Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Serbest fikirter Türkiyede pahalıhğın sebeb ve çareleri 3 Misaüer Sehir haberleri Kızılay haftası Bu şefkat müessesesinin haftası dünden itibaren başladı Kızılay haftası, dünden itibaren başlamıştır. Dünyanın kan ve ateş daîgaları arasında çırpındığı bu karanlık günlerde, İnsanlık, harbin ve onun doğurduğu felâketlerin yaralannı sarmağa her zamandan daha ziyade muhtacdır. Bu bakımdan, Kızılay haftasının, gitgide önemi artmakta. Türk vatandaşuıdan kara günler için yardım bekliyen bu temiz şefkat müessesesine hepımizin en geniş manada ügilenmesi zarureti kendini hissettirmektedir. Kızılay haftası. şehrimizde de bütün yurddaşların ve bilhassa bu arada hayırsever zenginlerinoizin alâkasını toplamak için güzel bir fırsat olacaktır. Bu hafta içinde, muhtelif Halkevlerimizde Kızılay mevzuu etrafında konferanslar verüecek, toplantılar tertib edilecektir. Bir çok mağaza ve dükkânlar safi gelirlerinin muayyen bir kısmını Kızılaya teberru etmeğe karar vermişlerdir. CUMHURIYE'I 30 Birinciteşrin 1942 Asherı vaxtyet Şehrin içinden Geçid törenini seyrederken... , Rap.. rap.. rap... Ünümüzden bir nesil geçiyor. Bu nesıl, Cumhurıyet kuruiduğu gun, henüz bir beşik çocuğu İdL Fesı, cübbeyi, keçe külâhı, hayal meyal hatırhyacak kadar gorebildi. Eski harfleri hemen hiç bıinıez. Padişah devri, onun içm bir masaldan başka birşey değildir. Ömrü boyunca harbden uzakta yaşadı. Fakat korkunc bir istilânın harablığı ve perişanlığı ortasında doğduğu ıçuı gozü tetıkte ve kulağı kiriştedlr. Eğer bir gün harb devı bizim vatanın kapısını da çalacak olursa bu çocuklar, gt;mlşteki kahramanlıklara parmak ısırtacak harikalar yaratacaklar: Rap.. rap.. rap... Bu seste, bütün bir tarih dile geliyor. Çünkü, yeryüzunde ayağmın tozuna bulanmamış bir zerre toprak kalmıyan uiu Türk milleti en guç durumlarda bile ayağmı toprağa hep böyle ba&mış ve bastığı yeri hep boyle titretmiştir. Zırhlı arabalarda başları gergın, gözleri sevinc ve guvenle pırü pırıl yanan Mehmedciklere bakıyorum. Yeni harb vdsıtalarile ne de kolayhkla uyuşmuşlar. Onlar ki, düne kadar ellerini kara' sabandan başka bir şeye sürmemiş, kağnıdan başka bir nakil vasıtası idare etmemiş köy çocuklan idiler. Bugün ise, ışıldaktaiı uçağa kadar, asrî bir ordunun ihtiyacı olan bütün harb unsurları, hep onların ellerinden geçiyor, onjara emanet ediliyor ve onlar tarafından kullanıhyor. , *• Rap.. rap.. rap. Hepsi de geniş omuzların üstünde birer çelik başlık taşımaktadırlar. Kendi başları bu çelikten kıkfın içinde bir başka çelık gibi duruyor. Bakışları hem^ gururlu, hem sert... Bu sertlikte biraı haşinlik bile var. Yalnız komutanlannın hizasına geldikleri zaman yüzlerinde derhal mutlak itaatin verdiği bir yumu şaklık peyda oluyor. Bir saniyenin onda büi içüıde bütün başların boşanmış bir zemberek sür'aüle sağa doğru çevrilişi: • Selâm! Mehmedciğin selâmı.M Şimdi de süvariler geliyor. Yedi iklim, dört köşede atlarının nal izleri yer eden Türk neferi, bu'küçük bölük kadrosu içinde dahi, dünyaya ün salmış akıncılarm şahlanmış ruhunu taşıyorlar. Hepimiz, ordulaşmış bir millet olmanın heyecanı içindeyiz. Önümüzden bütün bü nı.sil geçiyor: Atatürkün vatam ve Cumhuriyeti kendisine emanet ettiği nesil!.. Onları seyrederken, yavaş yavaş çektığimiz gunlük sıkıntılan unutur gibi oluyoruz. Birkaç çelik kanad var ki, tribüne adeta sürünür gibi geçerek, tepemizd» durmadan dolaşıyorlar. Derhal, içimiz» bir ferahlık çöküyor. Başımızı mınnetle ve gururla gbklere çeviriyor dortyanımızı ateş sardığı bir devirde Nem» rud'un ateşinde yanmıyan «İbrahim» mucizesine ermiş olmanın sevinjini duyuyoruz. Fakat... Bu arada gözierimizi onlardan ayırmak kabil değil: Çünkü sulhu kurtarabilmenin tek sırn olduğunu biliyoruz: Harbe hazır oiaıak'.. Geçid resminden aynlırken, içimizd» başlıca dilek olarak şu var: Önimüzdeki Cumhuriyet bayrammda, dünyayı ba j rısa kavuşmus görmek! Çünkü bu bans, bütün insanhğın kurtuluşunu müjdeliven bir barış olacak! gibi) köylü bir daha ekmedi veyahud buğdayını sakladı. Odunun da fiaünın tespit edilmesi bu150 sene evvel Fransa büyük bir har na benzer. Maamafih bütün bu İatbıbc girmiş bulunuyordu. O zaman Fran kattaki kusurlara rağmen (münasib olsız Büyük Miilet Meclisi evrakı nakdi mıyan mahallere konulan buğdaylarm yenin çoğalmasile gittikçe artan pahalı çürümesi vesair bir takım suiistimaller lığın önüne geçmek için muhtelif çare gibi) memlekette yegâne vatandaşlara leri tecrübe etti. Evvelâ, tüccaıa stok mümkun mertebe müsavi tevzi edilen yapmağı yasak eden ve bütün malları ve sabit bir fiatla satddığından dolayı nı serbest piyasa . yoksuzluğun önüne ya arza mecbur kı s" * âZâfl \ mümkun mertebe lan (ihtikâra kargeçilen ekmek olşı kanun) isimli muştur. kanunu kabul etti. 3 Yalnlz ekmeCürmün tek cezası ~~~ ğe fiat tespit etmek vardı, o da ölümdü. Bu kanunun I işinin âdilâne olması şu şekilde olabihedefi serbest piyasa rekabetile pa1 lırdi: haülığın önüne geçmekti. Bir fayKöylüden buğdayı serbest piyasa üzedası olmadı. Sonra yalnız ekmeğe rinden almak, fakat ekmeği şehirde ufiat tespitile iktifa etmek istedi. gene cuz bir fiatla satmak. Aradaki farkı ya olmadı. Yalnız hububata fiat tespit eiti, hazineden veya şehir zerıginlerinden gene olmadı. Nihayet eylul 1793 fiat vergi şeklinde telâfi etmek. tespiti kanunile hububattan başka ayrıca 150 sene evvel Fransa meclisi, 45 madde tutan bütün ihtiyac maddeleihtiyaç maddelerine fiat koyan kanunu rine bütün Fransada fiat tespit etmek kabul etmeden evvel Paris. Liyon gibi suretile yalnız pahalıhğın önüne geçşehirlerde belediyeîer tarafından bu mek değil, bütün Fransada iktısadi mu şekli tatbik ettirmişti. vazeneyi temin etti. Bunu şu suretle Zannederım 914 harbinın son seneîeyapmışü. Üç sene evvel normal zamanrinde İttihad ve Terakki hükumeti İsdaki fiatlan esas olarak aldı ve hepsine birden 3/1 nispetinde bir zara ilâve et tanbulda ekmeğe fiat koymak işıni ou suretle yapmıştı. ti. C) 4 Eski hükumet pirince. şeEvrakı nakdiyenin kıvmetini daha iyi tutmak için şu usule müracaat ediyor kere, daha bir kaç maddeye hem müsavi du: Piyasaya Büyük Harb masrafları olmıyan zamlarla fiat tespit etti, hem d2 dolayıslle fazla evrakı nakdiye dö ekmek gibi vesikaya raptetmedi. Fiatı küimesile fazla paralı olan halka pmlâki tespit edilddği için ehven saülması lâzım milliye, emlâki metruke ve vakıf emlâ gelen o maddeyi herkes istediği kadar kini müzayede ile satıyor ve hazineye satın alabilirdi. Harb zamanmm doguravdet eden bu evrakı nakdiyeyi yak duğu kıtlık endişesi karşısında. ihtikâr mak suretile ünha ediyordu. da olmasa, o maldan piyasada bir eser Almanya bu harbden epey evvel harb kalmazdı. Müsavi olmıyan zamlara gelktısad teşkilâtını kısmen yapmış ve da lince, fiat tespiti işi böyle yürümezdı. ha sulh zamanında bazı maddelere fiat • Şekeri vesikaya tâbi tutmamak husutespit ederek vesikaya raptetmişti. Harb sunda o zamanki hükumetin gösterdiği başladıktan sonra ise, yiyecek, giyecek, mazeret çaresiz değildi. Köylünün şeker yskacak hulâsa bütün ihtiyac maddele yemediğini, kendisine şeker tevzi edirine ikametgâhla beraber bu memleket lirse onu satacağını iddia etmişti. Koyte fiat tespit edilerek vesikaya rapte lu şeker yemiyorsa, şimdi rakı içmeğe dildi. Az olan gıda maddeleri belki a ahşan köylüyü şeker yemeğe alıstırmak cUm başına ancak 15 günde, hatta ayda çok lâzımdı. (Rakı sarfiyatı harbden evbir düşüyordu. Fakat bu sayededir ki vel 7 milyonken şimdi 9 milyona çıktnalum olduğu üzere Almanyada 1939 mıstır). Bundan başka az şeker yiyen da (50) kuruşa alınan gıda maddeleri köylüye az şeker de tevzi etmek müm1942 de (55) kuruşa yükselmek gibi kündü, cüz'î bir fark göstermişti. 5 Fiat tespit etmeden ve vesikaya Keza İngiltere de bu harbin başından raptetmeden bazı malların yalnız mikiübaren fiat tesbiti ve vesıka sistemini tarlarınm bildirihnesini yani' piyasaya tatbik etti. Yiyecek olarak ağza ne gi arzını taleb etti. diyorsa, giyecek olarak ne varsa ikaBu tarrda tüccar malını saklamıyametgâhlar da dahil hepsi karne, verak piyasaya arzetse de baş tarafta Wah sika ve fiat tesbitine dahildi. Yalnız ettiğimiz sebebler dolayısile para bol bazı gıda maddeleri ufak çocuk, bü' mal mahdud olduğundan, hem flatlar yük çocuk, hâmile kadın, bazı amelegene yükselecek, hem de mal piyasada lere göre miktar iübarile değişiyordu. gene bulunamıyarak zenginle fakir araVe bu memlekette 1932 de 50 kuruşa asında müsavatsızlıkla taksime uğnyalınan gıda maddeleri, 1942 de 59 kucaktı. ruşa alınabiliyordu. Ekmeğe bugün konan fiatm kalkmaInsanları en fazla mustarib eden mahrumiyet değildir, mahrumiyetin müsavi sile Anadoluda ve Trakyada ekmek fiolmamasıdır. Malumdur ki mahrumiyeü atının çok yükseldiği malumdur. Halk kabili tahammül yapmak İçin, tek çare, meb'uslara fiat tesbiti ve vesika sismahrumiyeti herkes için müsavi yap teminin kaldınhnamasını rica ediyormakür. Boğazına kadar harbe girmiş lardı. Cephelerde harekâta umumî bir bakış Kafkas cephesinde: Stalingrad şehrinin geri kalan ehemmiyetli jerlerini alarak Volganın dirseğini tanıaınile ele geçirmek >çın Almaıılar, cebrî taarruzlara devam tdıyorlar. Sovyet müdafaasının şiddeti ise tiikenmek veya azalmak şöjie dursuu sıra geldikçe şehrin sokak ve mahalleleri arasmda bazan muvaffakıyetli Karşı Kus taarruzlan bile yapılmakta o'uluğu için Stalingrad meydan muharebesi daha bir müddet süreceğe benziyor. Neticede Stalingradın tam bir harabe haUnde düşmesi Volga dirseğinin Almanların eline geçmesi mümkun olacaksa da. onların Volganın öte tarafına geçerek burada bir köprubası kurabilmeleri şüphelidir. O halde bu kesimde Almanların elde edebilecekleri azamî bedef Stalingrad harabesila beraber Vjolga kenarlannı elde etmekten ibarettir. Almanlar, Kursk Harkof yarmasını aşağı ve yukan Don nehirlerine kadar genişleterek düşmamıı bozulmuş kıt'alannı bu nehirlerin öte taraflarına attıktan ve Voronej'ie Rostov'dan maada bonlar arasında diğer icab eden köprübaşüan korduktan sonra Moskovanın ihata ve taarruzuna başlamış olsaydılar, bu takdirde Stalingradın zapü, şimdi olduğu derecede, icab etmezdi. Fakat anlar, yukan Don ve daha şiraaldeki cephe kesimlermde müdafaada kalarak taarruzu cenubda devam ettirmeğe karar verdiklerinden Stalingrad tabiatile onem lfaTanmış ve Kafkasyaya doğnı askeri hareketlerin emniyetle inkişafı için bu mevkiin zaptı behemehai lâzım olmuştur. Kuslarm cenub kanadım teşkil eden Mareşal Timocenko orduları grupu, her nekadar Kursk Harkof yarması ve raüteakıb yukan Don, Donetz ve aşağı Don cenubundaki muharebe ve hareketler yüzünden bozulduysa da, Almanlar, merkezde ve şimalde müdafaada kaldıklarından, hem bu kesimlerdeki Sovyet ihtiyat kuvvetlerile, hem de orta ve doğu Asyadan geürilen kıt'alarla takvije edilebildiğinden yeniden kuvvctlennıiş ve bu sebeble Don dırseğini StaÜııgıad'la beraber haftalardanberi süren, malum şiddetle müdafaa edebilmiştir. Voronej Alman köprübaşına yapılan şiddetli Sovyet karşı taarruzlarile beraber, Don dirseğinde, Stalingrad şimal ve cenublarında ve bizzat Stalingradda cereyan eden ve hâlâ etnıekle olan nnıharebelerin siddeti. Sovyet başkumandanlığının, cephenin diğer kesimlerile orta, doğu Asjadan gerirdiği taze | ^ H. Emir Yazan: Emekli General Erkilet Ekrem Rize Besiktaşta Yerli Mallar Pazarı açıldı Yerlı Mallar Pazarlarının Beşüctaş şubesi de dün açılmıştır. Şubenm faalıyete geçişi dolayısile dün öğleden sonra merasim yapılmış ve bu münasebetle İstanbul Mağazalar Şefi Kâmil Çokay tarafından güzide bir davetli kütlesi hueurunda kısa ve veciz bir söylevle Yerli Mallar Pazarlarının memleket ölçüsündeki hizmeU belirtilmiştir. İstanbul köyleri elişleri sergisi Eminönü Halkevınde bugün (İstanbul köyleri elişleri sergisi) açılacaktır. Vüâyet köy bürosunun tesebbüsile hazarlanan bu sergide İstanbul Vilâyetine bağU köylerde köylü kadınlar tarafından yapılan pamuklu, keten ve emsali her nevi dokumalar, kilim, havlu, mendil, dantelâ, oya, yemenı, iç çamaşırları ve diğer giyim kuşam ve süs eşyası teshir edilecektir. Sergide koylü kadın ve kızlannın eski ve yeni tip dokuma tezgâhlannda nasü çalıştıklan ve bir köylü evinın nasıl doşendigi canlı bir şekilde gösterilecekür. Olaylar b'öyle olmayınca. Leningradın ve Moskovanın zaptlarma hiç oln.azsa bu yıl çalışümak iktıza ederdi. Çünkü bu iki baş şehrin zaptile beraber, Rusja askeri kuvvetlerinin üçte ikisi yok olacak ve oııdaıı sonra mütebaki üçte bir kn\\etle Kaikasvanın alt ve zaptedilmesi artık kolay olacaktı. Bunlar, bizin: geçen yıldanberi tekrarladığunız şeylerıiir. Fakat hiç biri olamamıştır. Ve artık olmalarına ne imkân ve ne ınıibaid zaman kalmamıştır. O halde Alman baskumandanlığı için. doğuda bu kış ve gelecek ilkbaharua. olabilecek azamî imkânlar şunlardır: A) Stalingradın zaptile Volga dirseğine hâkim olmak. B Aşağı Volganın batı sahili ile Ejderhanı zaptetmek, C) Şimalî Kafkasyayı istilâ etmek, D) Kabüse cenubi Kafkasyaya inmek. Fakat belki bunlarla Rusya ne mağlub ve ne de hatta petrolsuz ve yardımsız bırakılamaz. Rusyayı petrobuzluktan ve yardunsızhktan çokertmek içiıı onu, Mourmansk ve Arkanjelsk yardım yollarından sarfınazar hiç ohnazsa Iran ve Hazer denizi ehemmiyetli ithalât ve besleme menzillerinden mahruıu etmek iktızo eder. Bu ise Mihver ordulannın İrana girerek Hazerin cenub sahillerini de ellerine geçirmelerile ancak mümkun olabilir. Çünkü Hazer denizine, Ejderhan ve Baku alınsa da birkaç seribot veya uçakla hükmedilemez. Mütlefiklerin Rusya ile cenubdan olan bütün temaslarmı filen kesmek iktıza eder. Rusyanın kalbini hançerlemek yerine onun damarlannı kesmek aykırı stratejisinin insanı ne derece fantezilere sevkedebileceği, artık zaunederim şimdi, kâfi derecede vazıh görünmektedir. Hakikate gelince, Alman ve müttefik ordular, Rusyayı kalbinden vuramamak pahasına dahi ne Stalingradı ve ne de şimalî Kafkasyayı henüz zaptedenıediler. Stalingradı yakında düşmandan temizliyebilseler de aşağı Volga ile Ejderhanı ve şimalî Kafkasyayı hu kış zaptedebilecekleri şüphelidir. Gelecek tıaharla yazın ise neler olacağı bilinemez. Mısırda Müttefiklerin taarruzunun baslaması üzerine yazdığun 26 irkteşrin tarihli askerî vaziyette, denizle Elkattara çukur arazisine dayanan Elalemeyn batısındaki Mihver mevziinin yanlarının çevrilemiyeceğini anlatmıstun. Daha cenublardan ve çölden gönderilebilecek seyyar kuvvetlerin gerilerde tesiri ohıbılirse de, bunlar fazla kuvvetli olamıyacaklanndan meydan muha.ebesini kazanmakta bir amil olamazlar. Bahusus başlıca cenub çöl yolu üzerinde but lunan Siva hurmalığı İtalyanların ışçali alhndadır. ingilizlerin MarsaMatruhla Elalemeyn arasında, Mihver mevziinin sol kanadı gerilerine motörbotlarla >apmakta olduğu çıkarma denemeleri de her nekadar Mihver tarafını rahatsız ederse de kafi hiç bir netice veremezler. Zaten bu tesebbüsler, ilk ve son defa. daha denizde iken Mihver uçaklatı tarafından tamamile akamete uğratıldılar. O halde, İngiliz Amerikan kıt'alarile müttefiklerine Mısır batı çölünde yapılmak uzere geri kalan şey, beş aydanberi çok iyi ve derinliğine doğnı tahkim edilmiş ve her türlü manilerle korunmuş bulunan Mihver müdafaa mevzüni delmek ve yarmaktır. Bunun da pek kolay olmıyacağı zaten malumdu. Bahusus Müttefiklerin bu hususta heniu hiçbir muvaffakıyet ve tecrübeleri de yoktur. Çünkü çolde cetıahları çevrilemiyen bir düşman müdafaa nıevziile ilk defa uğrasmak zorunda kalıyorlar. Bahusus Mihver tarafı pek uyanık olduğundan, baskından da istifade edemediler. Velhasıl Müttefiklerin giriştikleri taarruz pek ağırdır ve muvaffak olmalan şüphelidir. Çünkü ayni zamanda, Mihver cephesine İtalya üzerinden deniz ve hava yolile mütemadi takviyeler gelmektedir. Bununla beraber neticeyi beklemelidir. H. E. ERKİLET Senenin ilk tarihî Türk musikisi konseri sahya veriliyor Konservatuvann birmci tarihî Türs musikisı konseri önümüadeki sah güııu akşaTnı saat 21 de Tepebaşmdakı Şehır Tiyatrosu Komedi kısmmda verilecektir. Programda on sekizinci ve on dokuzuncu asırlara aid çok kıymetlı eserler mevcuddur. Çok zamandır büyük bir itina ile haarlanan konser alâka ile beklenmektedır. Biletler şimdıden gişeden satılmaktadır. Karne tevziatı Memurlara yapılmakta olan ekmek karneleri tevziatının emeklüerle dul ve yetimlere aid kısmı ıkmal edüememiştir. Bunun için Belediye, Evkaf, Malıye, Münakalât Vekâleti dairelen alâkadar kısunlan bugün ve yarın açık bulunarak emekli, malul. dul ve yetimlerin karnelerini tevzi edecsktir. Halk Birlikleri bayram tatili müddetince karnelerın tevzjini yapmış olacaktır. Mısır ceohesinde: elan bu miüetlerde şikâyetsiz olarak tahammülün sebebi budur. Bu memleketlerde kral, milyoner ile bir fakir müsavi mahrumiyet içindedir. Amerika harbe girdikten sonra gıda maddelerine evvelâ azami bir fiat çızilmis. ve kısa zamanda fiatlann yükselişl kontrola tâbi tutulmuştu. Şündi öğreniyoruz ki harb masraflannın fevkalâde ertmasından dolayı çok fazla evrakı nakdiyenin piyasaya dökülmesile yükselmeğe başlıyan fiatlan sabit tutmak İçin (pansiyon, otel, ikametgâh dahil) Ameriia Relsicumhunına salâhiyet veren bir kanun kabul edümistijr. Halbuki Amerikada isUhsal itibarile ihtiyaç mad«eleri bu harbde dünyanın hemen hiç bir yennde olmadığı kadar mebzuldür. Başka memleketlere bol bol ikramda bulunuyor. Böyle olmakla beraber tedavüle çıkarılmak mecburiyeti hasü olan evrakı nakdiyenin miktan mebzul olan mallara nispetle o kadar çogaltmştır ki bu çogaliş fiat muvazenesini bozmuş ve fiatlaı yükseimege başlamıştır. VI vn Serbest rekabet: Ancak memlekette para miktaruun sabit ve onun karşısında mal miktarının her zaman her hangi miktarda piyasaya dökülmesinin mümkun olduğu bir zemanda, yani sulh Tflm^nın^p yegâne îiatları tayin eder. Ticaret Ofisinin tevzi edeceği mallar Ticaret Ofisi Umum Müdürü Ahmed Cemi Conk dün atşam Ankaraya gitmiştir. Umum müdür Ankarada yeniden yapılacak lıam kauçuk, demir, teneke ve lâştık tevziatı için temasta bulunacaktır. Ticaret Ofisinin elinde bulunan mallar peyderpey satışa çıkaıılmaktadır. şimdi ıhtiyacı tespit edilmiş olanlara çuval ve kanaviçe, inşaat sahiblerine demir verilmektedır. şimdıye kadar lâstık fabrikalarına da verılmemış olan ham kauçuktan kışlık kaloş ve şoson imalâtı için fabrikalara bir miktar verilmesi takarrür etmiştir. Bu tevziat için fabrikalann imal kudretlerı ve ihtiyaçlan tespit olunmaktadır. Pulluk ve zıraat aletleri ün3İ edenlere demir tevzii için eoür gelınştir. Buhlann da ihtiyaçlan tespit olunmaktadır. Balık ve kanserve fabrikalarına da o£isin elinde bulunan tenekelerden verilecektir. Eski hükumefcmiçin muvaffftk olamamıştı: ÇUnkü fiat tespiti sistemini prensip ve teşkilât itibarile hatalı olarak tatbik etti. Bu hatalar zannedersem şUnlardır: 1 Seferberlik başlar başlamaz birinci derecedeki ihtiyaç maddelerine Ekrem Rize daha o zamandan, fiatlarını tespit ederek miktarlarmı tahdid edecek ve vesiKızılayın teşekkürü kaya tâbi tutacaktı. Halbuki buğday Kızalay Cemiyeti Sanyer şubesinden: memlekette tükendiği ve şehirlerde ekMirgünde Prenses sayın Bayan İffet mek paniğl başladığı zaman ekmeğin fiat tespitini düşündü. Fakat vesikaya şubemize yüz lira tebsrru etmek suretile raptetmedi. Halk ekmeksiz kalınca, ni hayırseverliklerini göytermişlerdir. Tehayet vesikaya raptetmekten başka çare şekkür olunur. olmadığını anladı. 2 Köylünün bir senelik ihüyacını kendisine terkederek, fazlasını köylüden satın aldı. Köylüden buğdayını alırken fıatını tespit ettiği halde, ona, git İhtiyacını, fiatlann yükseldiği serbest pazardan temin et, diyordu. Yani köylü satarken bir fazlasile satıyor, alırken üç misli pahalı alıyordu. Bu onu teşvik edici değildi. Bütün ihtiyaç maddelerine ayni zamanda fiat tespit edilseydi vaziyet vaşka türlü olurdu. Teşkilâtın bozukluğu da buna ilâve edilince: (Köylünün hükumet konağı önünde uzun zaman sıra beklemesi, buğdayınrn eksik tartılması, parasmm verimindeki müşkülât, memurların ters muameleleri Yoksa devlet harb mssraflannın artmasından dolayı, evrakı nakdiyenin çoğalülması zarureti hasıl olduğu ve vergilerin bedeli büyük masraflar için imdada yetişemiyeceği bir zamanda, mallar da azahnca yani bir kelime ile İktısadî muvazene bozulunca artık serbest rekabet fiatlan tayin edemez ve umumî refahı altüst edecek kadar fiatlar yükselir. Serbest rekabet şekli harb içinde tüccarm hoşuna gider. Çünkü hiç bir fren oimadığı için fiat anarşisi içinde büyük kazancları bir anda temin mümkündür. Tasarruf tavsiyesine gelince esasen büBir yaralama yük ekseriyet cebrî tasarrufun son deBir karpuz alış verış: esnasında çıkan recesinde bulunduğundan bunun da hiç kavga esnasında Küçükpazarda oıuran bir kıymeti yoktur. Refah içindeki ufak seyyar satıcı on yedi yaşında Halid Sebir sınıfın tasarruf yapmasına gelince zer, manav Baha Üçeteğı tabanca kurbu mümkun olsa da cemiyetin sıkıntı şunile bacağındah yaralamıştır. sına en ufak bir tesiri olamaz. Ancak Sultanaîımed Birinci Sulh Ceza mahdevletin ve hükumetin tasarruf yapma kemesi hâkimi Yaşar; sorguya çekti|i sınm büyük faydalan vardır. Ve bu da maznun hakkmda tevkif müzekkeresi mümkündüi'. Milli mücadelede olduğu kesmişür. gibi. Bardak hırsızı Sirkecıde Nisunin «Edirne» isimli kahveiıanesine giden Mihran Murad Kertman adlı biri, kahvenin yamsıra getirılen suyu da içmiş ve bardagı cebine indirmistir. Sultanahmed Birinci Sulh Ceza mahkemesi 20 kuruş paha biçilen bardagı aşırmaktan maznunun yirmi gün hapsine ve tevkifine karar vermiştir. BUGÜN Şubeye davet Eminönü As. Şubesmden: Yd. Top. Astğm. İhsan Oğ. Sacid (50489) un hangi şubede kayıdh olduğunun ya mektubla veya bızzat şubemize bildirmesi ilân olunur. *** Eminönü Yerli As. Şubesinden: 339 dogumlu ve bu dogumlularla muamele gören yüksek ehliyetli kısa hizmetlilerin 30/10/942 günü Yd. Subay Okuluna sevkedlmek üzere şubeye müracaatleri ilân olunur. NELEK Sinemasında JOHNY APOLLO KİRLİ MİRAS (•) 1932 de çıkan İktısadî Buhrana Çare isimli eserünizde o zamanki Fransanın almış olduğu bu tedbir ve takib ettiği harb iktısadi mufassalan izah «ülmiştir. TYRONE POWER ve DOROTHY LAM9UR Semra Untıına İbrahim Birkan N'lşanlaadıUr. S9/10/94Î ı\ n'V'etlerle cenub kanadı ne • derece kuvvetlendirmiş olduğunu gösterir. Üstelik Ruslar, Orel, Kaluga ve Rjew kesimlerindeki Alman mevzilerine taarruzlarda bulunarak onlan buralardan cenuba daha fazla kuvvetler kaydırmaktan menetmişlerdir. Ruslaruı bu muvaffakıyetleri iki sebebden ileri geliyor: Biri Almanların, merkezde ve şiuıalde taarruzu tamamile bırakarak faaliyetlerini cenuba hasretmelen ve diğeri Japonların Çin batağından kendilerini bir türlü kurtaramıjarak Rusyaya taarruz edememeleri. Yoksa Almanlar, daima ileri süıdüğümüz gib», Stalingradla uğraşacak yeıde Moskovaya taarruz edejdiler, Japonlar da Busyayı doğudan %urabilseydiler, Rusya cephesindeki vaziyet, Mihver tarafı içio, şimdikinden herhalde pek çok daha iyi olabüecekti. Fakat Almanlar, her nedense. Rusyayı göğüs ve kalbinden vuracak yerde onun bacaklarına saldırdılar. Japonlar da ezelî ve ebedî düşmanına hücum edemediler. Onun için Rusya netiDün yenJİenen. genişliyen ve hakicede, bu yıl ve bu kış ayakta kalmıstir katen cana yakın bir hal alan Beşikve. kalacaktır. ı&ş stadının açılma tdreni İstanbul Vali Rusyanın yıkılması için. Leningrad ve Belediye Reisi Dr. Lutfi Kırdarın da ve Moskova daha geçen sene alınarak iştirak ettiği eski ve yeni Beşiktaşlıonun artakalan kuvvetleri Volganın ge larm samimî bir geçid resmi ile kutrilerine atıhnahydı. Böyle yapılaydı bu landı. yaz aşağı Volga ile Kafkasya çoktan isGeçid resmini müteakıb evvelâ Bultilâ olunarak Rusya Avrupadan çıkarıhr gar takımı beyaz mavi çizgili fanilâ, sive ona son ölüm darbesinin arkadau yah pantalon. yeşil beyaz çizgili çovurulması işi Japonyaya kalmış olur rablarla sahaya çıktı. Misafürlerin pedu. şinden Beşiktaş takunı sahaya yayüdıMutad merasimden sonra maç Şazi Tezcanın idaresi altında saat 16 da başladı. Levski Bulgar takımı tanımadığımız futbolcular değillerdi. Oyun tarzlan her Bulgar takımında olduğu gibi atletik kabıliyete dayanan, gürbüz bir müdahale sistemini esas tutan üslubda idi. Yerden ziyade havadan oyunu benimsiyen bu Bulgar tarzının benzerini esasen Beşiktaşlılarm tatbik etmekte maharet kesbettikleri malumdur. Bu birbirine çok yakın üslubda oynıyan iki takımm İlk on dakikadaki mücadelesi çetin ve bütün atletik gayTetleri ortaya koyan bir şekilde cereyan erti. İlk on dakikada iki taraftan birine faikıyeti vermek doğru olamaz. Mütevazrn bür oyun çıkardılar. Bu muvazeneyi on birinci dakikada, dün hakikaten üstadane oynıyan Şerefin sağ ayağile yan vole çektiği bir şüt bozdu. Hakkımn güzel aktardığı topu sağ ayağile yakalıyan Şeref sol ayağile daha sıkı çektiğini bildiği halde vakıt kaybetmemek üzere mükemmel bir S İ N E M A S I N D A yüklenişle kaleye doğrulttu. Ve bu tereddüdsüz a^ıî hareketin neticesini takırruna bir gol kazandırmakla gördü. Türlü millet ve renk askerlerînden murekkeb olan sekizinci İngiliz ordıısüe Amerika hava ve zırhlı kuvvetlerinin Mihver mevzilerine taarrurfan gittikçe artarak ve iki tarafın zırhb kuvvetleri de , azçok temasa başhyarak muharebe şiddetle devam ediyor Alman resmî tebliği, taarruzun beşinci giinünde Tramvaydan diiştü rauharebelerin, İngilizlerin fevkalâde mühimmat sarfîyatile, pek fazla sidrtetÜsktidarda Selâmsızda oturan Hasan ltndiğim, ancak buna rağmen Müttefik Basrı AJcaltın, Bahçekapıda tramvayrfan leıin hiçbir muvaffakıyet kazanamadık c"ü=muştür. Başından yaralanmış. tedavisi yapılnustır. Larını bildiriyor. Salâhaddin GÜNGÖR Beşiktaş Bulgar Levski takımını dün 20 yendi SURTÜK Türk filimlerinin şaheseri BUGÜN ELHÂMRÂ'da M \ RIK A RÖKK SUPEB ŞAHANE DANS fllminde parlak bir muvaffaklyet kazanlyor. tarafından yaratılmıs bir saheser. Beşiktaşm bu golünden sonra iki taraf da gayretini ve atletik imkânlanm hiç esirgemeden çalıştı. Bu sırada topa müdahale. topu elde etmek İçin yapılan mücadeleler ve çıkışlar seridi. Fakat topun derinlemesine sevki orta sür'atte devam etti. Esasen havadan oyr.anan toplprla derinlemesine sür'atin temini pek kabll d«f'Mır Öv!e zannedilir kı, Beşiktaş kendi sısteminın Beşiktaş Levski maçmdan heyecanh bir an: Bulgar kalecUi bir golu kurtarıyoe benzerini tatbik eden Bulgar misafir luoıjet veya beraberlık oisaydı, herke* lere karşı yerden paslaşma ve bir par Beşıktaşiıları rakıblerının üslubuııa uoça çalımlı sürüşleri kullanaydılar, mak jun eğdıkleri ıçm ranatça tenk.d edesadlarını daha kolay inkişaf ettiretn bilecekti. Ikincı devre de ayni gord» lirlerdi sanırız. Vakıâ çalımlı sürüş ııuş ve aynı us.ubda başladı ve n>m teaısakat bir usuldür. Fakat dün gördü po ile on yedınci dakıkaya kadar deva a ğümüz Bulgar Levski takımına karşı etti. Dn yedincı dak^ada gene Şereı daha müessir olurdu kanaatindeyız. Bu saf açık yennden Bitgar kalesı ag^ın* itibarla şu sırada zayıf olan Fenerbahçe orcalanan cır topu Bulgar kaiec^ımu kadrosunua yarınki oyunda Beşıktaştan kıpırdanmaaina unkân vermyen ıı^eu daha rahat paslaşacağtnı umuyoruz. Yal gibi bir çeKişle kalenin ağlarına taktı. nız Fener kadrosunda mevziî kıvrak Bu suretle Beşiktaş cunkü ojunu sıgoılıkta ve küçük çalımlarda misafirlerı talamış oldu. mizı şaşırtacak elemanlar olduğu halde Bu ıkmcı Beşiktaş golünden soarı netice alacak gürbüzlükte futbolculann Bulgar futbolculan bıraz daha serüvazkğı belkî galibiyet üstüne tesir icra tıler. Pakat atletik kabilıjet ve vücud edecekür. Fakat muhakkak olap bir mukavemetinde kendılennden aşağı oişey varsa, yarınki oyunun sonu ne o mıyan Beşıktaşlılan sindiremedıklennlursa olsun Fenerbahçelilerin rakibıer^. den saha hâkımiyetinde de duşük kalne nazaran top kullaruş faikıyetlerini dılar. flakemin maçı bitiren düdüğü çalBeşiktaştan daha bariz bir şekiide .ney dığı vakıt Seşıktaş bir gol yememış '.e dana koyacağıdır. Her sporda olduğu iki gol atmış vaziyette sahadan alkışgibi, futbolda da rakıbin sistemine gö larla çıktı. Bulgar mısafırlerımizın oy ın re bir tarzda oynamak, kazanmak İçin tarzlarına gore yarınki oyunda Feneıyanlış dahi olsa bazı usullere başvur liler Rebıi gibi seri çıkışlı ve ekserivi mak gerektir. lüzumsuz gayretlı ovunculan dağıtablBeşiktaş dün rakibinden daha ustaliK len kıvrak elemanlan takımlarına ahrla tatbik edeb'leceği çalımlı ve yerden larsa rr ''*ıh olmamak ihtimallerinl oyunu tecrübe etmPdiŞindfn zanne^e çogaltmış olurlar. Ejrer ŞEF1K rim hatalıdır. Eger oyunun netıcesı