22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 Rrfncâteşrm 1943 CUMHURlYET SON Âcı bir kayıb ŞARK CEPHESİNDE Doğn Akdenizdeki ülkelerin mukadderalı oğu Akdenizin kıyılan ü « rindeki ikl Arab ülkesi de, bugün İngiliz işgall altındadır. Bunlar, ötedenberi İngiliz mandası altında yaşıyan FlUsttn Ue eskiden Frans» mandası altında bulunan, fakat Fransanm 1910 ta yıkümasmdan ve JsHki&Hnt feaybetmeslnden önce istlklâli Uân olnnan Lübnandır. Filistinin mukadderatı ve istikbali İngiltereyi, Amerikayı, Yahudilik ve Arablık âlemini tneşgul eden bellibaşh meseleler arasındadır. İngilterenin bu meseleyi tasfiye etmek niyetinde clnp olmadı&ı henüz açığa vurulmamıştır. Lübnana gelince, burasırun İngütere tarafından işgal olumnasının sebebi, Ahnanyanm, Yunanistan karasını ve adalannı, bilhassa Giridi işgal etmesinden sonra, Kıbrısa. veya doğrada.n doğruya Lübnana hava yola Ue askerler göndermesi ihtimali idi. Bu sırada Almanlar, bir taraftan Balkan seferini neticelendinnişler, diğetf taraftan Afrikadakl İtalyanlara da yardım etme&e ve İtalyanlan ric'ate mecîrar eden Gcneral Wavell'i gerllemeğe torlamışlardı. İngütaler, bu sırada, her ihtimali heBabhyarak Suriye ve Liibnanı, Hör FranBizlarla birlikte işçal etmeği düşündüler ve bn düşiincelerini tatblk ettiler. Ayni sırada (yani haziran 1941) de Hür Fran. arzlarla İngilizler, Suriye ve Lübnanın iskiklâlini tanıdıklannı Hân etmişler, yai,nız bu istiklâlin, harb yiizünden dogan şartlara tâbi olması gerekleştiğini de biIdirmişlerdL Yani dört. beş ay evvel, Ortaşarkı tehdid eden tehlikelerin nzaklaşması üzerine, yeni bir adım atmışlar re bn memleketlerde parlamanter rejitnin knmlmasuıa mâni kalmadığını da, bn memleketlerde umumî seçimin en yeniş hiirriyet dairesinde yapılacafını. bu eeçim neticesine göre yeni hükunietlerin kumlaoagnnı Uân etmişler, bn iqler de başanlmış ve bn ikl memleket halkı, Müttefiklerin iyi niyetine inantnağa başlamışlardır. Derken Hür Fransızlar, yahnd Knrtnlnş Komitesinin mümessiUeri, grri dönmek istedüer ve bir anda her şeyi ttltüst ettfler. Sebebi: Hür ve miistakll Lübnanm mnmessill olan meclisin anayasayı tadil hakkı olmaması imiş!.. Bunnn açıkça cnanası, Lübnana verUen istiklâlin knrn gösteriş hududunn aşmaması lâzım geldigidir. Verilen istiklâl ciddi sayılır ve ona göre tedbir alınırsa, işte o zaman iş dejişir ve verilen istiklâlin sahteligini açığa vnran hâdiseler vuku buhır. HUr Fransızlar, bn şekilde hareket etınekle sömürçeci zihniyetl Ue hareket ettlklerini göstermişler, fistelik kendilerlne güvenilemiyecegini açıga vurrnnşlardır. İngiltere ayni güvensizliğin kendisine karşı sirayet etmemesi için onların hareketini protesto Ue karşılaoıış ve bn protesto Hür Fransızlann kendilerine yeni bir çekidüzen vermelerini icab et<iren mahiyet kazanmıştır. Hele I.übnanlıların Hür Fransızlara karşı İrıgiltereden yardnn istemelerl bn memleketlerdeki Ejansız nüfuzanu kökünden baltahyacagi muhakkak oldugnndan, Lübnana giden Gcneral Catronx'nnn va. »iyeti siinıtle düzeltmesi bekleniyor. Fakat hâdisenin bütün Arab âlemine çok ciddi bir ders verdigi göze çarpmaktadır: Muhafazası başkalarmm göcüne dayanan istiklâl; knrn bir gösterişten ibarettir ve bn knrn gösterişe dayanarak tnemleket hesabına ciddî tedbirler altr.aga imkân yoktur. Çünkü bn tedbirlerl himaye cdecek gücden mahrnm traltmnıak, bunlarm hepsini bir anda yere serer. Onun için her şeyden evvel. is'.iklâü saglam temeller üzerine kurmak lâzımdır. Voksa her şey tehlikededir. Arab memleketlerinin bıınn ınlanıalan kendüeri icin her halde çok f^ydAİı Kızılordtt Zitomir şehfini zapfetti! Baştarafı 1 ind sahifede lan sırasında düşmana fervkalade kayıbri ve demiryolu düğüm noktasını zaptet lar verdirllmek suretüe bütün yarma temişler ve başka ikl idare merkezile 100 şebbüslerinin önüne geçilmiştir. 3ıı mü(ten fazla aıeskun yeri işgal eylemişlerdir. nasebetle, 11 ve 12 sonteşrinde büdlrildiFastov çe\Tesinde kza birlnci Ukrayna ği gibi, yeniden 55 Sovyet tanfa yok ecephesi kıt'akrı düşman pıyade ve tank dilmlştir. larmm girlştiği karşı taarruzları püskürt Nevel yakınında dün düşman beyhude m€ğe devam etmişlerdir. olarak açılan gedigi genişletmege calışKerç yarımadasında düşman mukave mıştır. Görüş şartlanmn fena olduftu bu metlni yenen ve karşı taarruzlannı DÜS çevrede ilerlemeğe muvaffak olan düşkürten kıt'alamnız, Dmyeper sağ klyı man kuvvetleri tekrar geri atılmış^rdır. sıııda evvelce bildlrllen çevrede bulunan Ruslar 'Alman cephesîndeld köprübalşannı büy&tmek için savaşa gedikleri nasıl açıyorlar? devam etmişler ve kuvvetle tahkimü Berlin 13 (T.P.) Alman askerî sözmüteaddid Alman İstinad noktalarınl ee cüsü, sorulan bir sual üzerine Sovyetgeçirmişlerdir.> lerin Alman cephesinde neden gedikler Alman tebligi açabildiklerini şöyle izah. etmlştir: Berlln 13 (a.a.) Alman ordulaxı < Kiyefin batısındaki gedik müstesbaşkumandanhğının tebligl: aa olmak üzere, bütün bu gediklerin Kırımda Kerç şimal doğusunda Sovosi ya çevrllmiş veya kısmen yeniden yeüerin orhlı tanklarla desteklenen ye tapanmıştır. Bu gediklerin acılması, ni taarruzlan akim kalmıştır. Perekop Rusların on mlsü kuvvetle cephenin her berzahmda mevzdlerinüze karşı ilerüyen hangi bir yerinde taarnız etmesinden ve Iki düşman taburu lle şehrln batısındaü buralannı tutmanm Ahnanlara çok zakoylarda bulunan Sovyet çıkartma top ylat vermegi istüzam etmesinden 1leri luluklan topçu ateşüe datıtılmışlardır. gelmektedir. Her ne kadar kafi derecede •Haîif Alman deniz blrliklgrl dün Kerç Alman ihtlyaüan m«\rcudsa da. bunlar cenubunda düşman k&prübaşıı» ihîiyat şimdi bUerek mücadeleye sevkedümeku\vetlerl çıkarılmasımn ör.ilne geçmiş mektedir. Çünkü Onümüzde duran kış ter ve bu münasebetle mühlmmat ve a karşısında, Alman komutanlıgı toprak karjakıt dolu 4 Sovyet denlz taşıtını yok kazancian elde etmek niyetinde de*ildlr. etanişlerdlr. Kıyıda mevzl alan derıiz ba i'Uman ihtiyatlan tekmil cephe arkasıntaryalan Taman yarımadasındâkl f?emi da muayyen dügüm noktalannda temerlerle başka askerl hedeflere ve yükieme küz ettlrilmlştir. teslslerine ateş açmışlardır. Bu münaAlman komutanlıgı kıt'alannı bilerek sebetle, malzeme depolarile linnndaki geri abnıştır. Fakat ist«se şimdi dahl küçük gemiler arasır.da tam isabçüer şark cephesinde muayyen bir hattı her olmuş ve bunlardan biri havaya uçmıışne olursa olsun tutmaga muktedlrdir. tur. Pakat buna lüznm yoktur. Hatta geleDinyeper cepheslnde, bilhassa Kricek sene lçln hazırlanan plânlar, itanal voirog şimalinde, Kremençug yakmmda merkezJle cephe arasmda mümkün olduve Çerkasy şimal batısında oldukça ş'dgu kadar az ara bölge bırakılmasını daha detli mevzll çarpışmalar vutu bulmuşmtisald göstermektedlr. tur. Gelecek sene srfkta şimdlkl harekatı Kiyef kesimlnde kanh müdafaa çaraskeriyenln ne kadar dahlyane oldugıı pışmalarından sonra düşman şehrin cenub ve cenub batısma karşı kudretli taŞ!d<îetli kar, soğuk ve yaŞmyr arruzlar yapmı^sa da karşı hücuma geBerlin 13 (TP.) Doğu cephesindeki çen kuvvetlerimiz düşmanı püskürtmüşler ve bir kesimde mühîm bir kısım top savaşlar, havanın mütemadiyen fenarağı geri almılşardır. Yarma sahası de laşması, şiddetli kar veya dolu fırtınarinliginde Zitomir istikametinae sayıca larına rağmen devam etmektedir. Günyüksçk düşmanla kuvveUerimlz arasmda düzün buz gibl rüzgârlar ve geceleyin ciddi çarpışmalar devam etmektedlr. dondunıcu soguk, dogu cephesinin cenub Bundan başka Kiyefin şimal batısında kesiminde Rus taarruzunu Işk&l etmege başlamış olduğu glbi, Ruslar tarafmdar. da şiddetle çarpışılmaktadır. . ikmal noksam da h!sseiilmpk.tedir, T> Orta fceslmde Sovyetler Çern&OT, un Fin resmî tebliği şimal batısında nrhlı vasıtalar ve savaş îlelslnki 13 CT.P.) F i n tebligi: uçalkarile desteklenerek kudretli taarAunus berzahınm doğu kesimlnde t o p razlara girişmlşler ve Gomel şlmall ile Smolensk şünal batısındaki cephemize çu birliklerimiz düsmanın mevzüerimlze müfrezes!ni karşı yeni bir baskı yapmağa başlamış kadar u z a n a n küçük bir lardır. Vuku bulan çetin mtidaf aa savoş berhava etmiştr. ıiüiınnıınıınıınıııııııımmıııımuı Muharrir arkadaşımız, Kütahya meb'usu Sadri Ertem Ankarada vefat etti ÜNÜN MEVZULARI Şilep filomuzu koruııa ve kurtarma çarekri Bu Sutunlarda dan evvel çıkan ya. Eimda, millî servetinıizin bir kısrm olan Türk şilep filosunun hayatmı idame etmek İçin bunlarm bakımlarına ve tamirlerine itlna etmek lâztm geldlğinl, bunun için de, kömür navlunlannm artlnlması icab ettiğini yazmıştım. Devlet Deniz Yolları İdareslnin elindeki şileplerharic olmak üzere, şilep filomuz 111,312 hamule tonajmda 45 gemldir. Bu kıjnmetii tonajı iyi bir hal. de bulundurmak lüzumunda ittifak etmjyecek kimse yoktur. Devlet Deniz Yollan İdaresinin gemllerinl nasıl bir muameleye tâbi tutuyorsak armatörlerin malı olan ve devletin emrinde çalışan gemileıi de ayni muameleye tâbi tutmak gerektir. Çünkü onlar da; bu mılle. tin malıdır. Halbuki böyle yapılmıyor, armatörlere. Devlet Deniz Yolları İdaresinden fcaşka türlü muamele ediliyor kl bu, mutedil devletçilik prensipimizin ruhuna aykırı bir harekettir. Türk deniz ticaret filosunu teşkil eden gemilerin İkiye ayrıîarak birine öz evlâd, ötekine üvey evlâd muamelesi yapıldığmı anlamak İçin. Deniz Yollarının navlun tarifesini gözden geçirmek kifayet eder. i Yazan: ABİDİN DAV'ER Devlet Deniz Yollan İdaresi ecnebi memleketlerine sefer yapan armatör şlleplerinin navlunlanndan da yüzde 25 hisse almaktadır. Devlet Deniz Yollarınm, gemllerin asıl sahiblerinden fazla para alması akıl ve mantığln çözemediği bir muammadır. T a m v malzemesi: Armatör gemlleri devlet hesabına çalışmaktadırlar. Devlet müessesesl olan Kerabük fabrikalan, armatörlere gemilerlnln tamiri İçin lüzumlu olan saç ve köşebend gibl malzemeyi Devlet Deniz yollanna verdiği halde. armatörlere vermez. Armatörler, tamlr malzemesini ya karaborsadan pahalı sa"tm alırlar, yahud da bin rica ve minnet'.e Deniz Yollan İdaresinden tedarik ederler. Bu takdirde de Denizyollan, malzemeyi oniara kendisine mal olan faittan fazlasma satar. Halbuk; armatörler de, bir âmme hizmeti görmekte ve hatta Denlz Yollan İdaresinin yapamadığı işlerl yapmaktadırlar. Bu gemiler. devlet tarafından idare edilmekte olduğuna göre neden resmî müesseseler, armatörlere de Deniz Yollanna verdikleri fiatten saç ve köşehend ver. mezler? Bu da, gene akıl ve mantığın çözemediği ikinci bir muammadır. Meriıum arkadaşımız Sadri Ertem Teessürle haber aldığımiza göre, tanm. mış miitefekkir ve muharrir arkadaşla. runızdan Kütahya meb'uâu Sadrı Ertem Ankarada vefat etmiştir. Sadri Ertem evvelki gece şiddetli bir kalb krizi ge. çirmiş, gösterilen bütün ihtımamlara rağmen kendismi kurtarmak mümkün olamamışür, Genc denecek yaşta âni olarak t r a . mızdan ayrılan Sadri Ertem, seneierce makaleleri ve kıymetli eserlenle irfan hayatımıza hizmet etmiş; keskin bir ze. kâya maük, gayet velud bir kalem sa. hibi idi. ölümü ile memleket, kendisinden daha çok şeyler beklediği bir evlâdını kaybetmiştir. 1898 de Istanbulda doğan Sadri Ertem Edebiyat Fakü'tesinde okumuş, bir müddet Tanin gazetesinde, Umumi Harbden sonra da Ankarada Hâkimiyoti Milliye ve Yeni Gün gazetelerinde mu. harrirlik etmiştir. Zaferden sonra tstanbula dönen Sadri Ertem bir taraftan mekteblerde hocalık yaparken, bir taraftan muharrhliğe de. vam etmis. 1939 senesinde Kütahyadan meb'us seçUmiştir. Vakit refikımızm si. yasl muharrirliğini yapmaltfa olan mer. hum arkadaşımız mekteblerimizde ckunan tarih kitablarından başka, Avrupa iktısad tarihi, Türk inkılâbınm karak. terleri, politika felsefesi; Ankara . Bük. reş, Ankara .Moskova, bir vagon pen. ceresinden sonra İki cildlik Propaganda adlı eserlerini milll kütuphanemize ka. zandırmıştır. Bunlardan başka: Çıkrık. lar durunca, Düşkünler, Korkma, Bacayı indir, bacayı kaldır Silindir şapka giyen köylü adlı romanları vardır. Sadrl Ertemin zamansız kaybından do. layı merhumun ailesi erkânına ve Büyük Mıllet Mecüsine taziyetîerimizi sunarız. eksik bir değerie sigcrta ettirmek zo, runda kalıyorlar. Me selâ 4000 tonluk bir şilepin bugünkü piyasada kıymeti asgarl 500,000 üradır. (Gemilerin harici piya. sadaki kıymeti dahilî kıymetlerine naza. ran da üç mislidir.) Gemi 500 bin lira üzerinden sigorta ettirildiği takdirde, senede 5060 bin lira vermek İcab eder kl bugünkü navlunlarla bu sigorta prlmini ödemek mümkün değildir. Onun İçin armatör, gemisini, hakikî değerinin beşte biri üzerinden sigorta ettirmektedir. Ve bir hasar vukuunda da zarannın ancak beşte birinl almaktadır. mütehassıslanna göre: İngiltereden getirtilen üç İngiliz mütehassısı, Münakalât Vekâletine verdikleri rapsrda Türk armatörlerinin. hiçbir hlmaye görmedikleri için, vazlyetleri pek fena olduğunu yazmışlardır. Mütehassıslar, raporlaruıda. bir memieketin de. niz ticaretinin Jhkişafı İçin, hu*EUSÎ teşebbüslere her türlü kolaylıklar gösterilmesinin birinci şart olduğunu, hususî teşebbüs'.erle elde edilen deniz ticaret vasıta ve kaynaklarııun. memleket denlzciliğinin terakkı ve tekâmülüne en büyük hizmeti yapan unsurlar olduklannı söylemlşler, dünyanın en büyük gemilerini yapan ve işleten müesseselerin hususî şirketler elinde bulun. duğunu, hükumetlerin bunlara ar.cak ıraddî yardımlar yaptıklarım İngiltere ve Amerikada da böyle olduğunu bildirtnişlerdir. Mütehassıslarm raporu, navlunlarln çok dun olduğunu. memleket denizciliğini diğer ticarî şubelere nnzaran baltalıyacak derecede fena tanzim ve tatbik edildi^ini, bu tarifeler yuzünden armatörlerin gemilsrine lyl bakamadiklarını da kaydetmiştirAlmması lâzım gelen t e d b i r l e r : Fındık ve Damuk navlunları: 1939 yılmda ,bir ton iç fmdlğın Trabzon İstanbul navlunu 5 buçuk lira idi. Bugün 21 liradır. Yani üç misli bir artış vardır. 1939 yılında. Mersin İstanbul arasmda. Devlet Deniz Yollan vapurları bal. yalı pamuğun blr tonunu 8 liraya taşiyorlardı. 1943 te pamuk navlunu 51 lira 60 kuruştur. Bu da 5 buçuk misli bir artıştır. Böylece armatörlere aid gemilerin taşıdığı kömürlerln navlunu, yalnız yüzde 64 nisbetinde bir zam gördüğü alde, deniz yollarının ııavlunlarına misa! olarak gösterdiğimiz iki clns eşyanın biri İçin yüzde 300, öteki için yüzde 500 zam yapılmlştır. 36 ncı madde: Millî Korunma kanununun 36 ncı n.addesi kara nakil vasıtalarını değer bedelile satın almağı ânıirdir. Fakat deniı nakil vasıtalarını 1 eylul 1939 tarihinden evvel yapılan satış bedeli üzerinden ahnağı kabul etmiştir. Bu, sermayesini deniz nakil vasıtalarına yatırmiş olanlar aleyhine bir hükümdür. Bugün piyasack 100 tonluk ahşab blr motör, 4050 bin liraya alınıp satıldığma göre. 5000 tonluk blr şilep. hiç olmazsa, 600 bin lira kıymetindedir. Halbuki 1 eylul 1939 tarihinden evvel böyle bir ge. Ihtimal ki 100150 bin liraya satm alınmıştır. 36 ncı madde hükmüne göre, hükumet, istediği zaman, bu gemiyi bugünkü değerinden çok aşasıya satın alrr.ak hakkına maliktir. Gerçi, hükumet şimdiye kadar bu hakkını kullanmatnıştır. Amma hükumetin dilediği anda, 50 bin llraya alacağı blr gemiyi, hangi armatör 100 bin lira vererek tamir cttirlr? Bu 36 ncı madde yüzünden hiç bir armatör gemlsinl esaslı suıette tamir ettirmemektedir. Damokles'in kllıcı gibi şilep sahiblerinin başı üstünde esılı duran bu madde meriyette kaldıkça, şüep fiiomuz harab ohnağa mahkumdur. Armatörler açıklannı, yılda bir ecnebi limanlarma yaptıklan sefer'.erln kârile kısmen kapatmaktadlrlar. Böyle seferler yapannıyanlann hali dumandır. Mıntaka navlunu: Sadri Ertem'm cenazesi dün kaldır ıldı Çindeki büyük laarruz Baştarafı 1 inci sahifede R a b a u l k a l e s : n e b ü y ü k h a v a akını Cenub Pasifik karargâhj 13 (a.a.) Amerikan hava kuvvet'eri dün gece, Yeni Britanya adaslndaki Rabaul Japon kaleslne 25 ton bomba etmışlar ve büyük yangmlar çıkarmışlardır. Bu gece hücumlarmdan sonra torpil uçaklarile uçak gemilerir.den kalkan deniz uçaklan Rabaul limanmda bulunan düşman gemilerlne hücum etmişlerdir. Sabahın erken saatlerinde bir çok hücumlar yapılmıştır. Pilotların haber ver. dlklerine göre bir kruvazörie ikl muhrib batınlmlş ve muhtemel olarak bir kru. vazörle 11 muhrib de hasara uğratılmıştır. Hava muharebelerlnda 24 düşman uçağı düşürülmüştür. Düşman daha sonra deniz kuvvetîerimize karşı hücuın etmlş ise de uçak gemilerim'zden ve kara üs. lerinden kalkan uçaklarımız tarafından püskürtülmüşlerdir. 64 düşman uçağının düşürüldüğü bildijilmektedir. Bütün bu hereketler esnasında 17 uçağımız kaybolmuş ve bir miktar uçağımız da hasara ugramıştlr. Kaymakamlar arasmda değişiklik Ankara 13 (Telefonla) Kaymakamlar arasında yeniden baza değişikllkler yapılmıştır. Arpaçay kayma. kamı Hulki Metin Vekâleî emrine alınmiştir. Ankara 13 (Telefonla) Sadri Erte. min cenazesi bugün öğle namazmı müteakıb Hacıbayram camiinden kaldırıl. mıştır. B. M. M. Reisi Abdülhalik Renda. müstakil grup rşjs vekili Ali Rana Tar. han, İktısad ve Ticaret Vekilleri, birçok meb'uslar, Basm ve Yayın Umum Müdürü Selim Sarper ve umum müdürlük erkânı, Anadolu Ajansı mensubları, ga. zeteciler ve merhumun dostlsrı cenaze merasiminde hazır bulunmuşlardir. B. M. M. , C. H. P. Baslm birliği ve çahştı. ğı gazeteler namma çelenkler gönderil. miştir. Bir Amerikan muhribi battı Stockholm 13 (T.P.) Amerika bahriye nezaretinin cuma güııkü resmî tebliğinde «Beatty» muhribinin 6 ikinciteşrinde Akdenlzde düş. man tarafmdan batınldığı bildirilmektedir. Konyada zahire fiatları Konya (Hususî muhsbirimizden) Konyada buğdaym kilosu 2325 kuruş üzerinden satılmaktadır. Geçe n haftaya nazaran buğday flatlannda düşüklük vardır. Koyunım beheri toptan 35 38 lira arasında müşteri buluyor. Koyun fiatla. rl geçen haftaya nazaran daha yüksektir. İyi clns kuru fasulyenln kilosu 55.60 kuruştur. Konya piyas°.sında hiç plrinç yoktur. Ehemmiyetli bir bulgur satışı da oîmuyor. Maamafih bulgumn fclosu da toptan 5560 kuruştur. Bulgar millî müdafaa bütçesi Sofya 13 (T.P.) Sobranye cuma günkü ceLsesinde birçoK kanun lâylhalaruıı ve bu mıeyanda millî müdafaa bütçesine 925 milyai* leva zam edilmesini kabul etmlştir. olacaktn. ömer Rıza DOĞRUL Emniyet umum müdür muavinliğinde yeni tayinler Ankara 13 (Telefonla) Enıniyet Uırıum Müdür muavinliğine Ankara Polis Enstitüsü Müdürü Melımed Ali Aydıncı ve Enstitü Müdürlüğüne iklnci daire reisi Şevket Ozanalp, birinci daire reisliğine Nüfus Umum Uzak gemilerlmizle deniz kuweüerln e Müdür muavini Halil Pekin. ikincl daire reisliğine Üçüncü Umumî Mü mensub refakat gemi'erimiz az kayıblafettişlik yabancı işler müiürü Sırrı ra uğramıştır. İnsan kayıblanmız pek a?.dır. tayin edilmişlerdir. Zehra karanlıkta kısılmış gözlerle kalbi çarparak bu gölgeye yabancı bi. rine bakar gibi baktı. Kocasıru tanımış. tı ve şimdi yarı aralık gözlerinin ara. sından onu tetkik ederken karmakarışık tahminler, düşüncelerle kaıası adeta uyusuyordu. «Eğer bilse diye, düşündü. Eğer şu mektubu bilse!.> sonra cnasıl her şeyi ondan sakhyabilmişler!, diye, düşündü. «O kadın!» Nihalin, hayalin. deki yüzü şimdi şeytani bir mana ile gülumsıyordu. Onu evvelce tanımış gi. b: vuzuhla görüycTdu. Güzel gözlerinde. ki müstehzi manayı terkedecek kadar bu kadını kuvvetle tsaavvıu: eaebihyor. du. Ceîâl Tahsin ağır adımlarla odanm ortebina doğru ilerlerken Zehra uyanlk olduğunu belli etmemek için gozlerini d ha sıkı yumrtu. Ne müthış kadm! di. ye. tekrar düşündü. Bir başka adamla münasebette bulunmuş, bir çocuğu olmuş ve şimdi o çocukl. kalbinde birden. bire öyle garib bir ağrı nissptti ki elıni goğsüne göturüp arzusunu güçlükle yen. di Bu adeta maddi bir acıya benziyor. du." Mektubu satır satır hatırladı. Besit bır mektub ohnakla beraber o bir kaç satırdaki ağır, acı, felâltet ve ölüm ha. vasını kuvvetle hissediyordu. Sonra tek. rar gözJerıni aralıyarak koe3sım seyre kcyuldu. Hayreüe onun hiç bfr zaman kendısine bu kadar uzak gorünmemiş ol. Huğunu anladı. Sankı odada bir yabancı ^olaşıyor gibi onu biraz tecessüs ve me. . akla yeni gördüğü bir adama bakar .bi seyrediyordu, Hırvat askerleri nerelerde kalacak? Zagreb 13 (T.P.) Hırvat Baş^'ekL li Mandiç, basm mümessillerine verdigi demeçte, düşman propagandası tarafından Hırvat askerlerinin mem. Ieket haricinde kullanıIdıŞma dalr yayılan haberlerln aslı olmadıcmı ve Hırvat kıt'aJarmm münhasıran Hırvat eyaletlerinde vazife gördüklel rini beyan etmlştlr. Bursada yeni tifüs vak'aları Bursa (Hususî) Son günlsrde vilâyet merkezinde yeni lekeli humma vak'aları görülmüştür. Sıhhiye Müdürü Dr. Ali Kcmal Sargutten aldığım malumata göre; bunlardan 4 ü iyiîesmiştir. 2 si tedavj altındadır. Hastalar; hastaneye kaldırılmışlardır. Gsreken slhhî tedbirler almmıştır. Hususî crmatörlere könr.ür navlunundan başka bir de Mıntaltı navlunu verilmektedir. Bunu da tetkik edelim. İstanbuldan İskenderuna ve İzmire gln armatör ger.ileri, dönüş seferlerin. de. Devlet Deniz Yolları hesabına çabşmcktadır. Merîyette bulunan kararnameye göre. 6 mıntaka itibar edilen Mer. sin İstanbul seferlerinde, 4000 tonluk ve daha büyük gemiler lçln, beher hamule tonası başma 435 kuruş navlun tak. dir efiilmektedir. Bu navluna göre, meselâ 6000 hamule tonluk bir geaü için, armatöre 21.500 lira ödenmektedir. Bu gemiye Mersinden \Teya İskenderundan balyalı pamuk jüklendiğini farzedelim. Böyle bir gemi. 2500 ton pnmuk yükliyebileceğinden beher tonu, Devlet Denlz Yo^an naviun tarifesine göre, 129,000 iirahk bir navluna hak kazanlr. Fakat. geminin bu seferi, Devlet Deniz Yolları İdsresine tahsis edilmiş oldugundnn ha. r.ıule sahibi, yani tüccar bu 129,000 lirayı Devlet Deniz Yollarına öder. Devlet Deniz Yollan İdaresi ise. her türlü masrafları çeken çemi sahibine yalnız 26,100 lira verir. Deniz Yollarının bu sefer İçin yaptığı masraf, geminin harb sisortası primi, acenta ücreti ve bir de tahmil ve trhliye İçin çallşan amelenin günd<?lik. lerinden ibarettir. Harb sigortasmm primi 3.700 liradır. Öteki masrafları da en cok 5CO0 lira kabul edersek hepsi S700 ! ra tutar. Böylece Devlet Deniz Yollan İdaresinin gemi sahibine verdiği Baştarafı 1 inct iah.i[ede navlunla öteki masraflan, yuvarlak he. ssb 35.000 lirayı geçmez ve İdarenin bu turdukları veyahud Farnsız memurlarma seferden temin ettiği saü ka'zanc 94,000 aid olan hiçbir ev yoktur ki tecavüze uğ. liradır. ramamış bulunsun. Bu evlerin hepsi ya yakılmış veyahud yağma edilmiştr. HüAsıl gemi sahibinin 26,000 lira alıp da kumetkonağıbugünhalk'tamfmdanhüDeniz Yolları İdaresinin zahmetsizce cum ediierek zaptedümiş ve sonra da ya. 94 000 lira alması hangi mantığa, hangi k'lmıştır. Yeni hükumet şefi Edde dünticaret kanununa sığar? Bu mıntaka sedenberi evinden dışarl çıkma mıştır. Lübferlerindeki navlun taksiminin çok haknan nazırlan arasmda tevkif edilmemiş sız olduğu meydandadır. Gerçi bu seferolan bir tek nazır Mecid Arliyandır. Bu ler, Devlet Deniz Yollarının İnhisarı dazat Harbiye Nazırı olup kütlet halinde hilindedir. Fakat Devlet Deniz Yolları yapılan tevkifat esnasında kaçmış bulu. kendi gemilerile başaramadığı bu seferler icin. armatör gemüerini kullanlrken nıyordu. Zannolunduğuna göre bu nazır aslan payını kendisinin alması doğru şimdi İsyan hareketini İdare etrr.ektedir. mudur? 26.000 lira nerede. 94,000 lira nerede? nüyordu. Yeşil, çiğ dolu çayırları, ufuk. la toprağm birleştiği yerdeki o kalın çizgiyi, ağaçları, yapraklarla oynıyan rüzgârı özıemişt:. Hepsınden daha kuv. vetli, kabarmış, esrner hayat ve bereket dolu toprak gözünün önünde canlanıyor. du. Belin altmda toprağın yarılıp yer yer çatlıyarak birdenbire nemli, daha koyu içinin etrafa sajılışmı tahayyül ediyordu. Fakat mektub oradaydı. Hâlâ göğsünde duruyor, kımlldadıkça yalnız kendisinin duyabileceği hafif hışırtılar çık=»rıyordu. Onu ne yapması lâzım geldiğini dü. şündüğü esnada kapı açıldı. Örtüleri çıplak vücudüne çekip başlnı çevirince orada Madam Vera'yı gördü. Kadın ayakta duruyor, sabit bakışlarla kenddsi. ne bakıyordu. Halinde şayanı hayret bir değişiklik vardı. Yüzünjn adaleleri gevşemiş, çenesi biraz aşağıya doğru sark. mıştı. Zehraya kocaman gövdesi üzerinde başı ufalmlş gibi geldi. Her zaman kınşıksız olan siyah elbisesi bile yer yer kıvrımlar, buruşmalar ıçindeydi. Bu bel. ki yüzü gibi o dimd.k vücudünün de gevşemis. sarkmış olmasından İleri geiiyordu. Zehra resimdeki o genç çocuğun hayata güîümsiyen sanşm başml hatır. ladı.... Şimdi onun çok ıztırab çekmiş ve hâlâ çekmekte olduğunu biliyordu. Eğer her zaman o kadar soğuk, U7ak hattâ düşman hareket etmişse bunu kederini gizlemek. ıztırabını lâyık ol. mıyan kimselere göstermekten sakm. mak için yapmış olmalıydı. Zehra ona ük zamanlar duyduğu nefreti unutmuş. Bu vaziyeti önlemek ve Şİep filomuzM harab ve yok olmaktan kurtannak icin almması lâzım gelen tedbirler, hulâsaten şunlardır: 1 Kömür navlunlan en at yüzde 75 artırılmahtilr; (bu nrtış kömürün ki. losunu yalnız 8 para artırncaktır) 2 Gemi tamirine lüzumlu demır mal zeme, Deniz Yollanna verilen fiitlar üzerinden armatörlere de verilmelidir; 3 Mıntaka navlunlarınm büyük kârı Denlz Yollan İdares'ine değil, gemî sahiblerine verilmeli, Doniz Yollan yüzde 1520 nisbetinde makul bir kâr almalıdır; 4 Akdeniede olduğu gibi Karrderdz. de de harb sigortası esssı kabul edilmelidlr; 5 Gemi sigorta primleri blr miktar İndlrUmelidlr; 6 Millî Korunrr.a kanununun 36 n a maddeslnin hükmü kaldırılmalıdır; 7 Gerek bugün, s»erek harb sonrası için, hükumet armatörlerl himaye etmeSigorta primleri: lidir. Bu tedbirler alınmadlkça. Türk şilep Mevcud şileplerin ekserisi 40 yaşmdan yukarı oldukları için, sigorta primleri filosu. bir kaç yıl sonra yok olmağa yüzde 10.12 tutmaktadır. Bu yüzden ar mahkumdur. matörler gemilerkıi, kıymetlerinden çok ABİDİN DAV'ER Lübnaıtiaki kanpklık isyan şeküni aliı beri Lübnanda kendini göstermiş olan sıyasî buhranın ehemmiyeti aza.lmamış, bilâkis artmıştır. Bu^ün bur.ım bir isyan mahiyetinl aldıgı bildirllraektedir. Bu buhranın Suriye ve Lübnandakl JFransız amkalarını tasfiyeye kadar varacağı enlasllmpktadır Londranın noktai nazan Tullerden süzülen hafif aydınlık ism. de adamm ihtıyatlı adımlarla karanlıkta dolaştığını, soyunduğunu görüyordu. Yatağa gırmek için ilerlediği zaman gay ri ihuyarî oldjğu yerde tekrar büzüldü, toparlandı. Burnuna hafif bir alkol ko. kusu çarptı. Celâl Tahsınin bır şeyler mırıldandığını duyar gibi oldu. Onun yaklaşmasından korkarak bekledı. Hayir. Kccası yatağın bir köşesinde uzanmış, ROMAN : 40 arkasını dönmüştü. Bır iki kere oksürdu. Ayaklarını gererek örtülerın içine yer. ihtirastı. Genc vücudü o asabi, telâşiı leşti ve der.n bir iç çekişten sonra ha. ellerin arasında pek çabuk zevkle sar. reketsız kaldı. hoş oluyor, karanlıkta yanmdaki er. Zehra uyanık olduğunu belli etmekten keği unutarak yalnız eller, dudaklar, ha. korktuğu için hep öyle gayrı muntazaın reketler tasavvur ederek kendiai bir hafif nefesler alarak harekeısiz duru. rüyadaymış gibi bırakıyordu. Fakat son. müthişti. yordu. Kocasının nefeilerini kuvvetlı radan hakikat çok daha ve muntazm duydu^u zaman kımııdaya. Celâl Tahsinin kollarından her kurtulu. büdi. Ayaklarını uzattı. Göğsünde hı. şunda kendini biraz daha yalnız, biraz şırdayan mektubu korku ile tutarak daha ümidsiz ve bedbaht hissediyor, ona arkasını dondü. Bu hareketi yaparken her zamandan daha yabancı, uzak oldu. ayaklarına kocasının henüz tamamilâ ğunu anlıyordu. îiinmamıs ıllk ayakltirı değnıışti. ürpe. Yavaşça içhıi çekerek başmı yasdıkla. rerek ayaklarını çekti, son zamanlarda ra gömdu. Uyumak istiyordu. Hareketli, Celâl Tahsin ne zaman yaklaşsa hep ycrucu bir gün geçirmiş insanların yor. ıçinde bu garıb ırlulişi, çekilişi duyn'.ağa gunluğuna benzer bir yorgunluk için. başlamışti. Vücudü kaskatı kesilıyor, deydi. Ah uyuyabilsem diye. mlrıldandı. bütün adalelermın isyanla gerıldigını O rüyasız, sakin genc kızılk uykularmı hissediyordu. Tabıi görünmek, uzanan hatırlıyarak. içini çekti. Son zamanlarkollara kendini bırakmak için gayret da ağzmın köşesine yerleşmeğe başlı. sarfetır.esi lâzım geliyordu. Fakat scn. yan o aeı kıvnm yüzünde belirdi. Uzun ra derısınin üzerınde dola>an sıcak a. zaraar. elı göğsünde orada, geceliğinin vuçlar, ateşli. arzulu dudaklar, karanlık altında saklı olan mektubun üzerinde, içinde sanki fcazı hisleri uyutup bazıla. gözleri karşıda hafif bir aydmlığm sü. rıra uyandırır gibi oluyordu, Uyuşan. zülrr.ekte olduğu pencerede öyle uyanık kafa ve kalb olmalıydı, uyanansa arzu ve hareketsiz kaldı. Gecenin geç saatinde oauşu Yazan: nihayet bitab yorgun uyuyabildi. 2 Ertesi gün sabah kocası gittikten son. ra genç kadm her zarr.an yaptığı gibi bir müddet yatakta kaldı Tülleri çekmış, pencereyi açmıştı. Serm bır rüzgâr esi. yordu. Oda çiğ ışıkların altmda daha renkli, daha aydınlık fakat her zaman. kinden sevimsizdi, güneş eşyaların renklermi kuvvetle belirhyor, odaya fazla süslü, mübalâğalı bir ihtişam ve. riyordu. Bu sinemalarda, ilk anda hay. ran olıınan scnra sert Koşeleri. fazla oymaları, mübalâğalı sivrilişleri ile mu. kavva olduğunu hissettirerek, birden. bire gülünç görünen dekorlara benziyor. du. Ipek beyaz halı, ışığın altında çiğ çiğ parlıyor, aynalar keskin parıltıları ile gozleri yoruyor. tavandaki yağlı boya resimler göze itinalı parlak çıkartmalar halinde görünüyordu. Zehra loş ağır havalarda nasıl dışarısmı unutup bu o. dada hapsedılmiş gibi eşyalarla, ayna. larla hattâ tavandaki resımlerle kendmi çevrilmiş görüyorsa, şimdi de ayduılıkta odayı unutuyor, yalnu dışarısını düşü. Londra 13 (L.F.S.) İngiliz matbUatı ve siyasî mahfilleri Lübnan hâdise. sini şöyle tefsir ediyorlar: Lübnan hâdiseleri İngiliz hükumeti. nin naznrında vahim bir mesele teşkil etmektedir. Lübnanlılarla Fransızlar arasında çıkan bu anlaşmazhk garb miL. letleri üzerinde derin ve fena bir tesir Buhran ne netice doğurabilir Ankara 13 (R.G.) Bir kaç günd«n bırakmıştır. C e z a y i r d e müzakereler b a ş l a d ı tu. Şimdi yalnız acıyordu. Kadının Cezayir 13 (a.a.) Reuter: Şimai Afne istediğini henüz bilmiyordu. Belki rîkadaki İngiliz Devlet Nazın Mr. Hahâlâ geceyi düşünmekteydi. Fakat Zeh. rold Macmillian kendisine verilen talira her şeyi affetmeğe, hattâ teselliye mat aereğince Fransız kurtuluş komitev hazırdı. Bir şey soylemış olmak için si mümessüi Hariciye komiseri M. Ren6 yumuşak bir tavırla: gli İle müzakerelere başlamıştır. Kahvaltımı içerde yapacağım de. Mr. Macnillian Massiglİ'ye Lübnan meselesınde İngiliz görüşünü mufassal bir şedi. Kadın mütereddid bir iki adım attı. kilde bildirmiştir. Öğrenildiğine göre. bu İn^iliz teşebbüYorgun acı bir bakışla: Hayır onun içjn değil dedi. Size sü. Lübnan buhranmın İngiliz harb stratejisinin âcil icabatma uygua bir şekilde başka birşey soylemek istiyorum. Cevab beklemeden telâşla devam hrlledilmesi etrafmHa top'aniiak'tadır. Gene burada sanıldlğ.ına göre Fransa. etti: Dün gece geçen şey için Size nm Lübnan komiseri Je3n Helleu vaz:yekarşı terbiyesizce hareket ettığımı bi. te hâkim değildir. I.Tüzıkerelere General lıyorum. Beni affetmelisiniz. Birdenbi. Cr.troux da İştirak etmektedir. Cat~ re sizi karşımda görünce fena oldum. rcux yakında Lübnana giderek Halleu ötekiler gibi sizin de kızmamzdan. si. ile görüştüken sonra Cezayire döneceknirlenmenizden, alay etmenızden kork tiı. Kendisi bugün Fransız kurtuluş korrite?me giderek vaziyet hakkmda nıütum. Fakat, siz.. Derin bir nefes alarak biran durak. zakerclprde bnlmTii)?tıır. Catroux Nahas Paşa ile lamıştı. Sonra gozlerini yere indirerek alçalan bir sesle: görü^ecek Sizin onlara benzemediemizi an Vichy 13 (TP.< Kanireden alman lıyorum dedi. Bana acıdınlz, benim haberlere gore. Lübnan için tam salâhi;niçin ağladığımı anladıuız. Bu evde yetlcrı beraberinde göîürecek. olan Ge". ilk defa derdimden anlıyan biri çıktı. nera) Catroux Kahireden geçtrnen Mı. O sizsiniz.. sır B"şvekili Nahas Pasayı ziyare» edip Zoh; a" dnğrularak biraz heypcanlı: Lübnandaki vaziyet hakkmda koniisile Keşke bunu evvelden bilseydim görüşecektir. dedi. Bilmediğim için size zaman za. man kızdığım oluyordu. Fakat o resmi Niksarda hasarcız zelzrleler gördükten ve cnun çocuğunuz olduğu. Niksar 13 <a.a.) Bu^ün saat 8 de nu anladıktan sonra mesele hafifçe ve saat 12 45 te 7 saniye sü^ ^ • ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ • ^ ^ ^ * (Arkası var) len şiddetü surorte yeı sarsıntılan olmustur. Hasar yoitur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle