23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
MEBUSAN REISI Maİil Hariciye Nazırlığım Sadnszam S?id Haîbn Paşa: «Senin Hariciye Nazırfc.ğmı can ve gönülden isterd'm. Fakat bu tarzda olmamalıydı» dedi. «O halde kat'iyen kabııl etmîyorum. Bendenizi mazur görün:> cevabını verdim 3 * Tünel kazasııısn ısîkri îddia makamı, dün mes'uller hakkında ceza isteğinde bulundu 1943 yılı temmuzunun G smda olan Tünel kaza<=mdan dolayı açılan davanın muhakemein*; İstanbul ikinci ağırceza mahkcmesince dün öğledan evvel devam edilmk ve mahkemede iddia makammı temsil'eden Ali Nihad Tokuz espstan mütaleasmı söylemiştir. Savcı mullciye müfettislerinden Şevki Yalvacm hazırladığı tahkikat fezlekesini, şahidlerin ifadelerini, vukuf ehli raporlarını etrafhca gözden geçirmiş ve neticede; kayış kopunca fren yapmadığı yolunda kanaat edinilen gardöfren Tahir Kütükçü ile yıpranan kayışın kullanılmasma devam edilmesinden dolayı Cer şubesi müdürü Hasan Zeki SaŞmanm, ustabaşı Hanri Knabenhasm, yol çavuşu Tcodos Sclvinin tedbirsizlik, dikkatsidik, seyrü sefar nizamlarma riayetsizlikle ölüme ve yaralanmalara sebsb olmaktan cezalandınlmalarını iîtemiştir. Ancak; bunlarian gardöfren hakkında kayış kopmssuun ve diğerleri hakkında fren yapılmimasınm ceza müddetini azalhcı sebeb olmak iizere kabulünü, cezalandırma isteğins katmıştır. Teknik daire reisi Sadeddin Ozilin ve Umum müdür Hulki Eremin de bu kayış meselesinde vazifelerini ihmal etmekten tecziyeleri lâzımgeldiği yolunda istek ileri sürmüştür. Hareket dairesi enspektörü Şevki Akbulutlk Tünel kablosunu tamir işçilerinden Ibranım Babacm, kazada herhangi bir suç işlemedikleri kanaatini ortaya koymuş, bu ikisinin beraetleri isteğmde bulunmuştur. Diğer taraftan; iddia makamı, mulkıye müfettişinin fezlekesinde. kazadan sonra, idareyi dava etmemeleri için mutaearrır olanlara verilen tazminatla bu İŞten mesul Tünel memurlarma verilen Ikramiyenin lüzumsuz ve usulsüz sarfiyat mahiyetinde görüldüğünü, yekunu 44.980 lira 30 kuruş tutan p a r a n m h a r " canmasmdan dolayı Umum müdürün mes'ul sayıldığmı belirtmiştir. Muhakemenin devamı, dava edilenlerle vekillerinin müdafaaya hazırlanmaları için kendilerine mühlet verilerek; 1111947 cumartesi günü saat on buçuğa kalmıştır. ,^, haberleri Şeref telâkki ettiğim emri fahimanele. r «Halil Bey geliyor» 6edi. Onlar da Bullyorlarmış. ri rmıcibince ertesi günü Arda köprüsü gar meselesini görüşüyoı . «Aman . ile Ahiköy beyninde Edirr.CTİn etrafın Bulgarlarla müzakere ne oldu?» dedil^r. da bir miktar arazi alıkoyarak; Mericin «Bitti> deyince, Salih Paşa: «Hay Algarbmdaki bütün ara'iyi terke muvafa lab. razı olsun» diyerek âdeta haykıraı. kat edebileceğimizi bildirdim. Bir taraf fpaşa, nasıl bitirdiğimizi sormuyorsum> tan da Almanya sefirir.e Bulgar murah dedim.' «Aman bitsin de nasıl biterse haslarmm t?kli£aiınm hiçbir suretle ka bilsin* dedi. «Paşam, r.eye o kadar tebul edüemiysceğini ve Berlinin müma lâş ediycrsun. biz müzakereyi üç dtfa çatkârane harsketin^en dolayı metalib kestik» demekliğim üzerine Salih Paşa İerinîn tozyid edildiği ve bir an evvel elkrini havaya kaldırarak: «Aman iyi itilâf akdi arzu ediliyorsa Kırkkiliss ve ki ben işitmemişün, yoksa maazallah civarile Mericin sol sahilinden k?.ti\yen hasta olurdum> dedi. Filhakika çok J IngUiz ve sarfınarar «ttirilmesinin muktazi oldu müşkü! ' : andı. "Çanakkalede T"» ; '" «. " '"' bir " «"^Fransızlarla dövüîürken Btılgarlar da ğunu söyledlm. Bir kaç gün sonra Bervaziyet felâkctH lin lâzım gelen emri gönderdi. Sefir, Al arkadan vıırsalardı jnanyanm Kırkkilisenin terkini Osmanlı ohırdu. Biz Bulgarlarm asıl maksadlarıhükumetine hiç bir suretle tavsiye ede nm Makedonyayı almak olduğuna kani 'jniyeoeğini murahhaslara tebliğ ettiği idik. Zor durumumuzu istismar edip tez gibi Mericin sol sahilinde tahdidi hudu elden Trakyaya vaz'ıyed etmek istiyordun manasız olduğur.u söyledi ve bu lardı. Diğer taraftan Sırb seferine baştebligatm tssiri de derhal hissolundu. lamak üzere Alman orduları 6a Sırb •Mnamafih müzakere bir kaç gün daha hududunda toplanmıştı. Onun için telâş soğukkanlıbkla gürüklenerek nihayet Eulgar murahhas etmedik. Müzakereyi ları birer birer İstanbulu terkettiler. idare ettik. * * * Bununla müzakerenin katedildiği tesiritıi husule getirmek istedilerse de muHükumet ağustosun yirmi yedisinde vaffak olamadılar. Filhakika bir kaç gün kapitülâsyonları ilga etti, ve devletlesonra Mösyö Tükeçieyeff yedinde bir rin İstanbuldaki süferasma kararını esitimadname ve Radoslavoff un Enver Pa babı ınucibeli bir nota ile iblâğ etti. şaya bir tavsiyesile yeni murahhas olarak #** 'geldi ve yeni bir hudud teklif etti. BulAradan biraz müâdet geçtikten sonra garlar Kırkkiliseden ve Mericin sol sahiline taalluk cden taleblemden sarfı Sadrıazama bir muhtıra verdim. Onda: nar.ar ettiler. Fakat hududun Tuncayı «Kapitüiâsyonları ilga etmek kâfi dekat?tt:ği noktadnn itibaren Edirnenin ğildir, beynelmilel münasebatımızı Avgarbmdaki bir miktar arazi ile Vardar rupa hukukuna göre tanzim eden konkcprüsü ve Karaağac onlara kalmak ü solosluk, ikamet, mütekabil müzaheret eere Bosnaköyü cemıbunda Meriee var mukavelelerini devletlerle akdetmek lâm?.k ve Mericin sol sahilinden denize zımdır. Paris muahedesinde devletin kadar takib eykmek üzere yeni bir hu A%Tupa umumî hukukuna ve Avrupa devletleri camiasına kabulü sarahaten dud taleb ettiler. muahedeye dercedildiği halde o vakitki Venizelos'un kralm arzusuna rağmen rical bu ciheti ihmal ettiklerinden domevkii iktidara gelmesi ve Italyanın devletimize karşı harb ilân etmesi bu layı, hüküm muahedede ölü halde kaleıraya tesadüf eylediği gibi Alman ka mış, kapitülâsyonlar gene yaşamjştır. rargâhınm Sırbistsn hareketir.e karar Kapitülâsyonlarm ilgası hususunda bize vererek harekâtı hsrbiyenin biran evvel muzaheret edeceklerini taahhüd eden derhal müzakereye fcaşlaması için «Bulgaristanla itilâf akdi müttefiklerimizle tesri edilmelidir» suretinde tebligatı da başlamalıyu» dedim. Hükumet, Almanya ve Avusturysmn bu anda vürud etti. Bu ahval ile beraber düşmanlarımızm Buplgaristanla bîr yanmda harbe girmiş bulunuyordu. Alikte bütün Balkan devletlerini kendi radan epeyce zaman geçmişti. Talât 331 taraflanna celb için aylardanberi devam senesi eylul sonunda «Halil Beyt Harieden faaliyetlerine fevkalâde germi ver ciye Nezaretine geçmelisin» dedi. <Sadmeleri ve Çanakkaledeki ordularmı tak razam beni mühim siyasî müzakerelere viye için külliyetli nsker getirmekte ol davet ediyor ve istişarekrde bulunuyor. maları da nazarı dikkate alınarak müt Buna bence lüzum yoktur» dedim. ».Katefiklerimizin tavsiyesi dairesinde müza pitülâsyonlar hakkında \Terdiğin muhkeratın intacı iltizam edilmiş olduğun tırayı hazırlarsm, bu mühim işi kim dan teklifi vaki kabul edilerek akdedilebaşaracak, direksiyonunu kim alacak» cek mukaveleye vazı imza için Sofya dedi. «Sadrazam Hariciye Nezaretıni sefirimiz Fethi Beye mezuniyet verilbırakmak istrmiyecektir. Arzusu hilâ miese de Bulgaristan hükumeti Mericin fına olursa bu, aramızdaki ahengi ve eol sahilinde taleb edip mu^bharen sarhuzuru bozar> dedimse de «Biz, ona fı nazar ettiği iki k'lometre arazlde ısrar gösterdiğinc'en phvali hazırada Bul meydan vermeyiz, bu hayatî iş başarılgaristanm bizimle harekeündeki ehem malıdır. Bunu da sen yapacaksm> dedi. Bir kaç gün sonra da Sadrazam gımiyeti azime derpîş edilerek hükumeti 6eniyece bu fcdakârlığa tahammül etmek yabımda istihsal ettiği iradei oeniyeyi menafii âüyi vatana muvafık görülmüş, bana tebliğ etti. 1331 senesi ekim aymmukavelenin Mericin sol sahilinde azamî da Hariciye Nezaretine geçtim. Ertesi iki kiîometre arazi terkedilmek suretile günü teşekkür için Said Halim Paşaya tarîimine emir veriîmiştir. yalısmda ziyarete gittim. «Senin Hariciye Nazırı olmaklığmı can ve gönülBulgaristan hükumeti aynı zamanda den isterdim. Fakat bu tarzda olmamamüttefiklerimizle ittifak akdi ve muka lıydı» dedi. Cevaben: «Ben bunu hakvelei askeriye tanzimi için müzakereds kımdaki yüksek teveccühünüzün bir ebulunduğundan muhasamaja ibtidardan seri olarak abnıştım. Görüyorum ki sonra arazinin teslimi temin. edilmek rızanız hilâfma yapılmıştır. Kat'iyen iizere AlmanyaBulgaristan mukavelei kabul etmiyorum. Bendenizi mazur göeskeriyesinde seferberlik ve Sırbistana rünüz» dedim. «Bu emrivakidir. Bo karşı muhasamaya iblidar için mevzu zulması doğru olmaz. Senin bu işl önolan tarihler, terkedilecek olan arazinin lemek için çalıştığmı da biliyorum. Şahteslimi tarihi olarak mukaveleye vaz smıza karşı bir infialim yoktur, rica edilmesi takarrür etmiş ve müzakerata ederim vazifenizde devam ediniz> dedi. o suretle nihayet verilmiştir. Olbabda...» Arkası var Bulgarlarla müzakereyi bitirdiğimin ikinci günü Meclise gittim. Ayan DaiHastabakıcı kursu resine geçtim. Koridordan geçip de Ayan EmlnSnü Halkevlnd» yardıtncı hastabakısmına varmca karşıda Salih Paşa, Çükıcı kiırsları açüaeaktır, Kayıdlara baş'.anrüksulu Mahmud Paşa ve topçu feriği mıştır, Arzu edenlerln her gün saat 10 dan Rıza Paşanm birlikte oturduklarını gör 12 ve 14 ten 19 a fcadar Sosyal Tardım e düm. Beni görünce Salih Paşa iri scsile: şube ln» müracaatlerl. Geçen gün Mecliste para etrafmda ehemmiyetli tartışmalar oldu. Partiler Türk parasmm kıymetine karşı kendi zaviyelerinden vaziyet al3ılar. Devletçilik ve denıokrathk bakımlarmdan para teîâkkisi açıklandı. Meclis kürsüsiine iVt « f a çıkarılan para tartışmaları faydak olmuştur. Çünkü, halkın beklenen iktisadî gelişmesi, Türk parasmın kıymetine b.ığhdır. Onun için para davası, zaman zaman'ortnya çıkan huiusî politika konuları olarak kalmamalı, herkesin menfaatine yakından dokunan umumî millî davalardan sayılmalı ve ona göre devamlı takib edilmelidir. Şimdiye kadar liranın kıymeti için bazı hesablar yapıldı. Fakat bu hesablar, şu veya bu zümrenin, meselâ itha/âtçılar veya ihracatçılarm inhisarca işine yarıyacak surette idi. Halbuki, ihtiyacımız, 20 milyona yakın halkımızm hepsine birden fayda verecek para iıymetinedir. Bunu bulamadığımız için, Türk lirası iç iktisadımızda itile kakıla yuvarlandı durdu. Dış iktisadda da indî mahrekler üstünde seyretti. Bugün ertık, iktisadca güdülen her medenî memleketin parası iç ve dış iktisad iklimkrinde ahenkle yürütülüyor. Beşer zekâsınm en incesi bu işte kullanıhyor. Tüccar tipi olan İngiltere gibi memleketlerde böyle olduğu gibi, istihlâki bedefliyen devlet tipi olan Rusya gibi memleketlerde de böyledir. Siyasî meyli 20 yıldır beliren modern Türkiyenin de artık «fennî tarifi» yapılacak bir millî paraya kavuşması ve bu para etrafında şekillenmesi beklenmektedir. Paramızın kıymeti bir biSmece ^ ^ » ^ • u ^ ı ^ ı Yazan: ı İKTİSADÎ BAHİSLE HEM 'NALINA, :MIHINA ; Gene deniz müzesi lııs'un 20 kasım tarihli sayısında «Türk müzeciüğinin yüzüncü yıldönümü münasebetile «Deniz Müzcmiz» başlıkh bir yazı okudum. Son yıllarda neşrettiği kıymetli yazılarla merhum Ali Haydar Emir Alpagotun ve gene merhum Fevzi Kurtcğlunun boş bıraktıklan deniz tarihçiliği mevkiini doldurmak yoluna girmiş olan Haluk Y. Şehsuvaroğlumm kaleminden çıkan bir yazı, bana Deniz IVIüzemizi hatırlattı. Pek isabetli bir tayinle Deniz Müzesi Müdürlüğüne getiıilmiş olan gene ve güzide tarihçi, bu müzenin 1897 de Bahriye Nazın Bozcaadalı lâkabile manıf Miirir H?5an Hüsnü Paşa tarafından açılmış oldu^ıinu yazıyor. Müzenin ilk müt'ürü de o raman bahriye miralayı oIan Hasan Hüsnü Pasanm damadı Amiral Hikmct Paşadır. Fakat rniizenin asıl kurucusu, bir bahriye müzesi viicııde ffetirilmesi hakkında 1896 da Bahrive Xa?ırına lıir rapor veren Kolağası Süleyman Nutku Beydir. Süleyman Nutku Bey, nraallim ve haba olarak vatana kıymetli deniz subaylan yetiştirmiş bir TP.ttır. Oğııllarından biri de varlı?ı ile iftü'ar ettiîinıiz gemi insaiye mühendisi İjinbaşı Ata Nutkudur. Hani şu Golcük yağ semisi, Yüzerhavuz ile diğer ba7i gcmileri yoklıık içinde yapan ve inriUcrerte bnlunduEiı sırada kendislne meşhur İn?iliz tezçâhlarından biri tarafından teklif edilen çok yüksek maas'ı vaîifeyi redle vatanına dönerck Türk l>ahriye=indp sremi insaiye mühendisli5i ve Teknik Ünivrsitedcki profesörlük vazifelerîne tevazıi, vefa \o feragatle devam eden binbası Ata Nutku. Dr. Nizameddin Ati Sav .1 iç ve dış muvazenelerini bir dereceye kaiar olsun gözle gönneden, kollan sı vayıp radikal para ısiahlarına girişnıck EmLöntl Ilçe merkezlnde Çelebloğlu, Koprüler semt ccağmın kongresl Emlnönü Halkevl baçkant Ferldun Dlrlmteklnln rlyasetlnde başlamıştır Oca'i İdare kurulunun raporu okunııp tasvlb edlldlkten sonra dlleklcnn dlnlenllrtıeslııe başlanmıştır Fakat lkl ocağın blrleşmeslle yeni teşekkül eden bu ocağm Uyelerl Bazırlıksız bulunduklarmdan semt. lerlnln lttlyaclarım tesblt etmek üzere beş klşlllk blr heyet seçllmlştir Bundan sonra yeni İdare kurulu ve bucak kocgreslne gldecek delegelerin seçlmlerl yapılmıştır. Bugün Bakırköyde Osmanlye Beşlktaşta 5Tıldiz Jîuradlye Dıkilitaş Merkez^ Hasköyde' raerkez ocaklan kongreleri yapılacaktır. Son tartışmaların hangi mihverler etrafmda cereyan etüğini asağıda açıkiamadan önce, önemi tskdir olunacak bir nokta üzerinde bir lâhza dunnak uygun olur. O nokta şudur: Bir rüyadan uyanır gibi memleketi sarsan son tartışmalar, Türk lirasımn kıymetinin şüphe götürdüğünü bizzat liranm zorlu bir tazyikmdan anladığımızcan mı, yoksa para dışı başka bir kuvvetin meselâ poîitikacıhk sevkinin zoraki işe karışmasmdan mı yapılmıştır. Bunu idrakte fayda vardır. Çünkü birinci halde tedbirlerimiz oturakh olur ve devam eder. Dün Büjükada Bnk:rkoyı Kuruçeşme, ikinci halde ise, Türk lirasımn kıymetOrtaköy Uçelerlnde C. H P, ocak kongre. leri yazboz tahtasmda hesab edilir ve devamsız olur. lcrl yapılnıiştır C. H. P« kongreleri Verilen resmî açıklamaya göre, Türk lirasımn dış satın alma gücü şu sebeblerden düşürülmüştür: Harb yıllarında iç iktkadımızda savunma ihtiyacları çoğaldı. İthalât az oldu. Bu sebeblerden eşyaya hücum arttı. Diğer yandan para tedavülü genişledi. Bazı smıflarda aşırı sermaye terakümleri oldu. Eşya talebi ve para arzı çoğalmca, iç fiatlar yükselmiştir. Dış iktisadımıza gelince, kambiyo tahdidleri ve prim tatbikatı gibi tedbirlerle paranm dış satın alma gücü sabit tutulmuştur. Neticede, paranın iç ve dış değerleri arasında mesafe açılmış, normal düzene kavuşması istenen harb sonu iktisedımızı bu menfi durumdan kurtarmak için, paramızın iç ve dış değerlerini «ayarlamak» lâzım gelmiştir. Bııraya kadarki resmî mucib sebeblerin, muarızlarca da, esasta, kabul olunduğu anlaşılmaktadır. Onlarca da, harb sonrasında pek ciddî para tedbirlerinin almması lâzımdır. Yalnız, itirazlanna kaynak olan bazı fer'î noktalar var ki, şu mülâhazalarda toplanmaktadır: «Kararlara müstenid olarak alman esaslar tam ve şamil ve sıhhatli değildir», yani para ıslahı lüzumludur, fakat bu ıslah «realiteye dayanmıyan icraatlar» la yapılmıştır. Bu sebebden, «istenilen neticeler alınamıyacaktır.» Nitekim bu kanaat, muarızları şu beşinci soruya sevkediyor: Para kararım tamamlayıcı iktisadî ve malî tedbiıler nelerdir? Gösterilen tclâş yerindedir. Çünkü, tek başma para kıymetini düşürmek tam tesirli değildir. Tek başına para kıymetini yükseltmenin de fazla bir ifadesi olmadığı gibi. Nitekim bizde, harbden önce, liranm dış satın alma gücü yüksek tutulmuş, ayrıca yardımcı tedbirler alınmadığmdan faydalı olmamıştır. Dış ticaretin o yıllarda ayakta durur gibi görünmesi, takib olunan doğru para siyasetinden değil, bir Avrupa devletinin dikte ederek gültüğü ticaret usulüne memleketimizin râm olmasındandı. Demokrat Parti Emlcönü Uçe merkez kongre=l dun akşam yapılmış, toplantıda Celâl Boyar, Adnaa Menderss, Fuad KöPrü!ü 75 Kenan Öner de bulunmuştur, Vaîl ve Bel3<Hye rels! Uıtfl KırdaT buUn ADkaradan şehrlmlze gelecektlr D.P. Eminönü ilçe kongresi yapıldı Vali bugün geliyor Evvelce tramvay arabalarımn daha iyi blr serrlse tâbl tutulması İçin tesls edilen Tramvay müdürlüğü lâğvedllml^tlr, Tokfltlıyan otellnde. bundan blr müddat evvel kapıcı çocukla'rdan blrl An^trlkan sîgarası satarken yakalanmıştı. Bu lşln tkhklkatı devam etmektedlr Bazı gazeteler İşe Tckathyan otellnln barım ldare eden Serkis Tak3s'ln de lsmlnl karıştırmışlardır. Fakat blzlm öğrendlğlmlze göre. Serkis Takes'ln çekmecelerlnde usulen blr araştırma yapılmış^a daf kendlslne bazı ecnebl müşterlleri tarafından verllmlş olan yarım kutu asprln ve yarım çlşellk blr mlde ilâclle üç paket Elgaradan başka blr şey bulunır.amıştır. Berk)3 Takes verdiğl lfade üzerine serbest bırakılmıştır. Etlbaiik, ham çekme bakır lşleyen bakir Izabe ocaC'i olan lmalâthaneleria lhtlyaçiarının Ticaret ve bakır lşleycnlerln lhtlyaçlarınm da EMiaf Odîisınra tesbltinl uygun örmüştür Bunun İçin Tiraret Odası, bafc>r lzaue ocaŞı olan atölyelerln imalât kudretlnl tetklk ve tesblt etmektedlr Tramvay Müdürlüğü lâğvedildi Tokatlıyandaki hâdise RÂDYO KOTON ( l L Â Ç L I P A M U Ğ U ) Sogıık almadan müfevellid, vücuddeki ağnlan derhal geçirir. Her eczanede bulunur. Reçeteli ve reçetesiz satılır. Yapıldığı yer: TEGE MÜSTAHZABAT Lâboratuarı, İstanbul Tel: 49247 2032S Imalâthanelere verüecek ham bakır Maliye Bakanı, bütün bu görüşlere toptan cevab verdi ve bu gösüş sahiblerini korkmakla itham eder durum a!dı. Para düşürmenin uygun zamanmı en açık şckilde ifade eden Maliye Bakanma göre, bu zaman, iç fiatların inmeğe meylettiği, 'dış fiatların da yükselmeğe yüz tuttuğu zamandır. 