17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 CUMHURÎYET 2 BirincfceşAı T94& İSTANBULUN Feîhı Osmanh edebiyatı Fatihten evvel, zamanında ve ondan sonra 15 E Yazan : Sehir haberieri Mektebler dün sabah açıldı Kitab işi kısmen halledildi? fakat defter sıkmtısı devam ediyor TÜRKOLOJİ BAHİSLERÎ Eski Osmanlılarda tiyafro On yedinci ve On sekizinci asırlarda memleketiınize gel miş muhtelif ecnebi diplomatlarınuî kendi gözlerile gördükleri Türk temsilleri hakktndaki ukralarını resmî raporlarıyla sefaretnamelerinden iktibas ederek şkndiye kadar gözden geçirmek suretiyle mevcudiyetini tesbit ettiğimiz eski Osmanh tiyatrosundan yalnız sefirlerle sefaret memurları değil, muhtelif ecnebi müverrihleri de bahsetmektedir. Şimdi de bunlardan bir iki misal gösterdikten sonra Osmanlı müelüflerine geçeceğiz. On dokuzuncu asrm başlarmda Fransızlarm neşrettikleri «Univers» külliyatının Tüıkiye cildüıi yazan (Jouannin) le (Van Gaver) On sekizinci asır vukuatmdan bahsederken, Osmanlı Padişahı (Üçüncü Mustafa) nm ileride (Üçüncü Selim) ismiyle tahta . çıkacak oğlunun doğum şenüklerincie verilen temsilleri şöyle anlatırlar (1): ı Türk gazetecileri NewYorkta İsmail Hami Danişşnend 4 Hasan Cemit Cambel İşte, 9 uncu asırda, anayurdlarından | taşarak, İslâm milletlerile karşılaşan ve bunların arasına yeni mülî bir unsur olarak giren bu genc, canlı ırkın harbci ve yapıcı kuvvetleri, durmadan, Iran ve Hindistana, Irak ve Arabistana, Suriye, Mısır ve Anadoluya yayılmca, Arablan n ve İranlılann, yalnız diıüerinin ve memleketlerinin değiL kültürlerinin, dillerinin, edebiyatlannın da varisi olmuş, bunlari hem benimsenuş, hem de kendl dehalarile artınruş, zenğinleştirmiş ve yaymıştır. Bu, istilâ edilen memleketlerin maddî, manevî bütira kuvvet unsurlarından, ve kültür kuvvetlerinden faydalanmak prensipini güden fetihci devlet prensipinin, kudret ve hâkimiyet siyasetinin zarurî bir neticesidir. Burada Islâm âle. mile bunu istilâ eden ve buna hâkim olan Türk âlemi arasında bir kültür izdivaca olmus ve bundan Islâm medeniyeti denilen müşterek kültür doğmuştur. Bunun en kuvvetli ınümessilleri arasında Türk âlemlerini de görüriiz. O büyük dünya üstadlan ki, kaybolmuş medeniyetleri toprak altmdan meydana çıkaran arkeoloğ gibi, eski Yunan kültürünü, asırlarca üstünü örten karanlık enkazdan silkerek, ve kendi nurlarile aydınlatarak, Avrupaya tanıttılar. İslâm kültürü Arab külürü değil, ayni zamanda, Türk ve Fars zekâsının ortak mahsulüdür. Bir vakitler bütün şarka hâkim olan bu kültürün gelişmesine Türklerln hangi müspet yollardan mües. •etr olduklartna ve hizmet ettiklerine bir misal olarak, «Nizamiye Medrese. sinln kuruluşunu soyliyebiliriz. Selçuk saltanat Naibi Nizamülmülk 11 inci asırda Bağdadda kendi adile kurduğu bu yüksek mekteble ilimler sahasındaki kıymetll basansınm âbidesini yükseltmiş. tir. Oraya zamanın en büyük ilâhiyat âlitni Gazâlî'yi getirtti, ve kendisi «Siyaset kitabı» adile kendi sultanı İçin, bir hükumet el kitabı yazarak siyasettekl kudretini gösterdi. Fakat fatih olarak islâm dünyasına karışan Türkler bir yandan islâm kültü. rünün gelişmesine tesir yaparken, bir yandan da kendileri bu kültürün tesiri altına düştüler. Şarkî Iranda klâsik şeklini alan islâm tasavvufu 12 nci asnn başındanberi Hazar Türkleri arasında kuvvetli akisler bulmuştur. Türk halk tasavvufunun kurucusu Türkistanlı Ahmed Yesevî 12 nci asır ortalarında öldüğü halde, son zamanlara kadar, Anado. luda gördüğü saygı merkezî Asyadan daha az degildi. Tarikati ve bunun dayandığı fikirler Anadoluya nakledildi. Gene bunun gibi, 13 üncü asır ortalarında Konya sarayında yaşıyan büyük Türk tasavvufcusu ve din şâiri Mevlâna Orta tedrisat müesseselerinde dün saCelâleddin Ruminin kendisi Türk ol bahtan itibaren derslere başlanmıstır. duğu halde, yazık ki farsça yazdığı Yeni ders yılınm ilk günü olması domeşhur eseri «Mesnevî», Türk edebiye layısile, sabahleyin talebeler konfcrans tına Fars tesirini sokmuştur. Arabcayı salonlannda toplanarak merasim yapsaraylarında resmî devlet dini yapan mışlardır. Derslere başlanmadan önce Selçuk sultanları gibi, İslâm kültürile Maarif Vekili Hasan Âli Yücelin göndolu Osmanh padişahları da, bu kültürü derdiği hususî tamim de talebeye okendi yüksek devlet ve siyaset maksad kunmuştur. larmda kullanmak için, kendileri bu külBütün mekteblerde talebe kaydi dün türün hizmetine girdiler. ve türkçeyi • 3ona ermiştir. Müracaat eden talebeler fars ve arabcanın hegemonyası altına < tamamile yazılmıştır. Bundan sonra ansoktular. Selçukiler zamanında Bizans cak mazeretini tevsik eden talebeler la ve Avrupa haçhlarile savaş bir an'ane kabul edilecektir. olmuştu. Şimdi Balkanlar ve bunun arDers yıh sonunda talebelerden topkasından Rumeli ve İstanbul fethedilince, lanan kitablar, sınıf geçenlere dağıtılartık doğrudan doğruya sınırdas olduğu maktadır. Diğer taraftan Maarif MatAvrupa ile savaş Osmanlı Türkleri için baası da noksan kitabları hazırlıyrak yeni bir an'ane oldu. Ve bu, islâmlıkla stışa çıkarmıştır. Bu suretle, halen yalhıristiyanlık arasındaki büyük tarihî nız mekteb defteri sıkıntısı devam etdüelloyu yeniden tazeledi. istanbul fethi mektedir. Bu ihtiyacı bertaraf etmek Türk tarihinin ve dünya tarihhıin bash üzere mekteb kooperatifleri, kâğıd ihdönüm noktalanndân biridir. Tarih de racatçılar birliği ile temasa geçerek hanilen büyük nehir Türk kudret ve İra j zırlanan defterleri alacaklardır. Mekdesi önünde yeniden bir kere daha ya teplere mahsus olarak yapılmakta olan tağını değiştirdi. defterler birlik tarafından sür'atle ha> Vaktile Farabî gibi, İbni Sinâ gibi, zırlanmaktadır. Türk âlimlerinin o zaman şarkın üniversel dili arabcada yazdıklan eserler ve Aristo tefsirlerile eski Yunan İlim ve san'atlanaı Avrupalılara kazandırmaîan, ve İstanbulun Fatih tarafından fetDeğirmencilerle Toprak Mahsulleri O. hinden sonra, bazı Bizans âlimlerinin fisi arasında yapılan bir anlaştna üzeİtalyaya hicret etmeleri neticesi olarak,! rine detirmenlerin larma ücretlerine zam Avrupada, modern terakkilerle zengin ! yapılmış ve kiloda bir kurusa iblâğ edilleştirilmis bir «antikite» nin yeniden u • miştir. yandınlmasını İdeal tutan rönesans ha j reketi gelişmeğe başlamıstı. Fakat Türk I lerin kendi zekâlarınm da bir mahsulüt Cam, zücaciye eşyası, kimyevl madde. olan ve şimdi büsbütün kendilerinin! ler, boyalar, demir, motör, makine ve olan islâm kültürü bütün Ortaçağ bo i aksamı motörlü vasıtaların yeni ithalât vunca garb kültüründen üstündü. Os I kârı hadleri Ticaret Vekâletince Birlik. manlı padişahlarının siyaseti de, içeride | lere büdirilmiş ve ithalâtçüara tamim ve dışarıda, islâm siyasetiydi. Fetihten [ yapılmıştır. altmış yıl sonra, halifeliği de almca, siBu mallara verîlen kâr hadleri taciryasette, dinde, dilde ve kültürde islâm leri tesvik edici miktarlarda olduğundan laşma tamam oldu. Halifeler «İslâm Ü külliyetli miktarda siparis vertimekte. niversalismi> siyasetierile daima İslâm dir. menfaaÜrd Türk menfaatinden fiaha 3nde tuttular, politikalanna islâm damğasını vurdular, ve İslâmlığın koruyucusu, fedaisi ve şampiyonu oldular. İşe başlıca 1942 senesi mahsulünden başka 1941 bu siyasî, askerî ve kültürel şartlarm senesi fındık mahsulünün de yabancı tesiri iledir ki Osmanlılar Fatih taraşirke:lerin blokaj hesabları karşılığı ofından Belüni'nin İstanbula getirtilmesi, larak ihracına müsaade edilmiştir. ve Kanunî zamanında Michel Angelonun bahis mevzuu olması gibi, münferid temaslar istisna edilirse Garb röVüâyet Parti nahiye kongreleri diinden nesans hareketinin dışında kaldılar. itibaren başlamıştır. Dün akşam. ilk defa olarak Eminönü kazasının Kumkapı, Buna mukabil, eski Osmanlı Türkle SilhTi merkez ve Yalova kazasının K ı . rinde, Fatih zamanından evvel başlıya üc nahiyesinin koBgreleri yapılnuş. rak, on dokuzuncu asra kadar süren, tır. İstanbulun 16 kazasının nahiye konbiri millî, öbürü millî üstü, iki edebiyat gresi ayın on beşine kadar bitirilecektir. yanyana yürümüştür. darca görüşleri hem dolayısile, hem cüretle tenkid edilmiş olduğu halde, Abdülhamid hiç darılmadıktan başka pek çok hoşlamp neş'elendi.» (Birinei Abdülhamid) devrinde ve Milâdın 1780 tarihinde verilen bu temsil, (Üçüncü Mustafa) devrinde ve Milâdın 1762 ve 1763 tarihlerinde gördüğümüz siyasî (farce) lar silsilesine bağlanabilir. Onlar gibi bu da bir vilâdet şenliği münasebetiyle verilmiştir. Sahne ve dekor Hakkmda izahat olmamakla beraber «kıyafet. hususiyetlerine itinâ edilmiştir ve zaten oyunun mevzuu da «Elbise nizamname» sidir! Tabiî bir taraftan Padişahla Sultanlarm davet ediimiş olmasnıdan ve bir taraftan da bir vilâdet şenliği ıMehemmed Ragıb Paşanın öldüğü se gibi saray tarihince çok mühim bir vakne ( = 1762), Sultan Mustafanın oğlu anm tes'idiyle alâkasından dolayı oyun şehzade Selimin vilâdeti on gün süren vak'alarının tertibine bilhassa itinâ edilşenliklerle tes'id edildi; bu sırada bir ta miş olmak lâzım gelir. Zaten Enderun kan Yahudi ve Bum truplan (ı=troupes), ısfılahınca «Kol oyunu» (6) denilen bu halk senliklerinde hemen daima gorülen gibi oyunların mütehassız oyunlan da hndudsuz hnrriyetten istifade ederek vardır. Sadrıazamla diğer devlet erkânının meŞimdiye kadar gözden geçirdiğimiz muriyetlerini tehzile cür'et etüler ve bütün bu eski Osmanlı «farce» lariyle hatta bu cür'etlerini bizzat Padişahı bile «comedie» lerinin sahne, dekor ve tektaklid edecek kadar ileri götürdüler. Her nik bakiT.larından bubgünkü Avrupa tihalde bu oyunların en çok hayret edile yatrosu kadar mütekâmil olmadığı mucek tarafı, hiç bir cezaya çarpılraadan hakkaktır. Fakat şjı da muhakkaktır ki oynanılmış olmalarıdır.» o asuların Avrupa tiyatrosu da bugünkü galib taralın eline düştü. Bn eflenceler yeni el'.âb.ı n â riyye ile, iki kulenin • de yanmasile hitam baldB.» Son zamanlarda (Kanunî) devrinin tarihini bir cild haunde hulâsa eden (Fairfax Downey) de bu askerî temsildeki rol sahiblerinin tam teçhizatla harb kıyafetlerine girip yüzer mevcudhi' bölüklerle ve sıra ile birbirlerine saldırarak At meydanını bir harb sahnesi haline getirdiklerüıden bahsetmektedir (9). Kırma ücretlerine zam yapıldı Kâr hadleri artırılan mallar 941 mahsulü f ındıklar da ihrac edilecek Nahiye kongreleri başladı Pahalılıkla mücadele için halkın istekleri (Ba 7 ıarau 1 inci sahifcde) tanbul buzhanelerinin hepsi de kira ile mal depo eden cinsten değildir. Bir çok tüccarın, hatta bir çok bakkaliyelerin soğuk hava depolar vardır. Bu kadar dalbudak salmış biriktirme yerlerinin makine gibi işliyen bir murakabe şebekesile dahi muntazaman kontrolu pek imkân dahilinde görülemez. Yapabüirsek, buzhanelerin bellibaşlıları üzerine kuş uçurmıyan sıkı bir kontrol koyduktan sonra, diğerlerini müsamahasız bir tahdide tâbi tutmak, her önüne gelenin bir mahzen yapıp mal yığmasına müsaade etmemek mutİaka lâzımdır. Bir sabah gazetesinde de. halimizle istihza eder gibi sırıtan bir yazı çıkti. Muharnr üstadımız ortada bir fevkalâdelik görmüyor: «Buzhaneleri kapatmak değil, mümkünse daha yenilerini açalım. Meşhur meseldir, fazla mal göz çıkarmaz!> diyor. Biz mevcud buzhaneierde, depolarda saklanan mallar üzerinde oynanan ihtikâr hailesile başa çıkamıyoruz hazret bunlara ilâveler yapümasını istiyor. Fazla mal tekerlemesinin namuslu devirlerde ve hususî serveüer için söylendiğini herhalde unutmuş olacaklar. Çünkü kendileri, muhtekirin depolarmdaki fazla malın gözümüzü değil, canımızı çıkarmakta olduğunu pekâlâ bilirler! Üstadımız gene bilirler ki meselâ kol çok lüzumlu bir uzuvdur ama, kangren olursa. çaresi yoktur, keserler! Bize mektub gönderen soğuk hava tacirinin haklı olarpk ileri sürdüğü bir müşahede bizim iddİEİarımızı da teyid etmektedir. Bu zat diyor ki: «İstanbul tarafmda ve Galata Tophane arasında bütün hanların dcpoları, yazıhane ve mağazaiarı ağız ağıza dolu ve kapahdır Acaba buralarda neler 'meffun. bulunaugunu arayıp soran yok mu?» Yok ki dolu ve kanalı duruyor. su ilâve etmenin manası yoktur! * * * Piyasayı tanzim ve buhranla mücadele mevzuunda pek çok yeni fikirlerle karşilaşıyoruz. 1 Karilerimizden tntihim bir kısmı, buzhane ve depolardaki tnallar üzerine banka kredilerinin hâlâ devam edip etmediğinden şüpheli görünüyor. Buna d a . ir hükumet karannm ne dereceye kadar tatbik edilebildiğini, kesilen kredi miktanru ilân suretile efkân utnumiyeye bildirmek ve avanslan da kökiinden kesmek çok lüzumludur. 2 Bazı okurlarımız umumi magaza. lar Anonim Şirketinin bir çok depolannda, büyük mikyasta erzak buluncîugunu. bunlan piyasaya çıkarmanm da darlığa yardım ettigini ileri sürüyorîar. 3 Bankalann müstahşil veya imalâtçı zümre haricinde ve ticaret eşyasile er. zak üzerine iş daha dofrusu spekülâsyon yapanlara bol kredi vermesi şifeâyet mevzulanndan blridir. 4 Anadolu ve Trakyada karne usulünün kalkması buralardakl şehir ve ka. sabalan müşkül vaziyete sokmuştur. Fakir ve işçi tabaka çok sıkmt: çekecektir. Umumî tevzi işini başaramadık ama en mühim gıda maddesi olan ekmek ü . zerîîîdeki devlet taahhüdü hiç bir yer. den kaldınlmamalıydı. 5 Muhtekir. soyguncu, istifçi, bu günkü cezalara alışmıştır. Maa'eseef pek çok dürüst tacirlerimizin de ahlâkı değişmiş. onlar da mal saklamağı ve sonra yüksek fiatla satmagı itiyad edinmisler. dir. Millî Korunma Kanununun ceza müeyyidelerı ssde agırlaştınlmakla kalmamalı. suçluyu ağır hapis ve para c"zalanndan başka içtimaî mevkiini altüst edecek teşhir ve mümasili ukubetler'îe de tecziye eylemelidir. Bir Yunan motörü karaya oturdu Pire'den gehnekte olan AyaNikola isminde Yunan bandıralı bir motör Ça, nakkale açıklannda karaya oturmuştur. Nakliyat ambarcılarının bir müracaati Şehrimizdeki nakliyat ambarlan sahibleri Vali ve Belediye Reisini ziyaret ederek, İstanbulda nakil işlerinin kolay. laştınlması için ellerindeki vasıtalardan istifade edilebileceğini, fakat mazot lâ. zım olduğunu, bunu da kendi vasıtalarile getirebileceklerini söylemiş^rdir. Bu müracaat Ticaret Vekâletine bildirilerek müsaade istenmiştir. Tehir edilen ihtifal Galatasaraylı merhum boksör Küçük Kemalin yeni yapılan mezan başında cumartesi günü bir ihtifal japılacağını yazmıştık. Galatasaray takımımn Ankaraya yapacağı seyahat münasebe:ile bu tören gelscek haftaya tehir edihniştir. derzi biçmiş ise bilâemân ahz ve dükBorsa ve Osmanlı Bankası KomiserlK kânı önünde salb ile tenkil olunmak» gibi çok şiddetli tedbirler ittihaz edildiğinden: 19/6/1942 tarihli ve 4275 No. lu kanun. •ğinden bahseder (4). Tabiî bu tedbirler la ihracına mezuniyet verilmiş olan (150) clbiselerinden «tahta papuşlar» ma kadar milyon liralılî Milli Müdafaa istikraz tah. bütün kıyafetleri sadeleştirilen kadmları ediyordu! viDerinden %7 faizli birinci tertib (28) erkeklerden fazla müteessir milycm liralık ve 7c5 faizü ve ikramiyeli (Birinci Abdülhamid) in huzurunda şabirinci tenib (12) milyon liralık tahvil ray kızlannın verdikleri şu temsil iste 1/10/1942 tarihinden itibaren Borsada bu tasarruf siyasetine karşı kadınlığm zarif ve iğneli bir isyanı demekti (ü): kote edilmişlerdir. Millî Müdafaa istikraz tahvilleri Borsada kote edildi Bundan evvelki etüdümüzde (2) Ba seviyesine nisbetle çok geri ve hattâ deron (de Tott) un verdiği malumatı göz kor vesaire gibi^ bazı hususiyetleri itiba(1) Jouannin et Van Gaver, «Turquie», den geçirirken Milâdın 1763 kânunuevve riyle eski Osmanlı tiyatrosundan daha linde (Hibetullah sultan) ın doğum şen geridir. Meselâ Ondördüncü asırdan On 1848 Paris tab'ı, S. 349. (2) Bakınız: «Cumhuriyet», 24 Eylul, Ukleri münasebetiyle hem Padisahın, alüncı asruı sonlarına kadar Avrupada hem vükelânm tehzihne aid temsiller temsil edilen ve «Mystere» denilen dinî 1942 nüshası, S. 2, sütun 4. (3) «Tarihi Cevdet», 1279 İstanbul temsil verildiğini ve o zaman yalnız Padisahın oyunlarla şehir meydanlarında tehzili men' edilip Sadrıaramdan itiba edilen «La Destruction de Troie» ve «Le tab'ı, C. 1, S. 236. a bütün vuzerânın sahnelerde alay siege d'Orleans» gibi askerî oyunlar (7) (4) Ayni eser, C. 2, S 316. mevzuu teşkil etmesine göz yumulduğu bizim (Kanunî) devrinin Macaristan fü(5). Jouannin et Van Gaver, ayni eser, nu ve hatta bu gibi temsillere her za tuhatını temsil eden askerî oyunlardan S. 361. man tesadüf edildiğini bütün tafsilâtiyle daha mükemmel değildir. Onlarda oldu(6) Bakınız: «Tarihi Atâ», 1292 İstangörmüştük. (Jouannin) le (Van Ga ğu gibi, bizim de Onaltuacı asır askerî bul tab'ı, C. 1, S. 231. ver) in yukarıki fıkrası da bu siyasî temsillerimizde »ahne meydandan iba(7) Andre Boll, «Theâtre, spectacles farce> lann o asırlarda çok rağbet ka rettir; her iki tarafta da ahşabdan yapıl et fetes populaires dans l'histoire», 1942 zandığuıı gösterir. Gerek 1762 tarihinde mış kalelerle kuleler dekor vaziyetinde St Amsnd tab'ı, S 3940. (Üçüncü Selim) in, gerek 1763 tarfhinde dir. Bilhassa Milâdın 1530 haziranmda t8) Hammer, îDevleti Osmaniyye Ta(Hibetullah Sultan) ın vilâdet senlikle (Kanunî) nin Şehzadeleri için «At mey rihi», Atâ Bey tercemesi, 1330 İstanbul rinde verilen temsillerin bu müşterek danı» nda yapılan muhteşem sünnet dü tab'ı, C. 5, S. 101. mahiyetlerini başka türlü izaha imkân ğünlerindeki askerî temsilleri (Hammer) (9) Fairfax Downey, «Soliman le yoktur. Dikkat edilecek noktalardan biri şöyle anlatır (8): Magnifique», (S. M. Guillemin) in frande 1762 tarihinde Padisahın tehzili «... Sultan Süleyman halka bir muha sızca tercemesi, 1930 Paris tab'ı, S. 121 mentdilmemiş olduğu halde, bu memnurebe manzarası irae ettirdi ki bnnda mu 122. iyetin ancak ertesi sene tatbik edilmiş (10) Aibert Vandal, «Les voyages du olmasıdır. Tabiî msvzulan hayattan alı harib vazifesini ifa edenler hakikaten tüfek, kılıc, mızrakla müsellâh bulunu Marqui de Nointel», 1900 Paris tab'ı, Snân ve bilhassa siyasî hayaü tenkid eden 201. bu temsillerin orta oyunu ile hiç bir yorlardı. Mahsusen inşa olunmuş ve biri Macarlar tarafından müdafaa edilmekte alâkası yoktur: Bunlar «farce» ve «cobulunmuş iki ahşab kule üzerine hümedie» tarzında oyunlardır. cumlar icra olundu, Bir kaç gündenberi Büyükadada oYalnız halk arasında değil, hatta saBu kulelerde galib Türklerin eline ga turmakta olan Yalovalı odun tüccarı rayda ve Padişahm huzurunda bile keynimet olarak geçecek kızlarla delikanlı1 Şevki. odun kesen dizel makinesinin cefî idareyi tenkid eden temsiller verilmiş lar vardı (S. 102): reyanına kapılarak bir anda kömür ol. tir! Bunların en tuhaflarından birini «Bü kulelcrin her biri yiiz kişi tara muştur. (Birinci Abdülhamid) devrinde buluruz. Osaıanlı inhitatınıri halk arasma yaydığı fından müdafaa olunmakta idi; bunlar Emniyet Altmcı Şube müdürlüğü bir çılgınca israflara karşı şiddetli cezalar mütekabilen yürüyüşler yaparak birbitaj'in eden «HattıHümayun. larıyla rine hücum ettiler, ta o zanıana kadar ki günde mallarına^etiket koymadan satış birdıenbire bir tasarruf de\Tesi açmak iki taraftan biri külliyen mağlub olarak yaptıklanndan dolayı 200 esnaf; cesalanistiyen bu muktasit Padişahın nazarmda bir çok kızlarla delikanlüar ganime4 gibi dırmıştır. o devrin en mühim israfları, erkek kıyafetleriyle kadın tuvaletlerindeki muhteşem süslerdi. Bu de^'rin vukuatmı yazan (Cevdet Paşa) Hicretin 1195 ( = Milâdm 1780) tarihinde neşredilen bir «HattıHümayun) la (Birinci Abdülhamid) in «...