Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 KUçtik hlkâye Katil = Baştarafı 1 ind sahlfede I nın önünde biriken halkı dağıtıp hızla | deniyordu, ve nihayet Haşmet Genel | tın? I ken onlar hâlâ safsata üe uğra§ıyorlar. A dam, öteki yolcuların hepsinin arka da bulmuşlar». Vücudünde bıçak yara B. Ahmed Tevfik bıılunuyor ve hasta | sokağa fırladığını gördüm. Kapıcı Izzet: j kurmay Başkaru Kânm Örbayın oğlu j Silâh seslerinden sonra, sanık Az evvel, Haşmet, avukatının verdiği ^ * «mda kaldı, aonra, bu küçük ban ları... olan Başkan Mustaia Pekinere vekâlet «Katd kaçıyor!» diye arkasmdan bağı idi. Bundan çekinerek söyliyememiş o kaçrnıştı. istida :1e §unu anhyoruz ki bu safsatalar liyö istasyonundan çıktı, yoia düzüldü. Bir gök gürültüsü daha oldu, otelci ediyordu. Sanıklardan Haşmet bu defa rıyordu. O da bitkin bir halde idi. Yu labilir. Oraya kim geldi sonradan? hâlâ devam ed.yor. Akşam oluyordu, boğucu bir sıcak sustu. Karşısmdaki, di^lerini sıkmış, daha sinirll ve heyecanh idi, buna mu karıya çıktım. Haşmetle avukat arasmda bir tartışma Evvelâ milletvekili Fahri Ecevit Haşmet tahlcilra<ııı tevsiini istiyor vardı, gökte, kalın fırtına bulutlan top gözlerinı masaya dikmiş, dinliyordu. ksbıl Reşid müsterih görünüyordu. Başkan sordu: Bu sırada Haşmet, oturduğu yerden geldi, sonra diğer doktorlar. Bu sırada Haşmet söz aldı ve n..ıi lanıyordu. Mudahıl avukatı Hâmld Şevket tnce Yukarıda doktorun ölüsünü gör ayağa fırladı ve heyecanlı bir jestle: Kadehini dudaklarına götürdü, fakat Doktora bakmadm mı? kemsye bir istida verdığini söyl«di. Bu Adam şapkasını çıkardı, alnını slldi. kadeh boştu. ile Haşmetin avukatı Ferldun Söğüdlügil dün mü? Babam hakkında böyle şeyler söy Yatak odasına koştum. Doktor o istida arand1, bulunamadı ve fakat aynElli yaşlarında vardı; temizpak giyingelmemiştiler. Fakat Feridun Söğüdlü Hayır görmedim. Sonra? diye sordu. lemeöinler, dedi. Babamı tanıyanlar o rada bacakları kapıya geîmek üzere yer istidanın müddeiumumiliğe de v€iilcli""ı mişti. Gördüğü yerlere aşina çıkıyorgil mahkemeye bir telgraf göndermişti. Holden başka kimse çıkmadı mı? nun Türiiyeyi idare eden nasıl bir ku de yatıyordu. Gözleri açıktı, • ağzmdan anlaşıldı. Haşmetin okunan D istiJ^U Sonrası sağlık, daha ne olsun? Avukat bu telgrafmda tahkikatm genişmuş gibl, etrafma bakma bakma, ağır Haşmetten başka kimse çıkmadı. mandan olduğunu bilirkr. burnundan kan sızıyordu. smda tahkikatm tevsii isteniyordu. MvAdliye, polis, tahkikat, gazeteci'er, me letilmes'ni istiyor ve şahidlerden Sultaağır yürüyordu, nehre doğru giden baş Peki.. İzzet bu Haşmetin arkasmŞahid Celâdet bunîarı anlatırken Haş teakıben tevsii tahkikat hakkmda bir Avukat Celâl Yardımcı, Haşmete şu rakhlar bin bir türlü derd. Annem, u nm önceki bir ifadesinde katilin küt dan bağırırken eli ile onu gösteriyor ka bir yola. tereddüdsüz saptı. met Orbay renkten renge giriyor, bü talebi clup olmadığı savcıya soruTdu. mukabelede bulundu: facık bir çocukla tek başma kaldı. On burunlu olduğu yolunda vaki olan şa muydu? Yolun dönemecine kadar olan beş yüz Türkiyeyi kumandan idare etmez tün vücudünün titrediği farkediliyordu. Zahid Tor: metre mesafeyi yürüdükten sonra, neh paraları yok.. Zavalh kadm, çekmediği hadetine nazaran sanıkların Adl! Tıb Evet.. parmağile; telâşlı adımlarla Şahid Celâdet devam etti: sıkınb kalmadı. Otel, ha kapandı, ha doktorlarır.ca bu bakımdan muayenesini ilerliyen Haşmeti göstererek bağırıyor ve eüemez, Türkiyeyi Türk milleti ida Yapılan dilekler etraf:nda kısa bir rin kryısmdaki oteli gördü. Durdu. Ben doktoru ölmemiş znnnettim. etüd yapmam lâz:nıdır. Bunları pörürre eder. Haşmetin babasım ve onun bükapanacak. Ne müşteri var, ne ahşveriş. taleb ederek mazereti dolayısile bu cel du. Nekadar değişmiş! diye söylendl. Herkese bir korku gelmişti. Adımız Haşmetin eltnde tabanca var, mıydı? yük kıymetiie şerefli ve kahraman Türk Cankurtaran istemek üzere telefon ara '.em derhal talebimi y£r>arım, dedL Açıi renk boyah, kırmm damlı ve ye çıimıştı, kanlı otel diye amkyorduk. seye gelemiyeeeğini bildiriyordu. Haşmetin verdiği istida Ikinci oüırum Hayır yoktu. Sağ'ell ceketinin ce ordusundaki hizmetlerini biüriz. Şu hal makta idim. Bu sırada Doktor Talât efl pancurlu, bahçe İçinde, güzel bir bi Böyle yere müşteri gelir mi? Seneîer de Haşmetin bu bpyanatı bir sürçü li geldi, Neşet Nacinin nabzını yokladı; Telsrrafm okunmasmı müteakıb Haş binde idi. Bu sebeble oturuma yarım saat ara na idi. Otelden bir hizmetçi kız çıktı. senesi bu böyle sürdü; o aralık halam met söz aldı ve: Peki bu hâdiseyi 16 ekime kadar san eseri olsa gerektir. Bu tabiri dü bize, zavallının çoktan öldüğünü söy verildi. Bu mjddet içinde savcı yapılan Adam tekrar yürümeğe başlamıştı. Teledi. öldü de, binayı tamir ettirdik, her şeyi Avukatım mazereti dolayusilc gele niçin beklettin? Neden söylemedin? Bak zeltsinler. dilekleri incelemiş bulunuyordu. Celse reddüdlü idi. Nihayet, otele doğru yürüdeğişürdik, yeniledik. Azar azar iş dü memiştir. Fakat mahkemeye sunmak ü cinayet olalı bir yıldan fazladır? Celâdet: «Katil Haşmettir» dlyor Haşmet tekrar ayağa kalktı: dü. açıldığı zaman söz aldı. Ve dokuz madzeldi. Eski cinayet unutuldu, müşteri ze.re bir istida hazırlamış, bana gönderBa§kan Celâdete sordu: Evet, dedi, bcnim de maksadım bu Şahid bir müddet düşündü: deden ibaret olan taleblerini hulâsaten Kapınm önünde, pembe gömlekli, dev gelmeğe başladı. Sana kapıyı açan, vestiyerin dıbinmiştır. Okunmasmı taleb ederim! dedi. Bu hâdise ile bulunduğumuz zaman idi. Yani babamın ordudaki hizmetinşöyle anlattı: gibi triyarı bir adam ayakta duruyordu. Baskan 5 sahifeden ibaıet olan 28 ekim arasmda bir yıllık fasıla vardu. (Belki den bahsetmekti Bu sürçü lisandan do deki sanja'jede oturan, sonra doktoria Otelci sustu. Şimdi, şimşekler, aralıkYana çekildi, yol verdi. Bu, otelin sahiodaya girjn, müteakibeu doktorun BTI Haşmet avukatmm sabahki olubeni çağırırlar da söylerim) diye bu layı ai dilerim sız çakıyor, yağmur, iri damlalarla dö tarıhli bu istidayı okuttu. . . . : J ı i ; ? itı;t t. ı.'.L: biydi. Bcr.dan sonra başkan, şahid Rıdva kasından tabanca ite koşan bu adamı j nımda okunan tevsii tahkikat taiebi külmeğe başlıyordu. Dışarıdan bir ta Feridun Sösrüdlüşil taleblerini 14 mad müddet zarfında hep bekledim. Fakat ne Adam ilerledi, otelin lokanta saloj hakkındaki istidasmda adı gcçen şahddede hulâsa ediyordu. Sanık avukatı bu yazık ki beni çağıran olmadı. Hizmetçi na şu suali sordubize göster. nunda bir masanm başma oturdu. Içe krm sesler işitildi. Otelci: meyanda şahid Sultanm müteaddid ifa Sultanm ve diğer bazı sahidlerin müteCeîâdet, yüzünü döndü. Haşmetl ell ' îerin tekrar çağırılıp dinlenrnelerıne Haşmet fotoğrafım beğenmeyince Müşteriler dönüyorlar, dedi. Ye delerini tahlil ederek bu şahidin yalan addid defalar karakollara çağırılıp tazride kimseler yoktu. Yerler tertemiz, j mnh?! yoktur. Gene Arkara Ağırceza ile işaret ederek: duvar saati, barometre, pencerelerdeki mek saat yedi buçuktadır. Masanızj söylediğini iddıa ediyor ve bunu teyiden yık edildiklermi duyuyorJum. Bundan ne dedi ve Rrfatla aralarmda bir mü Ben o adamı tanıyorum, budur,' ırnhkemesi salonlarır.da keşif yapılmakırmızı perdeler, bir köşedeH tezgâh hazırlayayım mı? de bazı şahidleıin celbini tstiyordu. Fe dolayı (herhangi bb tazyika uğrarım!) nakaşa oidu mu? ana ve sarakların boylaruıın ölçühnepırıl pırıldı. Adam sordu: Hayır, aralarında bir münakaşa olridun, Hasmet ve Reşidin boylaruıın bir düşüncesile müracaat etmekten çekinsine de kanunî bir lüzum yoktur. Bütün İhtar etti: Adam, kts&ça bir sesle: ehlivukuf tarafından tesbitini, Ankara dim. madı. Beğenmediği yerleri ve ezcümle Pekl... Katfl ne oldu? icab eden hususat yüksek mahkemenizce İyice bak. Yanılnuş olabillrsüı! Bir apsentl dedl. nişanlısının saçmın rengini uygun bulHaşmet fazla sinirli Sultandan sorulmuş olması hasebile1 bu Bu şuada Haşmet ayağa kalktı ve: Yakalayamadılar. Gitti gider. Hig Ağırceza salonunda sanıklarla şahidlerin Sonra, toz yutmus gibi Sksürdü; ter bir iz bulunmadı. Mutlaîia serserinin duruş vaziyetlerine göre bir keşif yapılmadığını söyledi. Biz de yeni baştan Başkan dedi ki: Barı gdzlüklerimi çıkarayım da iyi jchidin tekrar celbini de varid görmümasıru da isriyordu. Icinde kalan alnını tekrar sildi, titriyen biriydi. Şahldlere ne gibi tazyik yapılmış? yaparız dedik. yorum. Şahid Rifat hakkmda taübatı ce baksın, dedi. ellerini masaya daysdı. Avukat ayrıca; Sultan hakkmda da Hayır ben görmedim. Öyle söyleHaşmetten şahide karşı ne diyeceği Celâdet, onu tepeden tırnaga kadar «erektiren bir delil ve emare mevcud Bir daha hiç uğramadı mı? va!=m yere şahadetten tskibat icrası icin n!yordu. Otelci, adamm istediği apsenti getirdi. ] Otelci, irkildl nlmadığından kendisi hakkmda •akibata bir defa daha süztSukten sonra: sorulduğu zaman: Bolu Savcılığına müracaat ettiçini iddia Bu Hasnet oradaM doktorlardan tekrar kapınm 8nüne gitti. Bahçeye, a Evet dedi, çehre, biçimi ve saçlar • mahal olmadığına kani bulunuyoruz. Kabul etnıem, dedi. Uğramadı mı? Arhma yaptmız ha! eyliyor vc bir yıldır mevkuf bulunan hangisinin mi'eterlsi İdi? ğaclara, suya baktı, tekrar dönür> geldi. Savcmin bu talebinden sonra HaşmeMüteakıben aynı fotoğraf atelyesinde budur. Haşmet Bey bir kaç defa bana, çal.çan Muzaffer sahid sıfatile salona Gene yağmur geliyor, dedi Ne Slz çıldırdmız mı kuzum? Ugar mı, Haşmetin tahjiyesi icab etti*ini bildiriHaşmet tekrar ayağa kalktı, «boyum tin nişanlısı Müşerref, fotografçı Ridenayi mi bu? Hem bana bakın, artık yordu. hattâ patronuma doktor Neşet Nacinin alındı Bu şahid de ustası Rıdvan gibi da mı benziyor?> dedl. berbad temmuz ayı imiş™ Hava arkavan ve kalfası Rifat, salona almarak bundan bahsetmiyeîim! Gelmiş, geçrniş AhdüllâtiRn sözleri muayeneye geliş ve gidiş saatlerinl sor•rkaya bir hafte iyi gitmiyor. Celâdet: tOlabilîr .boyda yamlabill yüzleştirildiler. Bu üç sahid de ifadeieİzzetin anlattıklarını duyduğunu ve Hasbir ?ey! Mütelakıben şahid Abdüllâtif Işıkman du! İşler kesad mı? rinin. doğru olduğunu söylediler. met Orbaym birkaç defa fotoğrafha rlm> dedj. Şahid fotografçı kalfası Fifat bu esnaReis: Böyle cinayetler yapanlar bazan salona almdı. Yemin etti ve dedi ki; '' Adam, apsentine su koymakla meşgulArtık tahkik edilecek bir nokta kslneye srelip resim çıkartmış olduğunu Hâdise akşamı elimde ekmek oldu da sanık Haşmet Orbaya bakü. Haşme Celâiet kati olarak söyle. 0ü, fakat suyu fazlaca koçırdı, bacağma döner, gelirlermiş, derler. Kan tutarmamıstı. Başkan savcıya: söyledi. ğu halde apartımana ^eîdîm. Ben asan tin yüzü renkten rer.ge girıyor, bütün Evet orada gördü^üm adam bu döktü. Otelci seğirtti, adamm pantalo rnıç da... Esas hakkında iddiamzı yapacak Diğer şahid terzi Serkls etti. vücudü titriyordu. Hattâ bir aralık sağ j Muzafferin ifadeleııni teyidde Rıdvanla Haşrnet Orbaydır. Evvelkl celsede yornunu gilerken, bir yandan izahat verdi Adamın benzi sapsarı olmuştu. Ap s5re henüz girmiştim ki kapı birdenbire mısınız? diye sordu: Haşraetin nişanlısı dinleniyor ayağını sol ayağınm üstüns atarak gagunluk teslrile tefrik edip arzedemedlm. Hem kesad, hem değil. Fazla şikâ sent gözlerini bulandınyor, <}ilinj çözü açıldı Sakaklan hızla atarsk homurdaO da esas hakkmda iddiamı yapraak Bundan' sonra Haşmet Orbayın niyetçi değilim. Balıkçüar geliyor, res yordu. Kendi kendine konuşur gibi: nan peniş omuzlu bir adam içeriye glrdi rib bir tavır aldı. Bu hali başkan farkeHı hastayım. Şimdiye kadar söyleve şu ihtarda bulundu: İ şaınısı Müşerref salona alındı. Gene kız meyişime bu hastalik ve yorgunluk sebeb üzere dosyanm memuriyetimize tevdiinl bana: eamlar geliyor... Şimdi hepsl dışarıda; Ergeç mutlaka gelirlermiş.. Bazan, isterim, cevabını verdi. Mahkemede ayak ayak üstüne atıl çok heyecanh görünüyordu. Yüzü reise olmuştur. < Nereye çıkıyorsun^s dedi. Bma neredeyse dSnflp gelirler, frrtınanm senelerden, senelerden sonra bile gelirKarar maz. lnd;rin ayağmızı! dönuk olduğu halde yan gczle Haşmete € Yukarıya!» eli kulağmda. Pazar günlerile bayram lermiş. Böyle işleri yapanlann çoğu aç Bu vakadan sonra Haşmeti görMüteakıben Başkan şahlde sual sorbakıyor, mutemadiyen elindeki mendil dün mü? Cevabını verdim. Asansörün kapısmı Kısa bir müzokereden sonra, Başkan günleri epeyce kalabalık olur. Sonra, insanlardu1. Eğer eline geçirdiği para Ie oynuyordu. Müşerref yemin ettikten sevdalılar gelirler... Gelip geçici müşte çokça ise, bir daha böyle, fena işlere kapadı. 4 üncü kata geldiğimiz zaman makta devam etti: Ank&ra Agırceza mahkemesi salo mahkemenin gu kararını büdirii: Hasmet sizin dükkânınıza ne zaman sonra dedi ki: riler de çıkar, slzln gibi... Yemek ylye kalkışmaz. Hayatına düzen vermeğe kapıyl actı, çıktı. peşi sıra ben de çıktım nunda gÖnnüştUm. Sultanın Ük ifadesinde «gördüğüm gelmişti? eek misiniz? Rıdvarun dukkânma nişanlımla iki Kimln oğlu olduğunu bllir misln? şahsm burnu ttimsekti» dediğinden ba çalışır. Uzaklara gider. Bir daha, bu ve bu sırada profesör Trfan Tıtize ras Ağustos lpttdalarmda nişanlısîle defa gıttik. Ilk gidişunizde Haşmet fo Zannederbn. Hayır. gaîetelerden Cgrendîm. hisle Haşmet Orbay vekiürun sanıkla, yaptığmı akhna gerirmez... Ama, unu ladım. Birkaç kelime hoşbeşten «onra O gün göıünde gözlük var mıydı? rm buruaılarının bir tabibi adlî larafınAdam, apsentinin yansnu içtl, bîrden tamaz da... Derken, güııün birinde, ister daireme çıktım. Henüz kahvemi Içiyor ?elerek resim çıkartti; O zaman da bir oğrafı beğenmeâi. DüzelLilmesini söyçün doktor Neşot Nacinin geliş gidiş sa ! peki dediler. Hiçbir za Ilayır yoktu. bire sordu: dan muayene ettirilerek bu tümseklilstemez, o cinayet yerine gelir™ Mut dum ki bir feryad koptu. Kendi kendi atlermi sormuştu Bazı resimlerini ağ ı " ' " " d a n b u dükkâna girmiş me: .Ne var, ne oluyor?» diyerek koş Başında sapka var mıydı? k Vaktile, bu binanın kenarında Mr la&a gelir. C'in hanğisinde olduğuna dair vâki taletum. Doktor Neşet Naclnin dairesinin randlsman vartırmak üzere bir kaç defa Gbrmedlm. N g Hasmet, ne de ben Doktor top ağac vardı, değil mi? bi, şahidin muvacchedeki jekli beyanıBirdenbire, saat çaldı. Adam sustu, önü kalabahktı. Bu sırada aklıma be yilntt geldi. NSt^Naeiyi t ^ ^ ^ ^ ^ tammayız. Muayenehane EftİEesl ne renkti. B!r kaç sene evvel kestiler. Burayı y na göre kabule şayan olmadığmdan c vl ürperdi, başını çevirip baktı. nimle az evvel beraber asansörde çıkan Başkan Haşmetin sualıne sen ne sine de gıtmedık. Yalnız bir defa Haş" =' Gri renkte ldl tanıyorsunuz galiba? redJine, A! Bu saat yukan kattaydll adam geldi. .Herhalde doktoru öldüren csvab verdin? Bu sıuda şahlde elbiseler gösterildi. Adam: metle beraber Himayei Etfal apartunaSuad ve Sultanın yüzleştirilme tale1 budur.» d*^ ". Nereden biliyorsunuz? Doktor bçy öğleden sonraları gelir mnda doktorlult yapan Karasunun mu Celâdet bunlan tefrik etti. Bir pantalon Bana bir apsent daha verln, dedl bile sanıkların boyİ3rının bir ehli vuBaşkan Abdüllât'fe sordu; dedlm. göstpıerek «buna benziyordu» dedl. Otelci yerinden fırlamıştı. Nihayet, Ben hiç içki içmem gibi bir şey. Ama ayenehanesine gittik. kufa muayene ettirilmesi yolundaki ta O asansörde gördüğün şahıs bun Cinayet günü Hasmet holden çıBandan sonra Celftdefin sorgu hâkimbugün, bu yetid toz... Bina san boyalı işi anhyordu. Adamm gözlerinde, cinaBaşkan sordu: leb önceki oturumda bir kararla reddelardan hangisi? karken sırtmda nasıl bir elbîse vardı? idi, değil mi? Burada bir bölme vardı yet'n itirafıru okudu. Fotografçı ile Haşmet arasmda ge liğlndeki ifadesi okundu. 5öz alan savcı: dilmiş olduğundan tekrar ittihazı karara Şahid arkasmı döndü, sanıklara baktı Siyah olmadığmı sövliyebilirim. A çen bir münakaşaya şahid oldunuz mu? Şah'de sorun dedi. Ankara mahİçeriye bahçeden de girilebilirdi, bir Bir sukut oldu. Otelci ile müşteri çık renk bir elbise idi. E«?sen ben daha kemesinde Ha;metl görmii'; mü? Merak mahal bahçe kapısı vardı. bakışıyorlardı. Nihayet iyi yarı otelci, ve: Hayır efendim, böyle bir münaka Bunlardan hiç biri degil. dedi. ziyade yüzüne, çebresine dikkat ettim. edip Reşlde bakmanuş mı? j Melâhat ve Nezahet, Süreyya, MüeyKesik kestk, adeta istemiyerek konu yumruklarmı sıktı, öfkeden vahşi hayşaya şahid olmadım. Başkan bu müşahedeyi de kâfi gör Saçı nasıldı? O zaman orada suçu üzerine almıs j yed ve Zekinin Sultanla yüzleştirilmevan suratmı andıran yüzünü adama şuyordu. Celâdet getiriliyor medi: Saçı gür ve arkaya doğru taranolarai blr teS insan vardı. O da R«şld I si hakkındaki taleb işbu sahidlerin v« Patron... Patron da stae benzlyordu. yaklaştırdı. Etraftaki müşterileri duyBundan sonra salona yalan yere şe Mercandı Başka Mmse olnıadıgı için Sultanm mevcud ve vazih şahadstleri Yanlarma .eit; lylçe bak; ohdan «ııştı! masm diye sesini alçaltarak: Bu sözü söylerken kolunu ağzına y&khadetten dolayı geçen eelse tevkif edi her halde katil budur, demeğe mecbur muvacehesinde bir fayda temin etmlye^Savcuım snalleri Bonra söyle, dedi. Sen buradan defolup gidecek milasrırmıştı. Fakat, loş havayı aydmlatan ceği cihetle kabule şayan bulonmadıBundan sonra SavM B. ZahM Tnr sâf len Celâdet Conk alındı. Celâdet Conk kalmıştrm. Şahid bu ihtardan »onrailertedi, yanbir »imşek çakü, adam ürperdi. Oteld, sbı? dedi. Rafciblerimden para aldın, larma gitti, uzun uzun bakarak; sorgu hâkimi tarafından ifadesi alınırken du: •' " •' Savcı teSrar sordurdu: ğından reddine cevab verm«k için gökgüröltüsünun g esld hikâyeyi tazeleyip rezalet çıkara Aeaba maktul doktorla Haşmet ev hakikate rücu edeceâini söylenuş ve Muayenehanede 10 15 daklka kalAnkara Ağırceza heyeti ve savcı yftr Hayır ne Reş*d glbi uzundn ve ne tnesini bekliyordu. caksrn, müşterilerimi kaçuup beni mah de Haşmet gibi kısâ ve çelimsizdi. Iriyarı velce tanısırlar mıymıs' S^hidin bu böylece sorgu hâkimüğinden men'i mu dım diyor. Bu müddet zarfında hasta ile j dımcLsı Kâmiîin blnniyabe dinlennelerf Bana mi bcnziyordu? Bunda ça vedeoeksin, değil mi? Yagma yok! Ben bir adamdı o.. hususta bir fikri var mıdır? hakeme kararı almıştı. Bu men'i mu doktor arasında. n»ler cereyan etmiştir? hakkındaki talebin ve Sultanın tekrar çılacak bir şey yok. Oğluyum. Felâketten namuslu bir esnafım! Kirli ijler isteŞahid Bilmiyorum. Farkinda değilim efen<iim. Cevabını verdi. hakeme kararı okunduktan sonra, Iseelb ve bazı hususatın kendisinden soaonra, oteli annem işletmeğe başladı. miyorum! Hem, eğer katil sen olsaydın, Reşidin avukatı Celâl Yardımcı da şa tanbulda doğduğunu, Çarşıkapıda DoğEurdan sonra dosya içinde bulunan rulması sure'tile yer.iden Bu <~ırada Savcı söz aldı, sordu: dinlenmesl Ondan sanra da ben.» şimdi burada bulunmazdm. Yalancı keBu şahid katil fülinin «o adam* hidden şu snalı'sordurdu: ramacı sokağmda 10 numaralı evde o ve H.ısmet Orbaya aid bir fotoğraf Ce hakkındaki istek tir fayda temin eyle Felâket mi?... Bir felâket ml oldu? rata seni! Defol şuradan diyorum sana! tarafından yapıldığını ne biliyor? Kana Haşmet doktor Neşet Nacinin ya turduğunu söyliyen bu şahide başkan lâdete gösterildi. Celâdet bu fotograt'a tniyeeeğindGn reddine, Otelcf. ağzım sikı hıtmadığına pipnan Adamı omuzlarından yakaladı, kapı atint' öğrenmek isterim. ba!:tı. «Evet, Haşmetin toto^rafı» dedi. nına nişanlısı ile beTaber mi çıkmıştır? ihtar etti: Ankara Ağırceza mahkemesl salonlaolmuş gibiydi. djşarı atü. Şahid: Celâdet şimdiye kadar niçin yalan Şahid Rifat; HaşmeÜn iki defa doktor Muhteüf yeminlerin vardır. Tekrar nnda şahid mevkileîini suçlularm esassöyledi? Çok heyecanh idi. Titriyor, dişleri Neşet Nacinin muayenehanesine geldi yemin ederek doğruyu söylemeni isti Evet dedi. Vaktfle epeyci gOrültü Adam, fırhnalı gecenln karanhğına l'ca görüp tetkilıe müsaid durumda clup ğini gördüğünıü ve bir defasmda nişanlısı yoruz. Çünkü hakkmda yalan yere sekoparan bir iş. Aileyi pek fizen bif çey. daldı, ıhk damîalarla dökülen yağmu birbirine vuruyordu, dedi. avukatı C^lal Yardımcı, baş . o ı. çahidlerin mahkememiz'îeki ile, ('iğer defasmda da yalmz çıkmış ol hadetten âmme davası açılmıştır. Ha kandan söz alarak dedi ki: Babamı öldürdüler, sîzin anlıyacağıiuz. run altrnda uzaklaşırken, başını çevirip, Reis sordu: beyan tarzlarına göre keşfen tetkikine dufunu iddia etti. Adam, ahenksiz bir sesle: Sırtında nasıl bir elbise vardı? Celâdet şimdiye kadar bUdiğini oıah?l cJmadığma, kikate rücu ettiğin bildiriliyor. O halçimşeklerin aydınlığmda, otele, yola, Haşmetin mukabelesî Bilmlyorum, hatulamıyorum. Öldürdüler ha? d«dl. niçin gizlemiştir? Hakiiati bugüae ka »Yalçm Urasm celbile saçlarınm *Mi de doğruyu söyle. meydanhğa son bir kere daha baktı. Foto;rrafçı RiJfat şahadet ediyor Bu esnada Haşmet söz aldı ve dedi ki: Şahid Celâdet bir evvelki celsede ol dar niçin söylememlştir? Sebebini lzah vukufa muayene ettiri2rr<.esi ve Celâde Evet, ama bu Işten bahsetmek îsMüteakıben günün en mühim şahidi Bu şahide teessüf ederim. Kendisi duğu gibi heyecanh görünüyordu. ederken hasta İdim, sinirll İdim, o gün tin üçüncü çocuğunun ne zaman doğtemiyoruz. Slz vaktile onu tanıdığmızı fotografçı kalfası Rifat çağırıldı. Anka ne müteaddid resîmler çektirdim, fakat Mevkuf bulunmasına rağmen sakindi. korkmuştnm, hafızam zarftır, diyor. , . . . , söylediğlniz için lafını açtnn yoksa. ,v t , ., . ., „ . . ,*, . dugunun nüfustan sorulması ve rada Himayei?tfal apartunanmda fotog hiç birini beğenmedim ve başşehird* Dedi ki: Fakat az evvel o günkü muşahedelerini .. . , . , , , , ,„ i n. » Tanıyıp da 5yl« pek tanrmazdım... rafçı Rıdvanm yanında çalıştığır.ı söyliiRıîat hakkmda yalan şahadetten A takıbat Gazetenizde (Ankaranm tanınmış müböyle kötü bir fotografhane bulunamıJ Bugün sorgu hâkimliğinde verdi anlatırken bütün teferrüata Buraya uğradığnn zaman çöyle bir gör essesesi olmak üzere şekerci Hacı Bekir yen bu şahide samklar gösterildi: 'vanılması hakkındaki talebler ve savyacağını söyledim. Herhalde buna kız ğim ifade doğrudur. Onu aynen tekrar kadar lzahatta bulunuyor. Oelâdet şu müştüm... Çok evvel... verilen arzuhalin mahkemeye Tanır mısm? ünvanı tahtmda Ankarada, Bankalar mış 'olacak ki şimdi beni «katil» diye it ediyorum. Vaka günü Doktor Neşet Na daldkada samlml desildir. Sorunua keu cılığa Çok «wel... Ha şunu bileydinU. caddesinde 4 numarau mağazasmda ve sanık Haşmet Orbaym Rifat döndü, baVtı ve: ham ediyor. Şahid Rifat adaletl yanlış cinin muayenehanesine gittim. Kapıyı disinden, bugüne kadar hakikati ne İçin Ama, o meseleyi b!lmeyi?iniz tuhaf. Ga şeker mamullerinin satdmakta olduğu) da bu arzuhali ssvcılıŞm mahkemeye Sade Haşm€^f tanırım! yollara sevkediyor. Hakkında kanunî ta çakhm. Bana eskiden tanımadığun bir saklamıştır? Adalete bunu söylesin. Buaeteler hep bu cinayetten bahsediyorlar hakkmda bir Uân mevcud ise de İstanDedi. kdbata geçilmesini taleb ederim. Şahid nu öğrenmek mecburiyetlndeyiz. Çünkü &. vâkl buldaki çekercl Hacı Bekir müessesesiYemin ettirlldikten sonra başkan de olarak nisanlım Müşerrefin de dinlen şahls kapıyı açtı. Ona, Neşet • Nacinin orada olup olmadığını sordum, <Evet bu hem mahkemeye, hem de blae hu jmesl bakunmdan bu arzuhaldekı Adam, apsentini tekrar içtl. nin Ankarada bir şubesi olmadığı ve di W: € b erln mesini isterim. de re^dme, efendim, içeride> dedi. Ben de içeri tukıımuz bafcmmdan yararlı olacaktır. I "" ' Ben seyahatteydim, dedL sözü geçen mağaza ile bir alâkası bu Siz kapın tzzete bu ekim aymın Rifaün ustası dmleniyor girdim. Kapıyı açan bu şahıs bis içeri Çilnkü Celâdeün bugüne kadar bu ha n aŞshldlere yevmiye ve yol masraflan Ha! Anladım. Hem, çok eski mese lunmadığı ve şekerci Hacı Bekir unva 16 ncı günü bazı şeyler anlatmışsınız.' Şahid Rifattan sonra salona Rıdvan eirdikten sonra vestiyerin yanmdaki klkatt saklamasına sebeb olanlann vatekabül etmek üzere Ankara Maliyele laten. Ben o zaman on fiç yaşmday nı kendisine izafesi suretile vaki hare Bunları bize de teferruatile anlatmız! almdı. Rıdvan yemin ettikten sonra hâ onlardan memleket sinden ve meşhud suç dtm; çlrodi otuz dört yaşmdayrm. Varm, ketten dolayı kullananlar aleyhlne tesandalyeye oturdu, ben de bekleme oda kasına yapışarakhesab İstiyeceği2. On ohız beşer lirar.ın tesviyesitaîuisatından Hldise günü fotografhanede ldim. diseyi söyle anlattı: lüzumuna, adaleti nanuna hesab edjn. sma geçtim. vessül edilen cezat takibatm derdesti Bizim folografhanenin bir de apartımaSanık Haşmetin Neşet Nadnin Öıtisası lara bu memlekette sadece adaletln hâ15 gün evvel terzi Serkisin dükkâ Nasıl olmuı bu is? rüyet bulunduğu sayın müşterilerimi nm holüne açılan yan kapısı vardur. Ben nında oturmus. konusuyordum. Bu sıBaşkan sordu: kim olduğunu snlatmıs ve Sğretmlş odahilindeki hastalıklardan birille mslul Bir cumart«Bİ akşamı, aşağı yukarı zin malumu olmak ve yanlışlığa mahal orada durmakta idim. Yukandan bir gü Bekleme odasından orada oturan Iac«|i2 ve biü bu hesabm cevabrm al olup ohnadığının bilmuayene tesbit etrada kapıcı îzzet yanımıza geldi. Bahis bu eularda. Müşteriler dışarıda imişler verümemek üzere ilân ederim. rültü işitildi. Doktor Neşet Nacirin hiz Bolu mahkemesine intikal etti. Kapıc şahsı görebiliyor muydun? hâdiseye dıktan sonradtr ki vazifenıJzin sona er tirilmesi yolundaki talebin metçisi Sultan boğuk bir sesle ! | ?ırıBen annemle beraber Paristeydim, hizmüessir obnaması bakımından reddine, Evet, vestiyer bu odanın tam kar diğlne kani olacağız. AU Muhiddin Hacı BeHr Izzet bu arada: «Vak'a günü kaçan adametçi de Işe gitmif. Babam, şimdi beyordu: Sanıkların doğum tarihlerinm maCelâ<iet, avukatın bu sözlerini şöyle mın Haşmet olduğunu bana senin kal şısında idi. Orada oturan şahsı gayet nim oldugum gibl, burada yalnızmış. Katü kaçryorl hallî nüfus dairelerinden telgrafla tahcevablandırdı: fan Rifat söyledd.> dedi. Bunun üzerine iyi görüyordum. Satılık çocuk arabası Sonra, nasıl olmufsa olmuş, bilen yok. Merak edip baktım. îşte bu sırada öBaşkan: Kîmsenln tesir! altında kalmadım kikma, Avrupa mamulâb az kullanılmış ço nümden eskidenberi müşterimiz olan oraya Rıfatı çağuttık, meseleyi kendiKapılan becalan apaçık, kasayı kmk Peki, devam e t Hastayım ve yorgunum. Şahid Şefîk ve Yazıcı haklarmda yabuhnuşlar. Birinci katta, yatak odasm cuk arabası satüıktır. Görmek lstiyenler Haşmet Orbaym sağ eli cebinde olduğu sinden sorduk. Rifat ddei ki: «O gün Doktor benimle konuştu. Sonra Haşmet Orbay. baskaıxlan SÖB lstedi: lan şahadetten takibat icrasma mahal Haşmeti sağ eli cebinde olarak hızlı daki dolab da ktnlmış, ne var ne yok hergün Küçük Parmakkapı Yüdız sine halde koridorda yürüyerek hızlı adım Celfidet, Ankaradaki lfadelerini olmaâığına, sa aşırılmış. Sonra, burada da, yerde ması yanmdaki sokak 38 No. ya müra larla umumî kapıya doğru ilerlediğmı hızlı yürüyerek holden geçerken ve so vestiyerin yanında oturan hastayı alıp Sultan ve Tevfik haklannda keza t»koskoca bir kan birildntisL Babamı su faatleri. Ive elini eebinden çıkarıp umumî kapı kağa fırlarken gördüm. Izzet Haşmetin onunla beraber muayene odasına girdl. şimdi burada değiştiriyor, dedi. Evvelarkasından, katil kaçryor, yakalayın, di 1015 dakika sonra doktorun bu hasta ce katil Reşiddir, diyordu. Şimdi beni kibat yapılmasma mahal olmadığı önceye bağırıyordu» dedi. Biz bu ifade kar ya ilâc tarif ettiğini duydum: «Sana bir ithara ediyor. Geçen celse müdahll a ki oturumda kararlaşmış bulundueunşısmda şaşaladık. «Bir yanlışlık olmasın, rufa yazdım, vücuduna sürersin; yarın vukat tarafmdan evine çağırıldıŞmı ve dan tekrar karar ittihazına mahal olmao adanıı Haşmete benzetmiş olmıyasın?» saat 10,30 da tekrar bana gelirsin> di orada kendisine «Haşmet katildir, e3i d'ğına, dedik. Fakat o, «Hayır, dedi, ben Haş yordu. Birkaç saniye sonra odada bir mizde deliller var> denildiğini söyledi. Celâdetin doğruyu söyleyerek haki2 kasım yarınki Cumartesi akşammdan itibaren meti çok iyi tamrnn, kaç defa fotoğra tnkım itiyve kakışmalar oldu. Bunu bir Yani yalan yere şahadet etmesi için zor kate rücu ettiğini bildirmiş bnılunması fıru çektim. Onun yüzünün hatlarmı bi bağuma takib etti. Canhıraş bir feryad: landığını ifade etti. Şimdi mevkufiyet ve mahkemeye gelerek yeminle dinlenBÜYÜK BİR SANAT HADÎSESİ le bilirim» diye cevab verdi. Hasmet «Adam öldürüyorlar, beni öldürüyorlar> halinden kurtulmak içln beni katil gös miş oîması ve nihayet şahadetinin kıyHer yerde yüksek teveccüh ve takdir teriyor. O da Sultanın, Tevfiğin ve Ri metinln mahkemece takdiri lüzum'.arma bize çok fotoğraf çektirirdi Hattâ bir sözlerile ortalığı velveleye veriyordu. faün utindea yürüyerek kurtuluş yolunu binaen onun hakkırda da Haşmetra tadefasında beğenmenüş, yeniden çekReis sordu: tnında buldu. Hakikat şudur ki Celâde* lebi vechile yalan yere şahadetten domiştik. Bu sırada Sultan nerede idi? Başkan, şahide sordu: Bu sırada Sultan da kapınm yanın yalan söylüyor. Bundan dolayı mevku !ayı yeniden takibata mahal olmadıgma, 10 kişilik çalgılı kadrolarile sayın İstanbul halkına Bayramda fiyet halinin devam ettirilmesini istiyoHaşmet bir gün Doktor Neşet Na da bulunuyordu. Oturum gününün Ankarada C. Savcıve Parar günleri matineler de dahil neşeli saatler cinin kaçta yazıhaneye geldiğini Rıfat Bu bağınna üzerine içeri girmek rum. lığı marifetile ve telîrafla Feridun SöBeçirtireceklerdir. tan sormuş, doğru mudur? Reis, Haşmete sordu: istedi mi? güdlügile telgrafla tebliğine, PAZAR ve BAYRAM günlerinde bütün programla Evet, doğrudur. Biz de kendisine Haşmet, sen, bu doktora hiç git Bu feryad üzerine Sultanın kapıyı Tevsii tahkikat hakkmda başka bir HACER BULUS. ^^^^m^^m^^m SAFİYE matine. Telefon: 82699. saat dörtten sonra geldiğini söyledik. zorlayıp içeri girmek istedifini pek far medin mi? talebi olmıyan C. Saveısına esas hakGene bir gün nişanlısı Müşerrefle bir kedemedim. Yalmz bir arahk doktorun Hayır, kendisini tanımam. Ne mu kındaki müdafaasını söylemek üzere Hollyvrood'da yeni keşfedilen ifÎDPİllÎA MAVfl Artık ben prenses lüte fotoğrafhanenin arka kapısından bulunduğu muayene odasından çıkıp ayene suretile, ne de başka suretle ka dosyanm tevdüne ve muhakemenin 2 güzel v« sehhar fllIUISllfl IHHIU ohnaktan bıkbm.girip ön kapıdan doktorun muayeneha salona doğru koştuğunu, arkasından binesine gitmedim. O gün de oraya t<ğ kasım 946 cumartesi günü saat 9 a bınesine çıktılar. hastanın da elinde tabanca ile onu ta ramadım. rakılmasma karâr verildi. Diyor ve bütün şebir haHonm ağzmda dolaşacak parlak blr maceraya atılıyor. Bu sırada savcı, şahide şu suali sor kib ettiğini gördüm. Reşid Mercanm avukatı flkrîni söylüycr Kahkaha durdu: Celâdetin şahadeti bitmişti. Başkan Tiirk Tıb C^miyeti Mecmuas» Koridorda tabanca attı mı? Krah tTürk Tıb Ocm'.yetl mecmuası» TIITI son Ustası, Rıfatın karakteri hakkmda Doktor salona girdi. Kapıyı kapa Ahmed Tevfik Tuncok, avukat Celâl çıüan altmcı SBJTIEI Dr. Profesflr E. Prani'm bize bir şeyler söyhyebilir mi? dıktan sonra bağırdı: «Kaçın, öldüre Yardımcıya tevsü tahkikat halknda bir blr kouferansUe Dr Peyyaz BerSajnn Dr. Alâimisemanm bütün cazib renkleTÎle parlak ve R. K. O. nm emsalsiz şaheserini Rifat bütün muhitimizde namuslu cek!» diye. Ben eli tabancalı adamm bir diyeceği o!up olmadığmı sordu. Celâl Profesör Muzafîer Şevkl Yener ve Dr. Sanü olarak tanınmış, dürüst bir insandrr. Akdağın, Dr. Nebü Bllhanın oemîyet merakü hastası olduğunu talımin ederek he Yardımcı dedi ki: Bu esnada Reşidin avukatı Celâl Yar men bekleme odasına girip kapıyı ka Haşmet ve Haşmetin müdafa vekfli kezlnde yaptıklan tebliglere dalr tafsllâtı dımcı ayağa kalktı ve şunları söyledi: padım. Ancafe silâh seslerini duyabili bâlâ işi uzaöyorlar. Onlara düşen iş, litlva etmektedir# Aynca lngillzce ve fransıjsoa bulâsa taamları da gene derglye ü&ve Namuslu ve dürüst adam dediği ordum. Türk hâkiminin karşısında diz çökmek olunmuçtur. Btttün tıb müntesiblerlne tavRıfatın bu dürüstlüğüne biz şaşıyoruz. ve «biz ettik. siz ermeyin> demek var(The Princess and the Pirate) Kaç el silâh atıldtf Dürüst insan gördüklerini, bildiklerini Yedi el, efendim. Ilk iraesi bugüne kadar adalete bildirirdi Bunu Büyük GALA Sonra bağırışma oldu mu? münasebetile bildirmediğine göre acaba ne gibi bir müsameresi Hayır. duymadım, çok korkulu Mr tesirin altında kalmiftır. Bu cihet şa Iıırumda idim. Oseanların hâkimi, korsanlann müthiş hayatı, bir prensesin aşkı, göz kamaştırıcı fevkalâdc bir defînenin hidden sorulsun Sultan bağırdı mı? maceralannı tasvir eden bir filmdir Yer lerinizi evvelden aldırıruz. Telefon : 42847. Bir takım dedikodular vardı. ŞaIngiîizceden çevrüen: Hatırlamıyorum. hidler tazyik söıüyor tehdid ediliyor KapanAğm odadan ne zaman çık , Günün mevzuu bu mühim kitabı siz de okuyunuz. Hamdi Varoğlu Boluda dünkü muhakeme CUMHURtYET 1 Kasım 1946 BİR TAVZİH TAKSİN K R I S T A L SL N N A AO U D MEŞHUR PAMÜKÇU EFELER Bob Hope, Yictor Mac Laglen, Walfer Slezak PBENSES ve KORSAN Ba Aksattt YI L D I Z IL Ü SYANIN IÇYUZ