25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sehir= Jialil Mentefemn Mauralartm haberleri BSKİ MEUİSİ MEBUSAN REİSİ CUMHURtYET 8 Kasım 1946 ÜN MEVZULARI J HEM NALINA M1HINA Cemal Paşanm Fransaya yaptığı ittifak teklifi Fransanın cevabı: "Müttefikîmlz Rusyanıtı rauvafakafini almadan bir şey diyemeyiz,, Fransızlara Suriyede mevcud şimendiferlerin şeraitini tadil edip yeniden şimendifer ve liman imtiyazlan verdiğimiz gibi SıvasSarosun şimendiferile ErzincanHarpııtDiyarbakır arasmda .4500 kilometrelik şimendifer insaatı imtiyazmı 6a verdik. Nihayet 35 müyonluk bir istikraz akdedildi. Ertisadî kapitülâsyonlarm ilgası için diğerlerimıı rızaa munzam olmak şartüe Fransa da nzasuu verdi. 10.000 kilometrel& şose inşası bir Fransız şirtertine verildiği gibi birçok Fransız mübeadiai Nafıa hizmetine ahndı. Muhteüf «istemde sefaini harbiyeye malik olmak mahzurlu olduğu halde Fransızları memnun «tmek için Havres tezgâhlarına 6 muhrib ve Creuzot fabrikasına iki tahtelbahir sipariş ettik. Fransaya blrçok cebel toplan da sipariş verdik Böylece ıslahat yoluna hummalı bir taaliyetle girişmekllğrmlz, İngillz bahriyelileri, gumrük'çü ve adliyecilerini, Fransız maliye ve na&acılannı şuabatı Idaremlzde iş başma geçirişimiz, binlerc* Hlojaetrelü şimendifer ve yol ve birçok limanlar inşa ve hntiyazını îngillz v» Fransız şirketlerine verişimiz, bütün bu işleri gayet tsmiz ve namuskâr bir suretle mukavelelere raptedi^imiz istikraa muvaffakıyetle ve Istanbul sulh konferansının iyi bir surette aeticelenmesi, devlethi haricî itibarını yükseltmiş, îngiliz ve Fransız siyasî ve malî mehafilinde, matbuat ve efkârı umumiyesinde hakkımızda eemilekâr Mr cereyan tevlid etmişti. Edirnenin istirdadı, bu vilâyet dahittndeki Bulgarlarm Bulgaristana nakli, Ermenistan ve Suriye ıslahat meselelerinin muvaöakıyetle hal ve teskini, Trakyada ve Izmirde birkaç yüz bin Bihnun Yunanistena hicreueri dahildeki azira ve imana ve Türkün mucizeler yaratan yapıoı kudretine yeniden can vermiş, hükumetin artan nüfut ve iti barı fayet fambatkâr bir idare tesis edivermiştL Adalar meselesinin müzakeresl esnannda Bükreşte bulunduğumuz sırada Bulgaristanın orada Eadeff isminde bir sefiri vardı. Bu zat Makedonyalı idi. Bizhn Sultaniyeden mezun, türkçeyi çok iyi konuşur, gayet zeki bir insandı. Bir' gün Ikimlz oturuyorduk: «Halil Bey, sizi candan tebrik etmek lsterim, dedf Bakıyoruz hududda memurlarmızın halü hareketinde büyiik bir değişikük var. Çok kibar ve dtirüst hsreket 1 «üyoriaı. Içeride d« gayet inzabatkâr ve namusk$r bir idare kurduğunuzu görüyoruz. Sultan Hamid idsresi gibi her suretle müşevveş v» berbad idareden ar zaman zarfında böyle bir hiıkumet kurabildiniz. İşte bunun için sizi candan tebrik ediyorum. Biz Balkanlılar maalesef bunu yapamadık> demişti. Cemal Paşanm Fransaya Osmanh hükumeti namına ittifak teklifi îngiliz ve Fransızlarla böylece bir yakmlaıjma hazırlanırken, haziran 1914 ortalannda Fransanm Istanbul sefiri temmuzda lcra edilecek Fransız donanmasmın manevralannda hazır bulunmak üzere Bahriye Naarının Fransa hükumeti namına davet ediyor. Hükumet daveti kabul ediyor. Cemal Paşayı da Yunanistanla muallâkta bulunan Adalar meselesinin halli için FraTtsa hükumetinin tavassutunu taleb etmek, zemini müsaid bulursa Fransaya hükumet namına ittifak teklif etmek salâhiyetini veriyor. Cemal Paşanın hatıratından: «1914 haziran evasıtmda idi. Ne gibi bir vesile ile olduğunu hatırlamıyorum. Bir gün sefir Bonpart ile sefarethanede görüşürken dedi ki: mek üzere olduğunu anlamjş ve pek memnun olmuştum. Marjori umuru şarkiye müdürü vasrtasile bir mev'idi mülâkat taleb etti. Hariciye Nezaretinde kendi bürosunda görüşmek her yerden âlâ olacağı cevabmı verdim, ve muayyen saatte mülâkat yerine gittim. Mösyö Marjori, benim FransızTürk dostluğunu takviye için sarfettiğim mesainin bütün Fransız hükumeti ve efikân umumiyesi tarafından kemali şükranla görüldüğünü ve şimdiye kadar iki millet ve hükumet arasmda tahassul eden suitefehhümleri bu sayede bertaraf etmek imkânı bulunabileceğini söylameğe başladı. Birdenbire lâkırdısım keserek dedim ki: Direktör efendi, müsaade buyurursanız sözü öteye beriye dolaştumaktan ziyade doğrudan doğruya maksada geleüm. Biliyorsunuz ki Osmanh İmparatorluğu mütemadi tecavüzlere Uğramak yuzünden zayıf düşmüş ve son Balkan muharebesinden mecalsiz bir halde çıkarak Avrupadaki topraklarınm hemen kâffesini, Adalarından birçoklarını zayi etmişür. Şimdl bu zayıf ve dermansjz memlekeü tedavi etmek, ona yeni bir hayat vennek için bütün mevcudiyetimizle çalışıyoruz. Fakat bazı ahval vardır ki bizim teşebbüsatı müdavetkâranemazi tesirsiz bırakıyor. Işte bu ahvali bertaraf etmek bizim bugünkü en mühim vazifemizi teşkil ediyor. Yunanlılarla aramızda mevcud Adalar meselesinden bahsetmek istiyorum. Siz Yunanlılar hakkında muhabbetiniz ve onlardan âtiyen timid ettiğiniz menafi dolayısile Yunanhları daima sıyanet etmeği muvafakı hikmeti siyaset telâkki ediyorsunuz. Fakat Mösyö Marjori, haritayı açıp tetkik edejseniz göreceksiniz ki biz bugün Fransaya Yunanlılardan ziyade lâzım olacağız. Azasından bulunduğum Osmanh hükumeti diyor ki: «Fransız Ve IngiUz siyasetinin maksadı merkezî ünparatorlukları bir çelik çenber içine almaktır. Bu çenberin cenubu şarkî kısmından maada her tarafı itmam edilmiştir. Bu son kısmın ikmal edilememesine sebeb Bulgaristania Türkiyedir. Eğer Türkiye Itilâfı Müselleae girerse Balkanlarda munferid kalacak olan Bulgaristan dahi behemehal bu kombinezona girmek mecburiyetinde kalır. Binaenaleyh bu çelik çenberin ikmal edilmesini isüyorsanız biztmle Yunanistan arasmda Adalar meselesi için bir tesvıye sureti bulunuz. Müteakıben bizi de dairei ittifakınıza alarak Rusyadan beklediğimiz müthiş darbelere karşı bizi de sıyanet ediniz. Pek az zamanda terakkjyetamra temin ederek şarkta kavi bir müttefike malik olunuz. Ben zannecHyorum i i Saracova cinayeti bir dünya harbüıi intac edecek mahiyeti haizdir. Böyle zamanlarda bu gibi tedabhin ittihazında iltizamı sür'at şarttu.> Mösyö Marjori bhaz sonra şunlan söyledi: düşündükten Fırıncılar tekrar şirket kuruyorlar Bundan evvel kurduklari şirketler feshedilmişti îstanbul fırıncıları aralannda b b şiret vücude getirmek üzere tekrar faaliyete geçmişlerdir. Fırıncılar İkinci Dünya Harbinden evvel İstanbul, Beyoğlu ve Anadolu yakasmda ayrı ayrı şirketler kurmuşlardı. Harbin ilk zamanlarmda bu şhketlerin îstanbul halkının başlıca gıdası olan ekmek işi üzerinde muzır bh takım faaliyetleri görülmeğe başlamıç, bilhassa bir kısım fırmları tazminat vererek kapatmak suretile sun'î bir ekmek darlığı çıkardıkları göze çarptığından Vali v« Belediye Reisi Lutfi Kırdar bizzat bu mühim mesele ile meşgul olmuş, fıruıcılardan şirketlerini feshetmeleri istenmişti. O «aman feshedilen şirketlerln şlmdl tekrar kurulması için faaliyete geçilmiştir. Bayramdan evvel fırmcılara birer mektub gönderilerek bunlar şirkete girmeğe davet edilmişler ve bunun için de aralannda anlaşma yapmak üzere notere çağrılmışlardn. Bir kısım fırıncılar bayram içinde notere giderek şirkete girmeği taahhüd etmiş, bir kısmı i»e gitmemiştir. Adalar meselesinin teklifiniz gibi muhtariyet esası dairesinde kat'i halle isal edilebileceğini zannediyorum. Merkezî imparatorluklar için tasavvur «ttiğimiz çelik çenberl pek güzel keşfetmişsiniz. Fakat sizinle bir ittifak veya itilâfı siyasl yapabilmemiz için müttefikimiz Rusyanuı buna muvafakat etmesi lâzımdır ki bunun kabil olup olamıyacağı şüphelidir. Maahaza Hükumeti Osmaniyenin bu defaki teklifi gayet rarih ve bariz. Reisicumhur ile kabine reisinm Petersburg ziyaretlerinde ben de kendilerine refakat edeceğim, mütaleatınızı müttefikimize iblâğ ederiz. Onların vereceği karar üzerine sefirimize talimatı lâzimeyi veririz. Şimdilik maale TürkFransız dostluğu hakkında sef Fransa hükumeti hiçbir münlerid teburada sarfettiğiniz mesai nazan dık şebbüste bulunamaz. kati celbetmiş olduğundan eizinle daha (Arhan var) yakmdan tanışmak ve sizi Fransız ktitlesine daha ziyade tatuttırmak için hükumetim Fransayı ziyaret etmenizi arBevliye mütehassısı dofktor Kemal zu ediyor. Acaba Fransız donanmaîinın Gülgönen 6 kasım 1946 günü Ankarada temmuz zarfında yapacağı bahrî ma vefat etmiştir. nevralarda bulunmak üzere. hükumeMekrub, tel, telefonla taziyette bulutim' sizi davet edecek olursa, bu, Osmanh hükumetince memnuniyetle te nanlarla cenaze törenine iştirak eden lâkki olunur mu? Bunu Sadrıazam pa bütün arkadaşlarına candan teşekkürşadan istimzac etmek niyetinde isen\ de lerimin gazetenizle ulaştırılmasını rica evvelemirde sizin muvafakatinizi almak edsrim. E^l; Reşadet GülgBnen isledim. Teşekkür Rusyaya karşı takib edilecek siyaset, bir taraftan, Dış İşleri Bakanı tarafından bilfiil tatbik edilmekte iken, diğer taraftan, parti hidbleri arasında zorlu münakaşa ve mücadelelore yol açmıçtır. Böjlece, Demokrat Parti içlndeki ayrılık dalıa keskialeşmiş, partiye, biri diğerinÜniversite imtihanlannda den yüz seksen derece farklı iki müfrit sömestr usulü yol gösterilmiştir. Amerikanm Moskova Bir «y «onr» Ankarad» toplsntcalc olan Onlvcr3iteler arası genel kuru'.u, Onlvereski büyük elçisi Wüliam C. Bullitt »lteltrde sömeetr usulünün kabulü mese «Bolşeviklerin komünistlik dinine bağHarb yıllan içinde hükumet, bütün leslnl gorüşecek ve bir karara baSl&yscaklanarak bütün dünyayı Istilâ yolunda» tır. Bu yıl lmtlhanlarda sömestr •usulunün gayretini zaferi Jsazanmak yolunda sartatbik! muhteraeWlr Diğer taraltan HuXu!c fetmis, bu yüzden, zaman zaman iç da yürüdüklerini ve «ancak kuvvetle bu alıkonabileoeklerinU Fakültcslnln 11S sınıfında okutulan mede vaları, harb siyasetinin icablarına gore yürüyüşlerinden n!ye derslnln lmtlhanı son smLfta yapılahalletmek zorunda kahmştır. Gene bu bu itibarla «mümkün olduğu kadar sürcaktır, atle bu kuvveti Sovyetlere tevcih etmüddet zarfında daha ziyade büyuk Tekel Bakanı mek» lâzım geldiğinl ilerl sürmüş buna sermayeye dâyanan ve rakibine nisbetaomrülc ve Tekel Bakanı Tahsln Ooçkan karşılık, Wallace da, malum nutkile dttn, Teltel ldareslnln muhtellT l?lerl hak le daha mulıafazakâr tanılan Cumhuri Sovyetlerin «kendilermi emniyette h;sItmda Tekel grup müdttrlerlle görüfmeler yetçiler, Roosevelt hükumetlerinin 1932 seder etmez, yayüma siyasetinden vazde bulunmuştur, Bakan, bugOn s&at 11 <te denberi devam ettiregeldikleri New geçerek iç meselelerine döneceklerlni» gazetecllerı kabul edecektir, Deal siyasetine fazlasüe hucum etmış iddia etmiştir. Izci alayı ler dir. 1929 un, muazzam servet v« müAmerikan efkân umumiyesf, bu iki J41111 Egltlm znUdOriagü fehrlmlzde bir esseselerl yıkan muazzam buhranından lzcl alayı teskil etmlşrlr Alayın blrlncl ve sonra iş başma geçen Hoosevelt hüku zıd görüşü de tamamile reddederek, lktncl taburlan erkeiclerd»n üçüncü tahükumetin mutavassıt siyasetini tasvib buru Jnzlardan mürekkeb olacaktır, Izci \ meti, New Deal siyasetuıi, yepyeni bir etmiştir. Byrnes'e kıyasen, çok daha program olarak ortaya atanış, süratle alayı Jçln bir de lokal kurulmujtur, mutedil konusan Vandenberg: «Rusya ikUsadî olciuğu iadar içtimai birçok şüBayram yerlerinde iki kaza ile tamamile açık sözle konuşmalı, dümullü değişiklikler başararak bir taBayram g günlerinde blrl ASsarayda. ve y . şündüğümüzü söylemeli, söylediğimizi öbUrü Beşlktaçta lkl kaza olmuştur. İlkln raftan, büyük sermajeye karşı küçiık tatbik etmeliyiz. Bu itibarla her biride. Mehmed Sellm oglu 7 yaşmda Adnan, sermayeyi himaye etmiş, difer taraftan, atla gezerken. Hüseyln kızı Hüsnlyeye çarp bazı sahalarda devletçilik yoluna sap miz, birer siyaset adamı sıfatüe muvaffak olabildiğimiz derecede, gerek cummıştır, EOsnlyeı tedavi aitın» alınmıs ve tnıştır. Amerika bakımından bir <inkıçocugu, başıboa'ata blndlren HUseyln hakhuTİyetçilerin, gereks* demokratların klnda 'taklbata bvlanmıştır. Sonuncusun lâblar silsilesi> diye tavsif edilen New tasvib edeceği fcir dı« siyaset programı da; makara İle kaymak Ozere üç metre Deal programı, kısa bir zaman içinde bir tele tırmanan 15 yaşmda liberalleri kendine cezbettiği gibi, bü kabul etmeliyiz ki, yabancılar, lçünlzHamlde, makara ellnden kurtularak yere den parçalandığımız düşüncesile zayıf düşmüştUr. Kızın sağ kolu lncimnlştlr. yük sermayeye karşı aldığı durum yü düştüğümüz hayEİine kapılmasjnîer.» zünden, işçi teşkilât, grup ve parEtfal hastan'esinde ' tedavial ' yapıicümlesile bu siyaseti tarife çalışmıjtır. mıştır. tilerini de ka/arunıştur. Bühassa 1940 v« Memleket efkân umumiyofinin kabul 1944 seçimlerini solcu partilerin desteBir köylünün 1550 lirasım ettiği bu noktai nazara göre «Kreıplin gile kazanmış olan Bemokratlar, liderdolandırdılar kolay kolay yaüştırma siyaset;ne meyKurban bayramını geçlrmek tlzere Is lerinin sözile de bu durumlarını teyid yal değildir. Rusyaya karşı gevşek davtanbula gelen GOrdes kazasının Kemahll etmişler, ve Roosevelt'in dediği gibi: köyü a^aI.lslnden Ismall oğlu Meiııned Ay «tOrtanm biraz solunda» bir siyaset ta ranmağa imkân yoktur. Yalniz, Kremdının 1"")(1 llrasmıı manltacı Parlak All ve lin hâkimleri, yakın bir atide harbi göIîısan diğer lsmlle de. Arab Tahsln denl kib ettiklerini kabul etmişlerdir. ze alamadıklarma göre, anlaşma ihtilen l i l arkadaş, zarfçUık uaulü İle dolanPartinin sola hafif meyli bir taraf malleri mevcuddur. Şunu da hstırladırmiflardır Bmnlyet mtldürlüğü lkincl şube üçüncö kısım memurlan sıkı bir a tan partisiz rey sahibleri üzerinde mü mak lâzımdır ki, Moskovanın değişmez raştırnfa ve taklbl* her lklslnl de yakalayıp, essir olmuş, diğer taraftan da parti bir dış siyaseti yoktur. Sovyet liderleri, 1550 ltrayı ele geçlrml^lerdlr. Köyluye pa içinde de muhafazakârlar ve müfrit New zayıf bulduklan sahada hemen yayılrası gert verllmls ve Ucı arkadaj da Adlly*. Deal'ciler ohnak üzere iki muarız hizib mak isteyen, kuvvet karşısında ise duy» tesllm «dllmlştlr. doğmasma sebeb ohnuştur. Bu durum ran fırsatçl bir siyaset takib «tmektekarşısında, bir uzlasma temini maksa dirler.» dile Roosevelt, muavini Wallace"ı feda Amerikan efkân umumlyesinm, dış ve yerine Truman'ın seçihnesine mu siyaset bahsinde, müfrit yollardan ve * BE"İ OGLUNDA> caddenln btr kaldm zaheret etmiştir. Maamafih müteveffa partizanlıktan kaçmarak, ittifak ettiğimından d'.ğerlne geçmelc lrtiyen Kenl Aadoryakl, joför Nlyazl Karacanın sürdUğU Cumhur Başkanı, eski muavinini ancak ni böylece izah ettikten ve infiradcılığa 2067 pl&k&ıı otomobllln çarpmaslle, basın tazyik karşısmda feda «tmiş olduğunu dönmek gibi cereyanlarm as!a mevcud dan yaralanmıştır, Taralı Beyoğlu hastane. da ihsası ihmal etmemiştir. Nitekim ohnadığmı, muteriza arasında, işaret sine yollanmıştır, Roosevelt'in bir vakitler bilfiil Cumhur ettikten sonra, 1946 seçimlerinin daha » trSKUDARDA, Arka sokakta, 7 nuBaşkanı Muavini durumuna yükselte ziyade, iç meselelerdeki görüş farklarımaralı evde otııran Necmeddlnln 'kızı Needec Adakul llaç yerine yanlışlıkla tentür. rek kendLsine büyük salâhiyetler vermiş na dayandığı kendiliğinden aşikârladlyot lçmiştlr, Zehlrlenen genc kıı Hay olduğu Byrnes'ü, Yalta Konferansından şır. Maamafih, dış siyaset bahsihde, darpaça Numune hastaneslne yatırılnııştır. sonra, muhafazakârlığa daha meyyal demokrat parti içinde bazı hiziblerin * KÜÇCKPAZARDA Igdla eokağmdakl görerek istifaya davet etmesi de bunun fazlasile sola mütemayil oluşunun parsabun lmalathaneslnde Ifçl Sava Dlmltrl açık bir delilidir. ti aleyhine netice verdiğini de kaydetoğlu, çalışma urasında> sag ellnln orta parmagını maklney» kâptırmıştır. Taralı, Roosevelt'in an! ölümü, aksine bütün mek lâzımdır. C?rrahpaşa hastaneelne göad'erlUnlftlr, îç davalarda, yuianda da İşaret rtiddialara rağmen, Amerikanın iç ve hatfc SON İKİ haıtada. sobalann yanmsğa başlaması uzerlne, sehlrd« baca tutugmalan sıklaemı$tır. £ n «on# Eallo Feaerlnde, Atlk Musllhlddln mahalleslnde Bultansellm caddeslndo 71 numaralı ve Takslmde Ferldlye caddeslnde 31 numaralı evlerln ba ealan tutuçmuftrur, Her i i l yangın d&, Itfalyece, bajlansıod». bastırumiftır, * TÎCARET Borsası, bu yıl llk'defa oUrai bayram esnasmda açık kalmıstır, Bayram İçinde yapılaa muameleler Borsada tesçll olunmuçtur, tfi ÇEKOSLOVAKTADAN BÜcaolye ve e loktrlk malzemesl ile salr Ithal mallannı getlren 20 kamYon bayramın blrlncl gunü tütün yükllyerek tekrar Çekoslovakyaya hareket etmlşlerdlr, ¥ KARADENIZ hattında kıe programınm tatblkma bugünden itibaren Daşlaumıştır. * HETBELIADADA yenl yapılmakt» olan j 20O yetaklı verem pavlyonu yılbaşında törenle açılacaktır, I Her seçim yihnda . olduğu gibd, bu ne de, kasnrı eyımn İlk pazartasi gü ' ntaü t»Mfo eden salı günü AmMücan milleti, simdiye kadar gösterdiğinden çok daha büyük bir alâka ile sandık başma koşarak reyini belirtti. 5 kasım 1946 günü, Anayasaya uyarak, Amerikalılar milletvekillerinin hepsini, âyan azalannın da sıraa gelen otuz ikisini yenilet'iler. Bilindiği gibi, Amerikalılar, iki senede bir, Milletvekilleri Meclisile, 96 kişılik Âyan Meelisinin, alb senelik devrelerini tamamlıyan üçte bir atnsmı, ve 24 eumhuriyetin valilerini yeniden intihab etmekte, Cumhur Başkanuu ise dört senede bir seçmektedirler. 1940 tanberi, Amerika seçimleri bütün dünyayı yakmdaa alâkalandırmıştır. Geçen alü yıl zarfında da, Amerika, eski infiradcılık aiyasetinden tamamile sıynlarak dünya işlerind*. tam manasile faal ve nüfuzlu bir mevki işgal etmiştir. Pearl Harbour baskını, o sırada muhalefet partisi mevkiinde bulunan Cumhuriyetçiler arasmda elân infii'adcılığa mütemayil olanlan da, bütün dünyaya yayılan bir hayat memat harbini kazanmak gayesi «trafma toplamış, 1942 den itibaren, Amerikanın iki büyük partisi olan Demokratlarla Cumhuriyetçiler, tek bh* dış siyaset programı üzerinde uzlaşmışlardır. secîmlerin Y nefkesi neler uraMlir? .•.•.^•••»•»«•••• Y a z a n : * ^ * Bu yalanlar artık yeter! M. KENAN KAN tâ dış siyasetinde kesin bir değişiklik yaratmış, kısa bir zaman içinde Truman, kabinesini hemen tamamile değiştlrmis, Dış İşleri Bakanlığmı Byrnes'e tevdi etmekle hem kendi halefini tayin etmiş, hem de «ortanm biraz sağına» aaptığını belirtmiştir. Dış siyasette, harb sonu meseleleri, Amerikayı Sovyetler Birliğile doğrudan doğruya karşı karşıya getirmiştir. Byrnes, bu bahiste, Yalta günlerindenberi kabul ettiği siyasetten bir saniye dahi lnhiraf etmemiş, ve bu yolda, büyük bir muvaffakıyeüe aşikâr fikü ve işbirliğinl temin edebildiği Cumhuriyetçi liderlerinden ve âyan azasmdan Arthur H. Vandenberg vasıtasile, muhalif parlinm da muhazeretini kazanabiîmiştir. tlgimiz gftl, Demokrat Parti ikiy« böHinrnüş, aynca, harb den sulha goçlş esnasında, tabil olar&k beliren güçlüklert Tn.unan kabinesi, 12 senedlr tek blr kafa imiş gibi işleyen aeleflerina üoyahaUedem«miştir. sen, ayni başan Fazla olarak, refah devirleıinde, adeta değişmez btr an'aneye uyarak halîan, cumhuriyetçilere uydugunu da ilâve etmeliyiz. Harb yılları, hükumetin karsısına halli güç bir çok davalar hazırlarken, halktn oebinl de bol bol doldurmuştur. unan gazetedlerincten bir kı<:mının, samimi dostlukla ve büyük misaürseverlikle ks' şüandıklan yurdıunuzdan döndükt n sonra, ne muaseret âdabıoa, ne siyasî nezakete ve n e d e TürkYunan dostluğuna uymıyan çirkin neşriyaü, Tur't basını ve halk efkân tarafından hakiı bir uıfiaUe karşılandı. Bazı mukabelelerin sertiiği, süphesiz, bu çeşid neşriyaün hif bekleamemekte olmasmdan ileri febnistu. Dost eüle ve dilile açılan yara, iusaıun yiireğinl daha fazla sızlatır. Bu mukabtl nesrtyat arasında, genc bir arkadaşın, Hikmet Bilin Bayram Gazetesinde çıkan yazısı dikkatimi çekü. Bu arkadas, Yunanlı gazetecileri Sakıza kadar uğurlanuştu O, arkeoloji müzesi haline getirilmis olan Sakız camiinde muazzam blr teblo görmüşttir. Tablonun mevzua sözde bir Türk vahşctidir. Yerd« baygm yatan adab kızlarm • * * Gerek milletvekillarl mecllsl fl« &yan vücndlerlnJ, bir Türk korsanı elindeki bir cumhuriyetçl ekaeriyett mızrakla delik deşik ediyor. toplayan, gerekse cumhuriyetçl valilerin Bn gence ve arkadaşlai'ina Sakız Bekazanma^ını 6ağlay»n 9 kaam seçimlelertiyesi, taristik maksadlarla hazırlanrinin neticesl ne olabillr? Dış siyaset.te nuş bir broşür de vermiştir: Bu brosezllir hiç btr daglştkîtk. olmıyaceğına şürde, cEy seyyah, adaya çıkmca ilk şüphe eöetenneden kabul edebiürlz. İç işin, Türklerin, aralannda Metropolidsiy&sete gelince, gerib btr manzara ile de bulunan ytiz bu kadar rehlneyi lıir karşüasıyomz: defada öldürdükleıi ?u meydanı ziyaDemokrat btr hükumet ve asin ekret etmek olsıııı» ve «Bu, nnutalmaseriyette muhalif bir kongre. Millei;raası lâzım gelen iğrenc bir mazinin havekülerl ve 4yan meclislerlnin müşterek tırasıdır» ve «İşte Bieahnr Tütk Ami!sml kongredir Bu durum hükumetin bittabi elirü kolunu bağlayacaktar. Buna ralı Kara Aliyi şuracıkta yaktık» gibi karşılık pek tabil olarak 1943 de kendl şeyler yazüıdır. Gazetecilerin mahud lerinden bir Cumhur Reisl çıkarmai neşriyaü gibi yazılar devam erökçe vc lstiyen eumhuriyetçUerin, «hoşa glde bu gibi tahrikçi broşürler ve tablolar ortada durdukca Yunanlılann Türklcre cek> bir siyaset takib ed«ceklerl hakkuktır. 1948 muhtemel cumhuriyetçt candan dost olmalan, nasıl mümkün namzedlerinin, kendi zaferlerinl sagla olacağım sormak yerinde «lnr. Fakat mak yolunda karşilıklı cephe almalart bonlm mevruum başkadır. da ihtlmal dı«ında değildlr. Bu arada Tarlhi tahrif ederek Turkler aleyhinâyanda Vandenberg Ue Robert Taft de yapılan tablolar ve yazılan eserler, arasında, ihtiyatlı bir mücadeley» sehld yalnıı Yunanistana münhasır değildir. ohnamıa mumkündür. Pcşte"de büyiik bir kilisenin kubbesirValiler arasında, yann devlet Te hüde ve hattâ bir gazinonun duvarlannc1) kumet beçına geçaıek umldlni muhafada böyle resimler görmüstüm. Balk'n z ı edenlerden Dewey'nin. Earl WajTeVin, ve Avrupa tarihlerinzu çoğu, böyle TürJohn Briol&er, Ed Martin'in v« eski valılerden îlarold Stassen'ln gerefc buku kiye ve Türkler aleyhlnde garazkâr y»meti, gerekse kongreyi kollayarak hare laularla dohıdur. Müteassıb Avrupa, ket edeceklert tabildlr. Bu durum kar Haçlı ruhile Türkleri zaiun, Hıristiyaıışıanda, hükum^t ya karsı partinin se lan mazlum göstermek için, elinden £?çim mücadelelerinden istifade ederek lcni yapnuştır. Halbuki o devirlertle, mevkiinl muhafaza edebillr, yahud da Türklerin civanmerdliğine, hoşgörür'.uezicl muhalefete dayanamıyarai istifa ğünc mukabil, Avrupa Hıristiyanları yoluna sapabillr. Bu takdirde, Trumanin zulmün en zalün ömeklerini vermişlerevvelâ Dış İşleri Bakanınl d£1ğiştlrmast dir. Katolikpro,testan mücadelelerinin ondan sonra, kendlsi istlfa ederek yerl j vahşeti, engizisyon mezaluni meydandani yeni Dıs İşleri Bakanma bırakması' dır. Ispanyollann, Endülüs Arablarıru i nnyıl Imha ettilderini de biliyonm. Imlâzımdır. M. Kenan Knn jparator CharlesQuint (Şarl Ken) Tuj nusu ele geçirdiği zaman, askerleri, erj kek, kadın, çocuk diye ayrrmadan 30.000 Müslümaıu sokaklarda öldünnüşlerdL Sakızdaki tablonun mevzuu da yalaııdır. Türk korsanlan aîdıklan esirleri öldünnezlerdL Kadınlan" kendiTerine eş Bayıamın birinci günü; do^u Akdentz yaparlar, erkelderi de ya bir fıdye museferine çıkan cEge» vapuru rıhtmıdan kâbilinde serbcst bırakırlar, yalıud da kalkmak üzere iken, bir altın kaçakçılığı kadirgalannda kürekçi olarak çalıştuırcürmü me5hudu yapıteı, ve Devlet De.... , . ılardı. Halbuki o ramanlar, bir mezheb mudurlugu baçacentasn , ... , J «ı „ «oiı , , ,, , .„„ \ , kavırasıncla, bilmem hangi Alman seniiiiamı Perk hakkında; 50 Napolyon al "• B v s a u>««. " » ,ı, . .. , .,. .ı . . . . . . . . . ;rine eiren katolik ordusn kumanuanı, n n e g lul tmıle kıymetli iki yüzüğü, harice kaçır" ^ *«» » * vı.. .ı.. ,. j V. x testanlarin katoiüderi temsılrısıne, edecevanmdaki Papaıun nasıl ayırd «Fromaga teşebbus ettıgı noktasmdan zabıt J I U U I "^* ;, ...,. , j J » . » tutulmuştur. Denizyolları idaresince, 11hami Perke işten el çektirilmiştir. Mü ğiz?> dediği zaman, Harreti Isanm adafettişlerce hâdise etrafmda tahkikat yü mı, «Sen hepsini öldiir, katoliklerle pro(estanlan AHah ayırsın» cevabını verrütülmektedir. Diğer taraftan; eski Başacenta, «Bu mişü. Eğer Türkler, o zamanki Papahusustaki duruşma sonunda da sabit o lar ve kardinallarm zihniyetinde olsalacağı veçhile bu işle hiç bir suretle lardı, asırlarca iş?al etükleri meralcalâkası bulunmadığı» müdafaasındadır. ketlerde tek Hıristiyan kalmazdı ve buMüfettişlerce tahkikat bitirileblldiği tak gün Macaristan, Rumanya, Yugosiavya, dirde; hazırlanan dosya, bugün adlî Bulgaristan, Yunanistan birer mustakil makama yollanacaktır ve adliyece; iddia millet ve devlet olamazlardı. Bu milr e müdafaa gözden geçirilerek, tahkjkat letlerin ve devletlerin varlığı, Türklegenişletilip derinleştirilecektir. rin zalimliğini ve gaddarlığını değil, biDenizyollarında İlhami Perk'in yerine lâkis civanmerdliğini, hoşgöı ürlüçünii eski işletme müdürlerhıden Nasuhi Özü isbat eden en kııvveüi birer şahiddirler. okun getirileceği tahmin edilmektedir. O kadar uzaklara gitmeğe de hacet Bir tavzih yok. Son senelerde naziierin, faşistleEge vapurundaki kaçakçılık hâdîse rin, komünistlerin yaptıkları eşsiz zuinde ismi geçen Nail Moralı ile Naci lümler meydandadır. Hâlâ Polonyada, Ali Moralı ailesinin hiç bir alâkası ol Yahudilerb zıılmcdip duruyorlar. Harb m"iığı, herhangi bir yanlışlığa mahal ( içinde Yugoslavya lHüslıunanlarımn, navjulmemesi için, tasrih edilmektedir. I sıl valışiyane öldürüldüklerini biliyoruz. A | Daha dün, Sovyet Rusyada topyekun ' öliime sürülen şu zavalh Kırımlılarla Çeçenlere ne diyelim? Katin ormanlarını dolduran binlerle ve binlerle Polonyalı esiri, ister naziler, ister komünistler öldürsün, her halde bunları yan ölü, yan diri, hendeklere gömenler Türkler değildir. Asırlar boyunca devam edip giden bu yalanlar, Sakızdaki gibi ujdıırma tabloiar, artık hak ve hakikat adına pek utanc vericidir. Bunlar, hiç olmazsa, bugünkü varlıklaMnı Türklerin âlicenablığma ve tesaraühüne borclu olanlarla Türk dostu gecinenler tarafından ortadan kaldırılraahdır. NOT Bu münasebetle kaydedeyim ki Yunan Başkonsolosımun evime kadar gehnek nezaketini göstsrerek verdiği malumata göre, aleyhimizde en ağır yazılan yazan komünist gazetenin muharriri, memleketimize gelen heyet arasında bulunmuyordu. Yazılarmı m?sa başmda uydurmuştur. Keşke ötekiler de gelmeseydiler de, TürkYunan dcstluğu kötü bir hava içinde kalmasaydı... "Ege,, vapurundaki allın kaçakçıhğı KÜÇÜK HABERLER ^ \ fiizaJh TÜRKİYENİN EN BÜYÜK BUGÜN çıkan nefis sayısını okuyunuz. söz, bu Izdlvacdan sonra blr çok talihsizliklere, muvaf MECMUASIDIR. Şayed Sadrıazam kabul eder ve müsasdei seniye şeref taalluk ederse maalmemnuniye kabul edeceğimi söyledim. Birkaç gün sonra Mösyö Bonpart Fransa hükumetinin davetini resmen Babıâliye tebliğ etmişti. Tam o günlerde mahud Saracova cinayeti 6e vukua gelmiş bulunuyordu. Istanbııldan yanıma iki bahriyeli zabit alarak haziran nihayetinde Parise müteveccihen hareket ve temınuzun ilk günlerinde muvasalat ettim. Mösyö Vivyani ile Hariciye Nezaretinde ikînci mülâkatımız esnasmda idi. Birder.bire bir tavrı mühim takınarak bana dedi ki: Ekselâns, sizinle pek mühim mesail üzerine teatii efkâr emelinde isem d« bu sırada Meclisi Meb'usanda cereyan etnrekte olan müzakerat bütün fikrimi o kadar işgal ediyor io, başka bir zemin üzerine mümkün değil gelemiyomm. Reisicumhur ile Rusyaya bir seyahat yapmamız elzem. Sosyalistler buna mâni olmak için seyahat masrafına müteallik teklifi kanuniyi reddetürmek istiyorlar, ve bundan matevellid namütenahi teferruat. Hariciye Nezareti umuru siyasiye müdürü Marjori'ye talinntı lâzimeyi verdim Sizinle bir mev'idi mülâkat kararlastırarak uzun uzadjya şörüştnesini rica ettim Kendısi tarafından müracaat vukubulunca is'af etmenizi rica ederim. Arzuiarımızın nihayet tahakkuk et Bilmem duydunuz mu? «Hope Elması» diye tanılan gayet kıymetli ve meşhur bir ehnas vardır. Sakm yanılrp da, neden bu adam «Hope» gibi basit bir kelimeyi tercüme ederek, bu meşhur taşa türkçede «Umid Elması» ismini vermemiş demeyin. Zira, 1911 de, bugünkü sahibine 60 bin îngiliz lirasına mal olmuş olan «Hope Elması» nm ümidle bir alâkası yoktur. Bilâkis, dünyanın dört bir tarafına yayılan şöhretini, kıymetinden ziyade uğursuzluğundan dolayı kazanmıştır. Tıpkı Totankamen'in lâhdi gibi, «Hope Elması» nın da sahibleri için mütemadiyen elem, keder ve ıstırab mevzuu olan meş'um bir taş olduğunda hemen herkes ittifak etmiş gibidir. Nitekim eylulün son haftasmda, meşum taşm, uğursuzluk dolu menkıbesine yeni bir sahife daha ilâve olunmuştur. «Hope Elması» nın buîjünkü sahibesi Mrs. Evalyn Walsh Mc Lean'in, otuz beş yaşmdaki kızı Mrs. Evalyn Mc Lean Roberts. evinde, yatak odasında ö'.ü olarak bulunmuştur. Bir türlü saaı dete ulaşamadığı muhakkak görünen Mrs. Roberts, Amerika Ayan Meclİ3i Askerî Tşler KomiteFİnin 62 yaşmdaki eski reisi Robert Rice Roberts'in beşinci ka faldyetsizliklsre ugnyarak nihayet, parasız pulsuz ölmüştür. Bu asnn baçlann ? da Newcastle Dükü elması New York'lu bir mücevherciye satmış, fakat kısa bir zaman sonra iflâs eden Amerikah mücevherciden, taş Corısı idi. Son günlerde asabî bir buhran düşerek asabî buhranlara kapılmış ve Birkaç sene sonra Tavernier iflâs ede lot isimli bir Fransıza intikal etmiştir. geçirmiş olan Mr. Robets, doktorlar ta karısm^an ayrı yaşamak zorunda kal rek ölmüş, taşı Kraldan iareten almış Elmasm uğursuzluğundan Colot da kurmıştır. olan Maliye Nazırı Fouquet gözden dürafmdan yataktan çıkmamağa icbar etulamamış ve delirerek kazaen kendini dilmişti. 21 eylul cumariesi günü sabahı, Mc Leanlerin ba şerek, hayatmın son günlerini hapisa vurmuştur. genc kadınm uyanmakta pek geç kalbasmdan intikal e nede geçirmiştir. Bundan sonra taşı eline geçiren bir den servete izafeten dığını farkederek meraka düşen ev halKrahn ^hnası büyük davetlerde taik«25 milyon dolar maktan zevk duyan karısı Marie An Rus prensi, elması Folies Bergâre arkı, kilidli kapıyı kırarak içeri girmişhk çocuk» namüe toinette'in ve bizzat Kralın akıbetleri tistlerinden birine iare etmiş ve genc ler, yatağm yanıbaşmda, son haddine kadınm mücevheri taktığı ilk akşam, şöhret ka2anan oğlu malumdur. kadar açılmış bir radyonun avaz avaz prens oturduğu locadan, tabanca ile sev1919 da, evleri civabağırmakta, Mr. Roberts'in bitab bir Fransız Hıtilâlinden sonra, uzun za gi'isini öldürmüştür. rında ve annesinin halde yatmakta olduğunu görmüşlerdir. man elmas ortadan kaybolmuş, ve gügözleri önünde, btr Yapılan muayeende, genc kadınm dokMeş'um elmas İstanbula da gehnfş ve otomobll kazası ne nün birinde, nereden geldiği, nasıl butorun tavsiye ettiği uyku ilâcmdan, yanlunduğu bir türlü anlaşılamadan, Ams Abdülhamidin mücevherleri arasmda ticesinde ölmüştür. lışhkla, fazla miktarda alarak ölmüş olterdam'ın meşhur elmasçılarmın eline yer almıştır. Hamidin akıbeü hepimizduğu tesbit edilmiştir. * * * düşmüştür. Newcastle Dükünün mensub ce malumdur. Garibi sudur ki, elmasm sahibi Mrs. «Hope Elması» nm meş'um hikâyesi, olduğu Hope aüesi, elması Amsterdam Bütün bu seamet menkıbeleri arasmMc Lean ise, kıymetli taşm uğursuzlu bundan üç yüz sene evvel başlar. O mücevhercilerinden satm alarak, bu kry da, elmasa isnad edilen tek bir uğur ğuna bir türlü inanmamaktadır. Hal zamanlar, Birmanyada bir mabudun gö metli taşa, aile ismini vermiştir. Hope getirme hâdisesi vardur. 1920 de, bir at buki, Mrs. Mc Lean'in milyoner kocası, zünü teşkil eden beyzî, ender buHı lar, elmasın uğursuzluğundan tamunile yarışma giden Mrs. Mc Lean, üzerinmücevheri 1911 de Fariste satın aldı nur yakut renkü taşı, eli çabuk bir yerli, bihaberdiler. Halbuki, taş etrafındaki deki elmasm menşeinden» dolayı «Hinğmdan hemen kısa bir müddet sonra çalmıştır. Tavernier isimü bir Fransız lere şearnet getirmekte devam etmiş, ve distanm Gözbebeği» isimli bh" ata para Mrs. Mc Lean'in annesi ölmüş, çok geç seyyahı, taşı ele geçirmeğe muvaffjk bir ara Newcastle Dîîlıile evlenmiş olan koymuş ve hayvan birinciliği kazanmeden kocası da, gün begün sıhhatten] olarak Kral XV Incı Louis'ye satmıştır. ,May Yohe ismindeki meşhur bir daa mıştır. Dimyada Neler Oluyor? ursuz ı Lisan Müteh. Prof. Albert Anjel FRÂNSIZCÂ Dershanesi: Bahçekapı, Selâmet Hanı. Fransızcanız zayıf ise bize geliniz, Mutedil bir ücretle kısa zamanda öğretiriz. Mükâlemeye çok önem verilir. Dersler, müşterek veya münferiddir. CUM1URİYET Nüsbasi 10 buruşfnr. Abone Scraiti Blr ayuk Oç ayiık Altı aylık Senelik Türfciye İCİE 3 « ) Kr. 80O » 15DQ » 2SOO » Harlç İçin 8CX» Kr. 1600 » 2900 » 5400 » D i kkat tn edllrr.esln lade olunraaz. Oazetemlze gSaderllen evrak ve yazılaı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle