14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURr*JLi 2 Ikindteşnn 19<a Miliı Sefın Nedise Istırabı azaltmak için, miflet tahammülünü Bir lokanta 15 Fikir hayatımızY a z a n : « • • • • • • • • lak şekli sadece mil •••••••• • da vatan ve miilet let değildir. Bunartırmak. muharebe dışında kalmak ve gün kapaf ılacak mefhumları hep aydan başka ve daha ni manada kullageniş Prof. M. Şehih Tunc vücud topluluklarln nılmış değildir. Osbulmasma muharebeye girilirse şerefle ve selâmetle imkân vardır. Bunu Yordan lokantasının manlı Imparatorluğunun yaşattığı ümmet devrinde vatan, madığı anlaşıldıktan sonra mühim her teslim etmemek tarih ve tekâmül kaçıkmak için tek çare Cumhuriyet hükuinsan etmek herkesin doğduğu 3 dilirn ekmeği 40 birle «maskatı re'si>yeri, o zamanki ta sında topluluğunun bir vatanı olma nunlarını inkâr artık buolur. Hiç bir tarzda düşüevvelâ tabü, sonra tarîhî bir fikir adamı da gösterirdi. «Millet» metine candan yardım etmektir de din manasuıa gelirdi, daha doğrusu vâkıa gönnek icab ediyor. Nitekim va nemez. kuruşa sattığı tesbit din topluluğu bir milîet İfade ederdi. tan sevgisinin insiyakî ve kendiliğin Aile, köy, kasaba, şehir ve millet muvaffak (Baş tarafı 1 inci sahifede) Cumhuriyet hükumetlerini Vatan kelimesinin ilk manadan çıka den gelen bir his olduğunu söyliyenler birlikleri vücud bulduğu gibi bunlarceğiz. Siyasetimizdeki dürüstlüğün her etmemek için estirilmiş olan zeedildi rak yeni bir mana aknası bilhassa «Na daha çok vatanm tabiiliğini dü§ünen dan çok daha geniş birliklerin vücud tarafa aid faydalarımn, bütün muharib hirli havadır. Bu zamanda hiç bir lerce takdır edildiğini sanıyoruz. Arkadaşlar; Geçen bir sene zarfındakl çalışmalarımızın neticeleri dikkatle incelenmeğe değer. Bir taraftan millet hayatının ilerlemesini ve gelişmesini, dünya harbinin şartları içinde hiç aksatmadan devam ettirdik. Memleketin imarı için her tarafta çeşidli faydalı işlere ara vermedik. Demiryolları, büyük su işleri, her türlü yapıcı iktısadî faaliyetler hakikaten, memnun olacağımız bir gekilde genişlemiştir. Milletin kühürde, güzel san'atlarda ve teknik öğretimde vakit kaybetmeden hazırlanması için büyük programlar kabul ettik. Bu programları zevkle ve sarsılmaz sebatla takib edeceğiz. Büyük Meclisin takdirine mazhar olacağına emin olduğum bir büyük işimiz de, ziraatimize büyük mikyasta ve yeni bir gayretle ehemmiyet verilmesidir. Her türlü devlet muvaffakıyetlerinin temeli olan maliyemiz ise ağır vazüeleıini memnun olacağımız tarzda başarmağa devam etmiştir. Ziraat mahsullerinin fiatlarını makul bir surette arttırmak hareketi hükumeün İsabetli teşebbüslerindendir. Dünya pahalıhğımn yükünü yalnız köylümüzün yüklenmesini istemek büyük haksızlıktır. Hem köylünün kalkınmasını terain etmek, hem onu hadden aşırı fiat hır"ına kapılmaktan kroumak lâzımdır. Aziz arkadaşlanm; Türkiyede millet hayatının gidişindeki çalışma ve ilerleme manzarası, vatandaşların memleket ve millet selâmeti için her fedakârbğı kabul etmiş halleri, büyük ve kuvvetli bir milletin işaretleridir. Millet olarak hakiki görünüşümüz, bu gürbüz ve kuvvetli haldir. Ancak Büyük MiOet Meclisinln ehemmiyetle dikkatini celbetmek isterim ki patladığı gündenberi dünya harbine, memleketimiz en ziyade bugün yaklaşmıştır. Hakikî kuvvetlerimizi, sağlam vaziyetimizi bulandırıp gölgele^diren bir manevî telâş ve ıstırab havası, bugün vatanımızın üzerinde esmektedlr. Böyle haller, bir milleti hastalıklı ve zayıf gösterirler. Hastalıklı millet bünyeleri haricî tehlikeleri sür'atle üzerlerine çekerler. Bu sebeble bir gün bümediğimiz bir istikametten ve bilmediğimiz bahaneler altında vatanımızın taarruza maruz kalması İhtimalini Büyük Millet Meclisinin ciddi olarak gözönünde tutması icab eder. Aziz arkadaşlar; Şuursuz bir ticaret havası, haklı sebebleri çok aşan bir pahahhk bejâsı, bugün vatanımızı ıstırab İçinde bulunduruyor. Bu halin umumî harbden doğan, kendi hususî şartlarımızla ilgili olan sebeblerini ve çarelerinl Cumhuriyet hükumeti sizin yüksek nazarlarımza etrafile serip anlatacaktır. Eminim ki millet ve memleketin hayrına olan en isabetli tedbirleri bulacaksınız. Bizim gördüğümüz en tehlikeli hastahk, iki »enedenberi cemiyetimiz içinde memlekette ağır mahzurları olmıyan bir tedbir tılsımı yoktur. Milletlerin sıkıntılara maruz olmaları çaresizdir. Bu devirler, harbe girmiş veya girmemiş memleketlerin hiç birisi için, engin kazancların hrulunmaz fırsaüarı değildirler. Istırabı azaltmak, millet tahammülünü arttırmak, muharebe dışında kalmak ve muharebeye girilirse şerefle ve selâmetle çıkmak için tek çare, resmî vazife sahiblerine ve en başında Cumhuriyet hükumetine candan yardım etmektir. Bütün. eksikierile beraber en İyi neticeler, ancak hükumet tedbirlerinin dikkatlj olarak yürütülmesile elde edilebilirler. Acı Oe hatırlamalıyız ki milletin iaşe işlerini tanzim etmek yolunda Cumhuriyet hükumetlerinin sarfettikleri gayretlere, iki senedenberi, cemiyetimiz tarafından hiç yardım edilmemiştir. İşte bugün ilk hallolunacak mesele, umumî itimad havasımn elde edilmesidir. Bulamk zatnanı, bir daha ele geçmez fırsat sayan eskj batakçı çiftlik ağası, ve elinden gelse teneffüs ettiğimiz havayı ticaret metaı yapmağa yeltenen gözü doymaz vurguncu tüccar, ve bütün bu sıkıntıları politika ihtirasları için büyük fırsat sanan ve hangi yabancı milletin hesabma çalıştığı belli olmıyan bir kaç politikacı, büyük bir milletin bütün hayatma küstah bir surette kundak koyfnağa çalışmaktadırlar. Üç beş yüz kişiyi geçmiyen bu insanlarm vatana karşı aşikâr olan zararlarını gidermek yolu elbette vardır. Devlet ve miliete sövmek, milletin nefsine ve hükumetine güvenini zehirlemek iktidannı kimseye vermemeliyiz. Tİcaretin ve İktısadî faaliyetlerin serbestliğini bahane ederek milleti soymak hakkını hiç kimseye, hiç bir zümreye tanımamalıyız. Hırslı politikacıların, millet iradesi üstünde dahilî ve hariciî bir siyaset yürütmelerine aslâ müsaade etmemeliyiz. Beyoğlunda «Yordan» lokantasının İhtikâr suçundan on beş gün kapatılmasına ve garson Yani Lafotiye de on lira para cezası ödetibnesine mahkemecs karar verilmiştir. Tahkikat evrakına göre bu lokantaya giden Bakırköy merkezi başkomiseri Hüseyin Avni Enginin hesab pusulasma, üç dilim ekmek içm kırk kuruş ve yemekler için de derece derece fazla fiatlar yazılmasıdır. Bundan başka, gene Beyoğlunda «Hüsnü Tabiat> lokantasmda garson Melımed Eraslanm baa müşterilere getirdiği ekmek için elli kuruş aldığı, yiyecek fiatlannı da fazla gosterdiği ve üç şişe rakı yerine dört şişe rakı parası istediği ileri sürülmüştür. Bu hâdisenin şahidlerinden biri, İstanbul üçüncü asliye ceza mahkemesı hâkimi Zahid Özbulaktır. İstanbul milli korunma müddeiuımımillgince, vaziyetts şiddet sebebi mevcud olduğu kaydile dava açılmıştır. mık Kemal» in şiirlerinde görülüyor: Vatan bir heykeli janındtr artık ru siyah olmaz; Senindir devrî devlet bunda hâşâ iştibah olmaz. Vatan burada artık hepimize aid bir «şan heykeli» oluyor ve devlet devrinin de onda ve onunla olacağı şüphesiz bir inanc olarak tezahür ediyor. Yalnız bu vatan, ayni zamanda bütün bir imparatorluk olduğu için henüz taayyün etmiş bir mefhum olarak görünmüyor. Namık Kemaldeki millet mefhumu da ««ümmet» İe karıştığı için vatan ve millet mefhumları burada bir intikal safhası geçirmiştir. Her iki mefhumun gayrimuayyenlikten muayj'enliğe geçmesi Türkçülk cereyanlarile başlar ve büyük Türk İnkılâbile birlikte fikren ve filen sarahat peyda ederek «millî bir yurd» ve <milletin kendisi» olmak suretile taayyün ettikleri görülür. Nitekim Türkiye Cumhuriyeti tabiri ayni zamanda hem millî yurdo yani vatanı, hem de onun öz topluluğu demek olan milleti tazammun ettiğinden vatan, milletin; millet de vatanın olmak üzere birbirlerinden ayrılmaz bir cbütün» ü, organik bir birliği ifade etmektedir. Şimdi vatan ve milletin bu sarih delâletlerine nispetle nelere inanmalı ve ne yapmalıyız? sorgusu hatıra gelmemek kabil değildir. Her şeyden evvel bu vatan ne bir site, ne de bir imparatorluk olmayıp tarihimizi yapmış ve yapacak olan bir Türk yurdudur. Ülkülerimiz burada başlamış, burada devam ediyor ve buradan devam edecektir: Malazkird ve Sakarya zaferleri bunu gösteren müspet delillerdir. lerdir. Evet vatan, hem tabiî, hem de tarihidir. Mukavemet edilemez büyuk kuvveti de buradan gelmektedir. Vatan böyle olduğu gibi millet de böyledir. Toprakla onun üzerinde yetişen canh varlıklar arasındaki münasebeti vatan İle millet arasmda da tasavvur etmek kabildir. Arada tam bir benzerlik olmaması insanlarda bir de tarih ve medeniyet âmülerinin İşe karışması yüzündendir. Vatan ve miliete vücud veren âmiller tabiî, cografî, tarihî, ahlâkî, ekonomik ve ilâh... olmak üzere pek çok olduğu İçin bütün kültür alanlarını ilgilendirecek bir mahiyettedirler; ve bunun için de felsefe, ideoloji, edebiyat ve ilim bakımlarından ele alınarak büyük bir edebiyata mevzu teşkil etmişlerdir. Bunlar bir neticeden başka bir şey olmadıkları halde vatan ve millet hissi felsefe, ilim ve edebiyat gayretile vücud bulmuş gibi görünür. Halbukj bunlar ona esas itibarile vücud değil, ancak şuur vermişlerdir. Ve hiç şüphe yok ki esasen tabiî olan bütün hislere şuurlanmak hâdisesi büyük bir kuvvet kazandırdığı için vatan ve millet hisleri de etrafında yapılan zengin edebiyattan çok istifade etmiştir. Milletlerarası ülküsünü tercih edenler milliyetçiliğin bugün aldığı şiddeti bu ülkünün tahakkuku için bir engel görüyorlar. Evet, Mücerred düşünenler ve realiteleri boş akıl kalıblanna çabucak dökmek istiyenler için burada hakikaten büyük bir zorluk vardır. Fakat keyfî olmaktan ziyade milletlerin olgunlaşma zaruretlerinden gelen bu zorluğa engel demek ne kadar doğnı olur? Evet. toplulaşmanın son ve mutbulmasma mutlak bir mâni yoktur. Eeverir ki bunun şartları reel olarak vücud bulsun. Burada fikir öncülüğünün velevki sırf aklî olsun hiç bir rol oynamıyacağı da iddia edilemez. Yalnız mücerred fikirîerin aksiyona geçmek temayüllerinde tabiat ve tarihe karşı cür'etkârane bir meydan okuma gibi havsala almaz bir basiretsizlik vardır. Burada Hegel'in: «Her aklî olan şey reeldir ve her reel olan şey de aklidir.» düsturunu ileri sürenler olacaktır. Evet, yalnız. vecize halindeki bu düsturun hakikî olabüecek manasını tasrih etmek lâzımdır. Aklî olan her şey reel olabilir ve reel olan her şeyin de aklî olması lâzımdır; çünkü bu olmayınca reelin anlaşılması kabil olmaz. Fakat bu İkinci fıkradaki akıl artık ırrücerred ve sırf mantıki bir akıl olmayıp realitelerin düzenine göre düşünmeyi öğrenmiş bir akıldır ki objektif ve ilmî tecrübelerle kazanılmış bir akıl demektir. Böyle olm^an akla halk: cHavada akıl» der ki istediği tarafa gidebilir, fakat yerde değil, havadadır. Elhasıl görülüyor ki vatan ve millet hisleri ve bunlara olan bağlılık henüz taassub halinde bile sebebsiz değildir. Her ikisinin de derin ve muhtelif kökîeri olduğu gibi bir olgunlaşma zaruretinden gelmektedirler. Dünyanın umumî vaziyeti milletlerarası ülküsünü tahakkuk ettirecek bir vaziyette olmaktan ziyade milletleri olgunlaştırmak safhasında bulunuyor. Milliyetçilik bugün İçin fena bir taassub olmadığı gibi milletleraracılığı da boş bir vahimeden İbaret değildir. Ölçü ve dikkat iâzım. Vatan ve illet dinlerken (Baş tarafı 1 inci sahifede) rlyaset makammı işgal eylemiş ve aşağıdaki beyanatla teşekkürde bulunmuştur: € Aziz arkadaşlanm, yeniden reisliğe seçmek suretile göstermek lutfunda bulunduğunuz yüksek itimaddan ve teveccühten dolayı hepinize ayn ayrı candan şukranlarımı sunarım.» Reis Abdülhalik Renda sozlerine devam ederek Keis Vekillikleri ile idare âmirlikleri ve kâtibier intihabı yapılacağıru bildirmiş ve meb'usları bunlar İçin rey vermeğe davet eylemiştir. Yapılan seçimde Reis Vekilliklerine Dr. Mazhar Germen «Aydm», Refet Canıtez «Bursa», Şemseddin Günaltay «Sivas», idare âmirliklerine Halid Bayrak «Ağrı» Avnj Doğan «Çankırı», İrfan Ferid Alpaya «Mardin», kâtibliklere de Necmeddin Sahir Silan «Bingöl», Bekir Kaleli «Gazianteb», Hamdi Selçuk «Hatay», Kemal Turan tlsparta», Vehbi Bilgin «Konya», Vedid Uzgören «Kütahya» İntihab edilmişlerdir. Bu sonuc üzerine Refet Canıtez söz alarak Reis Vekilliklerine intihab suletile gösterilmiş olan yüksek itimad ve teveccühten dolayı şahsı ve arkadaşlan adma teşekkürlerini bildirerek demiştir ki: « Bu İtimadınıza lâyık ve yüksek yardımlarınızla muvaffak olmağa çalışacağızj» Meclis bundan sonra 19 ikinciteşrin pazartesi günü toplanmak üzere İçtimaına son vermiştir. şetı Millî Şef dairelerinde meşgul oldular Millî Şef İnönü açış nutuklarını müteaklb Büyük Millet Meclisindeki darelerinde bir müddet istirahat buyurmuşlar ve Meclisten ayrılırken gelişlerinde. olduğu gibi selâmlanmış ve halk kütleleri tarafından uğurlanmışlardır. Bir muhtekir sürülüyor Bir müddet evvel, Fincanoılarda ie numaralı dükkânda toptancı kumaş taciri İlya Mirzanonun dükkânında malı bulurKiuğu halde müşteriye satmaktan lmtina ettiği noktasından muhakemesi. kendisinin iki sene müddetle Ulukışlaya sürülmesi ve beş yüz otuz lira afcır para cezası ödemesi kararile bitmişti. Temyia mahkemesi, bu mahkumiyet karannı tasdik etmiştir. Şimdi, kat'ileşen hükünı yerine getirilecektir. Yapağı fiatları Yapağı fiatları üzerinde son kararı vermek üzere bugün Ankarada bir toplantı yapılacaktır. Bu toplantıya muhtelif mıntakalardan yünlü msnsucat fabrikatorlan ve Sümer Bank mümessilleri iştirak edecektir. İstanbul fabrikatorlan toplantıya iştirak etrcck üzere dün akşam Ankaraya hareket etmiştir. Bu toplantıda ayni zamanda bu seneki yapağı rekoltesinin fabrikalann imal kapasitesine göre tevzii işi de yapüacaktır. Vilâyet Umumî Meclisi bugün açıhyor İstanbul Vilâyeü TJmuml Meclisi bugün öğleden sonra ilk içtimaını yapmak üzere toplantıya çağınlmıştır. Yeni elemanlann da lştirakile yapılacak bu US toplantıda encümenlere aza seçilecei ve muhtelif mevzular Ftrafmda görüşmeler olacaktır. Belediye reisl Dr. LutAziz arkadaşlanm; fi Kırdann bu münasbetle bir açış nutku Büyük vazife günleri, Millet Mecli söylemesi beklenmektedir. sinin büyüklüğünü tecessüm ettirmek Daireler, mektebler için kıymetli fırsatlardır. Kahraman ve kıymetli ordumuzu hazır bulundurmabugün açıhyor mız, bugün her zamandan ziyade lâResmi daireler ve mektebler, araya cuzımdır. Vatanda istihsali arttıracak tedmartesi ve pazann da glrmesi üzerine birler, asü genişlik yollarıdır. Harb ibeş gün süren bir tatıl devresinden sonçine girmiş ve millet selâmetinin kayra bugün açılacak ve her tarafta norgusuna düşmüş gibi her mahnuniyeti göze alacak, ve bütün milletçe külfei mal çalışma hayatı yeniden başlıyacakve nimette birliğimizj ve beraberliğimizi tır. Parti kaza kongreleri gözlerin önünde canlandıracak zamandayız. Büyük Meclisin ve ondan feyizli Hallt Partisi Kaza kongreleri toplanziyalar gibi dağılarak her vatandaşın, tılan başlamıştlr. Dün ilk olarak AdaCumhuriyet hükumetine yardım etmesi lar ve Şile kazalannln Parti kongreleri lâzımdır. toplanmıştır. Tarihte büyük meseleler halletmiş Millî Korunma mahkemesine bir milletin evlâdlanyız. Kendimize, milletimize, güvenimiz, her vaziyette en verilenler isabetli tedbirleri bulacağımıza güveniBeşiktaşta kömürcü İhsan kömür, miz, her zamandan fazla ve kuvvetlidir. Beyoğlunda bakkal Artin, yani ve Petro Büyük Millet Meclisi, büyük millî beyaz peynir ihtikârından İstanbul millî meziyetlerimizin en kuvvetli delillerini korunma müddeiumumiliğine yollantarihimize bir daha kaydedecektir.» mışlardır. M. Sekib TUNC YVETTE FAHİSENİN KIZI (Kafha Dorsch) Guy de Maupassant'm ölmez eseri: İbretlerle seyredilecek dünün, bugünün, yarlnın ahlâkî, içtimaî filmi. Karne tevziatı Halk için hazırlanan ekmek karnelerinin dağıtümasma pazar olmasma rağmen dün de devam edilmiştir. Bazı Haik Birliklerinin işi çok gevşek tuttuklan görülmektedir. Dün akşama kadar karnesirri alamamış olan mahalleler vardı. Bunlar, istihkaklan olan ekmeği bugün alacaklardır. Beş gündenberi gece gündüz dolup boşalıyor. MARİKA RÖKK Göz kamaştlran dekorlar içinde şarkı söylüyor, dans ediyor ve sürprizli bir aşk macerasl yaşayip, yasatıyor. Tramvay îdaresinin ısmarladığı malzeme Elsktrik ve Tramvay İdaresi muhtac olduğu malzemeyi İngıltere, Almanya ve Amerikaya sipariş etmiştir. En mühim sipariş Almanyaya yapümıştır. Bunlann arasmda 9000 tramvay rayı, demir ve elektrik malzemesi ve kablolar vardır. Alman fabrikalan bu malzemeyi bir sene zarfmda teslim edebilceklerini bildirmişlerdir. Bandaj celbi için Rumanyadan başka İsveç fabrikalarına da müracaat edilmiştir. Tramvay arabalannm motöre olan ihtiyacı günden güne artmaktadır. Bu ihtiyacı önlemek üzere Almanyaya motör siparişi verilmiştir. Sana bir şey söyüyeyim mi anne?Ben, mes'ud değilim vesselâm. Insanlar. ke dilerini saadete alıştırmak mecburi> etindedirler. Nihayet, kendimize bazı telkinler yapmaklığımız lâzım; bu1 nu itiraf ediyorum. Ben de her şeyi, | hepsini yaptım, fakat olmadı. Annesi, sobanın yanına yaklaşarak ellerini ısıtan oğlunun buruşmuş, gölgelenmis yüzüne baktı: Aman Allahım, neler duyuyorum?. Ve ona doğru yürüdü: Sen, çıldırdın mı yoksa oğlum?. Öyle bir kız aldım ki sana; eski karından güzel mi güzel!. Nur topu gibi bir şey. Ahlâklı mı, ahlâklı. Melek gibi kız. Evini bilir, kocasını sayar. Hesabı var, kitabı var. Devlet kuşu gibi Dir şey a oğlum. Hani bu zamanda böyle bahtiyarlıklar?. Zaten onun için ya!. Bedbahtlığım ondan geliyor ya!. Ben... Eski karımı seviyorum, diyeceksin. değil mi?. Hayır, bilâkis ondan nefret ediyorum. Ona karşı müthiş bir kinim var. Oğlum, senin aklında bozukluk var galibs?!. Yalvarırım, elini ayağmı öpeyim, bunu kimseye açma. Çünkü rezil oluruz. Ben, böyle bir rezalete aslâ tahammül edemem. Ölürüm vallahi Anhyor musun; kendimi asarım. Saffet biraz kendini toplar gibi oldu; O kadar da değil!. Hani, sen sordun da söyledim Brna, mes'ud musun. Arabacınm Klzı Gece ve Gündüz Benimsin filmlerinin parlak yıldızı HİLDE KRAHL ln en son yarattığl çılgm ve ölmeyen bir aşkın hazin romanı ŞAHANE • DANS ANUSKA Gece için yerlerinlzi evvelden • aldırmlz. Telefon: 40380 Bitmesine üç gün kaldı; fırsattan istifade ediniz. Tel: 49369 Vatan, yalnız siyasî ve iktısadî bir düzenden ibaret değildir; ayni zamanda bir fikrin, bir ülkünün hizmetkârıdır. Topluluklar ve ferdler onun sayesinde ve onun yardımile İlerliyebilirler. İlk iş bölümleri ve ilk taazzuvlar onun sayesinde vücud bulur. Topluluklar bir vatana sahib olarak bir millet ruhunu kazanmadıkça imparatorluk insaniyetçiliğinden ötesine nasıl gidilebilir? Insanlık idealinde birleşmek için bu §uura kadar yükselmiş ve bu ihtiyaca mütemayil hür ve mütekâmil milletler olmak lâzım değil midir? Tabiat nasıl çokluk İçinde bir birlik ise esas itibarile bu tabiatin doğurduğu ve tarihin tamamladığı milletler dahi ancak çokluk içinde bir birlik olarak taazzuv ettikleri takdirde tabiî ve devamlı olabilirler. Bunun için milletlerarası ülküsünün bir hakikat olması imkâm millî realitelerin tahakkukuna bağlı görünmektedir. Bunun dışmda da büyük birlikler ve hatta bir cihan imparatorluğu bile vücud bulabilir. Fakat bütün İmparatorluklar gibi bu da dağılmağa mahkumdur. Nerde kaldı ki şark ve garb büyük aynlıkları artık silinmek üzeredir. O haldeki emperyalizm, insaniyetçiliğinin hakikî bir istikbali olacak gibi değildir. Bununla beraber insan İhtirasları için meydan henüz tamamile kapanmış olmadığı içindir ki, milliyetçilik de hâlâ uyanık, cesaretli ve kuvvetli olmak zorundadır. Ayni ırktan ve hattâ ayni dil ve dinden olan büyük topluluklar tarihi, cografî ve iktısadî zaruretlerle müstakü birlikler halirde ayrı ayrı taazzuv etmek ıstırarmda kalabilirler. Fakat bunlar diğer bütün topluluklardan ziyade birbirlerine yakın ve birbirlerini tamamlıyacak bir mahiyettedirler. Çünkü tabiat, ayni cinsten olan birlikleri muayyen yerlerde tekâsüf ettirmiştir. Nebatlar böyle olduğu gibi hayvan ve insanlar da böyledir. Tabiatteki bu düzenin bugün bazı istisnalar göstermesi teknik ve medeniyetin ileılemesinden doğan nüfus taşkuılığı, ve bunu takib eden tarihi hareketler dolayısiledir. Eğer bunlar olmasaydı muayyen nebat ve hayvan mıntakaları gibi muayyen insan mıntakalarınm değişmesi yalnız fizik cografyanın belki de binlerce" asır istiyen inkılâblarına bağlı kalacaktı. O halde tabiatin öyle kolay kolay zorlanacak ve oynanacak bir mahiyette ol Dünyamn 8 inci HARİKASI Sinemacılığın icadmdan EN GÜZEL... EN NEFİS kadar yapılan EN MUAZZAM.. Dün sabahki sis Dün sabah, limanımız çok kesif bir sis tabakasile kaplı bulunmaktaydı. Sis, saat (10) a doğru dagılmış ve hava açmıştır. Kuyuya düşen çocuk Fatihte oturan Mehmed Alinin iki yaşındaki oğlu Erkal, bahçede oynarken kuyuya düşmüştür. Beşiktaşta Mehmedin bir buçuk yaşında kızı Gülümser de pencereden bakarken aşağı yuvarlanmıştır. Yaralanan çocuklar^ Şi?li Etfal hastanesine kaldırılmışür. Bundan başka, Eminönünde Hanife ve Ayşe adlarmda iki kadm tramvaydan düjerek yaralanmış ve tedavileri yapılmijtır. ŞAHESERLER ŞAHESERÎ HARİKALAR.... MUCİZELER FÎLMÎ Bağdat Hırsızı Pek yakında İstanbulun 2 büyük sinemasmda birden. Tıldlzlar Yıldızı ' KATALIN P A U L KARADY J A V O R Bürhaneddin ve Seniye Tepsi Anadolu turnesine çıkıyorlar İki san'atkânn bu yaz İstanbulda verdikleri ve memleketimiz için yeni bit tarzdaki skeçlerini Anadoluda dahi tekrar etmek üzere bu hafta yola çıkacaklarmı haber aldık. Bu skeçler memleketimizin sahne hayatında bir inkılâb teşkil etmiş, İstanbul halkımn büyük alkışlanna ve rağbetlerine mazhar olmuştu. Üstad ve Seniye Tepsi Bandırma. Balıkesir, Manisa tarlkile iki aylık bir turneden sonra merkezi hükumete de uğrıyarak şehrimize avdet edeceklerdir. Muvaffakiyetler temenni ederiz. ve çok kudretli san'atkâr OLDUREN BAHAK Mersimîn FILMİNDE: En Büyük Aşk Draml Sinema dünyaslnın en çok beğenilen ylldızı Yarım Ay ' ' MERLE O'BERON Tarafından yarallıan famamile renkü ve başlan nîhayete kadar şen ve kahkahah Sahnelerle dolu Bu 15 günlük mağazinin 1 ikmciteşrin sayısı renkli bir kapak içinde hikâye, makale ,etüd ve musahabeler, Ses Yıldızımız Saadet İkesus'la yapılan bir röportaj ve diğer yazılarla intişar etmiştir. 16 büyük sahife 10 kuruştur. Gittikçe daha dolgun hale gelen bu mecmuayı bütün okuvuculanmıza tavsiye ederiz. CUMHURİYET Nüshası S ÇEYIZ ÂVCILARI Nefl« komedisi: YAKINDA £bone şeraiti Senelfk Mto avlıb Üc avlık Bir aylık knrnstnr. Türkiye Raric 1400 Kr 2700 Kr, 750 . 1450 . 400 . 800 • 150 . îoktur. E L E K'te neşTedilsln edilmesin lade edilmez »• Gazetemlze eönderUen evrak ve vmalat »ivaın/fan mo'ıılivrt kahııl Bilmem Bilmem. Yalnız şunu duşun ki, ben bir anayım. Oğluma aid şeyler üzerinde hassasım. Ayni zamanda ben bir kadınım... Kâfi... Demek... O beni, sevmiyebilir ve sevmiyor öyle mi?. Demek o itaatkârtavır, o yumuşakhk... Yeter Saffet... Sen kadını anhyamazsın. Saffet başka bir şey söylemedi ve evden fırladı. Annesi, hemen gelinine telefonu açtı: Bak kızım, bundan sonra mes'ud olacaksımz dedi Ona, gururunu zedeliyecek, ruhunu acıtacak öyle şeyler söyledim ki.. Sevgini, oğlumun ayağının altına bir halı gibi serme sakın. Çünkü o, bir nevi hasta erkek tipi vardır. onlardandır. Şimdi sana geleceğinden e"ninim. Belki de sana; kendisini sevip sevmediğini soracakUr. Sakın boynuna sarılayım, telâş gösterip suç tanıir eder gibi vaziyet takınayım deme.. Omuz silk; Bilmiyorum, bunu şimdiye kadar hiç düşünmedim, beni nekadar seviyors?.n. ben de seni o kadar. Diyip geçiver... Bugün herşey bitti. Kocanı kazandın. Yarın bana gel. =ana daha bir takım nasihatier verecegim. Bazı erkeklerin ruhlan, cehennemde Dikkat c = Küçüh hikâye Bütün Istanbul halkına M Ü J D E... Bu senenin en büyük sinema hâdisesini teşkil edecek olan... Bir ruhun sırrı iki hayali mukayese ediyor ve söylediklerini, ellerinin işareti ile şekillendiriyordu: Ben ilerlerken, onun beni bir hayal, bir gölge gibi takib ettiğini görüyorum. Sanki benim varlığımın içinde yaşıyor. Halbuki o, şeytanî bir oazibe gibi önümde savrulmalıydı?. Ele, avuca sığmaz, yabani bir ceylân gibi kaçmalıydı. Evet, nasıl anlatayım: Her sözüme karşı, tatlı ve hafif bir gülüşle (Peki!) dememeliydi. Bazan başını sert bir şekilde kaldırmalı ve bir güzel, mağrur heykel başının soğukluk ve sertliği ile: Hayır! Diyebilmeliydi. Ona yaklaşırken, nasıl bir mukabele göreceğimi bilmemeJiydim. Meselâ o.~ Ne diyey'im bilmem; bir kedi gibi olmalı idi. Evet, tam kedi gibi... Güzel, renkli, muhteşem tüyıü bir kedi gibi. Ben kendisini okşarken, ansızın yüzüme pençesini savurmalıydı... Boyun eğmiş bir cariye, bir esir değil, icabında beni peşinde bir zincirle sürükliyebUecek tam di§i olraalıydı. Yazan: Orhan l.ahmi Gökçe Biıaz karanlık, muammalı tarafı olmalıydı. Objektifimin altmdan kaçmanın sırrım bilmeliydi. Mademki bir kadındır, şeytanlaşmalıydı. Annesi dayanamadı: Sen, hastasm, diye bağırdı, o, yaii eski karın sana fena bir hastahk aşılamış.. Fakat zavallı; o kadar aldanıyorsun ki. Aldanıyor rauyum?. Ben ha!. Ben ha!. Evet, sen! İşte sen. Annesinin gözlerinin içinde, oğlundan gizlenmiş ve kendinden emin bir buluşun, bir fikrin ışıkları parladı. Saffet başmı kaldırdı. Merakla anasına bakıyordu: Söyle, ben niçln aldanıyorum, evet nerede aldanmışım ben? O kadar kendine gömülmüş, kendi kabuğuna çekilip öyle bir egoizme saplanmışsın ki... Şimdiki kannın seni, çılgınca sevdiğini zannediyorsun öyle mi? Şaşarım aklına... Terbiyeli, ahlâklı bır kız da onun için... Yoksa... Saffet birdenbire yerinden sıçradı: Nereden anladın bunu?] Ankara Sevinc İşinde Pek yakında SÜRTÜK ü, PfiRK'la göresek B U GECE: ZORO'nun İNTİKAMI Şaheserler eseri Pek yaklnda ? Sinemaslnda M A K S İ M de K I Z I L AY Kemanî 9 MENFAATİNE Saat 3 e kadar MÜZEYYEN NECATİ TOKYAY SENAR ve arkadaslan E F E N 1 N A Ş K I Tanınm s artistlerin iştirakile 60 kişilik REVÜ San'atkâr DÜMBÜLLÜ •^B ÇİFTE ÎSMA»L ve arkad^ları GELİNLEB Kahkahah komedi diye sormamış mıydın?. E sonra?. Saffet derin derin Içini çekti ve \onra göğüs boşalürken bir ıslık çalar gibi: Hiç! Diye üfledi. Bir müddet sustu. Sonra sigarasını tazeledi ve sanki tekrar hastalığı nüksetmiş gibi, annesine bakmadan konuşmağa başladı: Yumuşak bir kadın. Pamuk kadar yumuşak ve iyi. Halbuki ben, biraz sert istiyorum. Sıkınca avuclarımda kaybolmasın. büâkis parmaklarımı geriye âoğru itsin. Karım çok itaatli, çok sabırh. Nolurdu; biraz serkeş, biraz sinirli, biraz aceleci olsaydı. Ben gülersem gülüyor, ancak ben bir şeye bakarsam o da bakıyor. Halbuki o, ben gülerken omuz silkmesini bilseydi; gıldırırdım onun İçin. O, benim baktığım yeri aramamalı İdi. Ben, onun bakışlarımn peşisu"a, kalbim çarparak, bir takım ruh eziyetlerinin içinde çırpınarak, telâş ve korkular duyarak koşmalıydım. Saffet, anlatırken kendisinî kaybetmi§ gibi idi. GozJerİ, bir ooktada, âdeta yanmak, ihtiyacındad^r, bunt) unutmaj
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle