18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHUKIYET 9 Nuan 1944 Kadın kasablarının ceddi Landnıe'ye? Dusseldorf vampirine ve nihayet; Parisli canavar doktora yol gö^eren Mavi Sakal kim dir? I Fransada, gayritabiî ve hayvanî his. lerini tatmin İçin bir slra cinayetler irtikâb ederek henüz ele geçmiyen doktor Peutiot'nun macera'tan harb oîaylarl arasmda bile hâlâ dünya efkân umumiyesini işgalde devam ediyor. Bu ve emsali insanlar muhakkak ki tirer ruh hastasldlrlar. Yirml, yirmi beş yıl evvel gene ayni surette evine düşürdüğü kadınlarl parçalamaktan zevk duyan Landrue ile on yll kadar evvel oturduğu şehre dehşet salan DiUse'dorf vampiri de ayni sımftandlr. Fakat >.un'arîn hepsinin ağababaları, sergüzeştleri bütün cihan milletlerinin dnlerjnde destan olarak efsane şekllna girmlş bulunan «Mavi Sakal» dir. Bezlları bu şahsiyeti bîr masal kahramanl sanmakta haklldirlar. Çünkü hikâyenln anlatıllş tarzl böyle bir te «Mavi Sakal» a aid eski bir srravür: lâkkiye çok müsaiddir. «Mavi Sakal» Gilles de Laval jfenc kanlarından birine evlendiği her yeni kadlna sarayimn kırk odaıun anahtarlarml teslim ediyor odalarlnın anahtarlarml teslim edermamlştı. Onun İçin «Mavi Sakal» yenl ken: Şu otuz dokuz anabtarı kulî?nabi bir gelir kaynağl bulmak istedi. Bu da Ürsin. Lâkin klrkmcl odayı açmağa alelâde madenlerl altın yapabilmekle teşebbüs etme.. Senin için bir felâket kabildi. Zamanln bütün meşhur «İlmi simya» âlimlerini ve büvücüla'ini top. ©lur! ladl. Uzun uzun müzakerelerden sonra Dertniş. Kadm. merak ve tecessOs Baikasile kirkınd odav.ı girmekten sihîrbazlar alelâde madenlerin altma çekinmez. «Mavi Sîkal» da £l:r:nm tahvil'.erinin ancak küçük masum çomeydana çlkmamasl için onu diğer cukların taze kanları, ilikleri ve seçlarmdan mürekkeb bir mahlu'le nıuaraeBcurbanlarinln yanlna göndermiştir. le cdilmekle kabil olacsğl kararuıl ver. Mltolojiye aid gibi görünen bu hâdiler. dlseler aynlle vakidir. «Mavi Sakal» İşte o zaman e\r\'eîâ yakınlardaki, hakikaten yaşamlş ve bu işlerl yapmlş sonıa da uzaklardakl aileleıin çocukbir canavardır. larl çalırtmağa başla'Jı. «Mavi Sakal» m asll Ismi Gilles c e «Mavi Sakal> m maiyetinde Madam " Laval'dir. Asalet tabakanna mensub Maffraie isminde ya^lı bsr kedın vardı. dur. Unvanı Baron <te Rais'dir. 1404 te, Bu kadrn ailelerin haximine giriyor, mekdoğmuş, 1440 ta ölmüştür. Fransa Kra'.l tebleri dolaşıyor, bahçelerde greziyor. VH nci Gharles'in en samimî dostlarından blrlydi. Tarihçiler onun cesur bir masum saiiieri para ve yemlşle aJdataasker, muktedir bir kumandan, aşirı rak şatoya getiriyoır, «Mavi Sakal» bunderecede sanatsever olduğMnu itiraftan lann üzertnde evvelâ hayvani hırsnı çekinmlycrlar. Sonra da, nazik, hoş tatmin ediyor, sonra biçare yavrucaJdari sohbet bir İnsan olduğunu da i'.âve edi parçalattmyor, kanlannı, ililîleılni, saçyorlar. Böyle bir adam o vahşetleri na larmı madenleri altına tebdü etave aaıeSÜ irtikâb etmiş.. Şaşllacak şey!.. «Ma. llyesinde kullandınyordu. vi Sakal. Fransada Vendee eya'eti daBu arada karilarının hastalanıp ölhllir.de Mr.chercoul şatosunca doğmuş düklerini iddia ederek sik sık evlenıj'or, t'ir. Küçüklüğünde en ziyade silâh ve yavrucaklarm akıbetine zevcelerini de askerlik işlerine merak sarrr.iştl. Fa uğratmakta gecikmiyordu. kat ayni zamanda esas1.! bir ssnat ve Evlâdları kaybolan aileler evvelâ başİlim terblyesi de aldı. Henüz on altısında iken ayni yaşta Catherine de Tho lanna gelen felâketln sebeblni an'.ıyaners adlnda bir genc kız'a evlenâi. tz madılarsa da kaybolrtıa hâdiseleri ziyadivcclnin beşinci senesinde harb başla deleşDkçe etrafta şüpheler peyda olmağa dl ve «Mavi Sakal» Jeanne d'Arc'la bir başladı. Vakıa, Madam Maffraiş radısı likte İngilizlere karşı olan mücadeleler. işin anla^ılmaması için bütün tedbirlere Ho hüvülc Vahrarnan.iVlar «/KstpTdi. başvuruyor, gündüzlerl dışanda dilenci 1429 da henüz yirmi beş yaşında İken kıyafetinde dolaşıyor, geceleri ise şatoda son derece şık elbise'.er giyerek fevntur.reşalllğa yükseldl. Orlean'ln kurtuluşunu temin eden ka'.âde kıjmetk mücevherler taiarai geçarpışrr.alar esnasında bacağlndan ya ziyordu. Nihayet şüpheler, o kadar fazlalaştı ki, ralandı ve Jeanne d'Arc'ln İngilizler ta. rafmdan tutulup yakı.ma3lndan sonra Nantes'in yüksek memurları gelıg şatoharb ve si'.âh İş'.erÜe alâkasını kesti. O da araşUrmalar yapmağa meçbur oldugenc klzın böyle feci bir aklbete uğra lar. ŞatX)nun kulelerindeü höcrelerde masl «Mavi Sakal> uı ruhunda garib ve yüz elll çocuğun cesedlerinin artıklannı müthiş bir İnkılâb yaptı. Melek gibi buldular adam birdenbire şeytanlaştl ve zebaniBüyük rütbeli pLskoposlardan, yüksek leşti. ı memurlardan, enziksiyon heyet azala1432 de Bretagne'daki Tiffauges Isni nn<lan mürekkeb bir mankeme kunıldu. ni tsşlyan malikânesine çekildi. Artık, Muhakeme alenî olarak cerejan etti. sefahet, İsraf ve eğlencedsn başka hiç 1440 senesi birincite^rin aymm 28 indeki bir şeyl gözü görmüyordu. Şatosunun celse pek heyecanlı oldu. «Mavi Sakal» clvtırında kendi muhaflzlarlna mehsus bir kışla İle hususî blr kilise inşa ettlr, sonsuz ithamlar karşısmda soğuikikanüdl. Klşlada sayılarl iki yiizü geçen şö lığmı muhafazada devam ediyor, uzun valye ve asker oturııyor, mükerrmel boyu, parlak sarı saçlan, siyalı sakalı ve ylyip içiyorlar ve fevkalâde şık giyini mavi gözlerile suçlu gibi değil, hâlâ eski yorlardl. Klliseye ise otuz papaz Tr.emur hâkimiyet ve vaziyetinde imiş gibi duruetmişti. Bunlardan her birlnin ruhanî yordu. Cürüm delılleri birer birer ortaelbiselerl rütbelerine göre gümüş ve al ya çıktıkça halk galeyana geliyordu. Fırtln qjrmalarla işlenmişti. Parlstens bir sat bulsa caniyi didik dldik dldikliyecek, düzlne org getirtip bunları k£:seye paramparça edecekti. yerleştirdl. Hergün kapllır kapaniyor, Bu heyecan karşısmda «Mavi Sakal» Blrf kendisine ve malyetine mahsus da artık itidallni kaybetmişti. Vücudü eyinler yapıllyor, dualar okunuyor, îlâhüer söyleniyordu. Bazan civar şe baştan aşağiya titriyor, sakalı hiç durhirlere seyahatler yapıllyor. bu seya madan oynuyordu. O sırada pencerelerin hatlere, şövalyeler, papazlar da beraber birinden içeriye azan güneş ziyası katilin götürüldüğü gibi org'ar da bhlikte ta yüzüne vunnuş, saçlan ve sakalı üaerinçmlyordu. Fakat bu seyohatler msksad de acayib oyunlar yapmağa başlamıştı. slz yapllmlyordu. Her yerin yüksek llahkemeyi dinliyen halkıa arasmdan Ooo<! Buyur Bu üstad lâfı çahsiyetlerile tanlşlyor, onlarm karıla birdenbire bir ses yükseldi: bakaLun.. dedi. gerçi (bay) gibi rml. kızlarinı şatosuna davet ediyor, A.. A.. Bakın, herifin sakalı mas Nasıl^m?. tyi umuml bir lâkab görüne kestlrdiği zenginlerden de borc nıavi görünüyor! misin? haljni aldı ama istemekten çekinmiyordu. Çünkü sürBütün halkın gözleri o anda SUÇ1U\TI OEun gene ır.uay. İyiyim şukür.. ıdüğü hayata para yetişir gibi değildi. dondü. Hakikaten sakalı mavi gibiydi. ye n sahibleri de Sen de iyisen evBorcu çoğaldlkça yaşaylş tarzinı sadeİşte bu hâdise neticesi Gilles de Laval, vaıdlr. Bunlardan lâdi leştireceğine, bilâkis şatafatml, debdehele birini siz de Hamdolsun! Abesini artlrıyordu Zira. «Mavi Sakal» ın asalet unvanile Baron de Rais, cinayettanırsıniz. Onu tayol şurada bir sakal. bayıldlğı şey'ıerden >)irl. belki de en ler tarihine «Mavi Sakal» lâkabile geçti. nimlvan yoktur. Mahkeme idam hükmünü verince «Mah limoncu var. Sebaşlicasi yaptlğl işler'e etr^findaklleıi nln için o benden gencdir, ben ondan Sakal» diz çöküp hıçkırarak idam hükDaha geçende yetmişlnci yıldönümühayret ve takdlre düşiirmektL münün başfca bir cezaya çevrilmesinl nü kutladılar.. Güler yüzlü gür sözlü. Ankara çarşısında bir tesadüf lsveçte insanlar birbirlerîne nasıl çarparlarmiş? dincim dîyor. Artistlerinin, ça'.gicilarmin. dansözle rica ett!. Pakat dinleyiciler arasında da her kese rahat rahat saadet ve nasihat O söyler o! rinin 6ayısl be? yüzü geçsn temaşalar bir sira hıçkıriklar yükseliyordu. Bunlar dağltan dünya görmüş, dünyaya lâf Ak sakallı limoncu niçin diş taktırmıyor? Bir yaş bahsi Ben evvelallah yanşa glrerenu tertfb ediyor, her gece binbir çeşid a1 evlâdlannı kaybetmiş olan analar, ba dinletmiş bir zsttır. Vaktila yfiz kilo Nerelisin sen? Havuc haşlamasl, marul ve pcrta. blr adam. Ağzlnda diş namina bir şey kolün buharlan tavanlara yfıkseliyor, Elâzizliyiaı... balardı. Hâkimlcr böyle bir tahvile im luk gülleleri bir nefeste kaldınverir kaL.. Ah yavrum ai.. Bllsen nekadar yok.. binbir çeşid şarkmin sesleri pencereler Ben de orallyim. Babam (Keserek) kân olmadığını söylediler. «Mavi Sakal» ken şimdi başlnı Irttabdan kaldlramlyan memnunun». den dışanya taşlyordu. Sen kaç yaşindasln! Ama doğru köyündenmiş.. bu sevgili üstadl kim tanünaz, ertesi gün «Nantes» şshrinde asüdı. Havucdan ml? söyle!. İs'af ve sefahet artmiş, varld't, memHepimir onun «yavrucuğu» yuzdur. Ya! Bilirim o köyu. Çok sulak, r Hayır.. Seni gördüğii nden.. 93 te on blr yaşında Erzurumdan bağlık, bahçelik bir yerdir. Ya blr defa baı tükenmiş. borc alacak însan dr. kalA. H. R. Mavi gözleri, şimdi gümüşlenmiş saçEüni öptüm. O sırada birisi ona İstanbula geldim. Elll sene Fr.tihte. o gidip yerini görsene! Para mara hep bn lan, frenklerin (aquilin) dedikleri kar. mekten sonra beni turdum.. Ük çlkışlnda. edebiyat âiemimizde bir hâdise teşkll eden talvarl burnu ve blr tarafa konuşan çarptl... dünyada kallr. Ben* geçen yll vsrdlm. Vah yavrum vah! Yürümesini bil aldı, götürdü yata Adm ne? manah ağzile her yerde, genc, yaşlı, Köje.. Kuzular kestirdiiı. Helvalar ve bir kaç ay İçinde mevcudu tükenen ğa... Abdullah. Üıtiyar, kadın erkek ona sık slk tesadüf miyor. Hatta çarpcr.asını da bil.xiyor. yaptırdım. Yedik, İçtik.. eğlendik. Sl Kim götürdü, B;r gün (Upsala) da sokskta geziyor1 S M A İ L H A B İ B ın Ayol! Ne diye diş taktlrmlyorsun? zin gibi genclec. ederiz. dum. Bir İsveçll koluma hafifçe çarptı.. madam mı? Jie taktırayım! Bizim değirmen Dlşleri ve İşleri yerindedir. Yetmi Genc diyorsun ama b«n yetmlç Hayır yavru. İpsalada İsveçli ne geziyor üsıa(mîdeslne vurarak) taşı öğütür. Eğer yaşindayım.. şindedir ama hâlâ hayata hele bteki cuğum, hayır.. öyle öğutmezse bir paranl almanu Bueün İkinci Dünva Harbinin lstırablarl altmda bu harbin en aktüel, cinse otuz yaşlnda İmiş gibi bakar. Her dmı? Sakalı blylğl İndlrTjşsln de gene İyi ama. Dişsiz no yiyebilirsin? Vah yavrucuğum! Karlştırdın! İp olmadı. Kocası dokadlm başmda bir mevzu bulur ve her en canil bir kitabldlr. Bir harabezar haline gelen Rumanya, Bükreş, görünisin? Süpürge lâzım değil mi?.. Ne olsa yerirn. Et de yerim, ek Yok babaclğlm, benita burada • mevzuu bir kere ders, sonra maka!e, sala <iemedim.. Upsala dedim. İsveçte tormuş.. Beni soyMacaristan, Budapeşte, Avnsturya, Viyana, Almanya; Berlin ve bütün • mek de yerim.. Sizin gibi genclerin mi vim yok! Kiracıylm... sonra konferans en sonra da kitab ha bir şehirdir orasl.. Unutma? jpsala de. du. bu yerleri birbinnden aylran, fakat avM zamanda bir kemend gibi bir. Allah Allah! Nasll müsaade elti desi bozulur, beniuıki bozulmaz.. ğil, Upsala. İsveç dilinde incir ağacl de. line sokar. birine bagllvan TUNA.. Alev flşkıran VEZÜV.. Açhktan kıvranan ATİNA.. Blr ye de bin şükret dellkanll!.. Genc lâfmı İşitince üstadın gözleri Bu «üpürgeler hem ateş pahasma çıkIstlrab çeken FRANSA.. Bütün bunlar. essiz edib Ismail Habib'in o kenPek severim kendisini. Onu ne zamektir. Ne diyordum yavrucuğum?. E niz? Orada da ml insan soyuyorlar? Öyle değil yavrucuğum.. İsveçte... parladl. man görsem, üzerimda zaman yürü vet hafifçe koluma çarpan adam hemen tl. hem süpünniy?.. Evin olaydı, başm dine has kıvrak ve süslü üslubile karşimlzda bir, bir canlaniyor. Ama şurada blr süpürgeci var. derdde idi.. müyormuş gibi bir tesir yapar. Hiç de döndü. Şapkasmı çikardl. Özür diledl, Ah yavrum ah! Bilsen.. Koluma çarptığı TUNADAN BATIYA mamurelerin, medeniyetin destanl idi. Bugün ğişmez. İnsanın adeta saatini kurmağa derhaJ beni evine davet etti. Dedim yere masaj yaptı.. Onlar adamdırlar. Hem senden ihtiyar, hem senden dinc.. Bu mülâkatı bitirlnce: birer harabe ha ine gelen bu mamurelerin temiz. eüzelîiğini biz ancak Geç onu efendi sen! O benden gencunuttuğunu zannedeceği geUr.. Hâlâ «İşJm var, ben gidemems Israr etti. Bir İnsrna böyle çarparlar.. Bak dedi! Bunlar klmbillr ne şart.Tunadan Batıya> kitabıle onun vazl ve resimlerile ögrer.ebilinz. F. 250 K. O sırada çarşınin yan sokaklarına dir, ben Ondan dincim! Denemesi beda. lar altmda yetişmiş bakımsız adamlar. hoşsohbet. hâlâ yürük, hâlâ çeviktir.. otonoobile bindik, evine gittik. İsveç REMZİ KİTABEVİ Ankarada idlm. Ona Karaoğlan çar evi ne güzeldir yavrucuğum bümezsin! girdik, Aksaklll bir limcncunun ÖDün. va.. Hem o gencüğinde çok hovardallk Bunlara İyi bakılsa en aşağl y\\z aea* Tertsmiz.. Slcak.. Güneşle dolu. Üç tane den geçlyorduk.. etmiş: şıslnda rasladım yaşarlar.. İnsanlar İçin yüz yaş normai Sen? Bak şu İhtiyara! Negüzel.. Haydi yaçtlr.. Bir kltablm çıktl. «Naal ır.«*. Vay evlâdım.. Nereye yavrucuğum nurtopu gibi çocuğu... «Madam nerede?» diye sordum. « Mutfak+a» dedi.. gel yaşlnı soralım.. Biz de şimdi ediylz! ud olafciliriz?» diye. Sana gönd«ıeyiın, böyle! dedi. Gittim. onu da gördüm.. Plrlanta gibi Orodan ayrlldlk. Yaklaştık. orada göreceksln. rceseleleri nasıl DOI« Hâle gidiyorum.. Merhaba hemşeri. Nasılsln baka Gel benim süpürgeci^'e gidelim?.. ettiğimi.. Eh hadi burada ayrılıyoruı. Had] ben de geleyim. Marul alacaf'm. bir ktdln.. Bembeyaz bir önlük c;iym!ş... dedi. Hâlden çlktlk. hemen oraclkta bir Srna güzel seyahatler tcmennl ederim. Biliyor musun bu ekşa.nki yemeğirfı Bskiava açıyor« Anlatti: • Biz yeyim! mekler'm'.zi kendimiz piçirirlz.» Ah Hamdolsun.. dükân.. Dimdik bir İhtiyar. Temiz Gel seni öpeyim... nedir?. İhtiyar güleryüzlü, klrmızı yanakll, yüzlü. Bembeyaz sakalh... Üstadl göVe ayrıîdlk.. Üstadl t=»nıdın:z mlf Bir çok şeyler gibi, tsbiî bu mühim yavrucuğum. Biz clp eskiden analarlmiz baklava açarlardı... değil mi?. Ye blyıklan sünnîvari kesilmiş.. Aksakal rünce! şeyi de bilmiyordum. B. arü> bir tesadnfle ilarmaris civarmdaki Felâket buruu ö. nunde torpülenip batmak fehakikat . Tarih, İnatananın verdigi lîketine ugTanuş oJan Krom şüepinia te naaddî ve mablr t^ıeyyücle biı feîâietzede mürettebatı tetanlnüa geldi. nevî bir çok BmİL ruiı nobeti gecirmek Bnnlann anlattıklarma göre gemi, RÜleria karşllıkll teihtımali de olabi pesündiiz, saat 1» da torpUlenmiştlr. sirlerile yuğrulan llr. Fakat meselenin Mürettebattan güvertede ve kumanda karmakarışik bir azamet vs ehemmi köprusiinde bBİnnanlar, yakın bir mehamur olduğu halde muayyen bir iliın olduğu halde tab'an müteheyyic ve 11 yeti samimiyetle düşünülürse hastalığı safeden bir torpilin gemiye dogru gelde İhıisas sahibi olmanm gittikje daîıa caî olmak doleyısile fazlasiie oinamik teşhls ertiğine ve t«davisini bulduğuna digini görmtişler, fakat bundan kaçınaku'sr.'etle revac bulmaal üzerine İlim vs Iskonik konuşmuştur. Eğer müellif inanrrış bir adam, etrafta gördüğü da mamışlardir. Mürettebatm anlattıkları, adamlarınln dünyaya ve tarlhe kendi burada ortaya koyduğu «ruhî mana» nm lâietler karşıslnda, sar'a nöbetleri bile şilepin bir •mayine çarpmış olması ihtiİhtısas'arı ve hatıa kendi smıfları za tarihimize hâkim olduğuna ve onu do geçiıebilir. NiteHm zaraanlarının nuese mallni tamamile ortadan kaldırmakt» ve Marmaris önünde hüviyeti meçhul bir viyesinden bakmalan tabiatile hoş gö ğuran amillerln başmda geldiğine ta lelerindeki kördüğümleri çözdüklerine geminin blr denizaltı tarafından torpUdenizaltl gemisi tarafından torpillere. rülmüştür. Fazla olarak, ilk temeüeri mamile emin bulunuyorsa çok entere Inanan mütcfekkirlerin nasıl ruiı nöbet. lenerek batmldıfmı teyid etmektedir. Böylece Türk gemilerini denizaltıara rek batan Devlet Denizyollarmın Krom siirle atllan tarih, başlıbaşma bir İlim san olan bu tezlni genlşleterek ve de leri geçirdıklorinl biliyoruz. Doktorumuza göre aydmlarimlzm karşı, mümkün mertebe korumak için, vapurunun süvarisi Nuri Demiray ol. olmek ve kendi metodlarile çallşmsk rinleştirerek İşlemesi beklenir. Fllhakidukça uzun olan raporunu «hazırîamlş yoluna koyulmuş olmaslna rağmen bu ka ona bu emniyeti îelkin eden yalnız rjhu, birbirlne zıd diiamik hislerde ts bazı tedbirler »lnunası lüzumu aulajılve Umum müdürlüğe vermiştir. Süva vadide mümkün mertebe doğru bir tes «İntıbalar» olmaylp üstad Bleulerden derir.den düğümlenmiş ve bunun far maktadır. Ban okuyuculanm, bana yaırinin raporunda hâdise bütün teferrua. bit ve tasvirden öteye gidemediği için nahlettiği şu flkra da mühin bir emil kında olmadıkları için de yalnız aşağlllk dıklan mektublarda bir takım tedbirler tile İzah edilmiş, fakat denfealtı gemi daima İzaha muhtac kalmlş ve onun, olrnuştur: «Tarih artık pslkoloji cîmağa duygusile mustarlb ve hiç b!r İşe can. tavsiye etmektedirler. Fakat buıılarm sile çok yükseklerden uçan tayyarenin blrpktığl bu açlkllk, esasen kaımakarı ve binaenaleyh kabili İdrak bir İlim ha dan sarılamlyacak kadar tutuk iradeli çoğn tatbikı nnkânsıı «jeylerdir: Bütun hüviyeti hakklnd'a kat'î bir hüküm ve şlk ve bir çok amillerln muhassalası ol lini almağa başladı. Zira tarih insan blr hale gelmişlerdlr. Bu iradesizliktir kıyılarımn boyunca dinleme oihatlarile ki onlara reel hayatl, maddeyl korkunc mücehhe» istasyonlar tesisi ve kara*orilemerniştir. Bu rapor, M.ünakEİât ve ması dolaylsile, kendisine uzak yakın psişesinin bir muhassalasldlr.. Müellife bakıllrsa İnkılâblanmi2an veya asllsız gösteriyor, roüsbet ilimlere larımızın nçaklarla tarassud edilmed Haıiciye Vekâletleri tarafından sçılan hemen her ilmin serbestçe yanaçabi'etahkîkatta bir vesika olarak ku'lanıl. ceği bir mevzu olmaslnl teşvik etmek tam manasile kökkşlp gelişememesi yanaşmak, ölçü ve hesabla uğraşnıak gibi. Türkiye sabillerinin 3455 kilometre ten hâll kalır.amıstlr. Butesvikleda• ferdlyet düşmanllğl», «müsbet ilim ağır geliyor; hayal ve mistik düşünceler ması için Ankaraya göndsrilecektir. cak ki akliye ve asabiye mütehassisları düsraanlığl» ve «mefkure buhranı» gibi İse tabiatlle hoş ve asll hakl'tat gibi gö unınlujuuda olduğu düşünülürse, BoVapurun batması esnasında bütün rrizdan ooktor İzzeddln Şaden «Birsarr.ı ğazlar arasmdaki Marmara kıyüannı çızatî eşyalannı kaybeden gemi mürette. Saadet» adlle neşrettiği kiiçak blr eser TU'.Û sebebl«rden, daiıa doğrusu tvıtul rürüyor. İlim gö'rüşü, realite zevki en karsak dahi, geri kalan kıyılarınuzı dinmuş clduğurr.uz runî bir hastallktan cak slhhaüi ve normal insaniarın işidir. bat ve zabitanma, Denİ7yolları men le, tarihimizin ve bühassa 1324 tenbcri İnsan en çok ve en hakikî clarak leme cihazlarile teçhiz ve uçaklarla tasublarl Yardl.ii cemiyeti tarafmdan, geçirdiğimiz Iniılâb hecmelerinin (bu h°nür kurtulamamlş bu'unmaktan İleri gelmektedir. Hastalığımızı teşhls ve ancak kendisini sevebllir; ruh da esas rassud etmek duşnncesinin tatblk kabi. zabitana yüzer lira, mürettebata da tabir müellifindir) ruhî manaslna ruh liyeü olmadığt kolayca anlaçılır. yetmiş beşer lira olmak üzere 3450 lira hastaları ve normal düşünürlerimizden âıazını tayhı eden doktor sonunda, İtibarile arsisiktir. Başkalarile kayTicaret gemilerimizi, himayeli kafile'eı sanatı icabl, tedeviyi de diişünerek tek r.açmak ve bir olmak hulyalarile insayaıdlm yapllmıştlr. aldlğml söylediği «intıbalar» a (bu tablr bir ilâc gösteriyor: «Mllliyet». nin kendini unutmasl tabiat kanunları halinde seyrettirmek de, burada izahı nzun sürecck bir takım sebeblerden dola>T dayanarak nüfua hiç de doyu ns aykirl bir vehim, bir marazdlr. Anİhtikârla mücadele teşkilâtı de onundur) bulunmuştur. Doktor İz Bu küçük deneme der.emeslnde racak gibi olmadığı halde, hcstalanmlş cak deülerdir ki ker.dilerinden bsşka mümkün değüdir. Bu takdirde, şimdiye Ihtikârla mücadele ve murakabe ka zedcin Şadan pratisyen olmaktan ziyabirşey olabileceklerine inanirlar; lptidai kadar ahnanlara ilâ»e olarak yapılacak rarnemesi mucibince Vilâyette Valinin de asabiye ve ckliyede nazar ve kr.naat veya hastalaüumış clduğuna inandığı zihr.iyet, mistik zlhnlyet ve hatta şai" şey, gemilerimizde bazı tedbirler almakmilletine karşı candan titriyen ulvî ve başkanlığlnda tejekkül edecek komis SEhibi olmayi gözetliysn inteilekîüel lik ve aşk hep marazî amülsrdir. İnsr.n tır. Bunlan da şöyle hnlâsa edebiliriı: yona Ticaret Vekâleti tarafından ma bir ruh yapısmm dikkate şayan örnek hasbî bir doktor şefkatinl aksettirmesi ruhunun tekâmülü marszi'ikten sıhhale 1 Gemilerimizin kaptanlarile mttitibarile çok klymetlidir. Esasen çok rahhas tayin edilen Saaıad Ağacğlu İle lennden biri olarak temayüz etmiştirsağlam ve metin olduğu kadar büyük dogTu gelişmeslnden başka bir şey de rettabatını denlzaltılann hücum nsollerl bu teşkilâtlandlrma işini düzene koya Asabiyeye. deliliğin psikolojisi ve ferdiğİldLve bunlarm attıkları torpillere karjg yacak müfettişler heyetine riyaset etmek dizme aid bir türkçe terimlerle bezeru olan milletlnln bu geçiol hastalığlria Milliyetçilik, blr mllletin kendinden pılacak kaçınma manevralan hakkmda kan ağllyan doktor o kadar müteessir. üzere Ticaret Vekâleti dai'e müdarle ır.iş vukııflu tercümeierinden p.aada rinöen Şevket Kaya şehrimize gelmiş mecrrualarda ve 1932 de Freud'ün İır.a dir ki ona birdenbire tam şifayı vere başka blr şey olamıyacağml du>madrn esaslı bilgi fle teçhiı etmek. Bunun İçin ler ve dün Vilâyette Vali ve Belediye go'sunda neşred'len tahli'.lerile psika cek ilâcl bulmak lâzlmdır; yoksa ne doğar. Mistik ve socyal!st idealler İse mütehassıs subaylar tarafından müretReisi Lutfi Klrdarı ziyaretle kcmisyo naiizin yalnız nazaıiyatLndı kalmayıp vierilse boş, yalan ve sahtedir. O dere milletin bu erginîiğlni marazile?tirmek tebat3 dersler, konferanslar verilmell| denizaltı periskoplannın ve torpido b nun ve murakabe teşkilâtının hazırllk tatbikî denemeler yapan doktor İzzed ce ki onun millettne olan bu djşkünlü ten başka br şey yapmazlar. «Türk milliyetçiliği felsefî b'r göriiş lerinin görülmesi ve gemiye dogm çeldigl larl hakimda görüşmüşlerdir. Kcmis din Şadan, şlmdi daha İlerliyeıek ğü sanki blr «absesyon», hatta bir «per. yon. ayın on beşinden İtibaren faaüyete tnh'.illerini, doğru, yanli?, tarihir.ize d e seküsyon» olmuştur. Dahilden ve hsric halinde Türk cemlyetini maşerî nev. izinden belli olan torpidodan kaçınma den ona yan bakanlar, ters anllyanlar, rczdan koruyacak blr tedavi çaresi olgeçecektir. teşmil etmeyi tecrübc otmiş bulunuyor. allâkllk ve döneklik gösterenler d« o malıdlr. Bu tedavi tarztnm esasl?.rım ve manevrası, meleke ve mümarese istlyen bir iştir. Kumatt alamıyan memurlara Yalr.lz bu denemenin hacrni çok küçük kadar çoktur kl kendinden başka klm şekîlni tesbit. henüz ortada viicudünü 2 Torpido izi ne kadar erken gftrtttutulduğu İçin müellif, çok emin g> seya emniyeti kalmamış, çoğumuzu bi göremediğim bir Fichte'ye mevdu olai Muhasebei hususiye ve Belediye ründüğü fikir ve kanaatlerinl tafsiîâtl'e lürse ondan kaçınmak ihtimali o ni»bett« memurlarmdan vaktüıde müracaat etm:g izah edemeır.ek zorluğu içinde eforiz lir bilmez düşman gdrecek kaiar ürk caktlr.» fazla olacagmdan gemilerdeki jöıcülerin faka: kumaşını alamamış olanlara mü. me^eri andlran kısa ve kat'î hükjmler. müş gibidir. Bunda hıklı olduğu kadar M. Sekib TUNC torpido izini bir çok defa görmiiş tectiıracaat tarihindeki fiat üzerinden, sonra. le belirtrr.eğe ır.ecour kalmlş ve ayni beli tayfalardan seçilmesi ve hattâ mü. dan müracaat edenlere ise şimdiki ray:ç zamanda İlmin soğukkanlı görüşlerıne rettebatın, donanmadan yetişerek terhl» üzerinden k'omaş verilmesi, ancak ara ve rasyonel düşüncesine zlhnen hayran edilmiş dcnizcilerle tak\iye edilmcsl lâ• • daki farkın hususl muhasebe bütjesınzımdır. Kıç tarafından torpillenmiş olan den cdenmesi ve bu yüzden bütçede aç:k Krom şilepinde vardivada. bulunanlar, o'.ursa bunun Vekâletçe kapatılacağı Da. torpidoııun izini bir kaç saniye evvel gdhiliye Vekâletinden Vilâj'ete bılainl. rebilmiş olsalardı, ize dogru alabanda naiştir. dümenle ve son yolla manevra yapmak surutile tehlikeyi atlatmalan mümkün Doktor simsarları Bir genc klzla evli bir kadının olurdu. İki üç gün evvel bir hasta, Fatıh sevei'eri arsslnad cırplnan ve bu 3 Bazan atılan torpido, geminin bi«j Belediye doktorluğuna müracaa'.la proaşklartn ölüm uçurumuna yuvartarafı gibi az sn girecek bir yerine isabet fesör Âkil Muhtardan aldığı bir rapolanan zavalll bir gencin macera. edcr. Bnna karşı, her gemide yara ka. run tasdikmı istemlştir. Mu.ğladan gel. slnl anlatan bu romanı muhakkak patmağa mahsus «musademe paleti» digı anlaşılan bu hascaya, ehndeki ra. okuyunuz. 75 kuruşE D E B İ Y A T F İ K İ R SAN'AT porun doktor Âkil Muhtara aid olmsbnlunması ve bnnun usulüne göre knllaDEVRİM KİTABE^ • • dığı ve bunun Aksarayda icrayı tabanılması Iâzımdır. Gemilerimiz, gündüzS i NEMA VE AKTÜALİTE bet eden bir Musevi doktor tarafır.dan leri ve karasnlanmızda sahile yakın scyverilmiş olduğu söylenince bu zat hay. rettikleri için, bn gibi testrl hafif Isaretler içinde kamış «istanbula geldi. betlerde. hattâ geminin batmasını moclb ğim zaman önüme tanımadığım bir zat olacak ağu* isabetlerde dahi mnsademc ç.ktı; doktor Âkil Muhtarı ara3ığımı paletinin sürat Te mnvaffakıyetle k^ıllaDaima genc ve eüzsl kalrr.ak için söyledim. Beni alıp bu adama götürdü» nılması sayesinde, g©minin sahOe nlaştı. Büyük ylldızLarın yarattlğl eşslz bir zafer... yurdumuzda ve Avrapada bile şöhret demiştir. rılarak nğ sıri» oturması mümkün oUBenzeri olmlyan rakibslz blr çaheser kazanan ve rakibi bulunmıyan CHRObllir. Tapuı kâtibi Müddeîumu MEKTO saç boyası 15 dakika gibi kısa Denizaltı hficnmlanna karfi, sayilui bir zamanda ak saçmıza tabiî bir renk miüğe teslim edildi mahdud olan gemilerimizi bir dereeeye verir. Diğer saç boyaları gibi yeşil ve. Sahtekâr Tapu memuru Mehmed kadar korumak Irfn, bn tedbirlerin. altnhakkında yspılan idarî tahkikat bitmiş, ya kırmızı renk vermez. CHRO1IEKT0 ması yerinde olur. suçlu dün Müddeiumumiliğe teslim e. saç bcyasmm 18 muhtelif rengi vard;r. Kullar.mak gayet basittir. Bütün dilmiştir. eczane ve parfümeri mağazalardan ısCXAUDETTE COLBERT EAY MİLLAND BRİAN AHERNE'nin Ord. Prof. Neş'et ömerin rarla isteyiniz. Sıhhat Vekâ'.etinin ruhHakikî hayattan vaşattıklarl bir ömür faciasl... Aşkln heyecanlndan satiyesüe tasdiklidir. konferansı kıskançlığm ateşinden kudret alan senenin en güzel fümidir. Umumî deposu: tstikiai caddesi 52. Ord. Pro. Dr. Neşet Ömer İrdelp 10 Nfishasi 10 kuruşfur. nisan 1944 pazartesi günü saat (1815) " B U GÜ N ^^^^^^^^^^•' te Eminönü Halkevinde (Vitaminler) ichı mevzuunda bir ionferans verecektir. AR SÎNEMASINDA 3MKr. 6MKf. Blr aylık Giriş serbesttir. 8W • Üç aylık Kongre Regad Engin'in bu romanmda çılgın1504 . 29M • A!b aylık 2809 • 5408 . Senelik Haydarpaşa Lisesini Bitirenler cemiyeti ca sevdiği genç bahriyeli nişanlısLru Büyük Varyete F11 m i nin 1944 senesi idare heyetinden dört bir kaza neticesinde ebediyen kaybeden Artist havatl, artist aşkl, artist İntikaml. kişinin istifaa üzerine 9 nisan pazar gü genc bir k:z:n fedakârhgını, ebeil aş. Baş rollerde: Yeni ylldlz nü saat 10 da cemiyetin Letafet aoartı. kım ve ıstrablarmı guzyaşlarile ohuy a . Gazetemize gSnderiIen evrak ve yanlar WTXNİE MARKTS FERDİNAND MARİAN manındaki merkezinde umuml heyet caksmız Fiatı 75 Kuruş nesredilsin edilmesin lade edilmer v« Bütün seanslarda yerler numaralldır. • toplantı yapacaktır. BÜTÜN KİTABEVİ zîvamdan mes'uliyet kabul ohınmaı. Bugün saat 11 ve 13 te tenzilâtll matineler Sehir haberleri Tarihimiziıt ruhî bir tahlili Krom vapuru Yazan: HEM Denizaltılara karşı nasıl battı? Prof. M. Şehib Tunc Getni süvarisi uzun bir rapor hazırladı İKİ SEVDA i ARASINDA YEDIGUN BUGÜNKÜ SÂYISI Bütün Münevverlerin Elinde Dolaşıyor. Bayanlar Sikkat f Bugiin Bütün Müvezzilerden İsteyıniz. L  L E Sinemasında DAİMA K A L B İ M D E S İ N CUMHURİYET Aşk Ölür mü? Abone şeraiii TONELLİ Dik k a t Üstadla mülâkat Yazan: Burhan Felek T U N  D A N B A T I Y Â
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle