23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 Şubat TÖ42 CUMHURtYET 8ON Yazlık ekim için Daha ağır darbelere doğru ingapurun sukutu İngiltere efkârı umumiyesini, hakikaten sarstı. Donkerk ricatindenberi İngiliz miUeti, hiç bir hâdise karşısmda bu derece endişe ve telâş gostermedı. Bizzat İngüizler yıldırunla vurulmuşa döndüklerini söylemekte tereddüd etmiyor ve İngiltere Başvekili Mister Çoıçil, daha ağr darbelere dayanraak icab ettiğini söyliyerek İngiliz milictinin maneviyatnı korumak ihtiyacını hissedıyor. Singapurun sukutuna bağh olan bir takım neticeler var ki herşeyden evvel bunlar tahakkuk edecektir. Bir kere şarkî Hıııd adalarının istilâsı kolaylaşacak ve çabuklaşacak, Japonya şarki Asya sularında mutlak hakimiyet kazanacak ve dünyanın en mühim geçidlerinden birini kesecek, Hind Okyanusuna rahat rahat hulul edecek, ve dünyanın en kıynıetli maddeleıini bol bol ihtıva eden kaynaklardan istifade edecek... Fakat Mister Çörçil'in işaret cttiği •daha ağır darbeler. bunlar olmasa gerektir. Çunkii bunlar, Singapurun sukutile esasen tahakkuk ctmesi beklencn neticelerdi. Bu neticelerin gerçekleşmesi iizerine basıl olacak yeni vaziyet İngiltereyi yeui tehlikelerle karşılaştıracak \e o zaman Mister Çörçil'in işaret ettiği daha ağır darbelere dayanmak mecburiyeti başgösterecektir. Vaziyeti kısaca anlatmak için, bir taraftan Hindistan, diğer taraftan Avustralya tehlikededir, dcnilebilir. Singapurun müdafaasını, müttefiklerin kalkınacakları zamana kadar uzatmak münıkün olmadığı için İngiltere, imparatmluğunun en büyük ve en verimli böljrelerini, muazzam kıt'alar teşkil eden ülkelerini büyük tehlikelerle Karşılasmış görüyor. fakat Singapurun sukuru. yalrtıı bu tehlikeyi hazırlamakla kalmıyor, bu tehISkeye en hâd mahiyeti verecek uıısur ve amilleri de tahrik ediyor. Meselâ ortada bir Hindistan var ki lıiırriyet vr istiklâline kavuşmak istediği bir sırada yeni bir istilâ ile karşılaşıyor ve bu istilâya karşı koymak için esash bir surette hazırlanmamış bulunuyor. V,u hazırlıksızlığın en sarih delili Eırmanynı.ın müdafaası için tâ Çinden nsker getirilmesi, Malay yarımadasını knrtarmak için ve bizzat Singapurun müdafaası için sayıları yiizlerce milyonu aşan Hindistanm însan ve madde kayniklarındar. istifade edilememisidir. İnpHtere ile Hindistan arasında mü«terek bir davanın temeli atılmamış, bu temcl iı>crine kııvvetli hir müdafaa kurulmamış oldııçn için Hindistan gibi bir nıemleket dejjil. knca bir kıt'a. istilâ tchlikesile karşılaşmakta ve bu tehlikeye vahamet verecek unsurlar ve amillerin kaynaşmak üzere olduğu göze çarpmakt?Hır. Japonyanm biitün Hindistanı is'ilâd^n fazla Hindistanla Çin arasındaki irlihatı kesmek. kendi propaganda^ını Hindistana yaymak ve Hindistan dahilinde tahrik olunabilecek unsurlardan istifade ederek İngillereyi hırpalamak istiyecesji tahmin edilehilir. Japonyaıun Taylandı kolayhkla kazarmakta gösteıdiği hüner, dahilî unsurlarla anlaşraak hususunda ihraz ettiği muvaffakiyet. Japon siyaserinin bu yolda ne kadar geniş kavrayi?lı olduğunu, söz gö'türmez delillerle isbat ediyor. Avustralyaya gelince burada İııgiltereyi korkutacak bir dahilî mesele yoklur, fakat Japonya. akla sığrnaz bir siiratle kendisinden binlerce mil mesafede bulunan bu kıt'amn tepesine varmış, İngilterenin fazla nühıs için en mükemmel mahrec saydığı bu büyük adayı tehdide başlamıştır. İngiltere, Amerika ve müttefikleri Avustralyayı. yakın istikbalde tahakkukunu umdukları büyük kalkınmamn ve mukabil hareketin en bellibaşh desfeği saydıklan için burasmın tehdidi, Müttefiklerin mukabil hareket plânını altüst edebilir. Japonlann Hind Okyanusuna hulul etmelerine gelince bunun da ayrıca bir tehlike teşkil ettiği gayet açıktır. Elhasıl Mister Çörçil, İngilterenın daha ağır darbelere dayanmak mccburiyetinde olduğunu söylemekle, ancak hak'kati söylemiştir. Fakat İngiltere halkı da <Ne vakte kadar?» snalini sormağa başlrdı ve bu sualle istikbal hakkındaki itimadmın ınühim bir sarsıntı geçirdiğini gösterdi. İşte fcugünkü vaziyet bu merkezdedir ve İngilterede şimdilik hâkim olan »hniyet budur. Çörçilin MaariE Centiyetindeki suiistimal Hitabesi (Başmakaleden devam) tereddid bir vaıiyette idi Japonya İngiltereye saldırmamıştı. Atlantik mülâkatmdan sonra iki devletin bir Japon saldırışına elbirliğile karşı koyacaklan ilân edilmiş olunca Japonya artık bir harb tehlikesini göze almaz farzolunmuştu Çünkü, Çörçile göre, bu bir delilik olurdu. Bununla beraber yirmi yıldır büyük istilâ ihtiraslarile beslenen Japon militaristlerinin sevkile Japonya harb ateşine atılmış ve san'atkârlıkla tatbik olunan sürprizler sayesinde Amerikan filosuna zararlar ika ettikten sonra kendisine muvakkaten amma muvakkatentemin ettiği fırsat fasılasında 80 milyonluk harbci bir milletin büyük oıdularile İngiliz müstemlekelerine çullanmıştır. Buna karşı o zamana kadar kendi adalaruıın müdafaasını temine çaîışmakIa beraber Almanya ve İtalya gibi hasımlarla uğraşan İngiltere ne yapsın? Çörçil itiraf ediyor ki bu iki Mihver devletile boğuşan İngiltere tekbaşma bir de Japonya ile kabil değil başa çıkamazdı. Amma şimdi vaziyet değişmisrir. Amerika İngiltere tarafında ve kendi umumî efkârının bütün ittifakile harbe kanşmış olduktan sonra elbette Japonyanın er geç hakkından gelinecektir. Bundan sonra Çörçil sözlerıni bitirmek için dinleyicilerine nutkunun yukarıya kaydeltiğimiz hatimesile hitab ederek İngiliz milletini ve müttefiklerini umuda ve itimada davet eylemişlir. Hulâsa etmek için, dava ve kavga çok çetindir. Fakat şimdi Rus mukavemeti, Amerikan müdahalesi ve Çin gayrtti de gözönüne ahnarak istikbali daha ziyade ıımud ve itminanla karşılamağa yer vardır. Çörçilin hitabesi tarihten, Singapur felâketini kaydederken vaziyeti gözden geçiren bir sahifedir. Ayni tarihin müteakıb sahifelerini gelecek zamanların hâdiseleri yazacaktır. f /se/er/?râs/nd< Yurdun her yerinde hazırlıklar başladı, çiftçi faaliyete geçiyor Ankara 16 (a a.) Aldığımız telgraflar yazlık ekimin ve diğer hububat istihsalinin artması için her tarafta esaslı kararlar ahndığını ve bu kararların derhal tatbikına çeçildiğini bildiriyor. Köylü, hükumetin bu sahada çiftçiye yapüğı büyük yardımı ve gösterdiği kolaylığı minnet ve şükranla anarak kendisine düşen ödeve şevk ve sevinçle sarıLmıştır. Eski Urfa meb'usu ağırcezay a gönderildi etmediğini söyledi. Bunu müteakıb Cumhuriyet müddeiumumiliğinde, Müddeiumumî Cemil Altay ve muavın Kemal Bora ile yapılan bir konuşmanın zaptı ve vukui ehli sıfatile Ankara Adliye doktoru Behçet Kamayuı tanzim ettiği ve z^bıt varakalarmda tahrifat yaTildığı kanaatine varan rapor okundu. Cemiyet merkezinde teftişte buunan Maliye müfettişi Ekremle Kolejde teftiş yapan İsmail. A\Tii Çubukgil ve Cemiyet muhasebecisi Lutfi Tanpmar şahid olarak dinlendi. Suçlu sanılanların vpkili, müdafaasını yaptıktan ve 10 dakikahk bir fasıladan sonra hâkim Sedad Çumralı kararı okudu: «Cem'i ianat nizamnamesin'n 1 ve 10 uncu maddelerine göre ihtilâs suretıle zimmete para geçirmek olan bu fiilin cezası T. C. kanununun 202 ve 203 üncü maddelerine göre ağır lıapis olduğu İçin vazife noktasından davanın ağır ceza rhahkemesinde görüimek üzere dosyanın Müddeiumumiliğe verilmesine karar verildi. Mahkeme, suçluların tahliye talebini reddetti. Alanın da hiç kabahati yok mu? erçi rasgele söylttyoruz: Efendim! Nedir bu ihtikâr? Niçin bunları tepelemiyorlar? Bakkallar mal saklıyormuş. Basıp almalı. Saklıyanı yakalamab, pöstckisiui çıkarmalı... Lluortı konuşanlarımız çok: Belediye bakmıyor mu? Fiat murakabesi gırmüyor mu? Poüs mukayyed oimuyor mu?.. Hepsi iyi lâkin... Bir gün Nasreddin Hocanın eşcğini çalmışlar. Hoca gitmiş kahvede derd yanmış.. Ahpablan Hocanın scizlerini dinlediktm sonra: Neden bir emniyetli yere koymadın? Neden ahınn kapısını kilidlemedin? Neden ev uşağına hay\ana mukayyed rrlnıasını söylemedin? Böyle zamanda seyissiz hayyan bırakılır mı? Bu ne gaflet yahu! İnsan eşeğini uluorta bırakır mı? Falan diye bir sürü çıkışmışlar. Uoca melül melul dinledikten sonra: Haklısınız. Tedbirsizlik ettim, aptalhk ettim. Kabahatliyim. Lâkin insaf cdin, eşeği çalanın hiç mi kabahati yok? Demiş. 1 abii bu haklı suale cevab alanıamış.. Doğru söz. Fiat murakabesi baksın! Belediye teftiş etsin. Bunları yapmamak doğru değil.. Amma şu esnafın, muhtekirin, tüccarın da hiç kabahati yok mu? Bazan ben onların hesabına utanıyorum.. Balık ahyorsunuz, altta ufak, üstte büyük.. Elma ahyorsunuz, size bakan yanağı güzel, alt yanağı çüriık.. Bulgur ahyorsunuz, üstü beyaz, altı siyah! Kömür ahyorsunuz, yaş, odun ahyorsunuz, ıslak. Karamanı paralayıp kıvırok, dağhc diye satıyorlar. Yağın üsttt taze, altı acı... Bunlarm hiç kabahati yok da biitün Uıısur kontrolsuzlukta ve teftişsizlikte mi? Bizim bir kısım esnaf ve tüccarda diirüst alışveriş kaygusu olmıyacak mı? Türkiye pazarlarında müşteri mutlaka aldatılır. safdil mahluk olmaktan kurtulmıyacak mı? Bana kalırsa esnafı teftiş, tüccan tethiş falan hepsi iyi. Bunları anlar.m. Lâkin biraz da ticari ahlâkı düzcltmek için esnafa ve tüccara şekli ne olıırsa olsun bir manevî zalnta lânın. Buna da ehemmiyetle göz atmahjız. Yoksa bir gün gelecek, müşterisini aldatmıyana aptal diyeceklerdir. Bu bizim pazarlarunız için bir felâket olur. r Japon harb tebliği Amerikan j tebliği ' (Bastarafı 1 inci sahifede) releri Banka boğazında bir Japon filosunu bombardıman ederek beş nakliye gemisine ve iki muhribe tam isabetler kaydetmişlerdir. Müttefik bomba ve av tayyareleri Moebi nehrinde bulunan Japon gemilerine şiddetle taarruz etmişlerdir. Gösterilen şiddetli mukavemete raŞrr.en Japonlar Palembang'ı işgale muvaffak olmuşlardır. Yeni Gine. de küçük bir mahal Japonlar tarafından bir saat müddetle bombalanmıştır. Seleb'in cenubunda muharebe durma dan devam etmektedir. Bir Japon birliği pusuya düşürülmüş ve iki subayla 40 er kaybetmiştir, Biz hiç bir kaj'ba ujramadık. (Bastarafı 1 ind sahifedt'» lar. Birmanyada İngiüz askerî dayanak noktalannı ele geçirmek ve AngloSaksonlarm ÇungKİng'i besledikleri B;rmanya yolunu kapamak için Japon kıtalan taarruz hareketlerine devam edeceklerdir. Japonlar, Birmanya halkını düşman olarak telâkki etmeyi akıllarından geçirmiyorlar. Eğer Birmanya halkı Japonlarla işbiriiği yapar ve uzun senelerdenberi omuzlarına çöken İııgiliz zincirlerini kırmağa onlarla beraber çahşırsa Japonya, Birmanyalılara aid bir Blrmanyanra kurulmasma yardım etmekle bahtiyar olacaktır. Şimdi Hindistana da Büyük Britarıyanın zulümlü istibdadından kurtulmak ve Büyük Asya refah sahasınm kurulmasmda işbiriiği yapmak için en iyi fırsat çıkmıştır. Japonya, Hindlilerin kendileri tarafından idare edilecek bir Hindistan kurmalarını beklemekte ve Hindlilerin vatansever gayretlerine yardımda bulunmak azmindedir. Eğer Holanda Hindistanı halkı, Japonyanın düşüncelerini anlar ve Büyük Asyanın kuruluşunda işbiriiği yaparsa, Japonya bu halkın da arzularına ve ananelerine hürmet ve riayet edecektir. ÇungKing Çinine gelince, Japon kıtaları, Birmanyada ilerlemekte o'.duğundan burası yakmda kesilecektir. ÇanKayŞek idaresi, tecrid edilmiş ve yardımsız kalmış olacaktır. Japonya, bu idareye öldürücü darbeyi kat'iyyen indirmek azmindedir. Japonyarun Çin halkma karşı vaziyeti ise şudur: Japonya, Çin halkile kardeşçe bir anlaşma elde etmeyi araştırıyor. Çünkü Japonya yeni Uzakşark nizammı Ç n halkile elele vererek kurmak fikrindedir. Cenubî Amerikaya ve diğer tarafsız memleketlere gelince, bunlarm hakikî Japon niyetlerini anladıklarına ve İngiltere İle Birleşik Amerikantn baskısı altında ve onlar hesabına ellerinı ateşe sokmıyacaklarına kaniim. Singapurun teslim oluşu, Japon milletini mağrur eünemelidir. Japonya müttefiklerile daha sıkı münasebetlerde bulunacak ve Amerika Birleşik Devletlerine, Ingiltereye ve onların peyklerine en kesin darbeleri indirmek üzere savaşa azimle devam eyliyecektir.» (Baştarafı 1 inci sahifede ı İieri sürülen bu gibi hareketlerle bana iftira edilmektedir.> Bu iftiranın Cemiyetin eski muhasebecisi Lutfi tarafından, kendisils o'an şahsî münafereti dolayısile yapıldığını ve Altındiş Avni adlı bir muallimin de bu iftirayı yaydığını söyliyen Refet Ülgen, bedelleri ödenmediği iddia edilen ve Büyük Millet Meclisi azasına verilen piyango biletlerinin 600 tane değil, 200 tane olduğunu ve bedellerinin ödendiğine dair makbuzlar bulundurduğunu EÖ'yliyerek kendini müdafaa etti ve hâkimin 2000 lira ve 500 lira ikramije kazanan biletlerin satılmadığı halde satılmış gösterilerek bu biletlerin tanıdık ve akrabalara satıldığma dair sualine bunlarm iftira ve yalan olduğu şeklinde cevab verdi. Bundan sonra Cemiyetin eski vszneı?an Zek< Ülgenin sorgusuna başlandıEski veznedar, muhteuf sebeblerden dolayı o vakit cemiyetten 1500 lira alacakl; bulunduğunu. bu sebeble miktarı 600 lirayı bulan talebe taksitleri bedelini rilesine aör.dermekle emniyeti su Japonlar Cavaya asker çıkardılar Ankara 16 (Radyo Gazetesi) Londra radyosu, bugünkü neşriyatında Japonlann Cava adasına da asker çıkardıklarını bilcirmiştir. Malta adası Japon ordusu Singabombalar altında ! pura dün girdi (Bastarafı 1 inci sahifede^ Percivel: 'Hayır, Singipurda yoktur> cevabını vermiştir. Bunun üzerine Japon kumandanı Singapurdaki Japon tebaasının ne olduğunu sormuş, General Percivel bunlarm Hindistana gönderild'ğ ni fakat Hindistan hükumetinin onların hayatı hakkında teminat vîrd'ğini söylemiştir. General Percivel kayidsız ve şartsız teslim olmadan evvel 24 saatlık bir mühtngiliz tebliği Kahire 16 (aa.) Ortaşark İngiliz let istemişse de Yamasnita bunu krbul etmemiştir. Percivel nihayet Japon tahava tebliği: Düşmanın Malta üzerine yaptığı akın leblerini kabul etmiş ve saat 22 de ateîar esnaiinda avcılarımız iki Messer şin kesllmesine karar vermiştir. Bunun chmitt 109 düşürmüşlerdir. Tayyare karşı üzerine şehre asayişin muhafaza sı için koyma bataryalan iki Yunkers 88 düşür büı Japon askerinin gönderildiği söylenmüşlerdir. Bu hücumlar esnasında buzı mektedir. İngilizler bunkrm hayatı hakhasarlar yapılmışUr. Tayyarelerimizden kında teminat vermişlerlir. 5 i bu hareketlerden ve daha başka haJaponlann şehirde ilk faaliyeti reketlerden geri dönmemişlerdir. Tokyo 16 (a a.) Singspurdan geRoma 16 (a.a.) İtalyan tebliği: Akdenizin muhtelü üslerinden başlıyarak muvaffakıyetli ve isabetli bir işbiriiği yapan hava ve deniz kuvvetlerimiz parlak bir muvaffakiyet kızanmışlardır. İskenderiyeden Msltıya giderken keşif tayyarelerimiz tarafından görülen ve kuvvetli bir himay; altında seyTeden birkaç grupa ayrılmış büyük bir kafileye birkaç kere taarruz edilmiştir. Kafileyi teşkü eden gemüerin bir kısmı tahrib edilmiş, d ğer Xısmı geri dönmek zorunda kalmış'.ır. 13 ten 15 şubata kadar devam eden bir harekât esnasında yapılan müşaliîdclcre göre, yedi vapur, bir muhrib ve ufak bir refakat gemisi batırılmiştır. 8 vapur, 5 kruvazör, iki muhrib hasara uğratılmış ve İki tayyare tahrib olunnrış'.ur. Bir denizalümız üssüne dönmemiştir. 15 şubatta, sabahm ilk saatlerinde Augusta, Sireküza ve Floriia üzerins atılan birçok bombalar bazı blnalarda ciddî hasarlar husule getirmişlerdir. Sivil ahali arasında birkaç ölü ve yaralı vardır. (Bastarafı 1 inci sahifede) cumları esnasında üç İngiliz bombardıman tayyaresi yerde tahrib edılmiş ve bir benzin deposunda yangm çıkarılmıştır. Malta üzerinde ve Sirenaikin şarkmda yapılan hava muharebelerinde Alman av tayyareleri hiç bir kayba uğramadan 15 İngiliz tayyaresi düşürmüşlerdir. Avustralya Başvekilinin nutku Camberra 16 (a.a.) Başvekil Kür ting, bugün şöyle demiştir: < Singapurun düşmesi Avustralya için Dönkerk'e muadil olduğu gibi, savaşuı da başlaması demektir. Bu savaşa yalnız Avustralyamn akıbeti değü, fakat bütüıı Amerikaların hududları ve geniş bir ölçüde de inğilizce konusan dün yanın mukadderatı bağhdır. Memlekeiimizin himayesi arük dünya harbins iştirak etmekle değil, fakat kıyılaruruzı istilâ tehdidinde bulunan düşmana mukavemette mündemicdir. Şimdi bütün varımızı ve bize aid olanı seferber hale getirmek lâzimdır. Zaman mefhumu artık mevcud değildir. Avustralya harbi şimdi Büyük Britanya harbinin büyün gayretlerini icab ettirmektedir. Bu, herkesin mücadeleye hizmet etmesi ve fedakârhk göstermcsi manasmı ihtiva eder.» YUNUS NADİ Amerikan seferberliği (Baştarafı 1 inci sahifede> dır. Bundan sonra yapılacak iki kayıd muamelesi milletin silâh altında bulunan erkeklerinin sayısını 24 milyon kişiye yükseltecektir. Meğer Amerikada Budist papaslan hep casusmuş Avustralya, Müttefiklerin üssü haline getirilecek Sidney 16 (a.a.'> Avustralya harb kabinesl tarafından büyük bir ihtimalle bu hafta içinde veTilecek kararlar Avustralyayı müttefikler için bir hareket üssü haline getireeektir. Bu kararlara aid tafsilât her halde glzli tutulacaktır. Harb Istihsalâtmı artırmak için tedbirler almması da beklenmektedir. Japon deniz hakimTyeti Hind Okyanusuna gÖtürüIecek Tokyo 16 (a.a.) Bahriye Nazın Amiral Şimado parlamentoda yaptığı detneçte. İngiltere ve Amerikaya karşı açılan harbin başındanberi 33 düşman denizaltısının batırıldıgını söylemiştir. Amiral Şimado, hava ve deniz japon hâkimiyetinin Singapurun düşmesüe Hind Okyanusuna götürülebilecegini ü â . ve etmiştir. • Singapurdan tahliye edilenier Bombay 1S (a.a.) Singapurdan tahliye edilen iki bin kişi Bombaya gel miştir. Londra 16 (a.a.) Daily Sketch gazetesinin bildirdiğine göre birçok senelerdenberi Amerikada bilhassa Büyük Okyanus sahilleri boyunda kurulmuş olan muhtelif mabedlerdeki Bud.st papasların birçoğunun Tokyü gizli servisinin eski memurları oldukları anlasılmıştır. Bu papaslar tevkif edilmiştir. Mabedlerin birkaçmda telsiz aletleri ve papasların hakikî vazıfelerini tesbit eden bazı vesikalar bulunmuştur. Bu bâdiseden sonra bütün dinî Asya merkezlerinde araştırmalar yapılması karar'aştırılmıştır. İtalyanlar, Akdenizde, birçok gemi len haberlere göre, şehre giren Japon batırdıklarını bildiriyorlar kıt'alan halen enkaz k=»lclırma işlerile meşgul olmakta ve şehirde asayişi İade maksadile tedbirler almaktadır. Imparator, Başkumandaniarı kabul etti Tashih Darvin ve Surabayanın akıbetleri? Tokyo 16 (a.a.) Stefani: Singapur şehrinin tesliminden bahseden Amiral Sutsugu. ezcümle demiştir ki: < Düşman üsleri olan Darvin limanı (Avustralyada) ile Surabaya (Cavadal nın âkıbetl kısa bir zaman içinde belli olacaktır. Amiral. C=nub Pasifigindeki diğer üslerin esasen Japonlann eline geçtiğini hatırlatmış ve bu itibarla Singapurun sukutunun İn^ilterenin yalnız şarkî As. yadan tardedilmesi manasma gelmeyip İngilizlerin Avustralyayı, Yeni Zelandayı ve Felemenk Hindistanını da kaybedeceklerlnl, bunun neticesl Hind denlzile Hindistsndakl İngiliz hâkimiyetinin sonu olacağını söylemiştir. Amiral, Singapurun sukutu. Büyük Britanyamn dünya hâkimiyetinin yıkıl. ması başlangıcı olduğunu ilâve etmiştir. Matbuat umum müdürü gazete muhabirlerini kabul etti Ankara 16 (Telefonlal Matbuat umum müdürü Selim Sarper, bugün, İstanbul gazetelerinin buradakl muhabirlerini kabul ederek gazete kâğıdlan hakkmdaki kararname üzerinde kendilerine izahat vermiştir. Oniarın mekteb haricinde mevcud olan hayatlarma, alâkalarına ve ideallerine karışmadığım gibi... Fakat şimdi niçin yol arkadaşlarımla alâkadar oluyor, onlarla aramda bir yakınlık buluyordum. İçimden öy!e geliyordu ki, bu iyi günler görüp geçirmiş olduğu her halinden belli olan kibar kadımn buruşuk ellerini öpeyim. Ölen kızı İçin ıslanan gözlerini parmik uclarırrıla kurutayım, onu teselliye çalışayım ve sonra yanımdaki mahzun kadına dönerek ona da duyduğum yakınlğı açığa vurayım. Başımı çeviriyorum. Kerpiç evli, yeşil bahçeleri, akar suları, koyu gölgeleri olmıyan köylerden geçiyoruz. Köy deni»ce mutlak gözüımün önüne kıyıları söğüdlerle gölgeli, güneş ışıkları altında pırıl pırıl yanan derecikler gelir. Siyah maskesi altında gözlerini kendi dünyasma çeviren, döne döne su çeken atları, bostan dolablarım düşünürüm. Beyaz yalaklara çağütılarla akan pınarlar aklıma gelir. Saçlarını bir omuzdan bir onıza ören ince belli, kıvrak vücudlü köy kızlarını, parmaklörı kınalı taze gelinleri, meydanlarda dövülen davulları görür gibi olurum. Hayalim, silâh sesleri, içki kokulan, at oynatmaları, pehlivan güreşleri aıasında yapılan düğünlere dalar, çıkar. ömer Rıza DOĞRUL (Cumhurîyet Dünkü nüsh^mızdi Anadolu Âjansınm radyo ile verdiği dikte servisinden alınan Amerikan deniz İnşaatma dair rakamlarda yanhşlık yapılmıştır. Yekun 2 trilyon değil, 2 milyar küsur olacaktır. Düzeltir ve özür (Bastarafı 1 inci sahifede) dileriz.) beraber 1941 in de kaygı verici karanlık birçok ağır kayıblar, bir çok acılar ve tarafları vardı. Çünkü Amerika tarafsız ıstırablar bizi bekliyor. Bize 1940 yazındı, Ruslar ise ağır kayıblar vererek ge daki müthiş tehlikeyi mes'ud bir surette riliyorlardı. O günlerdenberi iki mühim geçirten vasıflar bu imtihanı da geçir hâdise oldu; bunlardan biri ve en mü memize imkân verecektir. Bir hata zaferj himmi Birleşik Devletlerin harbde so İngiliz milletinden ve müttefiklerinhı nuna kadar yarumızda yer alması, diğe elinden alabilir. Büyük itüfak İngiliz ri de Rusların yenilmiyerek memleket milletinin sebatı ve azmi sayesinde doğlerinde muzafferane ilerlemeleridir. muştur. Gayemizden ve ittifaktan ayrılRuslar Hitler efsanesini yıkmışlar, Al mak öidürücü bir cinayet olur. Bunu irmanlara milyonlarca zayiat verdirmiş tikâb edecekleri boynuna taş bağlıyarak denize atmak lâzimdır. lerdir. Bu iki büyük ve esaslı olay sonunda Rusya uğradığı ağır darbelerden sondünya vaziyetine hâkim olacak ve za ra milli birliğini muhafaza ettiği ve ceferi mümkün kılacaktır. Bu paha biçil saretle dayandığı için fevkalâde bir kalmez iyiliklerin karşısma konması gere kınma yapabildi. ken karanlık taraflar da şunlardır; J a Harbin talihsizlik ve hatalarını hükuponlar harbe girmiştir. İngiltere yalnız mete karşı bir silâh olarak kıallanrr.amabaşına Pasifiği Japon hücumuna karşı lı, tenkidler gayeye varmak için çahşan müdafaa edemezdi. Bu kederli anda bi hükumetin kudretini sarsmamalıdır.» le 1942 ve 1943 hâdiseleri Japonyanın Matbuat Başvekile muzahir kara talihine yazıldığı gün Japon tarihiLondra 16 (a.a.) İngiltere matbunin bu tecavüzü tçılgmca bir cinayet» atı Çörçil'in nutkunu müsaid karşıladiye anacağma eminim. mıştır. News Chronicle gayeye sadık Bize ferah verecek diğer bir hâdise de kalınırsa zafere ulaşılacağını, Daily T e . Japonları hayal sukutuna uğratarak legraph Singapurun Hindiçiniyi istilâ sarsan Çin milletinin 4.5 yıllık mukave eden kuvvetli bir askerl devlete karşı metidir. Çinliler bunu her alanda üstün müdafaa edilemiyecek vaziyette bulunolan silâhlara karşı başarmışlardır. Yeni duğunu yazıyorlar. düşmammızın kuvvetini küçümsememeDaily Mail şöyle diyor: Dunkerque'den iyiz. Ancak hürriyet için yapılan bu sonra milletin kalkınmasma yardım edünya mücadelesinde bizim safımızdaki den ve bombardıman imtihanlan esnaezici kuvvetler gelişince, bütün işleri s:nda maneviyatı yüksek ve sağlam tuuzun bir gelecek için halletmeğe muk tan adam gene Çörçil'di Onun cesareti tedir olacağız. bize bir çok müşkül günler geçirmek Biliyorsunuz ki size sakin ve kolay bir imkâmnı verdl. O, dalma en karanlık şey vadetmedim. Gene haber vereyim ki günlerde parlıyan bir ışık gibi kalmıştır. Tokyo 16 (a.a.) İmparator. bu sabah sarayda deniz ve kava kuımay subaylarmı huzuruna kabul etmiştir. İmparator, Pasifik cenub çevresı cephesi başkumandanı Kont Terauchi ile deniz kuvvetleri başkumandanı Amiral Vamaraoto'yu tebrik etmiştir. İmparator bir günlük emir neşrederek ordu ve donanmayı tebrik etmiştir. B. FELEK RADYO Dinleyicilerine TAVSİYE Rodyo dinlemek için en müsaid mevsimdeyiz. Makinenizden beklenen randımanı alabilmeniz için radyonun en, hassas noktası olan lâmbalann zayıf olmaması lâzimdır. Bunun için fırsattan istifade ederek lâmbalannızı ücretsla olarak Galatada Bankalar caddesi General han altında Türk Philips Lamited şirketi satış salonunda Philips fabrikalanndan hususî surette getirilmis son sistem lâmba ölçü aletlerüe kontrol ettirebilirsiniz. Çörçil'e göre Japonlar ada etrafındaki kaleleri işgal ediyorlar Tokyo 16 (a.a.) İsmi söylenilmiyen bir üsten Domei ajansına haber verildiğine göre, Singapurun tesliminden hemen sonra Japon deniz kuvvetleri adayı kuşatan istihkamları ele geçirmege başlamışlar ve civar sulardaki mayinleri taramışlardır. Bu müddet zarfmda deniz birlikleri Singapurdan kaçmağa teşebbüs eden gemil>ere karşı hücumlarına devam etmişlerdir. Büyük Caz Konseri Maruf 25 ecnebi artist tarafından Yardım Sevenler menfaatine 21 şubat cumartesi saat 17 de Açık teşekkür tkl kıymetli yavrumun öldügü aynl hastalığa tutulduğum halde yüksek. hazakatile, teşhis ve teda\ilerile benim hayatımı muhakkak ki ölümden kurtaran ben ailem ve diğer çocuklanmın ölünciye kadar borçlu olduğu Sultanah. med Sağlık Yurdu hastanesi yüksek operatörü doktor Bayan Rahime Batuya nihayetsiz teşekkür ve minneUerimin, bir kere daha yüksek gazeteniz vasıtasile bildirilmesini rica ederim. Karacabey Ronguç mahallesl Ali Tedüc Fransız Tiyatrosunda İstanbulun lüks müesseselerinde çalışan ecnebi artistler Yardım Sevenler Cemiyeti menfaatine aralarından seçtikleri 25 san"atkârdan mürekkeb fevkalâde bir cazla büyük bir konser vermeği kararlaştırmışlardır. Memleketlmizde ilk defa verilecek olan bu fevkalâde caz konserüv de çalmacak büyük parçalar meşhur san'atkâr Fritz Kearten tarafından aranje edileceği gibi konseri de kendisi idare edeeektir. Bu büyük caz konsere caz kraliçesi Anita Bent, Tapio Kolman, Allen Raboulenkou, Lilo Aleksandr da iştirak edeceklerdir. Bu büyük konserin rejisörlüğünü Lnd\Hg Fokel yapacaktır. Büyük caz konseri 21 şubat cumartesi günü saat 17 de Fransız Tiyatrosunda verilecektir. Yerler tamamen numaralıdır. ölüm İstanbul Emniyet Müdürlüğü beşlnel şube müdürü Şükrü Saib Borhan'ın eşi, İsmall Hakkı Paşa hafidesi ve Mersin eski mutasarnflarından merhum Cemal Beyin kerimesi, Manisa İş Bankası memurlanndan Celâl Söylemez'in hemşiresi Beyyine Borhan tedavi edilmekte olduğu Şişli Sağlık Yurdunda vefat etmiştir. Cenazesi salı günü öğle Uzerl Şîşlt Sağlık Yurdundan kaldırılarak öğle namazı Teşvikiye camiinde kılındıktan sonra Feriköy mezarlığına defnedilecektir. Kederli ailesine sabırlar ve merhumeye Allahtan rahmet dileriz. *** Şehrimizin tanınrmş tüccarlanndan ve İstanbul Ticaret Odası ile Ticaret ve Zahire Borsası idare heyeüeri azasmdan Bay ŞEKAFEDDİN ALEMDAB ani olarak vefat etmiştir. Cenazesi 17/ 2 '942 bugünkü salı günü saat 15 te Çemberlitaş karşısında (Cğıır) apartimanından kaldırılarak cenaze namazı ikindi vakti Beyazıd camii şerifinde kılmarak Merkezefendideki aile kabristanına defnedilecektir. Kederli ailesine taziyetlerimizi bildiririz. Cenabı Hak rahmet eylesin. Sabık Kerbelâ meb'usu Nuri Özbudak vefat etmiştir. Cenazesi bu gün Arnavudköyünde sahil boyunda Uğur apartımanmdan Bebek camiine kaldırılacak ve öğle namazmdan sonra Rumelihisarmdaki kabristana defnedilecektir. Mevlâ, kederdide ailesine sabırlar ilısan etsin. Millî Şefimiz Mısır Kralını tebrik ettiler Ankara. 16 (a.a.) Mısır Kralı Haşmetlu 1 incl Faru&un dc£üm yıldönümü münasebetile Cumhur Reisi İsmet İnönü ile Haşmetlu Kral arasmda tebrik ve teşekkür telgrafları teati edilmiştir. Mükerrem Kâmil Su di kendime yarattığrm cihana aid şeylerdir. Birer resim, birer kartpostal mevkiini aşamazlar. Halbuki bu topraklarda asıl köy, şu trenin hızı önünde kajnp giden penceresiz, kerpiç yığmlarmdan başka nedir? Onlan yakmdan bilirim. Ocaklardan çıkan tezek kokulannı, hayvan damlarını ve hayvancıklarına pek yakın toprak odalarda yaşıyan o cana yakın, zengin gönüllü insanları az çok tanırım. Gönlüm ister ki, her an başımızın üs ] tünde yeni bir sürprizini hissettiğimiz o büyük kuvvet, mucizeli elini yurdun en uzak köşelerine kadar uzatsın. Peri masallarında olduğu gibi, yavaş yavaş değil, çabuoak bu köyler değişsinler. Toprak onlara güler yüz göstersin, makine arkadaşları olsun. Sular düzene girsin; onlar da yeşile, serinliğe ve bol kazanclara kavuşsunlar. az okumuş bir taşra kızıymış. Babam, askerlik hayatmın icab ettirdiği o bitip tükenmek bilmiyen yolculuklarmm birinde onunla evlenmiş. Tanışmadan, konuşmadan yapılan bu evlenme ikisi için de mes'ud bir netice vermiş. Anlaşmışlar, sevişmişler, çoluğa çocuğa karışmışlar. Babam, az konuşan, iyi düşünpn, hareketlerini ölçüye vurmayı gayet iyi beceren bu eşraf kızını kalbinln bütün kudretile se\miş. Onu mes'ud etmek için elinden geleni yapmış. Annem de hayatınm hiç bir anmda, mecburiyet olmadıkça, babamı yalnız bırakmamış. İyi günlerde olduğu kadar karanhk ve müşkül zamanlarda da biribr'.erine dost kalmayı, sükun ve teselliyi birbirlerinden bulmayı bilmişler. Yekd ğerine tamamile bağlı olarak, hiç bir yerde karar kılamıyan avare kjjşlar gibi yıllarca memleket memleket gezmişler. No. 11 Aydın postanesinden çahnan paraların hepsi bulundu Ankara 16 (Telefonla) Aydın Ziraat Bankasından Sarayköy Ziraat Bankasına gönderilmek üzere iken Aydın pos. tanesinde kaybolan 50000 lira tamamen elde edilmiş olduğundan evvelce seri ve sıra numaraları bildirilen bu p a . ralar içfn bir takayyüde lüzum kalmad'.gı Maliye Vekâletince alâkadarlara bildirilmiştir. Betoven gecesi Konservatuar orkestrası bu akşam saat 21 de Fransız tiyatrosunda Seyfeddin AsaVın şefliği ve Ferdi von Stateer'in solist olarak iştirakile ve büyük Alman san'at dâhisinin seçme eserlerinden müreklseb bir programla büyük bir fconser verecektir. Programda Kcriolon Uvertürü, piyâno îsonsertosu, beşinci Senfoni vardır. Önümden sık sık akıp geçen köylerden çocukluğumun ilk günlerine atlaFakat bilirim ki, bu köyler benim ken dım. Aklıma annem geldi. O, agır, başiı, Diğeri, cephe gerisinde bir asker karısı olmanın yüksek fazüetiıı; tam manasile göstermiş. Ablam Balkan harbinin başhyacağı sıralarda doğmuş. Ben de İstiklâl harbi sonlannda... Ben bu harbleri ancak tarih kitablarında okudum. Hocalarımdan öğrendim ve babamdan dinledim. Cumhuriyetin ilânından az sonra babam tekaüdlüğünü istemiş. Vücudünden hâlâ çıkarı'amıyan bir kurşun vardır ki, onu, ömrünün ağırbaşlı mevsiminds bin bir kayıdla yaşamak mecburiyetine düşürmüştür. Annemİ düşündüğüm zaman gözümün önüne uzun boylu bir kadm gelir. Yüzünü tam bir vuzuhla saklıyamamiŞim. Yalnız gözlerini unutamam. S nısiyah, çok parlak iki büyük göz, bu gözlerde sevgi bir ışık, gözyaşı bir inci olurdu. Onda bu gözler yaşadıkça zalen uzun boylu konuşmasma da lüjum olmadıBiri dört büyük harbe girmiş, çıkmış, ğmı şimdi şimdi anlworum. Bakışları yaralanmış, iyileşmiş, gene vuruşmuş ruhıinun aynas^dı ve o bu kudret.n den faydalanmayı bilecek kadar zeki bir insanmış. Bunu da ablam heı fırsatta ileriye sürdüğü için biliyorum. Ben onun hiç de neş'eli zamanına rastlamamışım. Çünkü benim doğumum, yıllarca yorucu bir hayat süren bu narin kadına iyi gelmeTiiş. ömrünün son altı yedi senesinin çoğu e'.inlerini yatakta geçirmeğe mecbur olmuş. Ben doğduğum zaman ancsk on yaşlarında kadar olan ablam bu vaziyet karşısmda vaktinden evvtl olgunlnşmış. Bir yandan mektebe giderken, bir yandan da hiç bir hizmetçinin başa çıkamadığı huysuz, haşarı, gürültüsü kardeşile uğraşmak mecburiyeünde kalırtruş. Küçük olduğum halde çok iyi hisssderdim ki, annem ablanu benden çok severdi ve gene gayet iyi bilird m ki, babamm da evde herkesten ziyade bana zâfı vardır. Kendimi hatırladığım çağlarda sabahlan uykudan mutlak olmıyacak bir şey tutturarak kalkardım. Dadım önce tatlı dille, türlü vaidlerle gönlümü yapnıağa çalışırdı. Sesim artıp da annemi odasmda bezdirmeğe başlayınca mutfaktan bacı çıkardı. Sivri uclu kırmı/.ı dilini çkarır, gözlerinin akını k^rkunc bir hale getiren bakışlarîa yanıma yaklaşır; kuru parmaklarını bir tpkım garib hareketlerle. maskaralıklaria oyna'ırdı. (Arkası var) | I Şehir Tiyatrosu temsilleri Tepebaşı DRAM Kısmında Aksam saat 20.30 da RÜZGÂR EStNCE Pek yakında: P A B A
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle