18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
UNUN MEVZULARI Sumatra'mn ve ekonomik önemi Yazan: Abiditt DAV'ER IHEM Sehir haberleri Halid Ziya'nm ilk üç romam stratejik Kitab sohbetleri Üste para alınarak «Bir Ölünün Defteri» «Elli yıl» ingiliz yaptırılan plâklar Edebiyatı Etüdleri Birkaç başka eser Posta idaresi, buna benzer başka bir hâdise olduğunu da söylüyor Istanbul Posta ve Telgraf Idaresinin mühür altmda kullamlmak üzere yap. tıracağı lâstik plâklann ihale tarzının yolunda olup olmadığı hakkında tstanbul Posta ve Telgraf Başmüdurü Tevfik bir ır.uharririmize şu izahatı vermiîtir: Yazdığmız doğruclur. Bunların imali için lâzım olan ham kauçuk mik. tarını müracaatımız üzere Ticaret Odasj sanayi şubesi tayin ettiği gibi ima. liye fiatını da gene orası takdir etmiştir. thalemiz tamamile usule uygımdur. Fazla rfarak müteahhidin verdiği para. yı da hazineye yatırdık. Bu işi yapmak stiyenin böyle üste de para vermesindeki hikmeti bilmiyorıız. Belki bizden alacağı harn kauçuğa mukabil e?ki kr.uçuk kullanması hatıra geldi. Bit*abi bu plâkaların teslirr.inde buna dikkat edeceğiz ve böyle olduğunu sniarsak kabul etmiyeceğiz. Gecenlerde Yekâette de böyle bir şey olmuştu. Kumaşı Vekâletten verilmek üzere yaptırılan elbiseler için müteahhid para almadığı glbi üste de para verm'.şti îBir ölünün defteri* yeni harflerle de basıldı. Gencler bu lsmi pek bil. mezier; fakat yaşı otuz beşi geçmiş olanlar, bu İsimle beraber, vaktile akıttlklarl gözyaşlarmi da hatlrlarlsr. «Bir ölünün defteri» Halid Ziyanm eseridir. İlk tab'ı elli küsur se:ıe evvel, 1891 de yapllmlş bir roman... Bu eserden, «Halid Ziyanm ikinci romanı» diee bshseden edebiyat kitabları vsnılırlar. Çünkü üstadln bundan evveîki eseri «Nemide» ye takaddüm eden büyük bir romanı daha vardır: «Sefile.. Bu i'ki kitab halini almadlgl İçin, çoğu edebiyatçllar, ya haberleri olmadığı, yahud da mahiyetini bilmedikori bu eserdeı hiç bahsetmezler. tSefİk», trkriben 1885 te. Halid Ziya. nın da müdürleri araslnda bulunduğu • Hizmet» gazetesinde tefrika edümiş;ir. İzrr.irde çıkan bu gazetenin. o zan?nki koleksiyonu bulunur rr.u, bulun. maz ml, bilmem. Fakat o kolekslyonun bulunması ve Türk edebiyatmda «roman» nev'inin kuruculanndan biri ve belki oe birincisi Hglid Ziyanm bu eseriain de kitab halini almasl edebyat taİ:v.lz için büyük bir k?zanc olur böyle bir arama ve yaymlama, hstta Ma arif Vekâleünden, ısrarıa temenniye değer. Halid Ziya, ilk romam .Sefile» yi nasıl yazdl, mevzuu neydi? Eser, kitab halini niçin alamadl?.. İster misiniz, bu uzun hikâyeyi, üstadın hatıralarından faydalanarak, klsaca anlatayım: Halid Ziya 1920 yaşlarıindaydl; ama kemal sahibi bir delikanlıydl. Bu yaşlna rağmen «Hizmet. gazetesine küçük hikâyeler, mensur şiirlcr, zamarun modasınt uygun «İlim taslağl» fıkralar, hatta başmakaleler yazıyordu. Fakat ne bu yezılar, ne de hergün görünen İmzasmin temin ettiği şöhret, onu, tatmin edemiyordu. Bir «büyük roman» yazmak arzusu, ne zamandanberi, bir «sabit fikir» halinde, zihnini tırmallyordu. «Sefile.. bu «sabit fikir» in, fiile inkllân edişidir: Eserin kahramanl, İffeti, İğfal eden bir aşkın kurbanl olmuş, bir gene klzdır; bir uçurııma yuvarlana yuvarlana en son derekeye gelmiş, «halâs» ı «ölüm» de aramıştjr. Roman bu •ölüm» le biter. «Sefile. nin İntişarl slralarmda, Türk romanclllğl «rüşeyim! halinde İdi: Oirnl Pa^a iaüenln «Sergü^cşt» i Namık Ken.al mektebinin devaml kabilindendi; Ahmed Mithat Efendiukı hikâyele. rinde ise, henüz, garb edebiyatınm roman nev'ine hâs tarz ve üslub yoktu. tSefile. de bunlar var mlydl? Halid Ziya, böyle bir iddiadâ değildir, fakat sahte bir mahviyeîe kapllmağa da lüzurc görmemiştir. Çünkü «Sefile» lisaii, tahkiye ve mişvar itibarile. bugünün romancllığına «mukaddeme» teşkil edecek bir «mahiyet. te idi. Nitekim «Sefile. yi, tefrlka halinde İntişarı slralarmda takib eden Recaizads (o zaıcanin mektebi Mülkiye edebiyat muallimi, «talimi edebiyat» mübdii, şiir ve edeb âleminin bülend üsta. dl) Halid Ziyaya bir mektub gönderiyor: Niçin, diyor, «Sefile» yi kitab halinde basmlyorsunuz? Onu bar.a gön. derin, «Encümeni teftiş ve muayene» den o zamanki sansür heyetinin adıgeçirerek ruhsat alaylm!» Eserin bir gazetede tefrika halinde intişar etmiş olması, yanl basılmlş bulunması, onun kitab halinde de tab'ma ruhsat verilmesi İçin kâfi bir sebebdl. Fakal öyle olmadı. Halid Ziyanm üstad Ekreme gönderdiği (kesümiş tefrikalar) bir müddet sonra, bir paket "halinde geri geldi. İlk tefrikanln bir kenarmda, encüırenin, kırmlzl mürekkeble yazllmış bir şerhi vardl: «Şialri İslâmîyeye mugayereti hasebile» bu romanla tab'ı «katlyyen gayricaizdir. diye!.. CUMttUK.YfcT 28 Nisan 1944 NALINA MIHINA Ne vakit ye nerede? I İKemaf Satth Set koyulmuştur. • Nemide» ile «Bir ölünün defteri, ni .İkiz» kardeşlere benzeten İsmail Habib, güzel «buluş» larlntîan birini yapmlştir. Çünkü «Nemide» İki klz taraflndan sevilen bir genoin macerasım hlkâye eder, «Ölünün defteri» ise iki er. kak tarafından sevilen bir klzın macerp.slnı.. Birincisinde sevda'l İki kızdan biri fedakârllk yapar, ikincisinds iki erkekten biri! «Bir ölünün defteri», Halii Ziyanm .Sefile» den ve «Nemide» den sonra üslubda ve tahkiyede gösterdiği tekâmülün örneği olduğu için Jir kl edebiyat taril.imizde mevki alm'.stlr. (Eserin ysni harflerle tab'lnı yapan .Hilmi Kitabevi. dir. Eski harflerle tab'ı 1891 de Aycln vilâyeti Maarif Mecilsinin ruhsatiie ycpllmlş, kitabcı Arakil tnrafm. da;ı baslirıştlr. İlk tab'lnm sahife adeci 172, yenisinin 125 tir. Yer.i tab'mda İİsan, bizzat üstad tarafından sadeleştirilnıiştir.) HEİİÖ Ziya 5 mayls 1867 de doğnauştur. Gelecek haft a bugün, yetmiş se.'îizinci yaşını idrak edecekür. Üstadın, geçen sene, jübile günü: « Sözler uçar, yazllar kahr denilmiştir. Ben altmış yıl İçinde ylğlnlarla yazliar yazdlm. Bu kümeaen ne kalabilecek? Altmlş sahife, yahud altmış satlr..., Dediğine bakmaylnız. Tevazu; üstadln başlica vasfldlr. O «yığmlar, ln altmış satlrl, altmış sahifesi değil; umunu heyeti, Türk edebiyatlnıa daima öğüıieceği altmış cild halinde kalacaktır. (Üstadln yeni ve eski harflerle matbu eserleri cild saylsile 67, eser hesabile 47 dir. Aradakl 20 savlllk fark, eski ve yeni harflerle yapılan mükerrer tablIardan, yahud da bazl eserlerinin bir kaç cild halinde çikmıs olmasmdandır.) Yazan: Nisanln 21 İnci günü, Londra radyosu sabah neşriyatlnda Amirai Soxerville'ln kumandaslndaki İngiliz Hind Okyanus filosunun Sumatra adasmm çimal batismda bir Japon üssünü bombardıman ettiğini bildirdi. 23 nisan gü nü de Anadolu Ajansl Seylan yshud Serendib edaslnin merkezi Kandy"den şu haberi verdi: «Kandy'deki umumî karargâhtan bil dirildiğine göre, Amerikan zirhll kruva. aör, muhrib, uçak gemisi ve denizaltllarlndan mürekkeb büyük bir filo Japonlarm elinde bulunan Sumatra adaeına ansızin hüeum etmlftir. Sabang ve Longa hava meydanlarile elektrik san. tralları, klşlalar, hangarlar, depolar, telsit iatasyonlan v« atölyeler bombardlman edümiş ve büyük yanglrılar çlkarılmlstlr. Biri 4000, diğeri 5000 toni. lâtoluk İki Japon gemisine isabet kaydedilmiştir. Ayrıca, isabet alan İki J a . pon, muhribinde yangm çıkmlştır. Yerdeki düşman uçaklanndan 22 sl tahrib edilmlştir. Bunlarln altlsl büyük ticaret uçaklaridır. Başlangıcda gafil avlanan düşman derhal kendini toplamlş ve uçaluavar bataryalarüe şlddetli bir ateş açmiştır. Daha sonıa üç Japon torpil uçağı Amerikan filosuna yeklaşmsğa teşebbüs etmişse de bunlarl derhal düfürmOşlerdİr.» Sumatra adasina tevcih edilen bu AngloSakson denizhava hareketi, İn. sulinde denilen bütün Holanda HLndis. tanl adalarlnın strateji baklmlndan en mühim olanına karşı yaptfdığı İçin, Uzakdoğu harbinde yeni bir devrenln başlangici addolunabilir. *** Sumatra, Cava, Boll, T,ombok, Soembava, Tolores, Timor vesair adalardan mürekkeb olan Sonde adaları grupu, Hind Okyanusu ile İç Cava denlzi aradcğuya doğru uzanırlar. Bu r.dalar, başi büyük vücudü küçük, kuyruğu uzunca bir balık iskeleüne benzevler. Sonde adelarmın başı Sumatra. vücudü de Cavadlr, ötekiler de kuyruğu. Sıımatranln strateji baklmlndan eîıemmiyeti, cenub ucunda şu meşhur Singapur üssünün bulunduğu Malaya yahud Malaika yarımadasmin batısm. da, muazzam bir dalgakıran gibi uzanmsslndan ve Malaya boğazlna hâkim olmaslndan İleri gelmektedir. Eğer, Japonlar 1942 şubatlnda, Singapura taarruz ederlerken Holandalılarla İngilizler, Sumatrayı muhruazj edebüecek kadar kuvvetli olsalardı, Hind Okyanusile Çin denizi araslnda bir kapl teşkil eden Malaya boğazınl tutarlar ve bu kapiyl Japonlara kaplyarak onla. rln Hind Okyanusuna çlkarak Bengale körfezinde harekâtta bulunraasını son derece güçleştirir, Birmanyeyl daha ko. layhkla tnüdafaa edebilirlerdi. Fakat İngilizler de, Holandalılar da zayıftılar vs bnnu yapamadllar. Japonlar, 7 birincikânun 1941 skşaml, Havsy adaları cennetinin en güzel mevRİminde, tatiı bir gaflet uykusuna daL mıs olan Amirel Kimmel'in kurr3nda. sındaki Amerikan donanmasınl Pearl Harbour baskınile hareketsiz bir bale getirdikten ve iki gün sonra 10 birincikânunda Kuantan burnunda İngiliz Amirelj Filip Thomas'ln kumandasın. daki fti İngiliz zirhllsını batlrdlktan •cnra. bütün Holanda Hlndistanının müdafaasi. mahdud Holanda kuvvetlerinin omuzlarlna yüklenmişti. Deniz, Japon donanmasina açlîmlştı. Japonlar, Holanda Hindistanlnm en tengin petrol kaynağl olan Sııraatrayi ele geçirmek İçin, yıldırim harbinin bir kolunu da bu adaya tevcih ettiler. 1940 yıllnda, 4,200,000 tonla Hclanda Hindis. tanmin bütün petrol istihsalinin yansiBI venmiş olan Sumatramn Palembang bölgesine karşl 1942 şubatlnda yapılan hamle ile Japonlarin petrol harbi başlamlştl. Japonlar 8 şubat günü Palembangm learşlslndaki Banka adasina bir heva hücumu yaptılar, 20 şubatta, Sumatra. nın cenubunda TancoengKarano şelırL ni İşgal ettiler. Üstün kuvvetlerinden ve adanm mükemmel yollarlndan isti. fade ederek bir kaç gün sonra, petroî merkezi Palembang1! ve 24 çubat günü is Sumatranln batlslnda, Hind Okya. ur.su üzerindeki Benkulen limanlnı ele geçirdiler. Jipon kuvvetleri şiddot ve süratle haveket ederek ır.uhtelif bölgeîere yapfakları muharebesiz çlkaroj^lardan son. ra adanln merkezi olan Medon'u 13 martta İŞgal ettiler. 19 martta da mühim Padong limanını ele geçirdiler. Art'.k adanin ötesinde berisideki mahdud Müttefik kuv\>etlerini temizlemek kalmlştl. 7 nisan 1942 de. 3100 kişilik son Müttefik kuvveti de teslim clunca, Sumstra tamamile Japonlar taraflrdar, işgal edilrtıiş oldu. Japonya. p e t r d harbin: kazanmlştı. *** Sumatra. yüz ölrüsü 422,527 kare ki. Iometre olan büyük ve zengin bir adadlr, Nüfusu 8 milyondur. Pasifik Okyanusunun Hind Okyanusu tarafındaki anaiıtar mevzii olan Sond3 veya M;laya boğazlna hâkim olduğu İçin stratejik ehemmiyeti büyüktür. Singapurla bera. ber, bu anahtarm kilididlr. Sumatra, dünyanln en güzeî yerletin. den biri, hattâ birlncisi addedilmekte' dir. Adanin Hind Okyanusuna nazir o. lan batı cephesi, bir ucur.dan öteki uc\ına kadar dağllktlr, bazl yerlerde 3800 motıeye kadar yükselen bu dağlar, volkaniktir. Deniz kenarmda arazi raün. hat, batakllk ve İçinden çlkllmaz ağacllklarla örtülüdür. Adamn pek mümbit olan arazisl, hatU istiva ormanîarile kaplldir. Yazln, bu arazi yüzleroe kilo. metro uzunluğunda batakllklar halini alir ve binlerle ağaç araslnda kayiklarla dolaşüır. Nehirler, adanin içine doğru girmek İçin birer yol teşkil ederler. Adada Holandalılar, pek güzel şo. seler ve bir kaç bin kilornetrelik detniryollarl yapmislardır. Bu yollar, dağ. ları ve batakllklarl mükemmel köprülerle aşar ve petrol merkezlerile kömür havzalarını birbirlerine ve limanlara bağlar. Limanlara cplpeline» denilen petrol borulan ve havaî hatlar tızanır. Bütür bu teslsleri 1933 tenberl Stan. dard Oil ite Socony Vacııu<n Oil kumpanyaları yapmlşlardır. Sumatranın tabiî servetleri, henüz yeni işletilmeğe başlsmlş olduğu İçin, burasl ileride Cava adasinı da geçecektir. *** Hcîanda Hindistanl adalaılnda uzun bir seyahat yapmlş olan W. Robert Fo. ran adlnda biri Sumatradaı bahseder. ken şöyle diyor: «Bu ada bir harikadlr. Seması, hemen daima mavldir. Manzarası fevkalâde güzeldir. Vahşi ve romantik boğazlarla kesllmiş azametii dağlar araslnda güoeşin doğuşu, batlşl enasalsizdir. Bir kı«mı faaliyette bulunan yanardağlarla vo^kanik göller, adaya bir peri'er memlcketi hall verir. Yollar da şosecilik baklmlndan fevkalâde mükemmeldir. Petrol ve benzinin ucuzluğu yüzünden bu güzeî yollarda otomobiller, otobüskr, kamyonlar ve traktörlerden geçilmez. Maîezyall şoförjerln, hiç korna çalmadan şeytanî bir maharet ve süratle kullar.dıklarl binlerce otobüs, dünyanın t u en güzel ve vahşi arazisinae işler. Deftercfcr ne dîyor? Bu tarzda ihalenin uygun olup olmadığını Defterdar Faiktei sorduk. F.esmen mütalea beyanına salâhiyettar olmadığını, ancaJt kendisi böyle bir vaziyet karşısında kalmış olsa ihaleyi kabul etmiyeceğini. her halde vaziyetin şayanı etkik olduğunu söylemi?tir. hep basit. az akıl. lı, fakat bahtiyar. merhamet ve şefka ti çok halk arasm. dan 6eçmişlerdir. Zevklerine uyan ec. nebi hikâyelerini de, kendi tiplerine uydurarak benimsemekten çekiniüerrlşlerdir. Meselâ İngiliz mizah edebiyatlna şu hikâye, eski bir Nasreddin Hica flkraslndan mülhemdir: «Erkekleri tamamen aptal kadınların kulaldarl !. bir köy ve bu köyün dlşlnda berbad ve tehlikeli bir çukur var. Köy erkekleri bu çukuru doldurmağa karar verirler. Kazma kürek allr, işe koyulurlar. Yanlbaşlarmdaki tarladan kszdıklarl toprakla çukuru doldururlar. O sırada oradan geçen bir yabancl: Yahu, der, bu ne berbad bir çukur? Köylüler başlarmi çevirip bakarlar ki, bir çukuru doldurahm derken, yanlbaşkrında bir başkasını açmlşlar! Yabancıya hak verirler ve bu defa ne yaparlar. bilir rr.isiniz. eski çukuru boşaltlp, yenisini doldnırmağa koyulur. lar'» (Bu eserin profesör J. Curgenven tarafmdan yazllan Shakespeaıe'e aid faslmı okumalarınl tiyatro müneîıkidlerimize, artistlerimize, edebiyatçılarımıza ve alelumum «tiyatropen'eran efendilerimize» bilhassa tavsiye ederim.) e vakit Te nerede? deyince ikinci cepheyi kasdeUiJimi anlamışsınızdır. Bütün dünyanın bugün kafa patlattıŞı büyük muamma muhakkak ki şudnr: tkinci cephe ne vakit ve nerede açılacak? Dünkü Cumhnriyette, ikinci cephenin, ne vakit ve nerede a<;ılacağını dünya yüzünde yalnız 12 kişinin bildiği haber veriliyordn. Bn bir düzüne adamm bildiği ve gizledi&i sırn, bilmek ve keşfetmek istiyen adamlar, kim bilir; kaç milyon düzüne tutmaktadır? İkincl cepheyi açılmıyacak diyenier de vardır. Fakat Almanya gibi büyük ve kuvvetli bir kara devleti, hem de, bütün Avmpaya hâkim vaıiyette bir kar» devleti yalnız denizden abluka ve hayadin bombardımanla yenflemez. Harb tarihinde, hiç bir kara devleti, yalnız dejıizden yenilmemiştir. Bn harbin bir yenili£i 0lan hava harbine gelince, yülardır bombalanan Berlin, hâlâ ayakta durnyor ki iki günde bir, tekrar hücnma ngruyor. Almanya ise yalnız Berlinden ibaret deİildir. Denizden ablnka ve bavadan bombar(iıman, neticeyi hazırlayıcı mahiyettedirIer. Kat'i zaferi ancak kara ordusn kazanır. Onun için, Anşlo Saksonlar, ikinci cepheyi açmak zomndadırlar. Fakat ikinci cephenin ne vakit ve n e . rede açılaacğını bilmek. ancak o 12 Anş!o Sakson şefi arasında bnlunmağa baglıdır. Gazeteci arkadaşlardan biri, Ddnol eephfnin ne vakit açılacağı hakkmds oknyacnianndan aldığı iki mektnbo neçrptti. Bnnların birine göre ikinci cephe 10 mayısta açılacaktır. Çünkü 1940 br>tı AvrupaTa karşı Alman taarrnzn 18 mayısta başlamıştır. Ötekine göre de. Dön. kerk tahliyesinin yıldönümünde açılacaktır. Dönkerk'ten 335,000 İngiliı ve Fransıı askerinln tahliyesi, 30 mayısta başlamış, 4 haziranda bitmistir. • Kısa notlarla bir kaç yeni kitab: Abdülhak Hâmidin ölüm yıldönümü günü «Makber» yeni harflerle İkinci defa basıldı. (Kanaat Kitabevi) nin neşıettiği eser «Makber» İn mülhemesi Fataa Hanımln da bir resminl ihtiva ediyor. ( «Makber, in ilk tab'ı 1886 da yapıltrlş, perişan bir nüshadlr. Yanlışlarla doludur. İkinci temiz tab'ı «Ölü» Üe berâber ve 1922 de yapllml?tır. Yeni harflerle 1939 da yapılan üçüncü tablnda da çok yanllş vardır. Şimdi çıkan dördüncü baskısl, en tenıiz ve doğru tab'ldlr.) f «Pascal, ln Fethi Yücel tarafından tercüme edilen «Düşünceler» 1 üçüncü defa olarak basıldı. Böyle bir eserin, az bir zaman içinde, üç d?fa basılışl seviniîeeek bir hâdlsedir. CHdî eserlerin topladlğl bu geniş alâkayı «okuyan münevver» !n çoğallşma ve bu çoğalışı da yeni harflere borclu olduğumuzu söylemek İnsana ferahllk veriyor. I Yeni neşriyat araslnda bîr asabiye mütehassısl tabibln, doktor İzeddin Şadanln «Birsamı saadet» isimli eseri var. Doktor Şadan, cemlyeti tetkikin ancak tababeti ruhiye usullerile yapılabileceği fikrindedir. Ona göre milliyet duygusu, yegâne tedavi çareslciir. Millî Korunma Mahkemesine verilenler Emniyet Müdürlüğü kaçakçılık büosu memurlaxı, Guiseppa Lemma a. dmdaki şahısta. mobilyaları cüâlamağa mahsus gomalika 33 kh elduğunu ha. ber almışlar ve müşteri gibi kendisi. ne müracaat ederek beş kilo gomalikayı 400 liraya satarken yatolamışardır. Guisseppe, bu malı 70 liradan Nıkoladan. o da ayni malı 65,5 lira. dan Mavrodan. bu üçüncüsü de gene yni malı 17 liradan Yorşodan aldığmı öylerr.işlerdir. Mevzuu bahs beş çahıs da haklarında tanzim kılınan evrakla Müli Korunma Müddeiumumiliğine sevkolunmuşlardır. • Söz jübileye intikal etmişken, bir eser halinde çıkan «elli yıl» in İntişarlndan bu sütunlarda bahsetmemek olur mu? Filhakika, Hakkl Tarık Us'un, unutulmıyacak kadirşinasllk eserl, bir cild halinde, kütübhanemize intikal etmiş bulunuyor. Muhtevajile hem edeblyat, hem matbuat tarihimizi alâkalandıran bu eser üzerinde, yeni bir şey söyliyecek değilira. Çünkü jübile vesilesile, bu raevzu etraflnda, o kadar çok şey söylendi ve yazıldı ki, benl^n söyliyeceklerim, söylenmiş ve yazllmlş fikirleri tekrardan İbaret kalabilir. Eserin takdiminde, albüm şekll Ihtiyar edilmiştir. Albümün, güzelliği, sadelikte arayan mavi zeminli bir kapağı var. Bu kapak açıllnca, önünüze gelen ve onu takib eden sahifelerde, slra İle, jübüeleri yapılan kalem erbablnln gencÜk ve yaşllllk resimlerini, eski ve yeni harflerle el yazllarınl, imzalarlnl ve İlk yazllarından birer parçayi görüyorsunuz. Sonra resimlerle ve yazılarla canlandlrüan merasim safhasl: Maarif Vekilininkinden başllyarak en genc muharrir Nihal Yar'ln 931 tevellüdlü üstadiarl selâmllyan hitabesiae kadar nutuklar... Ve şu fasıllar: Jübile nasıl oldu? İnkılâb müzesindeki sergi, Balo gecesî. Jübilesi yapılantarin İntıbalarl, Muhitte ve matbuatta uyanan alâka, üstadlarln, ilk yazllarınln intişarı slrasına ve doğum tarihlerine göre sıralanmlş isimleri ve «kitab haline konmuş. eserleri. «Kitab haline konmuş eserler» fasllnın beni tereddüde sevksden tarsfları var. Hakkı Tarlkln klll kırk yaran tltlzllğini bilmesem, bu faslln beni tereddüde düşüren «fazla» ve «eksik» lerinden hiç bahsetmezdim. Tahmin ediyorum ki Hakkı Tarık, eserin bu klsmiIe, bizzat meşgul olmak flrsatmı bulamadl. Eğer bulmuş olsaydl, llstenin bil. hassa Hüseyin Rahmiye sid klsmlnda (Kitab haline konmuş) olduğu bildirilen ve sayısl bir İki de değil on yediyi bulan «fazla» isimlerin dercine müsaade etmez; diğer isimler araslnda da bir çok meşhur eserlerin «eksik» bırakılma, slnl müsamaha ile karşilamazdl (*). Bu fasla temas edişim, esers verdiğim kl>met sebebiledir; çünkü «Elli yll», yarlnki nesiller İçin, vesika kıjTnetini taşlyacak bir eserdir. Bu değerde bir eserİD değil, alelâde bir takim eski ki. tablarln bile, arka sahifelerinde yazıh, «Muharririn âsarı sairesi» başllklı üstelerin kitab meraklllanr.a çektirdiği slklntlyı, kaybettirdiğl zamanı, benim kad«r, Hakkl Tarık da bilir. Otomobil kazasına uğrayan kathn öldu Geçen cumartesi günü akşamı Nişanasında Şafak sokağında Iğneci apartıraamnın 6 sayılı dairesir.de oturan Muiz kın 55 yaşmda Raşel Rcditi. o civar. an geçerken otomcDİl kazasına uğramış, yaralanmıştı. Rîşel Rcditi; dün merikan hastanesinds ölmüştür Ad. hekim Dr. Kâmü ünsalan cesedin ömülmesine izin vermiştir. Şoför hakkında eezaî takibat icrasına ba§anmıştır. Kemal Salih SEL (*) Hüseyin Rahmide görülen <fazla» lar şunlardır; (Müslüman mahllesinde bu olur mu? . Andre Kornelis Zavaül Bertran İki sevda . Matmazel MariAdemi muvaffaklyet . Şatoda bir faciaÖksüz Turneye ilk çlkiş İnsan maymun muydui . Başımlza gelenler Can pazarı tutuşan kafalar Nasıl öldürdüler! . Namuslu kokotlar Ölüler yaşiyorlar ml? Deli filozof) . bu İsimler araslnda Hüseyin Rahminin yazdığı hikâyelerden bazllarınln seınamesi bîr olduğu gibi tefrika edilmiş, fak&t kitab halini almamlş bir kaç romanmm da ad! vardır. Halid Ziyanm eserleri araslnda (Fran sızca muallirr.i diye, İlk defa işitilen bir kitab İsni var. § Listede yer almlyan «eksik» ler araslnda da şunlar var: Hüseyin Rîhmide: «İki cildlik Müntehibatı Hüseyin R&hmi . Şakaveti edebiye Namusla açllk meselesl, Haîid Ziyada: «Alman tarihi edebiyatı . İspanyol tarihi edebiyatı Üç cildlik Saray ve ötesi . Bir hîkâyei sevda Bir muhtiranln son yapraklanHattâ Hakkl Tarlkın nutkunda yer alan Garbdan Şarka seyyalei edebiye» Hüseyin Cahidde: «Demokrasi ve mesaİli İktısadiye Sanayii neflsenin menşeleri Hürrlyet hattâ Hayatı muhayyel (Bu sonuncusu belki de bir tertib sehvi olacak. Çünkü «Hayatı hakikive sahneleri» iki defa yazıîmlş) en mühimmi Türk dilinin İlk mazbut grameri, dört cildlik Türkçe Sarf ve Nahiv.» Fikrimce, brnılar hissî düşüncelerdir. İkinci cephe, çıkarmanm yapılacagi yerdeki hava şartlannın en mfisaid oldngn giinlerde yapılacaktır. İnrflizler, 25 nisan 1915 te Çanakkale kıyılanna çıkarma yaptıklan zaman, havanın en sakin ve nygnn oldnğn günleri aramışlardı. Çıkarma, rtizgârlara ve deniziere karşı biiyiik dalgakıranlarla mohafazalı limanlara degil. açık knmsallara vapılacaktır. Denizden dogru esen bir fırtına ve hattâ sert rtizgâr, çıkarmayı »ltüst edebilir. İlk kademeler karaya çıktıktaa sonra, sert hava patlar, hele bir kaç gün de devam ederse, çıkanlan biriikler için felâket makarrer ve mnkadderdlr. Onnn için, İngiliz meteoroloji Istasyonlarile mfltehassıslannm ve oseanografi âlimlerile denizcflerinln tetkikleri neticesinde çıkarma yapılacak saha ve sahildeki hava ve deniı şartlan. med ve cetirler tesbit edilerek en münasib mevsim seçilecektir. Hava şartlannın en nygnn oldngn günler, belki 10 mayıs, beU ki mayıs sonu ve haziran başı olabilir; fakat, her halde, Anglo . Saksonlar, < • ' karma için, mntlaka filân veya falan hâdisenin yıldönümiinii seçmek hatasına düsecek degillerdir. Bn kadar hayati ehemmiyeti haiz bir hareket hisse degil hesaba dayanacaktır. Her çeşîd hattı istiva nebatlarl da Beyoğlunda. Hava ?okağ'.ndaki Toros ıruhteşem güzelliklerile 1700 küometre irshanesinde geceleri piyano çalan uzunluğunda ve 450 küometre genişliğindeki adayl kaplamlştır. Bu büyük Jari Lemist admdaki kadm dün zabı. adanin bir güzelliği de, BSİ bir tabiatin aya müracaat etmiş ve evvelki gece sırada birahane yarında, Holandalllarm tesis ettikleri irahaneden çıkacağı gayet muntazam surette ekilmiş arazi sahiblerl Mahmud ve Ahmedin ker.dinin teşkil ettiği şaşırtıcl tezadlardır. inl alıkcyduklannı ve birisinin elinden Ycllar, jungle denilen İçinöen çikılma2 :uttuğunu. diğerinin de beüne sarılarak hattl istiva ormanlarl arasmdan, mo. m bin lirasım aldıklarını; bununla da dern konfor nümunesi palaslann önün ;almyarak Mahmudun parasmı iade den. «Batak» denilen verli ahalinin ba. •adüe kendisini otomobiîe bindirip •ümüşsuyuna götürdüiüaü ve orada taklıklar üstünde ve nehirler kenarında yüksek kazlklar üstünde İnşa ettikleri >ir hendeğe bıraktığını söylemiştir. Bu. iptida? ve damlarl boynuzlu kulübele un üzerine Mahmud ve Ahmed yakarin yanmdan geçer. Muhtesem A\Tupai ianarak ifadeleri almmıçtır. Bunlar, şehirlerin yanmda kaba ve vahşi yerli iyanistin mevzuu bahsettiği hâdifenin köyleri görürsünüz. Ormîn'.ann İçinde ;lı olmadığını söylemişlerdir. Yapılfn agaclarln dibinde görülmemiş büyiik ıhkikatta Vera adındî bir kad:nın da lükte nebatat yetişir. Dev gtbi yılan >u mesele ile alâkası oîduğu zannedildi. yastlklarl, ağaçlaşmlş fujerlar, nadir cr inden, kad:nın arar.masına başlanmışkideler araslnda her çeşid yılanlar, di. r. Tahkikat genişletilmektedir. ğer sürünen hay\anlar, slnekler, zehirli Akıl Hıfzısıhhası Cemiyeti haşerat, rengârenk kuşlar gibi en acaOn beşinci yıllık ilmî kongres: 29 ni. yib hayvanlar bulunur.» ;an cumartesi günü saat on dört buçuk*a Sumatranln yerli ahalisi Bataklar, tıbba Odasında yapılacaktır. Hayatta Male'lerdir. Klyllardaki Maîe'kr Avru e terbiyede sinir hıfzıssıhhası. başı boş pa medeniyetinin tesirile az çok mede çocuklar ve çocuk mahkemeleri, tafsi. nileşmiş çiftçiler ve yaman denizci. omanların Zehirden kurtarılması gibi lerdir. İçerilerde yaşıyan Batak'lar, Av •aporlar salâhiyettarlar tarafmdan ha. rupellların ckafa avcllan» dedikleri, ıırlanmıştır. tlmî kongreye iştirsk servaktDe İnsan eti yiyen, şimdi de gene besttir. flrsst buldukça adam öldüren vahşllerdir. Bunlar, geyik, yabaa domuzu, Otomobil lâstiği ve makara alageyik gibi av hayvanlarile geçinir. tevzii ler. En çok sevdikleri köpek etidir. Eti Ticaret Vekâleti, yeni otomobil lâs. beya: kalsjı diye köpeği diri diri yüzeBirliklerine rek yerler. Pazar yerlerinde hilâ, öl iği tevziatı için îthalâtçı müş slğlr ve manda kemiklerinin etleri. :mir vermis ve tevziat listesi gelmiştir. ni ç:y çiy yedikleri görülür. KuIübeleTİ, îelecek hafta başmda tevziata başlabatc'klıklara çakllmlş kazLk'.ar üstünde acaktır. Verilecek lâstiklerin bir kısmı dir. Palmiye elyafından ypplltr.lş olan [stanbul .bir kısmı Mersin ve iskende. m gümrüklerindedir. damlarln hepsi, bir çift boynuz, yahud Bundan bir müddet evvel geîmiş olan tahia baş heykellerile s'is^üdür. likiş makaraları için de tevziat esas. Japonlar Sumatrayi ve diğer Holanda Hirıdistanl adalarml bu efianevî güzel. arı hazırlanmaktadır. Birkaç güne ka. liklerî için değil, petrol, kömür, kalay, Jar Îthalâtçı Birlikleri tevziat esaslademlr, manganez, altm, gümüş, nikel •ını bildirecektir. gibi madenlerle kauçuk. şeker, puro tüYumurta tokuştururken tünü. pirinc, ça3', mlslr, baharat, araşit öldürülen adam der.dlen Amerikan flstığl yağı, HindyaKaragümrükte oturan Abdurrahman ğl, eloeis yağı. palmiye yağı, kapok deen bir nevi yağh tohumlar, pamuk, ğlu 16 yasmda Hüssyin ile arkadaşı zamk, kardeş kanı ağacı, kahve kinin Hamza oğlu Mehmed. yumurta tokuştu. iîtihssl edilen klnaklna nebatı, ve diğer urlarken aralarmda mür.akaşa çıkmış hattl İstiva mahsulleri için zaptetmiş re Hüseyin bıçagını çekerek Mehmedin :arnına saplamıştır. Mehmed Gureba lerdir. Japonların, birer servet kayneğl olan ıastanesine ksldınlmış ve dün sabah izzet Suıriatrayl ve diğer H o l a n ^ Hindistanı jlmüştür. Cesedi adliye tabibi adaîarln: bütün kuvvetleriîe müdafsa şcan muayene etmiş, yara izinin tesiçin cesedi Morga kaldınnıştır. Ka. edecelderine şüphe yoktur. il Hüseyin yakalanrrrştır. ABÎDİN DAVER Bir soygunculuk iddiası Zeytinyağı 135 kuruşa Haber aldığımıza göre Tiacret Vekâletinin ilgili şubeleri. tüccar ve müstahsiller ile yaptığı temastaa ve lüzumlu incelemelerden sonra zeytinyağmm dök. me olarak toptan kilosuna yüz otuz bes kuruş fiat tayin etmsğe karar venniş. lerdir. Üstedln ikinci romanı «Nemide» nin yazlllşı ve İntişarı «Seflls» nin hemen ak'bindedir. fakat «Bir ölünün defteri», araya giren uzunca bir fasdadan sonra yazllniiştır. Bu eserin yazıllşı slrosmda, Halid Ziyada hâkim bulunan İki histen biri, c slrada teneffüs ettiği soğuk ölüm havesldır, (çünkü üstadln sıra ile dedesini, annesini ve diğer bazl yakmlarır.ı kaybedişi bu zamana tesadüf eder) İkinci his, Rusya harbinln çccukluğundan kalma acl lntlbalarıdlr. Roman, ayni klzı seven îki erkekten birinin, aşkmdan feragatini hikâye eder. Bu ikînci erkek, sevdiğl klzı rakibile evlendirmiş ve kendisi «ölüm» ü aramağa SOKAKTA Gürültü var! Yazan: Nadir Nadi Kendimize ve başkalanna dair kısa notlar. Tevzi yeri • Cumhurivet Matbaası Uğur Kltabevl Çocuk konseri TARİHTE TÜRK ZAFERLERİ İkinci saylsl SAKARYA muharebesi de bugün çlktl. Bütün tarih ırih ve heyecan dolu olan bu kitabl her Türke hararetle tavsiye ederiz. Eminönü Halkevi Güzel Pan'atlar ubesi reisi Cemil Türkarman'm uzur. amandanberi meşgul olduğu çocuk I onserinin hazırlısları bitmistir. Kon. er pazar günü 16 da Eminönü IJalkevinde verilecektir. Lamia Işıtdak |\ Reşad Sanlı Nlkâ hlandılar 27 . 4 1944 ile Şehrimizdeki İngiliz kültür heyeti, hazlrladlğı bir kitabla, geçen hafta İçinde, lstifadeli bir tatil günü geçirmeme flrsat verdi. Bu kitab «İngiliz edebiyatı etüdJeri» lsimli eserdir; bir ilmî etüdden ziyade, İngiliz edebyatmı anlatan ve ana çizgilerini belirtmeğe çallşan bir kitab. Taninmış İngiliz profesörlerinin, bil. hassa profesör Mcilwrslth'in İngiliz edebiyatınm ruhunu tahlil eden bir konferansile bu edeblyatın mizah, keder, sergüzeşt, aşk ve halk şiiri üzerinde yapllmlş etüdlerini İhtiva eden kısimlar kitabln en cazib fasıllarldır. Profesör, İngiliz edebiyaünin ruhunu «İtidal ve müsamaha> kelimelerile hulâsa et. mektedir. Ya İngiliz mlzahı? Yabancllar çok defa İngiliz esprilerini anlamadlklarını söylerler; hatta ayni dill konuşan Amerikalllar bile, böyle derler. Pıofesöre göre buna sebeb, yabancllarln «güldürecek tarafl olmlyan bir şey» için «bunun yalnız bir İngilizi ;üldürecek tarafl olmahdır» diye düşün.neleridir. İngiliz mlzahçılan kahramanlarını +
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle