Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 Ekim 1945 CUMHURtYET Yunanistanda Fsllsîsn davası tehlikeli bugünkü durum' bîr safhaya giriyor Makedonya dağlarııt da komünist çeteleri dolaşıyor Londra 30 (a.a.) Sunday Express gazetesi, Yunanistandaki durum hakkında şunları yazmaktadır: General Scobie komutasında bulıınan iki İngiliz tümeni Yunanistanda nizam ve asayişin sağ'anmasma yardım etmektedir. Fakat geçen &ene kışın kopan dahilî harbin tevlid ettiği karışıklıklarm yatıştığına dair belirtiler görülmemektedir. Bugünkü Amiral Vulgaris hükumeti, ne sağa, ne sola mensub olmamakla beraber, Atina haric, Yunanistanı tamamen kontrolu altmda bulundurmağa henüz . muvaffak olamamıştır. Mokedonya dağlarında hâ'ıâ komünist çeteleri dolaşTnaktadır. İnailiz kıtaları nizam ve asavişi iade etmek üzere onlara fazla yaklaştığı zaman, bu çeteler Yugoslavyaya geçrnektedirîer. Yeni jandarma teşkilâtı yahud eyalet polisi nizam ve asayiş yokluğuna hükumet tarafınian verilmiş bir cevab teşkil eder. Nizsm ve asayiş yokluğumın mühim amillerinden biri de üç buçuk sene süren i^gelin ve sonra daKilî haıtin Yunani'tanı son derece fakir düşüımüş olmasıdır. Bu fakirlik, zengin Yunanlı i larm ve ingiliz kıtalarının b'Jİunnnası hasebile refah manzarası arzeden Atinamn merkezincle pek görünmemekteir. Fakat 1.142.000 kişiyi bulan Atina halkmın çoğu, TJnrra ;Et:hkakı için kendilerind'n her ay taleb edilen iki liayı bile ödiyemiyecek kadar fakirdir. Yunanhlar, bütün acıiarını gidermek ümidile genel seçimleri beklemekfîdirler. Seçimlerin neticesi ne olursa olsun, her iki tarafa mensub müfridleıin, mutediîlerden daha kuvvetle temsil ed'îeceklerinde bütün müşahidler. mutabık bulunmaktadır. Baştarafı I Cnei sahijede küde hareket, Amerikalılann dış slyasokağa çıkmak yasağı bile tatbik edile setine aykın olduğnndan böyle bir tekcektir. lif Birleşik Amerika için bittabl kabule Yahudi müdafaa teşkilâtı kuvveüeıi, şayan olmıyacaktır. güvenilir tahminlere göre, 80 bini bulTruman, Filistin kapılannın maktadır. Bu kuvvetlerin tüfekleri, oaçılmasını istiyor tomatik tüfekleri, makinelitüfekleri, bit Washington 30 (a.a.) Başkan TTUmiktar topu ve aynı 2amanda, birkaç I man, Filistin kapılannın bu meTilekste zırhlı tankı vardır. dönmek Istiyen yahudi sürgünlere açılEu teşekkülün Ingilizlere karşı her ması hususunda ingiliz hükumetils doğhangi bir ayaklanma teşebbüsünde bu rudan doğruya temasa geçmiş olduğulunması tahmin olunmamaktadır. Li nu General Eisenhower'e bildirmiştir. derleri, Filistine gelecek mülteciler üzeSuriyeliler Amerikan heyetile rine polis kuvvetlerinin ateş açmasma konuştular işçi hakanlarm mibaade edip etmiyeBeyrut 30 (a.a.) Amerikan fiyan ceklerini soruşturmaktadırlar. Bu ihtimailer vahametini muhafaza mecHsinin Dış Işleri komisyonu üyeleetmektedir. Filistindeki barut fıçisı heı rinden mürekkeb heyet bugün sıra?:le Cumhur Başkanı ve Surij^e parlazaman patlıyabilir. mentosu dış işleri komisyonu tarafınHind Müslümanlan da Filistin dan kabul edilmiştir. davasında Arablarla beraber Bu konuşmalar eînasında Filistin meLondra 30 (B.B.C.) Delhiden bil selesi bahis mevzuu olmuş ve Cumhur dirildiğine. göre, Hind müslüman liderBaşkanı ile Suriye saylavları, Filistine lerinden Azad, Başkan Truman'ın FilisYahudi muhaceretini veya Filistinde bir tin hakkmdaki sözlerine şiddstle iiiraz Yahudi vatanı kurulmasmı teşvik eetmiş ve Filistine daha fazla yahudi decek herhangi bir projenin aieyhingöndenlmesinin aleyhir.de bulunarak de bulunduklannı ihsas etmişlerdir. şöyle demiştir.: Amerikan heyeti bugün, Şamda bu«Hind mil'.etinin sarsılmaz iradesi bu meseîede Arab mîlletlerile berübeıdir. lunacaktır. Arab dünyasmı Akdenize bağlayan Filistinin, Arabların elinden ahnmasına asla razı olamayız.> Amman 30 (a.a.) Kral İbnissüud. Ürdün başkenti Ammana gelmiş ve Emir Aböullah tarafmdan kabul edilmiştir. Lübnanblar Kudüs Müftüsünü istiyorlar Be3'rut 30 (a.a.) Siyor.izm aloy siyasî partiler birliği başkanı, Kudüs Müftüsünün memlekete avdeti için Ingiltere hükumeti nezdinde delâle'.te bu. lunmasmı Lübnanın Washington elçiAttlee. mes'ulîyeti Amerikanm sine ayni zamanda, Birleşik Amsrikanın siyonizmi himaye etmesini' Lübnan üzerhıe almamasmı istiyecek Lor.Ira 30 (a.a.l Observ?r gassts siyasî partileri protesto etmiştir. Leh subaylan Yahudilere ateş slnln siyasl muharririne göre. îlr. Att.ee açtılar Başkan Trumana verecsği csvafcda, Filistinds asayişi muhafaza etmek soKudüs 30 (a.a.) Polonyaî: subnyrumluğunu tamamen Amerikanm tlze lar Te!A\av çarşısmda Vahudikre ateş rine almasını teklif edecektir. Bu çe açmışlardır. ÜIIIIIIlIHÜIllllHııııııııı İbnissurd Urdiin Emirile konuştu hinde mücadale için anlaşan Liibnsn Rusya ve Yunanîstan Atina 30 (a.a.) FrancePresse ajansı muhabirine yaptığı beyanatta, Rusyanm Yunanistana karşı takmdığı dururr.dan bahseden Yunan orduları başkcnutanı General Plastiras, memleketin demokrat idealler uğrunda Müttefiklerin mücadelesine yaptıfı yardımı kaydetmiş ve müdafaaya zaman kazandırmak için, düşraan işgali esnasında Yunanîıların katlandık'arı fedakârlüıların Müttefiklere çok müsaid olduğunu takd'.rle öven Rusyanm o zamanki durumunu hatırlatmıştır. General sözlerine şöyle devşm etmiştir: « Fütuhat emel'.erinden tamarrile uzakta kalan ve asla böyle bir maksad beslememiş bulunan Yunanhlarm haklarına sistemli bir muhaiefet gostermek hirbir zaman adalet fikrile tel:f edilemez. Yunanistanm Büyük Britanya ile Birleşik Amerika için bsslediği dostluk duygulan, Yunanistanı Rusyaya bağlayan bağların ortadan kalkmasını lcab ettirmez. Rusyanm halen Yunanistan karşısmda aldığı durum. sosyal ilerlsyiş ve demokrasi idealinin daima öncülüğünü yapmış bulunan Yunanlılardan kolayca anlaşılabiiecek bir ıstırab duy?usu yaratmıştır. Yunanistan aleyhmde gösterilen çekingenlik ancak, Yunanistanm haklarına karşı duyulan muhaiefet ve nefretle ifade edilebilir.» Bulgaristanda patlayan fiombalar Scfja 30 (a.a.) Anadolu Ajansınm özel muhabiri telefonla bildiriyor: Vidinden bildirildiğme görs, çiftçi genclik teşkilâtından İkov namında bir şahıs, sokak ortasında Ivan Malgaao'v tarafmdan öldürülmüştür. Muhaiefet basmına göre, katil komünist genclik teşkilâtı üyelerindendir. Hükumet gazeteleri ise failin uzun zamandanberi komünist teşkilâtından ihrac edilmiş bir şahıs olduğunu iddia etmektedirler. Diğer taraftan Kostendil bolg^sinde, Radiza köyünde, çiftçi gençlik üyelerinin bir toplantıdan dağıldıkları sııada iki bombanın patladığı ve ikisi ağır olmak üzere dokuz kişinin yaralandıklan bildirümektedir. cVatan cephesi» adlı hükumet gazetesi, vatansever cephesine taraftar çiftçi gençliğin bahis mevzuu olduğunu ve bu işin bir kaç ay «vvel, bit dinlenme kampını basarak komünist gençlik teşkilâtı üyelerindeh 4 kişiyi öldüren faşist teşekkül tarafmdan yapıldığmı ileri sürmektedir. Hitler'in, gizli müzakereleri , Konyada Üniversite haftası açıldı Türkiye kendine güveniyor Baştarajı I inci safıifeJe denberi faal bir surette müzaheret etmektedir. Ruslar, kendi hesablsrına henüz bir çey söylememlşlerdir ve bu da Türklere karşı giriştikleri sinir harhinin bir tâbiyesi olabiiir. «Her ne olursa olsun Boğazlar ve Oniki ada meselelerile Sovyet Ermenilerinin istekleri, Ortaşark durumunu karıştıran güçîüklere yeni bir unsur ilâve etmektedir.» Hayatı ucuzlatmak için AnVara 30 (Telefonla) Hayatı ueuzlatma hususunda Ekonomi Baktnhğı ile diğer bakanlıklarca çalışmalara devam edilmektedir. Bu münasebetle beyanatta bulunan Fuad Sirmen. kendi bakanlığma bağlı devlet sanayi müesseselerinin diğer mamullerinm fiatlarmda da yakmda tenziller yapılacağını bildirmiştir. Celilenin gene kız arkadaşları, her biri elinde birer tefle mermer şadırva | nm etrafmda sıra oyunu dönerlermiş. çengilerle bir ağızdan okuriarmış: <Dolaru dolanı yolun olayım, p'azara satılmış kulun olayım.» Celile, diz çöktüğü yerden hayran hayran kaynanasınm yüzüne bakarmış, gönlü ölesiye coçup taşarmış. «Ey molla ağalar... Kulunuz olayım, kulunuz olayım. Ah ey benim kaynanam, Hulki beyime nekadar benzersin. Ahdım olsun, hanım annem, bana ne eziyet edersen et katlanacağım. Zira Hulki Beyimi dünyada benden çok sevebilecek tek bir kişi vardır, o da sensin Safiye Hanım. Sen onun aflasısın, benim muhabbetimden daha üstün payeye ulaşmışsm. Hulki Beyimden olacak çocuklarlmı severken ben de senin yüceliğine ereceğim.» Canzi birdenVire sustu. iskemleden gölge gibi kaydı, önüme yığıliı. Onu kucağimda içeri aldım, ayılttım. DVığün hikâyesini sorduğuma bin pişman olmuştum. Yaşayıştan mutluluk paji alamıyanîarm gözü başkalarmın sevda şenliğini kaldırır mı? Bu kı;';anc!ık değildir. can dayanmaz bir yürek czikliğidir. Zavallı yavTum biraz soda içü açıHı. O zaman ona söyledim ki kendi=inden ayrı yaşamak benim ölümümdür. Yalvarışımdan anlamıyan donuk ve yaslı bir bakışla gözleri yüzüme dikili kaldı Turhan, yoksa benden artık bende mevcud olmıyan birşeyi mi istiyorsun? Ben senin eski tanıdığm kadın değilim ki. Içim dışım basta. Anadoluya göçeceğ\vn, Sadece çocuklar, hayvanlar ve i Konya 30 (a.a.) Üniversite haftas İle Halkevi kültür haftası dündenberi başla:n:ş fculunuyor. Üniversite haftasma lştlıak etmek üzere başlarmda Üniversite Rektörü bulunîn on İki proîesörden mürekkeb heyet, dün uçakla buraya gelml? ve uçak meydanmda vali, komutan, partl ve be80 bin Alman mahpus lediye ve vilâyet ileri gelenlerı tarafınBerlln 30 (a.a.) General Eisendan karşılanmıştlr. Konîeranslara buhower, Amerikan iş^al bölgesincieki duglln başlanmıştır. rum Bükreş elçimiz Sofyadan talan hakkında verdigi raporda şu nokbelirtmiştir: geçti 1 sivil halk. Amerlkan makamlaSof/a 30 (a.a.) Anadolu Ajansı rınm emrine harflyen itaat etmektedir. mn özel muhabiri bildiriyor: 2 Yiyecek durumu çok vahimdir. Türkijenin Bükreş elçisi Nureddin Almanlara normal gıdanm ancak üçte Şefkati Istinyeli Bükreşten buraya gel biri verilmekteiir. miş ve Ankaraya gitmek üzere dün Eisenhower, 80,000 Almanın mxhpus akşam hareket etmiştir. olduğunu ve 35,000 Alman harb esirinin de bunlara katılacağım bildirmistir. Zeytinyağı büroları Ankara 30 (Telefonla) Zeytinya Nazi taraftan faöliystlerinden dolayı ğı nm vilâyetlerimizin hakikî Atiyaçla 70,000 Almanın vazifesine son verilmişrma göre tevziini temin etmek üzere tir. toplu yağ. istihsal bölgelerinde 20 kaBerlinde yüzlerce karaborsacı dar yağ bürosu kurulmuştur. Bu bütevkif edildi rolar Istanbul, Izmir, Aydm, Miiâs. Bursa, Mudanya, Bahkesir, Ayvalık; Berlin 30 (a.a.) Berlinde TiergarBurhaniye, EÖremid; Küçükkuyu, Ça ten kara borsasına askerî polislerin dün nakkale, Adana, Mersin, Antakya, | s yaptık'.srı bir baskm sonunda 300 den kenderun, Gazianteb, Kilis ve Mani fazla tevkif yapılmış ve 2000 kişi de sorsadadır. g"jva çekilmiştir. Baştaraf\ 1 inri sahljecte Bu rıporlar, Nürnbergde yargılanmalannı bekliyen Göring ve Ribbentrop ile diğer önemli 22 nazl aleyhinde vesika tsşkil edecektir. tsml geçen suçlular, müzakereler esnasmda HJtlere verdiklerl fikirlerin hayatlanna mal olmuş bulundujunu belki anlıjacaklardır. Bu görüşmeler, Hitlerin parti başkanlarile harb ve siyaset messlelerini münakışa ettiği zaman stonografi ile harfîyen «aptedilmlştlr. Her görüşmeden sonra stonogranar bunlan maklnede yazarak üç nüsha çıkarıyorlar. Birinl Hitlcre. ikincisinl de arşive gönderiyorlardı. Üçüncüsünün kime verildiği malum değlldir. Söede. ba ya^ılar tahrib eailmişti. Fakat Müttefik gizli teşkilâtına n:ensub subaylar, BaiTera rlc'atinde bu notları bulmuşlardır. Şimdi bunlar tercüme edilmiş ve yüksek Müttefik subaylannm hepsfne bir nüsha dagıtılmıştır. Notlar ,nazi rejiminin sırlarinı ve harbin son yıllarmda HHIerle mua•vinlerinin zihniyetini açığa vurmaktadır: Bütün bu notlar şimdilik gizli tutulmaktadır. Her ne kadar yargılanmalarda şahadet vesikası teşkil edeceklerse de. vaktinden önce yayınlandıkları takdirde de tahrikçiler için kıymetli birer kaynak olabileceklerdir. Baştarafı 1 iuct sahifede I kaüd hakkmdan faydalanmaya başladıklarından, maaşlı memurlarla ücretli Ba$makaleden devam memurlarm aylıkları arasında, birincimışhr. Tîmes'în İstanbnl muhabirlnln Cihanı, bir felâket kasırga®. gibl altı ler aleyhindeki fark, mesnedsiz ve izahbildirdiğine göre, Türkiye, kendi hak yil sarsmış olan büyük harbin sona er EIZ kahnıştır. Önümüzdeki yıldan itibave menfaatleri rencide edilmemek şarren maaşlı memurlarm da ücretliler tile, Boğazlardan serbestçe geçilmesine meslni takib eden devrede hazırlanan gibl, tekaüd aldatma tâbi tutularak aybütçemiz, harb afetlnin lktısadl hayauuvafakat edecektir. Esasen bugünkü ni derecedeki ücretliler kadar aylık alMcntreux rejimi de ticaret ve münakale tımızdaM derin ve şümullü tesirlerinin malarını mümkün kılacak tahsisat yeni hâlâ bütün kuvvetile devamına rağmen, ihtiyaçları için serbest geçişi sağlamakbütçeye konmuş bulunmaktadır. Bu sutadır. Montreux'nun esas ve ruhu mahfuz bundan evvelkilere kıyasen çok farklı retle en gerçekten en büyuğe kadar kalmak şartile geçiş esaslarnun deği bir mahiyet ve manzara arzetmektedlr. Her şeyden önce sfiyllyeyim kl, dünya bütün maaşlı memurlarm bir derece şen yeni şartlara ayarlanması, iyi niyüksek maaşa geçmeleri karşıUgı olayetli alâkahlar arasında daima bir ko milletlerl hesabına devamlı ve mutlu olmasını gönülden dlledl&imlz yeni dev rak bütçeye 36 milyon lira konmuştur. nuşma ve anlaşma konusu olabiiir. Bu tedbir bütün devlet memurlarmm rln, bütçemiz bakımmdan. en müsbet Şu kadar ki bn insani anlayı? ve bave beliğ ifadesi, buhran yıllan esnasm tekaüdlük işini sigorta esasma göre dünş zihniyetini, millî ve tarihî hakJanda ihdas edilmiş olan toprak malısul zenliyeceğinden binnetice devlet büttnızdan en küçük bir fedakârlığa başleri verglslle, ihracat vergisinln • kaldı çesini, lleride, tekaüd maaşlan tahsisalangıç saymak hatalıdır. Bu sebeble rılmış olmasulır. Tabit şimcll yürürlükte trndan azad« kılacak ve hattâ gelecekte Türkiyenin baa şartlarla Boğazlarda olan kanunlara göre tahakkuk etmlş ve gerek devlet ve gerk iktisadî devlet teyabancı devletlere üs vermeğe razı oietmekte bulıınan vergilerin tahsiline sekülleri memurlarma bugün mer'i teduğuna dair şurada burada dolaşan kaüd mevzuatile sağlanmış olan tekaüd dffvam olunacaktır. haberleri, hükumetle milletin arasını ayhklarından daha fazla emekli maaşı açma maksadını güden kötü ııiyetli Kaldırılan vergfler verilmesini mümkün kılacaktır. Bu bir düşman propagandası olarak damBuhran dCTTİnln bir zarureti olarak hususta hazırlanmış olan kanun tasarıgalamakta bir dakika tereddüde ka İhdas edllırdş olan ve mtlsaid ilk fırsı Büyük Mecllsin tasvibine aunulmak pılmayız. Milletimiz var oldukça Türki satta kaldırılacagı e\Telce de İfade eyede böyle bir fedakârhk politikttsım dilen toprak mahsullerl vergislnin, bu üzeredir. Dalgalı bordar yürütecek herhangi bir hükumet, ikti nu zorlamış olan'sebeb ve şartların zeHarb ertesinin ilk bötçesi olan 1946 dar mevkiine gelemez. vale meyletmesi tizerlne, şlmdi kaldırılBjğazlarda üs istemenin, emperyalist masma karar verilmiş oldugTinu vatan bütçesinin harb yılları bütçelerine kıbir cihan hegenıonyasına yol ve zemin daşlanmızâ tebşir ve llân edebilmek yasen bünyeye taalluk eden esaslı ve hazırla.maktan başka bir mânası ola mazharlyetl, millet ve devlet hlzme mühim diğer bir fârık vasfı, mall buhdevTelerinin zaruretleri Ucasile maz. Böyle bir tasavvur, Birleşmiş mil tlnde duydujum inşlrahlann en büyü ran letlerin uğrunda dö\üştükleri ve zaler ğünü teşkil etmektedir. Toprak mah kabarmış olan ve devlet maliyesi bakıkazandıkları davanın «z ve nıhuna aykı sullerl verglsinin kaldınlmaslle, feda mmdan bir zâf olarak telâkki edilen rıdır. Hurriyet ve demokrasi cephcsinde kâr Vlfrk çiftçLsi. yılda 100 120 mUyon bazı dalgalı borcların mümkün olan yer alan milletlerin, müşterek ülküyü llralık bir vergl külfetinden kurtanlmış süratle bertaraf edilmesi hususundaki hassasiyetimize tercüman olmasıdır. ve katlanılan fedakârlıkları biçe sayan oluyor. Filhakika 1945 yılı bütçesi münes«karanlık emellerle azgın ihtirasları önBu münasebetle, geçen ttç yıl sürelemeyi de ergeç başaracaklarından asla since, bu ağır malî külfete anlayış ve betile de dalgalı, yani kısa vadeli devşüphe edilemez. feragatle katlanmış olan vata.nda.slan let borçîarından bir kısmının, hükuBizim için Boğazlar üzerinde kayıd ma, hükumetlmlz adma, minnet ve çük metin hususî bir dikkat ve alâkasma sız, şartsız Türk hükümranhğı, strate rar.larımı ifade etmek lsterim. konu teşkil ettiğini ve bu kısmm sisjik Ustünlük iddiasmdan uzak millî İhracat vergisi de a\Tii ıztırar altm temli bir surette izalesinin hedef bivarhgimızın temeli olan bir davadır. Bu da ihdas edilmiş ve lçinde bulımduğu lindiğini ifade etmlştir. bakımdan Boğazlarda barış zamanında Yeni bütçede bu hedefin gerçeklejmuz yıl zarfmda, blr çok maddelerden iyi niyetlerle bütün milletlerin meşrtl kaldırılmıştı. Bu verginin, önümüzdekl tirilmesine doğru büyük ve geni}' bir ve hakh menfaatlerini koruyan, savaşyıldan ltibaren büsbütün kaldınlmasmı adım atılmış ve dalgah borçlann itfata da bu geçidlerden kötü emel bcsliihracatımızı teşvik edecek esaslı tedbir sma, mevcud bütçedeki 44 milyon llyenlerin herhangi şekilde faydalanmaralık ödeneğe ilâveten, 90 milyoa lira lerdsn biri olnrak görmekteyiz. sını önliyen bir geçiş ve güvenlik sisdaha tahsis edilmiştir. teminin yerleşmesine herkesten ziyade Devlet masraflannda yapılan Bir taraftan son bütçelerimizde gebiz taraftarız. Millî selâmetimizle miltasarruf niş bir yer alan geçici v« olağanüstü letlerarası rticaret ve münakale emniCihanda harb halinin sona ermesinbir kısım karşıhklannı yetini en müvazeneli surette uzlaştıra den faydalamlarak, yeni bütçede bu iki masrafların cak böyle bir sistemin mllletlerarası bir verginin kaldırılması saglandıktan ba^ millî kalkmma gayretlerine tevcih e garantiye kavuşması da, bugünkü siyasî, ka, buhran yıllarında gittikçe kabarmış derken, diğer taraftan dalgalı borçlateknik ve hukukî gelişme karşısmda, olan olağanüstü devlet masraflarında, nn sisteımatik itfası neticesinde tedakaçınılmaz bir zarurettir. Herkes emîn büyük mikyasta kısıntılar elde edilmesi, vül hacmimizde hâsü olacak boşalmaolmalıdır ki Boğazlarda Türk görüşüne harb ertesine geçiş de\Tesinin diğer e dan gene büyük kalkınma işlerile ödevuygun böyle bir emniyet sis'eminln ku hemmiyetli bir başarısı olmuştıır. 1946 lendirilecek millî teşekkül ve müesserulması, barış ve insa^lığın hayrına le bütçesinin, çeşidli gider fasıllarmda, bu selerimize müsmir krediler sağîıyacak yizli tesirlerini göstermekte gecikmiye yıl bütçesine kıyasen, temin edilen ta olan bir finansman metodunu tesis ve cektir. sarrufun yekunu iki yüz milyon lira ci tatbik etmiş olacağız. Dalgah borçlann ödenmesine muıProf. Dr. Yavuz ABADAN varındadır. Bu mikyasta bir tasarruf tahakkuk ettirildikten sonra, 1946 büt vazi olarak, millî kalkınmamızm bu çesinde genel millî kalkınmamız için, günkü ve yarınki desteği olmak bakıbuhran yılları bütçelerine nisbetle, da mmdan büyük ümidlerle bağlandığıha çok üstün miktarlarda ödenekler mız uzun vadeli istikraz politikasma Baştarafı 1 inci sahijede tahsisine imkân elvermiştir. Yeni bütda devam ediyoruz. dlrde tngilterenin müzakerelere gU'iş çede artırılan bu tahşisattan başlıca 1346 yılı zarfmda akdolunacağmı bimeği kabul etmesl şüphelldir. Zira Veft Millî Eğitim, Bayındırlık ve SaŞlık Bapartisi Mısın ilgüendiren bir meselede kanlıklarının plânlan fayialandırü raz önce söylediğim istikrazlardan bir fikri aTınması lhmal eöilmiyecek en rall mış, ayrıca diger bakanlıklarla devlet kısmı, kanunları gereğince, hazinenin borçlanacağı paralardan sağlanacak, 60 hlm siyasî partidir. Havayolları idaresi hisselendirılmıştır. milyon lirası da devlet kıymetierine Mısır Prensi Alinin demeci Bundan başka, Emlâk ve Eytam Ean rağbetleri durmadan artan vatandaş Beyrat R. 30 (B.Y.U.M.) Kahire j kasmın bir istihalesi olarak 100 milyon lara arzedilecek olan «kalkmm* istikden bilbUriliyor: Londradan yeni dönsn ' lira ile yeniden kurulmasına karar verazı» ile «dsmiryollan istikrazı» tah\dlMısır Prensi Mehmed Ali, şazetecilere rilen «Türk kredi fonsiyesi» sermayelerinden elde edilecektir. yaptığı bir demeçte, şimdilik İngiliz kıt sinin ilk yıl taksiti olmak üzere, MaliTasarruf sahibi vatandaşlarım devalannın MısırSan cekllmesine taraftar ys Bakanlığı bütçesine 5 milyon lira olmadığını, bu kıt'aları çekildlği takdir eklenmiştir. Bu suretle yeni Vıüteenin let istikraz tahvillerine rağbet şöîrerde ;;apılacak seçimlerde Mısırda kanlı devlet kalkınma programlarına tahsis mekle hem tasarruflarını emîn bir suçarpışmalar olacagını bilirt.mlş ve İn ettiği ödeneklerin yekunu 120 milyon rette nemalandırmış, hem de mılletimizin hal ve istikbalinin emmyot ve liradır. giliz sivasetine t«mas ederek: refah temelini teşkil edecek olan bü«tngilizlerin, Orta Doğj meselesinden yük kalkınma programlarının biıan ev\rel henüz karanlık bir durumda olan Ucretli ve maaşlı memurlann önce gerçekleştirilmesi uğrunda hükuBalkanlar messlesinl halletmeleri geremaaşlan metle fikir ve işbirliği yapmış olukiyor» demiştir. Harb ve buhran yıllan süresince meyorlar. Bu şuurlu işbirliği manzarası murlarımızın maruz kaldıkları geçim İranda baltalayıcılar büyük Bikıntısı hükumeti devamlı ve ciddî su karşısmda, derin bir tahassüsle, vatonrette meşgul etmiştir. Şimdiye kadar daşlarıma, gene hükumet adma, şükbir yangın çıkardılar • muhtelif vesilelerle, muhtelif tedbir ranlanmı ifade etmekten müstesna bir Tahran 30 (a.a.) «Helaat> gazetslerin mevzuunu teşkil etmiş olan haz duymaktayım. sine göre, Kazvin ayaklanmasında çı geçim darlığından başka. maaşlı ve ücAna hatlarını kısaca izah sttiğim 946 kan ve 650 dükkân tahrib edere'c he retli devlet memurları arasındaki farklı bütçesinin, harb ertesinde ve onu tasabsız kayıblara ve 2000 ailenin işsiz muamele de gözden kaçmıyordu. Bilin kib edecek olan ferahlık ve geıişme kalmasma sebebiyet veren muaızam diği gibi maaşlı memurlarm, ayni dere devrelerinde, vatan ve milletimizin muyangın baltalayıcılar tarafuıdan ika e cedeki ücretlilerden bir aşağı derece kadder inkişafma yanyacak ve daha dilmiştir. Felâkete maruz kalanlar Kaz aylık almaları, ücretlilerin tekaüd hak iyilerine sağlam bir temel ve ku\'vetli vin valisine müracaat ederek kendile kma malik olmamaları mucıb sebebile bir başlangıç tejkil edecek bir esef orine yardım edilmesini ve geniş tahki izah edilmekte idi. Zamanla ücTetliler iarak telâkkiye lâyık görüleceğinden kat yapılmasmı istemişlerdir. de yüzde 5 tekaüd aidatı vermek ve şüphem yoktur. tngiliz kültür heyeti Üniver aynı nisbette aidat da mensub olduk Yeni bütçenin aziz milletimiz için ları dairelerce ödenmek sureündc te kutlu olmasını yürekten dilerim. Boğazlar meselesinde son durum Bütçe 990,616,664 Korkunç bir lira olarak hazırlandı yokuluk Harbin îktisadî hayatımizdaki tesirleri İngiltere ve Mısır Bu satırları yazdığım yer, Uludağın irvesinden 1366 me'tre daha yüksek o!an Erciyeşin tepesidir. Burada geceıeri, ıkan sular bile donuyor. Gündüzleri sen rüzgâr yüzümüzü sert bir samar ibi okşuyor. Anadolunun göbeğinden fışkıran tepeiile gökleri delen bu heybetli dağ, iki :ataktan ibaret korkunç tepeleriie cteki Vnadolu dağlarına birer cüce unişlsr ibi tepeden inme bir gözle bakmaktaır. Biz bile o dağları şimdi birer minatür gibi görüyoruz. Erciyeşin bu tepelerinden aşağı inen :umudiyeler, kilometrelerce dimdik bier yama halinde uzayıp gidiyor. Türkiyenin her tarafmdan gelen genç ve '.inç dağcılar şimdi bu cumudiyeîerin ızerinde ayaklarına geçirdikleri buz alçalan, ellerinde taşıdıkları buz kazmalarile birbirlerine iplerle de bağlanaak Erciyeşin doruğuna yükseliyorlar. Türkiyede ilk defa Alplerde olduğu gibi cumudiyeler üzermden ve kuzey füzünden fennî ve teknik bir şekiida ükselmek bu genclere nasib olmuş ulunmaktadır. 70 dereoelik dik buz algalarınm üzerinden bu şekilde yüklehnek Türk dağcılığı tarihinde ilk adımı teşkil etmektedir. 3000 metreyi geçkten sonra oksijen azlığından zor nees ahyoruz. Adımlarımız, ayaklanmıza [eçirdiğimiz demirden sivri dişli buz alçalarına rağmen 10 santim mesafeyi ;eçmiyor. Hemen dakika başmda dineniyoruz. Buz deryasında sürdüğümüz ıu can safası bizi bir başka tehlike ü« * göğüs göğüse getiriyor. Muazzam ka« alar, saniyed« bir sağımızdan, solumuzdan yıldırım hızile yuvarlanıp' geçiyor. Buzlarm birbirüîe simsıkı yapışrdığı bu çürük kayalar, guaeşin haraetil« ısmıp ayrılıyor r e Erciyeş çahialarından bu suretl* kopan kayalar cara düştükten ve bir minare boyu zıpadıktan sonra üstümüzden obus mer» mileri gibi ıslık çalarak geçiyor. Nefes nefese ve göğsümüzü delercesie çarpan kalbünizin adımlanmıza h l :im olmasma rağmen yükselirken karılaştığımız bu (görünmez belâ ) larlan zor kurtuluyoruz. Ben, federasyon eisile sırım gibl sporcu olan oğlu Yılmaz birbirimize üçlü bir ekip halind« iplerle bağlıyız. Diğer sporcular uçer e dörder kişilik ekipler halinde sağımızdan, solumuzdan yükseliyorlar. Te« 5eye kadar önümüzde duvar gibl dim« dik yükselen buz ve eumudlye sahasıın fen ve tekniğin elind* aşıhnaz bil ngel olmadığını simdi daha iyi aAİı>rum. Onu uzaktan gördüğüm ük gün kendi :endim« (buraya çıkıhnaz) demiştim. 'akat Asım Kurt'un iki yıl kalarak Is/içrede öğrendiğl bu teknik Türkiyed« s k defa tatbik ediliyordu. İnsana harikulâde bir heyecan veren ve ölümlerdea: lüm beğendiren bu yükselişin korkul* maz bir gerçek olduğunu daha ilk adınu tarken anlamış bulunuyordum. Adım ıasında denecek kadar sık sık verilea. efes molalan olmasa insan oğlu bu ükseklikte bu işe asla tahammül edemiyecek... Fakat kan ter içinde kalmcmıza rağmen küçücük bir mola bizi lerhal dinlendiriyordu. Buza saplar.aai kazmalara, göğsümüzden bağlandığımu cahn palamar ve hattâ çıma gibi ip!er!a : ;arılıyonız. Yani bu iplerin kazma'.ara •ağlanmasile emniyet altma almıyiruz,| Bazan ayaklarımızdaki buz nalçalan cumudiye üzerinde iz bile açmıyor. KristalJ ir camın üzerinden kayar gibi sıyrı» ıyoruz. Kazmalara sarıh ipler uçmamıza mâni oluyor. Yolumuzun üzerinde cumudiye y arına rastlıyoruz. İplere bağlanarak •s olunan emniyet tertibatı bulunmai a ve onar metre aralıkla yürümesel buralara düşmek işten değildir. Ası; Kurt'un oğlu bir aralık sırtüstü uçuı*u4 ma gidiyordu. Anî ve tesadüfî bir ba« reketle onu yakaladım, fakat onu tuta« yım derken bu sefer de benim ayağını bir buz yarığma giriyordu. Beni Asım Kurt kucaklayıp kurtardı. sitemize profesör temin edecek Londra 30 (a.a.) ingiliz kültür heyeti Türk ve Yunan Üniversiti:erinde bazı kürsülere namzed bulmağa çalışmaktadır. Kültür heyeti. Istanbul ve Ankara Üniversitelerine profesör buimak işile meşgul olmaktadır. Türkiye profesörlerin değerlerile mütenasib ma ! aşları kanunî sebebler dolayısi'.e ve j remediği takdirde kültür heyeti bu ! masraflara iştirak edecektir. ' rum. Cumhuriyet bajTamına iki gün kaldı. Komşu Melenlilerin Rüstem, daha birkaç oğlan beledij'e önünde zeybek oynıyacaklarmış. Efe kılığma gir^ mişler, içlerinden biri mızıka ile Harmandalı çalıyor, ötekiler Hafız ağalarm bahçesinde prova yapıyor. Bunların şen patırdısile avunurken gene kara düşüncelerime dalıyorum. İşte yeni vecizelerim: 1) Ben, benden çekiyorum, Canziden değil. 2) Canzi benden çekmiyor, kendi önlünden. 3) Canzinin ve benim başmuza gelen bu afet bir istisna gibi görünür. Fakat yeryüzünde istisna yoktur, ancak ve ancak kaide vardır. 4) İstisna gibi görünen haller, kaidenin henüz anlsşılmamış derinlıklerinden başka bir şey değildir. Haftalarca, aylarca yastık çürüttüğüm sıralarda kafamdan geçenleri yazmağa kalksam destanlara sığmaz. Destan dedim de gene hatırıma «Keremle Aslı> divanı geldi. Açtım, biraz okudum. Komşu bahçedeki çocuklar boyram oyunlarmı sınarken Keremin «Bayram olsa kma yaksam destime» diyen türküsü gözüme ilişti. Ne acıklı inleyiş, ne kanlı yırtılış bu... Tıpkı benim halim. Artık a|hyamıyorum. Feleğin sağlı sollu tokat sağanağı altmda yüzüm karmakarış dağılmış! gözlerim kayıyor, çenem titriyor, alnımda damarlar oynuyor. Suratım bir insan suratı değildir. Bir hayvanın, bir delinin, bir ölünün suratı da değildir. {Arkası var) Baştarafı 1 inci sahijede toplantı devresi muhtemelen sulhun umumî hatînrı üzerinde anlaşmaya varılmadan dağılacaktır. Bununla beraber, harb bitmiş olduğuna göre ,şimdi saiıte değil, hakikî bir anlaşmaya varmak gerektiğinâen, cuma günü Mr. Beiln'in beyan ettiği gibi, kavga etmekterjse meseleleri tetkik etmek üzere dağılmak evlâdır. Londra 30 (a.a.) Yorumcu Wickham Steei «Injaniyetin en büyük das ı başlığı altmda şunları yazmaktadır: Londradaki Beş Dış İşleri Bakanı konseyi, itibarıru kaybetmek üzeredir, Bu konsey Italyan Yugoslav hududunun tasiağını çizdikten ve Trieste limanının beynelmilelleştirılmesi işinin ana hattını tesbit ettikten sonra başka hiç bir ehemmiyetli karara vavamamıştır. Macaristan, Kumanya ve Bulgaristanla barış andlaşmalarının hazır!anması hususunda açıkça tezahür eden görüş farkları hâdiseleri bir çıkmaza sürüklemiş gibi gözükmektedrr. Müstakbel bir harb karşısmda millî veya milletlerarası her türlü' güvenlik endişeleri, dünya güvenliğini her türlü millî Veya stratejik taleblerin fevklne çıkaran atom bombasmm keşfindon sonra tamamile şekil değiştirmiş buîunmaktadır. Atom kudretinin kullnılması, bu silâhı kullanan kuvvetlerin imhasını zarurî olarak intac edecektir. Barış ihtiyaclan bakımından bir ihtilâl teşkil eden bu değişikliğin Bakaniar konseyi tarafmdan kavranmamış olması, milletlerarası münasebetlerinde yeni zihniyetlerin hâkim dlması zaruretinin nekadar âcil bulunduğunu göstermektedir. Orudumuzun gene teğmenlerinden HUmi Ener'ls Bayan Suzan Aîpan'm nişan törenleri dün Orduevlnde her iki ailenin davetlllarl huzurunda yapümıştır, Niçanlılan tebrlk eder, saa.detler dlleriz. Londra konferansı CİGERDELEN ' SAFtVE ER7OL 75 çeklerle uğraşscağım. Bilmem ki yeni i bir dirim görür müyüm? Görsem bile bambaşka bir insan olarak dünyays dönmez miyim? Ona ölüzn tehlikesinde olduğıjtnu söjrliyerek gözdağı verdim. Yüzünden kaynar yaşlar aktı, kollarmı sarkmtı «Peki al beni, ne yaparsan yap» dedi Geceyi beraber geçirdik. Fakat o, bir kere daha hakh çıktı. Kucağimda bir yabancı kadın sarar gibi oldum. Hani sevdiğimin göksel nurlar çağlatan gözleri? O gözler ki içlerinde görülmedik cümbüşler yapılan cennet saraylarmm pencereleri gibi tanrı ışıklarile yanardı. Nersde o tılsım denizlerinin yakamozlarını andıran ışıltı? Canziyi ilk aşkımızın kutsal musikisile çağlar görebilmek için kanımı damla damla vermeğe razıyım. Fakat dünyada hiç bir güzeüiğin ikinci doğuşu yoktur. Yaşayışı değerlendiren ne varsa hepsi birer defnhktır. İşte şimdi kaybımı bağırarak ilân edebilirim: Bu ne taca benzer, ne tahta, ne hayata, hattâ ne de namusa, şerefe. Ben Canzimi kaybettim. Onu gözümden kıskanmıştım. Yolî edesiye uğraştım. Haydi bakalım başım göke ersidn şimdi. , * * * Keşanda tekrar döşeğe düştüm. Bilraem artık bu evden benim dirim çıkar mı? Duvarda çivili haritalara, plânlara, m*sa üzerinde toz bağlayan maketlere yattığım yerden bakıyorum. Projem hazırdır. Yalnız bölümlsri bir araya toplamak işi kalmıştı. Ölürsem ne olacak? Arkadaşım Nizami adma bir vasiyet hazırladım. O artık işi oluruna bağlar, projeyi bakanlığa götürür. Tuhaf rüyalar görüyorum. Atatürk başucuma dikiliyor, abidem için bir kitabe yaz! diyor. Kan ter içinde çırpmıyor. didişiyorum: Atam, ben mimarım, şiir bllmem, kitabe yazamam. Atatürk öfkeleniyor: Çok söyleme, kitabemi yaz! Ürkiye hala boğuk sayıklamalarıma koşuyor, terimi kurutuyor, bana serin bir şurub içiriyor. Tekrardan uykuya dalar gibi oluyorum. Bu sefer rüyada kendimi* Maraton koşucusu görüyorum. Meşaleyi elimden kapmak için bir menzilde gene arkadaşlarım bekliyor. Fakat ben durak yerine varmadan düşeceğimi biüyorum. Ümidsizlik acısı içinde onları yardıma çağırıyorum: K03 koşun, aîm bu meşaleyi elimden. DüI şersem fönecek. Koşun çabuk olun. baI na karşı gelin. 1 Sabahları daha sakin bulunuyo^ Atom bombastnın keşfi Nişan töreni Dünyada heyecan denilen ne var hepsinden daha üstün bir heyecan, f a | kat zevk içindeyiz. Altımızda kalan ciyeşin etekleri korkunç birer huni gib derinliklere uzanıyor. Zaten başımı; aşağı çevirdiğimiz zaman gözlerimiz ranyor. Bir gene dağcıda dağ tutmasj başladı. Başı dönüyor, midesi bulam| yordu. Bir dakikahk molada federasvo reisi onu limonlu kolonya ile kulakla^ rmın arkasını uvarak tedavi etti. Me Japonyada açlık ihtimali ğer dağ tutmalarında başlıca usul imiş. Ya bir limonlu çay içirilecek veya kuvvetli limon kolonyasile baş ve kulaklar uvuTokyo 30 (a.a.) General Mac Art lacakmış. hur genel karargâhmm iktısad ve fen Zincirlerle birbirlerine bağlı Volga şubesi şefl albay Kramer «bu kış Jamahkumlarmı andıran bu manzaraya ponyada açlık tehlikesinin bakıp bakıp insan azminin neler yapmuhtemel olduğunu» bildirmiştir. mağa kadir olduğunu hayranlıkla seyrediyordum. General Togo, yeraltı Tepeye çıkış; muhakkak ki bu çenchapisanesine götürüldü lere muzaffer bir komutanm duyduğu Londra 30 (B.B.C.) Eski Japon sevinci vermişti. Onlar şimdi yüksekBaşbakanlarından General Togo harb lerden, insan oğlunun tabiat önündeki suçlusu olarak Yokohamadaki yeralt aczile adeta alay ediyorlardı. hapisanesine götiirülmüştür. Bir kaç gün önce dik ve sert kayalar Nevyork'ta da ev için hava üzerinde iplerle tırmanma ve inme eğzersizleri yapan ve bunu yaparken sankl parası alanlar var kırk yıllık birer usta imiş gibi Türküa NewYork 30 (a.a.) Terhis edilen yüksek kabiliyetini gösteren bu gencier büyük miktarda Amerikan askeri vı şimdi de ilk defa olarak buz nalçalan bunların ailelerl, halen NewYorkt ve kazmalarile cumudiyeleri aşavak hüküm sürmekte olan şiddetli mesker Erciyeş gibi Anadolunun orta yerınde buhranı karşısmda hükumetten Sentra bulunan (3916) metre yükseklikteki en Parkta çadır kurmağa müsaade istemiş büyük ârızaya çıkmışlardı. lerdir. Bu istek reddedilmiştir. Şurasi muhakkaktır ki: Beden TerBuhrsndan istifade ederek apartıman biyesi Umum Müdürlüğü bu harekstile sahibleri, komisyoncular ve simsarlar bu teknik dağcılığın bizde de başlaraagaiTikanuni olarak, hava parası almak' sını ve yayılmasmı hedef tutmuş butadırlar. Otelciler, otel kapıcılan ve da lunuyor. Bunun için umum müdür veha bir çok klmseler de sığınacak yer kili Vildan Âşir Savaşırın Türk dağcılığı olmıyanlara oda temin etmek için bah tarihinde çok büyük bir payı olacaktır. şlş istemektedirler. Onun gerçekten bir organizatörü olan Müttefikler, iki İtalyan Dağcılık Federasyonu Başkanı Asım komüni'tini mahkum ettile Kurt da bu memleket sporunun ferağatkâr bir fedaisi sıfatile bu tarihi fi1;en Roma 30 (a.a.) Torino'da çıka: yazmış bulunmaktadır. komünist «Unita» gazelesinuı müdür Musa Ataş ile başyazan, makale neşri suretile umumî asayışı bozmak ruçandan, Müttefik Mevlud mahkemesince biri 80 bin Liret para ceMüşirandan merhum Lofçalı Derviş zasına, diğeri, 5 ayı tecil edümek üzePaşa hafidi, Ahmed Pa'şa oğlu emekli re 6 ay hapse mahkum edilmişlerdir. subaylardan Rüştü Kocatunanın kırkıİran hükumeti bir Beyaz na tesadüf eden 1 ekim pazartesi günü öğle namazını müteakıb Göztep« Kitab neşretti Tahran: 30 ( a.a. ) Dış İşlri Bakan camii şerifinde hafız Nusret ve hafı* lığı, Roosevelt Stalin Churchill ara Mecid taraf.armdan okunacak Mevludu sında 1943 senesinin ekim ayında Tah Nebeviyi arzu eden ehibba ve dostla» randa toplanan konferans hakkında İn rın ve bütün ihvanı düıin teşrifieri ri . ca olunur. güizce bir Beyaz Kitab neşretmişür.