7 eylul Siralarında aynen bu hal vardl. Iç fiatlarda yüzcle 15 kadar bir düşme, dış fiatlarda da, tahsisen Amerikada, yüzde 30 kadar yükselme görülüyordu. Gerçekten bakılırça, ihracatı teşvik için dış para değeri indirmelerinin uygun zamnnlarından biri, millî fiatların bu merniekete faydalı düşmelere başladığı, yabancı fiatların da yabancı memlekete zararlı çıkmalar kaydettiği zamandır. Fakat bol sayılar elde, bu olayların temayülleri, yani trend'leri besbelli olsa, başlıyor görünen bu inme çıkmaların arıziliği veya devamlılığı hakkında daha Hikmet Pfşa ile Süleyınan Nutku Besağlam hükümlere varmak mümkün yîn vücude getirc'ikleri Bahriye Müzesi Hükumetçe alman ve almacağı bildi olurdu. ve kiiiiibhanesi. üahrive Nazın Cemal rilen tamamlayıcı tedbirlerin malî olanItiraf edolim ki, bugün baü memle Pasanm Iıimmeüle Birinci Dünya Harhi ları bunlardır. İktisadî olanları da çu ketlerinin htisnasız hepsi paralarının içinde tekrar canlanmış; fakat sonralan, vaidlerde toplanıyor: Iç ve dış iktisad kıymetile moşguldürler. Bunlarm zenevvelki ya'ilarunda tecssürle anlattıicablarına göre tedbirler almacak, bu ginlik içinde yüzenlerinin d«, harbden &ım gibi, ihmal edilerek n lıinadan nn arada müstahsil ve müstehlikin fayda peri=an çıkmış iki yakayı bir araya gehiııaya <."sman göcebe bir mü?e halini ları müsavat dahilinde gözönünde tu tirmeğe çabahyanlgrmın da baş kaynlmi'lır. Şiırdi müzenin ihtiva ettiği etulacaktır. Ayrıca icab ederse, bazı mad guları, tabiati her lâhza elden kaçmak serler ve kitahlar muhtelif yerlere dadelerin ihracma tahdid ve bazı yabancı olan oynak paraya hükmetmektir. Bu ğı'mıs Tiıılunmaktadır. maddelere olan ihtiyacımm mümkün memleketler arasında bizimki gibi paHaluk Y. Sehsuvaroğln, Deniz Müzemiz derece azaltmak için yeni sanayiler kur ralarınm dış değerlerini düşürenler olhakkındfîki yazısının sonunda şöyle bir mak ve mevcudları genişlermek için hi duğu gibi, bUâkis bu değerleri çıkarroiijde veriyor: mayeler konacaktır. mak zorunda kalanları da vardır. Ko«Cumhuriyet idaresî, dünyaya nam Bu tedbirlerin, gerekenlerin hepsini layca anlaşılacağı gibi, ithalâta muhtac salmis bir denizciliğin ve büyük bir taihata edip etmediğini kestirmek haki olanların veya itha'.ât hücumuna karşı rihin hatıralarım bu şerefe lâyık bir katen güçtür. Çün!îü bellibaşh iktisad müdafaa tertibi almak istiyenlerin ve çatı pltmda toplamak iizeredir.» sektörlerimizdeki haftalık veya aylık jahud da ihracatlarma daha fazla akış Deniz Müzemİ7İn hasına Haluk Y. değil, hattâ yıllık durumlar rakam öl imkânı arayanlarm başvurdukları osaslı SehsuvaroŞltınun getirilmesi de, Mil'S çülerile bulunup yaymlanmamış olduğu çarelerden biri para ameliyesidir. Mec Savıinma Bakan'ı|'.nm hu müesseseve için, almacak tedbirlerin tam listesini lis tartışmalarmdan anlaşılıyor ki, biz ehprtımir'ît verdiğini gösteren bir detertib etmek mümkün değildir. Bu iti ihracatı kolaylaştırmak, fakat buna ilâve lüdir. F?kat müze hangi çatı altında barla, tamamlayıca tedbirler bahsinde olarak iç iktisadımızı düzenlcmek için fazla bir şey söylenemez. Söylemek is bu para ameliyesini yapmış oluyoruz. Yeni bir bina yümlıncıya kadar, bu tiyen, iktisadımızı tafsilâtile bilmek, ge etrnrı tanzim eHiimekte buluBu münasebetle söylenmesi yeriade leceği de plânlarile tasarlamak zorunPnlmnbphçe camisinde kıırıılma«>ı olacaktır ki ,para ameliyelerini ne kadadır ki, yaşıyanlarmıız arasmda böydar översek övelim ve bu ameliyelorin iT>üna<:i1) çöriil'rıii'îfü. Evkaf fmumî ffliilesi var nııdır bilmeyiz. Esasen resmî durmadan değişen millî iktisad muva Aüvü â.c Mınn kalml etmlsti. ITaber aldıbeyanatm dış ticaretle ilgili kısmmda fr'nrc Fvksf îdaresi. simdi caminin zenelerine uygulanması için zaman zadendiği gibi, «Para ayarlamasile ihraİİTO olmstsı fikrinden caymıstır. man yapılması üzerinde ne kadar ısrarla catımıza taalluk eden bütün meseleler :i ve tnrihî hir bina olan Saraybordunırsak duralım, yapacağımız para halledilmiş değildir. Bu meselelerin halli i YP'ık'öekii fetkik edilmisse de ameliyelerinin istmad edeoeği, 1 Oriçin uzun yıllar sürmesi tabiî olan çaganize olmuş bir banka teşkilâtı,. ve muhteli' sebeMerden dolajîi burasının lışmalarımıza devam edeceğiz,> 2 Organize olmuş istihsal ve istihlâk Tîeni». Müresinp elveri^li olmaflıŞı anla3 u vesile ile izah olunan bugünkü ik teçkilâtları olnıadanj mücerred para sjintiîtır. Deni* Müıesi, halkın kolayc^ tisad durumumuz şöyle görünüyor: Kli ameliyelerinden beklendiği kadar fayda 7İyarct edehilerepi bir yerde, ve denlz ring anlaşmalarımız işlemiyor. Ticareti alınamaz. Modern para ameliyeleri her rrnaTinda nlma'ıdır. Fikrîmce en münamiz takas ve serbest dövizle kısmen yü memlekette her zaman yapılmaktadır. jih yer. Barbaros mcydanîle Yüksek rütülüyor. ithalât miktar olarak tah Fi>kat, bu ameliyeleri en müessir şekil D0PÎ7 Ticaret okn'u arasmflaki sahadır. dide tâbi tutulmadığma göre, istihsal de yapmak imkânları, ancak sözü edi Barbaros mevd?nınm DolmafcahcP taramakineleri olmasa da, istihlâk maddeleri len banka mekanizmaları ve iktisad or fınrfa VP"!» Besiktfl^ vamır i"=kelesinin kolayca memlekete girebileceitir. Mem ganlaşmaları vücud bulduktan sonra hatnrafmda Deniz MÜ7e«îi inşasına leket içinde istihsal edilen maddelere sıl olmuştur. müsfliıi yerier vardır. Yeni bir bina inayarlamanm tesiri «nazara alınmıyacak Para kıymetini tanzim vazifesi sari'n ja pıiilinciye kadar da. Kasmıpa«sada Dikadar istisnaî ve cüz'îdir.> Mamul eşvanbane donilen pski Bahrive Ne7areti yanın memlekette çıkarüanlan üzerin ve elindeki vasıtalan muayyen olan bir binasının birinci kafı. e\velce olduğu Merkez Bankasınm etrafmda, kredi nıüde de fiat indirmeleri yapılmıştır. Böyjribi. pene bir kac sene icin muvakkaten lece, içeride istihsal ve istihlâk edilen esseselerimiz, bu bankaya belirli para ne tah«is pdilebilir. Bu arakanallarile bnğlı olur ve toplu bir banka maddelerin fiatları umumî iktisad icabsistemi olarak çalışırlar,sa, her gün bek <in Haluk Y. Şeî<<:nvaro5hından da Dcniz larına göre teşekkül etmektedir. Şayed Mii'esine ve Küt'ibbanpsine (rirebîlccek bu mallarda yükselme görülürse, buna çi'ik istiyen para kıymetini takib ve e«erleri araşhrıp bı>lma«nı rica edeceidare işini şimdiki zaman zaman neşir «normal iktisad tedbirlerile meydan veve ilân ıısulümüzden daha müessir ola ğim. rilmiyecektir.> rak yürütebiliriz. Ayrıca da bu banka Sorguya çeken tarafm bu tamamlayıcı sistemi, bugünkü zerreler gibi dağırrt^c, tedbirlerden memnun olmadığı anlaşıl küçük veya cüce istihsal işletmelerimimaktadır. İtiraz olarak, onlarda insicam zin grup grup toplanarak teşkil edecek «Ege» de dün araştırmalar yapıldı ve realitelere dayanmak hassası olma leri geniş iktisad organlarımn üstünde, Ege vapurunda kaçak eçya bulunduğuna dığı tekrarlanıyor. Dayanak olarak, para bunlara kuvvet verecek surette çalışır flalr dtln yapılan blr lhbar üzerlne> lçlerlnkararları alındığmdanberi geçen iki ay larsa, Türk iktisad camiası asrımıza uy de gümrük muhafaza başmüdüTü Hamldln fle bulunduğu blr heyet. gemlde yaptığı l)k kısa zamanda ileri geri tedbirler alın gun tekâmül yolunu tutar, ve o zaman, ınüteaddic! ara^tırmalara rağmen blr şey dığı ileri sürülmektedir. amadığını be'ılrtmlşılr. Gümrük memur. Türk lirasmın kıymeti bilmece olmakAyarlamayı yapmalı mıydıdan başka, tan kıırtulur, mes'ulü ortada bir banka ları Egedekl araşt'.rrna'armı müteakıb Karakö7d"kl Havyar hanına da gltmlşler ve muarızlarm ehemmiyetli bir sorusu da sisteminin eünde riyazî kat'iyet alır. kaçak eşya aramîç!ardırayarlamanın zamanma taalluk ediyor. Deniyor ki, bu zaman iyi seçilmemişDr. Nizameddin Âli SAV Eir çocuk cesedi bulundu Sarayburnıı İle Ahırkapı arasmdakl satir. Ayarlama daha sonraya bırakılabihalde dün sabah| blr aylık tahnün olunan lirdi. Dış dünya henüz çalkantı halinde Norveç gemisinin tayfalan blr kız çocuk ce'sedl görülmüştür, Cesed, iken, iktisadımız harb sarsıntısmdan hemahkum oldu Adll belrlnıllkçe îlorga göndertllmlştl^ Ad^ nüz kurtulmamışken, ayarlamaya girişLlmandakl «Frenglen» lslmll Norveç va llyece tahkikat yapılıyor, tnek yersizdir. Dünya ve biz, biraz r.e purunda şehre kaçafc o'arak dolma kalem Nsfi Atuf Kansunun bir tavzihi fes alıp iktisadlarımızı düzene koyalun. sokmak lstediklen lddlasile istanbul beşincl Gecen pazar gün^ü sayımızda siyasî parAyarlama o zaman fayda verecektir. asllye ceza mahkemeslne gönderllen ve tev tüer şayialarını kaydederken ortaya atılan kif edilen bu geml tayfalanndan dördü Gerçekten, etrafa bakılusa, ayarlamayı ler.tüer arasmda Halk Partlsi eskl genel hakkındakl dava> dün sabab sons erralç sekreterl Kırklareli mllletveklll Nafl Atul Ecele olarak 1946 ortasında değil, teenni tlr Mulıakema netlceslnde, tayfaların 9 ar Kar.'urmn Ismlnden de bahsedllmlştl. Nafl ile, meselâ bir yıl sonra 1947 ortala aydan tenzlJcn 6 şar ay ağır hapse konul. Atuf. Kan?utîan aldığımız blr mektubda: rmda yapmak daha akıllıca olurdu di malan ve muhtellı mlktarlarda para cezası «Böyle bir şeyln asl^ fash yoktur, denilödemelerl karar altına alınmıştır yenler görühnektedir. Bu çevrelere göre, , meStedlr met yok mu? Hani Rahmi misiniz, değil misiniz diye şey etmek için.. Adam yüzüme dik dik baktıktan sonra: Benim alt takım takmadır, dedi. Birdenbire anhyamadım: Lebbey? diye sordum. Alt dişlerim takmadır... Nah! diye ağzıru açıp dilile takma dişleri oynattı. Teşekkür ederim, dedim ve süratle yanından ayrıldım. Yaptığımın saçma olduğunun farkında idim ama, asıl Rahmiyi, benzerinden ayırd edebilmem için başka çare bulamadım, ne yapayım? Evvelki gün akşam üzeri Tüneîden çıkıyordum. Herif karşıdan geliyor. Göz* göze geldik, ben görmemezlikten geldim. Hani durup soracağun; ama üçancü defa rczil olacağız. Yanında da bir kadm var. Yanmdan geçerken kolumu tuttu: Dargın mıyız? diye sordu. Yook, neye dargın olalım? Neye görmemezlikten geliyorsun? Görmemezlikten gelmedim. Kalabahkta... Nasıl,. yağ iyimiydi? Şakayı bırakın, mahçub oluyorum. Istağfurullah beyefendi! Demek siz mahçub da olursunuz? Güleyim mi, kızayım mı? Ne yapayım bu herife! Yanmda da kadın var. Hafif sırıtarak ayrılmak istedim. Dur yahu! Nereye gidiyorsun öyle somurtmuş? Ysğı soruyorum. Yoksa almadın mı? Dayanamadım: Kuzum birader. şu nğzmı açsana! Ne olacak? Sen aç ağzını! Kadın da dikkatli yüzüme bakıyordu. Herif agzını açtı. Çenesini tuttum ve alt dişîerine baktım. Tabiî dış. Ondan sonra açtım ağzamı: AUah cezanı versin. Beni rezil ettin. Dua et şu hanımefendiye. Yoksa ben sana göîterirdim. Ne oldu yahu? Nasıl söyliyeyim? Rezil olacağım. Çıkardım cüzdanımı, yağ parasını verdim, ve ayrıldık. Dün Cemal Nadir geldi, elime bir nıektııb verdi: Altını çizdiğim yerleri oku! dedi. Okudum: «Ayol, Feleği gördüm. Ne olmuş o çocuğa? Şakanu yapıyor, yoksa oynatımş mı! Yeni aîdığım karımın yanında Tünel mcydamnda ağzımı açıp dişlerime baKiı. Del.dolu idi ama, eskiden böyle sululuklar etmezdi. Hastahk falan mı geçiriyor? Bir tahkik et de bana yazıver. Çok U?üldüm doğrusu...» Mektubu geri venrken ilâve etti: Hani bizi tımarhaneye davet ettilerdi de, «Aceleye ne lüzum var, nasıl olsa gHecek değil miyiz?» demiştin ya! Demek sen çabuk davrandm. Biraz bekleseydin de beraber gideydik, dedi. Güldük ve macerayı ona da anlattım. Şimdi birbirimizi gördüSümüz zaman o benim ağzımı açtırıyor, yandaki altın koronları görüyor, ben de onun gözlüğünü hüviyet varakası gibi alıyorum. Birbi» rimizi ondan sonra adlarımızla ça^ıı 1» 7 O Avrupa devletinin meydandan çekildiği gün, dış ticaretimiz sırıttı ve öyîece de kaldı. Hükumet cevabmda, para kararile beraber tamamlayıcı malî ve iktisadî tedbirler ahndığım ve daha da alınacağını söylüyor, ve bunları şöyle sıralıyor: Bütçanin açıkları emisyona (lüzumsuz kâğıd para basmr.ğa) ve dalgah borclara (Merkez Bankasmdan kısa vadeli para almağa) başvurmadan normal geliılerle karşılanmaktadır. Büyük sanayi ve bayındırhk işleri de uzun vadeli ve orta faizli iç ve dış istikrazlarile karşı!anacaktır. Ayrıca hükumet, elindeki döviz mcvcudunu ve fJtın stoklarmı yeni yüksek değerlerile hesablıyacağından ve bundan önemli kârlar temin edeceğinden bu kârlara evvelki bir yazımda dokunmuş ve bunlarm memleket faydssma kuüanılması lüzumuna işaret etmiştim, bunları «santimine ilişmeden dalgah borcların itfasına tahsis edecektir.» aceledir. Bsn o değilim, dedi mi deniz tutmuşa dönüyorsunuz. O gene bönbön yüzüme bakıyordu. Neyse efendim, adamdan çabucak ay Ne koyun gibi yüzüme bakıyorrıldım. On, on beş sun yahu! adını attıktan sonra Şimdi dinleyin, ama ar?mızda kalsm. Ne vakit tamştık diye bakıyorum. arkama dönüb bakBerim, seyrsk gördüğüm mahalle Alay etme Rahmi! Sen yeni mi tım, o da bana baxıarkacaşlarımdan bir rahmi vardır. Biz başladm aktörlüğe.. yormuş. Tekrar yolu ona (Hapaz Rahmi) derdik. Neden böym u z a Ben Rahmi değilim, yanılıyorsu\ / ' * ' I 1A V~ ' doğrulduk ve le derdik bilmiyorum. Galiba hapur nuz, vj V \ \ v geçtik gittik. A C m ( hupur yemek yerdi de ondan mı idi? II & \ Rahmiye de içerla Ay, sen Rahmi değil misin? Doğrusu lâğabının msnşeini iyi bilmid i m • lS\\ Neden içerls Hayır beyim. Ben Rahmi değilim. yorum, ama (Hapnz Rahmi) dediğimiz •v^^ '" \. dim? Orasını pek kes Yanılıyorsunuz. Her halde birine benmuhakkaktı. Bu çocukla münassbetimi tiremiyorum. Çocuğun bir kabahati yok; zettiniz... asla kesmedim. Yalnız o İstanbuldan Öyle ise afedersin evlâd!. ayrıldı. Anadoluda bir hayli dolaştı. Aman affedersiniz.. Vallahi o ka îakat bu yanlışhğa sebeb odur diye içerAdam papazmış. Ne bileyim ben. AySonra Bursada yerleşti. Orada bir bak rıldık. Gelgelelim Rahmiyi kaybettim. dar müşabehet var ki.. Efendim benim tedim. kal dükkânı açtı. İşi fena değildi. Ben Papaza da içerledim. Ne diye işe ka Rahmi isminde bir arkadaşım var da... Bursaya yaptığım seyrek seyahatlerde rıştı. Ama herif de haksız değil... «HaErtesi gün gene akşam üzeri Beyoğ Olabilir efcndim. Istağfurullah.. onu ararım. O da İstanbula geldikçe paz!» diye bağırmca kulağı zaten ki dedi ve adam gitti. lunda Hacı Bekirin önünden geçerken b°ni arar. İşte temasımız bundan iba rişte.. Papaz dedim sanmış.. Ne ise işiHay Allah cezasmı versin Ayol bu ne Hapaz Rahmi ile karşılaşmaz mıyım? ret. mize gittik... Aradan bir, iki gün geçti.. müşabehet böyle! Herhalde akşam ka Hemen göğüsledim: Bundan bir kaç ay evvel İstanbula Divanyolundan Cağaloğluna sapıyor ranlığmda adamı benzettim. Insan ne Allah cezanı versin be herif! Beni geldiği zaman buradaki yağ pahalıh dum. Saat de beş buçuk sularında. fena oluyor yahu! Hiç başınıza geldi mi? rezil ettin. Dün sen diye adamm birile ğından bahsetmiştim. Allah razı olsun, Baktım ki Rahmi karşıdan geliyor. He Birisile arkadaşımz diye lekliLiz ko konuştum. Yağdan dolayı teşekkür etbanü Bur?dnn bir kCçük teneke tere ] men önledim». tim. Sen boynuna bir suigırak as da nuşıırken adam size: Öyle hâdiseler oluyor ki, insan bazan kendi hüviyetinden, hüviyetin 1 den değ:l de aklın [ dan şi;phe ediyor. w Hani Nasreddin Ho ; ' ca kendini kaybederse bulmak 15in boynuna çıngırak * • takmış. Kendinden ?üphe edince başmı «aliar, çmgırak sesini duyup rahatiarmış. Aüah sizi inandırsm. Geçsnde ben de o haîe geldim ve bir müddet bunun kurımtıısu ile endişelendikten sonra şu günlerde yavaş yavaş bıi vâlıimeden kurtuldum. Başıır.a gelen şeyi bu satırlara döküsüm de o vâhimeden sıyrılraış olmak isteğlnin başka bir te«r.hürüdür. yağ gönderdi. Bir müddet onunla geçindikti. O zamandanberi çocuğa yağ parasını verememiştim. Gerçi poSta ile göndermek de var ama postanede kişe önünde beklemek, havale formulerlerini yazmak, bana güç geliyor, onun için bu işi yapamamıştım. Gsçenlerde bir gün Beyoğlu caddefinden geçerken karşı kaldırımda Eahmiyi gördüm. Aykırı istikamete gidiyordu. Karşıya geçmek istedim, vızır vızır giden otomobiller mâni oldu. Seslendim: Rahmî. Rahmi?. Rahmi Bey! İşitmsdi. Bu sefer; Hapaaz, Hapaz, diye bağırdım. Gene aldırmadı, fakat önümde giden kır sakallı adam Ermeni şivesile: Ne bağirorsun evlâd! Ben size bağumadım.. Ya kime bağırdm burada benden başka papaz var? Hayır papaz efendi, affedersiniz. Bir arkadaşımız var da... Papazdır arkadaşımz? Hayır papaz değil, Hapaz» Hapaz da nedir?. Hiç, isim... Size değil, yani papaz demedim... \( Yahu Geçen gün Beycğlunda o kadar seslendim, duymadm. Aial afal yüzüme baktı Yağ parasını verecektim. Çok teşekkür ederim. Zahmet ettin. Fevkalude bir yağdı. Keşki biraz fazlaca gönderseydin. A ĞZ Yazan: I ! . tanıyalım. Bu sözler üzerine hiç ciddiyetini bozmadan: Ben gene oyum, beyefendi. Yanıhyorsunuz! demez mi? Kıpkırmızı oldum. Aman, affedersiniz beyim. Doğrusu şaşılacak bir şey. Hayır, lâtife yapıyorsanız yeri değil, aldanmaksa bu kaç defa. Bana çmgırak tavsiye edeceğinize siz kendi burnunuza bir kandil assanız da.^ Vayyy! Herif sunturlu lâf ediyor. Çok affedsrsiniz, dalgılnık vallahi. Lâtife değil. Ben tanımadığım zatlarla lâtife etmem. Ne bileyim bayım, bu kadar da yanlışhk olur mu? Efendim, benim bir arkadaşım var; Bursada. Ona o kadar benziyorsunuz ki, şaşılacak şey. Hani âdeta siz Rahmisiniz de benimle alay ediyorsunuz giblme geliyor. Efendim bana yağ göndermişti, parasını veremedimdi, onun için... Evet, söylemiştiniz ,ama maatteessüf ben değilim. Dayanamadım: Kuzum beyim, affedersinîz! Tekrar yanhşlık olmasın diye soruyorum. Acaba sizde şahsmıza mahsus bir alâ Burhan Feleh selâmhyoruz. B. FLLEK.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle