara ziyade yapmeyı sevea bir terbiye Inkâğıdımı verirken hangi mektebe gi kı'.Sbcısı lâzımdı. Yakın arkadaşlan o<kceğimi teveccühkâr bir lisania soran» tıun Tatbikat okulundaki mühim rolünü tnüdür mnavinimiz Hüseyin Cah.d Bey) etrafile aydmlatmalarınm terbiye taribibenim de mükâfata lâyık olduğumu lâ1 miz için eızeın olduğu gibi ona karşı zım gelen makamlara bildirer?k Saat göEtermekle mükellef olduğumuz kaalacaklar arasma, haberim olmadan be dirşinaslık da bunu enaretmektedir. İhni de kabul ettirmeğe muvaffak san Sungunun büyük bir şevk v<î fesaatkTİ tevzi eden, galiba dakârlıkla başardığı temel, ijin örnek Fuad Beyin huzuruna: € Mustafa Şekib olacak bir kıymeti vardır. Bu kjyn>et Efendi> nidasile çağırıldığımı Işitince gölgede kalmamahdır. Bunun gölgedç .birdenbire şaşalamış, arkadaşların tHa kalması terbiye tarihimizin inkılâb safdi Şekib» heyecanile beni itmeleruıden halarrnda oynanan temel rol':rden bisonra harekete gelebilmiştira. O za rinin meçhul kalması olur. rr.anki «Mülkiyei Şahane>, aivil idadî takbelerinden çoğunun can attığı, fa 'İhsan Sungu, yalruz öğretiın metodkat sıkı müsabakası dolayısile pek güç larana kapanmi} bir teknikçi değildi. lükle girebildikleri bir mektebdi. Bu Güömediği zaman bile gözlerinin içi güradan birinci çıkanlar mabeyns slmı len, sevimli, yumuşak olduğu Jtadar oyor, kalatıı da idare mesleğinde ergeç toriteH olan İhsan Sunguda saygı *e nasıl olsa başa geçeceklerini bülyor »evgi telkin etmek kudretl ikinci bir lardı. Çünkü idare başında olaniarm tabia* haline gelmiş denecek kadar çoğu gelişigüzel devsirilmiş veya baş kuvvetli idi. Bu suretle öğreticilıği ile ka mcsleklerden ahnmış, hattâ o^uma eğitimciliği birbirlerini tamamlıyor. İnsı olup da yazması olm'van, yahud kılâbın istediği mükemmel bir hoca mektubî ka]emlerinden görenekle ye örneği olmak için lâzım gelen bütün tişmiş kimselerdi. Bunlar arasmda Mül vasıflan haiz olduğunu Jçten gelen kiyeli olmak bir nevi kurmay subay ol daima neş'eli, daims canlı v« istekli omak gibi idi. Hele bu me'ktebden Lirin lan yaşayışile de isbat ediyordu. Deci oîarak çıkmak bir «yıldız» olmak de mevî mizacuıın kırıcı olabilecek taşma mekti. Mükâfatlarımızı almacan ön meylanlarına rağmen tariht v« siyasl ce bütün nazarlar Mülkiyenin tc/zi kültürünün terbiyeciliğine katılmak sumükâfatma çevrilmiş bulunduğu sıra retile verdiği geniş anlayış ve hoj göda ilk çağırılan mezunun siyah redin ruşle tevazu ve yumuşaklığını muhagotlu Mülkiyenin resmî elbİEesi si faza etmesini bilir, idare işlerlnde de yah bıyıklı, tıknaz, çelebi tavırlı, güieT temkinle otorite arasmda «allanmıyayiizlü, sıcak kanlı ve çok sevimli bir rak bunları yerli yerinde kullanabilegenc olduğunu görünce bütün gözler cek bir olgunluk gösterirdi. 0nun iş« at'ılıp yazmadan eekinmasl, hayranlıkla kanşık bir sempati üz°rinde toplanmıştı. Bu g«tıç: «ihsan Sun cazariyattan ziyade tatbikata katı'.ması nazariyata karşı olan raafmdan geîgu> idi. meyip mizaç ve olgunluğunun bir netiAradan üç yıl geçmlş, Mülkiyeyi H cesidir. Öâretim kadar tarih metodlatirdiğimin ertesi günü Meşrutiyet ilân rına da vâkıf olan İhsan Sungu, tariedilmiş, biraz sonra da Sati Bey «İstan h! vakıalan. hakkil« topîayıp dogru bul Darülmuallimini Aliyesi» nin ba canlandırmanın. ne güç, ve çok kere şına getirilmiş, yeni mektebcilik ham siyasî veya şahsî ihtiraslarm tesüile ne lcleri başgöstermiş, bunun için de Da kadar ayak kaydırıa olduğunu bildiği rülai'uallinıine bağlı blr tatbikat mek içfaı terbiye nazariyelerinden herhangi tebi açılmış, ayni zaraanda <Tedrisatı biri üzerinde saplanmak veya onun tel• İptidaiye Mecrmıası> adile nazaıi ve lâlhğrnı yapmaktansa pratik tecrübe tatbikî bir mecmua neşredilmeğ« bajla lerde kalarak hataları her adımda g8mıştı. Bu mecmuanm tatbikat k'smm rup düzeltmeyi tercih etmiş vm bu n u da tatbikat mektebinde yeni usylierile retle çok duygulu bir llira Tİedanına verilen ders ömekleri arasmda goze en itaat etmiş olacakür. Yoksa, eser yazçok çarpan yazıların altında «Ihsan» mak için lâzım olan kültür ve vasıtalaimzasmı görünce meraka düşmüş, Da ra sahib olduğu gibi Eamanı da rards. rülmuallimine koşmuş, Sati Beyin mü Buna rağmen. çok duygulu bir illm Tİosaadesile merak ettiğim imza sahibinin danuun baskısma İtaat •tmeal İhsan Şimdi o çeşid adamlara artık tesadüf edümiyor. Temiz yürekli, iyi huylu, bütün hayatını mev. hum tehlikelere kar. •şı müdafaa endişe. s'.le geçiren ve bunu adeta daimî bir âdet hahne sokan tipler. Ben bunlardan biriai bundan bir müd det evvel tarudım. Hem de çok tuhaf şartlar altında. Geçen yazdı galiba! Dostlarımızdan birinin Boğazdaki yahsına davetli idik. Kimler vardı. Bana sormayın! Çünkü kalabalıktık. Gecmiş gün. Benim de ak. lımda isim kalmaz. Zaten bir kısmım da orada tanıdığım için herkesi adh adma söyliyemiyeceğim. Söylesem de ehemmiyeti yok. Asıl «eşhası vaka> üç kişi olduğundan onları söyliyeyim. Birisi Behlul Bey, diğeri Basri Hıza, birı de ben duacınız. Bu Behlul Bey vaktile tüfekçi mi neymış? Siz tüfekçi nedir bilmezsinlz, İçi nizde bileniniz vardır ama azdır. Size anlatayım. Sultan Hamidın maiyetinde bir imparatorluk hassa kıtası vardı. Yani imparatorluğu teşkil eden milletlerin eftadmdan tertiblenmiş taburlar vardı. Bunlardan en mühimmi Arnavud taburları idi. Bir de ayrıca tüfekçi ismi altında şahsî muhafızlar vardı ki Amavudluğun ileri gelen ailelerinin ve mutemed adamların çocuklarından mürekkebdi. Bunlara (Tüfekçiyanı Hazreti Şehriyariden) denirdi. Eski Fransız tabirıle Mousquetaire yeni tabirle fusilier ve türkçesi silâhşor. Bunların kumandanı da (Ser Tüfekçii Hazreti Şehriyarî Tah'.r Paşa) lsminde Sultan Hamidin «a mutemed adamlarından biriydi. Ne ise bu Behlul Bey lşte y a onlardan, yahud onların akrabasından falan bir adam.. Akşam yemeği neşeli *e gürultiiin, türlü türlü şakalar, alaylar oldu. Beh. lul Bey de şakacı bir adam ama tabil Basri Eızanm kimse kâbma varabilir mi? Herif hem sempatik, hem tath, hem ar. tist. dünyayı alaya alıyor, (beni blle!) Tabiî durur mu, Behlul Beye sardı. Beh. lul Bey yaşlı adam, işi ciddiye alrp Basrinin sorduklarına cevablar veriyordu. Oteki de üşenmeden soruyor: Demek Behlul Bey, sizin taraflarda hiç silâhsız çıkmazlar? Çıkmazlâr efendim. Velâkin herkes atamuaz silâhı. Siz nasılsınız? İyi hamdolsuuB. Yok yani silâhta atmakta nasılsıruz? E şükür ellah. Biz hanl var İdi gfl. müş groşlaar. Vurur idim onu altıpatlar ilen, iki adımdan. Yapma be? Veüâhi vurur idim. E, peki meselâ sizin karşınızdakiler ne yaparlardı?. Ne yaparlar !d! ml? Onların da toplamaz armudları eüeri, ama ben atar idim daha iyi.. söz misâli.. Haa! Demek siz daha atik davranıp onları vururdunuz! Hevet. Ve böyîeee konuşulup dururken lâkudı bizim Hirıd seyahatine intikal etti. Ben ormanda bir pantere rasgeldiğimizi an!a. tırken Behlul Bey hemen: Ah olmalıydım efendim beraber. atar idim ona iki kurşum, diye karıştı. haberleri Yarın MEVZULARI İHEM NALINA MIHINA gemi tayfası atom bombasına kurban edilecek armada Bulgar armadası!.. on günlerde birdenbire .kırk bir baçuk maşallah. bazı müsbet kararlara varabilmis olan Parîsteki Dörtler konferansı, bu arada, Bulgar donanmasının da 7250 toıı ve mürettebatmın 3500 kişi obuasına karar vermiş. Bu iki rakamı oknduktan sonra, acaba, dedim, konferans Bulgar deniz kuvvetlerinin eksiltilmesine mi, yoksa artmlmasma mi karar verdi? Gö. rünüse göre ikincisine yani Bulgar do. Danmasmın kuvvetlemnerine karar verilmis olduğvna hükmetmek lâzım geliyor. Çünkü bizim bildiğimize gore, Bulgar armadası sundan ibarettir: 4 tane torpidobot: 1907.08 de denize indirilmiş olan ve isimleri Drski, Hrabrı, Smely, Strogi olan bu gemiler, bizim eski küçücük Sultanhisar sınıfı torpido. botlarrmızm benzeridirler. Fransanın Echnelder Creusot tezgâhlarmda yapdmıslardır. 97 tonluk olan bu eskt tekneler, 2000 beygir kuvvetindeki tek makinelerile yeni iken 2627 mil sürat yap. mıçlardı. Şimdi 17 mılden fazla gidemezler. İki tane 47 milhnetrelik top, 1 maküıelitüfek, 2 tane 450 mllimetrellk kovan taşrrlar. Mürettebleri 23 kişidir. Harbden evvel mayln tarayıcı haline ko. nulmuşlardır. 2 tane hücumbotu: Almanyada Lurssen tezgâhlarında 1939 da yapılmış olan bu iki hücumbotu 60 tonluktur. 1 uçak. savar makinelitüfekle 2 tane 533 lük kovanla mücehhezdirler. 3000 beygir kuvverinde 3 motörle 36 mil gitmişlerdir. Mürettebleri 12 kişidir. Maznunun muhakemesine dün başlandı Eroin kaçakçüığından bir ecnebinin tevkif edildiğini yazmıştık. İstanbul beçinci asliye ceza mahkemesince muhake. meye meşhuden başlanmıştır. Muhake. me edilen Jorj Peters, kırk iki yaşında«iır, Rodos adasında doğmuştur. Aslen Yunanlı olup Amerika tebaasmdandır. Kendisi Eksektor isimli Amerikan vapuru mürettebatındandır. Tahkikata göre; vapurdan karaya çıkmak isterken, üstünde bir paket eroin bulunmuştur. Kendisi, bunu vapurda yerde görüp al. dığını, hattâ bazı kimselcre <Nedir?» diye sorduğunu, tam denize atacağı sırada memurlara yakalandığını söylemiçtir. Lâkin, İ^tanbuldan Amerikaya hareket eden vapur İzmlre varmca, buradan telgrafla vaki iş'ar üzerine bu hususta gösterdiği müdafaa şahidlerinin orada alınan ifadeleri, «Böyle bir çeyden hiç haberimiz yok» tarzındadır. Kendisi buna rafmen, mahkemede bu müdafaasını ]>;rarla tekrarlamıstır. Mahkemece tahkikatın bazı noktalardan penişletilip derinleştlrilmesl kararlaştırılmıştır. Bir izah Gureba ha?tanesi, ikinci dahiliye kllnlginde aslstan George Peters matbaamıza gelerek, eroin kaçakçıiığı yapan ve yakalanan şahusla bir isim benzerliği olâu. ğundan, kaçakçmın kendisi olmadığını tavzih etmemizi istemi^ıtir. Yukarıki tafsilâttan da anlaşıldığı üzere kaçakçınm, bu asistanla bir alâk?9i yoktur. Denizciler bayramı Yarın 1 temmuz, denlzcller b»yramıdır. Türk »ulannd» Türk bayraSının hftklmlyetlnln kıırulm«Biııın yıldönümü olarefe bueüntln sabahından it'.baren bütün drnl? vasıta ve müeeeesatının iştlr&fells büyüü ıneraslm yapılacaktır. Denlz vea»Itl bayraklarla donatılacak. gece de tenvlnrt yapılacaktır' Muhtelll denla eglencelerl re sporlarlle çeşldll gösterilerl» bütOn Istanbul bu denlı şenllglnl kutlıyacpktır, Dcvlet Dectzyollan bu müna.sebetle vapuTlar tahsls etmiş Te halk büttln bu harekctleri ynkından takib edebllec?k. tlr. Ctce de yolcu salonunda blr balo Tfrllecektlr. Zonguldaktakl lmtlyazlı bazı ocaklan da devlete »atmak Uz?re S kîşlden müfelîkeb blr Fransız mülıendlsler heyeti çeiırlmlz* gelmıştlr. Bir Fransız heyeti şehrimize freldi Mcmurları yftrın temmıiz aylıklarlle Mrllkte altı »ylık aynî yarlım bedell olarak da doksan llra a!acalüardır Malulierle emekllt dul ve yetlmlere cJe yarından itlbaren üçer avlıklan İle blr. Ukte ayni yardım bedellcn de tevzl edllr;ektlr. AHı aylık aynî yardun ve üç ayhkiar Vall doktor Lutil Kirdar, Tramvayp 1tektrlk v» Tünel Dmum Müdürü Hu!ki Eremln yerlna klmln tayln edlleceğl bakkındakl ıu>le eu cevabı TermlîUr: € Iatllayı blttabl Iç Iîlerl ve Bayındıılık Bakanlıklarına gOndereceglm, Bundan ionra yerlna klmln tayln edUeceJlnl karaılaftıracagız. Bay Bulklnln UtllaKinı kahul etmedek ellmlade degUdlr, Zlra kendlal Teknlk Ünlversltede ordlnar'yüs profe•ör olduğucdan evyelft blzden aldığı par»dan 400 U n fazla para alacaktır, Bonra bu paıayı bayatınm lonuna kadar alabllecek, orada llml ve fennl mesald» bulunacaktır, Binaenaleyn mesalslnden memnun olduğumui Bay Hulklnln bu yüzden msnfaatlue ecgel olmak ellmlzd» değlldtr. Blr yenlslnl bulunoıya ve Bakanlıg» tasdlS «ttlrlnclye kadar lglne devam edecektlr.> yann, Ankara Halkevı reslm galertalnd» karlkattirlst Selma Emlroğlunun eserlerlnden müıekkeb blr »ergl açılacaktır, Kara motörlü nakll vasıtalan başkarn Senlhı Türüten lırtlf» etmls v« yerlne Avnl Bekten cemlyet İdare heyeti başkanlıgına •eçtlmlştlr. Benllıl YUrütenln Utlfası sebebı hakkında yaptıgımız tahkllcata gOre, h»r eemlyetln Blzamnamealnde, O. H, f\ prenslbleTlna uygun olarak hârekvt edeceğlne dalr blr madd« vardır. Halbukl S«bOU Yürüten Demoknt Partldt y»r al. mıetır, HatU, kendlal latanbul mllletvekUllgln» aday gösterllecektlr. Bu »ebebden S?n:hl Yurüten, Çoförlsr Cemlyetlndeu lstlf» etmek meoburlyetlnd» kalmıstır. Elektrik Müdürünün istifan hakkında Vali ne diyor? Karikatür sergisi Şoförler Cemiyeti reisi istifa ettî Sungu için bir raaf eseri ehnaktan ziyade bir olgunluk çil«ai olmak lizım gellr. • ' M. ŞeUp Tunç Yarın atom bombasınm muhtelif sınıflardan harb gemileri üıerindeki tesiri tecrübe edilecek. Hiroştma ve Nagazakiye atılan bombalar, kara hedefleri uzerinde patlablmıs olchığu için, bu müthiş yeni süâhm denizdeki tesirleri malum olamamıştı. Yalnız Nagazaki limanında dalmıs vaziyette bulunan denizaltıların bombanın infilâkından müteessir olmadıklan anlaşılmıstı. Fakat bu bomba denizaltılara değil, denizüstü gemüere karşı dahi atılmamı? olduğu için, Nagazakideki dalnus denizaltıların bundan müteessir olmamaları 'tabiî görülmek lâzımgelir. Bu defa, Pasifik Okyanusunda ıssız Bikini adası açıklarında toplanan kurbanlık armadaya atılacak atom bombaları, bu silâhın harb gemileri üzerindeki hakikî tesirini gösterecektir. Verilen tafsilâta göre 30 haziran pazar günü atılacak olan ilk bomba gemilerin üstünde, hayli yüksekte patlatılacaktır. Ağustosta atılacak ikinci bomba denizin yüzünde, gemiler arasmda patiayacak surette atılacaktır. Neden 1947 senesine bırakıldığı henüz bildirilmeyen üçüncü bomba ise derdtin içinde infilâk ettirilecektir. Bu bombanın dalmıs denizalblara karsı tecrüedileceği anlaşılıyor. *** Atom bombası tecrübelerine kurban edilecek filonun 75 gemiden mürekkeb old'jğu haber veriliyor ki isimlerl bi!dirilen gemikr, gözönünde tutulursa, bu adeta bir armadadır. Bugünkü Atneri'tan, İngiliz ve taksim edilmek üzere bulunan Italyan donanmasmdan sonra, yanılmıyorsam, en mühim deniz kuvvetidir. Böyle olduğunu anlamak İçin bu filonun, Amerikan, Japon ve Aiman donanmalarına mensub nrhhlar, uçak gemileri, ağır ve hafif kruvazörler, muhribler, denizaltıları, hücum botları, ysrdıman gemiler ve büyük nakliye gemilerinden mürekkeb olduğunu söylemek yeter. Bu gemilerden isimleri v«rilenlere bir göz atalım ve kurbanlık armadanın amiral gemisi vaziyetinde bulunan ve bombayı atacak Uçarkaletıin pilotlarma saşmaz bir hedef teşkil etmesi için denizde uzaktan en iyi göriınen renk olan turuncuya boyanmış Nevada'dan başlayalım: Amerikan Bemiieri: Nevada zırhhsı: 1914 de denize Indirilmiştir. 29,000 tondur. Sürati 20 mildir. /,ğır silâhları 10 tane 356 lık toptur. Mürettebatı 1361 kişidir. Bu gemi, 1929 da esaslı "tanur gördüğü gibi Pearl Harbor baskınrnda da ağır hasara uğrıyarak yarıyarıya batmış, Sonra yeni baştan tamir ve islâh görmüştür. Kahn nrhlarla muhafazalıdır. Arkansas zırhlısı: Amerikan donanmasının en eski zırhlısı olan bu gemi 1911 de denize indirilmiş, 1927 de esaslı tamir görmüştür.26,100 tondur. Sürati 20,9 mildi*. Ağır bataryası 12 tane 305 liktir. Mürettebatı 1242 kisidir. Bu da hayli kalın zırhlarla mahfuzdur. NewYork zırhlısı: 1912 de denize indirilmiş, 1927 de yenilenmiştir. 27.000 tor.dur. Sür'ati 20,5 mildir. Ağır topları 10 tane 356 lıktu. Mürettebatı 1314 kişidir. Afır zırhlarla muhafazahdır. Pennsj'lvania zırhlısı: 1915 te denize indirilmiş, 1931 de ıslah edilmiştir. 33,100 tondur. Sür'ati 21 mildir. Ağır bataryası 12 tane 356 lıktır. Mürettebaü 1365 kişidir. Ağır zırhlarla muhafazalıdır. Saratoga uçak gemisi: 1925 te denize lndirilmiştir. 33,000 tondur. Sürati 34,5 mildir. 8 tane 203 ltik ağır top ve 90 uçak taşır. mürett*batı 1401 kişidir. Orta derecede zırhlıdır. İndependence uçak gemisi: 10,000 tonluk kruvazör olmak üzere yapılırken ayni tonajda uçak gemisi haline çevrilmişttr. Harb İçinde yapıldığı için gemi hakkında fazla malumat neşredilmemiştir. Pensacola ağrr kruvazörü: 1927 de denize indirilmiçtir. Anıerikanın Washington «ınıfı denilen ilk ağır kruvarörlerinden biridir. 9100 tondur. Sürati 32,7 mildir. 10 tane 203 luk top taaır. Mürettebatı 612 kişidir. Hafifçe nrhlıdu. SaH Lake City ağır kruvazSrtt; 1929 da denize lndlrikniştir. Pensecola'nıs e^idir. { İstmleri verilen bu Amerikan gemi cattır. Yabancı gazeteciler arastada 3 | îerinden baaka, h«r sınıftan ve tipten İngluz. 1 Fransia, 1 Rus, 1 Avustralya, 1 bir çok Amerikan harb gemileri de Kanada, 1 Breellya, 1 Çln, 1 Misır, 1 vardır. Filvaki, 23 haziranda SanFran Mekslka, 1 Holanda, 1 Polonyalı gazesisco'dan verilen blr haberde, Amerikan teci vardır. Bizden de blr arkadaçin bukongresinin 33 eski geminin atom bom lunmajnasını, Ttirk ga^eteclllğinin hebası tecrübesine feda edilmesine müsa nöz memleket dışındaü mühim olayları ade ettiği bildirilmekte idi. O habere yaJnndan takib edecek kadar lnkişaf göre bu gemiler arasında 5 zırhh, 4 etmemış olduğuna atfedip geçelim. kruvazör, 2 uçak gemisi 14 muhrib ve Atom bombasınm harb gemileri üzedenizaltı vardı. rinde yapacağı fslre gellnc*, Amerlka Bu Amerikan gemilerinden ayrı ola gemi müheiKİİEİerinden Amiral Solberg rak 44 Aiman ve Japon gemisinin de bomba patladıktan aonra 29,000 tonluk kurbanlık tekneler arasmda olduğunu koca Nevada zarhUsınm tenekeden btr gene ayni haber bildirmisti ki bunlar konserve kutusu gibi yamyaası olacagını arasında da Japonların Naogato zırhîısı söylemiçtir. öyle olttp olmıyacagını göile Sakdva hafif kruvazörünün ve Al recegiz. manlarm Prinz Eugen Jtruvazörünün Gemllere, blüıassa Nevadaya bombaismi geçmistir. nm teslrlni tecrübe etmek üzere canlı Japon gemileri: mahluk olmak üzere fareler, kobaylar, Naogato zırhlısı 1919 da denize indi tavçanlar, keçiler, domuzlar, koyunlar, rilmiş ve 1935 te tamir ve tecdid edil hattâ bir rivayete göre köpekler de komiştir. 32720 tondur. Sürati 23 mildir. nulmuş, bunlara tecrübe edilmek üzeAğır toplan 8 tane 406 dır. Mürettebatı re, üniformalar da giydirilmiştir. Başka 1340 kişidir. Ağır zırhlarla muhafazah bir habere göre, bu hayvanlar yalnız dır. Bu Japon zırhlısı, koca Japon do beyaz fare, keçi ve domuzdan ibaret ve nanmasının 1214 tahmin edilen ztrhlı 3400 tanedirler. smdan bu harbde kalan tek gemidir. Gemilere canlı hyavanlar konulması, Naogato da Japon lç denizinde Amerikan 2 tane avcı botu: 1917 de Amerikada AngloAmerikan hayvanlan koruma uçaklarmm hücumlarile ağır yaralanademeklerinin protestolan ile karsılan yapılmış olan bu denizaltı avcı botları, rak yarı batmıs bir halde idi. Tamir mıştır. Hattâ bu çeşid bir İngiliz der Birinci Dünya Harbi içinde Fransaya edildiği anlasılıyor. neği, suçlu nazjlerin hayvanlar yerine verilmişti; Bulgarlar 1922 de Fransızlar. SakaWa hafif kruvazorü: Elimdeki atom bombasına kurban edilmelerini dan satın ahnışlardır. İsimleri Belomogemi yıllıklannda bu Isimde bir gemi isteyecek kadar Heri gitmiştir. Bu der reç, Çernomoreç'tir. 80 tondurlar. 660 olmadığına göre Saka^a'nın harbden neğin azaları hayvanlara karşı besle beygir kuvvetinde üç motörle 1617 biraz evvel, yahud harb içinde yapılmış dikleri aşk yüzünden nazilerin de insan mil yapmışlardır. 1 tane 47 lik top. 2 +aolduğu anlasıhyor. ne makinelitüfek ta;ırlar. Mürettebleri olduklarmı unutmuşlar galiba. 20 kişidir. Japon donanmasmdan kurbanlık flArcçrikada bir ayyaş da, kendi hayaloya kaülan öteki gemilerin isimleri ve2 tane talim gemisi: Her ikisi de yelbnın kıymeti olmadığını, bununla berarilmemistir. ber kafayı çektikten sonra, atom bom kenll ve motörlüdür. Assen islmlisi 1912 Aiman »etnilerl: de yapılmış olup 240 tondur. 120 beygir Prinz Eugen ağır kruvazörfi: Bu ge basmrn kendisine bir teşiri olmryaca kuvvetindeki makinesile 7 mil sürati mi Aiman donamasının en yeni ağır ğını ve tecrübeden sapsağlam çıkacağı vardır. 2 tane 65 milimetrelik top, 1 makruvazörü idL Harb içind* hizmeta nı iddia ederek Nevada nrhlısına tek Vmelitüfek taşır. girmi» ve Bismarck nrhbsı İle beraber gönüîlü yazılmak istemisse de, tabiî bu Simeon admdaki îse 600 tondur. 2 tane 1941 mayısında Ingiliz filosu ile çarpış teklif de kabul edilmemişür. Harb gemilerinin ve donanmaların 75 lik, 4 tane 3,7 İlk top taşır. Yardımcı mısü. Talihi yâr olduğu için İngiliz oıotörü 75 beygir kuvvetindedir. harb gemileri ve uçakları, onun izini tatikbali itibarile atom bombası tecrüBulgarların Kapitan Mimkoff adrnda, belerinin çok büyük önemi vardır. Bakaybetmislerdl. Bismarck batarken 40 tonluk Fransız yapısı bir mot&rbotlan kalım ne olacak? Prinz Eugen, Franeanın Brest limanuıa daha vardır. iltica etmeğe muvaffak olmuştu. Sonra İngiîiz harb gemileri yillığında Kamcia oradan da iki Aiman zjrhlısı ile bera Askerî mütekaidler Cemiyetinra adlı 1898 de yapılmış ve 1925 te tamir toplan tuı ber av uçakları bimayesinde AlmanMOtekaldlnl Askerlye Cemiyeti dün saat görmüş. 10 mil yollu, tonajı meçhul b'r yaya dönebilmisti. 15 te Harblyed» Orduevlnde toplanmıçtır. Prinz Eugen, resroen 10,000 toTKİu. N;zamname Uzerlnde konuşma'.aT yapılmış Bulear harb gemisi daha bulunduğu kavıdlıdır. Resml süratl de 32 mlldi. Gerek tonaheyeti umumly» toplantısı esaslı karartste 1940 ta Bulgar donanması, hepsi Jının, g«reikse 'süratinin daha fazla ol la tdare hcyetlnl seçmek lîln başka blr gü. topyekun takriben 1600 ton rutannda 12 bırakılmıstır, dugu iddia edümistlr JS tane 203 lük top tasir. Aynca büjük toir muhrib gibi 12 Yaruk saraylarda işlenen cinayetin küçük tekneden ibarerti. Harb içinde. Almanlarla İtalyanlann tane 533 lük kovanı vardır. karan Aiman donanmasından bu agır kru Beyazıdda yanık »araylarda blr müddrt Bulgarlara hücumbotu nev'inden bazı •vazârden başka gemilerin atom bombaNeclâ lslrmt blr kadın meseleslnden tekneler vermiş olmalan muhtemeldir. sı tecrtlbesine nedef olup olmiyacakları çıkan kavg&da Lutflyl bıçakla öldürmek Fakat bunlara. Slav ve Bokevik amca malum degilse de,, Amerikalüann ellne tea HUee^m ve Hu£«yln9 yardım ederelc gnnimct diye el kovmamış olsa dahi, geçen bazı denizaltıların da bu iste kul «ııça Iştlrakten Nur^ Istanbul blılncl A. Bulgar deniz kuvvetinin 7250 tona çıkagırceza mahkeftıeslnce temylzden nakzan cağı gene şüphelidir. lanılacağını tahmin edıyorua. mutakeme edlllyorlardı; dün sabah Hü*** •cylnln on beş eene ve Kurlnln dokuz se. 1939 da Bulgar ticaret filosu 17,47*5 Afcom bombası tecrübelertede, 187 A n» agır hapse konulmalarına karar verli tnnluk 14 huharlı gemiden ibarerti ki bUdlrllmlştlr. merikah, 13 yabancı gazeteci buluna. bunların en büyüğü de harb içinde may. nc çarparak batmıştı. Ticaret gemileri harb filosuna dahil olmadığı için, Bulgar donanmasının 7230 ton ve mürettebatınm da 3500 kişi olarak tahdidine yani bu mertebeye indirihnesine aklımız ermcdi. Meğer ki her iki rakamda da SES TİYATROSU yanhşlıkla birer sıfır fazla olsun. Yoksa OPERET BAHÇESt Dörtler meclisi. So%xet Rusyanın zor'le Taksim Mete caddesi İnönü Buigaristanı bir denhci devlet payesiGczisi karşısında ne mi çıkarmak Istiyor? Bu işe akıl erdiren varsa sBylesdn! 3 Temmuz ÇARŞAMBA Aksamı saat 21,15 te açılıyor. yeni piyes Evlenme Oülseren Rona İle Mlthat Yelkendnlu evlenme törenlerl dün gece Park Oteünde hsr lkl tarafm gttzide davetll ve yakıa dostlan huzurlarlle neş'e İçinde kutlanmıştır Yeni erlllere saadetler dllerlı. * * * Seyhan mlBetreklll Cavld Oral km Oülçen Oralia Adananın tanınmış allelerln. den fabrlkator Abldln Ramazanoğlunun oft. lu genc lktısadcılarımızdan Suphl Bamazanoglunuc. nlşan törenlerl dün gece seçkla davetlllsr huzurunda Park Otelde kutlaarrn» ve nlkâh törenlerl de buglln Beyoğlu nlkâh dalrestnde yapılmıştır. Tarafeyn» saadetler dllerlz. KADINLÂR ADÂSI Telil Operet 3 Perd» Dahiliye Mütehassısı Dr. RIZA SAGLAR Maçka, TEŞVIKİYE, Bayu sokafe 44. Telefon; 85012 Diyince ben iyice •uyandım. Ben şörmedim. Ne oluyoruz yahu? Diye seslenAhmedden (uşak) dim. Basri Rıza: bir don istemiş. O Bir şey yok Behlul Beyi ağırlık da içeriden istemiş, basmış.. vermişler.. Gidiş o Yak şu elektriği yahu! Belki adagidiş.. ma bir fenalık gelir.. Deöim ve ben Biz birbirimize bak fırladım.. elektriğe gittim.. yaktık. tık. Vefik şülerek: Behlul Bey titriyor.. gözlerı faltaşı (Ne oldu acagibi açılmış. Hep pencereye bakryor. ba?.. Ha, ne dersin Biz de baktık. Bir şey göremedik.. yin horlamağa başladığrnı işittik, Basri? Vayyl Ne ytpacağız, diye hayıfla. Basri: Basrinin çehresi benden habersiz Bafe Behlul Bey, bir şey var mı? nırken bir de baktım, Basri de uyku Adamcağız alnının terini silarek ya bir seylerin cereyan ettiğini anlatacak temposunda nefes alıp vermeğe başladı. Eh ben de gözümü yumduncu. •uyumu. tağa oturdu. Hâlâ oraya bakıyordu ve ifadede gülümsedi. Nihayet Vefik anlatta: anlattı: şum.. Var İdi san sakaali. Sarık başın Kardeş, ne söylesek. atarim ona iki Aradan nekadar geçmlş orası belll dekurşum.. diyordu. Ben de gece tavan ğil.. bir ara bir hafif fısılb kulağıma ça. da efendim. Sallardı başını bana.. Basri atıldi; süpürkesini sapmdan çıkarıp tersine lmdı.. dikkat ettim, Behlul Bey konu Behlul Beyciğim ata idirf ona fci sapladıır.. Başma da bir havlu sarciım şuyor.. Bahçeden pencereye uzattım. Cama da Selâmünkavlen falan gibi dualar kurşun» Estağfurullah, estağfuruîlah. Ço bir iki vurdum. Senin âşık, zaten yaşlı ediyor. Adamcağız sayıklıyor^ diyecek. cuk musun bire Basri Bey. Ervahtır adam, uyandı. Alt tarafmı Basri söytim.. ama arkadan: Basri Bey» AUIhaşkına.. ayağını bunlar. Atamam kuzum. lesin!.. Basri Rıza gülüyordu. İnkâr etme Behlul Bey sen attın, Ayol senin malumatın var mıydı?. üpeyim. Yak bu alektrik. attın. Basri cevab verdi: Vardı ya Abdülezel pasayı beraber Bırak Behlul Bey, benim uykum Ne attan bire.. tasarladık. Ama adamcağız nasıl da havar. Üç buçuk Behlul Beyciğim! halinde canlandırmıs. biz hiç düşün Aman bire evlâdım.. bakıyor cam Behlul Bey: menüstik. dan. Sakalı da var. Benim dünmüştür tersim bire ço Bana neden söyleırediniz? Aldırma Behlul Bey. Rüyadır o, cuklar, ne tarafta kaldı bizim aptesâne? Sen gevezesindir. Çınlatırsın diys diye davrandı. Sonra durakladı. Kırüya. korktuk. zardı ve tekrar yatağa girdi. Vallahi değil kuzum. Uyanmısım Ya ben de hayalâtı göriip terksa kuzum. Bize sakal var. Subhanallah, Ben helâyı tarif ederken o: idim ne olacaktı! Vazgeçtim. Yarım sabah giderim. ellahümme., dedi, tekrar yattık. Ertesi sabah biz 1 Bir temiz don da sana verirdik.. Basri fısüdayarak soruyor: Behlul Beyi bulamadık. Çok erken dediler.. Kimin sakalı Behlul Bey. O gün bugündür, ne zaman Belılul Bilmem kuzum. B.elkhn de Abdül kalkmış ve gitmiş. Sabah kahvpîerini . içmek için toplandığımız za^nan Kacı Beyi görsem kaçamaklı görüşür ve müezel paşa. Hani var idi Yunan muharelâkatı uzatmaz. Acaba terübin farkma ] köylü Vefik, ev sahibine sordu: besinde. mı vardı? B. FELEK 1 Behlul Bey ne oldu yahu? a, a'.:ver iki kurfjn,. ATAYIM ONA Yabani flllerl gördügümüzü söylerken tekrar: Ah bre kör şeytan. gütürmezler be. nl oralara, ata idim onlara iki kurşum.. Vurur muydun? Evvel ellah, güzünden vallâhl. Böyle konuşan adamla alay etmemek kimin elinden gellr. Lâkin Basri Rıza guya işi ciddî konuşurmuş gibi tutarken herkes bıyık altından (o da kabnadı ya) gülüyordu.. Davet sahlbl olan arkadaşımız acay!b bir çocuktur. Sohbet mecrasını nasıl oldu bilmem birdenbire eski Yunan mu. harebesine geçirdi. Dümeke hücumu, Tisalya muharebelerl, falan filân. Tabıl Behlul Bey o muharebedeki yararlıklarından bahsetti. Söyledikleri belki de hakikî idi ama gelgelelim bir kere ada. mı maytaba aldılar. Ne dese bos. Ve nihayet ispritizmada karar kıldık. Behlul Bey böyle şcylere inanmamakla beraber c'.n gibi, peri gibi seylerin de vücudüne kail olduğu için lâfı olur olmaz: Geleydl de güreydi. Atar ldîm ona iki kurşum. Ispritizma için ışıV.lar sör.jp masa oftaya geldiği zaınan Behlâl Bey iştîrak etmedi. Aptest tazelemek bahanesile dışarı çıktı, blr daha da gelmedi. Zaten İKİ Yazan: " Burhan Feleh oradakilerin çoğu kafalan tütsülemiş olduklarından böyle karanlıkta •urunbbylu beklemek pek de işlerine gebaedi. Alayı vurdular. İspritizma cıvıdı. Masayı iten, kalkan, tak'id yapan, birbirini çimdikleyen: Ay, ruh benı çimdikledi diye bağıran, hulâsa sulananlar çoğaldı. Tekrar ışığı uyandırdık. Behlul Beyi aradık. Kendisine tahsis edilen odaya gitmiş, yatağını arıyordu. Ev sahibi blrnz daha oturmayı teklif ettiyse de geceyarısı geçtiği için hepimiz yatmak istiyerek ayrıldık. Ben, Basri Rı. za ve Behlul Beyi b^hçeye nazır bir büyük odaya koymuîtular. Yataklarm tertıbi oyle idi ki ben ve Basri başımızı pencere tarafma vermiştik. Behlul Bey de pencerelere karşı enine yatıyordu... Basri ile biraz çene çalarken Behlul Be.