çubuk imâmelerine altun kakılmamak ve envâı cevâhirden bir dâne cevher taş vâz'olunmayup satılnıamak ve isti'mâl olunmamak üzere yasağ ve tahta Hıfa Tevfik GÜNENSAT Nihad Sarai BANARIJ papuslan dahî kabarasız ve sırmasız sade Maarif Vckiîliğinin 27/11/941 tarih ve 86/100, 2S sayıll kararile Liselerin i'mâl olunmak veçhile men' ve iktiza e10 uncu slniflarlnda okutulmasl kabul ve okullara tamim edilen bu denlere tenbih ve mütenebbih olmıyankitabın 2 nci baskısi çlkmlştır. Fiatı 100 kuruş. , ların te'dib ve terbiye» edilmesini emrettiğinden (3) ve hattâ Hicretin 1197 ( = Milâdın 1782) tarihinde neşredilen elbise nizamnamesine aid fermanda da «... Nisvan (âifosinin meylürağbet eyledikleri (Galata işi) tâbir olunur tcl ve sırnıa ve kılabdandan işleme ve suzenî şeyler bej'iişirâ ve isti'mâl olunmamak» ve biLhassa «... Bir aydan sonra her kimin hane ve dükkânında bu makule suzeni B. B. C , İngiltere radyosu günde dört türkçe neşriyat yapmaktadlr işlemcden bir şey bulunur ise ve her ve saatleri ile dalga uzunluklarl şunlardir: kinı nescüi'mâl eylenıiş ise ve kangı NewYork 1 (a.a.) Türk gazetecüeri, Hüseyin Cahid Yalçm, Ahmed Emin Yalman, Şükrii Esmer, Abidin Daver ve Zekeriya Sertel dün akşam rransattiantik bir uçakla buraya gehnişlerdir. lürkiye konsolosu Cemil Vâfi ile NewYorktaki Türkiye ticaret ataşesi Sarhan ve Türk gazetecilerinin mihmandarlığına tayin edüen Washington eski gazetecilerinden Tom Wrigley 15 gün evveldenberi NewYorka gelmiş bulunuyorlardı. Bu zatler La Guardia hava meydanmda Türk gazetecilerini selâmlamışlardır. Gazeteciler Baltimor oteline inmişlerdir. Kendileri, Birleşik Avrupa tiyatrosunun Onaltmcı asra, Amerikanın her tarafını ziyarete dayâni bizim (Kanuni) devrine kadar devet edüınişlerdh. Ordu kamplarını, devam eden eski askerî temsilleri bu Osniz tesislerini, ordu ve mühimmat fabmanlı Türk temsillerinden daha mürikalarını, deniz tezgâhlarını görecekkemmel ve daha mütekâmil şeyler deİerdir. Bu mümtaz misafirlcre kendiğildi: Onlar da o zaman şehir meydanj lerüıi Amerikada görmekten bahtlyar larında ahşab kulelere saldırmaktan olduğumuz söylenmiş ve yurdumuzu arbaşka bir şey yapmıyorlardı! Fakat ne zu ettikleri şekilde gezmek ve ziyaret garibdir ki Avrupanrn o ip'.idaî harb etmek için mümkün olduğu kadar u temsilleri tiyatro sayıidığı halde bizim zun müddet kalmaları ümidinde bulunkiler öyle sayılmamış ve hattâ (Ondör duğumuz bildirilmiştir. Yalnız ikamet düncü Louis) nüı İstanbul sefiri Marki müddetlerinin tayini kendi dileklerine (de NoiAtel) in evrakını tetkik edip bü bırakılmıştu, yük bir cild eser yazan Fransız müverrihi Türk gazetecilerinin NewYorkta be(Aibert Vandal), (Dördüncü Mehemmed) lediye reisi La Guardia, Al Sclımidt ve devrindeki Edirne Surı Hümayununda başka sahsiyetlerle görüşmeleri beklen«Namaz kılan» Türk san'atkâlarının temmektedir. sil ettikleri «Ballet pantomime» den Türk gazetecileri Washingtonda Türbahseden resmî raporlardaki fıkraları kitabına dercettiği halde, ilniî haysiyetini kiye Büyük Elçisi Münir Ertuğrulu göve şene Washingtcada Reia Türk düşmanhğuıa feda ederek ve bu recekler güzel san'aü Türklere lâyık görmiyerek Roosevelt'in mutad gazeteciler toplarıüsmda h%zır bulunacaklardır. Türkiyede «Karagöz» den başka temaşa Misafirlerinüz Reis Roosevelt'i görsan'atı olmadığını iddia etmekten utandükten sonra, millî basın kulübü taramamıştır (10). fından şereflerine verilen öğie yemeismail hami DANİŞMEND ğinde bulunacaklardır. Türkiye Büyük Millet MecHsinde Hariciye encümeni azasmdan bulunan ve ev\relce Siyasal Bilgiler Okulunda PTOfesörlük eden ŞükrH Esmer yenıekte söz alacaktır. Detroit serbest basın m ü messili ve millî basm kulübü reisi Clifford Trewost safa geldiniz diyecektir. llisafirlerimiz Amerikan kongıesi celselerine iştirak edeceklerdir. Bundan başka ordu ve donanma seflerile görü§ecekler; meçhul asker mezan:u görecekler, Lincobı âbidesini ve Washington'un Mount Vernon'daki evini gezeceklcrdir. NewYorka dönüşlerinde General Elektrik şirketinin Schnectatydeki muazzam fabrikalarının bir kısmmı da gezecekierdir. İstanbul meb'usları (Baş tarafı 1 inci sahifede) leri söz alarak, haat pahahlığının, saoit gelirli vatandaşlar üzerinde yaptığı tazyikın gitgide şiddetinl artırmaka olduğuna işarct etmişler ve ihtikân önlemek için ne gibi tedbirler ahndığım meb'usiardan sonnuşlardır. Ziya Karamürsel bu şikâyetltre cevab vererek. dünya buhranının bizi de tesirinden dışarda bırakmıyan bu umumî iaşe sıkıntısınm memleketimize mahsus bir hal olmadığını, bununla beraber bilhassa, gelirleri mahdud olan vatandaşların hayat pahalılığmdan §ikâyet etmekte hakları olduğunu belirterek demişir ki: « Hükumetimiz, bu işle esash surette meşguldür. Pek yakında halkın geçim yükünü hafifletecek mühim kararlara varılacağını umuyoruz. Bizim şimdilik yapacağimız şey, müntehi jlerimizle temaslarımızm neticesini hükumet erkânımıza arzetmekten ıbarettir.» "Bir halk mümessili de, kömür tevziatında yapılan haksızlıkları ele almış, evlerinde sobaları olmıyanların üçer beşer ton kömür tedarik edebildikleri halde, asıl istihkak sahiblerinin kömürsüz kaldıklarını söylemiş ve bu haksızîığın tamir edilmesini istemiştir. Feci bir ölüm Cezalandırılan esnaf •i Başlangıcdan Tanzimata kadar Lise : II TÜRK EDEBİYATI TARİHİ Beyoğlu Parti merliezinde Mob'uslarımız, Beşiktaşlılann dilcklerini böylece tesbit ettikten sonra Beyoğlu • Parti merkezine gelerak bursda 3apılan toplantıya iştirak etmişlardir. Toplantıda Ziya Karamürsel, ilk olarak söz almış ve geçen ssneki halk dilekleri üzerinde yapılan teşebbüslerden alman neticeleri İzah etrrjştir. Bundan sonra halk mümessilleri, iaşe buliranı ve geçim zorluğu bahsine temas ederek fistların görülniomiş bir derecede yülcselişi karşısında geîiri az vatandaşların uğradığı güçlüklerden bahsetmişlsrdir. Ziya Karamürsel, hükumetimizhı esassn geçim zorluğu na karşı tedbirler aldığını ve daha da alacağım, bu iş ü zerinde kesin kararlara varılmak üzera bulunduğunu izah etmiş ve bu kararların herkesi memnun edecek şeyler oîduğunu ilâve ederek sözlerini bitirmiştir. Diğer bir halk mümessili de. halkm sefa'.etile istihza edercesine bol para harcıyan yeni harb zenginlerine sözü getirerek bunların bu parayı nereden . bulduklarmı sormuştur. Bundan sonra, diğer mahallî bazı dilekler daha yapıiarak toplantıya son verilmiştir. Bugün meb'uslarımız Fatih ve Emüıo" nü kazaları Parti merkezlerinde halkın dileklerini tesbit edeceklerdir. REMZİ KİTABEVİ Londratian Türkçe Neşriyat SAAT DALGA UZUNIUĞU Metre 08.15 ten 08,30 a kadar 12,30 dan 12,45 e kadar 15,15 ten 15,30 a kadar 19,45 ten 20,00 e kadar 40.98 ve 19.60 19.60 31,32 ve 24,92 4211 Sadaka ve fitrenizi Kava Kurumuna veritıiz İstFîibul Müf:iliginden: Milletimizin en mühim ihtiyacmı ,kar. şılıyan, yurdumuzun hava müdafaası esbabını temin hususunda pek kıymetli mesaisi görülmekte olan ve aldığı teberruatı Kızılay ve Çocuk Esirgeme Kurum. larile aralannda paylaşan Türk Hava Kurumuna her veçhile yardımda bulu. nulması lüzumu, fitre ve zekât itasile mükelief olan muhterem ahalimize ehemmiyetle arz ve sadakai fithn nevi ve miktan ilân olunur. Sadakai fitL Kuruş Para Buğday unundan ' 63 20 En lyi İyi Kuruş Kurus Rezzakl 200 184 Bunun için değil mi ki biz ısrar ediyoruz: istanbul buzhanelerinde, depolaLimon tuzu yerine asid oksalik satmak rmda. han, ticarethane mahz»nlerinde suretüe hıfzıssıhha kanununa muhalif belki İstanbulun ihtiyacmdan fazla her harekette bulunmaktan Mustafa, Salanevi mal vardır. ihtikâr mekanizması va mon, Bohur a<Uı üç kişinin dün muhaziyete hâkim bulunduğu için bunlardan kemesine baslanmıştır. Bunlar tarafm. ancak gündelik ihtyiacı kadarını meyda dan muhtelif yerlere kutu kutu mal gön. na çıkanyor. Çünkü piyasanın dizginleri aerilmiş, bir ara sıhhate zararh satış yapıldığı anlaşılmca, dağıtılan mal toplaşimdilik onun elindedir. tılarak bu halin devamınm önüne ge. Buhranı önlemenin üç ana çaresi varçilmiştir. Bu üç kişi aleyhine de takibat dır: açılmıştır. Bunlar, sıhhate zararlı faa. 1 İstihsali artırmak, liyette bulunraadıklarını, kendilerini 2 Fiatlan koruyarak piyasaya ah müdafaa yollu ortaya atmışlardır. lâkını iade etmek, Mahkemece baza noktalardan tahkikat 3 Muhtekir smıfını ortadan kaldır yapılmak üzere, muhakemenin devamı başka bir güne bırakılmıştır. mak. Bunun için de piyasayı vc mal yığınak yerlerini nefes aldırmaz bir kontrolla avcumuza slmak ır.ecburiyetindeyiz. Ya bunu yaparız, yahud işleri kendi gidişine bırakırız. Yoksa evimizin damını aktaramaz haldeyken bir de oraya su depo Limon tuzu yerine asid oksalik satmış Ramazan 21 Cuma o İmsak Şubeye davet Fatih Askerlik Şubesinden: Bursaya gittiği haber alınan P. Teğm. İsmail Hakkı oğlu Cavid Kemercinin («49419» kayıd numaralı) çok acele olarak şubemize müracaati ilân olunur. I ! & Vasatî EZBÜÎ 1 08 16 >A 1> 51 20 24 f :9 > 6 12 » 30 Vi 00 1 *1 10 27) c... Birinci Abdülhanıidin hilim ve şefkati sarayda o kadar şâyi'di ki harem dairesindeki genc kızlar Râbia Sultanın 1780 ( = Hicrî 1194) senesine tesadüf eden doğum senliklerinde bizzat Padiçahı bile bir oyunda temsil etmekten çe! inmediler. Takdire şayan bir maksad takib eden Hünkâr kıyafet israflarına mâni' olmak için kadınlann yüksek yakalı manlolar giymelerini yasak etmi^ti Fakat Abdülhamid emirlerinin tatbikını bizzat kontrol etmek için âdet edindiği tebdil gezintilerinden brinde tasatnıf ııizamlanna ehenuniyet vermiyerek mantolarmm yüksek yakalaruıı memnuniyetle teşhir edip gezen hanımlar gördü. Bu manzara Padişahın gazabuıı o kadar tahrik erti ki hemen o zarif suçlıılann üzerlerine atıldı ve bizzat kendi elleriyle o nizamsız yakaları kısaltmıya kalkışö. Bu hâdise İstanbulda büyük bir te'sir yaptı; hattâ henüz tamamiyle unutulmadığı sıralarda saray kızları tarafından tehzil edildi: Bu kızlardan biri Padişahın kıyafetine girip elinde bir hançerle gene kendi arkidaşlarından mürekkeb bir grupun Ustüne atılarak yakalannı kesmek istcr gibi yapıyor ve ötekiler de çığhklar kopararak dört tarafa kaçışıyorlardı. Sultan Abdülhamid, Hannn Sultanlarla beraber kafesli bir tribünde yer almıştı; bu tuluat sahnesinde Hünkârın HAYANÂDA KATİL ALİCE FAYE CARMEN MİRANDA JOHN PAYNE CESAR ROMEO A R K BU AKSAÎ?* Sinemasmda SAAT 9 DA Şimdiye kadar beyaz perdede eşi görülmemiş muazzam ve muhteşem bir eser. En katl yüreklileri bile göz yaşlarına garkedecek. AŞK KİN İNTİKAM ve İHTİRAS dolu harikalar şaheseri: Kilisenin kasasını soyan hırsız İstavri Tondas isminde birisi Büyük. deredeki Rum kilisesinin kasasından para ve antika eşya çaldığmdan 5 sene, 5 ay, 3 gün hapse mahkum olmuştur. KISMET Rejisörü: GEZA VON BALVARY kızı CUMHURİYET Nüshası 5 fcıınışhıt. Türkiye İçin Haric icin Hbons şeraiti Senelik Alb avlıb Üc aylıfc Bir aylık 1400 Kr 2700 Kr, 750 • 1450 > 400 . 150 . 800 > Başrolde: Arabacmın Baş artisti danslar ve Şark HEÎNİRİCH GEORGE v e he Yoktnr. Bu filimdeki oryantal R a Y 3 t | A D A I l E T revüleri » ovnanmlştlr. y e t i tarafından nesredilsin Dikkat Gazetemize gönderileu evrak ve yazllar edilmesin iade edilmez ve ziyamdan mes'uliyet kabul olunmaz. Pek az kalan numaralı yerlerinizi hemen aldlrlnız. Telefon: 40380 İH^^^^^M^^l^Bİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle