25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURIYET 15 Arahk 1946 Münib âavası dün Baroda keımşgldu Demokratlar da dahil olduğu halde azalar Baronun tahkikat yapmasını istedüer, taleh kabuî edildi Bastartrft I *1<H iuhiiede kan Nazım Poroy mevzuuna temasla; Baroya son bir sene içerismde giren Bu mevzu. doğrudan doğruya Baro 65 avukatm isimlerij okunarak, bunlar ile aîikak sayılamaz. Bu bir siyasl cldan salonda hazır 'bulunanlar uraurnî daldir ki, îşi zaman halleder, k a t i neheyete tanıtıldıktan ve gene son bir se ı ticeye vardınr. Ancak. her üdsl de Bane içerismde ölen 15 avukatm hatıra r O ya mensubdur. Menstsb kaldık'rı sma hürmeten bir dakika ayakta su mdddstçe de, Baronun, avukatlığin tefcmükelleftlrler; sulduktan sonra baslıyan konuşma mil esaslınna riayeile larda, ilk olarak söz alan Mehmed Aîi lster ır.eb'us, ister Cumhur ,ReIM... Eer CS.P. Taksim bucağının kongresi Sebük, avukadarm mahkeme kapıia ns olursa olsun, meslekl vazîyet degiş dün saat 15.30 da Beyoğhı ilçe binasmda yapılmıştır. Riyaset divanı seçiırjnrında muhakeme' sırası bekleme'kten mez. kurtaTilmalan ve/dava evrakı verillr Abdurrahman Münlb Berkan hakkın den sonra idare heyeti raporu okunaken harç alınma •usulleripm ıslahı lü d<3, «1929 senesinde bir vergi kaçakçüıgı rak kabul edilmiştir. Bütçe hesablarının tetkikinden sonıa zumlancdan bahsedip. b?ro idare he noktasından taiıMkat yapılmış, Baro. yetinin bu işler« azamî ehemm'vet j muanrele tajinlne mahal görmemlş. dileklere geçilmiftir. Söz alan delegevermesini, Adalet Bakanlığı nezdinde Vaki itiras üzerir>e, Ağırceza mahkemesl lerden Arif Savcı, Talimfaaneyi Eskienerjik teşebbüslerde; bulunmasını i s aleyhe karar Termlş» fil&n, denliiyor. şehire bağlıyan Taksim caddeslnden Halakî vaziyet nedlr? Nasıl olmuş da halkın şikâyet ettiğüü söyliyerek şöyle temiştir. AbduiTahraan Münib meselesi • öyle ve böylo oln.uş? Bu arkad&şımmn. demiştir: < Halk Partisi, halkı ad«ta ikiye Cemil Tansu, hâkirnlerle avu hattft avukathta şeref vermiyecek bir katlar arasındaki bazı karş.laşrnatar hali görulınüş müdtir? Eg?r kabahati, ayırıyor. Taksim caddesinda ekâbirin dan bahisle, geçen iki hâdifeyi misal meslekl bir kusuru olmussa, blz de 6§ oturduğu yere kaldırım döşenmiî, fakir reneHm de kendlslne karşı ona göre tabakanın oturduğu mahalleye giden olmak üzere zücrederek. d l darranaliîn. Yöks?... Eger yok da, aynl kısım çamur deryası halinde bırakılkarşı daha ölçülü hareket tfoiran evvel temmi temejnirinde bu meslekten bir adam, teşrll masunlyetin mıstır. Gene Eskişehırden Taksime çı•lunmuştar. Ömer Cerr.il Tarsu, bunu den Istifade ederei. ona karşı bu kadar kan Elmadağı caddesinin yarısı parke, yarısı Arnavud kaldırunıdır. Bu teirık müteakıb Büyük Mi'let Meelis'nde, Is sallmane hücum eutrdşse, lş bir •fanbul milletvekili Atdurrrzhman Münib dan lbaretse, o zaman da onu. yani bu neye? Fakir tabaka, partiye bağlıdır; yersiz harekette bulunanı ce fakat bizim kusurlarımızı bize göst«rBerkanra seçim maz^aî".'!^ reddl cel haksız mekten de kendini alaımyor. Eskijelür"sesinde Tokad miHctvekiH Nâzım Po zalarxtrma gerelıtirl> Alteslanan Kenan ömer ön«r, bu de açıkta akan lâğımlar vardır. Rica royun soylediklerine dolıunmuş, Os manlı Bankasjnm eski avukatı olan. sozlerinl tckmiUeyince, Ad ederim, açık lâğımla açık hava tiyatrosu halen de baroya kayıdlı bulunan Nâzım 11ye Sarayı mevzuuna da <14 Benedlr, bağdaşabi'ir mi?> Poroyun, bu meslekdaşı' hskkmda «Ey yahnz bla degıl, blzlml« beraber adalet Ilçe başkanı söz alarak bu dileği tenledîklerirdn, baro umtnnî'heyetince JBÜ d» lhtiyarl?dı> sözlerile girmlştir. Şöy kid etmis ve şunlan söylemiştir: < Suuf ayrılığı, zengin, fakir ay«akere mevzuu olarak ortaya almması 1« dem'şttr: isteğini flerl afenrtftftr.Bu arada, çöy« MUracaatler, teşebbüsler karşısuı , nhğı gözeülmiyen bir parride dileklerinl le demiştir: da, süaçtınldılar mı proje, olmadı mi, bu <nbi sözkrle süslememelerini arkac Bir merfefcteş trtr meslekts^ın bir l>aşka proje... lş Eürüncemede bıra daşlarımdan rica ederim. Cdmhuriyet devri, tam manasile imarcıdır. Taksim vergl kaçırdığını sSylemek suretile bir kıldı. Haltnıîd para hazudı. L&zun gelen ehHTnmlyet verilınedl. Bllmem; yok caddesiı>deki Arnavud kaldırmu, Ariliddda ortaya atav.ştır. Bu mevzu flzepaşa konağma varmak için Osmanlı devrinde efcemmiyetle durmalıyız. Acaba sa adaletten pek öyle hoşlamlmıyoT da rir.de yapılmıştır. Bir şehirdeki Y°Uax, ondan mı? Fakat, bu lş çok, bem de «ıvukatlıkla da telifi k?bil olmıyan biı in?an vücudündeki damarlar gibidir. hareketi var mıdır, yoksa iş başka tür pek çok uzamıştır. Binaran yapılmaa Evvelâ ana caddeler, sonra da bunlara işlnl clddly* almah, artık bir an evvel lü müdür? O halde, meslektaş, mes raptirılınası İçin ısrarla uğraşmalıdır.» amud olan yollar yapılır.> lektaş aleyhmdeki o lâkırdılan neden Daha sonra Belediye Mecîlsi azası Kenan Ömer Öner, alkışlar arasında, Böylemekten çekinmeırristir? Dislplin baknnından vaziyeti iyice öğrenmek kürsüden inmlştlr. Bu aralık, müzaJce E<rem Tur söz alarak ?ehrln iki imar ve avukatlık mesleğine taalluku b?.kı rentn kifayettoe dalr verilen 6 lmzaJı plânı bulunduğunu söyliyerek, çöyle demından gereğinin yapılmastnı istemefc bir ta'CTir ekseriyetle kabul edlllp. In vam etmiştir: < Her sehrln bir İmar, bir de Dıtlhab netlceslnde Baro reisllğine Haşim mevikiindeviz.> ttyac plânı vardır. Istanbulda bugüne Orhan Arsai, AbduTrahman Murrib Refet Hakararn 204 reyle tekrar seçllkadar maatteessüf imar plânma dalıa Berkan Nâzım Poroy mevzuuna te dl&l, rpl^lik İçin Abdurrahman Münib Berkana 25 rey verildiet MekM Hlkmet çok ehemmiyet verilmiştir. Fakat partili masla, şunlan söylemiştİT: arkadaşlarm yardımile 1947 bütçesinde < Dd meclisi birbirine kanştır Geleabeğ'ln 3, Celâl Yardlmcının, Halll ihtiyac plânı öne almarak imar plânınAslanünın, Atıf Ödültin, Galib Taşın da maroalıyız. Eğer Nâzım İzzet Poroyun dan kesilen para ona ilive edilmlştir.> kanaaü öyle ise\ Mecliste bu kanaaüni tjrer rey aldıklan ilân olunmuştur. Dileklerdcn sonra idare heveti ve deSlirekli alkışlanan Haşlm Refet Hakizhar etmemesi için sebeb yoktur. Asıl leee seçimlerlne geçi^rek kongreye nlarar, teşekkiir etmiş ve meslek ugnında olan şey, her yerde ve her zaman dühayet verilmiştir. olanca kuvvetlle çalışacağı hususunda şiince ve söz hürriye'ti'îir. snd lçmfş Içtlraada ilerl sürülen ten'ddKenan Onerin sözleri Tasarruf Haftası devam ediyor lerl cevabl.ındırarak. bu arada şunlan Ve müzakerenin bu safhasmda; De17 nel Tasdmıf ve Terll Malı Haîtasınin ınokrat Parti İstarbul başkanı olan Halkerierl 7e oku'.lardaM kısırj hararetll c Bu kürsü Baro kürsüsüdür, hürrl bir şeküae geçm?ktedlr. Şehrimladekl Halk. avukat Kenan Ömer Öner, kürsjye çıkher arkadaş, evlerl sıra lîe haft?ya b'.rer gün tahsls et mış, alkışlanmış, utnumî heyeti se?âm yetln beşlğidlr. Burada m*s!eğin yükselrr.esi için her çeyl söy mcWed'.r!er Yüy.se'k Tiec^ret Te Cıtısad oladıktan sonra şu sBzleri söylcmiş'ir: şahsan aleyhlmizde tulvındat her yıl oltJ.:Şu gîbl bir eioaoml « Memleietimizde adlî ' teminatı. yapılaeaStır, Bu dlnîeria ve hiç gil gtinü Dr, Klhad Sayar toplar.tıyı otul müdtlrü »çRca* re profe^or. e^ımizdon geldi^l ksda* Y ^&""" [ lerle talebeler muht?;il tututn ve rtonoml varifemiz, her zaman ve her c n™ eT1 z. Sayın arkadaşımız Kerum ömer öne mevzuu Uzertnde söz »0yllyec3Werd!r ycrde acaletstzükle, zıılümle mücadeledir. Tamamlle vicdanımızın. şahsl ve rin dediği gibi Baroya slyaset girmemeFırtına devam ediyor samimî kar.aatlerimizin w>sini dinlemell iidir ve girmez. Bu camla hlç bir parKarsder.îzde çlddetll fırtıia devam *tve hep ona göre harekete geçmellylz> t!n!n te»irlne Jcapılmaz, biitün slyasl ce mekt«dlr Havzaya glde.e^ beş ?tlep İle KaK?nan Ömer Öner. yolda rasgelcllgi reyanlardan uzak durur. Eger bahsl ge radenlı eeferinl rapacak Izm'.r rapuru dün bir kaç meslektesın kendislne «Abdur çen arkadaşlanmız Nazım Poroyla Ab de Boğazda be'üem»k zorunda fealmışlardır. KTrelkl g«ce gelmesl lftzun gelea Ankara rahman Müıub B^rkın. ba'o wı.î!iSi dtırrarcnen MUnlb Berkan arasındakl vapurj Karadec!zd?!çl f:rt;na diloviflıe an. iıf.d'se Baro dislplin kurultmun lnceleiçin rey verilmesî muvafık mıdrr> dlye cak dün snbah geleblîmlçtlr. Ervelkl gün sorduklannı, ker.disir.in de: «Herkes re jntslni geraklendirlr bir hadlse ise tet Ksratlfay» mutad seferlnl yapacak olaa yini kime vermek isierse verir. Pek tabiî kikl», lcabım lcr* etmette hlç tereddüd Çanakkale Tapuru o gün gîdememt^ dün akçam^ gerl dcmen <Sus» un yolculannı da olarak herkes reylnde serbesttlr!» deftlaraSc Bandırmaya uğTamak üaer» llm»yince, «öyle. ama onu seçerîek. ma.ıSözleri çlddetle altışlanan Haşlm Re nımızaan hereket etm.ştlr^ volurjz!» cevabım aldığmı »öyllyerek, fet Hakarar, gerek Adliye sarayı, gerek L'.manımıziatl gaiaandıralardan b!r!ne «lşte bu. a\ukatlık dejHldir, bu mes dip^r Işlere dalr teşebbüslerin arkası taajlı «Varfcas adlı bir mavna an'.t"eTî sulekle tellı edUemez bir nıhl halet Ifade bırakıimadıgını ll&ve edlp, ldarl raporu lara gO3iülnaüş lçlnde bulunan eçyalann ı s'.dir. îîlç btr ş;ydrn urkıremellyiz!» reye koymuş ve raporun kabul edüdlgl blr itısmı yetlşra tahllsire motörlerl t*domlştlr ve Abdurrahman Münib Bsr anlaşümıştır. rafmdan kurtanlnııştır. İKTİSADÎ Hararefli bir kongre BAHİSLER | I Mahalle soyan kibarjhıi'sız is, bir sokağın evlerini sıra i!e soyan genci arıyor Fatıhteil H:hç''ar caddesinde aylardanberl devam edegelen hırüzlılt hadiselertne dün bir yentsl daha «lüenmlştlr, Falll he^ nüa yakElanamıyan bu hırsızlıi hftdiselen, Kurban bayr&mından on gün aonraf Mıhcılar caddesinin Şifahane eokagında 2 nu mariılı evln soTUİmaslle baş'.atr.ıştır. ttlncl olarak 10 nunıaralı eT «oyulınustuı. HITSÎZ bu eve arka taraTtakl camı elmasla lres»rek glnniş ve yatak odalan harlc, diğer odalardan b'.n llraya yafcn eşya çalmı? ve feaçmıştır Bütün mf.haUey! korkuya düşü ren bu lurs:zl:klardan sonra, dün sabah, lemlı pak g'.yinml* ve elinde' blr kufru sekerleme bıılTinan gene blr m!saîirı 12 numaralı evln kapuını ça'.mış ve Sapıyı açan lara d3rdüncü kattakllere mlsafir geldlğini •öyllyerek yukan çıkmıştır Aradan yarım Eaat gesmeden yutan katta blr gttrUltü topmus( yııkarı kcşanlar kortdorea yükte haTIf, palıada agır oe varsa yok olduğunu gÖrır.UşIerölr Güpe gtlndli» yspOan bu «oygunculuk badliesl muhlttekl korkııyu blr kat dahb «rttırmştır. Pol!» klbar kıyafetll gene hır. «;zı aramaktadır C.H.P. Taksim bucak ufuklarma bakılırsa bcnrakuk kongresi dün yapıîdı görülmüyor. Dünya Dünya İktisadmda Görülen Huzursuzluk F Y a z a n : »•^•^••"••»^^^^ iktisadında bir hu | rursuzluk v&r. îngil I tere harbden önceki P^^mm^^^^m^* zangrüiğin* henftz ulaşamadı. înce diplomatlıkla başkalarmdan milyarlık istikrazlar yaprr.ağa muvafrak clmakla beraber, Ingllizlerin bugünkü hayat »tandardı, eskîden tanıdığımız yüksek seviyede değildir. Ondan çok aşağıdadır. Para politikasını idare etme£i b«lki düayada en iyi bilen bu meml«kett* harb tahribati o kadar derîn ki, kalkmma ya vaş olaoak, £ktisa<im d4rCm««i uzun sür«cektir. Dr. Nizameddin Ali Fransa, isgaî yillairııım ftcuını çekiyor. Büyük acüarda. dlnde teselli aramak aışkanlıktrr. Besbelli oodan olacak, bu memlekctin belkenıiğlri teşkil eden orta sınıfta, yani kîlçük burjuvaride bir kuvvetll dm« dBnüş hareketi göze çarpmaktadır. Pınarmı (hıristlyan demokratlık) füdrlerlnden alan bu hareket yayılmış, çok geııiş bir parti olan Cumhuriyet halk harekeü partlsini vucud« geÜrmiştir.Fransanın çehresinin bu de[işmesi, pallba geçen asnn baçtan aşejı maddici akldelerinin birtepkUldir. Fransada bugün, materyal J st damgası yiyen ak!delerln işe yaramadıfı, larar verdiği zannı var. Zaten 1900 denberi Fransıı ilozoflanndan Bergson, (maneviyst) denilen eski ruh iklimlerinl yeniden keşfetmek İçin edebî denecek kadar suslfl eserler yazmıs. Fransıdan roanevl olmağa hanrlamıstı. îş?al felâketl, manevlyata tam sarıîmak lamanı g«îdlğinl göstermlş olacak ki, Fransada ban parilerin terekkubünd* ve arka arkaya apılan reyiâmlarda, geniş brr nüfu« tütlesinin maddt Istlkametten manevl stikamete ySneldlğl gSrülüyoT. Buna, dlnî sosyal doktruılertn modern sosyalizmle bağdaşmasını, mutlaka izdivacını f'.ddetle ilerl süren ban mistlk yazarlann esiri de eklenirse, yeni oer«yanm çabuk yayılmasınm sebebl deha iyi anlaılabilîr. Her parti belirli oraanlara «ah'b nüfus kiimesi üzerin* oturmak 20rundadır. Yoksa havada kaltr. Yeni Cufhuriyet halk hareketi) partlsinln de Scendine bir sosj'al teşekkülü temel olaak seçmesi iktiza edlyordu. Galiba, müadele sahnesine atılan (Hıristiyan isçi endikaları) bu te?ekkül rlacaktır. Kendi ifedelerine söre, lnsan şahslyetlnln am mldşafmı amaclayan bu yenl hareketin istitrad olarak söyliyellm. Bu partinln adında hareket sözü var ki, ezaddır. Bizce bir hareket parÜ olamaz. Hareket baçka, parti baskadır. MeselS v^'elce b>de bir Türk Ocağı vardı. Bu ılr hareketti, !akat parti değ'l^i Fran17 ccn:yc' ı.i i."l 'fnna tnm uygun lup olmadığı ve giderek yaşayrp yasamıyacağı ergeç anlaşılacaktır. Bu yazıda dururr.larını süratle gBzden eçirmek istediçimiz belübaşlı memleetlcrden yukarıdakileri (belini doğrultmak istiyen memleketler) zumresinden gibi gösterlyoruz. Bunlarla taban tabana ıd zenginlk içinde yttzen (refah memleketleri) de var ki, mlsalleri asağıdEdır. Bunîp.rdan An.erika ayrıca dikkati çekiyor. Önce şunu söyliyellm. Harb lçinde, Amerikanuı bütün mevcudiyetile harb Iktisadma daldığı zamanlarda, harb bitince bu iktisadın sulh iktlsadına çevrilmesinin güç olacağı v« uzun süreceğl söyleniyordu. Halbuki akal oldu. Amerika umulduğundan çabuk harb iktisa dmdan sulh iktisadına geçebilmiştir. Hattâ ban fabrikalar bir kaç hafta içinde sulh slparişleri alabilecek hale gelmişlerdir. Fikrimizce bunun bir sebebl, Amerikanm beklemek nedir bilmemesindedir. Asıl diger sebebi, Amerikanın mÜTnkünsüzü mümkfln kılan geniş vasıtalara malik ohnasıdır. tktisad cihazlarınrn kapasitelerini A dan Z ye kadar lyico tanıyan, tesislerini, işletme usullerini maliyetlerini en son ilmt esaslara uydurmasını bilen bu memleket elbette kolaylıkla ve souplesse'le ikttsad temellerini değiştirebilecek, harb halinden sulh halir.e geçebilecekti. Bunda fazla hayret edecek bir şey olmasa gerektir. Böyîe olmakla berabr, Amerikada istihlâk alro yürümüstür. Bugün Amerikada, 1S29 buhranmm arifesindeki çılgın istihlâk sarfiyatlarına yaklaşıyor gibi bir manzara, sehirlerden ücra köylere kadar görulmektedir. Bu yeni sarf hey«canı neden? Belki şundan: Amerikalılar iki büyük harbin arasındaki yirmi yılda, Irlll ufaklı buhranlar geçlrdiler. Bu tecrübeli millet, buçünün iktisad refahı. nuı yakın bir buhranla süpüi'ülmek ihtimalini düşünüî'or. Buhranda paranın kıymetl düşer. Bu da malum. O halde, mümkün olanı çimdiden yapmak, yani iyi yemek, eşya v« otomobü almak, E«yahat etmek, eski Israfh hayatı, fırsat varken tatmak bir çoklanna akıllı hareket gibi geliyor. Para ortaya bol akar, devir süratl de artarsa «?ya fiatı yüksellr. Son hafta v« günlerde haber alman Am«rika toptan ve perakend* eşya fiat müş'irelerinin fırlarr.ası bur.dandu, Fakat eğer Amerika müşireleri (fasid helezon) larla çıkacaksa, sonu, 5nceW tecriibelerd« kaç defa gorilldüğü gibi, sukut, yahud özel terimile krahtır. O takdirde, Amerika iktisadını garib bir psikolojiye kapılarak başıboş kalmıs dlye vasıflandırmak kab'.l, belki de daha yeni soğumus btr volkan üstünd« oturnrıakla ltham caiı olurdu. îsviçre de zentrinlik Içind«. Oarda da refah tam tempoda ilerliyor. (Kâr) aşm suretta artıyor, (sermaye) bol teraküm ediyor. O kadar ki, îsviçre Ingiltereye mllyonlarca Ingiliz liralık a deccuvert krediler eçmağa kadar gitmiştir. Yazılarda gSrüldüğüne, îs^çreye gidip gelenlerden anlaşıldığına göre, orada simdiye kadar gönlhT.emiş blr iktisad faallyeti vardır v« bundan herkesin yflzü gütmektedir. îsviçre iktlsadının blr cephesi bu olmakla beraber, diğer blr cephesine d« göı atmakta, durumu tam anlamak Için, fayda vardır. tsviçrede 160 000 imzaîı blr dllekçe hazırlanmış, meclise verl:miştir. Dllekçeyi hazırlıyanlar sosyalist muhitlerindendir. Bunlar, anayasanm onemli blr maddesinin şu seîîiz noktadan değiftirilmesini Istiyorlar; 1 Millet iktisadî haîkın Işldir. 2 Sermaye, iktisadın kalkınmasının ve halkm refahınm, aynı zamanda da işin emrine burakılmalıdır. 3 Devlet İsviçre Iktisadmm bünyesinl ve teşkllâtını bu maksadlara göre degiçtiımek hakkını haizdir. 4 Vatandaslann ve ailelerlnln mad. di durutrılan temln edilmelidir. 5 îş hakkı ve Isln adaletle ödenmesl emnlyet altma alınmalıdır. Baygısızlıkla 8ava? Derneğinin topîantısı dün Emlnönü Halkev'.nde yap;.mıştır Top iantKla dercefrta variığının lüzumuna 17 ay lçindekl çalışmalarile dernegln Istanbulday t^pluluk hayatı İçin laydalı blr ur.sur o!dofunaj çVişrr.asın» daha hızU devam etıne»!ne karar verllnJçtir^ Dernek, I'tJ.nbuI ajdmlarmm nemşîhrlllk BiiatUe ker.dlıerlnl fahri tlye sayank dsrnegln ldeaU yolundakl çalışmüara katılmalan tr'n kendllerlnden açık dUekte bulunmayı Esasen bu dava, ezelî davalardandır. da kara.rlaştırmıştır, Onu şu kısa İki sSvte de topluyorlar: Bir Saiamon Adatto hakkındaki milletin sosyal emniyeti için ferd hürriyetine kıyrnalı mıdır, yoksa ferd hürrlşikâyetname yeti için sosyal emniyete mi kıj'malıdır? Istantul mllleîvekill Salamon Adatto Bir bakıçta bu iki soru birbirine tam hakkıcüa blr slkâTetnaın»nln Başkatıîık ditemamma zıd görünur. Ve bir cemivet vanmca Ansyasa korrlsyonuna havaJe edllflbu temel prensiplerden hanglsinin Ü7e dlğl yazümı^U. öğrendiğlmlze göre bu takâyetuamıs yenl olmayıp daha evvîice rine oturursa, ona göre bünye sahibl celeme kornlsyonimun ken'llnl salflhlyetll olacak, organlaşacakttr denir. Bununla bulmayıp Başkanlıga iade ettljl esîcl |lkâberaber, batı memleketlerinln hepsinde, y°tnam«ilr ifade edilsin edilmesin anayasaya glrsln Ekonomi gazetesi 4 yRşmda girmesin, bu dava daima açıktır. Onun Istanbuld» günltlk olarak lntlşar eden Içln her memlekette bugün, bu zıdlığı, fKicnorrJ) gaz«teslntn. dört yaşına butıbuna isterseniz tarihî zıdlık diyiniz, yu 8ını meranunlukla gördüii Uç yüdir bütün fıocarlârla ve serbest 1» muşatmak, ahenge görörmek için azim cehd ve gayretler Earfedilmektedir. Her adamiarına hltab eden, tlcaret »'.emlnde ^Ekonornl) gaKt«baü devletlnln, türlü gür.delik dış polltl hakl}:l takdlr kazanançalışmıaında muvaf. alnl tebrlk e<lerı yenl kaları ve I5 kayguları arasmdan sıyrılıp fakiyetler dllerii. çıkan devamh meselesi budur. îsviçre Ete nark konacak İçin fark, îsviçrenin bu meseleyi anayaKt flM'.arıır.n alablld'.gine artmMi n«rk salara götürecek kadar açığa vurmus ol!ş!nln tekrar konuşulmasma «ebeb olmu»masuıdan ibarettir. tur Beledly» Ildısad müdürlüğünan bu halt» »onunda dunımu lnceliyerek Dairct Gemllere ve nçâklara yollarını komJsyon» böyle bir teillTte bulunmaeı termek İçin Radar al»tlerl koyuluyor. mulıtemeldlr. tktısadm radarlan olsa ve bunlarla geEsnaf Cemîyetleri toplanhsı lecek İktisad gellşmeleri önceden görüIsnal raıdımlaşmA cemlyetlerlnln umulebllse. buhranlardan önce tedblrlfr ml heyetlerl bugünden IHbaren baçlayacak. alınablltrdi. Takat maalesef bugün tek tır, Bjgüa İlk defa olarak Arabacılar ee memleketin fktisadi muğlSk defildir mlyetl urr.umJ heyeti ETilnonü Halkevtod» Muhtelif Jktisadların birbirile mal, ter ve çarşamba günQ d» Balıkçılar c^mlyeUmaye re fikir mübadele «tmelerlle dün nln kcngresl cemly»t merkeztnde yapüaoaktır. ya flrtısadl büsbütün mugl&klaşm'.sttr. Otomobil altında kalan kız Onım İçin bugün dünya iktısadınm buQalatada> Mlmar hanında ot\ıran Fatma, tününB ihata etm«k klmseye naslb olmuyor. MUırkto olan ancak, kanslc blr Necatlbey caddeslnden geçerken joför ts« mallln ld«resindekl 2056 »ayılı taksl kena? manaarası gflsteren dilnva fetıîadı dlsfne çarparak rr.uhtelu* yerlerinden yamn ba» ana çtegjlerlni takib etmek ve ralar.tnamna »ebeb olmuştur. »Fatm» hasban düğilm rioktalanm yakfttamaktin taceye kaldırılmıs^ ÎHnall bHıkıııd» t s . Ibsrettir. Eğer bu kadan yeterse, pele klbats bajlacılmıştır eek İçin baa çeyler sövVnebüecektlr. BUYUK TAKVIM Bu kayıd altmda, dünya iktisadırsm düzgün gitmedJti, bocalr olduğu ifade o'mnabillr. Daha ileri giderek de önümüzdeki yakın gelecekte çatera,^ biMirllon T A K V İ M İ Iktısad buhrar.mın tarîhlnl tesarlayanlar Mle var. Btınlenn kâh'nliPlne kulak 19 4 7 asJİiraa, 1950 «trafmda (*ünya blr buhMükemmel Duvar Takviml ran geçlrece'i, tklncl Harb sonun'jn İlmî, Fenrt, Sıhhl Bilgiler, 'lk buhranı bu olacaktır. Namaz Vakitleri, Hâdiseler, Yurddaş! Gülürıç Fıkralar, Şiirler, Varlık, çalışma ile yaratılır. DaMâniler, Koşmalar ha fazla lş, daha fazla mal. Bir A n s l k l o p e d l Milli Ekonomi ve Artt'.rma Uerneöi KANAAT KİTABEVİ 1 lira 8 İş, iktisadın her şub&sinde himaye edüecektİT. 7 Krizlerin ve işsizliklerin önlen n.esl için devlet. iktisad tefekküllerile işbirliği yapacaktır 8 Bu maksadla kantonlar :ktisad teşekküllerile beraber çaîışacak'ardır. Bu dileklere yakmdan bakıln«a anayasaya bunlarm sokulmasmm doğuracağı netioeler göz önünde oanlanmaktadır. Bilhassa serma yenln için emrine bırakıîması ve Isviçre iktisad bünyesinde değişiklik. ler yapılması, hayli engir.lere götürebilir dileklerdir. Gerçi gon aylarda, herkese lş bulmak, asgarl yaşama imkânı saâlamak, bazı iktisad alanîarır.da devletleş(trmelere girişibnek gibi kısmen hâlâ münakaşası süren, kısmen de filiyatına geçilinen tazı fikri ve fil! hareketler görülüyorsa da, yukarıdakiler gibi ideallerin batı anayasalanna girdiğine henüz raEİanılmış değildi. Bu sebebden, önütnüzdekl aylarda tsviçrenin iç politika âleminde bazı heyecanlı günler olacağı tahmln olunur. Sav Saygisızlıkia Savaş Derneğinin toplantısı Baha TOVEN Uç ay kadar evvel bir gün akşamüstü... Bonjur. Oo, bonjur.» Hayrola! Bu saatte sen buralarda?.. Bu muhavere, pek eski aşinalarımian «Çorçöp Omer» admdaki dostuırfa bizim yazıhanede oluyor. Saat. akşam yediye yakuı. Çörçöp Omer komisyoncu mudur, müteahhid midir, tüccar mıdır, davavekjli midir, malum değıldir; ama her i'in altmdan çıkar becerikli bir achmdır. Kimi zaman elinden yüz binlerce lira geçer, kimi zamaa onu Sirkecide bir EŞÇI dükkânmda yemek yerken görürBÜnüz. Borcu vardır, alacağı vardır. Yani hayatta inid çıkışı olan bir adam. Daha mektebde Çörçöp adım alışmır Eebebi pek çelimsiz, sısha, ufV.:tefek o'.uşudur. Hâlâ da Svle mubarek. Bir kuru çehre, bir fırlanvş gırtlak. incecik kemikli uzun uzun eller, içine girmi1' gözler ve çokça saç. Adamı bu k^dar tfnıdıktan sonra, hiknyemize girelim de "akit gecmesin. Ben o saatte yazıhaneye neden geldiğini sonınca cevab verdi: Bu aksam beraberiz. Nerede? C?nım, bizim eve gideceğiz. Bir de misafirim olacak. TanımadıÇım adamlarla beni oturtma Allahaşl'ina. Felek, nden bir hizmet istiyorum. lık namma... Hay hay ama, bilmece gibi söyletne de anlıv?vırn. Ben evleniyorum... Evleniyorum Kimi alıyorsun? Bir kadm.. Tabiî haremağasüe evlenilmez ya! Ne çes:d kadm? Bu akşam göreoeksin. A'ah. ben yoğum bu işte. Allalıaşkma yah.ı! Senden ömrümde bir defa miıhim bir hizmet istiyorum, onu da reddetme! Ayol ksdmla evlenm°ğe karar veıdiniz mi? Verdik gibi bir şey. Benim hızjnetim ne olacak? Mademki kadm razı sen razı... Hayır, hayır, övle değil. Esasta birlestik ama daha söz kesilmiş değil istiyorum ki kadını bir kere de Ben gör. . Görmekten ne çıkar ksrdeşİTi! Ad". (istünde bunun, Sarmısağı gelin etmlsler, kırk gün kokusunu vermernis ueıler. Güzel mi bari? Güzelliğine güzel ya! Fakat kadm dul... O bir «yıb değil, elverir kl namuslu olsun Namus tarafı sağlam diyorlar. Yalnrz senin bir kere görmeni istiyorum. Bu akşam bana gelecek ve bundan evvel kimlsrle evlenip neden ayrıldığmı anlatacak. Ama benlm yanımda belki kadın sıkılır. Senln yanında soyllyeeek değil... Anlamadım?» Senin yanında söylij'ecek Öeğil, yani sen onun yanında olmıyacaksm! Nerede olacağım? Benim odsm iki kısımAr; birisi hüro ve oturma yeri, öteki yatak odası... Ar?da bir kalm ksdife perde var.. Seni yatak odasına elacağım; ben kadınla büroda kalacağım. Sen nem kadını dinfersin. hem de ben onu öyle orurturuTi ki perdenin arasından iyice tetkik de edersin... Ha? Oldu mu? Bu ne acayib teklif yahu? ' Acîj'ibi faUn bu. Kadm hoşuma gidiyor; ama biraz maceralı bir karıv? benzivor. Aklına inaidığım bir arkadasm fikrini alavım dedim: sana geldim. Çok rica ederim... Havdi öyle olsun. Leldn ben mesuliyet kabul etmem ha! Sana al, alma j (îemem. Yalnız kadm hakkındaki müta1eamı söy'.erim. Evet evet, o kadar... Kısaca söyliyeybn.. Çıktık. Beyo|lunda bir yerde yemek yedik. Omer bekârdır. Ayaspaşada bir küçük apartımanda oturuyor. Saat sekiz fcııçuğa dnğru apartırr.ana vatdık. Dediği gibj kaîm ferengi per^lerle ayrılmış biı hüyük odanm büro kısmmda koltuklan öyle yerleçtirdik ki, kadın perdeye sağ yanından cephe versin. Hemen orada kısEca anlattı: Bunlar bir müsiTek ahpabın evinds tan:şmışlar. Kadın Omeri enteresan biTİmu». Nesiii bulmuş?.. Belki de psr?sm!. O malum değil. Omer öe artık bekâr yaşamiktan bıkmış. Ikinci bir defa Markize çağırdıpı kadma bekârlığmı ve bekâr hayatındin usandığmı anlatmış. Kadın hedefc do?doğru gitme=ini bilen îtadnmış; «•Evknelim» demiş. Ömer karar verememiş. Nibayet kat'î görüşmeyi bu "oceye bırakmıslar. Omere göre, kadm 'irs'rdın geçen nikrhları anlatacak: Omer de kararını ona göre verecek. Tam dokuzu c v r e k geçe krpı cali"dı B«n hemen perde arkasına ge;tirD. Per D O K U Z U T V C U ! . denin çatlak j'erine yerlejtirdiğlm sandalyeye oturdum, Ömer kapıyı açtı. Gevrek bir gÜlüş: Geç kahnadım ya! dedl. Daha sonra da odaya kuvvetli blr arpej kokusu yayıldı, Nihayet, hazırladığımız koltuğa, İyi boyanmış, başı açık, bir bej kostüm giyinmiş gri gözlü bir hsnım oturdu. Omer hemen sigara verdi. Havaya, saate, apartımana dair birkaç havaî lâftan sonra kadm: Müsaade edersenlz... diye tayy3rün oeketini çıkardıktan sonra söze basladı. O sırada ömer de, Od uzun bardağa viski koyuyordu. Beyefendl, hayat insana neler haıırlar, belli olmuyor. Size ailem hakkında uzun malumat vermiyeceğlm. Çünkü maruf bir familyaya mensubum. Gidiş Müdürü Ismet Bej'in torunuyum. Babam Adana Defterdarı idi. Sonradan tekaiid oldu. Osmanlı Bankasmda iş aldı. Ortaköyde yalunız var. Ben Ingiliz mektebinde okudum, Evde madmazelimiz vardı. Fransızcayı da iyi bilirim. Yaşımı söylesem de, söylemesem de ehemmiyeti yok. Evlenirsek, nasıl olsa, nüfus kâğıdımda gprülecek. Onun için onu geriyorum. Yalnız gene olduğumu söyliyetilirim; fakat talihin öyle cilveleri var ki, bu kadar kısa bir zamana, bu kcdar çok hâdiselerin sığabi!?ceğine inanmıyacağınızdan korkuyorum. Onun için yaşımı söylersern inanrnazsınız diye orayı sükutla geçiştiriydrum. (Viskiden alışkm bir ağızla bir yudum aldıktan sonra): Efendim, benim ilk ciddl evlenrne teşebbüsüm bir ecnebi ile oldu. Bir mıısiki hocam vardı. Adanı beni sevdi, Şimdi ismini söylemeğe hacet yok. O kadar ciddî sevdi ki haliae acıdım. Reddedersem belki de intihar edebüirdi. Onunla nişanlandık. Babam beni evden kovmak istedi. Lâkin büyükannem evine aldı. Nışanhm Katolik olduğu için evlenme meseîesi onlara göre bazı izinlere falan bağb lmiş. Böylece bir iki ay nişanlı olnrak yaşarken, büyükannemin Adadaki köşküne komşu bir genci sevdim. Ama delicesine. Gene de çok rabıtah bir ai'e çocuğu. Bımların. isirl°rini size vercbilirim. Bu ikinci adaau söylersem belki tammazsınız., Yazan: r I Burhan Felek \ Derhal evlenmeğe karar verdik. On beş gün içinde askıya asıldık, Nikfihımız olduğu gün İlk nişankm hâdiseyi duydu. Ben kendisini bir daha görmedim. Sonradan öğrendim ki Kudüste bir manastıra gitmiş, papas olmus. Nikâh günü babam ve anam beni evlerine kabul ettiler. Dehşetli se^'lnc içinde düğün oldu. Adresimi aldı. Bu tarusmadan blr hafta sonra resmen yediizdivacımı taleb etti. Kocamın vefatmdan daha bir ay geçnıeden nasıl kabul edebilirdim? Maamafih adam bekliyeceğini söyledi. Biz de tahilkat yapürdık. îyi bir adam olduğu anlaşıldı. Şimdi pek hatu"imda değil; kocamın vefatından galiba iki ay sonra nikâhlandık, Düğün oimak üzere iken koeama Diyarbakır taraflarındaki büyük taaühüd lşlerinden birinden bir acele telgraf geldL Adamcağız telgarfı alır almaz acele yola çıktı. Sözü uzatnuyahrn, işinl göımüş; avdet için bulunduğu yerden demlryolu Istasyonuna gelirken bindiğl otomobü hendeğe yuvarlanmıs. (Içini çektikten, sigarasını çektikten ve viskisini içtikten sonra): Şoför kıırtuluyor; fakat kocam slzlere ömür, vefat ediyor. Ben Ömere bakıyorum: Gözleritıl kadma dikmis, hlç kıpırdamadan dinliyor. Kadm arkasına bağladığı saçlarını elile üısiyakî bir surette düzelttikten eonra devam ediyor: Dördüncii kocamla nîkühlanamadık. Bir avukat. Dehsetll zeki bir adam. Ben de zeki adamlara meftunum. Lâkin hayatı hep münakaşadan ibaret. Alelâde bir sekilde bir müşterek dostumuz bizi tanıttı nişanlandık. Ama ben gitgide daha realist olduğum için nikâhtan sonra balayını nerede geçireceğimizi de evvelden tayin etmek istedim. O da bunu muvafık buldu. Ben Italyayı teklif ettim, 0 Rumanyayı lstedi. Ben ısrar ettim, o ısrar etti. Inanır mısınızî Bu yüzden nişanı bozduk. Onun için bunu siz isterseniz saymayın. Ama ben, projede de olsa bir evlenme teşebbüsü olarak ona da numara veririm. Gece odcmıza çekildik. Koynunda daha vücudümü ısitraadan kocarnda bir dehşetli sancı başladı. Tahammül edilir şey değil. Adam kıvrandıkça kıvrandı. Nihayet ev halkı uyandı. Doktor aradık, getirdik. Bir apandisıt krizi olduğu anlaşıldı. Sabaha kadar bekledik. O gec« ne kadar mustarib olduğumu bilemezginiz. Ertesi gün ameliyat yapıldı. Apandisit değil. barsak düğümü imiş. Zavallı kocam operasyon masasmda kaldı (Içini çektikten, sigarasını çektikten ve viskiyi çektikten sonra): Bu hâdise bende bir asabî buhrana sebeb oldu. Uyku uyuyamaz oldum. Seyahat tavsiye etti'er... Hatayda teyzezadem var. Ona gittim. Biraz akamı değiştirdim. Avdette trende kompartutıan komşum olan bir müteahbidle ahpab olduk. Tatlı bir adam... Belki çok münevver değil. Lâkin fevkalâde eğlenceli ve hoş bir adam... Bekârmış. iki üc günlük tren jolîTiluğunda adamakıllı arkadaş olduk. Beşinci kocam, lşifmi^sinizdir, Doktor Turhan Basmazdı. Bakteriyolog. Adam bana âşık oldu. Doğrusu ben onu sadece bir ev erkeği olarak aldım. Uç ay kadar beraber yaşadık. Kısmet bu kadarmış. Günün birinde kaza mı, yoksa bir gece evvel bir yerde geçirdiği bir kjskanclık neticesi mi orası hâlâ çözülemedi, günün birmde lâjor^tuardaki tecrübe kültürlerincien birile kendisine şarbon hastSlığı geçti ve biçare, (Siçarasını tütün tab'a<!inda ezerek) kısa blr hastalıktan sonra rI33. Çok, j m i çrk müteesair oldum. Aile de beni pek se verdl Doktorun daha gene kardeşi bir eczacı İdi Dört ay «onra onunla evlendim. Doğrusu çocuk ağabeylni aratmadı. Çok mesud olarak alü ay yasadık. ömer dayanamadı: O da 'mı öldü? Hayır beyefendi, ölmedi. Lâkin bir gün bir reçetevi yanlış yapmış. Hasla ilâcı alınca ölmüş. Beş sene hapse mahkum oldu, Talâk istedim. Ondan da bojandım. Başka türlü ne yapabll.dim, Yedinci kocam Hüseyin Csn i. Tanırsuııı. Sigortacı canım. Abeni Löbon'da görmüş, beğenmş, araj koymadığı kimse kahnadı. Benden hayli yaşlı idi arr.ma erkek güzeli idi doğrusu. Evlendik, yani beni Sdeta gate etti. Bir ak§am kulübde takara oynuyordum, Çok şansun vardı. Ne istedimse çekiyordum. Kocamın üstürde şirkete vennek üzere o gün bir müşteriden aldığı 10 bin lira vardı. Büroda bıralıamamış, eve get#rmek için yanına alrrus. Akşamüstü kulübde buluşnıuştuk. Şansım İyi olduğunu görünce biraz para kazanmak istodim. iki bin liraya bir kâğıd çektim, kaybettim. İki bin daha oynadım. Gene kaybettim. Geri kaıan altı bin liraya bir kâŞıd daha çektim.. Onu da kaybettim. Kocam parayı bana verdi ve oraya yığılıverdi. Lâf edemeden eve kaldırdık. Ertesi gün beyin kanamasından öldü zavallı. E fendim, jişman blr adarndı. Böyleleri kumar seyretmem«li herhalde.. Seki zinci (içini çekeTek) belki de en çok sevdiğim bir adam. Bir müellif. Kiteblarını okudum. Romanlarını, etüdlerini gördüm, Adamı eahsan tanımadığım halde sevdim, Sdeta sevdim. Günün, birinde cesaretimi iki elime aldım. Adama telefon ettim. Bir ahpab evbıde randei'U. Kendimi tanıttım, Fikrimi açtım. Önce tereddüd etti. Sonıa kabul etti, evlendik. Bir ser.e ben onu delieesine »evdim. İkinci sene o beni Be\Tnc«e başladı. Lâkin o kadar kıskanc bir adamdı ld, hiçbir yere gitrneme, bir erkek ahpabla görü?meme müsaade etmez oldu. Doğrusu bu kadar sıkıya fccnim karakterim müsaid değil. Adamı biraz ihmal etaıeğe ba§!adım. îsteme diği arkadaşla düşrüm kalktım. Aîabi^eşü. S:k sık kavgalar ettik. Adam ne eser yazar, ne telif yapar, evde oturur. Pir.ekleT bir hale geldı. Erkeğin sünepesi hiç çekilmiyor. Uzatmıyalım. Artık hayat. aramızda mütemadî bir kavga halini aldı. Acımıyor değildim. Adamı ben arajim buldum. Lâkin hürriyetrnıi tahdîd edîek bir sevdaya tahammül edemezdirn, Günün birinde beni 1» temediği bir arkadaşile gördü. Akşan» mükemmel bir kavga ettik. Içü, içti, içti.Derken saçmin.aT!a ğa baş'.adı. Guya o Antuvanmış, ben Kle opatra. Ertesi gün bu hal devam etti Doktor getirdik. Paranovayya deni'en bir deîllikmiş. Te davisi kabil değil.. (İçini çekerek) o da şimdi Brkırköyünde. Gayrikabili tedavi hastalık olduğu için talak kararı aldım.. (Viskirin sen yudumunu iç fikten sonra:) Işte beyefendi. Hayatımı kısaca anlattım. A a a! Saat ne kadar iîerlemiş. Müsaadenizle! dedi. K?1ktı. SersemleTniş Ömer. oru kapıya kadar tesyi e'tı. Ben, perdcTîin ardındnn çıktım. Ömer geldi, karfima oturdu ve yüzü'ne baktı. Sen dokuzuncusun! dedim. D'Akat et Intihar var, otomobil ka^ası var, deîirme var, yürEge irme var. Sına idam kalıyor, be^enirsen al. Bu ne uğursuz karı yahu! C?nım saçmayı bıak. Ben öyle şeylere inanmam Sen fikrini scv>! Btn böyîe şevlere inamrım. Bu karı senı de götürür... Biraz daha kaldıktan sonra ben de eve dörtdüm. On b«ş gün sonra Ömerden bir 11 klh davsllyesi ald:m Nikâh tcrpn:ne gittim. Kadın, gerçekten güzelJi Ömer de inpdıpa pı^mk.. Acıdm oâ'.ana. Kimbüir hancji feci akıbete u*fyacak diye... Bu h'tâveyl vaz'.v.vr.Ann dört gün evvel ÖmcTe raîgeldim. Halinde bir huzun vardı. Merhaba yahu! Na?ı!sm. haks'm.! Artık evlendim diye de bu ksdar vefasızhk... diye sorarken basmı salhvarak: O bah=i açma' dedi. Ne oldu? Uğursuzluk sana da mı vurdu. Deylnce. Içinl çekerek: Muallâyı kaybettik! dedi Bi' çocuk aldırmada.. (Gözleri ysşardı) hummayı nifasî oldu.. Dört günde gitti.. Halbuki sen.. (içini çekerek) ne divordun? O beni götürecekti diyordun. Gözleri yaşardı. Acıdım oğlana; fa kat dayanamadım. Demek dokuzuncu da onu şey etti.. Seımet tersire vurdu. Acı bir tebessümden sonra ayrıldı Hayat neler sakhyor, bflinmiyor ki.. g. FELEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle