Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Şehriıı içinden Hazımın jübilesi Giizide san'atkârımız diyor ki: «Bu vesile Kuşadası civarında ile bir şey öğrendim: Sevildiğimi,' hem de tehlikeli surette karaya oturdu pek fazla sevildigimi!..» ( Yazan : Deniz ticaret füomuzun büyük şileplerinden biri olan Sakarya şilepi Ege denizinde Kuşadası sahilinde karaya düşSalâhaddin Güngör müştür. Esefle öğrendiğinıize göre Saİstanbulumuzun canlı neşesi olan Hazım Kormükçüden keyifli şeyier dinlemeğe kenaimi hazırlıyordum. Meğeıse «neşe tahsil ettiğımiz sâg3r da bızden gamlı» imiş. Söze şöyle başladı: Ben, hayatı baştanbaşa acıiarla geçmiş bır adamım. Guldürmekten hemen de gülmeğe vaktim olmadı gıbi bir IHEM Sehir Askeri vaziyet haberleri Ingiliz stratejisinde Hindistanın yeri SAKÂRYÂ ŞİLEPİ Hindistanı müdafaa edebileceği gibi hancî seferler de yapabilir. Elhasıl harbde Hindistanın işbirliğini kazanmak İngiltere için büyük bir kazanc olacaktır. Fakat acaba ' böyle midir? Japonlar yakında Biımanyanın zapt ve istilâMnı tamamlamakla Hindistanı doğnıdzn doğmya tehdid eder bir duıuma girecsklerdir. Almanlar da. önümüzdeki ayta da Kusyayı yenerek Kafkasya ve Urala dajandıkları takdirde İran ve Basra üzerinden Hindistana el uzatacak bir vaziyet almış olacaklardır. Bu muhakkak (ehdid ve tehlikeler o kadar yakındır ki harbe asla hazır olmıyan Hindistan iç n. I unları karşılıyacak orduları derhal t : ş kil edebilmek imkânları dü^ünülemiyeceği gibi İngilizlerin dc Hindlilere bu hususta ve şimdiden yardımları büyiık ve kâfi olmıjacaktır. Çünkü zatcn esaslı hazırlıklar o'madan birkaç ayda ve hatta bir iki yılda büyük kuvvetler çıkarır.ak bir hayalden başka bir şey değildir. O ha'de Hindistan, hakikî ve büyük askerî kuvvctlere sahib ve malik olmadan Jrponlarla ve nihayet Almanlarla düşnıan olmayı göze alabi'ecek midir? İşte Hintüstan için mesele budur. sine malik olurdu. Fakat vaziyet şimdi öyle değildir ve Hindistan, her taraftan gelecek darbe ve tecavüzlere karşı kencini koruyacak büyük ve kâfi bir orduya malik değildir. Bu sebeble Hindlileıin tereddüdleri haklı addolunabilir. Bahusus Ingiliz istiklâl vaidlerinin tam ve toplu olmamasına ve bir de harbden sonraya muallâk bulunmalarına rağmen Japcn vaid ve telkinleri çok tamam ve sarihtir. Yani Japonlar Hindistana. is>an ederek İngilizleri dışarı atlık'.arı takdirde, derhal istiklâl bulacaklaııuı söylüyorlar. CUMHURİYET 3 Nisan 1942 NALINA MIHINA! İstanbulda ne vakit göreceğiz? (Baş tarafı 1 inci sahifede) 943.000 i Hindistunuı dışına gönderilmiştir. Fakat bu sajının 552.000 i asker olup kusur kalanı amele (hamal) idi. 1919 yılında Irak, Mısır, İstanbul, Kafkaryanın vaziyeti oldukça tehlıkeliüir. kasya, İran, Hazer denizi ardı ve ilâh. Sakarj'a, pazar günü limanunızdan yerlerde henüz 330,000 kişi bulunuyorMersine müteveccihen hareket etmişti. du. 3000 ton kadar bir maden hamuleşi varHindli askerlerin umumiyetle yarısı dı. Gelen telsizlere göre, vapur 1 nisan Hinnu ve yarısı Müslümandı. Geçen Bügecesi sabaha karşı Kuşadası civarında yük Harbde Gandi ile Mehmed Ali biılekayalıklara baştan kara etmiştir. şerek. yani Iliııdularla Müslümanlar isAlman telsizleri müteakıb dün Alemdar tahlisiyçsi hâdise mahalline hareke: etmiştir. Alemdar bugün Sakaryanın yanmda olacak ve ilk muayene ile yaranm derecesi taayyün edecektir. Aslan Sadıkcğluna aid Sakarj'a şilepi 1888 senesinde inşa olunmuştur. 3355 tcnluktur. Yapılan iyi tamirle halen en rr.ükemmel teknelerimizden birini teşkil etmektedir. tekleriııi bir ederek, İngilizlerin onlaıa harb sonu vadettiği istiklâle kavoışmak İngilizlerin Hindistanı harbe su veya için İngilizlerle işbirliği ctmişlerdi. LıAtatürk Bulvanna yanını vermiş oîan Ü tarihlerde pek küçüktüm. On yaşbu suretle hazırlamakta geç kaldıkları Dahiliye Vekâleti binasının damındaki gilizler bu harbde de Hindistandan bir larında kadar var mıydım bilmem... Gun muhakkaktır. Bu sebeble şimdi onlar için bayrak, onlann bulundukları yerden, çok tümenler alarak Mısırda, Libyada. deliklerlmden beş on para biriktırip kâbütün mesele, Hindistanı iyi kötü, elde belki 300 metre uzaktaydı ve yayakaldıFili^tindc, Ilabeistanda. Irakta, İran'la ğıddan bir karagöz takımı almıştım, Artutarak bir kargaşalığa ve isyana mey rımından kısmen görülebiliyordu. İstikve Malezyada harbettirmislerdir. Gecen kadaşların da yardımile öteden beriden dan vermeden icabında memleketin mü lâl marşmı çalan mızıka ise, hiç görünBü\ük Harbde Hind askerlerinden Hintenekeler, eski hasır parçaları tedarik dafaasına işürak etirmektir. İngilizl ıin müyordu; dairelerin ortasında, tâ uzakt» distan dı^ında ölenlerin sayısı 60.000 idi. ederek, rainimini bir karagöz perdesi Sevimli san'atkârımmn rollerinden şimdilik Hindistandan azami istiyecekicri bir yerde çalındığı, sesinin az işitilmeBu harbde de Hindliler daha şimdiden haarladım. Mahailemizin en dar sokağı, birinde alınnıış resimlerinden., bir çok zajiat vermişlerdir. Fakat İngiancak bu olabilir ve Hindistan bir t a sinden anlaşılıyordu. Bayrak indirbizim sokaktı. Bütün gun uğraşa, didine lizlerin şimdi Hindistandan istediği bizarruza uğramadığı takdirde orada st îü me töreninin yapüdığı yeri görmedikleri kurduğum karagöz perdesini, akşama ğa hazırlanıyoruz. Tam oyuna gıreceğim zat kendi kentiini müdafaadır. Yani İnkonun muhafaza edilebileceği zan ve U vc buradan hayli uzakta olduklan haldoğru yanyana iki küfe ile daracık so gün, iki yaşındaki çocuğumun ölüm ha Karne sahtekârlığı yapanlar gilizlerle yanyana kendi hududlannda ve mid olunur. Fakat büyük müdafaa kuv de, bu köylü genclerin ki hiç biri askerkaktan geçmeğe çalışan ekmekçi beygiı i, berini almıyayım mı?.. Halimi düşünün Ağır işçi karnesi almak salâhiyetleri kendi topraklarında Japonlara karşı vctlerine malik olmıyan ve bu kuvvtt liğini \apıp bitirmiş bir yaşta görüntakımile alıp götürmez mi? bir kere... O gece, rol icabı halkı giîldür olmadığı halde ellerinde ağır işçi karne?i harbetmektir. leri derhal veya az zamanda teşkil im müyordu bu kadar uzaktan dahi baymek vazifesi, piyesin başından sonuna bulunan bazı şahıslann yakalan İşte hayatımda İlk acıyı böyle duyYoksa Hindistanın İngilizlerden kur kânından da mahruın bulunan Hindis rağa ve marşa hürmet gdstermeleri, çok Hind Millî Kongresinin Sir Cripps'e dum. Sonra, daha ne karagünler, ne £e kadar bana düşüyor. Fakat ne yapabi dığım dün yazmıştık. Yakalananlar. Kütulmak irin Japon bnyunduruğunu ter tanın, dıtandan şiddetli bir tazyika uğ hoşuma gitti. Çünkü, onlar, bu caddelirdim. Roller, dağıtılmış, hatta rollerle çükpazarda manavlık yapan Mustafa ile vereceği cevabın ne olacağını ve bu ce cih edecfği de ('üşünülcmez Eğer İ"?illAketli günler... radığı takdirde vc bu perişan Halile İn den geçip gitselerdi, nitekim, biraz aşa(Şemsi Mekâtib) de okuduğum sıra birlikte biletier dağıtılmış, Tiyatroda, oğludur. Bunlann ellerinde görülen kar. vabın tam bir kabul şekli olmaması Iıa tere. daha hartin basında Hindistana isgilizlerin yanında harbedeceği ancak ğıda, biraz yukarıda >ollarına devam lardaydı. babam, Mızıkai Hüraayunda gece muayyen saatte beni bekiyorlar. neden başka üstlerinde ve evlerinde 20 linde İngilterenin nasıl bir yol takib tik'âl verip onun askerî teşkilâtını y p edenler vardı millî bir vazifeyi yapmapek şüphelidir. solfej ve fiüt muallimj Hazım Bey.. O ta Çocuğumun ölümünü mazeret diye ileri karne bulunmustur. Bu karneler sahte edeceği hakkında şimdiden bazı tah maça başiasaydı. bueün bu ülke ken^ini dılar, diye birşey söjlemeğe pek de hakrihlere yetişenler, kendisini iyi hatırlar sürebilir miyim?.. Daha doğrusu buna değildir ve mühürlüciür. Bu baba. oğulun minlere girişmedcn evvel meselenin bu müdafaaya muktedir bir harb makiıeH. E. ERKİLET kımız olmazdı. gün gerek İngiltere vc gerek bizzat Hinlar. Ankaradaki flârmonik orkestra he hakkım var mı?.. karneleri 3 4 liraya sattıklan anlaşılBu gencler, selâm resmini ifa edip d« distan bakımından haiz olduğu ehemyetinde çalışan çoğu, onun talebesiydi. Gözlerimin yaşını, gönlüme akıtarak mıştır. caddeden aşağı giderlerken arkalarınmiyetin azametini düşUnmek iktıza eder. 23 nisan Çocuk haftası En başta Necib Aşkın olmak üzere... Pirinç, fasulya ve bulgur tiyatroya geldim ve içim kan ağlıya ağaMustafa ve oflu karneleri kimden aldan: Bebamın babasına gelince: O da Ek ya, tiyatroyu dolduran halkı güldürmeğe dıklarını dün akşama kadar itiraf et Hindistan, harb uğrunda İngiltere ile hazırlıkları tevziatı resmen işbirliğine muvafakat ettiği takAferin delikanlılar, diye bağırdım. mekçibaşı Çakır Hakkı Bey diye anılırdı. çahştım. Bu kadar ağır bir darbe altın memişlerdir. Fakat diger taraftan tahkiHer sene 23 nisanda yapılmakta olan Bulunduğum balkonla cadde arasında Şehirde halka tevzi olunacak pirinç. Gendiğinde Sultan Aziziıı huzurvında o da çektiğim ıstırabı seyircilere belli et kata devam olunmaktadır. Karneler: dirde Japonya ile harb için büyük ölçüyun oynarmış. Ben kendisini tanıdığım memek için ne büyük gayret sarfettiğimi bunlara verpn veya kaptıran mes'ul kim de millî sefcrberliğe girisccek. İneiliz fasulya. bulgur, peynir ve yagın tevzi «Çocuk bayramı ve haftası> bu yıl da büyük bir bahçe olmasaydı, kendilerine silâh ve yardımlarile büyük ordular vü listssi Bölge İaşe müdürlüğünce hazır çocuklanmız için neşe ve sevinc içinde çok iyi bir şey yaptıklannı söyüyecek \o zaman, artık yarı bunamış bir haldeydi. ancak ben bilirlm. seler meydana çıkarılacaktır. cude gctirecek ve Japonyanın yalnız lanmış ve mütalealanm bildirmek üzere geçecek bir bayram halinde kutlanacak ilâve edecektim: Bir gun ziyaretine gitmiştim. DarülbeNankör bir meslek uğruna harcanmış Hindistanı istilâsına mümanaatle kalmı kaymakamlarla Biz, İstanbulda, akşamlan İstiklâl Bir mekteb talebesinin dayi yeni kurulmuş. Ben de orada henüz yirmi beş senelik bir ömrün, tek bir genahiye müdürlerine tır. Bu münasebetle Çocuk Esirgeme yarak belki de Birmanya, Malezya. Siaktörlük payesine erememişim. Arada cesi olacak ki jübilemin tertib edildiği gönderilmiştir. Bu maddelerin halka tev kurumu geniş bir program hazırlamıştır. nıarşı çaluıarak bayrak indirme töreni başından geçen macera yam, Hindiçini. Sinırapur ve Holanda bir, ihtiyac hasıl oldukça figüranhk ya gece ben orada, bütün geçmiş acılaıımziatı her nahiyede mutemed bakkallar Cocuk haftası zarfmda, çocuk davasının görmekten mahrumuz. Siz, Ankarahlar Otelciler cemiyeti reisi ve Eirkecide Hindistanının Japonlardan istirdadmda vasıtasile yapılacak, geniş hududlu na halli yclunda jirmi bir yıldanberi mem bizden daha bahtiyarsınız. pıyorum. Dedem beni görünce köşesinde dan sıyrılmağa çahşacağım. İn?iltereye yardım edecektir. Öyle sanıyorum ki İstanbuldan başka, şöyle bir kımıldadı: hiyelerde daha fazla bakkal mutemed leketimizde yapılan çalışmalar. atılan Bu kadar eza ve ceza çekmiş bir san'at Karesi oteli sahibi Şevkeün 14 yaşlarınadımlardan elde edilen neticeler belir memleketin her yerinde, sabah akşam bu daki oğlu Galatasaray lişesi 7 nci sınıf İngilizlerin geçen Büyük Harbde Hin tavin olunacaktır. Ne iş görüyorsun bakalım? diye adamınm bir gece olsun kendi hesabına tören yapıhjor. Başta Bursa olmak üsordu. çahşmak hakkı değil mi?, Jübilemin ter talebesinden 1385 numaralı Doğan, mek disîanda seferber edip kendi maksadhıHalka verilecek petrol dün akşama tilecek ve çocuklarımmn bajTamı neş'o tebde ufak bir kabahat yaptığmdan lise rında haricde kııllandıkları Hind askcr kadar mutemed bakkallara tevzi olun ve sıhhat içinde geçirebilmeleri için o zere, bir çok şehir ve kasabalarda baytibi vesilesile ben bir şey öğrendim: SeSıkılarak cevab verdim: rak çekme ve indirme merasimi yapıle ordıısunun miktarı Hindistanın nii muştur. Bir kısım bakkallara da bu sa yun ve eğlenceler tertib edilecektir. Şey... efendim... Tiyatroculuk yapı viidiğimi:.. Hem de pek fazla sevildigi müdürlüğü tarafmdan muvakkat tard Di§er taraftan. radyomuz, hafta es dığını mcmnunluk ve iftiharla gördüm. cezasile cezalandırılmış ve bir hademe fıısile mukayese edilince bunıın hic de bah pptrol verilecektlr. Pişler de evlere mi... yorum... Bursada o kocaman ve kalabalık meyBir devirde idik ki tiyatroda çalışmak, Birçok tanımadığım kimseler, telefon ile pazartesi günü çocuğun evinin bu recesinde bir sey olduğu anlaşılır. Çün tevzl edilmiştir. Elektriği olmıyan evler nasmda yapacağı neşriyatta çocuklanlunduğu Modaya gönderilmiştir. kü İnsrilizler alelusul Hindistanın ancak 72 kıırııs mukabilinde 3 litre petrol ala mızın gerek fikrî, gerek bedenl bpkım danın birbirinden uzak dört köşesinde, adeta aile için yüzkarası idi. Soytarı ile larla, mektublarla, telgraflarla beni tcbdan iyi yetiştirilmesi hususunda a m . herkes bulunduğu yerden bir adım bile aktor arasında hemen hemen fark yok rik ediyorlar. Oyuna üç gün kala, bütün Hademe, Modada çocuğu bırakarak muayyen ve cengâver sayılan semt ve caklardır. fcabalan tenvir edecek bahislere büjiik atmıyarak bayrağı ve marşı selâmlıyor, kabilelerinden göniillü asker alır kî tu. Ben, o güne kadar, dedemin velevki biletier satıldı. Tek bir loca, hatta par gitmiştir. Evinden lâf işiteeeğini anlıbazı dalgınlar veya bilgisizler. selâm resbir yer ayırmıştır. hunkâr huzurunda sahneye çıkıp oyun terde tek bir sandalye kalmadı. Bu be yan Doğan korkarak tekrar gerlye dö bunlar Hindistan ahalisinin ancak yedimini ifa etmezlerse mekteb çocuklan, Teşekkür de biridir. Bütün Hindistan İneiHere ile oynadığını bilmediğim için, tiyatrocu ol nim için yalnız maddî bakımdan değil. nüp Beyoğluna geçmiş ve Galatasaray onlara vazifelerini hatırlatıyorlardı. cuğumu korkarak söylemiştim. Meğeıse, oııdan çok daha üstün olarak manevî lısesi kapıcısına müracaat ederek ken sbirliği yapmak karannı verdiği takrlirEşim emekil harita binbaşısı Davet Ben, İstanbulda da bir veya müteade onun çıkarabileceği askerî kuvvetl r kcca ıhtiyar, bu işte benden çok kıdemli kıymetıle ölçülmesi lâzım gelen bir rağ dısinl içeri almalarım söylemiştir. Kapı Nuri Zorelin Kabataş Llsesinl bitirenler cemiy«tin did yerde, ayni törenin yapılmasını bu imiş. Kendisinden tevbih beklerken tak bettir ki, her hatırlayışta, büyüklerime açılmaj'inca. cocuk, mektebden ayni ce pek muazzam olur ve İnçiltere bunlarla cenazeslnde bulunmak, telgraf veya den: sütunda kaç defa istedim. Bir takım sucir kazandım: karşı duyduğum minnet ve şükran duy zayı almış bulunan bir arkadaşma rasCemij'etlmlz senelik ktmgresi 5'4'942 dan bahanelerle yapılmadı. Fakat bazı mektubla teessürlerimize lştirak lutfunLUKS TELGRAF KÂĞIDLARI Varol evlâdım... Oh.. Oh.. Vallahi gularımı tazelememe vesile olacaktır. lamış ve beraberce polise müracaat ededa bulunan arkaba ve dostlanmıza aile pazar güntl saat 10 da Şişli Halkevinde şeyler vardır ki befi tekrarlaraaktan bımomnun oldum. Hazımı, karanhk şeyler düşünmekten rek yatacak yer istemişlerdir. Her P. T. T. merkezlerinde bulunmizin derin teşekkür ve mlnnettarhğıru yapılacağmdan mezun arkadaşların be kıp usanmam. İşte gene yazıyorum: İsmakta olan Lüks telgraf kâğıdlarile Bunları söylerken gözleri yaşarrmştı. alıkoymak ümidile: İki talebe o gece Galatasaray postahemehal gelmeleri. tanbulda bayrak çekme ve indirme mearzederim. Dllsen Fakat, dedim, 25 yıllık tiyatro ha nesinde sabahlamışlardır. Beni yanına çekerek hasretle boynuma tebriklerinizi gönderebümek için merasimi yapıldığını ne vakit göreceğiz? sarıldı, alnımdan öptü; bir yandan da yatı, sizi hiç değiştirmemiş! Ancak otuz mura (Lüks) derseniz vereceğinlz 15 Doğanın babası, çocuğunu yoklamağa yaşında kadar gösteriyorsunuz?.. titriyen sesile: kuruş fazla üeretle milletin yardım gidip de mektebde olmadığmı görünce, Keçki, diyordu, genc olsaydım da, Gülümsedi: ve şefkatine muhtac çccuklan koruküçüğün başma bir felâket geldiğine zatorunumla karşı karşıya geçip sahneye Nasıl olur?.. Dede oldum yahu!.. muş. hem de mııhatabmıza lncelik ve hib olmuş ve Eminönü Emniyet memurRandevuculuk suçlusu tevkif çıkabilseydim... Ya, oğlum... Biz de vak Dede mi oldunuz? zarafetin timsali kâçıdlarla tebrikluğuna müracaat etmiştir. Bütün mertile tiyatrocu idik. Mızıkai Hümayundaki Evet.. Büyük oğlumun iki aylık bir lerinizi göndermls olursunuz. edildi kezlere çocuğun resimleri yollanarak atiyatro kolunda dram, komedi her türlü çocuğu var: Alemdarda blr apartımanda oturan ranırken ertesi gün Doğan şaşkın bir vacyunlar oynardık. Hangisini daha fazla seviyorsumız?. Ali adlı birinta, oturduğu daireyl ranBüyük ve dehakâr artist ziyette dolaşırken bulunmuş ve ailesine Sonra ayrılırken kulağıma iğildl: Oğlunuzu mu, torununuzu mu? devu evi haline getlrdiği ihbar edilmiş, J teslîm edilmiştir. Şimdi oyun oynıyacak halim yok Doğrasunu isterseniz, torunumu dayapılan arama neticesinde Ali, zabıtaca Maarlf müdürlüğü tarafmdan da meama, bir defa olsun sizin aranızda bu ha fazla seviyorum. Babasınm küçüklüAdliyeye gönderilmiştir. Kendlsinin, eYüksek aktör.. ALBRECHT SCHOENHALS ile beraber fevkalâde bir sele hakkında tahkikat yapılmaktadır. lunmağı isterdim. Acaba tiyatroda bana ğüne çok benâyor da ondan! \1nde küçük ya^ta kızlann da erkeklerle tarzda yarattıkları bir hayatı hakikiye romanı da kendirne göre bir vazife verilemez Salâhaddin GÜNGÖR buluşmasını temln ettiği iddla olunmakBir esrarcı yakalandı rni?... tadır. Sultanahmed üçüncü sulh ceza Ümidini kırmıyacak şekilde sudan bir laşe büroları, müdürlüğün Kadıköyünde esrar ticaretl yapan 15 nisan, çarşanıba akşamı mahkemesince sorguya çekilen Ali hakcevab verdim. Çünkü zavallmm değil Kahraman admda bir bahçKan blr bukında, tevkif müzekkeresi kesümiştir. emrine verildi tiyatroya kadar gidip rol almak, hatta çuk kilo esrarla birlikte yakalanarak ( A N G E L İ K A ) Müddeîumumllik, tahkikata devam etVilâyette bulunan merkez ekmek büro. yermden kımıldıyacak hali yoktu. Adliyeye teslim edilmiştir. mektedir. Çok güzel ve emsalsiz filmini mutlaka görünüz. sile kaza ve nahiyelerde bulunan iaşe Nitekim aradsn bir kaç gün geçtikten sonra, ağır surette hastalanmış ve bir bürolannın Bölge İaşe müdürlüğü emriocukluğumun şimdi bana tuhaf gebüjrüdüğüm vatanımdan soğumuştum. ne verildiği dün kaymakamlıklara bildidaha döseğinden kalkamamıştı. Buradan ayrılmak için bahaneler arılen bir hatırası vardır. Şimdi ne zaman gözlerimi şöyle bir rilmiştir. yordum. Bir gün artık yaşımın raüBen, Tunanın, bütün uysallığına rağDiğer taraftan hangi işl yapanlara akîpasam, dedemi koltugu üzerinden kusaid olduğunu söyliyerek beni yatıh bir men, oldukça hırçın aktığı, etrafma deIrğıma doğru eğilmiş vaziyetile yeniden ğır lşçi karnesi verilemiyeceği yeni esasmektebe yollamaları İçin annemi ve bagöriir gibi olur, içimde gizli bir dama larla tespit olunmuştur. Evvelce ağır iş lişmen dalgalar ve köpükler dağıttığı bamı sıkıştırmağa başladım. Aıtık bu bir parçasmda; dağlar ve ormanlar ara çi karne5İ verilmiş olanlardan bir kısmırm sızladığını duyarım. kararla onlan her gün taciz edip dusmda gömülü küçük bir köyünde doğBir başka ve bu hepsinden daha kuv na da nisan başında ağır işçi karnesi veBilmem bir aralik ne söylemiştim. O ruyordum. Ümidim pek az olmakla beEıkex lrı yarı, dev yapıh bir adamdı. vakıa daha var mıdır? Artık asude hadum. Babam Osmanlı İmparatorluğunun vetli bir acım da şudur: Kadıköyünde. rilmemiş ve bunlann vaziyetlerinin tetson devrelerinde Rumelinde saynarı pek Onun daima kavga eder gibi konuştu yatım altüst olmuştu. Ne çobanlarla bu cümlemden çok hoşianmıştı. Beni raber bu arzum kolaylıkla yerine geKâle üyatrosunda, İbnürrefik Ahmed kiki Mıntaka İktısad müdürlüğünden azalmış olan varlıklı bir çiftlik sahibi ğunu ve munis olmıyan gözlerle bak dağlara koşuyor, ne nehirde yıkamyor, kucakladı. Yüzümü, gözümü sıcak öpüş tirildi. O sene İstanbuldaki leylî mekKurinin «Dörtçihar, komedisini oynama istenmiştir. üğuıı hatırlarım. Bu adamdan i!k gim ne sarıklı hocamla ders yapabiliyo: lere boğdu. Tam bu anda birden mer teblerden birine gönderilmeme karar İdİ. İlk çocukluk yıllarım nehrin karşı den itibaren hoşlanmadım, hatta biraz dum. Iştiham, uykum kesilmişti. Haile diven başından bizim sevgilinin kocası verildi. >BU GÜN MATİNELERDEN İTİBAREN rimde birdenbire vücude gelen bu de çıkagelmesin mi? Cürmümeşhud olmuşBir sonbahar sabahı köyümden aysahilinde birdenbire dik bir yamaç ha da korktum. sevgilime rıldım. Kuçüklüğüme bakmaj'in, derin Karısınm ismi gaiiba Fehime idi. Bo ğişiklik herkesi rr.eraka düşürmüî'ii. tuk. Müthiş bir korkuyla linde yükselen yalçın dağlardaki sık ve jreşil onr.anları, zırvelere takı^a ıskıla yu bosu, güzelliği hakkında o günkü Ailem vazij'etimden çok üzülüyor. hak baktım. Halbuki o aldırmadı bile. Ben hissiyatım vardı. Ajrılmadan İki gün akışan bulutları seyretmekle geçmiştir. kanaatlerime göre hüküm vermek lâz^m kımda çeşidli tefsirlerde bulunuyor Edamın derhal üstümüze hücum edip evvel Fehimenin mezarına gitmiş, kana Bazı günler zengin sürülerimizi otlat gelirse onu çok medhetmem lâzım ge lardı. Fakat ben sevgimi, bu büyük parçalamasını bekliyor, tir tir titrıyor kana ağlıyraak ona veda etmiştım. Hayali sihrüfüsunla dolu evvel zaYaylı bir araba ile yamacı dönerken mağa çıkan çobanlara katıldığırn; dağ lecek. Kısaca şunu söyliyeyim ki Fe günahımı, kabahatimi müthiş bir inadla dum. Fakat şaştım, umduğum hiç olmaman masallarım gölgede bırakacak larda yabani yemişler yiyip, koyunlar, hime tam kocasınm aksi, sıcak ve çok saklıyordum. Büyük sevgilime geli'i.e, dı. Adamcağız sakin sakin gelip yanı yüzümü çevirip, ağaclar arasında kaykuzular ve büyük kurd köpeklerile tath bir insandı. Onunla aramızda ça o da herkes gibi, belki herkesten fazla mıza oturdu. Karısile bir İş hakkında bolan evimize baktım. Yüreğımde aşbin bir gece efsanelerinin en güzeli, haşrü neşrolduğum, susadıkça batan bucak samimî bir dosıluk doğdu. O benimle alâkadar oluyor, merak edi konuşrraya başladılar. İşin asıl tuhafı kımm onulmaz kederi, ölümden kaçan efsanevî aşk hikâyelerinin en cazibi kaynaklarm serin berrak lularından, benimle bilhassa meşgul oluyor, üstüne j*or, fakat bunun sebebi kendisi oldu bizim sevgili biraz sonra beni kocası bir İnsanın derin heyecanı. ve nihayet TÜRKÇE SÖZLÜ ve ŞARKILI elbiseme, giyinmeme yard'.m ğundan habersiz bulunuyordu. Ben sev nın yanında da sevip öptü. Ben haybiraz da kanlı bıçakh bir aşk macerabazan da çobanların tahta küleklere başıma, sağdıklan taze ve köpüklü sütten İçti ediyor, hazırlamakta pek hevessiz ol gimi herkesten f;zla ondan saklıyordum. retten donmuştum. Bir şey düşünemi smın kahramanı olmaktan doğan garib Onunla her karşılaşmamda kalbim çarpı yordum. bir kahraman gururu vardı. ğim olurdu. Bazı günlerde de Tunanın duğum derslerime bakıyordu. nisbeten sığ bir tarafmda kendi yaşmGeldiklerinin üzerinden ne kadar za j'or, yüzüme kan hucum ediyor, iradtdaki köy çocuklarile banyo âlemleri ya man geçmişti bilmiyorum, bir gün mi ayakta tutabilmek İçin küçük varAradan beş on gun geçmişti. Bir sa Sonradan İşin aslı meydana çıkmasa, parken yakalanıp eve getirilir, babam önümde, benim boyuma gelmek İçin diz lığımm bütün takatini sarfediyordum. bah korkunc bir hâdise çiftliğimızi al ve bugün şu İhtiyar halimde bile o çodan dayak yerdim. On bir yaşıma Ka lerini yere dayamış, ceketimi düzcid Ona karşı çok hırçın olmuştum. On'on tüst etti. Kocası durup dururken gere cukluk aşkımm heyecamnı ve gururudar hayatım böyle gegü. yordu. Bir an gözlerimiz karşılaştı Bir iyi muamelelerine ben aksine hep ka Fehimeyi üç dört yermden bıçak'ıya nu duysam' ne kadar hoş olacaktı! HalSönmez bir aşkın çılgın hasretleriden nasıl oldu bilra'em, sanki yıldırım baca mukabele ediyordum. rak öldüımüş ve meşhul bir tajrrıfa buki böyle olmadı. Bütün can sıkmtım olsa olsa kocani, ölmez bir sevginin acı nağmeRüşdiyenin dördüncü sınıfındaydım. Böylece bir sene geçti. Bu bir sene doğru savuşup gitmişti. Bu haber orman sarıklı ve kuru parmaklı iri e 1 !! çarpmış gibi sarsıldığımı hissetti.n. B'ihocamdan elifbe ve Kur'anıkerim ders yıhr gibi oldum. Kısa bir şaşkmıık ve içinde neler çektiğimi ne siz sorunuz, talığı günlerce heyecan İçinde çaikrn Bir gün annemden gelen bir mektub lerlni terennüm eden bu müstesna sendelemeden sonra kendimi onun yu ne ben söyliyeyim. On İki yaşıma bas dırdı. Tahkikat filân yapıldı. Fakat bütün meseleyi aydınlattı ve Fehimenin leri aldığım zamanlardı. büyük eser, klasik Türk musikisiBir gün köyümüzde mühim bir vak'a muşak göğsü arasıı»da buldum, o bu mıştım. Hırçmlığımı tiraz azaltmıştım. sdamın karısını böyle sebebsiz neden bana gösterdiğini zannettiğim sevgisinin üstadı DEDE EFENDİ'nin en nin benim bir vehmimden İbaret ololdu; yetmiş, seksen kişilik bir muha anî buhranınr!dan korkmuştu, telâşla be Hatia sevgimi hareket ve hislerirnle öldürdüğü bir türlü anlaşılamadı. ruhnüvaz parçalarile süslenmiştir. sevgilime anlatmağa bile yelteniyordum. Evet, benden başka kımse işin' far duğunu yeisle anladım. Annem mektucir kafilesi, kanadları kopmuş, ısTpn ni öpüyor, saçlarımı okşuj'or: fılân Meğer aldanış, hele çocuk ruhile aldı kına varamamıştı. Fakat ben işin iç bunda, evimizden, işlerimizden Aman ne oldun Mükerrem?.. mış bir sürü güvercin gibi sokaklarıMemleketimizin en büyük musiki üstadları ,en tanınmış san'atkârlan ve doğru Diye soruyordu. Ne olacağım, â^ık nış ne güzel şeymiş... Şimdi onun bana yüzünü biliyordum. Katmerli bir azabla bahsettikten sonra, sonlarma mıza döküldü. Bunlar bilmem hangi bir en nıeşhur oku>ucuları bu esere lutfen iştirak etmislerdir. Rus bozgunundan arta kalan, evleri, clmuştum. Birden onun kollarından sıy karşı olan her hareketinı sevgimi an yarı ölüye dönmüştüm. Fehimenin b ' şunları yazıyordu: yuvaları darmadağm olmuş bir müsrıldım. Merdivenlerden yuvarlanırcası ladı zannile bir mukabele telâkki edi dürülmesine ben sebeb olmuştum. Ko «... Ha! Sana bir haber daha yazayım Bu filmin en ruhnüvaz parçalarını teganni eden lüman kafilesiydi. Milliyet ve din aş na inerek soluğu nehrin sahilinde al yor, bazan geniş bir gunır, bazan en cası dört beş gün evvel bizi kucak ku Mükerrem. Hani dört beş sene evvel memleketimizin iki büj ük okuyucusu: kının sıcak bağlarile bu muhacirjer kö dım. Bir söğüd ağacımn altma yığıiır gin bir saadetle mestoluyordum. Zaman cağa yakalamamış mıydı? İşte mutlaka sen buradayken, kocası Fehimeyi öloüryümüzde çabucak sığmacak yerler bul gibi çöktüğüm zaman başımm bulutları zaman sonsuz bir iştiyakla onun kolla o gün hiç bir şey hissettîrmedıği na' le müştü de o zaman bunun sebebi bir dular. Her ev onlardan birkaçar tane karşı yamaclarınkinden daha dalğalı ve rına atılıyor, kendisinin belki bir anne, sonradan ilk fırsatta intikam almış, na türlü anlaşılamamışü ya! Fakat geçenbir abla nüvazişlerini aşkımm karşı'ığı musunu temizlemişti. lerde bir tesadüf işi meydana çıkardı. sini çatısı altına sindirdi. Bizim hisse daha karanlıktı. Musiki ve şarkıs:yıyordum. İyi günler tekrar gelmişti. mize üç aile düşmüştü Babam bunlarArtık sevgilimi ebediyyen kayhetti Meğerse Fehimenin, kendilerüe beraber larının bestekârı: dan diğerlerinl n^sıl hlmaye ctti, Artık halim bitikti. O günden sonra Lâkin işte tam bu sırada aşkım bir fa ğime mi, cinaj'etimin büyüklüğüne 'nl gelen muhacirlerden bir erkekle alâTÜRK İVIİLLÎ MUSİKİ HAYATIMIZTN E \ BÜYÜK HÂDİSESİ şimdi hatırlıyamıyorum, yalnız bir ka İyice anladım ki benim hiç olmazsa İki cia ile neticelendi: yanaydım. Üstelik İçime bir de korku kası varmış. Bir gece kocası onları c ü ı n kocadan ibaret iki kiçilik küçük bir üç misli yaşımda olan bu kadını seviBir yaz akşarmydı. Taraçad^ s»v girmişti. Fehimenin kocasınm; karısın mümeşhud halinde yakalamış, sabaha 40 KIŞİLIK 36 KİŞİLİK 60 KIŞ1LK aileyi bizzat içlmîze aldı. Genc kadın yordum. Ama nasıl, hangi hijle? Bu gilimle oturmuş konuşuyor, şaka'.açı dan sonra benden de, onun âşışmd.ın kadar kavga etmişler. Sabaha karşı kaKoro heyeti Küme saz heyeti Mehter talcımı rısı tam uykuya daldığl zaman adam ev İşlerinde anneme yardım ediyor, ko rasmı bilmiyordum. Bu bana lâzım de yordum. Böyle zamanhrda beni gör da İntika.E alnııyaeağı ne belliyji? cası da galiba İhtısası dahilir.de bir va ğildi, sadece seviyordum İşte... Çocuk meliydi. Çocukluğumu tilân unjtur, Biraz bu korkuyla, biraz da seve'ü karısını öldürere'i kaçmış. Fehime zaTürk film'iiiğinin, Turk dublâjının, Türk musikisinin zaferler harikasını zife görüyordu. Kısa bir zamanda on luk aşkı. Bilmem hayatta bunun kadar kendirri büyük ve kâmil bir âşık te min hatıralan dolu olan bu yerlerden ten biraz zayıf ahlâkh bir kadındı. Alteskil eden bu büvük eseri sp.vır. lıalkımıza hararetle tavsiye ederiz. lara da alıştık, , buğulu ve boğucu duyduğum acı yüzünden, doğduğum, ı lah günahıru affetsin...» hislerle dolu bir J lâkki ederdim. nkarada, Dahiliye Vekâletinin karşısındaki evlerden birinin penceresi önünde, dışarıjı sej rediyorum. Atatürk Bulvarı, yeşıl çamlarile gözlerimin önünde uzanıp gidiyor. Köylü olduklan kıyafetlerinden belli sekiz dokuz genc konuşa konuşa bu güzel caddeden geçiyorlar. Birdenbire durdular; hepsi birden Dahiliye Vekâleti binasına karşı yüzlerini döndüler; kasketlerini çıkarıp dimdik selâm vazij eti aldılar. Merak ettim; pencereyi açıp balkona çıktun. İstiklâl marşuun yüreğime tath bir heyecan veren nağmeleri, uzaktan kulağıma geldi. Karşıdaki Vekâlet binasının üstündeki direkten seygili bayrağımızın yavaş yavaş indirildiğini gördüm. Anladım ki bu köylü gencler, İstiklâl marşına ve sancağa selâm duruyorlar. Nitekim marş bitip de bayrak, günderinden tamamile inince bu Türk gencleri ve çocukları da kesketierini giyip gene konuşa konuşa yürümeğe başladılar. Sinemasında mm Münir Nureddin ., OLGA TCHEKOWA nın Konseri SARAY Sinemasında GÜNAHSIZ KADIN Ü Ç := Küçük hikaye Beniaı aşkım Yazan: Kudret Sinan ^ T A K S İ N Sinemasında Büyük revü ve korolu LEYLÂ MUALJA ISILAY SUAD GÜN Kemanî SADI ISILAY