17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURlYET rÖros 1942 Asherî vaziyet Şimali Katkasyada maddî imkân k<ümaz. Bunun sebebi, yu bıından doğmaktadır Son hububat alımı karannm tatbikına karıda söylediğim gibi Timoçenko ordu. Mihverin bu gidişle Sovyet Rusyayı ları grupunun cenub kanadmın bir ay. bu yıl mağtub edebilmesi için ilkkânuna dair tahmin talimatnamesi Heyeti Vedanberi süregelcn müteaddid muhare kadar elde kalmış olan dört ay zarfında kılenin tasdikına iktiran ederek Resmi Gazetede intişar etmiştir. Karara göre: beierde tamamile bozulmuş, dağılmış ve Rıısyada şunları yapabilmesi lâzundlr: Belediyesı olan şehir ve kasabalaıa bir çok parçaları sarılarak mahv ve esir 1 Stalingradı z3pt veya tecrid etbağh ekım sahalan için beş mümessıl, edilmiş olmasından ileri gcliyor. tikten sonra Moskovayı bilhassa cenub Almanlar, her ne kadar şu ilk büyük ve cenub doğudan. ayni zamanda batı mulıtarhklardan ıse ihtiyar heyetlerj tparruz ayında sararak imha ettikleri ve şimalden sararak raptetmek ve çev tahmin heyeti vazıfelerinı de gorürler Rus kıt'alarından ancak pek az bahset resindeki Sovyet ordularını bozup imha ve bu heyellere de borçlandırma h e . yeti reisi başkanhk eder. mis ve aldıklan esir, top ve tank sayıla. cylemek. Talimatnamede vılâyetlere gönderilen rını henüz bildirmemiş iseler de Timo2 Ayni hareketi Fin ordularilc LeA. B. C. cedvellerinin bu heyetier taraçcnko ordular grupunun sol kanadım ninçradda yapmak. fmdan ne suretle doldurulacağına daır teşkil eden kuvvetlerin çoğunun mahv 3 Astragan (Ejderhan), Batum ve ve esir edüdikleri ve bunların top, tank Bakuya kadar şimal ve cenub Kafkas ahkâm konmuştur. Doldurulacak bu cedvcller Ankarada İstatistık Umunı vesair silâhlarınm çoğunun ellerinden yayı 7apt ve istilâ eylemek. Mudurluğur.e vılâyetler tarafmdan gon. alındıkları muhakkakhr. 4 Hazar ve Buz denizleri ara«ında derilecektır. Asağı Dondan Stalingrad . Novoros l'ral . Orta VolgaKama'YV.ialkaŞimalî Her çıftçı ocağı işletmesinde çalıştırı. sisk demiryoluna yıldırım hızile atlıyan Dwina nehirleri hattma kadar doğuya !an kuvvet ve vasıtalar ve bunlarla bir Mihver zırhlı, serî \e piyade kuvvetleri ilerlemek. ekim yılı içinde kışlık ve yazlık olarak nin amansız takibi şimdi Kuban nehri. 5 Rusyanın daha çabuk yıkı'ması ne doğru devam etmektedir. Bununla için Japonyanm da dojhı Asya eyaletle ekılen sahalar malum olduktan sonra beraber Sovyet ardcıları hâlâ şurada ve rine girerek kabil olabilcîiği kadar batıya rr.ahsu'un olgun hale geldığı ve her turBu Daruşşifa kadrosu hakkında Fatih lu tehhkeden kurtuluşundan sonra haburada muvakkat şiddetli mukavemet doğru ilerlemesi icab etmektedir. sılat miktarını, tarlalarda ve ayakta vakıflan çok mühim malumat vermekler gdsteriyor ve Almanlar bu mukaveBu suretle bu yıl Rusyanın bütün as. tedir. Tarihlerimız de hastanenin azamemetlerden istifade ederek bunlan yan ve kerî teskilâtile bera^er bütün Slav nü kendi mes'ulıyctleri altında tahmin yap tinden bahsedıyor. Hatta Evlıya Çelebi mak suretıle her çiftçi ocağımn 4 nugeıilerden sarıyorlar. fus ve harb sanayiinin onda sekizi eldcn marah (mahsul olgun hale geldiği za. Darüşşifanın 80 kubbesi olduğunu Don nehri dirseğinde Almanlar, Ka rıkmıs olur. Bütün Rus sanayiinin ya. Celâl zade âli kilerler, man tarlalarda yapılan tahmin) adındaki söylüyor. laçta düşmanın mukavcmetlerini kıra pamadığı ve yetistiremediği teslih ve cedvele gene her çiftçi aile reıslerinin matbahlar, hamam ve camekândan bahrak bir kaç yüz tank tahrib ettiklerini teçhiz i^ini l'ral d?ğları gerilerindeki isirnleri hizasına elde edilecek tahmmi, seder. Belki bu binalarla kubbeleri bu ve Sovyetlerden bir köprübaşı mevkiini bazı kombinaların basarabilcceğini dümahsul çeşidlerini kilo olarak gösteril. kadarl bulmuştur. Başvekâiet arşivinde zapfetliklcrini söylüyorlarsa da bu so •=ünmek mantıksız olur.. Batıdaki fabri. mek suretile doldurulacaktır. Cedveller çlkan ellıye yakln vesikada tesis günuııcunun yerini büdirmiyorlar. Görii. kalann bir yıldanberi Urala tasındıkiki nüsha olarak biri köy heyetlerinde nunden indiras bulduğu XIX uncu aslr lüyor ki, büyük Dpn dirseğinde vaziyet lan Iıskkındaki rivayetler de daha 7İ. kalacak ve diğeri idare âmirlerine veri ortalarına kadar gorduğü hizmetleri sıhenüz aşağı Don'da olduğu gibi geniş yade bir masala benzer. Bundan ba«ka leccktır. Bu cedveller borçlandırma he rahyor. Hastanenin çalışma faaliyetine ve lıızlı bir inkişaf alamamıştır. Ukrayna. Donetz, Don, Kuban ve Kaf yetleri tarafından tetkik edilerek her dair son zamanlarda bir çok neşriyatta Burada IVIihverin hedefi, ev\'elce yaz. kasyayı kaybetmekle, Sovyet Rusya. aile ıeısine borçlandığı miktarı gösteren bulunduk. Tarıhi bilgılerimizln inkişaf etmekte olduğunu söyüyebilirim. dığım gibi, Stalingrad'ın zaptı kolay ve yalnız demiryollarmın, büyük sanayii. birer matbu kâğıd verilecektir. serî mümkün olamadığı takdirde lıiç nin vc petrnllannm çoğunıı ('e6i'. ayni Bu arada Daruşşifa binası bizi çok Heyetlerce tespit ve tahmin işlerinin olmazsa tecridîdir. Stalingradı şimalî zamanda buğday ve her tiirlü zahirc duşundurdü ve senelerle üzerinde durKafkasyaya bağlıyan StaliııgradSalsk. alanlannm da baslıcaiannı eldcn cıkar. yapılma mevsimlerinde vali ve kayma. duk. Yerinde incelemeler yaptık. Eski Tichcryeskaya dcmiryolunun Proletars. mış olur. O. Türkistanda daha 7İyade kamiar ve nahiye müdürleri ve bizzat gravurlerde bu cilıeti aydlnlatacak bir İz kaja'dan Tichoryeskaya'ya kadar olan pamuk ziraatini ürettiği icin simdj bu veyahud tayin edecckleri memurlarla bulabilir miyiz diye uğraşük. Nihayet kısmı şimdi Mihver kıt'alannm eline nun cozası olarak yiyecek bulmakta işlerin zamanında ve doğru olarak gö Paspatlnın vaktile içine demircilerin isrulmesini dolaşmak suretile sıkı bir mugeçmistir. Bu scbcble Stalingrad'a şi büyük güçlüklere iıpnyaeaktır. rakahe altında tutacakjardır. Teftişe çı kânl hasebile Demirciler camii diye meşnıalî Kafkasyadan bu demiryolile ar'.ık II. E. ERKtLET kacak memurlar teftişte bulunduklan hur olan Daruşşifa içinde bir yerin de ne petrol, ne çimento ve ne de sair müddet için kanuni harcirahlarını Top resmini bulduk. Mevcud plânlarda bu sa bir şcy gclemez. Stalingrad'ın Volga haya aıd kısımlar bızi bir türlü Darüşşiîzmit çevresindeki çok çocuk rak Ofisinden alacaklardır. Ejdcrhan . Hazar muvasala yolu da Alfanın şekli ve durumu hakkında aydln942 yılı hububat mahsulünün borçlan. nıan bombardıman uçaklarının gece vc lu ailelere mükâfat verildi Jatamadı. Bızım çok faal ve isabetii gödınlrr.asma ve satın alınmasına dair tagündüz tesiri altındadır. İzmit (Husus! muhabirimizden) limatname de tasdıka iktiran etmiştir. rüşlü mimarımız Sedad Çetintaş bir goSfalingrad'm Kafkasya ve Hazar demir Sıhhat Vekâleti, şehrimizle vilâyet çevrüşmemiz esnasında: «O sahada sondaj. Bu talimatname ahkâmını tatbika valılcr vc su yollannm bu suretle kesilmeleri resinde bulunan 1300 çok çocuklu annelar yaparak Darüşşifanın yer altında kamemur edilmiştir. Moskuvanm petrolsuz kalması demektir. ye para mükâfatı göndermlştir. Sıhhat lan duvar bakiyelennden hiç olmazsa Ycni kararlarla memlekette 942 yılı Gerçi Hazarın şimal bblgelerinde Orsk'a müdürlüğü bu mükâfatı annelere tevzi vaziyetmi anhyabiliriz> dedi. zarfında istıhsal edılen buğday, çavdar, kadar perol varsa da sadece bunların etmeğe başlarmştır. Buna sevmdim. Azçok diğer binalamahlut, mısır, arpa, yulaf ve akdarı bütün Moskava ve Loningrad bölgclerine Sene sonunda mükâfat almamış h'.ç mahsulleri tahmin esasına göre muhtelıf rm durumu Kulliyenin tam mahiyetini kâfi gelemiyeceği aşikârdır. Stalingradm bir anne kalmıyacaktır. nispetler dahilinde devletçe satın alınır ortaya koymakla beraber hayalim seneve borçlandırılmıyan kısım da müstah lerce hep Darüşşifanın durumu ile meşgul oldu diyebılirim. Dunyanln en büsile serbest bırakılır. Borçlandırılacak miktarlar evvelce yuk ve İstanbulun ilk universıtesi olan yazıldığı gibi yüzde yirmi beş, yüzde o Daruşşifa sahasının sokaklara ayrılanık bir daha orada eski şeklin ihyası mümtuz beş ve yüzde ellidir. Talebe kaydı çarşamba ve pazardan başka hergün 10 dan 12 ye kadar Borçlandırma işlerinin ne suretle yapı kün olamlyacak bir mahallcnin teşekkül yapılmak+adır. Orta mekteb mezunu, 18 vaşını bitirrriş, 25 yaşını geçmelacağı, alım teşküâtına nakil ve teslim etmiş bulunması Daıuşşıfanın vaziyetini miş, Türkiye tebaasından bayanlar hüviyet ve okul şehadetnamelerile ve hububatın vilâyetlere göre teslim bize bilhassa tespit ettirmek zaruretini gelmeleri. müddetleri buğday ve diğer hububatın veriyordu. Don böîgesinden bozularak çekilmekte olan Sovyet kuvvetlerinin Kuban nehrini müdafaa edebilecekleri pek umulamaz Bu husustaki talimat(Baştarafı 1 Inci sahifede» zapt veya garbındaki ehemmiyet işte name yürürlüğe girdi Hnbubat tahıtıin heyctleri Sefiir haberleri Tarihî • Ilmi tetkihler IHEM NALINA MIHINA] Yeni der.iz subaylarımız Istanbulun 500 sene evvel Fatihin başkanlığı altında Turkler tarafından zaptolunmasl butün dünyayl yeni bir devreye soktuğu gibi Istanbulu da fethın hemen arkasından buyük bir KuUij e (universite; ye kavuşturarak en buyuk ılmî meıkezlerınden bıri halıne geîırmıştir. Nihayet fetihten 13 sene sonra şimdıki yerlnde 16 buyük medresesi, camıı, tabhanesı, imareü, daı uzzlyafesi, ha mamlarl, muvakkıtiıane, ılk mekteb ve kütübhanelerile ve bilhassa Darüşşifasile bu Kullıye düzulmuş ve 13 sene müteferrık yerlerde, Zeyrekte Paniokrator Manastiu odalarmda, Ayasofya odalarlnda faaliyet gösteren âıimler buraya toplanmıştı. Caminın onune tesaduf eden Kullıye bahçesınin solundaki adada elân tabhane ve imaretin bir kısml ve bir de vaktıle asKeri ruştlye olarak yapılan cılğer bına vardır. Sağ taraflndaki adada b:rb;rıne ve camıe muvazı uç sokukla bolunmuş geniş ve dort koşe geniş yerde dl Daruşşifa kurulmuştur. Fatih Darüşşifasınm ânı nasıl bulundu? Yazan: Prof. Di. Süheyİ Ünver azetemizln Mersin mohablri, Deniz Harb Okulunu bitire. rek donanmaya iltihak eden jenc subaylara törenle diplomalannm verıldiğini bildirdi. Bu torende Deniz Harb Oknlunnn 166 ncı yıldönümü de kntlandı. Deniz Harb Okuln, Heybelidekl füzel yuvasında iken onun hiç bir torenini kaçırmazdım. Umur Beyin, Barbarosun, Turgudun, Pirî Reisin torunlannı görmek, onlarla yakından temas etmek benim için, büyük bir zevkti. Beyaz uniformalannın içinde, beyaı bir yelkenU gibi çevifc ve cevval dolaşan bu genclerde, Türk denizcUifinin istikbalini gorür. dum. Harb fırtması, onlan, bir denizcilik okulu için dünyamn belki en güzel ve münasib yeri olan, yeşil, serin ve sakin Heybeliadadan alıp sıcak, rutobetli, sulan tuzlu ve denizi dalgalı Mersine göturdü. Dünya banşa kavu^tugn zaman, biz de denizci yavrulanmıza kavuşmak ümidile bekliyor ve onlarla uzaktan alâkadar oluyoruz. Rutubet, sıcak, fırtına, sogruk, sis, tipl denizcinin dalma gögüs germek mecburiyetinde bnlunduğu tabiî şartlar olduğu için, gene denizcilerimiz Mersinde de, ögrenmek ve yetişmekten ibaret olan vazifelerini sevgi ile, fedakârlıkla yapıyor ve Turk denizciliğinin şerefli tarihi. ne lâyık subaylar olmafa çalışıyorlar. Harb Okulunnn, her yıl yeni bir sınıf subay yetiştikçe, üzerine gümuş bir çivi çakılan bir hatıra kütügü vardır. Deniı Harb Okulunun da, her yıl, bir sınıf diploma aldıkça bir bakla daha takılan arihî bir linciri vardır. Bu zincire, 1 ğııstos giinu 166 ncı baklası vurulmuş • böylece bu irfan ve kahramanlık yure dnnan bir buçuk asn geçen hayatım temsil eden bu hatıra zincir biraz daha uzamıştır. Harbiyenin kütüğü de, Heybelinln inciri de, Turk milleti gibi ebedî bir h a . ata mazhardırlar. Her iki okul da yeni meyvalar verdikçe birinin kütuğü b'iyuyecek, ötekinin zinciri uzayıp gidecektir. Fatih Darüşşifasınm yeni bulnnan plânından, Profesör Dr. Süheyİ Ünverin bizzat çıkardığı kopya Hastabakıcılık Okıılıı ISTANBUL ve TAŞRADA AMERİKAN HASTANESİ • Kitabeılar9 Gazeteeiler * ve bilumum gazeteler bayilerine mahsus N ü HİM SIGNAL: Badema: Almanca günlük gazeteler, haftalık resimli harb mecmualan, kadm ve moda mecmualan ALMANCA, İTALYANCA, FRANS1ZCA İNGİLİZCE ve RUMCA. İLÂN Gazete ve ,mecmuaiannı, teslim şartlarını ve fiat llstelerini ancak aşağıdakl Türkiye için umumî bayiinden tedarik ve temin edebilirsiniz: Umumî bayii: J 0 H A N N BAYER ESKİ GÜMRÜK SOKAK No. 38, GALATA İSTANBUL • M B H ^ ^ ^ ^ H ^ H M Posta kutusu: 1580 M M H H M H H KUNDURACILARA va?ıfları hakkında talimatnamede uzun ahkâm vardır. Talimatnamede yazılı müddetler zarfında alım teşküâtına teslim edilmiyen hububat bu müddctlerin bittiği tarıhi takıb eden günden itibaren 20 gün daha 16 ncı maddedeki vasıflar dahilinde a. şağıda yazılı tenzılâth fiatlarla alım teşkiiâtı tarafından mübayaa olunur. Tenzilâtlı alım fiatları buğday 10 kuruş, çavdar 7,5, mahlut 8, arpa 7,5, her nevi mısır 8, yulaf 7,5, akdan 7,5 kuruştur. Bundan başka hasad hükümleri ve kontrol heyetlerinin vazifeleri hakkında ta. limatnameye ahkâm konmuştur. Diğer bazı maddelere göre hakikî ve hükmî şahısların mübayaalarmın nasıl yapılacağı ve ne suretle kontrol edileceği hakkında ahkâm vardır. Borçlandırma yolile satın alınan hububatın her nerede olursa olsun mübayaası borsa kaydma ve rüsumuna tâbi değildir. PLAK MANTAR BALIK marka plâk mantarlar yüksek kaliteli ve ucuzdur. Tecrübe ediniz. Satış için Tel: 42214 Tasra acentalığı için 1318 posta kutusuna vazınız. Q n a , sanki zavallıyı takib ediyormu. ] şum gibi sık sık rasgeliyorum. Beni gorünce, yüzüne gölgeler yağıyor ve anlıyordum ki, içi kararıyordu. Derhal kalsbalığı siper ediyor, bana n üvazi bir noktaya yaklaşırken hızla geçiyor, yahud da aralık bir sokağa sapıj ordu. Bu hal beni cidden meraklandırıyordu. Ne yanmıştım ona ben?. Hiç!. Biz, çocukluk ve mahalle arkadaşıydık. Hem de bır'cirinden ayrılmıyan iki arkadaş. O vakıtlerde de kafası, gene böyle büj üktü. Şimdi boynu bir armud sapı gibi incelmiş, vücudü de çokmüş gözüküyor. Bayukluğünü artıran kafası ise, boynana sonradan takılmış gibi. Sağa, sola. ileriye, geriye sallayıp duruyor. Bacaklarjnda. aç bir insanın çarpıhşı ve senc'eıej.şmı sezıyorsunuz. Sanki yurumüyor, gorünmez bir mihverin etrafmda hem yalpalıyor, hem de ileri doğru sür jtleniyor. Yakalanan zengin dilenciler Dün zabıta tarafmdan yapılan tarama neticesinde 8 dilcnci yakalanmıştır. Bunlardan Reeeb kızı Fatmamn iizerinde 7 altm lira bulunmuştur. Fatma, evlnde aynca bir kaç bin lirası olduğunu da söylemiş'ir. kubbeleri, kemerleri çatlıyor ve bazl duvarlar iğrıliyor. Kur^unlan kayboluyor veyahud rüzgârlar kopararak sürüklüyor. O zaman kurşun hlrslzlarl olmamah ki 1239 (1823) senesine kadar tam 79 sene üzerinde durabilmiştir. Mütevelli Osman bir takrırle, çok ha. rab olan Darüşşifanın tamirmi mumkun gormiyerek yıktırllarak vakfln beyhude nıasraftan korunmaslnl ve enkazln ve yerinin parça parça satılmaslnı istiyor. Bu İ= hassa mimarı Ahmede 1239 (1843) senesinde havale oiunarak ya hali üzerine tamirini, yahud hana tahvil oiunarak inşası hususunda mahallinde tetkik ederek hangisi daha ehven olursa onun İcrcsl isteniyor. Sermimaranl hassa Mus tafa başta olmak üzere ayni sene vaklf kâtibi, Ruznamçeci Efendi, neccar kalfaları, duvarcı, hamamcl ve kurşuncu ustalarile giderek mahallen bir keşif yapllıyor. İşte buraya birini koyduğumuz iki plân hazırlanlyor. Birisinde hastanenin eski heyeti tespit edilmiştir. Diğerinde ayni esas üzerine yapllacak han için tadilâtl gösterir ikinci bir plân da çizilmişür. Her ikisi de renkli ve izahlıdlr ve mikyaslıdır. Bu çok dikkate şaİstanbul Üniversitesinin Fatih zama yan plânlara göre yerine 35 odalı bir han nma sid İlk 30 yılı tarihini yazmakla yapllabileceği izah olunuyorsa da esnaf meşgul olduğum şu dört senede ılk nok için yapllacak hanln mevki icabı işlemisan tarafımm Darüşşifa binası ve onun ycceği ve bir takım hamal ve rencberleanbtamıyacak olduğunu düşünmckte rin oturabileceği bir yer olması mahzuİdim. İşte öyle bir anımda, bu 400 sahi ru gösterilerek arsasının, veyahud mofelil notlarln son tashihlerini yapaıken lozlarile beraber ifraz olunan parçalarm Başvekâlet arşivimizin çallşkan müte satllarak evler yapllmasuıa müsaid olahasslslarlndan Bayan Adalet, Fatih da bileceği han için ihtiyar olunacak masrüçşifaslna aid üç mühim vesikanln bu^* mfların keşfile beraber takdim olunulunduğunu ve arasmda bir de Darüş=ifa yor. nm plânı çıktığlnl ve bunlan görmek üKeşifnameye göre Daruşşifa Fatihte zere fazıl müdür muavini Bay Salâhad. Atpazarl tarafındadır ve dört tarafl dudinîe beraber beni davet ettiklerini söy varla çevrilidir ve gene dört tarafında ledi. Ertesi gün oraya seVİncle gittim. yol vardır. Kârgir ve büyük bir binaHazlrladlkları vesikalarl gördüm. Da dır. Asıl methali Karadeniz tarafında rüşşifanln 1239 (1823) senesindeki plâ baş kurşunlu (Ali Tusi) medresesinin ninı karşımda görünce bir müddet göz dershanesi hizasına rashyor. Medrese lerime inanamadım. Burada şark misti tarzında murabba bir binadır. Bilâhare ğine vâklf birisinin bana naklettiği (Al camiye ahvil edilen büyük kubbeli yelah ilmini istiyene, parayı da istediğine mek salonunun sağ ve solunda üç büyük verir) sözünü düşündüm. İşte bunu bu salon, ortada şadırvan avlusu ve her iki labilçıek mahiyetini bilemediğimiz bir tarffta büyük kuvveli iki açık salon, açok sevki tabiilerin ve hüsnü talihin bir ralarlnda yan kapı ve merdiven, göstericilvesinden doğdu, dedim. Vesikalann len dehlizlerin yanlarmda birer, oda ve birer birer fotografını aldım ve aynca esas kaplnm sağ ve solunda ikişer oda renkli plânl da kopya ettim. Tetkik ettl ve kubbeli dört köşe büyük salonlar ğim vesikalar bana şunlan öğretti. Kı vardlr. Avlusunun etraflnda açık 16 saca yazayorum: Fatih Darüşşifası 1160 kubbe sıralanmıştlr. Plsn,ve dahilî teş^ (1747) zelzelesinde çok hasara uğruyor. kilât İtibarile mütenazın olduğu TabhaBu çok metin binanın büyük ve küçük heye çok tenzer taraflarl vardır. [ ayni vasatta irisan olacak, ayni mevsim veja yıllarda evlenecekler, askere gidecekler, yaşıyacak, ihtiyarlayıp göçeceklerdi. Halbuki ben, muhit, gömlek, şahsiyet değiştirmiştim. Bekiri bana düşman eden, işte bu olmuştu. Faydasızlığını bilmekle beraber, düşüncesinin yanlış olduğunu anlatmak için onu arıyordum. Tesadüf, tenha bir sckakta onu gene karşıma çıkardı. Sır. tmda bir küfe vardı. Seyyar sebzecılik yapıyordu. Beni görünce birdenbire durdu. Sonra küfesini kaldırıp şiddetle yere çarptı. İki elini yakasma götürdü, ger.e o kinli bakışlarla yüzüme baktı. Allah! Diye bağırdi ve başını sallıyarak geriye döndü, bir deli gibi kaybolup gitti. O kadar kızmıştı ki şu dakikada beni boğmağa, avazı çıktığı kadar bağırarak gırtlpğımı sıkmağa bile başvurabilirdi. Bir belediye memuru gözüktü, küfe ve teraziye yapıştı. Ben de durmuştum. Za. vailıya ceza verileceği muhakkaktı. Hiç olmazsa onu vereceküm. Bir müddet geçti. Bekir gözükmedi. Bslediye memu runa kartımı verdim Kendisini bulursanız ceza almayınız. Bunun ben tediye edeceğim. Yalnız bana adresini temin edin. Dedim ve ayrıldım. Aradan üç ay geçti. Belediye memuru, onun bir daha gözükmedığini söylüyor. Zavallı Bekiri hâlâ karşımda dimdık ve bağınrken gorüyorum. Sen adam oldun ya!, Sen adam oldun gayri ya!. Biz bu Daruşşifa esas binasmm iş bölDeniz snbaylıgı, dün de, güç, çok bilçl, melerini öğreniyoruz. Fakat dört duvar arasmda buyuk bahçede Darüşşifanın çok cesaret, çok tahammül, çok fedabugün bakiye birkaç ufak duvar parça kârhk istiyen bir mes!ekti; artık, buçün, ları bulunan ilişik binalan tespit edil büsbütün ilim, fen, teknik ve ihtisas işi, ayni zamanda da, kafa sağlamlıgı kamemıştir. dar, beden saftlamlıgı, nıh sa|laml<gi, Gene keşifnamede eski mermer söke feragat, fedakârlık ve kahramanlık isve kemerlı bir kapısı olduğunu, şadır tiyen bir meslek olmus.tur. van ve memşalara civardaki taksim yeDenizaltıcı, her daldıkça ölümle knrinden gelen su yolları olduğunu ve ni cak kucaga yaşıyan çelik sinirli, çelik hayet o zamanın rayicile burasınln vücudlü, çelik yürekli bir kahramandır. (102425) kuruşa hana tahvil olunabile Denizüstü gemiierindcki. güverte »e maceği hesab edıliyor, kine, bütün sınıflann da ne vazifeleri İki takrirle keyfiyet şu suretle İkinci daha kolay, ne hayatlan daha emindir. Mahmuda takdim olunuyor. Bunlarda: Onlar da, snyun yüıündeki düşmandan Darüşşifanın harab olup mimarbaşlnın başka, dalgalann içinde göze gdrünminoktai nazarı İzah oiunarak tamirımn •en veya göklerden ansızın baskın yavakfa çok masraf açacağı, binaenaleyh pan kuv^etlerle mücadele etmek mecyıktırılması ve yerlerınin satılması iste buriyctindedirlcr. Bir denizaltının 50 tnfl süratle r«'"> niyor. Mahmud II de: •Şımdiye kadar burası böyle kalmlş, yıktlrllması i torpidosundan kaçınmak İçin bir dakiçin fetva lâzımdır. Etrafmdaki sa kalan bile yoktnr; havadan yıldırım huile laç (salaş) lardan diğer cami avluların saldıran bir nçağa karşı kendilerini müdakinde olduğu gibi kira allnabilir. dafaa için, ancak 20 25 saniyeleri varŞıaıdiye kadar neden aranmamış» dıyor. dır. Bu kısa an içinde, düşmanın bomTanhî tetkıklerimize gore 1240 tarıhl bası yeya torpilini atmasına meydan ölçmek, ne kadar burası faaldır. Mutevelhnın vermemek lâzımdır. Mesafeyi nişan almak, merminin tapasmı ayarsozü hılâfına 1160 tanberi metruk ve harab değıldi. Onun maksadı lamak, top doldunnak ve ateş edip vnrburayı yıkürmaktır. Mahmud da ylk mak hep bn sayılı saniyeler içinde yatnmıyor. Darüşşifanın 1240 ((1824) pılmak gerektir; yoksa ölüm mukadrtersenesine kadar faal olduğuna Baş dir. vekâlet arşlvinden çıkan bir çok ve lşte, Mersinde diploma alan gene desikalar şahlddir. Darüşşifaya 1176 (1762) niz subaylanmız, böyle çetin bir mürade bir, 1197 (1782) keza birer tabib şar dele için yetiştirilmiş kahramanlardır: kirdi tayin edilmiştır. 1214 (1799) da onlara şerefli mesleklerine lâyık şerefli Daruşşıfada iki cerrahın mevcudiyeti, bir istikbal dileriz. 1218 (1803) te ikinci hekim teyini, 1231 (1815) te tekrar bir başhekim tayini ve 1240 (1824) te duvarlarl kirletmeğe mâni olacak bir (maniinnukuş) un tayini gibi vesikalar mütevellınin iddıaslnın doğru olmadığlnı gosterir. Mahmud II Parmkkapı yanglnlnda yersız kalan demırcılerı buraya İskân etmiştir. Me'kel olarak gösterılen ön yarım kubbeli yerin demirciler mescidl olduğu zaman Paspatinin elimizde bir resmi vardır ve bu mescid olan yerin on taraflnda mevcud altlı ve üstlü 2 penceresi durmaktadlr. Şimdi elimizde bir plân vardlr. Yerinde de bir çok duvar harabeleri buluyoruz ki oralara yapılan evlerin bahçe aralarmda ve halen boş arsalard^dlr. Bunlar tespit oiunarak bu plân mucıcınce eb'adl bulunabıür. Hiç olmazsa bu duvar parçaları yok edilmemelidir. Bunlarla mahallinde İlmi bir tetkik yapllabilir. Bu plân bize Darüşşifanın Taphane ile mütenazır olduğunu, Tabhanenin daha ziyade müstatilden, Darüşşifanın murabbadan ibaret olduğu göriılmektedir. Daruşşifa ile Tabhane teferruatmdan, direk kaide ve başlıklarında çok benzerlikleri olmalıdır, ve piânları arasında çok benzerlikler vardır. Yani Tabhaneyi Darüşşifaya canlı bir misal olarak almakyız. 8 inci Beykoz ehlî hayvanlar sergisi Hayvan neslınin ıslahına hizmet etmek uzere Vüâyetimızde her sene açılan muhtelıf sergılerın en muhimlerınden bırısı olan Beykoz hayvan sergisi, 7 ağustos cuma günu merasımle açılacakur. Beykozun faal ve ehlıyetlı kaymakamı Naıl İlter, sergının, bu yıl da, gayeye en çok yaklaşacak şartlarla hazırlanabıünesı için, azami gayretle çaüşmıştır. Seyrüsefer işlerinin tanzimi ^= rvuyun y KUÇİİk n ı n a y e | Çocukluk ^^^^^^ Yazan: Orhan Rahmi Göhçe zz arkadaşım sırtında zor taşıdığı kamburu, belindeDiyor gibiydi. Yüzü, kirli bir sarıl'k fasını, çenesine çeUk bir muşta vurmuşki ituşaklığı ve ekseriya boş olan dıbı içlndeydi. Başını eğdi. Kaldırıma bak^ı lar gibi, birdenbire kaldırdı. siyah ceşinli eski zembilıle o da gözü rak düşünüyor ve çare arıyor gibiydi. Gözleri sert iki kıvılcım içinde yandı: mün öründedir. Onu ürkütmemek için evvelâ yolun so Sen! Ben, yaramazdım. Bekir (çocukluk ar lundar ilerlsdim. Tam hizasına varınca Dedi... Durdu, kaşlannı çattı ve adeta kadaşım) benım yaramazlık buluşlarıma hemen, sağa dönerek karşısına dikildım, küfreden bir adamm hiddet ve şiddetile: sükunetle, seve seve itaat eder, fakat yumuşak bir sesle: Adam oldun ya! Sen, ada.n olun ekseriya zararlı marifetlerimizde jaka Bekir, dedim. Beni tamdm mı?. gayri ya!. yı ele veren de o olurdu. Dayağı büyük Alnından pis, san bir ter akıyordu Diye bağırdı. Allahım; Bekir ne kadar bir tahammülle yer, sonra, elleri arka Seyrekleşmiş ve birbirine yapışmış saçdeğ:şmişti?. Bakışlarını iki ateşten çivi smda, evlerinin yosunlu duvanna da iarınm altmdaki büyük başı (Evet) magibi göz bebeğime saplamış ve hiç kıyanarak durur. bana: kamında önune doğru düştü. mildamadan, dik dik bana bakıyordu. Gördün mü gene yaptığım? Bıraz daha yaklaştım ona. Benim sükutumdan cesaret alarak deDerdi. Peki, niçin beni tanımaz gibi gö vam etti Bir gün yanıbaşımızdaki camiin mi rünüyorsun?. Sen kendin adam oldunsa, herkesi nare aralığında' yarım çuval saman yaKiıpikleri dökülmüş gözleri, yerde bir karak, minaredek; zavallı müezzini az noktaya dikılmişti. Omuzlarını hafifçe rahat bırak. O, küçukken hiç de kindar ve hain kalsm boğacaktım. Dayağı gene bizim Ve, bunu söyler söylemez, sür'atle y ü . sılkti. rüdü, dar bir sokağm köşesinde kaybodeğıldi. Halbuki şimdi bana, en büyük Bekır yedi. Fakat o kadar canı yanmijtı Söylesene!.! Ben senin küçükük, lup gitti. Artık onun bana niçin hain bir düşmana bakar gibi bakıyordu. ki, iki gün beni arayıp sormadı. Fakat mahalle arkadaşınım. Çocukluğu*naz be hain bakhğını, niçin darıldığını anlıCö/len cır tuhaf oluyor, çene kemikleri sonra gene geldi ve barıştık. raber geçtı. Hatırlıyor musun, ne gıizel yordum. kımıldıyordu. Onunla konuşmak isteyişimin bir se Belki de diyiverdim sefalet, za bebi de şuydu. Söyliyeceğim sözlerle oynarcık Neydi o günler değil mi? Mekteb ve hayat yollanmızı ayırdıkvallınm bütün tabiatını, bütün ruh ha ona küçükken beceremediğim bir şey Hiç ses çıkarmıyordu. Yırtıhnış göm tan sonra, Bekir olduğu yerda kalmıştı. leğinın altmdan, kaburga kemikleri gö Ayni evler, ayni duvarlar. ayni bozuk letinı altüst etmiş. yapmak, tarziye vermek istiyordum. Ne yalan söyhyeyim; ben böyle düFakat o, benden ürküyor, bana kıza züküyor, içine batmış göğsü sanki bir Arnavud kaldırımı, biraz daha büyüyen yarıştan yeni çıkmış gıbı sık sık solu incir, erik, ayva ağaçları, a>ni cami, ayni çünmekle beraber, bulduğum sebebin rak kaçıyordu. kuvvet ve sıhhatme de kani değildim. Bir gün onunla dar bir sokakta kar •y^rdu minare. Bekir, bir kanun gibi burada doÇocukluğumuz. ne kadar iyi, ne kadar şılaştım. Öyle ki, dönmesine imkân yok Nıçin konuşmuyorsun Bekır! Bana ğanların burada kalacaklannı sanıyor dostca ve eğlenceli geçmişti. Benim ba tu. Gökyüzüne baktı. O halile san'^i; darğınmısm yoksa! Haydi söyle, ben sa. veya kalmalan lâzım geldiğine inanmak bam, küçük bir memurdu. Onun babası Allahım, bu uğursuzu gene karşı na ne yaptım?. istiyordu. Ona göre ayni mahallede doğise bir eskici. Hâlâ, başındaki yağlı fesi, ma mı çıkarduı? işte bü sual bizim Bekirin büyük ka muş insanlar, beraber büyüyecekler, Beledryede toplanan seyrüsefer komisyonu, şehrın seyrüsefer işlerinin tanzimi sırasında bUhassa vapur saatlerinde Emmönü ve Karaköy meydanlarile Kdprü uzerındeki kalabalıgm azaltılması çarelerini de tetkıke başlamıştır. Tramvay idaresi müdür muavininin de ıştirak ettıği komisyonun son toplantısmda, Galata köprüsünün altında, halkın bir taraftan öteki tarafa kolayca geçmesini temin edecek geçid yerleri yapılması etrafmda konuşmalar olmuştur. Böyle bir tedbir almdığı takdirde vapurlardan dağılan halk, hiç köprü üzerine ugramadan, köprü altında yapllacak geçldler vasıtasüe bir yakadan öteki yakaya geDaruşşifa yerile beraber ebediyete ka çebilecektir. vuşnuştur. 1239 da hepsi mevcudken Tramvay bandajları ve ihya etmek istemezlerken simdi Geçende şehrimize getirılen 137 banbunu yoktan yapamayız. Yalnız Darüşşifanın çok benzeri olan Tabhaneyi bu dajdan sonra Rumanyada kalan diğer günkü mezbele halinden kurtanp iyi bandajlann celbi için de teşebbüslere tamir edebilirsçk Külliye binalan ihya girlşilmiştir. Bunlar da peyderpey tesolunmağa bir başlangıc olur. Ve bura lim alınacak ve bu sayede yeniden 100 sl Fatih kütübhanesine tahsis edüebilir. kadar arabanın sefere çıkması temin eBiz de burasmı temizlenmiş görmekle dılecektlr. ve etrafını ağaçlandırmakla Darüşşifaya Tramvay dıırak yerlerinin azaltılması benzer güzel bir eser kazanmlş ohıruz. t«dbirile münakalâ f ın ehemmıyetli suFatih Darüşşifası tesellisini de bu plâna rette artmasma sebeb olunacağı ümıd bakmakla bulmağa gayret ederiz. olunmaktadır. Dr. Süheyİ ÜNVER Nüshası i kuruştur. Ali Vatan lsminde biri bir dükkâna ri e girmiş, asılı duran bir pantolonu, ce bmdeki altm saatle birlıkte çaimıştır 1400 Kr 2700 Kr Senelik Ali Vatan, üçüncü sulh ceza mahSeme 750 . 1450 • AltJ avlık sinde yapılan duruşması sonunda üç ay 400 » ^00 • Üc avUk hapse mahkum olmuştur. 150 • Yokrur. Biı avlık İbrahim adında biri, arkadaşı Halilin dükkânından 48 5 lirasını çaldığından Sultanahmed üçıincü sulh ceza mahke Uazetemİ7e sönrterilen evrak ve vazılar mesince bir ay hapse mahkum edılmiş nesredilsin etdlMusln lude edilme? ve tlr. ztyaından mes'uliyet kabol olunmaı. Mahkum olan hırsızlar CUMHURİYEV ftbone şeraili ;r *£ Dikkat
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle